• Sonuç bulunamadı

MUHASEBE (YAZILI SINAVLARA HAZIRLIK) YAZILI SINAVLARDA SORULMASI MUHTEMEL KAVRAMLAR VE TANIMLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MUHASEBE (YAZILI SINAVLARA HAZIRLIK) YAZILI SINAVLARDA SORULMASI MUHTEMEL KAVRAMLAR VE TANIMLARI"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MUHASEBE

(YAZILI SINAVLARA HAZIRLIK)

YAZILI SINAVLARDA SORULMASI MUHTEMEL KAVRAMLAR VE TANIMLARI

Alican DOVLETOV

2017

(2)

Muhasebe; İşletmenin varlıkları ve kaynakları üzerinde değişme yaratan ve para ile ifade edilen mali işlemlere ait bilgileri kaydeden, sınıflandıran, özetleyen, analiz ve yorumlayarak ilgili kişi ve kurumlara raporlar şeklinde sunan bilgi sistemidir.

Muhasebenin Temel İşlevleri (Fonksiyonları):

1. İşlev (Kayıt / Defter tutma) 2. İşlev

- Kaydetme (Yevmiye Defteri) - Sınıflandırma (Büyük Defter) - Özetleme (Envanter Defteri)

- Analiz ve yorum

a) Kaydetme (yazmak): Mali işlemlere ait bilgilerin sunulması ve yorumlanması için belli kurallara göre yevmiye defterlerine yazılması işlemidir.

b) Sınıflandırma (düzenlemek, gruplandırmak): İşlemlerin sınıf ve gruplara göre düzenlenmesi işlemidir. Burada bilgiler Yevmiye defterinden Büyük Deftere aktarılır.

c) Özetleme (kısaltmak / mali tablolar): Yukarıda yapılan işlemler sonucunda elde edilmiş bilgilerin kısaltılarak ve özetlenerek mali tabloların hazırlanması işlemidir.

d) Analiz ve Yorumlama (incelemek): Rapor ve tablolarda açıklanan bilgilerin anlamlandırılması ve faaliyetler arası ilişkiler incelenerek sonuçların yorumlanması işlemidir.

Türkiye Muhasebe Standartları (TMS): Çeşitli ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından muhasebe ilkeleri doğrultusunda muhasebe çalışmalarını belirleyen düzenlemelere sahip standartlardır.

Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS): Çeşitli ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından muhasebe ilkeleri doğrultusunda finansal tabloların sunumuna ilişkin çalışmalarını belirleyen düzenlemelere sahip standartlardır.

TEMEL KAVRAMLAR SETİ 1. Sosyal Sorumluluk Kavramı

2. Tam Açıklama Kavramı 3. İşletmenin Sürekliliği Kavramı 4. Maliyet Esası Kavramı 5. Kişilik Kavramı 6. Dönemsellik Kavramı

7. İhtiyatlılık Kavramı 8. Tutarlılık Kavramı 9. Para ile Ölçme Kavramı 10. Önemlilik Kavramı

11. Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı 12. Özün Önceliği Kavramı

1. Sosyal Sorumluluk Kavramı: Muhasebe uygulamalarının yürütülmesinde ve mali tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında, belli kişi ve grupların değil tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve dolayısıyla gerçeğe uygun ve dürüst davranılmasıdır.

2. Tam Açıklama Kavramı: Mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kişilerin doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır olmasını ifade eder.

 Bu kavram gereğince mali tablo bilgi ve işlemleri tam açıklayıcı olmalı, bu mümkün değilse dipnotlarla gerekli açıklamalar yapılmalıdır.

 TMS-1: Finansal tabloları TFRS’lerle uyumlu olan işletme, bu uyumu açıkça dipnotlarda belirtecektir.

 TMS-1: İşletme, uygun olmayan muhasebe politikalarını; kullandığı muhasebe politikalarını açıklayarak veya dipnotlar veya açıklayıcı yöntemler (materyaller) kullanarak düzeltmiş sayılmaz.

 Nazım Hesaplar mali nitelikli olmayan ancak önemli işlemlerin sonuçlarının unutulmaması için ve bilgi vermek amacıyla Tam Açıklama kavramı gereği kullanılır.

 Bu kavram gereği, muhasebe kayıtlarında yardımcı hesaplar (Ak Bank, ABC AŞ, vb.) kullanılır.

3. İşletmenin Sürekliliği Kavramı: Bu kavram işletmenin sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa amaçlarını ve taahhütlerini yerine getirecek kadar uzun süre faaliyette bulunacağını varsayar. İşletmenin yaşam süresinin, sahip ya da ortaklarının yaşam süreleriyle ilişkilendirilmemesini ifade eder.

İşletmenin sürekliliğini tehlikeye sokan durumlar:

 İşletmenin varlıkları üzerinde yüklü miktarda rehin, ipotek, haciz gibi bir durumun bulunması

 Sonuçlandığında işletmeyi büyük bir maddi sıkıntı içine sokabilecek mahkemeler

 İşletmenin faaliyet konusunun ithal edilen bir hammaddeye bağlı olması ve hükümetin hammaddenin ithalini yasaklaması

4. Maliyet Esası Kavramı (Tarihi Maliyet): Para mevcudu ve alacaklar ile maliyeti belirlenemeyen kalemler dışında tüm edinilen varlıkların ve gider kalemlerinin muhasebeleştirilmesinde maliyetlerin esas alınması gerektiğini ifade eder.

(3)

 Aktifleştirme: Herhangi bir varlığın tedarik edilmesiyle ilgili, alımı sırasında veya üretimi sırasında katlanılan harcamaların ilgili varlığın borcuna kaydedilmesi işlemidir.

 Aktifleştirme işlemi Maliyet Esası Kavramı gereği yapılmaktadır. Çünkü bir varlığın alımıyla ilgili katlanılan giderler o varlığın maliyetini oluşturmaktadır.

 Bu kavram süreklilik kavramıyla bağlantılıdır.

 Maliyet değeri belgelere dayandırılarak objektif olarak elde edilebilir. Bu da yöntemin güvenilirliğini gösterir.

 Bu nedenle maliyet bedeli değişmez, kesin ve kanıtlanabilir bir değerdir.

5. Kişilik Kavramı: Bu kavram işletmenin sahiplerinden, ortaklarından ve çalışanlarından ayrı bir kişiliği olduğunu ifade eder. Bu kavram muhasebenin işlevlerini yerine getirmesindeki etkinlik alanını belirleyen ve sınırlayan kavramdır.

 Bu kavram gereği işletme sahip veya ortağı işletmenin malını kendi ihtiyacı için alırsa, bu malın bedelini maliyet bedeli üzerinden değil emsal bedeli (satış bedeli) üzerinden ödemek durumundadır.

 İşletme sahip veya ortağı işletme varlıklarını kendi şahsi ihtiyacı için kullanırsa ve bunun için katlanılan giderleri şirkete fatura ederse bu kanunen kabul edilmeyen giderdir ve kişilik kavramına aykırıdır.

 Şirket ortağının şirketten ayrı bir şahıs işletmesi bulunabilir. Bu kavramı TTK’ndeki Gerçek (Hakiki) Şahıs, Tüzel (Hükmi) Şahıs ayırımı ile de açıklamak mümkündür. Hakiki şahıslar bir hükmi şahsın ortağı olsalar dahi her ikisinin ayrı kişilikleri bulunmaktadır.

 Bu kavram bilanço eşitliğinin ve çift taraflı kayıt esasının temelini oluşturan kavramıdır. Çünkü muhasebede çift taraflı kayıt yapılır ve bunun sonucunda bilanço düzenlenir. Bu kavram gereği Bilançoda sunulan varlık ve kaynaklar işletme sahibinin (gerçek kişi) değil işletmenindir (tüzel kişi).

 Varlıklar = Yabancı Kaynaklar + Özkaynaklar (Bilanço eşitliği)

6. Dönemsellik Kavramı: Bu kavram gereği işletmenin sınırsız kabul edilen ömrünün karşılaştırma ve analizlerin yapılabilmesi için belli dönemlere ayrılması ve her dönem faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanması gerekir. Bu kavram gelir ve karların aynı döneme ait gider ve zararla karşılaştırılması gerektiğini ifade eder.

 Bu kavram gereği gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilir (tahsil esasına göre değil).

 İşletme cari döneme ilişkin bir geliri (gideri) tahsil etmese (ödemese) bile bu gelir (gider) cari dönem hesaplarında tahakkuk ettirilir yani Gelir Tablosunda gösterilir.

 Diğer yandan işletme cari dönemde, gelecek döneme ilişkin bir geliri (gideri) tahsil etse (ödese) bile bu gelir (gider) gelecek dönem hesaplarında, yani Bilançoda izlenir.

 Dönem sonunda yapılan (reeskont işlemi, amortisman hesapların kapatılması gibi) envanter işlemlerinin tümü bu kavramı gereği yapılır.

 Bu kavram TMS-1’de “Muhasebenin Tahakkuk Esası” olarak ifade edilmektedir.

 TMS-1: İşletme, nakit akış tablosu hariç, tüm finansal tablolarını muhasebenin tahakkuk esasına göre düzenler.

7. İhtiyatlılık Kavramı: Muhasebe olaylarında temkinli davranılması ve işletmenin karşılaşabileceği risklerin, muhtemel gider ve zararların göz önüne alınmasını ifade eder. (tedbirli olmak, dikkatli olmak)

 Bu kavram gereği ileride doğabilecek gider ve zararlar için varlıklarda karşılık ayrılır. Ancak muhtemel gelir ve karlar için ise herhangi bir işlem yapılmaz. Bu nedenle Gelir Tablosuna Gerçekleşmiş Hasılat ilkesi konmuştur.

 Bu kavram gereği şüpheli alacaklar ve değeri düşen varlıklar için karşılık ayrılır.

 İşletmeler bu kavram gereği ileride karşılaşılabilecek risklere karşı önlem almak ve özkaynak yapısını güçlendirmek için elde ettiği dönem karından yedek ayırırlar.

 İhtiyatlılık kavramı fazla karşılık ve gizli yedek ayrılmasına gerekçe oluşturamaz.

8. Tutarlılık (Tutarlı Rapor Sistemi) Kavramı: Benzer işlemlerde kullanılan muhasebe politikalarının, kayıt düzenlerinin ve değerleme ölçülerinin yıllar itibariyle değişmezliğini ifade eder.

 Gerektiğinde uygulanan muhasebe politikaları değiştirilebilir. Ancak bu değişikliklerin ve bunların parasal etkilerinin bilanço ve gelir tablosu dipnotlarında tam açıklama kavramı gereği belirtilmesi gerekir. Buna aykırı davranılırsa hem tutarlılık hem tam açıklama kavramına aykırı davranılmış olur.

 Bu kavram finansal tablolardaki bilgilerin karşılaştırılabilirliğini sağlamaya çalışır. Eğer bu kavram olmazsa farklı yıllarda düzenlenen mali tabloların karşılaştırılması anlamsız sonuçlar verir.

 Mali tablolarda biçim ve içerik yönünden tekdüzeni öngören kavramdır.

9. Parayla Ölçme (Parayla İfade) Kavramı: Varlıklarda ve kaynaklarda meydana gelen değişmelerin ortak bir ölçü olarak para birimiyle (kilo, metre, litre, adet, vb olarak değil) ifade edilmesi gerektiğini belirten kavramdır.

Bu kavram gereği döviz cinsinden yapılan işlemler ulusal para cinsinden kayıtlara alınır.

(4)

10. Önemlilik Kavramı: Bir hesap kalemi veya mali bir olayın nispi ağırlık ve değerinin, mali tablolara dayanılarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade eder. Mali tablolar hazırlanırken bilgiler özetlenerek, bilgi kullanıcılara sunulurken, tutarlar küçük olsa bile onu doğuran olay önemli ise bu kalem diğer kalemlerle birleştirilmemeli ve ayrıca gösterilmelidir. Öte yandan bir kalem yönetim kararlarını etkileyecek düzeyde ve önemde değilse diğer kalemlerle birleştirilmelidir.

11. Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı (Verilerin Güvenilir Olması Kavramı / Objektif Belge Kavramı):

Sosyal sorumluluk kavramının tam olarak yerine getirilebilmesi için muhasebe kayıtlarının gerçek durumu yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılmasını ifade eder.

12. Özün Önceliği Kavramı: İşlemlerin muhasebeye yansıtılmasında ve değerlendirmelerin yapılmasında biçimlerinden çok özleri esastır. Genel olarak işlemlerin biçimleri ile özleri paralel olmakla birlikte, bazı durumlarda farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu takdirde, özün biçime önceliği esastır.

Hesap Planı: Bir işletmede kullanılacak hesapların, muhasebe ilkeleri doğrultusunda sistemli bir şekilde gruplandırılarak yer aldığı listeye denir.

1. Dönen Varlıklar: Nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile en fazla bir yıl içinde paraya çevrilmesi ve kullanılması düşünülen varlıklara ait hesapları kapsar. (100 Kasa Hs, 153 Ticari Mallar Hs)

2. Duran Varlıklar: Bir faaliyet döneminden uzun süre için kullanılan, normalde satış amacı taşımayan, normal faaliyet döneminde nakde dönüşmeyecek ve dönüştürülmesi düşünülmeyen varlıkları kapsar. (252 Binalar Hs) 3. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar: En çok bir yıl veya faaliyet dönemi sonunda ödenecek borçları kapsar. (305 Çıkarılmış Bono ve Senetler Hs)

4. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar: 3. kişilerden sağlanan ve bir yıldan uzun vadede ödenecek işletme borçlarını kapsar. (405 Çıkarılmış Tahviller Hs)

5. Özkaynaklar: İşletme sahip ve ortaklarının işletmeye koydukları sermaye ile ortaklara dağıtılmayan kar ve değer yükselişlerinin sebep olduğu artışlar ve dönemin net karını kapsar. (500 Sermaye Hs)

6. Gelir Tablosu Hesapları: Varlık ve hizmet satışlarından, faiz kira gibi işlemlerden elde edilen gelir ve giderleri kapsar. (600 Yurtiçi Satışlar Hs)

7. Maliyet Hesapları: Mal ve hizmet üretimi için yapılan giderlerin toplandığı ve maliyet unsurlarına dönüştürüldüğü hesapları kapsar. (710 Direkt İlk Madde ve Malzeme Giderleri Hs)

8. Serbest Hesaplar: Hesap planında boş bırakılmıştır. Tebliğdeki muhasebe ilkelerine ve eş zamanlı maliyet tespit etme yöntemine aykırı olmamak şartıyla yönetim muhasebesi amaçları için kullanılabilir. Bu grupta açılacak hesaplar, dönem sonlarında ilgili hesaplarla karşılaştırılarak kapatılır ve mali tablolara intikal ettirilmez.

9. Nazım Hesaplar: Varlıklar ve kaynaklarda değişim yaratmayan ancak ilgililerce bilinmesi ve izlenmesi gereken işlemlere ait hesapları kapsar.

Mali Tablo: Belirli bir sürede meydana gelen, varlık ve kaynaklardaki parasal değişimlerin incelenerek, analiz ve yoruma sunulmak üzere özetlenmiş raporlardır. Finansal tablolar işletmenin finansal durumunun ve finansal performansının sunumudur.

Mali Tablolardaki Faydalı Finansal Bilginin Özellikleri (TFRS): Mali Tablolardaki Bilgilerin Özellikleri (MSUGT):

Temel Niteliksel

Özellikler İhtiyaca uygunluk (ve önemlilik)

Gerçeğe uygun şekilde sunum  Anlaşılabilir

 İhtiyaca uygun

 Güvenilir

 Karşılaştırılabilir

 Zamanında düzenlenmiş Destekleyici

Niteliksel Özellikler

 Karşılaştırılabilirlik

 Doğrulanabilirlik

 Zamanında Sunum

 Anlaşılabilirlik

İhtiyaca Uygunluk: İhtiyaca uygun finansal bilgi, kullanıcılar tarafından verilen kararları etkileme gücüne sahiptir.

Önemlilik: Bir bilginin verilmemesi veya yanlış verilmesi kullanıcıların belirli bir raporlayan işletmeye ilişkin finansal bilgiye dayanarak verecekleri kararları etkileyebiliyorsa bu bilgi önemlidir. Önemlilik ihtiyaca uygunluğun işletmeye özgü halidir.

(5)

Gerçeğe Uygun Şekilde Sunum: Finansal bilginin kullanıcılara faydalı olabilmesi için ilgili olayları sunması yeterli değildir. Ayrıca açıklamayı amaçladığı ekonomik olayları gerçeğe uygun bir şekilde sunmalıdır. Gerçeğe uygun bir sunumun, tam anlamıyla sağlanabilmesi için tam, tarafsız ve hatasız (üç özellik) olmalıdır.

Karşılaştırılabilirlik: raporlayan işletmeye ilişkin bilgiler diğer işletmelere ilişkin benzer bilgilerle ve aynı işletmenin başka bir döneme ait benzer bilgileri ile karşılaştırılabiliyor ise daha faydalıdır.

Doğrulanabilirlik: kullanıcıların, bilginin açıklamayı amaçladığı ekonomik olayı gerçeğe uygun bir şekilde sunduğundan emin olmasına yardımcı olur. Doğrulanabilirlik, farklı bilgi düzeyindeki ve bağımsız gözlemcilerin belirli bir açıklamanın gerçeğe uygun sunulduğu hususunda görüş birliğine varabilmeleri (gözlemcilerin tam bir uzlaşmaya varmaları gerekmez) anlamına gelir.

Zamanında Sunum: bilginin, karar verenler açısından kararlarını etkileyebileceği zamanda mevcut olması anlamına gelir. Genellikle, bilgi eskidikçe faydası da azalır.

Anlaşılabilirlik: Bilginin açık ve öz olarak sınıflandırılması, tanımlanması ve sunulması onu anlaşılır kılar. Bazı ekonomik olaylar, doğası gereği karmaşıktır ve basitleştirilemezler. Bu tür olaylara ilişkin bilgilerin finansal raporların dışında bırakılması, raporlardaki bilgilerin daha kolay anlaşılmasını sağlayabilir. Ancak bu durumda, bu raporlar, eksik oldukları için yanıltıcı olabilir.

MSUGT’ye Göre Finansal

Tablolar TMS’ye Göre Finansal Tablolar Seti

Temel Mali Tablolar Dönem Sonu Finansal Durum Tablosu,

Döneme Ait Kâr veya Zarar ve Diğer Kapsamlı Gelir Tablosu, (Kâr veya Zarar Tablosu)

Döneme Ait Özkaynak Değişim Tablosu,

Döneme Ait Nakit Akış Tablosu,

Önemli muhasebe politikalarını ve diğer açıklayıcı bilgileri içeren dipnotlar, (bir önceki döneme ait karşılaştırmalı bilgi)

İşletme bir muhasebe politikasını geriye dönük uyguladığında, finansal tablo kalemlerini geriye dönük olarak düzelttiğinde ya da finansal tablo kalemlerini yeniden sınıflandırdığında, bir önceki dönem başındaki finansal durum tablosu.

 Bilânço

 Gelir Tablosu

Ek Mali Tablolar

 Özkaynak Değişim Tablosu

 Nakit Akım Tablosu

 Satışların Maliyeti Tablosu

 Fon Akım Tablosu

 Kar Dağıtım Tablosu

Muhasebenin Tahakkuk Esası (TMS): İşletme, nakit akış tablosu hariç, tüm finansal tablolarını muhasebenin tahakkuk esasına göre düzenler.

Önemlilik ve Birleştirme(TMS): İşletme, benzer kalemlerden oluşan her bir önemli sınıfı, finansal tablolarda ayrı bir biçimde gösterir. İşletme, nitelikleri ve işlevleri itibariyle farklı olan kalemleri de, önemsiz olmadıkları takdirde, ayrı olarak sunar.

Bir hesap kalemi kendi başına önemli değilse, bu tablolarda ya da dipnotlarda diğer kalemlerle birleştirilir. Bu tablolarda ayrı olarak sunulacak kadar öneme sahip olmayan bir kalemin dipnotlarda ayrı olarak sunulması gerekebilir.

Netleştirme (Mahsup Etme) (TMS): İşletme, bir TFRS zorunlu kılmadıkça veya izin vermedikçe varlıkları ve borçları ya da gelirleri ve giderleri netleştiremez.

Finansal Tablolar ve Mahsup Yasağı İlkesi (TTK): Aktif kalemler pasif kalemlerle, giderler gelirlerle, taşınmazlara ilişkin haklar, bunlarla ilgili yüklerle mahsup edilemez.

Finansal Tablolarda Tamlık İlkesi (TTK): Finansal tabloların, ticari işletmenin tüm varlıklarını, borçlarını, peşin ödenen giderler ile peşin tahsil edilen gelirleri, teknik terimle dönem ayırıcı hesapları, bütün gelir ve giderleri doğru şekilde değerlendirilmiş olarak göstermesi zorunludur.

Konsolide finansal tablolar: Bir grubun, tek bir iktisadi işletmenin finansal tabloları gibi sunulan finansal tablolarıdır.

GENEL KABUL GÖRMÜŞ MUHASEBE İLKELERİ (GKGMİ/GAAP) (GAAP: Generally Accepted Acounting Principles): Muhasebenin Temel Kavramları çerçevesinde oluşturulan Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri muhasebe uygulamalarının kuramsal dayanağıdır. Muhasebe İlkeleri Temel Kavramların uygulamaya yansımasıdır.

(6)

Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerinin Tasnifi

Bilanço İlkeleri Varlıklara İlişkin İlkeler

Yabancı Kaynaklara İlişkin İlkeler Özkaynaklara İlişkin İlkeler Gelir Tablosu İlkeleri Gelir ve Giderlere İlişkin İlkeler

Bilanço İlkelerinin Amacı: Sermaye koyan veya karı işletmede bırakan sahip ve hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlarla elde edilen varlıkların, muhasebe kayıt, hesap ve tablolarında anlamlı gösterilmesi yoluyla, belli bir tarihte işletmenin mali durumunun açıklıkla ve gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır.

Gelir Tablosu İlkelerinin Amacı: Satışların, gelirlerin, satış maliyetlerinin, giderlerin, kar ve zararlara ait hesapların ve belli dönemlere ait işletme faaliyeti sonuçlarının sınıflandırılırmış ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini ve karşılaştırılmasını sağlamaktır.

Bilanço (MSUGT): İşletmenin belli bir tarihte sahip olduğu varlıkları ve bunların sağlandığı kaynakları gösteren statik bir tablodur. Muhasebenin temel eşitliği olan varlıklar ve kaynaklar işletmenin mali yapısını oluşturur.

VARLIKLAR

TFRS: geçmişte olan işlemlerin sonucunda ortaya çıkan ve hâlihazırda işletmenin kontrolünde olan ve gelecekte işletmeye ekonomik fayda sağlaması beklenen değerlerdir.

MSUGT: İşletmelerin sahip olduğu ekonomik değerlerin toplamıdır.

BORÇLAR

TFRS: geçmiş olaylardan kaynaklanan ve ödenmesi işletmenin ekonomik fayda sağlayabilecek değerlerinde bir çıkışa neden olacak mevcut yükümlülüklerdir.

MSUGT: Üçüncü kişilerin işletme varlıkları üzerindeki hakkıdır.

ÖZKAYNAKLAR

TFRS: işletmenin varlıklar toplamından yabancı kaynakların indirilmesi suretiyle kalan kısımdır.

MSUGT: İşletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki hakkıdır.

Temel Bilanço Eşitliği: Bilançoda bulunan her varlığın kaynağı olmak zorundadır. Bu kaynak kendi kaynağımız (sermaye) olabileceği gibi yabancı kaynak (borç) da olabilir. Yani işletme ne kadar kaynağa sahipse o kadar varlık temin edebilir yani varlıkları her zaman kaynaklarına eşit olmak zorundadır. İşte bu denkliğe bilanço eşitliği denir.

Mali Nitelikli İşlem: Para ile ifade edilen, işletmenin varlıkları ve kaynaklarında değişim yaratan olaylara denir.

Yapılan işlem mali nitelikli değilse ve bilgi amaçlı izlenecekse 9 Nazım Hesaplar kullanılır.

Genel Olarak Mali Nitelikli İşlemler Mali Nitelikli İşlemlerin Bilançoya Etkisi Yapılan işlem bilançonun sadece bir tarafında değişikliğe neden

oluyorsa: => Bilanço toplamı değişmez

İşletme karlı bir iş yapar veya borçlanırsa: (kaynaklar artarsa) => Bilançonun hem aktifi hem pasifi aynı büyüklükte artar

İşletme zararına bir iş yapar veya borç öderse: (kaynaklar azalırsa) => Bilançonun hem aktifi hem pasifi aynı büyüklükte azalır

Gelir Tablosu: İşletmenin belirli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ve bu gelirin kazanılması için katlanılan giderleri; bunların sonucu olan kar ve zararı gösteren dinamik bir mali tablodur. Gelir ve giderlere faaliyet sonucu da denir bu yüzden gelir tablosu işletmenin faaliyet sonuçlarını gösteren tablodur.

MSUGT Gelir: Genellikle varlık veya hizmet satışlarından ve faiz, kira gibi işlemlerden elde edilen nakit para veya diğer varlıkların brüt tutarlarıdır.

TFRS

Gelir: Gelir hasılatı ve kazancı içerir. Hasılat: işletmenin olağan faaliyetleri neticesinde ortaya çıkar; satış, ücret, faiz, temettü, lisans ücreti ve kira gibi çeşitli adlar taşır. Kazanç: işletmenin olağan faaliyetlerinden doğabildiği gibi olağan olmayan faaliyetlerinden de doğabilir. Kazançlar ekonomik yarardaki artışları ifade eder ve özellikleri itibariyle gelirlerden bir farkları yoktur.

MSUGT Gider: Gelir elde etmek amacı ile yapılan varlık tükenmeleridir. Yani belli bir dönemin gelirlerinin elde edilmesi için kullanılmış, tükenmiş aktifler yani maliyetlerdir.

TFRS Gider: zararları ve işletmenin olağan faaliyetleri sırasında doğan giderleri içerir.

Kâr: faaliyet sonuçlarının ölçümü olarak veya yatırımın kârlılığı ya da hisse başına kar gibi diğer ölçümlerin belirlenmesinin temel unsuru olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Kârın belirlenmesi ile doğrudan ilgili olan unsurlar gelirler ve giderlerdir. Gelir Hesapları işletmenin faaliyetlerinden dolayı işletmenin özsermayesinde bir artışa sebep olur.

(7)

Zarar: ekonomik yarardaki azalışları ifade eder ve özellikleri itibariyle giderlerden bir farkları yoktur. Zararlar genellikle ilgili gelirler düşüldükten sonra kalan net tutarı ile raporlanırlar. Gider Hesapları işletmenin faaliyetlerinden dolayı işletmenin özsermayesinde bir azalışa sebep olur.

Harcama: İşletme tarafından ödenen nakdin, transfer edilen varlığın, katlanılan borcun veya sunulan hizmetlerin para cinsinden ölçülmüş tutarlarıdır. Bir varlık elde etmek (iktisap harcaması, bilançoyu etkiler), bir hizmet sağlamak veya bir zararı önlemek amacıyla yapılan ödemeler, borç altına girmeler, harcamadır.

Maliyet: Herhangi bir mamulü veya hizmeti, elde edebilmek için doğrudan doğruya ve dolaylı olarak yapılan toplam harcamalardır.

Sermaye Koruma Düzeltmesi

Varlıkların ve borçların yeniden değerlemesi veya değerlerinin yeniden belirlenmesi özkaynaklarda artışlara veya azalışlara sebep olur. Bu artış veya azalışlar gelir ve gider tanımlarına girmekle birlikte, sermayenin korunması kavramı uyarınca gelir tablosuna dahil edilmezler. Bunun yerine özkaynaklarda sermaye koruma düzeltmesi (sermaye düzeltmesi olumlu/olumsuz farkları) veya yeniden değerleme yedeği olarak gösterilirler.

Kar veya Zararın Bileşenleri: Gelir Tablosuna aktarılan ve kar veya zarın tespitinde kullanılan

gelir/gider/kar/zararlar A

Diğer Kapsamlı Gelir: Gelir Tablosuna değil de Bilançonun 5 Özkaynaklar grubuna aktarılan

gelir/gider/kar/zararlar B

Kapsamlı (Toplam) Gelir A + B

Kar ya da Zarar: Toplam gelirden diğer kapsamlı gelir unsurları dışındaki giderlerin indirilmesidir.

Diğer Kapsamlı Gelir (Özkaynaklara yansıtılan kâr veya zararlar): Diğer TFRS’ler tarafından gerekli kılındığında ya da izin verildiğinde kâr ya da zararda muhasebeleştirilmeyen gelir ya da gider (yeniden sınıflandırma düzeltmeleri de dahil olmak üzere) kalemlerini kapsar.

Kapsamlı (Toplam) Gelir: Ortakların ortak olmaları nedeniyle ortaya çıkan işlemler dışındaki işlem ve diğer olaylar sonucu belirli bir dönemde özkaynaklardaki değişimdir. Kapsamlı Gelir, “kar ya da zararın” ve “diğer kapsamlı gelirin” bütün bileşenlerini kapsar.

Aktüerya: Çok güçlü bir matematiksel ve istatistiksel altyapı gerektiren, sigorta, uzun vadeli yatırımlar ve emeklilik ile ilgili fiyatlandırma ve risk analizine yönelik hesaplama ve tahmin yöntemlerinin bütününü içeren bir bilim dalıdır.

Özsermaye: İşletme sahibinin kuruluşta koyduğu sermaye ile birlikte, kuruluş sonrasında alıkonulan karları, değer yükselmesinden kaynaklanan artışları ve varsa zararları da kapsar.

Esas Sermaye: Anonim şirketin kuruluşunda, ortaklar tarafından nakit ve/veya ayın olarak taahhüt edilmesi gereken, ticaret siciline tescil edilmiş asgari sermayedir. Eğer kayıtlı sermaye sistemi benimsenmemişse, esas sermaye sisteminde sermaye artırımı ve azaltımı, genel kurula ait bir yetkidir ve devredilemez. 50.000 TL’lik asgari sermaye, esas sermaye olarak adlandırılır. Anonim şirkette asgari sermaye sisteminin benimsenmesinin temel amacı, alacaklıların korunmasıdır (ortakların şirket borçlarından sorumluluğu yoktur).

Kayıtlı Sermaye: Anonim şirketlerin ana sözleşmelerinde hüküm bulunmak koşuluyla, Yönetim Kurulu kararıyla TTK’nin sermaye artışı ile ilgili hükümlerine tabi olmaksızın, hisse senedi çıkarabilecekleri en yüksek tutarı gösteren, Ticaret Siciline tescil edilmiş sermayedir. Eskiden sadece Halka Açık Anonim Şirketler (HAAO) benimseyebilirken, artık payları borsada işlem görmeyen, Kapalı Tip Anonim Şirketler de benimseyebilir.

HAAO’ların SPK’dan; kapalı AŞ’lerin ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan (GTB) izin alması gerekir.

HAAO’ların bu sisteme geçebilmesi için; KAPALI TİP AŞ’lerin bu sisteme geçebilmesi için;

 Esas sözleşmelerinde hüküm olması

 Başlangıç sermayesinin en az 100.000 TL olması

 SPK’dan izin (5 yıl için geçerli)

 Esas sözleşmede kayıtlı sermaye tavanı belirlenmesi gerekir.

Esas sözleşmelerinde hüküm olması

Başlangıç sermayesinin en az 100.000 TL olması

GTB’den sisteme giriş izni alınması (5 yıl)

Tavan belirlenmesi (sermaye artışının sınırı)

Kapalı tip AŞ’lerde, tavan, başlangıç sermayesinin 5 katını aşamaz.

Bu sistemin avantajı, yönetim kurulunun, TTK’daki klasik sermaye artırımı kurallarından sıyrılarak, başlangıç sermayesi ile kayıtlı sermaye tavanı arasında, sermaye artışı yapabilmesidir. Uygulamada en çok HAAO’lar bu sistemi kullanır.

(8)

Çıkarılmış Sermaye: Kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş anonim şirketlerin, fiilen satılan hisse senetlerine karşılık olan sermayedir. Çıkarılmış payların itibarî değerlerinin toplamını temsil eder.

Dikkat Kayıtlı sermaye tutarı şirketin sermaye tavanını gösterirken, esas sermaye tabanını gösterir.

Varlıkların Tahakkuku: Bir varlığın gelecekte işletmeye ekonomik yarar girişine neden olacağı muhtemelse ve maliyeti ya da değeri güvenilir bir şekilde ölçülebiliyorsa bu varlık bilançoda gösterilir.

Borçların Tahakkuku: Mevcut bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için ekonomik yarar sağlanabilecek kaynakların işletmeden çıkışı gerçekleşecekse ve ortadan kalkacak yükümlülük güvenilir bir şekilde ölçümlenebiliyorsa bilançoda borç tahakkuku yapılır.

Gelirin Tahakkuku: Güvenilir bir şekilde ölçümlenmek şartıyla, varlıklardaki bir artış ya da borçlardaki bir azalış nedeniyle gelecekte ekonomik yarar artışı olacaksa, gelir tablosunda gelir tahakkuku yapılır. Bunun anlamı, varlıklarda artışlar veya borçlarda azalışlar meydana getiren tahakkuklar yapıldığında bunlarla eş zamanlı olarak gelir tahakkuklarının da yapılmasıdır.

Giderlerin Tahakkuku: Varlıklardaki bir azalış ya da borçlardaki bir artış nedeniyle ortaya çıkan ve ölçülebilen bir gelecekteki ekonomik yarar azalması, gelir tablosunda gider olarak tahakkuk ettirilir. Bunun anlamı, borçlarda artışlar veya varlıklarda azalışlar meydana getiren tahakkukların yapıldığında, bunlarla eş zamanlı gider tahakkuklarının da yapılmasıdır

Finansal Tablo Unsurlarının Ölçüm Esasları:

Tarihi Maliyet: Varlıklar elde edildikleri tarihte alımları için ödenen nakit veya nakit benzerlerinin tutarları ile veya onlara karşılık verilen varlıkların gerçeğe uygun değerleri ile ölçümlenir. Borçlar borç karşılığında elde edilenin tutarı ile veya işletmenin normal faaliyetlerinden kaynaklanan borçlarda, örneğin, gelir vergilerinde olduğu gibi, borcun kapatılması için gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile gösterilir. Finansal tabloların hazırlanmasında en çok kullanılan ölçüm esası tarihi maliyet esasıdır.

Cari Maliyet: Varlıklar aynı varlığın veya bu varlıkla eşdeğer olan bir varlığın alınması için hâlihazırda gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile gösterilirler. Borçlar, yükümlülüğün kapatılması için gereken nakit ve nakit benzerlerinin ıskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir.

Gerçekleşebilir Değer (Ödeme Değeri): Varlıklar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, bir varlığın elden çıkarılması halinde ele geçecek olan nakit ve nakit benzerlerinin tutarıdır. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ödenmesi gereken nakit ve nakit benzeri değerlerin ıskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir.

Bugünkü Değer: Varlıklar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, ileride yaratacakları net nakit girişlerinin bugünkü ıskonto edilmiş değerleri ile gösterilirler. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ileride ödenmesi gereken net nakit çıkışlarının bugünkü ıskonto edilmiş değerleri ile gösterilir.

A. Asli Hesaplar: Bilânço ve gelir tablosu unsurlarını ifade eden, kendi başlarına olayların etkilerini kesin sonuçlarıyla veren hesaplardır. (Kasa Hs, Ticari Mallar Hs)

B. Düzenleyici Hesaplar: Asli hesapları etkileyen ve bilgi ve değerlerini gerçek değerleriyle gösteren hesaplardır.

Bu hesaplar THP’nda indirim (-) olarak gösterilirler.

a) Aktifi Düzenleyici Pasif Karakterli Hesaplar: Aktif kalemleri düzenlemek için, aktifte indirim olarak yer alan hesaplardır. (Birikmiş Amortisman Hs)

b) Pasifi Düzenleyici Aktif Karakterli Hesaplar: Pasif kalemleri düzenlemek için, pasifte indirim olarak yer alan hesaplardır. (Borç Senetleri Reeskontu Hs)

C. Geçici Hesaplar: Asli hesapları ilgilendiren ama henüz tamamlanmamış, devam etmekte olan işlemler için kullanılırlar. Bu tür işler tamamlandığında geçici hesaplar kapatılır.

Tekdüzen Hesap Planında bazı geçici hesaplar:

197 Sayım Ve Tesellüm Noksanları Hs 397 Sayım Ve Tesellüm Fazlaları Hs 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar Hs

D. Nazım Hesaplar: Varlık ve kaynaklarda değişime neden olmayan (mali nitelikli olmayan) ancak bilgi kullanıcıları tarafından bilinmek ve hatırlanmak istenen işlemler için kullanılan hesaplardır. İşletmede bulunan fakat mülkiyeti işletmeye ait olmayan değerlerin ve işletmenin şartlı olarak yaptığı bazı işlemlerin neticesinde ortaya çıkan sorumlulukların gösterilmesinde kullanılan hesaplardır. Nazım Hesaplarının işletmenin gerçek aktifleri ve pasifleri ile bir ilgisi yoktur.

(9)

Belge: Mali nitelikli bir işlemin, tarihini, taraflarını, konusunu, miktarını ve tutarını belirleyen temel kayıt araçlarıdır.

VUK’a Göre Düzenlenmesi Zorunlu Belgeler (Mali Belgeler) Tasdiki zorunlu olanlar Düzenleyecek mükellefler

Fatura

Faaliyetini ilgilendiren tüm mükellefler Yazar Kasa Fişleri (2017 - 900 TL altında satışlar)

Sevk İrsaliyesi İrsaliyeli Fatura

Perakende Satış Fişi (2017 - 900 TL altında

satışlar) Perakende satış yapanlar

Dip Koçanlı Perakende Satış Fişi Gazete satışı yapanlar ve bazı hizmet işletmeleri Adisyon Tipi Perakende Satış Fişi Kahvehane işletmeleri

Ödeme Kaydedici Cihaz Fişi Perakende satış yapanlar

Adisyon Alkollü içki servisi yapan ve bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan işyerleri (bar, kafeterya).

Reçete Özel hastane, muayenehane, poliklinik ve çalışan hekimler

Giriş Biletleri Biletle girilen yerler

Gider Pusulası Vergiden muaf esnaftan mal ya da hizmet alanlar

Müstahsil Makbuzu Gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiden mal alanlar

Serbest Meslek Makbuzu Serbest meslek erbabı

Taşıma İrsaliyesi Ücret karşılığında eşya nakleden gerçek ve tüzel kişiler

Ambar Tesellüm Fişi Eşya nakleden nakliye ambarları

Döviz Alım ve Satım Belgeleri Yetkili Müesseseler (Döviz Büroları) Sigorta Komisyon Gider Belgeleri Sigorta Şirketleri

Yolcu Taşıma Biletleri Şehirlerarası Otobüs İşletmeleri

Yolcu Listeleri Şehirlerarası Otobüs İşletmeleri

Günlük Müşteri Listesi Otel, motel ve pansiyon gibi konaklama yerleri Tasdiki zorunlu olmayanlar Düzenleyecek mükellefler

Banka Dekontları Bankalar

Bankalarca düzenlenen Döviz Alım Satım Belgesi Bankalar

İşlem Sonuç Formları SPK Mevzuatı gereğince işlem yapan aracı kurumlar

Sigorta Poliçeleri Sigorta Şirketleri

Ücret Bordrosu Gerçek Usulde Gelir ve Kurumlar vergisi mükellefleri

Muhabere evrakı Tüccarların ticari faaliyetten dolayı yazdıkları ve aldıkları mektuplar (Telgraflar ve hesap hulasaları dahil).

TTK’ya göre Düzenlenmesi Zorunlu Belgeler (Ticari Belgeler)

 Bono (Emre muharrer senet)

 Makbuz senedi ve varant

 Çek

 Poliçe

 Hisse senedi (aksiyon, esham)

 Tahvil (obligasyon, borç senedi)

1. YEVMİYE DEFTERİ (GÜNLÜK DEFTER): Kayda geçirilmesi gereken işlemlerin ilgili belge veya ispata dayanan evraktan çıkarılarak tarih sırasıyla ve madde halinde ilk olarak yazıldığı defterdir. İşlemler yevmiye defterine maddeler halinde kaydedilir. Yevmiye Defterindeki bir işlemi bütünüyle kayda alan ve birbirlerine paralel çizgilerle sınırlanan kısma madde denir.

2. BÜYÜK DEFTER (DEFTERİ KEBİR): Yevmiye defterine geçirilmiş olan işlemleri buradan alarak hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplayan defterdir. Yevmiye defteri kayıtlarıyla büyük defter arasında ilgi kurabilmek için her iki defterde de bağlantı sütunları olmalıdır.

3. ENVANTER DEFTERİ: Ticari işletmenin açılışında ve her hesap döneminin sonunda (bilanço günü) varlıkların, borçların ve özkaynakların değerlerinin dökümünün ve bilançoların kaydedildiği ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı defterdir. İşlerinde geniş ölçüde ve çeşitli mal kullanan büyük müesseseler envanterlerini listeler (envanter listesi) halinde tanzim edebilir. Bu deftere Mevcudat ve Muvazene Defteri de denir.

7. İŞLETME DEFTERİ: İkinci sınıf tüccarların tek taraflı kayıt yöntemine göre sağına gelirleri ve soluna giderleri kaydettiği defterdir. Bu defterde gelir karşılığında alınan değerle gider karşılığı verilen değer belirtilmez.

(10)

MUHASEBE FİŞLERİ: Muhasebe fişleri mali olaylarla ilgili belgeleri belirli bir sistem içinde toplayan, tasnif eden belgedir. İşletmenin muhasebe fişi kullanması tutulması zorunlu defterlere kayıtların daha düzenli ve daha az hata ile geçirilmesini sağlar. Muhasebe fişleri işlem hacmi yüksek işletmeler, mali olaylara ait belgeler öncelikle muhasebe fişine aktarır ve daha sonra bu fişlerden yevmiye defterine kaydeder. Muhasebe Fişleri TTK ve VUK’na göre objektif belge sayılmaz. Muhasebe fişlerinin kullanımı işletmelerin isteğine bağlıdır.

Tahsil Fişi: İşletmenin kasasına giren paraların hangi sebepten alındığını ve bunun sonucunda hangi hesabın alacaklandırılıp, kasa hesabının borçlandırıldığını gösteren fiştir.

Tediye Fişi: İşletmenin kasasından çıkan paraların hangi sebepten çıktığı ve bu ödeme karşılığında hangi hesabın borçlandırılıp, kasa hesabının alacaklandırıldığını gösteren fiştir.

Mahsup Fişleri: Kasa hesabını ilgilendirmeyen işlemler nedeniyle hangi hesabın borçlandırılıp, hangi hesabının alacaklandırıldığını gösteren fiştir. (Kredili veya çek/senet karşılığı mal alış-satışları)

TTK’ya Göre Açılış Onayı Zorunlu

Defterler

 Yevmiye Defteri

 Defteri Kebir

 Envanter Defteri

 Pay Defteri

 Yönetim Kurulu Karar Defteri

 Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri

VUK’a Göre Açılış Onayı Zorunlu

Defterler

 Yevmiye Defterleri

 Envanter Defterleri

 İşletme Defteri

 Çiftçi İşletme Defteri

 İmalat ve İstihsal Vergisi Defterleri (Basit İstihsal Vergisi Defteri Dahil)

 Nakliyat Vergisi Defteri

 Yabancı Nakliyat Kurumlarının Hasılat Defteri

 Serbest Meslek Kazanç Defteri TTK’ya Göre Kapanış Onayı

Zorunlu Defterler

 Yevmiye defteri

 Anonim şirketler için yönetim kurulu karar defteri

 Limited şirketler için müdürler kurulu karar defteri

Elektronik Ortamda Tutulan Defterler ve Tasdiki (Beratı):

Elektronik ortamda tutulacak defterler için noter onayı gerekmeyecek, yerine geçecek berat oluşturma işlemleri yapılacaktır.

2015 yılında elektronik defter kapsamına giren Yevmiye Defteri (açılış ve kapanışta) ve Defter-i Kebir (açılışta) Gelir İdaresi Başkanlığınca onaylanır (tasdik).

Defterlerini elektronik defter biçiminde tutmaya başlayanlar, söz konusu defterlerini kâğıt ortamında tutamazlar.

e-Defter beratı: Elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin olarak, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen standartlara uygun bilgileri içeren ve Başkanlık Mali Mührü ile onaylanmış elektronik dosyadır.

Zaman damgası: Belli bir verinin belirtilen bir tarihte var olduğunu kanıtlayan araçtır. Gelir İdaresi Başkanlığının (GİB) e-Defter sisteminde bir sorun oluşması ve yasal sürenin sonunda yüklenmeye çalışılan beratların GİB e-Defter uygulamasına yüklenememesi durumunda, bu beratlara mali mührünün yanı sıra zaman damgası eklenmelidir.

MİZAN: Yevmiye defterine kaydedilen işlemlerin Büyük Defterdeki hesaplara doğru aktarılıp aktarılmadığını kontrol etmek için düzenlenen tablodur. Mizan defterikebire aktarılmış yevmiye defteri kayıtlarını kapsadığından, mizanın başına mizanın düzenleniş tarihi ve mizana dahil edilmiş en son yevmiye maddesi numarası kaydedilir.

Envanter İşlemleri: İşletmeye dahil mevcut, alacak ve borçların miktarlarını ve değerlerini kesin bir şekilde ayrıntılı olarak tespit ve elde edilen sonuçlara göre gerekli ayarlama ve düzeltme kayıtlarını yapmak suretiyle gerçek değerlerini vermesini sağlamaktır.

Envanter İşlemleri İkiye Ayrılır:

1. Muhasebe Dışı Envanter 2. Muhasebe İçi Envanter

Envanter çıkarmak: Saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle bilânço günündeki mevcutları, borçları ve alacakları kesin bir şekilde ayrıntılı olarak tespit etmektir.

DEĞERLEME: Bir işletmenin varlık ve borçlarının bilânço günündeki gerçek değerlerinin tek tek ele alınarak tespit ve takdiridir. Muhasebe dışı envanterin en önemli aşamasıdır. Değerleme işlemleri muhasebe dışı envanterin sayımdan sonraki aşamasıdır.

(11)

TEMEL DEĞERLEME ÖLÇÜLERİ Muhasebe İlkelerine

Göre Değerleme Muhasebe ilkeleri genellikle TTK’nın değerleme konusundaki hükümleriyle örtüşür.

TTK’ya Göre

Değerleme Değerlemede uygulanacak değerlerin belirlenmesi, tanımları, kapsamları, uygulanacak kalemlerin gösterilmesi ve değişiklikler TMS’ye tabidir

VUK’a Göre Değerleme Unsurları

1. Maliyet Bedeli (en temel değerleme) 2. Tasarruf (Peşin) Değer

3. Borsa Rayici

4. Mukayyet (Kayıtlı) Bedel

5. Nominal (İtibari) Bedel 6. Rayiç Bedel

7. Emsal Bedel 8. Vergi Değeri TMS’ye Göre

Değerleme Unsurları

1. Gerçeğe uygun değer (en temel değerleme) 2. Net gerçekleşebilir değer

3. Vergiye esas değer

4. Defter değeri 5. Kullanım değeri 6. İşletmeye özgü değer

1. MALİYET BEDELİ: Bir iktisadi kıymetin elde edilmesi ya da değerinin arttırılmasıyla ilgili olarak yapılan ödemelerle bunların bağlı olduğu her türlü giderlerin toplamını ifade eder.

Maliyet (TMS): Bir varlığın elde edilmesinde veya inşasında ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun değerini veya belli durumlarda, ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder.

Aktifleştirme Herhangi bir varlığın tedarik edilmesiyle ilgili, alımı sırasında veya alımla ilgili sonrasında katlanılan harcamaların veya duran varlığa yapılan büyük bakım onarımların ilgili varlığın borcuna kaydedilmesi işlemidir.

Maliyet Bedeli = Alış Bedeli + Alış Giderleri + Üretim Gideri (üretim işletmelerinde) Maliyet Bedeliyle Değerlenecek Varlıklar:

Stoklar (Emtia, Tamamlanmış Mal, Yarı Mamuller)

Maddi duran varlıklar

Gayri maddi haklar

Özel maliyet bedeli

Gayrimenkuller, mütemmim cüzleri ve teferruatı

Zirai mahsuller ve hayvanlar

Uyarı Bilanço günü, varlıkların maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri % 10 ve daha fazla bir düşüklük gösterirse maliyet bedeli yerine emsal bedeli uygulanır.

2. TASARRUF DEĞERİ (PEŞİN DEĞER): Bir iktisadi varlığın değerleme gününde sahibi için arz ettiği değerdir. Bu değer, alacak veya borcun değerleme günündeki peşin değeridir.

 Bankalar, bankerler ve sigorta şirketleri senetli borç ve alacakları tasarruf değeriyle değerlemek zorundadırlar.

 Diğer işletmeler isterlerse senetli borç ve alacaklarını mukayyet değerle değerleyebilirler.

 Senetlerde faiz oranı belli değilse, T.C. Merkez Bankası reeskont oranı uygulanır.

Tasarruf Değeriyle Değerlenecek Kalemler:

Senetli alacaklar (Alacak Senetleri Hs)

Senetli borçlar (Borç Senetleri Hs)

3. BORSA RAYİCİ: Menkul kıymetler ve kambiyo borsasına ve ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden önceki son işlem gününde, borsadaki işlemlerinin ortalama değerlerini ifade eder.

Borsa Rayici ile Değerlenecek Kalemler:

Hisse Senetleri ile Fon portföylerinin %51'i Türkiye’de kurulu bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri, alış bedeli ile değerlenmelidir.

Bu sayılanlar dışındaki tüm satın alınan menkul kıymetler borsa rayici ile değerlendirilmelidir.

Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kâr ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler alış bedeli ile değerlemesi yapılmalıdır.

Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir, eğer borsada rayici yoksa değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.

4. MUKAYYET DEĞER (KAYITLI DEĞER): İktisadi varlığın muhasebe kayıtlarında görülen hesap değeridir.

Mukayyet Değerle Değerlenecek Kıymetler (VUK):

(12)

 Aktifleştirilen ilk tesis ve taazzuv giderleri

 Peştamallıklar

 Aktif ve pasif geçici hesap kıymetleri

 Peşin ödenen giderler ve peşin tahsil edilmiş hasılat

 Tahsil edilmemiş hasılat (gelir tahakkukları)

 Ödenmemiş giderler(gider tahakkukları)

 İdrak edilmemiş mahsuller için yapılan giderler

 Karşılıklar

 Senetsiz alacak ve borçlar

 Reeskont uygulanmayan senetli alacak ve borçlar

 Bankalar Hs ve Banka Kredileri Hs

5. İTİBARİ (NOMİNAL / SAYMACA) DEĞER: Her türlü senetle, hisse senedi ve tahvillerin üzerinde yazılı olan değerdir.

İtibari Değerle Değerlenecek Kalemler:

Kasa Hs (Milli para)

İhraç edilen (çıkarılan) tahvil, bono ve hisse senedi

6. RAYİÇ BEDEL: Bir iktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım-satım değeridir.

 Finansal kiralanan iktisadi kıymeti kullanma hakkı ve sözleşmeden doğan borç, kiralama konusu malın rayiç bedeli veya sözleşme gereği kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı ile değerlenir.

 Kiralayanın finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetin üretimini veya alım satımını yapması halinde, iktisadi kıymetin net bilanço aktif değeri olarak rayiç bedeli dikkate alınır.

 Rayiç bedel, vergi değeri açısından önem taşımakta olup emlak vergisinde bina ve arazi için rayiç bedel esas alınmaktadır.

Rayiç bedele bir de diğer kazanç ve iratların matrahının belirlenmesinde, elden çıkarılan menkul kıymetin iktisap bedelinin belgelenememesi halinde başvurulur

7. EMSAL BEDELİ VE ÜCRETİ: Gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen, doğru olarak tespit edilemeyen veya değeri düşen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.

Emsal Ücret: Ücretle yapılan imalatta, ücretin gerçek miktarının bilinmemesi veya doğru olarak tayin edilmemesi hallerinde tespit edilecek emsal ücret de Emsal Bedel esaslarına göre tespit olunur

Dikkat Ticari işlemlerde bedelin bulunmadığı, bedelin bilinmediği veya bedelin mal, menfaat, hizmet gibi para dışı değerlerden oluştuğu hallerde katma değer vergisi matrahı mal teslimlerinde emsal bedel, verilen hizmetlerde ise emsal ücrettir.

VUK’DA EMSAL BEDEL:

1. Değerleme Gününde Emtianın Satış Bedelinin Maliyet Bedelinin Altında Olması Durumunda (VUK-274):

Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri %10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine emsal bedeli tatbik edebilir. Emsal bedel uygulaması Ortalama Fiyat Esasına göre yapılacaktır. Eğer emsal bedelin tespiti bu esasa göre yapılamıyorsa, Takdir Esası uygulanır, ancak Maliyet Bedeli Esası uygulanamaz.

2. Fiziki Nedenlerle Emtianın Değerleme Günündeki Kıymetinin Önemli Oranda Düşmüş Olması Durumunda (VUK-278): Yangın, deprem su basması gibi afetler yüzünden veya bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış görülen emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir. Doğal afetler neticesinde malları değer kaybına uğrayan mükellefler, bu zararı Takdir Esası gereği ancak takdir komisyonunun alacağı karar uyarınca gider yazabilirler.

Sırasıyla Emsal Bedel Hesaplama Yöntemleri:

1. Sıra (Ortalama Fiyat Esası): Ortalama satış fiyatı esasında emsal bedel, toplam satış bedelinin, toplam satış miktarına bölünmesi suretiyle bulunan birim fiyattır.

2. Sıra (Maliyet Bedeli Esası): Emsal bedeli hesaplanacak malın, maliyet bedeli biliniyorsa veya çıkarılması mümkünse, mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için %5, perakende satışlar için %10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat hesaplar.

3. Sıra (Takdir Esası): Yukarıdaki esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri, ilgili vergi dairesine müracaat üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile tespit edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır.

(13)

8. VERGİ DEĞERİ: Bina ve arazinin Emlâk Vergisi Kanununun 29’uncu maddesine göre tespit edilen değeridir.

Vergi değeri ölçüsü, işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin değerlenmesinde sadece maliyet bedeli bilinmeyen bina ve arazinin değerlenmesinde kullanılır. Buna göre, ticari işletme sahiplerinin özel mal varlıklarına dahil olan ancak maliyet bedelleri bilinmeyen bina ve arazinin, ticari işletmeye dahil edilmesi halinde vergi değeri ölçüsü ile değerlenmesi gerekecektir.

VUK’da Sayılan Diğer Değerleme Unsurları:

Alış Bedeli: iktisadi kıymetin iktisap edilmesi karşılığında ödenen veya borçlanılan bedeldir.

Alış Emsal Bedeli: Ticari, sınai ve mesleki kazançları dolayısı ile yeniden gelir vergisine girecek veya basit usulden gerçek usule geçecek olan mükellefler ile öteden beri faaliyete devam eden serbest meslek erbabı, maliyet bedeli bilinmeyen sabit kıymetlerini amortismanları da dikkate alarak, kendilerince tayin olunacak alış emsal bedeli ile değerlerler.

Tapu Siciline Kayıtlı Bedel: Tapu siciline kayıtlı bedel, bir vergiye matrah olan servet değerlenmesinde, tapu da kayıtlı haklar için uygulanır.

Ortalama Perakende Satış Fiyatı: Hizmet erbabına, hizmet karşılığı verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki perakende fiyatlara göre değerlenir.

1. GERÇEĞE UYGUN DEĞER: Piyasa katılımcıları arasında ölçüm tarihinde olağan bir işlemde, bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyat olarak tanımlanır. Gerçeğe uygun değer ölçümü, belirli bir varlık veya borç için yapılır.

Gerçeğe uygun değeri ölçmek için yaygın olarak kullanılan üç yaklaşım:

 Piyasa Yaklaşımı

 Maliyet Yaklaşımı

 Gelir Yaklaşımı

Bugünkü Değer: Gelecekteki tutarları (nakit akışları veya nakit değerleri) bir iskonto oranı kullanarak bugünkü tutara indirgemekte kullanılan bir araçtır.

2. NET GERÇEKLEŞEBİLİR DEĞER: İşin normal akışı içinde, tahmini satış fiyatından, tahmini tamamlanma maliyeti ve satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış giderleri toplamının, düşürülmesiyle elde edilen tutarı ifade eder.

Malın Tahmini Satış Fiyatı

Malın Tahmini Tamamlanma Maliyeti Malın Satışı İçin Tahmini Satış Giderleri

+XX -XX -XX

Net Gerçekleşebilir Değer ZZ

3. VERGİYE ESAS DEĞER: Bir varlık veya borcun vergi yasalarınca kabul edilen ve vergi matrahının tespitinde esas alınacak değeridir. İşletmenin gelecekte söz konusu varlığın defter değeri tutarında sağlayacağı vergiye tabi ekonomik yarardan vergisel açıdan gider olarak indirilebilecek olan tutarı ifade eder. Eğer ilerideki ekonomik faydalar vergiye tabi olmayacaksa, anılan varlığın vergiye esas değeri defter değerine eşittir.

+Dönem Vergi Gideri

+Ertelenmiş Vergi Gideri +Dönem Vergi Geliri

+Ertelenmiş Vergi Geliri

Vergi Gideri Vergi Geliri

4. DEFTER DEĞERİ: Bir varlığın finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmış değeridir. Bir varlığın birikmiş amortisman (itfa) ve birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal tablolara yansıtıldığı tutarıdır.

5. KULLANIM DEĞERİ: Bir varlık veya nakit yaratan birimden elde edilmesi beklenen gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değeridir.

6. İŞLETMEYE ÖZGÜ DEĞER: İşletmenin varlığın devamlı kullanımı ve yararlı ömrünün sonunda elden çıkarılması veya bir yükümlülüğün ödenmesi sırasında oluşması beklenilen nakit akışlarının bugünkü değerini ifade eder.

MALİ ANALİZ: Bir işletmenin mali durumunu, faaliyet sonuçlarını ve mali gelişimini değerlendirebilmek ve geleceğe yönelik tahminlerde bulunabilmek için, analiz tekniklerinin muhasebe bilgilerine uygulanması ve sonuçların yorumlanmasıdır.

Likidite: Likidite aktifte yer alan varlıkların hızlı ve kolayca nakde dönüşebilme yeteneğini ifade eder. Nakit para bilinen en likit varlıktır. Likidite iki boyuta sahiptir: birisi nakde dönüşürken oluşabilecek değer kaybı diğeri ise dönüşüm kolaylığıdır, Birçok varlık yeterli fiyatın altına inildiğinde nakde kolay bir şekilde dönüşür.

(14)

Net Çalışma Sermayesi (NÇS): İşletmenin döneme ilişkin likiditesiyle (Dönen Varlıklar) döneme ilişkin yükümlülüklerini (Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar) karşılayıp karşılayamadığını sorgulayan bir eşitliktir.

Devamlı (Sürekli) Sermaye (Sermaye Yapısı): Şirketin kullandığı uzun vadeli fon kaynaklarının bileşimini ifade eder.

Nakit: İşletmedeki nakit ile vadesiz mevduatı ifade eder.

Nakit benzeri: Tutarı belirli bir nakde kolayca çevrilebilen kısa vadeli ve yüksek likiditeye sahip ve değerindeki değişim riski önemsiz olan yatırımlardır.

Nakit akışları: Nakit ve nakit benzerlerinin giriş ve çıkışlarını ifade eder.

FON KAVRAMI ÜÇ ANLAMDA ELE ALINIR

Dar Anlamda Fon: Nakit ve nakde eşdeğer anlamında ifade edilmektedir. Sadece nakit giriş ve nakit çıkışlarının yer aldığı dar anlamda fon ile bir tablo düzenleniyor ise bu tabloya NAKİT AKIM TABLOSU denir.

Geniş Anlamda Fon: Net çalışma sermayesi olarak ifade edilir. Geniş anlamda fon ile bir tablo düzenleniyor ise bu tabloya NET İŞLETME SERMAYESİ DEĞİŞİM TABLOSU denir.

En Geniş Anlamda Fon: Tüm finansal araçları ifade eder. Yani bir işletmenin kullanılabilir durumdaki tüm haklarıdır.

En geniş anlamda fon tablosu düzenlenecekse bu tabloya FON AKIM TABLOSU denir

Hasılat: Ortakların sermayeye katkıları dışında, özkaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır.

Hasılat standardı aşağıdaki işlemlerden kaynaklanan hasılatın muhasebeleştirilmesinde uygulanır:

1. Mal satışları 2. Hizmet sunumları

3. İşletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılması.

Ticari Kar: Dönem kârının ait olduğu dönemde şirket varlıkları ve kaynakları VUK değerleme ölçülerinden farklı ölçülere göre (TTK ve SPK) değerlenmiş ise buna ticari kar denir. (690 Dönem Karı veya Zararı Hs)

Mali Kar (Vergi Matrahı): Vergi yasalarına uygun olarak hesaplanan kardır. Anonim şirketlerin kurumlar vergisi mükellefi olarak ödeyecekleri kurumlar vergisi, şirketin ilgili hesap dönemi içinde elde ettiği safı kazanç üzerinden hesaplanır.

Ticari Kardan Mali Kara Geçişte Yapılacak İşlemler

Dönem kayıtları TTK’ya göre yapılmakta ve Gelir Tablosunun sonucunda ticari kar ortaya çıkmaktadır. Mali Karın hesaplanabilmesi için vergi beyannamesinde, ticari kara vergi kanunları hükümlerine göre kanunen kabul edilmeyen giderler ilave edilmeli ve vergiden istisna gelirler indirilmelidir. Bu işlemler yapıldıktan sonra dönem kârı, vergi yasaları doğrultusunda düzeltilmiş mali kâra yani safı kurum kazancına dönüşmüş olur.

FİNANSAL ARAÇLAR (TMS-32): Bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan bir sözleşmedir. Yani bu sözleşme satın alan işletmenin finansal varlığı iken ihraç eden (çıkaran) işletmenin finansal yükümlülüğüdür.

Özkaynak yöntemi (TMS-28): İştirakteki yatırımın başlangıçta elde etme maliyeti ile muhasebeleştirilerek, sonrasında bu tutarın yatırım yapılan iştirakin net varlıklarında yatırımcı işletmenin payına düşen kısmı yansıtacak şekilde düzeltildiği ve böylece yatırımcı işletmenin kar veya zararının yatırım yapılan işletmenin kar veya zararından kendisine düşen payı kapsadığı muhasebeleştirme yöntemidir. Dönem sonlarında işletmenin payına düşen net kâr veya zarar ilgili Mali Duran Varlık Hesabı karşılığında gelir tablosundaki temettü (640-641) hesaplarına alınır.

İştirak (TMS-28): Yatırımcı işletmenin, adi ortaklık gibi tüzel kişiliği olmayan işletmeler de dahil olmak üzere, iş ortaklığı veya bağlı ortaklık niteliğinde olmayan, ancak üzerinde önemli etkisinin bulunduğu işletmelerdir.

Önemli Etki (TMS-28): Bir yatırımcının doğrudan ya da dolaylı olarak (örneğin bağlı ortaklıkları vasıtasıyla) yatırım yapılan işletmenin oy hakkının %20 ya da daha fazlasını elinde tutması durumunda, aksi açıkça ortaya konulamadığı sürece, söz konusu yatırımcının önemli etkisi bulunduğu kabul edilir.

(15)

Bağlı ortaklık (TMS-28): İşletmenin, adi ortaklık gibi tüzel kişiliği olmayan işletmeler de dahil olmak üzere, (ana ortaklık olarak bilinen) başka bir işletme tarafından kontrol edilen işletmelerdir.

Kontrol: Faaliyetlerinden fayda sağlamak amacıyla bir işletmenin faaliyet ve finansal politikalarını yönetme gücünü ifade eder.

Yükümlülüklerin (Borç) Sona Erme Şekilleri (Kavramsal Çerçeve):

 Nakit ödemesi,

 Diğer varlıkların verilmesi,

 Hizmet sağlanması,

 Bir yükümlülüğün bir başka yükümlülükle değiştirilmesi,

 Yükümlülüğün özkaynaklara dönüştürülmesi.

 Alacaklının alacağından vazgeçmesi ya da alacak hakkını yitirmesi.

Borçlanma maliyetleri: Bir işletme tarafından yapılan borçlanmalarla ilgili olarak katlanılan faiz ve diğer giderlerdir.

Özellikli varlıklar: Amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilebilmesi zorunlu olarak uzun bir süreyi gerektiren varlıklardır.

Amortisman (TMS-16): Bir varlığın amortismana tabi tutarının, yararlı ömür süresince sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder.

Yararlı ömür (TMS-16): Bir varlığın işletme tarafından kullanılması beklenen süreyi veya işletme tarafından ilgili varlıktan elde edilmesi beklenen üretim sayısı veya benzeri üretim birimini ifade eder.

Amortismana tabi tutar(TMS-16): Bir varlığın maliyetinden veya maliyet yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerin düşülmesiyle bulunan tutarı ifade eder.

Varlığın kalıntı değeri(TMS-16): Bir varlık tahmin edilen yararlı ömrünün sonundaki durum ve yaşına ulaştığında elden çıkarılması sonucu elde edilmesi beklenen tutardan, elden çıkarmanın tahmini maliyetleri düşülerek ulaşılan tahmini tutardır.

Maliyet Bedeli XX

Kalıntı (Hurda) Değeri - XX

Amortismana Tabi Tutar XX

Geri kazanılabilir tutar: Bir varlığın gerçeğe uygun değerinden satış giderleri çıkarılarak bulunan değeri ile kullanım değerinden büyük olanıdır.

Net aktif değer: iktisadi kıymetin bilançonun aktifine kaydedilen değerinden bu kıymet için ayrılmış olan birikmiş amortismanlarının indirilmesiyle elde edilen net değerdir.

Diğer Maliyet Kavramları:

Ek maliyet: Faaliyet hacminde yapılan bir değişmenin maliyetlerde neden olduğu tüm değişmeye “ek maliyetler” denir. Ya da türlü seçenekler arasında bir tanesinin seçilmesi durumunda, toplam maliyetlerde (sabit, yarı değişken, değişken) ortaya çıkan değişiklik olarak da tanımlanabilir.

Batmış maliyet: Bir karar işlemi sırasında o karardan etkilenmeyen maliyetlere “Batmış Maliyet” denir. Batık maliyetler, seçenekler arasında yapılan seçime ilişkin kararlardan etkilenmezler. Bu nedenle yöneticilerin verecekleri kararlarda geçersizdirler. Örneğin, önceden satın alınmış bir sabit kıymet maliyeti ve buna ilişkin amortismanlar batmış maliyetlerdir.

Fırsat maliyeti: bir seçeneğin seçilmesi nedeniyle, vazgeçilen seçeneklerden dolayı işletmenin kaybettiği gelirlerdir. Eğer birden fazla seçenekten vazgeçilmişse, vazgeçilen seçeneklerden en yüksek gelir vadeden seçeneğin geliri, seçilen seçeneğin fırsat maliyetidir.

Direkt Giderler: Belirli bir mamul veya hizmetin üretim maliyetine doğrudan doğruya herhangi bir dağıtım anahtarı kullanmadan yüklenebilen giderlerdir.

Endirekt Giderler: Belirli bir mamul veya hizmetin üretim maliyetine doğrudan doğruya yüklenemeyip, dağıtım ölçüleri yardımı ile yüklenebilen giderlerdir.

Yönetilemeyen (kontrol edilemeyen) sabit maliyetler

Kısa dönemde vazgeçilemeyen, uzun dönemli maliyetlerdir. İşletmenin karlılığı ya da uzun dönemli amaçlarını etkilemeksizin kısa dönemde 0 yapılamazlar. (tesislere yapılan yatırımlar, duran varlık amortismanı, sigorta, bina vergisi, üretim personeli maaşı.)

Referanslar

Benzer Belgeler

UDS’na göre bağımsız denetçi makul değer hesaplamalarının denetimi sürecinde aşağıdaki hususlara dikkat gösterir (Whittington ve Pany, 2010: 156):..  Makul

SIRA ADI SOYADI SINIFI NUMARASI SINAVINA GİRİLMEYEN DERS AÇIKLAMALAR.. 1 HEVİNDAR HASBAY 10-A 216 TÜRK

– Bu nakit akışları borç kullanmanın getirdiği vergi avantajını gözardı eder (faiz ödemelerinin vergi matrahından düşülebilmesi).. •

Net Kâr (NK) ile Esas Faaliyetlerden Nakit Akışları (EFNA) arasındaki ilişkiye dair faydalı bilgiler sağlayan Artakalan Nakit Marjı (ANM), kâr kalitesinin

genişletilmiş, üye sayısı arttırılmış ve Temsil Heyeti tüm yurdu temsil eder hale getirilmiştir. Not: Kongre kararlarını duyurmak amacıyla İrade-i Miliiye

Ziyareti İle Birlikte İç ve Dış Siyasi Gelişmeler Hakkında Yapılan Yazılı Açıklama ...137 2.Yargı Strateji Belgesi Hazırlık Aşamasında Cumhurbaşkanı Sayın Recep

[r]

Tam tersi dijital kimlik, hızlı ödemeler gibi dünyada gelişmiş ülkelerin odaklandığı yeni teknolojiler ve ürünler ilk günden itibaren “daha az” nakitin