• Sonuç bulunamadı

ÖRTÜNME BİR YAPILAŞMA İLİŞKİSİ OLARAK KADINLAR VE DİN : Başkent Kadın Platformu Örnek Olayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ÖRTÜNME BİR YAPILAŞMA İLİŞKİSİ OLARAK KADINLAR VE DİN : Başkent Kadın Platformu Örnek Olayı"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖRTÜNME

BİR YAPILAŞMA İLİŞKİSİ OLARAK KADINLAR VE DİN : Başkent Kadın Platformu Örnek Olayı

Prof. Dr. İhsan Toker

(2)

Örtünme ve Toplumsal Cinsiyet

Örtünme bütün tek tanrılı dinlerde tarih boyunca varlığını sürdürmüş bir fenomeni işaret etmektedir. İslam’da ise örtünme iki ayrı ayette yer

almaktadır. Bunlardan biri Müslümanlar arasında erkek ve kadın

cinsiyetlerinin toplumsal ilişkilerini düzenleme bakımından kadınların başörtüleriyle ilgilidir, diğeri ise kadınların ev dışına çıkmaları halinde üzerlerine almaları gereken kıyafetlerle ilgilidir.

Dini metinlerin dışında konuya tarihi açıdan bakıldığında örtünmenin

kökeninin Asurların uygulamalarına dayandığı görülür. Bu yüzden

örtünmenin Arap yarımadasında İslam tarafından getirilmiş yeni bir

uygulama olmadığı, İslam geldiğinde bazı sınıflar arasında örtünme

uygulamalarının zaten mevcut olduğu görülmüştür.

(3)

Ayetlerden hareketle ilk dönem İslam toplum organizasyonunu etkileyen düzenlemeler daha sonra kapsamlı fıkıh literatürü yoluyla da işlenip

sistematize edilmiş, kadınlar istisnai durumlar dışında bu esasa dayalı bir sosyal organizasyon içinde yer almışlardır.

Bu durumun bir meydan okumayla karşı karşıya kalması, Müslüman toplumun Batı kültürü ve toplumlarının etkisiyle girdikleri modernleşme süreciyle başlamıştır.

Bu süreçte örtünme modernliğin karşısında bir engel olarak görülmüş,

modern uygarlık çabaları karşısında terk edilmesi gereken bir durum

olarak değerlendirilmiştir.

(4)

Örtünme Konusuna Belli Başlı Yaklaşım Biçimleri

Örtünme gerek Türkiye’de gerek İslam dünyasında gerekse tüm dünyada yoğun bir şekilde tartışılmakta olan bir konudur. Örtünmenin dinle ilgisi bu tartışmaların ana başlıkları içinde yer alır.

Bu konu farklı bakış açılarından ele alınabilir. Bunlardan biri özellikle

Kur’an’da dile getirilen anlayışın ihtiva ettiği kadın düşmanı tutumun bir yansıması olduğu yönündedir. Buna göre kadınlar erkeklerden

ayrılmakta ve onlara boyun eğdirmenin bir yolu olarak örtünmeye zorlanmaktadırlar.

Bir başka yaklaşım biçimi örtünmeyi yine bir ayrım aracı olarak görmekle birlikte bunun Kur’an’nın özünde olmadığını, İslam topraklarındaki ataerkil toplum yapısından kaynaklı olduğudur.

Üçüncü yaklaşım ise örtünmenin kadını bağımlı hale getirdiğinin aksine

özgürleştirici deneyimler yaşattığını öne sürer.

(5)

 Bu arada Müslüman kadınların örtünmenin dindeki yeri konusundaki tutumları homojenlik göstermez. Bilindiği gibi kadınların dinle ilişkileri açısından üç tip feminizm vardır. Bunlar İslamcı, Müslüman ve Seküler Feminizmdir. Bu üç tip feminizm örtünme konusunda karakteristik olarak birbirlerinden farklıdırlar.

 İslami feminizm başı örtmeyi tartışmasız bir dini yükümlülük olarak görür.

Başörtüsü olmadan bir kadın eylemci olamaz. Örtü öze ait bir şeydir ve o olmaksızın kadınlar kimliğin özel bir idealine zorunlu bağlılığı yerine

getiremezler.

 Müslüman feministlerde ise başörtüsü esaslı ve öze ilişkin bir şey olmayıp kadınların tercihlerine bırakılması gereken bir konudur.

 Seküler feminizmde ise örtünme bireysel bir tercih olabileceği gibi, bununla birlikte İslamcı kesimlerin amaçlarıyla özdeşleştirildiği oranda örtünmenin bir problem olarak ortaya çıktığı görüşü hakimdir.

(6)

Platformun Örtünme Konusundaki Tasviri

Dört şekilde sıralanabilir;

Başörtülü ve başörtüsünü farz kabul eden : Platformun büyük bir kısmı bu özelliği

taşımaktadır. Bu kategori içinde yer alanlar başörtüsünün farz olduğuna inanır ve bunu sorgulamaz. Başörtüsü kullanımı dini bir emirdir.

Başörtülü ama başörtüsünü farz kabul etmeyen:

Başı açık ancak başörtüsünü farz kabul eden: Başörtüsünün dini bir zorunluluk olduğuna inanma her zaman onu uygulama sonucunu doğurmamaktadır. Bu yönde bir istek

duyulmakta fakat uygulamaya geçilememektedir. Platform için istisnai bir durumdur.

Başı açık ve başörtüsünü farz kabul etmeyen: Başörtüsünü dini bir zorunluluk olarak kabul etmeyen, gereklilik olarak görmeyen ya da büyük bir şüpheyle yaklaşan ve başörtü pratiğinden uzak bir düşünüştür. Platform için istisnai durumdur.

(7)

Tesettürün Modern ve Seküler Yönleri

Platformun özellikle başörtüsü konusundaki heterojen niteliği, onun mensuplarının başörtüsünü temellendirme noktasında birbirlerinden

kesin çizgilerle ayrıldıkları anlamına gelmemektedir. İster tesettürün dini bir gereklilik olduğuna inanılsın, isterse aksi düşünülsün, çoğu mensup başörtüsünü sırf dini olanın dışında argümanlarla temellendirmeye

teşebbüs etmektedir. Bu da, bugün insanlarla kutsal metinler arasında doğrudan ilişki yerine, insanların içerisinde yaşadıkları sosyal şartların özellikle de modernliğin yol açtığı durumların etkisini akla getirmektedir.

Bugün tesettür konusunda ön plana çıkmış konuların biri, onun

modernliğidir. Özellikle örtünme konusunun sosyal bilimlerin bakış

açısından anlama çabası içerisindeki araştırmacılar onun geleneksel

anlayış ya da uygulanış şekilleriyle şimdiki durumu hakkında bir ayrıma

gitme ihtiyacı hissetmekte ve bunu özellikle vurgulamaktadırlar.

(8)

Fadwa El Guindi’ye göre günümüzdeki örtünme ne bir erken dönem örtünmesine ne de islam toplumunun örtünmesine bir geri dönüştür.

Artık ne aynı örtü ne aynı kadınlar ve ne de aynı topluluk söz konusudur.

Çağdaş kolejli bu kadınlar orta yoldaki toplum içerisinde aktif ve görünür olmaya devam etmektedirler. Onlar yükseköğretime kaydolmakta

‘yumuşak/latif olmayan’ mesleki alanlarda yoğunlaşmakta ; kariyer

yönelimli, modern ve örtülü Müslüman kimliklerini iddialı bir şekilde

ortaya atmaktadırlar. El Guindi, birçok kişinin geçici bir heves olarak

gördüğü örtünmenin güçlü ve esnek bir sosyal ve siyasal harekete

dönüşmüş olduğunu belirtmektedir.

(9)

Juan Cole ise şehirlerde yaşayan, eğitimli kadınlar tarafından uygulandığı şekilde örtünmenin ‘geleneksel olanlardan en uzak şey’ olduğunu ifade etmektedir. Bu örtünme eğitimli genç kadınlar tarafından çağdaş problemlere yönelik yeni bir cevaptır. Bu da ona göre modernleşme teorilerinin sayıltılarının aksine, sosyal değişmenin tek yönlü olmaması ile ilgili bir durumdur. Toplumsal cinsiyet ile ilgili kimlik ve rollerin ihtimali ve uzlaşmalı karakteri onların akışkan halde kalmaları sonucunu vermektedir.

Diğer taraftan Ruba Salih örtünmenin giderek artan bir şekilde modernliğin özgün bir temsilini sergilemek üzere kullanıldığını dikkat çekmektedir. Bunun bir temel bir sebebi ona göre hicabın genç ve eğitimli kadınlar için aktif islami kimliğin küresel bir sembolü haline geliyor olmasıdır. Söz gelimi Abu Lughod’a atıfla o, mısırlı şehirli alt ve orta sınıf kadınları için olduğu gibi kırsal kesim kadınları için 1980’lerden bu yana modern ve şehirli olmanın daha teşhis edilebilir bir islami görünüş ve ses kazanma anlamına geldiğine dikkat çekmektedir.

(10)

Tesettür Üzerinden Sosyal Hayatın Dinileşmesi

Bir taraftan dini değerler seküler çerçevelerle karşılaşıp bu paraleldeki söylemler içerisinde dile getirilir hale gelirken aynı zamanda ironik bir şekilde Müslüman aktörler eliyle bu tür dini nesneler ya da pratikler, laik kamusal alanın çehresini değiştirip ona yeni ve alternatif boyutlar

kazandırma potansiyelini taşımaktadır.

İslami kamusal görünümün en çarpıcı bir örneği olarak tesettür

Müslüman habitusta açıkça tecessüm etmiş durumdadır. Bu haliyle tesettür aynı zamanda geleneklerle bir kırılmayı da belirlemektedir.

Yeni örtünme olgusu, kamusal ve özel alan arasındaki sınırları belirsiz

hale getiren, bunun paralelinde dini bireyle sınırlı, mahrem bir sosyal

unsur olmaktan çıkartıp, toplumsal hayatın hemen tüm alanlarında

görünür kılan bir dini yön olarak da kavramsallaştırılabilmektedir.

(11)

Örtünmenin Toplumsal Cinsiyet Bakımından Anlamlandırılması

Örtünmenin etkileşimsel niteliği, yani aynı zamanda hem etkileyip hem etkilenmesi, onun toplumsal cinsiyetle ilgili anlamlarının keşfi bakımından da önem taşımaktadır.

Çünkü bunun dışında tek taraflı açıklama biçimleri örtünmenin beraberinde getirdiği karmaşık sosyal dolayımları basite indirgeme riski taşımaktadır. Nitekim örtünme ve özellikle de başörtüsü basite irca edilerek açıklanmaya maruz kalmış sosyal

olgulardan biri olarak belirmektedir.

Modern sosyal yaşam tarzının getirdiği epistemolojik çerçeve içerisinde bir yerli kültür olarak İslami görünümlerin Batılılaşmayla ilgili etkiler altına girmesi

neticesinde diğer birçok dini sembol gibi örtünmeyle ilgili kavramlar seti de,

modernliğin ilerlemeci söylemi içerisinde negatif anlamlara büründürülmüştür. Bu çerçevede örtünme toplumsal cinsiyet açısından geri bir sosyal organizasyonun ayrılmaz bir parçası, bir kadın düşmanlığı ya da en azından kadınların erkeklere tabi tutuldukları bir durum, kadınların pasifleştirilmesi ve onlara boyun eğdirilmesinin en dolaysız göstergesi vs gibi çok sayıda negatif anlam yükleri eşliğinde

sunulagelmiştir.

(12)

Kadınların kimliğini temelsiz bırakan, onların erkeklerden daha aşağı oldukları ev içi mekanlarda pasif ve tecrid edilmiş vaziyette olduklarını gösteren bir işaret olarak alınan örtünme, artık geleneksel bir rol ve belli bir mekanla sınırlı olmayan Müslüman kadınlar tarafından yeniden

benimsenmiş bulunmaktadır.

Bunun yerine onlar, iç mekan sınırlarını aşan ve yüksek eğitim, şehirli yaşam ve kamusal failliğe erişim elde eden kadınlardır. Örtünme İslami dindarlığın hem şahsi hem de kolektif bir ifadesidir. O, şahsen bedensel bir ifade taşımakta ama aynı zamanda kendilerini Müslümanlar olarak, daha kesin bir şekilde ise ‘İslamcılar’ olarak ayırt edenler arasında

kolektif bir güçlenme ve yatay bağlılık kaynağı olarak tahayyül

edilmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada, B-mod ve doppler görüntüleme ile koyun dalağının ultrasonografik olarak lokalizasyonu, boyutları, görünümü ile dalak arter ve venlerinin akım özelliklerinin

• Sosyal sistemde, kişinin kendi kişiliğinden bağımsız olarak belirlenmiş görevler, o kişinin işgal ettiği sosyal pozisyon dur.. Statü (mevki) ise bireyin

Farklı gelir ve eğitim kategorilerinden çoklu rol sahibi kadınlar bir arada değerlendirildiğinde, ev içi işler eşler arasında eşitsiz dağılmakta ve eşitsiz

Ev içi iş bölümünün eşler arası dağılımındaki eşitsizliğin, çoklu rol sahibi kadınların psikolojik sağlıkları üzerindeki olumsuz etkisinde iş-aile çatışmasının

Aim: Aim of the study was to determine milk yield, somatic cell count, udder traits and correlations among these traits in Pırlak sheep.. Materials and Methods: This research

Ancak halen ül- kemizde "Bölgesel epilepsi profili" ile ilgili çal ış malar ı n azl ığı dikkat çekmektedir.. Anahtar kelimeler: Epilepsi, demografik özellikler,

PhD Mehdi Keshavarz Ghorabaee, Department of Industrial Management Allameh Tabataba’i University (ATU), Iran PhD Komeil Nasouri, Textile Engineering Department, Isfahan University

Çeşitii elektronik araçlardan, synthe- sizerlerdan, bilgisayarlardan yararlanarak geleneksel çalgı ve tekniklerle elde edilemeye­ cek yeni tınılar yaratmaya yönelen