• Sonuç bulunamadı

Buket AYBAR*, Serhat YALÇIN*, Tana Tekin YAZAR*, Aydın GÜREL**, Yusuf EMES*, Funda YILDIRIM**, Tahsin YEŞİLDERE**

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Buket AYBAR*, Serhat YALÇIN*, Tana Tekin YAZAR*, Aydın GÜREL**, Yusuf EMES*, Funda YILDIRIM**, Tahsin YEŞİLDERE**"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İ s t . T ı p F a k . M e c m u a s ı 63:2, 2000

D E N E Y S E L KEMİK D E F E K T L E R I N I N ONARIMINDA YÖNLENDİRİLMİŞ DOKU REJENERASYONU (YDR)'NUN V E

YDR İLE BİRLİKTE DEĞİŞİK KEMİK GREFTLERİNİN BİRLİKTE UYGULANMASININ HİSTOPATOLOJİK O L A R A K

ARAŞTIRILMASI

Buket A Y B A R * , Serhat Y A L Ç I N * , T a n a Tekin Y A Z A R * , A y d ı n G Ü R E L * * , Y u s u f E M E S * , F u n d a Y I L D I R I M * * , Tahsin Y E Ş İ L D E R E * *

ÖZET

Bu çalışmada amacımız yönlendirilmiş doku rcjenerasyonu (YDR, TutopIast®-Dura Biodyna- mics Int Deutchland, GmbH, Erlangen) ve YDR ile birlikte allojenik (Tutopiasf®-Spongiosa- Pfrimmer-Viggo, Biodynamics, Inc, Gcrmany) ve ksenojenik (Bio-Oss®, Geitslich Sons Ltd AVolhusen, Switzerland) kemik greftlerinin kemik defekti iyileşmesi üzerine olan etkilerini karşılaştırmaktır.

Araştırmayı 40 adet Sprague-Dawley sıçan üzerinde gerçekleştirdik. Üç ve allı haftalık iki ana grup belirledik. Bu İki grubu da kullanılan materyale göre dört alt gruba ayırdık. İlk grubu 3.

haftanın sonunda, ikinci grubu oluşturan sıçanları 6. haftanın sonunda sakrİfıye ettik.

Membran grubunun tek başına kullanıldığında öteki gruplara oranla daha başarılı olduğunu tespit ettik.

Anahtar kelimeler: Yönlendirilmiş doku rcjenerasyonu, kemik greftleri

S U M M A R Y

Histopathological emmination ofthe effects of Guided Tissues Regeneration (GTR) and GTR together with various bone graft materials on the repair of experimentally created bone de- feets. The aim of this study to evaluate and compare the effects of allograft (Tutoplast®-Spon- giosa-Pfrimmer-Viggo, Biodynamics, Inc, Gernıany), xenograft (Bio-Oss®, Geitslich Sons Ltd Wolhusen, Switzerland), and guided tıssue regeneration (GTR, Tutoplast®-Dura Biodynamics Int Deutchland, GmbH, Erlangen) on bone defeets.

We used 40 maies Sprague-Dawley rats. A l i of the rats wcre divided into two grotıps. First group of rats were sacrifİced at the end of 3"1 week the one in the second group were sacrificcd at the end of 6t h week. These two groups were divided into four groups according to the mate- rial used.

Membrane is the most effective bone forming material when compared to allograft and xcnog- raft materials.

Key words: Guided tissues regeneration, various bone grafts

G İ R İ Ş

G ü n ü m ü z d e g e l i ş e n t e k n o l o j i y l e b i r l i k t e , maksillofasial b ö l g e d e o l u ş a n defektlerin o n a r ı m ı için çeşitli y ö n t e m l e r kullanılmakta­

dır. Bunlar arasında otojen, allojen, ksenojen k e m i k greftleri ve membranlar k l i n i k t e en çok kullanılanlardır.

Defekt a l a n ı n d a istenmeyen f i b r ö z doku h ü c r e l e r i n i ve ü r ü n l e r i n i yara b ö l g e s i n d e n

uzak tutan fakat besleyici sıvı ve g a z l a r ı n geçişine imkan vererek osteojenik hücrelerin rejenerasyonuna d o l a y ı s ı y l a defektin d o ğ a l kemik o l u ş u m u y l a i y i l e ş m e s i n e olanak sağ­

layan Y ö n l e n d i r i l m i ş D o k u Rejenerasyonu ( Y D R ) k a v r a m ı g ü n ü m ü z d e artan oranda de­

ğer k a z a n m a k t a d ı r <3-4>-6- W '.12,14,15).

A l l o j e n ve ksenojen kemik grefteri uzun sü­

redir klinikte uygulanmakta ve belli oranlar­

da başarıları bilinmektedir (2> 6' 7\ Mecmuaya geldiği tarih: 2 [ .06.2000

* istanbul Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız Diş Çene hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı, Çapa, İstanbul

** İstanbul Üniversitesi, Veterinerlik Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Avcılar, İstanbul Bu çalışma İ.Ü. Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir. Proje no: 1134-010598

(2)

Deneysel Kemik Defektlerinin Onarımında Yönlendirilmiş Doku Re jenerasyonu (YDR)'nun ve YDR ile Birlikte Değişik Kemik Greftlerinin Birlikte Uygulanmasının Histopatolojik Olarak Araştırılması

Bu çalışmada amacımız, Y D R tekniğinin tek başına, allojen ve ksenojen kemik grefti ile birlikte u y g u l a n d ı ğ ı durumlarda kemik de- fekti iyileşmesi üzerine olan etkilerini karşı­

laştırmaktır.

M A T E R Y A L ve M E T O D

Araştırmamız, İ. Ü . Deneysel Tîp Araştırma Enstitüsü ve Uygulama Merkezi'nde, 40 adet 400-450 gr ağırlığında erkek Sprague Davv- ley deney sıçanı kullanılarak yapılmıştır. Ça- ı ş m a m ı z d a kullanılan materyaller; allogreft (Tutoplast®-Spongiosa Pfrimmer-Viggo, B i ­ odynamics, Inc, Germany), ksenogreft (Bio- Oss®, Geitslich Sons L t d Wolhusen, Swît- zerland) ve membran (Tutoplast®-Dura B i ­ odynamics Int Deutchland, G m b H , Erlan- gen)'dır. R a d a r ı n anestezisi, i.m. ketalar en­

jeksiyonu ile (100 mg/kg) sağlandı. Tibia üzerinde serum fizyolojik irrigasyonu altın­

da ve d ü ş ü k devirde (014 numara rond frez kullanarak ortalama 6 m m uzunluğunda ve 3 m m derinliğinde ve 2 m m genişliğinde tah­

tadan hazırlanmış şablonlar kullanılarak ke­

m i k defektleri açıldı. Gruplardan birine, ke­

mik def ekti içine allogreft (Tutoplast®-Dura Biodynamics Int Deutchland, G m b H , Erlan­

gen) yerleştirildi ve üzeri membranla sarıldı.

Diğerine kemik defektinin içine ksenogreft (Bio-Oss®, Geitslich Sons L t d Wolhusen, Svvitzerland) yerleştirilip üzeri membranla sarıldı. Diğer grubta defekt sadece membran (Tutoplast®-Dura Biodynamics I n t Deutc­

hland, GmbH, Erlangen) ile sarıldı. 4. grupta kemik kavitesi boş bırakıldı. B u gruplar 3 ve 6 haftalık deney süreleri sonunda a ş ı n doz eterle sakrifiye edildi ve histopatolojik ince­

leme y a p ı l m a k üzere disseke edilerek t . Ü . Veterinerlik Fakültesi Patoloji Anabilim Da- h'na gönderildi.

Bulgular Modifiye Heiple Kemik Rcjeneras­

yonu Skorlama Sistemi'ne g ö r e d e ğ e r l e n ­ dirildi (Tablo 1,2).

Tablo JL Modifiye Heiple Kemik Rejenerasyonu Skor­

lama Sistemi

0 —> Kemik oluşumu yok

1 —i Sınırlı kemik oluşumu, 1/3 oranında defekt dolmuş

2 —> 2/3 oranında kemikle dolmuş 3 —> Yüksek oranda kemik oluşumu

B U L G U L A R

1. grubu oluşturan allogreft-membran gru­

bunda, 3. haftanın sonunda; bütün kesitlerde allogreft partikülleri ç e v r e s i n d e fibröz bir kapsül ve yer yer primer kemik dokusu g ö ­ rüldü.

2. grubu oluşturan allogreft-membran gru­

bunda, 6. haftanın sonunda; fibröz dokunun ve kıkırdak dokunun, kemik trabeküİlerine dönüşmeye başladığı görüldü (Resim 1).

3. grubu oluşturan ksenogreft-membran gru­

bunda, 3. haftanın sonunda; bütün kesitlerde ksenogreft partikülleri çevresinde ince ve sı­

k ı bir fibröz doku gelişimi ve yer yer fibröz dokunun kemiksel dokuya d ö n ü ş t ü ğ ü g ö z ­ lendi.

4. grubu oluşturan ksenogreft-membran gru­

bunda, 6. haftanın sonunda; greftin çevresin­

de geniş fibröz dokunun yer yer kemik la­

mellerine dönüştüğü görüldü (Resim 2).

Tablo 2. Grupların Modifiye Heiple Kemik Rejenerasyonu Skorlama Sistemi'ne göre bulguları

3. hafta 6. hafta 3. hafta 6. hafta 3. hafta 6. hafta 3. hafta 6. hafta

0 - - - 3 1

1 8 6 7 6 1 - 5 6

2 2 4 3 4 6 2 2 3

3 - - - - 3 8 - -

(3)

Aybar B., Yalçın S., Yazar T.T., Güref A., Eınes Y., Yıldırım F., Yeşildere T.

Resini 1. Kemik trabekülierinin oluşumu gözlenmekte (HE X 10)

* -

• ü

Resim 2. Partiküller çevresinde bağ dokusu ve tnıbckül olucumu gözlenmekle (HE X (0)

5. grubu oluşturan membran grubunda, 3.

haftanın sonunda; ortada g e v ş e k perifere doğru daha sıkılaşan primer kemik dokusu ve m e m b r a n ı n yer yer bütünlüğünün bozul- 172 duğu görüldü.

6. grubu oluşturan membran grubunda, 6.

haftanın sonunda; defektin yeni oluşan ke­

mik trabekülleriyle dolu olduğu ve ara b ö l ­ gelerde de sıkı fibröz doku ü r e m e l e r i n i n oluştuğu görüldü (Resim 3).

(4)

Deneysel Kemik Deftktlerinin Onarımında Yönlendirilmiş Doku Rcjenerasyonu (YDR)'nun ve YDR ile Birlikle Değişik Kemik Greftlerinin Birlikle Uygulanmasının Hislopalolojik Olarak Araştırılması

Resim 3. Kemik imbcküllerinin oluşumu gözlenmekte (HE X İÜ)

Bresi •sv'

1

^ ^ PL • İlii^RiİMSfiii

• f l H H İ

İİSİSİKÎSSİİ

•RHmBI

1 •»*'•

İIİSİBrHÎİI^S

H H

iİHRHUİİ

• i * n •i'

İIİSİBrHÎİI^S

H H

^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ 1

7. grubu oluşturan kontrol grubunda, 3. haf­

tanın sonunda; defektin çevresinde bağ do­

kusunun yer yer kıkırdak yapıya ve primer kemik dokusuna d ö n ü ş m e y e başladığı görül­

dü.

8. grubu oluşturan kontrol grubunda, 6. haf­

tanın sonunda; defektin yer yer kemik trabe- külleriyle dolduğu gözlendi.

B u ç a l ı ş m a d a istatistiksel testler, G R A P - H A D I N S T A T V.2.02 paket programı kulla­

nılarak yapılmıştır. Gruplar arasındaki karşı­

laştırmalar Student-t testi, varyans analizi ( A N O V A ) ve Tukey-Kramer çoklu karşılaş­

tırma testi ile yapılmıştır. Grupları kendi ara­

larında 3. ve 6. hafta arasında kemik oluşu­

munu arttırma y ö n ü n d e n kıyasladığımızda;

membran grubunda 6. haftada 3. haftaya oranla (t:2.496, p:0.0225) membran yönünde ileri derecede anlamlı bir fark tespit edilmiş­

tir. 3. haftada ise; membran ile kontrol grubu arasında kemik o l u ş u m u n u arttırma y ö n ü n ­ den membran grubu lehine çok ileri derecede anlamlı bir fark tespit edilmiştir (p<0.001).

Membran grubu ile allogreft+membran gru­

bu ve ksenogreft+membran arasında anlamlı

bir fark tespit edilmiştir (p<0.01).6. haftada ise; membran grubu ile diğer gruplar arasın­

da (kontrol grubu, allogreft+membran grubu ve ksenogreft+membran grupları) kemik oluşumunu arttırma yönünden çok ileri dere­

cede a n l a m l ı bir fark tespit e d i l m i ş t i r (p<0.001) (Grafik 1).

Grafik 1. Grupların 3. ve 6. hafta ortalama değerleri

- '^-•»iil

#1

Membran Allogreft + Ksenogreft + Membran Membran

| • 3.hafta B 6.hafıâ]

T A R T I Ş M A

Kullanılmakta olan bütün kemik greft mater­

yallerinin avantajları olmakla birlikte bir ta­

kım dezavantajları da vardır. Otojen greft di-

(5)

Aybar B., Yalçın S., Ya/ar T.T., Gürel A., Emes Y., Yıldırım F., Yesildere T.

şındaki tüm maddeler organizma için yaban­

cı cisimdirler ve hepsi belli oranlarda yaban­

cı cisim reaksiyonuna neden olurlar. Otojen kemik greftlerinin elde edilmesi için i k i n c i bir operasyonun gerekli olması, olası bir ka­

nama ve infeksiyon riski yanında, geniş de- fektlerde yeterli materyali elde edilmesinde­

k i zorluk gibi nedenler bu metodun zararları olarak sayılabilir (9>1 6).

Sandberg ve ark. (1 3>, Sprague Dawley deney sıçanlarının mandibulasında oluşturdukları 5 m m genişliğindeki defektleri e-PTFE ve re- zorbe olabilen polilaktik/poliglikolik asit ko- polimer yapıdaki membranlarla kapatmışlar ve defektlerin her i k i membran grubunda da b ü y ü k oranda yeni kemikle dolduğunu b i l ­ dirmişlerdir. İnflamatuar yanıtın yüksekliği­

n i membranların rezorbe olma özelliğine, kı- krrdaksal iyileşmeyi ise P L A / P G A yapıdaki membranların iyileşme döneminde membran dışından oksijen geçişine izin vermemeleri­

ne dolayısıyla membran içindeki defekt ala­

nında o l u ş a n d ü ş ü k oksijen basıncına bağlı olduğunu bildirmişlerdir. Yine rezorbe olan m e m b r a n l a r ı n çevre y u m u ş a k dokunun ba­

sıncına karşı geniş defektlerde yeterince d i ­ r e n ç g ö s t e r e m e d i ğ i sonucuna varmışlardır.

B i z ise yaptığımız deneysel çalışmada k u l ­ landığımız membramn bütünlüğünü korudu­

ğ u n u , yine P L A / P G A ' d a k i gibi kıkırdaksal iyileşme alanlarının olduğunu gözledik. Do­

layısıyla Duramaterin PLA/PGA'dan daha az oranda inflamatuar yanıta neden o l d u ğ u n u tespit ettik.

Dahlin ve ark. ( 7 ) , diğer bir deneysel çalış­

m a l a r ı n d a , m a n d i b u l a l a r ı n d a 5 m m genişli­

ğinde transosseöz defektler oluşturulmuş de­

ney hayvanlarına e-PTFE membran uygula­

m ı ş ve 6 hafta sonra yaptıkları histolojik analiz neticesinde t ü m deney hayvanlarında defektin tamamen i y i l e ş t i ğ i n i , e-PTFE m e m b r a n l a r ı n i y i tolere edildiğini, defekt kenarlarındaki kemikte rezorpsiyon alanları oluşmadığını büdirmişlerdir. Ç a l ı ş m a m ı z d a da membran uygulanan grupta yüksek oran­

da yeni kemik dokusunun oluşumunu belir­

ledik. Membrana karşı inflamatuar yanıtın yüksek o l m a m a s ı bize, belirgin bir yabancı cisim reaksiyonu olmadığını açıklamaktadır.

Hurzeler ve ark. <1 0), 5 erişkin maymunun implant çevresindeki kemik kavitesine; bir gruba rezorbe olabilen membran, diğer gru­

ba ise rezorbe olabilen membran+ksenogreft (Bio-Oss®, Geitslich Sons L t d Wolhusen, S v v i t z e r l a n d ) , d i ğ e r b i r g r u b u da ePTFE+ksenogreft (Bio-Oss®, G e i t s l i c h Sons L t d Wolhusen, Svvitzerland), son gruba da kontrol grubu alarak 6 ay sonra kemik oluşumunu incelemişler. Dört grup arasında yeni kemik o l u ş u m u n u n başlangıca oranla oldukça arttığını ancak grup 2 ve 3 arasında belirgin farklılık o l m a d ı ğ ı n ı ifade etmişler­

dir. B i z de rezorbe olabilen bir membran olan Dura ile yüksek d ü z e y d e kemik oluşu­

mu elde ederken membran+ksenograft gru­

bunda aynı oranda başarılı kemik onarımının olmadığını tespit ettik.

Caplanis ve ark. <5) dondurulmuş-kurutulmuş kemiğin ( D D K ) Y D R ile birlikte uygulandı­

ğında kemik o l u ş u m u n u artırıcı etkisini i n ­ celemek üzere 6 adet k ö p e k üzerinde çalış­

mışlardır. 1. gruba demineralize D D K tesa­

düfi olarak seçilen hayvan üzerindeki kemik defektine uygulamışlardır. Diğer gruba da D D K + P T F E uygulamışlar ve 4 haftalık ara­

dan sonra histolojik inceleme yapmışlardır.

H i s t o l o j i k g ö z l e m l e r s o n r a s ı n d a D D K ' i n Y D R üzerine kemik o l u ş u m u n u artırma y ö ­ nünden istatistiksel anlamlı bir etkisi olma­

dığını ifade etmişler. Biz de ç a l ı ş m a m ı z d a Y D R ' n i n tek başına kullanıldığı deney grup­

larında, greftlerle birlikte uygulanan Y D R uygulamalarına göre daha başarılı olduğu ve oluşan yeni kemik dokusunun daha y o ğ u n olduğunu tespit ettik.

A k a l ve ark. M kist enükleasyonu ve apikal k ö k rezeksiyonu o p e r a s y o n l a r ı n d a n sonra kemik defektlerine allogreft (Tutoplast® uy­

gulamışlar ve 1. hafta, i l k 3 ay, 6 ay ve 1.

yılda k l i n i k ve radyolojik muayeneler yap-

(6)

Deneysel Kemik Defektleriniıı Onarımında Yönlendirilmiş Doku Rejenerasyonu (YDR)'mm ve YDR iie Birlikle Değişik Kemik Greftlerinin Birlikte Uygulanmasının Histopatolojik Olarak Araştırılması

rmşlardır. Y a p t ı k l a r ı inceleme sonucunda herhangi bir trabeküler anomali ve yabancı doku reaksiyonu s a p t a m a m ı şiardır. A y m şe­

kilde biz de 6. haftada 3. haftaya oranla daha fazla trabeküler kemik o l u ş u m u saptayarak yabancı doku reaksiyonu gozlemedik.

Sonuç olarak, Y D R materyali olarak dura- mater kullandığımız deneysel çalışmamızda, kemik defektlerinin onarımında YDR'nin tek başına kullanılmasmın greftlerle birlikte uy­

g u l a n m a s ı n d a n daha başarılı o l d u ğ u n u d ü ­ şünmekteyiz.

K A Y N A K L A R

1. Akal KÜ, Cambazoğîıı M: Kistektomi, Kronik Enfeksi­

yon Bölgelerinin Küretajı ve Apikal Rezeksiyon Operas­

yonları Sonucunda Oluşan Kemik Defektlerinde Solvent- lerle Dehİdrate Edilmiş Kemik Cipslerinin Kullanılması.

AÜ Diş Hck Fak Derg 22: 103 (1995).

2. Anncı A : Clİnical Experience of Allograft materiai (Tu- topiast) at Mandibtılar Reconscruction after uımor resee- tion. Med.Bu11. of İstanbul Med. Fac. 32:2 (1999).

3. Bluiım A E , Laskin DM: The effecl of poiyterafluoroeth- ylene cylinders osteognencsis in rai fibular defects: A prcliminary study. J Oral Maxillofasial Surg 53:163 (1995).

4. Buser D, Dahlirı C , Schenk RK: Guided Tissues Regene­

ration in Implant Denlistry. Quintessence, Chicago, 1.Baskı (1994), sayfa :31,

5. Caplanis N, Sigurdsson TJ, Rohrer MD, Wikesjo UM:

Effect of allogeneic, freeze-dried, demineralised bone nıalrix on guided bone regeneration in supra-alveolar pe- ri-implant defects in dogs. Int Oral Maxillofacial İmplants 12:634 (1997).

6. Caffcsse R G , Nasjleti C E : Response to an absorbable membrane for guided tissues regeneration i» dogs. J Deııt Res 71:297 (1992).

7. Dahlin C , Sandberg E , Alberiııs P, Linde A: Rcstoration of Mandibular Nonunion Bone Defects: An experimenlal Study in Rats Using an Osteopronıotive Membrane Mcl- hod. Int J Oral Maxillofac Surg 23: 237 (1994).

8. Fugazzotto PA, Hempton TJ: Guided tissues-regenerati­

on in oral rcconstruction: Surgical and reslorative appli¬

cation. JADA 124:82(1993).

9. Fonseca RJ, Davis WH: Reconstructive Preprosthetic Oral and MaxillofaciaI Surgery, 2nd ed. Philadelphia:

WB Saunders, (1995), sayfa: 41.

10. Hurzeler MB, Kohal RJ, Naghsbandi J , Mota L F , Con- rant J , Hucmacher D, Caffess RG: Evaiuation of a new bioresorbable barrier to facilitate guided bone regenerati­

on around exposed implant threads. An experimental study in the monkey. Int J Oral Maxillofac Surg 27: 315 (1998).

11. Lundgren A K , Sennerby L , Lıındgrcn D: Guided Jaw- Bonc Regeneration Using an Experinıeııtal Rabbit Mo­

del. Int J Oral Maxillofac Surg 27:135 (1998).

12. Polson AM: Peıiodontal regeneration. Current Stalus and Directions. Onintessence, Chicago, 1. Baskı()995),137.

13. Sandberg E , Dahlin C , Linde A: Bone Regeneration by the Ostcopromotion Technİque Using Btoabsorbable Membranes: An experimenlal study in rats. J Oral Maxil- lofac Surg 51:1106 (1993).

14. Scanilebury T V : 1982-1992: A Deeadc of Technology Development for Guided Tissue Regeneration. J Perio- dontol 64:1129(1993).

15. Wikesjo U, Nilveus R. Periodontal repair in dogs: Effect of vvound stabilisation on healing. J Periodontol "61:719 (1990).

16. Yazar TT. Sürekli Kemik Defektlerinde Yönlendirilmiş Doku Rejenerasyonunun Osteogenesîs Üzerine Etkileri­

nin Histopatolojik Araştırılması. Doktora Tezi, İstanbul, (1998), sayfa: 16.

Referanslar

Benzer Belgeler

Havers sistemini oluşturan lameller, Havers sisteminin aralarında yer alan ara lameller ve Kemik dokusunun dış yüzünde bulunan dış halkasal lameller ve iç yüzünde

Uzun, kısa, yassı ve düzensiz şekillerde olabilen kemiklerde çıplak gözle veya mercek kullanılarak yapılan incelemelerde süngerimsi kemik (spongiyöz kemik) ve sert kemik (dolgun

İn- flamatuar bağırsak hastalığında gelişen dalak atrofisi ve hiposplenizmin, artmış olan tromboz riskini daha yüksek seviyelere çıkarması olası görünmektedir; bu

Postoperatif on ikinci hafta örneklerinde ise, defekt sahasının nerdeyse tamamı yeni kemik dokusu ile dolmuştu ve kemik iliği oluşumu tespit edilebilmekteydi.. Üçüncü

Her iki grubun da grubun da makroskopik, mikros- kopik ve radyolojik incelemeleri sonucunda periost ile örtülen kırık bölgesinde yeni kemik yapımı, bağ dokusu

OLGU 1 : 34 yaşında bayan hasta 3 yıl Önce trafik kazası sonucu oluşan sağ frontal bölgedeki çökme fraktürüne bağlı kontur deformitesi İle başvurdu...

Deney ve kontrol gruplarından elde edilen vasküler endekslerin karşılaştırılmasında ise istatiksel olarak anlamlı farklılıklar (Mann-Whitney U testi) tespit ettik..

 Kemik tümörlerinde ikinci, yumuşak doku tümörlerinde ise en sık görülen şikayettir..  Kemik tümörlerinde genelde ağrıdan