Aile Hekimliği'nin İstanbul'da uygulanmasının ikinci yılı dolayısıyla açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, uygulama ile sağlık hizmetinin niteliksizleştirildiğini belirtti. Sağlığın bir hak olduğu belirtilen açıklamada, ayrımsız herkese ücretsiz, nitelikli hizmet verilmesini istedi.
İstanbul Tabip Odası, Aile Hekimliği'nin uygulanmasının 2. yılı dolayısıyla yaşanan sorunlara ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Oda binasında düzenlenen basın toplantısına İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ve Yönetim Kurulu Ü;yesi Fethi Bozçalı ile Aile Hekimliği Komisyonu Eşbaşkanı Dr. Hatıra Topaklı katıldı.
Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Eşbaşkanı Dr. Hatıra Topaklı okudu. Aile Hekimliği'nin İstanbul'da uygulanmasının ikinci yılı olduğunu hatırlatan ve yaşanan sorunlara dikkat çeken Dr. Topaklı, "Sağlık Bakanlığı'nın "Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında sağlıkta her alanını özelleştirdiğini, sağlık hizmetlerini piyasa koşullarına göre belirleyecek değişiklikleri ve eylem planını hayata geçiridğini kaydetti.
Topaklı, Aile Hekimliği'nin, 2005 yılında pilot bölge olarak belirlene Düzce'de hayata geçirildiğini hatırlattı.
Topaklı, Topluma koruyucu temel sağlık hizmetleri sunmak için kurulan Toplum Sağlığı Merkezleri'nin yetersiz hekim sayısı nedeniyle, topluma sağlık hizmeti sunmak yerine, ASM'lerdeki her türlü açığı kapatmak, bürokratik işlemleri gidermek, hiç bitmeyen denetim hizmetlerinde kullanıldığını söyledi.
Topaklı, şöyle konuştu: "Bir çok Ana çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi ve Verem Savaş dispanseri kapatıldı. Kamu hastahaneleri acil birimlerinde ve 112 Acil Servislerinde çalışan deneyimli hekimler Aile Hekimliği sistemine geçince, bu birimlerde sağlık hizmeti verilmesinde ciddi sorunlar yaşandı ve hala yaşanmaktadır.”
Aile Hekimliğinin halkı nasıl etkilediğine ilişkin ise Topaklı, şunları söyledi: "Aile Hekimliği'nin özellikle büyük şehirlerde sundukları hizmetlerinin ağırlıklı bölümünün reçete tekrarlamak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Birinci basamak sağlık hizmet sunumunda hastalara her bir muayene için 5 dakika ayrıldığını ve sadece muayene süresi bile baz alındığında hastaların nitelikli sağlık hizmeti alamadıklarını söyleyebiliriz."
'EMEKÇİLER ÇALIŞMA BARIŞININ BOZULDUĞU ORTAMDA ÇALIŞIYOR'
Hekimlerin de bu 'dönüşümden' olumsuz etkilendiğini vurgulayan Dr. Topaklı, "Aile hekimliğinde dayatılan performansa dayalı çalışma, popülist sağlık politikaları söylemleri her türlü para cezası ve sözleşme feshini içeren baskıcı yönetmelikler, sağlık çalışanlarına şiddet uygulanmasına davetiye çıkarıyor. Kendilerine kayıtlı hasta
üzerinden ücretlendirilen sağlık çalışanları, mesleki bağımsızlıktan uzak, iyi hekimlik değerlerinin zedelendiği, çalışma barışının bozulduğu bir ortamda çalışmak zorunda bırakılıyor" diye konuştu.
'HERKESE ÜCRETSİZ, NİTELİKLİ, KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ'
Kamu hizmeti olan birinci basamak sağlık hizmetinin sadece kamuya ait binalarda, tamamen ücretsiz ve nitelikli bir şekilde sunulması gerektiğini vurgulayan Topaklı, talepleri sıraladı: "Birinci basamakta çalışan hekimlerin ve diğer sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının düzeltilmesini, ekonomik ve özlük haklarının iyileştirilmesini istiyoruz. Kısmen kapatılan veya işlevsiz hale getirilen AçSAP ve VSD gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin önemli kurumlarının, toplumun önceliklerine göre yeniden yapılandırılmasını istiyoruz. Sağlığın vazgeçilmez bir hak olduğunu, ayrımsız herkese ücretsiz, nitelikli bir şekilde, koruyucu sağlık hizmetleri öncelenerek verilmesini talep ediyoruz."