• Sonuç bulunamadı

Sanatta Batıya açılış ve Osman Hamdi kitabı üzerine

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sanatta Batıya açılış ve Osman Hamdi kitabı üzerine"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sanatta Batıya açılış ve

Osman Hamdi kitabı üzerine

( o ■ < 1

E'2L

»

Emel UYGUR

B

atıya açılış ve Batılılaşma olgusu Türk toplumunun İki yüzyıldır gündeminde­dir. Batı ile ilişkilerin toplumsal açıdan üzerinde en çok durulan ve tartışılan yönü kültür ve sanat dallarında oluşan etkileşimlerdir. B ir etkileşimden söz e-

derken hemen kurumlar akla gelir.GUzel Sanatlar Akademisi yüzyıllık geçmişi

ile gtizel sanatlar öğretimi yapan bir kurum olarak kendi alanında toplumlunuzu ne yön­

de etkilemiştir? Sanayi-i Nefise Mektebi olarak öğretime başlayan bu kurumun kuruluş

yıllarında Türkiye’de egemen olan düşünce ve sanat anlayışı nedir? OsmanlI İmparator

luğu’nun çöküş döneminde yeni bir kurumun kuruluşuna öncülük eden kişilerin ni­

telikleri ile bürokratik yapının özellikleri nasıldır? 24 Temmuz 1982 tarihinde Mimar Si­

nan Üniversitesi haline dönüşen Güzel Sanatlar Akademisi. Türk Sanatı Tarihi Öğre

tim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Cezar «Sanatta Batı’ya Açılış ve Osnıanh Ham di» (T . İş Ban­

kası Kültür Yayınlan İstanbul, 1971. 660 sayfa.) kitabı ile yakın tarihimizin çok

ö-nemli bir konusuna açıklık getirmektedir.

Değerli bilim adamı M. Cezar eserini

birinci kaynak arşiv belgelerine ve o dönem­ de yerli, yabancı basında yeralan konu ile ilgili haber ve yazılara dayalı olarak hazır­ lamıştır. Kitap Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kurucusu Osman Hamdi Bey’in çocukluğun­ dan başlayarak kendisine, ailesine, çalışma arkadaşlanna, öğrencilerine ait fotoğraflan ve el yazısıyla çeşitli yazışmalarının fotoko­ pilerini içermektedir. Ressam Osman Ham- di’yi yerli ve yabancı okurlar bu kitapla ta­

nıma olanağı bulmuşlardır. Çünkü kitap

Osman Hamdi’nin yurt içinde ve yurt dışın­ da çeşitli Koleksiyonlarda yer alan resim ve

desenlerinden oluşan seksen adedi renkli,

kırk adedi siyah - beyaz röprodüksiyoııu da kapsayan çok zengin bir albüm niteliğinde­ dir. Önsöz'de eserin basım ve yayımı ile il­ gili ilginç öyküye değiniliyor. Yazar engin bilgisi, sağlam yöntemi ve anlatım gücü ile daha ilk sayfada okuyucuyu sarıyor. Okuma ve öğrenme isteğini kamçılıyor.

Osmanlı împaratorluğu’nda Sanatta Ba­ tı Etkisi ve Yöneticilerin Tutumu tarihsel gelişim çizgisi içinde ele alınıp inceleniyor. Osman Hamdi Bey gibi sanatta kültürel a- landa etkin olmuş büyük bir yöneticinin te­ sadüfen yetişmediği ailesiyle ilgili inceleme­ den anlaşılıyor. Babası Edhem Paşa 19 Mart 1877 de ilk Meclis-i Mebusan’ın açılışında

II. Abdülhamid’in sadrazamıdır.

Bilime, tarihe, kültüre, güzel sanatlara büyük bir ilgi duyan Edhem Paşa, oğlu Os­

man Hamdi Bey’in sanatsal faaliyetlerine

destek olmuş, daha çocuk denecek yaşta o- nun bilgi, görgü ve yeteneğinin bu yönde o- ltışmasını yönlendirerek etkilemiştir. Cum­ huriyet döneminin önde gelen sanatçıların­ dan Ekrem Reşit Rey, Cemal Reşit Rey, M i­ mar Sedad Hakkı Eldem de aynı aileden gel mektedir.

Osman Hamdi Bey’in Müzeciliği ve Ar­ keolojik Kazılar konusunda yazarın değer­ lendirmesi şöyle: Osman Hamdi Bey. müze

müdürlüğüne tayinini müteakip, kuru bir

İdareci halinde kalmayarak, İdare adamlığı­ nın yanıbaşında hakiki bir müzeci ve ciddi bir arkeolog olma yoluna girmiştir. Dikkat­ li, »ahırlı ve araştırıcı mizacı, müzeciliğe de arkeolojik araştırmalara da uygun düşü­ yordu. Dikkatlilik ve sabırlıîığı nasıl onun en ince noktalan işleyen bir detay ressamı şeklinde çalışmasını etkilemişse, aynı mizaç, işine severek bağlanıp bir şeyler bulabilmek ümit ve sabrı içinde araştırmalara devam eden bir «Arkeolog Osman Hamdi»nin orta

ya çıkmasına da yaramıştır. Mütemadiyen

bir şeyler öğrenebilme ve bilenlerden zama­

nında faydalanmaya çalışma nasletl ise, Os­ man Hamdi’nin müzeci ve arkeolog olarak bizzat kendi çevresi içinde ve işinin başın­

da forma olmasını sağlamıştır. Prof. Dr.

Mustafa Cezar’ın «Osman Hamdi Bey Zama­ nında Sanayi-i Nefise Mektebi’nin Genel Du­ rumu» hakkındaki yorumu kültür ve sanal tarihimiz açısından oldukça düşündürücü. Sanayi-i Nefise o dönemde yaşıtı durumun­ daki Mülkiye, Tıbbiye ve Ticaret Mektebine göre toplumda sesini pek duyuramıyor. «A- Kademi'den fikir, kültür ve siyaset alanında dikkati çeken bir kimse yetişmemiş olması meselesi bir yana... asıl üzennde durul­

ması gereken husus; Akademi’nin o devir

Türkiye’sinin ölçüsünde dahi önemli sanat­ çılar yetlştirememlş olmasıdır.... Sanayi-1 N e­ nse Mentebi’nin açılışını takip eden yirmi 1I& yirm i beş sene zarfında Şeker Ahmeıl Paşa, Osman Hamdi, Süleyman Seytd ve Ze­ kâ! Paşa ayarında kimseıerln yetişmemesi d: dikkat çekicidir» diyor.

1971 yılında az sayıda basımı yapılan bu şseri piyasada bugün için bulmak hemen he men olanaklı değil. Dileğimiz bu değerli e- serin ikinci baskısının yapılarak en kısa za inanda okuyucunun hizmetine sunulmasıdır Bu tür yayınlarıyla düşünce hayatımızın zen ginleşmesine katkıda bulunan araştırmacı lanınız varolsunlar!.»

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamız MS’de vestibüler sistem tutulumu açısından MS’de ilk atakta (% 70) veya hastalığın seyri sırasında (% 80) ortaya çıkan vestibüler

Araştırmacılar, yaşça daha büyük (10- 11 aylık) olan bebeklerin daha küçük (5-7 aylık) olanlara göre bilgileri daha hızlı yorumladığını, 8-9 aylık bebeklerinse arada

Vaşak, yaban ke- disi, karakulak, sazlık kedisi gibi diğer türler yaşamlarını yaban hayatta devam ettirme- ye çalıyor.. Bu sayımızda yaban kedilerinden sazlık

fiimdi araflt›rmac›lar, Z-makinesinin 2006 y›l›- na kadar güçlendirilmesiyle, daha büyük ölçekte füzyon denemelerine bafllamay› hedefliyorlar.. Amerikan

Gökyüzü apansız boşanır karşı dağa apansız yürürdü toprağa deli dolu bir dağ erirdi bir ova yükselirdi yeniden kucaklardı güneş gökyüzünü ve diz

Üye devletlerin oybirliği ile karar aldığı konuların en önemli istisnasını Ortak Dış ve Güvenlik Politikası oluşturmaktadır. Aynı zamanda AB Konseyi üye

Treg hücre oranı ve sayısını, otoimmünite tespit edilen erişkin sIgA hastalarında tespit edilmeyene göre, istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, daha düşük

MC, uluslararası sahnede sömürgeciliği yasaklayacak hiçbir politika geliĢtiremediği gibi Ġkinci Dünya SavaĢı'nın çıkmasına engel olamadı. Bu kurum