• Sonuç bulunamadı

Folklorda ada Aratrma Metotlarnn Baz Ynleri Hakknda

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Folklorda ada Aratrma Metotlarnn Baz Ynleri Hakknda"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M

i

LL

i

Üç Aylık Uluslar

International an<!_Quarte,!y!o_~r,!alof Folklore

Revueınternettoneteet Trimestrielle des Arts et Traditions Populaires CiltlVollıme/Tome:8 •YıllYear/Aııııcc: 15·SayılNlImber/Noıııbre:57·

Bahar/Spriııg/Priııtenıps:2003 • ISSN 1300-3984

İçİNDEKİLER i Coneenesi S07runaire Hakem KuruluiEditorial BoardiComite d'Experts

Birkaç SözJForewordl Parl'ediıeur....

M. ÖcalOCUZ

... 3

... .4

Prof. Dr. Talat S Halman veAşıklamalarılMinstrel-Poet Kind PoemsbyTalat S.Halınani Talôt S. Halman et ses poemes improuises .5

Prof. Dr. M. Öeal OGUZ

SelimSırrı Tarcan'ınBir Makalesi: "Yeni Zeybek Raksl"IAn ar/icle by SelimSırrıThrean: "A New z"ybekDance"iUn article de SelimSırrıTarcan: "Lanouuelle densede Zeybek".. . 10 Doç. Dr. MetinEKİCİ

FolklordaÇağdaş Araştırma MetodlarınınBazıYönleriHakkındai011 Same Aspects of CoııtemporaryFolkloreResearclı MetlıodslAproposdeeertains aspectsdesrnethodesde recherchemoderııes daıısledoınainedu[olhlore . 26

Doç. Dr. Fuzuli BAYAT

Narkız Destanıve Dede Korkut! The Epic Story ofNarkızand the Book of Dede Korkuti

Dede Korkut etl'epopeedeNarkız . 39

Doç. Dr.NerinKÖSE

İnsan,Çevre, KültürEtkileşimiÇerçevesindeBarınmaKültürüiThe Building Types and Building Culture in Accordanee to the RelationshipBetıoeeııHuman,Enuironmenıand CultureiLa culture du refuge dans le contexte del'influence mutuelle de L'hcmme, de

l'enuironnemeııtet de laculture ~..~.~.:... . .46 Doç. Dr.YCemalettin çOPUROeLU

Aytıs; Aytıs-Tartıs/TheGenre of"Aylıs"and VerbalDueliııgAmong Kazak FaikPeots I

Aytıs; Aytıs-Thrtıs . 58

Yrd. Doç. Dr. NergisBİRAY

Oğuz Kağan Destanının KahramanlıkMitosuBakımındanÇözümlenmesiiAnEoaluaıionan the Epic Story of OguzKağanby View ofHeroisnıMythiAnalyse de l'epopeed'Oğuz Kağanbasee sur le mythe de['heroısme... . 76

Yard. Doç. Dr.TarıkÖZCAN

Oğuz Kağan Destanı'nda HayvanlarıAnimalsin the Epic Story of OguzKağan]Les animaux

dans I'epopeed'Oğuz Kağan... . 82

Merdan.CtJvEN

Tura OyunuiA FaikGame:"Thra" /Le jeu de pile au face . Yard. Doç. Dr.RıdvanÖZTURK

. 92

Karacaoğlan'ın Bazı ŞiirlerindeÖlümİmgesii Death Images in Same Poems ofKaracaoğlaııi L'image de la mort dans quelques poemes deKaracaoğlan . 96

Yard. Doç. Dr. HülyaçEvİRME

(2)

• Gaziantep Ünverstesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili veEdebiyatıBölümüÖğretimÜyesi.

On Some Aspects of Contemporary Folklore Research Methods A propos de certains aspects des methodes derecherch~modernes

dans Le domaine du folklore

fOLKLORDA

ÇAÖDAŞ ARAŞTIRMA

METOTLARININ

BAZI YÖNLERi HAKKINDA

mak ve onların esas yönlerini araştır­

mak değil, daha çok dilbilim verilerine

dayalıve son elliyıldaAvrupa ve eski SovyetlerBirliği'nde gelişen yapısal.

me-totlarıve de onların başlıcaözelliklerini incelemek, Türk folklorunun aştırılma­ sındatatbik prensiplerini göstermektir.

. 1.0; Yapısal-Sematıtik Metot ve

OnunHalkEdebiyatı Araştırmaları­

naKatkıları

Yapısal-semantikmetot herhangi bir bedii eseri, özellikle anonim halk

edebiyatı metnini oluşturan unsurları,

buunsurlarınbirbiriylekarşılıklı ilişki­

lerini, onlarınmetindeki yerini ve fonk-siyonunuöğrenir. Yapısal-semantık me-tot, metnioluşturan unsurların

diyakro-nikliğiniilmiaçıdantasdik eder, bedii, estetikdeğer kazanmış unsurların oluş­

ma ve gelişmesini öğrenir, onların deği­ şik unsurlarınınbütünle münasebetleri-ni açığa çıkarır. Şuhalde, metnin (Mese-la, sihirlimasalların) parçalarını oluştu­

ran yapı, asıl (constructif) ve yardımcı

(fakültatif) elemanlarınbirbiriyle karşı­ lıklı ilişkisinin toplamıdır. Ayrıcaanlam

taşıyanunsurlar her metnin keyfiyet

de-ğerini tayin etmektedir. Bu durumda, metninkompozisyon terkibini oluştu ran

yapıya şöyle bir açıklama getirmek mümkündür:"Yapıiç unsurlararasında­

ki münasebetlerin toplamıolup, bütünü

oluşturan unsurları şekillendirir. De-mek, yapısal tahlil, anlam taşıyan

un-surları ve onların dieilişini öğrenir,"

(Maranda, Maranda Köngas, 1985:194) Metnin (Mesela sihirlimasalın) yapısım oluşturan unsurların sayı, hatta dizihş sırası değişsede yapı, esasendeğişmez, aynı kalır. Değişmeyenbuyapıhalk

ede-biyatı türünün (somut olarak masalın

veya mitin)özelliğini korumuşolur.

Görüldüğü gibi yapı denildiğinde

metnin iç vedış unsurlarının ilişkisi,

dü-yeti'nin büyük rolü olmuştur. 1916-1918'lerde bir grup dilci (E.D.Polivanov, L.P.Yakubinskiy), edebiyat tarihçisi ve teorisyeni (Y.B.Şıklovskiy, B.M.Eyhen-bau.m,Yu.N.Tınyanov)tarafından kuru-lanbu 'cemiyetin edebiyatta ilkaraştır­ malarını Y.Şıklovskiyyapmıştırve teori-sini dilbilim verilerine dayarıdırarak

oluşturmuştur. ŞiirDilini Öğrenme

Ce-miyeti'nin dile ve edebiyata yaklaşım tarzıteorikaçıdan,bundan bir süre önce

kurulmuşMoskova Dilcilik Derneği'nin araştırmalarınaçok yakın idi. (Engel-gard, 1927) Dili ve edebiyatı yeni yön-temlerle araştirmayıamaç bilen her iki cemiyetedebiyatınesasanahtarı rolün-de şiirdilini görmekteydiler.

Kısacası yapısal-semaritikmetodun selefi sayılabilecek şekilci veya

model-leştiricidönemXX.yy.ın20.-30.yılların­

da ilk önce dileilikte, psikolojide, antro-polojide ve daha sonra musiki teorisinde

hızla gelişmeye başladı. Çok dikkatli tahlil"şekilcilerin"ve yapısal semaritik-çilerin eserlerinde benzeri veya uygun teorik yaklaşımların olduğunu göster-mektedir. Burada, bu iki disiplinarasın­

da köprü rolünü oynayan ve 30'luyıllar­

da oluşanPrag Dilcilik Derneği'nin hiz-metlerini de kaydetmek lazımdır. Şiir

Dilini'ÖğrenmeCemiyeti, Moskova Dil-cilik Derneği ve Prag Dilcilik Derneği modelleştiricisisteminesaslarını işleyip hazırlamaklayapısal-semantıkmetodun

başlıcayönleriniçizmişoldular. Tüm bu halef-selef'ilişkilerineve ş-ekilci;

-mödel-leştirici taraflarına rağmen halk

edebi-yatında yapısal-semantıkaraştırma me-todu metne ve metnioluşturankontekse

ağırlık vermekle, orijinal bir yaklaşım

yöntemi olarak dikkati çekmektedir. Buçalışmanın amacısadece folklor-da XiX. yy.folklor-dan berikullanılan yöntemle-ri ve mektepleyöntemle-ri,muasır metotları

tarut-gibiyııpısalveya bugünadlandırıldığı

gi-bi yapısal-semantik metodun da selefi

vardır.Bu metotlaçalışanveya bu

meto-du şekileilikle suçlayan, ancak bu veya

diğerhalkedebiyatıtürününşekilve

ya-pısını öğrenmedenmetnin enformasyon

yükünün anlaşılmayacağınıbilen bilim

adamlarınında ortak fikrine göre,yapı­

sal-semantik tahlilin oluşmasında Rus-ya'da kurulanŞiirDiliniÖğrenme Cemi-0.0. Kısa Giriş

Batı ve Sovyet bilim adamlarının

folklor alanında başvurdukları çağdaş

araştırma metotlarının çoğunluğu

XX.yüzyılında, kırkıncıve ellinciyılları­

nın başlarında ortaya çıkmıştır. Halk

edebiyatıtürlerine, özellikle ilk olarak

masallara ve mitlere tatbik edilen bu metot, genelolarakyapısalinceleme me-todu olarakadlandırılır.Her ilmi metot

Doç. Dr. Fuzuli BAYAT*

ÖZET

Sözlü kültür üzerine incelememetotlarınınçoğu20.yüzyıldaortayaçıkmıştır.Bunlardan birisi de

ya-pısal-semantikmetottur.Yapısal-semantikmetoda göre halkedebiyatımahsüllerindesabıt bır kompozısyon

bulunur.Yapısal-semantikmetotyalnız işaret-anlam,masal-kültür, metin-gerçeklik ve~urler arasındakı ı~ış­ kiyiaraştırmaklakalmaz,aynızamanda halk edebiyatram tür özellikleriniincelemeyıamaç. olarak benim-ser. Makalede morfolojikaraştırmaekolünden bahsedilirkenfonksiyonlarınbulunup bufonksıyonların birbi-riyle olanilişkisiniortayaçıkarmak amaçlanmıştır.Ayrıca, geliştirilenyapısal-antropolojikmetotla,mıte.ve masallara evrensel kültür sistemininayrılmazbirparçasıolarakbakıldı.Buekollerın taraftarları etnogı

af-yayı,etnolojiyi, mitolojiyi ve halkedebiyatınıiçine alabilecek büyük kültür modellerioluşturmayıhedef ola-rakbelirlemişlerdi.

AnahtarKelimeıee

Yapısal-semantikmetot, mit, masal, psikanaliz, tip. ABSTRACT

Majority of the methods relating to analysis ofliterary culture have appeared in the 20th century. One of these methods is structural-semantics which is fixed composition in the products of folk Iiterature. Struc· tural-semantic method does not only examine the relationship between sign-meaning, text-reality and betwe-en gbetwe-enes, but also aimstoinvestigate and perceive of folk literature. This artiele aims to~iscussschools of morphological research white discovering functions and the relationship be.tweenthes~functions.~urthermo. re with the developedstructuralist·aiıthropologicalmethod myth andstorıesareconsıderedas an inseparab-le'part of the. universalC!11t_

ııIE!!

system. Th_e supporters of these s.chools have beendeter~inedtoconstruct cultural models which are capacious enough to inc1ude in its boundaries ethnography, ethnology, mythology and literature.

KeyWords

Structuralist-semantic method, myth, fairy tale, psychoanalyze, type.

(3)

zeni ve aynı zamandatürün bütünlüğü

anlaşılır. Herhangi bir türün yapısal

özelliğini öğrenmekhalk edebiyatı

uz-manlarını ve folklorcularıuzun zaman-danberidüşündürmiiştür.Probleminbu şekilde.ortaya konulmasıve onun ellili

yıllardausonrayapısalmetotla

çözüm-lenmesiçabalarımit1erin, efsanelerin ve

masallarınincelenmesinde yeni bir

say-fa açmıştır. Şunu da belirtmek gerekir

ki,yapısaltahlile göre metnin mazmunu

ile şekli ayrılmaz, mazmunşekilde

ger-çekleşirse, şekil de mazmunda yüze çı­

kar, yani bunlar bir bütünoluşturmak­

tadır. Yalnız 30-40'lı yıllarda geniş bir

alanayayılan şekilcimetot, mazmunla, şeklibirbirinden ayırırve şekle öncelik

tanır.Sonuçta bu, kuru birşematizmeve

formaliteye ulaşır. Aslında şekli, maz-mundan ayrı tasavvur etmek, metnin

yapısı açısından mümkün değildir.

Önemli bir meseleye dahadeğinmek

la-zirndırki,yapısalveyayapısal-semantik

tahlil metoduBatı'da,özellikle felsefede

genişyertutmuşolan structuralizm

de-ğildir. Bunların arasındaönemli bir fark

vardır.Structuralizm,bilindiğigibi,

fel-sefi birakımdır. Yapısalmetot ise'araş­

tıma,incelemetekniğidir.Bir örnek

ve-rerek bu konuyu kapatabiliriz. Kendi

çağdaşlarınınenazından20-30yıl

önün-de olan Rus folklor araştıncısıV.Propp,

masalları yapısal açıdan incelemesine

rağmenstructuralist değildir. Aynı za-manda mit ve folklorun fonksiyonel yeri

ve yapısını araştıran çağdaş yapısal-se­

mantik metodun önde gelen isimleri, mesela, Rus bilim adamlarını (V.i.iva-nov, Yu.M.Lotman, E.M.Meletinskiy, S.Yu.Neklyudov, V.N.Toporov, N.Putilov, M.Segal vb.), Avrupa ve Amerikaıilimle­

rinin birkısmını(PMaranda, E.Köngas-Mararrda.: A.Dundes, A.J.Greimas C.Bremond, L.Ganvin, M.Cambrou vb.)

28

Yıl:15 Sayı:57

felsefi anlamda structuraliste olarak

ad-landırmakmümkündeğildir.

Lf , Yapısal.Semantik ve Yapı­

sa1.Tipolojik Tahlil Metodunun

Prensipleri

Genel yapısal araştırmanınterkip kısımlarındanolan yapısal·tipolojikve

yapısal-semantik metotlar, folklor

met-ninde umumi ile hususiyi,değişkenle sa-bit olanı, özelle genelolan elemanları

açığa çıkararak öğrenilir.Halk

edebiya-tınınbütün türlerinin, özellikle,

manile-rin, türkülemanile-rin, atasözlerinin,

masalla-rınsabit kompozisyonyapısı vardır.

Ya-pısal-tipolojik metot halk edebiyatının

anonim anlatımtürlerinin çoğunda (ri-vayetlerde, türkülerde. atasözlerinde, manilerde, masallardaıüç tip unsurun varlığının olduğunuispatlar:a)evrensel unsurlar: Örnek olarak mit vemasalları

gösterebiliriz b) Genel unsurlar: daha çok milli nitelikte olup destan ve atasöz-lerini örnek olarak verebiliriz c) özel ni-telikteki unsurlara da coğrafi-etnik

özel-liğesahip bölgesel ürünleri (niniler, tür-küler..vs.) örnek verebiliriz.

Yapısal-tipolojiktahlil,aynı

zaman-da ayrı ayrı halkların folklor türlerini

öğrenirkenbu halklardanbirinindiğeri­

ni etkilediği düşüncesine kapılmaz. Bu durumda,yapısal-tipolojikmetot, benze-ri unsur ve motiflebenze-rin tipolojik kökenle-rini açığa çıkarırve benzerliğin doğal

şartlara bağlanmasını savunmuş olur.

Mesela, her birhalkınmitleri,

efsanele-ri,masallarıne kadar milli ise, bir o

ka-dar da umumi biryapıyave konuya sa-hiptir. Buradabazıfolklor türleri,

özel-likle G.Yicaire'in de değindiği gibi halk

şiirive türküleri hiçbirdışetkiye maruz

kalmadığıiçin daha çok millidir.(Vicaire,

1902:82)1 Millilik vebeşerilik oranı tür-lere göredeğişmektedir.Mitlerde ve ma-sallarda evrenselliknasılön planda ise,

Milli 'Folklor

Yıl:15 Sayı: 57

halkşiirlerindede millilik önplandadır. Yapısal-semantik tahlil metodu halkedebiyatıtürleriniyalnızsinkronik

açıdan(donuk bir devrin veya birolayın

ya da coğrafi bölgenin yansımasıgibi)

değil,hem de diyakronik (tarihigelişme

süreci içinde) planda, tarihigelişme-açı­ sından eleştirir. Başkabir ifadeyle halk

edebiyatıtürlerininaraştırılmasında

ya-pısal-semantik metodu kullanan bilim

adamlarının (A.Dundes, KMeletinskiy, S.Neklyudov, KSegal, T.Tsivyan vb.) esas kriterlerinden birisi de tarihliktir.

Yapısal-tipolojikve yapısal-semantik

metodun bütün bu genel özelliklerinden sonra onun, mitlerin ve sihirli

masalla-rın öğrenilmesindekiesas prensiplerini

aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz.

a) Bu metotlardanyapısal-tipolojik

tahlil rasgele herhangi bir unsurudeğil

de türün (somut olarak masalın) yapı­

sındaesas roloynayan elemanların

ta-mamını ve karşılıklı ilişkisini inceler. Umumi veya genel unsur, sanat

eleman-larıve motifler genetik ve tipolojik plan-daalınaraktahlile tabi tutulur.

E.Pome-rantseva'nındayazdığıgibi, umumi un-surlar değişik yönlerden belirlenmiş

olur: Umumi unsur muhtemelenbaşlan­ gıçtan itibaren mevcuttur veya metne yeni getirilmiştir. Umumi unsur tipolo-jik şekildeher bir halkta önceden mev-cutolabildiğigibi, iki ve daha çokhalkın

kültür alış verişisonundagetirilmişde olabilir. Tüm bunlarabakmaksızınhalk

edebiyatınınumumiunsurları her za-man ayrı ayn halklarınmanevi kültür ürünlerininyakınlaşmasınaneden olan etnik fonksiyonu yerine getirmektedir. (Pomerantseva, 1979:101)

b) Yapısal-tipolojik tahlil, tarihi-ti-polojik metotla birlikte folklor türlerinin kanuna uygun yönlerini diyakroninin bütüntaraflarıile birlikteöğrenir,yani

Milii Folklor

motiflerin oluşma ve zamanla gelişme özelliğinigöz önünde bulundurarak ince-lemeye katılır. Aslındaproblemin ideal çözümü teorik ve pratik olarak bu iki metot arasındaki farkıortadan kaldır­

makla mümkündür. Bu ikiyaklaşım me-todunubirleştirmeklebir faktörü de

ay-dınlığa kavuşturabiliriz.B. Putilov'a gö-re her bir folklor ürününasıltarihi ise ve her bir tür,nasılki tarihigelişme so-nunda ortayaçıkmışsa,o zaman folklor tarihi dedoğalolarak yapısaldır.Demek ki, herhangi bir halk edebiyatı ürünü-nün yapısal (yapısal-tipolojik)tahlili ve tarihi araştırma(tarihi-tipolojik) meto-duyla incelenmesi tek veaynıolanaraş­ tırma yönteminin iki yönü niteliğinde­

dir. (Putilov, 1976:26) Yani tarihilikyapı­

da korunduğugibi, yapı da tarihigeliş­

mede şekillenir.Günümüzdeyapısal-ti­

polojik metodu peri masallarının, efsa-nelerin,destanlarınve mitlerin diyakro-nikaçıdan öğrenilmesinin dışında tasav-vur etmek mümkündeğildir.

c) Yapısal-semantik tahlil metodu

(aynı zamanda yapısal-tipolojikmetot da) halk edebiyatıtürlerinin, özellikle, masal ve destanların milli, umumi ve özeltaraflarınıortayaçıkarır,benzer ve

farklı elemanlarıntipolojisini ve sernan-tik özelliklerini inceler. Özellikle

masal-ların ve mitlerin öğrenilmesindeesas dikkat motifi oluşturan unsurların dü-zenlemesırasına,sanatniteliğineve kö-kenine verilir.Şunuda ilave etmek gere-kir ki, samantikdeğer kazanmış

unsur-larınmilli ve bölgesel özellikleri deayrı­

ca araştırma konusu niteliğine sahip olur.

1.2. Metnin Semiotik Tahlilinin EsasYönleri

Yapısal araştırmametodunun ter-kipkısmıve daha üstbasamağıolan

ya-pısal-semiotik tahlil son dönemlerde

(4)

halkedebiyatı uzmanları tarafından

ba-şarıyla tatbik edilmektedir. Semiotika (Yunanca "serneiorı" işaret demektir.)

xıX. yy.ın sonlarına doğru oluşmuş işa­

retler ve işaretlersistemi hakkındabir ilimdir. Bu disiplinin kurucusu olarak Amerikan filozofu Ch.S.Peirce (1839-1914) ve İsveç fılologu F.de Saussure (1857-1913) kabul edilmektedir. Bağım­ sız ilim dalı gibi çağdaş semiotika

XX.yy.'ın50'liyıllarında dilciliğin.

siber-netikanınve enformasyon teorisinin

bir-leşmesisonunda ortaya çıkmıştır. Dilci-likte devrimyaratmışolan semiotika, di-li dört grubaayırır: ı.Tabii diller (Mese-la, Türk dili,Fransızdili, Çin dili vs.) 2. Suni diller (program dili, bilgisayar dili

vs.)3. Metadil (matematik, fizik gibi dal-larda ve suni dillerdekullanılanilmi dil)

4. İkinci dil, yani ikinci modelleştirici

sistem(Doğaldiller üzerindeşekillenen

kültüründeğişikdilleri. Buraya mitin ve ritüelin sembolik sistemi de dahildir.)

60'lı yıllarda dilciliğinbu teorik modelle-rinin halkedebiyatınatatbiki, bu alanda semiotik metodunoluşmasınaneden ol-du. 70'li yıllarda diğeralanlarda da se-miotikyaklaşım başladıveyapının

inva-riantını 'a~Tğa çtkarttrrMesela.ıbaledili, sirk dili, dram dili vs. ortayaçıktı. Özel-likle sonrakiyıllardametnin ferdi yönl e-rinin öğrenilmesine ağırlıkverildi. Bu

araştırmayöntemi ile metne sadece en-formasyonun pasifaktarıcısıgibi değil, ayrıca_erıformasyonun jeneratorü gibi

bakılmaya başlandı. Yapısal-semiotik

metodun tatbiki ile metnin veya ritüelin ilk varyantının oluşturulması o derece

ustalıkla yapıldıki önceki ilmi metotlar için bu mümkün sayılamazdı. (Slovar, 1987:374, Trudı, 1964-1983, sayı 1-16, Stepanov, 1971)

Şunu özellikle kaydetmek gerekir ki, metnin ve umumiyetle bedii eserin

30

semiotik tahlili, kökeni açısındaneski zamanlara kadar uzanmaktadır. Özel-likle Müslüman memleketlerde dini, be-diivefelsefieserler semiotikmetoda

ya-kın birşekilde araştırılırdı.Mesela, kü-çük edebi türlerin (gazel, rübai, tuyuğ) şerhi işaretveişaretsistemi üzerine

ya-pılmaktaydı. Ancak şuda bir gerçektir ki, araştırmametodu olarakyapısal-se­

miotik tahlil bütün yönleri ile ele alın­ mamaktaydı. Biraraştırmasistemi ola-rak semiotik tahlil, dilciliğinbütün

me-totlarındanyararlanarak XIX.yy

ortala-rındameydanaçıktı.

Metin tahlilinin daha üstbasamağı

olarak yapısal-semiotikmetot, mesela

masalı.mitindesakrallaşması(mitlereki

inanılırkategorinin, masallarda uydur-ma kategoriye geçmesi) gibi görür, onun kompozisyonunu sintakmatik (değişik

elemanplanlarınınbir tahkiye üzerinde

birleştirilmesi)planda, özellikle sernan-trk-paradigmattk (anlamca farklı, an-cak paralel unsurlarınmetnin oluşma­ sındaseçilmesi) plandaöğrenir, masalın

etnik kültür sisteminde yerini ortayaçı­ karır.E.Meletinskiy'nin degösterdiği gi-bi yapısal-semiotik metot, tiplerin ve motiflerin keyfiyet -ve kemiyetdeğişken­ liğine rağmensemantik planda mazmun

alakasını derinliğine öğrenmeyeimkan verir.(Meletinskiy, 1972:155,Ayrıcabkz: Meletinskiy, 1969, Meletinskiy, 1970, Meletinskiy, 1971, Meletinskiy vd. 1969, Meletinskiy, 1977)2Yapısal-semiotik me-tot işaret-anlam, masal-kültür, metin-gerçeklik ve türler arasındaki alakayı araştırmakla sınırlanmaz, aynı zaman-da halk edebiyatınıntür özelliklerini, metnin sintagmatik ve paradigmatik

katmanlarını, dünyayımitoloji veya ma-saldüşüncesi açısındanalgılamayıve in-celemeyi amaç olarak benimsemiştir.

Demek kiyapısal-semiotikmetot türleri

Milli Folklor

öğrenmekleetnik şuuruve onun

spesi-fıkliğini araştırmışoluyor.

Yapısal-semiotik metodun yardımı

ile halk bilimcileri vehaI~ edebiyatçılari ayrı ayrıtürlerin kökeninde yer alan ar-kaik metinleri veritüel-büyü merasimle-rini yenidencanlandırabiIdiIer.Böyle bir problemin veya problemlerin akademik veya ananevi metotla çözülmesi müm-kün değildir.Eski kültürün varolma ve kültür unsurlarının çalışma mantığını

koruyan arşetipinçözülmesi için yapı­

sal-serniotik metot kendikodlarını oluş­

turdu. Bu durumda halk biliminin, halk

edebiyatınınve mitolojinin esasaraştır­

ma nesnesi kodlar olmuşoluyor. Mitin, efsanenin, atasözlerinin kökeninde olan enformasyonun kodunu çözmek için se-miotik tahlil ve global karaktere sahip olan ikili karşılaştırmalardan

yararla-nır.Bu metotlaçalışanlarınbaşlıca göre-vi ikilikarşılaşmalarımediatör(taşıyıcı) aracılığıile halletmek,onların nedenle-rini açıklığa kavuşturmaktır. Semiotik-ler(yapısal-semiotikmetotlaçalışanlara

semiotikler demekmümkündür.)için

ya-pı,metnin gözle görülemeyen çok derin

katmanını oluşturmaktadır.Onu sıra­

dan birtahtille görmek mümkün d.!!ğij,

dir,yapıyı yalnız kodların aracılığıile or-tayaçıkartmakgerekir.Şunuda belirte-lim ki, semiotik tahlil özellikle son dö-nemlerde değişik alt yapılardan oluş­ maktadırki, bu da halkedebiyatınıdaha derindenöğrenmeyeimkanvermişolur. Mesela sosio semiotfka berhangi ibir türde sosyal kategoriyi, sosyal

tabakala-rı, onların oluşmavegelişme dereceleri-ni araştırır. Şu halde sosyal-psikolojik kodlardan, meselaaçlık-tokluk, fakirlik-zenginlik, ihtiyaç-bolluk vs. yararlanılır

(Demers vd., 1982: 84) Kültür semiotf-ka halk edebiyatındaeski ve umumi kültürtabakalarınıarayıpbulmaya çalı-Milli Folklor

şır,her bir türü kültür sistemindearaş­ tırır.Etno semiotika folklor metninden

çıkaraketnik problemleri ortaya koyar. Buaraştırmacilaragöre etnosunyaşamı,

mücadelesi, dünyagörüşleribediimetne

yansımıştır.

2.0. ÇağdaşEkollerin Esas Yön-leri

Şimdide mitin, masalın,maninin, genel anlamda folklorun türlerini yapı­

sal metodundeğişik taraflarıve yöntem-leri ile araştıran çağdaşekollerin (Her-hangi bir metotlaaraştırmayapan bilim

adamlarıgrubunu ekol diye adlandır­

dık.)inceleme yönlerinebaşvuralım. İlk

önce belirtelim ki, her ekolün araştırma

metodu aynızamanda pozitif ve negatif

taraflarıile karakterize edilmektedir. 2.1.Yapısaltahlil metodunun öncü-sü olan morfolojik ekolden başlamak mantık} açıdan doğruolur. Nitekim bu

araştırma,yöntemi, yapısal metodun prensiplerini ilk olarak ortaya atan ve bu metodu ilkgeliştirenekoldür. Bu yön-temin kurucuları ve taraftarları

(V:Propp, C.Bremond) dilciliğe dayana-rak masallar üzerindeyaptıkları araştır­

malarla, tiplerin fonksiyonuna bakarak

masalın,sonradan mitin modelini kur-dular. V:Propp "Masalların Morfolojisi"

adlı eserinde masallardaki tiplerin ol-dukça çok,fonksiyonlarınınise oldukça az olduğunu ispatlamış oldu. Propp'un ortayakoyduğu31 fonksiyon (Tüm ma-sallar bu 31 fonksiyenda birleşmiştir.)

kısıtlı masal kahramanları tarafından

yerine getirilir. Masaldaki her bir tip bir-kaç fonksiyon icra edebilir. Mesela, Propp'un "metoduna göre, masal

kahra-manınınbir mekandandiğerbir mekana götürülmesi,herhangi bireksikliğin or-tadankaldırılması,kurtulma, zor görev-lerin yerine getirilmesi vs. kahramanın 31

(5)

yardımcısınınfaaliyetalanına girmekte-dir.(Levi-Strauss19B5:16)

Morfolojikaraştırmaekolünün esas görevi metinde-hadiselerin gelişmesine

yardımcıolabilecek fonksiyonlan.ortaya

çıkarmak, bu fonksiyonların ka'rşılıklı ilişkilerini öğrenmektir.Morfolojik ekol taraftarlarının düşüncelerinegöre

kah-ramanların,yardımcılarınvedüşmanla­

rın fonksiyonu, masallarda ve mitlerde

olaylarınyönünü ve çekirdeğini oluştu-:

rur. C.Bremondonlarıhalkedebiyatının

ve folklorun atomu olarakadlandınr. Şu

halde C.Br:emond, Propp'un şemasını

dikkati çekecek derecede geniş~et~iş

olur. 0, fonksiyonlarıiki bölüme ;aymr:

"iyileştirme" ve "kötüleştirme".

Masal-lardaki, efsanelerdeki veya mitlerdeki tipler iki cepheye ayrılmışolur. Bu du-rumda birisi için"iyileşme"ile biten du-rum, diğeriiçin "kötüleşme" ile

sonuç-lanmışolur. (Lotman, 1977:16)

Morfolo-jik ekolün taraftarlarınıntahlilleri sin-tagmatik plandayapıldığıiçin bu

metot-la çalışanbilimadamları masalların

ve-ya mitlerin(genişanlamda ise halk

ede-biyatı türlerinin hepsinin) gramerini

oluşturmaya çalışmışlardır

C.Levi-Stra-uss, Propp'un metodunu semantikadan uzak, şekilgibi değerlendirmişve kendi metodu ile folklorun semantikasını oluş­

turmağa çalışmıştır.Rusya'da bu metot

eskimiş olmasına rağmen Türkiye'de

Propp metodu ile masalların veya

des-tanlarınincelenmesişimdideyapılmak­

tadır.

Morfolojik metotla inceleme her-hangi bir ilmiaraştırmanınesasını oluş­

turmaktadır. Doğrumorfolojik tahlil

ta-rihiöğrenmeninbaşlangıcısayılabilir. 2.2. Halkedebiyatınınve eski

kül-türmiraslarının araştırılmasında yapı­

sal-antropoloiik veya yapısal-semiotik metot önemli bir rol üstlenmiştir. Bu

32

Yıl:15 Sayı:57

ekolün kurucularıvetaraftarları (C.Le-vi-Strauss, A.Greimas vb.) özellikle mite ve masallara umum-kültür sisteminin ayrılmaz kısmıolarakbaktıklarıhalde,

halkedebiyatıtürlerininbağımsızlığına

dikkatetmemişlerdir.Genel itibarla

ya-pısal araştırmanın ünlü isimlerinden

olan C.Levi-Strauss'un eserlerinde bile mitlemasalın,efsane ile mitinarasında hiçbir sınır koyulmamıştır.3 Bunun en

büyük nedeniaraştıncınıntür özellikle-rine değil, kÜltür olaylarınadaha çok dikkat etmesi ile izah edilmelidir.

Yapısal-antropolojik ekol, başta

C.Levi-Strauss olmakla beraber,derlerı­

mişveyayınlanmışdünya folklor

örnek-lerine istinaden herhangi birtürünyapı­

sını oluşturan,semantik değer taşıyan

elemanları araştırmakla yapının eski medeniyet ürünlerinde düşünce dışı

ol-duğu kanaatine varmışlardır. C.Levi-Strauss sonraki eserlerindedüşünce dışı

yapıdan çıkarak masalı,miti, efsaneyi

oluşturankolektifşuurun mekanizması­

nı tayin etmeye çalışmıştır. 0, arkaik toplumlar için karakteristik olan

mitolo-jik şuurdan,evlenme ve akrabalık

sis-temlerinden yararlanarakinsanın

tefek-kürünü.öğrenrneyeçahştr.Buekolün ün-lü isimlerinden biri olan A.Greimas V,Propp'un ve C.Levi-Strauss'un teorile-rini sentez ederek halkedebiyatının tah-kiye türlerinin sintagmatik(işaretin

di-ğer işarete münasebetini ortaya çıkart­

mak) v~ paradigmatik (işaretin, ondan yararlanan kolektifilişkisiniortaya çı­

kartmak) plandaaraştırmayöntemlerini

birleştirmeyeçalıştı.Propp'un

masallar-da açığa çıkarttığı fonksiyonları ikili

karşılaştırmalar adı altında birleştir­

mekle A.Greimas halkedebiyatı türleri-nin semantikyapısını hiyerarşikplanda incelemeyebaşladı.(Greimas, 1966:194) Böylelikleyapısal-antropolojikveya

Milli FaIklar

Yıl:15 Sayı:57

yapısal-semiotikekolün bilim adamları

için esas meseleyi masallarm. mitlerin ve halkedebiyatınındiğertürlerinin

an-lamı ve onlarınparadigmatiktahlili

oluşturmaktadır.Bu ekolün taraftarları etnografyayı, etnolojiyi, mitolojiyi ve halk edebiyatmıiçinealabilecek büyük kültür modelleri oluşturmayıhedef ola-rakbelirlemişlerdiveyaptıkları araştır­

malarlakısmende olsa buna muvaffak olabildiler. Bu ise folkloraraştırmaların­

da yeni bir dönem idi.

2.3. Yapısal araştırmanınterkip

kısmıgibi, formellerhakkındakiteori de önem taşımaktadır.Bu ekolü oluşturan

Harvard Üniversitesinin profesörleri A.B.Lord ve C.H.Whitman'dır. Fakat 193ü'lu yıllardaM.ParrySırp

destanla-rını araştırırkenilk kez formellere dik-kat çekmiştir. Buna göre, formel ekole veya teoriye Parry ve Lord ekolü de den-mektedir. M.Parry'den bir süre sonra A.Lord,Homeres'unİlyadave Odysse gi-bi iki büyük destanyazmasınıve bu

des-tanıarı ezbere bilmesinin sebebini epik formellerebağladı.Epik formel veya ba-zen denildiğigibi epikklişeher bir ese-rin kompozisyon unsuru olup poetik

ya-pınınmikro ve makroelernanınıoluştur­ maktadır.Bu eleman epikşiirin ritmik aletleri rolünü üstlenmektedir. Epik for-mel, epik gramerinelemanıdır.Bu,tıpkı

bir fiille ifade edilen yüklernin çevresin-de birkaç gramerunsurlarınınyer

alma-sına benzemektedir. (Zemlyarıova,

1975:142) Epikşiirin yapılmasınıbir

ço-cuğun dilin gramer formellerini tekrar-lamakla öğrenmesinede benzetmektc-dirler. Kısacasıhalkedebiyatınınbütün türleri, özellikle destanlar, masallar, ma-niler, türküler. tekerlerneler, atasözleri epik gramerin özeğini oluşturan hazır

epik formeHerin bu veya başka şekilde tekrarlanmasıileyapılmıştır.Formel bir

Milli FaIklar

grup kelimelerin müternadi olarakaynı şiir ölçüsünde tekrarlanması,herhangi bir fikri ortaya koymak içindir. (Lord, 1960:33)

Bu teoriyi daha da geliştirenler

(Th.8ebeok, R.Jacobson, W.WhaHon, Ro-şiyanuvb.)formeleşöylebirtanım getir-diler. Formel birşiirölçüsünde zaruri bir fikri, ani birdüşünceyiirade etmek için muntazam olarakkullanılankelime gru-budur. Forrnel ekol, halk edebiyatıiçin karakteristik olan irticaI en oluşturmayı dolaylı da olsa inkar etmektedir. Oysa improvize (söyleyicirıirı aniden metne müdahale etmesi, kendinden zamanave

mekana görebirtakım şeylerilave etme-si) halkedebiyatındaönemli bir hadise-dir.Eğerformele bu söylenenleri de ilave edersek, o zaman improvize ve formel birbirini tamamlayan kategorilerolmuş sayılır.Son olarak, mevcut ilmi literatü-re dayanarak epik forrnelleri üç pliteratü-rensip üzere tasnif edebiliriz:

I.Sintagmatik prensip: (epik metin boyunca mevkiye bağlı olarak form el

tasnifınigöz önünde tutarak). Epik me-tin-formel üç grubaayrılır:a)Başlangıç,

b) geçit ve c) sonuç formelleri.

II. Semantik prensip: Aşağıdaki grup veyarımgruplara bölünür: 1. Ritü-el formRitü-eller. a)düğün, b) yas, c) hediye verme, d) mevsim vs. 2.Savaş formelle-ri, a) yolaçıkma,b)savaş,c) zafer, d) gi-yim, e) silah. 3. Kütlevi sahne formelleri. 4. Övme formelleri. 5. Dua formelleri. 6.

Maişetfonnelleri. 7.Doğayamünasebet formelleri. B.Akıllıkelamlar vs.

III. Dilcilik prensibi: Burada epik metnin formelleri dilunsurları esasında

tasnif edilmektedir. Buraya aşağıdaki

gruplar dahildir:1.Söz formelleri (meta-fora). 2.Kıyaslamaformelleri. 3.Birleşik

kelime formelleri (bediisıfatı. 4. Cümle

(6)

formelleri. 5. Metin formelleri. dialog, ti-rada vs. (Veliyev, 1989:78-80)

2.4. Psikanaliz ekolünün üyeleri (KFromm vb.) teorilerinin esasını oluş­

turan konseplerin çoğunupsikanalizin kurucusu S.Freud'dan almışlardır,

(Zemlyanova, 1975:42-48) S.Freud'a göre rüya tabirindeolduğugibi folklor irras-yonalizminde de tesadüfler ve mantık­ sızlıkhüküm sürmektedir. Bu durumda, fertler özgürlükkazanmışoluyor. (Zemy-lanova, 1975:48) Freud'un yorumunda masaldaki kurt,yalnız kahramanı kısır­ laştırmaklakorku oluşturan "intikamcı

ata" simgesine değil, hem de atanın

önünde infantil (vücudun fiziksel ve psi-kolojik açıdan gelişmemesi)korku hissi geçiren ve herkes için umumi olan kolek-tif şuurunsembolik elemanıkarakteri

taşıyan"Edip kompleksine" çevrilmekte-dir.

Psikanalizekolünürı diğerbir kolu-nu S. Freud'un talebesi C.Jungoluştur­ muştur.Jung'un ortayaatmış olduğubu teoriye görearşetip,metnin mazmun

ya-pısınagöre değil, şeklinegöre belirlenir. C.Jung, eserlerinde tekrar tekrar bu ko-nuya dönerek.belirımekteydi:"Yine de

hatalı birgörüşle karşılaşıyorum,güya

arşetip,metnin mazmunu ile belirlenir ve kendisindeşuur altıfikirleri tasavvur ettirir." (Jung, 1959:79)Arşetip edebilik-le ilgisi olmayan ve metnin dahiliyapısı­ nıntekelemanıolup türerne fonksiyonu-na sahip birkategoridir.Buiddia, sonra-dan C.Levi-Strauss ve diğer strüktüra-listlertarafındanhalkedebiyatıve ant-ropoloji alanındakabul görerek daha da

geliştirilmiştir.

S.Freud'a vekısmen de Jung'a da-yanan psikanaliz ekolünün taraftarları,

insan psikolojisine dayanmakla ikili

kar-şılaşmaların nedenlerini açıklamayı

amaçedinmişlerdi.Onlara göre

herhan-34

gi bir halkedebiyatımetni insan psikolo-jisininaynası niteliğindedir.Bu nedenle de psikanalistler metindekarşılaştıkları

herhangi bir unsurusoyutlaştırıp

simge-leştiriyorlar. Şunuda belirtelim ki,

sim-geleştirme yapısal-semiotikmetodun en esas unsurlarından biridir. Psikanaliz

araştırnıametodunun en çok yayıldığı

bölgebatıülkeleri, esasen deFransa'dır.

Bu ekolün zararlıyönlerinden biri, her bir metnişuuraltı olaylarının işaretigibi görmesidir.

2.5. XX. yy.da ortayaçıkmışve esa-sen Amerika'da yaygınolan ekollerden biri de pragmatik diye adlandırılan ve

bazıyönleri ile morfoloji ekolüyle ayni-yet oluşturan bir ekoldür, Pragmatik ekolün taraftarları (A.Dundes, Ben-Amos Hendriche vb.) kendi araştırma

metodu unsurlarının çoğunu yapısal­

morfolojik ekolün kurucusu olan v.Ya.Propp'tan almışlardır. Hatta A.DundeskitabındaAmerika aborijenle-rinin masal!arını, mitik hikayelerini, türküleriniyapısal-tipolojikaçıdan öğre­

nirken V.Y.Propp'un "Masalların Morfo-lojisi"kitabına başvurur, bazı metodolo-jik verilerde Propp'abağlanır.(Dundes, 19(5)l'ragmatik ekolünbaşlıca özelliği

dilin felsefesine dayanarak metninyapı­ hş kurallarınıve nedenlerini açığa Çl-kartmaktır. Pragmatiklerin karşısında

duranbaşlıcagörev halkedebiyatı türle-rinintQ,biatınıinceleyerek metnin

yarar-lıhk-(veya yararaızlık) derecesiniöğren­

rnektir.

2.6. Gerekli literatürün olmaması dolayısıyla Avrupa'da ve Amerika'da

araştıncılanbulunan retorik veya

man-tıksaltahkiye ekolühakkındabirkaç ke-lime söylemekle yetineceğiz. Retorik ekol (Jenette, R.Bart) metnin tahkiyesi-ni,estetiğinveya estetik kategorinin ob-jesi gibi öğrenir.Bu durumda bu ekolün

Milli Folklor

Yıl: Sayı:

taraftarlarınımitin veya masalındirekt

vazifesideğil,sanatta,kısmende kültür-de fonksiyonu ilgilendirir. Retorik ekol taraftarlarmm başlıca amacı folklor metninin mantıksalgramerini oluştur­ maklasanatın(edebisanatlarında)

ya-şam mekanizmasını açıklığa

kavuştur-maktı~ ..

2.7. Yapısal-semantik araştırma

metoduna tamamıylauymasa da folklor metinlerinin sistemli tahlil metodu (Gat-sak, Meletinskiy vb.) son otuzyılda, özel-likle geçmişSovyetler Birliği'nde geliş­

miştir.Folklor serisindençıkankitaplar

bunun somut birkanıtıdır.Sistemli tah-lil metodu halkedebiyatıtürlerininyapı­

sı ile edebi sanatların yapısınıberaber

araştırmaklabütün hakkındabilgi elde

etmeye çalışır. Sistemli tahlilde metni

oluşturanparçalar değilde, parçaların

birbiri ile ilişkisi ve bu ilişkinin türün

yapısıile ne gibi bağlantısı olduğu öğre­

nilir. Yani herhangi bir metinin yapısı diğerdaha üstün veyaygın biryapının

(türözelliğinin)küçük modelidir.Şu

hal-de araştırılanmetninyapısıtekparçalı metin olarak değerlendirildiğiiçin sis-temli tahlil metodu da metnin bir

parça-sının incelenmesinin-doğruolmadığı

fik-rini ortayakoymuşoluyor. (Nigmatulli-na, 1976:12-12) Bununyanı sıraher bir

türünfolklorik ortamda daha iyianlaşıl­

dığı, fonksiyonunun, rolünün daha açık belirlenmiş olduğu bilinir. Mesela sis-temli tahlil metoduna göre masalların

fantezi özelliği,mitte, efsanede de var-dır.Ancak masallardaki belirgin fantezi

özelliği bütüne bakıldığındaortaya Çı­

kar, yani dış görünüştefark edilmeyen özellikler folklor türlerinin tipolojik ve bütünüylearaştırılmasısonunda

meyda-na çıkar. Aynı şekildeher bir eserin

po-etikasıdabütünsoranlaaydınlığa

kavu-şur.

Milli Folklor

3.0. Folklor Metinlerinin İnce.

lenmeUnsurları.

Herhangi bir metninyapısınıve

se-marıtiğinidüzgün inceleme derecesi

da-ha çokasılveya ilkelolarakadlandırabi­

leceğimizkompozisyonelemanlarının

or-tayaçıkarılmasıile karakterize

edilmek-tedir. XX.yy.ın başlarındanitibaren

folk-101'veya halkedebiyatı uzmanları,sözlü

anonimedebiyatın çekirdeğini oluşturan

en küçük inceleme unsurlarınıbulmaya

çalışmışlardır.Buarayış şimdide devam

etmektedir. Halkedebiyatıve halk bili-mi, pratikdeğeresahip geleneksel sınıf­

landırmadan(Müller, Vundt, Aarne,

Ve-selovskiy) tutun da çağdaş yapısal-semi­

otik metodun verilerine dayanarak

orta-ya çıkarılan en küçük unsurlara kadar,

uzun ve zorlu bir yolgeçirmiştir. Ancak bugün bu çekirdeklerdenbirçoğunun arı­

lamının değiştiğini söylemekte yarar

vardır.Halk bilimcilerinin veedebiyatçı­

larının teklif ettikleri basit, bölünmez

metinelemanlarınıaşağıdaki şemada şu şekildegösterebiliriz.

Bazıtemel anlayışlar hakkında kı­

sacaşunlarısöylemek mümkündür. Tip,

metninyapısıile ilgiliolmayıp,daha çok metinde mevcut olan ve herhangi bir ce-miyet için karakteristiksayılan

umumi-leşmiş insanlardır.Bu anlamda metinde

tip, tekrarlanan karakterlere göre belir-lenmektedir. Tip anlayışıfolklorun bü-tün türleri için, özellikle de mitIer için geçerli olmayabilir.

Tipten farklı olarak motif, metnin küçük kompozisyonelemanıolup formel olarak mazmunu belirtmektedir.

Motif-ler uluslararası seyyar tahkiye unsuru

olup dilcilikte fonotiplerlekıyaslanabiJir.

Bu anlamda motiflerin çokvaryantlı

ol-masısöz konusu olabilir.

Mifem ise metninyapı elemanıolup özne ile yüklem arasındaki ilişkilerden

(7)

Şema1.(Kronotojikdeğer)

En küçükunsurlar ilk kez kullanan Kullanıldığı yıl

Tip A.Aarne(Finbilimadamı) 1910

Fonksiyon V.Prop (Rus bilimadamı) 1928

Motif S-J'4ompson (Amerikan bilimadamı) 1932

Mifem C.Levi-Strauss(Fransızbilimadamı) 1955

Motivem A.Dundes (Amerikan bilimadamı) 1962

Diada C.Breteau(Fransızbilimadamı) 1968

Term P.Maranda, E.Köngas Maranda 1972

(Amerikan bilimadamları) Şema2. (Kıyaslayıcınitelik)

Metnin en kücükunsurları Neöğretiyor

Tip=Motif Tahkiyede motif veya tiplerintekrarlanmasını

Fonksiyon=Motivem Metindekiinsanlarınfaaliyetini içerenfonksiyonları

Fonksiyone.Mifeme'Ierm Metinde yer alan tipierin faaliyetinden yola

çıkaraktek yönlü ve çok yönlükategoriyi

ibarettir ve folklor şuurununikilikarşı­ laşmalardan ibaret olmasına dayanır.

Her bir mifem konfilikti çözmek için bi-rer anahtar rolünde görülmektedir.

Fonksiyon ve motivem, ilmi Iitera-türde hemen hemenaynıanlamda

kulla-mldığmdan metinde var olan tipleri umumi bir grupta birleştirmektedir.

Fonksiyonda esasmesele anlam bildiren tiplerdeğil,türüoluşturanolaylar ve ha-reketlerdir. Bütün kahramanlar,

kahra-manlarınyardımcılarıvedüşman

unsur-larıen karakteristik ve tipik hususiyet-Ierine göregruplandınlabilir.

Term debazıyönleri ile fonksiyona benzemektedir. Ancak bunların arasın­

dakiesaslıfark termlerin varyarith

oldu-ğu halde, fonksiyonlarınstatik olması­ dır.Demek ki, metinde birvaryantın ter-mi diğerbirvaryantıntermi iledeğiştir

i-lebildiğihalde, yine de aynı fonksiyonu yerine getirmekle yükümlü oluyor. Term cinsiyeti,yaşı,sosyal statüyü tayin eder.

36

Yıl: 15 Sayı:57

Termler, sosyal-tarihi metinlerde sembol rolündedirler. Daha geniş anlamda tennler, sihirli ajan, dramatik tip, koz-mografik simge vs. rolünü üstlenebilir. Bütün bu cihetleri göz önünde

bulundur-duğumuzda şöyle diyebiliriz: Termler, metnindiğerküçükunsurlarından

fark-lıolarak dahageniş kullanılma alanına

sahiptirler.

Metnin bu küçük elemanlarının

tahlili bir kez dahaonların arasında uy-gun ve,benzeri yönlerinolduğunu göster-di.

4.0. Yapısal Araştırmanın (Yapı­

sal-Tipolojik ve Yapısal-Semiotik)

Tatbik Prensipleri

XX.yyınortalarmdanitibarenBatı

ülkelerinde geniş şekilde araştırmaya

konulanyapısal (aynızamandayapısal­

tipolojik veyapısal-semiotik)metotçağ­ daşhalk bilimi ve edebiyatı karşısında

büyük ufuklar açmıştır. Şu durumda,

Milli

Folklor

Yıl:15 Sayı:57

her bir falklor metninin incelenmesinde sonuç olarakşunlarısöyleyebiliriz:

a) Halk edebiyatınınherhangi bir

türündeyapısalkompozisyon açısından

kesin olarakdeğer kazanmışesas (const-ructif) elemanları yardımcı(fakültatif) elemanlardan ayırmak lazımdır. Esas elemanlar metinde yönlendinci olduğu

halde,yardımcıveya ikinci dereceli ele-manlar böyle biryapıyasahip değildir­

ler.

b) Umumi benzer elemanlar daha çok tekrarlanan ve hem akraba hem de akraba olmayan halklarda, hattayakın

kültürel-ekonomik ilişkileri olmayan halklarda bile mevcuttur. Özel nitelikli unsurlarabilindiğigibiyalnızbirhalkın,

bir yörenin, bir etnik grubun halk

edebi-yatıürünlerinderastlanmaktadır.Bu tip elemanlar akraba olan halkların folklo-runda dahi ortak olmayabilir. Özel nite-likli elemanlarhalkınmilli hususiyetleri ile ilgilidir. Şunuda belirtmeklazımdır ki, özel nitelikli elemanlar, etnosun veya etnikgruplarınumumi değerli

eleman-larınagöre sonraki devrin mahsulleridir.

c)Yapısal araştırma (yapısal-tipolo­

jik, yapısal-semiotik)metodunu,

birta-kım önerileri göz önünde (halk edebiya-tım 'şemalaştırmadan,formel yönlerini abartmadan, matematikleştirmeden)

bulundurarak halk edebiyatınınbütün türlerine ve ritüel-mit araştırmalarına tatbik etmek mümkündür. .

5.0.Yapısal MetodlarınKullanıl. masıKonusundaBazıÖneriler

Şunu özellikle kaydetmek gerekir ki, milli bünyesi,yayılma coğrafyası,

ya-şam tarzı,tarihigelişmesüreci ve psiko-lojisi ile farklılık oluşturan Türklerin folkloru diğer yerleşik halkların folklo-rundan ayrılmaktadır.XX.yy.da dünya-dagelişen, yukarıda belirttiğimizbu

me-'. Milli Folklor

totlara son derece dikkatli yaklaşmak gerekir. Bu metotlardan herhangi biri-nin kayıtsız-şartsıztatbiki araştıncıyı yanlış sonuçlara götürebilir, Bu korku

aynı şekildeklasik Divan Edebiyatıve

çağdaş yazılıedebiyata uygulanan

meto-dun halkedebiyatınatatbiki için de ge-çerlidir. Divan Edebiyatı, tıpkı çağdaş

edebiyat gibi folklordan farklıbit boyut

üzerinde gelişmiş, spesifik kuralları,

fonksiyonu ve özel yöntemleri olan bir edebi hadisedir. Klasik edebiyatınedebi sanatanlayışı (aynı şekilde çağdaş

ede-biyatın)da halkedebiyatınatatbik

edile-mez, tatbik edilirse folklor metnini anla-makta olumsuz sonuçlardoğabilir.

Şu halde en doğru yol Türklerin

halkedebiyatıarınınkenditabiatına

uy-gunaraştırmametodunungeliştirilmesi

olarak görülmektedir. Neyazıkki, bu

ko-nudaşimdiyekadar birşey yapılmamış­

tır. Bunun başlıcasebebi, Türk

dünya-sında folklor çalışmalarınınkoordine

edilmemesi ve dünya falklorçalışmaları­

nın hızındançok gerikalınmasıdır.Elde

olan halkedebiyatımetinlerininvaryarıt

veversiyonlarıile birlikte akademik

ya-yınının gerçekleştirilmemesi, bazı metin bilgilerinin ikinci elden alınması (Sov-yetlerzamanındaAltay-Sayan

Türkleri-nin,Yakutlarınfolklor türlerinin birkıs­

mıRusça yayınlandığındançalışma ori-jinalleri üzerindedeğiltercüme üzerinde

yapılmaktaydı.Sovyetler Birliği dağıl­

dıktansonra da Türkiye'de bilgiler daha

çok tercüme edilen metinlerden elde edilmeyebaşlandı.)vebazımetinleriri de üzerinde"ameliyat"ınyapılması (Sovyet-ler döneminde ideolojik, siyasi neden(Sovyet-ler- nedenler-den bir takım unsurların,özellikle. dini-irfani unsurların metinden çıkarılması vs.) folklorun özel teorisinin ve araştır­

ma metodunun olmamasınaneden olan

diğerbir etkendir. Her halde Türk

(8)

runa özgüaraştırmametodununoluştu­ rulması bugün çözülmesi zorunlu olan esas meseledir.

NOTLAR

ıVicaire'e göre halkedebiyatındaevrensellik

değil,millilik hakimdir.

• E. M. Meletinskiy, mlikelev~ kitap!arında

yapısalmetodun yÖnlerini derindenincelemiştirve

bu metoduaraştırmalarındabaşarıylatatbiketınek­

ledir.

aLevi-Strauss dört ciltlik büyük eserinde mil-le masal, mitmil-le efsanearasındafarkgöstermemiştir,

(Levi-Strauss, 1964- 1971). KAYNAKLAR

Engelgard B.M.Formalnıy Melod v İstori

Li-leroturı,Leningrad, 1927

Maranda P, Maranda Köngiis E. Strukturnıe

Modeli v Folklore,Zarubejnıe İssledovaniyapo Se-miotike Folklora. Moskva, 1985

Vicaire G. Etude sur la Poes ie Populaire.

Le-gendes et Traditions, Paris, 1902

Pomerantseva E.V: Etniçeskiye Funktsi Ust-noyProzıNaradav Povoijya, Otrajeniye Mejetnices· kih Protseso" v Ustnoy Proze, Moskva, 1979

PutilovB.N. MetodologiyaSravnitelno-İstori­ çeskcgcİzuçeniyaFolklora, Leningrad, 1976

LieraturnıyEnsiklopediçeskiy Slovar, Mosk-va, 1987

TrudıpoZnakovımSisternam.vıp.I-16,Tartu, 1964-1983

Stepanov Yu.S. Semiotika, Moskva, 1971 Melelinskiy . E.M. K_'lopr.o.s.u Oprimeneni Struklurno-Semiotiçeskogo Metoda v Folkloristike, Semiotikaiİskustvometriye,Moskva, 1972

Meletinskiy KM. Strukturno-Tipotogiçeskoe İzuçeniye Skazki, V:Ya.Prop, Morfologiya Skazki, Moskva, 1969 Meletinskiy E.M. K.Levi-Stros i

StrukturrıayaTipologiya Mifa,VoprosıFilosofi, No: 7, Moskva, 1970 Meletinskiy E.M. Mifologiçeskiye

38

Teori XX veka na Zapade.Y.c!I!r9J!.L~l!9sofi.No: 7, Moskva, 1971

Meletinskiy E.M., Neklyudov S.Yu., Hovik E.S., Segal D.M., Problema Strukturnogo Opisaniya

VolşebnoySkazki,TrudıpoZnakovım Siştenıam,IV

vıp.236, Tartu, 1969

Demers J., Ganvin L., Cambrou M. Quand le

Contesse Costitue en Objet (s), Litterature, Nu: 45, Paris, 1982

Levi-Strauss C StrukturaiForma,Zarubejııı·

ye İsledovaniya po Semiotike FoIklora, Moskva, 1985

LotnıanYu.M. VstupitelnayaStatya, Semioti-kaiİskuswomen-iva.Moskva, 1977

Levi-Strauss C. Mythologiques:ı.Le Cru et le Cuit, Paris, 1964

Levi-Strauss C. Mythologiques: 2. Du Miel aux Cendres, Paris. 1966

Levi-Strauss C. Mythologiques: 3. L'origine des Manieres de Table, Paris, 1968

Levi-Strauss C. Mythologiques: 4. L'homme nu. Paris, 1971

Greimas A.J. 8emantique StructuraL Rec-herche du Methode, Paris, 1966

Zcm lynnovaL.M.Sovremennaya Amertkans-kayaFclklcıisnka.Moskva, 1975

Lord A.B. The Singer of Tales. Cambridge, Massachusetts, Harvard University Press, 1960

Veliyev I{. Lingvistik PoetikeyaGiriş,Bakü, 1989,78-80

Jung C.G. TheArchetypes and the Collective Unconscions, Conectiye Works, Vol. 9, London, 1959 DundesA The Study of FoIklore, Prentice-Hall,1965

Bkz: Folktor: Poetiçeskaya Sistema, Mcskva. 1977

Nigrnatullina YG. Metodologiya Kompleksno-go İzuçeniya HudojestvennogoProizvederıiya, Ka-zan, 1976

Referanslar

Benzer Belgeler

Aslında bu gerekçeler ve oranlar sıralaması AT (ve dolayısıyla AB) hakkında toplumun ne kadar bilgisiz olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim öyle olmasa din ayrımı, ekonomi,

yıldönümünde, 11 Ocak Perşembe günü Aşiyan daki mezarı başında saat 12 'de. anacağız

Bu durumda, ezilenler ilk önce fikir olarak (çünkü başka silah yok) ezenleri darmadağın etseler de, ezenlerin ekonomik ve askeri gücü karşısında geri

Geçmişte &#34;saman&#34;, &#34;arbavşı&#34; (veya &#34;arbaksı&#34;)ların; daha sonra da &#34;darımçı&#34;, &#34;bübü&#34;, &#34;baksı&#34;ların; bugün ise

&#34;arbakşı&#34;ların, daha sonra da, &#34;emşi&#34;lerin yani halk hekimlerin ve &#34;molda&#34; (&#34;molla&#34;, yani &#34;hoca&#34;)lar vasıtasıyla yapılan bu tedavi

14.. sek olan grupların toplantılarında, derneklerde kara hekat ve türkülü uzun hikayeler- de asıl hikayenin arasında &#34;konuyu değiştirmek ve dikkati başka yöne

Tahsin Yazıcı, (1982), Menâkıb-ı İbrahim-i Gülşenî, Ankara: önsöz, s.. Mevlânâ'nın torunu Ulu Arif Çelebinin dervişidir. Bundan dolayı da dili sade ve hem de

Sonuçlar: Osmanlıdan beri Türk giyim kültürünün önemli bir parçası olan ferace, geçmişten bugüne kadar çeşitli değişikliklere uğramasına rağmen, bugün halen