• Sonuç bulunamadı

Efendi'den sarf ilmi okudu. 1266h./1849m. yılında Bozdoğan kemeri yakınında. bulunan Emir Hoca Medresesi'ne girerek Meşhur Şeyhülislâm Bodrumlu Ömer

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Efendi'den sarf ilmi okudu. 1266h./1849m. yılında Bozdoğan kemeri yakınında. bulunan Emir Hoca Medresesi'ne girerek Meşhur Şeyhülislâm Bodrumlu Ömer"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİNLİ İBRAHİM HAKKI EFENDİ VE METNUN Fİ’L- VAZ‘ ADLI RİSALESİ Dr. Ramazan DEMİR Özet Vaz‘ ilmi konusunda müstakil eser yazan âlimlerden birisi de Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’dir. Bu makalede Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’nin hayatı, ilmi şahsiyeti, tesirleri ve Metnun fi’l-vaz‘ isimli risalesi incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Eğinli İbrahim Hakkı Efendi, Vaz‘, Vâzı‘, Mevzû‘, Mevzû‘ leh, Küllî, Cüz’î. Abstract One of the scientist who wrote private work about vaz‘ science was Eginli Ibrahim Hakkı Efendi. In this article, the life of İbrahim Hakkı Efendi, his scientific personality, his effects on other scientists and his booklet Metnun fi’l- vaz‘ will be examined. Key Words: Eginli Ibrahim Hakkı Efendi, Vaz‘, Vâzı‘, Mevzû‘, Mevzû‘ leh, Küllî, Cüz’î. Giriş Eğinli İbrahim Hakkı Efendi, Osmanlı Devleti’nin son dönemde yetiştirdiği âlimlerden birisidir. Bu çalışmada Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’nin hayatı, ilmi şahsiyeti ve tesirleri ele alınacaktır. Ayrıca vaz‘ ilmi konusunda telif ettiği Metnun fi’l-vaz‘ adlı risalesi tahkik edilip değerlendirilecektir. I- Eğinli İbrahim Hakkı Efendi Adı İbrahim Hakkı’dır. Eğin1 (Kemaliye)’de doğduğu için Eğinî (Eğinli) nisbesini almıştır. Babası Halil Râşid Efendidir. 1247h./1831m. tarihinde Eğin

1

Bugünkü adı Kemaliye’dir. Erzincan'ın ilçesidir. Bkz.Türk Ansiklopedisi, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1966, XIV, 413; Heyet, Her Yönüyle Kemaliye (Eğin), T.C. Kemaliye Kaymakamğıylere Hizmet Götürme Birliği Ya, İstanbul, 1996, s. 25.

Ramazan DEMİR 40 kazasının Şâdi nahiyesine bağlı Şirzı2 köyünde doğmuştur. İlk tahsilini köyünde yaptıktan sonra on dört yaşındayken İstanbul'a gelerek Eğrikapı dâhilinde bulunan Ivaz Efendi Mektebinde Kuşadalı İbrahim Efendi3 (1188-1262h./1774- 1845m.)’nin halifelerinden olan hocalardan ders aldı. Daha sonra Yenikapı civarında Dülbentçi Mektebi'nde Ekmekçizâde mezunlarından Milaslı Mehmet Efendi'den sarf ilmi okudu. 1266h./1849m. yılında Bozdoğan kemeri yakınında bulunan Emir Hoca Medresesi'ne girerek Meşhur Şeyhülislâm Bodrumlu Ömer Lütfi Efendi4 (1233-1314h./1818-1897m.)’nin Beyazıt Camii Şerifi'ndeki ders halkasına katıldı. O dönemde okutulan ilimleri tahsil ederek eğitimini tamamladı ve adı geçen şeyhülislâmdan icâzet aldı.5 Hicrî 1282h./1871m. yılında Beyazıt Camii'nde ders okutmaya başlamış ve 1298h./1880m. tarihinde de talebelerine icâzet vermeye muvaffak olmuştur. Arapça ve Türkçe’yi okur, yazar ve konuşurdu.6 İlm-i vazı‘ hakkında matbû bir risalesi ve farklı ilimlerle ilgili bazı konularda çeşitli risaleleri bulunmaktadır.7 1278h./1861m. yılına mahsûben çekilen kura ile 1280h./1863m. senesinde otuz üç yaşındayken Makâmı Velâyı Seraskerî tarafından 750 kuruş maaşla mümeyyiz tayin edilerek Batum’da dört ay görev yapmıştır. 12 Muharrem1285h/1868m. tarihinde imtihanla İbtidâî Hariç İstanbul Müderrisliği’ne nail olmuş, 21 Muharrem 1304h./1886m. yılında Harekâtı Altmışlı’ya terfi etmiştir. 29 Ramazan 1304h./1887m. senesinde Harameyn-i

2

İbrahim Hakkı Efendi’nin Tercüme-i Hal Varakası’nda (وزﺮﺷ) şeklinde yalmışr. Bugünkü adı Esertepe’dir. Kemaliye’ye br. Bkz. Heyet, age, s. 576.

3

Hayatı hakkında bkz. Bursalı Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri, Meral Yayınevi, İstanbul, 1975, I, 140.

4

Hayatı hakkında bkz. Mehmed Sürey, Sicil-i Osmânî, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1311/1894, IV, 865; Ebu’l-ulâ Mardin, Huzur Dersleri, (nşr. İsmet Sungurbey), İsmail Akgün Matbaası, İstanbul, 1966, II-III, 135.

5

İstanbul Müftülüğü Şer’î Siciller Arşivi, Sicill-i Ahvâl Dosyaları, No: 251 (Dâire-i Meşîhât-ı İslâmiyye, Tercüme-i Hal Varakası); Mehmed Sürey, age, II, 238; Ebu’l-uMardin, age, II-III, 142; Sadık Albayrak, Son Devir Osman Uleması, İstanbul Büehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanğı Yayınları, İstanbul,1996, II, 203-204; Heyet, age, s. 775-776.

6

İstanbul Müftülüğü Şer’î Siciller Arşivi, Sicill-i Ahvâl Dosyaları, No: 251; Sadık Albayrak, age, II, 203-204; Heyet, age, s. 775-776.

7

İstanbul Müftüğü Şer’î Siciller Arşivi, Sicill-i Ahvâl Dosyaları, No: 251.

(2)

EĞİNLİ İBRAHİM HAKKI EFENDİ… 41 Muhteremeyn, 10 Safer 1309h./1891m. yılında İstanbul, 29 Ramazan 1309h./1892m. tarihinde de Anadolu pâyelerini elde etmiştir.8 Meclis-i Mesâlih-i Talebe azalığı ve fahri olarak Meclis-i İdâre-i Emvâl-i Eytâm azalığı görevlerinde bulunmuştur. Safer 1309h./1891m. yılında Makâm- ı Meşîhât-ı ‘Ulyâ Müsteşârı tayin edilmiş ve zikredilen azalık görevlerinden ayrılmıştır.9 Buhârî dersleri okutmuş, Hamîdiye Muhaddislik vazifesi de ona verilmiştir. 15 Şevvâl 1305h./1888m. senesinde birinci rütbeden Mecîdî ve 27 Şevvâl 1303h./1886m. yılında ikinci rütbeden Osmanlı nişanlarına layık görülmüştür. Ayrıca 15 Ramazan 1305h./1888m. ve 12 Ramazan 1307h./1890m. tarihlerinde biri altın diğeri gümüş olmak üzere liyâkat madalyaları almıştır.10 (1294-1301h./1877-1883m.) seneleri arasında muhâtab11, (1301- 1311h./1883-1893m.) senelerinde mukarrir12 olarak Huzur Derslerine13 iştirak etmiştir. Meşîhât-ı ‘Ulyâ Müsteşârı iken 29 Zilhicce 1311h./1894m. tarihinde vefat etmiştir. Beşiktaş'ta Yahya Efendi Dergahı'na defnolunmuştur. Âlim ve fazilet sahibi bir zât idi.14 İbrahim Hakkı Efendi, kömürcü çıraklığı yaptığı için Kömürcü Hoca diye meşhur olmuştur. Hazırcevap ve nüktedân bir kişiliğe sahipti. Bu özellikleri sayesinde kısa zamanda sarayda kendisini saydırıp, sevdirmiştir.15

8

İstanbul Müftülüğü Şer’î Siciller Arşivi, Sicill-i Ahvâl Dosyaları, No: 251; Mehmed Süreyyâ, age, II, 238; Ebu’l-ulâ Mardin, age, II-III, 142; Sadık Albayrak, age, II, 203-204; Heyet, age, s. 775-776.

9

İstanbul Müftüğü Şer’î Siciller Arşivi, Sicill-i Ahvâl Dosyaları, No: 251. 10 İstanbul Müftüğü Şer’î Siciller Arşivi, Sicill-i Ahvâl Dosyaları, No: 251. 11 Muhâtab: Huzur derslerinde ulemâdan hazır bulunanlar hakkında kullanılan bir tabirdir. 12 Mukarrir: Huzur dersini veren kimse. 13 Huzur Dersi: Osmanlı devleti zamanında Ramazan aylanda padişahın huzurunda yalan tefsir dersi. Gen bilgi için bkz. Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Milli Eğitim Basım Evi, İstanbul, 1971, I, 860; Ebu’l-ulâ Mardin, age, I, 13; Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, Eser Matbaası, İstanbul,1977, I-II, 271; Ahmet Turan Arslan, Son Devir Huzur Hocalarından Beyşehirli Ahmed Nûri Efendi, İstanbul, 2008, s. 44. 14 Mehmed reyyâ, age, II, 238; Ebu’l-ulâ Mardin, age, II-III, 142. 15 Osman Efe, Eğin Dedikleri, Menteş Matbaası, İstanbul, 1971, s. 46.

Ramazan DEMİR 42 Eğinli İbrahim Hakkı Efendi, ülkemizin yetiştirdiği müstesnâ âlimlerden Muhammed Zâhid el-Kevserî16 (1296-1371h./1879-1952m.)’nin ilmî, edebî ve ahlakî şahsiyetinin teşekkülünde çok önemli rolü bulunanlardan birisidir. Kevserî, Eğinli İbrahim Hakkı’nın vefatı üzerine, onun tavsiyesine binâen Alasonyalı Ali Zeynelâbidîn17 (1270-1334h./1853-1918m.)’in derslerine devam etmiştir.18 Kevserî, adı geçen iki üstadı hakkında şöyle demektedir: "Üstadım Alasonyalı, ilimde öncüm, en büyük desteğim ve şeyhim olduğu gibi, üstadım Eğinli İbrahim Hakkı da, delilim, rehberim ve en büyük dayanağımdır. Bu ikisinde sarf, nahiv, belagat, edebiyat, fıkıh, usûl, tevhîd, mustalah, tefsîr, hadis, mantık, âdab, hikmet ve buna benzer zamanımızda okutulan ilimleri tamamlamış bulunuyorum. İkisi dışında kalan meşâyîhten yalnızca bazı özel eserleri mütâlaa ettim.19 Eğinli İbrahim Hakkı Efendi, mukarrir iken talebesi Muhatap Eğinli Hâfız Muhammed Hulûsi Efendi’ye20 icazetnâme vermiştir.21 Şeyhülislâm Dürrizâde Abdullah Beyefendi (İNCİSEL)22 de Eğinli Hacı İbrahim Hakkı Efendi’nin derslerine devam ederek ondan icazet almıştır.23 II- Risâlenin Değerlendirilmesi Risâle, Eğinli İbrahim Hakkı Efendi tarafından vaz‘ ilmi konusunda yazılmış orijinal bir eserdir. Giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. 16 Hayatı hakkında geniş bilgi için bkz. Komisyon, Muhammed Zâhid el-Kevserî Hayatı- Eserleri-Tesirleri, Sehâ Nriyat, İstanbul, 1996; ez-Ziriklî, el-Am, Beyrut,1992, VI,129. 17 Hayatı hakkında bkz. Ebu’l-ulâ Mardin, age, II-III, 199; Sadık Albayrak, age, I, 376. 18 Komisyon (Mehmet Emin Özafşar), Muhammed Zâhid el-Kevserî Hayatı-Eserleri-Tesirleri, Se Neşriyat, İstanbul, 1996, s. 38, 68. Bu eser 9-10 Aralık 1995'te Düzce'de yalan Kevserî Sempozyumu'nda sunulan bildirilerden oluşmaktadır. 19 Komisyon (Mehmet Emin Özaar), age, s. 39. 20 Hayatı hakkında bkz. Sadık Albayrak, age, III, 201. 21 Bu icâzetnâme için baz. Ebu’l-ulâ Mardin, age, II-III, s. 760. 22 Hayatı hakkında bkz. Ali Sarıkoyuncu, Milli Mücadelede Din Adamları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1995, II, s. 47. 23 Ali Sarıkoyuncu, age, II, s. 47.

(3)

EĞİNLİ İBRAHİM HAKKI EFENDİ… 43 A- Giriş (Mukaddime) Girişte vaz‘ ilminin tanımı, konusu ve gayesi incelenmektedir. Eğinî, öncelikle vaz‘ın sözlük anlamının bir şeyi belli bir yere koymak olduğunu belirttikten sonra terim (örfî) anlamı üzerinde durur. O, bir terim olarak vaz‘ı, "bir şeyin başka bir şeyi anlam yönünden göstermesi için tayin ve tahsis edilmesidir. Bunlardan ilk şey anıldığında ikincişey buna bağlı olarak anlaşılır" şeklinde tanımlar. Burada yapılan tanım vaz‘ın genel tanımıdır. Çünkü bu anlamıyla vaz‘, hem lafzî hem lafzî olmayan (gayrı lafzî)24 vaz‘ı kapsamaktadır. Eğinî, vaz‘ı lafzî ve lafzî olmayan (gayrı lafzî) şeklinde ikiye ayırdıktan sonra ilkinin yani lafzî vaz‘ın kendi içinde dilciler tarafından biri genel (‘âmm) diğeri özel (hâs) olmak üzere iki farklı anlamda kullanılan müşterek bir lafız olduğunu ifade eder. Buna göre lafzî vaz‘ın özel anlamı, lafzın bizzat anlama delâlet etmesi için tayin ve tahsis edilmesidir. Burada lafız, herhangi bir karineye ihtiyaç olmaksızın anlama delâlet etmektedir. Bu nedenle sadece hakikat türü lafızları içermektedir. Genel anlamı ise lafzın herhangi bir karine yoluyla da olsa bir anlama delâlet etmesi için tayin ve tahsis edilmesidir. Lafzî vaz‘ın bu türü, hem hakîkat hem de mecaz anlamları kapsamaktadır. Eğinî'ye göre vaz’ ilminin konusu, yukarıda tanımı yapılan örfî vaz‘dır. Buna göre vaz‘ ilmi, bir anlamı göstermek için tayin edilen lafzı umûm-husûs, şahsî-nevî açısından inceler. Dolayısıyla bir nesneye, bir kavrama, bir anlama delâlet eden lafızların tayin yönünden incelenmesi, vaz‘ ilminin konusunu oluşturmaktadır. Gayesi ise bir anlam ifade eden mevzû‘ lafızları herhangi bir anlamı olmayan mühmel lafızlardan; lügat, sarf, iştikâk, nahiv vb. ilim dallarının konularını ve ıstılâhlarını birbirinden ayırma; bir lafzın hakikât anlamında mı yoksa mecâzî anlamda mı kullanıldığını anlama yetisi kazandırmaktır. Eğinî, bu girişi yaptıktan sonra vaz‘ın vâzı‘, mevzû‘ ve mevzû‘ leh şeklinde üç temel unsurunun bulunduğunu belirterek her bir unsuru ayrı bir bölümde inceler. 24 aret, sayı, çizgi, tabela, ya, amblem, üniforma, rozet vb. gibi.

Ramazan DEMİR 44 B- Birinci Bölüm Bu bölümde vaz‘ın vâzı‘ unsuru yani dili vaz‘ eden irade (özne/fâil) başka bir deyişle lafızlara anlam yükleyen özne açısından incelenmektedir. Eğinî, bu yönüyle vaz‘ı lüğavî, örfî, ıstılâhî ve şer‘î olmak üzere dörde ayırır. Ancak bu dört kısım hakkında herhangi bir açıklama yapmadan dili oluşturan lafızlara (lüğavi vaz‘) anlam yükleyen irade hakkında farklı görüşler bulunduğu belirterek bu görüşleri kısaca özetler. Bu görüşler şöyle sıralanabilir: - Lafızlara anlam yükleme işi yani adlandırma sadece Allah tarafından yapılmaktadır. Bu görüş Ebu’l-Hasan el-Eşârî (v. 324/935-36)’ye aittir. - Anlamları, lafızlara insanlar yüklemektedir. Bu görüşü dile getiren Ebû Hâşim el-Cübbâî (v. 321/933)’dir. - Ebû İshak el-İsferâyînî (v. 418/1027)’ye göre lafızların insanlar arasında uzlaşmayı mümkün kılacak kadarını Allah vaz‘ etmiştir. Geri kalan kısmının ise her iki şekilde yani hem Allah hem de insanlar tarafından vaz‘ edilmesi mümkündür. - Yukarıda sayılan tüm tezleri imkân dâhilinde gören tevakkuf görüşü. Bu görüşün temsilcisi, Ebû Bekr el-Bâkıllânî (v. 403/1013)’dir. C- İkinci Bölüm Bu bölümde vaz‘ın ikinci unsuru olan mevzû‘ (lafız) incelenmektedir. Vaz‘, vaz‘a konu olan lafız (mevzû‘) açısından şahsî ve nev‘î olmak üzere iki ana kısma ayrılır. Vaz‘ın bu iki ana kısmı üzerinde durulacaktır. 1- Şahsî Vaz‘ Şahsî vaz‘, lafzın kendi özel yapısı itibariyle düşünülüp tümel (küllî) veya tikel (cüz'î) bir anlam için tayin ve tahsis edilmesidir. Şahsi vaz‘, vaz‘ı hâss li mevzû‘ lehu hâss; vaz‘ı ‘âmm li mevzû‘ lehu hâss; vaz‘ı ‘âmm li mevzû‘ lehu ‘âmm; vaz‘ı hass li mevzû‘ lehu ‘âmm olmak üzere dörde ayrılır. Eğînî, bu kısımları detaylı bir şekilde ele alır. 2- Nev'î Vaz' Nev‘î vaz‘, vâzı‘ın ister müfret ister mürekkep olsun sınırsız sayıda lafzı genel bir şekilde tasavvur edip tikel (cüz'î) veya tümel (küllî) bir anlam için

(4)

EĞİNLİ İBRAHİM HAKKI EFENDİ… 45 tayin ve tahsis etmesidir. Bu da “şu nitelikte olan her lafız bizzat (bi-nefsihi) bir anlama delâlet etmesi için tayin edilmiştir” şeklinde genel bir kural düşünülerek yapılır. “Fâil kalıbında olan her müştak lafız, söz konusu lafzın türediği fiilin masdarını gerçekleştiren özne için tayin edilmiştir” genel kuralı gibi. Nev‘î vaz‘ da tıpkı şahsî vaz‘ gibi kendi içinde vaz‘ı hâss li mevzû‘ lehu hâss; vaz‘ı ‘âmm li mevzû‘ lehu hâss; vaz‘ı ‘âmm li mevzû‘ lehu ‘âmm; vaz‘ı hass li mevzû‘ lehu ‘âmm olmak üzere dörde ayrılır. Nev‘î vaz‘ın bu kısımları da risalede ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. D- Üçüncü Bölüm Üçüncü bölümde vaz‘ın üçüncü unsuru olan mevzû‘ leh işlenmektedir. Eğînî'ye göre anlam ya tümel (küllî) ya da tikel (cüz’î) dir. Acaba lafzın karşılığı olan mevzû‘ leh, zihinde midir (zihnî) yoksa zihnin dışında (hâricî) yani dış varlıkta mıdır? Eğînî, bu konuda beş farklı görüşün bulunduğunu zikrederek söz konusu görüşleri sıralar. a) Hanefilere göre mevzû‘ leh, zihindeki şekilleri ve tasavvurları göstermektedir. Yani zihnîdir. Şâfiîlerden Fahreddîn er-Râzî (v. 606/1209)’de bu görüşü benimsemiştir. b) İmamı Şâfii (150-204h./761-820m.), mevzû‘ lehin dış varlıktaki nesneleri ve şekilleri gösterdiği görüşündedir. Yani ona göre mevzû‘ leh zihnî değil hâricîdir. Ebû İshak eş-Şîrâzî (393-476h./1003-1083m.) de İmamı Şâfii gibi düşünmektedir. c) Bazı muhakkik bilginlere göre ise mevzû‘ leh, kendisi olması hasebiyle bizzat manânın kendisidir. Bu görüşe göre mevzû‘ lehin zihinde ya da hâriçte olması göz önüne alınmaksızın bizzat mahiyetin kendisi kastedilmektedir. d) Şemseddîn el-İsfehâhî (616-688h./1219-1289m.)’ye göre mevzû‘ leh, müfret ve mukayyet olan mürekkep lafızlarda (ğulâmu zeyd gibi) kendisi olması hasebiyle bizzat manânın kendisi; ister ihbârî ister inşâî olsun diğer mürekkep lafız ve cümlelerde ise zihnî sûretlerdir. e) Kemâleddîn İbnu’l-Hümâm (790-861h./1388-1457m.), mevzû‘ lehin özel şahıs isimlerinde zihnin dışındayani hâriçte olduğunu;şahıs isimleri Ramazan DEMİR 46 dışında kalan lafızlarda ise zihinde bulunan sûretleri gösterdiğini düşünmektedir. E- Sonuç (Hâtime) Risâlenin sonuç (hâtime) bölümünde vaz‘a ilişkin faydalar üzerinde durulmaktadır. III- Risâlenin Şerhi Risâle, Eğinli Muhammed Rahmi (1271-h./1855-1909m.) tarafından “el- ‘Ucaletu’r-rahmiye şerhu’r-risaletu’l-vaz‘iyye” adıyla şerh edilmiştir. IV- Nüshaların Tavsifi A- Süleymaniye Kütüphanesindeki Nüsha: Bu nüsha, Süleymaniye Kütüphanesi, Celâl Ökten Bölümü 421 numaradadır. Basılmış bir risâle olup sekiz sayfadan oluşmaktadır. Sayfa numaraları 2-8 arasıdır. Her sayfada 27 satır bulunmaktadır. Ancak basım bilgileri mevcut değildir. Bu nüshada risâlenin adı (Risâletun ma‘mûlatun fi’l-vaz‘ - ﻊﺿﻮﻟا ﻲﻓ ﺔﻟﻮﻤﻌﻣ ﺔﻟﺎﺳر) şeklinde geçmektedir. B- Safâ ve Enver Matbaası’nda Basılan Nüsha: Bu nüsha, (1311h./1894m.) tarihinde Safâ ve Enver Matbaası’nda basılmıştır. Altı sayfadan oluşmaktadır. Sayfa numaraları 73-78 arasıdır. Her sayfada 29 satır bulunmaktadır. Bu nüshada risâlenin adı (Metnun fi’l-vaz‘- ﻊﺿﻮﻟا ﻲﻓ ﻦﺘﻣ) şeklinde geçmektedir. V- Tahkikte Takip Edilen Metot Bu risalenin iki farklı baskısına ulaştık. Bu baskılardan biri Süleymaniye Kütüphanesi, Celâl Ökten Bölümü 421 numarada bulunmaktadır. Ancak bu baskıda basım tarihi ve bilgileri mevcut değildir. Diğer baskı ise (1311h./1894m.)’de Safâ ve Enver Matbaası'nda yapılmıştır. Ancak bu iki baskı arasında farklılıklar bulunmaktadır. Ayrıca baskıdan kaynaklanan hatalar da mevcuttur. Bu sebeple tahkikte en doğru metin tesis edilmeye çalışıldı. Nüsha farklılıkları dipnotta gösterildi. Metinde gereken yerler harekelendi. Metnin dipnotlarında nüsha farklılıkları gösterilirken Süleymaniye Kütüphanesi, Celâl Ökten Bölümü’ndeki nüsha için (ج); Safâ ve Enver

(5)

EĞİNLİ İBRAHİM HAKKI EFENDİ… 47 Matbaası'nda basılan nüsha için (ص) harfi rumûz olarak kullanıldı. Ayrıca nüshalarda bulunan fazlalıklar (+); eksikler (-) işaretleriyle dipnotta verildi. Müellif dışında metin içerisinde ismi geçen şahısların kısa hal tercümeleri, ilgili kaynaklardan faydalanılarak dipnotta gösterildi. VI- Risalenin Metni

ﻲﻨﻴﻛﻸﻟ ﻊﺿ ﻮﻟا ﻲﻓ ﻦﺘﻣ 25 ﻢﻴﺣ ﺮﻟا نﺎﻤﺣ ﺮﻟا ﷲا ﻢﺴﺑ

ًازﺎﺘ

ﳑ ْﻢُﻬﻠﻌﺟ و ،

ِ مﻼﻜﻟا و ِﺔﻤ ﻠﻜْﻟا ِعﺎ ﺿ ْوأ ِﺔﻓ ﺮﻌﲟ ﲔﳌﺎﻌﻟا

ﱠﺺ َﺧ ْﻦَﻣ

ﺎ َﻳ َكُﺪ َﻤَْﳓ

26

ِراﺮﺳأ ِكا ردﺈﺑ أ

َﻊﺿ

و ﻪﺘﻟﺎﺳ ﺮﺑ

ِ طﻮ ﻨﳌا

ِ ﺪﻤﳏ ِ مﺎﻴﻘﻟا ِ ﺐﺣﺎﺻ ، َمﻮ ﻳ ِﺔﻋﺎﻔﺸ ﻟا ِءا ﻮﻟ

ﻰﻠﻋ

ﱢﻠﺴ ُ ُﻢ ﻧو ﻰّﻠﺼ ، ُﻧ و

ِ مﻼﻜﻟا ِﺢﺼﻓ

ِرﺎﻴﺧﻷا ﻪِﺒﺤ ﺻو ِراﺮﺑﻷا ﻪﻟآ ﻰﻠﻋ و ،ِمﻼﺳﻹ او ِعﺮ ّﺸﻟا

ِﲔﻧا ﻮﻗ . ) ﺪﻌﺑ و ( ﻰﻠﻋ ُﻞﻤﺘﺸﺗ

ٌﺔﻟﺎﺳ

ر ﻩﺬﻫ ﲏﻴ

ِ ﻛﻷا ٍﻞﻴﻠﺧ

ُﻦﺑ ُﻢﻴﻫا

ﺮﺑإ ﲏﻐﻟا ِﷲا ﱃإ

ُﲑﻘﻔﻟا ُﺪﺒﻌﻟا

ُلﻮ ﻘﻴﻓ ٍﺔﲤﺎﺧ و ِﺔﺛﻼﺛ و ٍﺔﻣ . ّﺪﻘﻣ َﺐﻟﺎﻄﻣ ِ ﺑ ٍء ) ﺔﻣﺪﻘﻤﻟا ( ءﻲﺷ ِءازﺈ ُﻞ ِف ﰲو ٍﱠﲔﻌ ﰲ ِءﻲ ﱠﺸﻟا ُﻞ ِﺔﻐﻠﻟا ﰲ ُﻊﺿ ﻮﻟا ﱢﻴ َﺣ ْﻌَﺟ ْﻌَﺟ ْﺮُﻌﻟا ُﻣ ٍﺰ ْﻲَﺷ ﻓ ، ُﺮْـﻴ ِنﺎﻤ ﱡﰲﺮ ﻌﻟا ﻮﻟا ،ِﻪِﺑ ِِﱂﺎ ﱐﺎ ﻢﻬ ﻢﻬ ﱠﺜﻟا ﱠُﰒ ُلﱠوﻷا َﻏو ُﻓ ُﻓ ﱴﻣ ﱟﻲﻈﻔﻟ ﱞﻲﻈﻔﻟ َﻌْﻠِﻟ ُﻪْﻨِﻣ ْﺴِﻗ ُﻊﺿ

ُﺚ ْﻴَِﲝ

ُل ﱠوﻷﺎ ،ﻪﺴ ِ ﻟ ًﲎﻌﻣ ﻔﻨﺑ ﻪﻴﻠﻋ ّلﺪﻴ

ِءا زﺈﺑ ِﻆﻔ ﻠﻟا ُﲔﻴﻌﺗ ﺎﳘ ُﺪﺣأ ،

ِ ﲔﻴﻨﻌ ﱞﻲﻈﻔﻟ َْﲔَـﺑ َﻤْﻟا

ٌكﱰ ﺸ ُﻣ

ِﺔﻴ ﺑﺮﻌْﻟا ِﻞ ْﻫَأ َﺪْﻨِﻋ

، ٌﻖﻠﻄﻣ ٌصﻮ

ﺼﺧ و ٌمﻮ

ﻤﻋ ﺎﻤﻬﻨﻴﺑ

ُﺔﺒﺴ ﱢﻨﻟﺎ َﻓ

ٍﺔﻨﻳ ﺮﻗ

ِ ﺔﻧﻮﻌﲟ ْﻮﻟ و ﻪﻴﻠﻋ

ّلﺪﻴ

ِ ﻟ ًﲎﻌﻣ

ِءازﺈﺑ ِﻆﻔﻠﻟ

ا ُﲔﻴﻌﺗ

ﺎﻤﻬﻴ

ِ ﻧﺎﺛو

ْﻟا ﻮﻫو ﱡﺺﺧﻷا

ﻮﻫ ُل ّوﻷﺎﻓ

ِﻮ ْ

َﳓ ْﻦِﻣ

ِ تﺎﺣﻼﻄﺻﻹ

ا ﰲ ِﱪﺘﻌﳌا ِتا زﺎﻟﻤﺠا و

ِﻖﺋﺎﻘﳊا

ﲔﺑ ُقر

ﺎﻔﻟا ُرد

ﺎﺒﺘ ُﻤ ِ كاﱰﺷﻹا ِتﻻﻻﺪﻟا و

و ِ فدا ﱠﱰﻟا .

25 :(ﻊﺿﻮﻟا ﺔﻟﻮﻤﻌﻣ ﺔﻟﺎﺳر 26 ﻪﺣﺮﺷ ﺪﲪا جﺎﳊا ﻦﺑا ﲏﻴﻛﻻا ﻲﲪر ﺪﻤﳏ

ُحر ﺎ ّﺸﻟا

لﺎﻗ"ﺔﻴﻌﺿﻮﻟا ﺔﻟﺎﺳﺮﻟا حﺮﺷ ﺔﻴﲪﺮﻟا ﺔﻟﺎﺠﻌﻟا :"ﻫﻦﻳزﺎﺘﳑ باﻮﺼﻟاو ﺦﺴﻨﻟا اﺬﻜ.

Ramazan DEMİR 48

، ًﺎﻔﻧآ

ُفﺮ ﻌ ُﻤْﻟا ﱡﰲﺮ

ﻌﻟا ُﻊﺿ ﻮﻟا ﻮﻫ

ِﻊﺿ ﻮْﻟا ﻮﻤ ﻓ ، ﱢﻦﻓ ًﺔﻳﺎﻏ ُعﻮﺿ و ًﺎﻋ ﻮﺿ ﻮﻣ ﱟﻦﻓ ﱢﻞﻜ

ِ ﻟ ّنأ ْﻢ ُّﰒ َﻠﻋا

ﺣأ ْﻦﻋ ﻪﻴﻓ

ُﺚ َﺤْﺒُـﻳ

ٌﻢﻠﻋ

ﻮﻫ ﻩر ﺎﺒﺘﻋﺎﺑ

ُلﻮ ﻘﻨﻓ ِﺔﻴﺼﺨﺸﻟا و

ِصﻮ ﺼﳋ او

ِ مﻮﻤ ِ لاﻮ ﻌﻟا ﱢﰲﺮ ﻌﻟا ﻮﻟا ِﻊﺿ ُﺚْﻴ َﺣ ْﻦﻣ ِﺔﻴﻋ ﻮﻨﻟا و . ِفﺮ ّﺼﻟا و

ِ ﺔﻐﻠﻟا ِﺰﻴﻴﲤ ِﺰﻴﻴﲤ ِتﺎﻋ ﻮﺿ ﻮﻣ و ﻩِﲑﻏ ﻦﻋ ِعﻮ ﺿﻮ ﳌا ﻰﻠﻋ ﱡمﺎ ﱠﺘﻟا ﻮﻫ ُراﺪﺘﻗﻹا ﻪ ُﺘﻳﺎﻏ

و أ ِﺰﻴﻴﲤ و ، َﺮﺧآ ٍﺾﻌﺑ

ْﻦﻋ

ِمﺎﺴﻗﻷا ِﺾﻌﺑ ِﺰﻴﻴﲤ و ،

ٍﺾﻌﺑ ْﻦﻋ ﺎﻬ

ِ ﻀﻌﺑ ِﻮﺤ ﻚﻟذ ﲑﻏ و ِقﺎﻘﺘﺷﻹا و ِتا رﺎ ّﻣ ّﻨﻟاو

ﻦﻋ ِتﺎﻋ ﻮﺿ ﻮﳌا ِﺰﻴﻴﲤ ﻰﻠﻋ

ُراﺪﺘﻗﻹا

ﺎ ُﻞ َﺼْ ُﳛ ٌﺔ ّﻴﻧﻮﻧﺎﻗ

ٌﺔﻟآ

ﻮﻫ ﻩِرﺎﺒﺘﻋﺎ

ﺑ ُلﻮ

ﻘﻨﻓ ،ِزﺎﻟﻤﺠا ِﻦﺋا ﺮﻗ ْﻦَﻋ ِﺔﻘﻴﻘ ْﳊا ِتا رﺎ ّﻣﻷا

ِﺰﻴﻴﲤ و

ٍﺾﻌﺑ ﻦﻋ ﺎﻬﻀﻌﺑ ﻚﻟذ ﲑﻏ و ِﻮﺤ ِقﺎﻘﺘﺷﻹا و ّﻨﻟاو

ِ فﺮ ِﺰﻴﻴﲤ و ِﺔﻐﻠﻟا ِتﺎﻋ ﻮﺿ ﻮﻣ و ﺎﻫ ﲑﻏ ّﺼﻟا ِﻦﺋاﺮ ﻘﻟا ﻦﻋ . )

ٌﺐﻴﻧﺬﺗ ( ﻼﺛ ِﻊﺿ ﻮﻠﻟو ٍﻦﻛ ر ﱢﻞﻛ ِرﺎﺒﺘﻋﺎﺑ

ٌمﺎﺴﻗأ

ﻪﻟ و

، ُﻪَﻟ ُعﻮ ﺿﻮ ﳌاو ُعﻮﺿ ﻮﳌاو ُﻊﺿ

اﻮﻟا ،

ٍ نﺎﻛ رأ ُﺔﺛ ﺎﻬﻨﻣ. )

ُل ّوﻷا ُﺐﻠﻄﻤﻟا ( ﻩِرﺎﺒﺘﻋﺎﺑ ﻪ ُﻣﺎﺴﻗﺄﻓ ،

ِ ل ّوﻷا ِﻦﻛ ﰲ ﱡﺮﻟا

27

ﱞﻲﺣﻼﻄﺻا

و ﱞﰲﺮ ُﻋو ﱞيﻮ ﻐﻟ ٌﺔﻌﺑر أ ا ﻮﻫ ﻪﻧأ ﱃإ َﺐﻫﺬﻓ

،ِﺔ ّﻳﻮﻐ ﻠﻟا

ِ ظﺎﻔﻟﻷا ِﻊﺿا

و ﰲ َﻒِﻠ ُﺘْﺧا

ﻪﻧأ ْﻢ َﻠﻋا ﰒ

، ﱞﻲﻋ

ﺮﺷ و ﻮﺑ

أ ُﺦﻴﺸﻟا ﻩ َﺪﺣ

و ﷲ ِﻦﺴ ﳊا

28 ﱡيﺮ

ﻌﺷ ﻷا

29

ﱃإ و ﷲا ﻪﲪ ر ٍﻢﺷﺎﻫ ﻮﺑأ

ﻩ َﺪﺣ

و ُﺮﺸﺒﻟا ﻪﻧأ

30

ﻮﻫ ﻪﻧأ ﱃإ و ِﺔﻟ ﺰﺘﻌﳌا ِءﺎﺳ ؤر ﻦﻣ

ُذﺎﺘﺳﻷا

ِلﺎﻤﺘﺣﻻا ﻰﻠﻋ ﻩاﻮ

ِ ﺳ ﺎﻣو ِحﻼﻄﺻﻹ او ِﻊﺿ ﻮﻟا ُﻒﻳ ﺮﻌﺗ ﻪﻴﻠﻋ ُﻒﻗ ﻮﺘ َﻳ

ﺎﻤﻴﻓ ﱃﺎﻌﺗ ﷲا

31 ﻮﺑأ ﲏﻴﺋا ﺮﻔﺳﻷا ﻖﺤﺳإ

32

ا ﺔﺛﻼﺜﻟا ﲔﺑ ِﻒ

ﱡﻗ َﻮَـﺘﻟا ﱃإ و

ﱐ ّﻼﻗﺎﺒ

ﻟا ٍﺮﻜﺑ ﻮﺑأ ﻲﺿﺎﻘﻟ

33 .

27 :(رﺎﺒﺘﻋﺎﺑ 28 :(ﻦﺴﺣ 29 ﻦﺴﳊا ﻮﺑأ ،قﺎﺤﺳإ ﻦﺑ ﻞﻴﻋﺎﲰإ ﻦﺑ ﻲﻠﻋ ﻮﻫ)260/324 ـﻫ =874/936م( ،ةﺮﻋﺎﺷﻷا ﺐﻫﺬﻣ ﺲﺳﺆﻣ ،يﺮﻌﺷﻷا ﻰﺳﻮﻣ ﰊأ ﰊﺎﺤﺼﻟا ﻞﺴﻧ ﻦﻣ ، ةﺮﺼﺒﻟﺎﺑ ﺪﻟو ،ﻦﻳﺪﻬﺘﻟﻤﺠا ﲔﻤﻠﻜﺘﳌا ﺔﻤﺋﻷا ﻦﻣ نﺎﻛ .ﺮﻈﻧأ :ﻼﻋﻷا ،ﻲﻠﻛرﺰﻟا ﻦﻳﺪﻟا ﲑﺧج ،توﲑﺑ ،ﲔﻳﻼﻤﻠﻟ ﻢﻠﻌﻟا راد ،م :4ص ، :263 . 30ﺋﺎﺒﳉا بﺎﻫﻮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺪﻤﻦﺑ مﻼﺴﻟا ﺪﺒﻋ ﻮﻫ)247/321 ـﻫ =861/933م (ﺔﻟﺰﺘﻌﳌا رﺎﺒﻛ ﻦﻣ ،مﻼﻜﻟﺎﺑ ﱂﺎﻋ ، .ﺮﻈﻧأ :ج ،مﻼﻋﻷا ،ﻲﻠﻛرﺰﻟا : 4ص ، :7. 31 ( و)ص :(دﺎﺘﺳﻻا 32ﻮﺑأ ،ناﺮﻬﻣ ﻦﺑ ﻢﻴﻫاﺮﺑإ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻦﺑ ﻢﻴﻫاﺮﺑإ ﻮﻫ قﺎﺤﺳإ/...)418 ـﻫ/... =1027م(ﻦﻳﺪﻟا ﻦﻛﺮﺑ ﺐﻘﻠﻳ نﺎﻛ ،لﻮﺻﻷاو ﻪﻘﻔﻟﺎﺑ ﱂﺎﻋ ، .ﺮﻈﻧأ : ،ﻲﻠﻛرﺰﻟا ج ،مﻼﻋﻷا :1ص ، :61. 33 ﺮﻜﺑ ﻮﺑأ ،ﺮﻔﻌﺟ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻦﺑ ﺐﻴﻄﻟا ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻮﻫ)338/403 ـﻫ =950/1013م :( ﺐﻫﺬﻣ ﺔﺳﺎﻳﺮﻟا ﻪﻴﻟإ ﺖﻬﺘﻧإ ،مﻼﻜﻟا ءﺎﻤﻠﻋ رﺎﺒﻛ ﻦﻣ ،ضﺎ ﺼﺒﻟﺎﺑ ﺪﻟو ،ةﺮﻋﺎﺷﻷاﺎﻬﻴﻓ ﰲﻮﺘﻓ داﺪﻐﺒﺑ ﻦﻜﺳو ةﺮ .ﺮﻈﻧأ :ج ،مﻼﻋﻷا ،ﻲﻠﻛرﺰﻟا :6ص ، :176.

(6)

EĞİNLİ İBRAHİM HAKKI EFENDİ… 49

) ﻲﻧﺎ ﺜﻟا ُﺐﻠﻄﻤﻟا ( ِنﺎﻨﺛا ﻩِرﺎﺒﺘﻋﺎﺑ ﻪ ُﻣﺎﺴﻗﺄﻓ

،ﱐﺎﺜﻟا ﻦﻛ ﺮﻟا ﰲ :

ﱞﻲﺼﺨﺷ :

ﺚﻴ ﺣ ْﻦﻣ

ﻪ ُﻣﺎﺴﻗأ و ﱟﻲِﺋْﺰ ُﺟ ْوأ ﱟﻲﱢﻠُﻛ ًﲎﻌﳌ

ﻪﺻ ﻮﺼﲞ ِظﻮ ﺤﻠ ﳌا

ِ ﻆﻔﻠﻟا ُﲔﻴﻌﺗ

ﻮﻫ و ﻪﻴِﻀﺘ ﻘ َﻳ ﺎﻣ ﻰﻠﻋ ﻪِﻣﻮ ﻤﻋو ﻪِﺘﻈﺣﻼﻣ ِﺔﻟآ ِصﻮ ﺼﺧ و ﻪ ِ ﻣﻮﻤ ﻋو ﻪﻟ ِعﻮﺿ ﻮﳌا ﲎﻌﳌا ِصﻮ ﺼﺧ

ﱡﻲﻠﻘﻌﻟا ُﻢﻴﺴﻘﺘﻟا

ٌﺔﻌﺑر أ ًءاﺪﺘﺑا

. )

ُل ّوﻷا(

ﱟﻲﺟ رﺎﺧ ٍﲔﻴ ﻌﺘﺑ ًﺎﻨ ّﻴﻌﻣ ًﲎﻌﻣ ُﻊﺿا

ﻮﻟا َﻞﻘﻌﻳ

ْنﺄﺑ ﻚﻟذ و ، ﱞصﺎﺧ ﻪﻟ ٍعﻮ ﺿﻮ ﳌ ﱞصﺎﺧ ٌﻊﺿ

و

ِﻊﺿ ﻮﻛ ﲎﻌﳌا ﻚﻟذ ِءا زﺈﺑ ًﺎﺻ

ﻮﺼﳐ

ًﺎﻈﻔﻟ

ُ ﰒ ﱢﲔﻌﻳ

ِجر ﺎﳋا ﰲ ﻪﻴﻓ ٍﺮﺼ ﺤﻨﻣ ﱟﻲﻠﻛ

ٍمﻮﻬﻔﲟ

ْوأ

ﻪ ِ ﺻﻮ ﺼﲞ ٍﲔﻴﻌﺘ ِ ﺑ ْوأ ِﺔ ّﻴﺼﺨﺸ

ﻟا ِ مﻼﻋﻷا

ﲎﻌﳌا ﻚﻟذ ءازﺈﺑ

ًﺎﺻ

ﻮﺼﳐ

ًﺎﻈﻔﻟ ِﲔﻴ ﻌﺘﻟا ﺚ ْﻴﺣ ﻦﻣ ُﱢﲔﻌﻳ

ﰒ ﻪﺴﻔﻨﺑ

ﱟﲏﻫذ ِدﺪﻌ ﻟا ِءﺎﲰأ و ِﺔ ِمﻼﻋﻷا ّﻴﺴﻨﳉا

ِﻊﺿ ﻮﻛ . ) ﻲﻧﺎﺜﻟا و ( ٍمﻮﻬﻔﲟ ِةد ِتﺎﻴﺋ ﺰﳉا ُﻊﺿا ﻮﻟا ْنﺄﺑ ﻚﻟذ و ، ﻪﻟ ٍعﻮ ﺿﻮ ﳌ ﱞمﺎﻋ ﱞصﺎﺧ ّﺪﻌﺘﳌا َﻞﻘﻌﻳ

ٌﻊﺿ

و

ُﱢﲔﻌ ُﻳ ﰒ

ًﺎ ّﻴِﻟﺎﲨإ ﱡﻘﻌﺗ ًﻼ ﺎﳍ ٍﻞﻣﺎﺷ ﱟﻲﻠﻛ

ﻚﻠﺗ ﻦﻣ ٍﺪﺣا

و ﱢﻞﻛ

ءازﺈﺑ

ًﺎﺻ

ﻮﺼﳐ

ًﺎﻈﻔﻟ ِﺔ ّﻴ

ِ ﻟﺎﲨﻹا

ِﺔﻈ ﺣﻼ ﳌا ﻩﺬ

ًﺔﻌﻓد ﻪﺻ ﻮﺼﲞ ِتﺎﻴﺋ ﺰﳉا 34 ِفو ﺮﳊ او

ِ لﺎﻌﻓﻷا

ِءﺎﲰأ و

ِ تارﺎﺷﻹا

ِءﺎﲰأ و

ِ تﻻ ﻮﺻ ﻮﳌاو ِتا ﺮﻤﻀﳌا

ِﻊﺿ ﻮﻛ ، ﻚﻟذ ﻰﻠﻋ و ٌﺔﻘﻴﻘﺣ

ِﺔﺻ ﻮﺼﺨﳌا ِتﺎ ﻴﺋﺰﳉ ا ﻚﻠﺗ ﻰﻠﻋ ﺎﻬ ُﻗﻼﻃﺈﻓ ِفﺮ ﳊا ﲎﻌﻣ

ُﻦ ﺎﳑ ِفو ﺮﱡﻈﻟا ِﺾﻌﺑ و ﱠﻤﻀﺘﻳ ٍ كاﱰﺷا ﻦﻳ ﺮﺧﺄﺘﳌا ﺪﻨﻋ اﺬﻫ ،

ﲑﻏ ﻦﻣ ٍﺪﺣا و

ٍ ﻆﻔﻟ ﱐﺎﻌﻣ

ُدﱡﺪﻌﺗ َﻦﻜﻣأ

ِﻪﺟ ﻮﻟا اﺬﻬﻠﻓ

، ٌزﺎﳎ ﱢﻲﻠﻜﻟا

ِمﻮﻬﻔﳌا

ُﺪﱢﻴﺴﻟا ﻩ َرﺎﺘﺧا

و

35

ﻰﻠﻋ ﱢﻲﻠﻜﻟا

ِمﻮﻬﻔﳌا ﻚﻟذ ﺲﻔﻨﻟ

ٌﺔﻋ ﻮﺿ ﻮﻣ ُتار ﻮﻛﺬ ﳌﺎﻓ ﲔﻣﺪﻘﺘﳌا ﺪﻨﻋ ﺎﻣأ و ﻩ ﱡﺮِﺳ

َس ﱢﺪﻗ ﰲ ﺘﺴ ُ ﻳ ْنأ ِطﺮ ﺸﺑ مﺎﻋ ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ ﳌ مﺎﻋ َﻞﻤﻌ

ٍﻊﺿ و

ِﻖﻳﺮﻃ

ﱐاز ﺎﺘﻔﺘ ﻟا ﻩ َرﺎﺘﺧا و ﻪ

ِ ﺗﺎﻴﺋﺰﺟ

ﻦﻣ ﱟﻞﻛ

36 ُﻖﻴﻘ

ﳊﺎﻓ ﻻ ٌتا زﺎﳎ ِﻞﻴﺒﻘﻟ ا اﺬﻫ ﻦﻣ ﻮﻫ ﺎﻣ نﻮ ﻜﻳ ْنأ ﲔﻣﺪﻘﺘﳌا يأ ر ﻰﻠﻋ

ُمﺰ ﻠﻳ ﻪﻧأ ﺎﳌ ﻦﻳﺮﺧﺄ ﺘﳌا ُيأر ِلﻮ ﺒﻘﻟﺎ ﺑ

ُفﻼﺘ ﺧا ﱠﺢﺻ ﺎﳌ ﻻإ و ٌﻞﻃﺎﺑ ُمز ﻼﻟا و ﱢﻲﻠﻜﻟا ِمﻮﻬﻔﳌا ﻚﻟذ ﻦﻣ ﻪﻟ ﻊﺿ ُو ﺎﻤﻴﻓ ْﻞﻤﻌﺘﺴﻳ ﱂ ْذإ

ﺎﳍ َﻖﺋﺎﻘﺣ ِﺔﻐﻠﻟا ِﺔﻤﺋأ

َﺔﻘﻴﻘﳊا

ِزﺎﻟﻤﺠا ِماﺰﻠﺘﺳا ِمﺪﻋ ﰲ .

34 :(ﻪﺻﻮﺼﺔﻌﻓد 35 ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻒﻳﺮﺸﻟﺎﺑ فوﺮﻌﳌا ﻲﻠﻋ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻦﺑ ﻲﻠﻋ ﻮﻫ)740/816 ـﻫ=1340/1413م :(ﺔﻴﺑﺮﻌﻟﺎﺑ ءﺎﻤﻠﻌﻟا رﺎﺒﻛ ﻦﻣ ،فﻮﺴﻠﻴﻓ .ﺮﻈﻧأ : ،ﻲﻠﻛرﺰﻟا ج،مﻼﻋﻷا :5ص ، :7. 36ا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻤﻋ ﻦﺑ دﻮﻌﺴﻣ ﻮﻫ ﻦﻳﺪﻟا ﺪﻌﺳ ،ﱐازﺎﺘﻔﺘﻟا)712/793 ـﻫ =1312/1390م :(نازﺎﺘﻔﺘﺑ ﺪﻟو ،ﻖﻄﻨﳌاو نﺎﻴﺒﻟاو ﺔﻴﺑﺮﻌﻟا ﺔﻤﺋأ ﻦﻣ .ﺮﻈﻧأ : ج ،مﻼﻋﻷا ،ﻲﻠﻛرﺰﻟا :7ص ، :219.

Ramazan DEMİR 50

) ﺚﻟﺎﺜﻟا و ( ﻪﻳوﺎﺴﻳ ﺎﲟ وأ ﻪﺴﻔﻨﺑ ًﺎﻴﻠﻛ

ﲎﻌﻣ

ُﻊﺿا

ﻮﻟا َﻞﻘﻌﻳ

ْنﺄﺑ ﻚﻟذ و ، ّمﺎﻋ ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ ﳌ ّمﺎﻋ

ﻊﺿ و

ًﺎﻈﻔﻟ

ﲔﻌﻳ ﰒ ِتﺎ ﻘﺘﺸﳌا و

ِ لﺎﻌﻓﻷا ﱢداﻮﻣ

و ِردﺎﺼﳌا و

ِسﺎﻨﺟﻷا

ِءﺎﲰﻷا

ِﻊﺿ ﻮﻛ ﻲﻠﻜﻟا ﻚﻟذ ءازﺈﺑ ًﺎﺻ

ﻮﺼﳐ ِردﺎﺼﳌا ِءﺎﲰأ و . ) ﻊﺑاﺮ ﻟاو ( اﺬﻫ و ،ﻩ ِ داﺮﻓأ ِﺾﻌﺑ ِﺔﻴﺻ ﻮﺼﲞ

ًﺎﻴﻠﻛ ًﲎﻌﻣ َﻞﻘﻌﻳ ْنﺄﺑ

،مﺎﻋ ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ ﳌ صﺎﺧ ﻊﺿ و ﺎِﺎﻴﻠﻛ ِﺔﻈﺣﻼﳌ

ٌةآﺮﻣ

ﺎُﻮ ﻛ ُﻞﻘﻌﻳ

ﻻ ِتﺎﻴﺻ ﻮﺼﳋا ﱠنﻷ ﻪِﺘﻟﺎﺤﺘﺳﺎﺑ اﻮ ُﻤﻜﺣ ْﻞﺑ

ﻪﻟ َدﻮ

ﺟو ﻻ ﺎﳑ

ُﻢﺴﻘﻟا

ِﺲﻜﻌﻟا ِفﻼﲞ . ّﻲﻋ ﻮﻧو :

ﱟﻲﻠﻛ ًﲎﻌﳌ

ﻪِﻣﻮ ﻤﻌﺑ ِظﻮ ﺤﻠ ﳌا

ِ ﻆﻔﻠﻟا ُﲔﻴﻌﺗ

ﻮﻫ و

َﻆﺣﻼﻳ ْنﺄﺑ

ﻚﻟذ

ُﺢﻴﺿ

ﻮﺗو ، ﱟﻲﺋ

ﺰﺟ ْوأ

، ًﺎ ّﻴّﻠﻛ

ْوأ ًﺎﻴﺋ

ﺰﺟ ًﲎﻌﻣ

ﻆﺣﻼﻳ و ﺎﳍ

ﱟمﺎﻋ

ٍﺮﻣﺄﺑ

ًﺔﻴﺒﻴﻛ

ﺮﺗ ْوأ ﺖﻧﺎﻛ

ًﺔﻳدا ﺮﻓإ ًﻻﺎﲨإ

ٍةد وﺪﻌﻣ ﲑﻏ ٍتﺎﺌﻴﻫ

ُﻊﺿا

ﻮﻟا ضﺮ ﻌﻟﺎﺑ و ، ًﺎﻴﻧﺎﺛ مﺎﻌﻟا ﺮﻣﻷا و ،تاﺬﻟﺎﺑ

و ًﻻو

أ تﺎﺌﻴﳍا ﻚﻠﺗ ﻦﻣ

ﱡمﺎﻌﻟا ُﺮﻣﻷ

ا ﻚﻟ ذ ﻪﻴﻠﻋ

ُقﺪﺼﻳ

ﺎﻣ ُﲔﻌﻳ

ﰒ ﳌا ﻚﻟﺬﻟ ﲎﻌ

37

ﻰﻠ ﻋ ﻪﺴﻔﻨﺑ ِةﻻ ّﺪﻠﻟ ﻪ ُﺘﻨﻴﻋ

اﺬﻛ ﺔﻔﺼﺑ ٍﻆﻔﻟ

ﱡﻞﻛ َلﺎﻗ ْنﺄﻜﺑ ﱟﱄﺎﲨإ

ﻢﻜﲝ

ﱢﻲ ّﻠﻜﻟا

ْوأ ﱢﻲﺋ

ﺰﳉا

َﻖﺒﺳ ﺎﻤﻛ ﱢﻢﻋﻷا

ﲎﻌﲟ

ﱞﻲﻋ ﻮﻧ ٌﻊﺿ و زﺎﻟﻤﺠا ﰲ ﻩﺪﻨﻋ نﻮ ﻜﻳ ﻪﺴﻔﻨﺑ ﺪﻴﻗ ِﻢﻜﳊا اﺬﻫ

ِ ﻣ ُفﺬﳛ ْﻦ

ْﻦ اﺬﻛ . َﻣو ﻮﺳ ﲎﻌﻣ ﻰﻠﻋ ﻪﺴﻔﻨﺑ ﺔﻟﻻﺪﻠﻟ ﲔﻌﻣ ﻆﻔﻟ ّﻞﻛ ُﻊﺿا ﻮﻟا ﻳ ْنأ ﻮﻫ و َلﻮﻘ

ْوأ

ﻲﺼﺨﺷ ﻊﺿ ﻮﺑ

ﻪ ُﻨﻴﻴﻌﺗ

نﺎﻛ ًءا

ﲎﻌﳌ ا ﻚﻟﺬﺑ

ُﻖ ﺎﳌ ّﻠﻌﺘﻳ

ٌّﲔﻌﺘﻣ ﲎﻌﳌا ﻚﻟ ذ ِةدا رإ ْﻦﻋ ِﺔﻌﻧﺎﳌا ِﺔﻨﻳ ﺮﻘﻟا ِﻖ

ﱡﻘﲢ ﺪﻨﻋ ﻮﻬﻓ ّﺺﺧ

ﻷا ﲎﻌﲟ ﻲﻋ ﻮﻧ ِظﺎﻔﻟﻷا

ُﻊﺿ ﻮﻓ ،ﲔ ﻴﻌﺘﻟا اﺬﻫ ﺔﻄﺳا ﻮﺑ ﻻ ﺔﻨﻳﺮ ﻘﻟا ﺔﻄﺳ اﻮﺑ ﻪﻨﻣ ﻢﻬﻔ ُﻳ ﻪﻧأ ﲎﻌﲟ ﻪﻴﻠﻋ ﱞلاد و ًﺎﺻ

ﻮﺼﳐ

ًﺎﻘ ّﻠﻌﺗ ﺎﻬﻴﻧﺎﻌﳌ ِﺔﻳزﺎﻟﻤﺠا

38

ﺎأ ﺎﳘ ُﺪﺣأ نﺎ ﺒﻫﺬﻣ ﺔﻳﺎﻨﻜﻟا ﰲو ،صﺎﺧ ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ ﳌ مﺎﻋ ﻊﺿ و

ِﻞﻴﺒﻗ ﻦﻣ ِﺔﻳزﺎﻟﻤﺠا ،ِﺔﻘﻴ ﻘﳊا َﻊﺿ و ﺎﻬ ُﻌﺿ و نﻮ ﻜﻴﻓ تﺎﺒﺛﻹا و ﻲﻔﻨﻠﻟ ًﺎﻃﺎﻨﻣ

ﻪﻧ ﻮﻛ

ِ مﺪﻋ ﻊﻣ ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ ﳌا ﲎﻌﳌا ﰲ ٌﺔﻠﻤﻌﺘﺴﻣ

ﻪﻧأ ﻻإ

ِزﺎﻟﻤﺠا ِﻊﺿ ﻮﻛ ﺎﻬ ُﻌﺿ و نﻮ ﻜﻴﻓ ﻩﲑ ﻏ ﰲ ٌﺔﻠﻤﻌﺘﺴﻣ

ﺎأ ُﺮﺧﻵا

و

39

ﻦﻋ ِﺔﻌﻧﺎﳌا

ُﺪﻴﻗ فﺬ ُﳛ ِةﺪﻋﺎﻘﻟا.

ﱢﻲﺼﺨﺸﻟا

ﰲ ِةرﻮ ﻛﺬ ﳌا ِﺔﻴﺜﻴﳊا ﻦﻣ

ٌﺔﻌﺑ رأ ً

ﺎﻀﻳأ ﱢﻲﻋ

ﻮﻨﻟا ِﻊﺿ

ﻮﻟا ُمﺎﺴﻗأ و . ) لو ﻷا ( ٍةد وﺪﻌﻣ ﲑﻏ ٍتﺎﺌﻴﻫ

ُﻊﺿا ﻮﻟا َﻆﺣﻼﻳ ْنﺄﺑ

ﻚﻟ ذو

، ّصﺎﺧ ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ ﳌ ّصﺎﺧ ﻊﺿ و

ِﻊﺿ ﻮﻛ ،ﲎﻌﳌا ﻚﻟذ ِءازﺈﺑ ِتﺎ ﺌﻴﳍا ﻚﻠﺗ ﻦﻣ ًﻼﻛ ُﲔﻌﻳ ﰒ ًﺎﻨﻴﻌ ُﻣ ﲎﻌﻣ ﻆﺣﻼﻳ و ﺎﳍ ﱟمﺎﻋ

ٍﺮﻣﺄﺑ

ًﻻﺎﲨإ

ِنا زوﻷا

37 ﻂﻘﺳ)ص :(ﲎﻌﳌا ـ 38 :(ﻪﻴﻧﺎﻌﳌ 39 :(ﻪﻧ ﻻإ

(7)

EĞİNLİ İBRAHİM HAKKI EFENDİ… 51

لﺎﻗ ْنﺄﻜ ِ ﺑ ِنز اﻮﳌا ِءازﺈﺑ : ِﺐﻴﻛ ﺮﺗ ﻰﻠﻋ ُأﺮﻄ ﻳ ﺎﻣ ﻞﻛ " ل ع ف " ﻞﺜﻣ نﺎﻳ ﺮﻄﻟا ِﺔﻨﻜﻤﳌا ِتﺎﺌﻴﳍ ا ﻦﻣ " ـ ﻞﻌﻓ ﻞﻌﻔﻳ"

40

ِﻦﻤﺿ ﰲ ُأﺮﻄ ﻳ ﺎﻣ ِداﺮﻓأ ﻦﻣ

ًﻼﻛ َﻊﺿ

ﻮﻓ ﺔﺻ ﻮﺼﺨﳌا

ِﻎ َﻴ ﻦﻣ ﻪﺑ ﱢﺼﻟا ُنز ﻮﻳ ﺎﻣ ِعﻮﻨ ﻟ ﻪ ُ

ﺘﻨﻴﻌﻓ ﺎﳘ ﲑﻏ و

ﱢﺼﻟا

ﻦﻣ ﻪﺑ

ُنَزﻮ ُﻳ ﺎﻣ

ِعﻮ ﻨﻟ ًﺎﻤ

ﻠﻋ ِ ناﻮﻨﻌﻟا

اﺬﻫ

ُعﻮ

ﺿﻮ ﳌﺎﻓ

ِ ة ّدﺎﳌا ِرﺎﺒﺘﻋﺎﺑ ِﺔﺌﻴﳍا

ُدّﺪﻌﺗ َﱪﺘﻋا

نﺈﻓ ِﺔﺻ ﻮﺼﺨﳌا

ِﻎ َﻴ

ِﻞﻴﺒﻗ ﻦﻣ ﻲﻬﻓ

ّﻻإ و ﻧﻷا يأ ِسﺎﻨﺟﻷا ِمﻼﻋأ ِﻞﻴﺒﻗ ﻦﻣ ِعاﻮ ُنا

زوﻷﺎﻓ

ٌﲔﻌﻣ

ﻪﻧأ ﺚﻴﺣ ﻦﻣ

ٌّﲔﻌﻣ ﱞﻲﻠﻛ

ﻪﻟ ﻟا ﻰﻠ ﻋو ِعﻮّﻨﻟا ِﻆﻔﻠﺑ ﻪﻟ ِعﻮ ﺿﻮ ﳌا ِ فﺮ ﻃ ﰲ ُﲑﺒﻌﺘﻟا

ُنﻮ

ﻜﻳ ِ ل ّوﻷا ﻰﻠﻌﻓ ، ِصﺎﺨﺷﻷا

ِمﻼﻋأ ِﻆﻔﻟ ﲑﻐ ﺑ ﱐﺎﺜ ﺎﻬﻴﺘﺒﺜﻣ ﺪﻨﻋ ِمﻼﻋﻷا ِﺔﻴﻨﺜﺗ ُﻊﺿ و ِﻞﻴﺒﻘﻟا اﺬﻫ ْﻦ ِ ﻣو ُرﻮﻬ ﺸﳌ ا ﻮﻫ ُل ّوﻷا و ، ِعﻮﻨ ﻟا

41 .

) ﻲﻧﺎﺜﻟا و (

ًﻻﺎﲨإ ةد وﺪﻌﻣ ﲑﻏ تﺎﺌﻴﻫ ﻊﺿا ﻮﻟا ﻆﺣﻼﻳ نﺄﺑ ﻚﻟذ و ، ّصﺎﺧ ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ ﳌ ّمﺎﻋ

ﻊﺿ و ،ﺎﻬﻨﻣ ﱟﻞﻜﻟ ٍﻞﻣﺎﺷ

ﱟﻲ ّﻠﻛ

ٍ ناﻮﻨﻌﺑ ٍةد وﺪﻌﻣ ﲑﻏ ًﺔﻴ ﺋﺰﺟ ﱐﺎﻌﻣ ﻆﺣﻼﻳ و ﺎﳍ مﺎﻋ ﺮﻣﺄﺑ ﱃو ﻷا ﻦﻣ ًﻼﻛ ُّﲔﻌﻳ ﰒ ِدﺎﺣﻵا ِمﺎﺴﻘﻧا ﻰﻠﻋ ِﺔﻴﻧﺎ ﻦﻣ ٍﺪﺣا و ﱢﻞﻛ ِءازﺈﺑ " ِدﺎﺣﻵا ﱃإ " ّﺜﻟا 42

ًﻼﺜﻣ

ِلﺎﻌﻓﻷا

ِﺔ ّﻣﺎﻋ

ِﻊﺿ ﻮﻛ ﻢﻜﲝ ﱟﱄﺎﲨا لﺎﻗ ْنﺄﻜﺑ

ٌعﻮ

ﺿﻮ ﻣ َﻲﺿ ﺎﳌا َﻞﻌﻔﻟا

ّنإ

: ﱃإ ﻩِرﺪﺼﻣ ِلﻮ ﻟﺪﻣ ِﺔﺒﺴﻨﻟ ﻪﺘﻨﻴﻌﻓ ﻞﻌﻓ ﺔﺌﻴﻫ ﻰﻠﻋ نﺎﻛ ﺎﻣ

ّﻞﻛ

ﻲﺿﺎﳌا نﺎﻣ ﺰﻟا ﰲ

ٍ ﲔﻌﻣ ٍﻞﻋﺎﻓ ٍةرﻮ ﺼﳏ ﲑﻏ ٍﺔﻨﻴﻌﻣ

َﻞﻋا ﻮﻓ ﱃإ ِبﺮ ّﻀﻟا ِثﺪﺣ ِﺐﺴﻨﻟ

َب ﻊﺿ و اﺬﻬﺒﻓ َﺮَﺿ ﻚﻠﺗ ﱃإ ِﻞﺘﻘﻟا ِثﺪﺣ ِﺐﺴﻨﻟ

َﻞَ

ﺘ َـﻗ ﻊﺿ وو ،ﺎﻬﻨﻣ اﺬﻜﻫ و ٌﺮﻜﺑ َبﺮ

ﺿو و ٌﺮﻤﻋ

َبﺮ

ﺿو ٌﺪﻳ

ز َبﺮ ﺿ ﰲ ﺎﻤﻛ ﻪﻟ ﺔﻳﺎ ﻻ ﺎﻣ ﱃإ اﺬﻜﻫ

و ٌﺪﻟﺎﺧ َﻞﺘﻗ و ٌﺮﺸﺑ َﻞﺘﻗ

و و ٌﺮﻤﻋ

َﻞﺘﻗ و ٌﺪﻳ ز َﻞﺘﻗ

ﰲ ﺎﻤﻛ ِﻞﻋا ﻮﻔﻟا 43 ﺎﻣ ﻰﻠ ﻋ اﺬﻫ ، ﻫ ،ٍﲔﻌﻣ ٍﻞﻋﺎ ﻓ ﱃإ ِﺔﺒﺴ ّﻨﻠﻟ ٌﺔﻋﻮﺿ ﻮﻣ ِ لﺎﻌﻓﻷا

َﻎﻴﺻ ّنأ ﻦﻣ ﲔﻘ ّﻘﶈا ﺪﻨﻋ ُرﺎﺘﺨﳌا

ﻮ , ﻮﻫ ﺎﻣ ﻰﻠﻋ ﺎﻣأ و

ُيأ

ر ُنﻮ ﻜﻴﻓ ﱞي ّ◌ّﻞﻛ ًﲎﻌﻣ

ِلﺎﻌﻓﻷا ﻦﻣ

ﱞﻞﻛ

ﻪﻟ َﻊﺿ

و ﺎﻤﻓ ﺎﻣ ٍﻞﻋﺎﻓ ﱃإ ِﺔﺒ ﺴﻨ

ﻠﻟ ٌ

ﺔﻋﻮﺿ ﻮﻣ ﺎأ

ِ ﻣ ِر ْﻦ ﻮﻬﻤﳉا ﻠﻟ ﻪ و ﺎﻤﻛ ، ّمﺎﻋ ّنأ َﻌﺿ

ﻪﻟ عﻮ ﺿﻮ

ﳌ ّمﺎﻋ

ﻊﺿ و

ِﻞﻴﺒﻗ ﻦﻣ ٍﺬﺌﻨﻴﺣ

ُرﻮ

ﻬﺸ ﳌا ﻮﻫ ﺎﻣ ﻰﻠﻋ اﺬﻫ ،ﻚﻟﺬﻛ ِنﺎﻣ ّﺰ ﻪﻨﻣ ْﻞﱠﻣﺄﺗ ،ٍﺪﺣا و ٍﻢﻜﲝ ﺎﻬﻴﻧﺎﻌﻣ

ِﻊﻴﻤﳉ

ِلﺎﻌﻓﻷا

َﻊﺿ و ّنأ ُﻖﻴﻘﺤﺘﻟا

و .

40" :(ﻞﻌﻔﻳ و ﻞﻌﻓ" 41 :(ﺎﻬﺘﺒﺜﻣ 42 ﻂﻘﺳ)ص :(دﺎﺣﻵا ﱃإ ـ 43 ﻂﻘﺳ :(ﻪﻟ ـ

Ramazan DEMİR 52

لﺎﻗ ْنﺄﻜﺑ

ٌﺔﻋ

ﻮﺿ ﻮﻣ ﺎﺈﻓ

ِ ﺔ ّﻣﺎ ّﺘﻟا

ِ تﺎﺒﻛ ﺮﳌا ِﻊﺿ ﻮﻛو : ﺔﺌﻴﻫ ﻰﻠ ﻋ نﺎﻛ ﺎﻣ ّﻞﻛ

"

ٌﻞﻋﺎﻓ ٌﺪﻳ

ز "

ﻪ ُﺘﻨﻴﻌﻓ

اﺬﻬﺒﻓ

ًﺎ ّﻣﺎﺗ ًادﺎﻨﺳإ

ﻪﻴﻟإ ِﺪﻨﺴﳌا ﱃإ ِﺪﻨﺴﳌا ِدﺎﻨﺳإ

ﱢﻞﻜﻟ

ﻊﺿ و "

ٌﻢﺋﺎﻗ ٌﺪﻳ

ز " و

ِ ﺔﻴﺋﺰ ﳉا

ِ ﺔﺒﺴﻨﻟا

ﻩﺬﳍ "

و ٌﺮﻤ

ٌﺪﻋﺎﻗ "

اﺬﻜﻫ و ِﺔﺒﺴﻨﻟا ﻚﻠﺘﻟ . لﺎﻗ ْنﺄﻜﺑ

ﺔﻋ ﻮﺿ ﻮﻣ ﺎﺈﻓ ﺔﻴﻓﺎﺿﻹا تﺎﺒﻛ ﺮﳌا ﻊﺿ ﻮﻛو : ﺔﺌﻴﻫ ﻰﻠ ﻋ نﺎﻛ ﺎﻣ

ّﻞﻛ

" ٍﺪﻳز

ُمﻼﻏ

" ﻪﺘﻨﻴﻌﻓ ِﺺﻴﺼﺨ ّﺘﻟا وأ ِ ﻒﻳ ﺮﻌﺘﻠﻟ ًةﺪﻴﻔﻣ

ًﺔﻳﺪﻴﻴﻘﺗ ًﺔﺒﺴﻧ ﱐﺎﺜﻟﺎﺑ ل ّوﻷا ﺔﺒﺴﻧ ﻞﻜﻟ . ﻊﺿ و اﺬﻬﺒﻓ " ٍﺪﻳز

ُراد

"ﳍ ﻩﺬ و ﻒﻳ ﺮﻌﺘ ﻟا ةﺪﻴﻔﳌا ﺔﻴ ﺋﺰﳉا ﺔﺒ ﺴﻨ ﻟا " وٍﺮﻤﻋ ُﺖﻴﺑ

" ﻒﻳ ﺮﻌﺘ ﻟا ةﺪﻴﻔﳌا ﺔﻴ ﺋﺰﳉا ﺔﺒ ﺴﻨ ﻟا ﻚﻠﺘﻟ و" ٍﻞﺟ

ر ُمﻼﻏ

" ﻚﻠﺘﻟ اﺬﻜﻫ و ﺺﻴﺼﺨﺘﻟا ةﺪﻴﻔﳌا ﺔﻴﺋ ﺰﳉا ﺔﺒﺴﻨﻟا . لﺎﻗ ْنﺄﻜﺑ

ﺔﻋ ﻮﺿ ﻮﻣ ﺎﺈﻓ ﺔﻴﻔﻴﺻ ﻮﺘﻟا تﺎﺒ ّﻛﺮﳌا ﻊﺿ ﻮﻛو : ﺔﺌﻴﻫ ﻰﻠﻋ نﺎﻛ ﺎﻣ

ّﻞﻛ

"

ٌﱂﺎﻋ ٌﻞﺟ

ر " ﺿو اﺬﻬﺒﻓ ﺔﻴﻔﻴﺻ ﻮﺗ ﺔﺒﺴ ﻧ ﻞﻜﻟ ﻪﺘﻨﻴﻌﻓ ﻊ" ﱂﺎﻋ ﺪﻳ ز

44 "

و ،ﺔﻴﺋ ﺰﳉا ﺔﻴﻔﻴﺻ ﻮﺘﻟا ﺔﺒﺴﻨﻟا ﻩﺬﳍ "

ٌﺐﺗﺎﻛ ٌﻞﺟ

ر " اﺬﻜﻫ و ﺔﻴﺋ ﺰﳉا ﺔﻴﻔﻴﺻ ﻮﺘﻟا ﺔﺒﺴﻨﻟا ﻚﻠﺘﻟ . ﺔﻳﺪ ﻬﻌﻟا ﺔﻓﺎﺿﻹﺎﺑ فﺎﻀﳌا اﺬﻛ و ﱢﻲﺟ

رﺎﳋا ِﺪﻬﻌﻟا مﻼﺑ ِفﺮ ﻌﳌا ﻊﺿ ﻮﻛو . ﺔﻴﻔﻨﳌا ةﺮﻜ ﻨﻟا ﻊﺿ ﻮﻛو ،ﺔﻴﻗا ﺮﻐﺘﺳﻹا مﻼﻟﺎﺑ ﻰﻠﶈا دﺮ ﻔﳌا ﻊﺿ ﻮﻛو . ) ﺚﻟﺎﺜﻟا و ( ﺎﻋ ﻪﻟ عﻮﺿ ﻮﳌ ّمﺎﻋ ﻊﺿ و ﺮﻣﺄﺑ ةد وﺪﻌﻣ ﲑﻏ تﺎﺌﻴﻫ ﻊﺿا ﻮﻟا ﻆﺣﻼﻳ نﺄﺑ ﻚﻟذ و ، ّم ﻊﺿ ﻮﻛ ﻲﻠﻜﻟا ﲎﻌﳌا ﻚﻟﺬﻟ ﱄﺎﲨإ ﻢﻜﲝ ﺎﻬﻨﻣ ًﻼﻛ ّﲔﻌﻳ

ﰒ ﻪﺴﻔﻨﺑ

ًﺎ ّﻴّ

ﻠﻛ ًاﺪﺣا و ﲎﻌﻣ ﻆﺣﻼﻳ و ﺎﳍ مﺎﻋ

ّﻞﻛ ّﲔﻌﻳ ﰒ ﺮﺧآ ﻲ ّﻠﻛ مﻮﻬﻔﲟ ﺔﻴّ ﻠﻛ ﱐﺎﻌﻣ ﻆﺣﻼﻳ وأ ،ﻖﺒﺳ ﺎﻤﻛ رﻮﻬﻤﳉا يأ ر ﻰﻠﻋ ﺔﺒﺴﻨﻠﻟ و نﺎﻣ ﺰﻠﻟ ﻞﻌﻔﻟا ﺌﻴﳍا ﻚﻠﺗ ﻦﻣ ةﺪﺣا و ﱐﺎﻌﳌا ءازﺈﺑ تﺎ

45

ﱃإ ِدﺎﺣﻵا ِمﺎﺴﻘﻧا ﻰﻠﻋ ﺮﺧآ ﻲ ّﻠﻛ مﻮﻬﻔﲟ ﺔﻇ ﻮﺤﻠﳌا ﺔﻴ ّﻠﻜﻟا ﱟﱄﺎﲨإ

ٍﻢﻜﲝ دِﺎﺣﻵا . ٍبر ﺎﺿ ﻮﳓ ﻦﻣ ٍةد وﺪﻌﻣ ﲑﻏ تﺎﺌﻴﻫ

ُﻊﺿ اﻮﻟا َﻆﺣ ﻼﻳ ْنﺄﺑ

ﺔﻋ ﻮﺿ ﻮﻣ ﺎﺈﻓ ﻞﻋا ﻮﻔﻟ ا ءﺎﲰأ ﻊﺿ ﻮﻛو ﰲ ﻞﻋﺎﻓ ﺔﺌﻴﻫ ﻰﻠﻋ نﺎﻛ ﺎﻣ ﻞﻛ ﺎﻨُﻟﻮ ﻗ ﻮﻫ و ﺎﳍ ّمﺎﻋ ﺮﻣﺄﺑ ﺎﻫ ﲑﻏ و ٍ ئر ﺎﻗو ٍﺐﺗﺎﻛ و ﱐﺎﻌﳌا ﻆﺣﻼﻳ و ﻲﺛﻼﺜﻟا ﲎﻌﲟ ﻪﻗﺎﻘﺘﺷا ﺬﺧﺄﻣ لﻮ ﻟﺪﻣ ﻪﺑ مﺎﻗ ْﻦ َﻣ ﻮﻫ و َﺮﺧآ ﱟﻲﻠ ﻛ ٍ مﻮﻬﻔﲟ ﻩﲑ ﻏو ُبﺮ ّﻀﻟا ﻪﺑ َمﺎﻗ

ْﻦ ﻦﻣ ﺔﻴ ّﻠﻜﻟا َﻣ ﻮﳓ

44 )ص :(ﱂﺎﻌﻟا 45 :(ﱐﺎﻌﻣ

Referanslar

Benzer Belgeler

Adeziv materyallerin verilerinin farklı elde edilmesinde; çalışma düzeneğindeki ve uygulayıcının deneyimindeki farklılıklar, kopma modları, test öncesi (pre-test)

Macar-Türk Cemiyeti kurulduktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nin 20nci yıldönümü nedeni ile, 1943 yılında, Budapeşte’de Macar-Türk kardeşliği/dostluğunun bir

Üniversite dışındaki araştırmacılar için ise bu tür hizmet- ler TÜBES (Ttffi!TAK Bilgi Erişim Sistemi) tarafından

Tehlikeli Madde Kavramı ve Sınıflandırmalar; Hiçbir Şekilde Hava Yoluyla Taşınamayacak Tehlikeli Maddeler; Birimler ve Kullanılan Dokümanlar; Tehlikeli Maddelerin

Burıuııla b c r a be r , küçük veya orta büyüklükteki işletmelerde merkezcil yönetimin daha başarılı olabilece~i, bunu karşılık hızlı değişen çevresel koşullar

SNS (Social Networking Sites) managers have to provide information on security risks and privacy issues.. So, the virtual world is a safer place for all netizens, young and old

Üniversitenin  ve bağlı birinılerinin  öğretim  kapasitesinin  ıasyonel  bir  şekilde  kullanılmasında  ve geliştirilnıesinde,  öğrencilere 

Ağız özelliği olarak fazlaca göze batan h-’li varyantlardan vaz geçilirken, özellikle tahsilli kişilerin dikkatli konuşmalarında yazı dili varyantı olan şimdi’ye