ANTİ-MÜLLERIAN HORMON (AMH) OVERİN YAŞLANMASINI ÖNGORMEK İÇİN KRİSTAL BİR KÜRE MİDİR?
Anti-müllerian hormon (AMH) peptid yapıda büyüme faktörüdür, 36. gebelik haftasından sonra preantral ve antral folliküllerde granüloza hücreleri tarafından üretilir.
Foliküller 4-6 mm boyuta ulaşıp FSH’a duyarlı hale geldiği farklılaşma evresine kadar AMH üretimi devam eder.
AMH over rezervini değerlendirmede östradiol, bazal FSH, inhibin B gibi belirteçlere göre daha üstündür. AMH adet döngüsü boyunca serum testi ile sabit değer gösterir.
IVF tedavisi öncesi AMH testi zayıf over cevaplı hastaları belirlemede önemlidir.
Over hiperstimülasyon sendromu (OHSS) riskini öngörmede sensitivite ve spesivitivitesi sırasıyla %90.5 ve %81,3’tür.
AMH over cevabını belirlemekte iyi bir belirteç olsa da hangi hastaların gebe kalacağını ve oosit kalitesini belirlememektedir. Düzenli adetleri olan hastalarda genellikle çok düşük AMH seviyeleri (<0.4 g/dl) izlenmemektedir.
IVF siklüslerinde düşük ya da yüksek over cevabını belirlemedeki başarısı yanında AMH polikistik over sendromunda (PCOS), kanser tedavisi sonrası over rezervini belirlemede, kadınların ne kadar süreyle subfertilite riski olmadan gebeliği geciktirebileceğini belirlemede, kemoterapi ve cerrahi sonrası over dokusuna hasarı belirlemede kullanımı literatürde tartışılmaktadır.
AMH testi bir tarama testi olmayıp zayıf over rezervi için tanı amaçlı bir testtir.
AMH yaşla birlikte azalır ve menapoz sonrası seviyeleri tespit edilemeyecek kadar düşer. AMH yaşla birlikte azalsa da düşme hızı bilinmemektedir. Bu nedenle menapoz yaşını öngörmek için AMH testi yeterli değildir.
Kanser hastalarında kemoterapi over rezervini hızla düşürmektedir. Kemoterapi öncesi ya da sonrasında değişen AMH seviyeleri normal adet döngüsünün tekrarını öngörmede yeterli değildir çünkü kemoterapi sonrası over rezervi ve endokrin fonksiyonun etkilenmesi ve düzelmesi farklılıklar göstermektedir. Kemoterapi öncesi AMH seviyelerinden bağımsız tüm kanser hastalarında oosit kriyoprezervasyonu ile fertilite koruyucu tedavi tartışılabilir.
Günümüzde AMH over rezervi yönünde en hassas yöntem olarak değerlendirilse de fertilite değerlendirilmesinde kristal bir küre olmadığı ve klinik kullanımında sınırlamaları olduğu ve değerliliği ile daha fazla sayıda çalışmaya gereksinim olduğu bilinmelidir.