• Sonuç bulunamadı

A) Bahçıvanın Hedefler B) Öğretmen n Önem C) Öğrenc Sorunları D) Anne Şefkat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "A) Bahçıvanın Hedefler B) Öğretmen n Önem C) Öğrenc Sorunları D) Anne Şefkat"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Öğretmen, genç f l zler n dünyasında anne ve babadan sonra gelen en öneml k ş d r. Bu k ş bazen anne ve babanın tahtını b le sallayab l r. Öğretmen, kocaman b r bahçen n ç çekler n t na le yet şt ren güler yüzlü

bahçıvandır. Ç çekler sevmek, onlara sonsuz lg y ve şefkat sunmak bahçıvanın vazgeç lmez d r. Ç çekler b rçok özell ğ le ne kadar da çocuklara benzer. Çocuklar da her şeyden önce ç çekler g b sevg ye muhtaçtır. Çoğu zaman da a leler nde göremed kler bu sevg y öğretmenler n n gözler nde ararlar.

BBuu mmeettnnee ggeett rr lleebb lleecceekk eenn uuyygguunn bbaaşşllııkk aaşşaağğııddaakk lleerrddeenn hhaanngg ss dd rr??

A) Bahçıvanın Hedefler B) Öğretmen n Önem C) Öğrenc Sorunları D) Anne Şefkat

(I) Otomob l kullanırken uyuklamak traf k kazalarının önde gelen nedenler nden b r . (II) Bu sorunu çözmek ç n otomob l üret c ler çeş tl uyarı mekan zmaları gel şt rmeye çalışıyor. (III) Sürücü uyuma bel rt s gösterd ğ nde, bel rl b r süren n üzer nde molasız sürüşlerde, arka arkaya şer t hlal yapılması durumunda otomob l n uyarı vermes , koltuğun ve d reks yonun t tremes g b yöntemler bulunsa da bu konuda tam manasıyla başarı elde ed lm ş değ l.(IV) Sürücüler bu uyarıları d kkate almadığı ç n kaza r sk devam ed yor.

BBuu mmeett nnddeekk nnuummaarraallaannmmıışş ccüümmlleelleerrllee llgg ll aaşşaağğııddaakk lleerrddeenn hhaanngg ss ssööyylleenneemmeezz??

A) I. cümlede traf k kazalarının nedenler nden b r ne örnek ver lm şt r.

B) II. cümlede amaç­sonuç l şk s vardır.

C) III. cümlede koşul­sonuç l şk s vardır.

D) IV. cümlede sebep­sonuç l şk s vardır.

Derv ş, serv n n altına oturdu, kuşağından ney n çıkardı, üflemeye başladı. Ney n del kler nden ağaçlar fırladı havaya. Sank ağaçlar ney n ç ndeyd de derv ş üfled kçe dışarı fırlıyordu. Ney n del kler nden dağlar, dereler, yollar fırladı havaya. Ney n del kler nden havaya fırlayan ağaçlar, dağlar, dereler, yollar dünyanın öbür ucunda dağsız, deres z, yolsuz, ağaçsız b r çöle düştü.

BBuu mmeett nnllee llgg ll aaşşaağğııddaakk lleerrddeenn hhaanngg ss ssööyylleenneemmeezz??

A) Üçüncü k ş ağzından anlatılmıştır.

B) Zaman bell değ ld r.

C) Olağanüstü olaylar vardır.

D) Deneme türünde yazılmıştır

1.

2.

3.

(3)

4.

Ağustos böceğ , bütün b r yaz şarkı söyled avaz avaz, el böğründe kaldı kış bastırınca. Ortalıkta ne b r s nek ne b r böcek... Komşusuydu karınca, ona g d p “Açım!” ded ; dayanab lmek ç n gelecek mevs me dek b rkaç buğday borç sted :

— İlk harmana kalmaz, öder m; hem de fazlasıyla öder m. Borç vermemek karıncanın âdet yd . Bu b r kusur, kusursa eğer.

Borç steyene sordu yalnız:

— Havalar sıcakken ne ş yaptınız?

— S z belk kızacaksınız bana, gece gündüz şarkı söyled m.

— Şarkı mı söyled n z? Oh, ne âlâ; öyleyse oynayın ş md ...

BBuu mmeett nnddeenn aaşşaağğııddaakk lleerr nn hhaanngg ss nnee uullaaşşııllaammaazz??

A) Kurgusal unsurlara yer ver lm şt r.

B) B r nc k ş ağzından anlatılmıştır.

C) K ş leşt rmeden yararlanılmıştır.

D) Dey m kullanılmıştır.

AşşaA ağğııddaakk ccüümmlleelleerr nn hhaanngg ss nnddee hheemm ss mm­­ff ll hheemm ddee ssııffaatt­­ff ll kkuullllaannııllmmıışşttıırr??

A) Göz görmey nce ne gönül katlanıyor ne de kalp anlamak st yor.

B) Sen nle gelecek k ş ler b lmek ben m ç n çok öneml yd .

C) Ayrılığın hüznünü herkes b lemez, ancak gurbet acısı çek p a les nden ayrı kalanlar b l r.

D) Hak kat, h çb r zaman şüphe duymayan yürekler ster.

(I) Mantar g b görünen, sarımsı renkte tek hücrel b r canlı keşfed ld . (II) Blob adı ver len bu yen canlı; ağzı, m des , gözler olmamasına rağmen y yecekler algılayab l yor ve yed kler n s nd reb l yor. (III) Bu canlının beyn de yok ama karmaşık b r lab rentte pl ks uzantılarını yayarak y yeceğ n bulab l yor. (IV) Daha da lg nc k blob yan yana geld ğ nde, ed nd kler b lg ler de paylaşarak y yeceğ n olduğu kaynağa doğru yol alab l yor.

NuNummaarraallaannmmıışş ccüümmlleelleerrddeenn hhaanngg ss kkaannııttllaannaabb ll rrll kk aaççııssıınnddaann dd ğğeerrlleerr nnddeenn ffaarrkkllııddıırr?? A) I. B) II. C) III. D) IV

5.

6.

(4)

Tar şmacı anla m, okuyucuyu bir düşünceye inandırmak amacıyla kullanılan anla m biçimidir. Tar şmacı anla mda karşıt iki düşünce ele alınabileceği gibi bir düşüncenin iki yönü de ele alınıp işlenebilir.

A

Aşşaağğııddaakkii mmee nnlleerrddeenn hhaannggiissii ttaarr şşmmaaccıı aannllaa mmaa öörrnneekk rr??

A) Gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine bak m. Çok keskin, sivri idi. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri bozulunca tekrar denedim. Gene atların hiçbiri durmuyordu. Kızdım. Ö emi sanki kaşağıdan çıkarmak istedim.

B) Tarihçilerin verdiği bilgilere göre, Osmanlı Devle ’ne kahve ilk olarak 16’ncı yüzyılda girmiş ve Anadolu’ya yayılmış r. Araplar tara ndan bilinen, ekmeği yapılıp yenen ya da dövülerek içilen kahve; Kanuni Sultan Süleyman devrinde Yemen’den İstanbul’a ge rilmiş.

C) Güneşin ışıkları daha dokunmamış yapraklara. Pencerenin karşısında bir dev gibi dikilen dağ, güneşin ışınlarını engelliyordu. Yapraklarda oluşmuş çiğ damlaları toprağa karışmak için acele ediyordu. Horoz sesleri, kuş cıvıl larına karışıyordu.

D) Eskinin hep iyi ve özlenen olduğuna dair bir anlayış var. Eski şarkılar daha güzeldi, eski kitaplar daha anlamlıydı… Oysa şimdi özlem duyulan eskiler, ortaya çık kları zamanın yenisiydi ve onlar da beğenilmemiş . İnsan geriye bakmaktan vazgeçmeli, bugüne odaklanmalı.

Balıkesir‐Susurluk yolu üzerinde yer alan şirin bir köy Aziziye. Yoldan köye doğru döndüğünüzde içinizi bir huzur kaplıyor. Kuşların ötüşleri eşliğinde ağaçların arasından geçerek köye ulaşıyorsunuz. Zamanında dedemin büyük özveriyle yap ğı kulübenin bahçesindeki çiçekleri görünce biraz daha rahatlıyorsunuz.

BuBu ppaarrççaaddaa aaşşaağğııddaakkiilleerrddeenn hhaannggiissii yyookkttuurr??

A) Terim anlamlı kelime B) Mecaz anlamlı kelime C) Gerçek anlamlı kelime D) Soyut anlamlı kelime

(I) Akrep Takımyıldızı’nın şekli gerçekten de bir akrebi andırır. (ll) Takımyıldızın parlak yıldızı Antares, bu sıralar onun yakınlarında bulunan Mais gibi turuncu görünür. (lll) Bu yıldız Yunan mitolojisinde Avcı Orion’u sokması için gönderilen akrebin kalbini temsil eder. (IV) Antares Güneş’e göre yaşlı ve çok daha büyük bir yıldızdır. (V) Güneş de yaşlandıkça Antares gibi şişecek, soğuyacak ve kırmızı dev bir yıldıza dönüşecek.

NNuummaarraallaannmmıışş ccüümmlleelleerrllee iillggiillii vveerriilleenn bbiillggiilleerrddeenn hhaannggiissii ssööyylleenneemmeezz??

A) I ve II numaralı cümlelerde benzetme vardır.

B) III numaralı cümlede kişileş rme vardır.

C) IV numaralı cümlede karşılaş rma yapılmış r.

D) V numaralı cümlede kişileş rme ve benzetme vardır.

7.

8.

9.

(5)

(I)Dünyanın sıcaklığının artması sonucu dağlara ve kutuplara yakın bölgelerde bulunan buzlar eriyerek deniz seviyesinin yükselmesine yol açıyor. (II)Tarım alanı açmak ya da kereste olarak kullanmak için ağaçlar kesiliyor.

(III)Bu nedenle dünyanın birçok yerinde ormanlar azalıyor. (IV)Doğaya olabildiğince az zararı olan “yeşil kentler”

oluşturulması, iklim değişikliğiyle mücadele için geliş rilen yöntemlerden.(V)İklim değişikliği sorununun çözümü için yapılabilecek en etkili şeylerden biri, insanların enerji ih yaçlarını fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılaması.

BuBu ppaarrççaa iikkii ppaarraaggrraaffaa aayyrrııllmmaakk iisstteenniirrssee iikkiinnccii ppaarraaggrraaff kkaaçç nnuummaarraallıı ccüümmllee iillee bbaaşşllaarr??

A) II B) III C) V D) IV

Aynur, Ceren, Orkun ve Naim bir spor salonunda düzenli olarak spor yapmaktadır. Spor salonundan kendilerine bu broşür verilmiş r.

BuBu bbrrooşşüürrddeekkii bbiillggiilleerree ggöörree aaşşaağğııddaakkii kkaahhvvee kkuullllaannıımm şşeekkiilllleerriinnddeenn hhaannggiissiinniinn ssöözz kkoonnuussuu kkiişşiiyyii aammaaccıınnaa ullauaşş rraaccaağğıı ssööyylleenneemmeezz??

A) Aynur, bugünkü sporunun ardından kahve içerse iki gün sonra tekrar gideceği sporda daha güçlü olacak r.

B) Spor sırasında kollarının çok ağrıdığından yakınan Ceren, bunu önlemek için spordan önce 2‐3 bardak kahve içmelidir.

C) Kilo vermek için yağ yakmak isteyen Orkun, spora başlamadan yarım saat önce kahve içmelidir.

D) Yap ğı sporlarla kaslanan Naim, kaslarını korumak için spordan 1‐2 saat önce kahve içmelidir.

Sıfat‐fiillerle kurulan bazı sıfat tamlamalarında sıfa n nitelediği isim düşebilir. Düşen isimde çekim eki varsa ve bu ekler sıfat‐fille birleşirse sıfat‐fiil “adlaşmış sıfat‐fiil”e dönüşür.

YuYukkaarrııddaa vveerriilleenn bbiillggiiyyee ggöörree aaşşaağğııddaakkii ccüümmlleelleerriinn hhaannggiissiinnddee ssııffaatt‐‐fifiiill vvee aaddllaaşşmmıışş ssııffaatt‐‐fifiiill bbiirr aarraaddaa kkuullllaannııllmmıışş rr??

A) Kendisine “İbo” diyenlere tepki gösteren İbrahim Bey rahatsızlığını dile ge rdi.

B) Okula geç kalan Ömer Taha matema k dersini kaçırdı.

C) Kurutulmuş meyvelerden yapılmış komposto herkesin beğenisini kazandı.

D) Türkiye turuna çıkan Ahmet Vefa gezilmedik yer bırakmadı.

10.

11.

12.

(6)

Toplum olarak dilimize sahip çıkmanın önemini bir türlü kavrayamadık. Şehirlerin işlek caddelerinde anlamını bilmediğimiz yabancı sözcüklerin yazılı olduğu tabelalarla sıklıkla karşılaşıyoruz. Bu durum o kadar abar ldı ki ar k kendi dilimize ait sözcükleri de yabancılaş rmaya başladık. Simitçinin “simitchi”, börekçinin “börekchi”

olarak isimlendirilmesinden ne zaman haya edeceğiz?

YuYukkaarrııddaakkii ppaarraaggrraa aa kkaaçç ttaannee fifiiilliimmssii vvaarrddıırr??

A) 4 B) 5 C) 6 D) 7

AAşşaağğııddaakkii ccüümmlleelleerriinn hhaannggiissiinnddee ddeeyyiimm ccüümmlleeddeekkii aannllaammıınnaa uuyygguunn kkuullllaannııllmmaammıışş rr??

A) Misafirlerin geleceğini duyunca telaştan eli ayağına dolaş . B) Birlikte çalışıp el ele verince bahçeyi kolayca düzenlediler.

C) O sıkın lı günlerde arkadaşına yardım ederek kara gün dostu olduğunu gösterdi.

D) Girdiği sınavda başarılı olunca sevinçten etekleri tutuştu

14.

13.

(7)

ÖRNEK SORU:

ÇÖZÜM :

Oluşan kelimeler: KEMAN, ANIT İĞNE , NEDEN

Buna göre; 1 2 3

1 2 3

1 2 3

Birinci kutucuk ve ikinci kutucuk birleş rildiğinde anlamlı bir sözcük oluşturur.

İkinci kutucuk ve üçüncü kutucuk birleş rildiğinde anlamlı bir sözcük oluşturur.

İkinci kutucuklar yukarıdan aşağı okunduğunda anlamlı bir sözcük oluşturur.

V

Veerriilleenn öörrnneekktteenn hhaarreekkeettllee ssoorruu iişşaarree nniinn oolldduuğğuu yyeerrlleerree aaşşaağğııddaakkiilleerrddeenn hhaannggiissii ggee rriilleemmeezz??

A) De er B) Hava C) Dere D) Kafe

KEM ?

IT

İĞ ? DEN

KEM AN IT

İĞ NE DEN

TEN ?

REKET

YU ? Lİ

HE ?

NE

HAL ?

MOS

ZİN ?

RİN

KA ?

YON

15.

(8)

Ayşenaz ta l için Ankara’dan Trabzon’a giderken aşağıda yakın anlamlı atasözlerinin bulunduğu şehirlere uğrayacak r.

İstanbul: Ö eyle kalkan zararla oturur. Rüzgâr eken r na biçer.

Kırıkkale: Tırnağın varsa başını kaşı. Sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt.

Çorum: Damlaya damlaya göl olur. Vermeyince mabut, neylesin Sultan Mahmut?

Samsun: Gülü seven dikenine katlanır. Zahmetsiz rahmet olmaz.

Sinop: Kurt köyünü değiş rir, huyunu değiş rmez. Can çıkmayınca huy çıkmaz.

BuBu bbiillggiilleerrddeenn hhaarreekkeettllee AAyyşşeennaazz’’ıınn aaşşaağğııddaakkii şşeehhiirrlleerrddeenn hhaannggiissiinnee uuğğrraammaassıı ggeerreekkmmeezz??

A) Kırıkkale B) Çorum C) Samsun D) Sinop

Ahmet Bey, günlerdir Gazi Üniversitesine yap ğı başvurunun sonucunu bekliyor ve bu süreçte neredeyse her gün okulun kapısını aşındırıyordu. Yıllardır akademisyen olma hayaliyle yanıp tutuşuyordu. Hayalinin gerçekleşmesine az kalmış . 14 Mart p bayramında yap ğı konuşmada söylediği şu cümle ise unutulmazdı: Hayallerimizin peşinden koşmalıyız.

BuBu mmee nnddee aaşşaağğııddaakkii kkuurraallllaarrddaann hhaannggiissiinnee uuyyuullmmaammaassıınnddaann kkaayynnaakkllaannaann bbiirr yyaazzıımm yyaannllıışşıı yyaappııllmmıışş rr??

A) İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar.

B) Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar.

C) Belirli bir gün bildiren tarihlerde gün ve ay adları büyük yazılır.

D) Ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük harfle başlar.

Yalı Mah.de oturanların şikâye üzerine yol kenarındaki taşlar temizlendi.

BuBu ccüümmlleeddeekkii yyaazzıımm yyaannllıışşıınnıınn sseebbeebbii aaşşaağğııddaakkiilleerrddeenn hhaannggiissiiddiirr??

A) Sert ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman kısaltmanın sonundaki sert sessiz yumuşa lmaz.

B) Küçük harflerle yapılan kısaltmalara ge rilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır.

C) Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır.

D) Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriye ) ve T. (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.

16.

17.

18.

(9)

Türkçeyi ihmaletmenin nedenlerinden biride dil bilincimizin doğru dürüst oluşmamasıdır. Biz sanıyoruz ki dil de öbür araçlar gibi bir araç r, hayır! Dil araçsa araçlar aracıdır. Kültürü oluşturan, insanı insan yapan bir çok etkinliğin, başarının kökeninde dil vardır. Yukarıdaki me nde yazım yanlışı yapılmış olan sözcüklerin al çizilmiş r.

AşşaAağğııddaakkii kkuurraallllaarrddaann hhaannggiissii bbuu ssöözzccüükklleerrddeenn bbiirriinniinn yyaazzıımmıı iillee iillggiillii ddeeğğiillddiirr??

A) Bağlaç olan “de” ayrı yazılır.

B) Et‐ ve ol‐“ yardımcı eylemleri, ses olayı gerçekleşmeyen isimlerle ayrı yazılır.

C) Sözcüklerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik sözcükler bi şik yazılır.

D) Belirsizlik bildiren sıfat ve zamirler, gelenekleşmiş olarak bi şik yazılır.

20‐22. soruları aşağıdaki metne göre yanıtlayını

MeMe nnddeekkii aall ççiizziillii iiffaaddeenniinn ccüümmlleeyyee kkaa ğğıı aannllaamm aaşşaağğııddaakkiilleerriinn hhaannggiissiinnddee vvaarrddıırr??

A) Kütüphanenin çocuk kitapları bölümünü gezdik.

B) Yüzüklerin Efendisi üç kitaptan oluşan bir seridir.

C) Perşembe akşamı aile konulu sinema filmi izledik.

D) "100 Temel Eser" içinden seç klerimi okuyacağım.

AAşşaağğııddaakkiilleerrddeenn hhaannggiissii bbuu mmeettnniinn bbaaşşllıığğıı oollaabbiilliirr??

A) Yabancı Film Kahramanları B) Popüler Filmler C) Çizgi Roman Kahramanları D) Tarihsel Türk Filmleri

19.

20.

21.

(10)

MMeettnniinn aannllaa mmıı iillee iillggiillii oollaarraakk aaşşaağğııddaakkiilleerrddeenn hhaannggiissii ssööyylleenneemmeezz??

A) Me nde konu ile ilgili örnekler verilmiş r.

B) Anla mı güçlendirmek amacıyla abartma ifadelerine başvurulmuştur.

C) Geçiş ve bağlan ifadesi kullanılmış r.

D) Metnin anla mında karşılaş rmadan yararlanılmış r.

AAşşaağğııddaakkii ccüümmlleelleerriinn hhaannggiissiinnddee ""‐‐mmaazz // ‐‐mmeezz"" ffaakkllıı bbiirr ggöörreevvddee kkuullllaannııllmmıışş rr??

A) Buralarda akşam oldu mu sokağa çıkmaz kimse.

B) Dönülmez akşamın u undayız, vakit çok geç.

C) Sonu bilinmez bir işe girdik ar k.

D) Güneşte fazla kalmaktan yüzü tanınmaz bir haldeydi.

"Başarıya ulaşmanın birinci kuralı istekleri net olarak tanımlamak ve beynimize bir hedef göstermek r. Beyin net olarak tanımlanmış bir hedefe sahip olunca bütün enerjisini o hedefe yönlendirip başka hiçbir şeye bakmadan hedefine kilitlenir. Net bir hedefi olmayan beyin adeta manye k bir çekim alanı oluşturur ve hedef için gereken her şeyi kendine doğru çeker. Herhangi bir hedefi olmayan beynin ise enerjisi boşa harcanır."

MMee nnddee kkaaçç ttaannee fifiiilliimmssii ((eeyylleemmssii)) kkuullllaannııllmmıışş rr??

A) 8 B) 9 C) 10 D) 11

F l ms ler, f llerden (eylemlerden) türeyen sözcükler olmalarına karşın f ller n aldığı

"f l çek m ekler n " yan şahıs ekler , haber ve d lek k pler n alamayan, yalnızca f llere gelen olumsuzluk ek olan "­ma, ­me, ­maz, ­mez" ekler n alab len sözcüklerd r.

22.

23.

24.

(11)

Y

Yuukkaarrııddaakkii mmee nnllee iillggiillii vveerriilleenn bbiillggiilleerrddeenn hhaannggiissii yyaannllıışş rr??

A) Bir hikâyeden alınmış r.

B) Geçiş ve bağlan unsurlarına yer verilmiş r.

C) Üç fiilimsi türüne de yer verilmiş r.

D) Bilgilendirici me n türünde yazılmış r.

Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, bütün insanlığı şaşırtacak bir hâl alabilir.

MM.. KKeemmaall AAttaattüürrkk

YuYukkaarrııddaakkii öözzddeeyyiişşiinn aannaa fifikkrrii nneeddiirr??

A) Tarih yazanlar taraflı olabilirler.

B) Tarih yazanlar objek f olmalıdır.

C) Tarih değişebilen bir olgudur.

D) Tarih yapmak, tarih yazmaktan daha önemlidir.

25.

26.

(12)

YuYukkaarrııddaakkii şşiiiirriinn kkaaççıınnccıı ddiizzeessiinnddee bbeennzzeettmmeeyyee yyeerr vveerriillmmiişş rr??

A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

MMee nnlleerrddeekkii aannllaa ccıı ttüürrlleerriinnddeenn hhaannggiissii ddiiğğeerrlleerriinnddeenn ffaarrkkllııddıırr??

A) Bir gün küçük kızımın evde canı çok sıkılmış . Elime yapışmış, “Hadi baba beni gezmeye götür.” diye ısrar ediyordu. “E hadi bakalım, isteğin olsun Fa h'e çıkalım biraz.” dedim. Bizim ufaklığın neşeli şarkıları eşliğinde evden ayrıldık.

B) Vapur kıyıya yanaş . Sanki uzaklara dalmış öylece bakıyordum. Kimi yolcular gözlerini kıyıya dikmiş; bir acelesi varmış, hemen kıyıya inmek is yormuş gibi bekliyor. Kimileri vapurun köpür üğü sulara dalıp gitmiş. Kimileri mar ları seyrediyor, kiminin gözleri kapalı belli ki hayallerde oyalanıyor. Ben de insanlara dalmışım.

C) Kendisiyle ilgili neler söylendiğini duymaya, anlamaya çalışıyordu. Çünkü arkadaşlarının onunla ilgili neler düşündüğünü merak ediyordu. Bir ara bir arkadaşının onunla ilgili yap ğı bir yoruma biraz canı sıkılmış . Arkadaşı onu yanlış anlamış ve bu durumu düzeltmenin hemen bir yolunu bulmalıydı.

D) Başım önümde, karışık düşüncelere dalmış eve doğru ilerliyordum. Sokağı meydana bağlayan köşeye inince önümden koşarak iki çocuk geç . Bir an durdum sanki bir uykudan uyanır gibi kendime geldim. Sanki bana onların neşeli enerjisi geç .

Topraktandır cümle beden Nefs n öldür ölmeden Böyle emretm ş yaradan Sen kalems n ben uç muyum Aşık Veysel Şatıroğlu 27.

28.

(13)

GöGörrsseellii eenn iiyyii iiffaaddee eeddeenn mmee nn hhaannggiissiiddiirr??

A) Gözlerimi açıp yataktan kalk m. Üzerimdeki uyku sersemliğini atmak için pencereden sızan güneşin ilk ışıkları yetecek . Bu amaçla odanın mavi renkli stor perdelerini kaldırınca deliksiz bir uykudan beni kendime ge ren mucizevi bir tabloyla karşı karşıya kaldım. Zannımca gece yarısı yağmaya başlayan kar her tara doldurmuştu.

Bahçe duvarının hemen önündeki caddede; okula giden çocuklar, yılın ilk karını yap kları kardan adamlarla karşılıyordu.

B) Dün geceden beri yağan kar, sabaha karşı dondurucu bir piye dönüşmüş. Ağaç dallarına düşen kar tanecikleri birbirleriyle kaynaşmış, küçük buz kütleleri haline gelmiş . Orta yaşlarda kasketli bir adam, Davutkadı Pasajı’nın önündeki durakta durmuş olan 7.30 tramvayına binmeye çalışıyordu. Görünüşe göre bir yerlere zamanından evvel ye şme telaşesi içindeydi. Zannımca elinde tu uğu paketlerde evliliklerinin yıl dönümü nedeniyle eşine aldığı küçük sürprizleri vardı. Etra a işlerine ye şmeye çalışan insanlar vardı ve bu muhteşem hediyelerden kimsenin haberi yoktu.

C) Davutkadı Pasajı, Bursa’nın en eski kapalı çarşılarındandır. Yıllar, duvarlarını eskitmiş ancak canlılığından hiçbir şeyi götürmemiş r. Pasajın geniş mekânlı dükkânlarında nice insanlar gelip geçmiş; nice esnaflar, en güzel ürünlerini müşterilerinin hizme ne sunmuştu. Şimdilerde ise alt ka nda büyükçe bir eczane, üstündeki sofalı ka a ise sürücü kursu vardır. Tramvay yolu ise pasajın hemen önünden geçmektedir.

D) Bursa’nın kışları evvelden beri soğuk ve karlı olur. Öyle ki yurdumuzun ba şehirlerinde böyle bir ayazla karşılaşmak nadirdir doğrusu. Ağaçların dalları bile donar, caddelerdeki asırlık çınarlar yara ldıklarından beri alışık r bu iklime. Şehrin insanları düşen ilk karla kışlıklara bürünürler. Soğuğa karşı yiğitliğin olmadığı zemheri aylarında değişmez tek doğrularıdır.

29.

(14)

Kuzey Amerika menşeli ekinezyanın canlı renkteki çiçekleri, yaprakları ve kökü birçok sağlık problemine karşı kullanılmaktadır. Yerlilerin yılan sokmasına karşı kullanarak keşfe kleri ekinezya, 1930’lardan sonra şarbon hastalığı tedavisinde kullanılmaya başlanmış r. Etkili bir ağrı kesici olan ekinezyanın kullanımı, üst solunum yolu il haplarını tedavi e ği fark edildikten sonra giderek artmış r. Modern bbın gelişmesiyle içeriği çözümlenen ekinezya bitkisinin çayı, kışın vazgeçilmez şifalı içeceklerinden biridir.

PaParraaggrraa aa aall ççiizziillii fifiiilliimmssiilleerriinn ttüürrüü ssıırraassııyyllaa hhaannggii sseeççeenneekkttee vveerriillmmiişş rr??

A) isim‐fiil, sıfat‐fiil, zarf‐fiil, sıfat‐fiil B) sıfat‐fiil, zarf‐fiil, sıfat‐fiil, sıfat‐fiil C) zarf‐fiil, sıfat‐fiil, isim‐fiil, sıfat‐fiil D) isim‐fiil, sıfat‐fiil, sıfat‐fiil, zarf‐fiil

Ak f Öğrenme Nedir?

Bilişsel Gelişimde Notaların Yeri İş Birlikçi Öğrenmenin Basamakları Öğrenme Sürecinde Sosyal Etkileşim

AşşaAağğııddaakkii mmee nnlleerrddeenn hhaannggiissii vveerriilleenn bbaaşşllııkkllaarrddaann bbiirriinnee aaiitt oollaammaazz??

A) Çağdaş eği min vazgeçilmez unsurlarından biri olan müzik eği minin amaçları içerisinde; insan zekâsını ve yeteneklerini en üst düzeyde geliş rmek, yetkinleş rmek vardır. Eği m sürecinin bir boyutu olarak müziğin, zekâ gelişimi üzerindeki etkileri de yıllardan beri araş rmalara konu olmuştur.

B) İş birlikçi öğrenme, çocukların ortak bir amaç için birlikte çalışmaları ile sağlanan bir öğrenme türüdür. Bilişsel ve duyuşsal öğrenme ürünleri üzerinde olumlu etkileri kanıtlanmış, iş birliği becerilerinin ön plana çık ğı bir yöntemdir. Eği ci drama etkinliklerinde sık yararlanılan bir öğrenme yoludur.

C) Ak f öğrenme; öğrenene, öğrenme sürecinin çeşitli yönleriyle ilgili karar alma rsatlarının verildiği ve öğrencinin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme sürecidir. Soru sorma, açıklama yapma, öğrenme sürecini planlama, gibi etkinlikleri de içermektedir.

D) Öğrenmenin ve gelişmenin temelinde sosyal etkileşim bulunmaktadır. Bilişsel gelişim, çocuğun o toplumun daha gelişmiş üyeleri ile etkileşimin ürünüdür. Bu etkileşim sayesinde çocuk daha sonra karşılaş ğı sorunları çözerken kullanabileceği birikimi elde eder, yani karmaşık zihinsel beceriler kazanır.

30.

31.

(15)

Zehra öğretmen, öğrencilerinden Kocaeli’nin nüfusu ve sanayisiyle ilgili bilgi toplamalarını istemiş r. Ama öğrencilerinin topladığı bilgiler arasında farklılık gören Zehra öğretmen, öğrencilerine uzan sı “gov” ve “edu” olan internet sitelerine bakmalarını tavsiye etmiş r.

Z

Zeehhrraa ööğğrreettmmeenniinn,, ööğğrreenncciilleerriinnee ““ggoovv”” vvee ““eedduu”” uuzzaann llıı iinntteerrnneett ssiitteelleerriinnii ttaavvssiiyyee eettmmeessiinniinn nneeddeennii nneeddiirr??

A) Bu uzan lı sitelere ulaşmak daha kolaydır.

B) Bu uzan lı siteler çocukların seviyesine uygundur.

C) Bu uzan lı siteler bilgi kaynakları açısından güvenilirdir.

D) Diğer uzan lı sitelerin içeriğini bilmemektedir

Bağlaç olan “da/de” ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak büyük ünlü uyumuna uyar. Kesinlikle benzeşmeye uğramaz ve “ta/ te” şeklinde yazılmaz. Hal eki olan “‐da/‐de” kendinden önceki kelimeyle bi şik yazılır. Benzeşme kuralına uğrayarak “‐te/‐ta” şeklinde yazılabilir.

BuBu bbiillggiilleerree ggöörree aaşşaağğııddaakkii ccüümmlleelleerriinn hhaannggiissiinnddee yyaannllıışşllııkk yyaappııllmmıışş rr??

A) Acemi ka r kapı önünde yük indirir.

B) Acar tazı; çullu da belli olur, çulsuz da.

C) Çalışanın, yatan da hakkı vardır.

D) Gençliğin kıyme ih yarlıkta anlaşılır.

Ahmet Bey, bir gazetede gündemdeki olaylarla ilgili kendi bakış açısına göre kısa yazılar yazmaktadır. Türkiye İzlanda maçını da dikkatle izleyip maç hakkında gazeteye bir yazı göndermiş r.

H

Haannggiissii AAhhmmeett BBeeyy’’iinn ggaazzeetteeyyee ggöönnddeerrddiiğğii yyaazzııddaann bbiirr bbööllüümm oollaabbiilliirr??

A) Futbol, on birer kişiden oluşan iki takımın, futbol sahası adı verilen alanda gerçekleş rdikleri bir spordur.

Futbol sahası 64‐75 metre arasında, boyu ise 100‐110 metre arasında olmalıdır.

B) Euro 2020 Elemelerinde son düzlük. Türkiye grupta liderliğini sürdürüyor. Euro 2020 güncel puan durumuna göre 19 puanı bulunan A Milli Futbol Takımı, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde aynı grupta yer alan İzlanda ile yarın saat 20.00’de karşılaşacak.

C) Milli Takım'ın Şenol Güneş'le yakaladığı son başarılar devam ediyor. Bu maçta İzlanda'ya hiç pozisyon vermedik. Milli Takım oyuncuları zihinsel olarak çok raha lar. Birbirlerine yardıma koştular, coşkularıyla enerjileriyle ve kazanma duygularıyla göz okşadılar.

D) Milliler son değişikliği yapıyor. Ozan, sol kana an topu taşıyor. Topu sağa çekiyor ve Yusuf’a pas veriyor. Yusuf kaleyi görür görmez vuruyor. Son anda savunma araya giriyor. Maçın sonuna dört dakika ilave edilse de skorda bir değişiklik olmadan hakem son düdüğü çalıyor.

32.

33.

34.

(16)

BuBu ppaarrççaaddaakkii aall ççiizziillii ssöözzccüükk ggrruubbuunnuunn ccüümmlleeyyee kkaa ğğıı aannllaamm aaşşaağğııddaakkiilleerrddeenn hhaannggiissiiddiirr??

A) Kurduğu hayallere ulaşamaması

B) Bir şeyin gerçekleşme olasılığının kalmaması C) Çabalarının olumsuz sonuç vermesi

D) Teklifin daha sonraya ertelenmesi

BuBu mmeettnnee ggöörree aaşşaağğııddaakkii kkiişşiilleerrddeenn hhaannggiissiinnee iimmppllaanntt uuyygguullaammaassıı yyaappııllaabbiilliirr??

A) Merve Hanım 32 yaşındadır ve diş kökü kırıldığı için dişini çek rmek zorunda kalmış r. Kökün kırık olması sebebiyle dişi çekilirken çene kemiğinde hasar oluşmuştur. İmplant tedavisi için hastaneye başvurmuştur.

B) Mustafa’nın hiçbir sağlık problemi yoktur. Okulda arkadaşlarıyla oyun oynarken ayağı takılarak yere düşmüştür.

Üst çenesindeki ön dişlerinden biri kırılmış r. Dişi çekilmek zorunda kalmış r. Ailesiyle birlikte implant tedavisi için hastaneye gitmiş r.

C) Leyla Hanım, bir şirke e yoğun çalışmaktadır. Son zamanlarda şeker hastalığına bağlı olarak rahatsızlıklar yaşamaktadır. Çürüdüğü için çek rdiği dişlerinin kötü görünümünün verdiği sıkın da buna eklenmektedir. Bu sebeple implant hakkında araş rma yapmış ve iş yerinden izin alarak hastaneye gitmiş r.

D) Kağan, üniversiteden mezun olmuştur ve iş başvurusu yapacak r. Ön dişlerinden biri olmadığı için este k açıdan sorun yaşamaktadır. İş başvurusundan önce implant için diş hekiminden randevu almış r.

Vec h Hürkuş, Avrupa havacılığını ncelemek ç n b r heyetle b rl kte Avrupa’da uçak fabr kalarını z yaret etm şt r. Bu fabr kaların uçaklarıyla tecrübe uçuşları

yapmış, Potez 25 t p ndek rekor tayyares yle akrobas uçuşundan sonra Hürkuş’a fabr ka tarafından Atlant k Okyanus’u geç ş uçuşu yapması ç n tekl f

yapılmıştır fakat baskılar sebeb yle tekl f suya düşmüştür.

İmplant, eks k olan d şler n fonks yon ve estet ğ n tekrar sağlamak amacıyla çene kem ğ ne yerleşt r len ve genell kle t tanyumdan yapılan yapay d ş köküdür.

Günümüzde mplant tedav s yaygın olarak kullanılmaktadır. İmplant tedav s ç n lk şart kem k gel ş m n n tamamlanmış olmasıdır. Bu yüzden çocuklarda ve gençlerde uygulanmaz. İmplantların bel rl b r uzunluğu ve kalınlığı olduğu ç n mplant yerleşt r lecek

çene kem ğ n n yeterl kalınlık ve yüksekl kte olması gerek r. Ayrıca, mplant tedav s yaptıranlar ağız sağlığına özen göstermel d r. Çünkü doğal d şler lt haba karşı kend n

koruyab l r hâlbuk mplant b r metal parçadır ve kend n koruma özell ğ yoktur. Şeker hastalarına, karac ğer ve böbrek yetmezl ğ olanlara, c dd kalp ve damar bozukluğu olan

hastalara mplant öner lmemekted r.

35.

36.

(17)

(I) Başarılı insanları diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri zekâlarından çok, ne kadar meraklı bir insan olduklarıdır. (II) Merak ve öğrenmek birbirinin sebep sonucudur. (III) İnsan, zihnindeki sorulara, belirsizliklere ve çelişkilere son vermek için çaba gösterir; araş rır, keşfeder, öğrenir. (IV) Merak olmadan bilim olmayacağı için Albert Einstein kendisinden bahsederken “Hiçbir özel yeteneğim yok, yalnızca merak tutkusu olan bir insanım.”

demiş r.

BuBu mmee nnddee nnuummaarraallaannddıırrııllmmıışş ccüümmlleelleerrllee iillggiillii hhaannggiissii ssööyylleenneemmeezz??

A) I. cümlede karşılaş rma yapılmış r.

B) II. cümlede sebep‐sonuç ilişkisi kurulmuştur.

C) III. cümlede amaç‐sonuç ilişkisi bulunmaktadır.

D) IV. cümlede koşula bağlılık söz konusudur.

BuBu mmee nn aaşşaağğııddaakkii ccüümmlleelleerrddeenn hhaannggiissiiyyllee ttaammaammllaannıırrssaa mmee nnddee oollmmaayyaann bbiirr ddüüşşüünncceeyyii ggeelliişş rrmmee yyoolluu k

kuullllaannııllmmıışş oolluurr??

A) İpek‐defne tasarımı ülkemizde geçmiş yıllara nazaran yoğun bir biçimde yapılmaktadır.

B) El sana ; işleme, süsleme gibi el emeği ile yapılan ve incelikle işlenen eserlerdir.

C) İpek‐defne tasarımında ipek ipliklerden her biri birer hazine olan ürünler elde edilir.

D) Burada yaşa lan el sanatları şunlardır: ahşap oymacılığı, mey yapımı, iğne oyacılığı vb.

37.

38.

(18)

.

AşşaAağğııddaakkii ccüümmlleelleerriinn hhaannggiissiinnddee mmee nnddee oollmmaayyaann bbiirr ddüüşşüünncceeyyii ggeelliişş rrmmee yyoolluu kkuullllaannııllmmıışş rr??

A) Bilimsel gelişmeler gençler tara ndan daha çok takip edilmektedir.

B) Kant’a göre “Bilim organize edilmiş bilgi, bilgiler de organize edilmiş haya r.”

C) Dönerkanat teknolojisi çok farklı alanlarda kullanılıyor: savunma sanayi, kargo taşımacılığı…

D) Bilim, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir.

Doğu Anadolu bölgesinde bulunan toplumsal yapı Arslantepe (Malatya) yerleşmesinde Tunç Çağı’na ait bir taş sandık mezarın, Anadolu’da şu ana kadar ortaya çıkarılan en eski kral mezarı olduğu tespit edilmiş r. Büyük bir çukurun içine yassı taş levhaların dikine konulması ile hazırlanmış olan mezarın üzeri yekpare bir taşla

kapa lmış r.

BuBu mmeettnniinn kkoonnuussuu hhaakkkkıınnddaa iippuuccuu vveerreenn ssöözzccüükk ggrruubbuunnuu kkooyyuu yyaazzmmaassıı ggeerreekkeenn bbiirr ööğğrreennccii hhaannggiissiinnii sseeççmmeelliiddiirr??

A)Tunç Çağı B) Taş levha C) Kral mezarı D) Doğu Anadolu

39.

40.

(19)

Güneşli bir sonbahar sabahıydı. Perdenin arasından sızan gün ışığının sıcaklığıyla güne uyandı. Önce kollarını yukarı kaldırarak gerindi, sonra yataktan kalk . ...

Perdeyi araladı, pencereye dokundu ve pencere kolunu bulup pencereyi aç . Hava diğer günlere göre daha rüzgârlıydı. Elini pencereden dışarı uza ve rüzgârı hisse .

MeMe nnddee bbooşş bbıırraakkııllaann yyeerree ddüüşşüünncceenniinn aakkıışşıınnaa ggöörree sseeççeenneekklleerrddeenn hhaannggiissii ggee rriillmmeelliiddiirr??

A) Yavaşça güneşin geldiği yöne doğru yürüdü, elleriyle dokunarak perdeyi buldu.

B) Mu aktan gelen kızarmış ekmek kokusuna yöneldi, o sırada annesi seslendi.

C) Saate bakıp da ilk dersi kaçırdığını anlayınca panikledi, ayağı yerdeki halıya takıldı.

D) Hâlâ uykusu olduğunu hissederek yatağa girdi, biraz daha uyusam, diye düşündü.

Tanpınar’ın “Abdullah Efendi’nin Rüyaları” adlı hikâyesi Abdullah Efendi’nin gerçeklikle hayal arasındaki gidiş gelişlerini, başına gelen saçma durumlar vasıtasıyla anla r.

YuYukkaarrııddaakkii ccüümmlleenniinn ööggee ssıırraallaannıışşıı aaşşaağğııddaakkiilleerriinn hhaannggiissiinnddee vveerriillmmiişş rr??

A) Nesne – Yer tamlayıcısı – Zarf tamlayıcısı – Yüklem B) Özne – Nesne – Zarf tamlayıcısı – Yüklem

C) Özne – Yer tamlayıcısı – Nesne – Yüklem D) Nesne – Özne – Zarf tamlayıcısı – Yüklem

Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, beste vb.) her kelimesi büyük harfle başlar. Fakat özel ada dâhil olmayan gazete, dergi vb. sözler büyük harfle başlamaz.

BuBu bbiillggiiyyee ggöörree aaşşaağğııddaakkii ccüümmlleelleerriinn hhaannggiissiinnddee yyaazzıımm yyaannllıışşıı yyaappııllmmıışş rr??

A) Gaziantep Zeugma Müzesi, birçok tarihî eseri barındırmaktadır fakat en çok ilgi gören, Çingene Kızı Tablosu’dur.

B) Törenin sonunda çalınan Onuncu Yıl Marşı’na tüm öğrenciler eşlik e .

C) Türk edebiya nı yakından takip eden kişiler Türk Dili dergisini de okumaktadır.

D) Yönetmelikte yapılan değişiklikler mayıs ayında Resmî Gazete’de yayımlandı.

41.

42.

43.

(20)

Bermuda Şeytan Üçgeni; Atlan k Okyanusu'nun büyük bir bölümünü kaplayan, kuş bakışı bakıldığında Miami, Bermuda ve Porto Riko sınırları içerisinde kalan üçgen biçimini andıran bölgeye verilen addır.

B

Buu ccüümmlleenniinn yyüükklleemmii aaşşaağğııddaakkiilleerriinn hhaannggiissiinnddee ddooğğrruu vveerriillmmiişş rr??

A) Addır

B) Bölgeye verilen addır

C) Miami, Bermuda ve Porto Riko sınırları içerisinde kalan üçgen biçimini andıran bölgeye verilen addır

D) Atlan k Okyanusu'nun büyük bir bölümünü kaplayan, kuş bakışı bakıldığında Miami, Bermuda ve Porto Riko sınırları içerisinde kalan üçgen biçimini andıran bölgeye verilen addır

Jules Verne bilim kurgu edebiya nın en önemli isimlerinden biri olarak tanınır. Onun “Denizler Al nda Yirmi Bin Fersah, Dünya’nın Merkezine Yolculuk, Seksen Günde Devriâlem” kitapları ilk bilim kurgu kitaplarıdır. Bilgin Adalı’nın “Zaman Bisikle ” de bir bilim kurgu kitabıdır. “Harry Po er” ise fantas k roman örneğidir.

BuBu mmee nnddee aaşşaağğııddaakkii ddüüşşüünncceeyyii ggeelliişş rrmmee yyoollllaarrıınnddaann hhaannggiissiinnee bbaaşşvvuurruullmmuuşşttuurr??

A) Benzetme B) Karşılaş rma C) Tanık gösterme D) Tanımlama

İlkbaharda kırlangıçlar ve leylekler gelince ağaç onlara sordu: “Siz bu ağaçların nereye götürüldüklerini bilmiyor musunuz? Onlara hiç rastlamadınız mı?” Kırlangıçlar hiçbir şey bilmiyorlardı. Leylek ise oldukça düşünceli görünüyordu. Başını salladı ve “Evet, sanırım ben biliyorum. Mısır’dan dönerken pek çok yeni gemiye rastladım.

Gemilerde çok gösterişli direkler vardı. Bu direkler, senin sözünü e ğin ağaçlar olabilir çünkü çam kokuyorlardı.”

dedi.

BuBu mmee nnddee aaşşaağğııddaakkii ssöözz ssaannaattllaarrıınnddaann hhaannggiissii kkuullllaannııllmmıışş rr??

A)Tezat B) Abartma C) Benzetme D) Konuşturma

44.

45.

46.

(21)

Yaşadığımız yüzyılın en büyük sorunlarından biri küresel ısınma. Küresel ısınmanın ge rdiği mevsim değişikliklerinin, su kaynaklarının azalmasına etkileri üzerinde düşünüp bu soruna kalıcı çözümler bulmak zorundayız. Çünkü bilim insanları son elli yıldaki sıcaklık ar şının insan haya üzerinde fark edilebilir etkileri olduğu görüşünde. Üstelik ar k geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşılıyor. Hiçbir önlem alınmazsa bu yüzyıl sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2 derece artacağı tahmin ediliyor.

AşşaAağğııddaakkii kkaarriikkaattüürrlleerrddeenn hhaannggiissii vveerriilleenn mmee nnllee iilliişşkkiillii ddeeğğiillddiirr??

47.

(22)

Aşağıda bazı söz sanatlarının açıklaması verilmiş r:

Karşıtlık (tezat), birbirine zıt kavram veya durumların bir arada kullanılmasıyla oluşan sana r.

Mübalağa (abartma); bir niteliği, olduğundan çok üstün veya aşağı gösterme sana dır.

Benzetme (teşbih); aralarında ortak nitelik bulunan iki varlık ya da kavramdan, zayıf olanı güçlü olana benzetme sana dır.

İntak (konuşturma), insan dışındaki bir varlığın konuşturulmasıyla oluşan sana r.

AşşaAağğııddaakkiilleerriinn hhaannggiissiinnddee,, aaççııkkllaammaassıı vveerriilleenn ssaannaattllaarrddaann hheerrhhaannggii bbiirriinnee yyeerr vveerriillmmeemmiişş rr??

A) Geniş, siyah gölgesi haya mı kaplayan Tepemde kanat germiş bir kartaldır, yalnızlık.

B) Ben de gördüm güneşin doğarken ba ğını Esrarlı bir bakışın gönlü kapa ğını.

C) Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla Yerden yedi kat Arş’a kanatlandık o hızla.

D) Dinmiş denizlerin şarkısı, rüzgâr uyumakta Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta.

AşşaAağğııddaakkii ccüümmlleelleerriinn hhaannggiissiinnddee vviirrggüüll,, yyuukkaarrııddaa vveerriilleenn ccüümmlleeddeekkii iişşlleevviiyyllee kkuullllaannııllmmıışş rr??

A) Osmanlı Devle , mü efikleriyle birlikte I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılsa da Türk ordusunun iki cephedeki başarısı son derece önemlidir.

B) Dünyanın ilk denizcilik kitabı sayılan Kitab‐ı Bahriye’nin yazarı, Piri Reis, 1465 ile 1554 yılları arasında yaşamış r.

C) Erken yaşlardan i baren dijital ortamlardaki bilgi akışına nasıl yaklaşılması gerek ği, bilginin hangi süzgeçten geç kten sonra kullanılabileceği önemli bir konudur.

D) Çocuk yaşından i baren çalışmaya başlamış, yazarlığa başlayana dek oradan oraya koşturmuş, tabiri caizse ekmeğini taştan çıkarmış .

48.

49.

(23)

AşşaAağğııddaakkiilleerriinn hhaannggiissiinnddee ssoorruu,, ccüümmlleenniinn tteemmeell ööggeelleerrii ddıışşıınnddaakkii bbiirr ööggeeyyii bbuulldduurrmmaayyaa yyöönneelliikk rr??

A) Bu soruya hanginiz cevap vereceksiniz?

B) Bana bugün ne anlatacaksın?

C) Telefon eden babanız mıydı?

D) Bu çocuk mu günde bir kitap okuyormuş?

I. Önce daldaki kayısılar kontrol edilir ve meyve e nin yarısı, meyve kabuk renginin de dör e üçü sararmışsa toplama işlemine başlanır.

II. Sıradaki işlem; kayısıları kurutulacakları yere taşıma, tahta sedirlere yayma ve iki üç gün süreyle kurumaya bırakma işlemidir. Ürün tam kurumadan çekirdekleri çıkarılır. Önceden elle yapılan çekirdek çıkarma, günümüzde daha çok makineyle yapılmaktadır.

III. Nemi yüzde yirmiye gelene kadar tekrar kurutulan kayısılar depolanır ve talep gelmesine göre piyasaya sunulur.

IV. Mu aklarımızın vazgeçilmezlerinden olan kayısı zahmetli süreçlerden geçerek sofralarımıza gelir.

V. Bundan sonra kayısılar tahta sedirlere dizilir ve olgunlaşmamış ya da lekeli kayısılar tek tek ayrılır. Sonra kükürtleme yapılır. Meyvenin hem hızlı kuruması hem de raf ömrünün uzun olması için bu işlem çok önemlidir.

Bir ton kayısı için yaklaşık iki kilo kükürt yakılır.

YuYukkaarrııddaa nnuummaarraallaannmmıışş ccüümmlleelleerriinn aannllaammllıı bbiirr bbüüttüünn oolluuşşttuurraaccaakk şşeekkiillddee ssıırraallaammaassıı nnaassııll oollmmaallııddıırr??

A) I‐V‐II‐III‐IV B) I‐II‐V‐IV‐III C) IV‐I‐II‐V‐III D) IV‐I‐V‐II‐III

Yazı yazmak için masamda hazır bekleyen bir de erim ve bir kalemim mutlaka olur. Kimi zaman bilgimi

okuyucularımla paylaşmak, bir düşüncemi kanıtlamak için yazarım. Bazen bir konuyu yazabilme gücümü tartmak, kendimle konuşmak arzusuyla yazarım. Bu yazılarımda kendimi sınırlamam. Kimi yazma zamanlarımda

okuyucularım masamın etra nda toplanmış r. Yazarken beni dinlediklerini hisseder ona göre yazarım. Günceli takip etmenin yazarın temel görevi olduğuna inanırım. Bu yüzden bazı yazılarımda da güncel ya da toplumsal bir durum varsa uzatmadan onunla ilgili fikirlerimi yazarım.

Bu yazılarımda okuyucumu yormam, okurken biraz tebessüm ederlerse de mutlu olurum.

MeMettnnee ggöörree yyaazzaarr,, aaşşaağğııddaakkii yyaazzıı ttüürrlleerriinnddeenn hhaannggiissiinnii yyaazzmmaammıışş rr??

A) Eleş ri B) Fıkra C) Deneme D) Makale

50.

51.

52.

(24)

Her şey görmekten ibare r. Görmek ama doğru görmek. Ustanın gözüyle değil kendi gözlerinle ve doğru

görebilmen için daha beklemen lazım. Bir sanatçının orijinalliği büyük şeylerde değil önce küçük şeylerde görülür.

Şaheserler, basit konular üzerindeki ayrın lardan meydana gelmiş r.

AşşaAağğııddaakkiilleerrddeenn hhaannggiissii bbuu mmee nnllee iillggiillii kkeessiinn oollaarraakk ssööyylleenniirr??

A) Sanat eserleri çevremizde görülenlerin esere bir yansımasıdır.

B) Gerçek sanatçı başkalarını taklitle işe başlar.

C) Büyük yapıtlar sıradan şeylerin inceliklerini fark etmekle oluşur.

D) Usta yazarlar büyük olayları dile ge ren kişilerdir.

Çocuklar için kaleme aldığı ‐ bence ye şkinler için de çok kıymetli ‐ her eserinde yer verdiği ilginç benzetmeleri, alışılmışın dışındaki karakter özellikleri ve benzerine az rastlanır kurguları ile yazarımız adından daha çok söz e recek doğrusu.

BuBu ccüümmlleeddee ssöözzüü eeddiilleenn yyaazzaarrıınn hhaannggii öözzeelllliiğğii aannllaa llmmaakk iisstteennmmiişş rr??

A) Evrenselliği B) Özlülüğü C) Özgünlüğü D) Yalınlığı

Anadilimiz dışındaki bir dili, ile şim aracı olarak kullanma becerisini kazanmaya dil edinimi deniliyor. Dil edinimi denilen yabancı dil öğrenimi ile ilgili farklı teknikler ve uygulamalar geliş riliyor. ABD’deki Saint Louis

Üniversitesinden Doç. Dr. Simone Bregni de öğrencilerine İtalyanca öğretmek için 1997’den beri bilgisayar oyunlarından faydalanıyor. Dr. Bregni, 1975 yılında yani henüz 12 yaşındayken bilgisayar oyunları oynamaya başladı ve kurgusunda bir hikâyesi olan oyunları oynadıkça İngilizcesinin geliş ğini fark e . Yıllar sonra üniversitede dil, kültür ve edebiyat alanlarında ders vermeye başlayınca ders materyallerini hazırlarken bu tecrübesinden yararlandı. Kendi geliş rdiği “Tanımla‐Edin Oluştur (TEO)” yöntemi ile Dr. Bregni, oyunları kullanarak yabancı bir dil öğrenen öğrencilerin sözcük dağarcıklarını ar rmayı, onlara dil bilgisi kurallarını benimsetmeyi ve söz konusu yabancı dilin ait olduğu kültürü tanıtmayı hedefliyor.

P

Paarrççaayyaa ggöörree DDrr.. BBrreeggnnii nniiççiinn bbiillggiissaayyaarr ooyyuunnllaarrıınnddaann ffaayyddaallaannııyyoorr??

A) Kendi geliş rdiği yöntemin reklamını yapmak için

B) Öğrencilerine yabancı dil öğretme konusunda fayda sağlayabildiğinden C) Bilgisayar kullanımının öğrencilerde zekâ gelişimini olumlu etkileyeceğinden D) Yabancı dil öğrenmenin zorluklarını bildiği için

53.

54.

55.

(25)

TÜRKÇE

Referanslar

Benzer Belgeler

Ailenin günlük rutinleri uyku düzenini etkilemez.. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi 2017-2018 Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı. Aşağıdakilerden hangisi zihin

Aynı cins sıvılarda madde miktarı fazla olan sıvının kaynama sıcaklığına ulaşması için geçen süre ,madde miktarı az olan sıvının kaynama sıcaklığına ulaşması

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi 2016 - 2017 Güz Dönemi Dönem Sonu SınavıA. ULUSLARARASI

31. Yirmi bir yaşındaki annenin ilk gebeliğinden 35 hafta 2000 gr olarak doğan bir erkek bebek anne yanında izlenirken, ilk gününde uyandırılmakta zorlanma

1. Soru kökünde maçı kimin izleyeceği sorulmaktadır. ‘Yüzme kursum var ama kursumdan sonra katılabilirim.’ diyen Zach maçı izleyecektir. GailJim’in davetini bir sebep

A matrisi reel sayılar kümesi üzerinde tanımlı.. 3x3 biçiminde

Deneyde mavi arabanın ağırlığı sarı arabanın ağırlığına, kırmızı arabanın ağırlığı da yeşil arabanın ağırlığına eşit olduğu verilmiş. Aynı yükseklikten bırakılan

Verilen dört tane telefon görüşmesine göre cümlede boş bırakılan yer için uygun seçeneği bulmamız gerekir.. Cümlede hangi kişinin randevu almak için telefon