• Sonuç bulunamadı

ASETABULUM ARKA DUVAR KlRlKLARlNDA CERRAHi TEDAVI SONUÇLARIMIZ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ASETABULUM ARKA DUVAR KlRlKLARlNDA CERRAHi TEDAVI SONUÇLARIMIZ "

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

u v.::H"\. 1 ı::rı::.vn"\. rıvvr ı unr\.c Y c.. vv 1 ı 1 ı \ı) . i o~a:::o 10

ASETABULUM ARKA DUVAR KlRlKLARlNDA CERRAHi TEDAVI SONUÇLARIMIZ

RESULTS OF SURGICAL TREATMENT IN POSTERIOR WALL FRACTURES OF ACETABULUM

SUMMARY

Cemil KAYALI Gürkan ERYANILMAZ Yavuz KlRANYAZ HahikAGUŞ Tanzer GÜRCÜ

AIM: Patients with pasterkır wall fractures, of the acetabulum which treah::d su:rgically, were evaluated dinically, radiologicaly and prognostic fadors affeding la1:e dinical results were revi ewed.

MATERIAL and METHOD: Between 1994~1999 sixteen paHents with acetabular posl:erior wall fractures were evaluated by Merle d'Aubigne and Postel's modified criteria with a mean of 36 months :follow up. The relations of dinical results and aquired anatomic reduction, pre- operative hip dislocation, patients age, associated injury, p:reoperative hospitalization time were statistically analyzed.

RESULTS: We had 12 (75%) dinical and ll (69%) radiologkal satisfactory results. There were significant assodation between dinical results and postope:rative anatomic reduction (p=0.0082). However there were no ndationship between dinical results and preope:rative hip dislocation, older patient age, associated inju:ry and preoperative hospitalization time {p>O.OS).

CONCLUSION: W e condude that the achievement of anatomkal :reduction by surgery af·

fects the early results positively. Therefore postrerior wall fradures of acetabulum should be treated surgicaHy for gaining a mo bile, painless and fundioı:1al hip

(Key Words: Hip Artroplastyf Open Redudion)

ÖZET:

arka duvar kırıklı

sonucu

IL Or!opedi ve Travmatoloji Kliniği (Doç.Dr. H Ağuş Kli. Şefi.

Op.Dr.Y K1ranyaz, Op.Dr.C Kayal1. Dr. G Eryanlimaz, Dr.T Gürcü) SSK Tepecik Eğitim Hastanesi 35120-iZMiR

Yaz1şma: Op.Dr.A Eren

faktörleri istatistiksel olarak

(2)

SSK TEPECiK HAST DERG 2001 Vol.11 No.1 19

GEREÇ. VE. YÖN;rE:tvı: 1994-1999 yılla!ı·arasında kliniğimize baqv;uran 16 aset~bulıpn ~li~a duvar kırıldı olgu ortsı-lama 36 ay{12-:67)'izlem sonunll.a.klinik olaral< Merle d'A,l1Bigri~'y~r~(ı§s­

tel'in modifiye kriterlerine gğ:r;e fl:~gerleı;ıtlif!ldiler. İst~tistiksel olarak klinik son~Çla;,· el@;~"~~~~ıj:

anatomik düzelme,.afireliyat

önq:~şikal~~Ç,ı,kığı varliğı, haştaı;1ın yaqı,

ek

yaralan:rtta;~~~IJJ~t·v~

arneli ya ta

alınma

si,iresi

arasın(.fct~~~ili§kiieı-:aeğerlençHrild.i..

•.· ·.. . ···•· . }

'5i

BULCpLAR: Klinik

cıla.ra}<l:?

.

~.Çta~("lq75),

radyolojiko!i:lrak l l olguda (%69)

y~terlispntı~

elde edildi. Klinik sonuçla ~e~;. .;sonra,sı elde edilen anatoıiük düzelme arasınd~ ~I~gtltili§~

sa.Ptadık (p=0.0082). Anca~ }<.a~\a çikığt':';.'}!lığı, ileri~~sta yaqı, ek yaralanma. y~rliğl ve illf~

haftaiçlı~çie arneli ya ta alma ~jirele;iııı:in kl:irıjk sonuçla.rı~tkı1emediği saptandı (p>o~ô5). ·• .•.. · · SONIDÇ; Ameliyatla

sağlanacak

a.tlatpn,iik

düz~~lllerihı eı_:ken

dönem

sonuçları

olurlu

~t.­

kilediği

sonyc.una

vardık.. 12)olayısıyıa. ~setabulum.ııtRa

duvar

kırıt4arında

hareketli,

C\~ısiiı

fonksi)h:ın:el ]:jir kalça ekiemi ellil!e ettitek için cerrahi tedavi ile anatonVI< d.üzeltme uygul~~sı

gerek!!ğigörüqündeyiz. · •· ·· ··

(Ar:ı,ahtar Sozcii.kler: Kalça A:rtroplastisi; f\,çik Red-qksiyort)

' ' .-~·. ,' ;<<;" ' . -:-·>:x·, ' '

Sanayil~.§en topl~n,-ılard(çoğ~lan

·trafik

kazal~rı s~nrası · .. ,sıkllgı art~h . asetabtılum.

k!rilda:n TrııY~ıııtol~i'de öneıiı.li.J;ıir yer tııt~

maya bçı:.~lamiştı~:· ;;Bupların Jçiflde, .g;y.~a d u var. kirıklal'ı.J~~: ,yaklaşık %2~:::9~» .

g1bf

yüksekbit oı;ana s~~P~i.r·.~l). SonzagrafWarda

bu k~r~l$lf;lr~

.

te~a~~~tlrti~

·.

kqruyıfc~ y~~·

laqımlardarr: çok ıı;ferril!hi 'led~vi yöpfemletı benimsenmiŞtir. Cerrahi tedavide'en önemli amaç yük taşıyan eklem yüzeyinin yeniden düzenlenmesidir. Zira asetabuluro kırikiarı sonrası g,örülen en sık komp~ikasyon trayma

sonrası a:ı;trozdur. Y4~ taşıyan ek,lem yüzü

kik}rdağındaki bozulma artrozu en önemli nedenidir. Literatürge artroz riski %12'den

%57'ye varacak

şekÜd~ tanımlanhl:ı~tır,(2),

Artroza ek. olarak femur ba.§ı avaskiiler .nek- rozu da prognozu . olumsuz etkileyen sonuçlardan biridir. Tüm bu komplil<as-

yonları E!n aza indirgemek.için tüm,ciünyada cerrahi ,teqavi esaş kabul eqJlmiqtir (3-7).

Genel ,plarak. cerrahi tedayi endikasyonia.n;

kırık parçanın 2-3 mm y~r değiqtirmiş olması, eklew hareketini engelleyen eklem içi parça varlığı, kırık/ .parçaların birbirine

sıkışması, fen,i.Hr baqı çıkığı ile birlikte postrerior ins,tabilite, çok p<;ı.rçalı, kırıklarda kurtarıcı girişimiere hazırlik amaqy1a.

kemik yedeği olHqhi:rmak ve pelvik de.- formitey;i önlemektir (1,6-10),

Btı•bilgilet•ıŞığ1nda kiliniğimizde cenahi·

.

ol~iak te4a~i ~tftgimiz

. >

Jab~lum

;'arka{

duvar kı,rıij!ı olg~!ariffiızın •.. ·.erken sqpuç- l~ıru . ~c:eleciiJ< .. , ve. b~zı . prC>gı-ıôstik faktörleı;iliiı:\ ~<?t,:ıuçlaf ''uz~ine .·etkilerini .fs~

tatistiksel olfiTa:l{tdeğerlendird*,. ·

ÇiEREÇY~~.~:N;~;E~~·

1994-1999 tarihleri arasında kliniğimize

baqvurup cerrahi olatak tedavi edilen l6 asetabuJu:m kırikl.ı: ol~ ort<;ı.lama 36 ·ay (12- 67)' i~J.em sonu P:eğerlerr~~~ildile~, Qlgu~i, larımı'zm tii:müerl(~kti :\fe o~r~ıawa·y<r~Jlyıı;

(ı9~55)i:idi. QJ;fd'orfhastamrzq1···kıtiı<•~~d,~ni.

tar,fik•kazası,!~i:..J:üı.s~;:ımız;ınişe i§ kaz~sı

iüL Ha~\alari~~daJti ~k ya~~lkftalar Taı51~ rtl

e

ve~ilmi~t{t: · 1{

ı<aıç~çıkı~ı

T!cbi fSınğı . ipsilateral femur Kın ğı Siyatik Felci

Mandibula Kırığı Pateiıa Kınğı MaiıeoiKırığı

1 1 ,.

Acil servise başvuraiı. asetabuluro kırilli

(3)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 2001 Vol.11 No.1

RESiM 1: i .D., 33 yaş, Erkek. Ameliyat öncesi AP grafisi

RESiM ll: Aynı olgunun ameliyat öncesi bilgisayarlı to- mografisi

hastalarıınızın ilk tıbbi giri~iınlerinin ardından standart AP ve oblik grafileri çekildikten sonra eğer ya~aınsal tehlikesi yoksa hemen, varsa tehlike atıatıldıktan

sonra pelvik BT'leri çekildi (Resim I-11). Ser-

20

RESiM lll: Aynı olgunun 63 ay izlem sonu AP grafisi

viseya tırılan tüm hastalara kalça ekiemini ve alt ekstreıniteyi rahatlatmak için feınurdan

suprakondiler traksiyona alındı. 01-

gularıınız genel durumları aıneliyata uygun hale gelince ortalama 8. günde (5-13) aıne­

liyata alındılar. Ameliyat öncesi bir has-

taınızda siyatik sinir felci devam etti. Tüm

giri~iınler standart Kacher - Langenbeck in- sizyonuyla gerçekle~tirildi. Ameliyat öncesi

ekleın içi serbest kemik parçası saptanın 3 hastadan bu parçalar çıkarıldı. 12 hastada AO vida, 4 hasta da plak vida kullanıldı.

(Resim III). Beterotopik keınikle~ınenin

önlenmesi için künt diseksiyondan kaçınıldı.

Ancak koruyucu olarak ameliyat sonrası

herhangi bir antibiyotik kullanılınadı. Ame- liyat sahasına da 1 veya 2 emici dren ko- nuldu. Koruyucu antibiyotik olarak tüm

hastalarımıza ameliyat sonrası 48 saat l.nci

ku~ak sefalosporin ve aminoglukozit birlikte

(4)

SSK TEPECiK HAST DERG 2001 Vol. i i No. ·ı

ve tromboembolizm önlemi için 7-10 gün süreyle düşükmolekül ağırlıklı heparinuy~

gulandı. Ameliyat sonrası birinci günden iti- baren tüm hastalanımza aktif egzersiz uy-

gulaması yapıldı. Ortalama üçüncü gün

ayağa kaldırılan hastalar yaklaşık 8-12 hafta çift koltuk değneği ile h(lreketlendirildileL Radyolojik kaynama görülünce öncetek kol- tuk değneği ve sonrada iki koltuk değneği bıraktınldı. İstatistiksel değerlendirmeler için ki, kare ve iki yüzde arasındaki farkın anlamlılık testleri kullanıldı, p<O.OS değeri anlamlı olarak kabul edildi (11).

SONUÇ VE BULGULAR

Hastalanmızın son bakıdaki klinik

sonuçları Merle d'Aubigne ve Fostel'in mo- difiye kriterlerine göre değerlendirildi. (12) (Tablo II). Buna göre altı hastamızı çok iyi (%375), altı hastamızı iyi (%37.5). , üç has-

TABLO ll: Merle d'Aubigne ve Pastel'in klinik deQerlendimıe cetveli .. ----~--

·AGRI PUAN

Hiç Yok

Hafif veya aralıklı

Yürümekte çıkan, kendiliğinden geçen Şiddetli ama hasta yürüyebilir Şiddetli, yürümeye engel olan YÜRÜME

Normal

Desteksiz ama hafif aksayarak Destekli uzun mesafe Destekli kısa mesafe Oldukça kısıtlı Yürüyemez HAREKET AGIP.UGI

95·100 80-94 70-79 60-69 50c59

<50

KLiNiK DEGERLENDiRME Çok iyi

iyi Orta f(ötü

6 5 4 3 2

6 5 4 3 2

6 5 4 3 2

18 15- H 13-14

<13

21

tamızı orta (%19) ve bir hastamızdaise kötü (%6) klinik sonuç olarak saptadık (%75 ·.ye- terli, %25 yetersiz sonuç). Radyolojik sonuç-

lanmız ise şu kriteriere göre sımflandınldı;

normal kalça görünümü . (çok iyi), hafif

değişünler ve küçük osteofitler, eldemin 1 mm daralması ve minimum skleroz (iyi), orta

değişimler -skleroz, orta osteofitler, eklemin

%50'den az daralnıası (orta), çok büyük os- teöfitler, eklemin %50'den fazla daralması,

femur baoııve asetabuler çatıda çökme (kötü) sonuç olarak ele alındı (12, 13). Bu kiterlerin ışığında üç hastamızdaçok iyi (%19), selriz

hastamızda iyisonuç (%50), üç hastamızda

orta (%19) ve iki hastamızda da kötü sonuç (12) elde edildi. Ayrıca serimizdeki olguların

klinik ve radyolojik sonuçlarının uyumlu olup olmadıklarını araştırdık Bunun içiı1iki

yüzde arasındaki farkı anlamlılık testini uy-

guladık ve t=0.252< 2.14, p >0.05 olarak he·-

sapladık. Bu sonuçlarla her iki değerlendir-.

me yöntemi arasmda anlamlı fark olma-

dığını ve serimizde uyumluluk gösterdik- lerini saptadık.

Hastalanmızın direk radyogramlarından

ameliyat önce ve sonrası kırık parçanın yer

deği~tirme miktarlarım ölçtük (1,8,12).

Ameliyat sorırası grafilerdeki kırık parçanın

yer deği~tirme miktanna göre düzelme; 0-1 mm kilyınayı anatomik, 2-3 mn1 kusurlu, 3 n11n'den fazla kaymasun kötü düzelme ola- rak değerlendirdik (12). Olgularımızm ame- liyat öncesi yer değü=ıtirn1emiktan ortalama 16.2 mın(S-33 mm) olarak ölçüldü. Ameliyat sonu elde edilen düzelme derecesi ise onüç

hastamızda anatomik (%82), iki hastamızda

kusurlu (%12) ve bir hastcmnzda da kötü (%6) olarak saptandı. Ameliyat sonunda elde edilen düzehne kalitesi ile son bakıdaki ki- linik durum arasında bağıntı olup ol~

mamasını inceledik, p=0.0082< 0.05 olarak

saptadık.

Ameliyat öncesi yedi hastamızda arkaya kalça . çıkığı saptandı (%44). Bu olgulan·

ınızın hepsi acil olarak anıeliyata alınchlar ve kalça çıkıkiarı redükte edildi. Mevcut kalça

çıkığııiı olgularnnızın kontrolündeki klinik sonuçlarına etkileri istatistiksel olarak ki-kare testi yardımıyla değerlendirmeye

(5)

J :::i:::JK 11::1-'t:GIK HU:::JI-' IUHKI::Y <::UUl VOI.-11 1\JO.l

çalıştık ve p=0450 olarak hesapladık

Prognoz üzerine etkin olabileceğini düşündüğümüz faktörlerden birisi de

yaştır. Hastalarımızı kırk yaş altı-üstü ola- rak iki gruba ayırdık ve klinik sonuçlarıyla kıyasladık İstatistiksel hesaplamalar so- nunda p=0.632 olarak saptadık

Hastalarımızin ameliyata alınma süresi ortalama 8 gündür (5-13). Genel olarak ase- tabuluru kırıklarını ilk 21 günde ameliyat edilmeleri önerilir (5,12). Bizim ise en geç ameliyata alma süremiz 13 gündür. Bu du- rumda hastalanmızı ilk hafta ve ikinci hafta ameliyat edilenler şeklinde iki gruba

ve klinik sonuçlarını karşılaştırdık Bu du- mmda p=0.302 olarak hesapladık

Asetabuluro kırıkları enerjili ya-

ralanmalardır (6,14). Bu hastaların önemli bir

kısmında ek yaralanma mevcuttur. Bizim ol-

gulanmızın onunda (%62.5) ek yaralanma

vardı. Tablo I'de olgularımızın ek yara- lanma dağılımlan özetlenmiştir. Varolan ek

yaralanmaların geç dönem sonuçlan üzerine etkilerini istatistiksel olarak değer-lendirdik

ve p=0.306 olarak saptadık

TARTIŞMA

Asebulum kınğı sonrası karşılaşılan en

sık ve önemli kamplikasyon travma sonrası

osteoartrozdur (2,3,6,8,9,14). Karşılaşılabil­

en diğer komplikasyonlarsa; femur başı

avasküler nekrozu, he terotopik kemikleqme, asetabulmuda kaynamama, deformite ve kemik stok kaybı olarak sayılabilir

(2,4,9,12,15-17). Tüm bu komplikasyonlarm en aza indirilmesinde geçerli en çok kabul gören çözüm anatomik düzeltmeyle stabil tespit uygulanmasıdır. Zira uygulanacak cerrahi tedaviyle ağrısız, hareketli ve fonk- siyonel bir kalça ekiemi elde etmek amaç-

lanır.

Özellikle yürüme sırasında kalça ekiemi oldukça büyük bir yük taşımaktadır. Bu yüzden kalça ekieminin bileşenleri arasında

yük dağılımının ideal olması ekiemi ko- ruyan en önemli faktörerden biridir. Çok yüksek enerjili travma sonu oluşan ase- tabuluru kın ğında yukarıda anılan ideal

yük dağılımı bozulacaktır. Birim alana

düşen yük arttığında ise osteoartroz kaçı­

nılmaz bir koruplikasyon olarak kar~Lmıza çıkacaktır

Olson yaptığı çalışmasında; sekiz ka- davra pelvisinde arka duvar kınğı oluş­

turmuş ve bunları plak-vida veya vida ile anatomik olarak tespit etmiştir. Daha sonra 2000 Newton'luk yük altında stabilitelerin

gözlemlemiştir. Çalışmanın sonunda ise bir asetabuluru kırığında ne kadar stabil bir tes- pit sağlansa bile hiçbir zaman kırık öncesi orijinal yapının stabilitesine ve ideal

dağılımına erişilemeyeceğini saptamıştır,

Bundan dolayı da asetabuluru kınklarının

· tedavisinde stabil anatomik önermiq ancak ameliyat sonrası

yüklenmeyi Vrahas ise yir- midört taze kadavra pelvisinde belirli

açılarla osteotomiler uygulamış ve bu örneklerin basınca karşı dirençlerini ölç-

müştür. Deney sonucunda da iskial çıkın­

trnın hemen üstündeki arka duvar ase- tabuluru kırıklarında dahi instabilite sap-

tamış ve cerrahi tedaviyi önermiştir

Asetabuluru kınklarının tedavisinde ana- tomik redüksiyonun önemli bir prognostik faktör olduğu birçok ortopedist tarafından

(2,5,7-9, 15-17,19). Matah anatomik redüsiyon elde ettiği olgulannda istatistiksel olarak anlamlı daha klinik SOnuç C>U)"'WlUil',ll

2mm'nin ki yer değiştirme

yeterli kabul Serisinde %81'lik ye- terli redüksiyon elde ve %75'lik klinik

sonuçlara ulaşmıştır Pantazo- ise 1 ının'nin altında ki yer değiş-

tirmeyi 3 ının'lik yer deği~tirmeyi ise yeterli Dolayısıyla 52 ol- gusunun ellisinde yeterli redtiksiyon elde

etmiş ve son takibinde de %85'lik yeterli kli- nik sonuç elde etmiştir Biz de çalışma­

mızda ameliyat sonrası grafilerde 0-1 mm

kaymayı anatomik ve yeterli, 1 mm' den fazla olan kaymayı ise yetersiz redüksiyon olarak

değerlendirdik Kendi serimizde de onüç ol- gumuzda anatomik düzeltme elde ettiğimizi saptadı (%83). Bu olgulanmızın onunda kli- nik olarak yeterli sonuç elde ettik.

(6)

SSK TEPECil< HAST DERG 200i Vol.11 No. i

İstatistiksel olarak yapılan değerlendirme som.ıcunda ise p=0.0082< 0.05 idL Tüm bu

çalı~malann sonunda cerrahi yöntemlerle tedavi edilen olgularda elde edilecek ana- tomik d~izeltmenin klinik sonuçlar üzerine olumlu rol ·oynayan önemli bir prognostik etken olduğu düE.ıündük.

Asetabulum kınklarında ıtygulanacak

cer-rahi tedavi endikasyonların biri de; eğer

hastaya ileriki dönemlerde Total Kalça Pro- tezi (TKP) gibi kurtarıcı ameliyatlar ge-

rektiğinde asetabuler yapının tespiti için ye- terli kemik dokusunun . korunmasıdır. Bu konuda Romness ve Weber gibi baz1 Or- topedistler asetabulum kınğı zemininde total kalça protezi uygulanmış olgulardaki asetabuler yapının gevşeme oranının primer artrozlara uygulammş TKP'lerde ki gevşe­

me nazaran 4-5 kat daha fazla olduğunu saptamışlardır. Bu. koruplikasyon un önle- mesi içinde Çok parçalı asetabulum kırık­

larında dahi Heride uygulanabilecek kur-

tarıcı ameliyatlarakolaylık olması açısından

yeterli kemik dokunun korunınası ve pelvik deformitenin önlenmesi amacıyla cerrahi te- daviyi önermi~lerdir (2,4).

Asetabulum kırıkları genellikle trafik ka-

zaları sonrası kar~ıınıza çıkar. Dolayısıyla

arkaya kalça çıkığıyla beraber görülme riski oldukça yüksektir. Pantazopoulos serisinde

0kı92'lik arkaya çıkık oranı saptamıE.ıtır (1).

Kaza sırasında femur başı arkaya doğru çıkarken olası kapsül yırtılması, yumu~ak

doku hasarı ile özellikle femur başının dolaşımının bozulması arkaya kalça çıkı­

ğının kötü prognoz işareti olarak algılan­

masma yol açabilir. Ancak serimizele yedi olguda arkaya kalça çıkığı saptamaınıza rağmen bu olguların dördünde yeterli ve üçünde yetersiz sonuç elde ettik. Kalça

çıkıklı olgulanmızın klinik sonuçlarını is- tatistiksel olarak değerlendirdiğimizde

p>0.05 olarak hesapladık Bu sonuçlarla kalça çı.kığı varlığının erken sonucu et-

kilemeyebileceğini düE.ıüdük. Ancak gözden

kaçınlmaması gereken önemli bir konu kalça

çıkığının acil olarak algılanmasının bu so- nuca etkili olabileceğidir. Çünkü bu has-

talarımız ilk altı saat içinde ameliyata alınıp

23

kalça çıkıkiarı acil olarak redükte edildiler ve iskelet traksiyonuna ahndılar. Kalça çıl<J~

ğının acil redüksiyonu halinde asetabulum

kınğı içiı.ı etken dönemde olumsuz yönde etkili prognostik bir faktör olması önlenmiş

oluyor düşüncesindeyiz.

Femur başı avasküler nekrozu ase- tabulum kınğı sonrası göriilebilecek önemli bir komplikasyondur (1,7,8,12,15). Genellikle hem klü1ik ve hem de radyolojik sonucu kileyip hastanın kurtarıcı· ameliyatlara gir- mesine neden olabilir. Geı1el olarak liteta- türde femürba'lı · avasküler nekrozu ori:ı.nı

%66-18 arasındadır (6). Serimizele ise onaltı

olgunun ikisinde (%12 .. 5) avasküler .· nekroz

oranı saptadık. Hastalarımızdan birine kur-

tancı ameliyatolarak total protezi uy-

gııladık. Diğer hastamızda . ise an1eliyat öncesi siyatik sinirfelci vardı ve. bu olguda ameliyat sonrası q.erin enfeksiyon gelişti.

Geç döne~mde klinik olarakorta varadyolojik olarak kötü sonuç ahn.an hastaya total kalça protezi önerildL

Asetabulum kırıklarında prognozu et-

kileyebileceğini düşündüğümüz yaş, ya- ralanma anındaki ek patoloji varlığı ve ame- liyata alınma sürelerinin rolünü araştırdık

Buna göre hastarımızı 40 yaş altı ve üstü olarak grupladık İstatistiksel değerlendirnıe

sonunda ;>0.05 olarak sapt<ıdık Bu sonuca göre ileri ya.~ın asetabulnın kırığının klinik sonuçlan üze-rinde kötü etkisi olmadığı düşündük. Yine hastalarımızın ek ya- ralanma varlığına göre değerlendirdi­

ğinlizde ise p>0.05 olarak hesapladık ve kaza

anındaki ek yaralanma varlığının erken dönemde klinik sonuçlan etkilemediğini düşün d ük

Letoumel ve Judet asetabulum lc..ırık­

larının ilk üç hafta içinde ameliyat edilme- lerini önermiE.ıtir (5,17). Biziın serimizde ise ameliyata alınma süresi ortalama 8 (5-13) gündür. Olgulanmızın hepsi ilk iki hafta içinde ameliyat edildiklerinden hastalan-

mızı ilk ve ikiıKi hafta ameliyat olanlar

şeklinde iki gruba ayırarak yaptığımız is- tatistiksel değerlendirme sonucunda p>0.05 olarak hesapladık Sonuç olarak ise ase-

tabulnın kırıldı

bir olgunun ilk hafta ile

ikiııci

(7)

hafta da ameliyat olmasının erken klinik so- nucu etkilemediğini diüzündül-c

Asetabulum kırığı sonrası görülebilecek önemli komplikasyonlardan biri de he- terotopik kemikleşmedir (HK) (6,20,21). Li- teratürde tanımlanan HK riski %3-69

arasındadır. Serinüzde üç hastamızda I. de- rece, iki hastamızda da II. derece HK sap-

tadık (%31). Literatürde önerilen hiçbir ajan koruyucu olarak kullanılmadı. Ancak ame- liyat sırasında gereksiz yumuşak doku

hasarından kaçmldı, dikkatli kanama kont- rolü yapıldı. Yine tüm hastalarımızın hiç bi- risinde klinik düzeyde tromboembolik olay

saptanmadı.

Tüm bu değerlendirmeler ışığında elde

ettiğimiz sonuçlan şöyle sıralayabiliriz:

1. Cerrahi olarak tedavi edilen ase- tabulum kınklı bir olguda elde edilecek ana- tomik redüksiyon erken dönemde klinik so- nucu olumlu yönde etkileyen önemli bir faktördür.

2. Asetabulum.un arka duvar kırıklannda sıklıkla kalça çıkığı eşlik eder. Ancak acil olarak redükte edildiğinde kalça çıkığı

erken dönemdeki klinik sonucu etkileyen bir

faktör olmayabilir.

3, Asetabulum kırıkh bir olgunun ilk üç hafta ile ikinci hafta içinde ameliyat melerinin klinik sonuca etki yapmadığı sap-

tanmıqtır. Yine asetabul um kınkh bir olguda

yaş ve yaralanma anındaki ek patoloji

varlığının hastanın geç dönemdeki klinik sonucunu etkileyen faktörler olmadığı be- lirlenmiqtir.

Ancak çalışmamızın erken dönem

sonuçlarım içermesinden dolayı, femur başı

avasküler nekrozu üzerine belirleyici ola- bilecek anatomik redüksiyon ve kalça çıkığı varlığı gibi faktörlerin uzun dönem etkileri

saptanamamı~tır. Dolayısıyla asetabulum

kmklı olguların daha uzun süre izlenerek elde edilecek sonuçların irdelenmesi ve de-

ğerlendirmeleri gerektiği d ü~üncesindeyiz.

4. Sonuç olarak ideal yük dağılımının sağlanabileceği, hareketli, ağrısız, fonk- siyonel bir kalça ekiemi elde etmek ve ikincil

girişimiere kolaylık sağlayabilmek için ase- tabulumun arka duvar kırıklannın stabil ve anatomik cerrahi tedavisinin en doğru yaklaşım olduğu görüşündeyiz.

(8)

SSK TEPECiK HAST DERG 2001 Vol.11 No.1

KAYNAKLAR

1. Pantazopoulos Tlı, Nicolopoulos CS, Babis GClı. Tlıe­

odoropou/os Th: Surgical treatment of acetabu/arposterior wallfmctures. Injıın;. 1993; 24 (5): 319-23.

2. Rom n es DW, Lewallen DG: Totallıip artlıroplash; after fracture of tlıe acetabulımı. J Bone ]aint Sıırg. 1990; 72-B : 761-4.

3. O/son SA, Bay B K, Clıapman MW, S/ıarkey NA: Bi-

omec/ıanical consequenceş of.fracture and repair of the pos- terior wall of tlıe'al:etabuluiıı.) Bone ]oititSıırg. 1995; 77-, A: 1184-92.

4. Weber M, Berry DJ, Hanıısen WS: Total hip art-

lıroplnsty njter opemtive treatmenb of an ncetabıılar fracture.

JBoııe;loiı1(Surg. 1998·; 80-A: 1295-305.

Ş. Jui.f/et ·K.fıJdet J, Letoumel E: Fmctures of the Ace- tabulımı: Classijication and sıırgical approches for open re- iiilciion. J Bone]oint Sıırg. 1964; 46-A: 1615-75.

6. Tile M. Fractures of tlıe acetalııılımz. In: Rockwood CA, Wilkings KE, King RE, eds. Fractures in Adıılts. Vol 2. 3rd ed. New York: Lippincotl Co.; 1991: 1442-79.

7. Ruesclı PD, Ho/den er H, Ciaramitaro M, Mast JW: A prospectiue stıuty of surgically treated acetalnılar fmctures.

C lin Ortlıop. 1994; 305: 38-46.

8. Mnyo KA: Open reduction and in tema/ fixation oj fre-

açtııres of the acetalnılımt. Clin Qrtlıopı .1994; 305: 31-7. ' 9. Matta JM, Me/me DK, Roffi R: Fractures of the ace-

talıulıım. Clin Ortlıop. 1986; 205:241-50.

10. Tıımnlr S~ özer H; Yılmaz" I, DpğrılJ-r: Asetabııl1ım

km/c/arında cerralıi tedatıi ve erkim döı1tm somıçlaninız Artı·opl'tisti Artroslwpik Cerrdlıi Derg. 2000 ;11: 11~1 • •

H. Süıiılıüld'ğlu K, Sümiliili:Jği1ı V. Biyoistatisfik, An- Imm: Hatiboğlu Yayıhevi; 1997.

25

"·"" g, Niattq JM:. Fractıires oj tlır: a~etapııf~ım: Aççuraty of

reduct!oıı. ant/. dinical results in paiief!ts ~ıınl,ıged opimUively witlıin tliree rveeks after

tlie

in}ııry. JBoıie j~int Sıirg. 1996

; 78~A : 16;32-'45;:1

13.

Heeg'M.;K.Ia~en

HJ, Visser {D:

Operatiı~e t~eatment

for acetabıılar jractures. J Bone ]aint Sıırg. 1990 ; 72-B : 383-6.

14. T,nbak AY, Güner

u,

Taşbaş BA, Uçaner A, önleroğlu H: Asetabulıı.rili kırıklarının c-errahi ve krinserviıtij tedaı1i · sonuçlıırırıın değerlend1rilmesi .•. Artroplasti Art- roskopik Cerra1ıi Derg. 1999; 10: 44-8. ".! ·

15. Kebais!ı AS, Roy A, Rennie W: Displaced acetabıılar fractııres: Lonj - term fo/law - up. J Traııına. 1991 ; 31 :

1539-42.

16. Clıiıı FY, Lo WH, Clıen TH, Chen CM, Huang .CK:

Fractures of posterior wall of acetabulıım. Arclı Orthop Tra- uma Sıırg. 1996; 115: 273c5.

17. Letıırııel E: The treatment of acetabular fractures

tlırouglı the ilioingııinal approach. Clin Ortlıop. 1993; 292 : 62-76.

18. Vra!ıas MS, Widding KK, Thomas KA: The effects of simulateli transırerse, ant~rio column, and posterior colunın

fractures oj tlıe acetabıılum on the stalıilitypf the lıip joint. J Bone ]aint Sıırg. 1999; 81-A: 966-74.

. 19. "(;ou1et fA, Röiıleaıı JP, Mason [;JJ,. Gold~tdiiı SA:

Coımtıinııted fractııres oj the posterior wall o} tlıe acetiıbıılüm.

A !ıiomeclıanical evalııation oj fixatjorı metlıods1 J;; Bqne ]aint .Surg. 1994; 76-A :1457"63.

,20. Routt Mici SwiaJJtkoıoski MF:;Operative treatıı,ıent

ofcom~lex acetabıılar facture. Combined antefior exposiıres during the same procedure. (Bone ]aint Sıırg. 1990; 72-A:

897-904.

21. MçLaren A:C: Prophylpxis witlı iı:ıdomethacin!! for

/ıeterotopic bone ajter çpeıt retf.uction of fract~ıres of the ace- tabıılıım. J Bone foiiıt Sıırg. 1.9~9; 72-A: 245-7.

Referanslar

Benzer Belgeler

Turnuvada 2 öğ- renci 1 masada oynadığına göre kaç masaya ihtiyaç vardır?. Anlayalım

insizyonda diğer horizontal insizyonlardan farklı olarak lenf damarı sayısı daha az görülmekte- dir, fakat bu istatistiksel olarak anlamlı değildir.. Top- lam risk

Grup IV’ün serum total antioksidan seviyesi düzeyinin, grup I’e göre arttığı ancak bunun istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptan- dı (p&lt;0.06) Grup IV’ün serum

Yaşlar ile antropometrik ölçümler karşılaştırıldığında vücut ağırlığı, boy uzunluğu ve ÜOKKÇ değişkenleri açısından istatiksel fark olduğu saptanmış

Ancak yazar dolaylı olarak Türkiye’nin Kıbrıs’a ilişkin politikasının Taksim olduğunu ima ederken bu süreçte Yunanistan için ideal olan çözümün İngiliz

For this evaluation 200 random samples of incorrectly predicted verbatims were chosen from each module (LLT-, BERT- and the manual mapping module) and classified by

Bu çalışmada; sabit GPS istasyonları zaman serileri analizi ile hesaplanan periyodik etkilerin kampanya tipi ölçülerle elde edilen hızlara düzeltme olarak getirilerek daha

Thirdly, the main focus of our study was that, although Turkish population was regarded as a population with characteristically low HDL-C in relatively old studies (2, 3), we