Nefs Hekimi - Der Ego Doktor
Euzubillahimineșșeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym
Destur ya Seyyidi ya Mevlana ya Ricalallah!
Șeyh Nazım el Hakkani (ks) ve rahmetli Sultan Annemiz(ks)
Ya Aliyyü ya Azim ya Aliyyü ya Azim ya Aliyyü ya azim. Ya Allah!
En güzel İsimler Onundur. Cenabi Hakkındır.hepsi kudret ifade eder, azamet ifade eder, nihayetsiz izzet ifade eder. Her isim, Allah Celle ve Alanın.
Hamdolsun ve șükrolsun ki Cenabı Peygamberi ilen bize ahir Zaman Nebisiylen Kuranı Azümüșșanda güzel İsimlerini bizlere ihsan etmiș okuyoruz okuduk sıra șerefleniyoruz. Evet en güzel isimler Cenabi Allahındır.
Bu bir sohbettir. Sohbette mektep medresedeki gibi ders vermek değil bu, mükellef insanı uyandırmak için gafil olanları uyandırmak için unutanları hatırlatmak içindir.
Çünkü insanlar unutkandır, unutkan olduklari için onları hatırlatmak lazım gelir. Hatırlatmak için Cenabı Allah bütün Peygamberleri göndermis ve bütün Peygamberlerin Sultanı olan Efendimizi göndermiștir.
Hatirlatmak için unuttuklarini hatırlatmak için insanlarin.
Nedir insanlarin unuttukları?
Verdikleri sözü unuttular!
Ne sözü verdik?
Bizi Yaratana dedik ki: Sen bizim Mabudumuzsun. Sana kulluk edeceğiz. Rabbimız Sensin Sana kulluk edeceğiz. Biz Senin kulunuz Senden bașkasına kulluk etmeyeceğiz. Hepimizin sözü bu.
Bir kimse demedi ki; Șeytana ușaklık yapacağız nefsimize kölelik edeceğiz nefsimizi kendimize İlah tutacağız, diye bir șey söylemedikte hepimiz Cenabı Hakka söz verdik.
Elestu bi Rabbikum galu bela gününde „ Ben sizin Rabbınız değilmiyim, Ben sizin Rabbınızım bunu biliyormusunuz bunu kabul ediyormusunuz Rabbınız olduğuma ikrar veriyormusunuz?“
_“ Evet veriyoruz!“ Bitti!
Galu bela gününde öyle söz verdik: „ Sen Rabbımızsın. Ezelden ebede biz de Senin kulunuz.“ dedik.
Sonra bu dünyaya savurdu bizi. Bir de binek verdi, nefsimizi bize binek verdi. Yani binek ne içündür üzerine binmek içün.
Binek sen üzerine binesin diye var. Hic arabadan inipte arabayı sırtına vurup yürüyen adam gördünüzmü?
Deli olması lazım deli olması lazım
Hasılı kelam nefsimizi binek verdi bize Cenabı Allah ve buyurdu ki; “bu bineğe binip Bana geliniz.
Bana sizi getirsin , bu binek!”
Binek ne için vardır?
Bir yere gitmek için.
Bu binek ne içindir, Cenabı Hak bu bineği bize ne diye Verdi diye soran yok.
Çarșıya pazara gitmek içinmi verdi? Ne için verdi bineği?
Cenabi Peygambere ASV`a Burak`I Șerifi verdi AleyhisselatuVesselam Efendimize.
Ne için?
Üzerine binsin. Șereflen bindirildi ve bir haremden öbür hareme.
Mekke i Mükerremedeki Haremi Șeriften Kudüs-ü Șerifteki Mescidi Aksaya. Mescidi Haramdan Mescidi Aksaya Burak-ı Șerifin üzerine bindirildi Peygamber ASV bütün izzet ve șereflen.
O bineklen bir anda katedilemeyecek mesafeler katetti ve ta Cenabı Allaha kadar yürüdü Peygamber ASV Efendimiz.
Binek uzağı yakın yapan araçtir, bunun için var.
Nefs sana binek verildi ne için?
Neye binip gidelim? Evden çarșıya çarșıdan bahçeye gönül gezdirelim eğlendirelim diyemi, bunun içinmi dünya iși içinmi verdi Cenabı Allah nefsi bize?
Dünya iși içinse dünyada binek çok. Nefs dünya için değil. Ve dünyada bizim kullandığımız bașka binek var. Cenabı Hak çeșit türlüsünü halketmiș.
Onlara bineriz. Dünya iși için binek çok atta var esekte var, arabada var tayyarede var.
Evet nefs bineği ne için var? Nefs ne için sana verildi.
Peygamberi Zisan ASV buyurdu: “nefsin bineğindir.”
Nefs binektir üzerine binesin.
Nereye kadar götürür seni?
Seni senin makamının kapısına kadar götürür.
Senin makamın neresi?
Allahın huzuru.
Nefs bizi Allahın huzuruna götürecek binektir. Nefsine hükmedersen seni götürür. Nefsine hükmedemezsen seni yeryüzünde süründürür gökyüzündeki yıldızları asla ulașılamayacak hayal olarak sana seyrettirir.
Çünkü nefs dünyaya doymaz. Hayvan çayırda doyarmı?
Hayvanları otlağa bıraksalar otlaktan çıkmak istermi o?
Doyarmı doymaz.
Nefs dünyada doymaz.
Nitekim; Zülkarneyn (a.s), seferlerinden birinde ölüm endişesi ve nefs engelini aşmaya çalışan bir kavme uğramıș.
Oradaki insanların elinde dünya serveti namına bir şey yoktu.
Rızıklarını sebzeden temin ederlerdi. Sebzelerini korumakta çok ihtimam gösterirlerdi.
Bu kavimde herkes kendi mezarını kazar, hergün mezarını temizler ve ibadetlerini burada yapardı.
Zülkarneyn (a.s.), bunların hükümdarlarını çağırttı.
Hükümdar: "Ben kimseyi istemiyorum. Beni isteyen de yanıma gelir." demiș.
Zülkarneyn (a.s.), bu söz üzerine hükümdarın yanına giderek: "Ben seni davet ettim, niye gelmedin?"
demiș.
Hükümdar: "Ey Cihana hükmeden Sultan sen Allah seni nefislerin terbiyecisi eyledi, azgın nefislerin terbiyesini sana verdi ki onlara terbiye edesin.
Lakin bizim nefsimiz terbiyelidir. Onun için Sana bir ihtiyacım yok, olsa gelirdim." cevabını vermiș.
Bunun üzerine Zülkarneyn (a.s):"Bu haliniz nedir? Sizdeki bu hali kimsede görmedim."
"Evet biz altın ve gümüşe kıymet vermiyoruz.
Çünkü baktık ki, bunlardan bir miktar, bir kimsenin eline geçerse, bu sefer daha fazlasını isteyecek ve huzuru bozulacak. Onun için dünyalık peşinde değiliz." dedi.
Zülkarneyn (a.s): "Bu mezar nedir? Neden bunları kazıyor ve ibadetlerinizi burada yapıyorsunuz?"
diye sormuș.
O Hükümdar: "Dünyalık peşinde koşmamak için bunu böyle yaptık. Mezarları görüp de oraya gireceğimizi hatırlayınca, her şeyden vazgeçeriz." Demiș.
"Niçin sebzeden başka yiyeceğiniz yoktur? Hayvan yetiştirseniz, sütünden, etinden istifade etseniz olmaz mı?"
"Midelerimizin canlı hayvanlara mezar olmasını istemedik. Bitkilerle geçimimizi sağlıyoruz. Zaten boğazdan aşağı geçtikten sonra hiç birinin tadını alamayız."
Evet, bu hükümdar hikmet sahibi bir kimseydi ve halkını iyi terbiye etmiști. Nefsin nasıl terbiye ve tezkiye edileceğimi bilen kimseydi ve Zulkarneyn Aleyhisselama ihtiyac duymadi.
Lakin bizim Nefislerimiz azgındır ve bizi eğitecek Uzman hekime bir mürebbiye ihtiyacı vardır.
Çünkü nefsi kendi haline bırakırsan yani kendi bașına seni tek yakaladımı helak eder.. seni teper dikkat etmezsen seni ısırırda. Kuvvetli hayvandır kuvvetlidir amma ısırması tepmeside var. Emniyet edilmez nefse.
Sen onun üzerine palan vuracaksın ve öyle bineceksin. Palan nedir nefsin palanı nedir? Seriattır!
Șeriatlan bineceksin üzerine.
Eline de tarikatın kırbacinı alacaksın her çarpıșta bir merhale yükseleceksin gökyüzüne dogru. Nefsin hakikatından bir sözdür bu buna dikkat et.
Nefsi ihmal etme!
Nefsi ihmal etmek manası nedir?
Nefsi kendi heves ve hevasına terk etmek demektir. Hayır ihmal etmeyeceksin.
Otunu samanını yemini suyunu tam ver, palanı vur, elinde kamçı vurr seni götürsün yukarıya.
Uçan attır o nefs.
Kontrollü kullanırsan seni yukarilara en yukarılara Allahın huzuruna kadar uçuracak izin ve kuvveti var onun. Değilse seni oyuncak yapar.
At üzerine çocuk binse istemez, kadın binse onuda istemez.
Benim gibi yan yatmıș gemi gibi olursa onu da istemez.
Ne ister?
Mahmuzlayacak üzengisini çektiğinde șaha kaldıracak adam ister o, ondan hoșlanır. Mahmuzlandığı vakitta șaha kalktımı o tamamdır havalanır o, seni uçurur taa yukarılara.
Aciz sıfatlı kimseyi bindirmezler atarlar sırtlarindan hemen. Acemileri ve acizleri at eșek gibi binekler hemen tanırlar ve sırtlarından atarlar.
Șimdi nefs onun için zayıf olan bir insanı üzerine bindirmez. Zayıf dediğimizde okkası zayıf olan değil, zayıf insan dediğimiz vakitta yani nefsine hükmedemeyen iradesi zayıf kimsedir o.
İradesini doğru dürüst kullanamayan adam zayıftir. Okkası az olan değil. İradesine sahip olamayan kimse o zayıftır nefis onunlan oynar.
Öyleyse nefse nasıl hükmedeceksin?
Șimdi sana efendim sıfir km`lik bir süper Jet tayyare getirseler deseler ki; sana filan Kral hediye gönderdi tayyare meydanında bekliyor gıcır gıcir.
Son sistem son model süper bir Jet tayyaresi adına verildi meydanda bekliyor. İște anahtarlari al da git.
Ee ne durursun? Tayyare bizim anahtarlarda bizde bin de git ne durursun?
Öyle ya, tayyare senin, anahtarlarda elinde ne bekliyon sür de git. Herșey tamam buyur sür. İnsanın nefsi o tayyareden en ağır Boingden en hızlı Jetten daha sert, talim isteyen bir binektir.
Hayvan iki kamçıda terbiye olur, senin nefsin 200 kamçı yese gene teper ya da ısirır.
Onun usulünü onun için dedik ya iradesine sahip olan kimse nefsine hükmedebilir.
İradesine sahip olamayan nefsine hükmedemez. O kimse acızdir nefs onu üzerine bindirmez. Atar.
Yanına yaklaștırmaz.
Bana karıșma, yaklașma der, ısirırım der, atarim çifteylen alnından vururum seni.
Kafa vururum. Çarparım berbat ederim seni. İște nefs bu.
Bugün aslanı tutanlar var, aslanı terbiye edenler de var. Tabii aslanı tutmak ve terbiye etmek, emrine boyun eğdirmek kolay mesele değil, aslan mürebbisidir o kimse.
Lakin aslanı terbiye etmek melekesini kazanmak için ne talimatlardan geçiyor o. ne tecrübe ve imtihanlardan geçti ki, o aslanı terbiye edebiliyor ve emrine tabi tutuyor.
Onun için sen zannetmeki kitaptan okuyupta terbiye tezkiye uygulayabilir bir insan nefsine? Olamaz!
İnsanların çoğu evlerinde kitap yığmıșlar efendim Hocanız kim?
İște bu kitaplar okuyoruz ve öğreniyoruz..
Masallah!
Hayır, onlar hic bir șey anlayamazlar ve öğrenemezler. Aslan mürebbiylen terbiye olduğu gibi insanın nefside mürebbiylen terbiye olur. Kitaptan okumaylan ezberlemeylen değil.
Bugün bazı bazı elime bir gazete geçiyor ve bakiyorum: falan bölümden daldan mühendis ariyoruz falan daldan bölümden teknisyen arıyoruz șunu arıyoruz bunu arıyoruz diye ilan veriyorlar Șirketler.
„Ee ne var bunda Șeyh! Böyle binlerce ilan var her gün gazetelerde.“
Anladık, lafimız bitmedi ki sabredin biraz..
Ne diyorlar bu șirketler?
Șunu ariyoruz bunu arıyoruz amma bilmem kaç senelik iș tecrübeli yani pratik olarak okuduğunu tatbik etmiș ve bașarilı olmuș kendini ispatlamıș tecrübede kimse arıyoruz diyorlar.
Ve doğru üniversiteden mektepten çıkma adam istemiyorlar ezberden is yapsın. İsterse o kimse üniversiteyi birincilikle bitirmiș olsun. Yok!
Hasılı kelam, bir Zat bir yerden geçerken bir seyahat esnasında, bakmıș bir kimse bir kaplanın üzerine palan vurmuș elinde kamçı. Vurup duruyor.
Dikkat etmiș ki elinde kamçı tuttuğu yılan, üzerine bindiği kaplan.
O kimse rüzgar gibi yanından geçerken; „durr yahu“ demiș, „Sen nasıl ettin de bu iki helak edici mahluku kendine ram ettin?“
Sen nasıl kaplanın üzerine biniyorsun? Kaplanın yanına yaklașılmaz. Eline nasıl oluyorda kamçı gibi bu zehirli yilanı alabiliyorsun bana anlat ne iștir bu iș?“
O kimse demiș ki “ eyyy arkadaș!
Nefsimin dediğinin tersini yaptım, nefse uymadım ve Cenabı hak bu kerameti bana ikram eyledi.
Nefsi degil Rabbimi dinledim de nefse muhalefet ettim Rabbimin emrine muvafakat ettim, Rabbim bana buikramda bulundu.
Șimdi bu yırtıcı hayvan ilen bu zehirli yılan emrimdedir. İstersen sen de kendi nefsine hükmet ve nimetlere sen de kavuș.
Tavsiye ederim çok güzel oluyor.” demis ve kaplana kamçıyı yani yılanı vurduğu gibi yoluna devam etmiș.
Evet, nefsine hükmet! Nefsine hükmet ey insan! Yalnız bu iș talimat ister. Mürebbi ister. Kendi bașına olmaz.
Nefsine hükmettiğin vakitında sana o nefsin kaplan suretinde de görünür, aslan suretinde de görünür, at suretinde de görünür, binersin rüzgar gibi uçar bu alemde seyran edersin.
İș nefsi bastırabilmektedir. Peygamberler bize bunu hatırlatmaya gelmiștir. Çünkü nefs katiyyen kendisinin ihmal edilmesini istemez.
Nefs sen de daima hükmetmeyi ister ve nefsin seni zorlar ki benim istediğimi yapasın. Nefsin bütün derdi kıskançlığı bașka kimseye hizmet etmeyeceksin yalnız bana hizmet edeceksin der nefs.
Yalnız bana kulluk yapacaksın bașkasına istemiyorum. Onun için soruyorum namaz kiliyormusun yok ne icin vaktim yok. Cumaya gidiyormusun gidemiyorum ne için ișim çoktur diyorlar.
Rabbisini düșünüpte Rabbiminde bir kulluğu vardır Ona vakit ayırayım diye fırsat verdirmiyor nefs insana.
Halbuki bir parça nefse hükmedecek bir nokta bulsan yetișir ișin kolaylașır. Nefsi tutmak zordur, kaypaktır çok o.
Ancak onu bir noktaya șișleyeceksin mıhlayacaksın ki arkası gelebilsin. Șeriatla yani disiplin ile mıhlayacaksın tarikatla yani muhabbet ilen yol aldıracaksın nefse.
Bitti!
Bașka türlü nefs efsunludur ve ar damarı çatlaktır. Ne söylesen sana karșılık verir ve isyan eder. Onun için kolay mesele değil bu nefse hükmedebilmek.
Onun için öyle demiș büyükler: „ nefsine hükmeden dünyaya hatta dünyalara hükmedebilir“.
Nefsine hükmedemeyen hiç bir seye yaramaz.
Ey insanlar!
Aklınızi çalıștırın. Kimse kendi nefsini kendi terbiye edemez. Bu ișin ustasını bulup ondan öğrenmeden olmaz. İmkansızdır.
Ruhani kuvvet ve izin sahibi kimsenin seni senin elinden kurtarmaya gücü yeter lakin șartı var ki sen onu dinleyeceksin. Dinleyeceksin dediğimizde onun talimatlarına teslim olacaksın.
Teslim oldunmu sana nefsinden korku yoktur. Sorumluluk o andan itibaren Șeyhindir senden çıkar senin hesabını Șeyh verir dünyada da mahșerde de.
Sen yeter ki günde en azından 100 kere Bismillahirrahmanirrahim de. Sen bunu de biz kancayı atarız sana diyor Șeyh efendi hazretleri. Șeytanın ve nefsinin senin üzerindeki tasarrufu gün be gün azalır.
Yalnız yavaș yavaș olur bu. Șimdi balina avcılari vardır. Onlar balinayı avlamak için büyük bir kanca atarlar balinanin üzerine sırtına saplanır.
O hayvan o kancadan kurtulmak için bir o yana bir bu yana çırpınır kurtulmak ister amma o üzerine takilan kancadan kurtulmaya imkan yoktur.
O anında oraya buraya hücum eder o da balinacilar telaș etmezler. Bașlarlar onu yavaș yavaș geri geri çekmeye. Simdi o bizim 100 defa Besmele 100 defa la ilahe illlalah diyen adama bir kanca atılır.
Muhakkak.
Bugün gelmese o yarın gelir yarin gelmese gelen hafta gelen hafta gelmese gelen ay gelen ay gelmese gelen sene o gelir. Kaçıșı yoktur. Kanca tam kalbindedir bir yere kaçamaz. Șeytan onu bir yere kaçıramaz.
Șeytan ne kadar karșıdan çektirse elbetteki Evliyaullah Șeytandan kuvvetlidir, Șeytan Evliyanın elinden adam kurtaramaz.
İște o müjdedir. Peygamber yolunda olanlar Evliyadır Peygamber izinde gidenler Evliyadır Șeytanın izinde gidenler Șeytanın evliyasıdır.
İki tür evliya vardır Allahın evliyası, Șeytanın evliyası. Allah bizi kendi evliyasıylan buluștursun.
Bazı binalara tabela asmıșlardır, görüyorum. Üzerinde : “ filan hastalığa karșı filan uzman Doktorluk“
yazıyor.
Efendim, doğum hekimi, göz hekimi kulak hekimi burun hekimi, sinir hekimi beyin hekimi diye yazmazmı yazar.
Ben de yazacağım buraya: „ Nefs hekimi!“ azmıș ne kadar nefis varsa bir karantenaya alayım. Bir discipline sokayım.
En bașta kendi nefsimi. Kendi nefsim en tehlikeli. Allah bizi Evliyalariyla eylesin nefislerimizle değil.
