Projelerimizin katılımcılarına ağaç dikimi eğitimleri veriliyor. Ayrıca katılımcılar ormanlaştırma çalışmalarında da görev alıyor.

(1)

FAO Türkiye Temsilcisi’nden

Bu yılın başlarında, Türkiye’de ortalığı kasıp kavuran orman yangınları dünya genelinde de büyük bir yıkıma neden oldu.

Orman yangınları gezegenimizin yaşam döngüsünde hayati bir rol oynuyor ve her geçen yıl giderek daha büyük alanları etkiliyor.

Ana uzmanlık alanlarından biri olan ormanlardaki yangınlarla ilgili bugüne kadar oldukça kapsamlı politika önerileri yayınlayan FAO, Türkiye’de de sürdürülebilir orman yönetimi, biyolojik çeşitlilik, arazi tahribatının

önlenmesi ve orman sertifikasyonu dahil olmak üzere çok çeşitli konularda projeler uygulamıştır. Ormanlar üzerinde çalışmayı sürdürmek, sağlıklı ve umut dolu bir geleceğe

FAO Türkiye Bülteni

Ağustos 2021 — Sayı #4

İçi̇ndeki̇ler

SPOT IŞIKLARI ALTINDA

Temmuz ayı boyunca etkili olan büyük orman yangınları Türkiye ve dünya genelinde büyük tahribat yarattı. FAO Türkiye, sürdürülebilir ormancılıkla ilgili hayata geçirdiği bir dizi proje ile bu konuya eğiliyor.

KADININ GÜCÜ

Uygulamalı Çiftçi Okulu katılımcısı Münevver Ezelsoy, okulların faydalanıcılarına

kazandırdığı yeni becerilerle geleceğe nasıl umutla bakmalarını sağladığını anlatıyor.

PROJELERDEN HABERLER

Gıdanı Koru Kampanyası konaklama ve ağırlama sektörleri için israfı önleme rehberi hazırladı.

FAO’DAN İZLENİMLER

FAO Uzmanları Ingrid Teich ve Anna E.

Tengberg, Türkiye’deki Ormancılık ve Arazi Tahribatı Dengeleme çalışmaları hakkında yazdı.

BİR GRAFİKTE TARIM VE GIDA

Gıda ve tarım sistemlerinin dönüşümünün yararları.

BU TARİHİ NOT EDİN

•

Viorel Gutu, FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi.

©FAO/Giulio Napolitano

Projelerimizin katılımcılarına ağaç dikimi eğitimleri veriliyor. Ayrıca katılımcılar ormanlaştırma çalışmalarında da görev alıyor.

(2)

Okurlarımızın önceki sayılardan da bildiği gibi, FAO’nun Türkiye’deki sorumlulukları ormanla ilgili faaliyetlerle sınırlı değildir.

Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı Geçici Koruma Altındaki Suriyelililer için insana yakışır bir yaşam sağlama çabalarına destek vermekten onur duyuyoruz ve bu bağlamda, Suriyeli Mülteci Dayanıklılık Planı (SRRP) kapsamında, Avrupa Birliği ve Japon Hükümeti’nin mali desteğiyle amaca yönelik projeler hayata geçiriyoruz. Bu projeler, sığınmacılar ve ev sahibi topluluklar için tarımsal eğitime yönelik yeni yaklaşımlar da içeriyor.

Uygulamalı Çiftçi Okulları (UÇO) bu girişimlerin en önemlileri arasındadır. Bu okullar, katılımcıların tarımla ilgili çeşitli konularda FAO uzmanlarından eğitim almalarını sağlıyor. FAO ayrıca katılımcılara teknik malzeme ve destek de sağlıyor. Bu sayımızda, eğitimlerden yararlanan bir kadın UÇO çiftçisinin yorumlarını ilgiyle okuyacağınıza inanıyoruz.

Ayrıca, henüz ilk yılında önemli başarılara imza atan ve özel ilgiyi hak eden Gıdanı Koru Kampanyası’ndan da güzel bir haber paylaşmak isterim. Kampanya bünyesinde yakın zamanda, otel ve restoranlarda gıda israfını azaltmaya yönelik bir kılavuz yayımlanmış ve sektörlerin önde gelen temsilcileriyle paylaşılmıştır.

Son olarak, bu sayıda ayın fotoğrafının yanı sıra devam eden ortaklık programlarımız ve diğer birçok ilginç konu hakkında güncel bilgiler bulabilirsiniz.

İyi Okumalar

Spot işiklari altında

Daha yaşanabilir bir dünya için sürdürülebilir ormancilik

Türkiye’de Temmuz ayı sonunda başlayan orman yangınları ve kaybedilen orman alanları, yanmış orman alanlarının yeniden kazanımı kadar mevcut orman ekosistemlerinin sürdürülebilir yönetiminin önemini de yeniden gündeme getirmiştir. Bu kapsamda, FAO Türkiye’nin “Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım (GCP/TUR/055)”

Projesi kapsamında Konya Kapalı Havzası’nda yapmış olduğu orman ekosistemi ile ilgili çalışmalar, çevresel ve ekolojik faktörler dikkate alındığında mevcut orman ekosistemlerinin sürdürülebilir yönetimine yaptığı katkılar açısından bu sayıda daha kapsamlı olarak yer almıştır.

Fao, Türkiye’de daha sağlıklı orman sistemlerine katkı bulunmak adına sürdürülebilir orman yönetimi alanında

önemli projeler hayata geçirmektedir. Bu projeler, hedefleri ve güncel durumları ile beraber aşağıda açıklanmıştır:

Ereğli Entegre Orman Yönetim Plani

Bu plan, tarım, orman, mera ve sulak alan ekosistemlerini entegre etmeye yönelik ülkedeki ilk Sürdürülebilir Arazi Yönetim (SLM) planı çerçevesi hazırlama girişimidir. Planın yenilikçi özellikleri şunlardır:

• Bu plan, planlama uzmanları, FAO temsilcileri ve Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki genel müdürlüklerin aktif katılımıyla disiplinler arası bir yaklaşımla hazırlanmıştır.

Paydaş kurum temsilcilerinin oluşturduğu özel bir birim kapsamında bir yönetişim sistemi önerilmiştir.

• Sıcaklık, yağış ve yüzey akışı projeksiyonlarına dayanarak, dört arazi kullanımı (orman, tarım, mera ve sulak alan) üzerindeki potansiyel iklim değişikliği etkileri tahmin edilerek analiz edilmiş ve uygun önlemler listesi önerilmiştir. Orman ekosistemlerindeki olası önlemler olarak (i) arazi bozulmasının ve ormansızlaşmanın önlenmesi, (ii) birincil ağaçlandırma ve rehabilitasyon yoluyla ormanların karbon tutma kapasitesinin artırılması ve (iii) odun ürünlerinin verimli kullanımı ile karbonun atmosfere geri salınımının geciktirilmesi yer almaktadır.

İklim değişikliğinin mera ve tarım arazileri üzerindeki etkilerini azaltmak ve rüzgar perdeleri ile karbon stokunu arttırmak ve toprağın korunması ve taşkın havzası rehabilitasyonuna temel oluşturmaya yardımcı olmak için ağaçlandırma çalışmaları teşvik edilmiştir.

• Arazi bozunumunu önlemek ve bölgedeki bozuk arazileri eski haline getirmek için iki strateji geliştirilmiştir:

etkili orman koruma ve rehabilitasyon çalışmaları.

• Ağaçlandırma ile rehabilitasyon ve erozyon kontrolü faaliyetleri planlanmış olup meşcereler buna göre önceliklendirilmiştir.

• Tarımsal ormancılık, silvopastoral ve agrosilvopastoral sistemler gibi entegre arazi yönetim sistemleri, mera ve orman alanlardaki yoğun ve düzensiz otlatma sorunuyla başa çıkılması için önerilmiştir.

• Oluşturulan arazi envanteri, otlatma seviyesi, odun dışı orman ürünleri, otsu ve odunsu bitkilerin durumu, bunların kapladığı alan, ticari değerleri, koruma ve ağaçlandırma durumu gibi ek bilgileri içermektedir. Bozuk meşcerelerde ağaç serveti ve artımı belirlemek için uydu örnekleme metoduna dayalı yeni bir envanter yöntemi geliştirilmiştir.

IPCC (Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli) kılavuzlarına göre çeşitli karbon havuzları dikkate alınarak tüm arazi kullanımları için karbon miktarı hesaplanmıştır.

(3)

korunan alanlar, tarım alanları ve ormanları kapsayan Biyolojik Çeşitlilik Yönetim Planı Hazirlanmıştır. Plan kapsaminda, biyoçeşitlilik envanteri yapılmış ve biyoçeşitlilik açısından hassas alanlar belirlenmiştir. Her hassas alan için habitat tipleri ve hedef türler (avlanma nedeniyle tehdit altında bulunan kuş türleri, endemik bitkiler vb.) dikkate alınarak öneriler hazırlanmıştır. Stratejik hedefleri içeren eylem planı hazırlanmış ve izleme ve araştırma programları için yöntemler belirlenmiştir. Biyolojik Çeşitlilik Yönetim Planı ulusal düzeyde biyoçeşitliliğin korunması ve entegrasyonu için bir model oluşturacaktır.

Konya Kapalı Havzası’ndaki dört pilot sahada koruma statüsüne sahip alanlar dahil olmak üzere orman, mera, tarım alanları ve sulak alanlar için geliştirilmiştir.

Bu bağlamda, izleme yöntemleri ve veri analizi / değerlendirmesine ilişkin Biyoçeşitlilik İzleme Rehberi de geliştirilmiştir. İzleme Programı, küresel ve ulusal açıdan önemli göstergeler kullanılarak biyoçeşitliliğin izlenmesini sağlayacak ve biyolojik çeşitliliğin durumu hakkında düzenli güncelleme sağlayacaktır. Program ayrıca çeşitli arazi kullanımlarının planlanması ve uygulanmasında koruma konularının sürdürülebilir entegrasyonunu destekleyerek bölgesel ve ulusal düzeyde biyolojik çeşitliliğin entegrasyonuna ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunacaktır. Bu çalışmaya, eğitim, calıştaylar, teknik toplantılar ve eğitim materyallerinin hazırlanması ile proje yararlanıcıları için kapasite geliştirme faaliyetleri de eşlik edecektir.

Konya Kapalı Havzası’nda yer alan orman, tarım, mera ve sulak alanlara bağlı olarak ekosistem hizmetlerinin belirlenmesi ve ölçülmesi çalışması yapılmıştır. Çalışmada, erozyon, su kıtlığı, rekreasyon fırsatları, kent ormanları, yem ve yakacak odun ihtiyacı gibi anahtar konular dikkate alınarak, ekosistem hizmetlerinin mevcut durumu analiz edilmiştir. Ekosistem hizmetlerinin yerel halkın geçim kaynağı üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. Her bir arazi kullanım tipinde tanımlanan ekosistem hizmetlerinin toplam ekonomik değeri belirlenmiştir. Ayrıca, bölgede ekosistem hizmetlerini etkili bir şekilde yönetebilmek amacıyla stratejiler geliştirilmiştir. Ormancılık, mera ve tarım ile ilgili müdahalelerin ekosistemler üzerindeki gelecekteki etkilerini değerlendirmek üzere her ekosistem hizmeti ve arazi kullanım tipi için bir dizi izleme göstergesi belirlenmiştir.

Geleceğimiz için ağaç dikiyoruz

FAO, Avrupa Birliği’nin finansa ettiği ve Türkiye’de 10 ilde uygulanan, çığır açan bir proje kapsamında başlatılan Tarımsal Becerileri Geliştirme Programı (ASDP) bünyesinde yeniden ağaçlandırma, ağaç dikme ve arazi rehabilitasyonu yoluyla tarımsal faaliyetleri destekleme çabalarını sürdürüyor.

Ereğli Entegre Orman Yönetim Planı altı alt plandan oluşmaktadır: orman amenajman planı, odun dışı orman ürünleri alt planı, otlatma ve mera yönetimi alt planı, arıcılık alt planı, sosyo-ekonomik alt plan ve biyolojik çeşitliliği koruma alt planıdır. Plan, tüm alt planların ana faaliyetlerinin özetini içermektedir. Her bir alt planın yenilikçi özellikleri aşağıda özetlenmiştir.

Kurak Alan Ormanlarinin Sürdürülebilir Yönetiminin Sertifikalandirilmasi

Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi kapsamında (GCP / TUR / 055) düşük verimli kurak alan ormanlarının sürdürülebilir yönetim açısından ilk kez sertifikalandırılması ve bu sertifikayı odun dışı orman ürünlerinin pazarlanmasında uygulama potansiyeli sağlayan Orman Yönetim Konseyi (FSC) sertifikası, biyolojik çeşitliliğin orman ve mera yönetimi ve restorasyon uygulamalarına yaygınlaştırılmasının çevresel faydalarını gösterecektir. Ek olarak, sürdürülebilir şekilde yönetilen kurak alan ormanlarının, kereste dışı orman ürünlerinin geliştirilmiş pazarlanması yoluyla daha iyi gelir üretimi sağlama potansiyeli hedeflenecektir. 2020 yılında proje pilot sahalarından biri olan Ereğli’deki ormanlar için FSC sertifikası alınmış ve Proje kapsamında toplam 231 273.9 ha boşluklu kapalı orman sertifikalandırılmıştır.

Konya Kapalı Havzası’nda bulunan meralar, sulak alanlar,

Ereğli planlama biriminin arazi kullanım haritası.

Ereğli Entegre Orman Yönetim Planı Çerçevesi

(4)

Program, daha yeşil bir geleceğin inşasını desteklerken, hedef yararlanıcıların temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kısa vadeli istihdam olanaklarıyla gelir desteği sağlayarak yerel ekonomiyi canlandırmayı da hedefliyor.

ASDP yararlanıcılarına, ağaçlandırma, toprak ve su koruma faaliyetleri yoluyla bozulmuş arazilerin rehabilitasyonu ve ayrıca sulama kanalları, su kütlelerinin ıslahı, su kaynakları gibi topluluk altyapılarının inşası ve onarımı dahil olmak üzere belirli iş veya faaliyetlerin tamamlanması karşılığında ödeme yapılıyor.

Program çerçevesinde yararlanıcılar ormancılık, ağaç dikimi, fidan bakımı ve sebze yetiştiriciliği gibi birçok alanda bir günlük yoğun bir eğitim programına tabi tutuluyor.

Eğitimin konusu ne olursa olsun, ASDP faydalanıcılarının toplumun bir parçası olmalarını sağlarken, yaşadıkları yerlerde yeşil bir çevre anlayışı konusunda farkındalıklarını da artırıyor.

Ormansizlaşma ve arazi bozulmasina karşi ortak mücadele devam ediyor

FAO-Türkiye Ormancılık Programı (FTFP), Afrika ve Orta Asya ülkelerini çölleşme ve arazi bozulumu ile mücadelede ve bozulmuş ormanları restore etmede destekliyor.

Çölleşme ve arazi bozulumu, açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, zorunlu göçe ve çatışmalara yol açan ayrıca kuraklık ve sel gibi iklim risklerini de şiddetlendiren ciddi sorunlardır.

FTFP kapsamında FAO, Eritre, Moritanya ve Sudan’ı doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve bozulmuş ormanların ve arazilerin restorasyonu yoluyla arazi bozulumu ve çölleşmeyle mücadele konusunda destekliyor.

FAO bu ülkelerde, Türkiye’nin 3 milyon ABD Doları tutarında fonla desteklediği, Restorasyonun, Gelirin, Kalkınmanın, Ekosistem Hizmetlerinin Üretilmesinin Artırılması Projesini (BRIDGES) uyguluyor. BRIDGES, Afrika’nın Büyük Yeşil Duvar Girişimi’ne katkıda bulunurken FAO’nun Çölleşmeye Karşı Eylem (AAD) girişimi ile uyum içinde yürütülüyor. Proje, dört bileşeni aracılığıyla, 5000 hektarlık kuru ormanları ve

peyzajı restore etmeyi, odun dışı orman ürünlerinin (sakız ürünleri, reçineler, yem, hayvancılık ürünleri ve ağaçlardan elde edilen gıda ürünleri) değer zincirlerini güçlendirmeyi, yararlanıcı ülkelerde Büyük Yeşil Duvar Girişimi bilgi ve izleme sistemleri kurmayı, Afrika’nın Büyük Yeşil Duvarı boyunca iletişim ve görünürlüğü artırmayı ve bilgi ve iyi uygulamaları derlemeyi, yönetmeyi ve paylaşmayı amaçlıyor.

Bir başka FTFP girişimi olan Çevresel Kalkınma ve Sürdürülebilirlik için Orman Restorasyonunun İyileştirilmesi (FRIENDS) projesi, Orta Asya ülkelerini bozulmuş ormanları restore etmeleri için desteklemeyi amaçlıyor. Son yıllarda, Kafkasya ve Orta Asya’da ormanlar ve orman peyzajları bozuldu. Önemli tehditler arasında, uygun fiyatlı enerjiye erişim olmamasından dolayı yakacak odunun izinsiz elde edilmesi, ticari amaçlar için ağaç kesimi ve ormanlarda ve ağaçlık alanlarda aşırı otlatma sayılabilir.

İklim değişikliği ayrıca bölgedeki orman ekosistemleri ve nüfusun geçim kaynakları için bir tehdit olarak kabul ediliyor. FRIENDS projesi, bölgesel kapasitelerin geliştirilmesi, bozulmuş ormanların ve diğer ağaçlık alanların restore edilmesi ve büyük ölçekli bir bölgesel restorasyon stratejisinin oluşturulmasını sağlayacak sağlam restorasyon stratejileri ve başarılı uygulamaların paylaşılması gibi temel hedeflerle bu zorlukları ele alacak.

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan projenin ana yararlanıcı ülkeleriyken, Tacikistan ve Türkmenistan projenin kapasite geliştirme faaliyetlerinden yararlanacak ülkelerdir. 2021 yılında faaliyete geçmesi beklenen proje, Orta Asya’da uygulanacak ilk FTFP projesi olacak ve Türkiye ile bu bölge ülkeleri arasında uzmanlık paylaşımı için büyük bir fırsat teşkil edecektir.

Hasat zamani

Uygulama zamani:

UÇO faydalanicilarina girdi paketleri dağitıldi

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen “Sosyo-Ekonomik Entegrasyonun Desteklenmesi ve Geçim Sağlama İmkanlarının Yaratılması Aracılığıyla Türkiye’de Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Ev Sahibi Toplulukların Dayanıklılığının Geliştirilmesi” projesi kapsamında Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Kilis, Manisa, Şanlıurfa, ve Van illerinde Uygulamalı Çiftçi Okulu(UÇO) yararlanıcılarına toplu tarım girdi paketleri dağıtılmaya başlandı.

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık Hatay’daki dağıtım töreni konuşmasında Uygulamalı Çiftçi Okulu

Sudan’da yerli halkla birlikte restorasyan çalışmaları yürütülüyor.

(5)

yaklaşımının önemini vurguladı: “UÇO, katılımcıların yeni sürdürülebilir üretim yöntemleri ve teknolojileri uygulamasına ve denemesine yardımcı oluyor ve çiftçilerin gruplar ve topluluklar olarak eleştirel ve bilinçli kararlar alma yeteneklerini keskinleştirebilecek beceriler kazanmalarını sağlıyor.” Selışık ayrıca, UÇO eğitiminin on farklı ilde 750 kadın ve erkeğe ulaştırılmasında FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na destek veren Ankara Üniversitesi öğretim üyelerine teşekkür etti.

Bu eğitim programı, Geçici Koruma altındaki Suriyeliler ve ev sahibi topluluklar için tarım-gıda sektöründe iş imkanı sağlamak üzere tasarlanmıştır. Çiftçiler, meslektaşlarıyla birlikte yeni tarım yöntemlerini uygulamak ve denemek için dağıtılan araçları kullanacaklar.

Kadinin gücü

‘Kendimize artık daha çok güveniyoruz ve daha güçlüyüz’

Avrupa Birliği (AB) tarafından fonlanan “Sosyo- Ekonomik Entegrasyonun Desteklenmesi ve Geçim Sağlama İmkanlarının Yaratılması Aracılığıyla Türkiye’de Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Ev Sahibi Toplulukların Dayanıklılığının Geliştirilmesi” projesi altında gerçekleştirilen Uygulamalı Çiftçi Okulları girişimi bünyesinde Hatay İl Tarım ve Orman Bakanlığı’nda tam günlük bir çalıştay gerçekleştirildi.

Çalıştay kapsamında, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı ve Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut Hatay’daki tarımsal ortamla ilgili bilgi almak ve Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ile ev sahibi toplulukların durumunu görüşmek için bir ziyarette bulundu.

Ziyareti esnasında Landrut, Münevver Ezelsoy adlı tarım aracısı ile de görüştü. Ezelsoy, Hatay’daki kadınlara sundukları beceri geliştirme fırsatlarından dolayı Büyükelçi’ye ve projenin diğer ortaklarına teşekkür etti.

“Eğitimler bizler için son derece değerli, çünkü kırsaldaki kadın bu sayede öz güven kazanıyor ve kendisini net bir şekilde ifade edebiliyor. Pandemi hepimize pek çok şey öğretti” diye konuşan Ezelsoy sözlerine şöyle devam etti:

“Bana ise kadın kooperatiflerine katılarak becerilerimi geliştirmeyi, ekonomik olarak büyümeyi, kendime ve aileme bakmayı öğretti. Girişimimizde en başta erkek üyeler dahil 10 kişiydik, erkekler de vardı çünkü kadın erkek dengesini sağlamak önemliydi. Birlikte yavaş yavaş büyüdük. Kendi insanımız ve Suriyeli dostlarımızla “birlikte” diyorum çünkü bunu birlikte başardık. Hepimiz biliyoruz ki hayat zor, ancak şunu da kabul etmeliyiz ki hayat aynı zamanda bir risk, risk yoksa öğrenmek yok, büyümek yok. Hayat mücadelesinden ben keyif alıyorum, çünkü mücadele ederek öğrenmek beni güçlü kılıyor ve daha da önemlisi bu şekilde başkalarının hayatlarına dokunabiliyorum.”

Projelerden haberler

733 kişi istihdam edildi

Proje, tarımsal geçim kaynaklarını destekleme ve tarım- gıda sektöründe istihdama erişim yoluyla, Türkiye’deki geçici koruma altındaki Suriyelilerin ve savunmasız ev sahibi toplulukların dayanıklılığının ve sosyo-ekonomik entegrasyonunun güçlendirilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Proje, Suriyeli nüfusunun yüksek olduğu ve tarım-gıda alanının önemli bir ekonomik sektör olduğu illerde yaşayan, 6 200 Türk, Suriyeli ve diğer milletlerden uluslararası koruma statüsüne sahip hassas durumdaki kişilerin kendi kendine yeterliliğini geliştirmek için çalışmaktadır.

Münevver Ezelsoy, UÇO katılımcısı. © FAO/Bursa

Paketlerin dağıtımından önce FAO 10 ilde 750 çiftçiyi eğitti. © FAO Hatay

(6)

FAO, 2016 yılından bu yana tarım-gıda sektöründe uygun iş fırsatları bulma çerçevesinde Türkiye’deki mültecileri ve savunmasız ev sahibi toplulukları destekleme hususunda aktif olarak faaliyet göstermektedir. Bu çerçevede, FAO Türkiye ve uygulama ortakları, projenin en önemli hedeflerinden biri olan istihdamı sağlamak için, yararlanıcıların kayıtlı işgücüne kaydolmasını sağlayan İŞKUR Hizmet Noktalarını kurmuştur.

Projenin başlangıcından bu yana 2029 mesleki eğitim kursiyeri mezun olmuş ve bu kursiyerlerin yüzde 35,7’si (733) istihdam edilmiştir. Ayrıca 48 Uygulamalı Çiftçi Okulu kursiyeri de İŞKUR Hizmet Noktalarının desteğiyle iş bulmuştur.

Şanliurfa bozkirlarinda

26-28 Temmuz tarihleri arasında Şanlıurfa’da “Türkiye’nin Bozkır Ekosistemlerinin Korunması ve Sürdürülebilir Yönetimi” Projesi kapsamında gazetecilere yönelik basın gezisi düzenlendi. Geziye farklı illerden 9 basın temsilcisi katıldı.

Gezi, proje kapsamında yürütülen çalışmaları, proje pilot sahalarının doğal ve kültürel değerlerini tanıtmayı ve Türkiye’deki bozkır ekosistemlerin korunmasına yönelik önem ve ihtiyacı medya aracılığıyla duyurmayı amaçladı.

Program, Tek Tek Dağları Milli Parkı, Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Göbeklitepe Dünya Mirası Alanı ziyaretleri, saha ziyaretleri, ilgili uzmanlar ve yerel yetkililerle yapılan görüşmeler, kısa yürüyüşler ve saha gözlemlerinden oluştu.

Programda Şanlıurfa bozkırlarının önemli türlerinin tanıtılması ve iklim değişikliğinin bozkır ekosistemleri ve tarım alanları üzerindeki etkilerine dikkat çekilmesi hedeflendi. Ayrıca, bozkır ve insan etkileşiminin binlerce yıldır yaşandığı ve tahılın atalarının hala doğal olarak yetiştirildiği Şanlıurfa bozkırlarının korunması ve sürdürülebilir yönetimi için yapılan çalışmaların deneyimleri paylaşıldı.

Türkiye gida israfıyla mücadele eğitimlerine devam ediyor!

FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda kaybı ve israfını önlemek amacıyla bir yılı aşkındır ‘Gıdanı Koru’ ulusal kampanyasını yürütüyor. Türkiye’nin ilk Gıda Kaybı ve İsrafının Önlenmesi ve Azaltılması Ulusal Strateji ve Eylem Planı kapsamında yürütülen kampanya, gıda sistemi aktörleri arasında kapasite geliştirme faaliyetlerine büyük önem veriyor. Buradan hareketle, FAO aralarında gıda tedarikçileri, perakendecileri ve girişimcilerin de bulunduğu çeşitli aktörlere gıda kaybı ve israfının önlenmesi ve azaltılması için eğitimler vermeye başladı.

İlk eğitim İDEMA ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla yürütülen FikrimİZ Gıda Girişimciliği Programı’ndaki bir grup gıda girişimcisine verildi.

FAO Ulusal Değer Zinciri Danışmanı Aslıhan Denge, katılımcılara gıda kaybı ve israfının sebep ve etkilerini anlattı ve israf konusunda bilinçli gıda üreticileri olmaları için israfın ölçülmesi ve azaltılmasına dair çözüm yöntemleri hakkında bilgi verdi. Programın sonunda düzenlenen

“İş Planı” yarışmasında jüri üyeliği yapan Denge, 2030’a kadar gıda kaybı ve israfını yarıya indirmeyi hedefleyen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) 12.3 “Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim” çerçevesinde girişimcilik fikirlerini değerlendirdi.

Gıda israfını önleme ve azaltma ile fazla gıdanın kurtarılması ve yeniden kullanımı üzerine çözüm ve stratejileri içeren bir diğer eğitim ise Migros ve tedarikçilerine verildi.

FAO, gıda kaybı ve israfının azaltılması için destekleyici eğitim materyalleri geliştirmeye ve Türkiye’deki büyük gıda üreticilerine, perakendecilere ve tarım kooperatiflerine eğitimler vermeye devam edecek.

Gidani Koru kampanyasi HoReCa sektöründe gida israfıni azaltmak için kilavuz hazirladi

FAO, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Metro Türkiye güçlerini birleştirerek gıda hizmeti sektöründeki çalışanları gıda kaybı ve israfını azaltmada doğru bilgi ve araçlarla buluşturmak üzere, içerisinde kontrol listeleri ve ipuçları olan bir rehber hazırladı. Rehber, fazla gıda üretimini önlemek ve gıda israfını azaltmak isteyen tüm otel, restoran ve diğer toplu tüketim yerleri için adım adım gıda yönetim stratejisi geliştirmelerine kılavuzluk edecek nitelikte.

(7)

Gidani Koru Kampanyasi 1’inci yilini kutladi

FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı, ‘GIDAYI KORU: Gıda Kaybı ve İsrafını Azaltma Küresel Hareketi’nin bir parçası olarak gıda kaybı ve israfı konusunda farkındalığı artırmak ve gıda tedarik zincirindeki aktörleri harekete geçmeye teşvik etmek için başlattığı Gıdanı Koru kampanyasının birinci yılını kutladı.

Türkiye’de gıda kaybı ve israfını azaltmak için aktif olarak çalışan özel, kamu ve kar amacı gütmeyen sektörlerin yanı sıra akademiden çok sayıda temsilcinin katıldığı kutlamada, kampanyanın kamuoyu üzerindeki etkisi ve bugüne kadar elde ettiği başarılar ve önümüzdeki dönemde planlanan faaliyetler sunuldu.

Bu kampanya ile şimdiye kadar, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri, Türkiye Belediyeler Birliği, Birleşmiş Milletler kuruluşları, diplomatik misyonlar, sosyal etki grupları, Türkiye’nin gıda üretimindeki başlıca aktörleri, perakende ve konaklama sektörleri, medya ajansları ve ünlü isimlerin destekleriyle 21 milyondan fazla kişiye ulaşıldı.

Kampanya boyunca verilen mesajlar ve yayınlanan içeriklerle, “Son Tüketim Tarihi” ve “Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi” arasındaki farka yönelik bilinçte yüzde 20 oranında artış gözlemlendi. Bununla beraber, gıda atıklarından kompost yapanların oranının yüzde 3’ten yüzde 6’ya çıktığı, ve yanlış porsiyon planlamasından kaynaklanan gıda israfının yüzde 22’den yüzde 13’e düştüğü tespit edildi.

Kutlama ayrıca, Avusturyalı sanatçı Klaus Pichler’in gıda israfı sorununu gözler önüne seren fotoğraflarının yer aldığı “Çöpe Atılmak için Yetiştirilmiş” sergisine de ev sahipliği yaptı.

Törene Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Emine Erdoğan ve milletvekilleri katıldı. © Presidency of the Republic of Turkey.

FAO’dan izlenimler

Türkiye’de Ormanlar ve Arazi Tahribatı- nin Dengelenmesi

Ingrid Teich ve Anna E. Tengberg, FAO ATD uzmanları Ormanların ve ağaç örtüsünün kaybı, çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklıkla etkin mücadele etmenin karşısındaki en büyük zorluklardandır. Bu anlamda Türkiye, Arazi Tahri- batının Dengelenmesi (ATD) hedeflerini belirlerken, orman örtüsünü artırma ve iyileştirme gerekliliğini kabul etmektedir. ATD’ye ulaşmak için mevcut ormanları korumak ve bozulmuş alanlarda restore etmek, Sürdürülebilir Kalkın- ma Amaçları`ndan (SKA) yoksulluğa son (SKA1), açlığa son (SKA2), temiz su ve sanitasyon (SKA6) ve karasal yaşam (SKA15) dahil olmak üzere küresel amaçlara ve taahhütle- re, özellikle de ATD ile ilişkili 15.3 numaralı hedefe doğru- dan katkıda bulunacaktır. ATD yaklaşımı, orman tahribatı- nın durumunu belirlemek, büyüklüğünü anlamak ve çevre ve geçim kaynakları üzerindeki mevcut ve potansiyel etki- sini değerlendirmek için bir çerçeve sağlayarak, araziden aldıklarımızla geri verdiklerimiz arasında işlevsel bir denge sağlamayı amaçlamaktadır. Bu konuda, orman tahribatı, ATD`yi sağlamak için başka yerlerdeki orman restorasyonu ile dengelenmelidir.

ATD müdahale hiyerarşisine göre, doğal ve bozulmamış ormanların bozulmasının önlenmesi birinci önceliktir. Ha- lihazırda kurulmuş ormanlarda kalıcı yenilenme veya zen- ginleştirme dikimi çabaları, biyolojik çeşitliliğin korunması ve büyük miktarlarda karbonun depolanması için de anah- tardır.

Sürdürülebilir orman yönetimi ve orman peyzajı restorasyonu, ATD müdahalesinin bir parçasıdır. Tarımsal orman- cılık, silvo-pastoralizm ve ağaç dikimleri ayrıca geçim kay- naklarının, gıda ve su güvenliğinin iyileştirilmesine ve iklim ve su akışları, karbon ve besin döngüsü ve tozlaşma gibi bir dizi düzenleyici ve destekleyici ekosistem hizmetlerine katkıda bulunmaktadır.

ATD’ye ulaşma önlemleri, mera ve tarım alanları gibi di- ğer arazi türleri de göz önünde bulundurularak, entegre ve katılımcı bir şekilde planlandığında en etkilidir. Böylece ATD, çoklu çevresel ve sosyo-ekonomik hedeflere ulaşma- ya çabalayan entegre politika yapımı için esnek bir yakla- şım sağlar. Paydaşlar, UNCCD (BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi) ve SKA’lar gibi mevcut uluslararası anlaşmalar ve girişimlerle uyumlu olarak, yerel ve küresel faydala- rı optimize eden politikaların ve SAY (Sürdürülebilir Arazi Yönetimi) & SOY (Sürdürülebilir Orman Yönetimi) müdaha- lelerinin optimal bir karışımını belirlemek için ATD çerçe- vesini kullanabilir. ATD’ye ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine ulaşmak için, ağaç örtüsü, orman sağlığı ve

(8)

üretkenlikteki azalmayı ele alan dönüştürücü projelere ve ormanlara yapılacak yatırımın çarpıcı biçimde artması gerekmektedir. ATD Yukarı Sakarya Havzası Projesi (GCP/

TUR/065/GFF) kapsamında Türkiye için geliştirilen ATD Karar Destek Sistemi’ne göre, Türkiye’deki ağaç kaplı arazilerin çoğu arazi üretkenliği açısından artıyor (yüzde 63) veya sabit (yüzde 33) kalıyor. Bu eğilimleri sürdürme ve bu alanlarda bozulmayı önleme çabalarına öncelik verilmeli- dir. Türkiye, UNCCD COP12’de kabul edilen Ankara Girişimi ve orman kaybı riskini azaltmaya yönelik uzun vadeli bir strateji olan ATD üzerine devam eden ATD Yukarı Sakarya Havzası Projesi aracılığıyla ATD yaklaşımının geliştirilmesi- ne ve uygulanmasına öncülük etmektedir.

Medya ve yayinlar

Çöp Kutusu için yetiştirildi – gida atıklari üzerine bir proje

FAO’nun 2011 küresel araştırmasına göre, dünyada üreti- len gıdaların üçte biri çöpe gidiyor –kuzeydeki sanayileşmiş ülkeler israfta başı çekiyor. Küresel olarak kronik açlık ar- tıyor ve kronik açlık çeken kişi sayısı 2015’te tahmini 777 milyondan 2016’da 815 milyon kişiye yükseliyor.

“Çöp Kutusu İçin Yetiştirildi” fotoğraf serisi, bireysel gıda israfı ile küreselleşmiş gıda üretimi arasındaki bağlantıyı anlatıyor. Ayrıntılı natürmortlar halinde düzenlenmiş çü- rüyen yiyecekler, yiyecek israfının soyut bir resmini tasvir ederken, beraberindeki metinler bu konunun köklerine daha derinlemesine bir bakış atıyor.

Haber merkezi

Bir grafikte tarim ve

ERİŞİM SAYISI (Temmuz - Ağustos) HABER SAYISI (Temmuz - Ağustos)

(9)

FAO, desteklenen kooperatiflerin ürünlerini tanıtmalarına ve sergilemelerine, görünürlüklerini ve pazar paylarını artırmalarına yardımcı olmak için fuarlar düzenlemeye devam ediyor. Fotoğraf, Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen “İstihdam ve Mikro Girişimcilik Yoluyla Geçim Kaynaklarının Desteklenmesi” projesi kapsamında desteklenen bir kadın kooperatifi olan Bursa’daki Orhaneli Kadın Kooperatifi Fuarı’ndan. Proje, iki kadın kooperatifinin

çatısı altında mikro ölçekli tarım işletmelerinin kurulmasını destekledi. Hem Suriyeliler hem de ev sahibi topluluk bireyleri girişimci olarak eğitilmiş ve kooperatiflere üye olarak kayıt edilmiştir. Sonuç olarak, proje katılımcılarının yüzde 75’i bu kooperatif işletmeleri aracılığıyla gelirlerini artırdı. Desteklenen iki kooperatif, COVID-19 pandemisinin zorlu koşullarında ürünlerini pazarlamak için e-ticaret platformlarını başarıyla kullanıyor.

BİR KARE: Ayın fotoğrafı

Some rights reserved. This work is available

Bu tarihi not edin

Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’nün (IDAFLW) 2. yıldönümü- 29 Eylül

Orta Asya, Azerbaycan ve Türkiye’de Gıda Kaybı ve İsrafının Azaltılması Projesi (GCP/SEC/015/TUR), Orta Asya, Azerbaycan, Türkiye Alt-Bölgesel Gıdanı Koru Konferansı- 29 Eylül

İDEMA ve Bodrum Belediyesi işbirliğinde yürütülen Gıda Girişimciliği Programı kapsamında gıda girişimcilerine yönelik eğitim- 7 Eylül

Gıdanı Koru kampanyası kapsamında düzenlenen Hasat Festivali 25-26 Eylül

İletişim bilgileri:

FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi

E-mail: FAO-SEC@fao.org - FAO-Turkey@fao.org