• Sonuç bulunamadı

Bu değerlendirme önerilen Proje faaliyetlerinin inşaat ve işletme sırasında su kaynakları üzerindeki olası etkilerini dikkate almaktadır.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Bu değerlendirme önerilen Proje faaliyetlerinin inşaat ve işletme sırasında su kaynakları üzerindeki olası etkilerini dikkate almaktadır."

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ek G

Su Kaynakları

(2)

G1 GİRİŞ

Bu Ek, Türkiye’nin güneydoğusundaki Gaziantep İlinin Şahinbey İlçesinde yer alan Gaziantep Entegre Sağlık Kampüsü’nün (Proje) su kaynaklarının etki değerlendirmesine ilişkin metodolojiyi, bulguları ve önerileri

sunmaktadır.

Bu değerlendirme önerilen Proje faaliyetlerinin inşaat ve işletme sırasında su kaynakları üzerindeki olası etkilerini dikkate almaktadır.

G1.1 DEĞERLENDİRMENİN KAPSAMI

Bu değerlendirmenin kapsamına şunlar dahildir:

(i) Proje Alanı içerisindeki ve daha kapsamlı olarak Gaziantep İli sınırları dahilindeki yerüstü su kaynaklarının belirlenmesi;

(ii) Mevcut ikincil bilgiler esas alınarak Proje yakınındaki (1 km

mesafeye kadar(1)) ve daha kapsamlı olarak da Gaziantep İli sınırları dahilindeki yeraltı su kaynaklarının incelenmesi;

(iii) Projenin inşaatı ve işletimi süresince su kaynaklarına yapılacak olan olası etkilerin değerlendirilmesi;

(iv) Olası sel risklerinin değerlendirilmesi

İnşaat ve işletme sırasında yapılacak olan atıksu tahliyelerine ilişkin etkiler bu Ek’in kapsamına dahil olmayıp bunun yerine Atık Yönetimi, Cilt II, Ek E belgesinde ele alınmıştır.

G1.2 ÇALIŞMA ALANI

Çalışma alanı, Proje Sahası'nı ve saha çevresindeki 1 km'lik mesafeyi kapsamaktadır. Daha kapsamlı olarak Gaziantep ili sınırları içindeki (Proje Sahasından yaklaşık 80 km’ye kadar uzanır) yüzey suyu ve yeraltı suları da değerlendirilmiştir.

(1) Proje Sahası’nın 1 km yakını Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından sağlanan bilgilerle aynı doğrultudadır.

(3)

G2 METODOLOJİ

G2.1 İLGİLİ DOKÜMANLAR, STANDARTLAR VE KILAVUZLAR

Bu Proje ile ilişkili olan yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının korunmasına ilişkin dört adet Türk yönetmeliği mevcuttur:

 Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (Resmi Gazete Tarih/ No:

31/12/2004/25687);

 Yüzeysel Su Kaynaklarının Kalite Yönetimine İlişkin Yönetmelik (RG Tarih/ No: 30/11/2012/28483);

 Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunmasına İlişkin Yönetmelik (RG Tarih/No: 07/04/2012/28257);

 Yeraltı Suyu Kanunu (No:167) (RG Tarih/No: 23/12/1960/10688).

Bu ulusal yönetmeliklere ek olarak özellikle ortam suyu kalitesi, suyun korunması ve suyun mevcudiyetine ilişkin olarak Dünya Bankası Grubu’nun EHS (Çevre, Sağlık ve Güvenlik) Yönergeleri(1)’ne de başvurulmuştur.

G2.2 MASABAŞI ANALİZİ

İkincil bilgiler Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin internet sitesinden ve Devlet Su İşleri (DSİ), Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi (GASKİ), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan alınmış ve biraraya getirilmiştir. Bunlara ek olarak bölgede gerçekleştirilen en son çalışmalar gözden geçirilmiştir. Bu çalışmalar şunları kapsamaktadır:

 Gaziantep Çevre Durum Raporu (2014) (2);

 Gaziantep’teki barajlar, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına ilişkin DSİ’den alınan bilgiler;

 Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın CBS Veri tabanı(3).

(4)

G2.3 DÜZENLEYİCİ KURUMLARLA KURULAN BAĞLANTILAR

İkincil verilerin incelemesine ek olarak proje ekibi, ek bilgi toplamak ve halihazırda elde edilen verileri tartışmak için Devlet Su İşleri ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi (GASKİ ve Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi) temsilcileri ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirmiştir.

G2.4 SAHA ÇALIŞMASI

ÇSED ekibi Temmuz 2015'te Proje sahasına bir saha ziyareti gerçekleşmiş ve Yüzey su kaynaklarının görsel değerlendirilmesi yapmıştır.

G2.5 ETKİ DEĞERLENDİRME METODOLOJİSİ

Cilt I, Bölüm 5’te açıklandığı üzere olası etkilerin değerlendirilmesi etki büyüklüğü ve duyarlılık / hassasiyet / alıcıların önemi / kaynaklar için derecelendirme yaparak tespit edilmektedir. Kaynak / alıcı hassasiyeti ve etki büyüklüğü karakterize edildiğinde, Cilt I, Bölüm 5'te sunulan önem matrisi kullanılarak etkinin önemi tespit edilir.

G2.5.1 Yerüstü Sularının Etkilerinin Tanımlanması

Tablo G2.1 ve Tablo G2.2‘de yerüstü su kaynakları ile ilgili etkiler

değerlendirilirken etki büyüklüğü ve kaynak duyarlılığı/ hassasiyeti/önemi için kullanılan tanımlamaları açıklamaktadır.

Tablo G2.1 Yerüstü Suyu Üzerindeki Etkinin Boyutu

Büyüklük Tanım

Büyük Orijinal mevcut su kalitesini %100 oranında düşüren yerüstü suyu kirlilik

Uzun sürme ihtimali olan (örneğin; aylarca veya daha fazla) veya kalıcı ve/veya dolaylı ekolojik ve/veya sosyo-ekonomik etkilere neden olabilecek nitelikteki yerüstü suyu kalitesi üzerindeki olası ciddi etkiler

Projenin bir sonucu olarak sel sıklığında (yukarıda belirtilen referans koşullar) ‘ciddi’ bir artış deneyimleyebilecek olan su toplama alanı içerisinde bilinen/beklenen fiziksel (özel, zirai alanlar, altyapı, vb.) veya hassas ekolojik alıcılara ilişkin yukarı ve aşağı akımlar mevcuttur.

Orta Mevcut yerüstü suyu kalitesini%50 oranında düşüren kirlilik

Oldukça uzun sürme ihtimali olan (örneğin; haftalarca veya daha fazla) veya kalıcı ve/veya dolaylı ekolojik ve/veya sosyo-ekonomik etkilere neden olabilecek nitelikteki yerüstü suyu kalitesi üzerindeki olası bölgesel etkiler

Projenin bir sonucu olarak sel sıklığında (yukarıda belirtilen referans koşullar) ‘ciddi’ bir artış deneyimleyebilecek olan su toplama alanı içerisinde bilinen / beklenen fiziksel (özel, zirai alanlar, altyapı, vb.) veya hassas ekolojik alıcılara ilişkin yukarı ve aşağı akımlar mevcuttur.

(5)

Büyüklük Tanım

Küçük Yerüstü suyunun akış kalitesini orijinal su kalitesinden %10 oranında düşüren kirlilik

Kısa bir zaman zarfı içerisinde (örneğin; saatler veya en fazla günler boyunca süren) dengeye dönme ihtimali olan, su kalitesi üzerindeki olası kısa dönemli bölgesel etkiler

Değişen drenaj rejiminden etkilenebilecek herhangi bir bilinen / beklenen fiziksel (özel, zirai alanlar, altyapı, vb.) veya hassas ekolojik alıcılara ilişkin yukarı ve aşağı akımlar mevcut değildir.

İhmal Edilebilir

Doğada geçici olarak meydana gelen ve mevcut yerüstü suyu akış kalitesini düşürmeyen yerüstü suyu kirliliği

Su kalitesi üzerindeki kısa dönemli bölgesel etkiler; geçici olmaları

muhtemeldir (örneğin; yalnızca birkaç saat süren) ve doğal dalgalanmalarla birlikte eski haline dönebilmektedir.

Yılın herhangi bir zamanında mevcut drenaj rejimlerinde ve

karakteristiklerinde herhangi bir değişim olması muhtemel değildir.

Tablo G2.2 Yerüstü Suyunun Duyarlılığı/ Hassasiyeti /Önemi

Değer Tanım

Düşük Yakınlarda konumlanmış fakat çeşitli sucul habitatı desteklemeyen su kaynağı

Doğal koşulların bazı yönleri nedeniyle önceden ciddi ölçüde değişikliğe uğramış su kaynağı

Halk tarafından çok az kullanılan veya hiç kullanılmayan su kaynağı Orta Sucul habitatın çeşitli popülasyonlarını destekleyen su kaynağı

Bir ölçüde ekosistem hizmeti sağlayan su kaynağı

Yerel su ikmal kaynağı, küçük endüstriyel su çıkarma veya küçük çaplı sulama düzeni olarak kullanılan su kaynağı

Yüksek Yüksek kaliteye sahip su kaynağı. Örneğin; doğal halini ve ekolojik önemini korumuş

Önemli ekosistem hizmetleri sağlayan su kaynağı

Kentsel su ikmali, önemli endüstriyel su çıkarma veya büyük sulama ikmalleri sağlayan su kaynağı

G2.5.2 Yeraltı Suyu Etkilerinin Tanımlanması

Tablo G2.3 ve Tablo G2.4‘te yeraltı su kaynakları ile ilgili etkiler

değerlendirilirken etki boyutu ve kaynak duyarlılığı/ hassasiyeti/ önemi için kullanılan tanımlamaları açıklamaktadır.

(6)

Tablo G2.3 Yeraltı Suyu Üzerindeki Etkilerin Boyutu

Büyüklük Tanım

Büyük Yeraltı suyuna yasal deşarj limitlerini ihlal edecek (uzayan süreler boyunca) ve arka plan seviyelerinin sahaya özgü uzun dönem kanser ve tehlike risk seviyelerinin üzerine çıkmasına neden olacak (Toprak Kirliliğinin Kontrolü Ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmeliğinde verilen) deşarjlar Orta Yeraltı suyuna yasal deşarj limitlerini ihlal etmesi (sınırlı süreler boyunca) ve arka

plan seviyelerinin sahaya özgü uzun dönem kanser ve tehlike risk seviyelerinin altında kalması fakat genel olanlarının üzerine çıkmasına neden olması beklenen (Toprak Kirliliğinin Kontrolü Ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmeliğinde verilen) deşarjlar

Küçük Yeraltı suyuna yasal limitlerin dahilinde kalması (belki bu değerlere yaklaşması) ve arka plan seviyelerinin artmasına fakat tüm sahalar için genel risk seviyelerinin altında kalmasına neden olması beklenen (Toprak Kirliliğinin Kontrolü Ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmeliğinde verilen) deşarjlar İhmal

Edilebilir

Yeraltı suyuna yapılan deşarjların yasal sınırlar dahilinde kalması beklenmektedir.

Tablo G2.4 Yeraltı Suyunun Duyarlılığı/ Hassasiyeti /Önemi

Değer Tanım

Düşük Akifer olmayan veya derin akiferlerdeki yeraltı suyu

Kamu tarafından kullanılmayan düşük kaliteli yeraltı suyu

Yerüstü su yollarına çok az baz akışı sağlayan veya hiç sağlamayan ya da habitatları desteklemeyen yeraltı suyu

Orta Orta kaliteli yeraltı suyu

Hobi balıkçılığı için kullanılan yüzeysel akarsulara baz akışı sağlayan yeraltı suyu

Endüstriyel veya tarım (örneğin; sulama amaçlı) amaçları için çıkarılan yeraltı suyu

Yüksek İçme ve evsel kullanım amaçları için kullanılan yüksek kaliteli yeraltı suyu

Yüksek kalitedeki yüzeysel akarsulara baz akışı sağlayan veya ekolojik öneme sahip sulak alanları destekleyen yeraltı suyu

(7)

G3 MEVCUT DURUM

G3.1 YERÜSTÜ SU KAYNAKLARI

Şekil G3.1’de gösterildiği üzere, Türkiye Ulusal Havza Yönetim Stratejisi’ne (2014-2023) göre, Gaziantep, Fırat-Dicle Havzası (bkz. Şekil G3.1, Kalem 21) ile Ceylan Havzası (bkz. Şekil G3.1, Kalem 20) ve Asi Havzası (bkz. Şekil G3.1, Kalem 19) arasında yer almaktadır.

Şekil G3.1 Türkiye’deki Nehir Havzaları

Kaynak: DSI, Ulusal Havza Yönetimi Stratejisi (2014-2023)

Fırat-Dicle havzası, Türkiye'nin yüzey alanının yaklaşık %24'ü olan yaklaşık 185.000 km2'lik bir toplama alanı ile Türkiye'nin en büyük havzasıdır. Ceyhan ve Asi havzalarının sırasıyla yaklaşık 22.000 km2 ve 7.800 km2'lik toplama alanları, ülkenin yüzey alanının %2,8'ini ve %1'ini oluşturmaktadır.

Fırat Nehri (yıllık ortalama 30 milyar m3 akışla) Türkiye'den doğmakta ve Suriye ve Irak'ta 2.700 km yol kat ederek Dicle'ye katılmakta ve burada ortaklaşa İran Körfezi'ne akarak Şatt el-Arab nehri haline dönüşmektedir.

Dicle (yıllık ortalama 16 milyar m3 akışla), Elazığ'ın güneydoğusunda yer alan Hazar Gölü yakınlarında Türkiye'den doğmaktadır. Basra Körfezi yakınlarında Fırat Nehrine katılmak üzere Irak'tan geçmeden önce 1.150 km'lik bir mesafe boyunca akmaktadır. Asi Nehri (ortalama yıllık 2.400 milyon m3 akışla) Lübnan'da doğup Suriye ve Türkiye’den geçerek Akdeniz’e katılmaktadır. Ceyhan Nehri (yıllık ortalama 5.700 milyon m3 akışla) Kahramanmaraş'ta doğmakta ve Akdeniz'e akmadan önce ülke sınırları içine kalmaktadır. Türkiye toprakları üzerinden akan Fırat, Ceyhan ve Asi Nehirleri Şekil G3.2.'de gösterilmektedir. Dicle, daha doğuda yer almakta olup Şekil G3.2 (1)'den çıkarılmıştır.

(1) DSI, 2013, http://www.dsi.gov.tr/dsi-resmi-istatistikler

PROJE ALANI

(8)

Şekil G3.2 Gaziantep Çevresindeki Üç Ana Nehir

Gaziantep'te büyük nehirlerin yanı sıra kalıcı dereler de bulunmaktadır. Bu dereler(1) ortalama akış hızlarıyla birlikte Tablo G3.1'de listelenmiştir.

Gaziantep'te Zülfikar, Yamaçoba, Çakmak, Burç, Nogaylar, Balıkalan ve Gölühöyük'te toplam 175 hektarlık bir alana sahip birçok yapay rezervuar bulunmaktadır.

Tablo G3.1 Gaziantep İlindeki Büyük Dereler

Derenin Adı Ortalama akış hızı (m3/s)

Ardıl Deresi 1,14

Karasu (Aşağımülk) Deresi 1,20

Merzimen Deresi 1,26

Nizip Deresi 1,96

Sacır Deresi 4,12

Karasu Deresi 4,21

Kaynak: Gaziantep Çevre Durum Raporu, 2014

Gaziantep’teki büyük derelere ek olarak mevsimsel dereler de

bulunmaktadır. Şekil G3.3 baskın olan Sacir Deresi dahil olmak üzere Proje sahasına en yakın olan derelerin konumlarını göstermektedir.

Yerel derelere ilişkin aşağıdaki bilgiler Temmuz 2015’te Gaziantep’teki DSİ’nin 202. Şubesi ile gerçekleştirilen yüz yüze toplantılar sırasında alınmıştır:

(1) Dere en küçük akarsu kaynağı anlamına gelmektedir.

(9)

 Kahvelipınar Deresi, Proje sahasının yaklaşık 1 km kuzeyinde yer almaktadır. Bu alanın, bir su kanalı haline dönüştürülmüş olan Yeşil Vadi Projesinin bir parçası olarak bir rekreasyon alanı (oyun alanları, bahçeler, piknik alanları, suni gölet, spor alanları, kafeler / restoranlar dahil olmak üzere) şeklinde geliştirileceği

bildirilmiştir. Dere bir menfez aracılığıyla yönlendirilmiştir. Kahvelipınar Deresi, Proje sahasının yaklaşık 2 km kuzeyindeki Kanlıdere Deresine katılır.

 Proje sahasına en yakın dere olan Boz Çayı (kuzeydoğuya doğru yaklaşık 300- 400 m) da Kanlıdere Deresine katılır ve Sacir Deresine girerler. Boz Çayı yatağı Şekil G3.4'te gösterilmektedir.

 Sacir Deresi (Proje Sahasına yaklaşık 3,5 km.) Gaziantep'in en büyük derelerinden biridir ve şehir merkezinden geçmektedir. Dere, yağmur sularını toplamakta ve suyu toplayıcılara göndermekte ve toplayıcılar da suyu Gaziantep'in güneyinde bulunan atık su arıtma tesisine yönlendirmektedir. Ayrıca, GASKİ Faaliyet Raporu'na (2014) göre günlük ortalama 300.000 m3 atık su akışı Gaziantep Merkez Atıksu Arıtma Tesisinde etkin bir şekilde işlem görür (yani deşarj kriterlerini karşılar) ve çıkış suyu akışı Sacir Deresi’ne boşaltılır.

 Erdenboğazı Deresi Proje Sahası’nın yaklaşık olarak 1 km uzağında yer almaktadır.  Şekil G3.3 Yakınlardaki Dereler

(10)

Şekil G3.4 Boz Çayı Yatağı (4 Temmuz, 2015)

Proje sahası’nın içerisinde yüzey suyu özellikleri bulunmamaktadır; fakat birkaç sondaj kuyusu içerisinde yüzeye yakın geçirimsiz tabakalar

üzerinde birikmiş tünek suların bulunduğu gözlenmiştir.

1/100.000 ölçekli Gaziantep İli Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Master İmar Planı'na göre Proje sahası çevresinde yüzey suyu koruma alanları bulunmamaktadır. Gaziantep il sınırları içinde olduğu kadar komşu illerin sınırları içerisinde de barajlar ve rezervuarlar bulunmaktadır (Bkz. Şekil G3.5). Proje sahası'na olan uzaklığı, kullanım amacı, rezervuar kapasitesi vb. Barajlara ilişkin bilgiler Tablo G3.2'de verilmektedir. Planlama sürecinde olan üç baraja ilişkin bilgiler de verilmektedir fakat bunlar henüz işletime alınmamıştır.

(11)

Şekil G3.5 Gaziantep Çevresindeki Barajlar ve Rezervuarlar

Tablo G3.2 Gaziantep Çevresindeki Barajlar

İsim İşletim Aşaması

Proje Sahasına Olan Mesafe

Dere Amaç

Rezervuar Yüzey Alanı – depolama kapasitesi

Elektrik Üretim Kapasitesi

Su İkmal Kapasite si Hancağız İşletme 42 km Nizip

Deresi Sulama 4,33 km2

100 Mm3 - -

Tahtaköprü İşletme 62 km Karasu

Deresi Sulama 23,4 km2

200 Mm3 - -

Kayacık İşletme 25.5 km Aynifar

Deresi Sulama 11 km2 117

Mm3 - -

Karkamış İşletme 60 km Fırat Nehri

Elektrik üretimi, Sel kontrolü

28,4 km2

150 Mm3 189 MW - Birecik İşletme 45 km Fırat

Nehri

Elektrik üretimi, sulama

56 km2 1,220

Mm3 672 MW -

Kartalkaya İşletme 55 km Aksu Nehri

Sulama, temiz su ikmali

10,2 km2

148 Mm3 -

47,3 Mm3/ yıl

Ballıkaya Planlama 44 km - - - - -

Çatboğazı Planlama 60 km - - - - -

Doğanpınar Planlama 23 km - - - - -

(12)

G3.2 YÜZEY SUYU KALİTESİ

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği yüzey suyu kalitesini şu şekilde sınıflandırmaktadır:

 Sınıf: Yüksek kaliteli su;

 II. Sınıf: Az kirli su;

 III. Sınıf: Kirli su;

 IV. Sınıf: Çok kirli su.

DSİ, Gaziantep İlinde konumlandırılmış yüzey suları izleme istasyonlarına sahiptir. Bu istasyonların su kalitesi sınıflandırmaları, 2012 yılı için yıllık ortalama nitrat konsantrasyonları esas alınarak Gaziantep İli Çevre Durumu Raporunda (2014) bildirilmektedir (bkz. Şekil G3.6).

Şekil G3.6 DSİ’nin Görüntüleme İstasyonlarındaki Nitrat Ölçümlerine Dayalı Yüzey Suyu Kalitesi, 2012

Kaynak: Gaziantep Çevre Durum Raporu, 2014

Tablo G3.3, örnekleme noktasının Proje Sahasına olan mesafesinin yanı sıra, izleme istasyonlarını (Şekil G3.6'daki numaraların aynısı ile gösterilmiştir), ortalama nitrat konsantrasyonlarını (ve ilgili sınıflandırmayı)

listelemektedir. Buna göre, tüm yüzey suyu kaynakları I. ve II. Sınıf su kalitesi olarak sınıflandırılmıştır; fakat bu su kaynaklarının Proje sahasının yakınında bulunmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır (en yakını 7 km uzaklıkta konumlanmıştır).

(13)

Tablo G3.3 İzleme İstasyonlarına İlişkin Bilgiler, 2012

No İzleme İstasyonu Yıllık Ortalama NO3-N

Konsantrasyonu (mg/l)

Su Kalitesi Sınıflandırması

Proje Sahasına Kadar olan mesafe (km)

1 Sacır Deresi-Gündoğan

Regülatörü 5,62 II 20

2 Afrin Deresi-Yukarı Afrin Barajı

2,07 I 34

3 Sacır Deresi-Kayacık Barajı Çıkışı

2,39 I 26

4 Fırat-Karkamış Barajı 1,76 I 60

5 Nizip Deresi-Karayolu Köprüsü

8,96 II 35

6 Sacır Deresi 9,65 II 25

7 Karasu Deresi 1,50 I 65

8 Mizar Deresi -Hancağız Barajı Girişi

0,59 I 34

9

Samözü Deresi -Gaziantep Organize Sanayi Sitesi Çıkışı

0,28 I 18

10 Sacır Deresi -Bayramlı Regülatörü

1,95 I 7

11 Fırat-Karkamış Barajı 1,34 I 59

12 Nizip Deresi - Organize

Sanayi Sitesi Girişi 0,08 I 35

13 Ardıl Deresi -Ardıl Barajı 1,67 I 34

14 Sacır Deresi -Doğanpınar Barajı

8,40 II 26

15 Burç Gölü 9,25 II 20

16 Tahtaköprü Barajı - yüzeyi 7,16 II 63

17 Ballıkalan Nurdağı- yüzeyi 8,16 II 52

18 Fırat-Nizip 2,11 I 52

19 Fırat-Karkamış 2,41 I 57

20 Eski köprü-Araban 2,12 I 65

21 Hacıaslan Gölü 3,63 I 27

Kaynak: Gaziantep Çevre Durum Raporu, 2014

G3.3 TAŞKIN RİSKİ

Türkiye Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, 1940 ve 2010 yılları arasında Gaziantep'te 11 taşkın olayı gerçekleşti. Fırat havzasında bulunan sel baskınları, sıklıkla Gaziantep'in İslahiye, Nurdağı, Şehitkamil ve Nizip ilçelerinde kaydedildi(1) (Şekil G3.7'de belirtilen mavi noktalarla gösterilmiştir).

(1) 2008 Yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Türkiye'de Doğal Afetlerin Mekansal ve İstatistiksel Dağılımı Raporu

(14)

Şekil G3.7 Gaziantep’teki Afet Olaylarının Dağılımı

Kaynak: 2008 Yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Türkiye'de Doğal Afetlerin Mekansal ve İstatistiksel Dağılımı Raporu

DSİ 202. Şube Müdürlüğü'nün (13.07.2015 tarihli) resmi görüşü, Proje sahası boyunca yükseklik (deniz seviyesinden yaklaşık 940 m yükseklikte) nedeniyle herhangi bir taşkın riski bulunmadığını belirtmektedir.

G3.4 YERALTI SUYU KAYNAKLARI

DSİ, Gaziantep ili sınırları içerisinde hidrojeolojik etütler gerçekleştirmiş ve bu etütlerin sonuçları Tablo G3.4'te özetlenmiştir. Araban ve Yavuzeli

ovalarının yanı sıra Nurdağı ve İslahiye ovaları, ekonomik gelişme açısından yeterli yeraltı suyu arzı olan alanlar olarak tanımlanmıştır (ovalardan Proje Sahası’na kadar olan uzaklıklar 40 ila 70 km arasında değişiklik

göstermektedir).

Tablo G3.4 Gaziantep İlindeki Yeraltı Suyu Kaynakları

Etüt Raporu Toplam Su Kapasitesi (106 m3/yıl)

Mevcut Su Kapasitesi (106 m3/yıl) Gaziantep Ovaları (Merkez,

Nizip ve Oğuzeli) – Hidrojeolojik Etüt Raporu

6,7 3,3

Yukarı Asi Havzası (İslahiye – Fevzipaşa Ovaları) – Revize Edilmiş Hidrojeolojik Etüt Raporu

103,2 62,0

Yavuzeli – Araban Ovaları – Hidrojeolojik Etüt Raporu

- Araban Ovası Yavuzeli Ovası

159,2 139,2

95,5 83,5

Kaynak: Gaziantep Çevre Durum Raporu, 2014

(15)

Gaziantep'e gelen tatlı suyunun büyük kısmı Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde bulunan Kartalkaya Barajı'ndan gelmektedir. Fakat,

Kahramanmaraş - Gaziantep sınırında yer alan Mizmilli'deki yeraltı suyu kuyuları (toplam su kapasitesi 85.000 m3/gün, toplamda 30 adet), kent için önemli temiz su kaynakları olarak da değerlendirilmektedir.

Şehrin çevresinde, su şebekesine toplam 35.000 m3/gün'lük tatlı su sağlayan eden 14 adet yeraltı suyu kuyusu bulunmaktadır. Su şebekesine tatlı su sağlayan yeraltı suyu kuyularına ek olarak, Gaziantep Çevre Durum Raporunda (2014), içme, sulama ve endüstriyel amaçlı kullanılan yaklaşık 13.000 lisanslı, özel sektöre ait yeraltı suyu kuyusu mevcut olduğu

belirtilmektedir.

G3.4.1 Proje Sahasının Çevresindeki Yeraltı Suyu

DSİ Bölge Müdürlüğü'nden Proje'ye ilişkin gönderilen resmi bir yazı, Proje sahasına yakın yeraltı suyu kuyularına ilişkin olarak bu kuyuların

karakteristikleriyle birlikte bilgi sağlamıştır. Şekil G3.8, bu yeraltı su kuyularının (hem kamu hem de özel) Proje Sahası'nın 1.250 m yarıçapı dahilindeki yerini göstermekte ve karakteristik özellikleri ise Tablo G3.5’de özetlemektedir.

Şekil G3.8 Proje Sahası’nın 1.250 m Yarıçapı İçerisindeki Yeraltı Suyu KuyularıFigure 0.1

Tablo G3.5 Yeraltı Suyu Kuyularına İlişkin Detaylar

No Muhit Amaç Derinlik

(m) Statik Basınç (m)

Tanım

(16)

No Muhit Amaç Derinlik

(m) Statik Basınç (m)

Tanım

3 Dumlupınar İçme 87 30 Günlük 3 ton

4 Dumlupınar İçme 100 35 Çiftlik alanı

5 Dumlupınar İçme - - Çiftlik alanı

6 Dumlupınar İçme - - Erişimsiz

7 Güneş İçme - - Keson

8 Akkent İçme 450 50 Bahçe içinde

9 Akkent İçme 275 - Şantiye içerisinde

10 Akkent İçme - - Şantiye içerisinde

11 Akkent İçme 300 - Şantiye içerisinde

12 Akkent İçme - 15 Şantiye içerisinde

13 Akkent İçme - - Sondajı sürüyor

14 Akkent İçme - - Şantiye içerisinde

15 Yeşilkent Sulama 110 33 Belediyeye ait kırma

tesisi

16 Yeşilkent Sulama - - -

17 Yeşilkent Sulama - - Kuru kuyu

18 Yeşilkent Sulama - 15 Üzüm bağı sulama

kesonu

19 Yeşilkent Sulama - 13 Üzüm bağı sulama

kesonu

20 Yeşilkent Sulama - - Üzüm bağı sulama

kesonu

Gaziantep'te bulunan DSİ 202. Şube Müdürlüğü yetkilileri ve ÇSED proje ekibi ile yapılan görüşmede, Proje sahası ve çevresinde yeraltı su

seviyelerinin çok derin olduğu bildirilmiştir. Sondaj Esaslı Zemin ve Yeraltı Etüdü Raporuna göre (ayrıntılar Cilt II: Ek H'de verilmiştir), Proje sahasında azami 31 m derinlikte açılan kuyu deliklerinden hiçbirinde yeraltı suyunun varlığı gözlenmemiştir.

1/100.000 ölçekli Gaziantep İli Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Master İmar Planı'na göre Proje sahası çevresinde yüzey suyu koruma alanları bulunmamaktadır.

Tablo G3.5'te verilen bilgilere göre, Proje Sahası içerisinde bir kuyu (Şekil G3.8'de No. 15 ile gösterilmiştir) mevcuttur. SPV tarafından sağlanan bilgilere göre, bu kuyu, eski taş kırma tesisinin Proje Sahasındaki

operasyonları sırasında yeraltı suyunu sağlayamaması nedenlerinden ötürü kullanılamamıştır. SPV’nin, Proje için yeraltı suyunun çıkarılmasına ilişkin planları bulunmamaktadır ve Proje sahasındaki mevcut kuyunun

kullanılmadığını ve şu anda işlevsel olmadığını doğrulamaktadır. SPV tarafından kuyuda su olmadığı ve kuyunun dolgu malzemesiyle kapatıldığı bildirilmiştir. Beton santralinin su talebi tankerler tarafından sağlanacaktır.

Diğer yandan, SPV tarafından, inşaat sırasında ihtiyaçlara bağlı olarak (yani, beton santraline su ihtiyacına ilişkin olarak) kuyuların geliştirilebileceğini bildirmiştir ancak bunun şu anda gerçekleşmesi mümkün değildir.

(17)

Yeraltı sularının kullanımı için şuanda herhangi bir planlama

yapılmadığından SPV, DSİ'den herhangi bir izin talep etmemiştir. Yeraltı suyu kullanımı için gelecekte bir talep meydana gelmesi durumunda, SPV yetkili makamlardan gerekli izinlerin alınacağını bildirmiştir.

G3.4.2 Yağmur Suyu

GASKİ’nin verdiği ilk bilgilere göre, Proje Sahasının bulunduğu bölgede yağmur suyu drenaj sistemi bulunmamaktadır. Fakat, SPV'den elde edilen son bilgilere göre, Belediye kanalizasyon hattı yakınında, Proje Sahası'nın güneybatısında bir yağmur suyu toplama havuzu bulunmaktadır.

GASKİ'den SPV'ye (15.01.2015 tarihli) gönderilen resmi bir yazıda, yağmur suyunun inşaat sırasında doğal olarak akmasına izin verilmesinin uygun olduğu belirtilmiştir.

Çalışma sırasında, yağmur suyu önce bir saha drenaj sistemi içerisinde toplanmalı ve daha sonra bir yağmur suyu toplama sistemine

yönlendirilmelidir. SPV, GASKİ'nin (13.06.2016 tarihli) yazısında da görüldüğü gibi, Proje sahasının güneybatısında oluşturulan belediye yağmursuyu toplama kanalının, işletme sırasında ESK sahasından

çıkanyağmur suyunun boşaltılması için yeterli kapasiteye sahip olduğunu doğrulamıştır.

(18)

G4 ETKİLER

G4.1 İNŞAAT AŞAMASINDA OLUŞABİLECEK OLASI ETKİLER G4.1.1 İnşaat Sahasından Gelen Akış

İnşaat sırasında, kazılar sırasında toprak hareketi ile ilişkili faaliyetlerin yanı sıra açıkta kalmış ve depolanmış toprak, Proje sahasındaki suyun akması ile birlikte asıkıda sediman oluşturabilir. Toz oluşumunu azaltmak için

nemlendirilen açıkta kalmış topraklar ve inşaat araçlarının tekerleklerini yıkamak için kullanılan su yüzey akışı yaratabilir. İnşaat süresince olan yağışlarsırasında akıntı şiddetlenecektir. Uygun yönetim sağlanmazsa, bu faaliyetler, artan askıda katı madde ve silttasyon ile birlikte, yakındaki yüzey sularının kalitesini etkileme potansiyeline sahiptir. Bu hususlar inşaat sırasında dikkatle yönetilecek ve izlenecek ve SPV'nin yürürlükte olan bir İnşaat Yönetim Planı olacaktır. Bu Plan, yığılmış toprak için belirlenmiş alanların olması gerektiği ve saha akıntılarını toplamak için tüm çalışma alanlarının çevresinde giderler/ kanalları /toprak setleri gerektiği gibi önlemler de dahil olacaktır.

Buna ek olarak, GASKİ'nin resmi görüşü, inşaat sırasında suyun drenaja gerek kalmadan akıp gideceği yönünde iken SPV, saha boşaltma sistemini uygulamayı planlamaktadır. Böylelikle akıntılar toplanacak ve sahanın güneybatısından yağmur suyu toplama sistemine deşarj edilecektir. Gerekli izinlerin halen GASKİ tarafından onaylanması ve alınması gerekmektedir.

Bu önlemlerin yerine getirilmesi ile yüzeysel su kaynakları üzerindeki etkilerin ihmal edilebilir olması beklenmektedir.

Proje sahası içerisinde veya bitişiğinde yüzey su birikintileri

bulunmamaktadır. Proje sahasına en yakın dere mevsimlik ve yaklaşık 400 m kuzey doğuya uzanan Boz Çayı'dır. Boz Çayı'nın, halihazırda Proje

sahası'ndan geçen mevcut yolun yerine geçmek üzere inşa edilmiş yeni bir yolla ayrıldığını göz önünde bulundurmak gerekir. Yeni yolun yapımı (yüzey kaplama işleri hariç) ÇSED çalışmalarından önce tamamlanmıştır. Bu yeni yolun yapımı Proje Sahası'na kıyasla çok daha küçük bir kaplama alanına sahiptir ve inşaat neredeyse tamamlandığından, etkisi ihmal edebilecek düzeydedir.

Boz Çayı, kamu tarafından çok az kullanıldığından veya hiç

kullanmadığından düşük duyarlılık olarak sınıflandırılır. Proje sahasında yeraltı drenajının gerçekleştirileceği ve belediye kanalizasyon hattına

boşaltılacağı göz önüne alındığında, Boz Çayı'na doğrudan tahliye yapılması beklenmemektedir. Bu nedenle, bu etki ‘ihmal edilebilir’ düzeyde öneme sahiptir.

(19)

G4.1.2 Yerüstü ve Yeraltı Suyunun Kirlenmesi

Yüzey ve yeraltı sularının kirlenmesine neden olabilecek, kaza sonucu dökülmelere yol açacak yapı malzemelerinin (sıvı çimento, kireç) yanı sıra tehlikeli malzemelerin (yakıt ya da yağlama maddelerin) uygunsuz bir şekilde depolanması ve elleçlenmesi olasılığı bulunmaktadır. Kaza sonucu dökülmeler, inşaat sırasında saha ekipmanın yakıt ikmali sırasında da meydana gelebilir.

Hacimlerin küçük ve izole olması muhtemeldir ancak yakınlardaki yüzey

sularının kalitesini etkileme potansiyeli de mevcuttur. Her ne kadar Boz Çayının (en yakın su sahası) hassasiyeti düşük olarak değerlendirilse de, olası kirlenme riskinin uygun bir şekilde yönetilmesi önem arz etmektedir.

Tehlikeli materyallerin elleçlendiği yerlerde (beton karıştırma, tehlikeli madde depolama alanı gibi), tehlikeli materyallerin drenaj alanına girmesini önlemek için, uygun büyüklükte geçirimsiz toprak setleri veya diğer muhafaza yöntemleri gibi tasarımda yerleşik etki azaltıcı önlemler yer alacaktır. Ayrıca, emici

malzemeler de dahil olmak üzere uygun dökülme müdahale kitleri sahada bulunacaktır. Bunlar, kullanımları için belirli talimatlar ile belirlenmiş alanlarda tutulacaktır. Saha personeli, dökülme kitlerinin kullanımı konusunda

eğitilecektir. Kirlenmiş maddeler toplanacak ve Cilt II, Ek E.'de belirtildiği gibi uygun bertaraf tesislerine gönderilecektir. Tüm personel ve taşeronlar herhangi bir olayı bildirmekle yükümlüdürler ve bu olaylar soruşturma altına alınacak ve düzeltici ve önleyici faaliyetler gerektiği şekilde yerine getirilecektir.

DSİ 202. Şube Müdürlüğü'nün (13.07.2015 tarihli) resmi görüşü ile Proje Sahasında hiçbir sulama tesisinin bulunmadığını ve Şube Müdürlüğünün Proje Sahasındaki Gaziantep ESK'nin inşaatına herhangi bir itirazda bulunmadığını belirtmek önem arz etmektedir. 1/100.000 ölçekli Gaziantep İli Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Master İmar Planı'na göre, Proje sahasının çevresinde yüzey suyu ve /veya yeraltı suyu koruma bölgesi bulunmamaktadır.

Yeraltı suyu kuyuları, Saha çevresinde 1.250 m yarıçap dahilinde 100 m ila 450 m arasında değişen derinliklere sahiptir. DSİ'den alınan bilgiler, 110 m derinliğe ve 33 m statik basınç ile Proje sahası içerisindeki kuyuya ilişkin detayları

vermektedir. Ancak SPV tarafından (eski operatör tarafından alınan bilgilere dayanılarak) verilen bilgiye göre bu kuyu eski taş kırma tesisinin operasyonları sırasında yeraltı suları sağlanamadığı için kullanılmamıştır. Halen, SPV'nin inşaat sırasında yeraltı suyu çıkarma ihtimali düşüktür.

Ayrıca, yeraltı suları derin bir akiferde bulunur, bu nedenle duyarlılığı düşük kabul edilir. Yeraltı suyunun inşaat sırasında kirlenme riski düşük olarak değerlendirilmektedir; akiferler derindir ve olabilecek herhangi bir dökülme hacmi küçük ve izole edilmiş olduğundan oluşabilecek bir etkinin şiddeti düşük olarak değerlendirilmektedir.

Bu etkinin önemi ihmal edilebilir olarak kabul edilir.

Yüzey suyunun inşaat sırasında kirlenme olasılığı da düşük olarak

değerlendirilmektedir; en yakın dere olan Boz Çayı da düşük duyarlılığa sahip olarak değerlendirilmektedir ve oluşabilecek herhangi bir etkinin şiddeti de yerleşik etki azaltıcı önlemlerin uygulanması (önceden açıklandığı şekilde) sayesinde bu dökülmeler küçük ve izole edilmiş olacağından düşük olarak

(20)

Bu etkinin önemi ‘ihmal edilebilir’ olarak değerlendirilmektedir.

G4.1.3 Taşkın Riski

SPV'den ednilen son bilgilere göre, sadece Proje sahasının güneybatısında bir yağmur suyu toplama sistemi bulunmaktadır. GASKİ, Proje Sahası

çevresindeki belediye yağmursuyu toplama sisteminin Projenin işletilmesinden önce kurulacağını bildirmiştir. Proje sahasının

güneybatısında mevcut bir sistem olduğu göz önüne alındığında önemli bir etki beklenmemektedir. Dahası, SPV, GASKİ’nin (13.06.2016 tarihli) bir yazısında Proje sahasının güneybatısındaki belediye yağmursuyu toplama kanalının, operasyon sırasında ESK sahasında oluşan yağmur suyunun boşaltılması için yeterli kapasiteye sahip olduğunu bildirdiğini doğrulamıştır.

G4.2 İŞLETME AŞAMASINDA OLUŞABİLECEK OLASI ETKİLER G4.2.1 Yerüstü ve Yeraltı Suyunun Kirlenmesi

Yerüstü ve yeraltı sularının kirlenmesine neden olabilecek, kaza sonucu

dökülmelere yol açacak tehlikeli malzemelerin uygunsuz bir şekilde depolanması ve elleçlenmesi olasılığı bulunmaktadır. Kaza sonucu dökülmeler yüzey

topraklarını kirletebilir ve bunlar da daha sonrasında yerüstü sularının kirlenmesine yol açabilir. Yağıştan kaynaklanan yüzey suyu akışının aksine, kirlenen yüzey suyu akışı en nihayetinde toprağı kirletecektir; dolayısıyla kirlenme miktarına bağlı olarak duyarlılık yüksek olabilir.

Projenin tasarımı ve işletimi, yerleşik etki azaltma önlemlerini de kapsamaktadır.

SPV, toprak ve suyun kirlenmesini önlemek için tehlikeli maddelerin (örneğin yağlar, çözücüler, boyalar) elleçlendiği yerlerde (Tehlikeli Madde Yönetim Prosedüründe ayrıntılı olarak açıklanan tehlikeli madde depolama alanı gibi) geçirimsiz tabanlar veya başka muhafazalar yerleştirmeyi planlamaktadır.

Malzemelerin uygun şekilde depolanmasını ve elleçlenmesini ve dökülmelerin önlenmesini sağlamak amacıyla Tehlikeli Madde Elleçleme Prosedürü yürürlüğe girecektir. Dökülmelerinin meydana gelmesi halinde verebilecekleri zararı azaltmak için bir Acil Müdahale Planı da uygulanacaktır. Emici malzemeler de dahil olmak üzere Dökülme Müdahale Kitleri de sahada mevcut olacaktır.

Bunlar, kullanım talimatları ile birlikte belirlenmiş alanlarda tutulacaktır. Saha personeli, dökülme kitlerinin kullanımı konusunda eğitilecektir. Kirlenen malzemeler toplanacak ve uygun bertaraf tesislerine gönderilecektir. Tüm personel ve taşeronlar herhangi bir olayı bildirmekle yükümlüdürler ve bunlar soruşturmaya tabi tutulur ve gerektiğinde iyileştirici ve önleyici eylemler gerçekleştirilir.

SPV tarafından uygulanması planlanan elleçleme prosedürleri ve acil müdahale önlemlerini göz önüne alındığında, kaza sonucu ortaya çıkan dökülmelerden dolayı yeraltı suyu kalitesine olumsuz etkileri olma potansiyelinin düşük olduğu varsayılmaktadır; Akiferler derindir ve herhangi bir etkinin boyutunun küçük olacağı kabul edilmektedir.

Benzer şekilde, Boz Çayı'nın da duyarlılığı düşüktür ve herhangi bir etkinin büyüklüğünün küçük olması muhtemeldir. Bu nedenle, etkilerin önemsiz ihmal edilebilir düzeyde olması öngörülmektedir.

(21)

G4.2.2 Taşkın Riski

Yağmur suyunun etkin bir şekilde toplanmasını sağlamak üzere Projeye uygun bir yağmur suyu drenajı dahil edilmiştir.

GASKİ (13.06.2016 tarihli) bir yazısında Proje sahasının güneybatısındaki belediye yağmursuyu toplama kanalının, işletme sırasında ESK sahasından kaynaklananyağmur suyunun boşaltılması için yeterli kapasiteye sahip olduğunu bildirmiştir. Bu nedenle bu etkinin önemi ihmal edilebilir olarak değerlendirilmektedir.

G4.3 ETKİ AZALTICI VE YÖNETİCİ ÖNLEMLER

Aşağıdaki önlemler, su kaynakları üzerindeki potansiyel etkilerin inşaat sırasında uygun şekilde azaltılmasını sağlamak için SPV tarafından uygulanacaktır:

 İyi şantiye uygulamaları, İnşaat Yönetim Planı'na (İYP) dahil edilecek ve detaylandırılacaktır. Bu, sahadan su akışı ve su kirliliği riskini en aza indirgemek için, malzemelerin depolanmasına ilişkin belirlenmiş alanların kullanılması, inşaat alanlarında düzenli teftişlerin gerçekleştirilmesi, inşaat işçilerinin eğitilmesi, sediman tutucuların yerleştirilmesi gibi önlemleri kapsayacaktır.

 İnşaat faaliyetleri (SPV veya üçüncü taraflar tarafından) yüzey akışı su kalitesi testi de dahil olmak üzere yerinde düzenli olarak denetlenecektir

 İnşaat işçileri ve ilgili personel, iyi şantiye uygulamaları ve dökülme müdahale ve önleme tedbirleri konusunda uygun şekilde eğitilecektir.

 Kazı yapılan alanlarda araç veya ekipman yakıt ikmali

yapılmayacaktır. Yakıt ikmal sadece sahadan çıkan yüzey drenaj yollarından uzakta belirlenmiş alanlarda yapılmalıdır.

İnşaat ve işletme süresince su kaynakları üzerindeki potansiyel etkilerin azaltılması için SPV tarafından aşağıdaki tedbirler uygulanacaktır:

 Tehlikeli Maddelerin uygun şekilde elleçlenmesini sağlamak için Tehlikeli Madde Elleçleme Prosedürü hazırlanacaktır. Bu, kazılan alanlarda hiçbir tehlikeli materyalin depolanmayacağını ve tehlikeli maddelerin elleçlenmesinin sadece yetkili personel tarafından gerçekleştirileceğini ayrıntılarıyla gösterecektir.

 Yağmur suyu inşaat ve işletme sırasında belediye yağmur suyu toplama sistemine boşaltılacaktır. Çalışma aşaması için GASKİ (13.06.2016) 'den ilgili onay ve izinler alınmıştır fakat inşaat aşaması için gerekli onay ve

(22)

 Tehlikeli madde depolama ekipmanı için düzenli periyodik bütünlük testi yapılacak ve uygun kaçak tespit sistemleri mevcut olacaktır.

 Herhangi bir dökülmenin uygun şekilde yönetilmesini sağlamak için bir Acil Durum Hazırlık ve Müdahale Planı geliştirilecektir.

G4.4 GERİYE KALAN ETKİLER

Yukarıda özetlenen etki azaltma önlemlerinin uygulanması ile inşaat veya işletme sırasında önemli bir geriye kalan etki oluşması beklenmemektedir.

G4.5 KÜMÜLATİF ETKİLER

Yerüstü suları ve yeraltı suları üzerinde herhangi bir kümülatif etki tespit edilmemiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

bilim ve fennin istifadesine tahsis edilmesi, tabiatın muhafaza edilmesi, yurdun güzelliğinin sağlanması, toplumun çeşitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarının karşılanması,

İstanbul’da mevcut sınırları içinde sağlıklılaştırılacak sanayi alanlarının ileri teknoloji kullanan, katma değeri yüksek üretim yapan, insan ve

ZAMAN AŞIMINA GİREN ALACAKLAR Not:Bu rapor hiçbir şekilde teblig edilmemiş alacakları kapsamaktadır.. TC KİMLİK VERGİ

Gaziantep'in ilk imar planı 1933-1935 yıllarında Prof. Jansen tarafından yapılmıştır. Bu planda Gaziantep Kalesinin kuzeyinde konut ve demiryolu istasyonu, demiryolu boyunca

Mevcut Eylem Planı’nın son yılı içinde bir sonraki üç yıllık döneme ait plan Yerel Eşitlik İzleme Platformu tarafından hazırlanır. Platform, yeni izleme

Enerji Üretim Alanları ve Enerji İletim Tesislerinin uygulamalarına ilişkin hükümler, plan notları ile düzenlenmiş olup, Bakanlar Kurulunca ilan edilmiş ve bu

Mevcut Eylem Planı’nın son yılı içinde bir sonraki üç yıllık döneme ait plan Yerel Eşitlik İzleme Platformu tarafından hazırlanır. Platform, yeni izleme

V.49.Bu planda belirlenen yerleşmelere ilişkin imar planları, imar uygulaması yapılmış alanlar hariç, onaylı planların içinde bulunması muhtemel