• Sonuç bulunamadı

Emlak Vergisi Değerlerine Karşı Dava Açmada Süre Sorunu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Emlak Vergisi Değerlerine Karşı Dava Açmada Süre Sorunu"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dr. Ahmet OZANSOY

bilgi@ahmetozansoy.com

Emlak Vergisi Değerlerine Karşı Dava Açmada Süre Sorunu

1. GİRİŞ

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na (EVK) göre;

Türkiye’de bulunan arazi, arsa ve binalar emlak vergisine tâbi- dir. Verginin matrahı, aynı Kanun’un 29’uncu maddesinde ta- nımlanan vergi değeridir. Bu değer, 4 yılda bir arazi ve arsalar için, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) asgari ölçüde bi- rim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonla- rınca takdir olunan birim değerlere göre hesaplanmakta; bina- lar için de bu değere ilaveten her yıl Resmi Gazete’de yayımla- nan bina asgari normal inşaat maliyetleri dikkate alınmaktadır.1

Söz konusu bedeller için 2014 yılı genel değerleme yılı olduğundan 2013 yılı içerisinde takdir komisyonları belir- lemelerini yaptılar. 2014 yılının başlamasıyla birlikte bazı yerlerde emlak vergisi değerlerinin tespiti ile ilgili olarak kamuo- yunda önemli rahatsızlıklar oluştu2 ve bu değerlere karşı itiraz edilip edilemeyeceği tartışılmaya başlandı.

Gerek belirlenen bina asgari normal inşaat maliyetleri, gerekse arazi ve arsa değerlerine karşı dava açılması mümkündür ancak bu davayı açabilecek olanlar ve dava açma süresi ile ilgili olarak kısıtlamalar ve problemler bulunmak- tadır. Makalemizde, emlak vergisi değerine karşı dava açma konusundaki süre problemi incelenecektir.

2. EMLAK VERGİSİ DEĞERİNİN TESPİTİ

Emlak vergisi, esasında arazi (ve arsa) vergisi ile bina vergisi olmak üzere 2 çeşittir. Bu iki verginin matrahı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre arazi vergisi, takdir komisyonlarınca belirlene- cek değerler üzerinden; bina vergisi ise bu değerlere Maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetlerinin eklenmesiyle bulunacak değer üzerinden alınacaktır.

Emlak Vergisi Değerinin Oluşumu

Takdir Komisyonları Maliye Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları

Arazi ve Arsa Vergisi Değeri = Belirlenen Bedel

Bina Vergisi Değeri = Belirlenen Bedel + Tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri

1Ahmet OZANSOY: “Arsa ve Arazide Emlak Vergisi Değerlerinin Takdiri: Garip Bir Direniş Hikâyesi”, İdari ve Mali Mevzuat, Nisan 2013, Sayı:151, s.25.

2 Şükrü KIZILOT: “Buyur Burdan Yak”, Hürriyet, 16/12/2013. (Erişim: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25367800.asp, 23/12/2014)

(2)

3. EMLAK VERGİSİ DEĞERLERİNE KARŞI DAVA AÇMA

Emlak Vergisi matrahının parçalarını oluşturan as- gari inşaat maliyet bedelleri ile arazi ve arsa değerlerinin belirlenmesi ve bunlara karşı dava açılması 2 ayrı süreçle yürümektedir.

3.1. Bina Metrekare Normal İnşaat Maliyetlerine Karşı Dava Açma

VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinin “a” bendine göre; Maliye Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları 1319 sayılı Emlâk Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesi hükmü ile aynı Kanun’un 31’inci maddesi uyarınca hazırla- nan tüzük hükümlerine göre bina metrekare normal inşaat maliyet bedellerini, uygulanacağı yıldan 4 (dört) ay önce müştereken tespit ve Resmî Gazete ile ilân eder.3

Belirlenen normal inşaat maliyet bedeli değer- lerine karşı, herkesin dava açma hakkı bulunmamak- tadır. VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinde bu değerlere karşı dava açma hakkı yalnızca Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği’ne tanın- mıştır.

Bahsi geçen kurumlar bu bedellerin Resmî Gazete ile ilânını izleyen 15 (onbeş) gün içinde Danıştay’da dava açabilmektedir. Danıştay’da dava açılması halinde, dava- lının 15 (onbeş) gün içinde vereceği tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılmakta ve Danıştay ve vergi mahkemelerince bu davaların, dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç 1 (bir) ay içinde karara bağlanması gerekmektedir.

Görüleceği üzere inşaat maliyet bedelleri her yıl en geç 31 Ağustos tarihine kadar açıklanmak zorunda olup

3 2014 yılı için bu değerler, 17/08/2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 62 Seri Numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile ilan edilmiştir.

15 gün dava açma süresi, 15 gün dosya tekemmül etme süresi ve 1 ay da karar süresi olmak üzere kabaca en geç 2 ay içinde yani 1 Kasım tarihine kadar4 kesinleşmektedir.

3.2. Arazi ve Arsa Bedellerine Karşı Dava Açma VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinin “b” bendine göre; takdir komisyonlarının5 arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin 4 yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin yapılacağı süre- nin başlangıcından en az 6 (altı) ay önce (1 Temmuz tari- hine kadar) karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile be- lediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir.

Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir ko- misyonu kararları, merkez komisyonuna imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları 15 (onbeş) gün içinde inceler ve inceleme sonucu be- lirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönde- rir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi ha- linde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınır.

Takdir komisyonlarınca belirlenen bu bedellere karşı dava açılması konusunda VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinin 5’nci fıkrasında getirilen bir sınırlama bulun-

4 Hukuken gün ve ay hesaplamaları farklılıklar arz etmekte olup ayrıca süreleri durduran kimi haller de mevcuttur. Burada konunun detayına girilmeden ortalama tahmini süre belirtil- miştir. Gerçekte bu tarih birkaç gün daha erken veya bir miktar daha geç olabilir.

5 Bu komisyonların oluşumu ve çalışma şekilleriyle ilgili olarak Bkz. Ahmet OZANSOY: “Arsa ve Arazide Emlak Vergisi De- ğerlerinin Takdiri: Garip Bir Direniş Hikâyesi”, İdari ve Mali Mevzuat, Nisan 2013, Sayı:151, s.25-28.

(3)

maktaydı. Buna göre takdir komisyonlarının belirlediği arazi ve arsa değerlerine karşı kendilerine karar tebliğ edi- len ve yukarıda sayılan daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları 15 (onbeş) gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilmekteydiler.

Bu hüküm Anayasa Mahkemesi’nce, 13/10/2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/89 sayı- lı Karar ile iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, iptal gerekçesini bahse konu kararda şu şekilde açıklamıştır:

“Emlak vergisi mükelleflerinin ödeyeceği verginin hesap- lanmasında esas alınan takdir komisyonu kararları idari bir tasarruf olduğu için buna karşı mükelleflere yargı yolunun kapatılması, Anayasayla güvence altına alınmış olan hak arama hürriyeti ve hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamak- tadır.”

Böylece daha önce emlak vergisi mükellef- leri, emlak vergisi değerine karşı dava açamazken, 13/10/2012 tarihinden itibaren bireysel dava açabilir hale gelmişlerdir. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus, mükelleflerin dava açabilecekleri değerin, arsa değerine ilişkin takdir komisyonu kararı olduğudur. Bina metreka- re normal inşaat maliyet bedellerine karşı herkesin dava açma hakkı hâlâ yoktur ve sadece Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği bu bedel- lere karşı dava açabilir.

4. DAVA AÇMA SÜRESİ PROBLEMİ

Anayasa Mahkemesinin 2012/89 sayılı Kararı ile 13/10/2012 tarihinden itibaren emlak vergisi mükellefleri, emlak vergisi değerine karşı6 dava açabilir hale gelmişler- dir fakat bu iptal kararı ile birlikte, dava açma süresi ba- kımından ciddi bir belirsizlik doğmuştur. Şöyle ki; bahse konu hüküm iptal edilmeden önce “dava açma yetkisi veri- lenler” bakımından dava açma süresi, kararın kendilerine tebliğinden itibaren 15 gün idi. Dava açıldığında davalının 15 (onbeş) gün içinde vereceği tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılmakta ve mahkemece bu dava, dos- yanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç 1 (bir) ay içinde karara bağlanmaktadır. Vergi mahkemelerince veri-

6 Esasında burada dava açılacak değer, bütünüyle arsa payı ve inşaat maliyet bedelinin toplamından oluşan emlak vergisi değeri değil, arsa ve arazinin değerine ilişkin takdir komisyonu kararıdır. Ancak makale içinde anlama ve ifade kolaylığı sağla- mak bakımından “emlak vergisi değeri” ifadesi kullanılmıştır.

Makale okunurken bu kabulün göz önünde bulundurulması icap eder.

lecek kararlar aleyhine 15 (onbeş) gün içinde Danıştay’a başvurulmakta, Danıştay’da aynı süre kısıtlarıyla kararını vermektedir. Böylece, belirlenen bedelin uygulanacağı bir sonraki yıl başlamadan önce, vergi matrahına esas olan değerin kesinleşmesi sağlanmakta idi. Fakat yeni durum- da, dava açabilecekler mükellefler olduğundan, belirlenen bedellerin mükelleflerce öğrenilmesi ve dava açma süresi- nin başlaması bakımından tartışmalı bir durum oluşmuştur.

Tartışmanın kaynağı, emlak vergisinin vergi hukukumuzda geçerli olan genel tahakkuk esaslarına istisna bir durum arz etmesidir.7

4.2.1. Vergi Davalarında Genel Dava Açma Süresi

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7’nci maddesinde dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da 60 (altmış) gün ve vergi mahkemelerinde 30 (otuz) gündür. Bu sü- reler; vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda;

İlanı gereken düzenleyici işlemlerde ise dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici iş- lem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler.

Bu düzenlemelere göre emlak vergisi için de ge- nel dava açma süresinin 30 gün olduğu hususu kesindir.

Ancak bu 30 günlük süre hangi tarihten başlayacaktır?

4.2.2. Beyan Esası ve İhbarname Esası

Vergi sistemimizde genel olarak “beyan esası” ge-

7 Bu durumun sebep olduğu başka pek çok problem vardır an- cak bunlar ayrıca makale konusu yapılmayı gerektirir durum- dadır.

a. Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tah- silâtın yapıldığı,

b. Tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine ge- çen işlemlerde tebliğin yapıldığı,

c. Tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahip- lerine ödemenin yapıldığı,

d. Tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı tarihi izleyen günden başlar.

(4)

çerlidir.8 Beyanname dışında ikmalen ve re’sen tarh edi- len vergiler ihbarname ile ilgililere tebliğ olunur ve buna VUK’un 34’üncü maddesinde “ihbarname esası” denilmek- tedir. İhbarname esasında dava açma süresinin ne za- man başlayacağı bellidir. Vergi-ceza ihbarnamesi mükelle- fe tebliğ edilir ve tebliğ yapılan hallerde dava açma süresi tebliğin yapıldığı tarihi izleyen günden başlar.

4.2.3. Emlak Vergisinin Tahakkuku

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası mü- kellefler emlak vergisi değerine karşı dava açma hakkı elde ettiklerine göre, bu davayı açma süresi ne zaman başlayacaktır? Basit görünen bu soruya cevap vermek, göründüğü kadar kolay değildir.

Emlak vergisi ne beyan usulüne uymaktadır ne de ihbarname esasına göre vergi mükelleflerine tebliğ edilmektedir.9 Emlak vergisi değerleri, 4 yılda bir takdir ko- misyonları tarafından belirlenmekte ve VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinin son bendine göre “kesinleşen” asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve ta- hakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilân edilmektedir.

Bu hükme bakarak ilk bakışta, “madem bu değer ilan ediliyor, o halde ilandan sonra dava açılabilir?”

8Beyan usulünde; mükelleflerin kendi beyanlarına karşı dava açmayacakları düşünüldüğünden dava açma süresinin başla- masıyla ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak müstakar hale gelmiş yargı kararları gereğince mükellefler “itirazi kayıt- la” beyanname vererek kendi beyanlarına karşı 30 gün içinde dava açabilmektedirler.

9 Emlak vergisi, VUK’un Mükerrer 30’uncu maddesinde ta- nımlanan “verginin idarece tarhı”na da uymamaktadır. Kaldı ki, o halde de tebliğ gerekmektedir.

denilebilir gibi görünmektedir ancak böyle bir durum 2 açı- dan imkânsızdır:

Birincisi; maddede “kesinleşen” değerlerden bah- setmektedir. “Kesinleşme” kavramı, bizim vergi hukuku- muzda tanımlanmış değildir ancak doktrinde dava açma süresinin dolması veya dava açılıp sonuçlanması anla- mına geldiği konusunda görüş birliği vardır. Bu durumda;

“kesinleşen bedellerin ilanı”nın tahakkukla ilgili olmadığı ve dava açma süresinin dolduğunun düşünülmesi gerekir.

Çünkü bedel kesinleştiğine göre artık dava açma im- kânı kalmamıştır. Nitekim madde, Anayasa Mahkemesi iptal etmeden önce, belirli kişilerin belirli zamanlarda dava açması esasına göre yazıldığı ve o yazıma göre yılın başı gelmeden önce vergi matrahı kesinleştiği için “kesinleşme”

kavramı kullanılmıştır ve maddenin o haline göre bahse konu ilanın “verginin tebliği” ile ilgisi yoktur.

İkincisi; Emlak Vergisi Kanunu’nun 21’nci madde- sine göre vergi Ocak ayının başında10 kendiliğinden tahak- kuk etmektedir ve ilk taksiti Mart-Nisan-Mayıs aylarında ve ikinci taksiti de Kasım ayında ödenmektedir. Dolayısıyla burada geçen “ilanı”, VUK uyarınca “tebliğ yerine geçen işlemler”den saymak da mümkün değildir. Zira öyle olsay- dı, ilanın ve dava açma süresinin sonuna kadar verginin kesinleşmemesi gerekirdi. Eğer dava açma süresinin ila- nın sonu olan 31 Mayıs’ı takip eden günden başlayacağı düşünülürse; daha vergi kesinleşmeden, ödeme süresi bile geçmiş olmaktadır.

5. ÇÖZÜM ÖNERİSİ 5.1. Genel Olarak

Emlak vergisi değerlerinin tespiti ve belirlenen

10Emlak Vergisi Kanunu’nun 21’inci maddesinde Ocak ve Şu- bat ayı içerisinde verginin tahakkuk ettirileceği söylenmektedir ancak günümüzün teknolojik olanaklarında vergi 1 Ocak tari- hinde belediyelerce tahakkuk ettirilmektedir.

(5)

bedellere karşı dava açılması VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinde anayasaya aykırı olarak ama belirli bir man- tıki tutarlıklık içinde düzenlenmiş idi. Takdir komisyonları bedelleri takdir ediyor, belirli kişilere kararları tebliğ ediyor ve bu belirli kişiler belirli zamanlarda dava açabiliyorlar idi.

Dava açma ve davanın yürütülme süreleri de özel olarak düzenlenmiş ve verginin tahakkuk ettirildiği yılbaşından önce bedelin kesinleşmesi sağlanmış idi.

Anayasa Mahkemesi’nin, belirlenen bedellere kar- şı sadece bazı kişilerin ve kurumların dava açabile- cekleri yönündeki düzenlemeyi çok haklı olarak iptal etmesiyle birlikte maddenin mantıki tutar- lılığı bozulmuş ve belirlenen emlak vergisi değerlerine karşı ne zaman

dava açılacağı konusun- da bir boşluk oluşmuştur.

Esasında; emlak vergisi matrahın belirlen- me yöntemi, günümüz açısından son derece ilkel bir yöntemdir ve bu so- runun topluca ele alınıp çözüme kavuşturulması gerekir.11 Ancak bu yapılmayacaksa, VUK’un Mükerrer 49’uncu

maddesinde yer alan ilan hükmü değiştirilerek Ocak-Mayıs döneminde değil, bedelin belirlenmesinden sonra Kasım ayı başında bu değerlerin 1 ay süreyle ilan edileceği, ilan süresinin bitmesini müteakiben 30 gün içinde dava açıl- ması gerektiği yasaya yazılmalıdır. Davanın yürütülmesine ilişkin halen geçerli olan süreler dikkate alındığında Mart ayı başına kadar açılan davaların sonuçlanmış olacağı dikkate alınarak emlak vergisinin tahakkuk zamanı Ocak ayından, 1 Mart tarihine alınmalıdır.12

11Bu konudaki eleştiri ve öneriler için Bkz. Ahmet OZANSOY:

“Arsa ve Arazide Emlak Vergisi Değerlerinin Takdiri: Garip Bir Direniş Hikâyesi”, İdari ve Mali Mevzuat, Nisan 2013, Sayı:151, s.25-28.

12Tahakkuk tarihinin değiştirilmesi, aslında şu an mevcut olan bir başka problemin daha halledilmesi anlamına gelecektir.

Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre; emlak vergisinin ilk taksitinin ödeme süresi 1 Mart tarihinde başla- maktadır. Oysa pek çok vatandaş Ocak ve Şubat ayları içinde de ödeme yapmaktadır. Belediyelerin bu ödemeleri reddetmele- ri de pek mümkün olamamaktadır. Dahası internet üzerinden ödeme imkânı 1 Ocak tarihinden itibaren sağlanmaktadır. Bu durumda teknik olarak henüz “ödeme süresi başlamamış bir verginin tahsili” söz konusu olmaktadır. Bu durum, özellikle mükellefin başkaca borçlarının da olması durumunda 6183 sa-

5.2. 2014 Yılı Vergi Değerleri Bakımından Anayasa Mahkemesi’nin, takdir komisyonlarınca belirlenen bedellere karşı sadece bazı kişilerin ve kurum- ların dava açabilecekleri yönündeki düzenlemeyi iptal etmesiyle birlikte VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinin mantıki tutarlılığı bozulmuş olmasına rağmen, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) derhal aksiyon alıp buna uygun bir düzenleme yapmamış olması, 2014 yılında mükelleflerin emlak vergisi değerine karşı dava açmalarının problemli hale gelmesine neden olmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin iptal tarihi 2012 yılıdır. 2013 yılının, 2014 yılına ilişkin genel değerleme yılı olacağı ve belirlenen bedelle- re karşı dava açma sıkıntısının

doğacağı açık olduğuna göre, bu zamana kadar bu yönde bir adım atılmamış ol- masını izah edebilmek güçtür.

Bu durumun neden ol- duğu problem bugün önümüzde durmaktadır: 2013 yılının ikinci yarısında değerlemesi yapılıp 2014 yılından itibaren tahakkuk ettirilen ve tahsil edilmeye başlanan emlak vergileri için dava açılabilecek midir, açılabilecekse ne zamana kadar açılması gerekmektedir?

Bu konuda kesin bir şey söylemek mümkün değil- dir. Ancak mantıksal çıkarımlar yapılabilir. Fakat öne sü- rülecek çıkarımların hepsinin, bir bakımdan açıklanamaz çelişki barındıracağı muhakkaktır.

İlk olarak, 2014 yılının Ocak ayının başında vergi- nin, yasanın “lafzı gereği” kesinleşmiş olmasından dolayı mükelleflerin bu tarihten sonra dava açma hakkını huku- ken ve fiilen kullanamayacakları iddia edilebilir. Ancak bu yorum, Anayasa Mahkemesi kararının hükümsüz sayılma- sı sonucunu doğurur ki, hukuk devleti bakımından kabul edilebilir bir durum değildir.

Öne sürülebilecek ikinci görüş; Ocak ayı başın- da tahakkuk eden ve ilan edilmeye başlanan emlak vergisi

yılı Kanun’un 47’nci maddesinde yer alan “ödemenin mahsup edileceği alacaklar” bakımından, çözümü son derece güç prob- lemlere neden olmaktadır. Tahakkuk tarihinin 1 Mart’a alın- ması ve aynı tarihte ödeme süresinin başlaması, bu problemi de önleyecektir.

(6)

değerlerinin, yasadaki “kesinleşme” kelimesinin Anayasa Mahkemesince iptal kararı verilmeden önceki durumu ifade ettiği ileri sürülerek Ocak ayı sonundan itibaren13 30 günlük dava açma süresi içerisinde dava edilebileceği olabilir.

Bu görüş geçerli sayılırsa; VUK’un mükerrer 49’uncu mad- desindeki özel hükümler gereği dava açıldığında davalının 15 (onbeş) gün içinde vereceği tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılacak ve mahkemece bu dava, dos- yanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç 1 ay içinde karara bağlanacaktır. Böylece kabaca Nisan ayı sonlarına doğru mahkeme kararını vermiş olacaktır.

Bu iki görüşten hangisinin geçerli olacağı, ya da üçüncü bir görüşün geçerlilik kazanıp kazanmayacağı, bu konuda açılacak davalarda mahkemelerin vereceği karar- larla netleşecektir.

6. SONUÇ

VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesine göre ön- ceden takdir komisyonlarının vergi değeri kararlarına karşı sadece kendilerine karar tebliğ edilen daire, ku- rum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları 15 gün içinde dava açabiliyorlar idi. Bu madde, Anayasa Mahkemesi’nce, 13/10/2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/89 sayılı Karar ile iptal edilmiştir.

Böylece daha önce emlak vergisi mükellefleri, emlak vergisi değerine karşı dava açamazken, 13/10/2012

13 Burada Kanuni ifadenin “yılın başından Mayıs ayı sonu- na kadar” olmasına rağmen, tebliğin yapılmış sayılma ve dava açma süresinin başlama tarihi olarak Ocak ayı sonunun belir- tilmesi de bir faraziyedir. Zira Mayıs sonu kabul edildiğinde, ilk taksitinin ödenme süresinin bitmesinden sonra dava açma süresinin başlaması gibi garip bir durum doğmaktadır. Ancak

“neden Şubat ya da Mart sonu değil de, Ocak sonu?” sorusu- nun da cevabı yoktur. Zira GİB’in bu konuyu zamanında çözü- me kavuşturmamış olması nedeniyle, tamamen “çözümsüz” bir konuda “olsa olsa” yöntemiyle akıl yürüterek çözümler geliş- tirmeye çalışmaktayız. Ancak “vergi hukuku”nun böyle varsa- yımları geçerli kabul etmeyeceğini de önemle belirtmek gerekir.

tarihinden itibaren bireysel dava açabilir hale gel- mişlerdir. İptalle birlikte özel dava açma süresi de iptal olduğundan 30 günlük genel dava açma süresi geçerli hale gelmiştir. Ancak bu sürenin ne zaman başlayacağı konusunda ciddi bir boşluk doğmuştur ve maalesef bu boşluk GİB’ce zamanında müdahale edilerek çözüme kavuşturulmamıştır.

2013 yılı, 2014 yılında uygulanacak emlak ver- gisi değerleri için bina ve arazi asgari değer takdirlerinin yapıldığı yıldır. Belirlenen değerlere karşı dava açılmak istendiğinde dava açma süresinin ne zaman başlayaca- ğı belirsizdir. Çünkü Yasa’nın emredici hükmü gereği emlak vergisi değerleri 2014 yılbaşından önce halka ilan edilmeden kesinleşmiş ve ilanlar ancak verginin tahak- kukundan sonra yapılmaya başlanmıştır. Bu durumda mükelleflerce dava açma hakkı ya hiç kullanılamayacak ya da her şeye rağmen davalar açıldığında mahkeme- lerce bu konuda (süre aşımı nedeniyle red veya kabul) kararlar verilecektir.

Esasında; emlak vergisi matrahın belirlenme yöntemi, günümüz açısından son derece ilkel bir yön- temdir ve bu sorunun topluca ele alınıp çözüme kavuş- turulması gerekir. Ancak bu yapılmayacaksa, VUK’un Mükerrer 49’uncu maddesinde yer alan ilan hükmü değiştirilerek Ocak-Mayıs döneminde değil, bedelin be- lirlenmesinden sonra Kasım ayı başında bu değerlerin 1 ay süreyle ilan edileceği, ilan süresinin bitmesini mü- teakiben 30 gün içinde dava açılması gerektiği yasaya yazılmalıdır. Davanın yürütülmesine ilişkin halen geçerli olan süreler dikkate alındığında Mart ayı başına kadar açılan davaların sonuçlanmış olacağı dikkate alınarak emlak vergisinin tahakkuk zamanı Ocak ayından, 1 Mart tarihine alınmalıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu başvurunun, Danıştay Başkanlığı’nın temyiz incelemesine ilişkin olarak tesis ettiği kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) gün içerisinde

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 2021 yılına ait emlak (bina, arsa ve arazi) vergi değerleri ile 2021 yılında mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin

Kuruma yapılacak itirazen şikayet başvurularında, idareye yapılan şikayet başvurusu üzerine alınan karara karşı mı, yoksa ihale sürecinin devamına ilişkin olarak

itibaren, 2020 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler, ilgili hesap dönemini izleyen yılın yedinci ayının başından itibaren, e- Fatura

Şark batı için sadece bir fi kir olarak değil, aynı zamanda keşfedilmiş, h apsedilmi ş, kurtanimış ve "medenileştiri lmiş" varlı k bili m- sel öteki olarak da

Robotların hukuki ve uygulanabilir tanımının genişletilmesi sağlandığında, robotlar, yasal bir özne ve buna bağlı olarak da yasal sorumlulukları olan varlıklar olarak

Vergi mahkemeleri nezdinde açılan davalar hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) ve (c) fıkraları uygulanır. c) 2002 yılına ait emlâk

Uşak’ın Kışladağ bölgesinde TÜPRAG - Eldoradogold tarafından Danıştay kararı ve yasalar çiğnenerek işletilen Kışladağ altın madenine direnen köylüler hakkında