• Sonuç bulunamadı

Herkes dünyayı değiştirmek ister. Ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Herkes dünyayı değiştirmek ister. Ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez!"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2015, Nisan Sayı 5 Ç A N K A Y A R E H B E R L İ K V E A R A Ş T I R M A M E R K E Z İ

Herkes dünyayı değiştirmek ister. Ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez! Tolstoy

Yayına Hazırlayan Şermin Pınar YOGEV

Yayın Kurulu Altan YAMAKOĞLU

Serpil TOPALCA Gökçen KILIÇ Uğur GÜMÜŞ Şermin Pınar YOGEV Muharrem ÖZAKSOY

Günsu ERTUNÇ Mürsel ALKAÇ Abdülkadir ATLAY

https://twitter.com/tunbe2/status/569504978269835264

(2)

Sevgili Öğrenciler,

Okulda öğrenilen bilgilerin değerlendirilmesi için sınavlar yapılır. Bu sınavlar kişilik özelliklerimizi, zekâmızı, değerli olup olmadığımızı belirleyen

bir araç değil

, derslerimizde neyi ne kadar öğrendiğimizi ölçen bir uygulamadır.

SINAV KAYGISI

Sınavlarda bazen kalbimizin hızlı hızlı çarptığını ve aşırı terlediğimizi hissederiz. Bu çok nadir görülen ve çözümü basit olan duygu durumuna sınav kaygısı diyoruz.

Sınav kaygısı; öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olur ve başarının düşmesine yol açar.

Sınav Kaygısı ve Olumlu Başa Çıkma Yolları

Kaygıyı, gelecekte olma ihtimalini düşündüğümüz olumsuz düşünceler olarak görebiliriz. Sınav kaygısı yaşayan bir öğrencinin aklından geçenleri şu şekilde örneklendirebiliriz;

 Sınav günü her şeyi unutacakmışım gibi geliyor.

 Kazanamazsam herkes benim hakkımda kötü düşünecek.

 Sınav kötü geçecek, bunu biliyorum.

 Heyecanlanıp her şeyi unutacakmışım gibi geliyor

 Arkadaşlarımın performansı benimkinden daha iyi.

 Onlar sınavı kazanır ben kazanamazsam kimsenin yüzüne bakamam.

 Ailem dershane için o kadar para veriyor.

 Herkes kazanacağımı düşünüyor. Ya kazanamazsam rezil olurum vs. vs. vs.

Buna benzer iç konuşmalar bizdeki kaygıyı gösterir. Ancak hemen şunu ekleyelim. Bu düşüncelere sahip herkes de kaygının var olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü burada bahsedilen kaygı bizim günlük hayatımızı etkileyen, sınavlarda soru çözmemizi engelleyecek kadar yoğun heyecana neden olan, ders çalışmamızı engelleyen kaygıdır. Bunun dışında her normal kişi yukarıda geçen düşünceleri aklından geçirir. Ancak bu düşünceler onun ders çalışmasına engel olmaz.

(3)

2015, Nisan Sayı 5

Sınav kaygısı kötü bir durum mu? Hiç yararı yok mu?

Farz edelim korkusuz bir insanız. Hiçbir şeyden korkmuyorsunuz. Acaba kendinizi tehlikelerden korumak için önlem alır mıydınız? Hiç sanmıyorum. Korkmadığınız için her tehlikeye önlem almadan atılırdınız. Neticede ise zarar görürdünüz. İşte böyle bir şey yaşanmaması için belli bir düzey de korku yaşamak gerekmektedir.

Sınav kaygısını da bu şekilde değerlendirebiliriz. Belli bir düzeyde kaygı yaşamak bizi motive eder. Ders çalışırken bizi uyanık yapar. Sınav esnasında zamanı daha dikkatli kullanmamızı sağlar. Kısaca bize enerji katar.

Hiç sınav kaygısı yaşamayan öğrencilere baktığımızda göreceksiniz ki ders çalışmada isteksizdirler. Hedefleri yoktur.

Bu bakımdan aşırı kaygı olması nasıl olumsuzsa hiç kaygı olmaması da iyi değildir.

Sınav Kaygısı İle Başa Çıkmak İçin Ne yapılabilir?

Öncelikle şunu unutmamak gerekir. Önemli olan sınav kaygısını yok etmek değil, sınav kaygısıyla yaşamayı öğrenmektir. Belli bir düzey de kaygının içimizde var olmasını normal kabul etmeliyiz.

Ölçümüzü böyle ayarladıktan sonra yukarıdaki soru başlığını şu şekilde değiştirerek soralım.

Aşırı sınav kaygısı ile nasıl başa çıkabilirim?

Bu konuda size önereceğimiz üç yol var. Ancak bunlar bir bütün olarak uygulanırsa daha faydalı bir sonuç alınacaktır.

Doğru nefes alma Fizik egzersizi

Düşünce biçimini düzenleme

Doğru nefes almak

Doğru nefes vücudu rahatlatır, gevşemeyi sağlar. Vücutta daha fazla oksijen yakılmasından dolayı, öğrenme sırasında beyinde meydana gelen protein bağlarının kurulmasını sağlar. Oksijenin vücudun en uç noktasına gitmesini ve stresin ortadan kalkmasını ya da azalmasını sağlar.

SOLUNUM EGZERSİZLERİ-SOLUNUM KONTROLÜ

Sınava girmeden ya da sınav sırasında kaygı düzeyiniz artarsa, birkaç kez derin nefes alın. Ayrıca birkaç dakika gözlerinizi kapatarak sizi mutlu eden bir anıyı ya da bir yeri hayal edin. Bu rahatlamanıza ve düşünce odağınızın değişmesine yardımcı olacaktır. İyi nefes; ağır, derin ve sessiz olmalıdır.

İyi bir nefes yavaş olarak burundan alınır, sessiz olur ve akciğerin bütününü doldurarak diyaframı aşağı iter.

Nefes egzersizlerinden amaç, akciğerin bütününü kullanmaktır. Nefes alma egzersizine başlamadan önce sağ avucunuzu göbeğinizin hemen altına, sol elinizi göğsünüzün üstüne (göğüs hizasına) koyun ve gözlerinizi kapatın.

Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. (nefesi verirken ciğerler zorlanmamalı ve nefes itilmeden kendiliğinden çıkmalı.)

Ciğer kapasitenizi hayali olarak ikiye bölün ve "1-2" diye içinizden sayarak ciğerinizin bütününü doldurun. Kısa bir süre bekleyin, "bir-iki" diye diye sayarak, nefesinizi aldığınızın iki katı sürede boşaltın. Sağ eliniz göğüs kemiklerinizin, hareketli bir köprü gibi, yana doğru açıldığını hissetmeli. Yeni bir nefes almadan iki saniye bekleyin. Tüm bunları tekrarlayarak bir derin nefes daha alın ve verin. Egzersizi bir kere daha tekrarlayıncaya kadar mutlaka en az 4-5 normal nefes alın. Eğer derin nefes almaya devam ederseniz bir baş dönmesi hissedebilirsiniz.

(4)

DÜZENLİ FİZİK EGZERSİZİ

Fizik egzersizinin yararları: Kas gevşemesi, zihinsel gevşeme, yapılan işte etkinliğin artması, enerjide artış, endişelerde azalma, daha iyi sağlık, duygusal rahatlık, kendine güven artışı.

Günde 10-20 dakika düzenli egzersiz yapmanın sınavlara hazırlanan gence sağlayacağı yararlardan birincisi kaygıyı azaltması, ikincisi öğrenmede etkinliğin artmasıdır.

Gerginlik damarlarda daralmaya neden olduğu için hücrelere giden kan miktarında azalma olur. Sınav stresini yaşayan gencin durumu budur. Bu da hücrelerin yetersiz beslenmesi demektir. Bu durumda vücutta salgılanan bazı maddeler öğrenmeyi zorlaştırır ve hücrelerin kapasitelerini tam manasıyla kullanamamasına neden olur.

Fizik egzersizi öğrenmeyi kolaylaştırır. Fiziksel egzersizden sonraki rahatlama sırasında salgılanan seratonin adındaki madde öğrenmek için gerekli olan zihinsel ortamın doğmasına neden olur.

Bir fizik egzersizi programı tamamlandığı zaman yorgunluk hissedilmemelidir. Zıplayarak yapılan yorucu hareketlerden kaçınılması gerekir.

Sağa sola eğilme. Öne eğilerek eli yere değdirme, dizleri bükerek yere eğilme gibi hareketler yapabilirsiniz.

KAS GEVŞETME EGZERSİZLERİ

Rahatsız edilmeyeceğiniz sessiz bir odada rahat bir konuma geçin. Birkaç kez yavaş ve derin soluk alıp vererek gevşemeye başlayın… Şimdi vücudunuzun geri kalan bölümünü gevşemeye bırakırken yumruklarınızı sıkın ve kol bileklerinizi kendinize doğru bükün… daha sıkı, daha sıkı… Yumruklarınızdaki ve ön kolunuzdaki gerginliği hissedin… Şimdi gevşeyin… Ellerinizdeki ve ön kollarınızdaki gevşekliği hissedin. Şimdi dirseklerinizi kırın ve pazılarınızı şişirin… Bunları olabildiğince gerin ve gerildiğinizi hissedin. Ellerinizi serbest bırakın ve gevşeyin…

Farkı hissedin. Şimdi kaşlarınızı çatın ve gerginliğin bütün alnınız boyunca yayıldığını izleyin… serbest bırakın.

Kaşlarınızın düzleşmesine izin verin.

Başınızı boynunuzun çevresinde yavaşça çevirin, başınızı oynattıkça gerginlik noktasının yer değiştirdiğini hissedin… daha sonra başınızı diğer yönde çevirin. Gevşeyin, başınızı dik ve rahat bir konuma getirin… şimdi omuzlarınızı silkin; omuzlarınızı kulaklarınıza dek kaldırın… orada tutun… Omuzlarınızı düşürün ve gevşemenin boynunuz, boğazınız ve omuzlarınız boyunca yayıldığını hissedin…

Kalçanızı sıkıştırın… Gevşeyin ve farkı hissedin… şimdi bacaklarınızı düz bir konuma getirin ve gerin, ayak parmaklarınızı aşağı doğru kıvırın. Gerginliği yaşayın…

Gevşeyin… Bacaklarınızı düz bir konuma getirin ve gerin, ayak parmaklarınızı yüzünüze doğru kıvırmaya çalışın, gevşeyin…

Yavaş ve derin soluk alıp vermeyi sürdürdükçe bütün vücudunuz boyunca yayılan derin gevşemenin ağırlığını ve rahatlatan sıcaklığını hissedin… Ayaklarınızı gevşetin…

Kalçalarınızı gevşetin… Daha çok, daha çok yayılmasını sağlayın. Omuzlarınızda derinleşen gevşemeyi hissedin…

Daha derin, daha derin… Boynunuzdaki gevşekliği ve gevşemeyi ayırt edin… Yavaş ve derin soluk alıp vermeyi sürdürün. Bütün vücudunuz, size rahatlık veren bir biçimde, gevşek, gevşemiş, sakin, dinlenmiş durumda…

http://www.hurrem.com/stres-ve-gerginlikten-kurtulmanin-15-yolu/

(5)

2015, Nisan Sayı 5

İÇ DİSİPLİN NEDİR?

Her zaman yaptığınız veya yapmak zorunda olduğunuz işleri iki şekilde yaparsınız: Ya onları siz yaparsınız ya da işler kendilerini size yaptırırlar. Zorda olsa işlerinizi zevkle yapmak istiyorsanız, yapan siz olmalısınız.

İradeli olmanın temeli idraktir. İdrak, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden ayırma yeteneğidir.

Neyin doğru olduğunu bilmekle doğru yolda kalabilmek aynı şey değildir. Bunun için iradeli olmak gerekir.

Kendiniz için olumlu bulduğunuz davranışları görüp bunu hayatınıza geçirmelisiniz.

Bunları yapmak için dışarıdan kontrol bağımlılığından kurtulup içinizdeki gücü harekete geçirmelisiniz. İç disiplin, sizi iyiye, doğruya güzele götürür; başarının yollarını açarak ilerlemenizi sağlar.

Yapmanız gereken ile yaptıklarınız arasında bir uçurum varsa, genellikle “yumurta kapıya dayanınca” harekete geçiyorsanız, rahatınıza düşkün ve bundan rahatsızsanız iç disiplininizi geliştirmeye ihtiyacınız var demektir.

İç Disiplininizi Geliştirecek Uygulamalar

 Bir şeyi yapmak için ne kadar nedeniniz varsa, onu yaparken kendinizi o kadar güçlü hissedersiniz.

Nedenlerinizi tekrar bir kağıda yazarak gözden geçirmeye ne dersiniz?

 Balık ne kadar büyük olursa olsun lokmalar halinde yiyeceksiniz. Emin olun ki tek lokmada yutulan şeylerin bir çoğu midenizi rahatsız eder. ( Zoru parçalara ayırın)

 Başarılarınızı küçük görmeyin. Her başarınız için kendinizi övgüyle de olsa ödüllendirin.

 Yapmanız gereken amaçlarınıza bitirme tarihleri koyun, bunları yazın ve bunu bu tarihte bitireceğinizi bir başkasına söyleyerek paylaşın. (Bitirme zamanı olmayan işler bitmez!)

 Hedeflerinize ulaştığınızda size neler katacağının hayalini kurun.

 İç disiplininizi engelleyen düşüncelerinizi bir deftere yazın. Sonra yazdıklarınızı değerlendirin.

Çözebileceğinizi çözün. Çözemediğiniz için rehberlik servisine uğrayın.

 Sizi motive eden sözleri bir panoya asın.

 Bir şeyin size verilmesi beklentisinden kurtulun. Neye ihtiyacınız varsa bunu görün ve harekete geçin.

 Yapabilecekleriniz için

kendinize güvenin.

DÜŞÜNCE BİÇİMİNİ DÜZENLEMEK

Kaygıyı azaltmak için pratik öneriler:

Sınav için olumlu düşünün. Sınavdan önce zihninizde, geçmişteki başarısızlıklarınızı değil başarılarınızı düşünün. Kendinize güvenin.

“Mahvolurum” “hapı yutarım” gibi düşüncelerin problemi çözmeye yararı olmadığını unutmayın.

Sınav kişiliğinizin değil bilgilerinizin ölçülmesidir. Başarılı olunca çok değerli, başarısız olunca az değerli olmayacağınızı bilin.

Yapamayacağım, başaramayacağım şeklindeki düşüncelerden kurtulun. Bu düşünceler sınavı baştan kaybetmenize neden olur.

Daha önceki başarısızlıklarınızın sebeplerini araştırın. Bu sebepleri telafi etmeye çalışın. Başka bir deyişle, aynı sebeplerin yeni bir başarısızlığa yol açmasına izin vermeyin.

Yanlışlarınız üzerinde durup kendinizle sürekli kavga etmeyin… Yanlış yaptığınızda bunu kabul edin, bunun için çok pişmanlık duymak yerine bir sonraki sefer için tecrübe olarak kabul edin.

Değerli öğrenciler aklınıza gelen olumsuz düşünceleri (bu ihtimal örneklerinden birkaçı sınav kaygısı yazımızın başında verildi), şu sıra ile sorgulayın:

 Bunu şimdi düşünüyor olmam, öğrenmemi ve çalışmamı kolaylaştırıyor mu?

 Böyle bir sonuç almamak için gereken şeyleri yapıyor muyum, ya da oturup sadece düşünüyor muyum?

 Elimden gelenimi yapıyorum; yoksa elimde olmayanlara mı daha çok dikkatimi harcıyorum?

(6)

ÇOCUĞUN KAYGISINI AZALTMAYA YÖNELİK ANNE BABALARA ÖNERİLER

 Kaygı bulaşıcı bir duygudur. Çocuğunuzun geleceği konusundaki endişeleriniz çocuğunuza yansır. Bu nedenle öncelikle aileler kaygılarını azaltmaya çalışmalıdırlar.

 Yoğun kaygı yaşayan kişiler geleceği düşünmekten bugünü kullanamazlar. Sizin sınav sonucu ile aşırı meşgul olmanız, çocuğunuzun da

bu yönde meşguliyetini arttıracaktır. Çocuğunuza yardımcı olmak için çocuğunuzun bugünkü yaptıkları ile ilgilenebilirsiniz.

 Beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlara dikkat edin. Sözlerinizi, beden diliniz ve ses tonunuz desteklemiyorsa yani ağzınızdan çıkan ile bedeninizin söylediği çelişiyorsa öğrenci daha çok beden diline dikkat edecektir.

 En az şu kadar net yapmalısın. ‘’Kimya ve biyolojiden ful yapmalısın.’’

Başarılı olmalısın. ’’Kendini dersine vermelisin. ’’Bu yıl mutlaka kazanmalısın’’

vb. türünden zorunluluk ifade eden cümleler öğrencinin kaygısının artmasına neden olmaktadır. Bu tür zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.

 Çocuklarınıza tekrar tekrar “ders çalış” demeyin. Sorumluluğunu bilen ve sınavlara hazırlanan öğrenciler için ailelerin uyarılarına ihtiyaç yoktur. Bazı öğrenciler bu nedenle kendisi için değil ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılıp daha yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine tepki göstererek ders çalışmayı aksatabilir.

 Negatif motivasyondan uzak durun: Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; “bu gidişle sen asla kazanamazsın”, “yata yata sınav kazanılmaz” “bu kadar çalışmayla kazanamazsın“, “bu kafayla gidersen zor kazanırsın" gibi sözler söylerler.

 Gereğinden fazla fedakârlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın. Örneğin bir yıl boyunca eve misafir çağırmamak, evde televizyonu açmamak gibi. Öğrenci bu durumu ailemin bu fedakârlıklarına yanıt vermek zorundayım biçiminde düşünerek daha fazla kaygılanabilir.

 Çocuğu sınavlara hazırlanan bazı aileler kendi hayatlarını bir kenara bırakarak çocukları için uğraşmaya başlamaktadırlar. Kendi hayatınızı unutmayın. Örneğin, çocuğuna daha fazla yardımcı olmak için annenin işinden ayrılması, annenin çocuğunu sınav salonlarının kapısında beklemesi.

 Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın: Örneğin, sözel yeteneği olan bir öğrencinin sayısal alandan bir bölüm kazanmasını beklemeyin. Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa çocuğunuz daha az kaygı yaşayabilir.

 Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın. Kaygının yoğunlaşması ile birlikte çocuklarınız kendilerini daha çaresiz ve çözümsüz hissedebilirler. Daha önceden kızmadıkları şeylere şimdilerde daha sert tepkiler gösterebilirler.

 Çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın: " Dayının kızı fen lisesine girdi, sen de oraya girmelisin“, "Teyzenin kızı hukuk fakültesini kazandı, havasından yanına varılmıyor, aman bizi mahcup etme."

vb. türünden yaklaşımlar çocuğunuza zarar verebilir.

 Çocuğa, sınavların onun kişiliğini değerlendiren bir ölçü olmadığı, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğu, hayatın sonu olmadığı anlatılmalıdır.

 Çocuğunuzu taktir edin. Çocuğunuzun, sürekli olumsuz yanlarını, yapamadıklarını vurgulamak yerine, olumlu yanlarını görmek onun kendisine olumlu bakmasını kolaylaştırır.

 Sık sık eleştirmek yerine, geçmişteki başarılarını onaylayın. Olumlu yanlarını ve çabalarını tespit ederek övün.

 İyinin düşmanı mükemmeldir. Sizin beklentileriniz; çocuğunuzun mükemmel olması olabilir. Ancak bu, iyiye sevinip mutlu olmanıza engel olmamalıdır.

 Öğrenci bir dönem okulda takdirname almamış olabilir ama bu onu aldığı teşekkür belgesinden dolayı tebrik etmeniz için bir engel değildir. Bu onu daha başarılı olma konusunda motive eder.

 Çocuk, konuşurken konuşması asla bölünmemeli ve onun adına konuşulmamalıdır.

 Çocuk, söylediği veya hissettiği şeyler için sorgulanmamalı “ bu şekilde hissetmemelisin” diyerek duyguları düzeltilmeye çalışılmamalıdır.

 Öğrenci sınavda başarılı olamazsa yaşayacağı durumu bir ceza gibi göstermeyin: "Eğer kazanamazsan, falan okula gidersin." gibi sözler onun gideceği okulu, yapacağı işi sevmesine imkan bırakmaz. Çocuğun eğitim alabilmesi ve yararlanabilmesi ancak okulunu ve eğitimi sevmesiyle mümkündür.

 Birbirinize bağlılığın hedef, sınavın araç olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun ders çalışması ve sınavda başarılı olması uğruna onunla ilişkilerinizi tehlikeye atmayın.

(7)

 Çocuğunuzun başarısı için maddi-manevi fedakarlık yaptığınız doğrudur. Karşılık beklemek de en doğal hakkınızdır. Çocuğunuz, gayret sarf ettiği halde eğer sonuç istediğiniz gibi değilse, elinden gelenin o kadar olduğunu kabullenin.

 Çocuğun değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili olarak korkutmak, tehdit etmek, "sen hele bir

kazanama, o zaman görüşürüz" ya da, ‘’aile dostlarımızın hepsine rezil oluruz" gibi ifadeler gencin motivasyonunu değil kaygısını arttırır. Çocuk, ailesinin ve başkalarının gözünde kendisinin değil, sınavdaki

başarısının önemli olduğunu düşünür ve sınava gerçek dışı bir anlam yükler. "Sen bizim evladımızsın. Seni seviyoruz ve hep seveceğiz." şeklinde açıklamalar yaparak öğrenci rahatlatılmalıdır. Öğrenci, ailesinin sevgisini kazanmak için özel bir gayret sarf etmek zorunda olmadığını anlayacaktır. Bu rahatlama, öğrencinin sınavda daha iyi performans göstermesini sağlayacaktır.

 Sınavlar sadece birer fırsattır. Bu fırsatların bir şekilde telafisi vardır. Aile, öğrenciye sınavın bir ölüm-kalım meselesi olmadığını, yararlanılması gereken bir fırsat olduğunu, bu fırsat kaçırılsa bile hayatta başka fırsatların onu beklediğini, bir kapı kapanırsa başka bir kapının açılacağını anlatmalıdır.

 Öğrencinin de yapacağı, iyi niyetle ve elinden geldiğince sağlanan imkanları sınavlara hazırlık adına değerlendirmesidir.

 Sorumluluklar yerine getirildikten sonra, sonuç ne olursa olsun “Hayırlısı buymuş” şeklinde düşünülmesi, en doğru ve makul olan davranış biçimidir.

Sevgili anneciğim, babacığım;

Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim. Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.

Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi

öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?

Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe

almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere güvenim azalıyor.

Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız

davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.

Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder.

Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır. "Ben senin yaşında iken..." diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım.

Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni, korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış

davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.

Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin.

Beni destekleyin; hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım.

Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının

yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim.

Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez

göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.

Biliyorum, ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse birçoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben

olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın

Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter.

Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim

Sevgiler, Çocuğunuz…

Kaynakça:

1. http://orgm.meb.gov.tr/www/ortak-sinavlar-egitici-sunulari-ogrenci/icerik/484

2. http://www.aktuelegitim.com/rehberlik-dokumanlari/sinav-kaygisi-ve-basa-cikma-yontemleri

3. http://www.psikorehberim.com/sinav-kaygisi/73-cocugun-sinav-kaygisini-azaltmaya-yonelik-oneriler.html

(8)

AKRAN ZORBALIĞI ÖNLEME PROGRAMI

AVNİ AKYOL İLOKULU 2014-2015 OKUL ÇALIŞMALARI

İlçemiz okullarından Avni Akyol İlkolu öğrencileri tarafından “Akran Zorbalığı Önleme Programı”

kapsamında yapılan çalışmalarda öğrencilerimiz kendi yazdıkları senaryoları sınıflarda oynamışlar ve daha sonra hem izleyen hem de oynayan öğrenciler oyunlarla ilgili duygularını yazmışlardır. Bizde siz- lerle öğrencilerimizin çalışmalarını paylaşıyoruz. Emeği geçen öğrencilerimize ve öğretmenlerimize te- şekkür ediyoruz.

SENARYOLAR

(9)
(10)
(11)
(12)

Yeşilay Haftası'nda öğrenciler için fidan dikme etkinliği

Yeşilay Haftası nedeniyle, Çankaya'nın Çukurambar sem- tindeki Arjantin İlkokulu'nda öğrencilere, doğa ve ağaç sevgisini aşılamak amacıyla fidan dikme etkinliği düzen- lendi. Törene, okul yöneticileri ve okul öğretmenleri ile Ye- şilay Yönetim Kurulu Üyesi Önder Güney, Şükrü Can, Ka- dın Kolları sorumlusu Yeter Metindoğan ve formatör öğret- menler katıldı.

Etkinliğin koordinatörlüğünü üstlenen Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Önder Güney, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada; "Yeşilay'ın amacı, sizleri kapalı alanlardan, teknolojiden biraz olsun uzaklaştırmaktır. Herkes bir spor dalıyla uğraşırsa ve bir hobi edinirse zararlı alışkanlıklardan uzak kalır. Bu da sizlerin sağlıklı yaşamasını sağlar" diyerek, insanların doğaya önem vermeleri- ni ve sağlıklı beslenmelerini önerdi.

Diktikleri her fidana bir isim veren öğrenciler, yaz tatillerinde bile okullarını ziyaret ederek, diktik- leri fidanları sulayacaklarını ve onlara hayat vermeye devam edecekleri sözünü verdiler.

Yeşilay Ankara Şube Başkanı Şemsettin Toprak ise, sözlerine bir vecize ile başlayarak; "Bir ağacın yenilen meyvesi, o ağacı dikenin sadakası olurmuş. Bu nedenle, sizler bir canlı varlığı toprağa dikerek onu yaşatmaya çalışıyorsunuz. O da size ödül olarak; yapraklarıyla gölge yapıyor, gövdesini mobilya olarak kullanıyor, meyvesini yi- yorsunuz. Bu ağaçları yamaçlara diktiğinizde toprak kaymasını önlüyorsunuz. Bundan daha kutsal bir görev olabilir mi?" dedi.

Tören sonunda fidanların yanında hatıra fotoğrafı çektiren çocuklar, Yeşilay tarafından hediye edilen tişört, şapka, anahtarlık, kokart ve bileklik hediyeleri- ni teslim alarak, öğretmenlerine ve Yeşilay yetkilileri- ne teşekkür ettiler.

A RJANTİN İ LKOKULU Y EŞİLAY H AFTASI FİDAN DİKME ETKİNLİĞİ

(13)

OKUMA ÖNERİLERİ

GÜLÜN ADI

Orjinal isim: Il Nome Della Rosa Yazar: Umberto Eco

Can Yayınları / Çağdaş Dünya Yazarları Dizisi

İNCE MEMED Yazar: Yaşar Kemal

Yapı Kredi Yayınları / EDEBİYAT / Roman

Moby Dick

Orjinal isim: Moby Dick Yazar: Herman Melville Yapı Kredi Yayınları

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Yazar: Ahmet Hamdi Tanpınar

Dergah Yayınları / Türk Edebiyatı-Roman Dizisi

(14)

Ç A N K A Y A R E H B E R L İ K V E A R A Ş T I R M A M E R K E Z İ

ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Adres: İşçi Blokları Mah. 1505. Cd. 1511 Sk. No:6 Yüzüncü Yıl

ÇANKAYA- ANKARA

Telefon: 0 (312) 4666776 Faks: 0 (312) 4666776 E-posta: http://cankayaram.meb.k12.tr/

E-Bülten’de yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

BİZDEN HABERLER

02-06 Mart 2015 tarihinde 0-18 yaş Aile Eğitimi Oryantasyon Programı kursu verilmiştir. İlçemizde görev yapan 44 rehber öğretmen arkadaşımızın katıldığı kurs başarıyla tamamlanmıştır. 13–17 Nisan ve 04-08 Mayıs 2015 tarihlerinde ise diğer gruplarla eğitim yapılacaktır.

İlçemizde görev yapan imamlara uyuşturucu bağımlılığı eğitimi İl formatörleri Gökçen Kılıç ve Abdülkadir Atlay tarafından verilmiştir.

İlçemiz ortaokullarında görev yapan rehber öğretmenlere ortak sınavlar ve sınav

kaygısı eğitimi Çankaya Rehberlik ve Araştırma Merkezinde il ve ilçe formatörleri tarafından verilmiştir.

2014 Kasım ayında başlayan aile (evlilik) danışmanlığı ve bireysel psikolojik danışma hizmetlerimiz devam etmektedir. Ayrıntılı bilgiye http://cankayaram.meb.k12.tr/ adresinden ulaşılabilir.

İlçemizde özel eğitim sınıfı bulunan okullar ile özel eğitim okullarına ziyaretlerimiz başlamıştır. Yıl boyunca ziyaretlerimiz devam edecektir.

Resim kaynak:http://pixabay.com/tr/postac%C4%B1-ekspres-ko%C5%9Fu-mektup-154744/

Referanslar

Benzer Belgeler

EBA Destek Noktası, eğitimin uzaktan yapıldığı COVID-19 salgın sürecinde, evinde bilgisayar ve internet erişimi bulunmayan öğrencilerin EBA’ya erişimini sağlamak için

Bazı öğrenciler bu nedenle kendisi için değil ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılıp, daha yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine tepki

Eğer ki vahşi hayvanların neden olduğu hasar teminatı genişletilirse, o zaman başka hayvanlarla oluşan araç kazaları da teminat altındadır.. Eğer ki ‚her nevi

Neden çekildiği net olarak bilinirse bu di ğer kredi sağlayacağını açıklayan bankalar için de bağlayıcı olabilir.".. Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Koordinatörü

Bu ders süresince Antropoloji’nin genel kavramlarına, evrim düşüncesinin temelleri ve tarihsel gelişimine, genetiğin basit temellerine ve insanın biyolojik

Tüm arazi çalışması zorlu veya tehlikeli değildir, ancak her durumda araştırmacı koşullardaki beklenmedik değişikliklere veya belirli arazilerle ilişkili risklere

Yeşiller Partisi, Selvet Kocabey’i aday olarak açıklar açıklamaz tartışma başladı, “Yeşiller, nasıl olurda Belediye Meclisi için Milli Görüşçü aday gösterir” diye.

Benim için tarih, uluslar arasındaki mücadeleyi yansıtmaz; fakat ulusun kendisi, tarihi mücadelenin bir yansıması olarak ortaya çıkar.. Çünkü ulus, kendisini