• Sonuç bulunamadı

Canlılarda Beslenme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Canlılarda Beslenme"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Canlılarda Beslenme

• Genel olarak incelendiğinde hayvanların ve bitkilerin benzer besleyici madde ve elementlere gereksinimi vardır.

• Bitkiler topraktan su ve mineral maddeleri, havadan ise karbondioksit alırlar.

• Hayvanlar ise bitkileri veya birbirlerini yiyerek, hem enerjilerini hem

de vücutlarına gerekli maddeleri bu gıdalardan temin ederler.

(2)

Beslenme ilişkilerine göre canlılar üçe ayrılır.

Ototrof

Heterotrof

Hem ototrof hem heterotrof

(3)

1. Üretici Beslenme (Ototrofluk)

Fotosentez yapanlar (Fotoototroflar)

Yeşil bitkiler, bazı bakteriler, mavi-yeşil algler ve bazı tek hücreliler tarafından klorofillerde gerçekleştirilir.

Kemosentez yapanlar (Kemoototroflar)

Işık enerjisi kullanılmaz. Sadece bazı bakteri türleri

tarafından gerçekleştirilir. Klorofil ve kloroplastları

yoktur. Kimyasal enerjiyi kullanarak CO2 ve H2O

birleştirerek organik besin yaparlar.

(4)

2. HEM OTOTROF HEM HETEROTROF OLANLAR

Bu grup canlılara en güzel örnek böcekçil bitkilerdir.

Azotça fakir topraklarda yaşarlar. Topraktan alamadıkları azotu böceklerin proteinlerinden karşılarlar.

Bu yönleri ile heterotroflardır. Böceği yakaladıktan sonra sindirim enzimlerini dış ortama salgılayarak yakaladıkları böceği sindirirler. Sonra onun amino asitlerini hücre içine alırlar. Aynı zamanda fotosentez yaparak besin üretiler.

Bu yönleri ile ototrofturlar.

(5)

3. HETEROTROF CANLILAR

Besinlerini hazır alan canlılardır. Besin alama biçimine göre üçe ayrılırlar.

Etçiller

Otçullar

Hem etçil hem de otçullar

(6)

Saprofitik Beslenme (Çürükçül Beslenme):

• Gıdalarını çürümekte olan organik yapılardan alırlar.

• Pek çok bakteri ve küf mantarı bu

şekilde beslenirler.

(7)

Simbiyoz Yaşam

• İki farklı türe ait bireyin ya da popülasyonun yarar ve zarar gözetilmeden birlikte yaşamasına

simbiyoz (birlikte yaşam) denir.

• Simbiyotik ilişkide genellikle daha büyük olan organizmaya konakçı, daha küçük olana ise

simbiyont adı verilir.

• Simbiyotik ilişkiler mutualizm, parazitizm,

kommensalizm, amensalizm gibi farklı biçimlerde

gerçekleşebilir.

(8)

A. Mutualizm

Farklı türlerden iki canlının karşılıklı yardımlaşarak her iki tarafa da yarar sağlamasına dayalı olan bir ortak yaşam

biçimidir.

Liken birliğini bir mantar türü ile bir alg türü oluşturur. Alg,

fotosentez ile ürettiği besin ve O

2

ʼ yi mantara verirken, mantar da bu birliğe su sağlama, bir yere tutunma ve koruma görevi yapar.

 

(9)

B. Kommensalizm

Birlikte yaşayan iki türden biri bu birliktelikten yararlanırken (konuk) diğer tür (konak) etkilenmez.

-Kommensalizmin klasik örneği, pilot balıkları ile köpek balıkları

arasındaki ilişkidir. Pilot balıkları köpekbalıklarıyla birlikte hareket

ederek onların avladıkları avlardan arta kalanları tüketir. Bu

birliktelikten pilot balıkları fayda görürken köpekbalıkları ne yarar ne

de zarar görür.

(10)

C. Parazitizim

-Birlikte yaşayan canlılardan biri yarar sağlarken, diğerinin zarar gördüğü birlikteliktir.

Bu birliktelikte zarar gören canlıya “konak”, zarar veren canlıya da

“parazit” denir. Parazitler; bir hücreli, bitkisel ve hayvansal

parazitler olmak üzere üç grupta incelenebilir.

(11)

D. Amensalizm

Birlikte yaşayan türlerden biri, bu birliktelikten zarar görürken diğerinin etkilenmediği simbiyotik yaşam şeklidir. Örneğin; ceviz ağacının yaprak ve meyvelerinden salgılanan juglon adı verilen bir madde, yağmurla toprağa iner ve ceviz ağacının altında başka

bitkilerin yaşamasına izin vermez. Ceviz ağacı bu durumdan

etkilenmezken diğer bitkiler zarar görmüş olur.

(12)

        Büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve

sağlığın korunması için besinlerin

kullanılmasına beslenme denir.

(13)

Besin Öğeleri

Büyüme, gelişme ve sağlıklı olarak yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli besin öğeleri altı grupta toplanabilir.

1. Proteinler 2. Yağlar

3. Karbonhidratlar

4. Madenler (mineraller) 5. Vitaminler

6. Su

(14)
(15)

          Her grupta ayrı özellikte ve vücut çalışımında ayrı görevi

olan değişik türde besin öğeleri bulunmaktadır. İyi bir diyet

içeriği tüm bu besin gruplarını içermeli ayrıca lifli selülozlu

besinlerden de zengin olmalıdır. Lifli - selülozlu besinler, yeşil

yapraklı sebzeler , meyveler ve iri taneli tahıl gruplarında

bulunur. Bağırsak hareketlerini uyararak kabızlığın

önlenmesinde ve düzenli bağırsak alışkanlığında , önemli bir

yere sahiptirler.

(16)

PROTEİNLER

Bütün hayvansal ve bitkisel yiyeceklerde protein

bulunur. Ancak miktarları değişiktir. Hayvansal kaynaklı

proteinlerin başında yumurta , et, tavuk, balık yer alırken

bitkisel kaynaklı proteinlerin arasında kurufasulye, nohut,

mercimek gibi kurubaklagiller ve pirinç , arpa, yulaf gibi

tahılar yer almaktadır. Hayvansal kaynaklı yiyeceklerden

sağlanan proteinin sindirim oranı %90-97, tahıl proteinlerinin

78-85, kurubaklagillerin ise %78-80 dolayında

gerçekleşmektedir.

(17)

YAĞLAR

Sağlandıkları kaynaklara göre hayvansal ve bitkisel yağlar olmak üzere iki grup oluştururlar. Büyüme, gelişme ve sağlığın sürdürülmesinde bitkisel kaynaklı yağların önemli rol üstlendikleri araştır malarla kanıtlanmış durumdadır. Bu nedenle tüm yaş gruplarında zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı gibi bitkisel kaynaklı yağların tüm margarinlerin ve tereyağın yerine kullanılması önerilmelidir.

 

(18)

KARBONHİDRATLAR

          Bütün tahıllarda ve bunlardan yapılan besin maddelerinde (ekmek, bisküvi, kek vb.) kök bitkilerde, sebze ve meyvelerde bulunur. Vücuda enerji sağlayan besin öğelerinden biridir.

Böylece proteinlerin enerji için kullanılmasını önleyerek,

proteinlere olan gereksinimi azaltırlar.

(19)

Madenler  

• Diş, kemik ve diğer doku hücrelerinin yapımında

• Kasların çalışmasında

• Kanın pıhtılaşmasında

• Kan hücrelerinin yapımında önemli rol oynarlar.

Madenler arasında demir, kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, sodyum, klor, magnezyum, bakır, çinko, iyot en başta yer alanlar arasındadır.

 

(20)

VİTAMİNLER

        Büyüme ve hastalıklara karşı dirençte, onarım ve

yenilenmede rolleri vardır. Vitaminlerin yiyeceklerdeki

dağılımı değişiktir. Bazı yiyeceklerde bir ya da birkaç vitamin

yoğun olarak bulunabilir. Yiyecekleri hazırlama, pişirme ve

saklama yöntemlerindeki hatalar, bu vitaminlerin

kaybolmasına yol açmaktadır.

(21)

A VİTAMİNİ

Çocukların büyümesinde, muköz membran ve göz

sağlığında rol oynamaktadır. A vitamini eksikliğinde büyüme geriliği, ağız ve burun enfeksiyonları gelişimine yatkınlık, görme güçlüğü, özellikle karanlıkta görme yeteneğinin azalması görülür. A vitamini süt, peynir, tereyağı, balık yağı, kuru meyveler, sebzeler, yeşil ve kırmızı meyvelerde, karaciğer ve yumurta sarısında bulunur.

 

(22)

B VİTAMİNİ

        Karbonhidratların uygun şekilde kullanılmasında

çocukların büyümesinde, deri ve mukoza sağlığında, kırmızı

kar hücrelerinin yapımında, sinir dokusu sağlığının

sürdürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Eksikliğinde

büyüme geriliği, pernisiyöz anemi , neuritis görülür. Yumurta,

fındık, fasulye, bira, süt, et, peynir, balık . karaciğer,

böbrekte bol miktarda bulunur.

(23)

C VİTAMİNİ

        Çocukların büyümesinde, hastalıklara özellikle enfeksiyon

hastalıklara dirençte, yara iyileşmesinde, cilt ve muköz membran

sağlığının korunmasında rol oynar. Eksikliğinde büyüme geriliği,

iyileşmede yavaşlama, ağız, dişeti yara ve kanamaları, cilt altı

kanamaları ve şiddetli eksikliğinde iskorbit hastalığı görülür. Taze

sebze, meyve, mısır, fındık, domates, karaciğer, portakal , limon,

sivri yeşil biberde daha yoğun olarak bulunur. Ancak, bazı pişirme

yöntemleri ile kaybı söz konusu olduğundan gereken hazırlama ve

pişirme yöntemlerine titizlikle uyulması gerekmektedir.

(24)

D VİTAMİNİ

Diş ve kemik gelişiminde, çocukların büyümesinde önemli rolü vardır. Eksikliğinde büyüme geriliği ve raşitizm hastalığı görülür. Süt, yağ, peynir, süt tozu, balık, balık yağı ve yumurtada miktarda bulunur. Ancak, D vitamininin vücutta kullanılabilmesi için, güneş ışığındaki ultraviyole ışınına gereksinimi vardır. Bu nedenle cildin açıkta güneş ışığı ile teması, yani çıplak derisinin güneşlenmesi önemlidir.

 

(25)

K VİTAMİNİ

        Kan yapımında ve pıhtılaşmada önemli rolü vardır.

Eksikliğinde yeni doğan anemisi, kanamalar ve kanamaya

eğilim görülür. Yeşil sebzeler, soya fasulyesi, karaciğer, kuru

incirde bol miktarda bulunur.

(26)

SU

• Hücrelerin yaşamı

• Tüm vücut sekresyonlarının yapısında

• Kimyasal değişimlerde

• Enzimlerin çalışmasında

• Vücuttan zararlı maddelerin atılımında

• Vücut ısısı düzenlenmesinde önemli rolü vardır.

Vücudun 2/3'ünü su oluşturur. Diyare ve kusma ile vücutta su

kaybı oluşur ve sıvı elektrolit dengesi bozulur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir kısım faktörlerin düzenli büyüme gelişme kontrolü üzerine pozitif etkisi olduğu belirlendi; ailenin eğitim düzeyinin yüksek olması (p<0,01), annenin çalışıyor

BAH.ÜR.MUH.PAZ.HAZ.-3 PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ. Oligosakaritler Disakaritler Sakaroz Maltoz Gentibioz Trehaloz Melibroz Sellobioz Laktoz Trisakaritler Rafinoz Gentianoz

Kış Dinlenme dönemi Ülkemiz genelinde: MART-KASIM Serin: Nisan-Ekim Sıcak-Ilıman: Şubat-Kasım Ağlama (Kanama) Sürme (Tomurcukların patlaması) Çiçeklenme başlangıcı

 Fernel ve Büyümenin Fizyolojisi (M.S. yüzyıl)  William Clever(M.S.. İnsanın

 Neyzi ve arkadaşları (1973) (9-19 yaş) ile Güray ve Tümerdem (1978) (7-12 yaş)’in Istanbul’da gerçekleştirdikleri iki çalışma büyük kentlerde farklı sosyal

Gelişme ise, hücre ve dokuların yapı ve içeriğinin değişimi ile dil, zihinsel, motor, duygusal ve sosyal alanlardaki olgunlaşmadır.... • Büyümeyi etkileyen en önemli

Büyüme, gelişme ve sağlıklı olarak yaşamın südürülebilmesi için gerekli besin

En çok karaciğer, maya, yeşil sebzeler, böbrek, tahıllar, turunçgiller, ceviz, domates, yumurta, balık gibi besinlerde bulunur (Fuerst, Wolf, and Weitzel, 1974; Akşit,