16 Bilim ve Teknik
Çiçekçilik ve su arıtmada kullanı-lan bir tür böcek ilacının, insanlarda Parkinson hastalığına yol açabileceği öne sürüldü. ABD’nin Georgia eyale-tinde bulunan Emory Üniversitesi araştırmacıları, bazı bitki özlerinden elde edilen rotenone adlı böcek öldü-rücüsüne düşük düzeylerde de olsa uzun süre maruz kalmanın tehlikele-ri konusunda uyarıda bulundular.
Araştırmacılar, kendilerine sürek-li olarak düşük dozda rotenon aşıla-nan laboratuvar sıçanlarının yürü-mekte zorlandıklarını, ayaklarının titrediğini ve beyinlerinde Parkinson hastalarındakini andıran plakalar oluştuğunu açıkladılar. Emory eki-binden nörolog Tim Greenamyre, rotenonun aynı etkiyi insanlarda da göstermemesi için bir neden bulun-madığını vurguluyor.
Parkinson hastalığı, her 1000 in-sandan bir ya da ikisinde görülen de-jeneratif bir sinir hastalığı. 50 yaşın üzerindeyse risk 10 kat artıyor.
Has-talar, hareketleri üzerindeki kontrol-lerini kısmen yitiriyorlar, yürüyüşleri ağırlaşıyor ve kasları genellikle titre-me yapıyor. Bu ve başka bazı hasta-lık belirtilerinin ortaya çıkış nedeni, vücudu hareketlendiren dopamin adlı bir tür kimyasal haberciyi üreten beyin hücrelerinin (nöronlar) tahri-bata uğraması. Bu bozulmaya paralel olarak Lewy cisimleri denen lifli pro-tein tabakaları oluşup beyin doku-sunda birikiyor.
Rotenone, Güney ve Orta Ame-rika halklarının yüzyıllar boyunca balık avlamak için kullandıkları bazı bitkilerden elde ediliyor. Sentetik böcek öldürücü ilaçların tersine, çevrede kolaylıkla parçalandıkları için tehlikeli olmadığı sonucuna va-rılıp yaygın kullanım kazanmıştı.
Ancak Emory Üniversitesi araş-tırmacıları bu ilacı farelerin kan do-laşımına aşıladıklarında ilacın hay-vanların beyinlerinde dopamin nö-ronlarını öldürdüğü ve Lewy cisim-leri gibi plakalar oluşturduğu görül-müş.
Pennsylvania Üniversitesi’nden Parkinson uzmanı Benoit Giasson’a göre insanların rotenone adlı böcek öldürücüsünün etkilerine maruz kalmasıyla ilacın farelere doğrudan aşılanması çok farklı şeyler. Ancak uzman, gene de rotenone kullanımı konusunda daha dikkatli olmamız gerektiğini vurguluyor.
Nature, 9 Kasım 2000
Böcek İlacı Parkinson’a Yol Açıyor
Amfibik hayvanlar 360 milyon yıl önce denizden karaya ilk çıktıkların-da hareket etmenin eski ortamların-daki kadar kolay olmadığını gördüler. İlk kara omurgalıları çok uzun bir sü-re, tel örgü altında sürünen askerler gibi dört bacak üstünde, gövdeleri sağa sola savrularak ilerleyebiliyorlar-dı. Paleontologlar, 210 milyon yıl ön-ce çevik, iki ayak üzerinde yürüyen dinozorlar ortaya çıkana kadar evri-min ağır bir tempoda ilerlediğini dü-şünüyorlardı. Ancak, California Eya-let Üniversitesi araştırmaclarından Stuart Sumida’nın 1993 yılında Al-manya’da bir taş ocağında keşfettiği bir fosil üzerinde tamamlanan ça-lışmalar, taşlaşmış
kemikle-rin sah i b i
-nin, iki bacağı üzerinde hızla hareket edebilen bir tür kertenkeleye ait ol-duğunu ortaya koydu.
Eudibamus cursoris adı verilen
omurgalı, araştırmacılarca 25 santim boyunda ve otobur bir hayvan olarak tanımlanıyor. Toronto Üniversite-si’nden Robert Reisz’a göre hayvanın en dikkat çekici özelliği "sürat için yapılmış bir forma sahip olması". Hayvanın arka ayakları, öndekiler-den %64 ve gövde kısmından da %34 daha uzun. Uzun parmaklı ayakları-nın, Eudiba-m u s’a oldukça hızlı hare-ket etme olanağı sağ-ladığı düşü-n ü l ü y o r . Parmak
uçla-rında koşmanın sağladığı sürat yanın-da, toplam uzunluğunun yarısından fazlasını oluşturan kuyruğun da hay-vanın çevikliğine katkıda bulunduğu anlaşılıyor. Böylesine büyük bir uz-vu hareket ettirebilmek için gereken kas yapısının, Eudibamus’un arka bacaklarını da oldukça güçlü kılmış olması gerektiği araştırmacılarca vur-gulanıyor. Uzun kuyruk ve güçlü kaslar, hayvanın ağırlık merkezini de kalçalarına yaklaştırmış. Bu da dik yürümek için büyük bir avantaj.
Ama Eudibamus dik yürüyebil-mek için yeni tür bir diz eklemi oluş-turmuş. Bu da tüm öteki sürüngenlerden farklı olarak bacakları-nı tümüyle gövdesi al-tına alma olanağı sağ-lamış. Sürüngenlerin ortak özelliği, bacakla-rının vücutlabacakla-rının ya-nından çıkması ve ha-reketlerini hantallaş-tırması.
Science, 3 kasım 2000
Dik Yürüyen İlk Omurgalı
Eudibamus (yukarıda), per-miyen döneminin,
Captorhinus gibi
omurgalılarından çok daha hızlıydı. Bunu, büyük ölçüde uzun arka bacaklar ve menteşeye benzeyen bir diz geliştirmesine borçlu.