• Sonuç bulunamadı

Yanardağların Kökü Nerede?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yanardağların Kökü Nerede?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yanardağ etkinlikleri ve kıtaların parçalanması, Dünyanın içinin ne den-li sıcak ve dinamik olduğunu bize sü-rekli hatırlatıyor. Sıcaklık ve yoğunluk farklarının yönlendirdiği konveksiyon (taşınım) akımları, büyük miktarlarda yarı ergimiş kayayı manto içinde dolaş-tırıyor. Mantonun üzerindeki kabuk parçalı. Bu parçalardan bazıları okya-nusları taşıyorlar. Jeofizikçiler, okyanus levhalarının, ötekilerin altına kayıp mantonun derinliklerine dalışını izle-yebiliyorlar. Bilinmeyense, mantonun derinliklerinden üste doğru hareketin biçimiydi. Ama artık yerfizikçileri, sis-mik görüntüleme teknikleriyle derin-deki sıcak maddenin büyük fışkırmalar biçiminde yüzeye kadar yükseldiğini kanıtladılar. Araştırmalar, Orta Avrupa ve Doğu Afrika gibi, okyanus levha sı-nırlarına uzak bölgelerdeki yanardağ etkinliği ve yüzey ayrılmasının alt man-to dibinden kaynaklandığını gösterdi.

Araştırmacılar, Dünya içinin “res-mini” çekmek için sismik tomografi-den yararlanıyorlar. Mantodaki sismik hızların dağılımı üç boyutlu olarak gö-rüntülenebiliyor. Görüntülerde düşük hızlar yüksek sıcaklıklara, yüksek hız-larsa düşük sıcaklıklara karşılık geliyor. Soğuk dalış bölgelerinin, 600 kilomet-relik üst manto ve geçiş bölgesi sınırla-rını aşarak alt mantonun diplerine, hat-ta mantoyla Dünya’nın demir çekirde-ğinin oluşturduğu sınıra kadar uzana-bildiği izleniyor. Şimdiye değin sıcak maddenin, dipten çıkıp 660 kilometre derinliğindeki alt ve üst manto sınırını aşarak mı yüzeye çıktığı, yoksa alt ve üst manto konveksiyonlarının bağım-sız mı olduğu bilinmiyordu. Geçen yıl, bazı jeofizikçiler, daha derinlerde yü-zen bir sınır olması gerektiğini savun-dular. Gerekçeleri, birbiri altına kayan levhaların, alt mantoya kadar inebilme-siydi. Yerkabuğu altındaki sıcak nokta-lar da önerilen bu modeli destekliyor. Bunlar, levha sınırlarından uzakta, on milyonlarca yıl süren şiddetli yanardağ etkinliklerine yol açan bölgeler. Hawa-ii Adaları ve İzlanda, bu sıcak noktalar için birer örnek. Bu noktalarda sıcak manto kayasından oluşan “sorguçlar”, 100-150 kilometre çapında ve çevrele-rinden 200-300 derece daha sıcak

sü-tunlar halinde yükseliyorlar. Bu sor-guçlardan bazıları tüm mantoyu kesin-tisiz ve düz biçimde geçebiliyorlar.

Jeofizikçiler, geçen 40 milyon yıl süresince Orta Avrupa ve Doğu Afrika kıta levhalarını kesen Senozoik yarık sistemleriyle, aynı zamanda ortaya çı-kan levha içi volçı-kanik alanların bu manto süreçlerinden kaynaklandığını düşünüyorlar. Daha önce de her iki ol-gunun üst mantoda ortaya çıkan sor-guçlara ve astenosferik yükselmelere bağlı olabileceği önerilmiş, ama bunla-rın alt manto bağlantısı askıda kalmıştı.

Araştırmacılar, 2 milyon sismik dal-ga ölçümünü inceleyerek Afrika’nın

altının, bir sismik dalga hızı modelini çıkardılar. Modelde bir yüksek sıcak-lık anomalisi, Güney Atlantiğin altın-da Çekirdek-Manto sınırınaltın-dan başla-yarak Kuzeydoğu Afrika’ya ve Doğu Afrika yarık sistemine kadar kesintisiz uzanıyor. O halde bu bölgedeki kıta parçalanması, çekirdek-manto sınırın-daki termal anormallikten kaynaklanı-yor olabilir. Sorguç, dik doğrultudan 4000 km’yi aşan bir sapma gösteriyor. Araştırmacılar, bunu “manto rüzgârı”, yani Afrika’nın altında geniş bir kon-veksiyon döngüsüne bağlıyorlar.

Avrupa’nın altındaki sismik hız dü-şüklüğü (sıcaklık yüksek) de en

belir-gin biçimde alt mantoda, 600-2000 km derinlikler arasında görülüyor. 410-610 km’ler arasındaki geçiş bölgesinde sis-mik hız yüksek (sıcaklık düşük). Üst mantoda, Avrupa Senozoik yarık siste-mi altında düşük hız (yüksek sıcaklık) yeniden ortaya çıkıyor. Geçiş bölge-sinde sorguç, dalan Afrika levhası tara-fından kesilmiş görünüyor. Üst manto-da sıcak maddenin, derine manto-dalan (so-ğuk) bir levhayla bu karmaşık etkileşi-mi, küçük eriyik madde “cepleri” oluşturmuş görünüyor. Bunlar da Orta Avrupa’ya yayılmış Senozoik volkanik alanları besliyor olabilirler.

Ay’ın Etkisi

Öte yandan bazı Fransız araştırma-cılar, yüz milyonlarca yıl önce yeryü-zünde büyük yıkıma yol açan yanar-dağ etkinliğine, Ay’ın neden olduğunu düşünüyorlar. Paris’teki Yerfiziği Ens-titüsü’nden Marianne Greffe-Leftz ve Strasbourg Yerbilimleri Gözleme-vi’nden Hilaire Legros, Ay’ın, eskiden Dünya üzerindeki kütleçekim etkisi-nin sanılandan çok daha güçlü olduğu-nu ileri sürdüler. Araştırmacılar, Ay’ın üç kez, Güneş’le birlikte Dünya’nın çekirdek bölgesinde rezonansa neden olduğu, bunların da büyük yerbilimsel olaylara yol açtığını savundular. Araş-tırmacılar ayrıca, önceleri bitişik olan kara ve okyanusların, Dünya’nın de-mir çekirdeğinin sıvı dış bölümünde Ay’ın yolaçtığı salınımların etkisiyle ayrıldığını da savunuyorlar. Bu rezo-nanslar, sırayla 3 milyar, 1,8 milyar ve 300 milyon yıl önce meydana gelmiş görünüyor. Salınımlar sonunda ısınan dış çekirdek bölgesi, mantonun alt bölgelerinde sıcak sorguçlar oluştur-muş. Bu sorguçlar, 3 milyar ve 1,8 mil-yar yıl önce büyük ölçüde kabuk olu-şumuna yaklaşık 300 milyon yıl önce de yoğun volkanik etkinliğe yol açmış. Sibirya’daki bazalt kütelerin bu yaygın yanardağ etkinliğinden oluştuğu sanı-lıyor. Bu olay, aynı zamanda hayvan türlerinin çoğunun yok olduğu Permo-Triassik sınırla aynı zamana rastlıyor.

Murat Dirican Kaynaklar Science, 3 Aralık 1999 Science, 26 Kasım 1999 Ocak 2000

Yanardağların Kökü Nerede?

Astenosfer Üst manto Geçiş bölgesi Alt manto Çekirdek-manto sınırı Dış çekirdek İç çekirdek Dalan levha Dalış bölgesi Okyanus levhası Okyanus ortası sırt Düz manto sorgucu Bükülmüş sorguç Sıcak nokta

Referanslar

Benzer Belgeler

Jeofizikçiler, geçen 40 milyon yıl süresince Orta Avrupa ve Doğu Afrika kıta levhalarını kesen Senozoik yarık sistemleriyle, aynı zamanda ortaya çı- kan levha içi

( ) Dünya’nın katmanları içten dışa doğru sırasıyla; çekirdek, manto, kara katmanı, su katmanı ve hava katmanı şeklindedir.. ( ) Çekirdek ve magma

kesiti sürekli olarak azalırken çıft oluşun tesir kesiti süratle artar. Bu yüzden, 3 Mev’den büyük enerjili γ ışınlarının enerjilerini ölçmek için çift

Pinder ve Harlos (2001) tarafından yapılan çalışmada, örgütsel sessizlik alt boyutlarından kabullenici sessizliğin boyun eğici davranış temeline dayanması,

Genellikle düzgün olmayan veya yuvarlakça, kübik, çok köşeli olan hücrelerin çekirdeği yuvarlakça olur.. Silindirik, prizmatik veya iğ biçimi uzamış olan

Bu tez çalışmasında, öncelikle betonarme manto ile güçlendirilmiş kolonların davranışı göstermek amacıyla nümerik bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu

Bu çalışmada da; Rawlinson ve Kennet (2004) tekniği kullanılarak mutlak gecikme sürelerini elde etmek için tahmini varış zamanlarına göre (ak135) hizalama tekniği

Homolog kromozomlar rasgele hücre kutuplarına.