• Sonuç bulunamadı

AK Parti siz Türkiye siyaseti imkansız

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "AK Parti siz Türkiye siyaseti imkansız"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AK Parti’siz Türkiye siyaseti imkansız

Haziran 11, 2015 - 11:34:00

Başbakan Davutoğlu, "AK Parti dönemi bitti diye birtakım başlıklar atanlar şunu bilsinler ki bu tablo, AK Parti'siz bir Türkiye siyasetinin imkansızlığını ortaya koymuştur" dedi.

Davutoğlu, AK Parti 102. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 12-13 yıllık süreklilik içinde gelen bir iktidarın, hala yüzde 40'ların üzerinde bir seçmen desteğine sahip olmasının bir başarı olduğunu belirtti.

Bununla yetinmeyeceklerini vurgulayan Davutoğlu, "Yapacağımız şey şudur, Öz güvenimizi ayakta tutacağız. Hiçbir şekilde hiçbir AK Parti mensubunun yapılmak istenen psikolojik algı operasyonu karşısında yeis ya da karamsarlık içinde olmasını istemiyorum. Başımız dik olacak, çünkü Türkiye'nin başı dik insanlara ihtiyacı var. 12 yıl içindeki başarımız, başımızın dik, alnımızın ak, siyasetimizin vakur olması sayesindedir. Soğukkanlı bir şekilde değerlendirirken Türkiye'nin sadece AK Parti teşkilatları bağlamında değil, milletimizin genelinde de herhangi bir karamsarlık oluşmasına izin vermeyeceğiz"

diye konuştu.

Yaptıkları istişarelerde ortaya çıkan tablo hakkında bilgi veren Başbakan Davutoğlu şöyle devam etti:

"Türkiye'nin istikrarının, huzurunun, barışının teminatı AK Parti'dir. Dolayısıyla bundan sonraki siyasetin belirleyici aktörü olmak hasebiyle de biz hiçbir alternatifi, hiçbir ihtimali devre dışı

bırakmadan bugünkü siyasi realiteler içinde hangi adımı atmak gerekiyorsa bunu atacağız. Dün bir vesileyle televizyon mülakatında da ifade ettiğim gibi biz kapıları hiçbir zaman kapatmadık, siyaset kapılarını hep açık tuttuk, millete karşı da gönül kapımızı açık tuttuk. Bu çerçevede daha ilk geceden başlayarak, siyasi kapıları kapatanların tekrar bir değerlendirme yapmaya ihtiyaçları var."

Herkesle oturup konuşabileceklerini anlatan Davutoğlu, bu konuşmalar neticesinde ülke için en doğru olan neyse onun gereğini yapacaklarını kaydetti.

AK Parti'de yerleşmiş bir ahlaki ilke bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

(2)

"Her birimiz için şahsi düşüncelerimizden, beklentilerimizden çıkarlarımızdan daha önemli olan partimizin geleceğidir, partimizin bütünlüğüdür, birliğidir. Partimizden de daha önemli olan ülkemizin birliğidir. Çünkü partimiz ülkemiz için vardır. Bizler ise hem partimiz hem ülkemiz için çaba

sarfediyoruz. Dolayısıyla ülke çıkarlarının bugün korunmasının en önemli şartı AK Parti'nin merkez, omurga partisi olarak ayakta olması, dimdik durması ve Türkiye'ye biçilmek istenen gömleklere karşı kendi kaderimizi çizecek bir kararlılıkla yoluna devam etmesidir. Hiç kimsenin bu ülkeye gömlek biçmesine izin vermeyiz. Hiç kimsenin şu veya bu başkentte oturarak, şu veya bu kapalı kapılar ardında, şu veya bu koalisyon modeli üzerinde Türkiye'ye yeni bir gömlek biçmesini istemeyiz."

Koalisyonun 70'li ve 90'lı yıllarda Türkiye için uygun olmadığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisinin ve partinin bütün teşkilatlarının anlattığını belirten Davutoğlu, halen aynı kanaatte olduklarını bildirdi.

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için mutlaka istikrarlı bir tek parti iktidarının gerekliliğine ve zaruretine inandıklarına vurgu yaparak şunları kaydetti:

"Türkiye'de bugünkü sistemle yürümenin zor olduğu da açıkça ortada, sistem değişikliği ve anayasa değişikliğine de inancımız tam. Ama öbür tarafta ortadan var olan siyasi vaka göz önünde

bulundurularak, son derece realist, rasyonel bu vakadan tekrar Türkiye'yi aydınlık ufuklara çıkaracak ve istikrarlı bir Türkiye tablosuna çıkaracak çözüm yollarını da ancak ve ancak AK Parti bulabilir. Onun için bütün değerlendirmelerimizde hem öz güvenimizi yüksek tutarak hem de Türkiye'nin siyasi gerçekliği üzerinde olabilecek alternatifleri göz önünde bulundurarak, yolumuza devam etmeye kararlıyız."

AK Partinin 258 milletvekiliyle Meclisteki mevcudiyetinin Türkiye'deki siyasi istikrarın ve geleceğin en önemli teminatı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, il başkanlarından şunları istedi:

"Bir, öz güvenimizi yüksek tutacağız. İki, burada yaptığımız istişareler doğrultusunda Türkiye'nin önünü açacak perspektif konusunda, illerimizde yerel teşkilatlarımızda gerekli istişareleri yapacağız.

Üç ve en önemlisi teşkilatlarımızı diri ve dinamik tutacağız."

İl başkanlarına bulundukları ilde lider olduklarını, yorgunluk ve yeisin kendilerine asla yakışmayacağını, 81 ilde büyük kampanya yürüttüklerini anımsatan Davutoğlu, seçimden bu yana gece yarılarına kadar süren iç istişarelerini yaptıklarını anlattı.

Millet aşkıyla yola çıkanların yorulmayacaklarını, kendi çıkarları için yola çıkanların yorulacağını aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Millet aşkıyla yola çıkanlar herhangi bir şekilde başkalarının ürettiği bir karamsarlık ortamına girmezler. Psikolojiyi kendileri yönetirler, teşkilatı kendileri yönetirler ve teşkilatlar üzerinden oluşan AK Parti grubuyla da Türkiye'yi kendileri yönetirler. Biz dışarıdan ithal bir formül üzerine de

kurulmadık. Dışarıdan ithal edilen psikolojilere de mahkum olmayız. İktidarımız açık ve net bir şekilde muktedir olma kudretimiz hem teşkilatlarımızdadır hem de Türkiye'nin geleceği bağlamında da bütün Türkiye satında da bundan kimsenin tereddüdü olmamalıdır."

Teşkilatlardan milletle teması derinden korumaları isteğinde bulunan Davutoğlu, gelecek veriler ışığında genel bir değerlendirme yapacaklarını bildirdi.

Davutoğlu, il başkanlarına bölgelerine döndüklerinde milletle daha güçlü bir şekilde buluşmanın yollarını, üslubunu tayin etmelerini ve genel merkeze rapor vermelerini istedi.

Balkon konuşmasında, "Yarın yeni bir gündür ya Allah, Bismillah" dediğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, "Bismillah deyin ve yeni bir yola çıkmak üzere kolları sıvayın. Ne netice olursa olsun.

(3)

Tevekkül ederiz. Ne netice olursa Elhamdülillah deriz sonra da o neticeyi doğru okur varsa o neticeden alınacak dersler, çıkartır, tekrar yola 'Bismillah' der, devam ederiz. Bu bağlamda da Türkiye'deki gelişmelerle ilgili her senaryoya açığız" diye konuştu.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pazartesi günü için AK Parti bütünüyle, büyük bir çoğunlukla, hele hele anayasal çoğunluğuyla iktidara gelmiş olsaydı pazartesi sabahı için kaos çıkarma planları hazır olan çevreler vardı, hem içeride hem dışarıda. Şunu yapacaklardı, dışarıda 'burada şaibeli bir seçim var'diyeceklerdi, içeride de Gezi olayları gibi, 6-7 Ekim olayları gibi provokasyonlarla Türkiye'de bir kaos çıkarmak isteyenler olacaktı. Biz ona da hazırlıklıydık. Şimdi farklı bir tablo içinde bütün bu argümanlar ellerinden alındıktan sonra bu seferde AK Parti içinde bir takım kanaatlere oynamak isteyenler çıkacaktır. Hep beklentileri bu oldu, 12-13 yıl içinde. Her engelle karşılaştığında acaba AK Parti içinde farklı

kanaatlerle bir parçalanma yaşanır mı?"

Şimdi de bu kanaatler içinde ve bir takım çevreler üzerinden AK Parti'ye dönük bir çaba içinde olanlara seslenen Davutoğlu, AK Parti'nin geçici konjonktürel bir parti değil, kalıcı ideallerin

oluşturduğu tarihi bir yürüyüşün bir adı olduğunu ve bu yürüyüşün de menzile ulaşana kadar devam edeceğini kaydetti.

Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Siyaset rehavet ya da yorgunluk kaldırmadığı gibi siyaset fazla bir emniyet içinde farklı gelişmelere kapalı olmayı da kaldırmaz. Her an teyakkuz halinde olmamız lazım. Son 12-13 yıldır çalışma azmiyle teyakkuz halindeydik. Bize karşı kurulan hilelere de teyakkuz halindeydik, şimdi de aynı teyakkuzu sürdürürken, en önemli hususlardan birini tekrar ifade etmek istiyorum. AK Parti'nin siyasi denklemin dışında kaldığı bir tablo ki böyle bir şey söz konusu değil ama muhayyel olarak düşünülse bile

Türkiye'nin etnik ve mezhep temelli bölünmeyle siyasetin tanımlandığı bir tabloyu ortaya çıkardır.

Bizim dışımızdaki partilerin bölgesel mevcudiyetleri, konjonktürel mevcudiyetleri etnik ve mezhep referansları açık bir şekilde Türkiye'nin Iraklılaşma, Lübnanlılaşma gibi bir senaryo tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor."

Türkiye'nin etrafının bir ateş çemberi ile sarılı bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bu ateş

çemberinin içinde Türkiye milli birliğini ve huzurunu koruyabilmişse, her yerde tevazu gösteririz ama burada hiçbir şekilde tevazu göstermeden söyleyebiliriz ki 12 yıllık AK Parti iktidarı bütün bu olumsuz senaryoları engelleyen yegane faktördür" dedi.

Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şimdi de bu puslu havalarda bir koalisyon hükümeti ya da AK Parti'nin etkisini kaybetmesi gibi bir senaryo üzerinden Türkiye'yi çevre ülkelerde görülen etnik, mezhebi ve bölgesel parçalanmalara götürmek isteyen iç veya dış çevreler varsa onlar da bilmelidirler ki biz hangi konumda ve nerede olursak olalım AK Parti teşkilatları 81 ilde dimdik ayaktayken, toplumun her kesimine, Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Balkan muhaciri, Kafkas muhaciri, ne kökenden gelirse gelsin her vatandaşımıza

ulaşmışken bu senaryoların uygulanmasına kesinlikle izin vermeyiz. Nerede ve hangi konumda olursak olalım. Bizim teşkilatlarımızdaki bütüncül, toplumun her kesimini kucaklayıcı karakterini, toplumun bizim dışımızda düşünen, bize oy vermemiş kesimlerine dahi açık kanallarımızı sağlam tutmamız gerekiyor. Biz oy veren her vatandaşımıza müteşekkiriz. Siyasette iki kategori görürüz. Oranlarla düşünmeyiz. Bir, bugün AK Parti'ye oy verenler, iki, yarın veya ilk seçimde AK Parti'ye oy verecek olanlar. Hala öyle bakıyoruz ve böyle bakmaya devam edeceğiz".

"Bizim siyasetimiz gönül siyasetidir ve her gönüle girme siyasetidir" ifadelerine kullanan Başbakan

(4)

Ahmet Davutoğlu şöyle dedi:

"Toplumun içinde herhangi bir kesimin, herhangi bir bölgenin dışlanmasına, ötekileştirilmesine veya kendi mahallerinde insanların sığınarak diğer mahallelerden, diğer kesimlerden kopmasına izin vermeyeceğiz. Buradan bütün teşkilatlarımıza bir seferberlik talimatı veriyoruz, döneceksiniz ve bulunduğunuz illerde yarından itibareni herkesle konuşacaksınız, herkesle selamlaşacaksınız ve teşkilatlarınızı diri tutma yanında, illerde ve illerden başlayarak bütün Türkiye'de bütünleştirici, kuşatıcı bir üslup, bütünleştirici ve kuşatıcı bir siyasetle Türkiye'nin geleceğinin AK Parti'de olduğunu bir kez daha göstereceğiz."

Bu istişareleri yapmaya devam edeceklerini belirten Davutoğlu, "Hepimizin farkında olması gereken husus, 13-13 yıllık derin tecrübelerden sonra ama bu tecrübeler dışında ola ki bazı hatalar, eksikler varsa bunları da göz önüne alarak, AK Parti'yi yenileyerek yeni Türkiye'yi kurma. Hedefimiz budur. AK Parti yenilenecek, yeni Türkiye kurulacak" diye konuştu.

Teşkilatın yoğun bir seçim kampanyasından çıktığını ancak partililerin gözlerinde bir yorgunluk bulunmadığını aktaran Davutoğlu, "Çok geniş bir cephenin saldırılarına maruz kaldık. Son iki senedir her türlü provokasyonla saldırılara maruz kaldık. Seçim sonrası yine saldırılara maruz kalmaya devam ediyoruz ama gözlerde yorgunluk görmediğim gibi gönüllerde de hiçbir yorgunluk görmüyorum. Bize dönük her operasyon, her saldırı bir tek şeyle sonuç verir, inancımızı, kararlılığımızı güçlendirir,

adımlarımızı daha sabit bir şekilde toprağa basmamızı sağlar, ufka bakışımızı da daha da perçinler. Bu konuda sizlere güveniyorum. Allah yolumuzu, menzilimizi hayreylesin" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de bir ana muhalefet partisi boşluğu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçim sonrasında aldığı oran itibariyle de temsil kabiliyeti itibarıyla da herhalde başını iki elinin arasına alıp bu haritaya doğru bir şekilde şöyle bakıp, hatta haritayı çalışma masasının veya

salonunun en görülür yerine konup tekrar tekrar bakması lazım. 37 ilde temsil edilmeyen bir partinin, ülkeyi idare etme iddiası olamaz. 37 ilde temsil edilmeyen bir partinin ana muhalefet partisi görevi yapamaması da söz konusu" dedi.

Seçimlerden çıkan bir sonucun da "ana muhalefet partisi boşluğu" olduğunu ifade eden Davutoğlu,

"Onun için başka arayışlar içine girildi. Alternatif bir siyasi perspektif geliştirmek yerine Türkiye'de dördüncü parti üzerine yığınak yaparak 'acaba birinci parti, iktidar partisini yıpratabilir miyiz' gibi bir çabanın içerisine girilmesinin sebebi de bu tablodur" diye konuştu.

MHP'nin de 34 ilde temsil edilmediğini anımsatan Davutoğlu, "Milli birliği koruma iddiasındaki bir partinin 34 ilde temsil edilememesi bizatihi onların göz önüne alması gereken bir konudur. Seçimlerin başarılı partisi gibi lanse edilen HDP ise 55 ilde temsil edilemiyor ve Türkiyelileşme sürecinde kat edecekleri epey uzun bir mesafe var. Ümit ederiz bu Türkiyelileşme sürecinde samimi tavırlarını gösterirler ve şiddete, teröre karşı açık bir mesafe koyarlar" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'nin Türkiye'nin, demokrasinin teminatı olduğunu ve 12 yılda yaptığı demokratikleşme reformunun açık bir şekilde ortada olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Terör ile arasına mesafe koyamayan bir parti üzerinden bazı aydınların, yurtdışı çevrelerin yürüttüğü kampanyaya da ayrıca dikkatleri çekmek isterim" dedi.

Başbakan Davutoğlu, toplumun kılcal damarlarına kadar ve her ilde mevcudiyeti ile toplumu temsil kabiliyeti en yüksek partinin şimdi ve gelecekte AK Parti olacağını söyledi.

Davutoğlu, "Bazı çevreler öyle bir psikolojik ortam ortaya koymaya çalışıyorlar ki sanki AK Parti'nin ve teşkilatlarının üzerinde bir şekilde karamsarlık, psikolojik bir operasyonla AK Parti'nin Türkiye

üzerindeki iddialarının nihai sonucuna gelindi gibi bir kanaat, 'AK Parti dönemi bitti' diye birtakım

(5)

başlıklar atanlar şunu bilsinler ki bu tablo, AK Parti'siz bir Türkiye siyasetinin imkansızlığını ortaya koymuştur. AK Parti bugün de yarın da yakın ve uzak gelecekte de Türk siyasetini yönetmeye, yönlendirmeye devam edecektir" görüşünü dile getirdi.

Yüzde 40.87 oranla en yakın rakiplerine yüzde 17'ye yakın bir fark attıklarını anımsatan Davutoğlu, Türkiye'de seçim kampanyalarının bir alternatif oluşturmak üzerinden değil Türkiye'yi 12 yılda başarı hikayesine götürmüş bir kadronun zaafa uğratabilme başarısı üzerine kurulduğunu bildirdi. Davutoğlu, teşkilatlarının dimdik ayakta olduğunu, 258 kişilik çok sağlam grupları ile kendilerini zaafa uğratmak ve tereddütte düşürmenin mümkün olmadığını kaydetti.

Kendilerinden önce sadece dört defa; 1965 ve 1969 seçimlerinde Adalet Partisi'nin, 1977'de yüzde 41 ile CHP'nin ve 1983'de Turgut Özal liderliğinde Anavatan Partisi'nin yüzde 40 barajının geçebildiğini vurgulayan Davutoğlu, "CHP'nin son 55 sene içerisinde 'tarihi zafer' diye andığı 1977 seçimleri tek başarı hikayesi, birinci çıktığı, şuanda bizim ulaştığımız çizginin altındadır" dedi. Davutoğlu, aldıkları oy oranın 1960 sonrasının en yüksek oy oranlarından biri olduğunu kaydetti ve partisinin hem birinciliği hem de Türk siyasi hayatı içerisindeki belirleyici rolünün kesinlikle tartışma konusu olmadığını söyledi.

Mevcut tabloya rağmen kendilerinin de değerlendirmesi gereken hususlar olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Türk siyaseti içerisinde başarılı olmak, diğer partilere yüzde 16-17 fark atmış olmak iç muhasebe yapmamıza engel değildir. Aksine daha güçlü bir AK Parti için kendi iç muhasebemizi yapmak durumdayız. Onun için sürekli arkadaşlarımızla hem genel merkezde istişare yapıyoruz, şimdi sizlerle Türkiye'nin bütün katmanlarına, her AK Parti teşkilatına ulaşacak şekilde istişaremizi

sürdüreceğiz" dedi. Davutoğlu, sadece Ankara'da değil her il ve ilçede bu istişarelerin yapılmasını istedi.

Partisinin daha önce aldığı oy oranlarına işaret eden Davutoğlu, yaptıkları istişareler sonucu oy oranlarını yükselttiklerine de dikkati çekti.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Öz güvenimizi güçlü tutacağız, kimsenin öz güvenimizi sarsmasına izin vermeyeceğiz ama kibir asla olmayacak. Ne millete kibir göstereceğiz ne de değerlendirmeleri yaparken irrasyonel bir şekilde milletin vermek istediği bir mesaj varsa bu mesajı görmezden de gelemeyiz. İşte istişaremizin ikinci boyutu.

Birinci boyutu; Türk siyasetini doğru okumak ve doğru okuduğumuzda objektif veriler dahi AK Parti'nin siyasetin hem omurgası hem Türkiye'nin geleceğini ortaya koyuyor, ikincisi de biz kendi iç

muhasebemizi de yaparken açık yüreklilikle istişarelerimizi sürdürmek ve yüzde 41 oy oranından, önümüzdeki seçimler ne zaman olursa olsun inşallah tekrar yüzde 50'ler bandına çıkaracak şekilde en az, kendi iç değerlendirmelerimizi yapmak bir zarurettir."

Milletin verdiği mesajların hem Türkiye genelinde hem bölgeler bazında hem de il il tetkik edileceğini, objektif araştırmalarla ortaya konacağını ve bu çerçevede de AK Parti'nin 12 yıllık büyük başarı

hikayesinden sonra yenilenerek yola devam etmesi için alınması gereken her türlü tedbiri alacaklarını söyledi.

Davutoğlu, partisinin genel merkezindeki, AK Parti 102. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, seçim sonuçlarının hayırlı olması temennisinde bulundu.

Seçim kampanyası sürecinde yoğun şekilde çalışan parti teşkilatlarına teşekkürlerini sunan Başbakan Davutoğlu, çetin bir seçim sürecinden çıkıldığını, sonuçların herkes tarafından sağlıklı

(6)

değerlendirilmesi, en doğru tahlillere tabi tutulması ve gelecek perspektifinin güçlü şekilde tanımlanıp yola aynı kararlılıkla devam etmek gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı güzel bir gelenekle AK Parti balkonunun her seçim akşamı "demokrasi formu" haline geldiğini ifade eden Davutoğlu, kendisinin de balkondan yaptığı konuşmayla değerlendirmelerde bulunduğunu hatırlattı.

Daha sonra MYK'yı topladıklarını, bakanlar kurulu üyeleriyle değerlendirmeler yaptıklarını, olabilecek senaryolarla alınacak tutumlarla ilgili istişareleri başladıklarını anlatan Davutoğlu, bu kapsamında genişletişmiş il başkanları toplantısının gerçekleştiğini belirtti.

"Biz bir istişare topluluğuyuz" diyen Davutoğlu, ortak akıl geliştirerek yola çıktıklarını ve nereden baskı, tehdit gelirse gelsin tereddüt göstermeden yürümeye devam ettiklerini vurguladı.

"Nihai otorite millettir"

Milletin nihai otorite olduğunu ve millet iradesinin esas teşkil ettiğinin altını çizen Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Hiçbir zaman AK Parti, hangi neticeyi almış olursa olsun, millet iradesi konusunda herhangi bir

tartışma yapmamıştır. 2009 mahalli seçimlerinde yüzde 38,5'e kadar oylarımızda bir düşme mülahaza edildiğinde de o zaman Sayın Kurucu Genel Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız aynı tutumu

sergilemişti, şimdi de hepimiz için milli irade esastır, milli irade konusunda hiçbir tereddüt göstermeden milletimize saygı duyuyoruz. AK Parti milli irade ile yükselmiştir, milli irade ile yükselmeye devam edecektir.

Seçim kampanyası süresince bazı partiler, eğer AK Parti tek başına iktidar olursa, çoğunlukla iktidara gelirse, bu seçimi tartışmaya açacaklarını, seçimin güvenilirliğini tartışmaya açacaklarına işaret eden açıklamalarda bulundular. Yani 'Eğer biz barajı geçmezsek sivil itaatsizlik yaparız' diyen partiler söz konusu oldu. AK Parti'nin yüksek oy alışını, yurtdışında, 'otoriter eğilimler' diye suçlayanlar oldu. Türk demokrasisini tartışmaya açmak isteyenler oldu. Türkiye'de seçimin güvenilirliği olmadığı gibi konuları tartışmaya açmak isteyenler oldu. Ama bunlar göz önüne alındığında, şu anda tartışmasız, şeffaf bir seçimin yapılmış olması dahi önce Türk demokrasisinin sonra bu seçime ülkeyi götüren AK Parti iktidarlarının başarısıdır. Biz her zaman milli iradenin nihai kararına saygı duyduk, şimdi de saygı duyuyoruz. Millete küskünlük olmaz, millete sitem edilmez. Millet amirdir, devlet memurdur. Amir olan millettir, karar veren millettir o kararın gereğini yapacak olan da bizleriz.

Şimdi bir takım seçim başarıları kendileri üzerinden psikolojik ortam oluşturmaya çalışanların, eğer tersine bir netice alınmış olsaydı nasıl bir kaotik ortama yönelme arzusunda olduklarını da milletimizin not etmesini, kaydetmesini ve hafızalardan bunu silmemesini istirham ediyorum."

"Türkiye'nin ta kendisi AK Parti'dir, AK Parti'nin kendisi de Türkiye'dir"

Seçimin bir kez daha AK Parti'nin milletin omurgası olduğunu gösterdiğini belirten Başbakan

Davutoğlu, "Bu omurga niteliği bugün her zamankinden daha fazla önemlidir. Seçim tablosu açık bir şekilde Türkiye'nin her yerinde olan yegane partinin AK Parti olduğunu gösterdi" diye konuştu.

AK Parti'nin 81 ilde miting yaptığını, coşkulu kalabalıklarla bir araya geldiklerini, kendilerinin dışında kimsenin bunu yapamadığına dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi:

"Herkesin bu seçim neticelerini doğru okuması lazım. Hepimiz muhasebe yapacağız. Hem Türkiye'nin siyasi geleceğini muhasebe, istişare edeceğiz hem de partimizin bu siyasi gelecek içindeki yerini, öncü konumunu, liderlik pozisyonunu bir kez daha teyiden burada konuşacağız. Hangi istatistikler

(7)

alınırsa alınsın, hangi perspektiften bakılırsa bakılsın yegane Türkiye partisi AK Parti'dir, bunun altını çiziyorum. Bir partinin sloganı vardı 'Türkiyelileşme' diye, onlar daha Türkiyelileşme sürecinde. Başka partiler bölgesellikten çıkma sürecinde ama Türkiye'nin ta kendisi AK Parti'dir, AK Parti'nin kendisi de Türkiye'dir. Bizim bu ülkeyle olan aidiyet bağımızın ve temsil kabiliyetimizin açık şekilde tabloya yansımasını gördük."

Seçim tablosu

AK Parti'nin 76 ilden milletvekili çıkardığını, 56 ilde ise birinci olduğunu ifade eden Davutoğlu, AK Parti'nin birinci olmadığı illerde ise ikinci sırada, çok nadir üçüncü sırada olduğunu vurguladı.

Seçim tablosu ekranlara yansıdığında da AK Parti'nin ülke haritasındaki baskın karakterinin ortaya konulduğunu aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz 56 ilde birinci olurken anamuhalefet partisi 10, MHP 1, HDP 14 ilde birinci parti oldu. Başka bir perspektiften baktığımızda, biz 5 ilde milletvekili çıkaramadık, anamuhalefet partisi 37 ilde milletvekili çıkaramadı. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçim sonrasında aldığı oran itibarıyla da temsil kabiliyeti itibarıyla da herhalde başını iki elinin arasına alıp, bu haritaya doğru bir şekilde şöyle bakıp hatta haritayı çalışma masasının veya salonunun en görünür yerine kurup tekrar tekrar bakması lazım. 37 ilde temsil edilmeyen bir partinin ülkeyi idare etme iddiası olamaz."

Referanslar

Benzer Belgeler

AK PARTi Genel Baflkan› ve Baflbakan Erdo¤an, kongrede yapt›¤› konuflmada AK PARTi ile Türkiye’nin karak›fltan ç›k›p, bahara kavufltu¤unu söyleyerek,

Özinanır, zaman zaman bu suyu taşıyan özneyi genel bir “sol” olarak anmakla buland ırıyor (yukarıda böyle bir genel “sol” olmadığını vurguladık), ama yazının

luklu bir parti olamayan Türkiye Özürlüsü ile Mutludur Partisi, Türkiye Bü- yük Millet Meclisi kayıtlarına göre sponsor bulamadığı ve maddi sıkıntılar yaşadığı

Genel idare kurulu ile Gülek arasındaki bu çekişmeyi muhteris bir grup ile bir tek muhterisin çatışması şeklinde değerlendiren bu yazı İnönü’yü ise bu süreçte en

Herkese eşit, nitelikli, parasız sağlık hizmeti için bir yol var, mücadele et, örgütlen!... TÜM CANLILAR İÇİN SAĞLIKLI, GÜVENLİ

Oyların hesaplanması basit çoğunluk sistemine göre yapılarak, seçilen adayların isimleri cetvellerle Bab-ı Ali‟ye gönderilecektir (TM m. Görüldüğü üzere iki

Tek taraflı koruma fermanları biçiminde başlayan ve ikili antlaşmalar biçiminde devam eden bu azınlık koruma süreci- nin sonunda Avrupa ülkeleri Avrupa’daki

Uygulanan yanlış programlar ve yönetim hataları yüzünden gerekli reformlar yapılamadığı için ülkemiz, yüksek enflasyon, çok büyük bir kamu borç stoku, düşük büyüme