• Sonuç bulunamadı

Sel Erken Uyarı Sistemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sel Erken Uyarı Sistemi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye İçin Bir Model

Sel

Erken Uyarı Sistemi

Son yıllarda Türkiye’de daha önce görülmemiş ölçekte sel felaketleri yaşandı.

İklim konusunda çalışan bilim insanları Dünya genelinde bu tür felaketlerin hem

sayısının hem de özellikle şiddetinin artacağını tahmin ediyor. Elbette bilimsel

yaklaşım bu konuda da insanoğlunun en büyük yardımcısı. En gelişmiş ve etkin

sel uyarı sistemleri nelerdir? Örneğin ABD’de her yıl sellerin görüldüğü bölgelerde

ne tür sistemler kullanılıyor? Bu yazımız için böyle bir sistemin mimarlarından

Türk bilim insanı İbrahim Demir ile konuştuk.

(2)

Bilim ve Teknik Eylül 2014 >>>

2009 yılı Eylül ayında önce Silivri’de başlayan ve sel baskınlarına neden olan yağış bir gün sonra İstanbul’u vurunca, bölge Marmara Depremi’nden beri ya-şadığı en büyük doğal felaketle baş başa kaldı. Normalde Eylül ayının tamamın-da 45 kilogram yağış alan İkitelli’ye o gün 1 saatte tam 90 kilogram yağış düşmüştü. Ayamama, Tavukçu ve Papaz derelerinin taşması ile İkitelli, Güneşli, Küçükçekme-ce ve Gaziosmanpaşa gibi semtlerde yüz-lerce ev ve işyeri sel altında kaldı. Sabahın erken saatlerinde gelen sel, İkitelli TIR garajındaki araçlarında uyuyan şoförleri uykularında yakaladı. Neye uğradıkları-nı anlayamayan on şoför sel altında kala-rak hayatlarını kaybetti. Hayatlarını kay-bedenler arasında Halkalı’daki bir tekstil fabrikasında çalışan ve servis aracı ile işe gitmekte olan yedi kadın da vardı. Yollar arabalarının üzerine çıkıp selden korun-maya çalışan insanlarla doluydu. Selin trafiğin en yoğun olduğu saatlerden biraz önce gelmiş olması can kaybının artma-sını önlemişti. Buna rağmen felaket sona erdiğinde geride otuzdan fazla ölü ve mil-yarlarca liralık maddi zarar kalmıştı.

İklim konusunda çalışan bilim insan-ları iklim değişiklikleri sonucu bu tür fe-laketlerin sayısının, daha da önemlisi

şid-detinin artacağını tahmin ediyor. Do-ğal felaketleri önlemek mümkün değil, ama onların neden olduğu can kayıpları-nı azaltmak hatta önlemek için yapılabile-cek çok şey var.

ABD’nin Iowa Eyaleti 2008 yılında ta-rihin en büyük sel felaketlerinden birini yaşadı. Can kaybının sınırlı sayıda kaldı-ğı felaket aradan altı yıl geçmiş olması-na rağmen hâlâ devam eden oolması-narım ça-lışmaları gerektirecek düzeyde hasara ne-den oldu. Felaket aynı zamanda bir erken uyarı sisteminin gelişmesinin de başlan-gıcı oldu. Günümüzde aşırı yağış olması durumunda hangi nehirlerin ne zaman, ne kadar yükseldiği ve suların ne zaman nehir yatağını aşacağı konusundaki

tah-minler akşam haberlerinde bölgede yaşa-yan insanlarla paylaşılıyor.

Bu bilginin nasıl elde edildiği konu-sunda araştırma yaparken güzel bir rast-lantı sonucu bu tip sistemlerden birinin mimarının bir Türk olduğunu öğrendik. Dr. İbrahim Demir ile Bilim ve Teknik için yaptığımız söyleşiyi aşağıda bulacak-sınız. Umarım Dr. Demir’in verdiği bilgi-ler Türkiye’de bir sel erken uyarı sistemi-nin geliştirilmesi için bir kıvılcım olur.

Dr. Demir ile hem onu bilim insanı ol-maya götüren serüveni hem de Iowa Sel Bilgi Sistemi’ni konuştuk.

Bahri Karaçay:  2008 yılı Haziran

ayında Iowa, tarihinin belki de en bü-yük sellerinden birini yaşadı. Mississi-pi Nehri’ni besleyen çok sayıda nehrin taşması sonucu ortaya çıkan sel, eyale-tin güneydoğusunu etkiledi ve Iowa’nın Katrina’sı olarak adlandırılan felaketi be-raberinde getirdi. Iowa ve Cedar nehir-lerinin ortasından geçtiği iki şehrin (Ce-dar Rapids ve Iowa City) bazı bölümle-ri tamamen su altında kaldı. Su seviye-sinin binaların neredeyse ikinci katına ulaştığı felaket geride milyarlarca dolar-lık zarar bıraktı. Mimarı olduğunuz, Io-wa Sel Bilgi Sistemi olarak adlandırılan proje, böyle bir felaketin ardından dev-reye girdi. Bize projenin gelişim sürecini anlatır mısınız?

İbrahim Demir: 2008 yılında

dediği-niz gibi Iowa’da çok büyük bir sel felake-ti yaşandı. O dönemde üniversitede bir-çok bina ve laboratuvar da zarar gördü, yüksek lisans ve doktora yapan birçok öğ-rencinin çalışması kesintiye uğradı. Iowa Eyaleti bu felaketin ardından, Iowa Üni-versitesi bünyesinde sadece sel konusun-da çalışmaların yapılacağı bir sel merke-zinin (IFC-Iowa Flood Center) kurulma-sına destek verdi. Iowa Sel Merkezi 2009 yılında, araştırma geçmişi 100 yıldan faz-la ofaz-lan, IIHR Su Bilimleri ve Mühendis-lik Enstitüsü bünyesinde kuruldu. Selle-ri anlık olarak takip etmek, sel erken tah-min modelleri geliştirmek, taşkın hari-taları oluşturmak, sel alanında araştırma yapacak iş gücü yetiştirmek ve bu konu-daki kaynakları ve birikimi paylaşmak öncelikli görevleri arasında yer alıyordu.

İbrahim Demir, Iowa Üniversitesi Su Bilimleri ve Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi. Çevre enformatik, bilgi ve iletişim sistemleri ve bilimsel görüntüleme üzerine çalışmalar yapıyor.

(3)

Iowa Eyaleti çapında bilgi birikimi-ni paylaşmak üzere 2010 yılında Iowa Sel Bilgi Sistemi (IFIS-Iowa Flood

Infor-mation System) adında bir platform

bü-yük bir ekibin katkıları ile geliştirildi. Sis-temin mimarı ve ana geliştiricisi olarak IFIS’e katkı sağlıyorum ve ana bileşenle-rin her biri (sel haritaları, tahmin model-leri, yağmur haritaları) ayrı bir ekibin kat-kısı ile sürekli yeni veriler ve modellerle destekleniyor. IFIS, Iowa ve çevre eyalet-lerde 100.000’den fazla kullanıcıya hizmet veren bir bilgi sistemi olarak 2011 Mart ayında kullanıma açıldı. Bu sistem sel ile ilgili her türlü gerçek zamanlı bilgiye tek bir kaynaktan ulaşmak amacıyla gelişti-rildi. IFIS bölgedeki birçok gazete ve te-levizyon tarafından öncelikli bilgi

kayna-ğı olarak kullanılıyor. ABD’nin başka eya-letleri ve yurt dışında bazı ülkeler için ör-nek çalışma seviyesinde sel bilgi sistem-leri geliştirmek üzere çalışmalarımız de-vam ediyor.

BK: Bize sistemin bileşenlerini ve

na-sıl çalıştığını anlatır mısınız? Elde edilen verilerin bu konuda çalışan uzmanlara ve halka nasıl ulaştırıldığını açıklar mısınız?

İD: IFIS, sel ile ilgili tüm verilerin ve

görsellerin tek bir kaynaktan erişildiği et-kileşimli bir platform olarak geliştirildi. Sistemde eyaletteki önemli yerleşim yer-leri için geliştirilmiş taşkın haritaları, ne-hirlerdeki su seviyelerinin gerçek zaman-lı bildirimi, anzaman-lık sel uyarıları, yağmur ve meteoroloji haritaları, 1000’den faz-la yerleşim birimi için erken sel

tahmin-leri ve sel konusunda halkı bilinçlendir-mek ve bilgilendirbilinçlendir-mek için gerekli araç-lar ve bilgiler yer alıyor. Sistem web ta-banlı bir platform olarak farklı birçok ci-hazdan (masaüstü ve dizüstü bilgisayar, tablet ve akıllı telefon) erişilebilecek şekil-de tasarlandı. IFIS teknik altyapısı olma-yan kullanıcılar tarafından da rahat anla-şılması ve hızlı erişilebilmesi için teknik ve görsel açıdan da özel olarak düzenlen-di. IFIS’te farklı kullanıcı türlerine hitap edecek araçlar var. Bu sayede sıradan bir kullanıcı kendi çevresindeki seller ile ilgi-li bilgi alabiilgi-lirken, karar mekanizmaların-da etkili kullanıcılar mekanizmaların-daha geniş bir coğ-rafi bölgedeki selleri gözlem altında tutup sistemden önlem almak amacıyla fayda-lanabiliyor.

(4)

Bilim ve Teknik Eylül 2014 >>>

Türkiye İçin Bir Model Sel Erken Uyarı Sistemi

BK: Bildiğiniz gibi geçtiğimiz aylarda

Türkiye’de daha önce görülmemiş ölçek-te sel felaketleri yaşanmaya başladı. Geliş-tirdiğiniz sistemin bir benzerini -şimdi-lik “Türkiye Sel Uyarı Sistemi” olarak ad-landıralım- Türkiye’de de kurmak için ne-ler yapılması gerekiyor? Bunu hem insan kaynakları açısından hem de malzeme ve teknoloji açısından ele alabilir miyiz? Böyle bir sistemin kurulup başarılı bir şe-kilde işletilebilmesi için, ne tür bir altyapı ve nasıl bir insan gücüne ihtiyaç var?

İD: Söylediğiniz gibi bu konunun insan

kaynaklarına ve teknolojiye bakan yönle-ri var. Öncelikli olarak böyle bir çalışma-nın kendini tamamen bu alana adamış bir kuruluşun bünyesinde yapılması önemli. Bir üniversite bünyesinde bu platform ge-liştirilse bile, sistemin bakımı ve yüz bin-lerce insanın erişimine açılması ancak bir devlet kurumunun veya bağımsız bir ku-ruluşun altında mümkün olabilir. İkin-ci aşamada sistemin işlevlerini yerine

ge-tirmesi için ihtiyaç duyulan statik ve dina-mik verilerin toplanabileceği bir altyapıya ihtiyaç var. Birçok sensörden gelecek bilgi-ler -nehirbilgi-lerdeki su seviyebilgi-leri, yüksek çö-zünürlüklü yağmur haritaları, topoğraf-ya- ile statik coğrafi bilgilerin toplanıp der-lenmesi gerekiyor. Üçüncü aşamada da bu bilgileri kullanarak taşkın haritaları hazır-lanması, sel uyarı seviyelerinin tespit edil-mesi, geleceğe yönelik sel tahminlerinin yapılması gibi sistem bileşenlerini gelişti-recek bilim insanlarına ve araştırmacıla-ra ihtiyaç var. Teknoloji anlamında da ger-çek zamanlı veri ileten sensörlere, gelişmiş taşkın haritalarına, yağmur ve sel tahmin modellerine, bu modellerin çalışacağı bil-gisayar sistemlerine ve yüz binlerce insa-na hizmet verecek bir bilgi teknolojisi plat-formu altyapısına ihtiyaç var. Aslında şu an Türkiye’de önceden hazırlanmış taşkın ha-ritalarının toplandığı bir ön çalışma yapı-lıyor. Elimden geldiğince katkıda bulun-maya çalışıyorum Türkiye’deki çalışmala-ra. Ama gelişmiş, IFIS tarzı bir sistem için geniş katılımlı bir ekiple kapsamlı çalışma-lar yapılması gerekiyor.

BK: Okurlarımıza proje hakkında

bi-raz daha somut bilgi vermek için ister-seniz bir örnek üzerinde konuşalım. Örneğin 2009 yılındaki felakette Ayama-ma, Tavukçu ve Papaz dereleri taşmış-tı. Türkiye Sel Bilgi Sistemi kurulduğun-da bu derelerle ilgili olarak neler yapılmış olacak ve bilgi akışı nasıl sağlanacak?

İD: Sel felaketinden doğabilecek

za-rarları azaltmak için gerçek zamanlı bilgi-ye hızlı ve kolay ulaşmak önemlidir. Ge-rekli altyapıyı sağlamak için taşkın ris-kinin ve zararının yüksek olduğu yerle-re nehir seviyelerini anlık ileten güneş enerjili sensörler yerleştirilebilir. Böyle-ce havzanın herhangi bir yerindeki bir nehrin etkinliğinin anlık olarak izlenme-si mümkün olur. Türkiye’deki havzaların dijital analizi ile her noktadaki yağmur ve su birikiminin diğer noktalara ne ka-dar zamanda ulaşacağı tahmin edilebilir. Bu şekilde küçük havzalarda saatler, bü-yük havzalarda günler öncesinden taşkın ile ilgili hareketlilik tespit edilerek gerek-li önlemlerin alınması için yetergerek-li zaman bulunabilir. Bunun yanı sıra radarlardan gelen anlık yağmur verileri sayesinde, bu-lutların hareket yönüne bağlı olarak, yağ-murun ilgili havzalara ulaşmasından sa-atler önce nehirlerin olası etkinlikleri tah-min edebilir. Oluşturulacak taşkın tehlike haritaları gerçek zamanlı sensörlerle

iliş-IFIS sensörler ile ilgili detaylı bilgi ve anlık su seviyeleri bilgi ekranı (üstte) - iliş-IFIS gerçek zamanlı sel uyarılarına ve su seviyelerine erişim ekranı (sol alt) - iliş-IFIS yüksek çözünürlüklü, sel risk haritaları bilgi ekranı (sağ alt) Iowa Sel Bilgi Sistemi ana sayfası - http://ifis.iowafloodcenter.org

(5)

göre sel sularının şehrin hangi bölgeleri-ne, ne zaman varabileceği öngörülebilir ve gerekli önlemler alınabilir. Sisteme ge-len tüm verileri kullanarak geliştirilecek sel tahmin modelleri ile saatler ve günler öncesinden nehir seviyeleri tahmin edilip olası taşkınların yeri ve zamanı tespit edi-lebilir. Bütün bu bilgilerin cep telefonla-rından ve bilgisayarlardan kolay erişilebi-lir bir formatta sunulmasıyla devlet yet-kililerinden halka kadar her seviyede kul-lanıcının, sel ile ilgili bilgilere gerçek za-manlı olarak önceden ulaşması sağlana-bilir. Türkiye sel bilgi sistemi, ilgililerin selin zararlarını en aza indirmek için hal-kı erken bilgilendirmesine, halhal-kın doğru bilgiye erken ulaşarak daha isabetli karar-lar vermesine yardımcı olacaktır.

BK: Iowa Sel Bilgi Sistemi ve ilgili

ça-lışmalarınız nedeni ile 29 Temmuz’da Be-yaz Saray’da bir programa davet edilmiş-tiniz. Bu program hakkında biraz bilgi verir misiniz? Örneğin programa kimler katıldı, toplantının amacı neydi ve ne tür kazanımları oldu?

İD: 2012’deki Sandy Kasırgası’nın

ar-dından Beyaz Saray “Doğal Afetlere Mü-dahale ve Kurtarmada Yenilikler” başlıklı bir program başlattı. Bu programın ama-cını, afetlerle mücadelede bilgi ve ileti-şim teknolojilerinin en etkili şekilde na-sıl kullanılması gerektiğinin tespit edilip ilgili birimlere gerekli bilgi ve kaynakla-rı ulaştırmak olarak tanımlayabiliriz. 29 Temmuz 2014’te Beyaz Saray bu prog-ram kapsamında benim de davetli oldu-ğum bir tanıtım ve işbirliği toplantısı dü-zenlendi. Bu programa doğal afetlerle mücadele konusunda lider araştırmacı-lar, girişimciler ve ilgili kurum ve organi-zasyonlardan teknoloji uzmanları katıldı. Gün boyu katılımcılar kendi çalışmala-rını paylaşıp fikir alışverişinde bulundu. Afetlerle mücadele konusunda en ileri teknolojileri ve çalışmaları görme ve tar-tışma ortamı sağlandı. Ayrıca doğal afet-ler konusunda yetkili devlet kurumla-rı ve işbirliği yapılan şirketler yeni proje ve programlarını duyurdu. Bu program-daki en önemli mesajlardan birini şöy-le özetşöy-leyebilirim. Afetşöy-le mücadeşöy-lenin

et-liği içinde olacağı, eldeki tüm bilgi ve ve-rilerin açık bir şekilde paylaşılacağı, özel sektörün ve girişimciliğin destekleneceği bir ortam sağlanması gerekiyor.

BK: Şimdi Iowa Sel Projesi’ndeki

rolü-nüzü bir tarafa bırakıp biraz da bilim insa-nı kimliğiniz hakkında konuşmak istiyo-rum. Bize sizi bilim insanı olmaya götüren yaşam hikâyenizden bahseder misiniz?

İD: Eğitime önem veren bir ailede

bü-yüdüm. İlkokul 3. sınıfta ailem başlangıç seviyesinde de olsa İngilizce öğrenmeye başlamam için beni dil kursuna gönder-mişti. Bilgisayarlar ve programlama ile ilk tanışmam o yıllarda büyük ağabeyimin katıldığı bilgisayar kursundan getirdiği kitaplar ile başladı diyebilirim. O dönem-de Türkiye’dönem-de ağabeyimin bu becerisini kullanacağı pek fazla iş imkânı olmasa da, bilgisayar öğrenmek istemesi benim için önemli bir motivasyon oldu. Onun prog-ramlama kitaplarını inceleyip programla-ma öğrenmeye çalıştığımı hatırlıyorum. İlk bilgisayar programımı ilkokul 5. sınıf-ta Asınıf-tari 800 XL isimli bir oyun makine-si ile yazmaya başladım. O zamandan be-ri bilgisayarlara ve yeni teknolojilere olan ilgim artarak devam etti.

Lisede matematik ve geometriyle, Bo-ğaziçi Üniversitesi’ndeki lisans eğitimim sırasında da bilgisayar ve internet tekno-lojileri ile tanışmam, bilime ve yeni tek-nolojilere olan ilgimi artırdı. 2001

yılın-ve özel uzantı (örnek: türkçefirmaadı.şti) kullanımına izin veren bir sistem geliştir-miştik. Birçok gazete ve dergide bu pro-je duyurulmuştu. Türkiye internet servis sağlayıcılar ve alan adı kayıt sistemi sevi-yesinde kabul görmemesi, projenin iste-diğimiz düzeyde başarılı olmasını engel-ledi. İnternet alan adlarında yabancı ka-rakterlerin kullanılması uluslararası dü-zeyde 2009’da kabul edilmiş, kullanım ise 2010’da başlamıştır.

Mezuniyetin ardından bilim ve tek-noloji alanında bağımsız ve yenilikçi ça-lışmalar yapmak için bilim insanı olmaya ve projelerimi akademik seviyede sürdür-meye karar verdim. Yapay zekâ alanında çevre uygulamaları üzerine yüksek lisans çalışmamı tamamladıktan sonra dokto-ra çalışması için ABD’ye geldim. Dokto-ra sıDokto-rasında bilişim teknolojilerinin çev-re bilimlerinde kullanımı üzerine projele-re odaklandım. Doktora çalışması olarak Georgia Eyaleti için bir havza yönetim ve araştırma sistemi geliştirdik. Bu dönem-de, gerçek anlamda bilimsel çalışmaların ABD’de yapıldığını ve bilimsel kültürün burada büyük ölçüde oturmuş olduğunu gördüm. Şu anda Iowa Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çevre ve bilgi tekno-lojileri alanında çalışmalar yapıyorum.

BK:  Araştırmalarınızda hangi

konu-lar üzerinde yoğunlaşıyorsunuz? Gelecek için ne tür planlarınız var?

(6)

Bilim ve Teknik Eylül 2014 <<<

İD: Genel anlamda araştırma ve ilgi alanım

bilgi-nin iletişimi olarak isimlendirilebilir. Uygulama ala-nım daha çok çevre bilimleri ve subilim olduğun-dan içinde bulunduğum disiplin nispeten son yıl-larda tanınmaya ve anlaşılmaya başlanan “hidro en-formatik” veya “çevre enen-formatik” olarak adlandırı-lıyor. Bu bağlamda yoğunlaştığım konular çevresel verilerin ve araştırma sonuçlarının görüntülenmesi ve paylaşımı, web tabanlı görüntüleme, grafik işlem-ci uygulamaları, sanal ve artırılmış gerçeklik, oyun tabanlı eğitim ve hareket temelli iletişim. Oyun ta-banlı eğitim son yıllarda başarılı örneklerini gördü-ğümüz bir alan. Öğrencilerin ders konularına ilgisi-ni artırmak ve eğlenceli bir eğitim ortamı sağlamak üzerine çalışmalar yapıyorum. Selin etkilerini azalt-ma ve taşkın yayılım simülasyonu ile ilgili bir oyun uygulamamız 2011 yılında ABD’deki Ulusal Bilim Vakfı’nın (US NSF) bilimsel görüntüleme yarışma-sında oyun dalında finale kaldı.

Çevresel gözlemlerin yeni nesil sensörler, yük-sek çözünürlüklü radarlar ve uydu teknolojile-ri ile takip edilebilmesi, çok miktarda veteknolojile-riye eteknolojile-ri- eri-şim imkânı verdi. Bu miktardaki verilerin erieri-şimi, analizi, görüntülenmesi ve paylaşımı şu an önce-likli konular arasında. Geçen yıl tüm ABD çapın-da prototip bir sel platformu için geliştirdiğimiz, 14.000’den fazla sensör verisini gerçek zamanlı ola-rak toplayıp analiz eden bir uygulamayla US Igni-te Yeni Nesil Uygulama ödülü kazandık. US IgniIgni-te, ABD’de Beyaz Saray ve Ulusal Bilim Vakfı tarafın-dan başlatılmış yeni nesil uygulamaların geliştiril-mesini teşvik eden bir girişim.

Çalışmalarımızda toplanan verilen daha iyi an-laşılması ve görüntülenebilmesi için sanal, artırılmış ve sarmal gerçeklik teknolojileri kullanarak, kulla-nıcılara ve araştırmacılara gerçekçi üç boyutlu or-tamlar oluşturuyoruz. Şu an üzerinde çalıştığımız bir sistem, kullanıcıyı gerçekçi bir taşkın senaryosu-nun içerisine yerleştirerek selin etkilerinin çok ger-çekçi bir şekilde anlaşılmasına ve hatta yaşanması-na imkân veriyor. 

BK: Okurlarımız arasında bilim insanı olmak

is-teyen çok sayıda bilim sever var. Bilim insanı olma yolunda onlara neler tavsiye edersiniz?

İD: Bilim insanı olma yolundaki bir kişinin

sa-hip olması gereken en önemli özellikleri cesaret, ka-rarlılık ve çalışma olarak sıralayabiliriz. Başarının en önemli ölçütlerinden birinin çalıştığınız alana olan ilginiz ve sevginiz olduğunu düşünüyorum. Ciddi bir gayret sonucu başarılamayacak çok az şey oldu-ğuna inanıyorum. Teknolojik gelişmeleri takip edip kendi alanınıza nasıl uygulayabileceğinizi düşün-mek, üretmek ve yeni fikir geliştirmek hedefiyle ha-reket etmek, düzenli ve seçici okumak, düşüncele-rinizi yazıya dökmek, çalışmalarınızı paylaşmak ve yoğun bir tempoyla çalışmak başarılı olmak için ge-reken özelliklerden bazıları. Çok okumanın ve oku-malarda seçici olmanın, öncelikleri belirlemenin, zamanı iyi düzenlemenin ve teknolojik araçlarla iş-leri hızlandırmanın ve kolaylaştırmanın dikkat edil-mesi gereken hususlar olduğunu düşünüyorum.

BK: Söyleşimizi yaşamınızı yönlendiren

felsefe-nizin ne olduğunu ve okurlarımıza bu bağlamdaki önerinizi sorarak bitirmek istiyorum.

İD:  Yaşamımı yönlendiren önemli

düşünceler-den birini insanlığa faydalı olacak bir bilim alanın-da çalışmak ve öğrendiklerimi elimden geldiğin-ce başkaları ile paylaşmak olarak tanımlayabilirim. Bu bağlamda ideal bir bilim insanının alçak gönüllü, sürekli öğrenmeye ve eleştiriye açık, bilgisini paylaş-maktan çekinmeyen, yaptığı bilime odaklanabilen bir insan olduğunu düşünebiliriz.

BK: Bu güzel söyleşi için ve verdiğiniz Türkiye

açısından olağanüstü önemli bilgiler için çok teşek-kür ederim. Yetkililerin bir Türkiye sel bilgi sistemi-ni bir an önce hayata geçirmesi en büyük arzumuz. Umarım bu söyleşimiz ilgililerin bu konuda sizinle irtibata geçmesi için bir vesile olur.

İD: Bu söyleşinin gerçekleşmesini sağladığı için

TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisine ve bana bu bil-gileri paylaşma fırsat verdiğiniz için özellikle size çok teşekkür ederim.

Bahri Karaçay, Iowa Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediyatri Bölümü Çocuk Nörolojisi Kürsüsü öğretim üyesidir. Nörolojik doğum kusurları üzerinde genler düzeyinde yaptığı araştırmalar Amerikan Sağlık Enstitüsü (NIH) tarafından destekleniyor. Karaçay’ın ilk kitabı “Yaşamın

Sırrı DNA” TÜBİTAK Popüler

Bilim Kitapları arasında yayımlandı.

www.bahrikaracay.com/turkce

Referanslar

Benzer Belgeler

başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin malın onarımını yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 58. maddesi

- Toz veya nem elektrik çarpmasına, yangına ya da ürünün hasar görmesine neden olabilir.. • Duman kokusu ya da başka bir koku alırsanız veya tuhaf bir ses duyarsanız

- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine

Güç kablosunu önce elektrik prizine takmanız, ürüne de hasar verebilecek elektrik çarpmasına sebep olabilir.. • Ürünü aşırı tozlu ortamda kullanmaktan kaynaklanan

- Toz veya nem elektrik çarpmasına, yangına ya da ürünün hasar görmesine neden olabilir.. • Duman kokusu ya da başka bir koku alırsanız veya tuhaf bir ses duyarsanız

- Toz veya nem elektrik çarpmasına, yangına ya da ürünün hasar görmesine neden olabilir.. • Duman kokusu ya da başka bir koku alırsanız veya tuhaf bir ses duyarsanız

• PIP modu, yalnızca Harici Giriş Döndürme Kapalı olarak ayarlandığında ve Ekran Döndürme Kapalı veya 180 derece olarak ayarlandığında çalışır.. • PIP modunda alt

• [Ekran Kapalı Her Zaman]: DPM/Otomatik, Otomatik Kapanma (15 dakika, 4 saat), Kapatma Zamanlayıcısı veya Anormal Kapatma modu ögesine girildiğinde ya da uzaktan kumandanın