• Sonuç bulunamadı

YAĞMUR SUYU SİSTEMLERİNDEKİ AKSAKLIKLAR ve ANTALYA ÖRNEĞİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "YAĞMUR SUYU SİSTEMLERİNDEKİ AKSAKLIKLAR ve ANTALYA ÖRNEĞİ"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAĞMUR SUYU SİSTEMLERİNDEKİ AKSAKLIKLAR ve ANTALYA ÖRNEĞİ

Ali COŞAR

YTÜ. İnş. Müh. Böl. İstanbul

ÖZET

Yerleşim yerlerindeki çevre ve altyapı sistemlerinin sağlıklı şartlarda sürdürülebilmesi için yağmur suların toplanması, uzaklaştırılması ve uygunsa göl, deniz, dere gibi alıcı ortamlara verilmesi gerekmektedir. Bu yerine getirilmediği zaman yerleşim bölgeleri yağmur yağması durumunda sular altına kalabilmektedir. Yağmur suları, bordür altı girişi ve ızgara gibi yağmur giriş ağızlıkları ile yollardan kanal sistemine alınarak uzaklaştırılır. Eğer yağmur suları uzaklaştırılmazsa yayalara, motorlu trafiğe zarar vermekte ve kazalara sebep olmaktadır.

Bunun yanı sıra iyi projelendirilmemiş ve düzgün olarak inşa edilmemiş yağmur suyu sistemleri de sağanak yağışlarda su baskınlarına neden olmaktadır. Bu çalışmada, Antalya ilinin yağmur suyu kanal sistemlerinin mevcudiyeti araştırılmış ve yağmur suyu kanal sistemi olan yerlerdeki eksiklikler, aksaklıklar ve hatalar belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, yağmur suyu kanal sisteminin ana yollardaki yol drenajı haricinde bulunmadığı belirlenmiş ve mevcut yağmur suyu kanal sistemindeki eksiklikler, aksaklıklar ve hatalar belirlenerek çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yağmur suyu, yağmur suyu kanal sistemi, Antalya

DISORDERS OF STORM RUNOFF SYSTEM AND A SAMPLE OF ANTALYA

ABSTRACT

In order to maintain hygienic conditions in the environmental and infra-structural systems of cities, storm runoff must be collected, removed and disposed into a recipient body such as a stream, lake or sea if it is suitable. Without doing this, cities might be invaded by the water on

(2)

condition that it rains. Storm runoff is removed by being taken into channel system from the roads by the means of Storm runoff input such as pavement input and grate. If the storm runoff is not removed, it gives harm not only pedestrians but also traffics and causes to accidents.

Beside this, a storm runoff system which is not projected and builded in a right way can cause flood in any downpour rainfall. In this researchment, the availability of storm runoff channel system of Antalya has been investigated and the problems, lacks and disorders are tried to be determined in that place where the storm runoff channel system is available. As a result, it is found that the storm runoff channel system is not existent except for the channel drainage on the main road and the problems, disorders, errors of the available storm runoff channel system are determined and tried to reach a solution.

Keywords: Storm runoff, Storm runoff channel system, Antalya

1. GİRİŞ

Kentsel nüfus arttıkça ve toplumsal yaşam seviyesi yükseldikçe evlerden, kuruluşlardan ve endüstriden kaynaklanan atık su miktarı da artmaktadır. Bu sular kanallar içine alınarak uzaklaştırılamazsa çevre ve toplum sağlığı açısından sakıncalar yaratır. Meskun bölge yağmur suları kanallara alınarak uzaklaştırılmadığı taktirde sağanak yağmurlarda cadde ve sokaklarda yürümek güçleşmekte ve düşük kotlu semtlerdeki evlerin ve işyerlerinin bodrum katları su altında kalmaktadır. Bu nedenle, atık suları ve yağmur sularını ayrık veya birleşik sistem kanalizasyon şebekesi inşa etmek suretiyle meskun mahalden uzaklaştırmak gerekmektedir.

Evlerden ve endüstriden gelen atık sular ile bu meskun bölge içerisine düşen yağmur suları aynı kanal içerisinde uzaklaştırılırsa buna birleşik sistem kanalizasyon, ayrı kanallarla uzaklaştırılırsa ayrık sistem kanalizasyon denilmektedir [3]. Birleşik sistem kanalizasyon genellikle Londra, Paris gibi eski şehirlerde görülmektedir [2]. Birleşik sistem, şehirlerde mevcut yağmur suyu drenlerine atık suların verilmesi ile ortaya çıkmıştır. Artık zamanımızda özel durumlar dışında büyük şehirlerde ayrık sistem tercih edilmektedir.

Kanalizasyon sisteminin seçiminde ekonomi, çevre sağlığının korunması ve diğer teknik hususlar göz önünde tutulmaktadır. Meskun bölgenin iskan tarzı ve yoğunluğu, yerleşimin topografik ve jeolojik yapısı, yeraltı su seviyesi ve alıcı ortamın durumu sistem seçiminde etkili olan faktörlerdir. Birleşik sistemde caddeye tek bir boru döşenmesi ve tek bir bina bağlantısının olması sebebiyle inşa ve tesis masrafları daha düşüktür. Ancak topografik şartlar gereği terfiye ihtiyaç duyulursa ve arıtma yapılacaksa birleşik sistem daha maliyetlidir. Ayrık sistem kanalizasyon tercihi aşağıdaki şartlarda avantajlı olmaktadır [1]:

-Dik yamaçlarda kurulmuş yerleşimlerde, yağmur sularının sığ ve kısa mesafede alıcı ortama ulaştırılması mümkün olduğunda,

-Alıcı ortamın kurak hava debisi çok düşük ve doğal arıtma imkanları yetersiz olduğunda ek arıtma gerekiyorsa,

-Sadece atık suların terfisi gerekiyorsa,

-Ekonomik durum kısıtlı ve atık suların uzaklaştırılması öncelik arz ediyorsa,

-Kazı masraflarının çok olduğu kayalık zeminlerde yağmur suları toplanacak bölge alıcı ortama göre yeterli yükseklikte değilse birleşik sistemin dolu savaklarından akış imkanı bulunmadığında,

(3)

-Birleşik sistem sularının bodrum katlarını basma tehlikesi olasılığı olan yerlerde,

-Kurak havalarda akışın çok düşük olması nedeniyle kanallardaki akış hızı problemlerinin çok olduğu yerleşimlerde.

Yağmur suyu kanal sistemlerinin projelendirilmesinde, inşasında ve işletmesinde bir çok problem yaşanmaktadır. İnşaat kontrol mekanizmalarının iyi işletilmemesi ve bina çatı oluklarının ve yağmur suyu yol ızgaralarının bilinçli veya bilinçsiz olarak atık su kanallarına bağlanması, ayrık sistem atık su kanalizasyon şebekesini aşırı yüklemekte ve bunun sonucunda sağanak yağışlar sırasında şebeke basınçlı hale geçerek hem bodrum katlarını atık su basmakta ve hem de arıtma tesislerinin aşırı yüklenmesine sebep olmaktadır. Zira yağmur suyu atık suyun 50-100 katı hatta daha fazla debi yükü yaratmaktadır [4]. Bu sebeple, ayrık sistem kanalizasyon inşaatında kalifiye eleman çalıştırılması, inşaat veya işletme sırasında herhangi bir şekilde çatı oluklarının ve yol ızgaralarının atık su kanallarına bağlanmasının önlenmesi büyük önem arz etmektedir.

Yağmur sularını drenaj sistemine alan giriş yerleri, cadde arklarındaki akımı, yayalara ve motorlu trafiğe en az zarar verecek şekilde minimum masrafla toplayıp uzaklaştırmak üzere hesap edilir ve projelendirilir. Yağmur suyu giriş yerlerinin üç ana tipi mevcuttur (Şekil 1).

Bordür taşında bırakılan giriş yerleri, cadde arklarına konan giriş yerleri ve bu ikisinin kombinasyonu olan girişler.

Şekil 1. Yağmur suyu giriş yerlerinin çeşitli tipleri.

Bordürde teşkil edilen girişler bordürde düşey bir su alma ağzına sahiptir. Cadde arkından akan su bu delikten kanala girer. Suyun girdiği açıklık boyunca cadde arkına konulmuş diyagonal saptırıcılarla teçhiz edilirse deflektörlü giriş adını alırlar (Şekil 1.a). Bu saptırıcıların üst kenarı cadde üst yüzeyi ile aynı hizada olduğundan bu tip giriş yerleri trafiği engellemezler.

Yağmur suyu giriş yerlerinin, bilhassa bordür taşına konmuş olanların su alma kapasitesi, cadde eğimi azaldıkça ve enine eğim arttıkça artar. Bununla beraber, suyun girdiği açıklık

(4)

boyunca cadde arkına konulmuş diyagonal bir deflektöre haiz bordür ağızlıklarında cadde eğimi arttıkça su alma kapasitesi de fazlalaşır.

Cadde arklarına konan giriş yerleri; bordürde tesis edilenlere nazaran cadde arkına akan yağmur sularını almak bakımından daha verimlidir, fakat döküntü ve sürüntü maddesi ile bunların tıkanması bir problem oluşturur. Bunlar arkta bırakılan yatay bir açıklık şeklinde olup üzeri bir veya daha fazla sayıda ızgara ile örtülüdür. Çubukları bordüre paralel ızgaraların en az tıkanmaya maruz kaldığını ve en iyi akım şartlarını hazırladığını deneyler göstermektedir.

Bisiklet tekerleklerinin aralarına girmemesi için ızgara delikleri arasındaki serbest mesafe 2,5 cm’den daha büyük olmamalıdır (Şekil 1.b).

Ark ve bordür girişlerinin kombinasyonu olan girişler; bordür girişi ile ark üzerine konulan bir girişin kombinezonu şeklinde yapılan bir giriş tipidir. Genel olarak bordürdeki girişin hemen önüne arkta da bir giriş bırakılır. Fakat bunun bordür girişinin menba veya mansap ucuna ikisi üst üste gelecek veya aralarında bir mesafe kalacak şekilde konulmaları da mümkündür. Izgara üzerinin döküntü ve sürüntü ile dolması, bu halde suyu bordürde bırakılan giriş yerine doğru sevk edecektir (Şekil 1.c).

Giriş Yerlerinin Projelendirilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar;

a) Trafik emniyeti ve konfor şartlarının müsaade ettiği ölçüde mümkün olduğu kadar fazla bir enine eğim kullanılmalıdır.

b) Gelen yağmur suyu debisinin % 5 ila 10’u aşağıdaki giriş yerine geçecek şekilde hesap yapılmalıdır. Fakat bu durumun, yayalar veya trafiğe bir güçlük çıkarmaması gerekir.

Trafiğin, Bordüre Çok Yakın Olmadığı Durumlarda Dikkat Edilecek Hususlar;

a) Tıkanma bir problem değilse, arkta, çukurlaştırılmış bir giriş yeri bırakılır. Yahut, ark ve bordür açıklıkları bitişik ve ızgara çubukları boyuna doğrultuda olan birleşik bir giriş yeri teşkil edilir.

b) Eğer tıkanma problemi varsa ve proje debisi küçükse, çukurlaştırılmış bir bordür girişi yapılır. Debi büyükse çukurlaştırılmış bir birleşik giriş teşkil edilir. Birleşik girişler tıkanmaya en az maruz olan girişlerdir ve bordürdeki açıklık, arktaki su alma yerinin menba tarafında ve çubuklar boyuna doğrultuda ise en büyük kapasiteye sahip olacaktır.

Trafiğin Bordüre Çok Yakın Olarak Seyrettiği Yerlerde Dikkat Edilecek Hususlar;

a) Cadde eğimi % 5’den büyükse saptırıcılı bir giriş yapılır. Fakat bu taktirde sürüntü maddesinin saptırıcının dişleri arasına toplanmaması gerekir.

b) Cadde eğimi % 5’den küçükse, saptırıcılar arasındaki yarıkların tıkanması muhtemel olan caddelerde, çukurlaştırılmamış bir ark girişi yahut çukurlaştırılmamış bir kombine giriş yapılır ve ızgaralar boyuna doğrultuda bırakılır.

Çok Az Eğimli veya Tamamen Düz Caddelerde veya Çukur Yerlerde Bırakılan Girişlerin Düzenlenmesinde Dikkat Edilecek Hususlar;

a) Düz yerlerde, giriş yerine doğru, her iki taraftan arka hafif eğim verilir. Böyle girişler sanki çukur yerlerde teşkil edilen girişler gibi bir özellik gösterirler.

(5)

b) Çukur yerlerde, ızgaralar tıkandığı taktirde su basmasını azaltmak için bordür girişleri veya birleşik girişler kullanılır.

c) Eğimli caddelerin eteğindeki alçak kotlu yerlerde, yukarıda bulunan giriş yerinin tıkanması halinde doğrudan doğruya geçip gidecek suları da alabilecek şekilde giriş yerine fazla kapasite verilmelidir.

d) Çukur yerlerdeki girişler tıkanmaya müsaittir. Bu sebepten, bunların emniyetli kapasiteleri büyük tutulmalıdır. Çukur yerlerde bırakılan girişlerin kapasiteleri, bordür girişlerinde % 10, birleşik girişler için % 20 ve cadde arklarında bırakılan girişler için % 30 nispetinde artılmalıdır.

Yollardaki trafik şeritlerinin su altında kalmasını önlemek için yağmur suyu giriş yerleri yeterli büyüklük ve sayıda yapılır. Bunların yerleri ve sayıları aynı zamanda yaya geçitlerini su baskınından korumalıdır. Bağlantı borularının kontrol ve temizlenmesine imkan vermek için, yağmur suyu giriş yerlerinin bacalara bağlanması tercih edilir.

Meskun bölgenin tesviye eğrili bir planı üzerinde giriş yerleri yerleştirilirken en ideal durum, caddenin eğimine göre her bir kavşakta 4 adet giriş bırakılmasıdır. Böylece yaya geçitleri su baskınından korunmuş olur. Bu halde arktaki akış yolu, bir blok uzunluğu kadardır. Caddenin eğim durumuna göre, kesişen caddeler arasındaki mesafe 90 ile 150 metreyi geçiyorsa veya çatılardan veya kaplamalı yüzeylerden gelen yağmur suları doğrudan doğruya cadde arkına veriliyorsa, daha giriş yerine gelmeden, arktaki su derinliği trafiği engelleyecek bir değere ulaşabilir. Bu durumlarda arada başka giriş yerlerinin bırakılması zorunlu olur. Cadde boyuna eğiminin fazla olması halinde ise, yağış sularının caddeden hızla uzaklaştırılması için ara yerlerde başka girişlere gerek görülebilir ve ayrıca giriş yerlerinde çukurlaştırmaya da gidilebilir.

Ekonomik durumun elverişli olmadığı yerlerde, daha ucuz olan bir tertip tarzı her kavşakta yalnız iki ızgara bulunmasıdır. Çok daha önemsiz işlerde, yağmur suyu girişlerinin bir kaç blok arayla yerleştirilmesi yoluna da gidilebilir. Bu tertip tarzların seçiminde, bölgenin önemi, yani, tenha bir ikamet bölgesi olması yahut yoğun bir yaya ve taşıt trafiğine sahip ticaret bölgesi bulunması, büyük rol oynamaktadır.

Meskun bölgelerde yağış suları mecralara girmeden önce, yolların iki tarafındaki ark veya hendeklerde akar. Toplanma zamanının bulunabilmesi için buradaki akış zamanının, dolayısıyla akımın hesabı gerekir. Bu nedenle burada akım, herhangi bir yük kaybı bağıntısı kullanılarak hesap edilebilir.

Yağmur suyu debileri genellikle rasyonel metotla tayin edilir. Verim kanaldaki akış ve yağmurun yağış süresi ile alakalıdır. Kanaldaki akış süresi yağış süresinden küçük olan bölgelerde debi Rasyonel metotla hesaplanabilir. Daha büyük bölgelerde bir ötelenme, gecikme dikkate alınmalıdır. Her kanalizasyon mecrasında daima geçiş süresi yağış süresinden büyüktür. Yağmur dursa bile, yağış suyu kanallarda akışa devam eder.

Yağmur suyu kanaları sadece yağış suyunu aldığı için pis su kanallarına nazaran daha yüzeyde bulunurlar. Yağmur suları ise caddeden yağmur ağızlıkları ile alınır. Bunların yerleri, aralıkları

(6)

caddenin boyuna, eğimine bağlıdır. Genel olarak 40-80 m. arasında değişir. 40-80 metrelik bir uzunluk boyunca yağış sularının yolda serbest aktığı kabul edilir.

2 ANTALYA İLİNDEKİ YAĞMUR SUYU SİSTEMİ

Antalya’da kıyı şeridi boyunca tipik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 19°C-20°C’dir. Kıyıda yıllık yağış miktarının 1000 mm’yi bulduğu yerler vardır. Kıyıdan iç kesimlere geçildikçe karasal iklimin etkileri görülmeye başlar. Bunun nedeni, kıyıya paralel uzanan dağların nemli hava kütlelerinin iç kesimlere ulaşmasını engellemesidir. Kış mevsimi yağışlı, yaz mensimi kurak geçer. Toros dağlarının güney yamaçları denizden esen rüzgarların etkisi ile bol yağış alır. Kıyıdan içerilere geçildikçe yağış miktarı azalır.

Şiddeti fazla olan yağışlar genellikle kentte su baskınlarının oluşmasına neden olur. Bu baskınların oluşmasının arkasında yatan gerçek ise şehrin altyapı sisteminin yetersiz oluşudur.

Antalya ilinde yapılmış olan incelemeler ve fotoğraflardan da görüleceği gibi çoğu caddelerde yol kenarlarına belli aralıklarla yerleştirilmesi gereken ızgaralar mevcut değildir. Bazı caddelerde yol kenarındaki ızgaralar düzgün şekilde inşa edilmemiş, bazı ana kavşakların çevresinde yeterli sayıda ızgara yoktur. Bütün bu aksaklıklar ve eksiklikler şiddetli bir yağışta neden su baskınları olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir.

Fotoğraf 1. Türkay kavşağı Fotoğraf 2. Sealife caddesi

(7)

Fotoğraf 3. Metin Kasapoğlu caddesi Fotoğraf 4. Metin Kasapoğlu caddesi Fotoğraf 2 ve 4’den açıkça görüldüğü gibi yol üzerine inecek olan yağmur suyunun yoldan uzaklaştırılması için gerekli olan ızgaralar ve ızgaralardan gelen yağmur sularını taşıyacak yağmur suyu kanalları ve bacaları mevcut değildir. Fotoğraflarda yol boyunca belirli aralıklarla yapılması gereken yağmur suyu ızgaraları veya bordür girişlerine rastlanmamıştır.

Ayrıca kavşaklarda eğim yönünde ve yaya geçidinden önce inşa edilmesi gereken kaldırım kenarlarındaki ızgalaralar veya boy ızgaraları hiç bir kavşakta bulunmamaktadır (Fotoğraf 1 ve 3). Bu durumda drene edilemeyen yağmur suları uzun bir güzergah boyunca akışa geçecek ve yol üzerinde oluşacak akımın su yüksekliği artacağından zemin kotundan aşağıda bulunan ev ve iş yerlerinde su baskınlarının oluşması kaçınılmaz hale gelecektir.

Fotoğraf 5. Aspendos bulvarı Fotoğraf 6. Meydan Kavşağı

(8)

Fotoğraf 7. Işıklar caddesi Fotoğraf 8. Işıklar caddesi

Yollarda ve kavşaklarda, yağmur suyu ızgara ve kanal sistemlerinin eksikliği daha bir çok ana yolda görülmektedir (Fotoğraf 5 ve 6). Yağmur suyu ızgara ve kanal sistemlerinin mevcut olduğu ana yollarda vardır. Ancak bu yollarda yapılmış olan yağmur suyu bordür girişlerinin boyutları küçüktür ve bir sağanak sırasında yoldan gelebilecek debileri uzaklaştıracak boyutlara sahip değildir (Fotoğraf 7). Yine bazı kavşaklarda görülen ve kavşaklarda yaya geçidinden önce inşa edilerek yaya geçidini gelen sudan korumak için yapılan ızgaraların yol ortasında veya kavşak ortasında inşa edildiği görülmüştür (Fotoğraf 8).

Fotoğraf 9. Cumhuriyet caddesi Fotoğraf 10. Cumhuriyet caddesi

(9)

Fotoğraf 11. Avni Tolunay caddesi Fotoğraf 12. Ali Fuat Cebesoy caddesi Cumhuriyet caddesinde kavşaklarda yapılmış olan yağmur suyu ızgaraları (Fotoğraf 9) ve yine yol boyunca inşa edilmiş ızgaralar (Fotoğraf 10) kaldırım kenarlarında inşa edilmemiş ve belli bir standarda sahip değildir. Şehir içinde yapılan yollarda enine eğim her iki kaldırım yönüne doğru verileceğinden ızgaraların kaldırım kenarında inşa edilmesi gereklidir. Fotoğraf 11 ve 12’den görüldüğü üzere ızgaralara kaldırım kenarı yerine yolun orta kısımlarında rastlanmaktadır. Daha önceki bölümlerde de bahsedildiği gibi bu ızgaraların kaldırım kenarlarında inşa edilmesi gerekir. Yol kenarlarına yapılacak olan ızgaraların belirli aralıklarla yerleştirilerek yağmur suyunu yolda çok fazla birikmeden kanallara alınmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi ve boyutlarının gelecek debiye göre belirlenmesi gerekir. Bir ızgara yeterli değilse akım doğrultusunda birden fazla ızgara yerleştirilebilir. Ancak Fotoğraf 12’de görülen boy ızgarasının diğer caddede de devamı olduğu düşünülürse çok fazla uzunlukta inşa edilmiştir.

Migros kavşağında da aynı problemin olduğu düşünülmektedir. Kavşakta normal ızgara boyutlarında iki sıra inşa edilmiş boy ızgarası görülmektedir (Fotoğraf 13 ve 14). Bu bölgede yol üzerinde normal olarak belirli aralıklarla inşa edilmiş ızgara sistemi mevcut ise bu uzunlukta ve bu boyutta boy ızgaralarına gerek yoktur. Eğer mevcut değilse; caddeye düşen yağmur suyu boy ızgarasına gelene kadar cadde üzerinde çok fazla su birikeceğinden uygun bir düzenleme değildir.

Fotoğraf 13. Migros Kavşağı Fotoğraf 14. Migros Kavşağı

(10)

Fotoğraf 15. Dumlupınar caddesi Fotoğraf 16. Dumlupınar caddesi

Dumlupınar Caddesi’ndeki bordür girişi ile alınan suları toplayacak dikdörtgen kesitli yağmur suyu kanalı inşaatı halen devam etmektedir (Fotoğraf 15 ve 16). Dumlupınar caddesi boyunca yağmur sularını bordür altı girişi ile toplayacak şekilde refüj bölgesine inşa edilen dikdörtgen kesitli kapalı galeri görülmektedir. Bordürden gelen sular şekilde görülen bacalardan galeriye girerek toplanacaktır.

Bu yapılar altyapı sistemleri için olduğu kadar yol inşaatı içinde gereklidir. Özellikle kış aylarında düşen yağışlardan sonra yoldaki sular drene edilip ortamdan uzaklaştırılmazsa yol yüzeyinde çatlakların meydana gelmesine ve sürüş güvenliğinin ortadan kalkmasına sebep olacaktır.

Fotoğraf 17. Ali Fuat Cebesoy kavşağı Fotoğraf 18. Ali Fuat Cebesoy kavşağı Ali Fuat Cebesoy kavşağında oluşan bir yağış sonrasında caddede birikmiş olan yağmur suyu görülmektedir (Fotoğraf 17 ve 18). Kavşak ve kavşak çevresi düzenlemesinde yapılması gereken yağmur suyu giriş yapıları ve özellikle kavşaklarda bulunması gereken ve yaya geçitlerinden önce inşa edilen yağmur suyu ızgaraları mevcut değildir. Caddede toplanan sular hem vatandaşlar hem de sürücüler için büyük sorun arz etmektedir.

(11)

Fotoğraf 19. Konya altı sahil yolu Fotoğraf 20. Konya altı sahil yolu

Fotoğraf 21. Konya altı sahil yolu Fotoğraf 22. Konya altı sahil yolu Konya altı sahil yolunda yol kenarında belli aralıklarla inşa edilmiş olması gereken ızgaralar olmadığı için yağmur suları drene edilememiş ve caddeye verilmiş enine eğim yönünde kaldırım kenarlarında toplanmıştır. Bunun önlenmesi için her 40-70m’de bir ızgara konulmalı ve böylelikle caddede toplanacak sular uygun bir şekilde uzaklaştırılmalıdır (Fotoğraf 19 ve 20). Ayrıca yol üzerinde bulunan park etme yerleri ve toplu taşıma araçlarının yolcu indirme ve bindirme yerleri için yapılmış ceplerde büyük su birikintileri meydana gelmekte ve işlevini kaybetmektedir (Fotoğraf 21 ve 22).

(12)

Fotoğraf 23. Akdeniz Caddesi Fotoğraf 24. Akdeniz Caddesi

Fotoğraf 25. Akdeniz Caddesi Fotoğraf 26. Akdeniz Caddesi

Akdeniz caddesinde yağmur suyu sistemi mevcut olup bu sistem bazı bölgelerde bordür giriş sistemi bazı bölgelerde de ızgaralı giriş sistemi olarak düzenlenmiştir. Bordür giriş sistemleri olmasına rağmen bunların uygun şartlarda çalıştığı söylenemez. Bunların bazılarının giriş kesiti düzenlenmemiş (Fotoğraf 23), bazılarının önünde yabancı maddelerin girişini engelleyecek ve girişin tıkanmasını önleyecek ızgarası yok (Fotoğraf 24), bazıları da bulunduğu bölgede oluşan aşırı bitki örtüsünden dolayı fonksiyonunu yerine getiremez duruma gelmiştir (Fotoğraf 25). Ayrıca ızgara şeklinde düzenlenmiş olan yağmur suyu giriş yerlerinin üzerinde ızgaralar mevcut değildir (Fotoğraf 26). Giriş yerinde ızgara mevcut olmamasından dolayı bir yağış sırasında buradan girebilecek yabancı maddeler yağmur suyu kanallarında problemlere neden olacaktır. Yağmur suyu sistemlerinin sadece inşa edilmiş olması yeterli değildir. Bu yağmur suyu giriş yerlerinin düzenlenmesi, temizlenmesi, gerekli ise tamirlerinin yapılması ve eksikliklerinin giderilmesi gerekir. Ancak bu şekilde sistemin düzgün ve sağlıklı çalışır hale getirilmesi sağlanabilir.

(13)

Fotoğraf 27. Burhanettin Onat Caddesi Fotoğraf 28. Bir yapının yağmur suyu çatı inişi Burhanettin Onat Caddesinde bulunan yağmur suyu sistemi ise yoldan gelebilecek suları bordür girişi ile alarak dikdörtgen kesitli açık kanal sistemi ile toplamaktadır (Fotoğraf 27).

Dikdörtgen kesitli yağmur suyu kanalının içi yağmur suyu ile birlikte gelen katı maddelerden ve üzerinin açık bırakılmasından dolayı kanala atılmış olan çöplerden dolayı kirlenmiş durumdadır. Kesit içinde bulunan yabancı maddelerden dolayı herhangi bir yağış sırasında kanal içinde toplanarak akacak olan yağmur sularının oluşturacağı akım bozulacak ve kesit içinde kabarma meydana gelerek su seviyesinde artış meydana getirecektir. Bu olay ise akımın hidroliği yönünden uygun olmayan bir durum yaratmaktadır.

Yağmur suyu kanallarının ve ızgaralarının boyutlandırılmasında yollardan gelecek yağmur suyunun dışında bina yağmur suyu oluklarının yola verilmesinden dolayı gelebilecek ek yağmur suyu debileri de göz önünde bulundurulmalıdır (Fotoğraf 28). Bu durum bina bazında değil de daha büyük bir ölçekte düşünüldüğünde yoldan gelecek yağmur suyundan daha büyük debilerin çatı alanlarından gelebileceği göz önüne alınmalıdır.

Fotoğraf 29. Sealife Turkay caddesi Fotoğraf 30. Yüzyıl Bulvarı

(14)

Bu bölüme kadar anlatılan aksaklıklar, hatalar ve eksikliklerin yanı sıra azda olsa düzgün olarak inşa edilmiş yağmur suyu sistemleri de mevcuttur. Fotoğraf 29’da görülen yağmur suyu ızgarası kaldırım kenarında düzenlenmiş ve yanında inşa edilmiş yağmur suyu bacasına bağlanmıştır.

Dumlupınar Caddesi’ndeki inşaatı halen devam eden (Fotoğraf 15 ve 16) yağmur suyu sistemleri Yüzyıl Bulvarında inşa edilmiş ve çalışır durumdadır. Orta refüjde toplama kanalı olarak düzenlenmiş dikdörtgen kesitli kanala baca ile bağlanan bordür altı girişleri her iki yolda da düzenlenmiş olup yola düşen yağmur sularını toplamaktadır (Fotoğraf 30). Bordür girişinden bacaya kadar su ileten kanalın üstü beton kapaklarla kapatılmıştır. Bu kapaklar bordürdeki tıkanma durumunda sistemi temizlemek ve ana toplama kanalında oluşacak bir problem durumunda bacadan müdahale edilmesini kolaylaştırmak için düşünülmüştür.

6. SONUÇLAR

Antalya il merkezinde yapılmış olan çalışmada yağmur suyu kanal sistemi incelenmiş ve yağmur suyu kanal sisteminin bazı ana yollardaki yol drenajları haricinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Mevcut olan yol drenaj sistemleri de araştırılarak yağmur suyu giriş yapıları ve toplama kanallarındaki eksiklikler, hatalar ve aksaklıklar belirlenmiştir. Projelendirme ve uygulamadan kaynaklanan aksaklıkların giderilmesi için alınması gereken tedbirler aşağıda sıralanmıştır:

1- Öncelikle ana yollardan başlayarak yağmur suyu kanalları ve giriş yerlerinin planlanması, projelendirilmesi ve inşa edilmesi gereklidir. Bunun yanı sıra binaların çatılarından gelecek yağmur sularını toplamak için de planlama düşünülmelidir.

2- İnşa aşamasında olan yağmur suyu kanallarının hızlı bir şekilde bitirilmesi ve projelendirilen yeni kanalların da en kısa zamanda yapımına başlanması gereklidir.

3- Mevcut yağmur suyu giriş yerlerinin ve kanallarının eksiklikleri ve aksaklıkları giderilerek düzgün olarak çalışmaları sağlanmalıdır.

4- Yapılmış olan, yapılan ve yapılacak olan yağmur suyu giriş yerlerinin ve kanallarının bakımları belirli periyotlarla yapılarak verimli çalışması sağlanmalıdır. Ayrıca belirli aralıklarla temizliğinin yapılmasına özen gösterilmelidir.

5- Yol drenajlarının hesabında ve projelendirilmesinde yol drenajından daha büyük miktarda debi getirecek olan bina çatılarından gelebilecek sular da göz önüne alınmalıdır.

KAYNAKÇA

[1] Kor N., Çevre Sağlığı ve Teknolojisi, Cilt 1, İTÜ Yayını, İstanbul, Türkiye, 1974.

[2] Van Der Zwan R., Urban Drainage and Waste Water Collection, Lecture Notes, I. H. E., Delft, The Netherlands, 1990.

[3] Yanmaz A.M., Applied Water Resources Engineering, Ankara, Metu Press, Türkiye, 1997.

[4] Yücel M. ve Aksoğan S., Su Getirme Kanalizasyon ve Suların Arıtılması, Cilt 2, Pimaş Yayınları, İstanbul, Türkiye, 1987.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm çalışanlarımızın, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından belirlenen, sosyal mesafe, hijyen ve maske kullanımı ile ilgili sağlık güvenliği

Suya ulaşma ihtimalinizi arttırmak için çevreye göre çukurda kalan bölgelerde suyu aramanız sizin için çok daha iyi olacaktır.. Su ilk başlarda bulanık olacaktır, ancak

Ø Yumuşak bakır kaplamanın 80-100 HV ( sertlik birimi ) sertlik aralığında olabileceğini unutmayınız. Ø Sert bakır kaplamanın ise 150-200 HV sertlik aralığında

Koronavirüs salgınının yayılmasının engellenmesi için bu Genelge dışında diğer Bakanlıklar ve kamu kurum veya kuruluşları tarafından ilan edilmiş/edilecek

A) Çukur aynalar daima cisimden daha küçük görüntü oluşturur. B) Açık renkli yüzeyler ışığı çok az soğurur. C) Otomobil farlarında tümsek aynalar kullanılır.

Erdoğan, "Fıstık çamlarının kesilmesinin ardından sincapların otellere daha çok yönelmesi kadar doğal bir şey olamaz.. Ağaçkakanlar, diğer kuş türleri için de

Erdoğan, "Fıstık çamlarının kesilmesinin ardından sincapların otellere daha çok yönelmesi kadar doğal bir şey olamaz.. Ağaçkakanlar, diğer kuş türleri için de

Uluslararası Yunus Emre Sempozyumu'na gönderilen bildiri metinleri ve sempozyumda sunulan bildiriden oluşmaktadır. 711 2# $a Uluslararası Yunus Emre Sempozyumu