Prof. Dr.
Dursun
Yıldırım
Armağanı
Pars Yılı
GÖSTERGEBİLİM AÇısıNDAN BİR ŞİİR DEGERLENDİRMESİ: "BİRSÖZLÜKTEKİTAPADLARı"
G. Gonca GÖKALP*
Göstergebilim açısındanbir değerlendirmeyapabilmek için şiir, ol-dukça uygun bir türdür. Çünkü şiir,hangi tarihte, hangi dilde, hangişair tarafından yazılmışolursa olsun, daima sonsuz sayıdaüretilebilir ve her seferinde 'yeniden' okunabilir. Bu yönüyle şiir, edebiyatın diğer türlerin-den farklıdır. YapısaıCılıkve göstergebilimle ilgili kuramsal çalışmalar
arasında şiirle ilgili inceleme ve değerlendirmelere günümüzde
rastlan-maktadır. Ancak batılı kurarncılarmbu tür incelemelerinden pek azı
Türkçe'yeçevrilmişolup, kuramsal bilgiyi örnek metin üzerinde uygulama
çalışmalarınında çoğu, anlatı esasına dayalı türler ve metinlerle yapıla gelmi~tir (Propp'un, Barthes'ın çalışmaları gibi...). Ve Batılı kuram-cılarınincelemelerinden şiirle ilgili olanlarında pek azı Türkçeye çev-rilmiştir.Todorov, Jakobson, Riffaterre ve Greimas,-yapısalcılıkve gös-tergebilim ile şiir arasında ilişkisi üzerinde en çok duran araştırma cılardır.Jakobson ve Levi-Strauss'un Baudelaire'in "Les Chats (Kediler)"
adlı sonesi üzerine ortak olarak yaptıkları yapısal şiir çözümlemesinden (1962) sonra Batılı başka kuramcılarda göstergebilimsel şiirçözümlemesi örnekleri vermişlerve şiirin -doğası gereği- zorluğunu, çok anlamlı,çok boyutlu ve elde tutulamaz/kaygan oluşunu açıklayabilmişlerdir. Greimas, göstergebilimsel incelemenin biranlatıüzerinde uygulanmasıile bir şiir üzerinde uygulanması arasındaki farka değinirken "şiirsel
göstergebilim" ile ilgili olarak şunlarısöyler:
a)Şiirselsöylem,yazın kavramıyla aynı uzantıda değildir. b) ilke olarak,gerçekleştiğidildenbağımsızdır.
c) Hem "şiirsel"hem "kutsal" bir söylem olarak sezilmesi, özel bir söylemler sınıfının kendine özgü niteliği olan anlamsal etkilerine dayanmaktadır.
Sonuç olarakşiirolgususorunsalı,rastgeleseçilmişsöylemleri tiplere ayırmayöntemi çerçevesinde yer alır. Şiirinsezgilenen özgül niteliğinin ayırdına varmak için bizde bıraktığı etkiyi yapısal bir düzen içinde doğrulamakgerekir(Rifat 1983: 330).
O halde, anlatıda değilde şiirdegöstergebilim incelemesi yapmak
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili veEdebiyatıBölümüArş,Gör.
söz konusuolduğunda, 'şiir'e özgü bir incelemetarzıyaratmakgereği doğ
maktadır. Bu durumda, Barthes'ın "bir anlatıyıanlamak" için yaptığı tanımlamayıve aşamalandırmayı (Barthes 1993: 91) "şiir/e uyarlamak ve şubasamaklardan söz etmek mümkün olabilir: Birşiiri anlamak,
ı. Şiirinçözümleme sürecini izlemek, 2. Şiirdeki katmanları görmek,
3. Şiir çizgisindeki yatay eklemlenişleri,örtük bir biçimde dikey olan eksene yansıtmaktır.Bu sırada doğalolarak, şiirsel dizgenin iki te-mel özelliğinimeydana getiren anlam ve biçim ile karşılaşılacaktır. Çünkü yatayokuma, şiir dizgesinin biçime bağlı gerilme ve yayılma
noktalarının; dikeyokuma ise şiir dizgesinin anlamabağlı noktalarının
belirlenmesini sağlayacaktır.
Barthes, bir anlatının yapısalçözümlemesini dört temel ilke doğ
rultusunda gerçekleştirmeyiönerir: biçimselleştirmeilkesi, yapıtın biçimini araştırmayı,metnin karşısınageçmeyi esas alır. Ayıncılık il-kesi, anlamıtemel alarak her çeşitmetin içi- metin dışı bağhlaşımı, çağ
nşımıkapsar. Çoğullukilkesi, metnin sahip olduğu anlam olanaklarını,
olasılıklarını araştırır.Son ilke olan işlemseldüzenlemelerebağlıolarak da metnin üç aşamadaçözümlenmesi öngörülür: Kesitlerne (metnin okuma birimlerine ayrılması); döküm (metindeki kodların saptanması);
düzenleme (birimlerin işlevlerinin. bağlarınınbelirlenmesi, metin içi ve metinler arası ilişkilerin saptanması). İkincive üçüncü aşamalar.metnin
katmanlarının açılması,metnin yeniden okunarak ilişkilerinçözülmesi
anlamına geldiği için, asıl görevi yüklenen aşamalardır. Barthes'ınve diğer göstergebilimcilerin, anlatıya dayalımetinlere uygulanmak üzere öngördükleri bu tür bir çözümlerneyişiirdekullanabilrnek için, çözümleme
tarzınayönelik birtakım değişiklikler yapılması gereği doğsa da, temel ilkeler pek değişmeyecektir.
Göstergebilim okuluna bağlı incelemecilerin şiire yaklaşımını or-taya koyan ilk ve en önemli çalışmaGreimas tarafından hazırlananve Greimas, M.Arrive,
J.
C.Coquet,J.
P. Dumont,J.
Kristeva, A.Van Dijk,C.Zilberberg gibi göstergebilimcilerin yazılarınınbiraraya getirildiği Es-sais de Semiotique Poetique (ŞiirselGöstergebilim Denemeleri) adlı eser-dir (Paris, 1972). Bu eserde Coquet tarafındanönerilen göstergebilimsel
şiirincelemesi, dört temel düzeye dayanır(bkz. Yalçın1991: 137):
ı. Dilbilgisel koşutluklar-ya da bozulmalar-,
2. Geleneksel biçimlerin (dize, ölçü, uyak...) koşutlukları-ya da
bo-zulmaları-,
GÖSTERGEBİLİMAÇ15INDANBİR ŞİİR DEGERLENDİRMESİ:"BİRSÖZLÜKTEKİTAP ADLARI" 4. Anlamsalkoşutluklar-ya da bozulmalar-,
En temel hatlarıylave şiire uyarlanabilir yanlarıylabelirlenen bu düşünceler ışığında, bir şiiri göstergebilim açısından incelemek için yapılması gereken; yüzeyden derine, biçimden içeriğe giderek, şiirin yapısını oluşturan karşıtlıklanve koşutlukları ortaya çıkartmak, bunla-rın kendi içlerindeki, kendi aralarındakive 'bütün' kapsamındakianlam ve işlevini belirlemeye çalışmaktır.
Böylesi bir çalışmanınuygulama alanıolarak, Behçet Necatigil'in
KareleriAklar kitabındaki "Bir Sözlükte Kitap Adları" başlıklı şiiri seçmiş olmamız, kitabın Türk şiirine getirdiği farklılık ile bağıntılı olarak düşünülmelidir,1975 yılında yayımlanan KareleriAklar, Türk şiirinde "somut şiir" (concrete poetry) denemelerinin ilk örneklerini içermektedir. Somut şiir, özellikle İkinci Dünya Savaşı/ndan sonra Almanya'da gelişmişolan, bununla birlikte ilk örnekleri XVILyüzyıldan
itibaren İngiliz şiirinde görülen ve sözcüklerin görsel düzenlerıişine dayanan bir şiir anlayışıdır.Somut şiir türünün Avrupa'daki gelişimini
toplumsal, ekonomik koşullar ile ilişkili olduğu kadar, dilbilim alanındaki gelişmelerle ve yapısalcılık, biçimcilik, göstergebilim
akımları ile bağlantılıolarak da düşünmek mümkündür", Sözcükler
arasındaki bağıntının,okuyucu tarafındankurulan dizgeye göre belirlen-mesi ve anlambütünlüğününbunabağlıolarakoluşmasıilkesinedayalıbu
şiirlerde. alışılagelmişiri dışındabir biçimsel ve anlamsal düzenleme söz konusudur. Sağdansola, soldansağa, yukarıdan aşağıya, aşağıdan yuka-rıya, basamaklar halinde ya da daha başka diziler halinde okunmaya olanaktanıyanbu şiirlerde.sözcükler arasındakianlam boşluklarını dol-durma, bağlantılarıveyabağlantısızlıklarıbelirleme, kurguyu oluşturma konusunda okuyucu hem özgürdür hemdeğildirve buyanıylaokuyucu, ol-dukça zor bir şiirlezşiir anlayışıyla karşı karşıyadır. Necatigil açısından
düşünüldüğündeise, şairinzaten zor açılan şiir kapılarının, alışılagelmi şin dışındakiböylesi bir şiir tarzıyladaha da zor açılırhale geldiğibir gerçektir. Necatigi1, Kareler kitabıve onun yarattığıetki için şöylebir
açıklamagetirir (1983: 520):
Kareler bir aşama değil de bir kendini tazelemedir benim için. Güvensizliklekarşılanarıbuşiirierebeni özzorladı;özün ikibaşlı değil,üç dört yönlü oluşu. O şiirlerin sağdan sola, yukarıdan aşağı, merdiven
basamaklarıgibi inişli çıkışlı okunmakistenişleri,merkezcil ve merkezkaç
1 Somutşiir ile ilgili olarak şu kaynaklara başvurulabilir.
M.Ellen Solt,Conerete Poetry: A World View, Indiana University Press, Bloomington, 1971; AnthonyC.Wınkler,Poetry as System, Scott Foresman and Company, Illinois, 1971; Yüksel
Baypınar."Tuhaf BirŞiir Anlayışı:SomutŞiir", GündoğanEdebiyat, 5,Kış1993, s.65-76; D.
Krusche-R, Krechel,Anspiel ( Konkrete Poesie im Unterrieh Deutseh als Fremdspache), Internationes, Bonn, 1984.
güçlere hep birden dikkati çekmekistediğimdendir.Ama siz kolonlararasını
kapatarak, eskişiirlerimgibimısra mısra okursanız yadırganmazbuayrılık.
Necatigil'in değindiğiokuma olanakları, şiirin anlamınısonsuz
sa-yıda türetebilme olanağı katmaktadır. Şairin verdiği temel objeler ışı
ğında genişbir anlam evrenine göndermede bulunan buşiirlerden"Bir
Söz-lükte Kitap Adları" şiirinin. KareleriAklar'daki diğer şiir'lere araula
özel bir farklılığı, şiirin, metinlerarası ilişkive bağlrlaşım kavramının
en açık, en somut ve en geniş kapsamlı bütünlüğünü taşımasıdır. Çünkü
şiirde adı verilen 31 kitaba açıkça göndermede bulunulmakta ve bu 31
kitap, yeni, farklı bir bağlam içinde bütünleştirilerek onların ad ve
varlık olarak sahip olduklarıanlamdan, içerikten yeni bir anlam, içerik ve yapı bütünlüğüne ulaşılmaktadır. Bu şiirde, KareleriAklar'daki diğer şiirlerde de olduğu gibi, bilinen ve beklenen anlamda bir öykü, alışı
lagelmiştarzda bir akış, bir çizgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, şiirde
bir öykü ve buna bağlı olarak çıkarılacak'bir anlam' değil; 'sözcük' ve
'sözcüğün anlamları' aracılığıyla ulaşılacak 'anlamlar' vardır. Sözcükler
arasındaki boşluklar,durgular, belirsizlikler de böylesi bir öykü arayı
şını,'rahat ulaşılan anlam'ıengelleyen, okuyucuyu önce şaşırtıptedirgin
eden fakat giderek onu şiirinkendisi, sözcüklerin tek başına ve birarada
taşıdıklarıanlam olanakları/olasılıklarıüzerinde düşünrneğezorlayan bir işlev taşımaktadır.Böylece şiirin içeriği zenginleşmekte, çeşitlen
mekte ve o noktada da derinleşmektedir-.Hilmi Yavuz, Necatigil'in
Kareler'indeki şiirlerin tümünü birer "açık yapıt" olarak niteler ve
şunlarısöyler (1987: 128):
Nedir'açık yapıt'?Umberto Ecoyu izleyerek bunun okura belirli bir yorumu kabul ettirmeyeçalışmayan yapıt olduğusöylenebilir. "Tıpkı"diyor Eco, "çağdaş atonal müzikte olduğugibi ... Ieracıya özgürlükler tanıyan ,
çalgısal kompozisyonlardırbunlar."
Bu durumda "Bir Sözlükte Kitap Adları"ndakisözcüklerin ve
söz-cükgruplarının asıl anlamındanya da tek ve değişmez anlamındanda söz
edilemez. Ayrıca şiirdekikitap adlarının,kitap olarak anlamlarıve
içe-rikleri ancak çok az bir ölçüdedeğerlendirme kapsamına alınabilir;çünkü
birinci derecede belirleyici olan, onların tekil kitaplar olarak varlıkları
ve anlamları değil, diğer 'kitap adları' ile birlikte oluşturduklarıanlam
dizgeleridir. Kısacası, sözcükler, kitap olarak içerikleriyle değil, 'kitap
adı' olarak varlıklarıylaön plandadırlar.
"Bir Sözlükte Kitap Adları"nıgöstergebilim açısından incelerken,
şiiri farklıenlem ve boylamlara göre okuma denemesi yapmaktan çok, şi
iri oluşturan sözcüklerin meydana getirdiğianlam ağlarınıve bağlantıla-2 Bu konudabakınız: Eco 1992,Eco 1995
GÖSTERGEBİLİM AçısıNDAN BİR ŞİİR DEGERLENDiRMESİ: "BİRSÖZLÜKTEKİTAPADLARI" rını araştırmakta yarar vardır. Buna da şiiribirkaç düzlemde inceleyerek yönelmek gerekir. O halde, sözcüklerin dile, dilbilgisine bağlı özellikle-rini değerlendirerek başlayıp,sonra sözcüklerin değişikkesitler içinde
kazandığıözellikleri ele almak, denklikleri-karşıtlıklarıçıkarmayave böylece şiirinanlam atkılarınıçözmeye çalışmakyerinde olacaktır.
BİR SÖZLÜKTEKİTAP ADLARı Ararken Av 1+1 Bozgun Gölge Havada Bulut Katran Korku Yaban Yanık Hava Aşk-ıMemnu AvareYıllar BirAçıdan Bozgunda Gölgeler -YoK Kişi Kuyularda Yaşadıkça Yanardağ Aşksiz İnsanlar Ayrı.Dünya Bir Olü Evi. Bozuk Düzen Gölgeleri Kullanmak Havadan Sudan KirliAğustos. Kuyuda Yusuf Yaşamasiz Yanartaş. (Necatigil 1975: 39) A. YÜZEYYAPI
1.Şiir, 3+4+3 olarak 3 bölüm halindeki toplam 10 satırdan ve 3 sü-tundan oluşmaktadır. Şiire akış değil,tersine, bölünme ve duraklama ve-ren bu düzenleme,alışılmışdize düzeninindışında oluşu, şairin-buşiiride kapsayan- şiir tavrının bir göstergesidir. Çünkü NecatigiL, şiirde kalıplaşmışokuma-anlama anlayışlarina karşı çıkanve okuyucuyu şiirin bütünününanlamındançok her bir sözcüğün,hecenin, sesin ve işaretiri an-lamıüzerinde düşünmeye çağıran/zorlayanbirşiir anlayışınasahiptir.
2.Şiirde, tümcebütünlüğü oluşturanhiçbir düzenleme ile karsılaşil mamaktadır. Bu da yukarıdabelirtilen yaklaşımınbir başka göstergesi-dir. Tümce oluşturmaya yönelik bütünlükler, okuyucu tarafından oluşturulacakve okuyuşa göreşiirbiçim ve anlam kazanacaktır.
3.Şiirdenoktalamaişaretiolarak sadece herbölüğünüçüncü sütunu-nun sonsözcüğününsonuna konulan nokta veikincibölüğünüçüncüsatırında "Yok" sözcüğündenönce yer alan "_"kullanılmıştır. Nokta işareti, bitişin.
sonbulmanın,kesin birtamamlamanınifadesi olduğugibi, buradaşiir ki-şisinin yaşamınınüç evresinin her birinin sonbuluşununda göstergesi ola-rakdüşünülebilir.Çünkü her bölük, bir evreninkarşılığıdır.
Öte yandan "<Yok" ifadesinde geçen kısaçizgi (-), tekbaşına
'yok'-luğunifadesi olmanın yanı sıra'yok' sözcüğüilebirleşerekde 'yok'luğun vurgulanmasınısağlamaktaya da daha önce gelen ama görünmeyen bir sözcüğü varsaymaktadır," u m ut yok,yanıtyok" gibi. "_,,işaretindebir ke-siklik, duraklama, durgu, boşluk vardır. Bununla birlikte "_" işaretinin
ikinci işlevi "yok" sözcüğüyle aynı satırda yer alan "Havada Bulut"a
bağlıdır;"_,,işaretisayesinde "Havada Bulut" ile "Yok" sözcüğü birleşe
rek "Havada Bulut Yok" bütünlüğüne,yani kitap adı olmayan fakat
kendi içinde bir anlatı akışı,bir öykü taşıyarıbir halk türküsüne
gönder-mede bulunan bir ifadeyedönüşmektedir,Bu durumda"_"işareti,
kendin-den önce gelen sözcüklerin aynen tekrarı anlamınıve onlarla aynı işlevi
taşımaktadır.
Noktalama işaretleri kapsamında değinilmesigereken bir başka
özellik de, kitap adları arasında yer alan "l+l"dir. Nazım Hikmet
Ran/ın yapıtıolan bir kitaba göndermede bulunurken şair, şiirde
mate-matik işaretinive rakamı kitap adınınözgün biçimine sadıkkalarak
kul-lanmaktadır.Burada "1+1"/ iki kişinin (arayan kişi ile aranılan kişinin)
-belki de evlilikbağıyla-biraraya gelişiningöstergesi olarak düşünülebi
lir. Kaldı ki şiir boyunca, iki insanın biraradalığını, birlikteliğini düşün
düren tek ifade budur; onundışındatek kişilikya da iki kişilik yalnızlık
lar vardır hep ve bunaltı, ağırlık, sıkıntı... Fakat birlikte arananlarında
bulunamadığınınıbeklentilerin gerçekleşmediğininfarkına varmak için
pek gecikilmez; nitekim"I-ı-l''den hemen sonra gelen söz grubu, yatay
düz-lemde "BirAçıdan" ve "Bir Ölü Evi", dikey düzlemde "Bozgun", çapraz
düzlemde ise"Bozgunda"dır.Bu durumdageleceğedair de bir umudu
yok-tur/ kişinin,
4. Şiiri oluşturan kitap adlarının çoğu, Türk edebiyatınaait öykü,
roman ve oyunlardır. Böylece şair, şiiri oluşturan sözcükler aracılığıyla
çok geniş biranlatıevrenine ulaşmaktadır.
5. 31 kitap adının oluşturduğutoplam 43 sözcükten meydana gelen
"Bir Sözlükte KitapAdları"nınsözel düzenlemesi üzerindedurulduğunda./
şu noktalar dikkat çekmektedir:
. 5.ı. Şiiri oluşturan satır ve sütunlarda toplam olarak, 16 tane tek
sözeüklü dizi, 12 tane iki sözeüklü grup ve 1 tane üç sözeüklü grupvardır.
5.2. Tamlama oluşturansözcük gruplarıiçinde 9 tane sıfat
tam-laması ("A~k-ı Memrıu", "Aşksız İnsanlar", "Avare Yıllar", "Ayrı
Dünya", "Bozuk Düzen", "Kirli Ağustos","Yaruk Hava",
"Ilir
Ölü Evi","BirAçıdan"), 1 tane eylem grubu ("Gölgeleri Kullanmak"), 2 tane gizli
aitlik ifadesi taşıyarı söz grubu ("Havada Bulut", "Kuyuda Yusuf"), 1
tane isim tamlaması("Bir Ölü Evi") bulunmaktadır. Şairin sıfat ağırlıklı
söz gruplarına ağırlıkvermesi, eylemedayalıhemen hiçbir sözcüğün
bu-lunmaması/ şiirde hareketten yoksun bir yaklaşımın,sorun karşısında
edilgenliğingös tergesidir.
GÖSTERGEBİLIM AçısıNDAN BİR şİİR DEGERLENDİRMESİ: "BİRSÖZLÜKTE
xrr
APADLARı"45 tane a, 9 tane e, 5 tane o, 4 tane ö, 3 taneı,6 tane i, 8 tane u, 3 tane
ü.
Ka-lın ünlüleririyoğunluğu,inceünlülerinazlığı,özellikle "a" ünlüsünün
ege-menliği, şiirdeki karamsarlığın, katıliğın. bunaltınınve bunların yüksek sesle anlatımınıngöstergesi, işlev taşıyıcısıdır.
5.4. Şiirde kitap adlarının sıralanışında satırlar boyunca izle-nebilen alfabetik düzenleme görülür. Bununla birlikte adıA, B, G, H, K, Y harfleriyle başlayankitaplarla şiirsel dizge oluşturulmuştur,Arada at-lanan harflerdeki ilk büyük sıçrama,B ile G arasındadır:
"Bozgun Bozgunda Bozuk Düzen
Gölge Gölgeler Gölgeleri Kullanmak" Bu düzende göze çarpan özellik, B harfinden seçilen kitap adlarının
da G harfinden seçilen kitap adlarınında birbirinden türeyen. birbirini içeren adlar olmalarıdır.Bu, ya~amınbir yandan tekdüzeliğininbir yan-dan da kopukluklara, aksaklıklara karşınbirbirine eklemlenerek, birbi-rini bütünlayerek sürüp gidişininbir göstergesidir. AyrıcaB ile G arasın
daki atlama, B'den G'ye kadar yaşarıarısürecin çok da farklı,renkli, ha-reketli bir ya~amsüreci olmadığınıbelirtme işlevi taşıdığıgibi, 'Bozgun'-dan 'Gölge'yegeçi~in,birtavırdanbirbaşkatavrayönelişin.bir duygudan bir duruma dönüşünde göstergesidir: Yenilgi, yeni bir mücadeleyi değil, yıkılışı, yılgınlığı, köşeye çekilişi, edilgenliği getirmi~tir kişiye ve şiire,
"Korku Yaban YanıkHava Kuyularda Yaşadıkça Yanardağ Kuyuda Yusuf Yaşamasiz Yanartaş"
K'dan Y'ye yapılanatlama da B-G atlamasındakine benzer bir iş
lev ile düşünülebilir. Bunun yanısıraK - Y atlaması, K'dan Y'ye kadar yaşanan sürecin, birşeylerinaynen devam edişi anlamına geldiğinide ifade eder. Fakat şair, son kitap adınıZ'den seçmiş de değildir.Son altı kitap adının altısı da, Y harfi ile başlayan sözcüklerdir. Dolayısıyla ya~am sürdürülmekte, sona yaklaşılmış olunsa da birşeyler henüz tamamlanmamış, bitmemiş sayılmaktadır. Belki de gizli bir öfkeyle içten içe beslenen ve derinlerde bir yerde hala saklanan umudunvarlığının göstergesidir, bu.
5.5. Şiirde aynen tekrar edilen veya içselleştirilereletekrarlanan sözcüklerin dağılımına bakıldığında," aşk, bir, bozgun, gölge, hava, kuyu, ya~a-, yan-, yanar" sözcükleriyle karşılaşılmaktadır. Doğrudan ya da dolaylıolarak tekrar edilen sözcükler, şiirdeele alınan sorun hak-kında şairinZkişinin tavrındaki deği~mezliğinya da ya~amın değişmez liğiningöstergesi olarak nitelendirilebilir. Ayrıcaböylesi bir iç/dış tek-rarlama,şiirdekisözcükler sütunlar halindeokunduğundaüç ayrısütunun kendi içinde taşıdıkları anlamınbirbiriyle uyumlu, hatta kimi zaman
Yaşamasiz Yanartaş." eşdeğer olmasını ve sözcükler basamaklar halinde okunduğundada kuru-lan akışın mantıksaldizgesininbozulmamasınısağlamaktadır.
5.6. Hece ve ektekrarları açısından şiire bakıldığındaise bulunma durum eki (-da) ["Bozgunda", "Havada Bulut", "Kuyuda", "Kuyularda Yusuf"] ve ayrılma durum eki (-dan) ["BirAçıdan", "Havadan Sudan"] üzerinde biryoğunlaşmadanve çoğulekinin (-lar/-ler) ardarda gelen söz
gruplarında kullarulışmdan l"Aşksız İnsanlar", "Avare Yıllar", "Gölgeler", "Gölgeleri Kullanmak"] söz etmek gerekir. Şiirde,bulunma durum ekinin kullanımıile ayrılma durum ekinin kullanımı karşıtlık
de-ğil, eşdeğerlik taşır:çünkükişi, bulunduğuyerden ayrılamaz.
Hece tekrarı açısından şiirinen dikkat çekentekrarı,son iki dizede
karşılaşılan"ya" önhecesinintekrarıdır.Bu hece tekrarı,bir bütünün
par-çalarınınbirbirini tekrarı anlamında değerlendirildiğinde,"ya" ortak hecesinden sonra gelen
"e",
"n","ı", "ş"seslerinin yinelenmesi de yaşarndaki ayrıntılarınbile sürekli olarak birbirini tekrar edişi, şu ya da bu ~e
kilde herşeyinsürekli yinelerıişiolarak yorumlanabilir:
"Yaban Yaşadıkça
YanıkHava Yanardağ
B.DERİNYAPI
"Bir Sözlükte Kitap Adları" şurırun derin yapısındakiözellikleri çözümlerneye geçmeden önce Greimas'ın"gösterge ve şiirselnesne"
hak-kındakigörüslerine yer vermek uygun olacaktır.Greimas, Şiirsel Göster-gebilim Denemeleri'ningiri~bölümünde şiirselmetnin yüzey ve derin ya-pısındansöz ettikten sonraşunlarısöylemektedir:
Herhangi bir şiirsel metin, bir göstergeler zinciri olarak kendini gösterir. Bu metinlerinboşlukya da suskularla belirlenen başlangıçlarıve
sonları vardır. F. de Saussure'den bu yana bilinen tanımıylagösterge, bir gösterenle bir gösterilendenoluşur.Bu anlamda göstergeler, türlü boyutlarda olabilirler: Bir sözcük, bir tümce,birer göstergedirler; bir söylem de kendine özgüayrılığıolan bir birim gibibelirdiğiölçüde, bir göstergedir. Ilkadımda
şiirsel söylem, birkarmaşıkgösterge olarak kabul edilebilir.
Eğer metnin taşıdığı sınırlaro metni belirgin bir şiirselgösterge durumunda gösteriyorsa, ikinci bir okumayabaşvurmalıdır.Ilk aşamasında
kesitlerne işleminin yapıldığı bu okuma, metni kendi eklem dizgesiyle
çakıştırır...?ı:u, şiirsel nesneye_?ö~üştürür. Metnin ~ölürı:lere ayrılmas.ı, yalın bır dızımselkesitleme degıldır; aynızamanda dızgelıve aşamalı bır yapınınmetin üstüne ilk kez yansıtılmasıdır.Sonuç olarak, karmaşık yapılı
dilsel gösterge görünümü içindeşiirselnesneyitanımak,bu göstergeyi en son ekleminedeğineksiksizce betimlemekdeğil, duyularımıza iletildiğidurumdan
başlayarakortayaçıkanve biçimlenen nesneyioluşturma işlemidir.
Bir gösterge olanşiirselsöyleminayrıştırılmasısonucunda, gösteren ile gösterilenin birbirinekoşuteklemlenme dizgeleri yerli yerine gelirler (Rifat 1983: 334-335).
GÖSTERGEBlUMAÇısıNDANBIRŞIIRDEGERLENDIRMESI: "BIR SÖZLÜKTEKıTAPADLARı"
o
halde, aşağıda verdiğimiz şiir kesitlemelerini de 'karmaşıkbir gösterge' olan şiiri çözümlemeye dair bir deneme başlangıcıolarakde-ğerlendirmekve kesin, değişmezsonuçlar olarakdeğil,çözümleme öneri-leri olarak düşünmekgerekir. Amaç, şairin şiire gizlediğibir öyküyü or-taya çıkarmaktan çok, sözcükler arasında kurduğu anlam atkılarını
çözümlemede bir yolaçmaktır.
1.Durum Kesiti:
1.1. Arayış ifade eden sözcükler: iumutsuzluk/ " Ararken"
" Av"
"AvareYıllar" "Havada Bulut" "Yanardağ"
/arayışa başlama/,lumutl
lavlayan ve belki avlanan olma umudu,başarı,güç, beklentil
Ibo~luk, durağanbeklentii
/boşluk, arayış,beklentii idolaylı arayı~: kapalı,dar ortam
içindeçıkış yolunu arayı~ve patlamazamanını bekleyiş (Sonuç:Yanartaşe çıkışsızlık.içten içeyanı~,beklentilerinboşa gitrni~Iiği, gerçekleşmemisliği)i
1.2. Durum ifade eden sözcükler:
"Gölge, Gölgeler"
"A~k-ıMemnu,Aşksiz İnsanlar" "Av, AvareYıllar, AyrıDünya"
"YanıkHava,Yanardağ. Yanartaş" "Korku, Kuyularda, Kuyuda Yusuf" "Yaban,Yaşadıkça, Yaşamasız" "-Yok, Havadan Sudan" "Kattan, Kirli Ağustos" "Bir Ölü Evi"
"Bozgun, Bozuk Düzen"
isevgisizlik Z, Iho~nutsuzlukl isevgisizlik Z, icansız.lıkZ isevgisiziiki Ihata/, layrılık/, ianlaşmazhk/ Ibelirsizlik/, /yokluk / /boşluk/. /yokluk / lacı/, Ipislikı, lağırlıkl Ikorkul /içeçekiliş/. iyalruzlık/, icansızhk/ lacl/,/eyleme dönüşmeyenöfke/, /bekleyiş'
Arayış ve durum ifade eden sözcüklerin dağılımlarına bakıldı ğında, arayı~ifade edenlerin sayıcaaz, durum ifade edenlerin ise sayıca çokolduğugörülür.Ayrıca arayı~ifade eden sözcüklerin bir süre sonra yer-lerini durum ifade eden sözcüklerebıraktığıve şiirdeolumsuz yaklaşımın giderek yoğunlaştığıda dikkat çeker. Arayış bildiren sözcükler, aynı
ye-niklik/, /boşluk/ ifadelerini de içermektedirler. Buna karşılık, durum bildiren sözcüklerde açıkbir olumsuzluk ile karşılaşılmamaktadır: çünkü aranan bulunmamışsada arayı~sona ermiştirve ulaşılan sonuç kaçınıl mazdır, ya~amıbu haliyle kabullenmek söz konusudur artık.
Şiirde doğrudanolumsuzluk bildiren sözcükler,"A~k-ıMemnu,A~k
sız İnsanlar, AyrıDünya, Bir Ölü Evi, Bozgun, Bozuk Düzen, -Yok, Kirli
Ağustos,Korku, Yaşamasız"sözcükleri, dolaylıolarak olumsuzluk bildi-renler ise"Av, Katran, Kuyularda, Kuyuda Yusuf, Yaban, YanıkHava,
Yanardağ, Yanartaş"sözcükleridir. "Av", sözcüğü, kişininavlayan ol-mayı umarken avlanan olmasıdurumunu ve bunun yarattığıçöküntüyü,
bezginliği düşündürmektedir."Katran", zifirdir, gecedir; zehirin damla damla birikişive dibe çöküşüdür.ölüme yakınlıktır; bunaltıdır, sıkıntı dır, karamsarlıktır."Kuyularda", boğuluşlar,ölümler, korkulu bekleyiş
ler, derinlerde ise arayışlarve yok oluşlar vardır."Kuyuda Yusuf", hem Yusuf kıssasınagöndermede bulunarak kardeşleri tarafındanbir kuyuya
atılarakölüme itilen Yusuf'un durumunu çağrıştırırve ihaneti, ölümü, korkuyu, bekleyişi yansıtırhem de "KuyucaklıYusuf" romanındaki Yu-suf'un alınyazısını, trajik aşkıru hatırlatarak yeniden yaşatır.
"Yanardağ" ise giderek "Yanartaş?a dönüşür: patlayıp da içindeki enerjiyle çevresini kaplayacak olan, içten içe kaynayan dağ,ancak kendi kendine yanabilen birtaştır artık;yanidüşüncelerve umutlar aslagerçeğe dönüşemeyecektir,kişi edilgenliğeve kendi kendisine mahkümdur, Elde olan, elde edilebilen, ulaşılabilen ya da ulaşılabilecekhiçbir ~ey " Yok"tur! 2. Eylem Kesiti: "Av" "Ararken" "Havadan Sudan" "Kuyuda Yusuf" "Yaşadıkça" "Yanardağ" "Yanartaş" "Avare Yıllar "Bozgun" "Gölgeleri Kullanmak" "Havada Bulut"
Ibelirsiz ve süreklihareketı lamaçlıve süreklihareketı
lamaçsızve süreklihareketı
Ibitmi!:j, süreksiz hareketı
Ibelirsiz hareketı
iaramak, dolanmak, süreklihareketı /konuşmak,sürekli
fakat belirsiz hareketı /beklemek/
isürüklemeki
/içten içe ve süreklihareketı
liçtenyanış/,Ibelirsiz fakat süreklihareketı
Şiirineylem kesitini oluşturan yukarıdakisözcükler göstermektedir ki, burada dış eylemler değil, dolaylı, sürekli, belirsiz hareketler, iç de-vinimler vardır.Fiziksel değil, düşünselya da duygusal, kimi zaman da hayali hareketlerdir bunlar. Şiirinbütününe 'örtülü eylem'in egemen
01-GÖSTERGEBİLİM AçısıNDAN BİR şİİR DEGERLENDİRMESİ: "BİRSöZLÜKTEKİTAP ADLARI" duğu görülür: Kapalı, kendi kendine, içten içe yaşanan fakat sürekliliği
olan hareketler. Bu açıdan bakıldığında, içten içe hareketin şiirin baş
langıcındaki yoğunluğuile son satırlardaki yoğunluğu aynı değildir; iç yoğunluk ve güç giderek artmaktadır. Başlangıçtadaha dışadönük olan ve ortam içinde hareketi çağrıştırabileceksözcükler, giderek kapanan, kendi içine dönen hareketler halini almış ve "Bozgun"la sonuçlanmış,
hareketdurmuştur.Bu kez bozgununsürekliliğisöz konusudur, çünküartık kişidaima mutsuzdur ve "Bozgunda"dır;bundan sonra umutsuzluk ve sı kıntı hakimdir şiirdeve yaşamda. Fakat şiirin 'zaman'a bağlı bir iç ey-lemivardırve bu da bir sürecin yaşanmasıile ilgilidir.
3. Zaman Kesiti:
Şiirde doğrudanzaman bildiren sadece iki söz grubuvardır:"Avare
Yıllar"ve "Kirli Ağustos"."Avare Yıllar", şiirdebelirsiz olarak gençlik dönemini ifade eder. Somutzamanıbildiren tek sözcük "Ağustos"tur, fa-kat o da 'kirli'dir! Bu durumda, görünürde zaman bildiren sadece iki söz-cük olduğuhalde, sözcüklerin Bütünlüğü şiire ve kişiye ait bir iç zaman oluşturmaktadır.Bu zaman kurgusu, bireyadına, larayışi, Ibulma/,
Imutsuzluk,boşluk
I,
Ikendi içine kapanmal çizgisinitaşıdığıgibi; evli-lik kurumu açısından bakıldığındadai
arayışı, Ibulma ve birleşmei ,
Imutsuzluk/, Iboşluk/, /yaşamımutsuzluk içinde sürüklemel çizgisini içermektedir. Eylemden eylemsizliğe,umuttan umutsuzluğa,tek başına lıktan iki kişilik bir yaşama ve giderek iki kişilik yalnızlığa, başlangıç tan 'son' olmayan bir sonuca doğru gidişgörülür şiirinbütününde. -Bir-likteliğin ya da- evliliğinöncesi, evlilik ve evlilik sonrasıolmak üzere üç temel aşamayıbelirleyen bu yaşamçizgisinde, ağırlıklıolan, vurgulanan, üzerinde yoğunlaşılandönem, 'evlilikten sonraki dönem'dir. Çünkü şiirin ilkbölüğündeki6söz/sözgrubu evlilik öncesini, sadece "1+1" evlilik duru-munu, geriye kalan23sözlsöz grubu ise evliliksonrasınıanlatmaya yöne-liktir. Zaman çizgisinde bireyin yaşamını oluşturanbu üç aşamadan ağır lıklı olan da yine üçüncüaşamadır.
Şiir, ister dizeler halinde ister sütunlar halinde okunsun, hep aynı süreçle karşılaşılır.Üstelik, sütunlar halinde okunduğunda, şiirde simet-rik olarak üç sütunda daaynıdurumvurgulandığıve bu sütunlar anlamsal bir simetri ile adeta birbiri üstüne katlandığıiçin, sorun daha da belirgin-leşir ve ağırlaşır, Yani aynı eylem, aynı süreç üç kez yinelenir ve üç kez yinelenen bir süreç, bir eylem daha pekçok kez yinelenmeye aday demek-tir. Bu daşiirdeki umutsuzluğuve mutsuzluğugetirir.
4.Duygu Kesiti:
ImutsuzlukI
"Korku, Kuyularda. Kuyuda Yusuf" "Aşk-ıMemnu, Aşksiz İnsanlar" "AyrıDünya" "Bir Ölü Evi" "Bozgun,Bozgunda" "Gölge, Gölgeler" "Katran" "Yaşamasız" "YanıkHava" "Yarıardağ, Yanartaş" iaşksızlık, kırgınlık/ Ikişiden kopuş,birbirine
yabancılaşma,mutsuzluki idünyadankopuş, çevreye
yabancılaşma, yası
Imutsuzluk, başarısızlık, yenilmişlik/
iduygusuzluk/,
Iherşeydenvazgeçişi
iacı,mutsuzluk,yalnızlık
ve tüm bunların ağırlığıl
/korku, korkulu bekleyiş, acıi iyabancılıki ,
Igurbet/,/acll
lacı,mutsuzluk, umutsuzluk/,
idış dünyayakapanışı
iacı,umutsuzluk,yalruzlık/.
Ikendi içinekapanışı
Iyalnızlık,ve eylemsiz öfke/ " Yaban" "Ararken" "Bir Ölü Evi" "Gölge" "Gölş,eler" "Kişi' "Kuyuda Yusuf"
Şiirde,duyguyu açıkçaifade ederek bir duruma işareteden sadece
"Aşk-ıMemnu, Aşksiz İnsanlar,Korku" sözcükleri bulunmaktadır. Diğer
sözcükler dolaylıyoldan bir duyguyu anlatmaya yönelik sözcüklerdir ve
hepsinde de ortak gönderme, mutsuzluktur. Bu duyguyu veren sözcüklerin
sayısal değeri arttıkçasözcüklerin ve duygunun şiirdeki işlevininanlam
yoğunluğudaartmaktadır.
5. Kişi Kesiti:
Şiirdebelirli bir kişinin varlığına işareteden sözcükler:
larayan kişil
i
ölen herhangi birkişii
+i
ölü evininkalabalığıi
.vIkendiniedilginleştirmişkişi.'
Ikendiniedilgirileştirmişkişileri
Ibelirsizkişi!
IYusuf+bekleyenkişi!+
IKuyucaklıYusuf+aşıkl /yabancıolan, gurbette olan
kişil+/içe çekilen kişi.'
Kişininbir başka kişiyle/kişilerle ilişkisinibelirleyen sözcükler:
"Aşksız İnsanlar" "AyrıDünya" "1+1 " "Bir Ölü Evi" "Gölgeler"
/iki ya da daha çok kişinin birlikteliği
i
liki ya da daha çok kişinin birlikteliğii
likikişinin beraberliğive bu beraberlik içindekiayrılığı, tekliği/
Imutsuz,acılıçokluk/ +Ikalabalıkl
+
i
ölenkişiile ilgili imajlari
/belirsiz ilişkileri
+i
varlıklarıylaGÖSTERGEBiLİM AçısıNDAN BİR sııa DEGERLENDİRMESi: "BİR SÖZLÜKTE KİTAP ADLARI"
6. Eşdeğerlikler-DenkliklerKesiti:
6.1. Anlamca Eşdeğerlikler
"A~k-ıMemnu" ="Aşksız İnsanlar" "Bozgun" = "Bozgunda"
"Gölge" = " Gölgeler"
"Havada Bulut" = "Havadan Sudan" "Kuyularda" = "Kuyuda Yusuf" "Yanardağ"
=
"Yanartaş" 6.2. Denklikler: laşksızlık!+ Ikırgmlık! /başarısızhk/+ Iyenilgil Ibelirsizlik! +ledilgenlik! /boşluk!+lamaçsızlık! Ikorkul+ iyusufl lacıl+ löfke/["Ararken"] = ["Av", "Bozgun", "Korku", "Yaban"] lavl
I"
Av"] = ["Bozgun", "Havada Bulut","Korku", "Yaban", "YanıkHava"] lavl
["A~k-ıMernnu" ="Aşksızlnsanlar"]=
["AyrıDün a" = "1+1"] .. levlilik!
["1+1"] =
['Yp.yrı
Dünya", "Bir Olü Evi","Bozuk Düzen", "Gölgeler"] . levlilik! ["Gölge", "Gölgeler", 'Gölgeleri Kullanmak"]=
["Havada Bulut", "Yok", "Havadan Sudan"] /belirsizlik!+Iboşluk!
["Katran"] = ["KirliAğustos"] lacıl+Ikötülük!
["Korku", "Kuyularda",
"Kuyuda Yusuf", "Yaban"] Ikorkul +Ibekleyişl ["YanıkHava", "Yanardağ", "Yanartaş"] lumutsuzluk! +lacıl
SONUÇ
Yüzey yapıda ve derin yapıda, kendi içinde kesitlere ayırarak
göstergebilim açısından değerlendirmeye çalıştığımız"Bir Sözlükte Ki-tap Adları" başlıklı şiirde, belirli bir anlatı temeli olmadığıve şiirin alışılagelmiş tematik akışa dayanmadığı; yapıtta doğrudanileti amacı taşıyarı bir yaklaşımın bulunmadığı;sözcükler aracılığıylaanlam
ola-naklarının ve olasılıklarının araştrnldığ ı görülmü~tür. Şiirde metinlerarası ilişki ve bağlılaşrm aracılığıyla, görünü~te 'bir sözlükte kitap adları' sıralanıyorsa da bunların çağrışımsal bütünlüğününve biraraya geldiklerinde oluşturduklarıanlam esas alınmakta; her bir kitabınbir dünya, bir ya~am,biranlatı taşımasıgibi, her bir sözcüğünde bir başka dünyanın kapılarını açtığı düşüncesi yaratılmaktadır.Burada söz konusu olan kitaplar gerçekten var olan yapıtlar olduğunagöre, 'bir sözlükten kitap adları'nı seçme ve belli bir dizge içine yerleştirme,bu dizge aracılığıylabir anlam oluşturma kaygısı, çabası esastır. Üstelik seçilen kitapların içerikleri de genelolarak değerlendirildiğinde, yapıtlardasonuçsuz aşklarm. başıboş yılların, mutsuz birlikteliklerin, tekdüze ve dar yaşamlarm, sıkıntılıevliliklerin, korku ve bunalımların, hiçlik duygusunun, eriyip giden insanların işlendiği görülür. Bu, şiiri
oluşturan 'kitap'Iarın seçilişindeki anlamı bir kat daha önemli kılar.
Şiirdedikkati çeken genel özelliklerden biri, yapıyı oluşturan kav-ramlarıntümünde temel karşıtlıkların kullanılmasıdır.Yüzey yapıdave derinyapıdaolumlu/ olumsuzkarşıtlığı kurulduğundaanlamoluşur,aksi takdirde anlam oluşmaz. Çünkü 'olumlu' anlamı varsaymazsak,
'olumsuzluğu anlamlandıramayız.Bu nedenle karşıtlıklarkendi bütün-lükleri içinde birbirini tamamlamakta, içermekte, derinleştirmektcya da
genişletmektedir. Şiirdeki en önemli ve temel karşıtlık, anlamsal
ya-pıda, yaşamda'aranan' ile 'bulunan' arasındaki ilişki olabilir; fakat 'a-ranan'da çok büyük umutlar gizliolmadığıiçin 'bulunan' büyükyıkım
ya-ratmamaktadır; dolayısıyla ilk bakışta karşıtlık gibi görünen de bir tür
eşdeğerlik oluşturmaktadır.
Şiirin yapısal açıdanüzerinde durulmasıgereken birbaşka özelliği,
sözcüklerin genellikle temel (düz) anlamlarınınesas alınmışgibi görün-mesidir. Oysa sözcük olarak değerlendirildiğindedüz anlam taşıyan ifa-deler, aynızamanda birer edebiyatyapıtınınözel adı olduklarıiçin, hem belirli bir gönderene göndermede bulunarak anlam alanını sınırlarlarhem de doğalbir yan anlam ve onun getirdiği anlam-kurgu-anlatıevrenini
ya-pılarında taşır, bütünleştirirler. R. Graves, şiir yazmada sözcüklerin
yal-nıziçdeğerlerinin değil. aynızamanda içanlamlarının.en uzakçağrışım larınında göz önündebulundurulduğunuve bunlar arasındaki bağların, mantıküstü birşerrtaolanşiir şemasındabir yer tuttuğunu düşünur(bkz. Aksan 1993: 95). Dolayısıyla bu şiirdekisözcüklerin anlamıda hem tek
başlarına,hem bir kitap adı olma özellikleriyle hem de çağrışımsal yön-leriyle birbirine yeni kapılaraçan genişbir anlam çerçevesi oluşturmak tadır.Ve kimi zaman "Kuyuda Yusuf" örneğindehem Yusuf kıssasırun,
hem Kuyucaklı Yusuf romanının anımsatılması yoluyla /acının/,'
/korkunun/, /yalnızlığın/ve /ölümün/ hissettirilmesi örneğinde olduğu gibi, kitabın adı doğrudan değil,sözcük ve imge çağrışımı aracılığıyla
dü-şündürülmektedir.Ya da "Havada Bulut" ve "-Yok" sözcüklerindeki
bü-tünleşmede görüldüğügibi, sadece bir kitap adına değil, aynızamanda bir halk türküsüne de göndermede bulunularak şiirinevreni halka halka
ge-nişletilebilmektedir.
"Bir Sözlükte Kitap Adları" şiirininen önemli özelliğiise, şairin,
yapıtını oluşturansözcüklerin göndergesel anlamlarınınbütünuçlarını bi-linçli ve kasıtlı olarak açık bırakması, kullandığısözcüklerin ve işaret
lerin bütün iç ve dış değerlerini hesaba katması,kurulan şiirseldizgeyle şiir karşısındaokuyucununemeğini ve işleviniön planaalmasıdır.
GÖSTERGEBİLİM AçısıNDAN BİR şİİR DEGERLENDİRMESİ: "BİRSÖZLÜKTEKİTAP ADLARI"
Seçme Kaynakça
AKSAN, Doğan,1992. "Göstergeler veŞiirDili". HÜİDB 20.Yıl Yazılan: 155-162.
---, 1993.ŞiirDili ve TürkŞiirDili (DilbilimAçısından Bakış).Ankara: Kendiyayını.
BARTHES, Roland. 1993.Göstergebilimsel Serüven. İstanbul: YapıKrediYayınları (Çeviren: Mehmet Rifat).
BİRKİYE,Atilla (Hazırlayan),1984.Yapısalcılığın Eleştirisine Doğru. İstanbul: Varlık Yayınları.
DERRIDA,Jac~es,1994.Göstergebilim ve Gramatoloji.İstanbul:Afa Yayınları (Çeviren:TülinAkşin).
ECO, Umberto, 1992.Açık Yapıt. İstanbul: Kabalcı Yayınevi(Çeviren: Y.akup . Şahan).
---, 1995.AnlatıOrmanlanndaAltıGezinti.İstanbul:CanYayınları (Çeviren: Kemal Atakay).
EICHENBAUM, Boris, 1994.EdebiyatKuramı-Rus Biçimciliği.Ankara: Yaba Yayınları.(Çeviren: Sedat Umran).
ERKMAN, Fatma, 1987.GöstergebilimeGiriş. İstanbul:AlanYayıncılık. GÖKTÜRK, Akşit,1988.Okuma Uğraşı. İstanbul: İnkılapKitabevi.
GREIMAS, Algirdas- [ulien, 1983,"ŞiirselSöylemKuramıÜstüne." Yazko Çeviri, 13,Temmuz-Ağustos:157-161.(Çeviren: MehmetYalçın).
---, 1995.Kusur Konusunda.İstanbul: YapıKrediYayınları(Çeviren: AyşeEziler Kıran).
GUIRAUD, Pierre, 1994.Göstergebilim. Ankara:İmgeKitabevi. (Çeviren: Mehmet Yalçın).
HAWKES, Terence, 1992.Structuralism and Semiotics. London: Routledge.
IŞIK,Gül, 1978..Montale'nin ŞiirEvreninde AnlamsalYapılar. İstanbul: İstanbul Universitesi Edebiyat FakültesiYayınları.
İNCE,Özdemir, 1992.Tabula Rasa.İstanbul:Can Yayınları.
---, 1993.YazınsalSöylem Üzerine. İstanbul:CanYayınları. İZBUL, Yalçın,(T. y.). GünümüzIşaretBilimi Teorisine Toplu BirBakış.(Teksir
edilmişdersnotları.
H.u.
Antropoloji Bölümü).JAKOBSON, Roman, 1990,SekizYazı. İstanbul:DüzlemYayınları(Çevirenler: Mehmet Rifat-Sema Rifat).
KANTEL, Semiramis, 1982. "Bir Soru YanıtDizgesi Olarak Behçet Necatigil'in "Kaknus"u". FDE, 10,Kış:25-35.
KARAKUŞ,Mahmut-F. Erkman Akerson, 1993."Yazın YapıtlarındaGöstergeler". Dilbilim Araştırmaları1993: 109-118.
KIRAN,AyşeEziler, 1987. "Semiyoloji ve Semiyotik." Hacettepe Üni. Edebiyat Fakültesi Dergisi, IV, 2, Ekim: 47-67.
---, 1994a. "Göndergenin Gücü ve Gerçeklik". DilbilimAraştırmaları
1994: 236-246.
---, 1994b. "Dil ile ResminBuluştuğuYer." Anadolu Sanat, 2,Kasım: 89-104.
KIRAN, Zeynel, 1983. "DizgedenYapıya." Hacettepe Üni. Edebiyat Fakültesi Dergisi, OzelSayı:127-133.
---, 1986.DilbilimAkımları.Ankara: OnurYayınları.
NECATİGİL,Behçet, 1975,Kareler Aklar. Ankara: BilgiYayınevi. (ı. Basım).
PROPP, Vladimir, 1985.MasalınBiçimbilimi.İstanbul:BFSYayınları.(Çevirenler: Mehmet Rifat - Sema Rifat).
RİFAT,Mehmet, 1976.YazınsalBetik ÜstüneAraştırmalar. İstanbul:KendiYayını. ---,1977. "Göstergebilimsel Çözümlemede Kesitlemenin Yeri". Dilbilim
II: 105-108. (Istanbul UniversitesiYabancıDiller Yüksekokulu FransızcaBölümü Dergisi).
---, 1983.Dilbilim ve GöstergebilimKuramları(Temel Metinlerin Çevirisi). Istanbul: YazkoYayınları.
---, 1990.Dilbilim ve GöstergebiliminÇağdaş Kuramları. İstanbul: DüzlemYayınları.
---, 1992.Göstergebilimin ABC'si.İstanbul:SimaviYayınları.
- r - r - r - r - r - r - r - r - : - ,1993."AçıklamalıGöstergebilimSözlüğü1."Kurarn. 3, Eylül: 63-70. ---, 1994a."AçıklarnalıGöstergebilimSözlüğüII." Kuram, 4, Ocak:
47-50.
---, 1994b."AçıklamalıGöstergebilimSözlüğüIII." Kurarn. 5,Mayıs: 43-50.
---, 1994c."AçıklamalıGöstergebilimSözlüğüIV." Kurarn. 6, Eylül: 52-58.
SAUSSURE, F., 1976. Genel Dilbilim Dersleri. Ankara: TDKYayınları (Çeviren: Berke Vardar).
TODOROV, Tzvetan (Derleyen,Fransızca'yaÇeviren ve Sunan), 1995.Yazın Kuramı(Rus Biçimcilerinin Metinleri). Istanbul: YapıKredi Yayınları(Çevirenler: Mehmet Rifat- Sema Rifat).
USLU, Didem, 1993,Kıyaslamalı Bir EdebiyatEleştirisi.Ankara:Karşı Yayınları. YALÇIN, Mehmet, 1991.ŞiirinOrtakPaydası- Şiirbilime Giriş.Sivas: Cumhuriyet
UniversitesiYayınları.
YAVUZ, Hilmi, 1987.Yazm Üzerine. İstanbul: Bağlam Yayınları. YÜCEL, Tahsin. 1979.Yapısaleılık. İstanbul:AdaYayınları. ---, 1991.EleştirininABC'si.İstanbul:SimaviYayınları.
---, 1993.Aniatı Yerlemleri (Kişi-Süre-Uzam). İstanbul: YapıKredi Yayınları.
ZEYREK, Deniz, 1991. "Göstergebilim, Söylem Çözümlemesi veAnlatı İncelemesi".' Dilbilim Araştırmaları1991: 105-112.