ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER
3.HAFTA
3. MADEN YATAKLARININ BİÇİMLERİ
• Maden yatakları doğal olaylar sonucu oluşan madde zenginleşmeleridir. Bu zenginleşmeler, homojen bir madde
karakterinde olmayıp, yöne bağlı olarak özellik değiştirirler. İlke olarak bir maden yatağı hiçbir zaman düzgün geometrik bir hacim kaplamadığından, yantaşa olan
sınırlarının kapanmasıyla doğan hacim de düzgün olmayan, karmaşık tanımlamaları gerektiren bir hacimdir.
• Bütün karmaşıklıklarına rağmen yatak
biçimleri, aralarındaki her türlü geçişin var olduğunu kabul edilerek, dört ana grupta toplanmaktadır
• a. Dikey katlı oluşuklar (stoklar)
• b. Ağlar, sıvanmalar, mercekler
• c. Tabakalar
• d. Damarlar
3.1.Dikey Katlı Oluşuklar (Stoklar)
• Magmasal kayaçların, üstlerindeki çevre ve örtü kayaçların tabakalarını delerek çıkmaları olayını belirleyen petrografi kavramının maden yataklarına aynen aktarılmasıyla ortaya çıkmış bir biçim tanımlama terimidir.
• Özellikle yeralma olaylarının ürünleri zenginleşmelerde rastlanan bu yatak
biçimi, kavramın gerektirdiği gibi, derinlere doğru indikçe cevherinde devam edeceği anlamına gelmez. Soğumakta olan bir
magma ocağı kökenli gaz evresindeki
çözeltiler, örneğin kassiterit oluşumunda açıklandığı gibi, başlı başına dağ katlarını cevherleştirerek bu biçimler ortaya
çıkarlar.
• Genellikle birçok basamaklı katların
cevherleşmesi ile bir ağ gibi cevherleşme zonunu kaplayan bu oluşuklarda, birey
basamaklar arasında ilişki kurmak her zaman mümkün değildir.
Dikey Katlı Oluşuklar (Stoklar)
• Yantaşla düzgün olmayan sınırlar gösteren stok oluşukları, ilke olarak tektonik yarıklara bağlıdır ve cevher getiren çözeltilerin geliş yollarını
çoğunlukla koruduklarından,
cevherleşmenin dağılımı ile yantaş
arasındaki ilişkilerin saptanmasına imkan verirler. Bölgesel tektoniğin iyi bilindiği
sahalarda, bu tür yatakların aranması ve
3.2. Ağlar, Sıvanmalar, Mercekler
• Stok oluşukları ile en yakın ilişki gösteren yatak biçimleri, ağ oluşuklarıdır. Ağların kapsadığı cevherleşme hacimleri
genellikle küçük, yantaşla gösterdikleri sınırlar olağan üstü düzensiz ve cevher bünyeleri arzu edilenden çok daha fazla
karmaşıktır. Bölgesel olarak kısıtlı yayılma gösteren ağ oluşuklarına en sık yer alma olaylarının oluşturduğu maden yataklarına rastlanır.
• Ancak, ağ oluşukları ile başlayarak, sıvanma, yuvalanma ve merceklere dönüşen biçimler, diğer oluşum evrelerinde de meydana gelirler.
Örneğin gravitatif ayrılmaya bağlı olarak, Fe, Cr, Ti oksitlerinin ve nikelli demir sülfürlerinin bazik magmalarda zenginleşmeleri sırasında, ağların yanında, ana kayaç içinde dağınık ve çatlakçık yüzeylerini kaplayan sıvanmalar, damlacıkların toplanmasından oluşan dikey veya yatay
• Mercekler, çok çeşitli büyüklükte
olabilirler. Yantaşla gösterdikleri sınırlar
oldukça düzgündür. Magmasal ayrışma ve yer alma olaylarının rol oynadığı bütün
oluşum evrelerinde meydana gelebilirler.
Magmasal çözüntülerde kolay uçucu maddeler egemenseler, bunların tipik
ürünü mineraller ana kayaçlar içinde çok çeşitli biçimde toplanmalar gösterebilirler.
• Örneğin granitler içinde org borularını andıran turmalin toplanmaları, bazik kayaçlar içindeki hortum biçimli sülfür zenginleşmeleri gibi.
3.3 Tabakalar
• Tabakalar biçimde oluşmuş maden
yatakları, iki boyutta yayılan ve üçüncü boyutta kısıtlı gelişme gösteren maden yataklarıdır ki, üçüncü boyutun
uzunluğuna tabaka kalınlığı denilir. Bu
yatakların içinde bulunduğu yantaşta dâhil aynı şekilde tabakalaşma gösterdiğinden cevher tabakalarının tavan ve taban
kavramları kesinlikle saptanabilmektedir.
• Tabaka biçimindeki maden yataklarının çok büyük çoğunluğu tortulaşma
yataklarıdır. Ancak, likid magmasal evrede tabaka biçiminin bütün yataklar
oluşturmaktadırlar. Aslında bu bir sürpriz değildir. Çünkü sıvı halini koruyan
magmada kristallenen özgül ağırlıklarının yüksekliği nedeniyle diplerde çökelen
taneciklerin yarattığı olay da geniş
• Likid magmasal tabaka biçimlerinin en tipik örnekleri, noritler veya peridotitler içindeki kromit zenginleşmeleridir. Gravitatif
kristallenme ürünleri olan bu oluşuklar, örneğin güney Afrika' daki Bushveld
Masifinde şaşılacak derecede bir katman sabitliği göstermektedir. Orhaneli
kromitlerinde, Karaağıl likid magmasal oluşumlu magnetitlerde aynı tabaka
biçimleri zuhur etmektedir.
• Yantaşa oranla tabaka kalınlığı çok küçük olan ve birinci ve ikinci boyutlardaki
yayılımı da fazla olmayan tabaka
biçimlerine flöz denir. Flözler, iki uçlarında çabuk tükeniyorlarsa mercek biçiminde
gözükebilirler. Esasen, magmasal kökenli olsun, tortul veya yeralma olayları ürünü olsun, tabaka biçimli yataklarla mercekler arasında her boyutta geçiş mümkündür.
3.4. Damarlar
• Damar oluşukları, çok çeşitli cevher
türlerinde ve çok sık zuhur eden yatak
biçimleridir. Şistler içinde, şistozite yönüne uyumsuz oldukları zaman, sonradan
oluşumlu (epijenetik) oldukları derhal
saptanır. Damar biçimli yatakların yantaşla yaptıkları sınır zonuna « salband » ismi
verilmektedir.
• Bu sınır zonu, çoğunlukla başka mineral
bileşiminde ve ve başka dokuludur. Damar oluşukları, akla gelen bütün büyüklük ve
kapsamda olabilirler.5-10 km uzunluğunda ve birkaç on metre kalınlığında damarlar çok seyrek olmadıkları gibi, birkaç metre uzunlukta ve birkaç milimetre kalınlıkta olanları da pek çoktur.
• Damar oluşukları, esas itibariyle tektonik hareketlerin görünümlerine bağlıdır.
Özellikle kıvrımlı sıradağ oluşumu
(orojenez) hareketlerinin oluşturduğu, iki boyutlu egemen çatlak ve yarık sistemleri, cevher getirici çözeltilerin en kolay hareket edebildikleri bölgeleri meydana
getirmektedirler.
• Damarlar, gelişme durumlarına göre
oluştukları yantaş içinde tavan ve tabana karşı kesin sınırlar verirler veya damardan yantaşa nüfuz eden aralıklı kristallenmeler, içerim (ımpregrasyon) zonlarını yaparlar.
Damarların çatallaşması veya ana damardan yan damarların meydana
gelmesi, bir ağaç gövdesinin dalları gibi, damar biçimli yataklarda sık gözetlenen olaylardandır.
4. FELDSPAT
• 4.1. Mineralojik, kimyasal ve fiziksel özellikler
• Feldspat ; potasyum, sodyum ve kalsiyum içeren alümina silikat bileşimli bir mineral grubu adıdır. Feldspatlar alkali feldspatlar ve plajyoklaslar olmak üzere iki gruba
ayrılırlar.
• Alkali feldspat grubunda
• Ortoklaz : K2O.Al2O3.6SiO2,
• Albit : Na2O.Al2O3.6SiO2 ve
• Anortit CaO.Al2O3.2SiO2 gibi
mineraller bulunur. Plajyoklas grubunda ise albit ve anortitin katı karışım serisi mineralleri bulunur.
• Feldspatların sertliği 6-6,5 arasında
değişir. Renkleri şeffaf, beyaz, gri, pembe olup çizgi renkleri yoktur. İki yönde iyi
dilinimlidirler.
4.2. Oluşum ve bulunuş şekilleri
• İşletilebilir feldspatların en önemli kaynağı
pegmatitler ve aplitlerdir. Ayrıca granodiyoritler, alkali granitler ve kumlar feldspat için ekonomik olabilmektedirler. Granitik kayaçların kendi
bünyeleri içinde veya kontakt halindeki yan kayaçlarda enjeksiyon halinde oluşmuş
feldspatça zengin damarlar çok zengin tenörlü Na veya K-Feldspat içerirler, yabancı mineral oranları daha düşüktür.
•
• Silisce fakir kristalin bir kayaç olan nefelinli siyenitler albit ve mikroklin türü feldspat ile
• nefelinden oluşur. Az miktarda koyu renkli silikatlar ve diğer aksesuar mineralleri
içerir. Dünyada geniş yayılımlıdır. Ancak ticari olarak halen Kanada, Norveç, SSCB ve ABD'de işletilmektedir. Kanada'da
1930'larda, Norveç'de ise 1950'lerde bu tür kayaçlardan feldspat üretimi başlamıştır.
Alkali feldspat siyenit (Kspar: alkali feldspat, Cpx:Piroksen)
4.3. Teknolojik özellikleri – kullanım alanları – fiyatları
• Feldspatlar genellikle seramik ve porselen sanayiinde kullanılır. Ayrıca boya, sabun, cila, sır ve emaye dallarında kullanılır.
Cam sanayii % 65’ini, seramik sanayii % 30’unu, diğer sanayii dalları % 5’ini
kullanır.
GENELLİKLE FELDSPATLARDA ARANAN ÖZELLİKLER ŞUNLARDIR:
• Cam Sanayi: Cam sanayii halen en büyük feldspat ve nefelinli siyenit tüketicisi olma durumunu muhafaza etmektedir.
Feldspatik mineraller, cam reçetesinde
esas olarak alümina kaynağı şeklinde yer alırlar. Bununla birlikte eritici (flaks)
özellikleri de faydalıdır.
• Feldspat bünyesindeki alkaliler, erime
sıcaklığını düşürecek flaks görevi yaparlar:
alümina ise duyarlılık temin eder ve
çarpma, bükülme ve termal şoklara karşı mukavemet kazandırır.
• Geniş anlamda bir genelleme yapmak
gerekirse, yukarıdaki yararlarına ilaveten camın saydamlığını kaybetmesini
engelleyen imalat sırasında viskozitesini de arttıran alümina içeriği şişe ve düz cam mamullerde %1,5-2 oranında mevcuttur.
Cam elyafında ise kullanım amacına bağlı olarak %15'e kadar çıkabilen oranda
Cam elyaf ürünlerinden bazıları
• Seramik Sanayi: Feldspatik mineraller, yüzyıllardan beri seramik endüstrisinde reçete formülasyonlarında önemli rol
oynamaktadırlar. Seramik reçetesine
flakslar (eriticiler), bünye pişirildiğinde sıvı oluşumunu sağlayacak sıcaklığın
düşürülmesi amacıyla katılır. Alkali
içerikleri, feldspat ve nefelinli siyenite
• Böylece kil, feldspat ve kuvarstan oluşan tipik seramik reçetesinde feldspat yumuşar, camsı veya sıvı hale geçer, buna karşılık kil ve kuvars katı halde ıslatır ve gözenekler arasında dereceli olarak dağıtıldıkça, yüzey gerilimi taneleri
birbirine çeker. Belirli bir mineralojik bileşime sahip her seramik hamuru, bu mukavemet kazanma ve yoğunlaşma işlemlerinin
gerçekleştiği sabit bir pişme sıcaklığına sahiptir ve bu sıcaklık genellikle 1100-1300 oC'lar
arasında bulunur.
• Örneğin porselen, yarı camsı porselen ve sıhhi tesisatta bu sıcaklık 1300 oC, buna karşılık sert porselen imalatında pişirme sıcaklığı 1400 oC civarındadır. Eritici (flaks), pişirme sırasında
seramik bünyenin camlaşma derecesini kontrol eder ve ürün fırından istenen camlaşma
derecesinde çıkar. Farklı seramik bünyeler değişik camlaşma derecesi gerektirdiğinden belirli bünyelerde kullanılacak flaks miktarı da
• Yumuşak porselenlerde (düşük ısıda pişirilmiş) feldspat reçete bileşiminin %25-40'ını: sofra
eşyasında %18-30'unu, elektroporselende %20- 28'ini ve kimyasal –teknik porselende %17-
30'unu teşkil eder. Sodyum ve potasyum
feldspat, ya da nefelinli siyenit gibi flakslardan hangisinin ne miktarda kullanılacağına, çok
sayıda teknik kriter etki eder ve bu kriterler belirli bir flaksın ilavesiyle kazanılacak özellikleri de
kapsar.
• Kaynak Elektrodları Üretimi: Kaynak
elektrodları, feldspatlar için geleneksel son kullanım alanlarıdır, Feldspatlar eritici
özellikleri sayesinde elektrod kaplama malzemesi yapımında da
kullanılmaktadırlar.
• Boya Sanayi: Boyaları genellikle bir
pigment (renk verici), bir ortam (bağlayıcı) ve bir solvent (inceltici) ten oluşur.
Pigmentlere katkı olarak, birçok boyaya, boya üretim maliyetini düşürmek veya daha pahalı pigmentleri kısmen ikame etmek üzere dolgu maddeleri veya
ekstenderler ilave edilir.
• Bunun ötesinde söz konusu katkılar,
boyaya parklık ve akma özelliği gibi çeşitli fonksiyonel özelliklerde kazandırılabilir.
Ekstender olarak feldspat veya nefelinli
siyenit kullanılmaktadır. Günümüzde boya üretiminde daha fazla feldspat ve nefelinli siyenit kullanılmaktadır. Emülsiyon ve toz kaplama tipi boyalarda, 20-30 mikron
• Cam sanayinde kullanılan feldspatın tonu 60-140 $, seramik sanayinde kullanılanın ise 100-200 $ arasında değişmektedir.
4.4. Dünya feldspat rezervleri ve üretim
• Feldspat pek çok yatakta büyük rezervler vermektedir. Toplam dünya rezervinin 1,25 milyar tonu görünür olmak üzere 3 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. ABD,
Almanya, Brezilya, Rusya ve İtalya gibi önde gelen ülkelerin yıllık üretimleri 1991 yılında 2,6 milyon ton iken 2000 yılında 6 milyon tonun üzerine çıkmıştır.
• 2009 ve 2010 yıllarında dünya
feldspat üretimi 20 şer milyon ton
olarak gerçekleşmiştir.
4.5. Türkiye feldspat rezervleri ve üretim
• Türkiyede işletilen yatakların önemli bir bölümü Bursa, Aydın, Kütahya, Bilecik, Manisa, Sivas ve Çanakkale’de
bulunmaktadır. Türkiyenin toplam feldspat rezervleri 410 milyon tondur. Yıllık üretim 1991 de 100 000 , 1993 te 560 000 ve
2000 de 1 100 000 ton olmuştur.
• Türkiye’nin feldspat üretimi
• 2009 yılında 4 200 000 ton
• 2010 yılında 4 500 000 ton’a ulaşmıştır.
5. MİKA
• 5.1. Mineralojik, kimyasal ve fiziksel özellikler
• Mikalar alüminyumlu silikatlar olup, Al ve Si’dan başka K, Mg ve Li içerirler. Mikalar;
• - Potasyumlu mikalar, müskovit, KAl3 Si3O10 (OH,F)2
• -Mağnezyumlu mikalar, biyotit, K(Mg, Fe)3AlSi3O10(F, OH)2, flogopit, KMg 3 (Si 3Al)O10(F,OH)2
• - Lityumlu mikalar, lepidolit, K(Li,Al)3(Si,Al)4O10(F,OH)2
• olmak üzere 3 e ayrılırlar.
Mika
• Bütün mikalar monoklinal sistemde kristalleşirler.
Mikaların sertlikleri yönlere göre 2,5-4 arasında değişir, özgül ağırlıkları 2,5-2,9 gr/cm³ arasında değişir. Tek yönde mükemmel dilinimlidirler ve sedef parıltılıdırlar. Biyotit siyah renkli, müskovit beyaz renkli mikadır. Diğer mikaların renkleri gri, yeşilimsi ve sarı olabilir. Mikalar esnek ve
bükülebilen kristallere sahiptir. Mika
minerallerinden müskovit, flogopit ve kısmen
5.2. Oluşum ve bulunuş şekilleri
• Bilinen müskovit yataklarının tamamı pegmatitler içerisinde bulunmaktadır.
Pegmatit damarları hemen her zaman % 1-2 oranında mika bulundurmaktadırlar ve müskovit oranı % 3 ün üstüne çıktığı
zaman işletilmektedirler. Müskovit daha çok pegmatitlerin çekirdeğinde veya yan kayaçla yaptıkları geçiş bölgesinde
bulunmaktadır.
• Müskovit, feldspatların metasomatizması ile ortaya çıkmakta ve onu granat,
turmalin, apatit ve serisitleşme
izlemektedir. Sibirya ve Hindistan’da bu tip zenginleşmeler büyük rezervlere sahiptir.
• Flogopit yatakları daha çok hidrotermal
damarlarda bulunmaktadır. Sibirya, Madagaskar ve Kanada’da % 20 ye kadar flogopit içeren
damarlar bilinmektedir. Bu damarlar 100-150 m uzunluk ve 10 m kadar kalınlıktadırlar.
Parajenezlerinde skapolit, apatit ve diyopsit vardır. Bu tür oluşumlar özellikle dolomitik ve kristalin kayaçların postmağmatik hidrotermal çözeltilerle ayrışması sonucu oluşmaktadırlar.
• Ultrabazik kayaçları kesen asidik
sokulumlara bağlı flogopit yatakları da
vardır. Dünyanın en büyük flogopit yatağı olan Lac Letondol’da (Kanada) % 85-90 tenörlü, 1-6 mm kristal boyuna sahip 30 milyon ton ham cevher vardır.
•
Lepidolit Flogopit Müskovit
Mika çeşitleri
5.3. Teknolojik özellikleri – kullanım alanları – fiyatları
• Ticari açıdan mika " işlenmiş " ve "
işlenmemiş " olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Genelde "
• işlenmiş mika " terimi ince ve küçük mika pullarının yapay olarak birbirleri üzerine yapıştırılması ile oluşturulmuş mika için kullanılmaktadır.
• Levha mika, doğal olarak bulunan, oldukca düzgün, kalın ve geniş alanlı parçalara
verilen isimdir. Levha mika doğal olarak oluşan mika bloklarından elde
edilmektedir. Levha mika, kalınlığa bağlı
• olarak blok, filim ( zar ) ve yaprak olmak üzere üç kısma ayrılır.
• Blok Mika : Ağırlıkca en az % 95'i 0.20 mm ( 0.008 inch ) üzerinde, geri kalanı ise 0.18 mm (0.007inch ) kalınlıkta olan mika,
• Filim ( Zar ) : Herhangi bir kalınlıkta olan, levhalara ayrılmış bıçakla düzeltilmiş mika,
• Yaprak Mika : Kalınlığı 0.05 mm ( 0.002 inch ) ve 0.18 mm ( 0.007 inch ) arasında değişen bıçakla düzeltilmiş mika,
• Mikanın ticari öneme sahip diğer bir
grubunu da toz mika oluşturmakta, pul ve hurda mikanın toz haline getirilmesi ile
üretilmektedir
Blok Mikanın Kullanılması
• Blok mikanın % 90'nı elektrik - elektronik
sanayinde kullanılmaktadır. Bu alanda mikanın kullanılma nedeni, ısı ve elektrik
izolasyonlarında dirençli olması, kimyasal reaksiyonlara girmemesi ve elektriği
• iletmemesidir. Büyük tabakalı mikalar her türlü elektrik aletlerinin yapımında telefon
santrallerinde, dinamo ve motor gibi yüksek voltaj indüksiyon aletlerinin yapımında
• Blok mika vakum tüpleri ve kapasitör
imalinde de kullanılmaktadır. Son yıllarda mikanın elektrik - elektronik
• endüstrisinde kullanımı giderek azalma
göstermiş ve alternatif malzemeler ( çeşitli plastikler ve seramikler, fiberglas ve mika kağıdı ) yerine bu endüstri kolunda
kullanılmaya başlanmıştır.
Toz mikanın kullanılması
• Toz mikanın en büyük kullanım alanını oluşturan boya sanayinde kuru, yaş ve mikronize mika
kullanılmakta ve böylece emülsiyon ve sentetik boyalar ile korozyona karşı kullanılan boyalar elde edilmektedir .
• Mikronize mika % 10 ila % 20 oranında
emülsiyon boyalarda kullanılmaktadır. Bu tip boyalara katılan mika ile boyalar suya,
bozunmaya karşı dayanım kazanmaktadır.
• Dekoratif görünüm elde etmek için mika boya sanayinde kullanılabilir ve bu görünüm, mika
levhalarının boyanın uygulandığı yüzeye paralel dizilmesi ile sağlanmaktadır. Bu dizilim yüzeye su girişini tutmakta, klor ve sülfat iyonlarını
çözmekte yüzeyi korozyona karşı korumaktadır . Böylece mika içeriği , kimyasal maddelere karşı asit ve alkalilerin neden olduğu korozyon
etkilerini önlemede bir engel görevi yapmaktadır .
• Plastik endüstrisinde, mukavemet artırıcı dolgu maddesi olarak kullanılmakta ve
ürünlere yüksek çekme dayanımı ve esneklik kazandırmaktadır.
• Gerçekten de mika, plastik endüstrisinde ürünlerde meydana gelen bozunmayı
önleyici ve ürüne dayanım kazandıran bir dolgu maddesidir.
• Mika, diğer dolgu maddelerine kıyasla daha uygun sertlik ve ısısal özelliklere
sahip olması nedeni ile tercih edilmektedir . Plastik endüstrisinde kuvvetlendirici
dolgu maddesi olarak kullanılan mika, cam lifi ve asbest gibi lifsi minerallere
kıyasla,levhamsı yapıda olması nedeni ile ürünlerde tek bir yön yerine tüm düzlemde dayanıklılık sağlamaktadır .
• Ateşe dayanıklı yapılarda yoğun olarak kullanılan asbestin yasaklanması ve
mikanın da yer aldığı değişik alternatif malzemelerin asbest yerine kullanılması ile, özellikle kalsilikatik ve portland çimento
• üretiminde, kuru öğütülmüş mikanın önemi giderek artmıştır.
• Bu ürünlerde mikanın kullanımını etkileyen
parametreler, büzülmeye karşı olan dayanımı ve yüksek sıcaklık koşullarında göstermiş olduğu ısısal kararlılıktır. Bu alanda kullanılan mikanın diğer önemli bir özelliği, kimyasal bileşiminde
• %2'den az oranda MgO içermesidir. Ateşe
dayanıklı alanlarda yüksek MgO içeriği yangın esnasında büzülme problemine yol açmaktadır
• Kauçuk endüstrisinde de dolgu maddesi olarak kullanılan mika, cerrah
eldivenlerinden oto lastik üretimine kadar değişen geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Kauçuk endüstrisinde mikanın kullanıldığı alanlar ve ürünlere kazandırdığı özellikler:
• - Tüm kauçuk ürünlerinin yapışmasını önleyen nemlendirici olarak kullanılır.
• Yağlandırıcı olarak kullanıldığı zaman, mika taneleri ürünlerin yüzeyinde
meydana gelen yapışmayı önler ve düzenli bir tabaka oluşturur.
• - Ürünlere parlak, parıltılı ve cilalı bir görünüm kazandırır.
• - Birleştirici katkı maddesi olarak kullanılır.
• - Üretimde biçimlendirici yağ ( kalıp yağı ) olarak kullanılmakta ve sertlendirici etki
oluşturmaktadır.
• - Anti - friksiyon tozu olarak kullanılır.
• - Yalıtımlı yumuşak kablo ve tellerin
kaplanmasında ve ateşe dayanıklı yalıtkan ve yağların üretiminde
• Gelişmiş ülkeler tarafından kanser tehlikesine karşı asbestin inşaat malzemesi olarak kullanımının
• askıya alınması sonucu, tane boyu 100 - 325 mesh arasında bulunan kuru
öğütülmüş mikanın gerek yalıtkan alçı sıvasında, gerek çatlak çimentosunda dolgu maddesi olarak kullanımı artmıştır.
• Ayrıca kağıt, otomobil endüstrisinde, kozmetik, tekstil ve gübre sanayinde,
kaynak elektrodu imalinde ve inci parlatma boya maddelerinde olmak üzere çok farklı alanlarda az da olsa kullanımı mevcuttur.
• Son yıllarda otomobil endüstrisinde mika kullanımı giderek artmıştır
5.4. Dünya mika rezervleri ve üretim
• Dünya mika rezervleri hakkında yeterli bilgi yoktur. Mikanın endüstriyel
kullanımının geçmişi yeni olduğu için
arama faaliyetleri de yetersizdir. En önemli müskovit yatakları Hindistan, Rusya,
Arjantin, Brezilya, Avustralya ve
Zimbabwe’de, flogopit yatakları ise Kanada, Madagaskar, Sri Lanka ve Meksika’da bulunmaktadır.
• Başta gelen 7 ülkenin yıllık toz mika üretimi 1980 yılında 210 000 ton, 1990 yılında 207 000 ton,
1994 te 214 000 ton ve 2000 yılında 300 000 ton olmuştur. Ayrıca yıllık 5 000 ton kadar levha
mika üretimi yapılmakta ve bunun % 80 i
Hindistan tarafından gerçekleştirilmektedir. 1990 lı yıllarda öğütülmüş mikanın tonu 160-850 $
arasında iken 2000 yılında 340-1210 $ a kadar yükselmiştir.
• Dünya mika üretimi
• 2009 yılında 340 000 ton
• 2010 yılında 350 000 ton olmuştur.
5.5. Türkiye mika rezervleri ve üretim
• Türkiye’de kaliteli mika yatakları bulunmamasına rağmen metamorfik masiflerdeki pegmatitlere bağlı bir çok mika yatağının varlığı bilinmektedir. Bunların başlıcaları Lice (Diyarbakır), Simav (Kütahya), Sarıcakaya (Eskişehir), Gördes ve Demirci (Manisa), Çine (Aydın) ve Çermik (Diyarbakır) da bulunmaktadır. Gördes’te 23 000 ton görünür, Sarıcakaya’da 160 000 tonu görünür ve 600 000 tonu muhtemel olmak üzere 760 000 ton müskovit rezervi hesaplanmıştır. Çine’de 1996 yılında 500 ton kadar müskovit üretimi yapılmış ve daha sonra üretime ara verilmiştir.