• Sonuç bulunamadı

Hepatorenal Sendrom

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hepatorenal Sendrom "

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İstanbul Tıp Dergisi 2006:3;32-35

Hepatorenal Sendrom

Dr. GÖkçen GÖKCAN (1), Dr. Cüneyt MÜDERRİSOGLU (2), Dr. Hayri POLAT (3), Dr. Sedat IŞIK (1)

ÖZET

Hepatarenal sendrom (HRS), akut veya kronik karaciğer hastalığında

klinik, laboratuar veya histolojik olarak gösterilebılen bir neden ol-

maksızın böbrek yetmezliği olmasıdır. Siroz ve porta/ hipertansiyon ne- deniyle splanknik alanda vasküler direncin azalması ve vazodilatas- yon, dengelerneye yönelik olarak sistemik ve renal vazokonstrüksiyon, HRS'nin temel patogenetik nedenidir. Renal vazokonstrüksiyona bağlı

perfüzyon azalması, GFR'de azalma, sodyum retansiyonu, serbest su

atılımnda bozulma başlıca renal fonksiyon bozukluklarıdır. Bu bulgu- lar, karaciğer hastalığının evresine göre il erleyici özel/ıktedır.

Anahtar Kelime/er: Hepatarenal sendrom, sodyum retansiyonu, renal

dolaşım, vazokonstrüksiyon.

GİRİŞ

Hepatarenal sendrom (HRS), akut veya kronik ağır karaciğer hastalığında klinik, laboratuar veya histolojik olarak gösterilebilen bir neden olmaksızın böbrek yet-

mezliği gelişmesidir.HRS'da temel bulgu,böbreğin tübü- ler fonksiyonlarında etkilenme perfüzyonun azalmasıdır.

HRS'da böbrek yetmezliği fonksiyonelolup, karaciğer yetmezliğinin tedavisi veya karaciğer transplantasyonu

yapıldığında böbrek fonksiyonlarında düzelme olmakta-

dır(1-4).

Hepatorenal Sendrom Tanımlaması

1996 yılında HRS tanımlaması için uluslararası asit kulübü (The International Ascites Club) gerekli kriterle- ri tjelirlemiştir(6). Bu kriterler:

1.Major Kriterler

a) GFR düşüklüğü (serum kreatinin 1.5 ıngldl üzerin- de veya kreatinin klirensi 40 ml/dk'nın altında),

b) Şok bulgularının,altta yatan bakteriyel enfeksiyo- nun, sıvı kaybının ve nefrotoksik tedavi kullanımının ol-

maması,

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1. Dahiliye Kliniği Uzmam (1), Şefi (2), ŞefYardımcısı (3)

32

SUMMARY

Hepatarenal syndrome

Hepatarenal syndrome ( HRS) is the development of renal dysfunction in patients with severe acute or chronic liver diseases in the absence of any other identifiable causes of renal pathology. Renal and systemic vasoconstruction could be due to amplified splanchnic reduced vascu- lar resıstance vasadi/atation resulring from porta/ hypertansion and cirrhosis appear to be primary jactors m pathogenesis.Sodıum retenti- on, impaired free water excretion,decreased GFR and renal perfusion due to renal vasoconstriction are the main renal function abnormalitı­

es in cirrhosıs. The onset of each abnorma/ity dijfers in time and fol- lows a progressive course.

Key words: Hepatarenal syndrome, vasoconstriction,renal circulati- on,sodium retention.

c) Diüretik tedavinin sonlandırılmasından veya plaz- ma volüm desteğinden (1.5 L) sonra renal fonksiyonlar- da düzelme olmaması,

d) Proteinürinin 500 mg/gün altında olması ve ultra- sonografide obstruktif veya renal parankimal hastalık

bulgusunun olmamasıdır.

2. Ek Kriterler

e) İdrar volümürrün 500 mg/günün altında olması, f)ldrar sodyumunun 10 mEq/L'nin altında olması,

g) İdrar osmolalitesinin plasma osmolalitesinden faz- la olması,

h) İdrar sedimentinin büyük büyütmesinde her saha- da 50'den az eritrosit olması,

i) Serum sodyum konsantrasyonunun 130 mEq/L'nin

altında olmasıdır.

Hepotorenal Sendrom Patogenezi

Hepatarenal sendromda böbrek yetmezliği iki hipo- tezle açıklanmaya çalışılmaktadır. İlk hipoteze göre, re- nal hipoperfüzyon karaciğer hastalığının kendisine bağlı gelişmektedir. Karaciğer hastalığında bu organdan kö- ken alan renal vasodilatör etkili faktörlerin sentezinin

azalması renal hipoperfüzyona yol açmaktadır(l-4).

İkinci hipotez, arteryel vazodilatasyon hipotezidir.Bu hipoteze göre, yetersiz arteryel dolum vardır. Arteryel

(2)

Dr. GÖkçen GÖKCAN ve ark., Hepatarenal Sendrom

yetersiz dolum,intravasküler volümün azalmış olmasın­

dan değil, başlıca splanknik alan olmak üzere sistemik arteryel vazodilatasyona ve sistemik vasküler dirençte azalmaya bağlıdır. Bunun sonucunda baroreseptör ba-

ğımlı sistemik vazokonstrüktör etkili faktörler aktive olur. Renal vasküler yatak ve tüm ş istemik dalaşımda va- zokonstrüksiyon gelişir. Ancak splanknik alandaki güçlü lokal vazodilatörlerin etkisi devam eder ,S).

HRS oluşumunu başlatan temel etken, karaciğer dis- fonksiyonudur. çoğu kez hastalarda HRS'nin ortaya çık­

masına yardımcı olan diğer faktörler eşlik etmektedir.

Tablo ı'de HRS gelişimi için yüksek risk oluşturan fak- törler görülmektedir.

Sirozlu hastalarda başlıca renal disfonksiyon sodyum retansiyonu,serbest su atılımının bozulması, GFR'nin ve renal perfüzyonun azalmasıdır. HRS'nin geliştiği son ev- rede genellikle tüm renal fonksiyon bozuklukları yerleş­

miştir(5).

Tablo l.Asidi olan ve non-azotemik sirozlu hastalar- da HRS için yüksek risk oluşturan parametreler

• Daha önceki asit epizotları,

• Hepatomegalinin olmaması

• GFR'de ılımlı azalma olması

• BUN'da ılımlı yükseklik

• Serum kreatininde ılımlı yükseklik

Düşük serum sodyumu

• Yüksek serum potasyumu

• Kötü beslenme

Düşük idrar sodyumu

Başlangıç plasma osmolalitesinin düşük olması

Başlangıç idrar osmolalitesinin yüksek olması

• Yüksek plasma renin aktivitesi

Düşük arter basıncı

• Su yüklemesinden-sonra serbest su atılımının azal-

mış olması

• Yüksek plasma norepinefrin düzeyi

• Ösefagus varisierinin olması.

Hepatorenal Sendromun Klinik Tipleri

HRS, böbrek yetersizliğinin ortaya çıkış şekline ve

şiddetine göre iki tipte sınıflandırılır.Tip ı HRS, iki haf- tadan daha kısa bir süre içinde 2.5 mg/dı düzeyinin üze- rine çıkan serum kreatinin artışı ile tanımlanan şiddetli

ve hızla ilerleyen böbrek yetmezliği ile karakterize- dir(5,6). Tip 1 HRS spontan şekilde gelişebilmesine kar-

şın, sıklıkla ağır bakteriyel enfeksiyon, gastrointestinal kanama,major cerrahi girişim veya siroz üzerine eklenen akut hepatit gibi presipitan faktörlere bağlı olarak ortaya

çıkar(7-9).Tip ı HRS, başlangıcından itibaren ortalama

yaşam süresi yalnızca iki hafta olan en kötü prognoza sa- hip siroz komplikasyonudur(IO).

Tip 2 HRS, böbrekfonksiyonlarında orta derecede ve sürekli azalma ile karakterizedir (serum kreatinini <2.5 mg/dl)Tip 2 HRS'li hastalar karaciğer yetmezliği ve arte- riyel hipotansiyon bulgularını gösterir ancak bu, tip 1 HRS 'li hastalardan daha hafif düzeydedirTip 2 HRS' li hastalar infeksi yonlardan veya presipitan olaylardan son- ra tip 1 HRS gelişimine eğilimlidirler (7-9).

Hepatorenal Sendrom Tedavisi

HRS'lu olguların kötü prognozu karaciğer yetmezli-

ğinden kaynaklandığından, böbrek fonksiyonlarında sağ­

lanacak herhangi bir düzelme yaşam süresi üzerine daha az etkili olacaktır. Karaciğer transplantasyonunun yay-

gınlaşması ve özellikle de canlı vericiden karaciğer

transplantasyonuna başlanması sayesinde HRS'nin prog- nozu değişmiştir.

!)Karaciğer Transplantasyonu

HRS ileri karaciğer hastalığının fonksiyonel bir bo-

zukluğu olduğu için,karaciğer transplantasyonu HRS'li

t:ıastalarda ideal tedavidir. HRS, artmış morbirlite ve mortalite ile birliktedir.Ancak karaciğer transplantasyo- nu ile tedavi edilen sirozlu HRS'lu hastaların sonuçları

genellikle iyidir.Ancak hastaların l/3'ünden fazlasında

halen hemodializ gereksinimi devam eder. %5'lik küçük bir bölümü de son dönem böbrek yetmezliğine ilerler.

HRS'suz transplante hastaların yalnızca %5'inde dializ gereksinimi vardır( ı ı). Karaciğer transplantasyonu yapı­

lan HRS' 1 i hastaların transplanıasyon sonrası üç yıllık sağ kalım oranları oldukça iyi olup, %60 civarında­

dır(l2-14 ).

2) Vazokonstrüktörler ve Volüm Ekspansiyonu Vazokonstrüktör ilaçların kullanım amacı sistemik vasküler direnci arttırmak, endojen vazokonstrüktörlerin aktivitesini baskılamak ve böylece renal perfüzyonu dü- zeltmektir.HRS'li hastalarda ideal vazokonstrüktör, iske- mik komplikasyonlardan---korunmak için ekstrasp'lank- nik dalaşımda ve renal sirkülasyonda herhangi bir etkisi olmayan, splanknik arterlerde selektif etkili bir ilaç ol-

malıdır. Bu gereksinimleri karşılamaya en yakın olan ilaç grubu vasopressin VI agonistleridir (esas etkisini VI reseptörü üzerinde gösteren, V2 reseptörü üzerinde daha az etkili olan vazopressin analoglar). Omipressin ve ter- lipressin gibi VI reseptör agonistlerinin uygulanması en- dojen vazokonstrüktör sistemlerin aktivitesinin baskılan­

ması, renal perfüzyon ve GFR'nin belirgin düzelmesi, pek çok hastada serum kreatinin düzeylerinin normale dönmesi ile beraberdir(15-l6). VI agonistleri, renal fonksiyonlardaki düzelmenin yavaş olması nedeniyle 7-

15 günlük süreleri e verilmelidiri er( 17). Omipressin 16 lU/saat dozunda sürekli intravenöz infüzyon olarak veri- lirken, terlipressin 0.5-2 mg/4 saat şeklinde intravenöz bolüs dozlada verilir(18). Eş zamanlı albumin uygula-

ması, etkin arteriyel kan volümünün daha da düzeltilme-

33

(3)

Istanbul Tıp Dergisi 2006:3:32-35

sinde yardımcıdır. Omipressinde ilacın kesilmesini ge- rektirecek önemli iskemik yan etkilerin sıklığı yüksektir.

Terlipressinle tedavi edilen hastalarda iskemik kompli- kasyonlar daha az görüıürler(ı9).

3)Transjuguler intrahepatik Portokaval Şant

Sirozdaki dolaşımsal fonksiyon bozukluğunun ilk bulgusu portal hipertansiyon olduğundan, portakaval anastomoz ile portal· basıncın azaltılması, HRS'nin teda- visi için akılcı bir yaklaşımdır.Portokaval şant operasyo- nu sonrasında HRS 'nin düzeldiği gösterilmiştir(20-2 ı).

Bu nedenle transjuguler intrahepatik portakaval şant uy-

gulaması baskılanmış olup, oldukça başarılı sonuçlar

alınmıştır(22-23).

KAYNAKLAR

1. Hand MM ,Alexander SR,Harman WE. intensive Care In:Barrat TM,Avier ED,Harmon WE(eds),Pe- diatric Nephrology.4. th edition.lippincottWilliams Wilkins,Baltimore ı999.,pp ı 135-1 ı50.

2. Epstein M. HepatorenalSyndrome:emerging pers- pectives of pathophysiology and therapy.J Am Nep-

hroll994;4:ı 735-ı 753.

3. Epstein M,Berk DB,Hollenberg NK,et al. Renal failure in the patient with cirrhosis.The role of acti- ve vasoconstruction.Am J Med ı 970;49: ı 75-1 85.

4. Bateller R,Sort P,Gines P,Arroyo V. Hepatarenal

Syndrorrıe:Definition,pathophysiology ,c ı inical fe- atures and management.Kidney Int ı998;53:S 47-S 53.

S. Arroyo V,Guevara M,and Gines P. Hepatarenal syndrome in cirrhosis:Pathogenesis and treatment.

Gastroenterology 2002; ı22: ı658-ı676.

6. Arroyo V,Gines P,Gerbes A,et al. Definition and diagnostic criteria of refractory ascites and hepatare- nal syndrome in cirrhosis.Hepatology 1 996;23: ı64-

176.

7. Toledo C, Salmeron JM, Rimola A, et al. Sponta- neous bacterial peritonitis in cirrhosis:predictive fac- tars of infection resolution and survival in patients treated with cefotaxime. Hepatology ı993; ı 7: 25ı-

257.

8. Follo A, Lovet JM, Navasa M, et al. Renal impair- ment following spontaneous bacterial peritonitis in cirrhosis. incidence,clinical course,predictive factors and prognosis.Hepatology ı994;20: ı 495-ı50 ı.

9. Navasa M, Follo A, Filella X, et al. Tumor necro- sis factor and interleukin-6 in spontaneous bacterial peritonitis in cirrhosis:Relationship with the deve- lopment of renal impairment and mortality.Hepato- logy 1998;27:1227-1232.

34

ı

o.

Gines A, Escorsell A, Gines P, et al. incidence,pre- dictive factars and prognosis of hepararenal syndro- me-in cirrhosis.Gastroenterology ı993; ı 05:229- 236.

ı 1. Ganwa TA, Morris CA, Goldestein RM, H osbert BS, Klintman GB. Long-term survival and renal.

function following liver transplantation in patients with and without hepatarenal syndrome-experience in 300 patients.Transplantation 1991 ;91 :428-430.

ı2. Lerut J, Goffette P, Latterre PF, Danataccio M, Reynaert MS, Otte JB. Sequential treatment of he- patorenal syndrome and posthepatic cirrhosis by in- trahepatic portosystemic shunt(TIPS) and liver trans p 1 an ta tion. Hepato g as troen terology

ı 995 ;42:985-987.

ı3. Gonwa TA, Klintmalın GB, Jennings IS, Goldste- in RM, Husberg B. Impact of pretransplant renal function on survival after liver transplantati- on.Transplantation ı995;59:361-365.

ı4. Seu P, Wilkinson AH, Shaked A, Busuttil BW.

The hepatarenal syndrome in 1iver transp1ant recipi- ents.Am Surg ı991 ;57:806-809.

ıs. Lenz K, Harnatgl H, Dreml W, et al. Omipressin in the treatment of functional renal failure in decom- pansated Ii ver cirrhosis. Gastroenterology ı 99ı; 10 1: ı 060-ı 067.

ı6. Guevara M, Gines P, Fernandez-Esprarroch G, et al. Reversibility of hepatarenal syndrome by pro- longed administration of omipressin and plasma vo- lume expansion. Hepatology 1998; 28: 416-422.

ı7. Arroya V, Bataller R. Histarical notes on ascites in cirrhosis.ln:Ascites and Renal Dysfunction in Liver Disease:Pathogenesis,Diagnosis and Treatment.Ar- royo V,Gines P,Rodes J,Schrier RW,Ma1den MA(eds).Blackwell Science,New York,l999 pp 3- 13.

ı8. Papper S. Hepatarenal Syndrome. In:The Kidney in Liver Disease.Epstein M(ed),Elsevier Biomedi- cal,New York ı978,pp 9ı-112.

ı9. Gines P, Rodes J. Clinical disorders of renal functi- on in cirrhosis with ascites.ln:Ascites and Renal Dysfunction in Li ver Disease :Pathogenesis,Diagno- sis and Treatment.Arroya V,Gines P,Rodes J,Schri- er RW,Malden MA(eds),Blackwell Science,New York 1999,pp 36-62.

20. Selıraeder ET, Numann PJ, Chamberlain BE.

Functional renal failure in cirrhosis.Recovery after portocaval shunt.Ann Intem Med 1970;72:293-298.

2ı. Ariyan S, Sweeny T, Kerstein MD. The hepatare- nal syondrome recovery after portocaval shunt.Ann Surg 1975; ı81 :847-849.

(4)

Dr. GÖkçen GÖKCAN ve ark., Hepatarenal Sendrom

22. Brensing KA, Textro J, Perz J, et al. Long-term outcome after transjugular intrahepatic portosyste- mic stent-shunt in non-transplanı patients with hepa- torenal syndrome:a phase 2 study.GUT 2000; 47:

288-295.

23. Guevara M, Gines P, Bandi JC, et al. Transjugu- lar İntrahepatic portosystemic shunt in hepatorenal syndrome effects on renal function and vasoactive systems. Hepatology 1998;28:416-422.

35

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu yazıda kronik hastalık öyküsü olmayan ve solunum sıkıntısı nedeniyle hastaneye başvuran 44 yaşındaki kadın hasta pnömoni ön tanısıyla göğüs hastalıkları

Ancak böbrek zedelenmesine neden olan olay ortadan kaldırılsa bile böbrek.. hasarının ilerlediği de

Sonuç olarak, bu çalışmada ST segment elevasyonlu ve ST segment elavasyonlu olmayan akut koroner sendrom olguları arasında sadece klinik özellikleri açısından değil; risk

Bandırma ocakları İstanbulda yapılan bir çok inşaata taş ye­ tiştirmekteydi. 1875 yılında Dolmabahçe camii için Bandır­ ma ocaklarından taşlar

(2) Completed the design of the electrical engineering project quality evaluation business system, first proposed a four-tier structure system based on the display

Ancient artifacts found in prehistoric civilizations of Iran show the Persian Gulf and the Sea of Oman played a key role in trade relations and trade exchanges between the old

As a result, depression and stress were reduced, and the balance of the sympathetic and parasympathetic nervous systems of the autonomic nervous system was improved; thus,

1. Şekil 4.4.12) Buradaki basma pençeden tabana doğrudur. İki dizde kırıktır. Sol bacak ise dizden kırık, ayak yukarıya çekilmiştir. Kalan son 3/8’lik zamanda ise