• Sonuç bulunamadı

Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı ile Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı ile Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar "

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print) Volume 10 Issue 6, p. 143-174, September 2018

DOI Number: 10.9737/hist.2018.641

Volume 10 Issue 6 September

2018

Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı ile Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

Some Observations on Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı and Niğde Alaeddin Mosque Portals

Dr. Mustafa Kemal ŞAHİN (ORCİD NO: 0000-0002-3487-6436) Adnan Menderes Üniversitesi - Aydın

Öz: Anadolu Selçuklu dönemi içerisinde yapılan bazı yapılar özgün yönleriyle farklılık gösterirler, diğer örneklerinden ayrılırlar. Yapının özgünlüğünün oluşmasında kuşkusuz sanatçıların büyük katkıları vardır. Niğde Alaeddin Camisi, tasarım ve bezemeleri yönleriyle ayrı bir öneme sahiptir.

Özellikle taçkapının doğu yönünde olduğu, bezemelerinin tümüyle geometrik motiflerden ve figürlü bezemelerden oluştuğu görülüyor. Amel-i Sıddık ve Gazi adında ki sanatçıların imzasıyla başka yerlerde karşılaşmıyoruz. Ama bu yapıda uyguladıkları tasarım ve bezeme özelliklerinin başka yapılarda da uygulandığı görülüyor. Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı ve Niğde Alaeddin Camisi taç kapıları arasındaki benzerliklerden dolayı, Afşin- Niğde ilintilerinin de incelenmesi gerekliliği oluşuyor.

Anahtar Kelimeler: Anadolu, Selçuklu, Niğde, Afşin, Sanatçı, Mimari, Süsleme.

Abstract : Some constructions built within the Anatolian Seljuk period present differences in their originality, they separate from the other examples. Artsits presumably have greater contributions in the emergence of this orginality. Tellingly, Alaeddin Mosque of Niğde has distinctive features in terms of design and ornamentation; especially the main entrance being on the east consists of thorough ornamentation in geometric shapes and adornments with figures. We do not come upon signatures of the artists called Amel-i Sıddık and Gazi elsewhere. However, the technique they applied on this building is extant some other buildings. Because of similaraties between Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı and Niğde Alaeddin Mosque portals, the necessity of examination Afşin-Niğde relations should be established.

Keywords: Anatolia, Seljuk, Niğde, Afşin, Artists , Architecture, Decoration

GİRİŞ

Anadolu’da Selçuklu döneminde yapısal ortamlarının anlaşılması boyutunda ortaya yeni sorunların yanı sıra bazı ilintilerin, irdelemelerin yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum genelinde Anadolu Selçuklu sanatının, özelinde de yerel/bölgesel uygulamaların daha iyi anlaşılmasını sağlar özellikte görülmektedir. Söz konusu düşünceden hareketle Orta Karadeniz, Batı Anadolu, Mazgirt, Amasya, Eskişehir/Seyitgazi ve Kayseri- Niğde- Nevşehir ilintilerini sağlamaya dönük daha öncesinde çalışmalar tarafımızdan yapılmıştır1. Doğal olarak

*Dr. Öğretim Üyesi Adnan Menderes Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi- AYDIN mksahin@adu.edu.tr

1 “Orta Karadeniz Bölgesinde Bulunan Anadolu Selçuklu Dönemine Ait Yapıların Çözümlemeli Plan İrdelenmesi”, I. Uluslar arası Selçuklu Sempozyum Selçuklu Tarihi Kültür ve Medeniyet (Bildiriler II), 27-30 Eylül 2010- Kayseri, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 2014, s. 369-419.; “Batı Anadolu Bölgesi Beyliklerinin Cami Plan Tiplerinin Oluşumunda Anadolu Selçuklu Dönemi Etkileri Üzerine Düşünceler”, XVI. Ortaçağ- Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, 18-20 Ekim 2012, Ed. Meryem Acara Eser- Ebru Bilget

(2)

Afşin Eshab-I Kehf Rıbatı İle Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

144

Volume 10 Issue 6 September

2018

bunda sanatçıların uygulamaları önemli ve sorunlu yanlardan birisini, bir diğer yön ise toplumsal ortam, düşünce yapısı ve buna göre oluşan yapıların plan tipolojisi oluşturmaktadır2. Bu bağlamda konu incelendiğinde Afşin (genelinde Maraş)- Niğde’nin ilintileri gündeme geliyor. Afşin Eshab-ı Kehf külliyesinin rıbatı ile Niğde Alaeddin Camisinin doğu taçkapıları bu benzerliklerin sağlandığı yapılardan bazıları özelliğinde. Bir diğeri ise sadece geometrik süslemelerin uygulandığı Ağzıkarahan hanının avlu taçkapısı. Afşin’deki Rıbatın taçkapısı 612/1215 yılında yapıldığına göre Sıddık ve Gazi adındaki sanatçıların ilkin bu yapının taçkapısını, ardından Niğde (620/1223) ve Ağzıkarahan taçkapılarında çalışmış olup- olmadığı sorularına yanıt aranması amaçlanmaktadır3.

Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı

Rıbat, cami/mescit ve han’dan oluşan yapı topluluğu4 yönüyle bilinen örneklerinden ayrılmakta; Cami, medrese, han, hamam… gibi klasik külliye tipinin dışında, farklılaştığı izlenmektedir. Taçkapısı üzerinde bulunan yazıtına göre rıbatın 612/1215 yılında I. İzzeddin Keykavus döneminde Emir Hasan5 tarafından yaptırıldığı anlaşılıyor. Rıbatın üst katına daha sonra Dulkadir Beyliği yöneticilerinden Alâüddevle Bey tarafından 1480-1492 yılları arasında

Fataha- Gülseren Koyun, C.2, Cumhuriyet Üniversitesi Yay., Sivas, 2014, s. 681-699.; “Mazgirt Elti Hatun Camisi, Türbesi ve Çoban Baba (Dede) Türbesi Üzerine Gözlemler”, Anadolu Arkeolojisine Katkılar: 65. Yaşında Abdullah Yaylalı'ya Sunulan Yazılar, Turan Takaoğlu, Hitit Color, İstanbul, 2006, s.345-364.; “Amasya ve Çevresinde Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine Ait Bazı Yapıların Tipolojik Yapıları Üzerine Gözlemler/ Observations on the Typological Structures of Some Buildings in Anatolia Seljuks and Ottoman Period in Amasya and Environs”, Uluslararası Amasya Sempozyumu, 04-07 Ekim 2017 Amasya, Amasya Üniversitesi, Amasya, 2017, s.

1429-1457.; “Eskişehir/Seyitgazi Kümbet Köyünde Bulunan Himmet Baba/Kümbet Dede Kümbeti Üzerine Yeni Düşünceler”, XX. Uluslararası Ortaçağ Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, 02-05 Kasım 2016, (Proceedings Of The XXth International Symposium Of The Medieval And Turkish Era Excavations And Art History Researches (02-05 November 2016), Ed. Doç. Dr. Ela Taş- Arş. Gör. Rumeysa Işık Yayla- Arş. Gör. Murat Alkan Sakarya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü, Sakarya Üniversitesi Yayınları, Sakarya, 2017, s. 622-652. (Seringül Varis ile birlikte); "Anadolu'da Selçuklu Döneminde Niğde ve Kayseri Çevresinde Bulunan Taçkapılar Üzerine Bazı Düşünceler-I", XIII. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri, 14-16 Ekim 2009, Yay. Haz. K. Pektaş- S. Cirtil- S.Ö. Cirtil- G.K. Öztaşkın- H. Özdemir- E. Aktuğ- R. Uykur, Pamukkale Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Yay., İstanbul, 2011, s.569-581.; “Anadolu’da Selçuklu Döneminde Niğde ve Kayseri Çevresinde Bulunan Taçkapılar Üzerine Bazı Düşünceler/ Some Ideas on Portals Located in Surroundings of Niğde and Kayseri in The Anatolian Seljuk Period”, Uluslar arası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research, Yıl: 2013, Cilt: 6, Sayı: 25, Volume:6, Issue: 25, - Prof. Dr. Hamza GÜNDOĞDU Armağanı-, www.sosyalarastirmalar.com Issn:1307-9581, s. 473-498.

2 Bölgede; Türkmen gelenekleri içerisinde Maraş, Elbistan ve Malatya çevresinde XIII-XV. Yüzyıllar arasında Ağaçeriler’in varlığı ve İlerleyen süreçte Anadolu Selçuklu geleneklerinin sürdürülmesi düşüncesi içerisinde Dulkadiroğullarının gerçekleştirdikleri yapıtlar tipolojik ve mimari özellikleri ile dikkati çekiyor. Faruk Sümer,

“Ağaçeriler”, Belleten, C. XXVI, S. 103, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1962, s. 521-528.; Zafer Bayburtluoğlu,

“Kahraman Maraş’ta Bir Grup Dulkadiroğlu Yapısı”, Vakıflar Dergisi, S. X, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yay., Ankara, 1973, s. 235.

3 Çalışmamızda yardımlarından dolayı Dr. Öğr. Üyesi Muzaffer Yılmaz, Arkeolog Yusuf Çorbacıoğlu ve Necla Başar’a teşekkür ederim.

4 Tahsin Özgüç- Mahmut Akok, “Afşin Yakınlarındaki Eshâb-ı Kehf Külliyesi”, Yıllık Araştırmalar Dergisi, S.2, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yay., Ankara, 1968, s.77-87. Afşin Eshab-ı Kehf vakfiyesinde yapılara gelir sağlayan gayrimenkullerden söz ediliyor Efsus, Nişanid, Büyük-Küçük Sevin, Aşık Kilisesi, Kaya Pınar, Çoban Pınarı, Kışlacık… gibi köylerden sağlanan gelirler külliye yapılarının giderleri için vakfedilmiştir. Refet Yinanç,

“Eshab-ı Kehf Vakıfları”, Vakıflar Dergisi, S.XX, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yay., Ankara, 1988, s. 311-319.

5 İlyas Gökmen, “Sultan I. İzzeddin Keykâvus Döneminde Maraş ve Çevresinde Cereyan Eden Olaylar (1211- 1220)”, Uluslararası Selçuklu Döneminde Maraş Sempozyumu/ International Symposium Maraş During The Seljuk Era, 17-19 Kasım/November 2016, C.1, Ed. C. Kabakcı- İ. Gökhan- N. Ağırnaslı- A.E. Karakaya, M. Canlı- Ö.Y.

Ova, Aralık, 2017, s. 101-113.

(3)

Mustafa Kemal ŞAHİN

145

Volume 10 Issue 6 September

2018

tuğla malzemeden “medrese” yaptırılmıştır6. Caminin ise ribattan daha sonra yazıtına göre 630/1232 yılında I. Alaeddin Keykubad döneminde Emir Hasan tarafından yaptırıldığı yine yazıtından anlaşılmaktadır7. Hanın ise 1232-1234 yılları arasında Maraş Valisi Emiri Nusretüddin Bey (Nusrat-al-din Hasan Bin İbrahim) tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir8.

Kuzey-güney doğrultusunda kurulan ribat içten 13.94x17.96 m. boyutlarındadır (Çizim:1, Resim:1). Boydan boya birbirine paralel uzanan iki sahın ile batı tarafta orta sahına açılan mescit, iki eyvan ve beş küçük hücreden (çilehane) oluşmaktadır. Sivri beşik tonozlarla kapatılan sahınlar ikişer takviye kemeri ile desteklenmiştir. Doğu sahın yanlarda duvar payalerine, ortada dikdörtgen kesitli iki payeye dayanan üç sivri kemerle orta sahına açılmaktadır. Doğu sahının bulunduğu bölüm iki katlı olarak düzenlemiştir. Orta sahının batı tarafı iki bölümden oluşuyor. Kuzey kısım bir mescit, bir eyvan ve bir hücreden (çilehane) den meydana gelmektedir. Güney bölüm ise orta sahına dikey olarak uzanan 2.80x6.83 m.

boyutlarındaki beşik tonozlu bir eyvan ile eyvanın kuzey ve güney taraflarına simetrik olarak yerleştirilen dört hücreden (çilehane) oluşuyor9.

Cami, mihrap önü kubbeli iki sahınlı bölüm ile batı tarafında “İsa Mescidi” adı ile bilinen kısım ve mağaranın ön tarafına kayanın içine oyulmuş iki sahınlı mekandan meydana gelmektedir (Çizim:2, Resim:2). Caminin iç mekanına, doğu yönünde bulunan bir girişten geçilmektedir. İç mekan, yaklaşık 7.40x15.90 m. boyutlarında mihrap önü kubbeli ve iki sahınlı bölüm ile batı batı tarafına yerleştirilen 4.50x9.10 m. boyutlarındaki İsa Mescidi’nden oluşan çarpık bir plan düzenlemesi göstermektedir10. Mihrap içe içe iki niş halinde düzenlenmiştir.

Han, kuzey- güney doğrultusunda, dıştan 27.60x33.40 m. boyutlarındadır (Çizim:3, Resim:3). Avlu etrafına yerleştirilen eyvan ve kapalı mekanlarla, L biçimli boydan boya uzanan üzeri beşik tonozlu ahır işlevini karşılayan mekanlardan oluşmaktadır. Plan özelliği yönüyle Han “Eş Odaklı” plan grubunda sınıflandırılmaktadır11.Cami; mihrap önü kubbeli alanın önünde dikdörtgen planlı, mihrap duvarına paralel üç sahınlı olarak düzenlenmiştir.

Yapıların yapımında genelde sarımtırak kesme ve moloz taş kullanılmıştır.

Çalışmamızın ana konusunu oluşturan ribatın taçkapısına ayrıntılı olarak değinmek gerekmektedir.

6 Mehmet Özkarcı, “Kahramanmaraş’ta Selçuklu Mimarisine Bir Bakış”, Uluslararası Selçuklu Döneminde Maraş Sempozyumu/ International Symposium Maraş During The Seljuk Era, 17-19 Kasım/November 2016, C.1, Ed. C.

Kabakcı- İ. Gökhan- N. Ağırnaslı- A.E. Karakaya, M. Canlı- Ö.Y. Ova, Aralık, 2017, 18.; Hamza Gündoğdu, Dulkadırlı Beyliği Mimarisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, 1986, s. 67, 68.; Mehmet Özkarcı,

“Dulkadir Beyliği Mimarisine Bakış”, Uluslararası Dulkadir Beyliği Sempozyumu, 29 Nisan-1 Mayıs 2011 Kahramanmaraş, C.1, Haziran, 2012, s. 61-64.

7 Özgüç- Akok, “Afşin Yakınlarındaki Eshâb-ı…1968, s. 81, 84.

8 Ayşıl Tükel “Anadolu’da Eş Odaklı Selçuklu Hanları”, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi, C.2, S.2, Ankara,1976, 193. Maraş Valisi Emir Hasan’ın görevinde 30 yıl kaldığı ve 1234 yılında I.

Alaeddin Keykubad tarafından öldürüldüğü bu nedenle hanın bu yıllarda yaptırılmış olabileceği üzerinde duruluyor.

Özgüç- Akok, 1968, s.87. Yapım yılı konusunda Mehmet Özkarcı, külliye yapıları ile ilgili olarak; ribat (1215), cami (1215-1234) ve han için (1232-1233) yıllarını belirtiyor. Özkarcı, “Kahramanmaraş’ta Selçuklu Mimarisine…2017, s. 16.

9 Özkarcı, “Kahramanmaraş’ta Selçuklu Mimarisine… 2017, 19.

10 Özkarcı, “Kahramanmaraş’ta Selçuklu Mimarisine… 2017, 23, 24.

11 A. Tükel Yavuz, “Anadolu’da Eş Odaklı Selçuklu Hanları”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, C.2, S.2, Ankara, 1976, 193-195. (187-204).; Özkarcı, “Kahramanmaraş’ta Selçuklu Mimarisine.. 2017, 27.

(4)

Afşin Eshab-I Kehf Rıbatı İle Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

146

Volume 10 Issue 6 September

2018

TAÇKAPI

Taçkapı mukarnas kavsaralı taçkapılar grubu içerine girmekle birlikte hemen hemen tümüyle geometrik motiflerle bezenmiş olması farklı ve önemli yönlerinden birisini oluşturuyor12 (Çizim:4, Resim:4). 9.00 (?) yüksekliğinde ve 6.20 m. genişliğindedir. Üç sıra halinde düzenlenen süsleme şeritlerinden ilkini yarım yıldız motifleri yine devamında da aynı şekilde işlenen ikinci sıra yer alıyor. Yarım yıldız motiflerinin üzerlerinde kazıma tekniğinde işlenen küçüklü- büyüklü olarak düzenlenen üçgen motifleri, alt sırada yarım yıldız motifleri ile dönüşümlü bir sıra izleyerek yapılan yine üçgen motifleri süsleme biçimini oluşturuyor.

Ana bordür sekizgen yıldızdan kaynaklanan çok kollu yıldız şekillerinin birbirine bağlanmasıyla meydana getirilmiştir (Çizim:5, Resim:5,6). Kavsara kemeri köşelerinde de benzer motifler tekrarlanmıştır. Kavsara kemerinin üzerinde beyaz mermer üzerine yazılan üç satırlık yapım yazıtı yer alıyor. İlk satırda Tevbe Suresinin 18. Ayeti13, diğer iki ve üçüncü satırlarda 612/1215 yılında I. İzzeddin Keykavus döneminde Emir Hasan tarafından yaptırıldığı ifade ediliyor (Resim:7). Dokuz sıra halinde düzenlenen mukanslı kavsara kısmında mukarnas yuvaları iri tutulmuş, üzerlerinde çoğunlukla geometrik ve az da olsa bitkisel süslemeler bulunuyor. Mukarnas dizileri arasında silüet şeklinde verilen insan yüzü maskı dikkati çekiyor. Başında başlığı, iri gözleri, burun, ağız ve sakal biçimiyle verildiği belirlenebiliyor (Çizim:6, Resim:8,9). Bu durumuyla bir erkek figürü olasılıkla derviş tasvirinin yansıtılmaya çalışıldığını düşünebiliriz. Ayrıca yine ışık ve gölge durumuna bağlı olarak silüet şeklinde dönüşümlü olarak beliren ayakta olasılıkla namaz kılan bir erkek ve kadın figürü belirlenebiliyor (Resim:8). Basık giriş kemerinin üzerinde mukarnas dizilerinin ilk sırasında, mukarnas binisinin ikiye ayırdığı alanın doğusunda; bir niş ve on kollu yıldız motifinin etrafını çeviren ikili düğümlü geçmenin yanında (batısında) yer alan insan figürü kabartması oluşturuyor. Ayakları yandan göğüs kısmı cepheden verilen erkek figürü kollarını iki yana açarak yürür durumda verilmiş, başın vücut oranlamasına göre oldukça büyük verilmesi ve gözlerin iri olması dikkati çeken yanlardan bir diğeri (Resim:10-12). Aynı düzlemde batı yönde; aynı tasarımlı bezemeli motifin yanında (batısında) yine ayakta olan diğer bir insan figürü olasılıkla kadın tasviri yer alıyor (Resim:13). Bu durumuyla ortada ki olasılıkla erkek silüeti ile birlikte iki kadın ve üç erkek tasvirinden söz edebilmek mümkün görünüyor. Kavsara köşelerinde rüzgar gülü ve çok dilimli özellikte oniki tane geometrik biçimli rozetlerin üzerinde girift şekilli bitkisel süslemeler kavsara kemerinin süslemelerini meydana getiriyor. Giriş kemeri dalgalı hatlarla bezemeli olarak düzenlenmiştir. Kare gövdeli olan sütünce başlıkları üç sıra halinde mukarnas dizisinden oluşan başlığa sahip oluşu yine farklı yönlerden birisi özelliğinde (Resim:4). Taçkapının iki yanında buluna nişler üzerinde üçgen motifleri ve üçlü düğümlü motiflerin birbirine bağlanmasıyla meydana getirilen süsleme bulunuyor (Resim:14,15).

12 Aynur Durukan tarafından yapılan sınıflandırmada, Afşin Eshab-ı Kehf Rıbatı ile Niğde Alaeddin Camisi (Doğu) taçkapıları “Mukarnaslı- Basık kemerli” grup içerisinde sınıflandırılmaktadır. Aynur Durukan, “Anadolu Selçuklu Dönemi Portallerinde Biçim ve Estetik”, Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu -Prof.Dr. Gönül Öney’e Armağan, 10-13 Ekim 2001, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., İzmir, 2002, s. 272. Bu sınıflama iki taçkapı arasındaki benzerliklerden bir diğeridir.

13 Tevbe Suresinin 18. Ayeti; Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır. Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, Haz. Ali Özbek, Hayrettin Karaman, Ali Turgut, Mustafa Çağrıcı , İ. Kafi Dönmez, Sadeddin Gümüş, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara, 1993, s. 188.

(5)

Mustafa Kemal ŞAHİN

147

Volume 10 Issue 6 September

2018

NİĞDE ALAEDDİN (Zeynettin Beşarebey) CAMİSİ

Alaeddin Tepesi’nde, İç Kale’nin güney tarafında yer alır. Doğu taçkapısı üzerindeki yazıtına göre 620/1223 yılında I. Alaeddin Keykubad dönemi içerisinde Emir-i Ahur Abdullah oğlu Zeyneddin Beşare Bey14 tarafından yaptırıldığı belirtiliyor.

Boyuna düzenlemeli/derinlemesine planlı mihrap duvarına dik üç sahınlıdır (Çizim:7, Resim:16). Doğu ve kuzey cephelerindeki taçkapılardan asıl olanı doğu yönündedir. Doğudaki taçkapı hafif sağa kaydırılmıştır. Kuzey taçkapısı hünkar mahfiline geçişi sağlamaktadır15. Güney cephede iki, doğu-batı ve kuzey yönlerinde birer olmak üzere pencere açıklıklarına yer verilmiştir. Minare ise kuzeydoğu köşededir16. Mihrap duvarı önünde mihraba paralel yan yana üç kubbe uygulaması dışında orta açıklık uygulaması ile farklı ve önemli bir plan özelliğini yansıtır17.

Caminin yapımında sarımtrak gri renkli granit18 kesme taş ile yer yer kül rengi taşlar kullanılmıştır. Minare ise sarı ve gri taşların düzenlenmesiyle biçimlendirilmiştir.

14 Zeyneddin Beşare Bey, I. İzzeddin Keykavus (607/1211-12-616/1219-20), ve I. Alaeddin Keykubat (616/1219- 20-635/1237-38) dönemlerinde Niğde emiridir. Salim Koca, Sultan I. İzzettin Keykavus (1211-1220), Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1997, s.22-24. Faruk Yılmaz, İlkçağdan Günümüze Niğde Tarihi, Kültür Kitabevi, Niğde, 1999, s.285-292. 612/1215-16 yılında Sinop Kalesi’ni onartmış, Konya’nın Ferhuniye Mahallesi’nde kendi adıyla anılan 613/1216-17 (?) mesciti ve 620/1223 yılında Alaeddin (Beşarebey) Camisini yaptırmıştır. Bu konuda bkz.

A. Altun, “Beşarebey Mesciti”, İslam Ansiklopedisi, C.5, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., İstanbul, 1992, s.55l.; Murat Katoğlu, “13. Yüzyıl Sonrasında Bir Cami Grubunun Plan Tipi ve Son Cemaat Yeri”, Türk Etnografya Dergisi, Sayı: 9, (1966), Maarif Basımevi, Ankara, 1967, s.82.; Sadi Dilaver, “Anadolu’da Tek Kubbeli Selçuklu Mescitlerinin Mimarlık Tarihi Yönünden Önemi”, Sanat Tarihi Yıllığı-IV, 1970-1971, s.19. ; Mehmet Önder, Mevlana Şehri Konya, 2.Baskı, Konya Turizm Derneği Yay., Ankara, 1971, s.125-127.; Rabia Özakın, “Konya’da Tek Kubbeli Selçuklu Mescitlerinin Tarihsel Gelişimi, Mimari Özellikleri”, VII. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri (II. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı- Araştırmaları Sempozyumu) Bildirileri 30 Nisan- 02 Mayıs 1998, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi Yay., Konya, 1998, s. 283. yıllarını öneriyorlar. İbni Bibi.;

Anadolu Selçuki Devleti Tarihi (Farsça Muhtasar Selçuknamesi’nden), çev. M.N. Gençosman, Notlar ekleyen F.N.

Uzluk, Uzluk Basımevi, Ankara, 1941, s.108. Beyler Hareketi sonucunda, 4 Cemaziyelevvel 620/ 5 Haziran 1223 tarihinde öldürülmüştür. İbni Bibi.; El Evamirü’l - Ala’iye Fi’l Umuri’l- Ala’iye (Selçukname-I), Haz. Mürsel Öztürk, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1996, s.283-292.; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, 3. Baskı, Boğaziçi Yay., İstanbul, 1993, s.341-342. ; Mustafa Safran, “Alaettin Keykubat’ın Otorite Anlayışı ve Ümera Katli Meselesi”, Selçuk Dergisi, S. 3, I. Alaettin Keykubat Özel Sayısı, Haziran 1988, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi Yay., Konya, 1988, s.97-103.; Halil Edhem, Niğde Kılavuzu, Devlet Basımevi, İstanbul, 1936, s.10.; Turan, 1993, 341.; F. Şamil Arık, “Selçuklu Devletinde Siyaseten Katl”, Belleten, Cilt: LXIII, Sayı:

236, Nisan 1999, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1999, s.69., 68.dpn. Caminin yazıtında 620/1223 yılının geçmesi ve mermer yazıtın farklı renkte eklenti göstermesi bu olayla ilgili olmalıdır.

Sinop Kalesi’ndeki yazıtlarda Zeynettin Beşare El-Galibi “Sahib-i Mahrusa-i Nakita ve vilayat” şeklindeki ifadeyi de kuşkuyla karşılamak gerektiği üzerinde duruluyor. Nakita’nın (Nikita) Tokat olduğu ve Zeynettin Beşare’nin burasının ilgisinin olamayacağı çünkü bu yıllarda Niğde’de bulunduğu açıklaması da veriliyor. Tuncer Baykara, “Türkiye Selçuklularında İdari Birim ve Bununla İlgili Meseleler”, Vakıflar Dergisi., S. XIX, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yay., Ankara, 1985, s.50, dpn.11. Camiyle ilgili ayrıntılı olarak bkz. Mehmet Özkarcı, Niğde’de Türk Mimarisi, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 2001, s. 33-50.; Mehmet Özkarcı, Türk Kültür Varlıkları Envanteri NİĞDE, C.1, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 2014, s. 56-59.; Mustafa Kemal Şahin, Anadolu’da Selçuklu Dönemi Camileri-I Boyuna (Derinlemesine/Dikine) Düzenlemeli Camiler (Anadolu Selçuklu Devleti’nin Yıkılışına Kadar), Merdiven Yayınları, Ankara, 2014, s. 55-65.

15 Sadi Dilaver, Anadolu’da Selçuklu Cami Mimarisinin Gelişmesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk- İslam Sanatı Kürsüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1970, s. 37.; Şahin, 2014, s. 55-65.

16 Hayriye Çakmakçı, Niğde Alaettin Camisi, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı Yayınlanmamış Lisans Tezi, Erzurum, 1989, s. 35.

17 Aptullah Kuran, “Thirteenth and Fourteenth Century Mosques in Turkey”, Archaeology, Vol. 24, Number, 3, June 1971, s. 242.

18 Halil Edhem, yapıda “trahit” adında bir taş kullanıldığını belirtmesine karşın, Halil Edhem, a.g.e, s.10, konuyla ilgili yayınlarda bu türde bir taşa rastlanmamıştır. Buna en yakın olan granit; açık renkli, içerisinde %65-80 arasında

(6)

Afşin Eshab-I Kehf Rıbatı İle Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

148

Volume 10 Issue 6 September

2018

TAÇKAPI

Mukarnas kavsaralı taçkapılar grubu içerisine giren taçkapı 6.94x10.54 m.

boyutlarındadır19 (Çizim:8, Resim:17). Dış çerçevenin en dış sınırını ince kavisli düz bir silme oluşturmaktadır. İkinci kademelenmenin iç kenarında yarım yıldız şeklinde oyulmuş girintileri ince yivlerden meydana gelen bir kuşak izler. Girintiler arası köşeli dilimler halinde, bağımsız üçgen şekillerini anımsatır. Yarım dairesel şekilli girintiler üçüncü bordürü oluşturmakta, ana bordür sekiz kollu yıldız biçimindedir . Bu geniş bordürün üst ortasına rastlayan kısmında küçük bir kuş kabartması vardır20 (Çizim:9, Resim:18). Kuş figürü cepheden betimlenmiş ve kısmen harap olmuş durumdadır. Devamında iç kenarda üçgen ve köşeli girintilerin dönüşümlü sıralandığı kuşak yer alır. Sütunceden sonra onu içerlek bir alınlık izler21. Kemer köşeliklerinde iki yıldız rozet bezemeye katkıda bulunur. Sivri kemer22 dört farklı bezeme özelliğindedir. Birincisi iki örgülü geçme, üçüncüsü üç örgülü iken ikincisi ve dördüncüsü iki şeritli geçme biçimindedir23. Kemerin altında ve kavsaranın üst kısmında yatay dikdörtgen levhadan oluşan yazıt kartuş biçimiyle sınırlanmakta, mermer üzerine üç satır halinde 620/1223 yılında Emir Zeynettin Beşare Bey tarafından yaptırıldı biçiminde çevirebileceğimiz ifade geçiyor. Yazıtın altında kavsara kemeri köşeliklerinde Mahmut oğlu Sıddık ve Gazi’nin adlarını veren sanatçı yazıtı24 ve bunun iki yanında da örgülü saçlarıyla kadın olduğu izlenimi veren iki insan figürü taçkapıyı daha da önemli bir hale getiriyor25 (Resim:19). Düğümlü geçmelerden oluşan kavsara kemeri köşeliklerinde taş üzerine yapılan delikleme tekniği ile işlenen iki kabaraya ilk kez burada rastlanılmaktadır26. Taçkapıda mukarnas örgü yedi sıralıdır.

Fakat sıralanıştaki düzensizlik dikkati çekmektedir. Mukarnasın ilk sırasında iç köşelerdeki taşların açıları farklıdır27. Alt sırada, üç bingiye oturan mukarnas kuruluşu altı sıra devam ederek son bulmaktadır. İkinci ve dördüncü sırada sıklaşma görülürken, üçüncü ve beşinci sıralarda irileşme, seyrekleşme ile birlikte beşinci sırada olduğu gibi yarım bırakılmışlık

asit kayası biçiminde tanımlanmaktadır. Emrullah Güney, Jeoloji ve Jeomorfoloji Terimleri Sözlüğü, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yay., Diyarbakır, 1994, s. 227. Bu nedenle granit taşı bu yapıda kullanılmış olmalıdır.

19 O. Cezmi Tuncer, “Niğde Alaaddin Camisi Doğu Taçkapısı”, VI. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri 16-17 Mayıs 1996, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi Yay., Konya, 1997, s.117.

20 Hamza Gündoğdu, Türk Mimarisinde Figürlü Taş Plastik, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1979, s.191.; Mehmet Ekiz, tek gövdeli, çift başlı hayvan motifi olduğunu belirterek başların güneye bakanı kuş, kuzeye bakanını ise koç başına benzetmektedir. Mehmet Ekiz, Niğde Alaaddin Camii’nin Anadolu Selçuklu Mimarisi İçerisindeki Yeri ve Önemi, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Niğde, 1998, s. 32.

21 Rahmi Hüseyin Ünal, içerlek tanımını da ilk kez kullanarak taçkapıların büyük kısmında bir kenarı kavisli düz silmelerin bulunduğunu ifade ederek genellikle çerçevenin en dış şeridini oluşturduğunu ve ensiz bir düz silmeden sonra geldiğini belirtir. R. Hüseyin Ünal, Osmanlı Öncesi Anadolu Türk Mimarisinde Taçkapılar, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., İzmir,1982, s. 30-31. Çünkü O.C. Tunçer’in de belirttiği gibi dönem içerisindeki hiç bir yapıda sütunceden sonra onu izleyen içerlek bir alınlık bulunmamakta, bu özellik ilk kez burada görülmektedir.

Tuncer, “Niğde Alaaddin Camisi Doğu… 1997, s.117.

22 A. Tükel Yavuz, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Tonoz ve Kemer, Kaynak Yayınevi, Ankara, 1983, s. 493.

23 Semra Ögel, Anadolu Selçuklularının Taş Tezyinatı, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1987, s.14.

24 Zafer Bayburtluoğlu, Anadolu’da Selçuklu Dönemi Sanatçıları, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Yay., Erzurum, 1993, s.92-94.

25 A. Gabriel’in kadın başı figürlerinin arslan başı şeklinde olduğunu belirtmektedir. Albert Gabriel, Niğde Tarihi, çev. A.A. Tütenk, Bengi Matbaası, Ankara, 1962, s.29. Oysa burada örgülü saçlarıyla kadın olduğu anlaşılabilen insan figürlerinin ayı ve güneşi sembolize ettiği açıklanmaktadır. Bkz. Gönül Öney, Anadolu Selçuklularında Heykel, Figürlü Kabartma ve XIV-XV. Asırlarda Devamı, C.3, Yayınlanmamış Doçentlik Tezi, Ankara, 1966, s.

175-180.; Özden Süslü, Tasvirlere Göre Anadolu Selçuklu Kıyafetleri, Atatürk Kültür Merkezi Yay., Ankara, 1989, s. 112.

26 Ünal, a.g.e, , s. 44, 81-82.; Ögel, a.g.e, , s. 15.

27 Bezemelerin sıralanışındaki düzensizlik onarımların olduğuna işaret olabilir. Tuncer, “Niğde Alaaddin Camisi Doğu… 1997, s. 117.; Ögel, a.g.e, s. 15.

(7)

Mustafa Kemal ŞAHİN

149

Volume 10 Issue 6 September

2018

görülür. İlk iki sırada da mukarnas yuvalarının arasındaki dairesel rozetler farklı bir özellik yansıtmaktadır28. Özellikle sabahın erken saatlerinde güneş doğudan güneye doğru yönelirken, ışığın hafif yandan yansımasıyla kavsarada oluşan ışık-gölge oyunuyla mukarnas dizilişinde serpuşlu, uzun saç örgülü bir genç kız silueti ortaya çıkmaktadır (Çizim:1029,Resim:20)30. Basık kapı kemerinin üzerinin bezeli olduğu31 ve kemer köşeliklerinin süslenmiş olması, kilit taşı genel uygulamadan farklı olarak dar ensiz tutulması farklı yönlerden diğeridir32. Taçkapının iki yanındaki nişlerde de ikili düğümlü geçmelerden oluşan geometrik bezemeler işlenmiş durumdadır (Resim:21).

Kuzey cephesinde hünkar mahfiline açıldığı belirtilen33 ikinci taçkapı yer alır. Kuzey cephesinde taçkapının batısında yer alan dikdörtgen biçimli büyük pencere bulunmaktadır. Bu cephede dikkati çeken yönlerden birisi de stilize arslan başı şeklinde yapılmış olan çörtenlerdir. Çörtenlerdeki arslan figürleri iki tane olup, sivri kulaklı, hafif taşkın biçiminde yüzleri, şişkin sarkın yanaklı, badem gözlü ve düz yassı burunludurlar. Orta kısımları suyun akması için deliktir34.

Mihrabın solundaki kubbeli bölümün güney trompuna yakın yerde iki satır halinde;

Mahmud oğlu Sıddık ve Gazi’nin adları yazılıdır. Aydınlık fenerinin bulunduğu mekanda batı kemeri üstündeki duvar yüzeyinde bulunan üç satırlık yazıtta; Mahmud oğlu Sıddık adı ikinci kez geçmektedir.

Yapıda değinilmesi gereken yönlerden biriside taşçı işaretleridir.

Bu işaretler cephenin değişik yerlerinde ve caminin içerisinde biçimlerinde görülürler. 35.

Sola kaydırılan mihrap tümüyle taştan yapılmıştır. Taçkapı düzenlemesine sahip olan mihrap alanını farklı genişlikte yedi bordür çevirmektedir (Resim:22). En dışta iç bükey düz silmeli, devamında yayvan kaval silmeli kuşakların ardından bordürler yer alır. Burada alçak kabartma tekniğinde şeritler yatay, dikey ve çapraz yönlerde devam ederek kare şekiller meydana getirirler. Kareler eklenerek sürmektedir. İkili geometrik geçme ve girinti frizini oluşturan yarım daire şekillerin oluşturduğu diğer bordür yer alır. İç kavisli bir kuşaktan sonra yine alçak kabartma tekniğinde olan yine karelerin meydana getirdiği bordür izler. Karelerin oluşturduğu alanların ortalarında çokgen yıldızlı süslemeler alçak kabartma tekniğindedir36.

28 İç köşelerdeki taşlar 45 derece yerine 60 dereceye dönüştürülmüş, eksendeki (orta) mukarnaslı taş da 45 dereceden basık tutulmuştur. Bunları yayvanlaştırarak aradaki farkın kapatılması amaçlanmıştır. Tuncer, “Niğde Alaeddin Camisi Doğu…1997, s.118.

29 Çizimlerdeki yardımlarından dolayı Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Öğrencisi Muzaffer Yılmaz’a teşekkür ederim.

30 Tuncer, “Niğde Alaaddin Camisi Doğu…1997, 113-126.; Özkarcı, Niğde’de Türk…2001, s.39,40.; Özkarcı, Türk Kültür… 2014, s. 56-59.

31 Mukarnas dizilerindeki farklılık, dairesel rozet bezemeler ve özellikle izdüşümü bakımından dönem içerisinde benzeri olmadığı vurgulanıyor. Tuncer, “Niğde Alaeddin Camisi Doğu…1997, s. 118.

32 Kapı boşluğunu örten yedi parçalı kemerde bazı taşların enleri eşit tutulmadığı için bunları altta bezeyen ve her taşa rastlayan üç yarım daireli bir üçgenli almaşık dizinin sıklığı farklı tutulmuştur. Ayrıca genelde söveler kapı eşik taşına otururken burada söveler aşağıya doğru oturtmalıktan da devam etmekte aralarına eşik taşı yerleştirilmiştir.

Tuncer, “Niğde Alaaddin Camisi Doğu…1997, s.117-118.

33 Dilaver, a.g.t, 15.; A. Gabriel bu girişi pencere olarak belirtmektedir. A. Gabriel, Monuments Turc’s D’Anatolie, Paris, 1931, s.120. Fakat, M. Özkarcı, “Bey Kapısı” olarak yapıldığını, mahfil yıkılınca demir parmaklıklarla pencereye dönüştürüldüğünü belirtir. Özkarcı, Niğde’de Türk…2001, s. 41.

34 Öney, 1966, s. 46.; G. Öney, “Anadolu Selçuklularında Arslan Figürleri”, Anadolu (Anatolia), S. XIII, Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara, 1971, s. 8.; Gündoğdu, a.g.t, s. 192.

35 Sönmez, a.g.e, s.16.

36 Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda..1976, s.146.; Selçuk Mülayim, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik Süslemeler- Selçuklu Çağı-, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, 1982 s.29.; Ögel, a.g.e, s.15.

(8)

Afşin Eshab-I Kehf Rıbatı İle Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

150

Volume 10 Issue 6 September

2018

Bordürlerdeki bezemelerin benzerini taçkapılarda da görüyoruz. Mihrabın üst kesiminde yine bir geometrik bordür yer alır. Ana bordürün bezemelerine benzemektedir. Fakat karelerin yanlarına birer tane de yarım kare eklenir ve örgü genişlemektedir. Şeritlerin sırlarının iç bükey kavisli oluşu ile farklılık oluşturmaktadır. Mihrap iç içe iki niş düzenine sahiptir.

Mukarnas kavsara köşeliklerinde ve mukarnas nişleri içerisinde yedi tane rozet motifi bulunur.

Kavsara köşeliklerinde olan ikincisinde ortaları dilimlenmiş, etrafı basit iki örgü ile çevrilmiştir. Kavsara kısmında dört mukarnas sırası yer alır. Doğu taçkapısında olduğu gibi buralarda da mukarnasların dizilişlerinde farklılıklar görülür. Üstten birinci ve ikinci sıradakiler derin, yayvan ve yelpaze dilimli derinliği az tutulmuştur37. Kavsara köşeliklerinde

“Kelime-i Tevhit” alttaki mukarnas sırasında da “Allah” yazısı dört kez yenilenmiştir. İkinci nişin etrafını ikili düğümlü geçme çevirerek taçkapı özelliği kazandırılmış, diğer yandan nişin yan duvarlarında küçük mihrabiyelere yer verilmesiyle diğer mihrap örneklerinden ayrılmakta ve özgünleşmektedir38.

Minber, taştan yapılmış olup, korkuluklarında altıgen yıldızların onikigenlere bağlanmasıyla oluşturulan bezeme görülmektedir39.

Karşılaştırma ve Değerlendirme

Yapının adı, plan ve mimari özelliklerindeki farklılıklar, sanatçıların konumu bu konuda belirtilebilecek yönlerdir.

Emir Zeynettin Beşarebey tarafından yaptırılan caminin daha sonradan “Alaeetin Camisi”

adı ile anıldığı ifade edilerek, yaptırıcısının aynı yıl içinde öldüğü (4 Cemaziyelevvel 620/5-6 Haziran 1223) ileri sürülüyor40. Bu nedenle caminin orijinal adının “Beşarebey Camisi”

olabileceğini düşünebiliriz. Konya’daki mesciti kendi adıyla biliniyor. Mermer yazıtın üçüncü satırının farklı renkliliği “Beyler Hareketi” ile ilgili olsa gerektir. Zeynettin Beşare Bey’in

“İmrahor” ünvanıyla tanıtılması41, hıristiyan kökenli olabileceğini gösterebilir.

Yukarıda verilen bilgilere ve yapıdaki gözlemlere dayanarak taçkapı; sütunceden sonra içerlek alınlık42, kavsara kemeri köşeliklerinde delikleme tekniğindeki bezemeleri43 ve yazıtın iki yanında evreni sembolize eden iki kadın figürü44 ile farklılık göstermektedir. Mukarnas yuvalarında dönem içerisindeki örneklerinde aşağıdan yukarıya doğru daralma görülürken, burada ikinci ve dördüncü sırada sıklaşma varken, üçüncü ve beşinci sıralarda irileşme,

37 Mülayim, a.g.e, s.29.; Ögel, a.g.e, s.15. Ömür Bakırer’in saptamalarına göre; diğer mihraplarda aşağıdan yukarıya doğru bir küçülme söz konusu iken burada bütün yuvalar aynı boyutttadır, gruplaşmazlar ve konsol çıkıntılı değillerdir. Kavsara ağzında mukarnas sıraları düzensiz, dış bükey kavislerle yükselirler ve yayvan başlayıp üçgen oluştururlar. Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda…1976, s.147.

38 Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda…1976, s.147.

39 Yılmaz Önge, tarafından ikinci ahşap parçanın boyutları 0.4.5x 0.75x 2.00 m. olarak veriliyor ve üzerinde Selçuklu sülüsü ile “Bu mübarek minber” ibaresinin okunabildiğini, olasılıkla şimdiki taş minberin yerinde XIII- XIV. yüzyıllara ait olabilecek ahşap bir minberin varlığından söz eder. Yılmaz Önge, “Selçuklu Ahşap İşçiliğinin ...(sayfa numarası belirtilmemiş.); O. Aslanapa, günümüzdeki minberin sonradan yapıldığı görüşündedir. Oktay Aslanapa, Turkish Art And Architecture, London, 1971, s.110.

40 Gabriel, a.g.e, s.121-122.; Arık, a.g.m, s.69.; Yılmaz, a.g.e, s.291.

41 Yılmaz, a.g.e, s. 291.

42 Ünal, a.g.e, s.30,31.; Tuncer, “Niğde Alaaddin Camisi Doğu… 1997, s.113.

43 Ögel, a.g.e, s.15.

44 Gönül Öney, Anadolu Selçuklularında Heykel, Figürlü Kabartma ve Kaynakları Hakkında Notlar”, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, S.1, 1969, Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü Yay., Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1970, s.175-180.

(9)

Mustafa Kemal ŞAHİN

151

Volume 10 Issue 6 September

2018

seyrekleşme görülür. Mukarnas dizilerindeki farklılık, dairesel rozet bezemeler ve izdişümü bakımından farklı hatta tek örnektir45. Diğer yandan basık kapı kemerinin üzeri bezenmiştir.

Mehmet Özkarcı, taçkapının doğuya yerleştirilme nedenini topografik konumla açıklamaktadır46. Fakat burada yer sorunu bulunmamaktadır. Bu özelliğin Niğde Sungur Bey Camisi’nde de 735/1335-36 görülmesi bölgesel özellik olabileceğini düşündürmektedir. İki kadın figürü taçkapıyı daha da ilginç bir duruma getiriyor. Sivas I. İzzettin Keykavus Şifahanesi’ 614/1217nin ana eyvan kemer köşeliklerinde ve Divriği Ulu Camisi’nin 626/1228- 29, darüşşifa taçkapısında yine güneş ve ayı sembolize eden insan figürleri görülür47. Sivas I.

İzzettin Şifahanesi’ndeki figürlerden solda hilal motifi içerisinde kadın, sağda güneş motifi ortasında da erkek figürü betimlenmiştir48. Bu yapıda ay ve güneşin49 iki kadın figürü tarafından sembolize edilmesi önemlidir. Çünkü ilk kez böyle bir örnekle karşılaşıyoruz.

Arslan başı şeklindeki figürlü çörtenlerin benzer örneklerine Alara Hanı (629/1232), Kayseri Huand Hatun (1226-1236-37-?), Sahabiye (665/1266-1267) medreseleri ile Tuzhisarı Sultan Hanı (1232-1236) ve Karatay (630/1240-1241) hanlarında50 rastlıyor olmamız bölgesel özelliği yansıtmaktadır.

Sanatçı yazıtlarının farklı yerlerde bulunması ve iki kişiye ait olması camide yapım aşamaları olabileceği düşüncesini akla getiriyor. Orta açıklık uygulamasının batı kemeri üzerinde sadece Üstad Sıddık’ın sadece adının geçmesi sorumluluğun daha çok bu kişide toplandığı düşüncesini güçlendirmektedir. Sanatçıların adını başka yapıtlarda görmeyişimizde ilginç. Sanatçılar burada tümüyle farklı uygulamalar denemişlerdir. Gerçekleştirdiklerinden Selçuklu sanatını çok iyi tanıdıkları sonucunu çıkarabiliriz. Z. Bayburtluoğlu’nun belirttiği gibi birisinin tasarımcı diğerinin bezemeci olabileceği de akla geliyor. Genelde bu iki kişinin

“kardeş” olarak kabul edilmesine karşın bunu kanıtlayabilecek ifade geçmediği ifade edilmektedir51. Z. Sönmez, Kayseri ve Niğde’li olabileceği varsayımında bulunuyor. Orta açıklık uygulamasının daha çok Kayseri yapılarında görülmesi nedeniyle Kayseri olasılığının ağır bastığı düşüncesindedir52. Buna yakın bir görüş A. Ödekan ve O.C. Tunçer tarafından ileri sürülmektedir. Her iki araştırmacı da Türkmen olabileceğini belirtirler53.

Taşçı işaretlerine dönem içerisinde yoğun olarak rastlanılmaktadır. Bölgede Alay Han (1155-1192/1219-1236), Ertokuş Hanı (620/1223) ve Sultan Hanı (626/1228-1229) ile bu yönden ilintiler kurulabilmektedir54.

Mihrap duvarına dik üç sahına ayrılan camide önemle üzerinde durmamız geren yönlerden biriside mihrap duvarı önünde yanyana üç kubbe uygulamasının olmasıdır. Divriği Kale Camisi’nde (576/1180-81) yan sahınların üzeri ardarda dörder kubbe, Niğde Alaettin Camisinde (620/1223) mihrap duvarı önünde paralel üç kubbe, Amasya Pervane Bey (Burmalı Minare) Camisi’nde (1237-1246) orta sahında ardarda üç kubbe ile örtülü olduğunu ve Amasya Gökmedrese Camisi’nde (665/1266-1267) bu uygulamaların tümünün birleştiğini

45 Tuncer, “Niğde Alaaddin Camisi Doğu…1997, s.113-117.

46 Özkarcı, Niğde’de Türk…2001, s.35.

47 Öney, a.g.m, s.177.

48 Çetintaş, a.g.e, s.8.

49 Ahmet Çaycı, kadın ve erkek ayırımı yapmadan her iki figüründe insan figürü olduğunu ifade ederek, ayı ve güneşi sembolize ettiği savına katılmaktadır. Çaycı, a.g.e, s.43.

50Öney, 1971, s.1-64.

51 Bayburtluoğlu, a.g.e, s.93.

52 Sönmez, a.g.e, s.239.

53 Ayla Ödekan, Osmanlı Öncesi Anadolu- Türk Mimarisinde Mukarnaslı Portal Öncüleri, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fak. Yay., İstanbul, 1977, s.83,84.; Tuncer, “Niğde Alaeddin Camisi Doğu…2001, s.364.

54 Mustafa Kemal Şahin, “Tercan-Mama Hatun Külliyesi’ndeki Taşçı İşaretleri”, Prof. Dr. Zafer Bayburtluoğlu Armağanı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Yay., Kayseri, 2001, s.509-536.

(10)

Afşin Eshab-I Kehf Rıbatı İle Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

152

Volume 10 Issue 6 September

2018

belirtebiliriz.Yani 1180 yılından 1266/67 yılına kadar olan süreçte belli bir denemenin yapıldığı, yeni arayışlar içerisinde bulunulduğunun önemli göstergelerinden birisidir. Bu uygulamalar Selçuklu sanatının belirli ilkeler, kurallar içerisinde geliştiğini gösterir. Bu plan şemasının devamını Beylikler döneminde 780/1378-79 yılında Menteşe Beyi Ahmet Gazi tarafından yaptırılan Milas Ulu Camisi’nde de görüyoruz55.

Yapıda gerek plan özelliklerinde gerekse bezemelerdeki tüm bu yenilikler Üstad ünvanını taşıyan Sıddık ve Gazi’nin eseridir diyebiliriz.

Süsleme Düzeni ve Motiflerini geometrik ve bitkisel ögeler oluşturmaktadır.

İncelediğimiz yapılarda süsleme düzenini geometrik örnekler oluşturmaktadır. Süsleme biçiminin özelinde yerel genelinde de Anadolu Selçuklu dönemi içerisinde ki yerini daha iyi ortaya koyabilmek için motif karşılaştırılması yapılmış, yapıların arasındaki ilintilerinde sağlanması amaçlanmıştır. Bu nedenle “Geometrik Örnekler” ve “Geometrik Geçmeler”,

“Geometrik Örgüler” başlıkları içerisinde sınıflandırılmıştır.

1) Geometrik Örnekler

Genellikle taçkapılar da ve mihraplarda bordür şeklinde karşımıza çıkan “Girinti Frizleri”

olarak adlandırılan bezemeleri “Üçgen Girinti”, “Yarım Yıldız” ve “Yarım Daire” şeklinde sınıflayabiliriz.

Üçgen girinti genellikle üç ya da dört dilimli oyuklardan oluşmaktadır. Bunlar birbirlerine düz ince tutulan üç-dört sıra arasındaki alanların arasına ve üçgen biçimli şekillerle bağlanmaktadır. Çizim:11’deki süsleme kompozisyonuna şekline Niğde Alaeddin Camisi (620/1223) ve Alay (Pervane Kervansaray) Han (1155-1192/1219/1236)56, Tuzhisarı Sultan Hanı (630-634/1232-33 1236-37)57 Iğdır Kervansarayı58, Çizim:12 süsleme biçimlerine yine Niğde Alaeddin Camisi (620/1223), Amasya Pervane Bey (Burmalı Minare) Camisi (640/1242-1243)59 ile Aksaray Sultan 626/1228-2960, Eshab-ı Kehf Rıbatı (612/1215-1216)61 Zazadin (Sadeddin) (633/1235-36, 634/1236-37)62, Karatay (638/1240-1241)63 ve hanlarında rastlıyoruz. Çizim:13’te bulunan örneklere Ağzıkarahan64 (Resim:24,25), Karatay Han65, Aksaray Sultan Hanı66, Sivas- Kayseri yolunda Sultan Hanı (1232-1236)67, Zazadin Hanı68,

55 Ömer Erincin- Birsen Erat, “Milas Ulu Camii İle İlgili Çalışmalar”, V. Vakıf Haftası- Restorasyon ve Vakıfların Ekonomik ve Sosyal Etkileri Semineri 7-13 Aralık 1987, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yay., Ankara, 1987, s.107-126.

56 Özergin, a.g.m., 1965, s.145.; İlter, a.g.e, s.21.; Kurt-Hanna Erdmann, Das Anatolische Karavasaray Des 13 Jahrhunderts, Teil-II-III, Istanbuler Forchungen, Band:31, Berlin, 1976, (Tafel:7).; Bektaş, 1999, 108, 109.;

Özkarcı, 2001, s. 45, 46.; Bekir Deniz, “Alay Han’ın (Aksaray) Hikayesi”, Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu, Prof. Dr. Gönül Öney’e Armağan, 10-13 Ekim 2001 Bildiriler, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., İzmir, 2002, s.229-246.; Şahin, a.g.e, s. 325-337.

57 Özergin, a.g.m, , s.162.; İlter, a.g.e, s.29-31.; Erdmann, a.g.e, (Tafel:84).

58 R. Hüseyin Ünal, “Iğdır Yakınlarında Bir Selçuklu Kervansarayı ve Doğu Bayezıt- Batum Kervanyolu Hakkında Notlar”, Sanat Tarihi Yıllığı-III, 1969-1970, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., Hayalperest Yayınevi, İstanbul, 1970, s. 7-15.; Yıldız Demiriz, İslam Sanatında Geometrik Süsleme- Bir Envanter Denemesi-, İstanbul, 2017, 306.

59 Şahin, a.g.e, 67-75.

60 Özergin, a.g.e, s.162.; Erdmann, a.g.e, (Tafel: 13).

61 Özgüç- Akok, “Afşin Yakınındaki Eshab-ı…1958: s. 77-92.; Özergin, a.g.m, s.149.

62 Özergin, a.g.m, s.160.; İlter, a.g.e, s. 32,33.; Erdmann, a.g.e, (Tafel: 96, 98).; Ataman Demir, “Anadolu Selçuklu Hanları, Zazadin- Sadeddin Köpek Hanı”, İlgi Dergisi, Yıl:20, S.44, 1986, s.26-31.; s. 195-209.

63 Özergin, a.g.m, s.154.; İlter, a.g.e, s.44, 45.; Erdmann, a.g.e, (Tafel:101,102).; Bektaş, a.g.e, s. 122-127.

64 Erdmann, a.g.e, Tafel.50.

65 Erdmann, a.g.e, Tafel.101.

66 Erdmann, a.g.e, Tafel.13.

67 İlter, a.g.e, s. 29-31.; Özergin, a.g.m, s. 162.; Erdmann, a.g.e, Tafel. 92.; Bektaş, a.g.e, s. 114-121.

(11)

Mustafa Kemal ŞAHİN

153

Volume 10 Issue 6 September

2018

Amasya Burmalı Minare Camisi, Amasya Gökmedrese Camisi69, Kayseri- Aksaray yolunda Sarıhan (XIII. yüzyılın ilk yarısı)70, Çizim:14’te kompozisyonun benzerlerine Ağzıkarahan71, Karatay Hanı72, Aksaray Sultan Hanı73, Tuzhisarı Sultan Hanı74, Zazadin Hanı75, Mahperi Hatun Hanı, Çizim:15’in süsleme örneklerine Ağzıkarahan, Karatay Hanı, Aksaray Sultan Hanı76, Tuzhisarı Sultan Hanı77nde rastlanmaktadır. Özellikle Niğde- Aksaray ve Kayseri arasında bu yönden ilintiler sağlayabilmek mümkün görünmektedir. Yarım daire şekilli ve bordür halinde düzenlenen süslemeler yarım dairelerin birbirine eklenmesiyle oluşmaktadır.

Çizim:16 örneğine; Niğde Alaeddin Camisi mihrabında (620/1223), Evdir Han (608- 616/121112-1219-20) (I. İzzeddin Keykavus dönemi)78, Ağzıkarahan(Hoca Mesut) (10 Şaban 637/ 6 Mart 1240)79 ve Karatay Hanı (638/1240-1241)’nda80, Çizim:17 şekliyle yine Niğde Alaeddin Camisi (620/1223)’nin taçkapısında81 karşılaşıyoruz.

2) Geometrik Geçmeler

Yan yana iki yada üç şeridin, aralarında boşluk kalmadan düz bir hat üzerinden uzanıp, birbirlerine örülmesinden veya iki-üç şeridin boşluk kalacak şekilde dik bir hatla uzanmasından ve belirli aralıklarla kesişmesinden meydana gelirler. Şeritlerin sırtları düz olup, sık sık kıvrılarak birbirlerine örülmektedirler. Dönem içerisinde yoğun örnekleriyle karşılaşıyoruz. İkili, üçlü ve dörtlü şeritli gruplar halinde gruplayabiliriz. Çizim:18 örneğine Niğde Alaeddin Camisi (620/1223), Aksaray Sultan Hanı (626/1229)82, Tuzhisarı Sultan Hanı (630-634/1232-1236)83, Sarıhan (XIII. yüzyılın ilk yarısı)84, Afşin Eshab-ı Kehf Hanı (612/1215-16, 630 1232-33)85 ve Ayaş Ulu Camisi (XIII. yüzyılın sonu- XIV. yüzyılın başı)86 mihrabında87, Niğde Hüdavent Hatun Kümbeti mihrabında88 rastlıyoruz. Bu yönden de iki yapı arasında benzerlikler kurabiliriz.

Üç şeritli geçmeler, üç ince şeridin birbirine ilmeklenmesi ve kesişmesiyle oluşmaktadır.

Bu tür geometrik örnekleride iki grup altında inceleyebiliriz. İlkinde daha düzenlilik görürken ikincisi biraz daha yayvandır. Çizim:19 örneğine Sivas Ulu Camisi (593/1196-97), Niğde

68 Erdmann, a.g.e, Tafel.98.

69 Şahin, a.g.e, s. 67-75.; 95-102.

70 Mahmut Akok- Tahsin Özgüç, “Sarıhan”, Belleten, C.XX, S.79, Temmuz, 1956, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1956, s. 379-384.; Özergin, a.g.m, s. 160, 161.; Erdmann, a.g.e, Tafel. 68, 69, 71.; Bektaş, a.g.e, s.110-113.

71 Erdmann, a.g.e, Tafel.48.

72 Erdmann, a.g.e, Tafel.101.

73 Erdmann, a.g.e, Tafel.18,23.

74 Erdmann, a.g.e, Tafel.84, 89.

75 Erdmann, a.g.e, Tafel.98.

76 Erdmann, a.g.e, Tafel.23.

77 Erdmann, a.g.e, Tafel.84.

78 Özergin, a.g.m, s.149.; İlter, a.g.e, s.17.; Erdmann, a.g.e, Tafel:2.; Ataman Demir, “Anadolu Selçuklu Hanları- Evdir Han”, İlgi Dergisi, Yıl:21, S.53, İlkbahar, 1988, s. 13-17.; Demiriz, a.g.e, s.329.

79 Özergin, a.g.m, s.152.; İlter, a.g.e, s.42,43.; Erdmann, a.g.e, Tafel: 50.

80 Özergin, a.g.m, s.154.; İlter, a.g.e, s.44,45.; Erdmann, a.g.e, Tafel:101.

81 Demiriz, a.g.e, s.329.

82 Özergin, a.g.m., s.162.; İlter, a.g.e, s.24-26.; Erdmann, a.g.e, Tafel:13.; Demiriz, a.g.e, s. 352.

83 Özergin, a.g.m., s.162; İlter, a.g.e, s.29-31.; Erdmann, a.g.e, Tafel:79.; Yıldıray Özbek, “Tuzhisarı Sultan Hanı”, Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları, Ed. H. Acun, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, 2007, s. 175- 193.

Demiriz, a.g.e, 352.

84 Özgüç- Akok- 1956, s.379-384.; Özergin, a.g.m.,1965, s.160,161.; İlter, 1969, s.58.; Erdmann, 1976, (Tafel:68).;

Demiriz, a.g.e, s.352.

85 Özergin, a.g.m., s. 145.; Erdmann, a.g.e, s.Tafel:7.

86 Mehmet Aldan, Türlü Yönleriyle Ayaş, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1965, s.32.

87 Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda…1976, s.225-227, Şekil:78, Resim:175.

88 Demiriz, a.g.e, s. 352.

(12)

Afşin Eshab-I Kehf Rıbatı İle Niğde Alaeddin Camisi Taçkapıları Üzerine Bazı Yorumlamalar

154

Volume 10 Issue 6 September

2018

Alaeddin Camisi (620/1223), Alay Han (1155-1192 veya XIII. yüzyılın ilk çeyreği)89, Kayseri Çifte Medrese (602/1205-6)90, Aksaray Sultan Hanı (626/1228-29)91, Sarıhan (XIII. yüzyılın ilk yarısı)92, Karatay Hanı (638/1240-1241)93, Niğde Sungur Bey Camisi (736/1335- 36)94,Afşin Eshab-ı Kehf Hanı (612/1215-16, 630/1232-33)95, Ağzıkarahan (637/1239-40)96, Tuzhisarı Sultan Hanı (630-634/1232-33 1236-37)97, Sivas Buruciye Medresesi (670/1271- 72)98, Kesikköprü Kervansarayı (667/1268-69)99, Amasya Halifet Gazi Kümbeti (XII. yüzyılın sonu-XIII. yüzyılın başı)100, Karatay Hanı (638/1240-41)101 ve Siirt Ulu Camisi minare kaidesinde (523/1128-1129)102, Ahlat Emir Bayındır Kümbeti103, rastlanmaktadır.

Çizim:20’nin benzerleri Sarı Han (XIII. yüzyılın ilk yarısı)104 , Kayseri Çifte Medrese (602/1205-6)105, Niğde Alaeddin Camisi’nde106 görülüyor. Dolayısıyla Niğde’den Amasya’ya kadar uzanan geniş bir alan içerisinde görülmektedir.

3) Geometrik Örgüler

Sırtları iç bükey kavisli, ince yada düz 2-3 cm. genişlikte ince şeritlerin dikey, yatay ve çapraz yönlerde uzayıp birbirlerine ilmeklenmesi yada kesişmesiyle oluşmaktadır. Bunları da kendi aralarında dörtgen, beşgen, altıgen, sekizgen, ongen ve onikigen... şeklinde sınıflayabilmek mümkündür.

3.1- Dörtgen Şekilli Geometrik Örgüler

Niğde Alaeddin Camisi (620/1223)’ nde karşılaşıyoruz (Çizim:21).

3.2- Altıgen Şekilli Geometrik Örgüler

Dar bordürlerde kesişen ve ilmeklenen ince şeritler köşelerinden birbirlerine ilmeklenerek küçük yıldızları oluştururlar. Her yıldızın ortasında altıgen yıldızlar yer alır (Çizim:22) .Divriği Kale Camisi (576/1180-81), Sivas İzzeddin Keykavus Şifahanesi Türbesi (4 Şevval 617/ 2

89 Özergin, a.g.m., s.145.; İlter, a.g.e, s.21.

90 Aptullah Kuran, Anadolu Medreseleri-I, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yay., Ankara,1969, s. 65-67.; Metin Sözen, Anadolu Medreseleri (Açık Medreseler), C.1, İstanbul Teknik Üniversitesi Yay., İstanbul, 1970, s.81-89.

91 Özergin, a.g.m., s. 162.; İlter, a.g.e, s.24-26.; Erdmann, a.g.e, Tafel:13.; Demiriz, a.g.e, s.340.

92 Özgüç- Akok- 1956, s.379-384.; İlter, 1969, s.44,45.; Erdmann, 1976, (Tafel:68).; Demiriz, 2017, 340.

93 Özergin, a.g.m., s.154.; Erdmann, a.g.e, Tafel:101; Mustafa Denktaş, “Karatay Hanı”, Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları, Ed. H. Acun, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, 2007, s. 359-379.

94 Hüdavendigar Akmaydalı, “Niğde Sungur Bey Camii”, Vakıflar Dergisi, S.XIX, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yay., Ankara, 1985, s.151-153.

95 Özgüç- Akok, “Afşin Yakınlarındaki Eshab-ı.. 1958, s.77-92.

96 Özergin, a.g.m., s.152.; İlter, a.g.e, s.42,43.; Erdmann, a.g.e, Tafel:59.

97 Özergin, a.g.m., s.162.; İlter, a.g.e, s.29-31.; Erdmann, a.g.e, Tafel:84.; Özbek, a.g.m, s. 175-193.

98 Kuran, a.g.e, s. 90-92.; Sözen, a.g.e, s.49-57.

99 Tahsin Özgüç- Mahmut Akok, “Üç Selçuklu Abidesi: Dolay Han, Kesik Köprü Kervansarayı ve Han Camii”, Belleten, XII, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1958, s.251-257.; İlter, 1969, s.50.

100 O.C. Tuncer, Anadolu Kümbetleri –1 –Selçuklu Dönemi-, Sevinç Mat., Ankara, 1986, 64-68.; Hakkı Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Atatürk Kültür Merkezi Yay., Ankara, s. 59-64.

101 Özergin, a.g.m., s.154.; İlter, a.g.e, s.44,45.; Erdmann, a.g.e, Tafel:101.; Denktaş, a.g.m, s. 359-379.

102 Bakırer, Selçuklu Öncesi …1981, s. 417-422.; Demiriz, a.g.e, s. 340.

103 O.C. Tuncer, Anadolu Kümbetleri-2 Beylikler ve Osmanlı Dönemi, Sevinç Matbaası, Ankara, 1991, s.87-92.

104 Özgüç, a.g.m, s.379-384.; Özergin, a.g.m, s.160,161.; İlter, a.g.e, s.58.; Erdmann, a.g.e, (Tafel:68).; Demiriz, 2017, 352.

105 Kuran, a.g.e, s. 65-67.; Sözen, a.g.e, s.81-89.

106 Demiriz, a.g.e, s. 341.

(13)

Mustafa Kemal ŞAHİN

155

Volume 10 Issue 6 September

2018

Aralık 1220)107 ve biraz farklı örneği ile Amasya Gökmedrese Camisi Türbesi (665/1266- 1267)108’nde görüyoruz.

3.3- Sekizgen Şekilli Geometrik Örgüler

Bu grup içinde sekizgen süslemede (Çizim:23) iç içe iki sekizgende merkezden yayılan çift ince şerit dikey, yatay ve çapraz yönlerde uzayıp, köşlerde kesiştikten sonra üst ve alttaki sekizgenlere eklenmektedir. Merkezden yayılan ince şeritler merkezde devamlılığı sağlamakta ve sekizgeni meydana getirmektedir. Divriği Kale Camisi (576/1180-81), Sivas Ulu Camisi (593/1196-97), Divriği Sitte Melik Kümbeti (590, 592/1194, 1196)109, Alay Han110, Konya Taş (Hacı Ferruh) Mescid (612/1215-16)111 ve biraz değişik örneği ile Niğde Alaeddin Camisi (620/1223)’nde görüyoruz.

3.4-Kesişen Şeritlerle Kurulan Örgüler

Çapraz yönlerde uzayan şeritlerin yine çapraz yönlerde kesişmesiyle meydana gelirler.

Kesişen şeritler arasında zeminde büyüklü, küçüklü çokgen şekiller ve yıldızlar belirmektedir.

Bir önceki bezeme şeklinin benzeri diyebileceğimiz bir örneğinde de merkezdeki dörtgenlerden kaynaklanarak yatay- dikey yönlerdeki ikinci dörtgenler ilmeklenerek birbirine bağlanmaktadır. Aralarına palmetler ve rozetler yerleştirilmiştir (Çizim:24). Kayseri Huand Hatun Camisi (635/1237-38), Aksaray Sultan Hanı (626/1228-29)112, Tuzhisarı Sultan Hanı (630-634/1232-33, 1236-37)113, Karatay Hanı (638/1240-1241)114, Ağzıkarahan (637/1239- 40)115 ve Antalya Karatay Medresesi (648/1250)116 benzer örnekleri görülebilmektedir.

3.5- Karışık Örgüler

İnce şeritler düzgün olmayan aralıklarla kesişip, ilmeklenmekte ve belirli bir düzen göstermeden dağılırlar. (Çizim:25) Niğde Alaeddin Camisi (620/1223), Kayseri Kölük (607- 1210-11), Bayburt Ulu Camisi (XIII. yüzyılın başları), Zazadin Hanı (633/1235-36, 634/1236- 37)117 ve Niğde Hüdavent Hatun Türbesi’nde (712/1312-13)118 yer alıyor.

3.6- Yıldız Geometrik Örnekler

Kesişen hatlarla kurulan geometrik örgünün bir çeşitlemesi olan yıldız örgü kompozisyonları genelde sonsuzluk düşüncesine bağlı olarak gelişim göstermektedirler. Dikey ve yatay yönlerde sınırlanırlar.

Bordürün ortasında tek tek, kenarlarda yarımşar yıldızlardan oluşan örgülere dönem içerisinde sık rastlanmaktadır. Onikigen yıldızın (Çizim:26) bu yönden önemli bir örneklerine Bünyan Ulu Camisi mihrabı (654/1256 (?), Ayaş Ulu Camisi mihrabı (XIII.yüzyılın sonu XIV.

107 Bakırer, Selçuklu Öncesi…1981, s.287-289, Şekil: 91, Resim: 154.; 1996, s.383-390.

108 Bakırer, Selçuklu Öncesi…1981, s.427-436.; Şekil: 107, Resim: 161.; Önkal, a.g.e, s.398-403.

109 Önkal, a.g.e, s.37-42, Resim: 34.

110 Özergin, a.g.m, s.145.; İlter, a.g.e, s.21.; Erdmann, a.g.e, Tafel:7.; Deniz, a.g.m, s.231, 234.

111 Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda…1976, s.137-139, Şekil:16, Resim: 49,50.; Aslanapa, a.g.e, s.66, 67.

112 Özergin, a.g.m, s.162.; İlter, a.g.e, s.24-26.; Erdmann, a.g.e, Tafel:13.

113 Özergin, a.g.m, s.162.; İlter, a.g.e, s.29-31.; Erdmann, a.g.e, Tafel:84,85.

114 Özergin, a.g.m, s.154.; İlter, a.g.e, s.44, 45.; Erdmann, a.g.e, Tafel:101.

115 Özergin, a.g.m, s.152.; İlter, a.g.e, s.42, 43.; Erdmann, a.g.e, Tafel: 50.

116 Kuran, 1969, s.82-85.

117 Özergin, a.g.m, s.160, Erdmann, a.g.e, Tafel:98.; Demir, “Anadolu Selçuklu Hanları Zazadin…1986, s. 26-31.;

Önge, “Zazadin Han…2007, s. 195-209.

118 Önkal, a.g.e, s.174-182.

Referanslar

Benzer Belgeler

1. Yatılı öğrencilere ders yılı içerisinde velisinin yazılı isteği ve okul yönetiminin uygun görmesi halinde evci ve çarşı izni verilebilir. Ayrıca okul

(Ort: 3.95) Ankete katılan hastane çalışanlarına sorulan yargılara verilen cevapların oranlarına göre iki yargıyı ne katılıyorum ne katılmıyorum şeklinde ifade

TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan yapılan açıklamada, "şehir planlaması ve diğer uzmanlık alanlarının özerkli ğinin tesis edilmesi ile sağlıklı bir

2000’e, yani Geç Kalkolitik dönemden İlk Tunç Çağı’nın sonlarına kadar olan zaman diliminde yaşanmış olan ve ortak özellikler gösteren kültüre Kirbet-Kerak ve Karaz

katılımcılar için Erasmus deneyimlerine dair bir anlatı koleksiyonu sunmanın ötesine geçmektedir. Kültürlerarası karşılaşmalara dair içten kesitler sunmaları

Ne yazık ki hem sağlık çalışanlarının hem de toplumda ilaç kullanımında farkındalığın ve bilinç düzeyinin düşük olması nedeniyle yeterli bilimsel

Mehmet Okur Türkiye'de Milli Ve Modern Bir Eğitim 93 Sistemi Oluşturma Çabaları. (1920

SMA (düz kas aktini) ile yapılan immünohistokimyasal boyamada glandüler epitel altında tüm alanlarda myoepitelyal tabaka görülerek intraduktal papillom tanısı