• Sonuç bulunamadı

ÜNİTE TIBBİ SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÜNİTE TIBBİ SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İÇİNDEKİ LE R

• Giriş

• Kardiyovasküler Hastalıklar

• Hasta Boyutu

• Hasta Ailesi Boyutu

• Sosyal Hizmet Uzmanının Rolleri

• Ruh Sağlığı Sorunları

• Ruh Sağlığı Alanında Sosyal Hizmetin Yeri

• Medikal Model - Sosyal Model

• Sosyal Hizmet Uzmanının Rolleri

HEDEFLE R • Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

• Kardiyovasküler hastalıklarda hasta ve hasta ailesinin psikososyal özelliklerini

öğrenebilecek,

• Kalp hastası ve yakınlarına yönelik sosyal hizmet müdahaleleri hakkında bilgi edinebilecek,

• Ruh sağlığı sorunları hakkında fikir edinebilecek,

• Medikal model ile sosyal model arasındaki farkları görebilecek,

• Sosyal hizmet uzmanlarının ruh sağlığı

alanında klinik ve toplumsal düzeydeki rolleri hakkında bilgi edinebileceksiniz.

ÜNİTE

5

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı

Sorunları

TIBBİ SOSYAL HİZMET

(2)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Kardiyovasküler (kalp ve damar) hastalıklar, küresel ölçekte başta gelen ölüm sebebidir.

Kardiyovasküler hastalıkların en kritik sonuçlarından biri kalp

krizidir.

GİRİŞ

Kardiyovasküler ve ruh sağlığı hastalıkları sosyal hizmet bakışıyla ele alırken hasta ve ailesinin psikososyal özelliklerini içeren hasta ve hasta ailesi boyutları ile tedavi ekibi içinde sosyal hizmet uzmanı boyutundan oluşan üç boyutlu bir inceleme yapabiliriz.

Bu bölümde, kardiyovasküler hastalıklarda ve ruh sağlığı sorunlarında hasta ve ailelerinin deneyimlerini ve sosyal hizmet uzmanlarının farklı düzeylerdeki rol ve sorumluluklarını öğreneceksiniz.

Kardiyovasküler Hastalıklar

Kardiyovasküler (kalp ve damar) hastalıklar, küresel ölçekte başta gelen ölüm sebebi olup uzun bir süre daha bir numaralı ölüm sebebi olmaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2005 yılında 17,5 milyon insanın kalp ve damar hastalıkları sebebiyle öldüğü ve bu rakamın küresel ölümlerin %30’unu teşkil ettiği tahmin edilmektedir. Bu ölümlerin 7,6 milyonu kalp krizlerine, 5,7 milyonu ise inmelere bağlıdır. Sağlık Bakanlığı (2012) verilerine göre Türkiye’de ulusal düzeyde ölüm nedenleri arasında ilk sırayı, yıllık ortalama 205.457 ölümle kardiyovasküler hastalıklar (tüm ölüm nedenlerinin %47,73’ü) almaktadır.

Kardiyovasküler hastalıklar grubunda iskemik kalp hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar, romatizmal kalp hastalıkları, inflamatuar ve hipertansif kalp hastalıkları yer almaktadır. Dolayısıyla kalp hastalıkları hem son derece önemli bir sağlık sorunu hem de toplumun geniş kesimlerini etkileyen ve sosyal hizmet uzmanlarının profesyonel katkılarını gerekli kılan toplumsal bir sorun özelliği taşımaktadır.

Hasta Boyutu

Kardiyovasküler hastalıkların en kritik sonuçlarından biri, kalp krizidir. Kalp krizi;

akut gerçekleşen, yaşamsal tehdit yaratan bir sorundur ve ölüm oranı çok yüksektir. Hasta açısından incelendiğinde kalp krizi deneyimi iki aşamada gerçekleşir. Kriz aşaması (veya akut aşama), hastanede geçer. İyileşme aşaması ise genelde hastaneden taburculuk sonrası gerçekleşir. Kriz aşamasında hasta, hastanede bulunduğu ve tedavi edildiği sürede içinde bulunduğu durumun ciddiyetini ve potansiyel etkilerini kavrayamayabilir. Rahatsızlık tıbbi olarak kontrol altına alındıktan kısa bir süre sonra hasta, potansiyel olarak duygusal bir sıkıntı sürecine girer. Bu süreci anksiyete olarak adlandırabiliriz. Duyguların yoğunluğu, mevcut duruma ilişkin bilgi eksikliği nedeniyle artabilir ve ayrıca, derinleşen duygusal sıkıntı ve anksiyete hastaların yaygın olarak verdikleri tepkilerdir. Hastalık

(3)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

İyileşme aşamasında, yeni bir kalp krizi riskini azaltmak için hastaların yaşam tarzlarını önemli ölçüde değiştirmeleri

gerekmektedir.

Hasta açısından incelendiğinde kalp krizi

deneyimi kriz aşaması ve iyileşme aşaması

olmak üzere iki aşamada gerçekleşir.

Kalp hastalarının psikososyal boyuttaki

temel bir sorunu hastalık sürecinde

kontrol hislerini kaybetmeleridir.

hâli anksiyeteyi tetiklerken anksiyete de korku, kaygı veya huzursuzluk gibi duyguların artışına neden olmaktadır. Bu süreçler, hastanın iyileşme sürecinde olumsuz etkiler yapar.

Kalp hastalarının psikososyal boyuttaki temel bir sorunu, hastalık sürecinde kontrol hislerini kaybetmeleridir. Kontrol kaybı, kişinin kendi yaşamını etkileyen olayların seyrini değiştirecek kararlar almadaki içselleştirilmiş yetersizliği ve güçsüzlüğü ifade etmektedir. Çaresizlik ve güçsüzlük gibi duygudurumları, bireylerin olayların sonuçlarının kendi davranışlarına bağlı olmadığına dair inançlarını göstermektedir.

Buna karşın kişisel kontrol, arzu edilen sonuçlara ulaşmak ve arzu edilmeyenlerden kaçınmak üzere etkili kararlar alma ve harekete geçme konusunda özgüven duygusunu yansıtmaktadır. Kontrol duygusunun kazanılması kardiyovasküler hastalığın klinik boyutlarından ötürü oldukça güç olabilir. Hastalar; ağrı, tekrarlama, başkalarına bağımlılık ve ölüm gibi korkularla sıklıkla yüzleşirler. Kalp hastalığı yaşamı tehdit edici bir hastalık olarak görüldüğü için de hastanın kontrol kaybı duygularını artırır. Ayrıca, durumları hafiflemiş olan hastalar da bu durumlarının sürüp sürmeyeceğinden emin değillerdir. Kalp krizi ve koroner arter bypas cerrahisi (KABC) sonrasında hastalar ve aileleri, hastalığın belirsizliklerini deneyimlemeyi sürdürürler. Tedavi sürecinde hastalar, alışık olunmadık işlemlere tabi olabilirler. Hastalığın kontrollerinin ötesinde olduğu bilgisiyle kendilerini adeta

“kurban” gibi hissedebilirler. Kendilerini incinebilir bir konuma yerleştirebilirler.

İyileşme aşamasında, yeni bir kalp krizi riskini azaltmak için hastaların yaşam tarzlarını önemli ölçüde değiştirmeleri gerekmektedir. Değişimler; beslenmenin daha bilinçli olarak izlenmesi, bir egzersiz programının uygulanması, sigaranın bırakılması ve stresi azaltmak için gerekli tedbirlerin alınmasını içermektedir.

Kriz nedeniyle kalpte oluşan hasarın derecesine bağlı olarak normal yaşam aktivitelerine dönüş, genelde kademeli olarak gerçekleştirilir. Bu dönüş sürecinde kalbin oluşan hasarı düzeltmesi ve güçlenmesi beklenmektedir. İyileşme sürecinde hastaların en önemli görevi belirlenmiş olan koşulları yerine getirmektir. Hastaların ben imgelerine, aile içindeki ve toplumdaki rollerine ilişkin algılarıyla yüzleşmeleri gerekir. Kardiyovasküler riski azaltmak için zorunlu olan yaşam tarzı değişikliklerini uygularken hastaların hem kendi korkularıyla hem de çevrelerindeki insanların korkularıyla baş etmeleri gerekmektedir. Hastalar ayrıca benlik saygısı, anksiyete, depresyon, azalan aile işlevselliği, çalışma hayatının aksaması ve kötüleşen sağlık durumuyla mücadele etmek zorunda kalabilirler. Bu konuların tümünde sosyal hizmet uzmanları, hastalara doğrudan profesyonel yardım sunabilirler. Bunun dışında kişilerde oluşan şizofreni ve paranoid bozukluklar gibi psikotik bozukluklar,

(4)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimler doğrudan profesyonel müdahâle yapma bilgi ve yetkisine sahiptirler.

Kalp krizi olgusunun yanı sıra KABC deneyimi de kardiyovasküler kapsamında kapsamında temel bir yere sahiptir. KABC, bugün kalp rahatsızlığı nedeniyle oluşan kalp krizlerinde veya angina pektoriste (göğüs ağrısı) rutin tedavi yöntemi hâline gelmiştir. Yöntemin fiziksel sağlık üzerindeki ciddiyetinin yanı sıra hasta ve ailesi üzerindeki duygusal yükü de oldukça fazladır. Cerrahi girişim sonrasındaki birkaç ayda, cerrahi kesilerde ağrı, yorgunluk belirtileri, tad alma kaybı, uyku sorunları, kalp ritim bozulmaları, anksiyete, depresyon ve duygudurum dalgalanmalarıyla hastaların yaşam kalitesi belirgin biçimde düşme gösterebilmektedir. Bununla birlikte cerrahi girişim, birçok hastanın uzun vadede hastalık belirtilerinin ortadan kalkmasına ve yaşam kalitesinin yükselmesine katkı sağlar.

Kardiyovasküler hastalar ve yakınlarıyla yapılan psikososyal araştırmaların sosyal hizmet uzmanlarını ilgilendiren sonuçlarını şöyle özetleyebiliriz:

 Yüksek düzeyde anksiyetesi olduğu belirlenen hastalarda kalp krizi sonrası çeşitli komplikasyonların görülme olasılığı daha fazladır.

 Evli olanlarda bekâr hastalara göre hastanede bulundukları sürede daha hızlı iyileşmenin gerçekleşmektedir.

 Eşler arasındaki yakınlığın ve bakımın düzeyi ile iyileşme süresi arasında pozitif korelasyon vardır.

 Evli olmasa bile başkalarıyla yakın bağları bulunan kişilerde yaşama isteği daha yüksek olmakta ve bu istek, iyileşme süreci üzerinde güçlendirici bir etki yapmaktadır.

 Hastanede bulunulan sürede eşler ve diğer yakınlar tarafından ilgi ve şefkat gösterilmesinin yanı sıra hastanın bakımıyla da ilgilenilmesi iyileşme çabasına anlamlı katkılar yapmaktadır.

 Uzun vadede duygusal destek alan hastalarda, duygusal desteği daha az alan hastalara göre daha düşük düzeyde anksiyete görülmektedir. Bu hastaların genel yaşam kalitesi daha çok yüksek seyretmekte ve gerekli sağlık davranışları (daha az sigara içme, daha çok egzersiz yapma gibi) daha fazla sergilenmektedir.

 Cerrahi girişim sonrası, kadınlar erkeklere göre daha yüksek olasılıkla depresyon, anksiyete ve uyku bozuklukları yaşamaktadır. Düşük sosyoekonomik düzeydeki kadınlarda bu sorunları daha yoğundur. İstatistiksel olarak erkekler,

(5)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Kalp hastalıkları ailenin bütünlüğünü tehdit

ederek ekonomik gücünü ve aile içi rol

dağılımını olumsuz etkileyebilmektedir.

Sosyal destek, hastanın sosyal çevreyle bağ kurmasında temel bir

faktördür. Hastanın kendisine bakıldığı ve hastalığın risklerinden

korunduğu hissini artırmakta, iyi olmasını

sağlayan motive edici bir güç işlevi görmektedir.

kadınlara göre daha çok kalp krizi geçirmektedir. Fakat kriz sonrası duygusal sorunları kadınlar daha çok yaşamaktadır.

 Erkeğin kadına sağladığı duygusal destek, kadından aldığından çok daha az düzeyde kalmaktadır.

 Hasta eğitimi hastalığın ve tedavi yöntemlerinin anlaşılmasında, tedavi sonrası yaşama uyum sağlanmasında ve uygun sağlık davranışları geliştirilmesinde etkilidir.

Hasta Ailesi Boyutu

Kalp hastalıkları, ailenin bütünlüğünü tehdit ederek ekonomik gücünü ve aile içi rol dağılımını olumsuz etkileyebilmektedir. Ailede hastalıkla beraber anksiyete düzeyi yükselmekte, aile ilişkilerinin bozulması riski artmakta ve uzun süreli sosyal destek gereksinimi yoğun artış göstermektedir.

Kardiyovasküler cerrahi girişim yapılan hastalarla ilgili çalışmalarda, aile içi destekleyici ilişkilerin olumlu etkileri tanımlanmıştır. KABC hastaları içinde yüksek düzeyde sosyal destek alanlar, daha çabuk iyileşme göstererek yeterli sosyal desteği almayan hastalara göre daha kısa sürede taburcu olmaktadırlar. Zira;

sosyal desteğin yalnızca kalp hastalıklarına değil, diğer birçok rahatsızlığın iyileşme sürecine anlamlı katkılar yaptığını biliyoruz.

Sosyal destek, hastanın sosyal çevreyle bağ kurmasında temel bir faktördür.

Hastanın kendisine bakıldığı ve hastalığın risklerinden korunduğu hissini artırmakta, iyi olmasını sağlayan motive edici bir güç işlevi görmektedir. Sosyal destek; ziyaretlerle, beslenme, ulaşım, çeşitli hizmetlerden yararlanma vb. gibi gündelik yaşam aktivitelerine ilişkin desteklerle gerçekleşir. Hastanede bulundukları sürede hastaların başkalarıyla güçlü bağlara sahip olmaları, arkadaşları ve komşuları da içeren sosyal destek kaynaklarına sahip olmaları, taburculuk sürecini kolaylaştırmaktadır.

Genelde aileler, kalp krizi sonrasında yoğun duygusal sıkıntılar ve şikâyetler yaşarlar. Özellikle eşlerin, hastayla olan yakın ilişkileri ve karşılıklı bağımlılıkları nedeniyle olaydan yoğun olarak etkilenmesi doğaldır. Krizin ya da cerrahi girişimin ciddiyetine ve olay sonrası gelişen özrün düzeyine bağlı olarak yaşamı yeniden düzenlemek gerekmektedir. Bu sürede belirli yaşam tarzı değişikliklerine gidilmesi söz konusudur. Daha iyi beslenme, daha çok egzersiz yapma, sigarayı bırakma gibi düzenlemeler yalnız hasta için değil, ailenin diğer üyeleri için de geçerli olabilir.

Hasta iyileştikçe ailenin de işlevselliği ve yaşam kalitesi artış gösterir. Bu sürede yalnız hastanın değil, hastaya duygusal ve sosyal destek sunacak olan ailenin de

(6)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Bünyesinde uzman hekim, hemşire, psikolog, fizyoterapist

gibi profesyonellerin yer aldığı kardiyovasküler tedavi ekibinin temel bir diğer üyesi sosyal hizmet

uzmanıdır.

Kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde sosyal hizmet uzmanının müdahâle odağı hem hastanın kendisi hem

de hastayla yakın ilişkileri bulunan aile

üyeleridir.

Kalp hastalarına yönelik sosyal hizmet müdahâleleri, kalp

dostu beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasını ve

bireysel başetme stratejilerinin değiştirilmesini içerir.

güçlendirilmesi kardiyovasküler rehabilitasyon programlarının kapsamı içinde olmak zorundadır.

Sosyal Hizmet Uzmanının Rolleri

Bünyesinde uzman hekim, hemşire, psikolog, fizyoterapist gibi profesyonellerin yer aldığı kardiyovasküler tedavi ekibinin temel bir diğer üyesi, sosyal hizmet uzmanıdır. Sosyal hizmet mesleği yüzyılı aşkın süre önce ihtisaslaşmış olduğu sağlık alanında, hastalık olgusunu yalnızca tıbbi ve ruhsal değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bağlamlar içinde değerlendiren eklektik bir bilgi ve beceri repertuarına sahip olduğu için hasta ve ailesinin psikososyal uyumuna anlamlı katkılar yapmaktadır.

Kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde sosyal hizmet uzmanının müdahâle odağı, hem hastanın kendisi hem de hastayla yakın ilişkileri bulunan aile üyeleridir. Temel sorumluluk, hasta ve ailesinin kalp hastalığı ve tıbbi müdahâle sonrası yaşam koşullarına uyum sağlamalarını desteklemektir. Bireysel danışmanlık ve grup çalışması, sık başvurulan sosyal hizmet müdahâle yöntemleridir. Müdahâlelerde sıklıkla ele alınan konular; kayıp duygusu, rol değişimi, anksiyete, depresyon ve bu sorunlara etkili yanıtlar vermek için başvurulacak baş etme stratejileridir. Hasta ve ailesinin sorun çözme becerilerinin ve başetme kapasitelerinin artırılması öncelikli olarak göz önünde bulundurulmaktadır.

Sosyal hizmet uzmanı, kardiyovasküler tedavi ekibinin bir üyesi olarak planlı biçimde hasta ve aile üyeleriyle çalışır. Bugün, kalp krizi olgularında bile hastanede kalma süreleri oldukça kısalmıştır. Hastanın sosyal hizmet uzmanı ile etkileşimi oldukça sınırlı hâle gelmiş ve etkileşimin odağında, ancak hastanın taburcu edilmesi konusu yer alır hâle gelmiştir. Bir kalp krizi sürecinin ardından birçok hasta, 72 saat içinde taburcu edilerek evlerine gönderilmektedir.

Hastanın daha kısa sürede evine ve normal hayatına dönebilmesi, olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Fakat bu durum hastaya yönelik psikososyal değerlendirme ve müdahâleleri sınırlayabilir. Kalp hastasına özgü bir durum olarak hastane sonrası yaşam tarzının önemli ölçüde değiştirilmesi gereksinimi (beslenme düzeni, egzersiz, stres ve anksiyeteyi azaltma vb.) sosyal hizmet uzmanının hasta ve ailesine yönelik ‘uyum’ amaçlı müdahâleler yapmasını öncelikli kılmaktadır.

Kalp hastalarına yönelik sosyal hizmet müdahâleleri, kalp dostu beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasını ve bireysel baş etme stratejilerinin değiştirilmesini içerir. Temelde iki tip baş etme stratejisinden söz edilebilir. Sorun odaklı ya da aktif diyebileceğimiz baş etmede sorunu çözmeye ya da etkilerini hafifletmeye yönelik eylemler vardır. Duygu odaklı veya pasif diyebileceğimiz baş etme ise; stres yaratan

(7)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Sosyal hizmet müdahâlesinin temel bir yönü danışmanlık hizmeti sunulmasıdır.

Hasta ile çalışırken öncelikli olarak ilgilenilmesi gereken

konu hastanın ekonomik koşullarıdır.

sorundan kişinin uzaklaşmasını, sorunu görmezden gelmesini sağlayan bilişsel ve davranışlar eylemleri içerir. Hastaların ve ailesinin sorun ve duygu odaklı baş etme stratejilerini dengeli olarak birlikte kullanmaları beklenir. Hastalar, kardiyovasküler sorunlardan farklı düzeylerde etkilenmektedir. Bazıları kısa sürede iyileşir ve çalışma hayatına aktif biçimde katılabilirken bazıları ise kolaylıkla iyileşememekte, sıklıkla hastaneye yatış yapmak zorunda kalmakta ve sosyal işlevselliğini kuramamaktadır.

Sosyal hizmet müdahâlesinin ilk aşaması olan ön değerlendirmede, hastalık ve tedavi sonrası uyum sağlanması beklenen yeni yaşam tarzına geçişe engel olan psikolojik, duygusal ve sosyal sorunlar belirlenir. Hasta ve ailesinin güçlü yönleri ve gereksinimleri ayrıntılı olarak tanımlanır.

Sonraki aşama olan planlama aşamasında, belirlenen sorunlara göre bir müdahâle planı hasta ve ailesiyle birlikte hazırlanır ve üçüncü aşama olan müdahâle sürecine başlanır.

Müdahâlenin tüm adımlarında hasta ve aile üyeleri ile birlikte hareket edilmesine özen gösterilir. Olabildiğince eşitlikçi bir profesyonel ilişki kurulmaya çalışılarak hasta ve ailesinin sorunlarını çözmelerinde etkin ve aktif rol alabilmeleri sağlanır.

Sosyal hizmet müdahâlesinin temel bir yönü, danışmanlık hizmeti sunulmasıdır.

Kalp hastalarına ve yakınlarına yönelik danışmanlık uygulamasında sıklıkla çalışılan konular; kayıp ve yas, anksiyete ve depresyonla baş etme yöntemleri, hastalığın aile üzerindeki etkileri, cinsel aktivite sorunları ve ayrıca sosyal hizmet uzmanlarının özellikle ilgilendiği bir konu olarak hastanın iş yaşamına dönüş ve gelecek planlamasının yapılmasıdır. Sosyal hizmet uzmanının hekim tarafından konsültasyon istenmesini beklemeden hastanede yattığı sürede hastayla kendisinin bağlantı kurması idealdir. Klinikte düzenli hasta takibi ile bu mümkün olabilir.

Psikososyal sorunların doğru bir içerikte tanımlanması güç olabilir, zira hasta veya yakını sorunu üstü örtülü biçimde ifade edebilir. Asıl sorun yerine dolaylı konuları ön plana çıkartabilir. Bunun için ifade edilen sorunların ve şikâyetlerin nedenleri üzerinden daha ayrıntılı bilgi toplamaya ihtiyaç olacaktır.

Hasta ile çalışırken öncelikli olarak ilgilenilmesi gereken konu, hastanın ekonomik koşullarıdır. Hastanın sosyal sigortasının kapsamı ve tedavi gereksinimlerinin tümünü kapsayıp kapsamadığı da bu çerçevede gözden geçirilir. Hastalıkla ilgili davranış ve tutumları çalışmadan önce hastanın varsa ekonomik engellerinin hafifletilmesi veya ortadan kaldırılmasına yönelik bağlantı kuruculuk rolüyle hastanın ekonomik olarak güçlenmesi desteklenir. Bu kapsamda hastanın çalışma

(8)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Kalp hastalarına ve yakınlarına yönelik önemli bir diğer rol sosyal hizmet uzmanı tarafından hasta yakını

destek gruplarının kurulması ve yönetilmesidir.

ortamına ilişkin düzenlemeler için gerekirse işverenler ile bağlantıya geçilmesi yararlı olmaktadır.

Bu süreçte sosyal hizmet uzmanları tarafından mevcut toplumsal kaynakların ve hizmetlerin hastanın yararına sunulmasını kolaylaştıran çalışmalar da yürütülebilir.

Sosyal hizmet uzmanı, hastalığın özellikle akut aşamasında hastanın eşi ve ailesiyle iletişim kurarak önemli bir bağlantı işlevi görebilir ve onlara destek sağlayabilir. Aile görüşmesinde hastanın ve ailesinin hastalık sürecinde uyumunu destekleyici müdahâleler yapılabilir.

Kalp hastalarına ve yakınlarına yönelik önemli bir diğer rol, sosyal hizmet uzmanı tarafından hasta yakını destek gruplarının kurulması ve yönetilmesidir. Birçok kronik hastalık olgusunda hastalar veya yakınlarından oluşturulan destek grupları tıbbi sağaltımın süresini kısaltmaktadır. Hastalık süresince oluşabilecek psikososyal sorunlara karşı grup üyelerinin direncini artırmaktadır. Çoğunlukla erkek hastaların eşlerinin katılımıyla oluşturulan gruplarda, hastanın iyileşme sürecinde yaşanabilecek psikolojik ve duygusal sorunlar, tıbbi durumla ilgili endişeler birlikte tanımlanır ve çözüm yolları üzerinde çalışılır.

Sosyal hizmet uzmanları tarafından psikososyal gereksinimleri dikkate alınarak hasta iyileşme sürecinde izlenmektedir. Hastanın ölümü hâlinde müdahâle devam etmekte ve bu durumda eşi izlenmekte ve desteklenmektedir.

Kardiyovasküler olayın akut ve iyileşme aşamalarında yapılan hasta ve aile görüşmelerinde, iki eş zamanlı hedef hastalık nedeniyle oluşan psikolojik sıkıntının hafifletilmesine ve ailenin destek çabalarına rehberlik yapmaktadır. Bu hedefler, eğitim ve sosyal destek sağlamadır. Olayın akut aşamasında, bilişsel düzeyde bazı müdahâleler yapılmaktadır. Semptomlar, rehabilitasyon, beklentiler ve toplum kaynakları konularında ayrıntılı eğitim yapılabilir. Akut aşamada, aileyle yapılan tek oturumluk müdahâle dahi oldukça yardımcı olabilir.

Sonraki aşama olan iyileşme sürecinde, yapılandırılmış bir eğitim programına hastanın ve ailesinin katılımının sağlanmasıyla daha etkili sonuçlar elde edilir. Zira akut aşamada yaşanan ve kişilerin algılama ve kavrama yeteneklerini sınırlayan şokun ve duygusal baskıların görece azalmasıyla özellikle aile üyeleri duymaya ve öğrendiklerini hazmetmeye daha hazır bir hâldedir. Duygusal düzeyde, bireysel danışmanlıkla veya hastanede destek gruplarıyla sağlanan sosyal destek sayesinde kişilerin hastalık olgusunu, yeni yaşamlarını ve çevrelerini kabul etmesi kolaylaşır.

Sosyal hizmet uzmanının bazı özel hasta gruplarına daha çok odaklanması da gereklidir. Bu gruplar; ekonomik yoksunluğu olanlar, farklı kültürlerden olanlar ve çalışma hayatını sürdürme zorluğu olan kişilerden oluşan hasta ve hasta

(9)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Sosyal hizmetin ruh sağlığı sorunlu olarak

tanımlanan bireyler, aileler ve gruplarla

ilişkisi aslında psikiyatrik sağaltım alanının içinde olduğu

kadar, bu alanın dışındaki birçok kurumsal yapı ve

hizmet içinde kuruludur.

Ruhsal bozuklukların tanısında, tedavisinde

ve toplumun ruh sağlığının korunmasında sorumluluğu birincil

düzeyde psikiyatri uzmanı hekim taşır.

yakınlarıdır. Sosyal hizmet uzmanı hastaların ve ailelerinin hastalıkla nasıl başettiği konusunda geri bildirim vererek tedavi ekibine olumlu katkılar yapabilir. Hastalara stres yönetimi ve rahatlama teknikleri konularında eğitim de verilebilir. Sosyal hizmet müdahâlesi süresince, eğitim amaçlı tartışma grupları, danışmanlık oturumları, fiziksel kondisyon grupları ve genel sosyal destek ve kendine yardım grupları yapılabilir. Bu gruplar, etkili baş etme araçlarının kullanımını ve tıbbi risklerin hafifletilmesini sağlayan davranışların geliştirilmesini sağlayarak hastaların ve ailelerinin yaşam kalitesinin artmasına katkı vermektedir.

RUH SAĞLIĞI SORUNLARI

Tıbbi sorunları incelediğimiz ünitemizde, sosyal hizmet mesleğinin müdahâle çerçevesi içinde yer alan bir diğer alan, ruh sağlığı alanıdır. Sosyal hizmetin ruh sağlığı sorunlu olarak tanımlanan bireyler, aileler ve gruplarla ilişkisi aslında psikiyatrik sağaltım alanının içinde olduğu kadar bu alanın dışındaki birçok kurumsal yapı ve hizmet içinde kuruludur. Toplumun bakımı, korunması gereken, önemli bir oranı istismar mağduru olan veya ihmal edilen çocuk, genç, yaşlı ve özürlü gibi özel gereksinim ve risk gruplarına refah hizmeti sunulmakta, bu gruplara psikososyal iyileştirme odaklı müdahâleler yapılmaktadır. Toplumsal damgalanmaya maruz kalan marjinal azınlıklarla, eşcinsellerle, suça itilen çocuklarla, hükümlülerle, bağımlılarla yine psikososyal odaklı çalışmalar yüz yıldan fazla süredir yapılmaktadır.

Ruh sağlığı sosyal hizmeti veya yaygın ifadesiyle psikiyatrik sosyal hizmet; sağlık ve sosyal refahın birçok alanında bireysel danışmanlık, toplumla çalışma, grup çalışması, sosyal eylem, sosyal planlama ve sosyal politika gibi uygulama yöntemlerini kullanarak 100 yıldan fazla süredir etkinliğini devam ettirmektedir.

Burada söz edilen bütün gruplara yapılan profesyonel müdahâlelerde önemli bir ruh sağlığı bilgisine başvurulmaktadır. Sosyal hizmet eğitiminde verilen dersler, mezunları çeşitli alanlarda uygulama yapmaya hazırlamakta ve mesleğin müdahâle odaklarının geniş kapsamlı oluşu onu ruh sağlığı alanında avantajlı konuma getirmektedir.

Ruh Sağlığı Alanında Sosyal Hizmetin Yeri

Ruhsal bozuklukların tanısında, tedavisinde ve toplumun ruh sağlığının korunmasında sorumluluğu birincil düzeyde ve evrensel olarak psikiyatri uzmanı hekim taşır. Fakat hekim bu sorumluluğu tek başına üstlenmemiştir. Psikiyatrik sağaltım ekip çalışmasıyla yürür ve hekimin koruma, iyileştirme ve geliştirme rollerine katkı verecek başka bazı mesleklerin profesyonelleri de onunla birliktedir.

Bunlardan biri sosyal hizmet uzmanıdır. Zira genelde sağlığın, özelde ruhsal sağlığın

(10)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Sosyal hizmet ruh sağlığı alanında,

hastalıkların psikososyal özelliklerinin yanı sıra toplumsal bağlamı ve

sonuçlarına odaklanmaktadır.

Sosyal hizmet, ruh hastalığı olan kişilerin,

ailelerinin ve bakımverenlerin özel

ihtiyaçlarına duyarlı olup hizmetlerin daha

erişilebilir hâle gelmesinde rol oynamaktadır.

bedensel, ruhsal ve sosyal öğelerden oluştuğu ve bunlardan birinde yaşanan sorunun diğerlerini de olumsuz etkileyeceği Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen tanımlamada belirtilmiştir. Bu tanıma esas olan bilimsel perspektif, insanın biyopsikososyal bir varlık olduğunu ve tıbbın sağlık sorunlarına bütüncül yaklaşmasının zorunluluğunu hatırlatmaktadır. Tanım, ayrıca iki bağımsız disiplin olan psikiyatrinin ve sosyal hizmetin ortak bir paydada yan yana gelmesinin rasyonalitesini ortaya koymaktadır.

Psikiyatri, hastayı sağlığına yeniden kavuşturma çabasında bedensel ve ruhsal öğelere odaklanırken sosyal hizmet sosyal öğelere odaklanır. Diğer ifadeyle sosyal hizmet uzmanı, sosyal sağlığın temininde etkin ve karar verici konumdadır. Ruhsal ve bedensel sağlığın temininde karar verici olan uzman hekimin ise destekleyici rolleri vardır.

Sosyal hizmet ruh sağlığı alanında, hastalıkların psikososyal özelliklerinin yanı sıra toplumsal bağlamı ve sonuçlarına odaklanmaktadır. Sosyal hizmet uygulamasının amacı; hasta ve ailesine yönelik psikososyal iyileştirme, birey, aile ve toplumsal düzeylerde refah düzeyini yükseltme, bireylerin hayatları üzerindeki gücü ve kontrolü arttırma ve sosyal adalet ilkelerini geliştirmektir. Psikiyatride sosyal hizmet uygulaması birey ve çevre arasındaki kesişme noktalarında gerçekleşir.

Sosyal hizmet müdahâlesi bireyle başlar ve aile, sosyal ağlar ve topluma kadar uzanır.

Toplumsal bağlamda sosyal hizmet, bireyin sosyal çevresinin ruh hastalığı deneyimini ve ruhsal sağlık sorunlarını nasıl şekillendirdiğiyle ilgilenir.

Sosyal hizmetin ruh sağlığı alanında ilgilendiği mikro düzeydeki konular arasında bireysel sorunlar, korunmasızlık ve direnç, aile işlevselliği, güçlü yanlar ve stresörler, destek ağları, kültür, topluluklar, sınıf, cinsiyet ve etnik köken yer almaktadır. Ego işlevselliğinin intrapsişik yönleri, öz güven, tinsellik ve aile işlevselliğinin kişilerarası yönleri ve kişisel ilişkiler vardır.

Makro düzeyde ise sosyal hizmet; ekonomik refah, istihdam ve barınma gibi daha geniş konularla ilgilenir. Toplumsal sonuçlar açısından sosyal hizmet, akıl hastalığı ve ruhsal sağlık sorunlarının hem birey, aile ve kişisel ilişkiler üzerindeki etkisi hem de benlik duygusu, aile refahı, ekonomik güvenlik, istihdam ve barınma gibi toplum üzerindeki etkisiyle ilgilenir. Sosyal hizmet, hem ruh hastalıkları hem de çocukların korunması ve aile içi şiddet gibi geniş anlamda sağlık ve refah konuları ile de ilgilenmektedir.

Makro düzeyde sosyal hizmet; ayrıca damgalanma, ayrımcılık, politik özgürlük ve insan hakları (özelde hasta hakları) konularıyla ilgilenirken aynı zamanda gerekli

(11)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Ruh sağlığının tamamlayıcı öğeleri kuşkusuz bedensel ve

sosyal sağlıktır.

Medikal modelde doktor hastadaki kusur

veya işlevsizlik üzerinde durarak sorun çözme yaklaşımı

kullanmaktadır.

Sosyal modele göre ruh hastalığı farklılıktır.

Sosyal model biyopsikososyal yaklaşıma dayalı bir

modeldir.

tedavi ve destek hizmetlerini sağlamayla da ilgilenmektedir. Ayrıca sosyal hizmet;

ruh hastalığı olan kişilerin, ailelerinin ve bakım verenlerin özel ihtiyaçlarına duyarlı olup hizmetlerin daha erişilebilir hâle gelmesinde rol oynamaktadır.

Medikal Model - Sosyal Model

Ruh sağlığının tamamlayıcı öğeleri, kuşkusuz bedensel ve sosyal sağlıktır. Ne var ki ruh sağlığı ve hastalıklarını açıklama çabasında iki farklı yaklaşım bilim çevreleri ve toplum arasında iki karşıt kutup yaratmıştır.

Bir tarafta modern tıbbın referansı ve ruhsal sağaltımda egemen model olan medikal model yer alır. ‘Medikal model’ batı dünyasında hekimler tarafından uygulanan ve hastalığın tanı ve tedavisi için kullanılan geleneksel bir yaklaşımdır.

Bu modelde doktor, hastadaki kusur veya işlevsizlik üzerinde durarak sorun çözme yaklaşımı kullanmaktadır. Tıbbi öykü, fizik muayene ve tanı amaçlı testler, hastalığın tanımlanması ve tedavisi için temel oluşturmaktadır. Yani medikal model, belirli hastalıkların ve durumların fiziksel ve biyolojik yönleri üzerine odaklanmıştır. Fakat hastalığa veya soruna katkıda bulunabilecek sosyal faktörleri ya da bireysel öznelliği bu sürece katmaz. Bu model, aynı zamanda tanının doktor ve hasta arasındaki müzakere sonucu konduğu gerçeğini gözden kaçırmaktadır.

Medikal modele göre ruh hastalığı; bir eksiklik ya da anormallik olarak görülmekte, ruh hastalığına sahip olmak olumsuz bir şey olarak kabul edilmektedir. Ruh hastalığının bireyden kaynaklandığı düşüncesi vardır. Ruhsal sorunlar için çare ise bireyin normalleştirilmesidir. Çare için de profesyonel yardım gereklidir. Medikal modele göre, toplumun ruh hastalığı olan kişileri nasıl gördüğü de sosyal modele göre farklıdır. Bu modele göre ruh hastalığı, kişiyi bir şeyler yapmaktan alıkoyar ve bu hastalık kimsenin istemeyeceği bir şey olup kişileri kötü yönde etkilemektedir.

Ruh hastalığının insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri olduğu düşüncesi vardır. Sorunları çözmenin yolu ise kişileri mümkün olduğunca özürlü durumundan çıkarmaya çalışmaktır.

Ruh hastalığı olan kişilerin toplumda yer edinebilmeleri için sadece profesyonellere ihtiyaçları vardır. Diğeri ise, ruhsal sorunları açıklarken başvurulan ve sosyal çevrenin hem bozucu hem de iyileştirici etkisini vurgulayan sosyal modeldir.

Sosyal model, biyopsikososyal yaklaşıma dayalı bir modeldir ve psikiyatrik tedavilerde biyopsikososyal yaklaşımın önemli bir yeri vardır. Sosyal modele göre ruh hastalığı, farklılıktır. Ruh hastalığına sahip olmak, nötr bir durumdur. Ruh hastalığı birey ve toplum arasındaki iletişimden kaynaklanır. Ruhsal sorunlar için çare, birey ve toplum arasındaki iletişimin değiştirilmesidir. Çare ise bireyle toplum

(12)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Ruh sağlığı ve hastalıklarına sosyal

hizmetin temel yaklaşımı medikal değil, sosyal modele

dayalıdır.

arasındaki düzenlemeleri yapacak bir savunucu ya da kişinin kendisi olabilir. Sosyal modele göre; toplumun ruh hastalığı olan kişileri nasıl gördüğüne bakılacak olursa, ruh hastalığı cinsiyet ve etnik köken gibi sadece bir farklılıktır. Ruh hastalığına sahip olmak iyi ya da kötü olarak nitelendirilemez, hastalık sadece kişinin bir parçasıdır.

Sorunlar, ruh hastalığı olan kişilerin ulaşılmaz kaynakları olan bir toplumda yaşamaya çalışmalarından kaynaklanmaktadır. Sorunları çözmenin yolu ise toplumu değiştirmektir. Değişim hastalığa sahip kişiden, savunucudan ya da bu hastalığa sahip olanların toplumda eşit hakları olduğuna inanan herhangi bir kişiden gelebilir.

Doğrusu iki modelin birbirlerine alternatif gibi gösterilmeleri ya da bozuk davranışın doğuştan mı geldiği yoksa sonradan mı oluştuğu seçenekleri üzerinde seçim yapılması mantıksız olduğu kadar bu tartışmanın uzun yıllardır sürüyor oluşu da bir o kadar yersizdir. Aslında her sağlık sorununun ortaya çıkışında davranışsal ve çevresel tetikleyicilerin payı her zaman vardır.

Kanserde kimyasallar, sigara ve alkol tüketimi, hastalık riskini sürekli artırır. Öte yandan genetik yatkınlık ve organik etmenler yüzünden bir hastalık aniden gelişebilir. Bildiğimiz kadarıyla hem medikal hem de sosyal bilimlere referansla insan davranışını ve sorunlarını açıklayan bir kuram henüz geliştirilmemiştir.

Dolayısıyla ruh sağlığına yaklaşımda da seçimimiz, doğal olarak biyopsikososyal perspektif olmalıdır. Eklektik bilgi temeli ve disiplinlerarası yaklaşımla müdahâle, sağaltımda en akılcı yol olarak görünmektedir.

Ruh sağlığı ve hastalıklarına sosyal hizmetin temel yaklaşımı medikal değil, sosyal modele dayalıdır. Hiç şüphesiz bu tercih tesadüf değildir. Psikiyatri; bazı davranış bozukluklarını tanımlamak için belirttiğimiz gibi organik hastalık/sorun bağlantısını referans alır, bunun için tıp bilgisini kullanır.

Sosyal hizmet ise bozulmuş olan davranış düzeltilirken sosyal ve davranış bilimlerindeki kökleriyle sosyal çevre içindeki insan davranışı bilgisini referans alır.

Bu yönelimler, tam bir sağaltım için hem tıbbın hem de sosyal ve davranış bilimlerinin ürettiği bilimsel bilgilerin birlikte kullanılmasının zorunlu olduğunu açıkça göstermektedir.

Ruh sağlığının ve ruhsal bozuklukların sosyal boyutunu ele alırken konuyu iki yönlü incelemek anlamlıdır. Birincisi, sosyal sorunlar çeşitli davranış bozukluklarına neden olabilir. İkinci olarak, ruhsal hastalıklar çeşitli sosyal sorunların oluşumuna etki edebilir. Aslında ruhsal - sosyal etkileşimindeki neden – sonuç ilişkisini doğru kurmanın gerekli olduğunu her zaman akılda tutmalıyız. Çünkü çoğu durumda

(13)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Sosyal hizmet mesleğinin misyonuna

uygun olarak sosyal hizmet uzmanları,

hizmet verdikleri kişilerin birçok alandaki işlevsellik düzeyini arttırmakta yardımcı olmaktadır.

yalnızca sonuca odaklı profesyonel müdahâle ve çabalar, asıl neden ortadan kaldırılmadığı sürece etkili olmamaktadır.

Örnekte görüldüğü gibi, işsizliğin ve beraberindeki zayıflamış sosyal desteğin belirleyici neden, depresyonun ise sonuç olduğu bir tabloda, ancak her iki yöndeki çabalarla bireyin sağlığı istenen düzeye ulaşmaktadır.

Günlük hayatta karşılaşılan çeşitli sorunlar ve verilen mücadeleler, kronik strese sebep olup bireylerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Mikro ya da makro alanda çalışan sosyal hizmet uzmanları sosyal sorunların müracaatçılarda, ailelerinde ve bulundukları topluluklardaki etkisinin farkında olmaları gerekmektedir.

Sosyal Hizmet Uzmanının Rolleri

Ruh sağlığı alanında uzmanlaşmış sosyal hizmet uzmanlarının müracaatçılarının sorunlarıyla ilgili olarak klinik ve toplumsal düzeyde yaptıkları müdahâleler çeşitlilik gösterir.

Ruh sağlığı sorunu olan kişile,r her gün işlevselliğin her alanında zorluklarla karşılaşmaktadır. Günlük hayatın getirdiği stres ve zorluklar birikerek kronik strese yol açabilmektedir. Sosyal hizmet mesleğinin misyonuna uygun olarak sosyal hizmet uzmanları, hizmet verdikleri kişilerin birçok alandaki işlevsellik düzeyini artırmaya yardımcı olmaktadır. Birçok sosyal ve kişisel durum ruh sağlığını bozabildiği için sosyal hizmet uzmanlarının bu durumları ve etkenleri anlaması gerekmektedir.

•Toplumda yaygın bir ruh sağlığı sorunu olan depresyonu ele alalım.

Hekim; genç, yetişkin bir erkek hastaya majör depresyon tanısı koymuştur, sosyal hizmet uzmanı ise, yaptığı sosyal incelemede kişinin çalışma gücünde ve isteğinde herhangi bir azalma olmadığı hâlde uzun süredir işsiz olduğunu, ayrıca sosyal destek algısının zayıfladığını belirlemiştir. Hekimin depresyonun tıbbi tedavisi planına paralel olarak sosyal hizmet uzmanının da müdahale planı olacaktır.

Hastanın sosyal desteğinin artırılmasının yanı sıra istihdam olanaklarından yararlandırılması, mesleki eğitim kurslarına

yönlendirilmesi veya çeşitli iş bulma kurumlarıyla bağlantı kurulması gibi biyopsikososyal perspektife uygun müdahaleler yapılır. Aksi durumda yalnızca hekimin mesleki müdahalesiyle nihai bir sağaltım gerçekleşemeyecektir.

(14)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Sosyal hizmet uzmanı, psikiyatrik sağaltım

sürecinin tüm aşamalarında rol alır.

Sosyal hizmet uygulaması, teorisi, kişiler ve çevreleri arasındaki karmaşık ilişkileri anlamanın öneminden bahsetmektedir ki bu da sosyal hizmet mesleğinin diğer mesleklerden ayırt edici özelliğidir. İlk ekolojik sosyal hizmet uygulaması modeli, sosyal ve kişisel sorunlar ve ruh sağlığı ve hastalıkları arasındaki ilişkiyi anlamaya yönelik teorik ve pratik bir taslak çizmektedir. Bu model, bir kaç anahtar kavram üzerinde durmaktadır. Bunlar; kişi-çevre arasındaki karşılıklı ilişki, uyum sağlama, kişinin içinde bulunduğu ortam ve konumu, savunmasızlık, baskı, gücün kötüye kullanımı, sosyal ve teknolojik kirlilik, yaşam stresörleri ve bunlarla baş etme teknikleridir.

Ruh sağlığı ve hastalıkları alanında sosyal hizmet mesleğinin kendisine has rolleri, sorumlulukları vardır ve bunlar çok boyutludur. Sosyal hizmet uzmanı, psikiyatrik sağaltım sürecinin tüm aşamalarında rol alır. Mesleki uygulamalar genel sosyal hizmet bilgisine, değerlerine ve becerilerine dayalı olarak yapılabildiği gibi özel, psikiyatrik sosyal hizmet bilgi ve becerisinin kullanıldığı müdahalelerde de yapılabilir. Ruh sağlığı alanında sosyal hizmet uygulamalarını tanımlarken temelde klinik düzey ve toplumsal düzey olarak iki ana sınıflandırma yapabiliriz. Ekolojik sistem kuramını geliştiren Yuri Branfenbrenner’in (1977) kavramsallaştırmasına göre klinik düzeyi mikro ve mezzo, toplumsal düzeyi ise makro düzey olarak adlandırmak olanaklıdır.

Klinik düzeyde odaklar; hasta, hastanın ailesi ve sosyal çevresidir. Hastanın özellikleri ve hastalığın niteliği müdahâlenin sınırlarını belirler.

Hastayla çalışma; vizitleri, klinikte bireyle çalışmayı, grup çalışmalarını, ev görüşmesini, iş yeri/okul görüşmesini, gündüz/gece hastanesi uygulamasını, sosyal işlevsellik etkinliklerini (uğraşı, spor, gezi vb.) ve taburculuk sonrası izlemeyi kapsar.

Hastanın ailesiyle çalışma ise; aile üyeleriyle görüşmeyi, grup çalışmalarını ve ev ziyaretlerini içerir.

Hastanın ailesi dışındaki sosyal çevre unsurlarıyla bilgi edinme, bilgilendirme, kaynak bulma, bağlantı kurma amaçlı görüşme ve ziyaretler yapılır.

Bir psikiyatrik sosyal hizmet uzmanının çalışma ortamı ve saatleri, değişken ve dinamiktir. Klinikte ya da poliklinikte bulunduğu kadar hasta ve yakınlarının bulunduğu, yaşadığı ya da çalıştığı mekânlarda da günlük mesaisini yapabilir. Sosyal hizmet uzmanının ruh sağlığı alanındaki rol ve sorumluluklarını, klinik düzey ve toplumsal düzey olmak üzere iki başlık altında inceleyelim.

(15)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Hastanın aile ve sosyal çevresinde yapılan sosyal inceleme, doğru

tanının konulması ve uygun sağaltım planının yapılmasına somut katkılar yapar.

Hasta ve ailelerine, hastalığın temel özellikleri ile sosyal

ilişkileri, eğitim/iş performansını ve aile hayatını nasıl etkilediği

konularında eğitim verilebilir.

Hekimin sorumluluğunda

hastalar için taburculuk planı geliştirilir ve uygulanır.

Klinik Düzey Roller

Psikiyatrik sosyal hizmet uzmanlarının klinik düzeydeki rollerini genelde şu şekilde sınıflandırabiliriz:

Sosyal İnceleme:

Hastanın aile ve sosyal çevresinde yapılan sosyal inceleme, doğru tanının konulması ve uygun sağaltım planının yapılmasına somut katkılar yapar. İnceleme;

tanı öncesinde, sağaltım süresince ve taburculuk sonrası izleme aşamalarının tümünde yapılabilir. İnceleme, sağaltım ekibinin hastanın özelliklerini ve sosyal işlevselliğini ayrıntılı öğrenmesini sağlar. Öte yandan, hastanın ailesinin ve çevresinin patolojik özelliklerinin anlaşılmasını da olanaklı kılar. Hastaneye başvuru sürecinde görüşme yapılarak, hastanın ve ailesinin güçlü yönleri ve gereksinimleri tanımlanabilir. Ayrıca hastanın, aile ortamı ve sosyal çevresine (akraba, arkadaş, iş veya eğitim çevresi) ziyaretler yapılabilir. Yüz yüze görüşmeler yoluyla hastanın ve çevresinin tanıtıcı özellikleri, tutum ve davranışları hakkında bilgi toplanır. Elde edilen nesnel bilgiler, yakınların öznel yorumları ve profesyonel gözlemler birlikte değerlendirilerek çevresinin hastanın davranışları üzerindeki etkileri tanımlanır.

Ayrıca, hastanın sağlık sigortası ve malulen emekli olma koşulları gibi ekonomik hayatı ile ilgili bilgiler de temin edilebilir. Sosyal inceleme raporlaştırılır ve hastadan sorumlu hekimle ya da sağaltım ekibinin diğer üyeleriyle paylaşılır.

Psikoeğitim ve Danışmanlık:

Hasta ve ailelerine, hastalığın temel özellikleri (etiyolojisi, progresyonu, prognozu, sağaltım yöntemleri vd.) ile sosyal ilişkileri, eğitim/iş performansını ve aile hayatını nasıl etkilediği konularında eğitim verilebilir, bilgilendirici danışmanlık yapılabilir.

Hastanın aile ortamında ve sosyal çevresinde yapılan incelemeden elde edilen bilgiler ve hastalığın özellikleri referans alınarak sağaltıma katkı verecek aile veya sosyal çevre odaklı bazı müdahâleler planlanır. Hastanın etkileşim hâlinde olduğu aile üyeleri ve diğer sosyal çevre unsurlarıyla bağlantı kurulur, ev, iş yeri veya okul ziyaretleri gerçekleştirilir. Hasta ve hastalıkla ilgili kaygıları, korkuları ve kuşkuları hafifleten görüşmeler yapılır. Hastaya nasıl davranılması gerektiği, uygun iletişim kalıpları, hastanın günlük yaşam uğraşları gibi konularda bilgi ve beceriler kazandırılabilir.

Taburculuk Planlaması:

Hekimin sorumluluğunda hastalar için taburculuk planı geliştirilir ve uygulanır.

Bilişsel, psikososyal, ekonomik, barınma vb. gereksinimleri karşılanarak hasta ve ailesi taburculuğa hazırlanır. Hastanın uzun süreli bakım veya ileri düzeyde

(16)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Hasta ve aile üyeleriyle terapötik bireyle çalışma uygulamaları

yapılır.

Hastanın gereksinim duyduğu toplumsal ve

ekonomik kaynakları elde etmesi için savunuculuk yapılır.

sağaltımı gerekiyorsa bir bakım kurumuna yerleştirilmesi sağlanır. Taburculuk sonrası bakım ve izleme, hasta, ailesi, sağaltım ekibi ve diğer hizmetler arasında iş birliği gerektiren süreçlerdir. Taburculuk planlaması sağaltımın uzun vadeli başarısında etkilidir.

Bireyle Çalışma:

Hastalıkla ilgili psikolojik, duygusal ve özellikle sosyal çevre kaynaklı baskıların üstesinden gelinmesi, sağaltım planına uyum sağlanması, ilaçların düzenli kullanılması, aile ilişkilerinin düzenlenmesi, sağaltım sonrası sosyal çevreyle bütünleşmenin sağlanması gibi konularda hasta ve aile üyeleriyle terapötik bireyle çalışma uygulamaları yapılır. Hastanın ve hastalığın özellikleri müdahâlenin sınırlarını belirler. Baş etme becerilerinin artırılmasına çalışılır. Sorun odaklı ve uyuma dönük baş etme pekiştirilirken duygu odaklı ve pasif baş etme azaltılır.

Bireyle çalışma, planlı, yapılandırılmış ve düzenli seanslarla gerçekleştirilir.

Grup Çalışması:

Hastalarla hastane bakımı sonrası sosyal hayata hazırlayıcı, sorun çözme kapasitelerini geliştirici, sosyal desteği artırıcı, sosyal etkileşim becerilerini geliştirici terapötik grup çalışmaları yapılır. Gruplar; yatarak tedavisi süren, taburculuğu planlanan veya ayaktan takip edilen hem hastalar hem de aileleri için uygundur. Hastanın ve hastalığın özellikleri müdahâlenin sınırlarını belirler.

Çalışmalar, gündüz veya gece hastanesi uygulamalarında gerçekleştirilebilir. Grup çalışması; planlı, yapılandırılmış ve düzenli seanslarla gerçekleştirilir.

Savunuculuk:

Ruh sağlığı sorunu olan insanlar için savunuculuk, son 15 yılda önemli ölçüde artmıştır. Savunuculuk, artık marjinal bir faaliyet olarak algılanmaktan çok ruh sağlığı hizmet kullanıcılarının seslerini duyuran bir araç hâline gelmiştir. Sosyal hizmet uzmanı hastanın sağlığını koruyabilmek için gereksinim duyduğu toplum kaynaklarıyla ve hastane dışı diğer kurumsal hizmetlerle bağlantı kurmasına destek olup hastanın gereksinim duyduğu toplumsal ve ekonomik kaynakları elde etmesi için savunuculuk yapar.

Psikoterapi:

Psikiyatrik sosyal hizmet alanında uzmanlaşma ve çalışma deneyimine ek olarak belirli psikoterapi yaklaşımlarına göre sertifikalı eğitim almış sosyal hizmet uzmanları tarafından psikoterapi yapılabilir. Temelde psikoterapi, sosyal hizmetin bireyle çalışma ve grup çalışması yöntemlerinin –klinik uzmanlaşma gerektiren- ileri düzey uygulamasıdır. Bireysel psikoterapi veya grup psikoterapisi

(17)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Yüksek risk gruplarının nitelik, sıklık, yoğunluk ve bölgesel düzeylerde saptanmasına yönelik

tarama çalışmaları yürütülür.

uygulamalarında ruhsal tedavi amaçlı görüşme ve müdahâleler yapılmaktadır.

Hekimin tanısı ve sağaltım planı çerçevesinde birey ya da grup ölçeğinde psikoterapi yoluyla sağaltıma aktif katkı verilebilir.

Hizmet İçi Eğitim Koordinasyonu:

Psikiyatri alanının sürekli gelişen doğası, klinisyenlerin sürekli güncel bilgilerle desteklenmesini gerektirir. Ayrıca, psikiyatrik sağaltımın interdisipliner doğası mesleklerin birbiriyle düzenli bilgi alışverişini gerektirir. Sosyal hizmet uzmanları çalıştıkları ünitelerin şeflerinin sorumluluğunda hizmet içi eğitimlerin hem organizasyonunda çalışabilir hem de eğitimlerden kendileri yararlanabilirler.

Toplumsal Düzeydeki Roller

Psikiyatrik sosyal hizmet uzmanlarının toplumsal düzeydeki rolleri ise şu şekilde gruplandırılabilir:

Ruhsal Risk Taraması ve Araştırma:

Yüksek risk gruplarının nitelik, sıklık, yoğunluk ve bölgesel düzeylerde saptanmasına yönelik tarama çalışmaları yürütülür. Ruhsal bozukluklar ve sosyal sorunlar arasındaki ilişkileri belirleyen sosyal hizmet araştırmaları yapılır. Ayrıca, toplum ruh sağlığını olumsuz etkileyen sosyal davranışlar ve uygulamalar belirlenir.

Ruhsal hastalık taraması, uygun tedavi ve takiple birleştirildiğinde hastalığın gidişatını son derece olumlu yönde etkilemektedir. Sistematik taramanın tedavi hizmetlerinin verilebileceği bir yerde yapılmasının yararı olacaktır. Çünkü sadece tarama yapmak yeterli değildir. Aynı zamanda tanı koymak, tedavi etmek ve takipte olumlu sonuçlar almak açısından gereklidir.

Koruyucu Ruh Sağlığı Hizmetleri:

Ruhsal bozukluklar, genel sağlık hizmetleri çerçevesinde dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ruh sağlığı; sosyal uyum ile içinde yaşanılan çevreye, sosyal yatırımlara ve ekonomik gelişmelere katkıda bulunan üretkenliğin, huzurun ve istikrarın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ruh sağlığı iyi ve üretken bir toplum inşa etmek için esas olan bireysel ruh sağlığını koruyacak ve geliştirecek çalışmalar yapılmasıdır. Bu bağlamda bireylerin ruh sağlığının iyi olması, aynı zamanda toplumun ruh sağlığı ve yaşam kalitesinin yükselmesi anlamına gelmektedir. Sosyal, psikolojik, biyolojik ve çevresel faktörler insanların ruh sağlığı üzerinde potansiyel bir risk oluşturmakta, dünyamızın hızla değişen yaşam koşulları beraberinde bireyleri ve toplumları derinden etkilemektedir. Pek çok değişkenin mevcudiyetinden dolayı

(18)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Toplumun ruh hastalıkları olan bireyleri dışlayan tutum ve davranışlarını

engellemeye yönelik kampanyalar

geliştirilir.

toplumsal değişim süreçlerine uyum sağlanması, bireyler için kriz potansiyeli oluşturmaktadır.

Koruyucu sağlık hizmetleri; birincil koruma, ikincil koruma ve üçüncül koruma olmak üzere üç ana basamakta gerçekleştirilir. Birincil korumada, kişinin hastalıklara yakalanması önlenmeye çalışılır. Bu amaçla yapılan aşılama, aile planlaması, genetik danışma ve sağlık eğitimi hizmetleri gibi uygulama birincil korumayı kapsar. Kısaca belirtecek olursak birincil koruma, hastalıklardan korunmayı amaçlayan uygulamalardır.

İkincil koruma, birincil koruma hizmetlerinin etkisiz kalması durumlarında uygulanır. Hastalık belirtileri meydana gelmeden veya belirtilerin yeni meydana geldiği durumlarda teşhis ve tedavisinin yapılması uygulamalarının tamamını kapsar.

Üçüncül korumada, alınan bütün önlemlere rağmen hastalığa yakalanan kişilerde hastalığın olumsuz sonuçları en aza indirilmeye çalışılır. Hastalık sonrasında oluşabilecek sakatlık ve işlev kayıplarının en aza indirilmesi için alınacak önlemler de üçüncül koruma uygulamaları arasındadır.

Kriz durumlarında birey, peş peşe gelen güçlüklerle baş etmekte zorlanır. Kendisini çözümsüz, çaresiz ve umutsuz hisseder. Gerekli destek alınmazsa depresyon, kaygı bozuklukları, intihar, alkol ve madde bağımlılığı gibi ruhsal ve sosyal yaşamı alt üst eden sonuçlar söz konusu olabilir. Bu nedenle ruh sağlığının geliştirilmesi ve sorunlarının önlenmesi, tedavi edilmesi faaliyetlerinde ihtiyaçları göz önüne alınarak sosyal hizmet uzmanları ruh sağlığı alanında projeler yürütür.

Sosyal İçerme:

Toplumsal damgalama ile mücadele için yapılan sosyal politika girişimleri, sosyal hizmet uygulamasının bir parçasıdır. Sosyal hizmetin, sosyal eylem yoluyla sosyal adaleti sağlamak gibi uzun ve saygın bir geleneği vardır. Sosyal hizmet; sosyal içerme, sosyal adaleti sağlama, damgalama ve her türlü ayrımcılıkla baş etmeye çalışan müracaatçılarının ve bakım verenlerinin faaliyetlerini destekler.

Damgalamanın önlenmesinde sosyal hizmet uzmanının amaçları arasında ruh sağlığı bozulmuş kişilerde sosyal hizmetlere olan ihtiyacın süresini kısaltmak, bireylerin topluma katkılarını göstermek ve onlarla toplumun diğer üyeleri arasındaki sosyal ve mekansal mesafeyi azaltmaktır. Sosyal hizmet uzmanı, damgalamayı, bireysel, toplumsal, yapısal boyutlarıyla ve çeşitli biçimleriyle ele almalı ve sosyal destek grupları ve savunuculuk gibi mekanizmalarla bireylere ve toplumlara damgalama ile baş etmeleri ve damgalanmaya direnmeleri konusunda

(19)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

Toplumun risk altındaki kesimlerinin

ruh sağlığının korunması, ruhsal

bozuklukların önlenmesi ve rehabilitasyon

hizmetlerinin planlanması ve sunumunda çalışılır.

yardımcı olmalıdır. Toplumun ruh hastalıkları olan bireyleri dışlayan tutum ve davranışlarını engellemeye yönelik kampanyalar geliştirilebilir.

Toplum Eğitimi:

Ruhsal hastalığı olan bireylerle ilgili halkın inanç ve tutumunu inceleyen anketler toplumun genelde bu hastaların tehlikeli olduklarını, karar verme yetilerinin olmadığını ve içinde bulundukları durumu ve nedenlerini anlamada zorluk çektiklerini göstermektedir. Hastalıklar içerisinde en çok şizofreniye, alkol ve madde bağımlılığı olan bireylere karşı olumsuz düşünceler mevcuttur. Bu yüzden sosyal hizmet uzmanı, toplumu ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda bilinçlendirmeye yönelik kapsamlı eğitim çalışmaları planlamakla yükümlüdür.

Hizmet Geliştirme:

Toplumun risk altındaki kesimlerinin ruh sağlığının korunması, ruhsal bozuklukların önlenmesi ve rehabilitasyonu hizmetlerinin planlanması ve sunumunda çalışılır.

Türkiye’de koruyucu ruh sağlığı hizmetleri son derece sınırlıdır. Bu yüzden ruhsal risk taraması ve tedavisinin yapılacağı, çeşitli hastalıklar hakkında eğitimin verileceği ve hastalıkla baş etme tekniklerinin öğretileceği ve sosyal desteğin sağlanacağı psikososyal destek programlarına ihtiyaç vardır. Sosyal hizmet uzmanları bu tür hizmet geliştirmede önemli rol oynarlar. Burada savunmasız ve korunmasız gruplar üzerine odaklanılmalıdır.

Özetleyecek olursak; psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı, kişilerin ruh sağlığı sorunları ile baş etmelerine ve ihtiyaç duydukları sosyal hizmetleri almalarına yardımcı olur.

Sosyal hizmet uzmanı hasta ve aile üyelerine danışmanlık hizmeti verir ve onların hem mali kaynaklara ve hem de tıbbi hizmetler almalarına yardımcı olur. Psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı, aynı zamanda iyileşme sürecinde olan müracaatçıları için barınma ve istihdam olanaklarını araştırmakla yükümlüdür. Ruh sağlığı alanında çalışan sosyal hizmet uzmanları; yataklı psikiyatri hastaneleri, toplum ruh sağlığı merkezleri, cezaevleri ve kamuda yer alan diğer sosyal hizmet kuruluşları gibi birçok farklı ortamlarda çalışmaktadırlar.

(20)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

Bireysel Etkinlik • Kardiyovasküler hastalıklar ve ruh sağlığı sorunlarıyla ilgili olan ve sosyal hizmet uzmanlarını ilgilendiren temel tıbbi bilgileri (hastalıkların çeşitleri, özellikleri ve tedavi

yöntemleri) gözden geçiriniz.

(21)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

Öz et

•Kardiyovasküler (kalp ve damar) hastalıklar, küresel ölçekte başta gelen ölüm sebebidir.

•Hasta açısından incelendiğinde kalp krizi deneyimi, kriz aşaması ve iyileşme aşaması olmak üzere iki aşamada gerçekleşir.

•Kalp hastalarının psikososyal boyuttaki temel bir sorunu, hastalık sürecinde kontrol hislerini kaybetmeleridir.

•İyileşme aşamasında, yeni bir kalp krizi riskini azaltmak için hastaların yaşam tarzlarını önemli ölçüde değiştirmeleri gerekmektedir.

•Kalp hastalıkları, ailenin bütünlüğünü tehdit ederek ekonomik gücünü ve aile içi rol dağılımını olumsuz etkileyebilmektedir.

•Sosyal destek, hastanın sosyal çevreyle bağ kurmasında temel bir faktördür. Hastanın kendisine bakıldığı ve hastalığın risklerinden korunduğu hissini artırmakta, iyi olmasını sağlayan motive edici bir güç işlevi görmektedir.

•Bünyesinde uzman hekim, hemşire, psikolog, fizyoterapist gibi profesyonellerin yer aldığı kardiyovasküler tedavi ekibinin temel bir diğer üyesi, sosyal hizmet uzmanıdır.

•Kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde sosyal hizmet uzmanının müdahale odağı, hem hastanın kendisi hem de hastayla yakın ilişkileri bulunan aile üyeleridir.

•Kalp hastalarına yönelik sosyal hizmet müdahaleleri, kalp dostu beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasını ve bireysel baş etme stratejilerinin değiştirilmesini içerir.

•Hasta ile çalışırken öncelikli olarak ilgilenilmesi gereken konu hastanın ekonomik koşullarıdır.

•Kalp hastalarına ve yakınlarına yönelik önemli bir diğer rol, sosyal hizmet uzmanı tarafından hasta yakını destek gruplarının kurulması ve yönetilmesidir.

•Sosyal hizmetin ruh sağlığı sorunlu olarak tanımlanan bireyler, aileler ve gruplarla ilişkisi aslında psikiyatrik sağaltım alanının içinde olduğu kadar bu alanın dışındaki birçok kurumsal yapı ve hizmet içinde kuruludur.

•Ruhsal bozuklukların tanısında, tedavisinde ve toplumun ruh sağlığının korunmasında sorumluluğu birincil düzeyde psikiyatri uzmanı hekim taşır.

•Sosyal hizmet ruh sağlığı alanında, hastalıkların psikososyal özelliklerinin yanı sıra toplumsal bağlamı ve sonuçlarına odaklanmaktadır.

•Sosyal hizmet; ruh hastalığı olan kişilerin, ailelerinin ve bakım verenlerin özel ihtiyaçlarına duyarlı olup hizmetlerin daha erişilebilir hâle gelmesinde rol oynamaktadır.

•Ruh sağlığının tamamlayıcı öğeleri, kuşkusuz bedensel ve sosyal sağlıktır.

•Medikal modelde doktor hastadaki kusur veya işlevsizlik üzerinde durarak sorun çözme yaklaşımı kullanmaktadır.

•Sosyal model, biyopsikososyal yaklaşıma dayalı bir modeldir.

•Sosyal modele göre ruh hastalığı, farklılıktır.

•Ruh sağlığı ve hastalıklarına sosyal hizmetin temel yaklaşımı medikal değil, sosyal modele dayalıdır.

•Sosyal hizmet mesleğinin misyonuna uygun olarak sosyal hizmet uzmanları hizmet verdikleri kişilerin birçok alandaki işlevsellik düzeyini arttırmakta yardımcı olmaktadır.

•Sosyal hizmet uzmanı, psikiyatrik sağaltım sürecinin tüm aşamalarında rol alır.

Öde v

•Sosyal çevrenizde yer alan kardiyovasküler hastalıkları veya geçmişte ruhsal rahatsızlık geçirmiş olan kişiler veya onların yakınlarıyla mülakat yaparak hastalık deneyimlerini inceleyiniz.

•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan

“ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.

(22)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan

“bölüm sonu testi”

bölümünde etkileşimli olarak

cevaplayabilirsiniz.

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi küresel ölçekte bakıldığında başta gelen ölüm sebebidir?

a) İntihar

b) Ruhsal bozukluklar c) Endokrinolojik hastalıklar d) Nörolojik hastalıklar e) Kalp ve damar hastalıkları

2. Aşağıdakilerden hangisinde kalp krizinin akut aşaması doğru biçimde açıklanmaktadır?

a) İyileşme aşaması olup hastanede geçen süreyi içerir.

b) İyileşme aşaması olup krizin başladığı süreyi içerir.

c) İyileşme aşaması olup hastaneden sonraki aşamadır.

d) Kriz aşaması olup hastanede geçen süredir.

e) Kriz aşaması olup krizin gerçekleşmesi öncesini içerir.

3. Aşağıdakilerden hangisi kardivasküler hastalıklarda, hastaların kalp krizi sonrası yaşadığı anksiyetenin etkileri arasında yer almaz?

a) Korku b) Hissizlik c) Kaygı d) Huzursuzluk e) Gerginlik

4. Sosyal hizmet uzmanları, kardiyovasküler hastalıkları olan kişilere aşağıdaki sorunların hangisinde birincil düzeyde profesyonel yardım sağlayamazlar?

a) Anksiyete b) Depresyon c) Şizofreni d) Aile işlevselliği e) Benlik saygısı

(23)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23

5. Kardiyovasküler hastalar ve yakınlarıyla yapılan psikososyal araştırmaların sonuçlarına göre aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

a) Uzun vadede duygusal destek alan hastalarda, duygusal desteği daha az alan hastalara göre daha düşük düzeyde anksiyete görülmektedir.

b) Erkeğin kadına sağladığı duygusal destek, kadından aldığından çok daha az düzeydedir.

c) Hasta eğitimi, tedavi sonrası yaşama uyum sağlanmasında etkilidir.

d) Bekâr hastaların iyileşme hızı, evli olanlara göre daha yüksektir.

e) Eşler arasındaki yakınlığın ve bakımın düzeyi ile iyileşme süresi arasında pozitif korelasyon vardır.

6. Aşağıdakilerden hangisi sosyal hizmet uzmanlarının ruh sağlığı alanındaki makro düzey uygulamaları arasında yer almaz?

a) Duygusal güçlükleri ortadan kaldırma b) Ayrımcılık önleme

c) Toplumsal damgalamayla mücadele d) Hasta haklarını geliştirme

e) Ekonomik güvenliği koruma

7. Aşağıdakilerden hangisi medikal modelin temel varsayımları arasında yer almaz?

a) Hastalıkların biyolojik, ruhsal ve sosyal yönleri üzerine odaklanılır.

b) Tıbbi öykü, fizik muayene ve tanı amaçlı testler hastalığın tanımlanması ve tedavisi için temeldir.

c) Ruh hastalığı, bir eksiklik ya da anormalliktir.

d) Hastadaki kusur veya işlevsizlik üzerinde durularak sorun çözme yaklaşımı kullanılır.

e) Sağlık sorunlarına nesnel bakılır.

(24)

Tıbbi Sorunlar I: Kardiyovasküler Hastalıklar ve Ruh Sağlığı Sorunları

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24

8. Aşağıdakilerden hangisi psikiyatrik sosyal hizmet uzmanının klinik düzeydeki etkinlikleri arasında yer almaz?

a) Taburculuk sonrası izleme b) Ev görüşmesi

c) Gündüz hastanesi uygulaması d) Sosyal işlevsellik etkinlikleri e) Sosyal damgalamayı önleme

9. Aşağıdaki mesleki rollerden hangisi psikiyatrik sosyal hizmet uzmanını tıbbi sosyal hizmet uzmanından ayırmaktadır?

a) Hastanın hastalığa uyumunu sağlama b) Hastanın aile işlevselliğini artırma

c) Tanı sonrası uygun sağlık davranışlarının geliştirilmesini sağlama d) Hasta ve yakınlarında görülen duygusal sorunları ortadan kaldırma e) Tanıya destek veren sosyal hizmet değerlendirmesi yapma

10. Aşağıdakilerden hangisi psikiyatrik sosyal hizmet uzmanlarının toplumsal düzeydeki rolleri arasında yer alan “hizmet geliştirme” kapsamında çalışmalar arasında yer almaktadır?

a) Toplumu ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda bilinçlendirmeye yönelik kapsamlı eğitim çalışmaları planlanır.

b) Toplumun ruh hastalıkları olan bireyleri dışlayan tutum ve davranışlarını engellemeye yönelik kampanyalar geliştirilir.

c) Toplumun risk altındaki kesimlerinin ruh sağlığının korunması, ruhsal bozuklukların önlenmesi ve rehabilitasyonu hizmetlerinin planlanması ve sunumunda çalışılır.

d) Yüksek risk gruplarının nitelik, sıklık, yoğunluk ve bölgesel düzeylerde saptanmasına yönelik tarama çalışmaları yürütülür.

e) Hastanın gereksinim duyduğu toplumsal ve ekonomik kaynakları elde etmesi için savunuculuk yapılır.

1e-2e-3b-4c-5d-6a-7a-8e-9e-10c

Referanslar

Benzer Belgeler

kardiyak yetmezlikte kalp bölgesinde baskı ve gerginlik hisseden hastalarda ve kalp yaşı olarak henüz kardiyoaktif glikozit kullanımı için erken olan hastalarda

KORONER KALP HASTALIĞI; 61% KRONİK KALP YETMEZLİĞİ; 22% KALP KRİZİ; 17%.. TÜRKİYE’DE EN ÇOK GÖRÜLEN KALP

» At ve köpekte; kalp yetmezliği, ritim bozuklukları.. OSS’nin sempatik parasempatik

Kardiyovasküler Hastalıklar Risk Faktörleri Bilgi Düzeyi (KARRİF-BD) Ölçeği’nin hazırlanmasın- da “Heart Disease Fact Questionnaire (HDFQ)” anketinden 16,

Yağdı ve ark.: Kalp Transplantasyonu Sonrasındaki Neoplastik Hastalıklar: Klinik Deneyim ve Literatiiriin Gözden Geçirilmesi.. Son y ılla rda özellikle

Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin diyetlerin, hipertrigliseridemi üzerinde faydalı etki göstermesi ve azalmış KVH oranlarıyla ilişkilendirilmesi,

Aynı çalışma grubunda Tivesten ve ark.’larının yap- tığı diğer bir analizde, serum T, serbest estradiol ve SHBG düzeyleri ile alt ekstremite Ankle Brakial Index (ABI)

Koroner kalp hastalığı, periferik arter hastalığı, venöz yetersizlik, hipertansiyon, kalp yetersizliği, obezite kardiyomiyopatisi, kardiyak aritmiler obeziteye bağlı