• Sonuç bulunamadı

Vakıfname okunuyor—

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vakıfname okunuyor—"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

4

7 OCAK 198f

Vakıfname okunuyor

120

K ör AH İhsan Bey cevap verdi:

— M aksat paranın heder olm am asıdır.

— V âkıflar kim lerdir?

— Bendeniz ve M emduh

Şevket Bey. Keis:

— Y apılan suiistim alâtın

rezaletin, gelecek nesle bir

misal teşkil etm esi için v a ­ k ıfnam eyi okutacağım . H er­

kes görsün neler yapm ışsı­

nız.

Kâtip, vakıfn am eyi okudu. Evvelâ arabca birçok cü m le­ lerden son ra kırk bir bin li­

rası M em duh Şevket, yirm i

yedi bin lirası Hüseyin Hüs­ nü...

— Bu parayı kazananlar

bunu kabul etm em işlerdir.

Bunu yapan M ustafa Nuri

Efendiden sorunuz. B enden

iyi m ü dafaaya kaadîrdir. V a­ k ıfnam eyi yazan odur. M illet M eclisi âzayi kiram ındandır. Niçin ve nasıl yazmış, izah edebilir.

R eis:

— K endisine sorduk, “ Na­ sılsa olm uş” dedi.

R eis bu ndan sonra şöyle

devam etti:

— Bu para kendinizin m i?

Buna k ısaca cevap ver. Bu

para babanızdan kalm ış müs takil bir mal m ıdır?

— Hayır, değildir.

K âtip okum aya devam e t­ ti: V akıfnam ede İstanbul h e ­ yeti m erkeziyesi âzasından

herbirinin yirm i beşer bin

liraya m alik oldukları yazı­ lıyor ve bunların birer m üte­ velli tayta ettikleri b ild irili­ yordu. Sonunda da bu vak­

fın m illetin iktisadiyatına

yarar teşebbüslere ait old u ­ ğu ilâve ediliyordu.

R eis:

— Şu halde sana da 27 bin küsur lira isabet etm iş olu ­ yor?

— Hayır efendim . B ende- nizinfei ikinci üç yüz bin k ü ­ sur liralık vakıftadır. On beş bin liralık kadar olacaktır.

— Siz bu vakf. şahsan n a ­ sıl telâkki ediyorsunuz?

— E fendim bu şahsan k a ­ bul edilm iş bir şey değildir. Bu parayı hayır işlerine sa rf

meselesidir. Bendeniz o z a ­

m an bunu caiz gördüm . Reis:

— İlk ifadenizde şayanı

dikkat b ir şekil vardı. Şimdi okutacağız.

Evrak okuruta. B unda vak fin m uvazaa olduğu, asıl vak fm K em al Beye ait olduğu bildiriliyordu.

İhsan Bey cevap verdi:

— B endeniz aylıkçıyım .

B ana kâr tem in etmez. Asıl kâr K em al’e aittir. V akıf me selesi o zam ana göre b ir n e ­ vi ta ltif idi. Şu m uam elenin bu tarz cereyanına göre ben deniz m uvazaa diyorum .

Reis:

— Kabul ettik, fakat m ik ­ tar üç yüz küsur bin değil, altı yüz küsur bindir.

İhsan B ey:

— Benim ifadem doğru ­

dur. Bu para m âliyeye ya zıl­

m ıştır. A nadolu ’da yapağı,

yün fiyatı düşüyordu. A n a ­ dolu tü ccarın ın sarra fla ra o - lan borçların ı ödedi. Sonra

tü ccarla uyuşup bunları A -

vusturya’lılara ve A lm an’Ia- ra sattılar. Bu artış o n d a n -

dır. Sonra hüküm et k a va -

im -i nakdiye çıkardı. B in n e-

tice eşya kıym eti yükseldi.

Her iki v a k ıf arasında üç s e ­ ne vardır. V a k'fla rd a n biri 300, diğeri 400 bin olm ak ü- zere ikidir. Sonra bu parayı şirketlere hisse olarak tesblt ettiler. Tesisleri bu tarih e dü şer. M aam afih şirket işleriy­ le m eşgul olm adık.

Reis:

— M uhakem eyi d a ğ ıtıy o­

ruz. Bu para vakfedildi. O n­ dan son ra aldığınız vaziyeti

söyleyiniz. Şirketleri nasıl

teşkil ettiniz?

— Evvelâ m ahalli m ah su ­ lâ t şirketi tesis edildi. Sonra

kantariye şirketi. Bunlar,

m ütevallyen para kazanıldık ça teşkil edilm iştir.

Reisin b ir sualine îktisad Bankasının yedi yüz bin lira serm aye ile kurulduğunu söy ledi.

R eis:

— K em al Bey İaşe Nâzırı olduktan son ra şirketlerdeki vazifesine devam etti m i?

— K em al Bey bunlarda

b ir vazife alm am ıştır. İhsan Bey bunun üzerine İki bin

vagon şeker m eselesini a n ­

latm aya başladı. R eisin m ü ­ saade etm em esi üzerine:

— E fendim , tarihî b ir ce l­ sedir. İstirham ederim , izah etm ek isterim.

Dem esi üzerine reis m ü sa­ ade etti. İhsan Bey, şeker İşi

ni bütün teferruatı ile anlat m ağa başladı.

R eis gülüm siyerek:

— Dirhem ine kadar bild i­

ğin bu şeker işine sen mİ

bakıyordu n ? diye sordu. İhsan Bey, bunun cevabın ı değil, bildiklerini durm adan anlatıyordu.

M üddeium um i söz alarak

m eselenin A dliye m ah kem e­ sinde görülm ediğini, burada ihtikâr dâvasına bak ılm adı­ ğını söyledi ve: “ Y alnız b u ­ gün m evkii iktidara gelm ek

isteyen insanların m ah iye­

tindeki kötülüklerle bulaş­

m ış olduğunu gösterm ek is­ tiyoruz’’ dedi.

R eis:

— K ara K em al 335 felâ k e­ tiyle beraber şirketlerden çe­ kiliyor. Sonra tekrar geliyor. Bunları izah edin iz?

— B endeniz Ankara’d a y­

dım, Şirketlerin nukudu

1,400.000 liraya baliğ olu y or­ du. Bir gün D am at Ferid za­ m anında şirketlere el k on u ­ yor. O kadar ki oradaki a - damlar, p altolarını bile a la ­ m ıyorlar. Bunun üzerine M il

li T icaret Şirketi M üdürü

Said Bey T icaret! B ahriye

m ahkem esine m ü racaat e d i­

yor. İş m üşkülleşiyor. K a ­

nunu m uvakkatle iki sene

m üddetle bu şirketlerin cih e ti adliyeden tedviri kararlaş tın lıy or. M üddetin son u n d a Evkaf, tekrar asıl m ü dü rleri­ n e veriyor.

— Kem al Bey n e y a p ıy or? — Y apılan şu idi: Düşünü­

yorlardı ki, m em lekete bir

banka lâzım dır. Bunun e tra ­ fın d a da m illî şirketler, birer grup yapacak. B unlar ih ra ­

ca t ve ithalâtta yek diğer­

lerin e yardım edeceklerdi.

K em al Bey bu istişareyi id a ­ re ediyordu.

İlk ifadesi okundu. B unda

şirket m üdürlerinin K em al

Beyin tavsiyesi h a ricin e çık ­ m adığı söyleniyordu.

(Devamı var)'

gm ııım iM flıttıııııııım ifııııtıım ııııifiifim m m

İ Adana Asliye İkinci Hukuk | Hâkimliğinden

1 İ L Â N .

I Esas No: 956/832

| Hatice titan, İsmet lltan, jj Kemal İltan, Nihai Toraman, | İlhan Emil, Gülşen İltan ta- = rafından Şükrü Balamlr, Mu- = zaffer Duygun, Naciye, Mah- | mure, Hikmet aleyhine mah- = kememizde açılmış bulunan | tapu iptali dâvasının yapılan | duruşmasında:

| Dâvâlılardan Muzaffer, Na-| clye. Hikmet ve Mahmureye i davetiye tebliğ edilmiş ve ika- | metgâhlan belli olmadığm- I dan davetiyeler bllâ tebliğ | İade edildiğinden bu kere ken- i dilerine Adana ve İstanbul s gazetelerlle llânen davetiye 5 tebliğine karar verildiğinden | yukarda İsimleri yazılı bulu- s nan dâvâlıların duruşmanın i bırakıldığı 14/1/957 günü sa- z at 9.15 de mahkememizde ya | bizzat hazır bulunmaları ve- ş ya kendilerini bir vekil mari- İ fetlyle temsil ettirmeleri ak- | sl takdirde haklarında gıyap * kararı çıkarılacağı davetiye | yerine geçmek üzere İlân olu- | nur. 20/12/956 ^ıiHimiırıııııııııınııımmınıımıiHiiHiHHUMi ıı m ııı ııı ıı ıı ıı m ıt ıı ım ıı ıı ıı ıi Ji ıı ıı ıı ım ıı ıı tı m ıı ıı n m

(2)

8 OCAK 195T

İstanbul heyeti merkeziyesi

121

Reis sordu:

— Kemal beyle şirketler ara­ sında tâbi« metbu vaziyeti kii vardı?

lhsan bey:

— Bendeniz korktum, af bu­ yurunuz, Fakat ben buna hatır ve nüfuzu şahsî diyeceğim.

Reis:

— Size isticvabınızda bu su­ ali sormuştuk: İttihat ve Terak ki hakkında bildiğinizi açık ola­ rak söyleyiniz, bu suali tekrar ediyoruz.

— İttihat ve Terakki mütare­ keden sonra vazifesine son ver­ mek zaruretinde kaldı. Teced­ düt Fırkasına inkılâp etti. O da bilâhare infisah etti. Bunun ri­ yasetine Ziraat Vekili Sabri bey intihap edilmişti. Bundan sonra İttihat ve Terakki namına tam bir faaliyet bilmiyorum. Yalnız bir defa İstanbul heyeti namı­ na bir içtima akdettik. Posta telgraf sicil müdürü Hamdi be­ yin evinde İstanbul mebusu Ah­ met Muhtar, Memduh Şevket, Ethem, Hüsnii vesaireden mü­ rekkep bir heyet. Bu heyet prog ram tanzim etti. Program tem silî meslekîye istinat ediyordu.

Faaliyete geçmek için hazır­

lanmıştı. Hüseyin zade Ali bey de bu içtimaa iştirak etmişti.

— Birkaç arkadaş temsili

meslekî esasiyle bir program

hazırlıyorsunuz.. Ne vakit tat­ bik edilecekti program.

— Vaziyetin inkişafını ve

müsaadesini bekliyecektik. Reis:

— İttihat ve Terakki inhilâl ediyor, muhasım devletler işgal ediyorlar. Siz program yapıyro- suııuz.

— Ciir’etimizi kaybetmiyo­

ruz, Biz harbi umumide merke­ zi umumiden ayrılarak cemiyet yapmak niyetinde idik.

— Harbi umumide mi yapı­ yordunuz? Kemal bey de başı­ nızda mı bulunacaktı?

— Evet, fakat Kemal bey bu

temsili meslekîye muhalifti.

Biz, demokratik fırka yapmak

istiyorduk. Paşalar müstakil

hareket ediyorlardı.

— İstanbul heyeti merkezi-

yesıyle merkezi umumî nasıl

giriyordu.

— Bir aylık gösteriyordu. 0- nunla bizim aramızda daima mübayeneti efkâr mevcuttu.

Reis:

— Memleketin siyaseti umu- miyesinde ahaliye hak verildi­ ğini görmüyorduk.

— Bendeniz Halepte bulun­ duğum zaman... Arzedeyim efen

dim, tarihten bahsedeceğim.

R eis:

— Sadedi kaybetmeyiniz.

Memleket perişan bir halde

iken her tarafı istilâya uğra­ mışken siz ne düşünüyordunuz diye soruyorum. Siz ne söylü­ yorsunuz?

İhsan bey:

— Bu sözlerim, işin anlaşıl­

ması için lâzımdır. O zaman

Halepte makamı vilâyette bu­ lunan Celâl beyle vaziyeti tav­ zih için bunları anlatmağa lü­

zum vardır diye merkezi uma” mîye yazdım. "Burada su n i biz heyet vardır. Halktan ibaret bir heyeti merkeziye lâzımdır" d e­

dim. Türklerden mürekkep he* yeti merkeziye o sırada istifa etti ve ben Araplardan mürek­ kep bi rheyeti merkeziye top­ ladım ve intihabatı idare ettim, Halkın hukukunu müdafaa nok

tai nazarından teşebbıisat çok

müşkülâta uğradı. Oktrova tat­ bik edilmek isteniyordu.

(Devamı var)' ^lllllillllllll!llllllllIll|||!llllll[||llltlll!lllllll!HII)llll!!lilllllllll!llllllltll!llllllllllilllllllllllll)llllimi^

Yıldızınız ne d

M ı

KOÇ BURCU

<în Marl 19 Nisan) Bugün ne kadar sakin olursanız, işle­ riniz ve arkadaşları-

1 mzla münasebetleri­ niz o kaaar iyi gi­ decek. Öğleden sonra biraz canınızın sıkılması muhte­ mel. î

GA BURCU

''.’11 Mlsan 20 Mavisi Lüzumundan fazla .ıassas ve alıngan davranıyorsunuz. Bu yüzden nem kendini zi, hem başkalarım üzüntüye sevkedebilirainlz.

İKİAl.HR BURCU

(81 Mayıs 80 Hazi­ ranı

Çok kanşık hisler içinde bulunuyorsu­ nuz. Ne istediğiniz belli değil. Oturup düşünün ve his haya tinizi bir düzene koyun.

*r

FENGEÇ BURCU

<81 Haziran 82 Tem­ di nz)

Bugün alım satım işlerinde çansınız a- çık. Aileniz içerisinde bazı huzursuzluklar çıkması muhtemel.

|

ASLAN BURCU

3 (83 temimiz 88 A-nıstos) İnsanları seviyorsu nuz. Fakat bugünler de karşılaşacağınız bazı güçlCk’ ert, sevdi ğinlz o insanların yardımıyla atlatacaksınız.

BAŞAK BURCU

(83 Ağustos 88 E y nı> Bugününüz pek parlak geçmlyecek, fakat gündüzü sı­ kıntılarınızın acısını akşam çıkaracaksınız. Başkalarının yardımlarını reddetmeyin.

TERAZİ BIJK-CU

(83 Eylül 82 Ekim) 3 ihtiyatı hiç bir za man elden bırakma­ yın. Siz gayretlerini­ zi artırdıkça, şansınız ve kuvvetiniz de ar­ tacak.

AKREP BURCU

|

(83 Ekim 21 Kasım) es Kendi kendinize 3 bulacağınız orijinal 3 fikirler ve tasavvur- == lar sız6 pek çok şey- 3

ler kazandııabilir. İh == tıraşlarınızı kamçılamaktan 3

korkmayın.

YAY BURCU

|

<32 Kasım 81 Aralık) 3 Bir müddet önce 3 başlamış olduğunuz == bir işe devam etmek 3

ve bitirmenin zama- = nı gelmiştir Bugün- 3 den bir hamle yapmaya baş == layın. 3

OĞLAK BURCU

(89 Aralık m Ocak) 3 J ) Kötümserliğe kapı- ~ s l t iarak plânlarınızda 3 değişiklik yapmaya = /y ***^ J kalkışıyorsunuz. O- 2

» nun için bugün hay- = îi kanşık bir durumda kala 3 bilirsiniz.

K O V A B U R C U

(20 Ocak 18 ?nbat> = Yaptığınız İşin ku- 3 sursuz olmasını İste- 3

diğlnlz için lüzumsuz = yere gayret harcıyor- 3

sunuz. Unutmayın = ki insanları ve hâdiseleri İs 3 tedlğtmiz şekle sokmak kaa bil değildir.

BALIK BURCU

(19 Şubat 80 Mart) 3 Üzerinize arka ar- = * kaya İşler biniyor ve şr

ezilir gibi oluyorsu- 3

nuz. Fakat dtnlenml = ye de kâfi derecede 3

vakit ayırmayı İhmal etme- =■ meniz lâzım. 3

(3)

"S izden tem sili meslekî

kon feran sı istem iyoruz»

122

Alj İhsan Bey devamla dedi ki:

Celâl bey sadrâzamı tarifeyi

tatbik etmek istiyordu. Bu,

azîm »haksızlıktı. Bendeniz dü­ şündüm. Hükümetler bizde dai­ ma politikacılar elinde bulunu­ yordu. İçtimaî ve İktisadî me- yanda taksimi âmal yoktu. Bu günkü coğrafî hudut üzerinde, yapılan intihabat dahilinde..

Beis müdahale etti:

— Temsilî meslekî hakkında konferans istemiyoruz. Sordu­ ğum sual İttihat ve Terakkinin mütareke esnasındaki vaziyeti­ dir.

— Efendim, toplandık, prog­ ramı hazırladık, intihabat baş­ ladı.

— Dur, oraya gitme, ben so­ rayım, sen söyle. Teceddüt Fır­ kası teşekkül etti.

İttihat ve Terakkinin son

kongresinde Talât paşa bir nu­ tuk irad etmişti. Kemal ve rü- fakası Teceddüt Fırkasının te­ şekkülünü İttihat ve Terakki­ nin infisahını kabul etti mi?

—■ Tabiî etti. Ondan sonra

Kemal Maltaya gitti. R eis:

— Benim aradığım Teceddüt Fırkası teşekkül ettiği zaman Kemal beyin vaziyeti ne idi?

— Kemal bey bunu kabul etti.

— îyi biliyor musun? — Zahiren kabul etmiş görü­ nüyordu.

— Ondan sonra..

— Şirketler vesaire ile meş­

gul oldu, Maltaya gidinceye

kadar. Ondan sonra siyasetle iştigal etmedi.

— İstanbul heyeti merkezi- yesi nezdindeki nakid ve eşya ne oldu?

— Şirketlerde kaldı.

— Demek İstanbul heyeti

merkeziyesi şirketlerden iba­

retti? — Hâşâ..

— Peki öyle söylüyorsun? — Efendim, bendeniz vakıf­ namedeki paraları zannettim.

— Istanbulu Talât paşa ve rüfakasınııı terki ne suretle va­ ki oldu?

— Mühim şahsiyetler düş­

man tarafından yakalanacak,

bir müddet uzaklaşmaları lâzım dır diye karar verilmiş. Bir ec­ nebi vasıta ile olarak, çıktılar.

Reis:

— Dediler ki “siz iaşe mese­ lesinden dolayı tazyik edilecek

siniz, çıkınız.,’’ Ben muvafık

bulmadım. Bir takım adamları

müşkül mevkide bıraktıktan

sonra nereye gideyim.

— Kemal bey bazı paşalara ve merkezi umumî âzalaruıa: “ Sizin memleketi terketmeniz

lâzımdır. Bilâhare gelir, yine

faaliyete geçersiniz” demiştir. Ne dersin?

— Bilmiyorum.

— Mütarekeden sonra siz bir müddet kaldınız. Sonra Anka-

i'aya geldiniz. Burada siyasî

faaliyette bulundunuz mu?

— Hayır, yalnız Öğüd ve

Yeni Gün nüshalarında temsili meslekî etraf,nda bir program neşrettim. Etrafında propagan da yapmadım.

— Aııkaraya gelmiş olan Na­ il beyin siyasî faaliyetini anla­ tın?

— Nail bey, Trabzondan bir program getirdi. Kıymettar bir şey değldi. Bir defa mı böyle bir teklife maruz kaldım, yoksa Şükrü mü bana tekrar bir defa teklifte bulundu hatırlamıyo­

rum. Yalnız birinde Nail bey

dahildi. Naim Cevat ve Abdül- kadir beylerin evinde içtima- lar yaptık. Bir program etra­ fında bulunarak yeni bir fııka

teşkil edelim diyorlardı. Ben,

Anadoiuda ikinci bir fırka teş­ kili aleyhinde idim, kabul etme­ dim. Ve zannederim bu mesele bir iki içtimadan ileri gidemedi.

Reis:

— Şu halde o zamandanberi

bunlar arasında yani Cevat,

Şükrü, Abdülkadir arasında bir iştirak bulunduğu anlaşılıyor.

— Elinizde bu hususfa bir

delil varsa bilmem..

— O zaman memleket Gazi­ nin riyasetinde bir mücadeleye girişmişti. O vakitleri bunların bu suretle birleşmiş oldukları anlaşılıyor.

— Bendeniz bilmiyorum, ben deniz Nail beyi ikinci grupa

mütemayil olduğunu bilirdim.

Fakat Terakkiperverlere müte­

mayil olduğunu bilmiyorum.

Bendenize Nail bey programı

getirdi. Şükrü beyle görüştük. Nail beyin ikinci grupa mütema

yil olduğunu1 gördüm, bu ka­

dar.

— Terakkiperverlerle çalış­ mış olduğunu kendisi söylüyor.

— Bendeniz bilmiyorum. — Nail beyin size getirdiği Program nerede yapılmıştı?

— Batumda yapılmış, soııra

Trabzondan getirilmişti. Zanne­ derim küçük Talât bey tarafta dan yapılmıştı. .

— Programda yemin esaa

var mıydı?

— Vallahi tam hatırımda de­ ğil, var mıydı, yok muydu, bil­ miyorum. Yalnız program de­

mokrasi ve parlâmenterizme

istinat ediyordu. Fakat bu, esa­ sen memlekette tatbik edilmek- to olan bir tarzı idare idi.

Reis:

— İlk ifadenizi sıra ile anlat­ mıyorsunuz. Onun için ifadeni­ zi okuyalım. Onlara karşı diye­ ceğiniz olup olmadığını söyler­ siniz.

— Hay hay.. Çok muvafık

olur.

Reisin emriyle İhsan beyi»

ilk ifadesi okundu. Burada “ İt­ tihat ve Terakki Teceddüt Fır­ kası adım aldı. Bunu, alelâce* le kongrede alınmış bir kararla aldı.” deniyordu.

Reis:

— Talât beyden ne vakit m ek tup aldığınızı söylüyorsunuz.

( Devamı var) T e n in l^ D a im a ] ı. B a k ım a , Muhtaçdır

/

krem

¿P e rte ıf

CİN BAR’da

Her çarşam ba gjecesı zengin varyete topluluğuna ilâveten

SULUKULE EKİBİ CİN BAR Md. YENİ NEŞRİYAT :

Gazeteci arkadaşlarımızdan Nec­ det Göl tarafından Ankara’da aylık olarak neşrine başlanan Seçilmiş Şiirler Dergisinin ilk sayısı dolgun bir «nünderecatla satışa çıkmıştır.

Bütün tanınmış imzaların şiir ve yazılarından başka Türkiye’de ilk defa (Beğendikleri Dört.

(4)

10 Ocak İKH

Kör Âli İhsan bey: «Ben gizli

hiçbir faaliyete girmedim» dedi

123

A. Ihsan bey cevap verdi. — Evet^ lstaııbulda aldım. . ü ç mektup aldım. Mealleri şu idi: İttihat ve Terakki namına bir faaliyet tavsiyesi filân »ok­

tu. Talât, komünizm fikrine

mütemayildi. Bunun ansını i'a- lâta yazdığım mektuplarda be­

lirttim. Polis Müdürü Azmi

bey gelmek istemiş, Antalyauan geri döndürülmüş, duydum. Ta­ kat Talât paşanın mektupların­ da, Anadoluya gelmek istediği kaydı yoktu.

— Bunları nereden anlıyor­ sun?

— Efendim, mahsusatım, — Yalan.

Yazılı ifadesinin okunmasına devam edildi. Bunda, Batumda akdolunan kongrede tanzim edi len program Nail bey tarafın­ dan Trabzona getirildiği beyan ediliyordu.

Reis:

— Siz hakikî bir faalıvete

dahil olmadınız mı?

— Efendim, hakkımda neler öğrendiğinizi bilmiyorum. Şu

muhakkaktır ki. ben gizli hiç

bir faaliyete girmeğe rıza gös­ termedim. Bu nokta bugün sa­ bit olmuştur.

— Sana teklifte bulunanlar kimlerdi? Bu hususta kimimin malûmatı vardır?

Bunu bilen Vehbi beydir. Ba­

lâ zeytinyağı ticareti vapan

Vehbi bey.

— Daha söyle.. Meselâ Ce­ mal, Ferhat, Ardahan mebusu Hilmi, Eyüp Sabri beyler..

— Bir fırka teşkili çin Evüp Sabri be» bana bir teklifte bu­ lunmadı. Eğcr bu teşebbüs Mal- tadan avdetten sonra 'se.

— Batum kongresinden ev

vel..

— Bilemez.. Çünkü Ankara- da idi. Zira, yeni teşebbüs var­ dır. Programla Nail beyin, orog ramsız olarak Şükrü neyin te­ şebbüs ettiği..

R eis:

— Açık söyle, senin dilinin altında çok şeyler var.. Söyle­ mek istiyorsun. Açık "söyle. ser­ best anlat..

— İlk sorguda da söyledim. Bu işi karıştırıyorlar zannede­ rim, bu ilk teklif olacak. Ben­ deniz uzun bir zamandır hapis ve münferit haldeyim.

— Ben söyleyeyim. Bir. prog­ ramlı, yani Abdülkadir ve Nail

beyle görüştüğünüz mesele..

Diğeri de Şükrü ile mevzuubahs plan mesele. O esnada İttihat

ve Terakki namına, merkezi

Batumda olmak üzere Halil pa­ şa, Nazım bey. Enver paşa ta­ rafından mektuplar gönderili­ yordu.

—■ Haberim yok.

— Batlımdaki kongreden ha berin yok mu?

— Var efendim, bunlar şah­ sî teşebbüsler. Bunlar iki, üç kişi kendilerini ittihat ve Te­

rakkinin murahhasları olarak

orada toplanıp kararlar veriyor lar. Fakat bunların mektupla­ rı, zannederim meclise gönde­

rilmişti. Bu mektuplardan E-

yüp Sabri beye gelen varsa onu bilmem.

Reisin emriyle tekrar ifadesi okundu. Bunda: "Kemal, arka­ daşları tarafından siyasete sev kedilmiştir.” diyordu.

R eis:

— Burasını biraz izah et İhsan bey:

— Berlinde bulunduğum za­ man serbest idi: “ Arkadaşla­ rınızın sükûnla hareket edt^ek hükümete müzaheret etmeleri lâzımdı.” diyordu. Istanbula cıön dükten sonra Şükrü vesaır ar­ kadaşlarla temas ettikten son­

ra siyasete döndü. Rahat du-

raydı, böyle olmazdı. İkinci grupun istihalesi olan Terakki­ perverlere iltihak etmek arzu­ sunu izhar etmişti. Aimanyada

bulunduğu zamanki selâmet

fikri tstanbulda bozuldu. Terak kiperverler programı Şükrü ve rüfakası tarafından tanzim edil dikten sonra kemale gelmiştir.

— Bu içtimamızda Istanbu- lun hükümet merkezi olması mevzuubahs oldu mu?

— Vallahi bilmem, muhtelif içtimalar olmuştu.

— Cavit beyin evinde Terak­ kiperver programının müzake­ resini izah ediniz?

— Canbulat, Şükrü bu pıog- ramı Mes’adet hanına getirmiş lerdir. Cavidin evinde kâtipler, Ethem, Vehbi, Hüsnü, Kemal, Ahmet Nesimi, Cavit beyler,

ben ve Canbulat bey vardık.

Cahit bey bir iki içtimada bu­ lunmuştur. Bu içtimada buıuar bir fırka yapmak istediklerini

söylüyorlardı. ‘‘ Hılkuk dersi

değildir.” dedim. Terakkiperver fırkanın muhtelif maddeleri ko­ nuşuluyordu. iki meseleye te­ mas ettim. Temsili meslekiden bahsettim, O celselerde mevzuu bahs olan fırka programı idi. ikinci itirazım irticaa ait mad­ dedir.

— Cavit beyde ne vakit içti­ ma ettiniz?

— İçtimalar gündüz olmuş­

tur. Bunlarla fırka programı

görüşülmüştür. Hattâ birkaş

defa öğle yemeği yedik. Bilâ­ hare Mes’adet hanında görü“ şüldü.

— Terakkiperver F ır k a » * programı hangi tarihlerde mü­ zakere edildi?

— Fırkanın teşekkülünde«

bir ay evvelki vakte aittir. >*• içtima olduğu farzolunursa üçü Mes’adet hanında olmuştur.

— Paşaların, Rauf beyin alâ­ kası ne idi?

— Hiç yoktu. Bu içtimalard» paşalar bulunmadılar.

— Bu arkadaşlara m a t n ı tâ"

maki® beraber muhalif fırka

teşkili nereden doğdu?

ı Devamı ver) ı ıı H m ı' ıt ı Mimi ıı m 1111 ınıı m ı ıı 1ı mı mı m<—n—2

%h,

küMtö/

Hayır," P R İ N C E S S ® Et- L O S Y O N U s a y e -' s in d e | s i z d e g ü z e ! e l l e r e y m a i lk i o l a b i ­ l i r s i n i z . ^

Türkiye toptan "satış yari • 1

İNCİ ITRİYAT

D E P O S U

İstanbul Marpuççular ft r iâ ı Gürün Han 29 M

--- --- ---

=5

İmtiyas Sahibi FALİH RIFKI ATAT

Neşriyatı Fiilen idare EdeS M esul Müdür A. İHSAN GÖ GÜ f Dizildiği v » Basıldığı yer f DÜ NYA Basın ve Yayınevi

(5)

11 Ocrft IBfPT

411 Ilışan Bey’iıı G. Antegj’te

M uhtar b ey e yazdığa m ek tu p

124

Kbr Ali İhsan bey:

— Bu fikir, Canbulat ve Şük rii beylerden doğmuştur, dedi.

Reis:

— Fakat o müzakerede bu­

lunmuş olan Kemal ve Cavit

beylerin aynı fikirde oldukları­ nı kabul etmek icabeder.

— Hayır, henüz müzakerede idiler.

Reis:

— Kemal, bundan evvel ikin­ ci grupla da müzakerede bulu­ nuyordu. Hattâ Çolak Salâhat- tin beyin evinde de toplanmış­

lardı. Demek ki bir taraftan

program hazırlanmakta iken,

diğer taraftan ikinci grupla te­

masa girilmiş. Bundan başka

Mithat Şükrü beyin vaziyetini tesbit etmek istiyoruz. Hangi içtimalarda bulundu?

— Gazi paşaya hangi suretle iltihak ederiz diye yapılan içti­ malara iştirak ettiğini zannedi­ yorum.

— Daha kimler bulundu? — Rahmi bey bulundu. Zira­

at Vekili Sabri bey bulundu.

Rusuhi bey de zannederim ki bir iki defa geldi.

Reis:

— Dokuz maddelik program ne demek?

— Kemal, Terakkiperver Fır ka ile tam birleşemedikten son­

ra yeni bir program hazırla­

mağa teşebbüs etti. Böyle bir programın tesbit edilerek arka­ daşlara verildiğinden haberdar değilim.

— Terakkiperver Fırka teş­

kilâtının durmasından soııra

suikast etrafında vukubulan fa­ aliyete dair bildiğiniz nedir?

— Vallahi bir şey bilmiyo­ rum.

— Kara Kemalin alâkası? — Çok düşünceli görüyordum. Son günlerde pek dalgın bulu­

nuyordu. Son defa tstanbula

gittiğimde Mes’adet hanında

bir içtima varmış. Hasip, odacı benim girmeme mâni oldu. Zi­ ya Hurşidin, Hafız Mehmedın,

vilâyatı şarkiye mebuslarının

da bulunduğunu söyledi. Bunu işittikten sonra Çok kalmadım. Vaziyeti düşündüm. “ Ne olabi­ lir ? ’’ dedim.

Reis:

— Sonra bunu tahkik ettin mi?

— Bunu öğrenmek istedim. Hanın önünde dolaştım. Hattâ bir gün Kara Kemale: “ Suikast yapılmalıdır’ ’ dedim. Odada do­

laşıyordu. Düşündü, yüzüme

baktı. Menfî, müsbet bir cevap vermedi. Bilâhare bendenizde hasıl olan kanaat, bana vehim geldi şeklinde idi.

— Hangi tarihte olmuştur? — Babamın öldüğü tarih ol­ duğu için hatırlıyorum. Kış es­ nasında, 28 Teşrinisani ile Kâ­ nunuevvel başlangıcına tesadüf eder.

— Bir mektubunuz vardı. Ga-

ziantebe yazdığınız mektup,

bunda Kara Kemal namına müp hem bazı ifadeleriniz var.

— Muhtar beyden bir mek­ tup aldım. Beni vefasızlıkla it­ ham ediyordu. Cemal o sırada ağır hasta imiş. Bana telgrafla müracaat etti. Ben Kara Ke­ male malûmat verdim. Mektup­ ta bundan bahsediyordum: “ Biz I politikadan vazgeçtik. Faalıye-

it iktisadiyede bulunacağız” i

diyordum. Ondan sonra temsili meslekî programını istiyordu. Bunun için de: "Vaziyet müsa­ it değildir” diyordum.

Reis:

— Dur, mektubu okuyalım. Sonra izahat ver.

Mektup okundu. Reis:

— Mektupta Berlinden rama ra tahtında emirler tebliğ edi­ leceğini söylüyorsun. Bunu izah et.

— Bu tâtifeden ibarettir. Ke­ mal serttir. Kendisi inatçı bir adamdır. Küçük kâğıtlar üze­

rinde dairedeki memurıanna

emir vermek âdetinde idi. Ben de mektubumda o âdete te'mih

ederek: "Berline geldi, şimdi emirler gelir.” diyordum.

—• Peki evrakın arasında ter­ zi imzasiyle mektuplar var, bu kimindir?, laşecilerden bir ter­ zi cemiyeti var, onun mu? Bun da Kara Kemalin methüsenâsı yapılıyor.

— Hayır efendim, bendeniz

îstanbuldaki evrakı tamamen

yakmıştım. Ondan.. Reis:

— Bunları bugün Ankara

valisi gönderdi, ^imdi, o şaka olarak yazılmış bir ibaredir di­ yorsunuz. Fakat size mükâfat verilecek deniyor.

— Nasıl olur?.. Bizi gene

vazifemize mi iade edecekler­ di?

— Batumda bulunanlardan

bahsediliyor Kimler vardı? — Halil paşa ve arkadaşları. — Halil paşa diyorsun. Hal­ buki Enver, Talât paşalar. A z­ mi, Nâzım beyler var. Bunları söylüyorsun. Maltadan efendini

kaçrımak suretiyle vazifeni yar piyonsun.

— Düşündüm, düşündüm, o mektubu buldum efendim. Çok zorla buldum. Bu mektubu yaz dığım vakit sonuna kadar T.B. koydum. Yani mektep dersi şek­

lindedir. Doğrusu çok saçma

bir şey koymuşum.

— Kara Kemale gidip görüş­ tüğün zaman Hafız Mehmede tesadüf etmedin mi?

— Zannediyorum ki, bir defa tesadüf ettim.

— Hafız Mehmet senin arka­ daşındır.

— Evet, bendenize iltifat

eder. ,

— Peki ona müzakerelerini sormadın mı?

—■ Hayır, sormak aklıma

gelmedi.

— İntihap zamanında Hafız Mehmetle faaliyet göstermek istiyordunuz. (Devamı var) ^UIİIIIIIIlIlllllHllllllılllllliilllllllllllllllllllllHIIIIIIIIIIHIIIllllllllllllllllllllllllllllllllllIllIillllllllllllg

m

w

KOÇ BURCU

(20 Mart İP Nisan) Tembellik etmen ve evde uzanıp yat­ mak istiyorsanız, bu­ gün tam fırsatı I Zira dışarı çıkarsanız, her gittiğiniz yerde canınızı sı­ kacak hâdiseler geçmesi muhtemel.

BOG V BURCU

(ZO Nisan 20 Mayıs) Bir İnsan yahut bir hâdisenin içyüzünü bugün Baha İyi anlı- yacaksınız. Ufak te­ fek şeyler İçin canı­ nızın sıkılması muhtemel.

İKİZLER BURCU

(21 Mayıs 20 Hazi­ ran)

Bugün çok önemli bir meselede karar vereceksiniz. Konu­ şacağınız kimseler sİ ze yeni görüş ufukla n açabilir.

YENGEÇ BURCU

(21 Haziran 22 Tem­ muz) Bugün, kaabillyet ve ustalığınızı göster menlze fırsat verecek bir vesile İle k akıla­ caksınız. Çabuk kız­ mak âdetinden kurtulmaya

çalışın.

ASLAN BURCU

(23 Temmuz 2* A-ı’ Sustos)

Bilhassa 8»ık olanlar için bugün yeni ü- mitler doğacak. Ken dintzi bir güvensiz­ lik duygusuna kaptır mayın.

BAŞAK BURCU

(23 Ağnstos 22 Ey­ lül)

Bugün gerçek dost larınızla düşmanları­ nızın kim olduğun ı anlamanıza İmkân ve ren bir hâdise He karşılaşabilirsiniz Gözleri­ nizi açın.

TERAZİ BURCU

(23 Eylül 22 Ekim) İçinizde v» zihniniz dekıleri çok İyi İfade edebildiğiniz için si­ ze yardımı dokunabl lecek kimselerin sev gisinl kazanacaksınız.

AKREP BURCU

(23 Ekim 21 Kasım) Para yüzünden eli ntz kolunuz bağlam* ---- — yor. Fakat şansınız

a-çık, ümitsizliğe ka­ pılmayın.

Y A Y BURCU

(22 Kasım 21 Aralık)

S İS

Hususi hayatınızda İyiliğe doğrUy büyük bir gelişme var. Fa­ kat geçmişten ders almazsanız, yine kö­ tü duruma düşebilirsiniz.

OĞLAK BURCU

(22 Aralık )!) Ocak) S ı> Para İle İlgili ol- 3 mayan İş,erde büyük == İlerlemeler kaydede- =ş çeksiniz. Seyahate S çıkmayı düşünüyorsa 3 nız. bugünden hazırlığınızı ü yapın. ¡3

i l

V

KOVA BURCU

(20 Ocak 18 Şubat) I Gününüze enerji l A K ve lştahle başlıvaoak | f a k a t öğleden sonra ' v bazı sıkıntılarla kar şılaşacaksmız. İrade­ nizi sağlam tutun.

BALIK BURCU

(19 Şubat 20 Mart) Nereye gitseniz İyi niyet ve teşvikle kar şılaşacaksmız. Teni İşlere başlamak İçin tam fırsat. öllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllHllllllllllllllllllllllllllllllllllllllHlllllllinilllllllllil

Az Emek...

Tam Temizlik!

b u n u t o n İZZAT

e n r°J AHC0£

^ B İL İR S İN İZ ’* T”"’ " f - ; > * - * « * * ' I tn in n K ııl V ilft v p fî D a im î

(6)

12 Orak TOÎTf

Son Hariciye Nazırı Ahmet Ne­

simi bey neler söyledi?

125

Kör A li İhsan bey cevap

verdi:

— Hayır, beyefendi, iyi ta­ hattur buyurursanız, bendeniz o vakit intihapla uğraşmıyoı- dum. Hattâ zatiâlinize bile te­ sadüf etmiştim,

— Fakat faaliyet vardı. Ga­ zeteler bahsediyordu.

— İttihat ve Terakki teşkilâ­ tı mevcuttu. Fakat bunlardan bir kısmı Halk Fırkasına gir­ mişti. Bendeniz geldiğimde rıiç bir faaliyette bulunmuyorlardı.

— Demek suikast meselesin­ den haberin yoktu?

— Hayır efendim, hiçbir va­ kit haberim yoktu.

— Canbulata tesadüf etmedin mi?

— Hayır efendim» hiç tesa­ düf etmedim.

Reis muhakemeye son verdi.

AHMET NESİMİ

BEYİN MUHAKEMESİ

Reis:

— Ahmet Nesimi bey, kalkı­

nız, hangi mekteplerde tahsiî

ettiniz?

Ahmet Nesimi bey, Hanyada okuduğunu, Pariste hukuku si­ yasiye mektebinde tahsilini bi­ tirdiğini, tstanbulda sadrâzam Hakkı paşanın yanında çalıştı­ ğını, meşrutiyette İstanbul me­ busu olduğunu söyledi.

İttihat ve Terakki Fırkası­

nın ne gibi vazifelerinde bulun­ duğu sualine, mebusluk ve he­ yeti merkeziye murahhaslığın­ da bulunduğunu, fırka heyeti idaresinde âza olduğunu söyle­ di. İttihat ve Terakki kabinesi­ ne, ilânı harpten sonra Ziraat ve Ticaret ve Hariciye Nazırı

olarak girdiğini, mütarekeye

kadar Hariciye Nazırı kaldığı­ nı söyledi.

Reis:

— Talât paşa kabinesi isfifa- faya mecbur oldu. Dahilî ve ha­ ricî sebeplerini iyice bilmemiz lâzımdır.

— Talât paşanın istifası» hem dahilî, hem de haricî sebepler­ den doğmuştur. Haricî sebep­ ler, Bulgarların bozgunluğu ve Vilson prensipleri idi. Bu pren­

siplerin tatbiki halinde harbi

umumiden az bir zararla çıka­ cağımız tahmin ediliyordu. Bu prensipleri biz de kabul ederek müttefiklere bidirmiştik. îtilâf

devletleriyle sulh yapılırken

harp etmiş kabinenin iktidarda kalması muvafık görülmemişti.

Mütareke şartlarım mümkün

olduğu kadar kolaylaştırmak ve Vilson prensiplerinden isti­ fade etmek maksadiyle kabine riyasetini başka bir zata tev­ cih etmek münasip görülmüş­ tü.

Reis:

— Bulgar cephesi bozulma­ dan evvel, müttefiklerinizle be­ raber Vilson prensipleri dahi­

linde sulha razı olduğunuza

dair bir muhabere v e teşebbü­ sünüz var mıdır? Yoksa, buyur duğunuz gibi Bulgarlar bozul­ duktan sonra mı prensipler da­ hilinde sulh imkânını müttefik­ lere sordunuz?

Ahmet Nesimi bey:

— Hatırlamıyorum. Herhalde evrak mevcuttur. Mütareke sıra lannda müttefiklerle bu husus­ ta müşterek kaldık.

Reis:

— Meclisi mebusandakî ifa ­ denizde: “ Memleket dahilinde­ ki vaziyet ve ordunun vaziyeti harbe devamı imkânsız bırak­ tığını görüyordum ve sulh imkâ mm aramak için Talât paşayı gönderdik.” diyorsunuz

— Evet, öyledir.

— Dahilî sebepleri söyleyi­ niz.

— Harbin uzun müddet de­ vamı neticesinde kabine âzası

arasında tesanüt kalmamıştı.

Bu itimadın kalmamasının se­ bebini söyleyeyim: Evvelâ Suri­ ye cephesinde Enver paşa bir senedenberi oradaki orduları takviye etiğini ve Ağustos ayin da tecavüze geçeceğini kabine­ ye vait ve temin etmişti. Bunu

tekrarladığı bir gün bendeniz

hususî olarak aldığım malûma­ ta istinaden bu ısrarın yerinde

olmadığını emniyetsizlikle iz­

har ettim. Enver paşa, çanta­ sından tecemmu noktalarım gös

teren haritayı çıkararak askerî kuvvetimizin kâfi geldiğini taf­ silât vererek isbat etti. Müte­ hassıs değildim. Sükût ettim.

Ahmet Nesimi Bey

Aradan zaman geçince vakti

nıerhıın hulul etti. Tecavüz ya­ pılmadı. Esbabını sordum: “ Düş man takviyesini ileri sürdü. Yalnız müdafaamız mükemmel­ dir, sizi temin ederim.” dedi. Yine beğenildi. Netice aksi V kınca evvelki iddiama hak ve­

rildi. Fakat Enver paşadan diğer arkadaşlarının emniy

tamamen silinmişti. O Enver

paşa ki, en nüfuzlu ve başka* mandan mevkiinde bir âza idl(

R eis:

— Başka sebep nedir? Suiis­ timal, ihtikâr yapmadı mı?

— Evet, hakikaten iaşe v« Suriye mağlûbiyetleriyle A l­ manların muvaffak olamamala­

rı mevcut tezebzübü arttırdı»

Bunun üzerine kabine âzası is­ tifanamelerini hazırlamışlardı. Maamafih Talât paşa kabinesi» başka bir şekle girerek kalabi­ lirdi.

— Merkezi umumîde mevzun bahs edildi mi?

— Hayır.. Esasen merkezi

umuminin nüfuzlu âzaları kabi­ nede idi. Merkezi umumîyi da­ vete lüzum görülmedi.

— İstifanızdan sonraki kabi­ ne nasıl teşekkül etti?

Ahmet Nesimi bey:

— Bu sebepleri Talât paşa Yahldettine izah etti. O da TeV fîk paşayı kabine teşkiline m«* mıır etti. Tevfik paşa, uzun za­ man arkadaş aradı, muvaffak olamadı. İzzet paşa memur edil

di. Bu suretle mütareke mü-

zakeratına girişildi.

Arkadaşlarınızdan bir kısma­ nın gerek kabine dahilinde, ge­

rek haricinde memleketi terket- melerine nasıl karar verildi?

(Devamı var)!

^llllllilllllllllllilllllflIllllllllllllllllllllllflIlllHlllllllllllllllllllllllllllllllllllilIllIllIllIlllllllimtlilUllDA

K O Ç B U R C U

(20 Mart 19 Nisan) Bugün gönül işle­ rini bir tarafa bıra­ kıp, mesleki mesele­ lerinizle meşgul olun 3 ir patavatsızlık yapmanız muhtemel, bu yüzden kendiniz de sıkın­ tıya düşeceksiniz BOCİ A B U R C U

m

TERAZİ BURCU

<23 Eylül 22 Ekim) Bugünlerde ne ka­ dar az para sarfeder şeniz, sizin İçin o kadar hayırlı olacak.

(20 Nisan 20 Mayıs) Sabırsız kimselerin tesiri altında kalma­ maya çalışın. Zamanı mzı iyi ku>lanın.

AKREP BURCU

<23 Ekim 21 Kasım) Aileniz yeya m esle ğinizle yakından İlgi

11 birisi, bugünlerde e.7\ birdenbire size çatma ' va ve hareketlerlnlzt». tenkid etmeye başlıyaoak.

=

İKİZLER BURCU

(21 Mayıs 20 Hazi­ ran) Hayatınızda bazı değişiklikler yapmak is-iyorsunüz, fakat, ihtiraslarınıza kapıla ıak esas değerleri fe da etmeyin

YENGEÇ BURCU

Y A Y BURCU

<22 Kasım 21 Aralık) Dikkatli olun ve ■yİ niyetli olduğunu zu etrafınızdakilere açıkça göstermeye ça lışm o zaman para ve diğer İşlerle İlgili güçlük­ leri atlatabilirsiniz.

OĞLAK BURCU

-s

9 <21 Haziran 22 Tem­ muz) kendinizi, evinizi, eşyanızı ıslâh etmek için iyi bir devreye giriyorsunuz. Bu fır­ sattan faydalanın.

(22 Aralık 1» Ocak) Bugününüzü çok hareketli geçireoeksl niz. Bir takım yeni işlere başlıyaoak, eğ­ lence fırsatları bula­ caksınız.

=

ASLAN BURCU

(23 Temmuz ğustos) 22

A-KOVA BURCU

<20 Ocak 18 Çuha t)

1*JE

daşınızla temasa ge­Uzaktasl bir arka­ çecek ve bu temas­ tan sizin için çok ö- nemli bir netice ala­ caksınız. a

dr

|

BAŞAK BURCU

(23 Ağustos 22 Ey­ lül) Kazanacağınız bir muvaffakiyet, bun­ dan sonra daha güç işlere atı imanız için cesaretlendirecek

Eğer her duyduğu ’ nuza inanmak huyun dan vazgeçerseniz İÜ zumsuz bir takım sı­ kıntıları önlemiş o- ıursunuz.

BALIK BURCU

(19 Şubat 20 Mart) Hep ayni işleri yap 'm aktan bıkmış görü nüyorsunuz. Gayret ’ »»e hevesinizin artma sı için bazı yeni meş galeler bulun.

İŞÇİ KIZLAR ARANIYOR

(7)

-Nesimi bey, Maltadan geldikten

sonra ne yaptığını anlatıyor

— 126

Ahmet Nesimi hey cevap ver di:

— Terket tiklerinden haber­

dar değildim. İstiladan sonra

miikâlememiz esnasında îngi- liziere teslim olmamak için fi­

rar niyetinde olduğunu Talât

paşa söylemişti. Diğer âza ile münasebetim yoktu. Firarların­

dan malûmattar değilim. Bir

gün beni telefonla aradı ve ken

dişiyle birlikte firarım teklif

etti. Bendeniz şahsen buna ra­ zı olmadığımı ve burada kala­ rak hesap vermeğe âmade ol­ duğumu söyledim. O da: "Ben kendimi Ingilizıere ve itilâfçı- lara teslim etmem. Sonra gelir, hesap veririm" dedi ve firar etti. Son kongrede bulunmadım.

Nesimi bey. Reisin bir suali­ ne cevaben kongre neticesinde İttihat ve Terakkinin Teceddüt Fırkasına inkılâp ettiği haberi­

ni gazetelerde okuduğunu, o

günlerde Kemal beyle hiç görüş mediğini söyledi. Sonra tevkif edilerek Maltaya gittiğini an­ lattı. Men’j ihtikâr komitesin­ de bulunmadığını, bu işle alâ­ kadar olmadığını ilâve etti.

Müddeiumumi, Nesimi beyin Ziraat ve Ticaret Nazırı olmak dolayısiyle men’i ihtikâr dola- yısiyle men’i ihtikâr meselesin­ de alâkadar olduğunu söyledi. Nesimi bey, böyle bir dâvadan haberi olmadığı cevabını verdi.

Reis sordu:

— Maltadan geldikten sonra nasıl vakit geçirdiniz?

— Orada esaret hayatı sıh hatim üzerinde tesir etmiş, za­ y ıf düşmüştüm. Avrupada teda­ vi edilebildim. Büyük bir ame­

liyata muhtaçtım. Kuvvetlen­

mek için Tirolda kaldım. Mü- nihte ameliyat yaptırdım.

Nesimi bey, hastalıklarını ve

ıstıraplarını anlatarak tedavi

tarzını uzun uzun anlattıktan sonra 1922 senesinde Istanbula geldiğini tedavisi bir seneden fazla devam ettiğini, morfin sa yeşimde yaşayabildiğini sözleri ne ilâyp etti.

Reis: R eis:

— Avrupada arkadaşlarınız­ la, Cavit ve Cahit beylerle gö­ rüştünüz mü?

— Hayır, yalnız Halil beyi gördüm.

— Kurtuluşu müteakip Istan- buldu Millî Hükümet kurulduk tan sonra eski İttihatçı geçinen lerden bir takımı sizi bir içti­ maa davet ettiler mi?

—• Evet efeııuim, bu sırada

idi ki günün biriııae Keraa bey den bir tezkere aldım. Gazi pa­ şa hazretleriyle vukubulan mü- lâkatı üzerine nazı meseleleri görüşmek için Cavit beyin evi­

ne gitmekliğimi bldiriyordu.

Gazi paşanın beyanatını telâkki etmek üzere gittim. Kemal bey yoktu. On kişi kadar vardı. Gün

düzdü, öğleden ve yemekten

çok sonra idi. Canbulat, Cavit beyler vardı. Kemal bey gelme­

mişti. Hüseyin zade A li bey,

Baba Hamdi vardı. R eis:

— Şükrü var mıydı? — Hatırlamıyorum. — Cahit bey? — Onu da..

— Ardahan mebusu Hilmi bey? — Vardı. — Rahmi bey. — Hatırlamıyorum. — Mithat Şükrü bey? — Hatırlamıyorum. Hüsnü

ve Zihni beyler vardı. — Nail bey?

— Hatırlamıyorum. Teşkilâ­

tı esasiye kanunu yapılmıştı.

İntihabat arifesi idi. Bahis,

muhtelif hükümet sistemleri tt" zerinde cereyan etti. Ben ilmi ve nazarî malumat verdim.

— Reis kimdi?

— Reis yoktu.

— Bu içtimain sebebi ne id i? Hükümet, sistemimizin görüşül meşine ihtiyaç neden hasıl ol­ du?

— İntihabat münasebetiyiz

görüşüldü.

—• Sizi Kemal beyin toplama sının mânâsı nedir? Yani si* bir resmî teşekkül müsünüz?

— Hayır, oradaki insanlar

arasında büyük Dır insicamsız­ lık vardı. Esasen bir kısmından

hizmet beklenebilirdi. Fakat

Hamdi Baba gibn yaşını geçir­ miş insanlardan bir şey bekle­ nemezdi.

— Orada lâyiha filân tertip ettiniz mi?

— Hayır, yalnız bu sistemler hakkında bilhassa tevzini kuva hakkında Kemal bey Gazi paşa­ ya maruzatta bulunmuş, bunla­ rı söyledi. Belki muzır tasav- vuratı vardı. Orada benim bu­ lunduğum zamanda Kemal be­

yin fikirlerinden bir şey his­

setmedim. Sırf Gazi paşa haz­ retlerine hürmet ve iyi niyetten başka bir hisle mütehassis ol­ madım.

(Devamı Vajr)

KOÇ BURCU

(20 Mart 19 Nisan) İnsanlar ve hâdise­ ler hakkında aldığınız ilk intibalar doğrudur sezgilerinize güvene­ rek hareket ediniz.

BOĞA BUKCU

(20 Nisan 20 Mayıs) Başkaları size, ha­ yatınızın bambaşka şeylerle dolu olabile­ ceğim sbyler ve bu­ günkü halinizden mera ııun olmamaya sevketmek is terlerse, kulak asmayınaz.

İKİZLER BURCU

(21 Mayıs 20 Hazi­ ran)

Geçici zevkle* ve güzelliklere kendinizi kaptırmak ister gibisi niz. Fakat uzun vade­ li hedefler ve daimî kıymetlere bağlanmak çok daha akıllıca bir harekettir.

TERAZİ BURCU

(23 Eylül 22 Ekim) gg İçinizde bir sıkıntı gg C V -t t f V ı " " kötümserlik var, şş y K y l fakat bazı dertleri ve =■ * “^ - 1 talihsizlikleri gözünüz =ş de fazla büyütmeyiniz ~

AKREP BURCU

(23 Eklin 21 Kasım) O Bugün başkalarm-v"— — dan yardım istemeyin,

hiç bir şey elde edemi yeceksimz. Aile haya tmıada bazı sürprizler olacak.

Y A Y BURCU

(22 Kasım 21 Aralık) S Kadınlar için şanslı .Jş ve tatlı bir gün; nere- vşJ ye el atsalar kazançlı taş çıkatadllrker. FVkekler =~ için, günlük hayatla- I == rında hiç bir değişiklik olma- ~

(8)

Ahmet

N

esimi beyin

sorgusu

sona

eriyor

127

Reis:

— İyi söylüyorsunuz, fakat bir tezkere ile sizi içtim aa da

vet ediyorlar. Niçin toplandı­

nız, maksadınız ne idi? Toplan­ mağa Hak ve salâhiyetiniz var

mıydı? »

— Hayır, bir gayretkeşlik. — Kara Kemalin arkasından daha ne zamana kadar gidecek­ siniz? Meclis var, size içtima etmek düşer mı? İçtimain so' nuna kadar butundunuz mu?

— Hayır, ağrılarım tutmuş­ tu, gittim.

— Zabıt tutuluyor muydu? — Hayır.

— Başka toplandınız mı? Bir teklif vaki oldu mu?

— Hayır..

— Ü ç d ö r t defa daha toplan­

mışlar, sizin haberiniz oldu

mu?

— Hayır, hiç hatırlamıyo­ rum.

— B unlar İttih at ve T e­

rakki nam ın a bir program

yapm ışlardır. Cahid Bey İti­ raz etti. M uvacehe ed ild iği­

niz vakit m ahcup k alm ayı­

nız, şim diden söyleyiniz. İttih at ve Terakki p rog ra ­

m ından katiyen haberim

yok.

— Belki sizin bulu n du ğu ­ nuz içtim ada olm am ıştır. On

dan sonra K ara Kem al ve

bazı arkadaşlarınız T erak ki­

perver program ını h a zırla ­

m ışlardır. M alûm atınız n e ­

dir?

— Bir gün K em al Beyin

yazıhanesine uğram ıştım . O ­

rada Canbulat ve Şükrü Bey ler vardı. M eclisin açılm ası­ n a pek yakındı. BSlmünasebe

yeni fırkanın m evcudiyeti

ve faydasından bahsederek:

«M ecliste teşekkül edecek

m untazam bir fırka olursa gi rerm isin ?» dediler. «G irm em » dedim ve siyasî hayattan ç e ­ kildiğim i söyledim . Daha ile ­

ri gitm ediler. M esele orada

kaldı. Fakat b ir fırka teşki­ li etra fın d a bir faaliyet h is­ settim.

— Program ı gösterdiler

m i?

.— Hayır, katiyen.

— Terakkiperver ismini a- lan fırkayı sizin arkadaşları­

nızın teşkil ettiğini gördük

ve işittik.’

— Fırka teşekkül ettikten son ra bir m ektupla m ü ra ca ­ at edileceğin i hissetm iştim .

— İstanbul kâtibi um um i­ liği için m i?

— Evet.

— Bundan başka Ali Fuat Paşa’ dan da m ektup var.

Reisin em riyle m ektup ©- kundu ve reis tekrar sord u :

— Bu m ektubu Şükrü b e » m i getirdi?

— H atırlam ıyorum .

— İlk d efa reddettikten

sonra Şükrü Beyin sizinle gö rüşmesi ne için m evzubahis olsun?.

— Belki efendim emrivâfel yapm ak istiyorlardı.

R eis:

— Kem al Bey ilk d efa Med lis açılm adan sizi fırk aya d s vet ediyor. Demek ki o da fa ­

aliyette idi. V azife alm adı

mı, yoksa b ir de arkasız k a l­ ması m ı m ukarrerdi?

— B ilm iyorum efendim . B -

sasen gözlerim deki hastalık

ziyadeleşti. İki seneden beri

h iç kim se ile görüşm edim .

M ünzeviyane bir hayat yaşa­ dım . Bu inziva darbım esel » - lacak m ahiyetteydi.

R eis:

— Bu kadar, kâfi..

Dedi. A hm et Leşçi Bey çı* karıldı ve ikinci celsede H ü­ seyin zade A li beyin sorgu ­ suna başlandı.

(Devamı Var)

Referanslar

Benzer Belgeler

Grup I’de en sık meatal nazal polipozis ve antrostomi nedeni ile bilateral revizyon ESC, Grup II’de ise septoplasti, posterior etmoidektomi, frontal reses cerrahisi,

Genellikle preoperatif olarak malign veya benign ayrımı net yapılamayan ve genellikle rastlantısal olarak saptanan akciğerin sklerozan hemanjiomu; kadınlarda ve 30 ile 50

((Dünya, cumhuriyet namı al­ tında imparatorluklar, yine cumhuriyet namı altında.. mutlakiyetler

Having analysed the data and examined the countries’ economic, social, political, and institutional contexts I have made comparisons of the fiscal and monetary policy

Tez çalışmasında dünyada ve Türkiye‟de film gösterimi yapılan mekânların tarihi gelişimi, kent kültürü içinde sinema olgusu, seyircinin filmi sinemada

fonundan bağımsız değerlendirilemeyecek eserlerdir. Bu eserlerde hazin aĢk vakaları realist bir metotla iĢlenmiĢ, dildeki sadeleĢme hususuna önem verilmiĢ,

Şairin son kitabı Dünyanın Külü; daha canlı, hayata daha sıkı sıkıya bağ- lı bir şiirsel özne çıkarır karşımıza. “Ev” ve “sevgili” kelimeleri hayatın canlı

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu