• Sonuç bulunamadı

Astımlı Olgularda Yüksek Rezolüsyonlu Bilgisayarlı Tomografi Bulguları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Astımlı Olgularda Yüksek Rezolüsyonlu Bilgisayarlı Tomografi Bulguları"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(1): 5-10 5

Bilgisayarlı Tomografi Bulguları

Arzu YORGANCIOĞLU*, Ayşın ŞAKAR*, Serdar TARHAN**, Pınar ÇELİK*, Cihan GÖKTAN**

* Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı,

** Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, MANİSA

ÖZET

Son yıllarda kronik astım olgularında bronş duvarı kalınlaşması gibi yapısal değişikliklerin toraks yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi (YRBT) ile saptanabildiği bildirilmektedir. Bu olası değişiklikleri saptamak, astım şiddeti ile ilişkisini araştırmak amacıyla akciğer radyogramı normal olan, 28 stabil astımlı ve 10 sağlıklı olguya toraks YRBT çekildi. Olgula- rın 20(%71.4)’si kadın olup, yaş ortalaması 43 ± 10.5 (30-61) yıl idi. Hastalık şiddetine göre astım olguları hafif intermit- tan ve persistan olanlar grup 1, orta ve ağır persistan olanlar grup 2 olarak sınıflandırıldı. Astım ve kontrol grubu, grup 1 ve 2 toraks YRBT bulguları, hava yollarındaki duvar kalınlığı (T), duvar kalınlığı/dış çap (T/D), bronş duvarı alanı (WA) ve bronş duvarı alanı yüzdesi (%WA) ölçümleri açısından karşılaştırıldı. Astımlı olgularda toraks YRBT kesitlerinde hava hapsi, bronşiektazi, fibrotik değişiklikler ve bronş duvarı kalınlaşması anlamlı olarak yüksek saptandı (p< 0.05). Amfizem, asiner patern, kollaps ve mukus tıkacı görünümü kontrol grubuna göre yüksekti (p> 0.05). Astımlı olgularda bronş duva- rı kalınlığı ve alanı ölçümlerinin anlamlı düzeye ulaşmasa da daha yüksek, küçük hava yollarında ise bronş duvarı kalın- lığının belirgin olarak yüksek olduğu gözlendi. Astım şiddeti ile toraks YRBT bulguları ve ölçülen parametreler arasında korelasyon saptanmadı. Astımlı olgularda konvansiyonel radyograma yansımayan, ancak toraks YRBT’de saptanan rever- sibl ve irreversibl bronş ve parankim patolojileri gözlenmektedir. Bu değişimlerin erken dönemde saptanmasının astım te- davisine yön verebileceği düşünüldü.

Anahtar Kelimeler:Astım, yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi.

SUMMARY

High Resolution Computed Tomography Findings in Patients with Asthma

Recent studies suggest that thoracal high resolution computed tomography (HRCT) of the thorax can detect the irreversib- le structural changes in chronic asthma cases. This study is aimed to evaluate these possible changes and their relation with asthma severity. Twenty-eight stable asthmatic patients with normal conventional radiography and 10 healthy cont- rols were included. Twenty of the patients were female (71.4%) and the mean age of the group was 43 ± 10.5 (30-61). The groups were divided into 2; as group 1 included mild intermittant and mild persistant cases, and group 2 included mode- rate and severe persistant cases. Asthma and control group, and group 1 and 2 were compared according to the thickness of airwall (T), thickness to outer diameter (T/D), wall area (WA), the percentage wall area (WA%). HRCT showed that air trapping, bronchiectasis, fibrotic lesions and airwall thickening were significantly more common in asthma group (p<

0.05). Emphysema, acinar pattern, collapse and mucoid impact were common in asthma group (p> 0.05). The incidence

Yazışma Adresi (Address for Correspondence):

Dr. Pınar ÇELİK, Atatürk Bulvarı No: 49/3, MANİSA - TÜRKİYE e-mail: pinarcelik@yahoo.com

(2)

Astım, hava yollarının kronik, inflamatuvar bir hastalığıdır. Astımlı hastalarda görülen bronş hi- perreaktivitesi ve difüz reversibl hava yolu obst- rüksiyonunun nedeni, hava yollarındaki inflamas- yon ve yapısal değişikliklerdir. Kronik hava yolu inflamasyonu bronş duvarında epitel deskuamas- yon, vazodilatasyon, ödem, düz kas hipertrofisi, mukus hipersekresyonu, subepitelyal fibrozis ve mukoz bez hipertrofisi gibi yapısal değişikliklere neden olur. Hava yollarındaki inflamasyonun de- recesi hastalığın ağırlığını tayin eder. İnflamasyon ne kadar yoğunsa bronş duyarlılığı o kadar faz- la, hava yolları obstrüksiyonu da o kadar ağır ol- makta ve semptomlar artmaktadır.

Astımlı hastalarda solunum fonksiyonlarında yıl- lar içerisinde yavaş yavaş ortaya çıkan bozul- manın nedeni, tekrarlayan semptomlar ve atak- lar sonucu oluşan hava yolu harabiyetidir. Kro- nik inflamasyonun neden olduğu doku yıkımını onarmak amacıyla organizmanın gösterdiği ça- balar, bronş duvarında kalıcı yapısal değişiklik- lere neden olur. Bu değişiklikler, hava yolu obst- rüksiyonunun artmasında ve reversibl değişikli- ğin kaybolmasında önemli rol oynar (1).

Toraks bilgisayarlı tomografisi, konvansiyonel radyogramlara göre daha ayrıntılı bilgi vererek amfizem, bronşiektazi gibi kronik hava yolu has- talıklarının tanısında yardımcı olmaktadır. Son yıllarda kronik astım olgularındaki yapısal deği- şikliklerin, yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı to- mografi (YRBT) ile saptanabildiği bildirilmekte- dir. Konvansiyonel grafiler ile saptanamayan bronş yapısal değişikliklerini ve astım şiddeti ile bu olası değişikliklerin ilişkisini ortaya çıkarmak amacıyla, stabil astımlı hastaların YRBT çekile- rek değerlendirilmesi amaçlandı.

MATERYAL ve METOD

Ocak 2000-Nisan 2000 tarihleri arasında Celal Bayar Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Polikliniği tarafından izlenen, ek hastalığı olmayan, sigara

içmeyen, akciğer grafisi normal olarak değer- lendirilen 28 stabil astımlı ve 10 sağlıklı olgu ça- lışmaya alındı. Astımlı olgular, ulusal astım tanı ve tedavi rehberi kriterlerine göre astım tanısı alan ve derecelendirilen olgulardı (2). Ayrıca, hiçbirisi allerjik bronkopulmoner aspergillozis (ABPA) için tanımlanan kriterleri taşımıyordu.

Kontrol grubundaki olgularda allerjik hastalık ve geçirilmiş veya aktif akciğer hastalığı saptanma- dı. Astım ve kontrol grubu, yaş ve cinsiyet yö- nünden benzerdi. Tüm olgulara çalışma öncesi bilgi verilerek onayları alındı.

Hastaların fizik muayenelerini takiben MIR Srl model spirometre ile oturur pozisyonda solunum fonksiyon testleri (SFT) yapıldı. Gündüz ve gece semptomları, fizik muayene ve solunum fonksi- yonlarına göre hafif intermittan, hafif persistan, orta persistan ve ağır persistan olarak değerlen- dirilen astımlı olguların hafif intermittan ve per- sistan olanları grup 1 (n= 16), orta ve ağır persis- tan olanları grup 2 (n= 12) olarak sınıflandırıldı.

YRBT, picker pqs spiral BT cihazı ile yapıldı; ke- sit kalınlığı 2 mm, aralık 12 mm, kilovolt 130, MA 125, kesit zamanı 1.5 saniye olarak seçildi.

Elde olunan kesitler kemik algoritmi kullanılarak rekonstrükte edildi. Görüntülerde pencere sevi- yesi-450 HU ve pencere genişliği 1500 HU ola- rak seçildi. Aortik arkus, trakeal karina, karina- nın 1 cm altı, inferior pulmoner ven ve diyafrag- manın 2 cm üzerinden geçen beş düzey seçile- rek inspiryum ve ekspiryum sonunda kesitler alındı. İnspiryumda alınan kesitlerde segmenter ve subsegmenter bronşların bronş duvarı dış kontürleri arasındaki total çap (D) ve iç kontür- leri arasında kalan lümen çapları (L) elektronik olarak ölçüldü. D-L/2 formülü kullanılarak bronş duvar kalınlıkları (T) hesaplandı. Bronşların total çapları ve lümen çapları kullanılarak A= πr2for- mülü ile bronşun total alanı (A0) ve lümen alanı (A1) ayrı ayrı hesaplandı. Total alandan (A0) lü- men alanı (A1) çıkarılarak bronş duvarı alanı (WA) bulundu. Her grup için duvar kalınlığının of T and WA was higher in asthma group but also did not reach statistical significance and the thickening of airwall in small airways was significantly more in asthma group. Any correlation between HRCT findings and asthma severity was not found. So reversible and irreversible bronchial and parenchymal changes, detected by HRCT but not by plain chest radyograms, may be present in asthma cases. The early detection of these changes may lead more agressive asthma ma- nagement.

Key Words: Asthma, high resolution computed tomography.

(3)

Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(1): 5-10 7

lümen çapına oranı (T/D) ve duvar alanının yüz- desi (%WA= WA/A0 x 100) hesaplandı.

Tüm ölçümler, bronş iç çapı 2 mm’nin altında ve 2 mm ve üzerinde olan bronşlar için ayrı ayrı ya- pıldı. Ayrıca, elde olunan kesitlerde astıma eşlik eden hava hapsi, amfizem, asiner patern, bron- şiektazi, kollaps, fibrotik değişiklikler, mukus tı- kacı ve bronş duvarı kalınlaşması gibi toraks YRBT bulguları iki ayrı radyolog tarafından de- ğerlendirildi. Bronşun komşu arter çapından ge- niş olması ve akciğer periferine doğru incelme göstermemesi bronşiektazi; ekspiryumda alınan kesitlerde, nondestrüktif artmış havalanma alan- ları hava hapsi ve alveoler dansite artışı gösteren alanlar, asiner patern olarak değerlendirildi. As- tım ve kontrol grubu T, T/D, WA, %WA ölçümle- ri ve toraks YRBT bulguları, grup 1 ve 2 toraks YRBT bulguları ve bronş duvarı ölçümleri açısın- dan karşılaştırıldı.

Veriler SPSS paket programı ile “Fisher”in kesin Ki-kare ve Mann-Whitney U analiz yöntemleri kullanılarak değerlendirildi.

BULGULAR

Astımlı olguların 8 (%28.6)’i erkek, 20 (%71.4)’si kadın olup, yaş ortalaması 43 ± 10.5 yıl ve has- talık süresi 11.4 ± 9.7 yıl idi. Kontrol grubunun 4 (%40)’ü erkek, 6 (%60)’sı kadın olup yaş orta- laması 43.3 ± 6.5 yıl idi. Astım ve kontrol grubu-

nun toraks YRBT bulgularına göre dağılımı Tab- lo 1’de görülmektedir. Kontrol grubunda sadece bir hastada amfizem görülmüş, bunun dışında patoloji saptanmamıştır. Hasta grubunda hava hapsi, bronşiektazi, fibrotik değişiklikler ve bronş duvarı kalınlaşması anlamlı olarak yüksek saptandı. Amfizem, asiner patern, kollaps ve mukus tıkacı görünümü istatistiksel olarak an- lamlı olmasa da kontrol grubuna göre yüksekti.

Astım şiddetine göre toraks YRBT bulgularının karşılaştırılması Tablo 2’de; astım ve kontrol gru- bunun büyük ve küçük hava yollarındaki bronş duvarı ölçümlerinin karşılaştırılması Tablo 3’te görülmektedir. Hava hapsi ve asiner patern dı- şında toraks YRBT bulgularının tümü, grup 2 ol- gularda yüksek saptandı. Ancak bu yükseklik anlamlı düzeye ulaşmadı. Astım ve kontrol gru- bu bronş duvarı ölçümleri açısından karşılaştırıl- dığında astımlı olgularda T, T/D, WA ve %WA öl- çümlerinin anlamlı düzeye ulaşmasa da daha yüksek olduğu, küçük hava yollarındaki T/D oranının ise anlamlı olarak yüksek olduğu göz- lendi. Grup 1 ve 2 olgular bronş duvarı ölçümle- ri açısından karşılaştırıldığında, farklılık saptan- madı. Resim 1’de astımlı bir olguda çekilen to- raks YRBT kesitinde saptanan fibrotik değişiklik- ler, bronş duvarı kalınlaşması, asiner patern ve bronş dış çapı ölçümü; Resim 2’de fibrotik deği- şiklikler, bronş duvarı kalınlaşması, asiner pa- tern ve bronş iç çapı ölçümü; Şekil 1’de ise

Tablo 2. Astım şiddetine göre toraks YRBT bulguları.

Hava Asiner Bron- Fibrotik Mukus Bronş duvarı

hapsi Amfizem patern şiektazi Kollaps değişiklikler tıkacı kalınlaşması Gruplar* n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) n (%)

Grup 1 8 (50) 3 (18.8) 2(12.5) 4 (25) - 5 (31.3) 1 (6.3) 5 (31.3)

Grup 2 4 (33.3) 5 (42) 1 (9) 6 (50) 1 (9) 6 (50) 1 (9) 8 (66)

Grup 1: Hafif intermittan ve persistan olan astımlı olgular, Grup 2: Orta ve ağır persistan grupta olan astımlı olgular.

* p> 0.05.

Tablo 1. Astım ve kontrol grubunun toraks YRBT bulguları.

Hava Asiner Bron- Fibrotik Mukus Bronş duvarı

hapsi* Amfizem patern şiektazi* Kollaps değişiklikler* tıkacı kalınlaşması*

Gruplar n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) n (%)

Astım 13 (46.4) 8 (28.6) 4 (14.3) 10 (35.7) 1 (3.6) 11 (39.3) 2 (7.1) 14 (50.0)

Kontrol 1 (10.0) 1 (10.0) - - - - - -

* p< 0.05.

(4)

bronş dış ve iç çap ölçümü, bronş duvarı alanı ölçümü şematik olarak görülmektedir.

TARTIŞMA

Astımlı hastalarda akut atakta konvansiyonel akciğer radyogramı olası pnömotoraks, kollaps ya da konsolidasyonu ortaya çıkarmak amacıy- la kullanılırken, kronik astımlılarda bronş ya da parankim değişikliklerini saptamada hassas de- ğildir. Son yıllarda astımlılarda bu değişiklikleri saptamada toraks YRBT kullanımı gündeme gel- miştir.

Akciğer radyogramı normal olan stabil astımlı- larda toraks YRBT çektiğimizde, hava yolu ve

Tablo 3. Astım ve kontrol grubunda küçük ve büyük hava yollarındaki bronş duvarı ölçümleri.

Astım (n ± SD) Kontrol (n ± SD) p

< 2 mm

Total bronş sayısı 119 93

T (mm) 1.03 ± 0.17 0.95 ± 0.05 0.06

T/D 0.32 ± 0.03 0.32 ± 0.09 0.04*

WA (mm2) 6.70 ± 1.60 5.84 ± 0.50 0.06

%WA 89.00 ± 2.15 88.20 ± 0.91 0.17

> 2 mm

Total bronş sayısı 310 88

T (mm) 1.09 ± 0.51 0.92 ± 0.06 0.75

T/D 0.25 ± 0.14 0.20 ± 0.03 0.30

WA (mm2) 11.50 ± 4.72 10.31 ± 0.89 0.88

%WA 67.21 ± 6.73 66.60 ± 7.26 0.48

Resim 1. Astımlı bir olgunun toraks YRBT kesitinde saptanan fibrotik değişiklikler, bronş duvarı kalınlaş- ması, asiner patern ve bronş dış çapı ölçümü.

Resim 2. Astımlı bir olgunun toraks YRBT kesitinde saptanan fibrotik değişiklikler, bronş duvarı kalınlaş- ması, asiner patern ve bronş iç çapı ölçümü.

Şekil 1. Astımlı bir olguda toraks YRBT kesitinde şe- matize edilmiş bronş dış ve iç çapı ve duvar alanı öl- çümü.

Duvar kalınlığı (T) Dış

çap (D)

İç çap (L) Duvar

kalınlığı (WA)

(5)

parankim değişiklikleri olduğunu gözledik. Bu patolojiler mukoid tıkaç, asiner patern, hava hapsi ve kollaps gibi reversibl değişikliklerin ya- nı sıra amfizem, bronşiektazi, fibrotik değişiklik- ler ve bronş duvarı kalınlaşması gibi irreversibl değişiklikleri de içermektedir. Astım grubu kont- rol grubu ile karşılaştırıldığında hava hapsi, bronşiektazi, fibrotik değişiklikler ve bronş duva- rı kalınlaşması anlamlı olarak yüksek saptandı.

Amfizem, asiner patern, kollaps ve mukus tıka- cı görünümü de kontrol grubuna göre yüksekti.

Astımlı hastalar şiddetlerine göre toraks YRBT bulguları açısından karşılaştırıldığında, iki grup arasında reversibl değişikliklerde önemli bir fark saptanmamasına karşılık, grup 2 (orta ve ağır persistan) hastalarda amfizem, fibrotik değişik- likler, bronşiektazi ve bronş duvarı kalınlaşması gibi irreversibl değişikliklerin daha yüksek dü- zeyde olduğu görüldü. Reversibl değişikliklerin boyutu ile astım şiddeti arasında korelasyon saptanmadı.

Çalışmamızda, astımlılarda YRBT bulgularından mukoid tıkaç %7.1, kollaps %3.6 oranında sap- tandı. Paganin ve arkadaşlarının radyogramı nor- mal olan 57 astımlı hastada yaptığı YRBT çalış- masında, mukoid tıkaç %21, kollaps %12 olarak bulunmuş; yüksek doz oral kortikosteroid tedavi- si sonucu bu patolojilerin kaybolduğu gözlenmiş;

astım şiddeti ile reversibl patolojiler arasında ko- relasyon olmadığı sonucuna varılmıştır (3).

Astımlılarda YRBT kesitlerinde amfizem %28.6, kontrol grubunda ise %10 olarak saptandı. Çe- şitli çalışmalarda astımlılarda YRBT’de amfizem saptanma oranı %0-80 arasında değişmektedir (3,4). Astım şiddeti arttıkça amfizem görülme oranının arttığı ve gözlenen amfizemin çoğun- lukla sentrilobüler olduğu belirtilmektedir (5).

Amfizemin düşük oranda görülmesini, hastaları- mızın çoğunluğunu hafif şiddetteki astımlıların oluşturması açıklayabilir. Sigara içenlerde YRBT, amfizem saptanmasında oldukça sensitiv olma- sına rağmen, astımlılarda bu modalitenin spesi- fitesi bilinmemektedir. Amfizem, alveol duvarla- rında destrüksiyonla birlikte terminal hava yolla- rının genişlemesi şeklinde ifade edildiğinde, as- tımlılarda sık rastlanan ve astım şiddeti ile para-

lellik gösteren bir bulgudur. Astımda YRBT kesit- lerinde amfizemde hiperlüsent görünüme, pul- moner vasküler budanma, distorsiyon ve büller eşlik eder. Sigara içmeyen astımlılarda amfizem patogenezinin sigara içenlerden farklı olduğu, patogenezden distal hava yollarının direkt dest- rüksiyonunun değil, fibrotik değişiklikler ve hava yolu “remodelling”inin sorumlu olduğu düşünül- mektedir (3). Çalışmamızda nondestrüktif hava- lanması artmış alanlar hava hapsi olarak değer- lendirilmiş, hava hapsi alanları astımlı olgularda kontrol grubuna göre belirgin olarak yüksek saptanmıştır.

Astımlı hastalarda bronşiektazi %35.7 olarak sap- tanmış, kontrol grubunda ise hiç görülmemiştir.

Bronşiektazi tanısında YRBT oldukça sık kullanı- lan bir modalitedir. Çeşitli çalışmalarda ABPA’sı olmayan astımlılarda, bronşiektazi prevalansının kontrol grubuna göre yüksek (%28.5-80) ve has- talık şiddeti ile korele olduğu sonucuna varıl- mıştır (3,4). Hastalar genellikle asemptomatik- tir, bronşiektazi irreversibl bir patoloji olduğu için kortikosteroid tedavisine de yanıt alınmamakta- dır. Astımlıların %50’sinde YRBT’de bronşiektazi saptandığı, sıklıkla bronşiektazinin silindirik, na- diren variköz ve kistik tipte olduğu, nadir bronşi- ektazi tiplerinin genellikle çok şiddetli astımlılar- da görüldüğü belirtilmektedir. Bronşiektazi pato- genezinde büyük olasılıkla mukoid tıkaçlar ve bronş hipersekresyonu rol oynamaktadır (3).

Ünal ve arkadaşları 21 astımlı olguda yaptıkları YRBT çalışmasında, bronşiektazik dilatasyonu inhaler öncesi kesitlerde %38, bronkodilatör in- halasyonu sonrasında %71 olguda izlemişlerdir.

Dilate bronşlar inhaler öncesi ekspiryum sonun- da alınan kesitlerde küçülmemiş, bronkodilatör sonrasında ise ekspiryumda hepsinde küçülme görülmüştür. YRBT ile astımlı olgularda bronşi- ektazi tanısı koyarken klinikle uyumlu olup ol- madığının dikkate alınması, bronkodilatör inha- ler öncesi ve sonrası bronşlardaki dilatasyonla- rın değişiminin dinamik olarak özellikle ekspir- yum sonunda alınan kesitlerde değerlendirilme- sinin yararlı olacağını düşünmüşlerdir (6).

Astımlı olgularda bronş duvarı kalınlaşmasını Lynch ve arkadaşları %92, Grenier ve arkadaşla-

Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(1): 5-10 9

(6)

rı %82 olarak saptamışlardır (4,7). Çalışmamızda ise bu oran %50’dir. Boulet ve arkadaşları, inter- medier bronş düzeyinde yaptıkları ölçümlerde astım ve kontrol grubu arasında T/D oranında farklılık saptamamışlar, daha küçük hava yolları- nı ise değerlendirmeye almamışlardır (8). Oka- zawa ve arkadaşları, astımlılarda ortalama

%WA’yı 2 mm’den küçük hava yollarında %84, 6 mm’den büyük hava yollarında %58, Awadh ve arkadaşları tüm hava yolları için %WA’yı zor astım- da %78, orta şiddetteki astımda %78.8, hafif as- tımda %74.2, kontrol grubunda %70.9 olarak sap- tamışlardır (9,10). Çalışmamızda %WA 2 mm’den küçük hava yollarında, astımlılarda %89, kontrol grubunda %88.2, 2 mm’den büyük hava yolla- rında, astımlılarda %67.21, kontrol grubunda

%66.6 olarak saptanmıştır. Küçük ve büyük ha- va yollarındaki alan ölçümlerimiz Okazawa ve arkadaşlarının sonuçlarıyla uyumluluk göster- mektedir. 1.5-6 mm çaplı küçük hava yollarının astımlılarda sağlıklı kişilere oranla önemli dere- cede kalınlaştığı bildirilmektedir (9).

Astımlı olgularda bronş duvarı kalınlığı ve alanı ölçümlerinin anlamlı düzeye ulaşmasa da daha yüksek, küçük hava yollarında ise bronş duvarı kalınlığının belirgin olarak yüksek olduğu göz- lendi. Astım şiddeti ile bronş duvarı kalınlığı ve alan ölçümleri arasında korelasyon saptanmadı.

Astımlılarda nekropsi materyallerinde bronş du- varı kalınlaşmasının kronik inflamatuvar deği- şikliklere sekonder olduğu anlaşılmaktadır (11,12). Steroid tedavisine yanıt alınmaması da hava yolu “remodelling”inin bir göstergesi olabi- leceği düşüncesini desteklemektedir. Hava yolu- nun daralmasında bronş duvarı kalınlaşmasının önemi tartışılmaktadır. Bronş kasının aynı dere- cede kasılmasında kalın duvarlı bir bronşta, nor- mal kalınlıktaki bir bronştan daha fazla daralma meydana gelecektir. Astımlılarda hava yolunda- ki daralmanın dominant olduğu bölge net değil- dir. Fatal astımlılarda büyük kartilaj ve küçük membranöz bronşlarda kalınlaşma olduğu, fatal olmayan astımlılarda ise bu kalınlaşmanın kü- çük hava yollarında belirgin olduğu düşünül- mektedir (12).

Bu çalışmanın sonuçları; astımlı olgularda kon- vansiyonel radyograma yansımayan, ancak to-

raks YRBT’de saptanabilen reversibl, irreversibl bronş ve parankim patolojileri olduğunu göster- miştir. Hafif şiddetteki astımlılarda bile bronş du- varı kalınlaşması gibi değişiklikliklerin görülme- si, astımda inflamasyonun erken dönemde de hasar oluşturabileceği görüşünü desteklemiştir.

Bu değişikliklerin radyolojik olarak her olguda gösterilmesi gerekli değildir, ancak bu olası de- ğişikliklerin varlığının bilinmesi erken dönemde antiinflamatuvar tedavinin başlanmasını gerek- tirmektedir.

KAYNAKLAR

1. Türktaş H, Türktaş İ. Astma. Ankara: Bozkır Matbaacılık, 1998: 27.

2. Ulusal Astım Tanı ve Tedavi Rehberi. Toraks Derneği Bronş Astması Grubu, 2000.

3. Paganin F, Trussard V, Seneterre E, et al. Chest radiog- raphy and high resolution computed tomography of the lungs in asthma. Am Rev Respir Dis 1992; 146: 1084-7.

4. Lynch DA, Newell JD, Tschomper BA, et al. Uncomplica- ted asthma in adults: Comparison of CT apperance of the lungs in astmatic and healthy subjects. Radiology 1993;

188: 829-33.

5. Mclean AN, Sproule MW, Cowan MD, Thomson NC. High resolution computed tomography in asthma. Thorax 1998; 53: 308-14.

6. Ünal M, Özlü T, Yılmaz S ve ark. Bronşiyal astmada re- versibl bronşiyal dilatasyon: Yüksek rezolüsyonlu bilgi- sayarlı tomografi ile değerlendirilmesi. Tanısal ve Giri- şimsel Radyoloji 1996; 2: 41-5.

7. Grenier P, Mourey-Gerosa I, Benali K, et al. Abnormaliti- es of the lung and lung parenchyma in asthmatics: CT observations in 50 patients and inter-and intraobserver variability. Eur Radiol 1996; 6: 199-206.

8. Boulet L, Belanger M, Carrier G. Airway responsiveness and brochial-wall thickness in asthma with or without fixed airflow obstruction. Am J Respir Crit Care Med 1995; 152: 865-71.

9. Okazawa M, Müller N, McNamara EA, et al. Human air- way narrowing measured using high resolution compu- ted tomography. Am J Respir Crit Care Med 1996; 154:

1557-62.

10. Awadh N, Müller NL, Park CS, et al. Airway wall thick- ness in patients with near fatal asthma and control gro- ups: Assessment with high resolution computed tomog- raphic scanning. Thorax 1998; 53: 248-53.

11. Kuwano K, Bosten CH, Pare PD, et al. Small airways di- mensions in asthma and in chronic obstructive pulmo- nary disease. Am Rev Respir Dis 1993; 148: 1220-5.

12. James AL, Pare PD, Hogg JC. The mechanics of airway nar- rowing in asthma. Am Rev Respir Dis 1989; 139: 242-6.

Referanslar

Benzer Belgeler

Wegener granulomatozis tanısı olan takipte 65 yaşında erkek hasta; normal BT (A) 4 ay sonra çekilen BT’de (B) solda nodül ortaya çıkmış.. Lezyonların çevresinde

Amaç: Çalışmamızda kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan olgularda ekspiratuvar Yüksek Rezolüsyon- lu Bilgisayarlı Tomografi (YRBT) bulguları ve trakeal in-

Sternum yapısı- nın kardiyak ve pulmoner etkileşimini daha iyi değerlendirebilmek için çekilen toraks bilgisayarlı tomografide sternumun sağ ventrikül ve sağ atriyuma

lı tomografide, anteriyor mediyastende prevasküler alandan başlayan, kalbi ve perikardı sararak yaklaşık 17.5 cm’lik bir segment boyunca kraniyokaudal uza- nım

This approach aims to use contrast enhancement techniques [12] to enhance the image quality and to classify the citrus canker affected leaf by Support Vector Machine

Then the average actual power of an individual has good circulation in or out of the connected individual complete bridge converter series (leg). In other words, the

YRBT’de olguların tamamında plevral kalınlaşma, kalsifi- kasyon ve plaklar saptanırken, düzensiz ara yüz belirtisi 23, düzensiz interlobüler septal (İLS) kalınlaşma

Amaç: Geriye dönük, rastlantısal olarak, koroid pleksus ksantogranülomu (KPK) saptanan 75 erişkin hasta kontrastsız beyin bilgisayarlı tomografi (BT) ve kontrastlı beyin