Uşak Eşme yakınlarındaki Kışladağ Altın Madeni’nin yakınlarında bulunan İnay köyünde sakat ve ölü doğan kuzu sayısı 600’e yaklaştı. Köy, valiliğin emri ile karantinaya alınmıştı ancak hastalık ile ilgili herhangi bulguya
rastlanmayınca karantina kaldırıldı. EGEÇEP ve Elele Hareketi üyeleri, altın madeni ile ilgili hukuki süreci paylaşmak ve kuzu ölümleri ile ilgili önceki gün köyü ziyaret etti.
İnay köylüleri kuzu ölümleri nedeni ile günlerdir diken üzerinde yaşıyor. Valilik geçtiğimiz günlerde İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü veterinerlerine yaptırdığı incelemenin sonucunda hastalıkların “viral” olduğunu ileri sürmüş, bulaşıcı şap hastalığı şüphesine karşı da köyde geçici karantina uygulaması başlatıldığını açıklamıştı. Ancak valiliğin yaptırdığı araştırmada şap hastalığı ile ilgili herhangi bir bulguya rastlanmadı ve köydeki karantina kaldırıldı. İncelemelerde herhangi bir hastalığa rastlanmadığı belirtiliyor. Köylüler ise ölümlerin ve diğer olumsuzlukların kaynağı olarak altın madenini gösteriyor.
Keşke ölümlere sebep maden olmasa
Önceki gün köyü ziyaret eden EGEÇEP ve Elele Hareketi üyeleri altın madeni ile ilgili son hukuki süreci köylülerle paylaşarak, köylülerin kuzu ölümleri ile ilgili anlatımlarını dinlediler. Köy kahvesinde yapılan toplantıya kadını erkeği köylülerin ilgisi yoğun oldu.
Toplantıda konuşan İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer Sakaryalı, köylerinde hayvancılık yapan 40 kişinin hayvanlarında kayıp olduğunu belirterek, toplam ölü kuzu sayısının 557’yi bulduğunu söyledi. Her yıl üç-beş tane ölümün normal nedenlerden kaynaklandığını varsayarak yaptıkları sayısal çalışmada 461 tane yaygın kuzu ölümünün ortaya çıktığını belirten Sakaryalı, “Arazide ölen tilkiler bunlara dahil değil. Kışla, Bekişli, Karacaahmet köylerinde de hayvan kayıpları olduğunu biliyoruz. Ama bunlar köylülerce çeşitli kaygılar ileri sürülerek saklanıyor. Bu gerçeklik,
‘neden sadece İnay’da görülüyor bu ölümler’ sorusunu da açıklıyor’ diye konuştu. “Keşke bu ölümler madenden değil de hastalıktan olsa. İnanın böyle bir şey çıksa en çok sevinen biz olacağız” diyen Sakaryalı, amaçlarının altın
madenini kötülemek, alt etmek değil, yüzlerce hayvan ölümünün nedenini öğrenmeye çalışmak olduğunu vurguladı.
Sakaryalı, valiliğin ölümlerle ilgili yaptığı hastalık açıklamasının da inandırıcılıktan uzak olduğunu, hayvanların bu hastalıklara karşı yıllardır aşılandığını söyledi.
İnay köylülerini avukatı ve EGEÇEP Yürütme Kurulu üyesi Av. Arif Ali Cangı, Danıştay’ın Manisa İdare
Mahkemesi’nin Kışladağ Altın Madeni’ne verilen ÇED raporu ile ilgili kararını bozduğunu belirterek, Danıştay’ın gerekçeli kararının madenin artık işletilemeyeceğini ortaya koyduğuna dikkat çekti. Madenci şirketin Danıştay’ın bu son kararını ters yüz ederek kendi lehlerine gibi göstermeye çalıştığını belirten Cangı, şirketin bu manipülasyonuna
karşı ilgili bakanlıkları ve valiliği harekete geçmeye çağırdıklarını kaydetti. Toplantıda söz alan köylüler de yaşadıkları sıkıntıları ve madenle ilgili düşüncelerini aktardılar.
Hayvancılık yapan İbrahim Öztemel, ölümlerin hastalıkla açıklanmasına tepki gösterdi. Öztemel, “Yıllardır hayvancılık yaparım. Şap, ektema, kas hastalığı nedir iyi bilirim. Zaten bizim hayvanlarımız düzenli olarak bu hastalıklara karşı aşılanıyor. Son olarak geçen hafta perşembe günü İlçe Tarım’dan gelen veterinerler 4 tane
koyunumdan kan örneği aldılar. Brucella hastalığı için aldıklarını söylediler. Bugün sonuçları açıklamaya geldiler ve kanlarda hastalık mikrobu yokmuş. Arazide yoğun tilki ölümleri var. Yetkililer kuduz diyor ama kuduz hayvan saldırır. Bu tilkiler başka şeyden ölüyor” dedi.
İbrahim Uysal adlı köylü, bugüne kadar yaşamadıkları olayların yaşanmasını altın madenine bağladıklarını dile getirdi. “40 kuzum vardı 20’si öldü” diyen Gülcan Öztürk ise ölümlerin üzerinin kapatılmaya çalışıldığını söyledi.
21/02/2008 evrensel
