• Sonuç bulunamadı

DEFTER VE BELGELERİN MÜCBİR SEBEP DOLAYISIYLA ELDEN ÇIKMASI DURUM UNDA KDV İNDİRİMİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "DEFTER VE BELGELERİN MÜCBİR SEBEP DOLAYISIYLA ELDEN ÇIKMASI DURUM UNDA KDV İNDİRİMİ"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

v e r g i

r a p o r u M A K A L ELER

sayı: 102 • mart 2008

DEFTER VE BELGELERİN M ÜCBİR SEBEP DOLAYISIYLA ELDEN ÇIKMASI DURUM UNDA KDV İNDİRİMİ

Mustafa Kemal ALAŞAHİN*

I - GİRİŞ

Günümüzde, ekonomik hayatın en önemli iti­

ci gücü olan ticari faaliyetlerde, önceden kestiri­

lemeyen sorunlarla karşılaşılabilmek mümkün­

dür. İş yaşamını derinden etkileyen beklenilme­

dik sorunlara yangın, deprem ve sel felaketi gibi doğal afetler örnek olarak verilebilir.

Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi gibi vergiler, vergiyi doğuran olayın bel­

gelendirilmesi ve bu belgelerin de belli süreler içerisinde yasada öngörülen deftere kaydedilme­

si esasına dayanmaktadır. Bu esasın amacı, mü­

kelleflerin ve mükelleflerle hukuki ilişkilerde bu­

lunan üçüncü kişilerin vergi ile ilgili muamelele­

rinin, mükelleflerin servet, sermaye ve hesap du­

rumları ile faaliyet ve hesap neticelerinin belli edilmesinin, denetlenmesinin, incelenmesinin ve tespitinin sağlanmasıdır.1

Beklenilmedik doğal afetlere maruz kalan mükelleflerin, vergisel yükümlülüklerini yerine * 2

getirmek için tutması ve bulundurması gereken defter ve belgelerinin zayi olması durumunda, mali otorite ile mükellef karşı karşıya kalmakta­

dır. Çünkü bu gibi doğal afetler nedeniyle yasal defter ve belgelerini yitiren mükelleflerin vergisel sorumluluklarını ispat etme konusunda yükümlü­

lükleri devam etmektedir.

Her ne kadar mükelleflerin bu ödevi yerine getirmesi şart olsa da -yukarıda da belirttiğimiz- bazı özel, olağanüstü durumlar buna engel teşkil edebilir. Kanun koyucu bunları düşünerek Vergi Usul Kanunu'nun 13. Maddesinde mücbir sebep hallerini düzenlemiştir.2

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. Mad­

desinde mücbir sebep durumları 4 madde halin­

de belirtilmiştir.

1- Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk.

2- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine en­

gel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gi­

bi afetler,

Vergi Denetmen Yardımcısı

' A.Bumin DOĞRUSÖZ, inceleme Elemanına ibraz Edilmeyen Defterlerin Mahkemeye ibrazı, Dünya Gazetesi, 24.10.2002

2 Muharrem ÖZDEMİR, Mücbir Sebep Halinin Defter ve Belge ibraz Yükümlülüğüne Etkisi www.alomaliye.com

(2)

sayı: 102 • m art 2008

3- Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecbu­

ri gaybubetler,

4- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayı­

sıyla defter ve vesikaların elinden çıkmış bulun­

ması gibi sebepler.

Bu gibi sebeplerin varlığı nedeniyle, VUK hü­

kümlerine göre tutulması zorunlu olan defterler ve belgelerin elden çıkması durumunda, mükel­

leflerin daha önce yararlanmış oldukları KDV in­

dirim mekanizmasının ispatı konusunda bir so­

run ortaya çıkmaktadır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan mükelleflerin, bir vergi incelemesi sırasında indirim konusu yapmış oldukları katma değer vergisini inceleme elemanına nasıl ispat edebilecekleri konusunda vergi kanunlarındaki düzenlemelerde bir eksiklik söz konusudur. Bu durumda mali otorite ile mükellefler arasında uyuşmazlıklar ortaya çıkmakta ve mali otorite ile yargı otoritesi karşı karşıya kalmaktadır.

Bu çalışmamızda mücbir sebepler dolayısıyla defter ve belge kaybı durumunda mükelleflerin yararlanmış oldukları KDV indirim mekanizması­

nı nasıl ispat edebilecekleri, ispat edememesi ve­

ya kısmi olarak ispat edebilmesi durumunda ne gibi yaptırımlara maruz kalabilecekleri yürürlük­

teki vergi mevzuatı ve bu konu hakkında verilmiş yargı kararları ışığında açıklanacaktır. 2

2- DEFTER VE BELGELERİNİN MÜCBİR SEBEPTEN DOLAYI KAYBI DURUMUNDA MÜKELLEFLERİN YAPMASI GEREKEN İŞLEMLER

Vergi Usul Kanunu'nun 253. Maddesine göre mükellefler, tutmak zorunda oldukları defter ile aynı kanunda belirtilen belgeleri, ilgi bulunduk­

ları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süre ile muhafaza etmek zorundadırlar. Ayrı­

ca mükellefler Türk Ticaret Kanununa göre de bu yasal defter ve belgeleri 10 yıl boyunca muhafa­

za ve mahkemece istenildiğinde ibraz etmek yü­

kümlülüğü altındadırlar.

vergi raporu

Vergi Usul Kanunu'nun 256. Maddesine göre ise, mükellefler, beş yıl süre ile saklamak zorun­

da oldukları defter ve belgeleri aynı süre içerisin­

de yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar.

Defter ve belgeleri mücbir sebep dolayısıyla zayi olan mükelleflerin bu ödevleri yerine getir­

meleri mümkün değildir. VUK'un 13. Maddesin­

de hangi durumlarda mücbir sebeplerin söz ko­

nusu olacağı 4 bent halinde sıralanmış olup, VUK'un 373. Maddesinde "Bu kanunda yazılı mücbir sebeplerden birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ispat olunursa vergi cezası ke­

silmez". Hükmü mevcuttur.

Bu mücbir sebeplerin malum olduğu durum­

lara büyük çaplı doğal afetler verilebilir. Nitekim 1999 yılında meydana gelen deprem felaketin­

den sonra 21.12.1999 Tarih ve 282 No'lu VUK Genel Tebliğinde, defter ve belgeleri tabi­

i afet nedeniyle zayi olan mükelleflerin Türk Ti­

caret Kanununa ve Vergi Usul Kanununa göre tu­

tulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullan­

mak mecburiyetinde bulunduğu belgelerini kay­

beden mükellefler durumu öğrendikleri tarihten itibaren 2 ay içinde yetkili mahkemeden kendile­

rine bu durumu tespit eden bir belge verilmesini isteyebilecekleri belirtilmiştir. Bunun yanı sıra tabii afete uğrayan yerlerde bulunan mükellefler, defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin bel­

geyi dilerlerse il veya ilçe idare kurullarından da alabilecekleri ve alınan belgelerin de yetkili mahkemeden alınmış belge sayılacağı belirtil­

miştir.

Diğer taraftan büyük çaplı doğal afetler dışın­

da yangın gibi sebeplerden dolayı defter ve bel­

geleri yok olan veya okunamayacak, ibraz edile­

meyecek bir hale gelen mükelleflerin, bu duru­

mu ispat edebilecek bir belge almaları gerekmek­

tedir. Bu da Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre olmaktadır.

MAKALELER

(3)

vergi raporu

Türk Ticaret Kanunu'nun 68. Maddesi, defter tutmak zorunda olan kimselerle onların halefleri­

ne, defterleri, son kayıt tarihinden ve saklanması zorunlu olan diğer hesap ve kâğıtları tarihlerin­

den itibaren on yıl geçinceye kadar saklama mü­

kellefiyeti öngörmüştür.

Aynı maddenin son fıkrasına göre, bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve belgeler;

yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet nedeniyle ve yasal süre içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ti­

cari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahke­

mesinden kendisine bir vesika verilmesini isteye­

bilir. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin top­

lanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika alma­

mış tacir, defterleri ibrazdan kaçınmış sayılır.

Zayi belgesi almanın şartlarını sıralamak ister­

sek:

• Defter ve belgelerin yangın, su baskını, deprem gibi nedenlerle zayi olması,

• 15 gün içerisinde ticari işletmesinin bulun­

duğu yerin yetkili mahkemesine başvurması ge­

rekmektedir.

3- DEFTER VE BELGELERİ MÜCBİR SEBEPTEN ÖTÜRÜ YOK OLAN MÜKELLEFLERİN KDV İNDİRİMİ KARŞISIDAKİ DURUMU

Bilindiği üzere 1985 yılında yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi, indirim mekanizmasına da­

yalı bir vergidir. Mükellefler teslim ve hizmetleri üzerinden vergi tahsil eden, alış ve giderleri üze­

rinden vergi ödeyen ve aradaki net farkı vergi da­

iresine yatıran aracı durumundadır. Mali otorite tarafından, sistemin sağlıklı işleyebilmesi için vergi indirimi konusunda bir takım özel düzenle­

meler getirilmiştir.3

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun vergi indiri­

mi başlıklı 29. Maddesinin "a" bendinde, mükel­

leflerin vergiye tabi işlemler üzerinden hesapla­

nan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıy­

la hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri ve­

sikalıklarda gösterilen katma değer vergisini, ya­

ni gerçekleştirdiği mal ve hizmet teslimlerine iliş­

kin tahsil ettiği katma değer vergisinden, bu mal ve hizmet teslimlerinin gerçekleştirilebilmesine ilişkin yaptığı harcamalara dair yüklendiği katma değer vergilerini indirebilecekleri hüküm altına alınmıştır.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 34. Madde­

sinde, "Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük mak­

buzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesika­

lar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indiri­

lebilir." Hükmü ile yine aynı Kanunun 54. Mad­

desinde, "Katma Değer Vergisi mükellefleri, tu­

tulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin he­

saplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekil­

de düzenlerler." Hükümleri ile mükelleflerin yüklenilen katma değer vergisinin indirim konu­

su yapabilmesi için gerekli şartlar belirtilmiştir.

Bu şartları özetlemek istersek,

a- Katma değer vergisi'nin fatura ve belgeler­

de gösterilmesi,

b- Bu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi, gerekmektedir.

Nitekim, 1991/4 Sıra No.lu KDV İç Genelge­

sinde, mükelleflerin defter ve belgelerinin zayi­

i olduğu dönemlere ilişkin olarak yüklendikleri ve ilgili dönem katma değer vergisi beyanname­

sinde indirim konusu yaptıkları vergilerin, sayı: 102 • mart 2008

M A K A L ELER

Mahmut VURAL, Defter ve Belge ibraz Etmeyen Mükelleflerde KDV indirimi, Vergi Dünyası Sayı: 236 sf.33, Nisan 2001.

(4)

sayı: 102 • mart 2008

MAKALELER

v e r g i r a p o r u

gerçekten yüklenilip yüklenilmediğinin, kanuni defterlerine kaydedilip kaydedilmediğinin ve do­

layısıyla indirim hakkı kazanılıp kazanamadığı­

nın tespiti idare açısından mümkün olmayacağı, bu nedenle indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin indirim inin kabul edilemeyeceği açıklanmıştır.

Bu durumda, söz konusu katma değer vergisi mükelleflerinin mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklendikleri katma değer vergisini indirim ko­

nusu yapabilmeleri için belgelerin kanuni defter­

lere kaydedilmiş olması ve bu defter ve belgele­

rin inceleme elemanınca bizzat görülmesi gerek­

mektedir.

Mücbir sebeplerden ötürü defter ve belgeleri zayi olan mükelleflerin bu şartları yerine getirme­

leri mümkün değildir. Böyle bir durumla karşıla­

şan mükellefin defter ve belgeleri vergi inceleme elemanı tarafından istenildiğinde, zamanaşımı süresine kadar olan hesap ve işlemlerini nasıl is­

pat edebileceği vergi kanunlarımızda belirtilme­

miştir.

Mücbir sebep konusunda Vergi Usul Kanu- nu'nun 373. maddesinde "bu kanunda yani VUK Madde 13'de yazılı mücbir sebeplerden birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ispat olu­

nursa vergi cezası kesilmez." Hükmü mevcut olup, mükellefin sadece vergi ziyaı cezasına mu­

hatap bırakılmaması gerektiği anlaşılmaktadır.

Fakat bu durum gecikme faizinin işlemesine ma­

ni değildir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun resen tarhi- yat başlığı altındaki 30. maddesinin 3. bendine göre bu kanuna göre tutulması mecburi olan def­

terlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tas­

dik ettirilmemiş olursa veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ib­

raz edilmezse, vergi matrahının resen takdir edil­

mesi gerektiği belirtilm ektedir. Fakat vergi

kanunlarımızda mükellefin inceleme elemanla­

rına yasal defterler olmaksızın tevsik edeceği bel­

geler konusunda, inceleme elemanının bunları nasıl değerlendireceğine ilişkin herhangi bir dü­

zenleme bulunmamaktadır. Bu konuda sadece Maliye Bakanlığının 1999 yılında meydana gelen deprem felaketi gibi büyük doğal afetler duru­

munda yayımladığı Genel Tebliğler ile yangın ve su basması gibi daha küçük bir mükellef kitlesini ilgilendiren mücbir sebeplere ilişkin vermiş oldu­

ğu muktezalar (Özelge) mevcuttur. Ayrıca bu ko­

nu hakkında çok sayıda yargı kararı da mevcuttur.

Genel Tebliğ

1999 yılında meydana gelen ve ülkemizi de­

rinden etkileyen körfez depreminden sonra, ya­

yımlanan, Maliye Bakanlığının 21/12/1999 Tarih ve 282 Sıra No'lu Genel Tebliğde; defter ve bel­

geleri zayi olan mükelleflerin, durumu ispat et­

meleri halinde, mükelleflerin defter ve belgeleri­

ni ibraz edememeleri nedeniyle indirimlerinin red edilmeyeceği, bu mükelleflerin nakden veya mahsuben talep ettikleri katma değer vergisi ia­

deleri, iade talebi ile ilgili alış ve giderlere ait kat­

ma değer vergilerinin satıcılar tarafından beyan edilip ödendiğinin (satıcının defter ve belgeleri­

nin zayi olması halinde ilgili dönemde verginin ödendiğinin satıcının bağlı olduğu yer vergi da­

iresi kayıtlarıyla veya satıcının ibraz ettiği tahak­

kuk fişleriyle) ispatına bağlı olarak yapılabileceği belirtilmiştir.

Muktezalar

Maliye Bakanlığı, tayin ettiği özelgelerle, def­

ter ve belgeleri zayi olmakla birlikte, ispat külfe­

ti kendisine düşen fatura ve benzeri belgeleri ib­

raz eden mükelleflerin, karşıt inceleme ile bu vergileri gerçekte ödediklerinin ve vergilerinin satıcılar tarafından beyan edildiklerinin tespiti ve

(5)

v e r g i

r a p o r u M A K A L ELER

sayı: 102 • mart 2008

inceleme elemanının olumlu kanaati halinde Katma Değer Vergisi indirimlerinin kabul edile- bileceğini belirtmiştir. Bu özelgelerin bazıları 4

aşağıdaki gibidir.

Maliye Bakanlığının 13.03.1997 Tarih ve B.07.0.GEL.0.54/5430-65/10431 Sayılı Özelge- sinde özetle"....mükellefin iş yerinde çıkan yan­

gında defter ve belgelerinin zayi olduğu belirtile­

rek, adı geçen mükellefin bu yıllara ait iş yaptık­

ları ilgili firmalardan tasdik edilerek temin edile­

cek onaylı fatura suretlerinde yer alan katma de­

ğer vergilerinin inceleme elemanlarınca indirile­

bilir vergi olarak dikkate alınmasının Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesi göz önüne alınarak mümkün olabileceği" belirtilmiştir.

Maliye Bakanlığının 20.1 1.1997 tarih ve 52/5278-37/49715 sayılı konuya ilişkin başka bir muktezasında, yangın nedeniyle belgeleri yok olan mal ve hizmet alımlarının, satıcıların defter ve belgelerine göre tespitinin mümkün bulunma­

sı halinde, bu alımlara ilişkin hesaplanan ve be­

yan edilen katma değer vergisinin, belgeleri yok olan mükellefler tarafından indirim olarak göz önüne alınmasının mümkün bulunduğu belirtil­

miştir.

Damştay Kararlan

Danıştay 9. Dairesinin 24.05.1993 tarih ve E.No.1992/3160-K: 93/2301 numaralı kararına göre kanuni defter ve belgeleri yanan yükümlü, ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi ve ku­

ruluşları tanımak ve bilmek, gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcu­

diyetini ispat olanağına sahip bulunduğundan is­

pat külfeti kendisine düşen fatura ve benzeri bel­

geleri ibraz etmesi halinde bu belgelerde gösteri­

len katma değer vergisi indirilebilecek aksi halde katma değer vergisi indirimi kabul edilmeyeceği belirtilmektedir.

Danıştay 11. Dairesinin 07.06.1995 tarih ve Esas No.su :1995/1473- Karar No.su :1995/1802 kararına göre defter ve belgelerin yanması duru­

munda ispat külfeti kendilerine düşen yükümlü­

ler, tarafından ibraz edilebilir fatura ve benzeri vesikalarda belirtilen katma değer vergisi indirim konusu yapılır. Aksi halde indirimler kabul edile­

meyeceği belirtilmiştir.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu­

nun 15.02.2002 Tarih ve Esas No: 2001/324 Ka­

rar no: 2002/87 Sayılı kararında, defter ve belge­

leri yangında zayi olması nedeniyle inceleme elemanına ibraz edilememesi sebebiyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapı­

lan tarhiyata karşı indirime esas alınan belgelerin tedarik edilerek mahkemeye ibraz edilmesi sure­

tiyle açılan davada, indirim konusu yapılan kat­

ma değer vergilerinin davacı şirkete yapılan tes­

lim veya hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde yer alıp almadığının tespi­

ti için, ibraz edilecek bu faturalardan vergi daire­

si de haberdar edilip, gerçek mal teslimi ve hiz­

met alımına ilişkin olup olmadıklarının araştırıl­

ması ve gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu araştırmaların sonuçları değer­

lendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.

Danıştay'ın bu doğrultuda olan çok sayıda kararı mevcuttur. Danıştay bu gibi durumlarda özetle, mücbir sebeplerden ötürü defter ve belge­

lerin ibraz edilememesinin mükellefin ispat ve ibraz yükümlülüğünü kaldırmadığı, ancak tarhiyat

H.Serdar ÖZDEMİR, Yasal Defter ve Belgelerin Zayi Olmaları Nedeniyle incelemeye ibraz Edilememesi ve Bu Durumun KDV indirimi ve İade/Mahsup Taleplerine Etkisi, Vergi Raporu Dergisi, Sayı:82 Sf. 38 Haziran-Temmuz 2006.

(6)

sayı: 102 • mart 2008

MAKALELER

v e r g i r a p o r u

yapılırken mükellefin ilgili dönemlerde mal alı­

şında bulunduğu mükelleflerden temin edebildi­

ği alış faturalarını inceleme elemanına ibraz et­

mesi durumunda bu fatura ve benzeri vesika ör­

neklerinde belirtilen katma değer vergisinin indi­

rim konusu yapılabileceği, ibraz edilemeyen indi­

rimlerin ise reddedileceği karara bağlanılmaktadır.

4- İLGİLİ MAHKEMEDEN ZAYİ BELGESİ ALMAMANIN SONUÇLARI

Önceki bölümde defter ve belgeleri mücbir sebep dolayısıyla zayi olan mükelleflerin, bu du­

rumu mahkeme kararıyla ispatlayabilmesi duru­

munda yapılabilecek işlemler anlatılmıştır. Müc­

bir sebep söz konusu olsa bile, mükellefin defter ve belgelerinin yok olması halinde bu durumu mahkeme kararıyla tevsik edemezse, bir vergi in­

celemesi sırasında karşılaşabileceği yaptırımlar oldukça ağırdır. Bu yaptırımları sıralamak istersek:

• Defter ve belgeler inceleme elemanına 15 gün içerisinde ibraz edilmediği için, defter ve belgeler ibraz edilmemiş sayılacaktır.

• Böyle bir durumda mükellefler alış belgele­

rinin tamamını ibraz etse bile Katma Değer Ver­

gisi indirimleri reddedilecektir.

• Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi gere­

ğince, mükellefin defter ve belgelerini ibraz et­

memesi eylemi kaçakçılık suçu olarak değerlen­

dirilip haklarında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmedilmesi için Cumhuriyet Savcılığı­

na suç duyurusunda bulunulacaktır.

• Çıkacak vergi farkları için Vergi Usul Kanu­

nu'nun 344. maddesi uyarınca üç kat vergi ziyaı cezası uygulanacaktır.

• Mükellef çıkacak vergi farkları ve cezaları için, uzlaşma hükümlerinden yararlanamayacaktır.

Görüldüğü üzere, defter ve belgeleri mücbir sebepten ötürü zayi olan mükelleflerin mutlaka bu durumu ilgili merci mahkemesinden alacakla­

rı bir kararla tevsik etmesi gerekmektedir. Yoksa yukarıdaki ağır yaptırımlara maruz kalacaktır.

5- SONUÇ

Elde olmayan sebeplerden ötürü yasal defter ve belgelerin zayi olması durumunda bile mükel­

leflerin Vergi Usul Kanununa göre yerine getir­

mesi gereken ödevleri devam etmektedir.

Mükelleflerin bir vergi incelemesi sırasında yaptığı işlemleri ispat hükmü her şartta devam et­

mektedir. Bu durumlarla karşılaşan mükelleflerin ilk yapması gereken şey, defter ve belgelerin za­

yi olduğuna dair bir vesika alıp, inceleme esna­

sında bu vesikayı inceleme elemanına tevsik et­

mektedir. Bu zayi belgesini alabileceği yer ise, iş yeri adresinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesidir.

Burada en önemli sorun, bu belgeyi temin edip inceleme elemanına tevsik etmesi duru­

munda, defter ve belgeleri olmaksızın, yararlan­

mış olduğu KDV indirim mekanizmasındaki iş­

lemleri nasıl ispat edebileceği hususudur. Bu gi­

bi durumlarda vergi kanunlarımızda açık bir dü­

zenleme bulunmamaktadır. Bu konuda sadece idarenin görüşünü içeren nevi şahsına münhasır karakterdeki muktezalar ve yargı kararlarında dü­

zenlemeler bulunmaktadır.

Bu yargı kararları ve muktezalara göre; mü­

kellefler indirim mekanizmasından yararlandık­

ları işlemleri -yasal defterleri olmasa bile- bizzat mal veya hizmet alımında bulunduğu mükellef­

lerden temin edebilecekleri faturaları inceleme elemanına ibraz etmesi yeterlidir.

Ticari faaliyetleri yoğun olan mükelleflerin, ti­

cari yaşamda kimlerle ilişkide bulunduklarını, kimlerden mal aldıklarını saptamaları oldukça zor bir durumdur. Bu nedenle, mükelleflerin, ba­

siretli bir tüccar olarak hareket ederek, her türlü ihtimali düşünmesi ve ticari ilişkide bulunduğu

(7)

v e r g i

r a p o r u M A K A L ELER

sayı: 102 • mart 2008

firmalardan hangi dönemlerde alış yaptığını, taşı­

nabilir hard disk, CD, ajanda gibi kaynaklara ye­

deklemesi ve bunları uygun yerlerde muhafaza etmesi, bu tip mücbir sebeplerle karşı karşıya ka­

lındığında mükellefe kolaylık sağlayacaktır. Ayrı­

ca, mükelleflerin defter ve belgelerinin çeşitli ne­

denlerle kaybolması durumuyla sıkça karşılaşıla- bilmektedir. Vergi kanunlarımızda sadece VUK'un 13 ve 373. Maddelerinde hüküm mev­

cuttur ve detaylı bir açıklamaya yer verilmemiş­

tir. Bu sebepten ötürü bu konu hakkında daha ayrıntılı düzenlemeler yapılması gerekmektedir.

Kaynakça

1- DOĞRUSÖZ. Bumin, " İnceleme Elemanına İbraz Edilmeyen Defterlerin Mahkemeye İbrazı."

Dünya Gazetesi, 24.10.2002

2- ÖZDEMİR. Muharrem, "M ücbir Sebep Halinin Defter ve Belge İbraz Yükümlülüğüne Etkisi" www.alomaliye.com.

3- VURAL. Mahmut, "Defter ve Belge İbraz Etmeyen Mükelleflerde KDV İndirim i", Vergi Dünyası Sayı: 236 sf.33, Nisan 2001.

4- ÖZDEMİR. H.Serdar, "Yasal Defter ve Belgelerin Zayi Olmaları Nedeniyle İncelemeye İbraz Edilememesi ve Bu Durumun KDV İndirimi ve İade/Mahsup Taleplerine Etkisi." Vergi Raporu Dergisi, Sayı:82 Sf. 38 Haziran-Temmuz 2006

Referanslar

Benzer Belgeler

Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuracaklar: Türkiye’de yerleşik gerçek kişiler için ikametgahı, tüzel kişiler için ise iş merkezi (kayıtlı merkez) Vergi

a) Proje bileşenlerine ilişkin olarak; Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan ithalatlar ile bu Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer

maddesinin (a) bendinin (2) sayılı alt bendinde, vergi denetimine esas defter, kayıt ve belgeleri gizleyenlere “…altı aydan üç yıla kadar hapis cezası”

• İhbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde ilgili vergi dairesine bir dilekçe ile başvurularak ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkının

Katma değer vergisi uygulaması şu şekilde yapılacaktır; (31) "Ortaklardan biri veya birkaçının hisselerinin diğer ortak veya ortaklara devredilmesi suretiyle

İbrazı İstenen Defter, Kayıt ve Belgelerin Vergi Kanunlarına Göre Tutulan veya Düzenlenen ve Saklama ve İbraz Mecburiyeti Bulunan Defter, Kayıt ve Belgelerden Olması

maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) ve (c) bentleri ile (2) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. b) 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesi

a) Proje bileşenlerine ilişkin olarak; Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan ithalatlar ile bu Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer