• Sonuç bulunamadı

1.5 TL

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "1.5 TL"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gösterge işten atılan baba

O AN ekonominin göstergelerine bakın. Dön- meyen çarklara, nefesi kesilen enerji hatlarına, siftahsız kapanan kepenklere, büsbütün köşesine çekilen yatırımcıya, dış piyasalara akan dövize, taban yapan borsaya, tetiklenen dolara, işten atılan babaya, tenceresinde dert kaynatan anaya, sofradan boynu bükük kalkan çocuklara bakın.

Ve işte asıl o zaman alkışlayın cumhur- başkanlığı sistemini!

Kriter Vatan Savaşı

BUNLARIN cumhurbaşkanlığı sistemi ile ne ilgisi var diye sormayın. İlgisi çok! Çünkü cephesini teröre dönmesi gereken Türkiye, iç çatışmaların içine itiliyor. Bu manzaraları bugünden gö- remeyen siyasetçi, neyin siyasetini yap- maktadır? Türkiye, Vatan Savaşı ve- riyor. Bu savaş, aynı zamanda ekono- minin savaşıdır. O nedenle Türkiye’de her adım, Vatan Savaşına göre atıl- malıdır.

Çin ve Rusya istemiyor

ÇİN ve Rusya, cumhurbaşkanlığı sis- temini Türkiye’de istikrarsızlık ve gü- vensizlik olarak değerlendirmektedir.

O zaman Türkiye nasıl olacak da Çin ile kapsamlı bir yatırım işbirliğine ge- çecek ve bir üretim üssü olacak? Rusya kapıları nasıl açılacak? Kemer’in otel- cileri, Gazipaşa’nın dikenli salatalık üreticileri, Akdeniz ve Ege halkı bu duruma ne diyecek? Güneydoğuda iş ve aş bekleyen yurttaşlarımızın imdadına kim yetişecek?

KURULUŞ: 1921 11 OCAK 2017, ÇARŞAMBA 1.5 TL

NAMUS NAMUS

RIZA ZELYUT

‘Mayın eşeği’

bile olamaz!

4

sayfa

RAFET BALLI

AKP’nin hediyesi:

Türkistanlı ‘cihadçı’lar

3

sayfa ISSN 2146-2356

MEHMET FARAÇ

İşte HDP’yi durduran senaryolar...

9

sayfa

BİRGÜL AYMAN GÜLER

Bu tasarı bize

kuşku veriyor

7

sayfa

İSMAİL HAKKI PEKİN

Üç kutuplu dünya düzenine doğru

11

sayfa

MEHMET YUVA

Muhalefetteki

Esad saplantısı

14

sayfa

METİN TÜKENMEZ

Karda ve bulutlar altında futbol...

16

sayfa

DOLARINTETİGİ Cumhurbaşkanlığı sistemi daha Meclis gündemine gelir gelmez, dolar fırladı. Sisteminin tartışılması bile doları tetikledi. Doların fitilini ateşlemeyin, cumhurbaşkanlığı sistemi önerisini yol yakınken geri çekin

Başkanlık yüzünden iflaslar gizleniyor

SABAHATTİN ÖNKİBAR’ın haberi 10’da DOĞU PERİNÇEK’in yazısı 8’de

338 ’in analizi

6 Ocak: 3.63 TL 9 Ocak: 3.73 TL 10 Ocak: 3.78 TL

Rekor artışlar!

İŞ dünyası belirsizlikten dolayı tedirginlik yaşıyor. İşadamları kriz nedeniyle üst üste toplantılar yapıyor. TBMM’deki başkanlık görüşmelerinin piyasayı nasıl etkilediğini ihracatçı, tüccar, esnaf ve çiftçiyle konuştuk.

Öğrencilerin

%88’i karşı

MECLİS’te anayasa değişikliği üzerine yapılan görüşmelerde teklifinmaddelerinegeçilmesi338oylakabuledilirken134mil- letvekiliretoyukullandı.356milletvekiliolanAKPveMHP’den anayasa teklifine 338 “evet” oyu gelmesi AKP’de tedirginlik yarattı.Referandumiçingerekliolan330barajınınilkoylamada sadece 8 oyla aşılabilmiş olması asıl oylama olan 2. tur için

“tehlikesinyali”olarakdeğerlendirildi.Kulislerdeanayasa değişikliğiiçin“zorlanacaklar”yorumlarıöneçıktı.

İSMET ÖZÇELİK AKP vekillerine güvenmiyor

10

Sayfa

3

Sayfa

BM gözetiminde yapılan müzakereler dün üç başlığın görüşülmesiyle de- vam etti. Aydın-

lık’a konuşan KKTC Cumhur- başkanı Danışma Kurulu Üyesi Prof.

Dr. Ata Atun, Rum kesiminin haritayı aldıktan sonra masadan kalkabileceğini söyledi. Atun, “Bence Rum tarafı hiç- birşeye ‘evet’ demeden haritayı masaya getirmek ve bunu tescil etmek istiyor.

Bu ne demek? Birkaç yıl sonra ya da birkaç ay sonra BM’nin araya girmesiyle görüşmeler yeniden başlarsa, ‘Harita masaya kondu. Görüşmelere buradan başlayalım’ diyecekler” dedi. 10’da

Harita ilk kez masada

ŞIRNAK’ta Irak sınırında görev yapan Mehmetçik, son teknoloji silah ve cihaz- larla donatılan üs bölgelerinde PKK terörüne geçit vermiyor.

Hakim tepelere konuşlu “Şahin Gözü” olarak nitelendirilen Mo- düler Geçici Üs Bölgeleri (MGÜB) sayesinde sınırda terörist geçişine sıkı önlem alınıyor. Uludere ilçesine bağlı 2 bin 30 rakımlı, “Kartal Yuvası”

olarak adlandırılan Karaçalı bölgesinde ko- nuşlanan Mehmetçik, dondurucu soğuğa rağ- men teröre karşı etkili mücadele yürütüyor. 11’de

PKK’ya karşı

‘Şahin Gözü’

PKK’ya karşı

‘Şahin Gözü’

PKK’ya karşı

‘Şahin Gözü’

PKK’ya karşı

‘Şahin Gözü’

PKK’ya karşı

‘Şahin Gözü’

PKK’ya karşı

‘Şahin Gözü’

Kıbrıs müzakerelerinin bugünkü bölümünde ilk kez taraflar kendi haritalarını masaya getirecek. KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun, Rum kesiminin haritayı aldıktan sonra masadan kalkabileceğini belirtti.

Andrey Karlov sokağı Andrey Karlov sokağı

Andrey Karlov sokağı Andrey Karlov sokağı Andrey Karlov sokağı Andrey Karlov sokağı

4

Sayfa

Teröristlere geçit

verilmedi

GAZİANTEP Emniyet Müdürlü- ğü’ne girmeye çalışan teröristler, nizamiyede görevli polislere uzun namlulu silahlarla saldırdı. Terörist- lerden biri olay yerinde öldürülürken diğerinin kaçtığı öğrenildi. Saldırıda bir polis memuru ağır yaralandı.

Netlik kazanmayan bilgiye göre te- röristler iki ayrı noktadan Emniyet yerleşkesine girmeye çalıştı. Teröristin birinin canlı bomba olduğu iddia edildi. Bir bombalı araç şüphesi ol- duğu da ilk gelen bilgiler arasında.

EKREM DEMİR’in haberi 10’da

Gaziantep’te

ZİHNİ ERDEM’in haberi 8’de

Bin 288 gence sorduk

Sayfa 15’te

RECEP ERÇİN’in haberi 5’te

Benzine

20günde

ikincizam!

(2)

MISIR’ın dünyaya hediye ettiği önemli Marksist düşünürlerden Samir Amin’in Mısır’da Sosyalizm adlı derleme yazılardan oluşan ese- rinde, belgeler üzerinden, 1954-1957 arasında Mısırlı sosyalist çevreler ve Cemal Abdül Nasır iktidarı arasındaki ilişki inceleniyor.

Kitapta sunulan Mısır Komünist Partisi (MKP)’ne ait belgeler, Süveyş Kanalı’nın mil- lileştirilmesi, İngiltere, Fransa ve İsrail’le olan savaş ve Bandung Konferansı süreçlerini kap- sıyor.

MİLLİ POLİTİKA VE TEMKİNLİ SİYASET

Söz konusu belgeler, emperyalizmle işbirli- ğinden antiemperyalizme doğru evirilen bir iktidara karşı milliyetçi/halkçı ve sosyalist çev- relerin nasıl tavır alması gerektiğine yönelik önemli değerlendirmeler içeriyor.

İçinden geçtiğimiz süreçte gündeme gelen

“vatan savaşı”, “milli birlik” konuları ve AKP’nin emperyalizmle olan ilişkilerine yönelik olarak alınacak tavır bakımından, Amin’in sunduğu tarihsel örnekler tartışılmaya fazlası ile değer.

Ülkemizde sıkça kullanılan, “milli politika”

ve bağımsızlık kavramlarını Amin, kitabın ilk bölümünde şöyle tanımlıyor; “Etkin bir ba- ğımsızlık projesi geliştirebilmek, sadece ulus- lararası alandaki çabalara indirgenemez. Milli ve bağımsız bir politika, gerçek anlamda milli olmadığı ve halk desteği almadığı takdirde hassas ve kırılgan olmaya mahkumdur. Bu destek, halk sınıflarının ‘gelişimden’ faydalanan kişiler olmalarını sağlayan sosyal ve ekonomik politikalar üzerinde kurulmalı. Milli demokratik

ve halkçı proje mi? Ya da aldatıcı, milli kapi- talizm projesi mi?”

Sanırız, Amin’in sorduğu soruların Türki- ye’deki somut olgulara dayanarak cevaplanması, bu kavramların, ülkemizde ne kadar içi dolu bir biçimde kullanıldığını anlamak bakımından yararlı olacaktır.

Kitapta sunulan belgelere göre, Amin’inde mensup olduğu MKP, başlangıçta, Nasır’ında içinde bulunduğu Hür Subaylar Hareketi’ne cephe alıyor ve bu hareketin “Mısır’da İngilizler kadar güçlü bir pozisyonda bulunmayan ve İngilizlerin yerini almaya çalışan ABD” tara- fından desteklendiği tespitinde bulunuyor.

MKP bu değerlendirmesini “Kriz, emper- yalistlerin eski yöntemlerle çözemeyecekleri kadar derindi” vedolayısı ile “Emperyalizm kendi eli ile güçlü ama demagog ve popüler bir rejim gereksinimini 1952 Darbesi ile ya- ratmıştı” tezlerine dayandırıyor.

Özetlemek gerekirse, Amin’e göre, ilerleyen süreçte ABD’nin azılı düşmanı olacak Nasır’ı iktidara taşıyan sürecin başlangıcında ABD, Nasır’ın mensup olduğu hareketi destekliyor.

Nasır’ın iktidarı almasından belli bir süre sonra, AKP iktidarının ABD ile yaşadığı geri- limlerin benzerleri, Nasır ve dönemin emper- yalist kuvvetleri ABD / Büyük Britanya arasında yaşanıyor.

EMPERYALİZM VE SİYASİ GELGİTLER

Amin, bu dönemde, Nasır’ın ilk antiem- peryalist eylemlerini”şantaj olarak” değerlen- direnlerin olduğunu ve bunları “ABD’yle ar- kasında bulunan güçleri düşünmeye sevk etmek ve bazı ödünler karşılığında Mısır’a desteklerini yenilemeye zorlamak içinkullan- dığı” fikrinin ortaya çıktığını ifade ediyor.

MKP belgelerinde, Hür Subayların emper- yalizmle olan ilişkisi üzerine yapılan bir tespit ise günümüzde AKP ve ABD arasındaki iliş- kilereörnek teşkil etmesi bakımından dikkat çekici: “Emperyalizmin zayıf düşmesi, emper- yalistler tarafından göreve getirilen kliklerin eski sahiplerine karşı “itaatsizlik” etmesini bile sağlıyor. MKP’ye göre askeri klik Ameri- kalılar tarafından göreve getirilmiş olsa bile halk baskısı sonucu barış politikasını daha da ileriye götürebilir.”

Bu değerlendirmeden de anlaşılacağı gibi, MKP, Hür Subaylar’ın ABD’liler tarafından iktidara getirildiği iddiasında olsa dahi, bu kuvvetin anti emperyalist tepkiler verebileceğini ve verdiğini göz ardı etmiyor.

Fakat yine aynı MKP, emperyalizmle bazı noktalarda karşı karşıya gelen Nasır iktidarına temkinli bir biçimde yaklaşıyorve iktidarı em- peryal kuvvetlerle bağlarını tamamen kesmeye, sosyalist ülkelerle bir araya gelmeye çağırı- yor.

Başta da belirttiğimiz gibi bu durum, gü- nümüzde, Türkiye’de millici/sosyalist/halkçı kuvvetlerin AKP’ye karşı olan ilişkilerinde tutunacağı tavır açısından da iyi bir örnek içermekte.

Pratikten örnekler vermek gerekirse;

MKP belgeleri, Nasır iktidarının, Mısırlı subayların Sovyet MIG uçaklarının kullanı- mında eğitilmesi için Büyük Britanya Kraliyet Hava Kuvvetleri pilotlarını davet etmesini eleştiriyor.

Mısır’da yaşananlar, NATO/Şanghay Beşlisi ikilemini yaşayan ve Avrasya ülkeleri ile iliş- kilerini sağlamlaştırmaya çalışan ülkemizin, yarın önüne gelebilecek açmazları tasavvur etmemiz bakımından iyi bir örnek teşkil edi- yor.

Bir diğer örnek ise, Nasır’ın batı ile kopu- şunu simgeleyen Aswan Barajı Projesi’nin yapım aşamasında yaşanan gelgitler.

MKP belgelerinde bu süreçte, Nasır’ın SSCB’den asla bir yardım talebinde bulun- madığı, gelen yardım teklifini de, “ABD ve Dünya Bankası’nı yardıma zorlamak için bir pazarlık kozu olarak kullandığının” altı çiziliyor.

Ülkemizde yaşanan Füze Alımı İhalesi’nde, Çin’in teklifini önce kabul eden sonrasında reddeden AKP’nin tavrı da aynı şekilde de- ğerlendirilmedi mi?

MKP belgelerinde, Nasır’ın, Sovyetler Bir- liği’ne yakınlaşma sürecinde, “her fırsatta Nasır’ı sözlerini eyleme dönüştürmeye mecbur tutan SSCB’nin uyguladığı güçlü ve zeki dip- lomasinin” belirleyici rolünün altı çiziliyor.

Günümüzde, uçak krizinde veya Suriye politikasında AKP iktidarının Batı ile yaşadığı gelgitlere rağmen Rusya’nın sürdürdüğü,

Türkiye lehine iyimser politikayla benzerlik arz etmiyor mu?

SOMUT EYLEMLER VE MİLLİ SEFERBERLİK

Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesi ile be- raber MKP, Nasır’ın yanında konumlanmaya başlıyor fakat yine de ihtiyatlı tavır devam ediyor.

MKP, dış politikada izlenen anti-emper- yalist çizgiye tam destek verse de, bu çizginin ancak halk desteği ile sürdürülebileceğinin, dolayısı ile halkın durumunu iyileştirecek sosyal reformlarla desteklenmesi gerektiği ve bu noktada sosyalistlere söz hakkı veril- mesinin önemini vurguluyor.

Kanal’ın millileştirmesi sonrası, İngiliz, Fransız ve İsrail ordularının Mısır’a karşı başlattığı saldırı ise ilk adımları atılan milli birliği somutlaştıran gelişme oluyor.

MKP, vatan savaşında, sosyalist ülkelerle işbirliği yapma yolunu seçen ve bunu açıkça ilan eden Nasır’a açık bir destek vermeyolunu seçiyor.

Bu süreçte dış siyasette emperyalizmin silahlı saldırılarına karşı cephede mücadele

eden Nasır, içeride de halkın desteğini alan yurtsever bir birlik kuruyor.

Ekonomide, her alanda millileştirme, kal- kınma ve sosyal adalet hamlesi başlatılıyor.

Nasır bu dönemde, emperyalizmin maşası rolünü oynayan Siyasal İslamcı Müslüman Kardeşler hareketi başta olmak üzere, din üzerinden siyaset yapan bütün grupların üzerine gitmeyi de ihmal etmiyor.

Samir Amin’in paylaştığı belgeler, sadece sosyalistlerin gözü ile Mısır tarihinin önemli bir dönemecini anlamak bakımından değil fakat aynı zamanda emperyalizmin farklı kanatlarıyla iyi ilişkiler kurarak iktidarı almış

“popülist” bir iktidarın nasıl emperyalizmin düşmanı haline geldiğini incelemek bakı- mından da önem arz ediyor.

Samir Amin’in bu değerli çalışması, em- peryalizmle kora kor bir mücadeleye giren ülkemizde, AKP iktidarının emperyalizmle olan ilişkilerindeki gelgitleri anlamak ve sos- yalistlerin izleyeceği yolu aydınlatması bakı- mından okunmaya ve tartışılmaya fazlası ile değer.

Not: Yazının tamamı 20 Ocak’ta Aydınlık Kitap’ta yayımlanacaktır.

SAMR AMN’N KTABINDA MISIR’DAK ABDÜL NASIR DENEYM

MILLI BIRLIGE

Samir Amin’in ‘Mısır’da Sosyalizm’ adlı eserinde incelenen belgeler, bugün ülkemizde süren, AKP’deki değişim, Milli Birlik ve antiemperyalizm tartışmalarına ışık tutuyor

GIDEN YOL

ONUR SİNAN GÜZALTAN

onurguzaltan@yahoo.com

İkinci kurtuluş savaşı TPAO’yu satarak verilmez

HASAN ATILLA UĞUR

VatanPartisiGenelBaşkanYardımcısı 15 TEMMUZ darbe ve işgal girişiminden sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Hukumet sözculeri devamlı “Türkiye’nin 2. Kurtuluş savaşı “ verdiğini dile getirmişlerdir. Çok doğru!. Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprak bütünlüğünü ve üniter yapısını korumak için iç ve dış emperyalist güçlere karşı her alanda ve cephede büyük bir savaş vermektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Irak ve Su- riye’de Amerikan emperyalizmi ile karşı karşıya gelmiş ve fiili olarak bir savaşhalindedir. Bu savaşı devam ettirebilmesi ve mutlak zafer için “Askeri Lojistiği” sağlamak zorundadır.

YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM İLE SAĞLANIR

Uçakların ve zırhlı personel taşıyıcıların lâstiklerini üreten PETLAS özelleştirilmiştir.

OHAL Yasası çerçevesinde PETLAS derhal devlet denetim ve kontrolune alınmalıdır. Asıl kritik öneme haiz konu, uçaklarımızın, tank ve zırhlı araçlarımızın, savaş gemilerimizin yakıt ihtiyacını karşılayacak olan TPAO dur.

TPAO’nun bölünerek özelleştirilmesinden

“acilen” vazgeçilmelidir. Bu sadece orada emek veren işçi kardeşlerimizin değil aynı za-

manda “vatan mücadelesinin” de olmazsa ol- mazıdır.

Emperyalist devletler, bin bir bahane uy- durarak Irak, Suriye, Somali, Nijerya ve Ye- men’de olduğu gibi ülkeleri istikrarsızlaştı- rarak, iç savaş senaryoları ile işgal ederek bu ülkelerin petrol/doğal gaz ve su kaynak- larını binlerce kilometre uzaktan sömürürken ve bu enerji yollarını kontrol altına almaya çalışırken ne büyük hatadır ki, Türkiye Cum- huriyeti Devleti, milli kuruluşumuz TPAO’yu, hem de 2. Kurtuluş Savaşımızı verirken özel- leştirmek istemektedir.

1930’LARDAKİ ATILIM

Hatırlayalım, genç Cumhuriyet Hükümeti, Atatürk ve arkadaşlarının uzak görüşlülüğü ile beraber ilk petrol kanununu 1926’da çı- karmışlardır.1933 yılında Petrol Arama ve İş- letme İdaresi kurulmuş, 1935’de MTA kurul- muş, 1940 yılında Raman’da,1951 yılında ise Garzan’da petrol bulunmuştur. 1952’de TPAO petrol arama işletme işine başlamıştır. Akaryakıt dağıtımı, pazarlama, petrol ve doğalgaz üretimi ve petrokimya entegre bir yapıdır. TPAO ‘nun yapısında yer alan POAŞ, DİTAŞ, PETKİM,

TÜPRAŞ, BOTAŞ ve İGDAŞ gibi entegredir.

Milli kuruluşlarımız parçalanarak özelleştiril- miştir. Bu teknik bilgileri neden verdim. Açık- layayım..

TPAO stratejik bir kurumdur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu kuruma gözbebeği gibi bakmalı, korumalı ve büyütmelidir. Dün- yada ülkeler kendi petrol şirketlerini (İngiltere BP, Hollanda Shell, Fransa Total, Abd Mo- bil-Exson, Rusya Lukoil vb.) güçlendirmeye ve üyütmeye çalışmaktadırlar. Unutmayalım ki; Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, petrol ve doğalgaz kuruluşları peşkeş çekilmiştir. Ne

zaman ki Rus devleti tüm petrol ve doğalgaz kaynaklarını devletleştirmiş, el koymuş işte o zaman Rusya ekonomik ve askeri olarak bü- yümeye, gelişmeye başlamış dünyanın yeniden süper gücü olarak ortaya çıkmıştır.

İHTİYACA GÖRE PLANLANMALI İkinci Kurtuluş Savaşı içinde bulunduğumuz bu dönemde, TSK, jandarma ve polisin ihtiyacı olacak malzemeleri üreten ve işleten stratejik kurumlar TPAO, BOTAŞ, DMO, ETİ MA- DEN, Kömür İşletmeleri, MKEK, TCDD, TİB, TMO, TÜRKSAT, TRT, TÜLÜMTAŞ, TEDAŞ, TÜVASAŞ, TAE, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Ulusal Bor Araştırma Eenstitüsü vb. envanterleri çıkartılıp, stokları, üretim kap- asiteleri, hammadde ihtiyaçları tesbit edilerek sıkı denetim altına alınmalıdır.

TPAO’nun Irak Kürt bölgesinde 6 adet petrol arama ve çıkarma izni ruhsatı olduğunu biliyor muyuz? TPAO özelleştirilir ise, bu izin ve ruhsatlar petrol bölgeleri ile birlikte satılacak mıdır? Yabancılara mı satılacaktır?

Petrol devi emperyalistlerin istedikleri de bu değil midir?

Özetle 2. Kurtuluş Savaşını kanımızla ve canımızla verdiğimiz bu dönemde bir devlet kuruluşu olan TPAO satılamaz, sa- tılmamalıdır.

Samir Amin

Hasan Atilla Uur

Msr Devlet Bakan Cemal Abdül Nasr halk selamlyor.

Balantszlar hareketinin liderleri : Msr Devlet Bakan Nasr, Hindistan Devlet Nehru ve Yugoslavya Devlet Bakan Tito.

Msr’da Tahrir Meydan protestocular Nasr posterleri ile yürüdü.

(3)

AKP’nin hediyesi:

Türkistanlı ‘cihadçı’lar

S

ıcak gündemle başlayalım. Meclisin Anayasa mesaisi başladı. Sürpriz yok: Tayyip Erdoğan kendi standartlarında.

Türkiye’yi yeni bir krize sürüklüyor.

İmalatçısını da içine çekecek şekilde.

Gözüm iki çevrede. 

Biri: AKP Meclis grubu.

Bakalım: 1 Mart’ı tekrarlayabilecekler mi?

Umudum tükenmedi henüz.

Diğeri: AKP medyası.

Yazık: Yine parayı verenin düdüğü.

Yine iradesizler.

Yine münazaracı liseli gibiler.

Tarihlerine bakıyoruz: 

Lügatlerinden “itiraz”ı atmışlar.

İki adım sonrasını konuşamıyorlar.

Gözleri sadece şefin değneğinde. Önlerini göre- miyorlar.

Erdoğan vizesiz bir tek fikirleri yok.

Doğruları da, yanlışları da kendilerine ait değil.



Aslında farkındalar: Türkiye milli bir kriz sürecin- de.

Yine de yaptıkları: Kazanı odunla beslemek.

Sonuç: Hiç umut vermiyorlar.



Bugün asıl yazı konusu başka.

Konu: “Cihadçı” Türkler.

Bir kısmı Türkiye’de. Bir kısmı da Suriye’de.

AKP iktidarı ise çıkış arayışında.

Bir büyük hatasından daha dönmeye çalışıyor.

Gerçekte: “Çıkış” zor.

Biraz ayrıntılara girelim.

Geçen hafta “dış” Türkleri dolaştım.

Orta Asya’dan son 70-80 yılda gelenleri.

Dernek başkanlarıyla sözcülerle konuştum.

Evlerine konuk oldum.

Sofralarına oturdum.

Kalplerini açtılar.

Teşekkür ediyorum.

Bu aşamada pek isim vermeyeceğim. Sıkıntıya girmesinler diye.

Çünkü: Öncelikle kendi tespitlerimi yazacağım.

Kamuoyu Balkan göçmenlerini bilir.

Kırım Tatarlarını ve Kafkasya’dan gelenleri de.

Sayıları milyonlarla ifade edilir.

Gördüğüm: Bir de Orta Asya diasporamız var.

Kendilerine topluca “Türkistanlı” diyorlar.

Özbek, Uygur, Kazak, Kırgız, Türkmen asıllılar.

Kesin sayı bilinmiyor.

Elimdeki tek tahmin: 300 bin civarında oldukları.

İsmail Cengiz’e ait. Avrasya Türk Dernekleri Fe- derasyonu Başkanı.



Yerleşiklerde, önceden gelerde sorun yok.

Kendi işinde gücündeler. Başarılı da olmuşlar.

Sorun: Son 6-7 yılda getirilenlerde.

“Getirildi” sözünün altını çizelim.

Daha sonra ayrıntısına gireceğim.

Yine İsmail Cengiz’in verdiğim rakamlara baka-

lım.

“Suriye’de savaşan 12 bin kadar Türkistanlı var.”

“Bunun 4-5 bini Uygur. 4-5 bini de Özbek.”

“Kalanı Kırgız, Kazak...”

Hangi örgütlerin saflarında bunlar.

Söylediği: “Ağırlık IŞİD ve El Nusra’da.”

“Savaşçılar” bahsine devam edelim.

Bunlar tek başlarına değil.

Bazıları ailelerini de getirmiş.

Bir kısmı Suriye sahasında. Bir kısmı da Türki- ye’de.

Sayı: 8-10 bin kişi.

Yani: Savaşçılarla birlikte en az 20 bin Türkistan- lı.

Belirgin özellikleri:

Ya doğrudan terörün içindeler.

Ya da terörle bağlantı halindeler.

Anlatılan: 

Kayıt yok. Devlet bunları kontrol edemiyor.

Hangi şehirdeler? Hangi evlerde kalıyorlar, belir- siz.

İstanbul’da “medreseler”i faaliyette.

Ana okulları açtılar.

Çocuklarını kendileri gibi yetiştiriyorlar.

Asıl sorun şu: 

Türkistanlı cihadçılar sadece Esad’ı düşman gör- müyor.

Reina saldırısında gördük. Türkiye de hedeflerin- de.

Türkiye’yi yönetenler onlara göre “mürted”.

Yani: Dinden dönmüş.

IŞİD’in din anlayışı belli: Dinden dönenin katli va- ciptir.

Özet: Hem “biz”denler. Hem de “biz”e düşman-

lar.

Ve: Sayıları çok.

Ve de: İçimizdeler.

Çözümü ve maliyeti konuşmaya devam edeceğim.

Rafet BALLI

rafballi@gmail.com

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

z

halklailiskiler@aydinlikgazete.com HAZIRLAYAN: TURAN SALCI

HABER-ANALİZ CIA Ajanı Robert David Steele önceki gün A Ha- ber’de dünya- nın ve Türki- ye’nin gündemiy- le ilgili önemli açıklamalar yaptı. İşte Steele’nin açıklamaları- nın özeti:

İKİ ABD VAR!

Kabul etmek lazım ki, bugün dünyada ve ABD’de iki Amerika var:

NATO Amerikası ve Trump Amerikası!

NATO Amerikası’nı, Neocon’lar, CIA ve bun- lara hizmet eden Wall Street uşağı Obama oluş- turuyor. Ve tabii büyük şirketler... Fırsat bulsalar dünyayı Üçüncü Dünya Savaşı’na götürürler. İn- giltere, İsrail ve Ortado- ğu’da Suudi Arabistan’la birlikteler. Türkiye’de Karlov suikasti dahil, son Brüksel, Fransa saldırıları bunların eseri. ABD’nin 35 Rus diplomatı sınır dışı etmesi... Üçüncü Dünya Savaşı hedefli sal- dırılar. CIA para ve Mos- sad teknoloji sağlıyor.

Mossad ve terör örgütleri uyguluyor. Bu operasyon- ların yanı sıra elektronik saldırı uyguluyorlar. Asi- metrik savaş... Türkiye’de

Belçikalılara dikkat.

DAEŞ’i Amerika kurdu. Zihin kontroluyla te- röristleri yön- lendiriyorlar.

ABD’de bir de Trump var.

A ç ı k l a m a l a r ı özetle şöyle;

NATO dağıtılmalı, dünyanın çeşitli bölgelerin- deki Amerikan üsleri ka- patılmalı, önce evimizi dü- zeltelim... İşin gerçeği ABD içinde ABD var.

TRUMP KUŞATILDI Trump’ın etrafını bü- yük şirketler ve CIA ku- şatmış durumda. Trump bugün adeta Goldman Sachs’ın esiridir. İzleyeceği politika, göreve başlaya- cağı 20 Ocak’tan bir gün önce büyük şirketlerle ya- pacağı toplantıda netle- şecek. CIA şu anda Trump’ı adım adım takip ediyor. John F. Kennedy gibi suikast projeleri de dahil...

TÜRKİYE-RUSYA İTTİFAKI

Son saldırıların amacı Rusya ve Türkiye’yi ce- zalandırmaktı. Bugün Doğu Avrupa, Batı’dan çok daha önemlidir. Tür- kiye ve Rusya anlaşmalı.

Trump’ı da bu anlaşmaya katarlar.

NEOCON SALDIRISI BÖYLE ÖNLENİR:

AYDINLIK/ ANKARA

PETROL Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS), dün benzine 7-8 kuruş zam yapılacağını bildirdi. Bu son 20 günde benzine yapılan ikinci zam oldu. PÜİS’ten yapılan açıklamada, “11 Ocak 2017 tarihinden geçerli olmak üzere benzin de 7 veya 8 kuruş arası zam beklen- mektedir. Motorinde fiyat değişikliği yoktur.

Siyah ürünlerde de bugün zam beklenmekte- dir” denildi.

Yansıyacak zammın 8 kuruş olması duru- munda, Ankara’da litresi ortalama 5,22 lira- dan satılan benzinin fiyatı 5,30 liraya, İstanbul’da 5,17 liradan 5,25 liraya, İzmir’de ise 5,19 liradan 5,27 liraya yükselecek. Benzi- nin litre fiyatına 5 Aralık’ta 15 kuruş, 23 Ara- lık’ta ise 10 kuruş zam yapılmıştı.

Benzine yine ZAM

Türkiye 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne on binlerce işsiz gazeteci ile girdi. Ortak açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Basın Konseyi meslektaşlarının sorunlarına dikkat çekti

İSTİHBARAT SERVİSİ

TÜRKİYE’deki gazeteciler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne zor şart- lar altında giriyor. Çalışan gazeteciler baskı altında ve güvencesiz şekilde mesleklerini sürdürmeye çalışıyor. Tür- kiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazete- ciler Derneği ve Basın Konseyi’nin açıklamalarına göreyse on bine yakın gazeteci, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne işsiz girdi. Öte yandan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2016’da açıkladığı verilere göre Tür- kiye, basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasından 151. sırada yer alıyor.

‘SİNDİREMİYORUZ’

Basın Konseyi, yaptığı yazılı açıkla-

mada şu satırlara yer verdi, “Gaze- teciler çalışamıyor, çalıştırılmıyor, yaz- dırılmıyor, düşün- ceyi ifade ve basın

özgürlüğü yaşanamıyorken bayram ne- yimize. 56 yıl önce kavuştuğu haklarından Türk basını her geçen gün uzaklaştırılıyor.

Baskı, sansür, otosansür, gözaltılar, tu- tuklamalar, medya kurumlarının kapı- larının zincirlenmesi ve tüm bunların sonunda halkın haber alma hakkından mahrum bırakılmasını içimize sindire- miyoruz. Bugün gazeteciler, kalemleri, cezaevleri ve ekmek arasında sıkışıp kal- mışlardır. 56 yıllık “bayramı” da kutla- mıyor sadece buruk anıyoruz. İfade öz- gürlüğünün 1961’den bile daha önceki yıllara dönüştürülme özlem ve çabalarına

artık son verilmesini bekliyoruz.”

ÜÇTE BİRİ İŞSİZ

Meslek örgütleri, dün basın toplantısı düzenledi. TGS Başkanı Gökhan Dur- muş son beş yılda on bin gazetecinin işsiz kaldığını söyledi. Durmuş, “Sayısını bir türlü tespit edemediğimiz gazeteciler, yaptıkları haberler nedeniyle hakim kar- şısına çıkıyor” dedi. Gazetecileri örgüt- lenmeye ve birlikte hareket etmeye ça- ğıran Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş de aynı rakamlarla işsizliğe dikkat çekti. Çağdaş Gazeteciler

Derneği İstanbul Şube Başkanı Uğur Güç ise gazetecilerin sorunlarını çözmek için projeler ürettiklerini belirtti.

10 OCAK NEDEN ÖNEMLİ Gazeteciler, 10 Ocak 1961’de ya- yımlanan, bir dizi ekonomik ve sosyal haklar tanıyan 212 sayılı kanunun Resmi Gazete’de yayınlandığı günü 10 yıl boyunca bayram olarak kutladı.

1971 Askeri Muhtırası’nın bu hakların bazılarını geri alması üzerine 10 Ocak Çalışan Gazeteciler ‘Günü’ olarak anılmaya başlandı.

Meslei gazeteci olan milletvekilleri 10 Ocak Çalan Gazeteciler Günü dolaysyla Parlemento Muhabirleri Dernei’ni ziyaret etti.

SIRBSTAN’n bakenti Belgrad’da terk edilmi binalarda, yaamlarn

zor artlar altnda sürdürmeye çalan snmaclar, günlük ihtiyaçlarn gi- dermekte de güçlük çekiyor. Kar ya-

nn etkili olduu ehir- de, yaktklar

ateler ile s- nan ve yerde yatan sn- maclar snr kaplarnn a ç  l m a s  n  bekliyor.

Zirveden

teröre lanet

ANKARA ve Çanakkale’den Kahramanmara’a gelen bir grup dac, teröre tepki için 3 bin 54 rakml Berit

Da zirvesine trmand. Daclar, zirvede Türk bayra-

nn da yer ald pankart açarak terörü lanetledi.

Kar altında kapının açılmasını bekliyorlar

MAKİNA ve Kimya Endüstrisi (MKE) Ku- rumu tarafından üretilen

500 modern piyade tüfeği (MPT-76), Türk Silahlı Kuvvetlerine bugün teslim edilecek.

MKE Kurumu’nca, 2007’de TSK’nın piyade tüfeği ihtiyacının karşılanmasına yönelik, Milli Savunma Bakanlığı koordinatörlüğünde 5,56 mm MPT projesine başlandı. Bu proje ile envanterlerde bulunan silahların üstün özelliklerini taşıyan, tasarım ve üretimi tamamen yerli, özgün, yeni bir 5,56 mm otomatik piyade tüfeği

üretilmesi planlandı.

2008’de TSK’nın istekleri doğrultusunda uygulama planı revize edilerek silahın 7,62 mm olarak üretil- mesine karar verildi. Üretilen 200 adetlik pilot kafile silahlar, birlikler tarafından değişik ortam ve koşullarda kullanılarak iyileştirme önerileri alındı. Seri üretim dönemi kapsamında 500 adetlik ilk kafile üretimi yaklaşık 1 yılda gerçekleştirildi ve kabul testleri başarıyla tamamlandı. Kalan 19 bin 500 silahın üretim ve teslimi bu yıl tamamlanacak.

Milli tüfekler hazır

TÜRKİYE-RUSYA TRUMP İTTİFAKI!

‘ÇALIŞAMIYOR’

Türkiye’de Gazeteciler

Robert David

(4)

T OPLUM T OPLUM

HAZIRLAYAN: ÖZLEM KONUR USTA halklailiskiler@aydinlikgazete.com

‘Mayın eşeği’ bile olamaz!

Rıza ZELYUT

rizazelyut@gmail.com twitter: @r_zelyut

O

nu iyi tanıyorsunuz: AKP iktidar olduğunda “alkış çavuşu”olarak gönüllü görev almıştı.

Aslında o görevi bunlara NA- TO’cu Gladyo vermişti. “Orta- doğu’daki projelerimizi ger- çekleştirecek olan bu hükü- meti destekleyeceksiniz.”

Baskın Oran isimli bu zat, bu amaçla 2004 yılında İnsan Hakları Kurulu adına “Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Raporu” adlı bir rapor hazırla- dı.

Rapor; PKK’nın siyasal/ideo- lojik projesine destek vermek amacıyla oluşturulmuştu. Bu sivri akıllı adam, o raporda Türk düş- manlığını doruğa çıkartıyor;

“Türk demeyelim, Türkiyeli diyelim!” önerisini getiriyordu.

O kadar cahildi ki daha 1924’te din ve ırk ayrımını dışlayan biçimde anayasaya giren Türk kavramını etnik bir terim sanıp ona vuruyordu.

Elbette kıyamet kopuyor; Baş- bakan Erdoğan, “Bu işle hü- kümetin ilgisi yok!” demek zorunda kalıyordu. Ama Baskın Oran ile AKP arasındaki sıkı ilişki devam ediyordu. PKK’nın önünü açıp onu dağlardan sonra şehirlere de hakim hale getiren Çözüm Süreci projesinin en ateşli destekçilerinden oluyordu.

Bu şakşakçılığı nedeniyle “Akil Adamlar” listesinin tepelerine tırmanıyordu.

Baskın Oran tek değil. Onun kişiliğinde Ufuk Uras’tan tutun Altan Kardeşler’i, Hasan Ce- mal’i, Aydın Engin’i, Ali Bay- ramoğlu’nu, Oral Çalışlar’ı ve bilumum Amerikancı liberal- leri görebilirsiniz.

Bu 5. Kol ekibi, vatansever- lere, askerlere, aydınlara, yurt- sever medyaya kurulan FETÖ kumpaslarında “Yakalayın, vu- run, öldürün!” havalarında ya- zıp konuşuyorlardı.

HAKSIZLIK

Bu zat, Y-Cumhuriyet’e ge- çenlerde bir demeç vermiş. Ora- da Çözüm Süreci’ndeki Akil Adamlık görevi için diyor ki:

“Biz orada mayın eşeği ol- duk!”

Bir o masum eşekleri bir de Baskın Oran gibi akilleri geti- riyorum gözümün önüne...

Vallahi de billahi de bu ben- zetmenin mayın eşeklerine hak- sızlık olduğunu düşünüyorum.

Çünkü, bu adam, hâlâ inatla

“AKP 2006 yılına kadar Türkiye tarihinde görülme- miş demokrasi reformları yaptı!” diyebiliyor.

Başka bir yerde ise şunu söy- lüyor: “Üstelik AKP devrimci parti filan değil. AKP İslam- cı, muhafazakâr parti. Orta Çağ’ın değerlerini savunan parti.”

Ancak Baskın Oran gibi bir dediği bir dediğine uymayan pro- fesörler böyle bir partinin “Tür-

kiye’nin gördüğü en ileri de- mokrasi ve reformları yap- tığını” söyleyebilir.

Onun muazzam demokratik devrimler dediği, PKK’nın ve dinci örgütlerin önünü açmak.

Böylece Amerikanın BOP’unu uygulamaya sokmak.

İşte bu Baskıngillerin de- mokrasiden anladıkları bu bölü- cülük ve gericilik. Bölücü-gerici örgütlenmeyi ve yayılmayı, laik demokrasinin boğazlanmasını bunlar on sene boyunca muaz- zam demokrasi işleri diye alkış- ladılar; şimdi de alkışlıyorlar. Y- Cumhuriyet’te Nuray Mert de aynı biçimde yazmadı mı?

ERDOĞAN KOPTU DİYE Düne kadar akil adam po- zunda dönemin başbakanı Tay- yip Erdoğan’a övgüler düzen bu kadro, şimdi onu acımasızca eleştiriyorlar. Sebebi de Erdo- ğan’ın bunların projelerini artık terk etmiş olması. Yani bölücü projeye alet olan eski Erdoğan şimdi PKK ile dövüşüyor.

ABD’nin Ortadoğu politikalarının temelinde yer alan Kürdistan projesine çelme takıyor. İşte Bas- kın Oran gibiler ile Y-Cum- huriyet kadrosu bu yüzden anti Tayyip’çilik yapıyorlar. Yoksa bunların derdi demokrasi, laiklik, çağdaş yaşam biçimi değil.

BİLEREK YAPTILAR Bunların, “Erdoğan bizi ma- yın eşeği gibi kullandı!” id- diası da başka bir yalan. Bunlar bilerek mayın eşekliğine soyun- dular.

Çünkü Erdoğan, “Referan- sım İslam” diyen, “Demokrasi benim için amaç değil araç- tır!” diyen bir siyasetçi. Onun demokrasiyi geliştirmesi, çağdaş reformlar yapması mümkün de- ğildi. Çünkü dünya tarihinde, dini referans alarak demok- rasiyi geliştiren bir lider yok- tur ve olmamıştır da... Bunu bizler o sıralar çok net gördük, defalarca yazdık; televizyonda yıllarca anlattık.

Peki bizim bildiğimizi Baskın ve liberal yoldaşları bilmiyorlar mıydı?

O kadar aptal olamazlar... El- bette ki biliyorlardı.

Peki neden din referanslı bir partiden demokrasi elde edile- ceğini inatla yazıp söylediler?

-ABD’nin projelerine destek vermek için.

Görüyorsunuz, bunların gök- lere çıkardığı, onun en kötü pro- jelerini bile “Yetmez ama evet!” diyerek desteklediği o Erdoğan koptu “Başkanlık”a gidiyor. Sayelerinde, yakında bir padişahımız olacak...

Bu durumda:

Demokrasimize kurulan tu- zakları bile eşi benzeri olma- yan demokrasi hamlesi gibi gösterenlerin mayın eşeği bile olamayacağını söylemek çok mu haksızlık olur.

NURCAN AKKUL/ İZMİR

HAVALARIN soğumasıyla birlikte yurt genelinde gribe yakalananların sayısında artış görülüyor. Türkiye genelinde acil servislerde yoğunluk yaşanıyor. Uz- manlar, hastaların dışarıya çıkmamasını ve dinlen- mesini öneriyor.

Son bir aydır, Türkiye genelinde grip vakalarında artış var. Manisa’da ise Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nin menenjit vakası nedeniyle karantina altına alınması nedeniyle çevre hastanelerde yoğunluk oluştu. Moris Şinasi Çocuk Hastanesi’nde 15 günde 14 bin 419 çocuk, grip şikayetiyle aileleri tarafından hastaneye getirildi. Hastanelerde yoğunluğu azaltmak için acillere ek poliklinikler açıldı. Yüksek ateş, baş ve kas ağrısı, iştahsızlık, halsizlik, öksürük, boğaz ağrısıyla kendini gösteren grip kronik hastalıkları olanlar için daha riskli seyrediyor.

ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Enfeksiyon Hastanesi Uzman Dr. Hüseyin Tarakçı, grip konusunda kulaktan dolma bilgilere itibar edil- memesini öğütledi. Karın virüsü öldürdüğü yönündeki inanışın gerçeği yansıtmadığını söyleyen Tarakçı,

“Gribin en iyi ilacı istirahat” dedi. Tarakçı şöyle ko- nuştu: Hasta ne kadar çok dinlenir ve toplumdan ayrılırsa, hem hastayı hem toplumu o kadar korumuş oluruz. Özellikle hasta çocuklar okula gönderilmemeli.

En iyi korunma yöntemi hasta kişilerden mümkün olduğunca uzak durmak ve sık sık elleri yıkamak.

Öksürürken, hapşırırken mutlaka ağzı ve burnu ka- patacak şekilde kağıt peçete, mendil kullanılmalı.

Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalı. An- tibiotik kullanımı fayda sağlamayacağı gibi zarar da verebilir. Grip aşısı yaklaşık yüzde 80 koruyuculuk sağlayabiliyor. Aşı yapılmasına rağmen yine de hastalığa yakalanma riski var. Aşı yakalanma riskini azaltıyor, hafif seyirli olmasını sağlıyor.

Gribe en iyi ilaç DİNLENMEK Gribe en iyi ilaç DİNLENMEK Gribe en iyi ilaç DİNLENMEK Gribe en iyi ilaç DİNLENMEK Gribe en iyi ilaç DİNLENMEK Gribe en iyi ilaç DİNLENMEK

İzmir’de çiçekler dondu

HAVA sıcaklığının mevsim normallerinin 7- 9 derece altında seyrettiği İzmir’de de kar yağışı etkili oldu. Lapa lapa yağan kar, yüksek kesimlerin yanı sıra şehir merkezini de beyaz örtüyle kapladı.

İzmir’de 4 Ocak 2002’den sonra görülen en etkili kar yağışı, trafik akışını zorladı. Pisti karla kaplanan İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda uçakların iniş ve kalkışına izin verilmedi. Sevgililer Günü için hazırlık yapılan seralarda bitkiler ve çiçekler, eksi 9 dereceyi kadar düşen soğukta dondu. Balçova İlçesi’ndeki İnciraltı bölgesinde yaklaşık 500 dönümde üretilen çiçekler buz kesti. 14 Şubat Sevgililer Günü öncesinde yaşanan don olayı, çiçek fiyatlarını şimdiden dörde katladı.

Flora Çiçekçilik Üretim ve Pazarlama Kooparatifi Müdürü Muhammet Kazdal son 20 yılda böyle bir don olayı yaşamadıklarına dikkat çekerek,

seraların ısıtılması konusunda yetkililerden iste- dikleri desteği göremediklerini söyledi. Kazday,

“Menderes, Urla Kuşçular ve İnciraltı’ndaki çiçek üretiminde yüzde 30’lara varan bir kayıp var.

Çoğunun kökü değil sadece üstü dondu ama bu durumda çiçekler üç ay daha geç büyüyecek”

dedi.

YUMURTA TAŞ KESTİ

KIRKLARELİkentmerkezindeetkisiniyitirenkaryağışısonrası oluşan kuru soğuk kendini daha fazla hissettirmeye başladı.

Havasıcaklığınınsıfırınaltında7dereceyedüştüğükentteçeşme ve süs havuzları dondu, çatılarda buz sarkıtları, yollarda buzlanmalaroluştu.Soğuknedeniylebirçokkümesteyumurtalar da buz tuttu. Yumurta üreticisi Burak Demir, “Yumurtalara bakmakiçinelimealdığımdaisedonduklarınıfarkettim.Çokşa- şırdım.İlkkezböylebirdurumlakarşıkarşıyakaldım”dedi.

YOĞUN kar yağışının etkili olduğu İs- tanbul’da akşam saatlerinde ulaşım güçle- şiyor. Toplu taşımada iptal edilen seferler nedeniyle otobüs duraklarında yığılma ya- şanıyor. Diğer yandan hava sıcaklığının gece - 3, gündüz -1 derece hissedildiği kentte, sokaklarda yaşamını sürdürmeye çalışan evsizler için hayat daha da zorlaştı.

Cuma gününden beri devam eden kar ya- ğışında 834 evsiz vatandaş Zeytinburnu Spor Kompleksi’ne sığındı. Yaklaşık 20 yıl- dır hayatını sokaklarda sürdüren 47 yaşın- daki Zeki Gürkan, “Sokakta yaşayan 5-6 arkadaşım çeşitli hastalıklar nedeniyle ha- yatını kaybetti. Devletten tek istediğim, so- kakta yaşayan yaşlıları huzurevine yerleş- tirmesi” dedi.

Soğuk en çok onlara zor

Atkı ve şapka

yüz felcini önleyebilir

AYDINLIK / ANKARA

SOĞUK havalarda yüz felci tehlikesine dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Aylin Öztürk Yavuz, soğuk ve rüzgarlı günlerde atkı ve şapka giyilmesini önerdi. Yüz felcinin bir gözü kapatamama, yeme içme sırasında zorluk, yiyeceklerin ağız kenarından dökülmesi, gülümserken yüz mimik hareketlerinde zorlanma, ıslık çalamama, gözlerde kuruma ve batma, tat duyusunda azalma gibi belirtiler gösterdiğini belirten Yavuz, her yaşta ve her cinsiyette görülebileceğini vurguladı. Yüz bölgesinin, yüz sinirinin geçtiği başın ve kulak arkasının soğuğa maruz kalmaması gerektiğini belirten Yavuz şöyle konuştu: Soğuk ve rüzgarlı günlerde atkı ve şapka giyilmesi gerekir. Araba kullanırken camın açık olması, soğuk havalarda cam açık uyumak da riski artırabilir. Tedavi için ise bir nöroloji uzmanına başvurmalıdır.

2016/21 SATIŞ

Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 NO’ LU TAŞINMAZIN

Özellikleri : Taşınmaz tapunun Orhangazi ilçesi Yenigürle mahallesi 216 parsel numarasında tarla vasfıyla kayıtlı olup 8000 m² yüzölçümlüdür. Keşif günü zeminde yapılan incelemede taşınmazda tarla olarak kullanıldığı ve keşif günü taşınmaza buğday ekilmekte olduğu görülmüştür. Taşınmazda meyil yaklaşık % 1-2 civarı, toprağı killi-tınlı yapıda, sulanabilir, taşınmazın paftasında herhangi bir Kadastrolu yola cephesi bulunmamaktadır. Orhangazi Belediye Başkanlığının yazıları uyarınca taşınmaz 1/25000 ölçekli İznik Gölü nazım imar planında zeytinlik alanda kalmaktadır.

Adresi : Orhangazi ilçesi Yenigürle mahallesi 216 parsel Yüzölçümü : 8000 m²

Arsa Payı : Tapu kaydının aynısıdır

İmar Durumu : Orhangazi Belediye Başkanlığının yazıları uyarınca taşınmaz 1/25000 ölçekli İznik Gölü nazım imar planında zeytinlik alanda kalmaktadır.

Kıymeti : 400.000,00 TL

KDV Oranı : %18

Kaydındaki Şerhler : Tapu kaydının aynısıdır

1. Satış Günü : 14/02/2017 günü 09:35 - 09:40 arası 2. Satış Günü : 14/03/2017 günü 09:35 - 09:40 arası

Satış Yeri : HÜKÜMET KONAĞI BODRUM KAT ORHANGAZİ BURSA 2 NO’ LU TAŞINMAZIN

Özellikleri : Taşınmaz tapunun Orhangazi ilçesi Yenigürle mahallesi 45 parsel numarasında tarla vasfıyla kayıtlı olup 10160 m² yüzölçümlüdür. Keşif günü zeminde yapılan incelemede taşınmazın tarla vasfında olduğu ve içerisinde şu anda ekili ve dikili herhangi bir tarımsal ürün olmadığı görülmüş, taşınmazda 2016 yılı üretim döneminde çeltik tarımı yapıldığı içerisindeki çeltik anızlarından anlaşılmıştır. Taşınmazda meyil yaklaşık %1-2 civarı, toprağı killi- tınlı yapıda istenirse sulanabilir vasıfta, taşınmazın paftasında güney sınırından kadastrolu yola cephesi bulunmaktadır.

Orhangazi Belediye Başkanlığının yazıları uyarınca taşınmaz 1/25000 ölçekli İznik Gölü nazım imar planında zeytinlik alanda kalmaktadır.

Adresi : Orhangazi ilçesi Yenigürle mahallesi 45 parsel

Yüzölçümü : 10160 m²

Arsa Payı : Tapu kaydının aynısıdır

İmar Durumu : Orhangazi Belediye Başkanlığının yazıları uyarınca taşınmaz 1/25000 ölçekli

İznik Gölü nazım imar planında zeytinlik alanda kalmaktadır.

Kıymeti : 508.000,00 TL

KDV Oranı : %18

Kaydındaki Şerhler : Tapu kaydının aynısıdır

1. Satış Günü : 14/02/2017 günü 09:45 - 09:50 arası 2. Satış Günü : 14/03/2017 günü 09:45 - 09:50 arası

Satış Yeri : HÜKÜMET KONAĞI BODRUM KAT ORHANGAZİ BURSA

Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.

2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’ si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir.

Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâllık Harcı, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir.

3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.

4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.

5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.

6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2016/21 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 03/01/2017

BASIN: 523403 (www.bik.gov.tr)

T.C. ORHANGAZİ (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’ de

Grip vakalarında ciddi artış var. Son 15 günde Manisa Moris Şinasi Çocuk Hastanesi’ne 14 bin 419 çocuk yüksek ateş şikayetiyle geldi.

Uzmanlar, hastaların dışarıya çıkmamasını ve dinlenmesini öneriyor

(5)

HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN halklailiskiler@aydinlikgazete.com PERAKENDE elektrik satış

şirketi olan Boğaziçi Elektrik’te genel müdürlük koltuğu

değişti. Şirketin yeni genel müdürlüğüne enerji

sektöründe 33 yıllık deneyim sahibi olan

Halit Bakal getirildi.

Özelleştirme öncesi Çamlıbel Elektrik şirketinde genel müdür yardımcılığı, sonrasında ise elektrik dağıtım ve pera- kende faaliyetlerinin ayrışması ile CLK Çamlıbel Elektrik Perakende A.Ş.’de genel müdür olarak görev yapan Halit Bakal son üç yıldır 1.7 milyon aboneye sahip CLK Akdeniz Elektrik Perakende

Satış A.Ş. şirketinin başında bulunu- yordu. CLK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal, yaptığı açıkla- mada, elektrik perakendeciliği alanında müşteri memnuniyetini ön plana çıkar- tacak uygulamalar ile şirketin gelecek vizyonuna yön verecek çalışmalar içeri- sinde olacaklarını bildirdi.

15 Ocak 2017 tarihleri arasında Beylikdüzü TÜYAP Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan İSMOB’un açılış töreni mobilyaları enstrü- man olarak kullanan bir müzik grubunun özel perküsyon şovuyla

başladı.

Açılış törenine TOBB Mobilya Meclisi Sektör Başkanı ve Doğtaş Kelebek Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent

Ersözlü, MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Doğan ve MOSDER Genel Sekreteri Abdullah Tuğlu katıldı. Açılışta bir konuşma yapan MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Doğan, “İhracat

bizim için önemli.

Yıllık mobilya ihra- catının yaklaşık 4’te birini 700-800 mil- yon dolarlık kısmını bu fuardan yap- mayı hedefliyoruz.

Onu burada yaka- lamak üzere tüm katılımcılara bere- ketli bir fuar diliyo- rum” dedi.

RECEP ERÇİN

recep@aydinlikgazete.com

Başkanlık rejimine yönelik anayasa

değişikliğinin TBMM’ye gelmesi dövizi zıplattı.

Kurlar son iki günde rekor üstüne rekor kırdı.

Kurların dövizle işi olsun olmasın herkesi

etkilediğini belirten iş dünyasında ise tedirginlik hakim

dolar

3.7737  avro 3.9871  cumhuriyet alt›nı BİST - 100

77.250

faiz

10.99

965 TL    $ 55.01 b. petrol 

İ

nsan hastalanınca hızla ateşi çıkar. Eko- nomi hastalandığı zaman ise döviz kur- ları yükselir. Yazarımız Mustafa Pa- mukoğlu döviz kurlarını tansiyona benzetiyor.

Stres de hem ateşi hem tansiyonu yükseltir.

Şu sıralar Türk iş dünyasında sanayicisinden bankacısına, esnafından tüccarına stres ve tedirginlik hakim. Nedeni ise Pazartesi günü TBMM Genel Kurul’unda görüşülmeye başlanan “başkanlık rejimi” anayasası.

Başkanlık dayatması Meclis’e gelir gelmez hem avro hem de dolar 10 kuruş birden arttı. Dolar 3.73’e, avro da 3.93’e fırladı.

Aynı gece anayasa değişikliği görüşmelerinin fire verilerek TBMM’de kabul edilmesiyle dün sabah dolar 3.78’e avro da 4 TL’ye kadar çıktı. Piyasa faizleri yüzde 10.99’a yükseldi. Başkanlığın TBMM’ye geldiği gün Türkiye’nin kredi riski de 15 puan birden artarak 284 düzeyine çıktı. “Yükseliş dış etkiden mi?” diye uluslararası dolar en- deksine baktık. 3 Ocak’ta 103.2 olan dolar endeksi dün 101.6’ya gerilemiş. Dolarda genel bir değerlenme söz konusu değil.

KRİZ ÜSTÜNE KRİZ TOPLANTISI Ekonomist Dr. Atilla Yeşilada paraa- naliz.com’daki yazısında, “TL’nin değer kaybı faiz giderlerini artırıyor, nakit akımının istihdam ve sabit sermaye yatırımları için kullanılmasının önünü kesiyor. Bir noktada, iflaslar da artabilir” uyarısında bulundu.

Başkanlık dayatmasının TBMM’ye gel- mesiyle başlayan sürecin kurlar üzerinden iş dünyasını nasıl etkilediğini ihracatçı-sa- nayici, lojistikçi, tüccar, esnaf, çiftçi, bankacı ulaşabildiğimiz tüm kesimlere sorduk. Baş- kanlık görüşmelerinin belirsizliği daha da artırdığını belirten bir işadamı, “Her yönüyle

manzara kötü. Kriz üstüne kriz toplantısı yapıyoruz” dedi. Bankacılık sektörü çev- releriyle görüştüğümüzde ise, piyasa ku- rallarına göre hareket edilip edilmeyeceği noktasında belirsizliğin tedirginlik yarattığını ifade ediliyor.

10 KURUŞ ARTTI BİR EYLEM YOK Anadolu’dan bir tüccar ise dövizle işi olsun olmasın kurların herkesi etkilediğini belirterek, “Çiftçi mazot alıyor. İşte kur artınca zam geliyor. Tedirginlik hakim du- rumda bekliyoruz. Kur 10 kuruş birden

arttı. Hükümetimizden bir eylem göreme- dik” diye konuştu.

Metal sektöründe faaliyet yürüten bir başka işadamı ise hammaddeyi dövizle al- dığına dikkat çekerek, şunları ifade ediyor:

“Maliyet artıyor. Fiyatı artıramam. Artırsam pazar kaybederim. Ama böyle zarar edi- yorum. Borcu olana yardım edilecek de- niyor ama ben yarın iflas edecek hale gel- dim.”

Genç bir işadamı ise doların niye yük- seldiğine anlam veremediğini ifade ederek, kendisinin de belirsiz durumda olduğunu

anlattı. Doların 4’e çıkacağını, avronun zaten geçtiğini söyleyen girişimci işadamı, bu çıkışın hayra alamet olmadığını bildirdi.

GÜVENSİZLİK HAKİM

İhracatla uğraşan bir iş insanı da gü- vensizliğin ülkenin önünü tıkadığını söyledi.

Hukuk konusunda bu kadar gevensizlik hakimken yabancıların da gelmediğini çık- tığını kaydeden iş insanı, ekonomik anlamda dişe dokunur bir şey yapılmadığını iş dün- yasından her kesimin dert yandığını ifade etti.

KISA CA

TAVUKÇULUK sektöründe 1968’den bu yana faaliyet gösteren Banvit, Brezilya merkezli BRF S.A.’nın bağlı ortaklığı olan BRF GmbH’ye satıldı. Dün şirketten yapılan yazılı açıklamada,

“Şirketimiz sermayesinin yaklaşık yüzde 79.48’ine karşılık gelen hisselerin tamamının satışına ilişkin olarak 9 Ocak 2017 tarihinde hakim hissedarlar ile dünyanın en büyük gıda şirketlerinden olan Brezilya merkezli BRF S.A.’nın bağlı ortaklığı olan BRF GmbH arasın- da hisse satış sözleşmesi imzalanmıştır” denildi.

Açıklamada sözleşmenin imzalanmasını takiben BRF GmbH ile Katar merkezli Qatar In- vestment Authority iştiraki olan Qatar Holding LLC (“QH”) arasında, yüzde 60 BRF GmbH, yüzde 40 ise QH’de bulunmak kaydıyla yeni bir ortaklık oluşturulacağına dikkat çekilerek, sö- zleşmede satın alma bedelinin hisse başına 11.51 TL olarak belirlendiği ancak anılan tu- tarın ABD doları üzerinden yapılacağı bildirildi.

DÖVIZ kurlarındaki yükselişe ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem , “Türk ithalatçısından gelen döviz talebinin yüksek olmadığını görüyoruz. Kamu kurum- larından gelen döviz talebinin yüksek ol- madığını görüyoruz. O zaman bu döviz talebi nereden geliyor?” diye sordu.

Döviz talebinin çok sığ, spekülatif amaçlı ve yurtdışı kaynaklı olduğunu anlatan Ertem, bu piyasaların sığ olmasının temel neden- lerinden bir tanesinin sermaye ve para piyasaları alanındaki ev ödevlerinin yapılma- ması olduğunu vurguladı.

Sanayide ortalama karlılığın yüzde 6-7 iken, fonlama maliyetlerinin yüzde 15 civarında bulunduğunu belirten Ertem, “Şirketler tevzi yatırımlarını daha yapamıyor. İhracat bundan düşüyor. Bunu tartışmamız lazım. ‘Sermaye kontrolü gelecek, AB ile ilişkileri tamamen kesecek, döviz hesapları denetlenecek’ gibi söylemler spekülatif amaçlı uluslararası piyasalarda bilinçli bir şekilde yayılıyor.

Hükümetimiz ve ekonomi yönetimi bunun tam aksini yapıyor” diye konuştu.

Cemil Ertem: Döviz talebi dış kaynaklı

T.C. Merkez Bankası, döviz zorunlu karşılık- larının tüm vadelerde 50 bp düşürüldüğünü bildirdi. Yapılan açıklamada bu değişiklik ile fi- nansal sisteme yaklaşık 1.5 milyar ABD doları ilave likidite sağlanmış olacağı ifade edildi.

TCMB açıklamasında ayrıca, piyasalarda gözle- nen aşırı oynaklığın yakından takip edildiği be- lirtilerek, “Ekonomik temellerden uzaklaşan sağlıksız fiyat oluşumlarına karşı TCMB tarafın- dan gerekli tedbirler alınacaktır. TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limit- leri 11 Ocak 2017 tarihinden itibaren toplam 22 milyar Türk lirasına düşürülmüştür” denildi.

Dün 3.78’i aşan dolar ile 4 TL’yi aşan avro Merkez’in hamlesi sonrası 2 ile 3 kuruş geriledi.

Merkez’den 3 kuruşluk etki

KOBİ’LER AÇIK KAPATIYOR

İSTİKRARLI olmayankurhızladüşüpyük- selentanisyonuninsansağlığınıtehditetmesi gibi ekonomiyi tehdit ediyor. Son altı ayda dolarkarşısındayüzde23değersizleşenTL güven bulanılı yaratmış durumda. Doların hızlayükselmeyebaşladığı2016sonbaha- rındanbuyanaküçükbirikimleriolansade yurttaşların“Dolaralalımmı?Dahadayükselir mi?” sorularına muhatap oluyoruz. Diğer yandan mevduat faizinin yüzde 11 olduğu ortamdadolarınyüzde20-25kazandırması vebununsüreceğineyönelikbeklentilerbiri- kimlerinTL’yedendövizedönmesineneden oluyor.Nitekim16Aralık2016’tanbuyana döviz mevduatları 272 milyon dolar artış gösterdi.  Finans dışı şirketlerin net 210 milyardolarıaşandövizaçıkpozisyonuhü- kümetideendişelendirdiğindenMerkezBan-

kası’nınfirmalaramektupyazaraknekadar dövizborçlarıolduğunusoracağıbildirildi.

ANORMAL DURUM YOK

Dolarınsonikigünlükhızlıartışıüzerine Kapalı Çarşı’da faaliyet gösteren para ve altınpiyasalarıuzmanıMehmetAliYıldırım- türk’üaradık.Bireyselyatırımcılarnezdinden piyasadaanormalbirdövizalımıolmadığını kaydedenYıldırımtürk,“Dahaçokbankalar üzerindenişlemvar.KOBİ’leraçıklarınıka- patmakiçin50bin,100bingibimiktarlarda dövizalıyorlar.Öylemilyonlukbiralımbile yok.Amapiyasaçokspekülatif.Anayasagö- rüşmeleri,FitchkararıveMerkez’eyönelik faizbeklentisikuruetkiliyor”dedi.Vatandaşlara buortamdayatırımiçindövizalmalarıasla tavsiyeetmediklerinikaydedenYıldırımtürk,

“Çokzorbirpiyasadayız”diyekonuştu.

FASİT DAİREDEYİZ

Kurlardakiartışınenflasyonuyükselttiğini Aralıkayıverisindegördük.Artışınsürmesinin enflasyonudahadayukarıçıkaracağı,sert geçenkışnedeniylegıdafiyatlarınındaen- flasyonatavanyaptıracağıbeklentisihakim.

Bukoşullardafaizsilahınasarılmasıbeklenen MerkezBankasıüzerindekifaizbaskısıadım atılmasınıönlüyor.Yatırımcıbunubildiğiiçin

“faizartmayacakbeklentisiyle”dövizesarıldı.

Dövizenflasyonutetikledi.Ekonomifasitbir daireiçineçekilmişoldu.

Başkanlık dayatması nedeniyle oluşan belirsizlik nedeniyle dışarıdan sıcak para girişi de olmayınca kurlar en ufak alımda yükseliyor.

AYDINLIK / ANKARA

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfe- derasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, malı tarladan kapatıp, istediği fiyata satan zincirler ile havaların soğumasını bahane eden spekülatörlerin sebze ve balık fiyatlarını yükselttiğini söyledi.

HASAT GECİKTİ

Aşırı soğukların ürün hasadını gecik- tirdiği gibi yetiştirme maliyetlerini de art- tırdığını belirten Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, “Son günlerde bilhassa sebze fiyatlarının yüksek seyretmesi dar gelirli vatandaşları zorlamaktadır. Çoğu insan pazardan boş dönmektedir. Üretici de tü- ketici de fiyatlardan şikâyetçi. Tarlada 1’se, vatandaşa 5’e satılıyor. Zincirler malı tar- ladan kapatıp, istediği fiyata satıyor. Zin-

cirlerin yanı sıra havaların soğumasını ba- hane ederek fiyatları yükselten speküla- törleri de unutmamalıyız” dedi.

Yılbaşından beri ülkemizi etkileyen so-

ğuk havanın üreticimizi de, tüketicimizi de üzdüğüne dikkat çeken Palandöken, şunları ifade etti: “Üreticimiz kar ve soğuk sebebiyle hasat yapmakta gecikti. Ürün

yetişme süresi uzadı. Bireysel olarak üretici malını getiremiyor. Şimdi halde domates 2.5-3 TL arasında, patlıcan 3- 3.5 TL ara- sında, biberler 3.5-4 TL civarında, salatalık ise 1.5-2 TL civarında ama zincirlerin malı tarlada kaça kapattığını bilmiyoruz. Piyasaya hakim durumdalar. Bu durumdan hem üretici hem de tüketici memnun değil.”

AVM’DE 3 KATI

Halk pazarlarında balık fiyatlarının ol- dukça ucuz olduğunu da anlatan palan- döken, şunları kaydetti:

“Ankara’da pazarlarda hamsinin en yüksek fiyatı 10 TL. Ancak AVM içerisin- deki balıkçılarda ise 1 kilo hamsinin fiyatı 25-30 TL arasında satılıyor. Normal balık- çılarda ise 18 liraya kadar bu fiyatlar çıkıyor.

Balık fiyatları da sebze fiyatları gibi spe- külatörler tarafından artırılmaktadır.”

Fiyatları zincirler ve spekülatörler artırıyor

DÖViZiN ATEŞiNi başkanlık körükledi

50 yıllık tavuk firması

Brezilyalı’lara satıldı

TL’nin son iki günlük deer kayb

Dolar: % 3.9 Avro: % 4.25

Referanslar

Benzer Belgeler

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırma- nın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan