• Sonuç bulunamadı

Yunus Emre ve Mahtumkulu'da Ortak Motifler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yunus Emre ve Mahtumkulu'da Ortak Motifler"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Dr.

Dursun

Yıldırım

Armağanı

Pars Yılı

(2)

Prof. Dr. Abdurrahman GÜZEL' Dünyada hiç bir millet yoktur ki Türkler kadargenişbircoğrafyaya yayılmasına; aralarında,idari, siyasi sınırlar oluşturulmasına rağmen bir millet olma vasfınıdevam ettirebilmişolsun.

Türkler, tarihte bunu başarmışbir millettir. Günümüze gelene ka-dar, sayısız göçler, büyük istilalar görmesine, muhtelif devletler içinde yaşamakzorunda kalmış olmasına rağmenhangi sistemde, hangi coğraf­ yada olursa olsun karşılaştığıkültürler içinde eriyip yok olmamış; bila-kis o kültürlerle beslenerek daha da büyümüştür.Bu büyük aile fertleri arasınagiren din, rejim, tarih, coğrafyavb. sınırlar onlardaki aynı millet olmaşuurunuyokedememiştir.BundaşüphesizkiTürk milletinin kültürel değerlerininbaşındagelen din, dil ve edebiyatın rolü büyüktür.

Türkler tarihleri boyunca farklı muhitlere yayılmışlar.ancak be-raberlerinde din, dil ve edebiyatlarınıda götürmüşler, bunlarıyeni coğ­ rafyalara, yeni kültürlere tatbik etmişlerdir. Bu sebepledir ki, Adriyatik'ten Çin Deniz'ine kadar geniş bir coğrafyadabir Nasreddin Hocafıkrasına,bir Dede Korkut Boyu'na rastlamak mümkündür.

Bununla birlikte farklı muhit ve zamanlarda yetişenedebi şahsi­ yetler arasındabulunan duygulardaki müştereklik.motiflerden ortaklık, ifadelerdeki benzerlik; kültürleri devletlerle sınırlayan düşünceler açı­ sından şaşırtıcıdır.Bu düşüneeye sahip olanlar, yani Türkçe'yi ve Türk Kültürünü, Türkiye Cumhuriyeti ile sınırlayanlar, demirperdenin yıkılı­ şıylabirlikte ortaya çıkanTürk Cumhuriyetleri'nde gördüğü müştereklik karşısında hayrettedir. Halbuki kültürleri siyasi hudutlarla sınırlama­ yanlar için bu ortak noktalar, hiç de şaşırtıcıbir durum değildir. Şahsen biz bu kanaatteolduğumuziçin Anadolu'dagördüğümüzher kültür unsuru-nun kökünü Orta Asya'da bildik ve orada aradık. Vardığımızneticeleri de muhtelif eserlerimizde ortaya koyduk. Dede-Babalar', Ahmet Yesevi ve Hacı Bektaş'ın benzer noktaları-bu tür çalışmalarımızdanbir kaçıdır.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü

1 Abdurrahman Güzel, Milli Kültür -Millı Birlik, Feryal Matbaacılık, Ankara, 1991. 2 Abdurrahman Güzel, "Ahmet Yesevi'nin Fakr-narne'si ileHacı Bektaş Veli'nin Makaları

(3)

Bu çalışmamızda da Klasik Türkmen Edebiyatı'nınmühim şahsi­ yetlerinden hatta Türkmenler'in "akıldarı","halifesi" olarak kabul edi-len Mahtumkulu ile bütün Türklük alemininevliyasıolarak görülen Yunus Emre arasındakiortak motifleri ortaya koymaya çalışacağız.Ancak bu müşterekunsurlara geçmeden önce Mahtumkulu hakkında kısabir bilgi vermeyi gerekli görüyoruz.

a)Mahtumkulu (1733-1780)

Mahtumkulu, Devlet Mehmet Azadi'ninoğludur.Tahminen 1733yı­

lında Hazar Denizi kıyılarındabulunan Etrek çayı civarındabir yerde doğmuştur.Mahtumkulu, şairve alim bir zat olanbabasındanistifade et-miş, Buhara ve Hive'de iyi bir medrese eğitimi görmüştür. Burada Arapça, Farsça ve edebiDoğuTürkçesi'ni öğrenmiştir.Nizami, Sadi,

Fu-züli,

Nevayıgibi Türkçe ve Farsça'nın klasiklerini tanımıştır. Türkmenis-tan, ÖzbekisTürkmenis-tan, Afganistan ve İran'da dolaşmıştır. Tahminen 178ü'liyıl­ larda da vefat etmiştir". Kendisiyle karşılaştırma yapacağımızYunus Emre hakkındaher şey yazılıp söylendiğiiçin onunla ilgili fazla söze hacet yok. Ancak şu kadarınıbelirtelim ki

XIII.

asırda yaşayan Yunus Emre, Hoca Ahmet Yesevi ile Türmenistan'dabaşlayanDini-Tasavvufi Türk Edebiyatı'nınAnadolu'daki temsilcisidir. Hoca Ahmet Yesevi gibi o da Türk Kültürü'nünyaşama alanlarındaki genişbir tesir ve nüfüza sa-hiptir. Bu sebepledir ki, Yunus ve muakiplerinin yaşadığıbu topraklar da "evliyalarummanı"olarak ifadeedilmiştir.Nitekim Mahtumkulu'nun şu ifadesi bunun en açıkifadesidir:

Yukarıda Hindistarı'ı

ArkadaTürkmenistan'ı

Evliyalarurumanı

OLRumistan'ıgörsem'

Yunus Emre ve Mahtumkuluaynıkaynaktanbeslenmişlerdir. Men-kabeye göre Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli-Lokman-ıPerende vasıtasıyla Hoca Ahmet Yesevi'yebağlıdır. Aynızincirin tesiri Yunus Emre'deolduğu kadar Muhtumkulu'da da görülür. Hatta Ahmet Yesevi, onun halifelerin-den Zengi Baba ve Hacı Bektaş şu sitayişkar sözleanılır:

ArasındakiBenzerlikler",MilletlerarasıAhmet Yesevf Sempozyumu Bildirileri. 26-27 Eylül 1991, Ankara, 1992.

3 Fuat Köprülü,ilkMutasaınnflar,Ankara, 1981, s. 177-178; Nihad SamiBanarlı,Resimli TürkEdebiyatıTarihi,C.2, s. 743-744;Himmet Biray,MahtumkuluDitianı,Kültür

Bakanlığı,Ankara, 1992, s. 13.

4 Himmet Biray.a.g.e., s. 415, Not: Mahtumkulu ileilgiliolarak verilen örnekdörtlüklerin sonundaki sayfanumaralarıbu esere aittir.

(4)

Hazret Ali etgeç alem da'vi Kaftan kafa düştühazretinçayı

Ya iklim eyesi Ahmet Yesevi

Benim sahip-cemalimi gördün mu? (s. 39)

Dehisthanın bayırında, Bad-ı sabayıgörsem, Bahaveddin Mirkülal, ZengiBaba'yıgörsem, (s. 415)

Hacı Bektaş,Abdulkadir, Hoca Ahmet, ImamRıza'dır,

Feridun birevliyadır,

Barındanbir himmet isterin (s. 301)

Biri XIII. asırda Anadolu'da. diğeriXVIII. asırda Türkmenistan'da yaşayaniki şahsiyetiribeslendikleri ana kaynağa kısaca işaret ettikten sonra,onların düşünce dünyalarınaküçük bir pencere açarakmüşterek nok-talarınabir göz atalım:

A) Din a) İtikat

ı. Allah

Yunus Emrede kamil bir Allah inancı vardır. Ona göre Allah, tek kudret ve hüküm sahibidir: fakat 0, zatını sıfatlarıyla gizlemiştir.

Senündürpadişahlıkkudretün var Yaratdun yiri gögi heybetün var"

Dünya ahiret ol Hak yir gök toludur mutlak Hiç gözlere görinmez kim bilür nenişanda(328/2)

Mahtumkulu ise budüşünceyi şöyleifade eder:

Ya Yaradan Kadir, kudretin kendir, OL kudretişlere akıl hayrandır.

Fikir yetmez, ya Rab, niçikpinhandır,

Zulmet içre koydun suyunyahşısın(s. 312)

Gerek Yunus ve gerekse Mahtumkulu, Allah'ın aşkıyla yanmış ya-kılrruşlardır:

Y.: OL Çalabumunışık bağrumubaşeyledi

Aldıbenüm gönlümüsırrumu faşeyledi(362/1)

M.: Cancoşkunageldiyandım yarıldım

Bağışlasanneyler yarim ya Cabbar,

Sangısız söyüştümöysüzayrıldım,

Bağışlasanneyler. yarim, ya Cabbar (s. 152)

5 MustafaTatçı, Yunus Emre Diuanı, Tenkilli Metin, Kültür Bakanlığı,Ankara, 1990, s. 29, Not: Yunus Ernre' denalınan şiirlerbu esere ait olupşiir sonlarındaki rakamlarınilkişiire, ikincisi beyitsayısına işaretetmektedir.

(5)

"

Kulların günahıçoktur, buna karşılık Allah'ıninayeti de büyüktür. Bu düşünceyiiki şairimizdeşöyleifade ederler:

Y.:Ne ilmüm var neta'atümne gücüm var ne takatüm

Meğer kılaineyetün yüzümüzi ak Çalab'um

Yunus'ısenyarlıgagılbu günahlukullarıla

Egeryarlıgamazısankey katıfirak Çalab'um (186/6,7) M.: Kerem eyle, ya Rab, kudretlü Sübhan,

Garip gamgin geçen halime benim,

Aklım hayrandadır. etmişim pişman,

Bilmezlikte geçen salımabenim (s. 94)

Kul acizdir. ancak sığınacağıtek varlık da Allahtır:

Y.: Ulu ulu günahlarum yüzkomadıbana Çalar Hiç kimse çarekılmadıdöndüm yine sanaÇalap

Turmayup söylerem sözüm, günahuma göyner özüm

GünahluYunus'un söz in sen kabil eylegil Çalap (16/1,8) M.: Aciz benim senden özge kimim bar

Oz berencanınacebr etme Cabbar Mahtumkulu aydur keremli Caffar Bakmakıldığımafi'lime benim (s. 94) Senden olmasa haray,

Bu benim halime vay, Firaki der, ya Hüday,

Günahımgüze~teyle (s. 105) 2. Melekler

Adem aleyhisselam secde emredilmeden evvel rneleküt aleminde bir melek iken Allah'ınemrine muhalefet ettiğiiçin Cennet'ten kovulan Şeytan,bu fiilinden dolayı"Mel'un" sıfatını almıştır. Şeytan,bu andan itibaren insanları Allah yolundan çıkarmayıkendisine tek gaye edin-miştir. Yunus, Şeytan için nefs kavramını kullanırken, Mahtumkulu Şeytanismini açıkcazikreder:

Y.: Hakikatdebakarısannefsünsanadüşmanyiter Var imdi olnefsünilevurus-tokuş savaşyüri (403/2)

Düşmanbenüm nefsuru dururtarna'ıla hırsundurur

Tama'ıla hırsanuyan gönüllerde yir eylemez (112/4) M.:Şeytanmelüntaat ettirmez,

Haramdan kaytarmaz helal yutturrnaz, Namazda uydurmaz, rüze tutturmaz, Lanetişeytanin telaşırıgörün (s. 326)

Cehennemde Zebarıiler, günahkarlara eziyet edeceklerdir. Mah-tumkulu Zebani için melek kavramını kullanır.Her iki şairimizinbu ko-nudakidüşünceleri şu şekildedir:

(6)

Y.: Zebaniler çeke tuta götüre Tamu'ya ata

Deri yana sünük düte dün-günişiefgan ola(9/3)

Günahlarun tartarlar andansıratailteler Zebaniler dutalar figanlar ola katı(385/5)

M.: Melekler meydan tutup eylerler. Tamuortasındaertipbağlarlar.

Sinelereığır eığır dağlarlar.

Köpkalırsınkara gündeçilirnkeş(s. 215)

Bunlardan

başka

dört büyük melekten

İsrafil kıyamet

günün

süruyla

haber verecek melektir.

Süru

birici

üfleyişinde kıyamet kopacaktır:

Y.:İsrafilsun ura yir yüzidivşürilc

Harab ola berrü bahrçarh-ıfelek (306/1)

M.: Ahir bir gün bolur ahirzamanı

Israfil surçalsa,bolurzamanı(s. 331)

3. Kitaplar

Son kitap

Kur'an-ı

Kerim,

İslamiyet'in

temelidir, toplumun dirlik

düzenidir:

Y.: Halk içinde dirlik düzen dörtkitabı to~ruyazan

Ağüstünde kara dizen olyazılanKur an benem(193/8)

M.: Atanhoşnud olmağa.

Anan mihrinsalmağa,

Yedinde dinbilmeğe,

Okura Kur'an gerek (s. 116)

4. Peygamberler

Kur'an-ı

Kerim'de ismi geçen veya

halkın

kendilerine

peygamber-lik izafet ettikleri

şahsiyetler. İslam

aleminde

şöhret bulmuş kıssala­ rıyla

pek çok

edebiyatçımızda olduğu,

gibi Yunus ve Mahrumkulu'da da

ortaktır.

Bunlardan biri olan

Nuh aleyhisselam

Tüfan

vesilesiyle

anılır:

Y.:NUh oldum Tufan içün çokdürüşdümdiniçün

Dinüme dönmeyeni suya gark idüp geldüm(191/7)

M.: Nühu sen gavvas eyleyip, Yüzdürdün ihlas.eyleyip, Sad günlerim yas eyleyip, Gelip onda saz eyledin (s. 115)

Allah'ın

sevgi ve

dostluğunu kazandığı

için "Halil", "Halilullah"

diye

anılan İbrahim

Peygamber,

yıldızlara

tapan kavmin dinine davet

edince Nemrut

tarafından ateşe atılır:

Y.: Nemruddakisüretkılan İbrahim'ioda atan

(7)

M.:Ötenömrümçağlayıp, Kaldım,neyle, ağlayıp,

Ibrahim dekbağlayıp,

Atar boldular nara (s. 418)

Bir rivayete göre Ka'be'ye ilk bünyadı vuran da İbrahim aleyhisse-lamdır.Bu sebeple İbrahimPeygamber, Ka'be dolayısıylada anılır:

Y.:İbrahimHalil geldi Ka'be'ye bünyadurdı

Oğlma bıçak çaldı ısmailkurban kanı(396/3) M.:İbrahimcandanayrıldı tabı

Kabe baranhacıtapar sevabi (s. 92)

Yusuf aleyhisselam, güzelliğive Kerı'an'dan Mısır'a gelip sultan oluşuile meşhur bir peygamberdir. Bu hadiseler etrafındapek çok kıssa teşekkül etmiştir.Bu kıssalaraYunus Emre'de telmihler bulunurken Mah-tumkulu. yirmi bir dörtlükle bu kıssayı işlemiştir.Benzer ifadelerden ba-zılarına işaret edelim:

Y:Yusufılaben kuyuda yatdum bile çekdüm ceza

Ya'küb'ılaçokağladum bulınca figandayıdum(168/9) Ne gördi Züleyha Yusuf yüzinde

Işiefgan olupdurışkelinden (245/8) Kim ki istedibuldı kullugıtamamoldı

Key Mısr'asultanoldı Yusuf-ıKenankanı(296/5) M.: Yüsufusaldılartelh-i zemine

Onundağ-ıgünlü boldu kernine

Kıymetkoyup Züleyha'ya berdiler Ahirmuradınayetti, yareriler.

Aşıkboldu, er Yusufun görküne

Saldılaryedi kat yerin berkine. Yusuf, tahta binippadşahboldular,

TamamMısır halkın satın aldılar.(s. 433-435)

Eyyüb Peygamber, vücuduna musallat olan bir hastalıklaimtihan

edilmiştir.0, bu imtihanı sabırla karşılamıştır: Y: Eyyüb oldum tenüme cefakıldumcanuma

ÇağırdumSübhan'uma kurtlar toyurup geldüm (191/9) M.: Yarerilergerdiş-i çarhınelinden

Bu benimyüreğimpare paredir

SızıldaşartenimEyyüpteni dek

Kişibilmez, birağızsızyaredir (s. 111)

(8)

Kelimullah lakabıyla anılır. Bununla birlikte Şuayb Peygamber'in ko-yunlarınıbelirli bir ücret karşılığı güttüğüiçin çobanlığıyla da anılır:

Y.: Musa varur Tur'a anda varur nura bakar

Dostdangayrızerre kadar bu gözlerüm görmez benüm (170/4)

ÇobanlıkitmeyinceMusa'layın

Kelim'ürn diyüp Tür'a göndermeye (326/6) M.:BardıTurandağınaHak bile boldu ol Kelim,

Ottü anlar,kaldıdünya, geçti eyyamül'l-kadim, Yatsa yer boldudöşek,örtücesi parça kilim

BaktıkoynunŞuaybınyediyılMusa Kelim, Çölde gezdi dayimarüzaydışıp Halıkbile (s. 485)

DavüdPeygamber, gür sesi, zırh işlemesi, Kaftan Kafa hükmü geç-mesiyle anılır:

Y:Kan/enbiya vü evliya geldi geçdi cümle veli

KaanıDavüdu Süleyman Kôf'dan Kafadutmuşiken (273/7) M.:İsa oğluDavüdalemi sürdü,

Hak ona Zebür' un kelarrun berdi, Hazret-iDavüdun huzur sakirdi

Altıbinatlıyüz ahengir geçti (s. 124)

Süleyman Peygamber, uzunyıllarmadde ve mana alemininsultanı olarak hüküm süren biridir. Bundan dolayı dünyanın faniliğisöz konusu olduğundao, anılır:

Y: Bu dünya kimekaldı,kimi berhüdarkıldı

Süleymôn'akalmadıanunberhüdarlığı(361/3) Uçankuşlaruçunur, esen yil görse turur

Divler hükmüne girür Belkis-Süleymanmısın(257/3) M.: AkL, fikr et her kaçan,

Yüz konan bar, yüz göçen,

Taht-ıasmandan uçan Süleyman öldi gitti (s. ro8) Suya yele hükmü geçen Süleyman,

Bak onlardan ne namkaldıne nisan (s. 284)

Tırnakbilendağlardelen Benican. Suya yele hükmü geçen Süleyman,

Kanıolİskender,Rüstem Pehliyan, Sendünyanıtutacak sen kim bolup (s. 82)

Lokman aleyhisselam, peygamberliği tartışmalı bir hekimdir. Halk, onu hekim olarak tanımıştır.Yunus onu hakim olarak zikrederken Mahtumkulu hekimliğine işareteder:

Y:OL dost bana bendenyakınhikmet bilen bulurHakk/ın

(9)

M.: Mevlarn yetir meskenime, yurduma,

Yıızüm düşsün arslanıma.kurduma. Mahtumkulu aydar, benim derdime,

Dünyanıntabibi Lokman,şifaber (s.93)

Hızır Peygamber, umumiyetle İlyasaleyhisselamla birlikte anılır.

Hızır,zulmet ülkesinde Ab-ıHayat (Ab-ıHayvan) suyunu aramıştır: Y:Bir mekanavarrnışamkiol benüm yurdum degül

Hızırılazulmete irdümAb-ıHayvan isterem(228/4)

M.:Hızır İlyasgibi girsem zulmete

Ya Rab, haber bilerin mi, yar senden (s.149)

Hz. Muhammedpeygamberler serveri. son ve hak peygamberdir: Y: Peygamberler serveri dindireğiMuhammed

Gör ne gevherlerkadıbu bizüm kamumuza(311/2)

M.:Köpleriyok ettin,kanıyuvuttun Muhammed hak resulcanıyuvuttun Harun,Karun,Süleyman yuvuttun Budur seninişin,belli dünya hey! (s.89)

5. Ahiret

Ahiret insanların öldükten sonra yaşayacağı ebedi alemdir. Bu alem Ianidir. Dolayısıylabu dünyada ahiret için hazırlık yapılmalıdır:

Y.: Budünyayıeldenbırakahirete eyle yarak Erenlerden olmaırakgel ikrar it erenlere(314/7)

Farıi dünyayın'idelümbaki evine gidelüm

Armağangerek dostumdan bunda yükin dutsundimiş(122/3)

M.: Misafirsin. mukimişin kurarsın,

Bi-beka dünyada nice durursun. Bunda neişetsen, anda görürsün,

Yakşıdır, yamandırol gün bu işi(s.181)

Mahrumkulu.işim al-ızaridir, Bir mükemmel erin haridaridir. Dünya ahiretinkeşte karıdır.

Tohumsaçınaverna-gehyatıpsen. (s.95)

Dünyanın sonu, ahiretin başlangıcı kıyametveya diğerbir deyimle ahir

zamandır.Bu, İsrafil'inSur'u üflemesiyle başlayacaktır: Y:İsrafilsun ura yir yüzidivşürile

Harab ola berrü bahrçarh-ıfelek yayıla(306/1)

M.: Ahir bir gün bolur ahirzamanı

Israfil surçalsa,bolurzamanı(s.331)

(10)

dirilecek, Allah tek

"kadı" sıfatıyla kullarını yargılayacaktır.

Bu

he-sap gününde kulluk

hesabı

verilecek,

kişinin malı

mülkü ona fayda

ver-meyecektir:

Y.: Ulu divan kurula andakullıksonIa

Bin tekebbür virmeye bir garib nevaz ile (335/13) M.: Ömrünealdanınaöteneyanına,

Malına kıvanma,mülke dayanma, Bunda betişleme,anda uyanma,

Hesap günü haynnaalıpbar bile (s. 102)

Mahşer

günü

kulların

amelleri

tartılır,

bu

tartıda günahları ağır

gelenler Cehennem üzerine kurulan

kıldan

ince

Sırat'tan

geçmeyip

Cehen-nem'e giderler:

Y.:Ol geçidünkorkısıus beni yoldankadı

Geçemez degmekişiköprüsinkıldan kadı(369/1) Günahlarun tartalar andanSırat'ailteler Zebaniler dutalar figanlar ola katı(385/5) M.: Pulsıratüstünde oklarlar seni,

Zulmete salarlar beklerler seni, Zincir, künde bilen saklarlar seni, Azapta, hasrette, kanda,çilimkeş(s. 215)

Cehennem

kapısında

zebaniler bulunur, Cehennemliklere türlü ezalar

ederler:

Y.:Zebarıilerçeke duta götüre Tarnu'ya ata

Deri yana sünük düte dün-günişiefgan ola (9/3) M.: Melekler köterip gürz ururlar,

Endarrundarısu dek akar zehirler.

Haşlaşıpdururlaryanındamarlar.

Endamındansorarkanın gıybet-keş!(s. 271)

Amelleri iyi olanlar ise Cennet'e girer, hürilerle beraber olurlar:

Y.:Kayam budünyayıgideni çün ahrete sefer idem

OL Uçmak'da hürileri, ben banayoldaşeyleyem (197/2) M.: Her yan gitsen barar yeringürbolar,

Hayırkazan, yatan yerinnürbolar,

YahşıboIsan,cayınCennet hür bolar, Yaman boIsan, köyündürler nar bile (s. 101)

6.

Hayır

ve

Şer;

Kaza ve Kader:

Hayır

ve

şer Allah'tandır.

Bunda kulun kendisine ait bir fiili

yok-tur. Hakiki erler, hay

ve

şerri

Allah'tan bilir:

Y.:Yunus bu sözlerikogılkendözünden elünyugıl

(11)

M.: On kat öyün bolsa demir kaleden, Ecel tapar emir bolsa Allah'tan. Hakikat er yüz döndürmez beladan, Hakrızasıbilenbaşa taşgelse (s.118)

Kader, varlık yaratılmadanevvel Allah'ın o varlık hakkındaki takdiridir. Kaza ise Allah'ın ezeldeki takdirinin yerine gelmesidir:

Y: Yunus imdi gam yime nidem nekılamdime Gelürkişi başınaezelden neyazıla(335/20)

Rızıkiçün gussa yime kimserızkınkimse yimez

Rızıkiçün gussa yimepadişaheksik eylemez (109/1) M.: Gel gönlümsıdkile yalvar Allah'a

Yaradandan hiçyaşınn işbolmaz,

Rızkbir mukadderdirşühu gedaya Kalem birdir bunda yazanbişbo1maz Mahturnkulu bu günündeşükreyle,

Allah'ınkudretin görüp fikr eyle,

Rızkiçin gam yeme, Hakk'a zikr eyle, Ezeldeyazılansendenduşbolrriaz (s. 257)

• Hz. Peygamber, bir hadislerinde "Müslümanlıkbeş şeyüzerine ku-rulmuştur. Allah'tan başkabir Tanrı,ibadet olunacak hak ma'bud olma-dığınave Muhammed (S. A) O'nun kulu ve Resülü olduğuna şehadet et-mek; namaz kılmak,zekat vermek; ramazan orucunu tutmak, hacca

git-mek'"

şeklindebuyurur. Her müslüman gibi Yunus Emre ve Mahtumkulu'-nun şiirlerindebu beşesas dile getirilir. Ancak her ikisi de namaz ve ze-kat konusuna ağırlık verirler: Beş vakit namaz, Allah'ın bir emri, kulluğunda şartlarındanbiridir:

Y: Bendenöğütister isen evydiverem bildügümden

Budur Çalab'unbuyruğıtutun oruçkılunnamaz (109/2) M.: Mü'min bolsa,kıl kulluğunHüda'nun,

Beşvakt yada sala sala gidersin (s.96)

Namaz, gençlikte kılınmalıdır.Yunus Emre, gençlerin öğüt alma-dıkları, yaşlılarında ibadet etmediklerinden şikayet ederken Mahtum-kulu, gençlikte namazkılınması nasihatındabulunur:

Y:Oğlanlar ö~ütalmazyiğitlertevbekılmaz

Kocalar ta at kılmazsarp rüzigarolmışdur(76/3) M.: Ademoğluyatmagafil,

Tur ha tan atazdan burun,

Yiğitlikteta' atkılgıl,

Karrılıkyetmezden burun (s.69)

Zekat, malla yapılan bir ibadettir. Kazancınbelirli bir miktarı

(12)

yoksullara verilmek suretiyle yapılır. Bu ibadetten kaçanlarınyeri Ce-hennem ateşidir.

Y.:Kazandığmıviriben yoksullarahoşgörüben

Hak Hazretine varuban oddan o kurtulmak gerek (137/7) M.: Mihnet bilen mal cem eden muhkem bay,

Evvel hayrınbolsa gönderözünden.

Yığıp,zekat bermenierin hali vay, Tanfa karnıdolar tamu közünden (s. 225)

c) Ahlak

ı. Kibir-Tevazu

Kibir, insanınsahip olduğu şeylerleövünmesi ve haksız bir gurura kapılmasıdır.Bu islamiyetın hiç de hoş görmediğibir şeydir. Kibir, İs­ lamiyette "Şaytanameli" olarak görülürken, bunun zıddıolan tevazu yü-celtilir. Yunus tekebbür olma derken, toprak olma (tevazu)'yı salıkverir:

Miskin Yünus erenlere tekebbür olma toprak ol Topraktan biter küllisigülistanıtoprak bana (lO/S)

Eğriliğikoyasmdoğruyola gelesin

Kibr ü kin içıkargı!erden nasib alasm (250/1)

Mahmutkulu da giyim kuşamda haksız gurura kapılınmaması gerektiğini belirtir.

Mağrurolmasincabırıa,samrma Ecel Davüt elinçekmişdemrine

Kılcacana bubeşgünlük ömrüne Ne tedarikkıla kılagidersin (s. 96)

2.Gıybet

Birinin aleyhinde bulunma, arkasındansöyleme, çekiştirrne, dedi-kodu yapmamanalarınagelen gıybet, hoş görülmeyen birdavranış şekli­ dir. Her iki şairimiz de gıybet yapanlarınCehennemlik olduklarınıifade ederler:

Y.:İyi dostın düşmandutan gaybet yalan söz söyleme Bundagammazlıkeyleyen anda yiri taralırsar(63/2) M.: Sakla gıybettendilini

Bağlatmaiki kolunu

Açılantaze gülünü

Allah soldurmazdan burun (s. 70)

Ruz-ı mahşer şikateder dilinden

Rusvalığmbudur seningıybetkeş!

Omrün yele berrne, azma yolundan

(13)

3. Cimrilik-Cömertlik

Cimrilik de

hoş

görülmeyen hasletlerden biridir. Yunus'a göre

cimri, "bir yufkaya

kıyamaz".

Mahtumkulu'ya göre de bu insanlar

malla-rını yığarlar

ancak bu

yığdıkları malı

yemek nasip olmaz:

Y.: Bir nicekişilerüngaflet gözinbağlamış

Hakyalınadirsen bir yufkayakıymaz

M.: Niyetiyamandır bahılmalyığar,

Yiyebilmez her demrıskalın boğar,

Malıharam bolurbaşından ağar,

Çokkaraştım,aceb eyyam gelmedi (s. 243)

Buna

karşılık

insan cömert

olmalıdır:

Y.:Kazandugınıviribenyoksullarıhoşgörüben

Hak Hazretine varuban oddan o kurtulmak gerek (137/7) M.: Yetimi görende, güleryüz bergiL,

Koldan gelse, ana taam tuz bergil, Birgamlıgörendeşirinsöz bergiL, Enteni koldara himayetyahşı(s. 481)

4.

Ayıp

Gözetme,

Ayıp

Açma

Başkalarının ayıplarını araştırmak,

onu, bu

ayıplarından dolayı

utandırmak

her iki

şairin

de

hoş görmediği huylardandır:

Y.: Eya giifil iç gözüni gönlün yavlakuzatmagıl

Bakgılkendü dirligüne kimseaybıngözetmegil (159/1) M.:Yahşıer elaybınaçmaz,

Göre bile haram içmez, Yaradanyazığıngeçmez,

Gözyaşıdökmeyen erden (s. 228)

5.

Hırsızlık

Kötü ve tenkid edilen huylardan biri de

hırsızlıktır. İçine alın

teri

karışmayan.

bir

başkasına zararı

dokunan her türlü kazanç

hoş

görülme-miştir:

Y.:Komadgun nesneyi sunuban götürmegil Komadgun götürmegildüşüreyat1uişe(293/4) M.: Mal için incidipgardaş doğanın

Az bildintıl1adan satıp savanın Paylasırlarhelal haramyığanın

Senazabınçeke çeke gidersin (s. 125)

B) Dünyaya

Bakış

(14)

aldıkları tavır

menfidir. Onlara göre dünya, gelip geçici hayali bir

me-kandır,

baki

değildir.

Bu yönüyle

insanların

gelip geçtikleri bir

misafir-hanedir:

Y.: Bu cihana geldumınıgiderem

Sanasınbir eve kondün konukvan (203/6) Bu dünyaya gelenkişiahir yine gitse gerek

Müsafirdürvatanınabirgün sefer itse gerek (139/1) M.: Bu fani dünyaya inanman

Altın gümüşeguvanman Giyev1ere gönül bermen

Birdoğanzüryatcabolmaz (s. 366) Gelen geçerçaştedip

Eğlemez güzeştedip Gönülaydır keştedip Alemcihanıgörsem (s. 415) Köpyiğitlergelip geçti cihandan Niyetine göre ikbalbolmadı

Gerdişikec kahpe felek elinden Ertiri~adbolan öyle gülmedi (s. 127)

Dünyanın geçiciliğine

mukabil

insanın

ebedi

vatanı

öbür alemdir.

Dünya zenginlikleri de dünya gibi geçicidir. Dünya

malına

bakanlar,

Ka-run kadar zengin olsalar,

malları onları kurtaramayacaktır:

Y.:Batmışdünyamalınabakmaz ölümhalırta

IrmişKarünmalınazihiiş düşvarlığı(361/2) M.: Hümayunkorganın saldıranHarun

Dünyayıdört bölen hani Feridun

Kırk şehri kızıldandolduran Karun Gözü kumdan doldu, puldandolmadı(s. 127) Ger tapan dünyada mülk-iİskender

Karununmalıhem bolsa müyesser Ahiri bolursun yere beraber

Gönülden men menlik edici bolma! (s. 387)

Bu sebeple geçici dünyaya

bağlananlarbedbaht olurlar:

Y.: Seversendünyayımihnetbulasın

Erenlersırrınıkaçantuyasın

Ağudurbal degül dünyamuradı

Niçe bir aguya parmakbanasın(297/2,4) N.: Neyley felek, kahbe felek

Şadgünlerim az eyledin

Kılıpnahak canlar helôk Dertlerime tuz eyledin (s. 115)

(15)

dünya-dan da uzak kalırlar.Bunun için dünyayabağlanılmamalıdır:

Y.: Bu dünyaya gönül virensonucı pişman olısar

Dünyaya benüm didükleri hep aftadüşman olısar(63/1)

Dünya halkundüşmanıdurmaksüd ol canlarcanıdur

Bilün ki dünya fanidürdünyayıterk itsen gönül(161/4)

M.: Bu sözleri dedi olHayrü'l-beşer,

Düzahtanyakıcıbu felek yeser, Ademoğluneyleyep bunda serbeser,

Bakınözü rahatyatıp baradır.

Bu fanide yoktur takatkararım,

Sonunda anlamaz,yetişmezsabnm, Mahtumkulu aydar, kocalanömrüm, Kolumdansındırdıngidipbaradır(s. 261)

c)

Ortak Üslup Özellikleri

Buraya kadar Yunus Emre ile Mahtumkulu'nun din ve dünyaya bakış açılarındanortak noktalarına işaretettik. Bir sanatkarın konuyu ele alış tarzı, onu işleme şekli demek olan

üslüp

konusunda da ıfairlerimizinbenzer yönleri vardır. Dil farkını bir kenara bırakacak olursak, bazı şiirleribirbirlerine o kadar benzer ki, bu şiirlerdemahlas beyitleri ayırdededunsur vazifesi görür. Şairlerimizinzamandan şikayet ettikleri şu şiirleri.bu konuda bir fikir verecek özelliktedir:

Y.: Müslümanlar zamane yatlualdı

Halal yinmez haramkıymetlü aldı OkınanKur'an'a kulak tutulmaz

Şeytanlarsemirdi kuvvetlüaldı

Haram ile hamirtutdı cihanı

Fesadişleridenhürrnetlüaldı

Kime kimTanrı'danhaber virürsen

Kakır başınsalarhüccetlüaldı Şakird üstadılaarbedekılur Oğul atıyılaizzetlüaldı

Peygamber yerine geçen hocalar Bu halkunbaşınazahmetlüaldı

Dutulmaz oldupeyşamberhadisi

Halayıkcümle Hak dan utlualdı

Yünus gelaşıksıntevbe eyle

Nasüha tevbeucıkutlualdı(387/1-9)

M.: Gönlüm aydar, dostlar, eyleyin beyan, Bilmenem,yakın mıahir zarnane, Dünya için şeriatiri taşlaban,

Bilmenem,yakın mıahir zamane. Mollalar ilmine itmedi amel,

Şeriat işineeylemey cedel, Fi'limiz bozulup, köp,eldi kesel, Bilmenem,yakın mıahir zamane.

(16)

Müftüler malalıp, rivayet berir, Na-hak pul(u)nualır, hakkıköydürür, Fi'lleri bozulup fesat köpelir,

Bilmenem, yakinmıahir zamane. Hocalar fahr ederaslı zatını

Kıyam İsameddinkoyupadını,

Filan kes hoca dep hemevladını,

Bilmenem,yakın mıahir zamane. Günahlar köp bolup, eksildi sevap,

Korkarım,bu cihan bolmagay harap, Kesp edip satadar arak u~arap,

Bilmenem,yakın mıahir zamane. Mahtumkulu buncakılmakhikayet, Akillere,şayetbolgay kifayet,

Dünyanın işineyoktur nihayet,

Bilmem,yakın mıahir zamane. (s. 482-484)

Aşağıya aldığımız şiirler

de Mahtumkulu'nun Yunus

edasındaki şiirlerinden birkaçıdır:

GİDİCİBüLMA

Gel, ey, gönlüm, sana nasihatkılay, Vatanıterk edip~dicibolma, üzünden eksikbır gayrınamerdin, Hizmetinde kulluk edici bolma! Bir nasihat berey, pendimi alsan, Imtiyaz eylegil, otursan, dursan, Indegsiz habersiz bir yere barsan,

Kişi aşınıntuzuntadıcıbolma!

Çağrılanyere bar,oturgıl,durma,

Çağrılmayanyere görünme, barma, Uyalmazkişidek sürünüp yörme, Buyrulmayanişiedici bo1ma! c

Ey gönül, gelgil sen,Hakkı tapalı,

Nefsimiz merkebin binipçapalı,

Aydarlar: Hakermişrnihr üvefalı, Şolsözünden hergizkaydıcıbolma! Mahtumkulu, gönülde köptürarmanı, Tapmadı akıbetderdederınanı.

Yetişirbir günüTanrı fermanı,

Rüz uşebgafletteyarıcıbolma!

COŞüLMA5IN

Ey, yarenler, Müselmanlar, Deli gönülcüş olmasın.

Biryahşı yiğidecanlar, Yaman hatunduş olmasın.

(17)

Her kim alsa haktan rahmet, Giderkaygı,kalmaz mihnet, Ersgin bolsa, durmaz devlet, Hiç ülkebi-baş olmasın.

Biraşk düşseadam ser(i)ne, Uyku kaçar, gönül uma, Iki sevgili bir bir(i)ne,

Yakınolsun,dış olmasın.

Sözle,hey,aşığırn,sözle, Gelkıyamet işingözle,

Mahtumkulu,sırrıngizle,

Her namerdefa~ olmasın.(s. 454-455) NETİcE·

Türk kültürü oldukça genişbircoğrafyaya yayılmıştır.Bir o kadar da tarihi derinliğesahiptir. Bu coğrafi genişlik ve tarihi derinliğe rağ­ men Türk kültürü, ufak tefeknüanslarına rağmenbir bütün olarakasrırnıza gelmi~tir. 199ü'lı yıllara gelene kadar bifbirinden habersiz hayat süren Türk topluluklarıdemirperdenin yıkılmasıylabirlikte karşılıklı kültü-tel temaslar kurmuşlar:birbirlerinin geçmişteakraba olduklarının,ortak değerleresahip olduklarının farkına varmışlardır.Bunun tabii neticesi olarak kültürel bütünlükşuuru uyanmıştır.

Bir Türkmen, Yunus Emre'yi zevkle okurken,aynızevki bir Anadolu insanıMahtumkulu'dabulmuştur.Bunun kadar tabiibirşeyolamaz. Zira Yunus Emre de, Mahtumkulu daaynıkültürünfarklızaman, farklı coğraf­ yada yetiştirdiğiiki zirve şahsiyettir. Bunlarıbesleyen kaynak aynıdır.

Biz bu küçük hacimli çalışmadabu iki şahsiyetiri ortak noktalarını ortaya koymaya çalıştık.Din, dünyayabakışve üslüp olmak üzere üç ana başlık altında topladığımızbu ortak noktalar, araya coğrafya, tarih, rejim vb. sınırlargirmesine rağmenTürk kültürünündevamlılığını göster-mesibakımındanönemtaşımaktadır,

Referanslar

Benzer Belgeler

Kültür turizmi, özel ilgi turizmi ve edebiyat turizmi kapsamında kavramsal olarak ele alınan bu çalışmada edebiyat müzelerinin turizm alanındaki yeri ve önemi vurgulanırken

Milli Türk Talebe Birliği tarafından çıkarılmakta olan Birlik gazetesi, 2 Temmuz 1933 tarihinde İstanbul’da yayın hayatına başladıktan sonra toplamda 14 sayı çıkarılmış

Köşkün kapısına vardıkları zaman nöbet bekleyen yeni- çeriler Sofi’yi dikkatle, çok kalın yaşmağı sebebiyle hüsnü ve ihtişamı hakkında hiçbir şüphe duyamayarak, sade

Bütün ilahi dinler ve peygamberler de savaşan çekişen dünyaya barış için gelmişlerdir.. İlahi dinler, insanın önce Allah ile sonra kendisiyle, sonra çevresiyle ve daha

Yüksek koruyucu gümrük vergisi ve Emir’in yüklediği ulaşım ticareti üzerindeki katı yükümlülükler (450 sterlin eden her deve yükü başına yedi sterlin

Bu yan cümleciği ve temel cümleyi herhangi bir ekleme yapmadan Türkiye Türkçesine çevirdiğimizde şu sıralanış elde edilir: [cihān içinde yoḳdur]

Benzer şekilde can, gönül, akıl ve fehmin maşuka feda edilmesinin lazım geldiği ifade edilir; zira aşığın maşuktan başka bir şeyi yoktur (Yûnus Emre, 2012a, s. Ancak bu

İnceleme neticesinde Türk edebiyatında mutasavvıf şairlerin özellikle Yunus Emre gibi edebiyatın kurucusu bir şairin dilinden deniz tasavvurunun bu edebiyat için oldukça