• Sonuç bulunamadı

Türkçe 2. Dönem Türkçe TEOG Denemesi (35) 1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türkçe 2. Dönem Türkçe TEOG Denemesi (35) 1"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1.”Durup dururken dargınlık çıkardı.” cümlesinde altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A) Bugün yarın işe girecek.

B) Hiçbir neden yokken bayıldı.

C) Öteden beri tanırım onu.

D) Fiyatta aşağı yukarı anlaştık.

2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “ yakınma” vardır?

A) Ne zaman geleceğini bilmiyorum.

B) Babam sinirlenmekte haklı.

C) Saygısızlık yapınca özür dilemesini bildi.

D) Bir gün de çalışarak gelsen ne olur sanki!

Anlamsız bir çocukluk ve tatsız bir gençlik, insanı olgunluk çağına erken hazırlar.

3. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılanı bütünüyle kapsar?

A) Olgunluk çağı, çocukluk ve gençlik yıllarının bitimiyle başlar.

B) Tecrübeler, insanı iyi bir biçimde olgunlaştırır.

C) Çocukluk ve gençlik yılları gerektiği gibi yaşanmazsa kişi yaşıtlarından önce olgunlaşır.

D) İnsan hayatında çocukluk ve gençlik çağı kadar olgunluk çağının da önemi vardır.

Bazı kişiler yeni bir dili kolayca öğrenirken bazı kişiler bu konuda çok zorlanmaktadır. Bugüne kadar bu konuda çok çeşitli araştırma ve deneyler yapılmıştır. Uzmanlar, dil öğreniminde zekâ düzeyinin mi, yoksa kişideki özel yeteneğin mi önemli olduğu konusunda hâlâ kesin bir karara varamamışlardır. Ancak kesin olan bir şey var ki o da sistemli çalışmaların herkes için en geçerli yöntem olduğudur.

4.Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bazı kişiler dil öğreniminde fazladan çalışmaya ihtiyaç duymaz.

B) Dil öğrenimi konusunda dünyanın çeşitli yerlerinde birçok araştırma yapılmıştır.

C) Dil öğreniminde bazıları zekâyı, bazıları da yeteneği savunmuştur.

D) Dil öğreniminde sistemli çalışmanın etkisi dışında hiçbir şey kesin olarak bilinmemektedir.

Toplumsal değerlerin sese bürünmüş şeklidir türküler. Türküler sesimiz, yürek sızılarımızdır.

Dilimizin rengi, güzelliği; sözümüzün özüdür. Türküler sinelere hapsedilen aşkların dilidir.

5.Yukarıdaki parçada türkülerin hangi niteliğine değinilmemiştir?

A) Sadece ozanlarca bestelendiğine B) Dilin güzelliklerini gösterdiğine C) Duyguları ifade ettiğine

D) Toplumsal değerleri yansıttığına

Konya Ovası’nın güneydoğu bölümü, kısa bir süre öncesine kadar köylülerin iyi verim aldığı cömert topraklara sahipti. Bu bölge artık bir çölü andırıyor. 2000’li yıllardan önce pek çok insanın ekmek kapısı olan bu topraklar artık terk edilmiş.

6.Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

(2)

A) Kişileştirme yapılmıştır.

B) Konya Ovası, çöle benzetilmiştir.

C) Karşılaştırma yapılmıştır.

D) Sayısal verilerden yararlanılmıştır

Bir sanat eserini birtakım bilgiler, doğrular bütünü

olarak kabul etmek sanatın varlığını, özünü görmemektir. Balzac’ı yaşadığı devrin olaylarını öğrenmek için okuduğunu kim ileri sürebilir? Böyle

olsaydı bu olayları anlatan sayfalar birer tarihî belge sayılmaz mıydı? Romanı tarihle bir tutmak, tarihin de romanın da gerçeğine aykırıdır.

7.Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Açıklama B) Betimleme C) Öyküleme D) Tartışma 1. Bir umutla kapısını çaldım.

2. Üzüldüğümü anlayınca beni, bu alanda uzman başka bir hocaya yönlendirdi.

3. Ebru sanatının o günlerde yaşayan en büyük ustasının Mustafa Efendi olduğunu öğrendim.

4. Beni kabul etti ancak yaşlı olduğunu ve çok verim alamayacağımı söyledi.

8. Numaralanmış cümleler düşünce akışına göre düzenlendiğinde hangisi en sonda yer alır?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

Çocukluğum efsanevi bir şehirde geçen muhteşem bir rüyaydı benim için. Gayet iyi hatırlıyorum o dönemi. Mükemmel bir on iki yıl geçirdim İstanbul’da. Birçok arkadaşım vardı, onlarla denize girer eğlenirdik. Daha sonra ufkumuzu genişletmek için ailemle Kanada’ya göç ettik.

9.Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?

A) Çocukluğunuzdan neler hatırlıyorsunuz?

B) Kanada’ya neden göç ettiniz?

C) Yazar olmanızda İstanbul’un bir etkisi var mı?

D) İstanbul’da ne kadar zaman geçirdiniz?

1. Bu rolde oynadı diye onu eleştiremeyiz.

2. Bir oyuncu, hırsızı, katili oynayabilir. .

3. Ama oyuncu tutup da oynadığı karakteri bize savunuyorsa işini iyi yapmadığından şüphe edebiliriz.

4. Olsa olsa iyi oynayamadı, bir katili iyi canlandıramadı diye eleştirilebilir.

10.Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulmak istendiğinde doğru sıralama

nasıl olur?

A) 2 – 1 – 4 – 3 B) 1 – 3 – 4 – 2 C) 2 – 3 – 1 – 4 D) 2 – 4 – 1 – 3

(1) İnsan ömrü uzadı, yaşam standardı geçmiş yüzyıla göre çok yükseldi. (2) Fakat geçmiş yüzyıllarda bilinmeyen bir kavram, “stres” kavramı günlük yaşantımızda çok kullandığımız

kelimelerden biri oldu. (3) Çocuklar bile “stres atmaktan’’ bahsediyorlar. (4) Modern hayat, yaşam

(3)

standardını yükseltti; insanlar daha zengin, daha bilgili ama daha rahat değiller. (5) Bu rahatsızlık da insanları birbirinden uzaklaştırdı.

11.Bu parça açıklanan düşünceler bakımından iki

paragrafa ayrılmak istendiğinde, ikinci paragraf hangi numaralı cümle ile başlar?

A)2 B) 3 C)4 D) 5

Yaşam, güçlükleri yenebilme sanatıdır. Eski şiir hayali öğeleri yeni şiir ise somut öğeleri içerir.

Kuruluşta günde 1800 ton olan pancar işleme kapasitesi 1980’de 6000 tona çıkarıldı. Mutluluk, aslında herkesin çok yakınında. İsteyen herkes, her an mutlu olabilir. Filozof Sokrates: “Bir kitap, bir çiçek, bir kuş…ne büyük saadet!” derken bunu anlatmıyor mu? 12. Yukarıdaki cümlelerde

aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmamıştır?

A)Örneklendirme

B)Sayısal verilerden yararlanma C)Karşılaştırma

D)Tanık gösterme

İlk şiirlerimde şekil zaafı vardı, mısra titizliği “bütün” endişesi yoktu. Eskiden duymak yeterlidir, sanırdım. Ne kadar aldanıyormuşum! Bereket

versin sonradan kendimi toparlayabildim: Ömrümde Sükut ile Otuz Beş Yaş’ı okuyanlar bu farkı görebilir.

13. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Öz eleştiri yapılmaktadır.

B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.

C) Örnekler verilmiştir.

D) Üçüncü kişi ağzından aktarılmıştır.

14.Aşağıdaki metinlerden hangisi bir denemeden alınmış olamaz?

A) Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat her zaman, buna hangi yoldan varacağımızı pek bilmiyoruz. Çok kez insan dünya işlerini bıraktığını sanır; oysaki bu işlerin yolunu değiştirmekten başka bir şey yapmamıştır.

B) Öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Güntekin, ilköğrenimine Çanakkale’de başlamıştır. Daha sonra İzmir’deki Frerler okulunda bir süre öğrenim görüp sınavla girdiği Darülfünun Edebiyat Şubesi’ni 1912’de bitirdi. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu.

C) Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla hayat ile bağı olan edebiyat mutlaka samimi bir edebiyattır denilebilir. Hayatı en gizli en karışık yönleriyle anlatmayan duygularımızı tıpkı hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan elemlerimizi felaketlerimizi açık açık yansıtmayan bir edebiyat hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır.

D) Kitaptan niçin korkarlar? Bunu bir türlü anlayamadım. Kitaptan korkmak, insan düşüncesinden korkmak, insanı kabul etmemektir. Kitaptan korkan adam, insanı mesuliyet hissinden mahrum ediyor demektir. “Bırak, senin yerine ben düşünüyorum!” demekle, “Falan kitabı okuma!” demek arasında hiç bir fark yoktur.

Roman bir toplumun nabzını tutan, onun ruhunu, gelişmesini ve kalp atışlarını ölçen karmaşık edebî bir türdür. Bu ilgileri ortaya koymadan Türk romanını da anlayabilmek ve değerlendirebilmek mümkün değildir. Çünkü kalitesi ne olursa olsun romanlarımızın büyük bir kısmı yakın tarihimizdeki olaylarla çok yönlü olarak doğrudan ilgilidir.

Romanlarımızın oluştuğu zemini, bu yakın tarihimizin birikimleri oluşturmaktadır.

15.Bu parçada roman türüyle ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

(4)

A) Toplumun gelişmesine katkıda bulunduğu B) Oldukça karmaşık bir tür olduğu

C) Ait olduğu toplumun özelliğini yansıttığı

D) Anlaşılması için edebî bilgilere gerek duyulduğu 1. Atatürk büyük bir saygıyla anıldı.

2. Tamirci arabayı kısa sürede tamir etti.

3. Evin önündeki otlar ağustosta yakıldı.

4. Kiracılar bu soğuk kış gününde taşındı.

16. Numaralanmış cümlelerin hangileri çatı özelliği bakımından özdeştir?

A) 1. ve 2. B) 1. ve 3.

C) 2. ve 3. D) 2. ve 4.

Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burada Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam Şu karşıdaki bayırda verdim kuzuyu kurda Sunamın başka köye gelin gittiği akşam

17. Bu mısralarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Fiil cümleleri vardır.

B) Devrik cümlelere yer verilmiştir.

C) İsim cümlesi kullanılmıştır.

D) Olumlu cümleler vardır.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer tamlayıcısı vurgulanmıştır?

A) Çevremizi, ilkbaharda açan renk renk çiçekler sarmıştı.

B) Uyandığımda beni pencereme konan bir serçe karşıladı.

C) Balinalar, vücutlarındaki yağ tabakası sayesinde serin sularda yaşayabilir.

D) Kaleden bakınca bu harika manzarayı izleyebilirsiniz.

19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?

A) Yazdığı şiirler sebebiyle Faruk Nafiz, “Deli Ozan” diye tanınırdı.

B) 9 Eylül yalnız İzmir için değil, tüm Türkiye için önemlidir.

C) Galata Köprüsü’nü geçip bu büyük şehre gururla baktı.

D) Behçet Kemal Çağlar’ın yazdığı Onuncu Yıl marşı asla unutulamaz.

Sevinçten (1) heyecandan içim içime sığmıyor (2) bağırmak (3) kahkahalar atmak (4) ağlamak istiyorum.

20. Yukarıdaki cümlede numaralanmış yerlerden hangisine diğerlerinden farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

CEVAP ANAHTARI B

1.

D 2.

(5)

C 3.

4. D A 5.

D 6.

7. D B 8.

C 9.

10. A C 11.

A 12.

13. D B 14.

D 15.

16. B C 17.

C 18.

19. D B 20.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sınav bitiminde, soru kitapçığı ve cevap kâğıdını salon görevlilerine teslim

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KİTAPÇIK TÜRÜ A.. Cevaplarınızı, cevap kağıdına

圖書館如何進行服務創新?

Malatya yastık halıları olarak tanımlanan araştır- ma konusunu, büyük boyutlu halıların, küçük ebatlı örnekleri olarak dokunan yastık halılar oluşturmak-

Istar tip veya sarma tip metal tezgâhlarda doku- nan, çözgü ve atkı iplikleri yün olan, ilme ipliği ola- rak yün ve çoğunlukla tiftik kullanılan, her ilme sıra- sından önce

13 Kuradan sonra, bizleri odasına çağırıp konuşma yapan o zamanın Bakanlık müsteşarı, lafı arasında eskileri eleştirmek için “ben” dedi “20 yıl önce

Zira mirasbırakanın özel dil kullanımı nedeniyle objektif anlamından farklı olarak yaptığı beyanlar bakımından ima teorisinin uygulanması ve özellikle ima teorisinin

Ankara’da Ocak 2011-Aralık 2012 tarihleri arasında Keçiören Aşağıeğlence Aile Sağlığı merkezlerine başvuran ve Sağlık Bakanlığı önerilerine göre demir