• Sonuç bulunamadı

Sofralık Üzüm Üretimi Ve Yaş Meyve Đşleme Sanayine Đlişkin Bir Değerlendirme: Alaşehir/Manisa Örneği****

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sofralık Üzüm Üretimi Ve Yaş Meyve Đşleme Sanayine Đlişkin Bir Değerlendirme: Alaşehir/Manisa Örneği****"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sofralık Üzüm Üretimi Ve Yaş Meyve Đşleme Sanayine Đlişkin Bir Değerlendirme: Alaşehir/Manisa Örneği∗∗∗∗

O. Murat KOÇTÜRK1 ÖZET

Bu araştırmada Türkiye’nin sofralık üzüm üretimi ve ihracatı ile Manisa ili Alaşehir ilçesinde faaliyet gösteren firmaların meyve işleme sanayindeki gelişmeleri incelenmiştir. Araştırmada Dünya’da ve Türkiye’de sofralık üzüm üretimi, ihracatı ve ithalatı yer almaktadır. Bununla birlikte, araştırma alanı olarak belirlenen ve sofralık üzüm üretiminin en yaygın olduğu Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinde 72 üretici ile yapılan anket bulgularına, daha sonra ise, bölgede faaliyet gösteren 20 ihracatçı firma ile yapılan görüşme sonucu elde edilen bulgulara yer verilmiştir. Đşletmelerde sofralık üzüm üretim dalının dekara brüt marjı ortalama 745.71 TL/Da olarak hesaplanmıştır. Bölgeden yapılan sofralık üzüm ihracatı 2000-2008 döneminde miktar olarak 3 kata yakın olup 200 bin ton seviyesine ulaşmış ve değer olarak da aynı dönemde 3 kattan fazla artarak 94 milyon $ seviyesine gelmiştir. Sonuç olarak Türkiye sofralık üzüm üretiminde ekolojik ve coğrafi anlamda mutlak bir üstünlüğe sahiptir. Ancak sofralık üzümün çeşitlendirilmesi ve kalite standartlarının yükseltilmesi için ihracatçı firma ve üreticilerin bir sektör olarak birlikte hareket etmeleri ve yöredeki üzüm çeşitlendirmesi ve kalite sorununu çözmeleri gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sofralık üzüm, Đhracat,Manisa, Alaşehir,Yaş üzüm sanayi, Meyve

The Evaluatıon Of Table Grape Production And Fresh Fruit Industry; A Case Study On Alaşehir/Manisa

ABSTRACT

In this research, Turkey’s table grape production, export conditions, and also firms located in Manisa province and Alaşehir County are examined. Within this research; production, export, and import of table grape in the world and in Turkey are evaluated. Also, a survey is conducted in Alaşehir and Sarıgöl Counties with 72 producers, and the data of interviews with 20 exports are placed in this study.

In the farms, the average production of table grape is calculated as 745.71 TL/Da. In the region during 2000-2008, the table grape export reaches to 200 000 tons, and in the same period the export improves nearly triplicate in value and reaches to $ 94 million. As a result, Turkey ecologically and geographically has an absolute advantage upon table grape production. However, it can be expressed that by improving table grape diversity and developing quality standards, production and exporting can be raised. That is why exporters and producers sector-specifically move together and in the region achieve grape diversity and quality issues by taking decisions.

Key Words: Table Grape, Export, Manisa Province, Alaşehir County, Fruit, Fresh Grape Industry.

1.GĐRĐŞ

Sahip olduğu coğrafi koşullar dolayısıyla, oldukça zengin çeşitlilikte tarımsal üretim imkanlarına sahip Türkiye, 2007 yılı verileri dikkate alındığında, üzüm üretiminde 3,6 milyon tonla dünyanın altıncı ülkesi olup, dünya üzüm üretiminin %6’sını karşılamaktadır (FAO,2009)i. 2008 yılı verilerine göre yaklaşık 13 milyon tonluk meyve üretiminin %37’si üzümsü meyveler grubunu oluşturur. Sofralık üzüm, bu grubun en önemli ticari meyvesidir.

Yukarıda ifade edilen olumlu yapıya rağmen, meyve ve sebzede ihracatın üretime oranının %5 civarında olması şaşırtıcıdır. Türkiye yaş meyve dışsatım miktarı 2008 yılı itibariyle 1.262.000 ton olarak gerçekleşmiş olup, sofralık üzüm 202 bin ton dış satım miktarı

Celal Bayar Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi olarak desteklenmiştir.

(2)

ile sıralamada üçüncüdür2. Sofralık üzüm ihracatımız toplam meyve ihracatımızın %16’sını oluşturmaktadır(FAO,2009)3.

Dünya yaş meyve ve sebze dışsatım değeri yaklaşık 40 milyar $ civarındayken, 2008 yılı verileri ile Türkiye’nin 1 milyar 61 bin $ olan dışsatım gerçekleştirdiği ortaya konmuştur.

Bu dışsatım değerinin yaklaşık 94 milyon $’ı sofralık üzüme aittir. 4 2008 yılı verilerine göre üretilen toplam 3.918.442 ton yaş üzümün 1.970.686 tonu (yaklaşık %50’si) sofralık üzüm olarak değerlendirilmiş ve bunun ancak 202 bin tonu dışsatıma yönlendirilebilmiştir.5 Bu nedenle Türkiye sahip olduğu ihracat potansiyelini değerlendiremediği açıkça görülmektedir.

Henüz sofralık üzüm dışsatım miktarının toplam üretimdeki payı düşük düzeydedir.

Türkiye’nin sofralık üzüm dışsatımında en büyük pazarı oluşturan Avrupa Birliği ülkeleri;

Đtalya, Đspanya ve Yunanistan ve Almanya’dır.

Bu çalışmanın ana amacı, Türkiye’nin son yıllardaki sofralık üzüm dışsatımındaki artışını çeşitler ve ülkeler bazında incelemek, sofralık üzüm yetiştiriciliği ile ilgili mevcut durumu saptayıp öneriler geliştirmektir.

Çalışmada; Manisa ilindeki Alaşehir ve Sarıgöl ilçeleri sofralık üzüm üretim ve dış pazar durumu; üretici ve dışsatımcı firma bazında ele alınarak incelenmiştir. Bunun dışında makro düzeydeki verilerle de üretim ve dışsatım değerleri genel olarak değerlendirilmiştir.

Çalışmada sofralık üzüm üreticileri ile yapılan anketler Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinde yürütülmüştür. Bu iki ilçede toplam üzüm üreticisi sayısı 9780 olup bu ilçeler Manisa ili üzüm üretiminin % 42’ sini karşılamaktadır. Araştırmada görüşülen üretici sayısı oransal örnek hacmi formülüyle hesaplanmıştır. Yöntemde %90 güven aralığı, %10 hata payı kullanılmıştır.6

2 ˆ

(1 )

( 1) px (1 )

N p p

n N σ p p

= −

− + − (1)

Araştırma yöresinde 45’i Alaşehir 27’ si Sarıgöl’den olmak üzere toplam 72 çiftçi ile yüz yüze görüşülmüştür. Đşletmeler 1-15 da, 16-40 da. ve 41 da. üzeri olmak üzere üç gruba ayrılarak değerlendirme yapılmıştır.Değişken ortalamalarının gruplar arasında fark gösterip göstermediği Anova testi ile ortaya konulmuştur. Görüşülecek üzüm işleme tesisleri (Firma) ise gayeli olarak belirlenmiş ve yapılan araştırmalar sonucu bölgedeki sofralık üzümün yaklaşık % 36’ sını işleyen 20 işletme ile anket çalışması yürütülmüştür.

2- DÜNYADA BAĞCILIK

Dünya’daki bağ alanlarının dağılımı incelendiğinde Đspanya’nın 1157 bin Ha. ile ilk sırada yer aldığı gözlemlenmektedir. Çin, bağ alanlarını 2000-2007 yılları arasında iki kat artırarak 286 bin Ha.’dan 433 bin Ha.’ ya ulaşmıştır. Türkiye’de ise aynı dönemde bağ alanı 535 bin Ha.’dan 484 bin Ha.’ya gerilemiştir. Dünya üzüm üretiminin neredeyse tamamı, uygun doğa koşullarının varlığı dolayısıyla Akdeniz ülkelerinde gerçekleşmektedir. FAO’dan alınan veriler incelendiğinde Fransa’nın 1980 yılında dünya üzüm üretiminin %19.9’unu gerçekleştirdiği ancak 2000 yılına gelindiğinde %11.98’e gerilemiş olduğu görülmektedir.

2 Subaşı, Dilek Koç., 2009, T.C Başbakanlık ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Đhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Yaş Meyve ve Sebze Sektör Raporu, 2009, s.4

3 FAOSTAT, 2009 Food and Agriculture Organization of the United Nations, www.faostat.fao.org

4 Subaşı, 2009, a.g.e., s.6

5 TÜĐK, 2009; ĐGEME, 2009

6 Newbold, P. (1995). Statistics for Business and Economics. Perentince – Hall, Đnternational, New Jersey.

(3)

Dünya üzüm üretiminde en önemli gelişme Çin’de meydana gelmiştir. 1980 yılında %2’lik paya sahip olan Çin 2000 yılında toplam üzüm üretimini %5,2’lik kısmını karşılayarak Türkiye’nin ardında beşinci sıraya yükselmiş, 2007 yılında ise Dünya sıralamasında Đtalya’nın ardından 2. sıraya yükselmiştir.Üzüm ihracatında ülke sıralamalarına bakıldığında, üretici ülkeler arasında Şili’nin önemli farkla ilk sırada yer aldığı görülmektedir7.

3. TÜRKĐYE’DE BAĞCILIK

Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya oldukça eski ve köklü bir bağcılık kültürüne sahiptir. Besin değeri açısından da oldukça önemli olan bu meyvenin üretimi özellikle Ege Bölgesi’nde yoğunlaşmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 485.000 hektar bağ alanında yılda yaklaşık 3,6 milyon ton üzüm üretilmektedir.

Türkiye’de üzüm, ihraç edilen meyveler içerisinde önemli kalemlerden biridir.

Türkiye meyve ihracatı içerisinde sofralık üzüm ihracatı 202 bin tonla %16’lık bir paya sahiptir. Üzüm Đthalatı yapılan ülkeler ise Şili, Güney Afrika, Đran ve Özbekistan olarak sıralanabilir. Ayrıca ithalat fiyatları dünya fiyatlarının altında kalmaktadır.

Genel olarak Türkiye’nin ihracat ve ithalat değerleri tablosu ise Çizelge 1’de görüldüğü gibidir.

Çizelge1: Türkiye’nin Üzüm Đhracat ve Đthalat Değerleri Yıllar Đhracat

(ton)

Đthalat (ton)

Net Đhracat

*(ton)

Đhracat Değeri (1000$)

Đthalat Değeri (1000$)

Net Đhracat Değeri

*(1000$)

Đndeks

2000 64.873 173 64.700 28.841 118 28.723 100.00

2001 79.294 120 79.174 32.830 95 32.735 113.96

2002 76.886 129 76.757 32.057 98 31.959 111.26

2003 98.729 42 98.687 51.023 33 50.990 177.52

2004 159.310 176 159.134 81.747 158 81.589 284.05

2005 155.603 162 155.441 91.362 170 91.192 317.48

2006 151.136 417 150.719 65.937 461 65.476 227.95

2007 170.250 415 169.835 93.675 536 93.139 324.26

Kaynak: www.faostat.fao.org

*Net ihracat değerleri FAO verileri doğrultusunda tarafımızdan hesaplanmıştır.

4.ARAŞTIRMA YÖRESĐ HAKKINDA GENEL BĐLGĐLER 4.1. Manisa’da Üzüm Üretimi ve Verimi

Manisa ili yüzölçümü 1.309.600 Ha olup, işlenebilir tarım arazisi varlığı 523.522 Ha dır. Toplam tarımsal alanların %31.15’i sulanabilir durumdadır. Manisa bir sanayi ili olmasının yanında, geniş bitkisel ve hayvansal ürün yelpazesi ile Türkiye tarımında çok önemli bir yere sahiptir. Üretmiş olduğu tarımsal üretim değerleri ile Türkiye’de ilk 3 arasında yer alan Manisa, bazı yıllarda birinci il konumuna da gelmiştir. Günümüzde Manisa

7 www.faostat.fao.org.tr

(4)

ile özdeşleşmiş bazı ürünlerin başında üzüm gelmektedir. Türkiye’den ihraç edilen çekirdeksiz kuru üzümün %75-80’ini tek başına Manisa karşılamaktadır.8

Manisa ili üzüm üretimi bakımından Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır Manisa Toplam 68751 ha’lik bağ alanı ile Türkiye’nin 484 610 ha’lık bağ alanlarının yaklaşık

%14’lük kısmını oluşturmaktadır. Ülkedeki toplam üzüm üretiminin %27’sini toplam bağ alanlarının %14’ünde gerçekleştirdiği göz önünde bulundurulduğunda Manisa ilinin etkin ve verimli bir bağcılık sistemine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bağ alanları çekirdeksiz kuru üzümde doyum noktasına ulaştığından üzüm üretim fazlasının pazarlamasında sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bunun için sofralık ve şaraplık üzüm üretiminin arttırılması yönünde projeler uygulanmaktadır. Manisa’ya bağlı ilçeler içerisinde Alaşehir üzüm üretimi konusunda ilk sırada yer almaktadır, Alaşehir’i sırasıyla Sarıgöl, Saruhanlı, Merkez ve Turgutlu takip etmektedir. Alaşehir ve Sarıgöl ilçeleri Manisa’nın toplam üzüm üretiminin

%42’lik bölümünü gerçekleştirmektedirler. Bu oran Türkiye genelinin %12,5 ine denk gelmektedir.

4.2. Sofralık Üzüm Yetiştiriciliği ve Araştırma Yöresinde Bazı Önemli Sofralık Üzüm Çeşitleri Đle Đlgili Genel Bilgiler

Dünya ticaretinde tüm ürünlerde olduğu gibi sofralık üzümde de kalitenin, marka ve tanıtımın etkinliği artmıştır. Ege Bölgesinin belirli bir kesiminde tek çeşitte ve yüksek tonajların üretilmesi, yetiştiricileri ve ihracatçıları son derece zorlamakta olup, bu darboğazın aşılabilmesi için ivedi olarak köklü tedbirlerin alınması ve iyi bir üretim, işleme ve pazarlama planlamasının yapılması gerekmektedir.

Türkiye’de coğrafi bölgelere göre farklı standartlarda sofralık ve kurutmalık üzüm çeşitleri üretilmektedir. Bunlardan Ege Bölgesinde yaygın olan çeşitlerin başlıcaları şöyle sıralanabilir;9

Sofralık Çeşitler: Alphonse Lavallée, Cardinal, Hamburg Misketi, Đtalia, Kozak Beyazı, Kozak Siyahı, Muscat Reine des Vignes, Razakı, Osmancık, Pek, Pembe Çekirdeksiz, Pembe Gemre, Perlette, Sultani Çekirdeksiz, Yuvarlak Çekirdeksiz.

Kurutmalık Çeşitler: Sultani Çekirdeksiz, Yuvarlak Çekirdeksiz dir.

5. SOFRALIK ÜZÜM ÜRETĐCĐLERĐ DÜZEYĐNDE ELDE EDĐLEN ARAŞTIRMA BULGULARI

5.1 Üreticilerin Sosyal Özellikleri ve Bağcılık Deneyimi ve Arazi Varlığı

Đncelenen işletmelerdeki üreticilerin ortalama yaşı 44.92, eğitim süreleri 6.2, aile nüfusu 4.29 ve bağcılık deneyimi ortalama 22.56 yıl olarak tespit edilmiştir. Đncelenen 72 işletmenin ortalama arazi genişliği 39.53 dekardır (Çizelge 2).Bu işletmelerde ortalama bağ değeri 6736 TL/Dekar’dır.

8 www.manisatarim.gov.tr,

9 Çoban, H., 2005, Asmanın Tanımı 2 (basılmamış ders notu), C.B.Ü. Alaşehir Meslek Yüksek Okulu Bağcılık Bölümü, Alaşehir,Manisa.

(5)

Çizelge 2: Đncelenen Đşletmelerin Arazi ve Mülkiyet Durumu (%) Đşletme Grupları ( Da. ) Đşletme

Sayısı

Mülk Arazi

Kira Arazi Ortak Arazi Genel ( Ortalama )

1. Grup (1-15) 17 8,53 0,00 1,06 9,59

2. Grup (16-40) 28 23,11 0,36 1,68 25,25

3. Grup (41+) 27 63,37 0,00 9,81 73,19

Genel ( Ortalama ) 72 34,76 0,14 4,58 39,53

5.2. Đncelenen Đşletmelerin Sofralık Üzüm Üretimleriyle Đlgili Faaliyetleri

Đşletmelerin toplam gelirleri içerisinde tarımsal gelirin payı ortalama %79,77’dir.

Tarımın gelirdeki payı değerlendirildiğinde arazi büyüklüğüne göre işletme grupları arasında anlamlı fark ortaya çıkmıştır (F=6,112, p=,004) . Buna göre 1-15 da. grubu (x=65,29) , 16-39 da. (x= 86,78) grubuna göre daha küçük ortalamaya sahiptir (p=,007). Diğerinde ise, yine1- 15 da. grubu (x=65,29), 40+ da. (x=87,22) grubuna göre küçük ortalamaya sahiptir (p=,006).

Đstatistiksel olarak ise, 16-39 da. grubu 40+ da.grubu ortalamasından farklı değildir (p=,997).

Sofralık üzüm üretimi yapan işletmeler özellikle son yıllarda kalıntı sorunu nedeniyle ihracatçı firmaların iyi tarım uygulamaları, GLOBALGAP ve danışmanlık sistemlerinin devreye girmesiyle zirai ilaçlama konusuna giderek artan bir önem vermişlerdir. Đşletmeler ilaçlamada, başta zirai ilaç bayii, firmalar ve Tarım Đlçe Müdürlüklerinden danışmanlık hizmeti almaktadırlar.Burada dikkati çeken en önemli husus ilaç bayilerinin ortalama %63.9 ile en çok danışılan kurum olduğu görülmektedir. Ancak son yıllarda firmaların özellikle ilaçlama ve kültürel işlemler için danışman ziraat mühendisleri istihdam ettiği tespit edilmiştir. Đlaçlama yaparken kişi ya da kurumlara danışmada bulunulması açısından gruplar arası fark bulunmamaktadır (F=,407, p=,667).

Araştırma yöresinde en çok yetiştirilen sofralık üzüm çeşidi sultani çekirdeksizdir.

Ancak son yıllarda çekirdekli sofralık üzüm çeşitlerinin alanlarında da artış gözlenmektedir.

Bu konuda araştırma yöresinde üzüm çeşitlerinin alanları ile ilgili detaylı verilere ulaşılamamıştır (Çizelge 3).

Çizelge 3: Đşletmelerin Yeni Sofralık Üzüm Cinsleri Tercihleri ( % )

Đşletmelerin Yeni Softalık Üzüm Üretme Tercihleri Đşletme

Grupları ( Da. )

Đşletme

Sayısı Kardinal Efes

Karası Trakya Red Globe

Mevlana (Razakı)

Antep

Karası Royal Sultani Diğer Toplam

1. Grup (1-15) 17 0 11,8 23,5 17,6 5,9 0 23,5 11,8 5,9 100

2. Grup (16-40) 28 3,6 7,1 10,7 14,3 21,5 14,3 14,3 7,1 7,1 100

3. Grup (41+) 27 0 3,7 7,4 18,5 29,7 0 22,2 7,4 11,1 100

Genel

( Ortalama ) 72 1,4 6,9 12,5 16,7 20,9 5,6 19,4 8,3 8,3 100

(6)

5.3. Đncelenen Đşletmelerin Değişken Masrafları ve Brüt Marjları

Değişken masraflar belirli girişimlere (faaliyetlere) kolayca ve doğru olarak dağıtılabilen ve girişimlerin büyüklüğüne bağlı olarak değişme eğiliminde olan masraflar olarak ifade edilmektedir.10 Ele alınan işletmelerde, işletme başına düşen toplam değişken masraflar ortalama 19371.18’dir. Đncelenen işletmelerin dekar başına düşen toplam-değişken masrafları ise, ortalama 490.06 TL/Da’dır. Dekar başına düşen toplam-değişken masrafların 1. grupta düşük çıkmasının en büyük nedeni ücretsiz aile işgücü kullanımıdır (Çizelge 4).

Çizelge 4. Đncelenen Đşletmelerin Dekar Başına Düşen Değişken Masrafları (TL/Da) Đşletme Grupları

( Da. )

Đşletme Sayısı

Toprak Đşleme Masrafı

Đş Gücü Masrafı

Su Masrafı

Gübre Masrafı

Đlaç Masrafı

Toplam Değişken Masraf 1. Grup (1-15) 17 75,15 46,01 67,24 73,01 138,10 399,51 2. Grup (16-40) 28 76,66 80,06 69,55 90,17 136,30 452,74 3. Grup (41+) 27 85,17 88,82 89,81 88,69 158,40 510,89 Genel ( Ortalama ) 72 82,48 84,19 83,49 88,16 151,75 490,06

Đncelenen işletmelerin dekar başına düşen değişken masrafları masraf kalemleri dikkate alınarak değerlendirildiğinde, ilaçlama giderlerinin ortalama %30.96 ile birinci sırada yer aldığı, en düşük masrafların ise ortalama 16.83 ile toprak işleme masraflarından oluştuğu görülmektedir. Söz konusu işletmelerin işletme başına düşen brüt marj ortalama 26538.54 TL’dir. Đşletmelerde dekar başına düşen brüt marj değerleri ele alındığında ortaya ilginç sonuçlar çıkmaktadır. Birinci grupta 863.07 TL/Dekar olan brüt marj, ikinci grupta 743.44 TL/Dekar, üçüncü grupta ise 629.80 TL/Dekar olup ortalama 745.71 TL/Dekar’dır. Bununda en büyük nedeni daha öncede belirtildiği gibi birinci ve ikinci grupta yoğun bir şekilde ücretsiz aile işgücü kullanımıdır (Çizelge 5). Dekara Brüt Marj açısından gruplar arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmamıştır (,522, p=,596).

Çizelge 5. Đncelenen Đşletmelerde Dekar Başına Düşen Brüt Marj Đşletme Grupları

( Da. )

Đşletme Sayısı

Brüt Üretim Değeri TL/Da

Değişken Masraf Toplamı TL/Da

Brüt Marj ( Kar )

TL/Da

1. Grup (1-15) 17 1262,58 399,51 863,07

2. Grup (16-40) 28 1196,18 452,74 743,44

3. Grup (41+) 27 1140,69 510,89 629,80

Genel ( Ortalama ) 72 1235,77 490,06 745,71

10 Đnan H.,Tarım Ekonomisi ve Đşletmeciliği,T.Ü. Ziraat Fakültesi,Tarım ekonomisi Bölümü,5. baskı,Avcı Ofset,Đstanbul,2001,s.217.

(7)

5.4. Đncelenen Đşletme Yöneticilerinin Sofralık Üzüm Üretimi ve Pazarlaması ile Đlgili Değerlendirmeleri

Sofralık üzüm üretiminde üreticilerin pazarlama kanalları incelendiğinde görüşülen işletmelerin %40’ı doğrudan ihracatçı firmalarla bağlantı yaparken diğer %40’ı komisyonculara üzümlerini sattıklarını ifade etmişlerdir. Kalan %20 ise pazarcı ya da perakendeci olarak ifade edilen kişilere üzümlerini satmışlardır. Đncelenen işletmelerin sofralık üzüm üretiminde karşılaştıkları en önemli sorunlar sırasıyla fiyat istikrarsızlığı (%30.6), pazar garantisi olmaması (%30.5) ve ödeme güvensizliğidir (%26.4)

Sofralık üzüm üretiminde üreticilerin karşılaştıkları en önemli sorunlarından birisi olarak ifade edilen ödeme güvencesinin olmaması, üreticilerin en mağdur olduğu konuların başında gelmektedir. Üreticilerin yarısı hiçbir ödeme güvencesi istemeden ürününü satmaktadır. Ödeme güvencesi isteyen diğer yarı kesim ise çek ve senet talep ettiklerini beyan etmişlerdir. Ancak çek ve senetlerinde tam bir ödeme güvencesi olmadığı üreticiler tarafından da bilinmektedir. Nitekim 2008 yılı içerisinde Alaşehir’deki bir firmanın üreticilere 5-6 trilyon tutarında borcu olduğu, bir kısım üreticinin elinde senet olmasına rağmen alacaklarını tahsil edemediği araştırma yöresinde tespit edilmiştir. Đncelenen işletmelerin sofralık üzüm üretiminin avantajları konusunda yaptıkları değerlendirmelerin başında %61.1 ile fiyatın yüksekliği gelmektedir.

6. ĐHRACAT YAPAN FĐRMALAR DÜZEYĐNDE ELDE EDĐLEN ARAŞTIRMA BULGULARI

6.1. Sofralık Üzüm Dış Satımcı Firmaların Genel Özellikleri

Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinde faaliyet gösteren ve meyve sebze dış satımı yapan firmaların önemli bir kısmı diğer illerde de faaliyet göstermektedir. Araştırma bölgesinde incelenen 20 firmadan altısının Antalya, dördünün Adana, ikisinin Trabzon ve birinin de Antakya’da merkezi ya da şubesi bulunmaktadır. Sadece araştırma alanında faaliyet gösteren firma sayısı ise yedidir. Alaşehir ticaret borsasına kayıtlı olan ve Alaşehir’de tescil yaptıran firma sayısı 2008 yılı itibariyle 181’dir. Bu firmalardan 162’si 2008 yılı içinde faaliyet göstermiş olup 155 tanesi üzüm konusunda, 45 tanesi de kiraz konusunda faaliyet göstermiştir.11

Alaşehir ve Sarıgöl bölgesinde kiraz sektöründe faaliyet gösteren 45 firmadan 17 (%38)’si, üzüm sektöründe faaliyet gösteren 155 firmadan 18 (%12)’si ile firma anketi yapılmıştır. Bu firmaların miktar olarak bölgede işlenen kirazdaki işlem payı %53.9, üzümde ise %35.9’dur. Đncelenen 20 firmadan 7’si hem kendi adına hem de fason işletmecilik yapmaktadır. Firmalar yıllara göre üzüm ya da kirazda faaliyet gösterebilmektedir. Đncelenen firmaların hukuki durumuna gelince %80’i limited şirket olup sadece %5’i şahıs şirketidir.

Đncelenen firmaların sadece %40’ı teşvik belgeli yatırımlardan yararlanmıştır.

Đncelenen firmaların daimi ve mevsimlik işçi çalıştırma durumları eleman sayılarına göre değerlendirilmiştir. Buna göre 10’dan az daimi personel istihdam eden firmaların ortalama personel sayısı 3.81, 10’dan çok olanların ki ise ortalama 25.33’tür. Mevsimlik eleman çalıştırma durumu da iki kategoride ele alınmıştır. Đşletme içinde çalışanlar 150’den az ve 150’den çok olmak üzere iki gruba, bağda çalışanlarda 200’den az ve 200’den çok işçi

11 Alaşehir Ticaret Borsası Kayıtları, Temmuz 2009, Alaşehir,Manisa.

(8)

çalıştırma durumu dikkate alınarak sınıflandırılmıştır. Buna göre 150’den az işçi çalıştıran firma sayısı 9 olup, ortalama firma başına 101.11 personel düşmektedir. 150’den fazla olan firma sayısı 11 ve ortalama işçi sayısı 236.36’dır.

Bağda mevsimlik işçi çalıştırma durumu ise 200’den az işçi çalıştıran 11 firmanın ortalaması 138.38, 200’den çok işçi çalıştıran 9 firmanın ortalaması ise 361.11 olup ortalama daimi ve mevsimlik işçi sayısı firma başına 427.5’dir. Ancak bu rakamlar firmaların üretimine, ihracat bağlantılarına ve sezon süresine göre değişiklik gösterebilmektir (Çizelge 6).

Çizelge 6: Firmaların Daimi ve Mevsimlik Eleman Çalıştırma Durumu

Daimi Personel Mevsimlik ( Đşletmede ) Mevsimlik ( Bağda )

Đşletme ve

Personel Sayısı 10'dan az

10'dan çok

150'den az

150'den çok

200'den az

200'den çok

Toplam Ortalama

Đşletme Sayısı 11 9 9 11 11 9 20

Toplam Personel S. 42 228 910 2600 1520 3250 8550

OrtalamaPersonel

S. 3,81 25,33 101,11 236,36 138,38 361,11

427, 5

Sözkonusu firmaların günlük ve sezonluk üzüm işleme kapasiteleri değerlendirildiğinde 80 ton/gün’den az üzüm işleyen firmaların ortalama kapasitesi 51.81 ton/gün, 80 ton/gün’den fazla işleyenlerin kapasitesi ise 132.22 ton/gün’dür. Sezonluk kapasite 4000 ton/sezon ve 4000 ton/sezon’dan fazla olarak iki gruba ayrıldığında, firmaların yarısının sezonluk kapasitesi ortalama 1755 ton/sezon iken, diğer yarısının ise 8900 ton/sezon’dur.

Firmaların sezonluk kapasiteleri ile 2008 yılında yapmış oldukları ihracat rakamları değerlendiğinde firmaların ortalama %50.7 kapasiteyle çalıştıkları hesaplanmıştır. Bu durumun nedeni, bölgede çok sayıda yeni firmanın kurulması, ihracat bağlantılarında yıldan yıla görülen farklılıklar ve firmalar arasındaki rekabetten kaynaklandığı ileri sürülebilir.

Đncelenen firmaların GLOBAL GAP ile ilgili çalışmaları çerçevesinde sözleşmeli üretim yaptıkları da tespit edilmiştir. Firmaların %40’ı (8 firma) 463 üretici ile 14150 dekar bağda sözleşmeli üretim faaliyetini sürdürmektedir.Đncelenen firmaların %50’si sözleşmeli üretim kapsamında ve özel olarak çiftçilere destekte bulunduklarını belirtmişlerdir. Bu desteklerin %70’i teknik destek kapsamındadır. Teknik destek, ziraat mühendisleri aracılığı ile verilen danışma hizmetlerinden oluşmaktadır

6.2. Firmaların Pazarlama ve Diğer Faaliyetlerinin Đncelenmesi

Đncelenen firmaların tamamında ihraç edilen ana üzüm çeşidi Sultani Çekirdeksizdir. Bunun yanında Yalova incisi, Razakı, Mevlana, Kardinal ve Red Globe gibi çeşitler de ihraç edilmeye başlanmıştır. Đncelenen firmaların ihracat yaptıkları ülke grupları incelendiğinde;

%15’inin sadece AB ülkelerine, %20’sinin sadece Rusya’ya geri kalan %65’inin de bu ülkeler yanı sıra Arap ülkeleri ve diğer ülkelere de ihracat yaptıkları belirlenmiştir.

Firmaların üzüm pazarlama yöntemleri incelendiğinde; %55’inin pazarlamayı kendilerinin yaptıkları, geri kalanlarının ise komisyoncu, bayii, ortak ve karışık şekilde yaptıkları tespit edilmiştir. Pazarlamayı kendilerinin yaptıklarını belirten firmaların yurt dışında kendi ailelerinden ya da ortaklarından birisinin bulunduğu ifade edilmiştir. Đncelenen firmaların faaliyetleriyle ilgili risk faktörleri araştırıldığında %40 oranında finansman maliyeti olduğu ifade edilmiştir. Firmalar arası rekabet, pazar daralması ve teşviklerin kalkması diğer risk faktörleri olarak sıralanmaktadır. Firmaların sofralık üzüm ihracatında

(9)

karşılaştıkları en önemli sorun %40 ile kaliteli hammadde (Üzüm) temini gelmekte olup, en az sorunu para tahsili ve pazarlama yetersizliği olarak belirtilmiştir. Bunun yanı sıra dış piyasa istikrarsızlığı ve haksız rekabet diğer sorunlar olarak ifade edilmiştir (Çizelge 7).

Çizelge 7: Đncelenen Firmaların Sofralık Üzüm Đhracatında Karşılaştıkları Sorunlar

Sorun Tipi Firma Sayısı %

Kaliteli Hammadde 8 40

Dış Piyasa Đstikrarsızlığı 2 10

Para Tahsili 1 5

Teşvik 4 20

Haksız Rekabet 2 10

Pazarlama Yetersizliği 1 5

Sorun Yok 2 10

Toplam 20 100

Firmaların sofralık üzüm sektöründeki sorunlara genel olarak yaklaşımı değerlendiğinde, %45 ile ilaç kalıntısı (rezüdü) birinci sırada yer alırken, ikinci sırada bürokrasi %20 ile yer almakta, diğer sorunlar olarak ise finansman, pazarlama, ürün kalitesi ve enerji fiyatlarının yüksekliği ifade edilmiştir. Firmaların sektör olarak devletten beklentileri değerlendiğinde, en önemli beklentinin %45 ile teşviklerin arttırılması, %25 ile bürokrasinin kolaylaştırılması, %15 ile kalıntı sorununun çözümü ve diğer beklentiler ise finansman desteği ve yurt dışı temsilcilik olarak ifade edilmiştir.

Araştırma alanının bulunan Alaşehir ticaret borsası verilerine göre Alaşehir ilçesinden 2005-2008 yılları arasında, başta yaş üzüm, kiraz, kayısı, çilek, şeftali, domates, incir vb.

meyve ve sebzeler olmak üzere yapılan ihracat miktarları ve bunların FOB değerleri Tablo 10’da verilmiştir. 2006 yılı hariç ihracat miktarında sürekli bir artış görülmekte olup, son dört yıl içinde ihracat değeri yaklaşık %100 artmış ve 87 milyon dolardan 169 milyon dolara yükselmiştir. Bu rakamlar araştırma alanı olarak ele alınan Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinin meyve ve sebze işleme sektörü açısından bir cazibe merkezi haline geldiğini açıkça göstermektedir.

Çizelge 8: Alaşehir Đlçesinden Yapılan Yaş Meyve ve Sebze Đhracat Miktar ve Değerleri ( 2005 - 2008 )

Yıllar

Çıkan Tır Sayısı (Adet)

Đhracat Miktarı (Ton)

Đhracat Değeri

(FOB - 1000$)

2005 7.151 184.233 87.000

2006 6.451 146.032 97.667

2007 7.300 174.991 142.980

2008* 8.222 250.043 169.137

Kaynak: Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Alaşehir DTS Denetmenleri Grup Başkanlığı Kayıtları, 2009

* Alaşehir Đlçe Tarım Müdürlüğü Kayıtları, 2009

7. SONUÇLAR ve ÇÖZÜM ÖNERĐLERĐ

Bölgede yapılan sofralık üzüm üretimini genel olarak değerlendirdiğimizde üzüm üretiminde karşılaşılan teknik ve pazarlama sorunları genel olarak şu şekilde sıralanabilir;

Bölgedeki bağ alanlarında hakim olan genel çeşit tamamen çekirdeksiz üzüm olup, bu çeşit hem kurutmalık hem de sofralık amaçlı yetiştirilmektedir. Üretici hangisi para eder

(10)

anlayışı içersinde olaya bakmakla beraber, tamamen sofralık amaçlı üzüm yetiştiriciliği yapan bölgeler her geçen gün giderek artmaktadır12.

Bağlarda uygulanan kimyasal mücadele, üzüm yetiştiriciliğindeki en büyük riskleri oluşturmaktadır. Çok defa, yüksek dozajlarda ve yanlış ilaç kullanımı bölgede yaygın olarak yapılmaktadır, bölgede hormon uygulamaları hariç ilaçlama sayısı ortalama 10-14 arasında değişmektedir. Bunun sonucu olarak hem maliyetler çok artmakta, hem de kalıntı problemi ile karşı karşıya kalınabilmektedir.

Üreticinin yetiştirdiği üzüm, ihracat kriterlerine göre genel olarak standart dışı olmasına rağmen, ürününün tamamını aynı fiyattan satmak istemektedir. Đhracatçı ya da tüccar ise kendisine yarayan kısmı satın almak istemekte olup, üzümün sadece uygun olan bir bölümünü hasat edip kalanını kurutmalık yapmak üzere üreticiye bırakmaktadır. Bu durum her iki taraf için de, içinden çıkılmaz sorunlar meydana getirmektedir. Aslında her iki tarafın kalite anlayışları arasında ciddi farklılıklar vardır. Halbuki, kalite de esas olan standartlar ve tüketici talepleridir.

Araştırma alanında üreticilerin karşılaştığı en önemli sorunların başında ürün bedellerinin ödenmesindeki aksaklıklar ya da hiç ürün bedeli ödenmemesidir. Üreticiler bu konuda örgütsüz ve haklarını yasal yoldan arama bakımından yetersizdirler. Ciddi firmalar ile günlük alım yapan komisyoncuları birbirinden ayırmada zorluk çekilmekte, özellikle iç piyasa için alım yapan tüccar ve komisyoncuların bazıları ya hiç ürün bedeli ödememekte ya da çok uzun vadelerde ödeme yapmaktadırlar. Bazı ihracatçılarda ürünün tamamını kesmeyip üreticiyi mağdur etmekte, ödemede ise yurt dışından havale gelmediği bahanesi ile bir yıl sonraya gün verebilmektedir. Bu sorunun çözümü için bölgede ALA-KOOP (Alaşehir ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi) kurulmuş, ancak çok kısa bir süre faaliyet gösteren kooperatif üreticilerin ve yerel önderlerin ve mesleki kuruluşların kooperatife yeterince ilgi göstermemesi sonucu atıl vaziyette faaliyetini sürdürmeye çalışmaktadır. Üreticilerin her yıl karşılaştığı bu sorunun çözümü için acilen mevcut kooperatifin işler hale getirilmesi ve üretici haklarını koruyucu çalışmalara başlaması gerekmektedir. Bunun için yerel kaynaklar ve devletin katkısı gerekmektedir. Şöyle ki kooperatif ortağı olan üzüm üreticilerine ekstra prim ödemesi yapılabilir. Kooperatifte istihdam edilen personelin ücretleri 5 yıllığına devlet tarafından karşılanabilir. Kooperatif örgütlenmenin eğer profesyonel yönetim sağlanırsa başarılı olmaması için bir neden görülmemektedir. Meyve işleme sanayi açısından belirlenen sorunlar ve çözüm önerilerine gelince;

Đncelenen firmaların sofralık üzüm ihracatında karşılaştıkları en önemli sorun %40 ile kaliteli hammadde (üzüm) temini gelmekte olup, en az karşılaşılan sorun olarak para tahsili ve pazarlama yetersizliği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra dış piyasa istikrarsızlığı ve haksız rekabet diğer sorunlar olarak ifade edilmiştir.

Đncelenen firmaların sofralık üzüm sektöründeki sorunlara genel olarak yaklaşımı değerlendiğinde, %45 ile ilaç kalıntısı (Rezüdü) birinci sırada yer alırken, ikinci sırada bürokrasi %20 ile yer almakta, diğer sorunlar olarak ise finansman, pazarlama, ürün kalitesi ve enerji fiyatlarının yüksekliği ifade edilmiştir. Đncelenen firmaların sektör olarak devletten beklentileri değerlendiğinde, en önemli beklentinin %45 ile teşviklerin arttırılması, %25 ile bürokrasinin kolaylaştırılması, %15 ile kalıntı sorununun çözümü ve diğer beklentiler ise finansman desteği ve yurt dışı temsilcilik olarak ifade edilmiştir. Ayrıca ihracat teşvik primlerinin zamanında ödenmemesi diğer bir sorun olarak belirtilmiştir.

Sonuç olarak üzümün gen kaynağı olan Türkiye bu üründe bir çok yönden avantajlı olmasına rağmen sofralık üzüm ihracatında henüz arzu edilen seviyeye ulaşamamıştır. Bunun

(11)

için planlı, tekniğe uygun ve kaliteli sofralık üzüm çeşitlerinin yetiştirilmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede üretici, ihracatçı ve kamu kuruluşlarının işbirliği yapmasına gereksinim bulunmaktadır. Dünyanın en önemli ve zengin ülkelerine uçakla sadece 3 saat gemi ve karayolu ile 48 saatlik mesafede bulunan Türkiye’nin bu konumunu daha iyi değerlendirmesi hem ülke kaynaklarının daha iyi kullanılmasını sağlayacak hem de tarım sektöründe çalışanların gelirlerinin artmasında önemli bir rol üstlenecektir.

KAYNAKLAR

Alaşehir Đlçe Tarım Müdürlüğü Kayıtları, 2009

Alaşehir Ticaret Borsası Kayıtları Temmuz 2009, Alaşehir,Manisa.

Çoban, H., 2005, Asmanın Tanımı 2 (basılmamış ders notu), C.B.Ü. Alaşehir Meslek Yüksek Okulu Bağcılık Bölümü, Alaşehir,Manisa

Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Alaşehir DTS Denetmenleri Grup Başkanlığı Kayıtları, 2009

Đnan H.,(2001),Tarım Ekonomisi ve Đşletmeciliği,T.Ü. Ziraat Fakültesi,Tarım ekonomisi Bölümü,5. baskı,Avcı Ofset,Đstanbul.

Newbold, P. (1995). Statistics for Business and Economics. Perentince – Hall, Đnternational, New Jersey, PP: 867.

Subaşı, Dilek Koç., 2009, T.C Başbakanlık ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Đhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Yaş Meyve ve Sebze Sektör Raporu, 2009, s.4

http://www.igeme.org.tr/Arastirmalar/ulke_sek/sektor.cfm?sec=ara, Erişim Tarihi: 07.07.2009 http://faostat.fao.org/site/567/default.aspx#ancor, Erişim Tarihi: 05.09.2009

http://www.tuik.gov.tr/bitkiselapp/bitkisel.zul, Erişim Tarihi: 13.10.2009

www.manisatarim.gov.tr, Erişim Tarihi: 08.09.2009

Referanslar

Benzer Belgeler

AraĢtırmada kiĢilerin, insan kaynakları yönetimi uygulamaları ile ilgili görüĢleri alınmıĢ, ağırlıklı olarak, ĠK Planlaması, iĢ analizleri, seçme ve

Sonuç olarak; çalışmamızda, hemodiyaliz hastalarında uzun dönem kullanımının güvenli olduğu görülen atorvastatinle, lipit profilinde olumlu değişiklikler

un topluluk olarak dağıldığı fakat Tevfik Fikret, Cenap Şahabeddin gibi isimlerin varlıklanna devam ettikleri bir dönemde ( 1902) Üsküp'ten İstanbul'a gelen

Arkadaşım Menderes (1967), Samet Ağaoğlu’nun Türk siyasî tarihinde çok partili hayata geçişte en önemli basamak sayılan Demokrat Parti ve onun lideri, siyasî cephedeki

İdris-i Bitlisî, Kânûn-i Şehinşâhî’nin Türkçe’ye tercümesi, tercüme

“Hikmet, hakikata uygun her söz; Ledünnî ilim; şeyi kendi yerine (mevdı’) koymak, helak ediciler konusunda sahibini kurtarıcı bilgi (el-kelime el-münciye); bilgi ve eylem

Kıbrıs ağızlarında ad öbeği biçimindeki deyimler eylemlik öbeği biçimindeki- lere nazaran sayıca az olduğu gibi, organ adı içeren ad öbeği biçimindeki deyimler de