Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi BölükbaĢı Apt. No:54 Kat:1/2 MuratpaĢa / ANTALYA
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu Esas : 2011/10-7 Karar : 2011/228 Tarih : 27.04.2011
Özet:
- YARGITAY ĠLAMI -
Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 18. ĠĢ Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.07.2008 gün ve 2008/113 E., 2008/458 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, YARGITAY 10. Hukuk Dairesinin 08.02.2010 gün ve 2008/17302 E., 2010/1190 K. sayılı ilamı ile;
(...1-) Türkiye Cumhuriyetiyle Almanya Federal Cumhuriyeti Arasındaki Sosyal Güvenlik SözleĢmesinin 29 uncu maddesinde, bir kimsenin Türk sigortasına giriĢinden önce bir Alman rant sigortasına girmiĢ bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına giriĢi, Türk sigortasına giriĢ olarak kabul edileceği belirtilmiĢ olup; buna göre mahkemenin, 01.01.1956 tarihinde doğan ve Almanya'da 01.11.1974 tarihinden itibaren çalıĢtığı anlaĢılan davacının, hüküm gerekçesinde sigortalılık süresi baĢlangıcının 01.11.1974 tarihi olduğunu kabul ETMESĠ ĠSABETLĠDĠR.
2 -) Davanın yasal dayanaklarından olan 506 s. Kanunun 60. maddesinde yaĢlılık aylığından yararlanma KOġULLARI DÜZENLENMĠġTĠR. Sigortalıya, yaĢlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak maddede belirlenen yaĢa ulaĢmıĢ olmak, belirli bir süre prim ödemek, iĢten ayrılmak ve talepte BULUNMAK GEREKĠR. Söz konusu madde, 08.09.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 s. Kanunun 6 ncı maddesiyle değiĢtirilerek, mevcut aylık bağlama Ģartları ağırlaĢtırılmıĢ ve maddedeki değiĢikliğin yürürlük tarihi olan 08.09.1999 tarihinden önce sigortalı olanlar için 506 s. Kanuna eklenen geçici 81 inci maddeyle geçiĢ hükümleri getirilerek, SĠGORTALILAR KADEMELENDĠRĠLMĠġTĠR. Anılan maddenin (B) ve (C) bentlerinin Anayasa Mahkemesinin 23.02.2001 gün ve 42/41 sayılı kararıyla iptalinden sonra, 01.06.2002 tarihinde yürürlüğe giren 23.05.2002 tarihli 4759 s. Kanunla yeniden düzenleme yapılarak bazı farklılıklarla kademeli geçiĢ SĠSTEMĠ KORUNMUġTUR.
Somut olayda; Türkiye'de sigortalılığı olmayan davacının, 24.01.1981 - 09.12.1983, 01.04.1986 - 16.01.1988 ve 01.09.1989 - 31.12.1999 tarihleri arasında Almanya'da geçen 5400 gün çalıĢmasının 3201 s. Kanun kapsamında borçlanma primini 28.04.2005 tarihinde ödediği ve aynı tarihte yaĢlılık aylığı tahsis talebinde BULUNDUĞU ANLAġILMAKTADIR.
Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi BölükbaĢı Apt. No:54 Kat:1/2 MuratpaĢa / ANTALYA
UyuĢmazlık; yaĢlılık aylığında kademeli geçiĢi öngören 4759 s. Kanunun yürürlüğünden sonra 3201 sayılı Yurt DıĢında Bulunan Türk VatandaĢlarının Yurt DıĢında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılan borçlanmayla kazanılan sigortalılık süresi gözetilerek tespit edilen sigorta baĢlangıç tarihi ve sigortalılık süresinin yaĢlılık aylığı tahsis koĢullarının belirlenmesinde gözetilip gözetilmeyeceği NOKTASINDA TOPLANMAKTADIR.
Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2006 gün ve 2006/21-36, 80; 08.07.2009 gün ve 2009/21-309, 322 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, sigortalılara yurtdıĢında geçen çalıĢmalarını borçlanabilme olanağı veren 3201 s. Kanunun 6 ncı maddesi hükmü uyarınca değerlendirilen sürelerin aylık tahsisinde gözetilebilmesi için tahakkuk ettirilen borçlanma bedelinin 23.05.2002 tarihinden önce Kuruma ödenmiĢ OLMASI GEREKĠR.
YurtdıĢında geçen çalıĢmalarına iliĢkin borçlanma bedelini, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun geçici 81 inci maddesini değiĢtiren 4759 s. Kanunun tarihi olan 23.05.2002 den sonra, 28.04.2005 tarihinde ödeyen davacının, yaĢlılık aylığı Ģartlarının, borçlanılan süre gözetilmeksizin, 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık durumuna göre BELĠRLENMESĠ GEREKĠR. Bu tarihte de davacının Türkiye'de mevcut hiçbir sigortalılığı olmadığı belirgin olduğundan; 3201 borçlanması yaptığı 28.04.2005 tarihinde yürürlükte olan 506 s. Kanunun 60. maddesinde düzenlenen koĢulların gerçekleĢmiĢ olması halinde davacıya yaĢlılık aylığı bağlanması MÜMKÜN OLACAKTIR.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın karar verilmiĢ olması, usul ve yasaya aykırı olup BOZMA NEDENĠDĠR.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve HÜKÜM BOZULMALIDIR...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki KARARDA DĠRENĠLMĠġTĠR.
TEMYĠZ EDEN: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaĢıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra GEREĞĠ GÖRÜġÜLDÜ:
Dava, yurtdıĢı borçlanması nedeniyle 01.05.2005 tarihinden itibaren yaĢlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle aylık bağlanması ĠSTEMĠNE ĠLĠġKĠNDĠR.
Davacı vekili, müvekkilinin yurtdıĢında geçen hizmetlerinin bir bölümünü (5400 gün) 3201 Sayılı Yasaya göre borçlanarak prim borcunu döviz cinsinden davalı Kuruma ödediğini ve 28.04.2005 tarihinde yaĢlılık aylığı tahsis talebinde bulunmuĢ ise de, bu talebin, müvekkilinin 52 yaĢını 01.01.2008 tarihinde dolduracağı, sigortalılık süresini doldurmadığı gerekçesiyle ret olunduğunu, diğer taraftan Türk-Alman Sosyal Güvenlik SözleĢmesinin 29/4 maddesi gereği Almanya'da ilk defa
Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi BölükbaĢı Apt. No:54 Kat:1/2 MuratpaĢa / ANTALYA
çalıĢmaya baĢladığı 01.11.1974 tarihinin 506 Sayılı Yasanın 108 inci maddesine göre SSK giriĢ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek; müvekkilinin yurtdıĢında çalıĢmaya baĢladığı 01.11.1974 tarihinin SSK sigorta baĢlangıcı olarak kabulüyle tahsis talep tarihini takip eden aybaĢı olan 01.05.2005 tarihinden geçerli yaĢlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar VERĠLMESĠNĠ ĠSTEMĠġTĠR.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığı (SGK) vekili, 3201 Sayılı Yasaya göre yurtdıĢında çalıĢan sigortalıların ilk sigortalılık baĢlangıcının borçlanmaya iliĢkin borcunu ödediği tarihten borçlandığı süre kadar geriye gidilerek tesbitinin gerektiği, yurtdıĢında çalıĢmaya baĢladığı tarihin ilk sigortalılık süresi olarak kabulünün mümkün olmadığı, müvekkili kurumca yapılan iĢlemin yerinde bulunduğunu ifadeyle, davanın REDDĠNĠ SAVUNMUġTUR.
YEREL MAHKEMECE, Türk-Alman Sosyal Güvenlik SözleĢmesinin 29/4 üncü maddesinde yer alan; bir kimsenin Türk sigortasına giriĢten önce bir Alman Rant Sigortasına girmiĢ bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına giriĢi, Türk Sigortasına giriĢ olarak kabul edileceği hükmüne göre yurt dıĢında çalıĢma baĢlangıcının 01.11.1974 tarihinin sigortalı çalıĢma baĢlangıç tarihi olarak kabulü ve ayrıca davacının 4447 Sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle eklenen ve 4759 Sayılı Kanunla değiĢtirilen 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddenin (A) bendi (c) fıkrası kapsamında bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulüyle Nisan/2005 ayında yaptığı talebe göre, 01.05.2005 tarihinden itibaren yaĢlılık aylığı bağlanmasına KARAR VERĠLMĠġTĠR.
Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire; yukarıda metni yazılı gerekçeyle hükmün oyçokluğuyla bozulmasına karar vermiĢ, YEREL MAHKEMECE, önceki KARARDA DĠRENĠLMĠġTĠR. Direnme hükmünü, davalı vekili TEMYĠZ ETMĠġTĠR.
Dosya kapsamından; 01.01.1956 doğum tarihli davacının, 11.04.2005 tarihinden önce yurt içinde, herhangi bir sigortalı çalıĢmasının bulunmadığı, Alman rant sigortasına ise 01.11.1974 tarihinde BAġLADIĞI ANLAġILMAKTADIR.
Davalı Kurum, borçlanılan yurt dıĢı çalıĢma sürelerini dikkate alarak, 3201 Sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca sigortalılığın baĢlangıç tarihini, borcun tamamen ödendiği tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek bulmuĢ, bulduğu bu sigorta baĢlangıç tarihinden itibaren 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesinde yapılan değiĢikliğin uygulanmaya baĢlandığı 23.05.2002 tarihine kadar ki sigortalılık süresini gözeterek, kademeli geçiĢte (yaĢlılık aylığı tahsisine) esas alınacak sigortalılık SÜRESĠNĠ BELĠRLEMĠġTĠR.
Davacıyla davalı Kurum arasındaki çekiĢme, yurt dıĢında çalıĢmaya baĢlanılan tarihin Türkiye'de sigortalılığın baĢlangıcına esas alınmaması nedeniyle sigortalılık süresinin, Kanunun değiĢikliğe uğradığı 23.05.2002 tarihinde daha az belirlenmiĢ olması, dolayısıyla kademeli geçiĢte daha ağırlaĢtırılmıĢ koĢulların uygulanması üzerine, diğer bir ifade ile 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddenin uygulanması gerektiği noktasında değil, hangi bendinin uygulanacağı NOKTASINDA ÇIKMIġTIR.
Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi BölükbaĢı Apt. No:54 Kat:1/2 MuratpaĢa / ANTALYA
Yukarıda belirtildiği üzere, davanın tarafları arasında sigortalılığın baĢlangıç tarihi konusunda bir çekiĢme var ise de; yerel mahkemeyle Yüksek Özel Daire arasında davacının yurt dıĢında ilk defa iĢe baĢlama tarihini, Türkiye'de sigortalılığın baĢlangıç tarihi olarak kabulünde bir UYUġMAZLIK BULUNMAMAKTADIR.
Tarafların iddia ve savunmalarıyla bozma ve direnme kararlarının kapsamı itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuĢmazlık; 23.05.2002 tarih ve 4759 Sayılı Kanun ile 506 Sayılı Kanun'da yapılan değiĢikliklerden (Geçici madde 81/B yönünden: 23.05.2002 tarihinden) sonra 3201 Sayılı Kanun uyarınca yapılacak olan yurt dıĢı hizmet borçlanmalarının sigortalılık süresinin hesaplanmasında gözetilip gözetilmeyeceği NOKTASINDA TOPLANMAKTADIR.
UyuĢmazlığın kaynağını, 4447 Sayılı Kanunla eklenen, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine 4759 Sayılı Kanun ile bir bölümü değiĢikliğe uğrayan 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci MADDESĠ OLUġTURMAKTADIR.
Anılan madde uyarınca, yaĢlılık aylığı bağlama koĢulları, 4447 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.09.1999; 4759 Sayılı Kanunun kabul edildiği 23.05.2002 tarihindeki "sigortalılık süresi" nin "kaç yıl" olduğu dikkate ALINARAK BELĠRLENMEKTEDĠR.
Buna göre, 1999 yılında sigortalılık süresi 18 yıl ve daha fazla olan kadınlar ve sigortalılık süresi 23 yıl ve daha fazla olan erkekler hakkında, 4447 s. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan HÜKÜMLER UYGULANMAKTADIR. Önceki hükümlere bakıldığında ise, sigortalılık süresi yönünden kadın ise 20, erkek ise 25 yıldan beri sigortalı olmak ve 5000 gün prim ödemiĢ olmak koĢulu yeterli görülmekteydi.
Geçici madde 81/B hükmü ile, 23.05.2002 tarihinde; sigortalılık süresi 18 (dahil) yıldan fazla olan kadınlar 20 yıllık sigortalılık süresini ve 40 yaĢını doldurmaları, sigortalılık süresi 23 yıldan (dahil) fazla olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 44 yaĢını doldurmaları ve en az 5000 gün; ...
sigortalılık süresi 2 yıl 8 ay 15 (dahil) günden fazla, 3 yıldan az olan kadınlar 20 yıllık sigortalılık süresini ve 56 yaĢını doldurmaları ve en az 5975 gün, sigortalılık süresi 2 yıl 8 ay 15 (dahil) günden fazla, 3 yıl 6 aydan az olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 58 yaĢını doldurmaları ve en az 5975 gün prim sayısına sahip olmaları; 2002 yılından sonra sigortalı olanlar yönünden ise; 4759 sayılı Yasayla değiĢik 506 s. Kanunun 60/A maddesinde yaĢlılık aylığından yararlanabilmek için, kadın ise 58, erkek ise 60 yaĢını doldurmuĢ olmak ve en az 7000 gün veya, kadın ise 58, erkek ise 60 yaĢını doldurmuĢ olmak, 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4500 gün malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiĢ olmak ġARTI ÖNGÖRÜLMEKTEDĠR.
YaĢlılık aylığı tahsis koĢullarındaki bu kademeli geçiĢ nedeniyle, 1999 ve 2002 yılları itibariyle belirlenecek sigortalılık süresi, sorunun çözümünde (kaç yaĢında yaĢlılık aylığına hak kazanılacağı yönünden) anahtar ROL ÜSTLENMEKTEDĠR.
Somut uyuĢmazlık yönüyle, yukarıda belirtilen bu yasal değiĢikliklerden (Geçici madde 81/B yönünden:23.05.2002 tarihinden) sonra 3201 Sayılı Kanun uyarınca yapılacak olan yurt dıĢı hizmet
Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi BölükbaĢı Apt. No:54 Kat:1/2 MuratpaĢa / ANTALYA
borçlanmalarının sigortalılık süresinin hesaplanmasında nasıl değerlendirileceği konusu ÖNEM KAZANMAKTADIR.
Konuyla ilgisi bakımından "Sigortalılık süresi" ve "Hizmet borçlanması" kavramlarına da değinmekte YARAR VARDIR.
"Sigortalılık süresi", 506 Sayılı Kanunun 108 inci maddesinde uzun vadeli sigorta kolları AÇISINDAN TANIMLANMIġTIR.
Bu maddeye göre: "Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin baĢlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmıĢ 5417 ve 6900 s. kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalıĢmaya BAġLADIĞI TARĠHTĠR.
Tahsis iĢlerinde nazara alınan sigortalılık süreleri, bu sürenin baĢlangıç tarihi ile, sigortalının tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih, tahsis için istekte bulunmuĢ olmıyan sigortalılar için de ölüm tarihi arasında GEÇEN SÜREDĠR." Ģeklinde ĠFADE EDĠLMĠġTĠR.
Yukarıda belirtildiği üzere, yaĢlılık aylığı tahsisi için istenilen koĢulların, sigortalılık baĢlangıç tarihi (gerek mülga gerekse halen yürürlükte bulunan sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak ilk defa çalıĢılmaya baĢlanılan tarih) ile aylık talep tarihi arasında (aylık talebinde bulunmuĢ olmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasındaki sürede) gerçekleĢmiĢ OLMASI ARANMAKTADIR.
Bu açıklamalara göre, davacının sigortalılık süresi, Almanya'da rant sigortasına giriĢ tarihinden (sigortalı onsekiz yaĢını tamamlamıĢ ise bu tarihten yoksa onsekiz yaĢını tamamladığı tarihten itibaren), yaĢlılık aylığı yönünden tahsis talebinde bulunulan zaman dilimi dikkate alınarak belirlenmeli, 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesiyle yaĢlılık aylığı koĢullarının irdelenmesinde de, bu sigortalılık SÜRESĠ GÖZETĠLMELĠDĠR.
Diğer taraftan, 4759 Sayılı Kanunun kabul edildiği 23.05.2002 tarihinde geçerli sigortalılık süresinin belirlenmesi yönündeki norm ile ifade edilmek istenen; yaĢlılık aylığı tahsis talep tarihi itibariyle tahsise esas alınacak geçerli tüm sigortalılık süresi gözetilerek, bu sürenin 23.05.2002 tarihine karĢılık gelen miktarı olup, bu yönde yapılacak değerlendirme, maddenin ve sosyal güvenlik hukukunun amacına, kanun koyucunun iradesine de, en uygun ÇÖZÜM OLACAKTIR.
Bu arada "Hizmet borçlanması", sigorta kapsamında sayılan fakat bildirilmemiĢ ve primi ödenmemiĢ sürelerin, ilgili tarafından baĢvurularak primlerinin ödenmesi iĢlemidir (ġakar, Müjdat: Sosyal Sigortalarda Hizmet Borçlanması ve Hizmetlerin BirleĢtirilmesi, YaklaĢım Dergisi, Temmuz/2005, Sayı:151) Önemle belirtilmelidir ki, sigortalının, mevcut olmayan bir süreyi borçlanabilmesi de, MÜMKÜN DEĞĠLDĠR.
Belirtmek gerekir ki, yurt dıĢındaki vatandaĢların sosyal güvenliklerinin sağlanması bakımından, ülkemizde "yurt dıĢı hizmet borçlanması" ĠMKANI TANINMIġTIR.
Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi BölükbaĢı Apt. No:54 Kat:1/2 MuratpaĢa / ANTALYA
Yurt dıĢındaki vatandaĢların sosyal güvenliklerinin sağlanmasına yönelik ilk düzenleme, 1978 yılında çıkarılan 2147 sayılı "Yurt DıĢında ÇalıĢan Türk VatandaĢlarının Yurt DıĢında Geçen ÇalıĢma Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunu"dur. Bu Kanuna göre, ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleĢmesi yapılmıĢ olup olmadığına bakılmaksızın, yabancı ülkelerde çalıĢmıĢ ve çalıĢmakta olan Türk vatandaĢlarına, yurt dıĢında geçen hizmetlerinin tamamını borçlanma OLANAĞI GETĠRĠLMĠġTĠR.
Ancak uygulamada ortaya çıkan sorunlara yeteri kadar çözüm getirmediği için 2147 Sayılı Kanunun yerine, halen yürürlükte bulunan ve önceki kanundan yararlananların kazanılmıĢ haklarını saklı tutan 3201 sayılı "Yurt DıĢında Bulunan Türk VatandaĢlarının Yurt DıĢında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun" çıkarılmıĢtır.
3201 Sayılı Kanun uyarınca yurt dıĢı hizmet borçlanması, yurt dıĢında geçmiĢ belirli/bazı sürelerin Türkiye'de geçmiĢ GĠBĠ DEĞERLENDĠRĠLMESĠDĠR. Borçlanılan yurt dıĢı çalıĢma süresi, tıpkı ihya edilen sigortalılık süreleri gibi ele alınmalı, bedelinin ödenmesi karĢısında, ait olduğu devrede dikkate alınarak, tahsis istemi yönünden bir DEĞERLENDĠRME YAPILMALIDIR.
Yurt dıĢında çalıĢan Türk vatandaĢlarının sigortalılık baĢlangıcı yönünden, bulundukları ülkeyle yapılan ikili uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmelerinde açık hüküm bulunmayan veya hiç sözleĢme yapılmayan ülkelerde bulunanların durumu 3201 Sayılı Kanun hükümlerine GÖRE DEĞERLENDĠRĠLECEKTĠR.
Ġkili uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmelerinde özel hüküm bulunmayan veya sözleĢme imzalanmayan ülkelerdeki çalıĢmalarını borçlananlar yönünden sigortalılık baĢlangıcının ve dolayısıyla sigortalılık süresinin nasıl hesaplanacağı, 3201 Sayılı Kanunun 5 inci MADDESĠNDE DÜZENLENMĠġTĠR.
Belirtilen maddeye göre, borçlanma konusu hizmetlerinden sonra Türkiye'de tescili bulunan sigortalılar yönünden sigortalılık baĢlangıcı, tescil tarihinden itibaren borçlanılan süre kadar geriye gidilerek bulunacak tarih olacak, hiç tescili olmayanlar için de, borcun tamamen ödendiği tarihten borçlanma süresi kadar geriye gidilerek bulunacak TARĠH OLACAKTIR.
Türkiye'de sigortalı olarak tescili bulunanlar 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesinin lehe olan hükmünden yararlanırken, tescili bulunmayanların ise daha sonra yurt dıĢı hizmet borçlanması yoluyla kazanılan sigortalılık süresinden yararlanamaması bir adaletsizliği ORTAYA ÇIKARMAKTADIR.
Diğer bir deyiĢle, 3201 Sayılı Kanuna göre sonradan borçlananların, 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte (23.05.2002) hiç hizmetinin bulunmadığı gerekçesiyle 81 inci maddenin uygulanmaması, 3201 Sayılı Kanunla sigortalılara tanınmıĢ olan hakların ortadan kaldırılmasına yol açacağı her türlü DURAKSAMADAN UZAKTIR.
Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2010 gün ve E:2010/10-471, K:439; 29.09.2010 gün ve E:2010/10-472, K:440; 29.09.2010 gün ve E:2010/21-302, K:438; 20.10.2010 gün ve
Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi BölükbaĢı Apt. No:54 Kat:1/2 MuratpaĢa / ANTALYA
E:2010/10-499, K:499; 06.04.2011 gün ve E:2010/10-692, K:2011/71; 20.04.2011 gün ve E:2011/10- 168, K:208; 20.04.2011 gün ve E:2011/10-169, K:209; 20.04.2011 gün ve 2011/10-159, K:201 sayılı ilamlarında da, benimsenmiĢtir.
Açıklanan hukuksal nedenler karĢısında, davacı sigortalı hakkında yaĢlılık aylığı tahsis koĢullarının yurt dıĢı borçlanma bedelinin ödendiği tarihte yürürlükte 506 Sayılı Kanunun 4759 Sayılı Kanunla değiĢik 60. madde hükmünün uygulanmasını iĢaret eden Özel Daire bozmasına karĢı, yerel mahkemenin daha önce sigortalı olarak Türkiye'de tescili olmayanların 506 Sayılı Kanunun Geçici 81 inci maddesinin yürürlük tarihinden sonra, yürürlük tarihinden öncesine ait devreye iliĢkin olarak yapacakları borçlanmaların; Geçici 81 inci madde uygulamasında gözetilmesi gerektiğini benimseyerek yaptığı değerlendirme ve bu değerlendirme sonucu ilk kararında direnmesi usul ve YASAYA UYGUNDUR.
Ne varki, Yüksek Özel Daire bozma nedenine göre, somut uyuĢmazlıkta yaĢlılık aylığı tahsis koĢullarının gerçekleĢip gerçekleĢmediğini ve diğer temyiz itirazlarını incelemediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye GÖNDERĠLMESĠ GEREKĠR.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan, davalı vekilinin yaĢlılık aylığı tahsis koĢullarının gerçekleĢip gerçekleĢmediği ve diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 10. HUKUK DAĠRESĠNE GÖNDERĠLMESĠNE, 27.04.2011 tarihinde OYBĠRLĠĞĠYLE KARAR VERĠLDĠ.
