• Sonuç bulunamadı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ HİDROJENASYON KOŞULLARININ İZOMER YAĞ ASİTLERİ OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİSİ Anar MUSAVİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006 Her hakkı saklıdır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ HİDROJENASYON KOŞULLARININ İZOMER YAĞ ASİTLERİ OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİSİ Anar MUSAVİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006 Her hakkı saklıdır"

Copied!
121
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

HİDROJENASYON KOŞULLARININ

İZOMER YAĞ ASİTLERİ OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİSİ

Anar MUSAVİ

GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

ANKARA 2006

Her hakkı saklıdır

(2)

ÖZET

Doktora Tezi

HİDROJENASYON KOŞULLARININ

İZOMER YAĞ ASİTLERİ OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİSİ

Anar MUSAVİ Ankara Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Aziz TEKİN

Araştırma 2004-2005 yılları arasında Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünde, Yağ Teknolojisi laboratuvarlarında yürütülmüştür.

Bu çalışmada, hidrojenasyon koşullarının (sıcaklık, basınç, karıştırma hızı) izomer yağ asitleri (özellikle trans yağ asidi, TYA) oluşumu üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla Nysosel 222 katalizörü sabit aktif nikel konsantrasyonunda (%0,03) kullanılmış ve sıcaklık (150, 165 ve 180°C), basınç (1,2 ve 3 bar hidrojen) ve karıştırma hızı (500, 750 ve 1000 devir/dak) parametrelerinin kendi aralarında kombine edilmeleriyle hidrojenasyon tepkimeleri gerçekleştirilmiştir. Hidrojenasyonda soya yağı kullanılmış ve tepkimeleri izlemek için farklı zaman aralıklarında alınan yağ örneklerinin trans ve genel yağ asitleri dağılımları, kayma noktaları, katı yağ oranları ile iyot sayıları yespit edilmiştir. Tepkime sıcaklığı artışının izomer yağ asitlerinin oluşumunu artırdığı, karıştırma hızı artışının bu oluşumu azalttığı, hidrojen basıncındaki artışların ise diğer iki koşula bağlı olarak trans oluşumunu etkilemediği veya düşük oranda azalttığı belirlenmiştir. Çalışmalar sonucu toplam trans yağ asitleri oranının iyot sayısındaki düşüşlere paralel olarak arttığı ve iyot sayısı yaklaşık 70 olduğunda, trans asit seviyesinin en yüksek değere ulaştığı saptanmıştır. Söz konusu iyot sayılarındaki trans yağ asitleri oranları %21,41 ile %43,69 arasında değişim gösterirken, bu noktalardaki S21 seçicilik değerleri 5,78 ile 11,59’dir. Ayrıca tepkime koşullarının değişmesiyle farklı iyot sayısı ile farklı yağ asitleri profiline, fakat aynı kayma noktasına sahip yağların üretiminin mümkün olduğu belirlenmiştir. Ortalama aktivasyon enerjisi değeri ise 103,08 kJ/mol K olarak hesaplanmıştır.

2006, 103 sayfa

(3)

ABSTRACT

Ph. D. Thesis

EFFECT OF HYDROGENATION CONDITIONS ON THE FORMATION OF FATTY ACID ISOMERS

Anar MUSAVI Ankara University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Food Engineering

Supervisor: Prof. Dr. Aziz TEKIN

This research was conducted in Fats and Oils labs. of Food Engineering Dept., Faculty of Engineering, Ankara University, between 2004-2005.

In this study, effects of hydrogenation conditions (temperature, hydrogen pressure and stirring rate) on the isomer fatty acid (especially trans fatty acid, TFA) formation were investigated. For this aim, constant active metal ratio (0,03%) of Nysosel 222 catalyst was used during hydrogenation reactions under various combinations of temperature (150, 165 and 180 °C), hydrogen pressure (1, 2 and 3 bar) and stirring rate (500, 750 and 1000 rpm). Soybean oil was hydrogenated and fatty acid composition, isomer formation, slip melting point (SMP), solid fat content (SFC) and iodine number (IV) of the samples withdrawn at certain intervals of the reactions were monitored. Raising the temperature increased the formation of isomer fatty acids, whereas higher stirring rates decreased this formation, while changes in hydrogen pressure had no effect or slightly reduced it depending upon other parameters. Results also indicated that TFA ratio increased with IV reduction, reached to the highest when IV was about 70 and reduced after 70 of IV. Trans isomer contents about 70 of IV varied from %21,41 to %43,69 whereas S21 selectivity ratios at that points had a range from 5,78 to 11,59. Besides, changing the reaction parameters produced the samples having same melting points but different iodine numbers and fatty acid compositions. The average activation energy was calculated as 103,08 kJ/mole K.

2006, 103 pages

Key Words : Hydrogenation, soybean oil, nickel, temperature, pressure, stirring speed, fatty acid isomers, slip melting point, solid fat content, activation energy

(4)

TEŞEKKÜR

Bu çalışma, TÜBİTAK TOGTAG 3059 nolu proje kapsamında yürütülmüştür.

Çalışmalarımın her aşamasında desteğini esirgemeyen danışmanım Sn. Prof. Dr. Aziz TEKİN’e (Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği), yine çalışmalarımın her aşamasında bana yardımcı olan Sn. Prof. Dr. Muammer KAYAHAN’a (Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği) ve laboratuvar çalışmalarım sırasında bana yardımcı olan Sn. Arş. Grv. Melih ÇİZMECİ’ye (Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği) teşekkürü bir borç bilirim.

Ayrıca, çalışmalarım için maddi destek sağlayan TÜBİTAK Bilim Adamı Yetiştirme Grubuna (BAYG), hammadde sağlayan BESLER Gıda ve Kimya Tic. A.Ş’ne, reaksiyonlarda kullanılan katalizörü karşılıksız olarak temin eden Damla Kimya Müh.

ve Müm. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ve hayatımın her döneminde bana destek olan aileme teşekkürlerimi sunarım.

Anar MUSAVİ Ankara, Mart 2006

(5)

İÇİNDEKİLER

ÖZET……….………. i

ABSTRACT……… ii

TEŞEKKÜR……… iii

SİMGELER DİZİNİ……….. v

ŞEKİLLER DİZİNİ………... vi

ÇIZELGELER DİZİNİ………. xii

1. GİRİŞ……….. 1

2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ÖZETLERİ………... 4

3. MATERYAL VE YÖNTEM………. 20

3.1 Materyal……… 20

3.2 Yöntem………. 20

3.2.1 Hidrojenasyon ……….. 20

3.2.2 Analiz yöntemleri……….. 22

3.2.2.1 Yağ asitleri ve izomerlerinin analizi……….. 22

3.2.2.2 Katı yağ oranı analizi (KYO)……….. 23

3.2.2.3 Kayma noktası analizi……….. 23

3.2.2.4 İyot sayısı………... 23

3.2.2.5 Tepkimelere ait seçicilik değerlerinin hesaplanması... 23

3.2.2.6 Reaksiyon hızının (k) hesaplanması……… 24

4. ARAŞTIRMA BULGULARI……… 25

4.1 Materyale Ait Kimyasal ve Fiziksel Özellikler……….. 25

4.2 Farkli Tepkime Koşullarinda Yapilan Hidrojenasyon Tepkimeleri Sonucu Elde Edilen Yağlarin Özellikleri.……… 26 4.2.1 150°C’deki hidrojenasyon……… 26

4.2.1.1 1 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon……… 26

4.2.1.2 2 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon…………... 31

4.2.1.3 3 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon…………... 36

4.2.2 165°C’deki hidrojenasyon……… 44

4.2.2.1 1 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon…………... 45

4.2.2.2 2 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon…………... 50

4.2.2.3 3 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon………….. 55

4.2.3 180°C’deki hidrojenasyon……… 60

4.2.3.1 1 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon…………... 60

4.2.3.2 2 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon…………... 66

4.2.3.3 3 bar hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyon…………... 71

4.3 Farklı Koşullar Altında Gerçekleşen Hidrojenasyon Tepkimelerine ait Seçicilik Değerleri... 80

4.4 Farkli Koşullar Altinda Gerçekleşen Hidrojenasyon Tepkimelerinin Reaksiyon Hiz Sabitlerinin (k) ve Aktivasyon Enerjisinin Hesaplanması 83 4.4.1 Reaksiyon hız sabitlerinin (k) hesaplanması……….. 83

4.4.2 Aktivasyon enerjisi……… 84

5. TARTIŞMA VE SONUÇ………... 87

KAYNAKLAR……… 98

ÖZGEÇMİŞ……… 103

(6)

SİMGELER DİZİNİ

SBO Soya Yağı

KYO Katı Yağ Oranı

K.N. Kayma Noktası

18:0 Stearik Asit

18:1 Tek Doymamış Bağ İçeren18 Karbonlu Yağ Asiti

18:2 İki Doymamış Bağ İçeren18 Karbonlu Yağ Asiti

18:3 Üç Doymamış Bağ İçeren18 Karbonlu Yağ Asiti

KLA Konjuge Linoleik Asit

tr Trans

H2 Hidrojen gazı

T Sıcaklık P Basınç

devir/dak Devir/dakika

k Reaksiyon Hız Sabiti

t Reaksiyon Süresi

İ.S. İyot Sayısı

HDL Yüksek yoğunluklu lipoprotein

LDL Düşük yoğunluklu lipoprotein

lp (a) Lipoprotein (a)

(7)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 2.1 a. Yağ asidinin nikel yüzeyine adsorpsiyonu, b. yarım hidrojene kompleksin oluşumu (b)... 6 Şekil 3.1 a. Araştırmada kullanılan hidrojenasyon reaktörü, b. kontrol

kasası... 21 Şekil 4.1 150°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 27 Şekil 4.2 150°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 28 Şekil 4.3 150°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler... 30 Şekil 4.4 150°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………...…... 31 Şekil 4.5 150°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki (%) değişimler………... 32 Şekil 4.6 150°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 33 Şekil 4.7 150°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 35

(8)

Şekil 4.8 150°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 36 Şekil 4.9 150°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 38 Şekil 4.10 150°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 39 Şekil 4.11 150°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 40 Şekil 4.12 150°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 41 Şekil 4.13 150°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 43 Şekil 4.14 150°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 44 Şekil 4.15 165°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 46 Şekil 4.16 165°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………...………... 47

(9)

Şekil 4.17 165°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………...…... 48 Şekil 4.18 165°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 49 Şekil 4.19 165°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 51 Şekil 4.20 165°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 52 Şekil 4.21 165°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………...… 53 Şekil 4.22 165°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 54 Şekil 4.23 165°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki

değişimler………...…. 56 Şekil 4.24 165°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 57 Şekil 4.25 165°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………...……... 58

(10)

Şekil 4.26 165°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 60 Şekil 4.27 180°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 62 Şekil 4.28 180°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 63 Şekil 4.29 180°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………... 65 Şekil 4.30 180°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği... 66 Şekil 4.31 180°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki değişimler………...…... 67 Şekil 4.32 180°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 68 Şekil 4.33 180°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki (%) değişimler………... 70 Şekil 4.34 180°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 71

(11)

Şekil 4.35 180°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki (%) değişimler………... 72 Şekil 4.36 180°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 73 Şekil 4.37 180°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki (%) değişimler………... 75 Şekil 4.38 180°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 76 Şekil 4.39 180°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait stearik asit ile 18 karbonlu doymamış yağ asitlerinin cis ve trans oranlarındaki (%) değişimler………... 78 Şekil 4.40 180°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında

yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait KYO grafiği………... 79 Şekil 4.41 180°C, 1 bar H2 ve 500 devir/dak karıştırma hızında gerçekleşen

hidrojenasyon sırasında iyot sayılarına ait ln(IV0/IVt) değerleri………... 83 Şekil 4.42 Farklı koşullar altında gerçekleşen hidrojenasyon tepkimelerine ait

aktivasyon enerjisi grafiği………... 86 Şekil 5.1 Soya yağının değişik koşullarda yapılan hidrojenasyonu sırasında

iyot sayısına karşı trans yağ asitleri oluşumu...…... 89 Şekil 5.2 Soya yağının değişik koşullarda yapılan hidrojenasyonu sırasında

toplam doymuş yağ asitlerine karşı trans yağ asitleri oluşumu………... 90

(12)

Şekil 5.3 Bazı hidrojenasyon tepkimelerinde iyot sayısına karşı yağın kayma noktasındaki artışlar………...

94

Şekil 5.4 Farklı tepkime koşulları altında elde edilen yağ örneklerine ait katı yağ oranları (KYO)... 95

(13)

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 2.1 Farklı nikel katalizörlerinin reaksiyon hız sabitleri ve seçicilik değerleri (S21) ……….. 10 Çizelge 2.2 180°C’de, 2,5kg/cm2 hidrojen basıncı ve %0,03 aktif nikel ile 90

iyot sayısındaki yağların trans yağ asidi içerikleri………... 10 Çizelge 2.3 Hidrojene edilecek yağın sahip olması gereken nitelikler………... 12 Çizelge 2.4 Hidrojenin farklı sıcaklılarda yağda çözünme miktarları…………... 13 Çizelge 2.5 Katalizör konsantrasyonunun yüksek basınçlı hidrojenasyona etkisi.. 14 Çizelge 2.6 Katalizör konsantrasyonuna bağlı olarak iyot sayısının 70 olması

için geçen sure... 15 Çizelge 2.7 Farklı hidrojen basıncı ve farklı katalizör (nikel) konsantrasyonunun

hidrojenasyonda tepkime hızı, iyot sayısı ve trans asit oluşumuna etkisi... 16 Çizelge 3.1 Hidrojenasyon denemelerinde kullanılan koşullar………... 22 Çizelge 4.1 Materyalde saptanan yağ asitleri bileşimi ve iyot sayısı... 25 Çizelge 4.2 150°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)…………... 26 Çizelge 4.3 150°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)……...………... 28 Çizelge 4.4 150°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)……….... 29 Çizelge 4.5 150°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)...………... 30

(14)

Çizelge 4.6 150°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)……… 31 Çizelge 4.7 150°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)...………... 33 Çizelge 4.8 150°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 34 Çizelge 4.9 150°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 35 Çizelge 4.10 150°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)……...……….. 37 Çizelge 4.11 150°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 38 Çizelge 4.12 150°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 39 Çizelge 4.13 150°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 41 Çizelge 4.14 150°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge

(15)

Çizelge 4.15 150°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 43 Çizelge 4.16 165°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)…………... 45 Çizelge 4.17 165°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 46 Çizelge 4.18 165°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 47 Çizelge 4.19 165°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 49 Çizelge 4.20 165°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 50 Çizelge 4.21 165°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 51 Çizelge 4.22 165°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis, trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)…………... 52 Çizelge 4.23 165°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 54

(16)

Çizelge 4.24 165°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 55 Çizelge 4.25 165°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 56 Çizelge 4.26 165°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 58 Çizelge 4.27 165°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 59 Çizelge 4.28 180°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 61 Çizelge 4.29 180°C, 1 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………...……….. 62 Çizelge 4.30 180°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 64 Çizelge 4.31 180°C, 1 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 65 Çizelge 4.32 180°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge

(17)

Çizelge 4.33 180°C, 2 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 68 Çizelge 4.34 180°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 69 Çizelge 4.35 180°C, 2 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 70 Çizelge 4.36 180°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)………... 71 Çizelge 4.37 180°C, 3 bar H2 altında ve 500 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 73 Çizelge 4.38 180°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)……… 74 Çizelge 4.39 180°C, 3 bar H2 altında ve 750 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………...…….. 75 Çizelge 4.40 180°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklere ait 18 karbonlu doymuş yağ asitleri ile doymamış yağ asitlerinin cis trans ve konjuge formlarının oranları (%) ve iyot sayıları (İ.S.)…………... 77 Çizelge 4.41 180°C, 3 bar H2 altında ve 1000 devir/dak karıştırma hızında yapılan

hidrojenasyon sırasında alınan örneklerin KYO değerleri ve kayma noktaları (K.N.)………... 79

(18)

Çizelge 4.42 Hidrojenasyon tepkimelerine ait S32 ve S21 seçicilik değerleri ve iyot sayıları………... 81 Çizelge 4.43 Hidrojenasyon tepkimelerine ait genel reaksiyon hız sabitleri (k) ve

korelasyon katsayıları (R2)... 84 Çizelge 5.1 Farklı tepkime koşulları altında elde edilen yağ örneklerine ait

kayma noktaları (K.N.), iyot sayıları (İ.S.) ve 18 karbonlu yağ asitleri oranları (%)... 93 Çizelge 5.2 Farklı tepkime koşullarında yapılan tepkimelerden elde edilen bazı

hidrojene yağlar ile bazı ticari margarinlere ait kayma noktaları (K.N.), KYO değerleri ve toplam trans içerikleri………...……... 96 Çizelge 5.3 Farklı tepkime koşullarında yapılan tepkimelerden elde edilen bazı

hidrojene yağlar ile bazı ticari margarinlere ait kayma noktaları (K.N.), KYO değerleri, toplam trans içerikleri ve iyot sayıları (İ.S.).. 96 Çizelge 5.4 Farklı işlem parametrelerine ait ortalama genel hız sabitleri (k’)…… 97

(19)

1. GİRİŞ

İnsan beslenmesinde vazgeçilmez ögelerden olan yağlar, farklı bileşim özellikleri ve fiziksel nitelikleri nedeniyle çok geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Özellikle yağların en önemli bileşim ögesi olan yağ asitlerinin çeşit, miktar ve dağılımları, gerek beslenme, gerekse ürünlere sağlanan fiziksel nitelikler açısından önem taşımaktadır.

Genel olarak doymuş yağ asitleri yağlara ve yağlardan hazırlanan ürünlere katı bir karakter kazandırırken, cis formda bulunan doymamış yağ asitleri ise sıvı karakterdedir.

Beslenme açısından da, söz konusu yağ asitlerinin belirli bir dengede vücuda alınması önerilmektedir.

Yemeklik bitkisel yağlar genellikle doğal haliyle tüketilmeyip, ya rafine edilerek sıvı, ya da modifiye edilerek çeşitli fiziksel ve fonksiyonel özelliklere sahip katı yağlar şeklinde piyasaya sunulmaktadır. Yağ modifikasyon tekniklerinden birisi olan hidrojenasyon, yemeklik yağ sanayiinde tüketicilerin katı yağ taleplerini karşılayabilmek amacıyla geliştirilmiş ve günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Bu tekniğin tam, kısmi ve seçici olmak üzere, üç farklı uygulaması mevcuttur. Tam hidrojenasyonda doymamış bağların tümü hidrojenle doyurulurken, diğer tekniklerde hidrojenasyon genellikle ya belirli bir iyot sayısına kadar kısmen, ya da seçicilik gösterecek şekilde yapılmaktadır. Tepkime sırasında doymamış yağ asitleri hidrojenle doyurulabilir, ya da doymadan trans formuna geçebilir ve/veya çift bağ karbon zinciri üzerinde yer değiştirebilir. Bunun sonucu olarak son üründe değişik çeşit ve miktarlarda trans ve yerel izomerler bulunabilmektedir. Söz konusu izomerler yağın fiziksel özelliklerini etkilemekle birlikte, insan fiziyolojisi açısından olumsuz etkilere de sahip olabilmektedir. Bu nedenle trans oluşumunun kontrol altına alınabildiği tepkime ve çalışma koşullarının saptanması, günümüzde sağlıklı yağ tüketimi açısından çok büyük önem kazanmıştır. Sanayide hidrojenasyon maliyeti açısından, ürünlerde yüksek düzeyde trans yağ asitlerinin oluşturulması tercih edilen bir teknik olsa da, tıbbi araştırmalar trans yağ asitlerinin cis izomerleri gibi esansiyel olmadıklarını, bunun yanında kalp-damar hastalıklarına da sebep olduklarını ortaya koymuştur. Bu yüzden

(20)

hidrojenasyon sırasında bir taraftan istenen seçicilik, diğer taraftan da daha düşük izomer oluşumunu sağlayacak koşulların araştırılması önem taşımaktadır.

Hidrojenasyon işlemi, gıdalarda tat ve doku bakımından gerekli olan katı yağ ihtiyacını karşılamak için 1900’lü yılların başlarında geliştirilmiştir ve geleneksel olarak gıda endüstrisinde yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Hidrojene yağların göreceli olarak ucuz olması ve kısmi hidrojenasyon yöntemiyle farklı fiziksel özelliklerde üretilebilmesi, yaygınlığının artmasında en önemli etken olmuştur. Ancak 1980’li yıllarda trans yağ asitlerinin koroner kalp hastalıklarına neden olduğuna dair bulgular elde edilmesi, hidrojene yağ, trans yağ asitleri ve insan sağlığı arasındaki ilişkilerin ciddi bir şekilde sorgulanmasına neden olmuştur. Yapılan metabolik çalışmalarda, trans yağ asitlerinin kandaki LDL (kötü huylu kolesterol) düzeyini artırırken HDL (iyi huylu kolesterol) düzeyini düşürdüğü, ayrıca söz konusu bu olumsuz etkinin doymuş yağlara göre iki kat fazla olduğu belirlenmiştir. Dünyadaki ölümlerin 1/3’ünün kalp-damar hastalıkları nedeniyle meydana geldiği düşünülürse, trans asitlerin beslenmedeki önemi daha iyi anlaşılmış olacaktır. Bu nedenle beslenmeciler, bu çeşit yağ asitlerinin tüketiminin azaltılması gerektiğini belirtmişlerdir. Bu amaçla, Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) gıdalarda bulunan trans yağ asiti miktarının 1 Ocak 2006 itibari ile paketlerdeki besin değerleri tablosunda belirtilmesini mecbur kılmıştır. Avrupa Topluluğunun ilgili kuruluşları da trans yağ asitlerinin sağlık yönünden istenmeyen etkilerini belirten yayınlarda bulunmuş, ancak henüz bütün üye ülkeleri kapsayan genel bir uygulamaya geçilmemiştir.

Trans asitlerin en önemli kaynağı hidrojene ürünlerdir ve hidrojenasyon koşullarının modifiye edilmesi, trans asitlerin ürünlerde azaltılması için önerilen ve başta gelen yöntemlerden birisidir. Çünkü halen kurulu bir kapasite olarak mevcut bulunan hidrojenasyon, katı yağ eldesinde yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Hidrojenasyon reaksiyonunun modifiye edilerek, belirli iyot sayısına sahip daha düşük trans asit içeren katı yağlar üretebilmek amacıyla, özellikle farklı katalizörler veya değişik reaksiyon koşullarının kombinasyonları denenmektedir. Ancak yapılan çalışmalarda düşük trans asit içeren katı yağlar elde edilmişse de, seçilen yöntemlerin ticari olarak

(21)

sıcaklık, hidrojen basıncı ve karıştırma hızının uygulanmasıyla tek çeşit hammadde ve tek çeşit katalizörün kullanılması halinde bile, farklı izomer yağ asitleri ve ergime özelliklerine sahip yağların üretimi mümkün olmaktadır. Bu nedenle, mevcut katalizör çeşit ve konsantrasyonlarıyla reaksiyon koşullarının trans asit oluşturma kapasiteleri ve ürünlerin fiziksel özellikleri üzerine etkilerinin belirlenmesi öncelik kazanmaktadır.

Gerçekte yağların hidrojenasyonu, kimi fiziksel oluşumları ve eşzamanlı ve birbirini takip eden tepkimeleri kapsar. İşlem parametrelerinin değişmesi, bu tepkimeler üzerine ayrı ayrı etkili olmakta ve tepkimelerin oluşum seyrini belirlemektedir. Hidrojenasyon koşulları denildiğinde, sıcaklık, hidrojen basıncı, karıştırma hızı ile katalizör çeşit ve konsantrasyonu anlaşılmaktadır. Yemeklik yağ sanayiinde ağırlıklı olarak destekli nikel katalizörleri kullanılmaktadır. Bu katalizörler kullanıldığında sanayide genellikle 140- 200°C’lik sıcaklıklar ve 1-3 bar hidrojen basınçları aralığında çalışılmaktadır. İşlem parametrelerinin değişmesi sonucu, son ürünlerin yağ asitleri profilleri ile kayma noktaları ve katı yağ oranları gibi özellikleri de değişmektedir. Bu nedenle son üründe istenen özellikleri sağlamak için, tüm bu etkenlerin seçiminde dikkatli davranmak gerekmektedir.

Yapılan çalışmada materyal olarak rafine soya yağı kullanılmış ve hidrojenasyon tepkimeleri %0,03 nikel eşliğinde farklı sıcaklık, hidrojen basıncı ve karıştırma hızlarında gerçekleştirilmiştir. Tepkimeleri izlemek amacıyla farklı sürelerde alınan yağ örneklerine ait yağ asitleri dağılımı, iyot sayısı, katı yağ oranları ve kayma noktalarındaki değişimler izlenmiştir.

(22)

2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ÖZETLERİ

Yemeklik yağların modifikasyonu uygulamaları ile gıda sektöründe farklı niteliklere sahip ürün yelpazesini genişletmek mümkündür. Yağ modifikasyonu kapsamında paçallama, fraksiyone kristalizasyon, hidrojenasyon ve interesterifikasyon gibi teknikleri saymak mümkündür.

Yağların hidrojenasyonu, önemli modifikasyon tekniklerinden biri olup, yemeklik yağ sanayiinde oldukça yaygın bir uygulama alanına sahiptir (Okonek 1990). Hidrojenasyon tekniğinden yemeklik yağ sanayiinde farklı margarin, kızartma yağları ve şortening üretiminde kullanılmak üzere, değişik katı yağ fazlarının oluşturulmasında yararlanılmakta ve tam, kısmi ve selektif olmak üzere farklı şekillerde uygulanabilmektedir. Bunlardan tam hidrojenasyonda doymamış bağların tümü hidrojenle doyurulurken, diğer hidrojenasyon tekniklerinde genellikle ya belirli iyot sayısına kadar kısmen, ya da seçicilik gösterecek şekilde uygulanmaktadır (Kayahan 2003).

Sıvı yağların hidrojenasyonu sırasında doymamış yağ asitlerinin bir kısmı doymuş hale gelirken, geriye kalan doymamış yağ asitlerinin değişik düzeyde izomerizasyona uğraması sonucu izomer yağ asitleri oluşmaktadır (Beckmann 1983, Mensink and Katan 1993). Oluşan bu trans izomerlerin ergime noktaları cis-formlara kıyasla daha yüksek olduğundan, yapısında yer aldıkları ürünlere de farklı fiziksel özellikler kazandırmaktadır. Trans yağ asitleri insan vücudunda cis-formdakilerle aynı şekilde emilip metabolize olmaktar ve yine cis-formdakiler gibi tüm lipoprotein fraksiyonlarında yer almaktadırlar (Kritchevsky 1995). Mensink and Katan (1990) yaptıkları çalışmada trans yağ asitlerinin serumdaki LDL kolesterol düzeyini artırdığını, buna karşın HDL kolesterol seviyesini ise düşürdüğünü saptamışlardır. Bu bulgular Zock and Katan’ın (1992) yaptıkları çalışma sonuçları ile de uyum sağlamıştır. Yapılan diğer bir çalışmada, 18 karbonlu tekli doymamış trans yağ asitlerinin (t-18:1) LDL kolesterolü, apoprotein B ve lipoprotein (lp(a)) seviyelerini yükselttiği, fakat HDL

(23)

(Mensink and Katan 1993). LDL kolesterolü ile lp(a)’nın kandaki seviyelerinin artışının, kalp krizi ve damar tıkanıklığı riskini artırdığı bilinmektedir (Lichtenstein 1998, Koletzsko and Decsi 1997). Yapılan başka bir çalışmada trans (özellikle trans linoleik asit) asitlerin esansiyel yağ asitlerinin metabolizmasını inhibe ettikleri ifade edilmiştir (Koletzsko and Decsi 1997). Tüm trans yağ asitlerinin aynı etki yaratmadıkları düşünülmektedir. Örneğin, bitkisel yağların hidrojenasyonu sırasında ağırlıklı olarak 18:1 yağ asitlerinden oluşan tr-9, tr-10 ve tr-11 formlar oluşmakta ve bunlardan tr-11 izomer formu insan vücudunda konjuge linoleik asit (KLA) grubundan c9, t11-KLA sentezinde kullanılırken, diğer izomerler için bu olay söz konusu olmamaktadır (Aro 2001). Trans yağ asitleri ve insan sağlığı ilişkileri üzerine birçok klinik çalışma yapılmış ve halen de yapılmaktadır. Fakat somut birtakım etkilerin ortaya konulması çok güç olmaktadır. Çünkü insanların genel beslenme ve alkol tüketimi gibi alışkanlıklarının da sağlık üzerinde etkileri söz konusu olmaktadır.

Hidrojenasyon sırasında oluşan izomerizasyonun diğer bir ürünü ise, konjuge yağ asitleridir. Bunlardan özelikle konjuge linoleik asit (t10, c12 ve c9, t11-KLA) üzerinde önemle durulmaktadır. Son yıllarda KLA’nın antikarsinojenik bir etkiye sahip olduğu belirtilmesine rağmen, etki mekanizması tam olarak açıklanamamıştır (Salminen et al.

1998). Bunun yanı sıra KLA’nın antioksidatif bir madde olup olmadığına dair yapılan bir çalışmada, bu bileşiğin, oksidasyon koşullarına ve türüne bağlı olarak anti- ya da prooksidatif bir davranış gösterebildiği tespit edilmiştir (Leung and Liu 2000).

Hidrojenasyon, katalitik bir tepkime olup, katı (katalizör), sıvı (yağ) ve gaz (hidrojen) olmak üzere üç fazlı bir sistemde gerçekleşmektedir (Coenen 1976).

Hidrojenasyon tepkimesi kimyasal açıdan katılma niteliği taşımakta ve katalizör yüzeyinde hidrojenin yağ asidinin karbon zinciri üzerindeki çift bağa bağlanması şeklinde özetlenebilmektedir (Beckmann 1983, Ariaansz 1992). Hidrojenasyon tepkimesi Horiuti-Polanyi mekanizması ile açıklanabilmekte ve birkaç kademeden oluşmaktadır;

(24)

- Hidrojen molekülü katalizör yüzeyine adsorbe olup dissosiye olur ve ortaya son derece aktifleşmiş hidrojen radikalleri çıkar.

- Metalin boş bulunan d-orbitalleri yağ asidinin çift bağıyla etkileşime girer.

- Oluşan aktif hidrojen radikallerinden biri, metalin d-orbitaliyle etkileşime giren çift bağa bağlanmakta ve böylece yarım hidrojene olmuş bir kompleks oluşmaktadır (Şekil 2.1).

a b

Şekil 2.1 a.Yağ asidinin nikel yüzeyine adsorpsiyonu, b. yarım hidrojene kompleksin oluşumu (Patterson 1983)

Yarım hidrojene kompleks oluştuktan sonra katalizör yüzeyinde bulunan hidrojen miktarına bağlı olarak, yarım hidrojene kompleksin dehidrojenasyonu veya

“tamamlayıcı” hidrojenasyonu meydana gelmektedir. Eğer hidrojen miktarı düşük ise, yarım hidrojene kompleksten bir hidrojen atomu metal yüzeyine geri gelmekte ve katalizör yüzeyinden doyurulmamış çift bağ içeren yağ asidi ile hidrojen molekülü ayrılmaktadır. Rohwender et al. (1964) yaptıkları çalışmada metil oleatı katalizör eşliğinde deyterium ile doyurmuşlar ve tepkime sırasında deyterium atmosferinde hidrojen miktarının artmasıyla birlikte, analiz edilen yağ asitlerinin farklı pozisyonlarında deyterium atomları tespit etmişlerdir. Bu, yarım hidrojene kompleksin dehidrojenasyonu sırasında kompleksteki 3 hidrojen atomundan herhangi birinin ayrılabileceğini göstermektedir. Diğer taraftan, yağ asidi zinciri üzerinde farklı pozisyonlarda deyterium atomlarının bulunması, doymadan kalan çift bağın katalizör

(25)

diğer bir izomer çeşidi olan trans yağ asitleri, hidrojenasyonun ilk aşamasında metal yüzeyine bağlanan yağ asidinin çift bağı serbest hale gelmesiyle doğal halde bulunan cis formundan geri dönüşümsüz olarak oluşmaktadır. Katalizör yüzeyinin etrafında yeterli miktarda hidrojen molekülleri bulunduğunda, yarım hidrojen kompleksin hidrojenasyonu gerçekleşmekte ve yağ asidi metal yüzeyinden doyurulup ayrılmaktadır (Allen 1982, Larsson 1983, Bernas et al. 2002a). Oluşan trans yağ asitleri de, cis yağ asitleri gibi katalizör yüzeyine adsorbe olarak doyurulmaktadırlar (Gut et al. 1979).

Bu nedenle tepkime sırasındaki oluşum seyrinin karakterizasyonunda iki temel faktör etkili olmaktadır:

- hidrojenin sağlanabilirliği,

- hidrojenin tüketilebilirliği (Larsson 1983, Gümüşkesen 1999)

Diğer taraftan, tepkimenin devamlılığı bakımından hidrojen gazının katalizör yüzeyine ulaşması gerektiğinden, hidrojenasyonda kütle transferi önem kazanmaktadır.

Tepkimelerin devamlı oluşumu için, gerek yağda çözünmüş olan hidrojenin, gerekse tepkime ortamındaki doymamış bileşiklerin katalizör yüzeyine geçişi ve tepkime sonucu doyan bu bileşiklerin sıvı ortama geri verilmesi zorunludur. Yapılan araştırmalar bu olayların tamamen difüzyon yasalarına göre oluştuğunu ortaya koymuştur (Kayahan 2002). Hidrojenasyonda kütle transferi denildiğinde, yağda çözünmüş halde bulunan hidrojen gazı ile sertleştirilecek yağdaki doymamış bileşiklerin katalizör yüzeyine ulaşıp adsorbe edilmeleri anlaşılmaktadır. Bu olay birkaç aşamada gerçekleştirilmektedir:

- Saflık derecesi, sıcaklık ve basıncı bilinen hidrojen gazının yağda çözünmesi için, koşullar yaratılana dek sadece yağın yüzeyini doyurmaktadır

- Çözünmüş hidrojen daha az mobil olan, ince yağ tabakasını kabarcıklar halinde geçmektedir,

- Çözünmüş hidrojen, partikülü saran yağ tabakasını geçmelidir,

(26)

- Bu yağ filmi geçildikten sonra, hidrojen molekülü katalizör poruna ulaşmaktadır,

- Por içinde yüzeye doğru ilerleme, - Katalizör yüzeyine adsorpsiyon.

Trigliserit molekülünün ise, bizzat kendisi sıvı faz bileşenlerinden olması nedeniyle, tepkimeye girebilmek için katalizör yüzeyindeki film direncini aşıp, porun içinde yer alan katalizör yüzeyine ulaşması gerekmektedir.

Katalizör yüzeyine bağlanan bileşenlerin tepkimeden sonra

- katalizör yüzeyinden desorbe olmaları için, - katalizör partikülü porunun girişine gelerek,

- katalizör partikülünü saran yağ filmini aşıp yağa dönmeleri gerekmektedir (Patterson 1983).

Hidrojenasyon sırasında yağların fiziksel ve kimyasal özellikleri, katalizör türü ve miktarı, tepkime sıcaklığı, hidrojen basıncı, karıştırma hızı ve hidrojene edilecek yağın çeşit ve niteliğine bağlı olarak değişiklik göstermektedir (Ariaansz 1992). Ayrıca reaktör tipi, karıştırmaya ilişkin nitelikleri etkilediğinden ayrı bir etken olarak değerlendirilebilir.

Tepkimelerde “hidrojen tüketilebilirliği” kavramını doğrudan etkileyen hidrojenasyon katalizörleri homojen ve heterojen katalizörler olarak 2 grupta toplanmaktadır.

Sanayide daha çok heterojen katalizörler tercih edilmektedir. Çünkü bu katalizörler daha yüksek aktiviteye sahip olup kolayca filtre edilebilmekte ve bu nedenle tekrar kullanılabilmektedir. Ayrıca ekolojik açıdan sorun da yaratmamaktadırlar. Diğer taraftan aktif metalin poröz yapıdaki bir desteğe sabitlenmesi ve artan yüzey alanı ile

(27)

(Patterson 1983). Heterojen katalizörler inert destek üzerinde sabitlenmiş metal partiküllerini içermektedirler. Hidrojenasyonda katalizör aktif maddesi olarak en uygun metaller, boş d-orbitallerine sahip olan metaller olup, bu grupta Fe, Co, Ni, Pd, Pt, Cu ve Ag yer almaktadır (Gray and Russell 1979, Okonek 1990). Çift bağ hidrojenasyonunu katalize eden metallerin boş d-orbitallerine sahip olmalarının yanında, atomlar arası uzaklıkları çift bağın adsorbsiyonu için hesaplanan ideal 2,73Å’lik değere çok yakındır (Allen 1982). İnert destek maddesi olarak günümüzde silika (SiO2), alümina (Al2O3), bunların karışımları veya aktif karbon kullanılmaktadır.

Hidrojenasyon sırasında katalizörün asit merkezlerinde trigliseritleri adsorpsiyonu, metalik merkezlerinde ise moleküler hidrojenin dissosiasyonu gerçekleşmektedir.

Katalizörün bu iki fonksiyonu arasındaki denge, katalizörün perfomansını ve dolayısıyla da hidrojenasyonun seyrini önemli ölçüde etkilemektedir (Rodrigo et al. 1992). Bu nedenle kullanılacak katalizörün seçimi, işlemin başarısı ve elde edilen ürün nitelikleri açısından çok büyük önem taşımaktadır. Katalizör ayrıca hidrojenasyonun seçiciliğini birinci dereceden etkileyip, tepkimenin seyrini belirlemektedir (Coenen 1976).

Bir hidrojenasyon tepkimesi basit bir şeklide

gösterilirse ve tepkime hız sabitleri birbirine oranlanırsa her katalizör çeşidi için karakteristik değerler olan seçicilik katsayıları S32= k3/k2, S21=k2/k1 olarak yazılabilir.

Bunlardan S32 değeri linoleik asidin miktarının korunması ve/veya artışı, S21 değeri ise, tekli doymamış yağ asitlerinin miktarının korunması ve/veya artışını ifade etmektedir (Albright 1965).

Yemeklik yağ sanayiinde ağırlıklı olarak nikelli katalizörler kullanılmaktadır. Bu katalizörler düşük maliyet, yüksek aktivite, uygun seçicilik ve yağdan kolayca ayrılabilme yanında, tekrar kullanılabilme gibi avantajlara sahiptir (Wright et al. 2003).

(28)

Chu and Lin (1991) rafine soya yağı ile yaptıkları hidrojenasyon denemelerinde, ticari nikel katalizörleri aktivite ve seçicilik açısından kıyaslamışlardır. DM3 ve G95H katalizörleri en düşük aktivitelerine karşın en yüksek seçicilik değerlerine sahiptirler (Çizelge 2.1). Katalitik aktivite bakımından DM3 ve G95H’ın diğer katalizörlerden farkı, özellikle 150 ve 165°C’lerde ortaya çıkmış ve G95H katalizörü 180°C’de Nysosel 325 hariç, diğer katalizörlere benzer bir aktivite göstermiştir. Özellikle Nysosel grubu katalizörler ise, 195°C’de yüksek aktiviteleriyle öne çıkmıştır. Yapılan bir hidrojenasyonda, 180°C sıcaklık, 2,5 kg/cm2 hidrojen basıncı ve %0,03 aktif nikel kullanılmış ve katalizör çeşidine bağlı olarak 90 iyot sayısına sahip olan son üründeki trans yağ asitleri içeriği, %27,1 ile %31,3 arasında tespit edilmiştir (Çizelge 2.2).

Çizelge 2.1 Farklı nikel katalizörlerinin reaksiyon hız sabitleri ve seçicilik değerleri (S21) (Chu and Lin 1991)*

DM3 Resan 22 Nysosel 222 Nysosel 325 Unichema

UP 9900 G 95 E G 95 H S21 24 ± 2 14 ±1 16 ± 1 17 ± 1 17 ± 2 11 ± 3 29 ± 3 k değeri 2,4288 3,1603 3,0659 3,4425 3,1716 2,6857 2,7383

*Sıcaklık 180°C, hidrojen basıncı 2,5kg/cm2, %0,03 aktif Ni, iyot sayısı =80

Çizelge 2.2 180°C’de, 2,5 kg/cm2 hidrojen basıncı ve %0,03 aktif nikel ile 90 iyot sayısındaki yağların trans yağ asidi içerikleri (Chu and Lin 1991).

Katalizör çeşidi Trans (%)

DM3 31

Resan 22 28,4

Nysosel 222 29,2

Nysosel 325 29,4

Unichema UP 9900 29,7

G 95 E 27,1

G 95 H 31,3

Nikelin yanısıra, inert desteğe sabitlenmiş bakır veya çok değerlikli metalleri (özellikle paladyum) içeren katalizörler de, hidrojenasyon tepkimesinde kullanılabilmektedir.

Fakat çok değerlikli metallerin yüksek aktivitelerine karşın maliyetlerinin çok yüksek

(29)

1970). Bakırlı katalizörler ise özellikle yüksek linolenik asit doyurma tercihlerinden dolayı dikkat çekmektedir (Dijkstra 2002). Fakat bakırlı katalizörler nikele göre daha düşük aktiviteye sahiptir ve zehirlere dayanıklılıkları da daha zayıftır (Koritala 1968).

Bakırın güçlü bir prooksidatif aktiviteye sahip olması, bu katalizörlerin kullanımında en büyük sorunu oluşturmaktadır (Allen 1982, Dijkstra 2002).

Hidrojenasyonda kullanılacak yağın çok iyi bir rafinasyondan geçirilmiş olması gerekmektedir. Çünkü rafine edilmemiş yağlarda trigliserit yapısında olmayan ve katalizörde aktivite kaybına neden olabilecek bileşiklerin bulunması söz konusudur.

Çizelge 2.3’de hidrojene edilecek yağın sahip olması gereken nitelikler verilmiştir.

Yağın yanı sıra hidrojen gazının da kükürtlü bileşenler ve karbonmonoksit içermesi, katalizör zehirlenmesine neden olmaktadır. Gaz fazında bulunan söz konusu zehirler, nikel için güçlü bir zehir etkisi göstermekte ve katalizör yüzeyine adsorbe olarak, katalizörü geri dönüşümsüz bir şekilde zehirlemektedir. Bunlardan karbonmonoksit hidrojenasyon tepkimesi sırasında yağın oksidasyonu sonucu meydana gelebilmekte ve kapalı sistemlerde birikebilmektedir. Böylesi durumlarda hidrojenasyonu durdurup karıştırıcının çalıştırılması ve 25 mm Hg’lik bir vakuumun uygulanmasıyla, karbonmonoksit sistemden atılabilmekte ve katalitik aktivite geri kazanılabilmektedir, (Allen 1982). Katalizör zehirleri, aktif merkezlerin inaktivasyonuna neden olmalarının yanı sıra, katalizörlerin seçiciliklerinin değişmesine ve izomer oluşturma yeteneklerinin arttırılmasına da sebep olmaktadır (deMan et al. 1983, Irandoust and Edvardsson 1993).

Ayrıca, inaktivasyon sonucu oluşabilecek kayıplar ekonomik açıdan da işlemi etkileyeceğinden, hidrojene edilecek yağlar tam rafine edilmelidir. Katalizör aktivasyonunun azalması veya kayıplarının nedenleri dört başlık altında özetlenebilir:

1) Zehirlenme: aktif katalitik metal merkezlerinin bloke edilmesi, yani porların yağ ve gaz dışı unsurlar tarafından bloke edilmesi,

2) Katalizör yüzeyinde besleme unsurlarının (trigliseritlerin) fiziksel birikimi,

3) Aktif katalizör yüzeyinin veya destek yüzeyinin kaybı (genellikle katalizördeki kristal büyümesi ve desteğin çökmesi sonucu meydana gelmektedir),

(30)

4) Katalitik materyalin kaybı: tepkime sırasında metal karbonil, oksit ve sülfit gibi bileşiklerin oluşması (Irandoust and Edvardsson 1993).

Çizelge 2.3 Hidrojene edilecek yağın sahip olması gereken nitelikler (Kayahan 2002)

Safsızlıklar Yağda bulunabilecek azami miktar Serbest yağ asitleri (%) <0,05

Sabun (ppm) <25

Fosfor (ppm) <2

Su (%) <0,05

Peroksit sayısı (meq O2/kg) <0,5

p-Anisidin değeri <10

Tüm kimyasal tepkimelerde olduğu gibi, hidrojenasyon tepkimelerinde de, sıcaklığın artmasıyla tepkimenin hızı da artmaktadır. Kimyasal açıdan bakıldığında, katalizörler içerdikleri aktif metale göre değişik sıcaklıklarda aktif forma geçmektedir. Sıcaklığın yükselmesiyle katalizörün yüzeyinde gerçekleşen doyurma tepkimesi hızında artış görülmektedir. Diğer taraftan, fiziksel açıdan bakıldığında, ortam sıcaklığının yükselmesiyle hidrojen gazının yağdaki çözünürlüğü artmakta ve kütle transferi daha süratli gerçekleşmektedir (Kayahan 2002). Çizelge 2.4’de sıcaklığa bağlı olarak hidrojenin yağdaki çözünürlüğü verilmiştir. Bu nedenle tepkime sıcaklığı hem “hidrojen tüketilebilirliği”, hem de “hidrojen sağlanabilirliği” kavramlarını etkilemekte ve sıcaklık artışının tepkimenin gidişine etkisi diğer parametrelere de bağlı olmaktadır.

Eğer uygulanan hidrojen basıncı ve karıştırma hızı yüksekse, kütle transferi ve yağdaki hidrojenin çözünürlüğünün artması sonucu, doymamış bileşenlerin hızlı bir şekilde doyurulması gerçekleşmektedir. Fakat düşük karıştırma hızlarında kütle transfer hızı düşük olacağından, katalizör yüzeyi etrafında düşük miktarlarda hidrojen bulunacak ve bu nedenle de izomerizasyonun artışı söz konusu olacaktır (Kayahan 2002). Sanayide uygulanan sıcaklık genellikle 120-140°C’den başlayıp 200°C’ye kadar çıkabilmektedir.

Bu sıcaklığın (200°C’nin) üzerine çıkıldığında yağın renginin bozulması ve serbest yağ asitleri miktarının artış riskinden dolayı, yemeklik yağ sanayiinde çok yüksek sıcaklıklar tercih edilmemelidir (Patterson 1983).

(31)

Çizelge 2.4 Hidrojenin farklı sıcaklılarda yağda çözünme miktarları (Patterson 1983)

Sıcaklık (oC) Yağdaki hidrojen (lt H2/m3 yağ)

25 42

100 79

150 104 180 119

Eller et al. (2005) soya yağını Parr reaktöründe Ni/Al2O3 katalizörünü kullanarak ve

%0,02 aktif nikel eşliğinde, 200 psi hidrojen basıncı ve 140, 150, 160 ve 170°C’lerde hidrojene etmişlerdir. İyot sayısı 130,7’den yaklaşık olarak 68 olacak şekilde doyurulan yağların trans yağ asitleri içerikleri %16,6 ile %17,9 arasında değişim gösterirken, son ürünlerin ergime noktaları 46,1 ile 48,2°C arasında belirlenmiştir. Sıcaklığın 140°C’den 170°C’ye yükselmesiyle, benzer iyot sayısına ulaşmak için geçen süre 152 dakikadan 21 dakikaya düşerken, trans yağ asitleri içeriği %16,6’dan %17,9’a yükselmiştir.

Hidrojen basıncının 20 psi ve sıcaklığın 221°C olarak uygulandığı hidrojenasyonda ise, yağın iyot sayısı 50 dakikada 65’e düşürülürken, son ürünün %39,7 oranında trans izomeri içerdiği ve 41,2°C’ de ergidiği saptanmıştır.

Hidrojen gazı hidrojenasyon tepkimesinde gaz fazını temsil etmesi nedeniyle, doyurma tepkimesinin hızını ve izomerlerin oluşumunu doğrudan etkilemektedir. Katalizör yüzeyinde gerçekleşen hidrojenasyon ve izomerizasyon tepkimeleri, kemisorpsiyon yoluyla bağlanan hidrojenin konsantrasyonuna bağlıdır. Ortamdaki hidrojen miktarının yüksek olduğu hallerde, katalizör yüzeyinde kemisorbe edilmiş hidrojen miktarı da yüksek olmaktadır. Bu durumda doyurma tepkimesi daha hızlı gerçekleşmektedir.

Düşük hidrojen miktarının söz konusu olduğu durumlarda ise, izomerizasyon tepkimesi daha baskın gerçekleşmektedir (Bernas et al 2002b). Buna karşın basıncın yükselmesi hidrojenin yağdaki çözünürlüğünü arttırdığından, tepkime hızını yükseltmekte ve katalizör yüzeyinde bulunan hidrojen miktarının yükselmesiyle trans oluşumu baskılanmaktadır (Kayahan 2002). Yemeklik yağ sanayiinde genellikle 3 atm’lik mutlak basınç yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Fakat bazı durumlarda basınç 10 atm’e kadar çıkarılmaktadır (Patterson 1983). Hidrojen basıncının artışı proses maliyeti, düşmesi ise işlem güvenliği bakımından önem taşımaktadır.

(32)

List et al. (2000), soya yağını desteklenmiş %0,02 aktif nikel kullanarak (%25 Ni) 120°C’de, yüksek karıştırma hızında ve 50 ile 500 psi olmak üzere 2 farklı hidrojen basıncı altında hidrojene etmişlerdir. Hidrojen basıncının 50’den 500 psi’ye yükselmesiyle yağı 132,8’den yaklaşık olarak 80 iyot sayısına doyurmak için geçen süre 1 saat azalırken toplam trans izomerlerin içeriği %17,8’den %10,4 ‘e düşmüştür. Düşük (50 psi) hidrojen basıncı altında 65,2 iyot sayısına kadar doyurulan yağın toplam trans yağ asitleri içeriği ise, %26,1 olarak saptanmıştır.

Hsu et al. (1988), Pd/Al2O3 katalizörü ile yaptıkları yüksek basınçlı hidrojenasyon denemelerinde, katalizör konsantrasyonu artışına paralel olarak tepkime hızının da arttığını bildirmişlerdir. Fakat katalizör konsantrasyonu olarak 25 ppm’den daha yüksek değerler kullanıldığında, trans izomerlerin oluşumunda herhangi bir fark tespit edilememiştir. Bu durum hidrojen basıncının çok yüksek olması ve böylece hidrojenin kullanılabilirliğinin artmasıyla açıklanabilmektedir (Çizelge 2.5).

Çizelge 2.5 Katalizör konsantrasyonunun yüksek basınçlı hidrojenasyona* etkisi (Hsu et al. 1988)

Katalizör konsantrasyonu

İyot Sayısı Toplam

Trans (%) S32 S21 kx1000 (dak-1)

5 ppm 107,6 6,1 1,3 1,1 1,79

25 ppm 72,5 14,2 1,6 1,7 10,50

50 ppm 70,5 14,6 1,4 1,7 22,00

100 ppm 72,2 14,1 1,2 1,6 60,70

*Sıcaklık 70°C, 750 psi basınç, %5 Pd/A2O3

Bununla birlikte düşük hidrojen basıncında, aktif metalin konsantrasyonu tepkime hızı üzerinde belirli bir noktaya kadar etkili olabilmektedir. Çizelge 2.6.’da da görüldüğü üzere, katalizör konsantrasyonundaki artışlar %0,005’den sonra tepkimeyi önemli oranlarda hızlandıramamaktadır (Zajcew 1960).

(33)

Çizelge 2.6 Katalizör konsantrasyonuna bağlı olarak iyot sayısının 70 olması için geçen süre*(Zajcew 1960).

Yağdaki paladyum

konsantrasyonu (%) Süre (dak)

0,0005 216 0,00125 144 0,0025 122 0,005 100 0,01 100 0,02 112

* soya yağı, sıcaklık 185°C,1 atm H2 basıncı, 620 devir/dak karıştırma hızı,

%0,5 Pd/C katalizör konsantrasyonu

Yapılan çalışmalarda, hidrojen basıncının kullanılacak katalizör konsantrasyonun belirlenmesinde rol oynadığı açıkça görülmüştür.

Ray and Carr (1985) yaptıkları çalışmada, soya yağının hidrojenasyonu sırasında, nikel katalizörlerin farklı konsantrasyonlarını kullanarak, tepkime hızı ile son üründeki trans izomer miktarlarını ölçmüşlerdir. Düşük basınçlarda (5 psi) katalizör konsantrasyonu

%0,1’den %0,55’e çıkarıldığında, tepkime hızı 0,17’den 0,28’e yükselirken, konsantrasyon %1’e çıkarıldığında, reaksiyon hızı 0,91’e kadar yükselmiştir. Buna karşın 27,5 ve 50 psi basınçlarda katalizör konsantrasyonundaki artışlar, reaksiyon hızlarında 5 psi’deki kadar önemli bir fark yaratmamıştır. Diğer taraftan, düşük hidrojen basınçlı denemelerde, katalizör konsantrasyonu 10 kat arttırıldığında, iyot sayısı aynı olan yağ örneklerinde, trans asit miktarı %50,5’ten 57,9’a kadar yükselmiştir. 50 psi hidrojen basıncı altında yapılan hidrojenasyonlarda ise, konsantrasyon 10 kat arttırıldığında, iyot sayısı aynı olan yağ örneklerinde, trans asit miktarı %48,6’dan,

%55,0’e kadar yükselmiştir (Çizelge 2.7).

(34)

Çizelge 2.7 Farklı hidrojen basıncı ve katalizör (nikel) konsantrasyonunun

hidrojenasyonda tepkime hızı, iyot sayısı ve trans asit oluşumuna etkisi (Ray and Carr 1985)

Hidrojen Basıncı

Katalizör

konsantrasyonu (%) Tepkime hızı İyot Sayısı Trans (%)

5 psi 0,1 0,17 67,6 50,5

5 psi 0,55 0,28 57,2 51,2

5 psi 1 0,91 67,7 57,9

27,5 psi 0,1 0,61 78,6 43,0

27,5 psi 0,55 0,79 67,2 54,7

27,5 psi 1 0,97 78,3 43,3

50 psi 0,1 0,89 67,8 48,6

50 psi 0,55 1,06 59,6 50,8

Hidrojenasyon tepkimelerinde önemli olan diğer bir parametre karıştırma hızıdır. Çünkü tepkimenin sürekliliği bakımından, önce doymamış bileşiklerin tepkime ortamından katalizör yüzeyine transferleri, doyma tepkimesinden sonra ise katalizör yüzeyinden desorbe edilip yağa geriye dönmeleri gerekmektedir. Karıştırma hızının artmasıyla fazlar arası transfer dirençlerinin azalması ve katalizör yüzeyinde bulunan hidrojen miktarının artmasıyla, doyma tepkimelerinin artması ve yan tepkimelerinin azalması söz konusu olmaktadır (Kayahan 2002, Albright and Wisniak 1962). Diğer taraftan reaksiyona girecek trigliseritlerin katalizör destek maddesiyle etkileşiminin söz konusu olması nedeniyle (Anderson et al. 1993, Balakos and Hernandez 1997), karıştırma hızının artmasıyla bu etkileşim azalacağından, bileşenlerin katalizör yüzeyinden desorpsiyonu kolaylaşmakta ve dolayısıyla kütle transferi hızlanmaktadır (Anderson et al. 1993).

Hidrojenasyon tepkimesi ekzotermik bir tepkime olup, bir çift bağın doyurulmasıyla 27- 28 kcal/mol’lük bir ısı açığa çıkmaktadır (Kayahan 2002). Açığa çıkan bu ısı, kısmen tepkime ürünlerinin metal yüzeyinden desorpsiyonunda kullanılmaktadır (Rodrigo et al.

1992). Hidrojenasyon tepkimesinin pek çok araştırmada (Nielsen et al. 1960, Albright and Wisniak 1962, Albright 1965, Albright et al. 1970, Krishnaiah and Sarkar 1990, Filip and Stetina 1995) birinci derece kinetiğine uygun olarak gerçekleştiği kabul

(35)

araştırmacılar da mevcuttur (Balakos and Hernandez 1997, Schmidt 2000).

Hidrojenasyonun başlangıcında ortamda çok fazla doymamış bağların bulunması nedeniyle, bunlardan birkaç tanesinin doyurulması tepkime hızına etki yapmamaktadır.

Diğer taraftan, hidrojen gazının katalizör yüzeyinde sürekli yinelenmesi nedeniyle, tepkimeye giren bileşenler hiçbir önem taşımamakta ve tepkime “pseudo zero” derece kinetik yasalarına uyum sağlamaktadır. Fakat doymamış bileşenlerin azalmasıyla reaksiyona girecek çift bağların hidrojenasyon tepkimesine etkisi artmakta ve tepkime birinci derece kinetik yasalarına uyum sağlamaktadır (Patterson 1983 ).

Hidrojenasyon tepkimesi genel şekliyle şematize edildiğinde;

şeklinde özetlenebilir. Fakat doymamış yağ asitlerinin trigliseritlerdeki yerleşimine göre tepkimenin karakteristiği farklı olabilmektedir.

Doğada sentezlenen trigliseritlerdeki yağ asitlerinin dağılımı, istatistiki dağılım kuralına uymamaktadır. Yani sentez sırasında bir seçicilik söz konusu olmaktadır. Örneğin, yaklaşık %25 oranında doymuş yağ asitleri içeren pamuk yağı istatistiki dağılım kuralına göre %1,6 oranında doymuş trigliseritleri içermelidir. Fakat gerçekte bu yağ ancak %1’nin birkaç ondası kadar üstünde bu bileşenleri içermektedir. %60 oranda doymuş yağ asitleri içeren ve istatistiki dağılım kuralına göre %22 oranda doymuş trigliserit içermesi gereken koko yağında ise, bu rakam sadece %2-3 civarındadır (Formo 1954). Bitkisel yağların doğada sentezi sırasında trigliserit molekülünün β- yerleşimi, trigliseritlerin ve dolayısıyla oluşan yağların erime noktasını, katı yağ oranını (KYO veya SFC) ve diğer fiziksel özelliklerini doğrudan etkilemektedir. Hidrojene yağların fiziksel özellikleri, doymamış yağ asitlerinin doyurulmasına bağlıdır. Tepkime sırasında yan ürün olarak oluşan trans- izomerlerin ergime noktaları, cis-formlarınkine kıyasla daha yüksektir (Kayahan 2002). Hidrojenasyon sırasında oluşan tüm doymuş yağ asitlerinin trigliserit molekülünde yer aldıkları pozisyon da yağın fiziksel özelliklerini etkilemektedir. Literatürde hidrojenasyon sırasında yağ asitlerinin

(36)

trigliseritlerde bulundukları pozisyonlarına bağlı olarak doyurma ve izomerizasyon tepkimelerine uğrama özelliklerine dair oldukça çelişkili bilgiler mevcuttur.

Mattson and Volpenhein (1962) interesterifiye soya yağının 165°C’de, atmosferik hidrojen basıncı altında ve %0,03 nikel ile hidrojenasyonu sırasında tüm yağ asitlerinin trigliseritlerdeki pozisyonlarına bağlı olmaksızın doyurulma tepkimesine katıldıklarını saptamışlardır. Çalışmada ayrıca trans izomerlerin de, trigliseritlerin tüm yerleşimlerinde aynı oranda oluştukları tespit edilmiştir.

Tumer et al. (1964) zeytinyağını farklı özellikteki nikel ve paladyum katalizörleri eşliğinde, yaklaşık 50 iyot sayısına kadar hidrojene etmişlerdir. Araştırmada trans izomerlerin trigliserit molekülünde yer aldıkları pozisyonlara bağlı olmaksızın oluştuğu saptanmıştır. Fakat çalışmada β-yerleşimdeki yağ asitlerinin tayini amacıyla kullanılan enzimatik metot ile bu metotla hidrolize edilen yağ oranın her defada farklı olması, sonuçların sağlıklı olup olmadığına dair kuşku yaratmaktadır.

Drozdowski (1977) interesterifiye soya ve kanola yağlarını 160°C’de ve atmosferik hidrojen basıncı altında 2 farklı nikel, katalizör ile hidrojene ettiklerinde, stearik asit oranındaki artışın trigliserit moleküllerinin 1,3-pozisyonlarında daha yüksek olduğunu saptamışsa da, β-yerleşimdeki çoklu doymamış yağ asitlerinin oranlarında da artışlar belirlemiştir. Araştırmacı, hidrojenasyon koşullarının değişmesiyle bu durumun değişebileceği düşüncesini de ortaya koymuştur.

Ilsemann et al. (1979) 180°C, 505 kPa hidrojen basıncı altında ve bakır (Cu-1800 - bakır kromit) katalizörü kullanarak soya yağını hidrojene etmişlerdir. Araştırmada oluşan trans yağ asitlerinin ağırlıklı olarak trigliseritlerin β-yerleşimlerinde bulunduklarını tespit etmişlerdir. Ayrıca 18:2 yağ asitlerinin, 18:3 yağ asitlerinden farklı olarak 1,3-pozisyonlarında bulunduklarında, daha hızlı bir şekilde hidrojene oldukları saptanmıştır. Fakat araştırmada kullanılan katalizörün bakırlı olması nedeniyle, hidrojene yağda stearik asitte bir artış görülemediğinden, söz konusu bulguların farklı

(37)

Görüldüğü gibi yağın hidrojenasyonu gerçekte, eşzamanlı ve birbirini takip eden tepkimeleri kapsamaktadır. İşlem parametrelerinin değişmesi, bu tepkimeler üzerine ayrı ayrı etkili olmakta ve tepkime oluşum seyrini belirlemektedir (Albright and Wisniak 1962, Stefanovic and Albright 1969). İşlem parametrelerinin değişmesi sonucunda, oluşan izomer yağ asidi ile genel yağ asidi içeriğine bağlı olarak, son ürünün ergime noktası yanında, diğer fiziksel özellikleri de değişmektedir (Chu and Lin 1991). Bu nedenle istenen ürün özelliklerini elde etmek için, tüm bu etkenlerin seçiminde dikkatli davranmak gerekmektedir.

(38)

3 MATERYALVE YÖNTEM

3.1 Materyal

Materyal olarak, Besler A. Ş.‘den temin edilen asitliği giderilmiş, ağartılmış ve deodorize edilmiş soya yağı, katalizör olarak ise, Engelhard (NJ, USA) firmasından temin edilen Nysosel 222 (%22 Ni/SiO2) kullanılmıştır. 37 yağ asidi metil esterlerinin karışımı (Supelco 37 mix), cis-vaksenik asidin metil esteri ve linoleik asit izomerlerinin metil esterler karışımı Supelco’dan (Bellefonte, PA, USA) temin edilmiştir. Vaksenik ve cis-12-oktadesenoik asitlerin metil esterleri ile, konjuge linoleik asit metil esterleri ve linolenik asidin cis-trans izomerlerinin metil esterlerinin karışımları ise, Sigma- Aldrich’ten (St. Louis, MO, USA) temin edilmiştir.

3.2 Yöntemler

Çalışmada öncelikle seçilen materyalden değişik koşullarda ve niteliklerde örnekler elde etmek üzere hidrojenasyon denemeleri yapılmış, daha sonra elde edilen örneklerde belirli nitelikleri saptamak üzere, farklı analiz yöntemlerinden yararlanılmıştır.

3.2.1 Hidrojenasyon

Denemelerde kullanılan yağın içerdiği doymamış yağ asitlerinde bulunan çift bağların nikel katalizörü eşliğinde hidrojenasyonu, 316ss paslanmaz çelikten yapılmış ve sıcaklık, basınç ve karıştırma hızı kontrölü olan dört litrelik Snap-Tite (Autoclave Engineers, Pennsylvania, USA) reaktöründe gerçekleştirilmiştir (Şekil 3.1).

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu metot ile ilk olarak Hamming uzaklığı ve sabit GC-içeriği kısıtlamalarını sağlayan DNA kodları inşa edilip, parametreleri F 4 üzerinde indirgenmez devirli kodların

Şimdi space-like vektör kısımlı birim time-like split kuaterniyonlar ile space-like koni üzerinde yatan space-like sabit eğimli yüzeylerin bağlantısını verelim... Bu ise

Farklı yağ oranlarında ve depolama sürelerinde kefir örneklerinin laurik asit ve miristik asit içeriklerindeki değişim ise istatistik olarak önemlidir (p&lt;0,05).. Her iki

Son bölümde ise 3 ve n−boyutlu Lorentz uzaylarında özel regle yüzeyler olan time- like B−scroll’lar tanıtılmı¸stır ve 3−boyutlu Lorentz uzayında dayanak e˘grisinin

• Çözeltiden 5 ml’ye 5 ml potasyum iyodür çözeltisi ve 30 ml su katılır, birkaç damla nişasta çözeltisi kullanarak 0,1 N sodyum tiyosülfat çözeltisi ile titre

Daha önce yapılan bir çalıĢmada özellikle inelastik nötron saçılmasından sonra ortaya çıkan gama ıĢınlarının bu performansı olumsuz yönde etkilediği

Bir γ (s) e˘grisi boyunca tanımlanan V Killing vektör alanıyla e˘grinin te˘geti arasındaki açı her noktada sıfırdan farklı sabit bir açıya e¸sitse γ e˘grisine genel

Margarin yağları genellikle hidrojene yağlarla bir hidrojene edilmemiş bitkisel yağın, ya da iki ya da daha fazla sayıda değişik derecelerde hidrojene