• Sonuç bulunamadı

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI"

Copied!
29
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

4.Ders

(2)

HUKUKUN DALLARI

Genel olarak hukukun kişiler arası ilişkileri konu alan kısmına Özel Hukuk, kişiler ile devlet veya devleti oluşturan kurumlar arası ilişkileri düzenleyen kısmına ise Kamu Hukuku adı verilir.

(3)

ANAYASA HUKUKU

Anayasa hukuku, devletin şeklini, yapısını, organlarının görev ve yetkilerini, bunların birbiriyle olan ilişkilerini, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen hukuk dalıdır.

Anayasa hukukumuzun kaynağını, 1982 tarihli "Türkiye

Cumhuriyeti Anayasası' oluşturmaktadır.

(4)

ANAYASA HUKUKU

2709 sayılı kanunla düzenlenen "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası", bir

"Başlangıç" ile yedi kısımdan oluşmaktadır.

1.

Birinci kısım "Genel Esaslar",

2.

İkinci kısım "Temel Haklar ve Ödevler",

3.

Üçüncü kısım "Cumhuriyetin Temel Organları",

4.

Dördüncü kısım "Mali ve Ekonomik Hükümler",

5.

Beşinci kısım "Çeşitli Hükümler",

6.

Altıncı kısım "Geçici Hükümler" ve son olarak

7.

Yedinci kısım "Son Hükümler" başlığını taşımaktadır.

(5)

TÜRK ANAYASANIN TEMEL İLKELERİ

(6)

İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEVLET İLKESİ

İnsan hakları, insanların salt insan olmaları sıfatıyla doğuştan sahip oldukları dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez hak ve özgürlükleridir.

Birleşmiş Milletler Antlaşması, birçok yerinde insan hakları kavramından söz etmiş olmasına karşın, bu hakların neler olduğunu teker teker saymamıştır.

Bununla beraber, Örgüt bünyesinde oluşturulan İnsan Hakları Komisyonunun hazırladığı tasarı Genel Kurul tarafından 10 Aralık 1948 tarihli oturumda "İnsan Hakları Evrensel Bildirisi" adıyla kabul edildi. Bildiri bir önsöz ile otuz maddeden oluşmaktadır.

(7)

İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEVLET İLKESİ

Bildiride yer alan insan hakları ve ana özgürlükleri, günümüzde çağdaş demokrasilerde yürürlükte bulunan anayasaların hemen hepsinde de yer almaktadır. Bildiride açıklanan insan hak ve özgürlüklerinden önemli bazıları şunlardır:

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.

Herkes hiçbir fark gözetilmeksizin bu bildiride belirtilen bütün haklardan ve özgürlüklerden yararlanır.

Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği her bireyin hakkıdır.

Kölelik ve köle ticareti yasaktır.

(8)

İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEVLET İLKESİ

Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından yararlanma hakkına sahiptir.

Hiç kimse keyfi olarak tutulamaz, alıkonamaz ve sürülemez.

Her bireyin bir vatandaşlığa hakkı vardır.

Her bireyin fikir, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır.

Her kişi, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla memleketinin kamu işleri yönetimine katılma hakkına sahiptir.

Her kişi, memleketinin kamu hizmetlerinden eşitlikle faydalanmak hakkına sahiptir.

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin eşit çalışma karşılığında eşit ücrete

hakkı vardır. 8

(9)

ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE BAĞLI DEVLET İLKESİ

Atatürk milliyetçiliği, "ırk, din, dil ayırımı yapılmaksızın, Türk vatan ve

milletinin bölünmez bir bütün olduğu, Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk sayılması gerektiği temel inancına dayanır".

Anayasamız, 66. maddesinde "Türk Devletine vatandaşlık bağıyla

bağlı olan herkes Türk’tür" demek suretiyle, din, dil ve ırk farkı

gözetmeksizin devlete vatandaşlık bağıyla bağlı bulunan herkesi Türk

sayarak Atatürk Milliyetçiliğine bağlı devlet anlayışını benimsemiş

olmaktadır.

(10)

DEMOKRATİK DEVLET İLKESİ

Demokratik devlet, halkın devlet yönetimine katılması esasını benimsemiş olan devlet demektir. Anayasamız bu ilkeyi 1. maddesinde,

"Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir" demek suretiyle de demokratikliğin bir temel ilke olduğunu daha baştan ortaya koymuş olmaktadır.

Demokratiklik ilkesinin kabul edilmesiyle, devletin bütün organlarının doğrudan doğruya veya dolaylı olarak seçimle oluşturulacağı kuralı ifade edilmiş olmaktadır.

(11)

DEMOKRATİK DEVLET İLKESİ

Anayasamız, demokratik devlet ilkesini kabul etmiş olduğu içindir ki,

siyasi partileri ister iktidarda ister muhalefette olsunlar, siyasi hayatın

vazgeçilmez unsurları olarak görmektedir (m.68). Türkiye Büyük Millet

Meclisi, milletçe genel oyla seçilir. Seçimler ve halkoylaması serbest,

eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre

yargının yönetim ve denetimi altında yapılır (m.67).

(12)

DEMOKRATİK DEVLET İLKESİ

Anayasamız, oy hakkının genel ve eşit olmasını açıkça belirtmiş,

seçmenlik hakkını eğitim veya servet durumuyla sınırlandırmadığı

gibi, herhangi bir seçmene veya seçmen grubuna ağırlıklı oy hakkı da

tanımamıştır. Her vatandaşın seçme ve seçilme hakkı ile

halkoylamasına katılma hakkı vardır.

(13)

LAİK DEVLET İLKESİ

Laik devlet, din ve devlet işlerini birbirinden ayıran devlettir. Türkiye

Cumhuriyeti laik bir devlettir (m.2). O halde devlet işleri ile din işleri

birbirinden ayrıdır; devletin resmi bir dini yoktur, devlet işleri dini bir

temele oturtulmamıştır.

(14)

LAİK DEVLET İLKESİ

Laiklik bir düşünce sistemi, bir düşünce özgürlüğüdür. Gerçekten "laiklik, başta din ve vicdan özgürlüğü olmak üzere, tüm hak ve özgürlüklerin güvencesi, bağımsızlık, eşitlik ve egemenliğin kaynağıdır. Devlet yönetiminde ve toplumsal hayatta din kurallarının değil, hukuk kurallarının geçerli olması, bilim ve aklın öncülüğünde demokratik yapılanmanın gerçekleşmesidir".

(15)

SOSYAL DEVLET İLKESİ

Sosyal devlet, fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat düzeyi sağlamayı, sosyal adalet ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ödev bilen devlettir. Sosyal devlet ilkesini gerçekleştirecek iki önlem sistemi şöyle özetlenebilir:

Ulusal gelirin toplum bireyleri arasında adaletli bir biçimde dağılmasını sağlayacak mali, iktisadi önlemleri almak,

Vatandaşlara, insan haysiyetine yakışır, asgari bir yaşayış düzeyi sağlayabilmek için gerekli sosyal yardım önlemlerini almak ve geliştirmek.

(16)

SOSYAL DEVLET İLKESİ

Anayasamız, 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin sosyal bir devlet olduğunu açıkça belirtmektedir. Anayasamız bunun yanında sosyal devlet anlayışının gerçekleştirilmesini sağlamak üzere çeşitli hükümler de getirmiştir.

Bunlara örnek olarak ailenin korunmasını (m.41), topraksız çiftçilerin topraklandırılmalarını (m.44), çalışanların sosyal ve ekonomik önlemlerle korunmasını ve adaletli bir ücret rejiminin uygulanmasını (m.49, 55), herkesin sosyal güvenlik içinde yaşamasını sağlamak üzere gerekli önlemlerin alınması ve sosyal güvenlik teşkilatı kurulmasını (m.60) öngören hükümleri gösterebiliriz.

(17)

HUKUK DEVLETİ İLKESİ

Hukuk devleti, vatandaşlara temel hak ve özgürlükleri tanıyan,

yürütme organlarının ve idare makamlarının hukuka bağlılığını

sağlamak suretiyle vatandaşlara hukuki güvenlik getiren devlettir. O

halde hukuk devleti sözcüğü, yönetilenlere hukuk güveni sağlayan

devlet düzeni karşılığında kullanılmış olmaktadır.

(18)

HUKUK DEVLETİ İLKESİ

Anayasamız 2.maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu belirttikten sonra, hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilmesine yönelik çeşitli hükümler de getirmiştir.

Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak aşağıdaki hususların gerçekleştirilmesi gereklidir:

Temel haklar ve özgürlükler güven altında bulunmalıdır:

Anayasamız, temel hak ve özgürlükleri oldukça geniş bir biçimde düzenle- diği gibi (m.12 vd.), bunların Anayasada belirtilen sebeplerle ve ancak Ana- yasanın özüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabileceğini öngör- müştür (m.13).

(19)

HUKUK DEVLETİ İLKESİ

Kanunların ve kanun hükmünde kararnamelerin Anayasaya uygunluğu sağlanmalıdır:

Anayasamız bu uygunluğun sağlanmasını doğrudan doğruya yasama orga- nına bırakmamış, bu görev ve yetkiyi bir yüksek mahkeme olan Anayasa Mahkemesine vermiştir. Gerçekten , Anayasa Mahkemesi kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya uygunluğunu denetleyen, aykırı bulduğu kanunun tamamını veya bir hükmünü iptal ederek yürürlükten kaldıran bir yargı organıdır (m.148).

(20)

HUKUK DEVLETİ İLKESİ

İdarenin hukuka bağlılığı sağlanmalıdır:

Devletin işlerini yürütmekle görevlendirilen İdarenin, hukuk düzenine bağlı kalması, yani hukukun üstünlüğünü kabullenmesi gerekir.

Anayasamız, yürütme yetkisinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılmasını ve yerine getirilmesini emretmektedir. Anayasamız, İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunu açık tutmak suretiyle, haksızlığa uğrayan kişilere hukuki güvence getirmiş, aynı zamanda da yönetimde "keyfiliği" önlemek istemiştir (m.125).

(21)

TÜRK ANAYASASINA GÖRE DEVLET ORGANLARI

Devlet organları kural olarak yasama organı, yürütme organı ve yargı organı olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Anayasamız da bu üç organa yer vererek onları ayrıntılı biçimde düzenlemiştir.

(22)

YASAMA ORGANI

Anayasamız yasama yetkisini Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiş ve bu yetkinin devredilemeyeceğini açıkça belirtmiştir (m.7). O halde yasama organı, Türkiye Büyük Millet Meclisidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletçe genel oyla seçilen beşyüzelli (Erken seçin olmaz ise 2019 yılından itibaren 600) milletvekilinden kuruludur (m.75). Seçilme yeterliliğine sahip ve onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. (m.76)

Mevcut Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri dört (4) yılda bir yapılacağı (m.77) belirtilse de yapılan Anayasa değişikliği ile bir sonraki seçimden itibaren bu süre 5 yıla çıkarılacaktır.

(23)

YASAMA ORGANI

Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri Anayasanın 87.maddesinde şöyle belirtilmiştir:

Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak;

Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek;

Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek;

Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek;

Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak,

Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek

(24)

YÜRÜTME ORGANI

Yürütme organı, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulundan oluşur.

Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir.

Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.

Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir (m.101).

(25)

YÜRÜTME ORGANI

Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. (m.104).

Cumhurbaşkanının yasama, yürütme ve yargı ile ilgili çok çeşitli yetkileri vardır. Bunlar Anayasamızın 104. maddesinde ayrı ayrı belirtilmiştir. Bunlara örnek olarak; Kanunları yayımlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek, Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek, Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek, Genelkurmay Başkanını atamak, yüksek yargı üyelerini

(26)

Bakanlar Kurulu

Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlardan kurulur.

Başbakan, Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır.

Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.

(27)

Yargı Organı

Anayasaya göre yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır (m.9).

Hakimler görevlerinde bağımsız olup Anayasaya, kanuna, hukuka ve vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiç bir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz (m.138).

(28)

Yargı Organı

Anayasamız, mahkemelerin ve hakimlerin bağımsızlığını sağlamak amacıyla birtakım güvenceler de getirmiştir. Bunlara örnek olarak şu hükümleri gösterebiliriz: Hakimler azlolunamaz; kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylıklarından yoksun kılınamaz (m. 139).

Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir (m.142).

(29)

Okan, N. (Editör) (2004). Hukuka Giriş. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim FakültesiYayınları. Eskişehir.

T.C. Anayasası www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.2709.doc

KAYNAKLAR

Referanslar

Benzer Belgeler

"EK MADDE 18- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum ve

MADDE 70– Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Başbakanın veya bir bakanın veya bir siyasî parti grubunun yahut yirmi milletvekilinin yazılı istemi üzerine kapalı

9- Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından önce 19 Kasım 2019 tarihinde, daha sonra 09.12.2019 tarihinde yapılacağı duyurulan ihalenin 6 Aralık 2019 tarihinde iptal edilmesi

Teklifle, Kanunun 60 mcı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yapılan değişiklik ve Kanuna eklenen 61/A maddesi uyarınca, taşınmaz satış

MAHMUT TANAL (Ġstanbul) – Tabii, burada baktığımız zaman biz BaĢbakanlığa bağlı 8 kurumun bütçesini görüĢüyoruz fakat 8 kurumun bütçesinde, 8 tane, bakanlıkta

— Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli ve 14 arkadaşının, yurt dışında çalışan işçilerimizin, yurt dışında ve yurt içinde karşılaştıkları idarî, malî, ekonomik,

— Konya Milletvekili Necmettin Erbakan ve 21 arkadaşının, Türkiye'de devlet ve millet hayatındaki israfı önleyerek, bütçe açıklarını kapatmak için alınacak tedbirleri

ibaresi "Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. Ç) 108 inci maddesinin birinci fıkrasına "inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere "idari