• Sonuç bulunamadı

Üniversite öğrencilerinin haber elde etmede sosyal medya kullanım alışkanlıkları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üniversite öğrencilerinin haber elde etmede sosyal medya kullanım alışkanlıkları"

Copied!
136
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

GAZETECĠLĠK ANABĠLĠM DALI

GAZETECĠLĠK BĠLĠM DALI

ÜNĠVERSĠTE ÖĞRENCĠLERĠNĠN

HABER ELDE ETMEDE

SOSYAL MEDYA KULLANIM ALIġKANLIKLARI

RAGIP BĠNGÖL

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

PROF. DR. ĠBRAHĠM TORUK

(2)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Bilimsel Etik Sayfası

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Ragıp BİNGÖL Numarası 084222002002 Ana Bilim / Bilim

Dalı Gazetecilik/Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı: Üniversite Öğrencilerinin Haber Elde Etmede Sosyal Medyayı Kullanma Alışkanlıkları

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu

Öğ renci ni n Adı Soyadı Numarası

Ana Bilim / Bilim Dalı

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı

Tezin Adı

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan ……… başlıklı bu çalışma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

(4)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Ragıp BİNGÖL Numarası 084222002002 Ana Bilim / Bilim

Dalı Gazetecilik/Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı PROF. DR. İBRAHİM TORUK

Tezin Adı Üniversite Öğrencilerinin Haber Elde Etmede Sosyal Medyayı Kullanma Alışkanlıkları

ÖZET

Teknolojik gelişmeye bağlı olarak internet sosyal medya gündelik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiştir. Özellikle internet tabanlı programlarla uyumlu halde çalışan akıllı cep telefonları internete ve sosyal medyaya zaman ve mekândan bağımsız biçimde ulaşmamıza olanak sağlamaktadır. Bu durum günlük hayatımızla ilgili alışkanlıklarımızda da bir takım değişikliklere neden olmuştur. Bu değişikliklerden haber edinme alışkanlıklarımızda etkilenmiştir. İzleyici, okuyucu veya dinleyicilerin bir kısmı geleneksel medya olarak tabir edilen gazete, televizyon ve radyo yerine artık yeni medya olarak adlandırılan internet ve sosyal medyadan haber edinmeyi tercih etmektedir.

İnternet erişimi olan kitlelerin haber alma biçimlerinde değişikliğe neden olan internet ve sosyal medya, son yıllarda kitle iletişim araştırmacılarının dikkatini çekmiş, kitle iletişimin yeniden tanımlanmasını sağlamıştır. Bu kapsamda, öğrencilerin; internet ve sosyal medya kullanma alışkanlıkları, haber edinirken hangi sosyal medya platformunu kullandıkları, sosyal medyadan haber edinirken etkili olan faktörler ve sosyal medyadan edindikleri haberlere olan güven düzeyini tespit etmek bu araştırmanın temel sorunsallarıdır.

Yukarıda bahsedilen amaçla gerçekleştirilen çalışmada, öğrencilerin sosyal medyadan haber edinme alışkanlıkları yüz yüze görüşmeyle tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde bulanan bölümlerde öğrenim hayatına devam eden 400 öğrenci ile yüz yüze görüşme esasına dayanan anket yöntemiyle veriler elde edilmiştir.

Araştırmada katılımcıların internet ve sosyal medya en sık takip ettikleri kitle iletişim aracı olduğu, televizyon ile gazetenin takip edilen üçüncü ve dördüncü kitle iletişim aracı olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak araştırmaya katılanlar haber edinirken geleneksel medya yerine yeni medyayı tercih etmektedirler.

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

SUMMARY

Following technological advancement, social media has become one of the essential elements of our lives. Thanks to the mobiles phones that are compatible with Internet-based programs, we now have access to the internet and social media, regardless of the time and our location. This caused several changes in our daily lives and one of the changes is the way we now access the news. A number of the audiences, readers and listeners now choose what we call “new media” including internet and social media over what we call “traditional media” including newspaper, television and radio.

The way internet and social media changed the way populations with internet access now access news information also fascinated mass communication researchers and made them redefine mass communication. The main questions of this research are as follows: what are the user habits students have with internet and social media, which social media platform do they use to access news, what are the factors affecting them while accessing news on social media and what is their confidence level in the news they access via social media?

The research with the said objective attempted to establish students habits of using social media as a news source with face to face meetings. After the face-to-face meetings with 400 students studying at the Communications Faculty of Selçuk University, the survey results mentioned below were obtained.

The research revealed internet and social media to be the most used mass communication tools while television and newspapers ranked in the third and fourth places. We can conclude by saying that the participants choose new media over traditional media while accessing the news.

Key Words: Media, Social Media, News, Ethics

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Ragıp BİNGÖL Numarası 084222002002 Ana Bilim / Bilim

Dalı Gazetecilik/Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı PROF. DR. İBRAHİM TORUK

(6)

ĠÇĠNDEKĠLER

Bilimsel Etik Sayfası ... i

Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu ... ii

ÖZET ... iii SUMMARY ... iv TABLOLAR ... viii EKLER ... x ÖNSÖZ ... xi GİRİŞ ... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM GELENEKSEL MEDYADAN YENĠ MEDYAYA GEÇĠġ 1. 1. Medya Kavramı ... 4

1. 2. Toplumsal Yaşamda Medyanın Rolü Ve İşlevleri ... 5

1. 3. Geleneksel Medyadan Sosyal Medyaya Geçiş ... 9

1. 4. Sosyal Medyanın Gelişimi ve Tarihçesi ... 10

1. 5. Sosyal Medyanın Özellikleri ... 13

1. 6. Sosyal Medyanın Avantaj ve Dezavantajları ... 15

1. 7. Sosyal Ağlar ve Sosyal Medya Türleri ... 19

1. 7. 1. Facebook ... 20

1. 7. 2. Twitter ... 21

1. 7. 3. Instagram ... 22

1. 7. 4. Bloglar ... 24

(7)

1. 7. 6. Wikiler ... 27

1. 7. 7. Linkedin ... 28

ĠKĠNCĠ BÖLÜM SOSYAL MEDYA HABERCĠLĠĞĠ 2. 1. Haber Kavramı ... 30

2. 2. Haber Üretim Sürecine Etki Eden Unsurlar ... 32

2. 3. Haber Objektifliği ve Haber Güvenilirliği ... 34

2. 4. Sosyal Medya Haberciliği ... 38

2. 5. Haber Etiği ... 40

2. 6. Haber Elde Etmede Sosyal Medya Üzerine Yapılmış Araştırma Bulguları .. 44

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HABER ELDE ETMEDE SOSYAL MEDYA KULLANIMI ALIġKANLIKLARIYLA ĠLGĠLĠ ARAġTIRMA BULGULARI 3. 1. Metodoloji ... 46

3. 1. 1. Araştırmanın Sorunu ... 46

3. 1. 2. Araştırmanın Amacı ve Önemi ... 46

3. 1. 3. Araştırmanın Modeli ... 47

3. 1. 4. Araştırmanın Evren ve Örneklemi ... 47

3. 1. 5. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 47

3. 1. 6. Soru Formu ve Ölçüm Araçları... 48

3.1.7. Verilerin Analizi ve Kullanılan Testler ... 49

(8)

3.2. Bulgular ve Yorum ... 53

3.2. 1.Katılımcıların Demografik Özellikleri ... 53

3.2. 2.Katılımcıların Haftalık Kitle İletişim Araçlarını Kullanım Sıklığı ... 54

3.2. 3. Katılımcıların Haftalık Sosyal Medya Ortamlarını Kullanım Sıklığı ... 57

3.2. 4. Katılımcıların Sosyal Medya Kullanım Süreleri ... 61

3.2. 5. Katılımcıların Sosyal Medyayı Kullanma Amaçları ... 64

3.2. 6. Katılımcıların Günlük Yaşamda Haber Alma İhtiyaç Durumları ... 66

3.2. 7. Katılımcıların Haber Alma İhtiyaçları İçin Medya Araçlarını Kullanım Sıklığı ... 69

3.2. 8. Katılımcıların Haber Edinirken En Çok Güvenilir Buldukları Medya Araçları ... 74

3.2. 9. Katılımcıların Kitle İletişim Araçlarında Yayınlanan Haberlere Güven Düzeyleri ... 77

3.2. 10. Katılımcıların Haber Elde Etmek İçin Kitle İletişim Araçları . Tercihinde Etkili Olan Faktörler ... 81

3.2. 11. Katılımcıların Sosyal Medyada Yer Alan Haber Türlerini Takip ... Etme Sıklığı ... 85

SONUÇ VE TARTIŞMA ... 91

KAYNAKÇA ... 98

EKLER ... 107

(9)

TABLOLAR

Tablo 1. Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri ... 53 Tablo 2. Katılımcıların Haftalık Medya Araçlarını Kullanım Sıklığının Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 54 Tablo 3. Cinsiyete Göre Haftalık Medya Araçlarını Kullanım Sıklığındaki Farklılık .. 55 Tablo 4. Bölümlere Göre Haftalık Medya Araçlarını Kullanım Sıklığındaki Farklılık (ANOVA) ... 56 Tablo 5. Katılımcıların Haftalık Sosyal Medya Ortamların Kullanım Sıklığının Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 58 Tablo 6. Cinsiyete Göre Haftalık Medya Araçlarını Kullanım Sıklığındaki Farklılık .. 58 Tablo 7. Bölümlere Göre Haftalık Sosyal Medya Ortamlarını Kullanım Sıklığındaki Farklılık (ANOVA) ... 59 Tablo 8. Katılımcıların Sosyal Medya Kullanım Sürelerinin Yüzdelik Dağılımı .... 61 Tablo 9. Cinsiyete Göre Katılımcıların Sosyal Medya Kullanım Süreleri Durumlarındaki Farklılık ... 62 Tablo 10. Bölümlere Göre Katılımcıların Sosyal Medya Kullanım Süreleri Durumlarındaki Farklılık ... 63 Tablo 11. Katılımcıların Sosyal Medya Kullanma Amaçlarının Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 64 Tablo 12. Cinsiyete Göre Sosyal Medya Kullanma Amaçları Arasındaki Farklılık . 65 Tablo 13. Katılımcıların Günlük Yaşamda Haber Alma İhtiyaç Durumlarının Yüzdelik Dağılımı ... 66 Tablo 14. Cinsiyete Göre Katılımcıların Günlük Yaşamda Haber Alma İhtiyaç Durumlarındaki Farklılık ... 67 Tablo 15. Bölümlere Göre Katılımcıların Günlük Yaşamda Haber Alma İhtiyaç Durumlarındaki Farklılık ... 68 Tablo 16. Katılımcıların Haber Alma İhtiyaçları İçin Medya Araçlarını Kullanımının Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 69 Tablo 17. Haber Alma İhtiyaçlı Medya Araçları Arasındaki İlişkiye Yönelik Korelasyon Analizi Bulguları (Pearson r) ... 70

(10)

Tablo 18. Cinsiyete Göre Haber Alma İhtiyaçları İçin Medya Araçlarını Kullanım Durumlarındaki Farklılık ... 71 Tablo 19. Bölümlere Göre Haber Alma İhtiyaçları İçin Medya Araçlarını Kullanım Durumlarındaki Farklılık (ANOVA) ... 72 Tablo 20. Katılımcıların Haber Edinirken En Çok Güvenilir Bulduğu Medya Araçlarının Yüzdelik Dağılımı ... 74 Tablo 21. Cinsiyete Göre Katılımcıların En Çok Güvenilir Bulduğu Haber Edindikleri Medya Araçları Arasındaki Farklılık ... 75 Tablo 22. Bölümlere Göre Katılımcıların En Çok Güvenilir Bulduğu Haber Edindikleri Medya Araçları Arasındaki Farklılık ... 76 Tablo 23. Katılımcıların Kitle İletişim Araçlarında Yayınlanan Haberlere Olan Güven Düzeyinin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 77 Tablo 24. Cinsiyete Göre Kitle İletişim Araçlarında Yayınlanan Haberlere Güven Düzeyi Durumlarındaki Farklılık ... 78 Tablo 25. Bölümlere Göre Kitle İletişim Araçlarında Yayınlanan Haberlere Güven Düzeyi Durumlarındaki Farklılık (ANOVA) ... 79 Tablo 26. Katılımcıların Haber Elde Etmek İçin Kitle İletişim Araçları Tercihlerini Belirlemede Etkili Olan Faktörlerin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 82 Tablo 27. Cinsiyete Göre Haber Elde Etmek İçin Kitle İletişim Araçları Tercihlerini Belirlemede Etkili Olan Faktörlerdeki Farklılık ... 83 Tablo 28. Haber Elde Etmek İçin Kitle İletişim Aracı Tercihlerini Belirlemede Etkili Olan Faktörler Arasındaki İlişkiye Yönelik Korelasyon Analizi Bulguları (Pearson r) . 84 Tablo 29. Katılımcıların Sosyal Medyada Yer Alan Haber Türlerini Takip Etme Sıklığının Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 85 Tablo 30. Cinsiyete Göre Sosyal Medyada Yer Alan Haber Türlerini Takip Etme Sıklığın Arasındaki Farklılık ... 86 Tablo 31.Katılımcıların Sosyal Medyada Yer Alan Haber Türlerini Takip Etme Sıklığı Arasındaki İlişkiye Yönelik Korelasyon Analizi Bulguları (Pearson r) ... 87 Tablo 32. Bölümlere Göre Sosyal Medyada Yer Alan Haber Türlerini Takip Etme Sıklığı Arasındaki Farklılık (ANOVA) ... 88

(11)

EKLER Ek 1 ... 107 Ek 2 ... 109 Ek 3 ... 111 Ek 4 ... 113 Ek 5 ... 115 Ek 6 ... 117 Ek 7 ... 119 Ek 8 ... 121

(12)

ÖNSÖZ

Yüksek lisans eğitimimi mezun olduğum okul ve bölümde yapmak istedim. Yaşadığım şehir ile okulun bulunduğu şehrin farklı olması, iş hayatının getirmiş olduğu yoğunluk gibi bir takım nedenlerden dolayı yüksek lisans eğitimim planlanan sürenin çok dışında tamamlandı.

Üniversite Öğrencilerinin Haber Elde Etmede Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıkları konulu tezin hazırlık aşamasında birçok kıymetli isimden çok önemli destekler aldım. Başta uzun yıllar sabrını ve yol göstericiliğini eksik etmeden tez danışmanlığımı yürüten Prof. Dr. İbrahim Toruk hocama çok teşekkür ediyorum. Tezin tamamlanmasında beni motive eden, çalışmanın her aşamasında bilgi ve birikimlerini esirgemeyen değerli hocalarım, kardeşlerim Prof. Dr. Şükrü Balcı'ya, Doç. Dr. Enderhan Karakoç'a ve Dr. Emre Osman Olkun'a çok teşekkür ediyorum. Yine çalışmalarım esnasında bana yardımcı olan iş arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Son olarak aileme teşekkür etmek istiyorum. Teşekkürlerin en büyüğü Babam ve Annem'e. Bugünlere gelmemde kelimeler ile ifade edemeyeceğim kadar fedakârlıklar yapan Babam ve Annem'e çok teşekkür ediyorum.

(13)

GĠRĠġ

Haberler, uzun yıllar kulaktan kulağa veya elle yazılmış metinler aracılığıyla yayılmıştır. 15. yüzyılda matbaanın bulunması, geleneksel basın yayın organlarının çok hızlı bir şekilde gelişmesine yol açmıştır. Düzenli olarak yayınlanan ilk gazeteler ise 17. yüzyılda Almanya ve Belçika'da basılmıştır. Zamanla daha fazla sayıda insanın okumayı öğrenmesiyle birlikte teknolojide yaşanan gelişmeler gazetelerin baskı ve dağıtımını hızlandırmıştır. Bu durum gazete ve dergiler arasında daha geniş bir okuyucu kitlesine sahip olmak için büyük bir rekabetin doğmasına yol açmıştır. Telgraf, telefon, radyo, sinema ve televizyon gibi buluşlarla kitle iletişimi teknolojisi daha da gelişmiştir. 20. yüzyılın ikinci yarısında ise bilgisayar teknolojileri ile çalışan araçların kullanılmasıyla ortaya çıkan elektronik habercilik, haberlerin toplanması ve iletilmesinde önemli değişikliklere yol açmıştır. İnternet tabanlı medya, gazete sayfalarının internet teknolojisi kullanan araçlara aktarılması ile başlamıştır. 1995 yılında „New York Times, The Washington Times, International Herald Tribune ve Daily Mirror‟ gibi gazetelerin yayınlarını birebir internet teknolojisi kullanan bilgisayarlara aktarmaları, bu sürecin ilk örnekleri olarak gösterilmektedir (Tayfur, 2018: 12-14).

Haber kavramı üzerinde farklı tanımlamalar yapılmıştır. Bunun nedeni, haberin hedef kitleye ulaşmasına kadar geçirdiği evrelerdeki kriterler sürekli değişime uğramasıdır. Teknoloji alanında yaşanan hızlı ilerlemelerin, gazetecilik pratikleri üzerindeki olumlu etkisi fark edilebilir düzeydedir. Yeni iletişim teknolojileri ile donatılmış sosyal medya, gazetecilik profesyonellerine haber kaynağına ilk elden hızlı ulaşma imkânı tanıyarak, zaman ve mekânın oluşturduğu dezavantajları ortadan kaldırmaktadır. Sosyal medya kullanıcılarının hesaplarının bulunduğu platformlardan paylaştıkları farklı biçimdeki içerikler muhabire haberleştireceği bilgiyi sağlamaktadır. Bununla birlikte, kullanıcının sosyal medyadaki takip ettikleri ve takipçileri, paylaştığı içeriklere yorum yazan ya da beğeni yapan diğer kullanıcılar gazeteciye haber ağı oluşturmaktadır (Gulyas, Hedman ve Djerf-Pierre 2013'den aktaran; Değirmencioğlu, 2016: 603).

(14)

İnternet teknolojisi ile birlikte yenilenen iletişim teknolojileri mobil cihazlar aracılığıyla ülkeler arasında haritada gösterilen sınırları aşarak, insanları birbirinden haberdar hale getirmiştir. Bu durum, kitle iletişim kanallarının yapısında ciddi değişiklikler yapılmasına neden olmuştur.„Yeni‟ olarak adlandırılan internet tabanlı kitle iletişim teknolojilerine bağlı olarak medya politikaları da yeniden şekillenmeye başlamış ve kullanıcıların diledikleri zaman diledikleri mekândan, diğer kullanıcılar tarafından paylaşılan içeriğe ulaşma ve istedikleri içerikleri paylaşabilme imkânı sağlayan bir medya ortamı doğmuştur. Yeni medya olarak da adlandırılan internet tabanlı medya, zaman ve mekân engelini bir anlamda kaldırarak sınırsız etkileşim sloganı ile kullanıcıların karşısına çıkmaktadır. İletişim teknolojilerinde baş döndürücü hızla meydana gelen gelişmeler, internet tabanlı birçok kitle iletişim aracının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu değişime paralel olarak yeni iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlarla geleneksel medya da bir dönüşüme uğramıştır (Yurdigül ve Zinderen, 2012: 85).

Günümüzde günlük hayatın vazgeçilmez parçası haline gelen yeni iletişim araçlarının yaygın kullanımı, toplumsal etkileşimi de aynı oranda geliştirmiştir. Yeni medyanın yer, konum ve uzaklık gibi kavramlara yeni içerikler kazandırmasıyla birlikte, iletişim ve bilginin paylaşılması mekânsal yakınlıkla değil, yeni medya alanlarına ulaşılabilirlik derecesiyle belirlenmektedir. İnsanların çevrelerinde gelişen olaylar hakkında bilgiye yeni medya araçları üzerinden anında ulaşabiliyor olmaları, bu araçların geleneksel iletişim araçlarına göre etkisini ve farklılığını ortaya koymaktadır (Akçan, 1994: 64).

Yeni medya olarak adlandırılan sosyal medya; başta kitle iletişimi olmak üzere, iletişim kavramında köklü değişikler meydana getirmiştir. Bu değişikliklerden en fazla etkilenen alanının gazetecilik olduğu söylenebilir. İnternet tabanlı kitle iletişim araçlarına erişim sağlayan her bireye paylaştığı içerikle haber kaynağı olması fırsatı sunan yeni medya ortamı, aynı zamanda kullanıcılara aktif olarak gazetecilik yapma imkânı da sağlamaktadır. Söz konusu yeni iletişim ortamları, medya profesyonelleri için sadece yeni haber kaynağı değil, aynı zamanda gazetecilik mesleğinin internet destekli biçimde yapılmasına imkân sağlayan yeni bir habercilik ortamı olduğu da görülmektedir. İnternet aracılığıyla farklı biçimlerde içerik

(15)

paylaşılmasına olanak sağlayan sosyal medya, gazeteciler için kaynak bulmak, kamuoyunun nabzını tutmak, haber üretmek gibi çeşitli gazetecilik faaliyetlerini yerine getirmede önemli katkılar sağlamaktadır (Acharya vd. 2012'den aktaran; Kurt, 2014: 823).

Geleneksel medyadan yeni/ dijital medyaya geçişin süreklilik gösteren ve bütünleşen bir çizgide olduğu ileri sürülebilir. Geleneksel medya yelpazesi içerisinde yer alan kurum ve profesyoneller de işlevlerini gerçekleştirirken yoğun biçimde yeni/dijital medya araçlarını kullanmaktadırlar (Dedeoğlu, 2016: 34).

Bu çalışmada yukarıda ifade edilmeye çalışılan bilgiler doğrultusunda, üniversite öğrencilerinin haber elde etmede sosyal medyayı kullanma alışkanlıkları incelenecektir. Bu amaçla Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören 400 öğrenciye yüz yüze anket uygulanarak, haber elde etmede sosyal medyayı hangi sıklıkla kullandıkları ölçülmeye çalışılmıştır.

(16)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

GELENEKSEL MEDYADAN YENĠ MEDYAYA GEÇĠġ 1. 1. Medya Kavramı

Medya, İngilizce sözlüklerde 'medium, mediums' olarak geçen ve 'iletişim aracı, iletişim vasıtası' (Watson, 1968: 727) anlamlarına gelmektedir. Türkçe sözlüklerde; 'yazılı, sesli ya da görsel tüm kitle iletişim araçları', 'basın yayın', 'büyük iletişim ve yayın organlarının bütününe verilen ad', 'iletişim ortamı', 'iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü' (Parlatır, Gözaydın ve Zülfikar, 1998: 1524) şeklinde tanımlanmaktadır.

Medya kelimesinin etimolojisine bakıldığında, Latinceden gelen çoğul bir kelimedir. Tekili ise 'medium' dur.'Medium' temelde; 'ara', 'orta' gibi anlamlara gelmektedir. Bireylerin tamamının ya da önemli bir kısmının hedef olduğu kitlelere yönelik iletişim 'kitle iletişim', bunu sağlayan kanallar ise (gazete, televizyon, radyo, kitap, bilgisayar, sinema, dergiler, afişler v.s) ise 'kitle iletişim araçları' olarak adlandırılmaktadır (Girgin, 2008: 53).

Medya; bireylere, topluluklara daha geniş anlamda topluma bilgi, haber, düşünce ve görüş içerikleri oluşturarak bu içeriklerin hedef kitleye ulaşmasını sağlayan araçlara verilen isimdir. Her türlü görsel ve işitsel içeriği kapsayan medya kavramının içine, gazete, dergi, televizyon, radyo, broşür, afiş gibi kitle iletişim araçları girmektedir. Son yıllarda medya kavramının kapsamına özellikle internet tabanlı çalışan bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi yeni araçlar da dâhil edilmiştir (Nalçaoğlu, 2003: 44).

Gelişim süreci içerisinde kitle iletişim araçları, öncelikle toplumun haber alma ihtiyacını karşılamak için ortaya çıkmış olduğundan medyanın da genel olarak bu yönde şekillendiğinden bahsetmek mümkündür. Mısır‟daki resmi gazeteler ve Roma'daki taş, metal ve deri parçaları gibi materyaller üzerine kazınarak yazılan günlük haber ilanları ile başlayan medya; matbaanın icadı, radyo ve televizyonun insan hayatına girmesi ile gelişme serüvenine devam etmiştir. 1950'li yıllardan itibaren teknoloji alanında meydana gelen gelişmeler, kitle iletişim araçlarına da yansımış, kitle iletişim araçları çok hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir.

(17)

Öyle ki yaşanan bu hızlı gelişmelerden dolayı, 'iletişim toplumu' kavramı çağımızı anlatmak için sıkça kullanılan bir kavram haline gelmiştir.

Radyo, 1800'lü yılların sonlarına doğru, televizyon ise 1900'lü yılların ilk yarısında hayatımızda yer almaya başlamıştır. Sinema ile tanışmamız ise

televizyonun icadından biraz daha eskidir. Yazılı ya da basılı kitle iletişim aracı olan

gazete ise, radyo ve televizyondan çok daha eskidir. Gazetelerin ilk örnekleri olan haber mektupları Roma İmparatorluğu döneminde ortaya çıkmış, 14. yüzyılda herkes tarafından bilinen gazete örnekleri 1600'lü yılların sonlarına doğru ortaya çıkmıştır. Yirmi yüzyılın sonlarına doğru internet teknolojisi ile birlikte, günümüzde kitle iletişim aracı olarak kabul edilen ve milyonlarla ifade edilen takipçi sayısına ulaşan medya ortamları, hayatımızda vazgeçilmez bir unsur olarak yer edinmiştir (Yüzer, 2006: 89).

Teknolojik gelişim ve internetin yaygın kullanımı, medya alanında köklü değişimleri de beraberinde getirmiştir. Yaşanan bu değişimlerin sonucunda 'yeni medya' bir olgu olarak bugünün dünyasında oldukça önemli bir yere ulaşmıştır (Dedeoğlu, 2016: 34).

Yeni medya kavramı; hem kitle iletişim araçlarına özgü geleneksel yapıları, hem de günümüz iletişim teknolojisinin dijital donanımlı bilgisayarlarına özgü işlemleri aynı anda kullandığından çok işlevli ve iki yönlü melez bir medyadır. Günümüze özgü iletişim araçları, yeni medya kavram ve alanını nitelendirmek için de kullanılmaktadır. Artık hayatımızın her alanında karşımıza çıkan yeni medya; bilgisayarı, çok çeşitli bilgisayar programlarını (yazılım), dijital ağları, elektronik postayı (e-posta), web sitelerini, mobil iletişim (GSM) dijital ses ve görüntü ileticilerini, CD, DVD, VCD, GPRS, WAP gibi dijital, modüler ve içeriği kişiselleştirilebilen araçları kapsamaktadır (Kalafatoğlu, 2017: 11).

1. 2. Toplumsal YaĢamda Medyanın Rolü Ve ĠĢlevleri

Bireyler ve kitleler arasında çeşitli biçimlerde içerik paylaşımını sağlayan medya, insanlık tarihi kadar eskidir. İlkçağ ve ilkçağ öncesi uyarlıklarda çeşitli

(18)

materyaller üzerine işlenmiş iletiler, farklı kanallar kullanılarak muhataplarına ulaştırılmıştır (Manning, 2004: 1518).

Kişiler arası ve toplumlar arasındaki iletişim, sanayi devrimi ile büyük bir sıçrama göstermiştir. Tarihin belirli dönemlerinde ortaya çıkan iletişim aracı devrimleri toplumun sosyal, siyasi ve ekonomik hayatını doğrudan etkilemiştir. Arz-talep içersinde bilgiye duyulan ihtiyaç artıkça, iletişim araçlarının hızı ve çeşidi de aynı oranda artmıştır. İlk başlarda gazeteler ile karşılanan bu ihtiyaç sosyal değişimlerle şekillenmiştir. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan makineleşmenin getirdiği kolaylıklar üretimin artması, pazarların genişlemesi ile birleşince ilan ve reklam gibi yeni araç ve yöntemlerin kitle iletişim araçlarına dâhil olmasını sağlamıştır. Ekonomik olarak büyük girdiler sağlanan kitle iletişim alanında yatırım ve araştırmalara hız verilmiştir. Morse tarafından 1984 yılında telgrafın icadı, Bell‟in 1876 yılında telefonu, Marconi‟nin 1898 yılında radyoyu ve Baird'in 1925 yılında televizyonu icat etmesi ile birlikte kitle iletişim alanında devrimsel değişiklerin başlamasında etkili olmuştur (Aymaz, 2018: 135, 136, 137).

Birinci Dünya Savaşında havadan, karadan çeşitli yollarla bir kitle iletişim aracı olan beyanname dağıtılmıştır. Psikolojik savaşın bir unsuru olan bu teknik daha sonraki savaşlarda da kullanılmıştır. Savaşın bitimiyle elde edilen bu teknik deneyim daha da geliştirilerek bu kez günlük hayatın biçimlendirilmesinde kullanılmıştır.

Bilgi ve iletişim teknolojisinde yaşanan değişim ve dönüşüm; gazete, telgraf, telefon, radyo, televizyon, uydu, bilgisayar ağları ve son olarak internetle günümüze kadar gelmiştir. Sanayi devrimini takip eden yıllar, kitle iletişim alanında büyük yeniliklerin yaşandığı dönemler olarak tarihte yerini almıştır (Şaylan, 1995: 108-112). Özellikle 20. yüzyılın sonlarından itibaren internetin günlük yaşamda yerini alması, iletişim biçimlerinde ve günlük yaşantıda pek çok değişikliği de beraberinde getirmiştir.

Kitle iletişim alanında yaşanan bu gelişim ve değişim, artık insanların hayatını yönlendirmede ve programlandırmada daha etkin rol almaya başlamıştır. Medyanın yoğun olarak egemen olduğu modern toplumlarda insanlar artık akıllı telefonlarını kontrol etmeden günlük hayatlarına başlamamaktadırlar. E- maillerini

(19)

kontrol etmeden, haberleri okumadan, sosyal medya platformlarına göz atmadan, güne başlamamakta, günlük kıyafetlerini hava durumu uygulamalarından aldığı bilgilere göre tercih etmektedirler. Günlük yaşamdaki aktiviteler, insanların hayatıyla adeta bütünleşen bu yeni mecralara göre planlanmaktadır. Medya sadece kişinin bireysel ihtiyaçlarına yön vermekte kalmamakta, ayrıca toplumsal hayatın önde gelen unsurlarından olan ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyal hayat üzerinde de önemli roller oynamaktadır. İnsanlar, dünyayı medya aracılığıyla öğrenmekte ve tanımaktadır. Algılar bu yeni medya üzerinden yapılmaktadır. Öyle ki yeni medya toplumsal hayatımızın temel unsurlarından biri haline gelmiştir (Toruk, 2008: 476).

İnsanların hayatında bu kadar etkin rol üstlenen kitlesel iletişim araçlarının insanlar arasında yaşanan etkileşimde oynadıkları toplumsal işlevler, UNESCO tarafından hazırlanan 'Mac Bride Raporu' ile kamuoyuyla paylaşılmıştır. Söz konusu raporda medyanın işlevleri sekiz başlıkta incelenmektedir:

 Haber ve Bilgi Sağlama İşlevi: Medya, birey ve toplulukları ilgilendiren her türlü konuyu, hedef kitlenin doğru bir şekilde kavrayıp yorum yapabileceği şekilde hedef kitleye aktarır.

 Toplumsallaştırma İşlevi: Medya, bireylerin her açıdan ideal toplum haline gelebilmesine katkı sağlar ve toplum içinde kalmalarına yardımcı olur. Toplum içinde var olan her türlü kültürel öğe, medya kanalıyla toplum üyelerine aktarılır.

 Motivasyon: Medya, bireysel veya toplumsal hedeflere ulaşmada motivasyonu artırıcı görevler üstlenir.

 Tartışma ve Diyalog İşlevi: Medya toplumun yararı noktasında, farklı görüşlerin ortaya çıkmasını sağlayarak, toplumun içinde gözükmeyen sorunların açığa çıkmasına yardımcı olur. Ulusal veya uluslararası sorun haline gelmiş problemler, medyanın desteği ile geniş çevrelerin katılımıyla tartışılarak, çözüme kavuşturulur.

 Eğitim İşlevi: Kitle iletişim araçları ile paylaşılan çeşitli biçimlerdeki içerikler, toplumun eğitim seviyesinin yükselmesine katkı sağlar. Toplumun üyelerinin yetenek ve beceri düzeylerinin gelişmesine yardımcı olur.

(20)

 Kültürel Gelişme İşlevi: Medya, paylaştığı kültürel içerikler ile toplumun var olan kültürünün gelişmesine katkıda bulunduğu gibi toplumun geçmişten getirdiği kültürel öğelerin korunmasına da yardımcı olur.

 Eğlendirme İşlevi: Kitle iletişim araçlarının takip öne çıkan işle eğlendirmedir. Çeşitli kanallar ile paylaşılan içerikler, bireylerin güzel zaman geçirmesinde etkili olmaktadır.

 Bütünleştirme İşlevi: Kitle iletişim araçları toplumdaki bireylerin birbirleri ile olan ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlarken aynı zamanda farklı toplumların birbirleriye yakınlık kurmalarına imkân sağlamaktadır. Medya, toplum içinde farklılıkların bir arada yaşamasını esas alarak, toplumda demokrasi kültürünün gelişmesine katkıda bulunmaktadır (MacBride, 1993: 15).

Kitle iletişim araçlarının sosyal fonksiyonları ile toplumsal yaşam veya sosyal sistem için gördükleri işlevlerin önemine dikkat çeken Gökçe ise (1993: 86-92), kitle iletişim araçlarının işlevlerini toplumsallaştırma, siyasal, ekonomik ve enformasyon başlıklarında toplayarak şu şekilde açıklamaktadır:

 Kitle İletişim Araçlarının Toplumsallaştırma İşlevi: Medyanın en temel işlevi bireylerin toplumsallaşma sürecine katkı sağlamaktır. Birbirleriyle ilişkileri düzenli olmayan bireylerden oluşan toplumlarda, insanların bir arada yaşayabilmeleri için en büyük görev medyaya düşmektedir. Bireylerin toplumsallaşma süreci, bireylerin toplum tarafından kabul görmüş ideal davranışları göstermesi ile başlar. Medya, toplumda kabul görmüş kişilerin davranışlarını paylaşarak, diğer bireyler tarafından örnek alınıp öğrenilmesine katkı sağlamaktadır.

 Kitle İletişim Araçlarının Siyasal İşlevi: İnsanların haber alma ve iletmede özgür oldukları sistemlerde, kitle iletişim araçlarının en temel işlevlerinden biri de kamuoyu oluşmasına zemin hazırlamaktır. Siyasal sistemin ve toplumda var olan farklı görüşlerin tümüne ayrım yapmaksızın yer veren medya, toplumun bu düşüncelerden haberdar olmasına zemin hazırlar.

(21)

 Kitle İletişim Araçlarının Ekonomik İşlevi: Kitle iletişim araçlarının ekonomiye doğrudan veya dolaylı olarak etki eden içerikleri bulunmaktadır. Çeşitli medya ortamları tarafından paylaşılan bu içerikler, ekonomik pazarın canlı tutulmasına destek olmaya yöneliktir. Bu yayınların en başta geleni ise reklamlardır.

 Kitle İletişim Araçlarının Enformasyon İşlevi: Enformasyon kavramı bilgi olarak tanımlanabilmektedir. Kitle iletişimi araçları, hedef kitlenin ilgi alanında olan konular hakkında bilgi edinmelerini sağlayarak kanaat oluşturmalarında yardımcı olmaktadır. Bu durumda kitle iletişim araçları, haber alıp vermenin özgür olduğu ortamlarda siyasi, ekonomik, kültürel her türlü bilgiyi bireylere aktaran araçlardır. Medyanın yoğun olarak kullanıldığı toplumlarda kitle iletişim araçlarının haberdar etme ve bilgilendirme gibi ilk akla gelen işlevleri aracılığı ile bireylerin ve toplumun ilgi alanındaki konular hakkında oluşturdukları kanaatleri belirlemede oldukça etkin olduğu görülmektedir (Özkan, 2006: 21)

1. 3. Geleneksel Medyadan Sosyal Medyaya GeçiĢ

İnsanların dünya gezegeninde ortaya çıkması ile birlikte, farklı insanlar, farklı kültürler, farklı coğrafyalar hakkında bilgi alma, yaşanan olaylardan haberdar olma merakı, insanların bir takım arayışlarda bulunmalarına neden olmuş, farklı coğrafyalarda yaşayan insanlar ve kültürler hakkında haberdar olup bilgi alabilecek yöntemler geliştirmesini sağlamıştır. Bu çabaların sonucunda insanlar önce geleneksel haberleşme araçlarına, ardından da kitle iletişim araçları ya da medya adı verilecek iletişim araçlarına sahip olmuşlardır (Cereci ve Özdemir, 2015: 7).

Medya bilgilendirmeyi bir amaç haline getirmiştir. İletişim alanında yaşanan gelişmelerle ortaya çıkan yeni iletişim araçlarıyla medya, çok daha etkin bir şekilde bireylere ulaşmaya başlamıştır. Gazete, dergi, radyo, sinema, televizyon gibi geleneksel kitle iletişim araçlarına teknolojinin gelişmesine paralel olarak yeni iletişim ortamları ortaya çıkmış ve bu yeni medya ortamları her alanda çok daha fazla etkin olmaya başlamıştır.

(22)

Kitle iletişimi, 20.yüzyılın son çeyreğine kadar gazete, radyo ve televizyon gibi geleneksel medya araçları ile yapılmıştır. Teknoloji alanında meydana gelen gelişme, kitle iletişim araçlarında hızlı bir değişim ve dönüşüm süreci başlatmıştır. Özellikle internetin kitle iletişim araçlarında kullanılmaya başlanması, medyaya farklı açılımlar kazandırmış, zaman ve mekan sınırlaması olmaksızın internet kullanan tüm bireyleri iletişimde aktif hale getirmiştir. İnternet temelli iletişim araçları, medyayı dünya genelinde etki gücüne sahip yeni süper güç haline dönüştürmüştür (Seylan ve Güney, 2016: 95).

20. yüzyılın ikinci yarısında internet, sıradan bir haberleşme aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Web 2.0 olarak adlandırılan ağ ile gerçekleştirilen ve kullanıcıların birbirleriyle aktif olarak iletişim halinde oldukları ortam, hem interneti değiştirmiş hem de internetin kullanım alanlarını çeşitlendirmiştir (İli, 2013: 3). Sosyal medya kavramı da bu süreçte ortaya çıkmıştır. Eski teknolojinin getirmiş olduğu birikimlerin yeni teknolojilere uyarlanması sonucu ortaya çıkan bilgi paylaşımı ve iletişime yarayan eş zamanlı bir dijital platform olarak ortaya çıkan bu yeni mecra günlük hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu yeni platformda insanlar, başkalarının neler yaşadığını öğrenebiliyor, farklı insanlarla tanışıp iletişim kurabilmektedir. Kullanıcılar bu dijital platformda, zaman ve mekândan bağımsız olarak interaktif etkileşimde bulunabilmektedir (Seren ve ark., 2018: 13).

1. 4. Sosyal Medyanın GeliĢimi ve Tarihçesi

İnternet teknolojilerinin gelişmesi, daha önce var olmayan yeni kavramların kitle iletişimde kullanılmasına olanak sağlamıştır. İnsan- bilgisayar/ mobil cihaz etkileşiminin yanı sıra, insan- insan etkileşimini de sağlayan yeni medya ortamları, artık haberleşmenin yeni kaynakları arasında yer almaktadır. Bu kaynakların en başında; mobil iletişim, internet tabanlı medya ve sosyal networklar de denilen sosyal medya gelmektedir.

Sosyal medya kavramının iletişim bilimi içerisindeki tanımlamalarına geçmeden önce, kelime anlamları açısından neleri içerdiği ve neleri sembolize ettiği incelenmelidir. Medya bu kadar fazla imkâna sahip olmadan önce, toplumun çoğu

(23)

kesiminin elinde olan kısıtlı kaynaklardan oluşan, ancak zaman içerisinde televizyon ve bilgisayar gibi görsel boyutu da içinde barındıran bilgi yayan unsur olarak tanımlanmıştır. Öte yandan 'sosyal medya' kavramındaki 'sosyal' ibaresine bakıldığı zaman, toplum biliminden gelen 'toplumsal' tanımlamasının yapıldığı görülmektedir. Bu iki kavrama atfedilen açıklamalar birleştirildiğinde ise, sosyal medyanın sözlük anlamına yönelik bütüncül tanımlar, karşımıza 'toplumsal iletişim ortamı' ve 'toplumsal iletişim araçları' şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bir başka görüş ise sosyal medya kavramına ilişkin sitelerin artması ve bireysel katılıma maksimum oranda izin verilmesi neticesinde yeni medya, sosyal medya olarak anılmaya başlanmıştır (Seren ve ark., 2018: 14).

Sosyal medya; fotoğraf, video, müzik, birbirleriyle algı ve öngörüleri içeren deneyim ve fikirleri paylaşmak için insanların kullandığı araç ve çevrimiçi platformlar olarak ifade edilmektedir. Sosyal medya, bir ya da daha fazla belirli ilişki türleri tarafından birleştirilmiş bireysel ya da kurumları içeren sosyal yapı olarak tanımlanabilir. Kaplan ve Haenlein (2010: 60) sosyal medyayı, kullanıcılar tarafından içerik üretilmesine ve üretilen içeriğin değiştirilip paylaşılmasına ortam sağlayan Web 2.0 temelli bir grup uygulama olarak tanımlamışlardır. Fructer ise sosyal medyayı „5C‟ ile betimlemektedir; Conversation (sohbet, iletişim), Community (topluluk), Commentig (yorumlamak), Collaboration (uyum, işbirliği) ve Contribution (katkı) dan oluşmaktadır (Fructer 2009'dan aktaran; Eraslan, 2016: 7).

Sosyal medyayı; kullanıcıların herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan diledikleri yer ve zamanda içerik sağlayıp paylaşabildikleri, ilgi alanlarındaki konularda bilgi sahibi olmalarına olanak sağlayan internet tabanlı ortamlar olarak da tanımlamak mümkündür (Hennig ve Hansen, 2010: 312).

Sosyal medyanın, 1971 yılında yan yana duran iki bilgisayarın birbirine e-mail atmasıyla başladığı kabul edilmektedir. Sosyal medyanın gelişimi, tamamen kullanıcı tabanlı statik bir yapıya sahip olan Web 1.0‟ın yerini alan ve daha interaktif bir ortam sunan Web 2.0 ile hız kazanmıştır. Çünkü Web 2.0 teknolojisi, günümüzdeki interaktif iletişime olanak veren sosyal medya yapısını destekleyen alt zemini hazırlamıştır. 1990‟lı yılların sonuna doğru oluşmaya başlayan, ilgi odaklı forumlar ile birlikte birey artık kendine özgü fikirleriyle aktif olarak görüşlerini

(24)

belirtmeye ve bu görüşlerini diğer bireylerle paylaşmaya başlamıştır (Kara ve Özgen, 2012: 218). Fakat web‟in daha sosyal hale gelmesinin ilk ipucu aslında 1994‟de ortaya çıkan ilk blog‟da saklıdır. 1995‟de eski sınıf arkadaşlarını bulmak amacıyla kurulan 'Classmates.com'un ortaya çıkması, insanlar arasındaki gerçek sosyal ilişkilerin dijital bir platform üzerinden yürütülebilmesinin mümkün olduğunu ortaya koymuştur (Öncel, 2013: 1).

Günümüzde kullanıcının daha fazla etkileşim içinde olduğu sosyal medyanın, 1997'de profil yaratma, arkadaş listeleme ve daha sonra da arkadaşlarının listelerini inceleme fırsatı sunan 'SixDegrees' adlı siteyle başladığı belirtilmektedir (İli, 2013: 4).

Günümüzde; Wikipedia, 'Stumbleupon, Friendster, Myspace, Linkedin, Twitter, Tumblr, Google Buzz, Osmosus, GlobalGrind, NetLog, Facebook ve son olarak Instagram internet ortamında insanlar arasında var olan iletişimin hızlanmasında etkili olan ilk adımlar arasında nitelendirilebilir. 2004 yılında Mark Zuckerberg isimli Harward‟lı bir üniversite öğrencisi ve oda arkadaşları tarafından Harvard Üniversitesi içinde kurulan, basitçe „sanal okul yıllığı‟ düşüncesiyle hayata geçirdiği Facebook, aslında başlangıçtaki amacının ötesine geçen bir proje olmuş ve bugün dünyanın en fazla kullanılan sosyal ağlarından birisi haline gelmiştir.

Sosyal medyanın bir sonraki dev adımı Twitter olmuştur. Twitter'da sınırlı sayıda karakter kullanılarak oluşturulan cümlelerin paylaşıldığı ve 'tweet' olarak adlandırılan içeriklere iletişim kurulmaktadır. Kullanıcılarının toplumda tanınmış kişilerle iletişim kurmasına imkân tanıdığı için sosyal medya platformları arasında önemli yer edinmiştir (Hazar, 2011: 155-156). Son tahlilde sosyal medya; internet teknolojisinin ortaya çıkardığı dönüşümle, sosyo- kültürel hayatımızın her alanı dahil devlet işleyişinin tüm fonksiyonlarına kadar hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiştir. Ancak sosyal medyanın yaygınlaşmasının ve kullanım oranının artmasının doğal bir sonucu olarak, geleneksel medya olarak tabir edilen gazete, dergi, radyo ve televizyona olan ilginin giderek azaldığını görünen bir gerçektir. Başta internet medyası olmak üzere, diğer geleneksel medya araçlarında sosyal medya içeriklerinin özellikle de 'top trend' denilen öne çıkan gündem başlıklarının haber olduğunu görmekteyiz. Bu haberlerin ilk kaynağı olarak gösterilen sosyal

(25)

medya çok daha etkin olarak kullanılmaktadır. 24 Haziran 2018‟de yapılan Cumhurbaşkanı seçimi ve 27. Dönem Milletvekili seçiminde siyasi partilerin çalışmalarında sosyal medyayı çok daha etkin kullandıklarını görmekteyiz.

1. 5. Sosyal Medyanın Özellikleri

İnternet ile birlikte ortaya çıkan sosyal medya, medya kavramına farklı bir bakış açısı kazandırmıştır. Geleneksel medya olarak tabir edilen gazete, radyo ve dergi gibi kitle iletişim araçlarından farklı özelliklere sahiptir. Öne çıkan farklılığı ise kullanıcılarına herhangi bir kısıtlama olmaksızın diledikleri zaman ve diledikleri mekândan internet teknolojisi aracılığı ile içerik oluşturmalarına, oluşturdukları içeriği değiştirmelerine ve en nihayetinde paylaşabilmelerine uygun ortam sağlamasıdır (Scott, 2010: 38).

Sosyal medya platformlarından milyonlarla ifade edilebilen paylaşımın gerçekleştirildiğini dile getiren Myfield, (Mayfield 2010'dan aktaran; Vural ve Bat: 2010: 3351- 3352) sosyal medyanın özelliklerini şu şekilde sıralamaktadır:

 Katılımcılar: Sosyal medya kanalıyla yapılan iletişim tek yönlü değildir.

 Açıklık: Sosyal medya platformları katılımcılarına çok sınırlama getirmez. Sosyal medyadan paylaşılan içeriklere çok özel durumlar dışında bütün kullanıcılar ulaşabilmektedir.

 Konuşma: Sosyal medya ortamlarında gerçekleştirilen konuşma monologu barındırmaz. Geleneksel medyadan iki yönlü konuşmaya olanak tanıması bakımından daha üstündür.

 Toplum: Sosyal medya ortamlarında kullanıcılar, hızlı etkileşimde bulunarak daha çabuk şekilde ortak yönleri bulunan kullanıcı topluluğu oluşturabilir. Topluluklarda daha rahat ve kolay biçimde kendi ilgi alanlarına giren konularda içerik paylaşımında bulunabilirler.

 Bağlantılılık: Sosyal medyan platformları internet tabanlı diğer siteler ile bağlantılı olarak çalışabilmektedir. Kullanıcılara ilgi duydukları alandaki

(26)

bilgilere linkler yardımıyla hızlı ve kolay şekilde ulaşma olanağı tanımaktadır.

Ana akım medya olarak tanımlanan geleneksel meydanın yanında gelişen sosyal medya kavramının en belirgin ve belirleyici özelliği sınırsız iletişimdir. Bu sınırsızlık zamandan ve mekândan bağımsız olma; paylaşımını ve etikle(n)menin çevrimiçi zeminde olmasıdır (Eraslan, 2016: 14). „Digital Democracy‟ adlı sosyal medya ajansının yayınladığı (https://digitaldemocracy.com, 2012) raporda, sosyal medyanın bir anlık iletişim kanalı olduğu ve sahip olduğu karakteristik özellikleri ile insanlar ve kurumlar arası iletişimi değiştirdiğine vurgu yapılmaktadır. Raporda, sosyal medyanın özellikleri şu şekilde sıralanmaktadır:

 Topluluklar,  Hızlı yayılım,

 Açık, çift taraflı diyalog.

Sosyal medya alanından yapılmış akademik çalışmalardan bir seçki sunan Wikipedia (wikipedia.org, 2018) ise, sosyal medyanın özelliklerini şöyle sıralamıştır:  Erişilebilirlik: Sosyal medya platformlarından paylaşılan içeriklere internet teknoloji ile çalışan bütün araçlardan, internetin bulunduğu her ortamdan ulaşılabilir.

 Katılım: Sosyal medya, kullanıcıların paylaştıkları içerikler hakkında geri bildirim bulunmasına ve içerik hakkında yorum yapmasına imkân tanımaktadır.

 Konuşma ve Topluluklar: Gazete ve televizyon gibi geleneksel kitle iletişim araçlarından yapılan yayınlar daha çok tek yönlü bir iletişimin örneğidir. Her ne kadar iletişimin gerçekleşmesi geri bildirim zorunluluğunu getirse de, geri bildirim zor ve zaman almaktadır. Ancak sosyal medya platformlarından gerçekleşen iletişimin bireylere cazip gelmesinin en önemli nedeni geri bildirimin hızlı ve daha kolay olmasıdır.

 Bağlantısallık: Sosyal medya platformları diğer internet siteleri ile uyumlu olarak çalışmaktadır. Kullanıcıların ihtiyaç duydukları veya ilgi alanına giren içeriklere ulaşmada kolaylıklar sağlamaktadır.

(27)

 Programlanabilirlik: Her sosyal medya platformunun kendine özgü ara yüzleri mevcuttur. Kullanıcının gördüğü ara yüzün arka planında platformun çalışması için bazı programlara ihtiyaç duymaktadır. Bu programlar, kullanıcıların ihtiyaç duyabileceği farklı işlemler için kolaylıklar sağlamaktadır.

 Ölçeklenebilirlik: Kullanıcı sayısı milyonlarla tanımlanan bu platformlar, kullanıcı sayısı ne kadar artarsa artsın, kullandıkları ve sürekli geliştirdikleri teknoloji aracılığı ile insanlara hizmet sunabilecek kapasiteyi bünyelerinde bulundurmaktadır.

 Dinamiklik: İnternet tabanlı çalışan yeni medyanın belki en önemli özelliği dinamik olmasıdır. Sürekli güncelleme yaparak kullanıcılarının sıkılıp yorulmadan zaman geçirmelerine olanak sağlamaktadır.

1. 6. Sosyal Medyanın Avantaj ve Dezavantajları

Sosyal medya; iletişim kurma, iş geliştirme, ticaret yapma, haber okuma, bilgi alma gibi günlük hayatta yaptığımız birçok konuda değişim meydana getirmiştir. Bu değişim, avantajlı ve dezavantajlı yönleri ile birlikte değerlendirilmedir. Günlük hayatta çok sık kullandığımız sosyal paylaşım siteleri sadece birer iletişim kurma aracı değil, aynı zamanda yeni girişimcilik ya da iş ortaklığı için son derece elverişli fırsatlar sunan ortamlardır. Sosyal medyanın sunduğu imkânlar birileri için olumlu etki yaparken, bir diğer taraf için tamamen negatif çağrışımlar yapabilmektedir. Bu yüzden sosyal medyanın olanakları değişiklik gösterebilmektedir (Seren ve ark. 2018: 60-64).

Sosyal medya ile harita üzerinde gösterilen sınırların kalkıp değişime uğradığını, yerelliğin ve küreselliğin eş anlı varlık gösterdiği yepyeni bir yapının ortaya çıktığını savunan Ünür (2016: 156- 157), sosyal medyanın toplum üzerindeki etkilerini olumlu ve olumsuz yönler diye iki başlık altında ele almıştır. Olumlu yönler şu şekilde sıralanmaktadır:

 Yeni iş alanları, yeni iş tanımları, yeni iş unvanları ile yüz binlerce insana yen istihdam alanları oluşturmuştur.

(28)

 İletişimi çok hızlı hale getirmiştir. Anlık bilgiye ihtiyaç duyan insanlar, geleneksel medya araçları yerine iletişimde hıza yeni bir anlam yükleyen sosyal medya platformlarını tercih etmektedirler.

 Toplumun her tabakasından insanların kullandığı sosyal medya, var olan statü farkını sanal ortamda kaldırmıştır. İsteyen kullanıcı istediği kullanıcıya oluşturduğu içerikle ulaşabilmektedir.

 İnsanlar daha özgürdür. Her kullanıcı düşüncesini ifade edebilmekte, farklı fikir ve düşünceler rahatlıkla dile getirilebilmektedir. Tüm bunlar farklı düşüncelere saygının gelişmesine ve toplumsal hayatımızda yerleşmesine yani demokratik kültürün gelişmesine katkı sağlamaktadır.  Sosyal medya iletişimi kolaylaştırmıştır. Akraba ve arkadaşlarınızla iletişim kurmanın ötesinde, dünyanın herhangi bir yerinde bulunan bireysel kullanıcı veya şirket temsilcisi ile iletişim kurmanıza ortam hazırlamaktadır.

 Sosyal medya iş veya işçi arayanlar için vazgeçilmez kaynaklardan biri haline gelmiştir. İş veya işçi arayanlar sosyal medya platformlarını daha sık kullanmaktadırlar.

 Sosyal medya kullanıcı sayısının artması, sosyal medyanın toplumda daha hızlı iletişim kurabilmenin bir kanalı olarak kabul edilmesini sağlamıştır. Sosyal sorumluluk gibi kitlelerin katılmasını gerektiren toplumsal hareketler sosyal medya aracılığıyla daha kolay gerçekleşebilmektedir. (Beycon, 2014).

Olumsuz yönler ise beş madde olarak aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:  İnternet ve sosyal ağlara bağımlı olan gençler, gerçek sosyal ortamdan

hızla uzaklaşmaktadır.

 Toplumda diğer bireylerle ilişkisi az, pasif ve mutsuz kişilikli bireyler ortaya çıkmaktadır.

 Toplum yararına hareket etmeyen gruplaşmalar, eylemler sosyal medya üzerinden gerçekleştirilebilmektedir.

(29)

 Bilgi kirliliğine neden olmaktadır. Sosyal medya hesaplarında sahte kimliklerin oluşmasına neden olmaktadır. Yaşadığımız çevrenin sosyokültürel dokusu, aile, okul bu durumu etkileyen faktörler arasındadır.

 Sosyal medyanın hızla artış göstermesi siber suçlular için de geniş bir saldırı alanı oluşturmaktadır.

Sosyal medyanın yaygınlaşması, günlük hayatın ve iş hayatının bir parçası olması, bireylerin bu mecralarda harcadıkları zamanın giderek artması ve bireysel içerik üretiminin farklı alanlarda anlamlı bir şekilde görünürlük kazanması, sosyal medya ile ilgili çeşitli bakış açılarının oluşmasına neden olmuştur. Sosyal medyanın etkileri konusunda yapılan bir başka araştırmada ise araştırmacıların sosyal medyanın etkilerine ilişkin tutumları; sosyal medya karşıtları (eleştirel/karşıtlar) ve sosyal medya taraftarları (savunucu/taraftarlar) şeklinde iki başlık altında toplanmıştır (Eraslan, 2018: 29- 51).

Sosyal medya karşıtları (eleştirel- karşıtlar) sosyal medyanın gösterildiği gibi çok önemli ve etkili bir özellik taşımadığı ve hatta çok sayıda olumsuz durum ve uygulamalara zemin hazırladığına vurgu yaparak, eleştirilerini aşağıdaki gibi sıralamaktadırlar:

Sosyal medya, sosyalleşmeyi olumsuz etkilemektedir.

 Sosyal medya mecralarında birey gerçek kimliğinin dışında arayışlara girmiştir.

 Kamu ya da özel sektörde çalışan bireylerin mesai saatleri içerisinde sosyal medyada aktif zaman geçirmeleri işlerin aksamasına neden olmaktadır.

 Ders çalışma yerine sosyal medyada zaman geçiren öğrencilerin akademik başarı düzeyleri düşmektedir.

 Sosyal medyanın kullanılan dili bozduğuna dönük birçok görüş bulunmaktadır.

(30)

 Sosyal medya kullanımının özel yaşamı olumsuz etkilemektedir. Uzun süre sosyal medya kullanmanın çiftler arasındaki ilişkilerin bozulduğuna yönelik birçok araştırma bulunmaktadır.

 Sosyal medyanın günlük hayatın hemen hemen her alanında yer alması ve bireylerin kendi gereksinimlerini bu kanalları kullanarak gidermeleri bağlamında ortaya çıkan iletişim süreci beraberinde günlük yaşamda sıkça rastlanılan şiddet ve saldırganlık olgusunu da beraberinde getirmektedir.

Sosyal medya karşıtlarının savunduğu bu argümanlara karşı sosyal medyayı savunanların da geliştirdiği tezler bulunmaktadır. Sosyal medyanın; sosyal, ekonomik, politik ve diğer alanlarda geleneksel davranış kalıplarını değiştirdiği ve günümüz gereklerine uygun bir iletişim süreci olduğuna vurgu yapan sosyal medya taraftarları, tezlerini aşağıdaki gibi sıralamaktadırlar:

 Sosyal medya taraftarlarının en önde gelen tezleri özgürlüktür. Bu görüşe göre sosyal medya bireylerin kişiliklerini ön plana çıkartan ve kendilerini özgürce ifade ettikleri bir alandır.

 Sosyal medya demokratik bir alandır. Bireyler özgürce seçimler

yapabilmekte, diledikleri bilgi, belge, resim ve videoları paylaşabilmekte, gündem oluşturabilmekte ya da herhangi bir etkinlik başlatabilmektedir.  Sosyal medya iletişimi küreselleştirmekte ve sosyalleşmeyi

sağlamaktadır. Bireyleri asosyalleştirmediği gibi bireylerin sosyal medya araçları sayesinde yakın çevreden, ülkesinden ve dünyadan haberdar olduğu, böylece sosyalleşebildiği savunulmaktadır.

 Sosyal medya, bireyleri enformasyon tüketicisi olmadan çıkartıp, bilgi ve içerik üreticisi haline dönüştürmektedir.

 Sosyal medya, siyasi propagandaların, kamu ve özel sektör

ürünlerinin reklamlarının, kişilerin hatta bizatihi sosyal medya mecralarının tanıtımının yapıldığı bir halkla ilişkiler alanıdır.

 Sosyal medya, bireylerin hayatta olan biten her şeyi anında ve hızlı bir şekilde öğrendiği anlık paylaşım ve kontrol sürecidir.

(31)

 Sosyal medya ve uygulamaları, ağ toplumu veya ağ kültürü olarak tanımlanan yeni bir toplumsal ilişkiyle bireyleri birbirine bağlamaktadır. Sosyal medyaya yönelik bu ikili kesin bakış, sosyal medyanın yaşamın her alanına yoğun bir şekilde girmesiyle artarak devam etmektedir. Bu bakış açılarının sağlam temellere dayandırılması, sosyal medya ve toplum ilişkisi ile ilgili bilimsel çalışmalara önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

1. 7. Sosyal Ağlar ve Sosyal Medya Türleri

Sosyal ağ kavramı ilk olarak 1930'lu yıllarda sosyoloji çalışmalarında kullanılmıştır (Vural ve Bat, 2010: 20). Sosyal ağ siteleri insanların kullanıcılar tarafından hazırlanan içerikleri interaktif bir şekilde birbirine iletebildikleri internet siteleri olarak tanımlanmaktadır. Bu içerikler, internet kullanıcıları arasında oluşan ağ içinde kişisel bilgiler (profil), bloglar ve tartışma listeleri aracılığıyla iletilmektedir (Yağmurlu, 2011: 7).

Pek çok internet kullanıcısı sosyal medya kavramı ile sosyal ağ kavramını karıştırmakta ve bu kavramlar zaman zaman birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Sosyal medya ve sosyal ağ kavramı aynı anlama gelmemektedir. İnternet kullanıcılarının birbirleriyle tanışması, irtibata geçmesi, içerik paylaşımında bulunması, tartışma ortamı oluşturması ve ortak ilgi alanlarındaki kişilerin bir araya gelebileceği gruplar kurabilmesi amacıyla oluşturulan internet siteleri sosyal ağlar olarak tanımlanmaktadır (Boyd ve Elison, 2008: 211). Sosyal medya ise teknolojiyi kullanarak, internet kullanıcılarının kelimeler, resimler, videolar ve ses dosyaları ile iletişim kurmasına olanak sağlamaktadır. Birçok tanımı yapılan ve internet tabanlı çalışan sosyal medya platformları, kullanım amaçlarına göre, sohbet siteleri, görüntü paylaşma siteleri, düşünce ve görüş paylaşma siteleri gibi formlarda karşımıza çıkmaktadır. (Hatipoğlu, 2009: 72).

Interpres tarafından 2017 yılında yapılan araştırmada; Türkiye‟de en çok kullanılan sosyal ağ platformu yüzde 32 ile Facebook olmuştur. Facebook‟u yüzde 24 ile WhatsApp, yüzde 20 ile Messenger, yüzde 17 ile Twitter ve yüzde 16 ile Instagram takip etmektedir.

(32)

1. 7. 1. Facebook

Dünya genelinde en fazla kullanıcıya sahip olan Facebook, 2004 yılında Harward öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulmuştur. İlk dönemlerde Harward öğrencileri için kurulan sosyal ağ platformu 2006 yılında tüm dünyanın kullanımına açılmıştır (Karavelli, 2012: 67).

Arkadaşlık kurma ya da benzer faaliyette bulunulan kişilerle tanışma, ortak paylaşımlarda bulunma amaçlı bir sosyal ağ platformu olan Facebook‟un temelleri atılırken Mark Zuckerberg'i, Andrew McCollum, Eduardo Saverin, Dustin Moskovitz ve Chris Hughes destekleyerek sitenin yaygınlaştırılmasına katkı sağlamışlardır (Eraslan, 2016: 126).

2006 yılında e-mail adresleriyle kullanıcı erişimine açılan Facebook, Microsoft‟la işbirliği yaparak 12 milyon kullanıcı sayısına ulaşmıştır (Başyazıcıoğlu, 2013: 48). 2007 yılında gelişmeye devam eden Facebook e-posta atma-alma, resim ve video yükleyip paylaşma, sohbet edip gruplar kurulabilecek bir platform haline geldiğini dünya genelindeki kullanıcılarına duyurmuştur. Diğer sosyal ağlardan önemli farkını ise bilişim teknolojileriyle kendini yenileyebilme özelliğine sahip bir sosyal paylaşım sitesi olarak ortaya koymasıdır (Özcan, 2013: 28). 2008 yılını 100 milyondan fazla kullanıcıyla kapatan Facebook, 2009 yılında kullanıcılarını 'like' özelliğiyle tanıştırmıştır. Paylaşılan haber, video, fotoğraf, durum paylaşımlarına „beğeni durumu‟ özelliğini de eklemiştir.

Facebook‟ta kullanıcılar kendi sosyo- demografik özelliklerine göre profil oluşturabilmektedir. Kullanıcılara özel veya bütün kullanıcıların görebileceği şekilde mesaj, fotoğraf, video, haber gibi içerikleri paylaşmayı bünyesinde barındırmaktadır. Bununla birlikte gizlilik ayarları sayesinde kullanıcılar, kendilerine ait hangi bilgilerin kim yada kimler tarafından görüntülenebileceğine karar vermektedirler. Benzer platformlar arasında ilk kurulan olması ve kullanıcıların taleplerine göre kendini sürekli yenileyen ve geliştiren Facebook uygulaması, dünya genelinde en çok kullanılan uygulamalar arasında yer almaktadır. (Binark vd., 2009: 38- 41).

We Are Social ve Hootsuite'in 2018 Global Digital raporunda; 2017 yılı boyunca etkileyici bir büyüme kaydeden Facebook'un küresel sosyal manzaraya

(33)

hakim olduğu, toplam kullanıcı sayısı yıllık yüzde 15 artarak, 2018 yılı başında 2.17 milyara ulaştığı ifade edilmektedir (wearesocial.com, 2018).

Kullanıcı sayısını hızla arttıran Facebook kurucusu Mark Zuckerberg‟e de birçok alanda başarı ödülleri alma imkânı sunmuştur. Zuckerberg 2010 yılında Times gazetesi tarafından „yılın adamı‟ seçilmiştir (Rahimi, 2015: 42).

1. 7. 2. Twitter

Jack Dorsey tarafından ABD de kurulan sosyal ağ sitesidir. Kullanıcılarına 140 karakterlik metinler yazma imkânı tanıyan ve bu metinlerin 'tweet' olarak tanımlandığı bir yazılımdır (Eraslan, 2016: 126). Sohbet çağrışımı yapan 'tweet' yani cıvıldama sözcüğünden türetilmiştir. Simgesi mavi kuştur ve bu kuş başka bir renkte kullanılamamaktadır (Domaç, 2014: 56).

Twitter, on dört arkadaşın çabalarıyla South Park, San Fransisco‟da kurulmuştur. Kurulduğu zaman ismi 'FriendStalker'dır. Fakat bu isim ABD sms kodlarına göre yazılması zor olduğundan 'Flickr'dan esinlenilerek 'Twitter' ismi seçilmiştir. 2015 Haziran istatistiklerine göre 350 milyon aktif kullanıcısı vardır ve dakikada 98 bin 'tweet' atılmaktadır. Yöneticisi Jack Dorsey, CEO‟su Dick Costolo‟dur. Takipçi sistemiyle çalışan bu sosyal ağda profiller herkese açık/ takipçilere özel olarak ayarlanabilmektedir (Kaya, 2016).

Twitter, korumalı hesaplar dışında herkese açıktır. Kullanıcılar korumasız bir hesap kullanıyorlar ise paylaşılan her türlü içerik diğer kullanıcılar tarafından görülebilmektedir. Korumalı hesaplarda ise paylaşılan içerik sadece takipçiler tarafından görülebilmektedir. Twitter‟ın diğer paylaşım sitelerinden en belirgin farkı mesajların 140 karakterle sınırlandırılmış olmasıdır. Bunun da sebebi cep telefonlarının mesaj kısmının 160 karakter olarak ayarlanmış olmasıdır. Jack Dorsey Twitter‟ı mobil kullanımlar için tasarladığından mesaj karakter sayısının üzerine çıkmamayı tercih etmiştir (Meral, 2014: 10). Ancak 2017 yılında yapılan değişiklikle Twitter‟da 140 karakter sınırı esnetilerek 280 karaktere çıkartılmıştır. 2017 yılının Eylül ayında başlatılan test aşaması Kasım ayında tamamlanmış ve 'tweetler' 280 karakter olarak atılmaya başlanmıştır (Odabaşı vd., 2012: 94- 95).

(34)

Twitter‟ın bilgisayar, tablet, akıllı telefon vb. gibi iletişim araçları ile takip edilebilmesi kullanıcılarına kolaylık sağlamaktadır. Twitter günden güne kendini yenileyerek yeni içerikler sunmaktadır. 'Twet', 'Retwett', 'Keşfet' vs. bunlara örnek gösterilebilmektedir. (Karaman, 2016: 53).

Twitter‟ı diğer sosyal ağlardan daha farklı kılan yöntem birbirini tanımayan kullanıcıların birbirleriyle iletişim kurabilme olanağı sağlamasıdır. Facebook ve Linkedin gibi sosyal ağlarda birbirini tanıyan kişiler „arkadaş‟ olarak ekleyip bağ kurarken, Twitter‟da birbirini tanımayan milyonlarca kişinin takip modelini kullanması en önemli ayrımdır (Zengin, 2015: 35).

Gerçek ile sanal ortam arasında iyi bağlantı kuran Twitter, herhangi bir olay ve olgu ile ilgili bir haber veya içeriği kullanıcılarla paylaşmayı sağlayabilmiş geniş çaplı bir sosyal ağdır. Bu durumun kanıtlarından biri 2009 yılında İran‟da devlet başkanlığı seçimlerinde yaşanmıştır. Seçimin gerçekleştiği dönemde iktidar tarafından muhalefete karşı yapılan baskı ve bu esnada yapıldığı düşünülen hileler, Twitter aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bundan yaklaşık bir yıl sonra gerçekleşen Arap Baharı adı altında yaşanılan toplumsal olayların Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecraları ile anlık takip edilmesi, sosyal medyayı kitle iletişiminde önemi artan bir pozisyona getirmiştir (Antlı, 2015: 49).

Her sene Ocak ayının sonunda açıklanan ve bir önceki yılın dünyada tüm dijital kanalların kullanımıyla ilgili verilerin açıklandığı 'We are Social 2018' raporunda, dünya genelinde 330 milyon kişinin Twitter'ı kullandığı ifade edilmektedir (https://wearesocial.com).

1. 7. 3. Instagram

Kevin Systrom (@kevin) ve Mike Krieger (@mikeyk) tarafından 2010 yılının Ekim ayında geliştirilen Instagram, kullanıcılara profilleri dâhilinde kullanım alanları sağlamaktadır. Oluşturulan bu profillerle diğer kullanıcıları takip etme ve fotoğraf paylaşımı imkânı sağlanmaktadır (Antlı, 2015: 51).

İlk piyasaya sürüldüğü andan itibaren çok hızlı şekilde kullanıcı sayısını arttırarak iki yıl içinde 90 milyon aylık kullanıcı sayısına ulaşmış, günlük 40 milyon fotoğrafın paylaşıldığı bir platform haline gelmiştir. Bu hızlı yükseliş ve artan

(35)

popülarite dünyanın en büyük sosyal ağ platformu Facebook‟un sahibi Mark Zuckerberg‟in dikkatini çekmiş ve Instagram 2012 yılında 1 milyar dolar karşılığında Facebook tarafından satın alınmıştır (Kırcaburun, 2017:16).

Temelinde fotoğraf ve video paylaşımı olan Instagram, fotoğraf ve videolarda çok farklı filtrelerin kullanımına imkân tanıyan ve bu özelliği ile paylaşılan içeriği çok daha eğlenceli bir hale getirmektedir. Instagram, işletim sistemi olarak İOS veya Android kullanan akıllı telefonlarda çalışabilen bir uygulama ile yönetilebilmektedir. Instagram‟ın kullanıcı sayısının artmasında ücretsiz ve diğer platformlarla uyumlu çalışması etkili olmuştur. Platformda hazırlanan içerikler, Facebook ve diğer sosyal ağ siteleriyle de paylaşılabilmektedir (Koçoğlu, 2018).

Kullanıcılarının günlük ortalama 4,50 dakika zaman geçirdikleri Instagram'ın genç nüfus arasında tercih edilmesini sağlayan özellikleri mevcuttur. Bu özelliklerden öne çıkanlar şöyle sıralanmaktadır:

 Fotoğraf Paylaşımı: Instagram filtreleri kullanılarak kullanıcılar istedikleri fotoğrafları istedikleri an paylaşabilmektedir.

 Direkt Mesaj: Platform kanalıyla kullanıcılar kendi aralarında diğer kullanıcıların göremeyeceği şekilde mesajlaşabilmektedir.

 Canlı Yayın: Kullanıcılar 60 dakika ile sınırlandırılmış sürede, canlı yayın yapabilmekte ve bu yayını takip edenlerle anlık iletişim kurabilmektedir.

 Hikâyeler (Stories): Hikâye kısmında bir gün süreli görsel içerikler paylaşılabilmektedir. Kullanıcılar paylaştıkları hikâyelerin takipçiler tarafından izlenmesi için programa özgü eklentiler kullanabilmektedir.  Etiket (#): Platformda kullanıcılar etiketler aracılığıyla ilgi alanlarına uygun içeriklere ulaşabilmektedirler. Ayrıca paylaşımlara ilgi çekici etiket ekleyerek paylaştıkları içerikleri diğer kullanıcıların görmesini sağlayarak takipçi sayılarını artırabilmektedir (Koçoğlu; 2018).

Alman araştırma ve istatistik kuruluşu Statista'nın yaptığı araştırmada; ağırlıklı olarak mobil fotoğraf paylaşım ağı Instagram'ın, 2017 Eylül'de 800 milyon olan kullanıcı sayısı, Haziran 2018'de 1 milyar aylık aktif kullanıcıya ulaştığı

(36)

belirtilmektedir. Araştırmada; dünya çapında en popüler sosyal ağlardan biri olarak kaydedilen Instagram'ın, gençler için en popüler ağ olduğu, ABD'de kullanıcı tabanının yarısından fazlasının 18- 29 yaş arasında olduğu vurgulanmaktadır

(www.statista.com, 2018). 1. 7. 4. Bloglar

İnternet medyasındaki değişim ve gelişimin önemli aşamalarından biri olan blog, Türkçeye ağ günlüğü, web günlüğü, internet günlüğü olarak çevrilmiştir. Fakat bunlardan hiçbirisinin tam olarak blog kavramını ifade edemediği için Türkçe‟de yaygın olarak 'blog' kavramı kullanılmaya devam etmektedir. En basit tanımıyla blog, kolay hazırlanabilir bir web sayfasıdır.

Diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi blog kavramının da çok sayıda tanımı yapılmıştır. Blog‟un Tim Berners‐Lee tarafından 1990'lı yılların başında oluşturulduğu ifade edilse de, bugünkü formatına 1995 yılından sonra ulaşmıştır. John Barger tarafından 1995 yılında kullanılmaya başlanan blog kavramı, bir birey veya grup olarak resmi olmaksızın yapılan etkileşim ve sohbet tarzında devamlı olarak güncellenen web sayfası olarak tanımlanmıştır (Hüryaşar, 2016: 52).

Bloglar, internet kullanıcılarının hizmetine sunulan, kullanıcıların içerik ve bilgi paylaştığı „günlük defter‟ olarak adlandırılan web sitesidir (Hashımzada, 2015: 37). İçerikler, bloglarda genellikle güncelden eskiye doğru sıralanmaktadır ve her içeriğin sonunda yazarın adı ve sayfaya eklendiği tarih yer almaktadır. Yazıları yayınlayan kişinin tercihine göre bloglarda okuyucuların yorum yazısı yazabilmeleri de mümkün olmaktadır. Bu da yazar ve okuyucular arasında geribildirimi sağlayarak etkileşimli bir ortam oluşmasına imkân sunmaktadır. Blog yazan kişilerin zaman zaman blogları gazeteciliğin bir parçası olarak da kullandıkları görülmektedir (Balcı, 2017: 128).

Bloglar, çok ileri düzeyde bilgisayar veya program bilgisine sahip olmadan oluşturulan çeşitli materyallerle hazırlanabilmektedir. Blog oluşturulurken; metin ve grafik gibi içerikleri destekleyebilecek programlardan faydalanılması, yazar tarafından oluşturulan içeriklere geri bildirimin sağlanabilmesi, paylaşılan içerik ve

Şekil

Tablo 1. Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri
Tablo 3. Cinsiyete Göre Haftalık Medya Araçlarını Kullanım Sıklığındaki Farklılık
Tablo 4. Bölümlere Göre Haftalık Medya Araçlarını Kullanım Sıklığındaki Farklılık  (ANOVA)  T E L E V Ġ Z Y O N  Bölümler  N  F  Sig
Tablo 5. Katılımcıların Haftalık Sosyal Medya Ortamların Kullanım Sıklığının  Merkezi Eğilim İstatistikleri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

2008 yılından itibaren araştırma görevlisi olarak, YDÜ İletişim Fakültesi’nde görevine devam etmekte ve Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde ders

katkısıyla asıl olarak kitle iletişim araçları (media) anlamında kullanılmaya başlamaştır.. İngilizce’deki media sözcüğü,

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ 2018-2019 GÜZ DÖNEMİ RADYO TELEVİZYON VE SİNEMA BÖLÜMÜ 1.. SINIF

Alâeddin Yavaş­ ça, hem esas mesleği olan he­ kimlikteki değerini herkese kabul ettirirken şarkıcı Alâ- eddirı Yavaşça olarak haklı bir hayran kitlesine sahip

1964 y›l›ndan bu yana, serbest meslek faaliyelerini sürdürmekte olan Turhan G‹R‹TL‹O⁄LU, halen Haliç Üniversitesi Mimarl›k Fakültesi’nde ve Mimar Sinan Güzel

Araştırmada ayrıca günlük sosyal medya kullanım süresi ile sosyal medyaya olan güven düzeyi arasındaki ilişkinin yönünü ve gücünü belirlemek için yararlanılan

İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yayını, s.160.. Evet öyle veya böyle Anadolu’ya mutlaka geçecekti. Ancak bu geçişin resmî bir nitelik kazanması,

ünlülerinin yanında ince g, k ve l sesleri alıntı kelimelerle dilimize girmiştir: rüzgâr, kâğıt, lazım, vb. Türkçe alıntı kelimelerin tümünde kendi