• Sonuç bulunamadı

Vakfiyelerde Binaların Tamiratı ile İlgili Şartlar ve Bunlara Uygulanması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vakfiyelerde Binaların Tamiratı ile İlgili Şartlar ve Bunlara Uygulanması"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

VAKFİYELERDE BİNALARIN TAMİRATI İLE İLGİLİ

ŞARTLAR V E BUNLARA UYULMASI

ö m ü r B A K İ R E R

Vakıfların hukukî, iktisadî, sosya! ve dinî yönleri incelenirken bu tesisle­ rin X I I I . yüzyıldan itibaren mimari eserlerimizin kuruluşlarında önemli ro! oynadıkları, mimarlara ilham ve yön verdikleri sık sık belirtiln iştir'. Ancak, sosyal hizmetler için vaktedilen bina­ ların yapıhşlannı takip edon yıllarda ayakla kalabilmelerinde vakıf mah oiuşkuının olumlu etkisi üzerinde az durulmuştur-.

Vakıflarda amaç, kamu hizmetleri­ ne yöneltilmi.ş olan tesisin uzun yıllar devam edebilmesi olduğuna göre, bu hizinellerin yerine getirileceği vakıf bi­ naların korunmaları da vâkıfın önd.; gelen arzusudur. Bu bakımdan vakfiye­ lerde tesisin gelir kaynaklan etraflı şekilde tasvir ve tespit edildikten son­

ra, gelirlerin sarfına, vakfın nitelik ve amacına, yönetim ve işleyiş şekline ait esaslar arasına binaların devamlı tamir ve bakımını öngören şartlar da konmuştur. Vakfiyelere ilâve edilen bu şartlar ve şartların değişmezliği için alman tedbirler sayesinde vakıf malı, dolayısıyla da sahipli, gaj'rimenkûl eserler, orijinal özelliklerinin bir kıs­ mını kaybetseler dahi, zamanımıza ka­ dar gelebilmişler, vakıf malı olmıyan-1ar ise sahipsizlik nedeniyle yeteri ka­ dar korunamamışlardır'.

Vakıf malı oluşlarının eserlerin ya­ şantılarına ne gibi etkileri olduğunu araştırmak amacıyla yapılan bu çalış­ manın ilk kısmında X I I I . ve X V I I I . yüzyıllar arasında düzenlenen vakfiye­ lerden şimdiye kadar tercüme edilerek

yayınlanan bir kısmı örnekleme için kullanılarak X I I I . ve X I V . yüzyıl vakfi­ yeleri ve X V . yüzyıdan itibaren hazırla­ nan vakfiyelerdeki tamiratla ilgili şart­ lar incelenmiştir. Çalışmanın ikinci kıs­ mında ise vakfij'elerdeki bu şartlara nasıl uyulduğunu ve ileriki yıllardaki uygulamaları aç'klıyabilecek bazı arşiv vesikaları üzerinde durulmuştur.

1) Kunter, H . B., «TUrk-îslâm eserlerine vücut veren manevi amiller», Vakıflar » e r ­ gisi, V I I I . , Ankara, 1969, s. 9-13; Ayrıca bu konuda Vakıflar Derglsl'nin birinci sayısm-dan itibaren F . Köprülü. A. H . Berki, H . B. Kunter tarafından yayınlanmış çeşitli maka­ leler mevcuttur.

2) Kunter, H . B., «Türk Abidelerinin ida­ re, muhafaza,' bakım ve onarımı mevzuunda tatbik edilmiş? olan esaslar», 1. Türk Sanat­ ları Kongresi, Ankara, 1959, Kongreye sunu­ lan Tebliğler, Ankara, 1962, s. 263-267; ko­ nuya ilk defa dikkati çekmiştir.

3) Mumcu, A., «Eski Eserler Hukuku ve Türkiye», Ankara Üniversitesi Hukuk F a k ü l

-İpvi rırifi^i Ci)t X X V I Rayı. 3 4 A n k n ı a 1969, s. 66-67; 1869 tarihli İlk Aaar-ı Atika nizamnamesi yapılmcaya kadar eski eserlerin hukukî durumları tamamen Fıkıh eserlanna terkedilmişti. Fıkıh hükümlerine göre taşın­ maz eserler y a vakıflara, y a özel kişilere ve­ ya devlete aittir. Mevad arazi üzerinde bulu­ nan taşınmaz mallardan da, o arazi ihya yo­ luyla iktisab edllmemişse, herkes faydalana­ bilir. B u hallerde eski eserler için pek elve­ rişsiz bir durum ortaya çıkmaktadır:

a) Ta.'şmnıaz eski eser Devlete ya da özel kL^llere ait olursa, onların bu mallar üzerin­ de her türlü tasarruf haJtlan vardır.

b) Mevad arazi üzerinde ve kimseye ait olmıyan ta.şmmaz eslıi e.serler rahatça sökü­ lür bozulabilir.

c) Yalnız vakıf mallar kısmen İyi du­ rumdadır, î s l â m vakıflarına alt binaların ba­ kımı, korunması, vakfın elindeki maddi İm­ kânların devamı süresince garantiye alınmış sayılabilir.

(2)

114 ÖMÜR BAKIRER

XIII. ve XIV. YÜZYIL VAKFİYE LERÎ :

X I I I . ve X I V . yüzyıllarda tesis edi­ len vakıflara ait vakfiyelerin az biı kısmı zamanımıza kadar gelebilmiş, bunların da bazıları neşredilmiştir.

Mevcut örneklerde vakfedilen binala­ rın tamiri ile ilgili şartların bulunuşu, binaların korunması ve devamlı olarak kullanılabilmeleri için erken devirden itibaren tedbirlerin alındığına işaret et mektedir. Bunu en erken, Sivas'ta 614 H/1217 M. tarihinde yapılan, Keykâvus Darüşşifasının 617 H/1220 M. tarihin­ de tanzim edilen vakfiyesinde izlemek mümkündür*. Burada Darüşşifanın ye­ rinin tarifi, yapılış ve işleyişine ait esas­ lar ve vakfedilen arazi belirtildikten sonra vakıf araziden gelecek gelirin na­ sıl sarfolunacağı hususunda konulan şartların ilk maddesinde :

«Hasılat evvelâ mezkûr evkafın imaretine, yıkılan birşey olursa bina­ sına, harap olan kısmın tecdidiyle lâ­ zım gelen tamirat ve ıslâhta .haceti hissolununca gallatı vakıf tezyidine sarfolunur*.» Denilerek Darüşşifa bina­ sının devamlı bakım ve korunmasına öncelik verilmekte ve ancak bundan artan gelirin vakfa yeni arazi almağa sarfedilebilaceği belirtilmektedir.

Aynı nitelikte bir şart Selçuklu ve­ zirlerinden Celâlettin Karatay'ın 643 H/1245 M. ve 645 H/1247 M. tarihle­ rini taşıyan Karatay Kervansaray'ı vak fiyesinde de mevcuttur*. Vakfiyenin ilk kısmında vakfa gelir getirecek arazi açıklandıktan sonra gelirin nasıl ve ne­ relere sarfedileceği konusunda :

Madde 145 : «Daima mütevelli elin­

de bulunan mezkûr vakıflardan hasıl olan gelir önce zikredilen vakıfların imanna ve yıkılanın yapılmasına, bozu­ lan binanın tamirine, zaruri olan ziraî aletlerin alınmasına ve vakfın gailesi­ nin artmasına, sonra da her hangi bir zaman icap ederse hanın ve yıkılmış

olan binanın tamirine sarfedilsin» de­ nilmekte ve bunu takip eden madde

146'da imardan sonra artan gelirin ne yolda kullanılacağı açıklanmaktadır'.

Celâlettin Karatay'ın 651 H/1253 M. tarihinde, Antalya'daki Karatay

Medresesi için, düzenlediği vakfiye­ sinde' ise :

Madde 40 : «Gelir ve mahsulden ilk

ence vakıfların muhafazası ve imârına eğrilen ve yıkılanın tamirine ve şüp­ hesiz yıkılmış binaların tanzimine, ge­ liri istihsal edenlerin, amele ve reisle rin ücretlerine sarfetmekle başlanır; sonra bundan artandan adı geçen medresenin imârına, yıkılanın yapıl­ masına, açılan gediklerin tamirine sar fedilir» şartı ile medresedeki vazifeli lere ödenecek maaşlardan önce tami­ rat masrafları konmuştur.

Yine X I I I . yüzyıl vezirlerinden Sahip Ata Fahretin Ali'nin Sivas'ta yaptırdığı Gök Medrese'nin 678 H /

1279 M. tarihli vakfiyesinde; medrese, mescid ve minare mamur bulundukça vakfedilen araziden gelen gelirin bun­ ların tamir ve termimine sarfedileceği ve ancak tamir edilemiyecek şekilde yıkılırsa fukaraya dağıtılacağına ait bir madde mevcuttur*".

4) Çetintaş, S., Sivas DarUsgifası, i s t a n ­ bul. 1953, s. 44 - 45.

Cevdet, M., «Sivas DarUşşlfası Vakfiyesi ve Tercümesi», Vakıflar Dergisi, I . , A n k a r a , 1938, s. 35-39; Vakfiyenin halen A n k a r a V a ­ kıflar Genel Müdürlüğü arglvl, 1283 No. lu Anadolu Defterinin 290. sabitesinde k a y ı t b olan sureti asıl vakfiyenin yarısıdır ve 819 H/1222 M. tarihinde tescil edilmiştir.

5) fbid.

6) Turan, O., «Selçuk Devri Vakfiyeleri; Celâlettin Karatay Vakıfları ve V a k f i y e l e r i » , Belleten, 1948, sayı. 46, s. 61, 84, 109-113. 7) îbid., s. 113. 8) İbld., 3. 71-83. 139. 143; 651 H tarihli vakfiyenin 662 H ve 660 H . de y a p ı l m ı ş ze­ yilleri de mevcuttur. 9) İbid., s. 142.

10) Vakıflar Genel Müdürlüğü Arglvl, Defter 2114. sahife 649, sıra 79'da kayıtUdır.

(3)

V A K F I Y E L E R D E B I N A L A R ı N T A M I R A T ı I L E I L G I L I Ş A R T L A R V E B U N L A R A U Y U L M A S I 115

Görüldüğü gibi X I I I . yüzyıla ait bu dört vakfiyede de harcamaların en başına binanın devamh bakımı için yapılacak masraflar konmuş, ancak bu husus ayrıntılara gidilmeden genel bir ifadeyle belirtilmiştir. Bu nedenle de tamirat işlerine ne kadar harcana­ cağı, bu işlerde görevlendirileceklerin sayısı ve devamlı olarak vazifelendiri­ lip vazifelendirilmedikleri anlaşılma­ maktadır. Halbuki, bahsi geçen vakfi­ yelerde, vakfedilen yapılarda vazifelen­ dirilecek din görevlileri ve idarî per­ sonelin sayısı ve bu hizmetlerine kar­ şılık alacakları maaşlar tek tek sıralan­ mıştır. Celâlettin Karatay'm Kervan­ saray vakfiyesinde. Kervansarayda gö­ revlendirilecek mütevelli, nazır, imam, müezzin, hancı, hamamcı ve hatta ayakkabı tamircisinin işlerinden anlı-yan kimseler olmaları şart koşulmuş ve alacakları maaşlar tespit edilmiş­ tir". Yine Karatay'ın Medrese vakfiye­ sinde müderris, müezzin ve öğrencile­ rin ne kadar maaş alacakları, dağıtı­ lacak yemeklerin cinsi ve miktarı açık-lanmıştır'^ Personel için bu kadar ay­ rıntılı bilgi verildiği halde tamirat iç leriyle uğraşacak kimselerin sayı ve maaşlarının belirtilmemesi, muhteme­ len devamlı bir kadro bulunmadığı, ve ancak tamirat icap ettikçe bu eleman­ ların vazifelendirildiği kanısını vermek­

tedir.

Aynı tutum X I V . yüzyılda Kara-manoglu Ali Bey ve Karamanoğlu İb­ rahim Bey tarafından hazırlanan iki vakfiyede de mevcuttur. Karamanoğlu Ali Bey'in vakfiyesinde Niğde'deki Ak Medrese'de görevlendirilecek perso­ nel"; İbrahim Bey'in vakfiyesinde ise Karaman'daki mescid, imaret ve dar-ül kurra'dan meydana gelen külliyede vazifelendirilecekler için geniş izahat bulunmasına karşılık tamirat konusun­ da sadece genel bir şart konmakla ye-tinilmişlir".

Osmanlı devletinin kuruluşundan sonra ilk defa geniş imar faaliyetlerine

girişerek vakıflar kurmağa başlıyar Sultan Orhan'ın 761 H / 1359 M. tarih­ li Bursa'daki zaviyesine ait vakfiyede", tamiratla ilgili şartlar biraz daha ay­ rıntılıdır. Sırf onarım masraflarını kar­ şılanmak için bazı köyler, han, hamam, dükkân, değirmen, bağ ve bostan gibi gelir getirecek vakıflar yapılmış, bun­ lardan gelen gelirin tamir ve termine

11) Turan, O., op dt., e. 61-113. 12) îbld.

13) Uzunçargıh, î . H . , «Niğde'de Kara-manoglu A l i Bey VaMiyesi», Vakıflar Der­ gisi, I I . , Ankara, 1942, s. 45, 60, 81; Vakfiye, nin aslı Topkapı Sarayı kütüphaneslndedir. 818 RebiUleweVinin ortasında (26 Mayıs 1416) tertip edilerek, 819 Cemazlülâhlri so­ nunda tasdik edilmiştir. Vakfiyede, medrese­ nin yeri, medresede vazifelendirilecek perso­ nel, öğrenci sayısı ve medreseye gelir geti­ recek arazi ve binalar belirtildikten sonra «Vâkıfı mezkûr şöyle şart ettiki evkâfın ira­ dından lıasıl olan menafi evvelâ akaratımn rekabe ve asıUarmın bakasını tamir edecek ve menfaatinin teksirine hizmet edecek ci-hetlerlne sarfolunur» şartı ile tamirat mas­ rafları en başta gelmekte ve ancak bundan arta kalan gelirin kandil, kilim v.s. almağa sarfedilebileceği açıklanmaktadır.

14) Uzunçarşılı, t. H., «ibrahim Bey'in Karaman îmaretl vakfiyesi», Belleten, 1939, sayı. 1, s. 56-127; Biriblrine bağlı ve aynı vakfa alt ikisi mufassal dl&eıieri küçük altı vakfiye şeklindedir. İkisi 834 H/1432 M., di­ ğerleri 843 H/1440 M., 849 H/1446 M„ 870 H/1465 M., 851 H/1447 M., tarihlidir. İstan­ bul Topkapı Sarayı Kütüphanesi, evrak kıs­ mında 5318 No'dH kavıth olun. halen Türk-î s l â m Eserler Müzeslndedir. Vakfiye'de ta­ miratla ilgili olarak, vakfm Iratlanndan ha­ sıl olacak varidat, evvelâ imaretin tamir ve termimiyle noksanlarının ikmâline sarfedile-cek, saniyen hamamların, değirmenlerin, sair aksaklıkların muhafaza ve b e k â s m a ve men­ faatinin devamına hasronulacak» şartı mev­ cuttur.

15) Ayverdi, E . H . . Osmanlı Mimarisinin İlk Devri, İstanbul. 1966. s. 63; Sultan Or­ han'ın. Bursa'da inşa ettirdiği cami, medre­ se, İmaret, türbe ve bunlara gelir getirecek dört hamam ve han için hazırlanmış beş vak­ fiye mevcuttur. Bunlardan 761 H tarihlisi esas 802, 826 896 H . tarihlerinde hazırlanan­ lar İse tadil edilmiş şekilleridir ve hepsi ile-rfkl bir tarihtp Türkçe'ye tercüme ediVmirştIr. B u vakfiyede, diğerlerinin aksine, yalnız m ü ­ tevelli kesin olarak tayin edilmiş, diğer v a ­ zifeliler hakkında şartlar umumi olarak kon­ muş, sayı ve maaşları belirtilmemiştir.

Berki, A . H . . «Vakıf Kuran İlk Osmanlı Padlşahı>, Vakıflar Dergisi. V., Ankara 1962, s. 127 . 129.

(4)

116 Ö M Ü R B A K ı R I I R

harcandıktan sonra arta kalan kısmı­ nın zaviyede görevli kimselerin ihti­ yaçlarına sarfolunacağı ve zaviye ta mamen harap olursa fukaraya dağıtıla­ cağı belirtilmiştir. Ancak burada da, öncekilerdeki gibi, ne tamirata harca­ nacak para miktarını ne de çalışacak-lann sayı ve maaşlarını öğrenmek mümkündür.

X V ' . — XVIII. YÜZYIL VAKFİYE­

LER! :

X V . yüzyıldan itibaren düzenlenen vakfiyelerde konunun daha iyi sap­ tandığı, şartların ayrıntılı olarak tes­ pit edildiği görülmektedir. Aşağıda ta­ miratla ilgili şartlarını açıklıyacağımız

bu vakfiyelerin bir kısmı sultanlaı bir kısmı devrin ileri gelen devleı adamları tarafından tesis edilmiş, yo ni şehirlerin ve şehirlerde yeni m c kezlcrin kurulmasına hizmet etmiş gc niş çapla vakıflara aittir. Dinî vo hay hizmetler için yapılan cami, mcd lese, imaret gibi yapılara gelir te min edecek han, hamam gibi ticarî mü esseleri de kapsıyan bu vakıflarda

muhtemelen idarî aksaklıkları önle­ mek amacıyla tesisin nasıl işleyeceği konusunda tespit edilen şartlar bütün ayrıntılarıyla belirtilmiştir. Muhteme­ len aynı nedenle tamirat konusunda da daha etraflı bilgi edinmek müm­ kündür. Bu vakfiyelerin bazılannda sadece tamirata ne kadar harcanacağı, bazılarında bu harcamaların hangi bi nalara yapılacağı tespit edilmekle kala Bir kısmında ve özelikle Selâtin vakıf­ larında ise devamlı hizmetliler kadro­ sunda, tamirat işlerinde görevlendiri­ lecek, mimar ve diğer sanac erbabının sayılan ve gündelikleri de belirtilmiş­ tir.

a. Tamirat işlerine harcanacak para miktarının belirtilmesi:

Tamirat işlerine harcanacak para miktarı ve bunun hangi şehirlerdeki binalar için kullanılacağı ilk defa Za­

ğanos Paşa vakfiyesinde belirtilmiştir Zağanos Paşanın 866 H / 1460 M. tarih­ li ve ölümünden sonra varisleri tara fmdan hazırlanan vakfiyesinde'*, bu hu­ sus şu şekilde açıklanmaktadır :

«Ve kezâ Balıkesir içinde hamama, cami'i şerife ve imarete ve diğer ma­ hallere akan su mecralarının ve kendi imareti ve camiinin tamir ve termini-ni ve Balıkesir tevabiinden Eftelye kar­ yesi kürbündeki hamamın tamirini ve Germiyan vilayetinde Kula kasabası haricindeki su mecrasının meremme ti­ ni ve Sofya beldesi yanındaki hama­ mın ve Filibe beldesindeki camiin ta­ mir vc lermimleri için lâzım gelen ma­ sarif kendilerine mahsus zevaide mün­ hasır kalmayıp nerede bulunursa bu­ lunsun bütün evkâfın zevaidinden te­ min edilmesini şart eyledi. Ve yinj muhammedi dirhem olmak üzere oülu.s malından yüzbin dirhem vasiyet eyle­ di"»

b. Tamirat işlerinde görevlendiri­ lecek mimar sayısının belirtil mesi :

İncelenen vakfiye örnekleri ara­ sında ilk defa Yıldırım Beyazıd'ın 802 H / 1400 M. tarihli vakfiyesinde tamirat masrafları için günde iki dirhem ayrı lacağınm belirtilmesi yanısıra binala­ rın tamirine tayin edilen mimar sayısı­ nın ve alacakları maaşların da tespit edildiği göze çarpmaktadır. Vakfiyeye konulan şarttan tamirat işleri ile uğra­ şacak iki mimar tayin e-iildiği ve bun ların herbirine günde iki lirhem ve her ay bir müd buğday tahsis edildiği

anla-16) Berki. A. H . , «talfl.m'da Vakıf, Z a ğ a ­ nos P a ş a ve Zevcesi Neflae Hatun Vakflye-8İ>, Vakıflar Dergisi, İV., Ankara, 1958. s. 19-39; Vakıflar Genel Müdürlüğü Arglvl, 681 No. lu defterde kayıtlıdır.

(5)

VAKFIYELERDE BINALARıN TAMIRATı I L E ILGILI ŞARTLAR VE BUNLARA UYULMASı 117

şılmaktadu ". Kendilerine gündelik bağ­ lamasından bu mimarların devamlı hizmetliler kadrosunda yer aldıkları belirlenmektedir.

Fatih Sultan Mehmed'in devlet adamlarından Ishak Paşa'nm vakfiye­ sinde bir adım ileriye gidilerek tamirat işlerinde çalışacak mimarların sayılan ve alacakları maaşlar yanısıra hangi şehirlerde çalışacakları da belirtilmiş­ tir. Ishak Paşa'nın tnegöl, tstanbul, Edirne ve Kütahya'daki hayır müesse-leri için 891 H / 1486 M. tarihinde dü­ zenlediği vakfiyede", imaret kadrosu­ nun açıklandığı kısımda :

«Madde 14 : Lâzım gelen tamiri ya­

pacak iki mimar (bunlardan biri tne­ göl kasabasında, diğeri Ankara'daki ev­ leri tamir edecek).»

İmarette çalışacakları tahsisatının açıklandığı kısımda :

«Madde 18 : İnegöl'de bulunan ev­

kafın mimarına günde iki diı-hem,

Madde 19 : Ankara'daki evkafın

mimarına günde üç dirhem*»

Gelir ve giderlerle ilgili genel şart 1ar altında ise :

«Eğer vakfın gailesi artar, mas­ raftan ziyade olursa, mütevelli evvelü nieremmete sarfedecek, sonra akar ve emlâk alarak onları mezbur vakıflara ilhak eyleyecektir.»

«Yine vâkıfın şartları cümlesin-tlendir ki : Evkafın meremmeti, diğer

masraflara tercih olunur.» denilmekte­ dir.

Bu vakfiyede inegöl ve Ankara'da­ ki mimarların hangi nedenle ayrı gün­ delik alacakları belirtilmemiştir. Gün­ de üç dirhem alacak olan Ankara'daki lerin vazifelerinin daha fazla olduğu düşünülebilir. Ishak Paşa'nm Selanik'­ teki imareti için 891 H / 1486 M. tari­ hinde düzenlediği ikinci vakfiyede de benzer şartlara rastlanmaktadır^'.

İmaretin ve vakfın kadrosu kıs mında :

«Madde 13 : Birisi Selânik, diğeri

Sidre kapısı kasabasında bulunmak şartıyla meremmet ve tamir işlerini gö­ recek iki mimar.»

Hizmet erbabının ücretleri kıs mında :

«Madde 16 : tki mimarın her birine

ikişer dirhemden günde dört dirhem".» ücret tespit edilmektedir.

Aynı vakfiyede vakfın idaresine ait çeşitli işlerin açıklandığı kısımda ise, birinci vakfiyedeki gibi, gelirin ilk önce meremmete harcanacağı ve vakfın meremmetinin diğer masraflar­ dan tercih edileceği vâkıfın ilk şartı olarak bildirilmektedir.

c. Tamirat işlerinde görevlendiri

Iccek mimarlar yamstra kur­ şuncu, su yolcu ve diğer sanat erbabının belirtilmesi:

Fatih Sultan Mehmed tarafından hazırlanan vakfij'elerde ilk defa yalnız mimarların değil, kurşuncu ve su yol­ cu gibi sanat erbabının da devamlı kadroda yer aldığı, yapacakları işlerin

18) Ayverdi, B . H . , «Yıldırım Beyazıd'ın B u r s a Vakfiyesi ve bir îstlbdalnameal» V a ­ kıflar Dergisi, V H I . . Ankara, 1969, s. 37, 40; Vakfiye T ü r k - İ s l â m Eserleri Müzesi No. 2203'de kayıtlıdır. Bir sureti de Vakıflar Ge­ nel Müdürlüğü kütüg:ünde. Vakfiye-l Rumeli ve Anadolu 99 No'lu Defter, 168 s. İle Mü-cedded Anadolu 79. 205 No'lu Defter, s. 45. de kayıtlıdır.

19) Tamer, V., «Fatih Devri ricalinden Ishak Paşa'nm vakfiyeleri ve vakıfları». V a ­ kıflar Dergrisl, rv., Ankara, 1958, s. 107, 114.

20) Ibid.; Aynı listede vakıf nazırma 15, geyhe 5. İmama 4. türbedara 1, aşçılara 2, ekmekçilere 3, kandilciye 2 v s. dirhem tahsis edilmektedir.

21) Ibid., s. 107-125; Arşiv sicillerinden Küçük E v k a f - ı Sami adlı ve 624 No'lu Def­ terin 228-230 s. da kayıth vakfiye.

22) Dl&er taraftan nazıra 10, kâUbe 5, ş e y h e 4, vekilharca S, İmama 7, kayyuma 3. kandilciye 1, İki aşçıya 3 dirhem verilmekte­ dir.

(6)

118 OMOR BAIURER

ve maaşlannın kesin olarak saptandı­ ğı görülmekledir.

Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'­ da inşa ettirdiği cami ve imaret tesis­ leriyle Ayasofya evkâfına ait 875 H /

1479 M. tarihli Türkçe vakfiyesinde", tamirat işleri dört maddede toplanmış ve tamirat işleri için tayin edilen on

kişinin çatılardan, genel tamirat işle­ rinden anlıyan, kurşun tamirinde ve ha-mamlann tamirinde becerikli, yapıla­ rın duvarları, tavanları ve diğer tami­ rat işlerinde bilgili olmaları şart ko­ şulmuştur. Padişahın gerekli bakımı yapmak üzere on usta yapıcıdan (ben-na) birini lüzumu oldukça kubbe kur­ şunlarının tamirine, birini su yolları­ nın tamirine, birini hamamlar ve bun­ larla ilgili tamirat işlerine; diğer yedi ustayı da dükkânların, hamamların, ev­ lerin, su yollarının, diğer binalar ve hayrî cihetler için vakfedilen malların hizmetine tayin ettiği açıklanmaktadır Anza bir günde veya daha az zaman­ da yapılacak işlerden ise bu işi yapan sanatkârlar vakıftan devamlı aldıkları gündeliklerden başka para almıyacak-lardır. Eğer tamirat bir günden fazla zamana ihtiyaç gösterirse o zaman bu işlerde çalışanlara almakta oldukları gündeliklerden başka, dışarıdan getiri­ lecek emsallerine verilen gündelik de­ recesinde bir para da ilâveten verilecek­ tir»*.

Tamirat işlerini yapacaklar ara­ sında, az da olsa, bu şekilde bir görev taksimi yapılması bir dereceye kadar uzmanlaşmaya gidildiğini düşündür­ mektedir. Aynı dumm Fatih vakfiye­ sinin, özellikle imaret nizamları bakı­ mından önemli, diğer bir suretinde de göze çarpar. Burada imarette yemek yiyenler listesinde; 1 meremmet katibi, 4 meremmetçi, 1 kurşuncu, 1 su yolcu başı bulunmakta, bunların ve ayrıca noktacı ve hamamlar cabisinin imaret­ te kaçar öğün yemek yiyecekleri belir­ tilmektedir".

II. Beyazıd vakfiyesinde Fatilı vakfiyesinden bir adım ileri gidilerek

28) Fatlb Saltan M d ı m e t n . VakfiyeM Vakıflar Genel MttdUrlügH Negrlyatı, A n k a r a ' 1938, a, 263-264 ; 28. Anadolu Defteri. 27-5i' s. kayıtlı.

24) tbld., «a. «41 : On nefer h u d d a m - ı rah-ı tayin buyurmuşlardır k l herblrl ebnlye ve sükuf ahvaline şuur ve vukuf sahubu ve umunıen meremmet ahvalinde, hususa emr-i ısia-ı tarik-1 mftda; », 842 : ve kurgun lalahı umurunda san'atımn galibi olup d o l a b ı h a m -mamatı ıslâhta meharetl ve s u t û h - ı ebnlye-l hayrât ve meremmet-1 sair m ü s a k k a f a t va musattahatta fenninde şöhretli ola. O l padl-ş a h - ı melek sıfat-ı mefti s e m â t , ç ü n k ü tek-sir-1 ebniye-1 hayrat canibine külli İltifat bu­ yurdular. Bu as«ar-ı celllenln baka ve k u l û t ve zlkr1 cemilerinin devam ve übudı l e v â z ı -mim miraat lAzl1 zimmet-1 a z a m e t - ı me-liklyye olmagla on nefer B e n n â l a n n birin) hacet oldukça zaruret ihtiza e t t i k ç e k ı b a b - ı âliye kurşunların.; 848 : ıslâh hizmetine t a ­ yin buyurdular ki her Kubbe1 kebudl c ü b -benln aiem-1 zerrini, kubbe-1 s i m i n - ı Maha karin ve esası sengini t a h t ı taht1 S ü r e y -yayı zir - Igtn eyleyip t a k - ı rengini. K a v s . ı Kuzaktan nişane ve KünKÜre-l s a k l - l bcıinl nesr-tâire aşiyane olmuştur. Zikri sebheder on nefer içinden bir merd-l kabil ki k u r ş u n lo-lâhı fenninde ferd-1 kâmil ola. B u hizmet-l mûrisül'izzetl teâti ve hizmetinde t e g a f ü l ve tekâaül etmekle kallll kcsire mUeddi olmok s. 844: rekâketmden tehâşi ve t e h â m i eyllye. Birini dahi Vâkıf-ı Ali cenaba İntisapla be­ yandan müstağni olan hiyaz ve ü y u n ve âbftr kl Dârüssaltanatlarını etmiştir. B u n l a r a câri olan miyahın lalâh-ı rahı hizmetine t â y i n bu­ yurdular. Birini dahi Hamamlar d o l a b ı m ve bunlara müteallik mesallh esbabını tedbir hizmetine tayin buyurdular. B â k l g yedi ne­ feri dcMkin ve hammtunat ve b ü y ü t ve hft-nat ve sair m ü s a k k a f a t ve m ü s t e g a l l â t hiz­ metine tayin buyurdular. T â ki her biri s ı d k - u emanetle hizmetinde ksdm s. 846 : ve ş a r t ve tayin olunan m a s l â h a t a mingayri ihmalin müdavim ola. Ve karar-dade-1 re'yi âlileri bu olmuştur k l v a k ı f - ı şerifin bir t a r a l m d a nev'-i halel nUmayan olup yevm-1 vfthltte te-darüke imkân olur İse h u d d a m - ı v a k f - ı ş e ­ rifleri edfty-ı hizmet edip N â z ı r - ı v a k f - ı şeriften ücret talebi s e v d a s ı n d a olma­ yıp vazlfe-l muayyeneleri İle kansiat eyllye-1er. Bger yevm-1 v â h a t t e n z i y â d e y e m u h t a ç olursa sair üceraya verilen ü c r e t h u d d a m - ı vakfı şerife dahi verilmekle z ı n n e t o l u n m ı -ya. Ve dört nefer kiınesne v a k f - ı şeriflerinin Mutemetleri olup bu makule umur zuhurun­ da İtmamı «. 846 : hizmet için k ı y â m a m ü sareat ve amelenin hin1 tekâsUl ve t e g â f ü l -lerinde tahriz-l nasihat edip İ t m a m - ı m a s ­ lâhata İkdam ve izâat-1 m â l — i vakf ettir­ memek babında Ihtamam edeler.

Kunter, H . B., «Türk Abidelerinin İda­ re, muhafaza, bakım ve o n a n m ı mevzuunda tatbik edilmiş olan esaslar», I . T ü r k S a n a t ­ ları Kongresi, Ankara, 1059, tebliğler, A n ­ kara, 1962, s. 267.

(7)

V A K F İ Y E L E R D E B İ N A L A R I N T A M İ R A T I İLE İLGtU Ş A R T L A R V E B U N L A R A U Y U L M A S I 119

yalnız ustalar değil bu ustaların yetiş­ tirecekleri çıraklar da düşünülmüş ve bunların da sayısı devamlı kadroda tespit edilmiştir. 911 H / 1505 M. tari­ hinde İstanbul'daki Beyazıd Camii ve imareti için düzenlenen vakfiyede mü­ tevellinin, camiye gelir getirmek için tesis edilen Bursa'daki Pirinç Hanı ve dükânlara da mütevelli olacağı, idarî işlere bakacağı ve gerekli yerlere tami­ rat yaptıracağı açıklanmaktadır. Ker­ vansaray için bir kurşuncu, bir su yol­ cu, bir de meremmetçi - ki bunun üs-tad neccar ve benna olması şart koşul­ muştur - tayin edilmektedir. İstanbul'­ daki Beyazıd camiinde görevlendirile­ cek üç meremmetçiye hergün beşer akçe; biri meremmetçilerin, biri su yolcularının mutemedi olan iki kişiye dörder akçe; kurşuncuya üç akçe; altı su yolcusundan her birine günde üç akçe; dört su yolcusu çırağına günde

birer akçe ve btuüardan usta olmağn lâyık olana bir akçe gündelik bağlan­ maktadır^.

X V I . yüzyılda Kanunî Sultan Sü­ leyman tarafından Süleymaniye külli­ yesi için tanzim edilen vakfiyede ta­ mirat işleri genel bir madde olarak ele alınmış, kurşun ve su yollarının tan­ zimi lâzım olursa lüzumu kadar kişi­ nin vazifelendirilip vazifelerinin tayin edileceği belirtilmiştir. Ancak bunların kaçının mimar, k a ç m m su yolcusu, ka­ çının kurşuncu olacağı ve alacakları ücretler açıklanmamıştır^'. Halbuki, Kanunî Sultan Süleyman'ın annesi Hafse Sultan'm Manisa'daki imaret, cami, medrese, hankâh ve sıbyan mek­ tebi için 929 H / 1522 M. yılında hazır­ lanan vakfiyesinde daha etraflı bilgi mevcuttur^.

Hizmetliler kadrosunun listesinde:

«Madde 27 : Medrese'de, imarette

Ve zaviyede tamire muhtaç yerleri ta­ mir edecek, mimarî ilmine vâkıf bir mimar bulunacak, hergün üç dirhem

alacaktır. Bu imarette akan su yolları nı da tamir edecektir.

Madde 28 : tki de su yolcusu bulu­

nacaktır, bunlar hamamın ve Kırkağaç köyündeki çeşmenin su yollarını tamir edeceklerdir. Hergün birer dirhem alacaklardır*.» denilmektedir.

Fatih Sultan Mehmed, I I . Beyazıd ve Hafse Sultan'm vakfiyelerinde or­ tak nokta genel tamirat işleri yamsıra kurşun ve su yollarının tamiratı üze­ rinde ısrarla durulmasıdır. Bundan da binanın bünyesinin sağlamlığını koru­ mak amacıyla, devamlı bakım icabet-tiren, bu tür işlere önem verildiği ve bu işleri yapacakların devamlı hizmet­ liler kadrosunda yer aldığı anlaşılmak­ tadır. X V I I . yüzyılda düzenlenen Yeni

25) F a t i h Sultan Mehmet n . Vakfiyesi, s. 7.

Ünver. S., «Fatih Külliyesine alt dlS:er mühim bir veslka>, Vakıflar Dergisi, I . , A n ­ k a r a 1938, s. 39-45; Topkapı Sarayı Arglvl No. 3882'de kayıtlı bu vakfiye (Suret-l vak-flyel Ebulfeth Sultan Mehmed Han tabe Se-rahu) ünvanmı İhtiva eder ve Fatih tara­ fından tesis edilen vakıfların gartlannm

Ic-m&linden ibarettir.

26) Meriç R . M., «Beyazıd Camii Mi­ marı», ll&hiyât Fakülte»! Yıllık Arattırma-1ar Dergisi, n., Ankara, 1957, s. 15-17; İl Beyazıd'ın çeşitli vakfiyeleri vardır. Bunlar­ dan halen Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivin­ de bulunan Türkçe vakfiyede Pirinç Hanı ve buna alt binalarda hizmet edecek vazifeli­ lerden 4 ferraşa hergün 4, muallime 8, hati­ be 5, iki imama 10 ar, akçe m a a ş bağlan­ maktadır.

27) Kürkçttoglu, K . E SUleyınanivp flvesl, Ankara 1962 s. 3. 42. Ankara V a ­ kıflar Genel Müdürlüğü Arşivi. Kayıt No : K a s a . 135, Umumi. 1390 (yeni tasnif No. 52); «Ve İmareti amlreye Meremmett ve kur­ şuncu ve R â h - ı âbt lâzım ve mühim olduk­ tan re'y-i vüzerâ-i İzâm ile ne mikdâr ki mesne istihdâm olunup vazifeleri takdir olu­ na.»

28) Konyalı, I . H . . «Kanunî Sultan SÜ-leyman'ın annesi Hafse Sultan'm vakfiyesi ve Manisa'daki hayır eserleri», Vakıflar Der­ gisi, v r a , Ankara, 1969, s. 4756.

29) tbld., Hafse Hatun mamuresinde hergün 117 kişi vazifelendirilmekte ve bun­ lardan mütevvp'iye hergün 50 dirhem, nazı­ r a 10, kâtibe 6, ikinci kâtibe 5. üçüncü k â t i ­ be 2,' tahsildar ve kilerciye 3. aşçıya 5, y a ­ maklara 2 dirhem verileceği belirtilmektedir.

(8)

120 ÖMÜR BAKIRER

Cami ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa vakiiyelerinde ise kurşun ve su yolu tamiratı yapacaklar yamsıra lâ­ ğım, taş ve cam tamiratı yapacakların da vakfın devamlı hizmetlileri kadro­ suna ilâve edildiği göze çarpmaktadır.

1037 H/1627 M. tarihli Yeni Cami vakfiyesinde*"; gündelikleri altışar akçe olan üç kişinin işini bilen, iyi huylu, üstad tamirciler olacakları ve tamiri gerekli çatlak v.s. yi tespit edecekleri; gündeliği on akçe olan bir kişinin

me-remmet kâtibi olacağı ve tamirata sar-folunan parayı doğru olarak yazıp öde­ meleri yapacağı; gündelikleri altışar akçe olan dört kişiden birinin cami ve türbenin kapılarındaki perdeleı eskidikçe masrafları vakıftan görül­ mek üzere tamir edeceği; birinin kur­

şun tamiri gereklikçe tamir edeceği; birinin cami, medrese, türbe ve sebil pencerelerindeki camlar tamire ihtiyaç gösterdikçe tamir edeceği; birinin de gerekli yerlerde taşların tamiri ile uğ­ raşacağı; gündelikleri sekizer akçe olan, su yolculuğunda yetkili, iki su 3'OİcusLinun binalara gelen su yolları­ nı devamlı kontrol edip gereken tami­ ri yapacakları; gündelikleri ikişer ak­ çe olan, öğrenmeğe kabiliyetli, iki çı­ rağın bu ustalara yardım edeceği ve ustalardan biri ölünce sanatinda ilerle­ miş olan çırağın onun yerini alacağı bildirilmektediı-^'.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'-nm 1141 H/1728 M. tarihh Muşkara'-daki cami ve muallimhane için hazırla­ nan birinci vakfiyesinde^^ cami ile mektebin tamir işlerine bakacak usta­ ya günde on akçe; cami ve hamamın su yollarına bakacak iki su yolcusuna günde sekizer akçe; Muşkara'daki su yolu nazırı ve korucusuna günde dört akçe; Muşkara çeşmesi su yolcusuna günde iki, yine bu çeşme ile Aklat ve Küçük Cami su yolcusuna günde dört; Ürgüp su yolcusuna ve mutemedine günde altışar; korucusuna ise günde üç akçe ücret bağlanmıştır.

Damat İbrahim Paşa'nın yin^. 1141 H/1728 M. tarihli ve Fatma Sul­ tan ile birlikte Şehzadebaşı'nda yap­ tırdığı medrese, kütüphane, sebil,

şa-30) trigen, A. S., «Yeni Cami», V a k ı f l a r Der^^si, I I , Ankara, 1942, s. 396; Y e n i Cami vakfiyesi, 1603 yıbnda camiyi bitireıueden ölen U . k e h n ı e d d e n sonra ingaatı t a m a m l a ­ tan I V . Mehnıed'in annesi Turan Sultan ta­ rafından yapılmıştır. Halen S ü l e y m a n i y e k ü ­ tüphanesinde bulunan vakfiye h a k k ı n d a V a ­ kıflar Genel Müdürlüğü vakıf k a y ı t l a ı ı n ı n U No'lu haremyn vakfiye defterinin s. 112-175 arasında izahat vardır.

31) İbld., «... ve üç, nofı-. kiîjl kâıclam hoşnlhad-vesmaat-1 tamir ve termimde ü s ­ tad kimesneler merematçllar olup tern\iıı\l l â ­ zım olanı bilâ teraki veiatekir marifeti m ü ­ tevelli İle termim ve tamir cyi-yı.ltn vı> iı.:reti yevmiyelerialtışar akçe ola ve bir k l -mesno dahi kâtibi meremmatiyan olup ter-mime har-ü sarf olunan meblâğı hak ve adli üzre ketbedlp hizmeti lâzlmesln edaya sfvz ve dikkat eyllye ve vazifeyi yevmiyesi on akçe ola ve dört nefer s a n a t l a r ı n d a ü s t a d ve emini lâyıkulltlmld klmesneleıin biri perdeci olup camii şerif ve türbel v a c l b ü ş ş e r i f i n k a ­ pılarına talik olunan perdeler tecdid veya termlme muhtaç olundukta mahsul-l evkaftan harcı görülüp tecdid ve termim ö y l e y e ve lıi. ri dahi kuvfjwncu olup «bniy« ın'^İ5i>jvt>-i nıer/.. bure ve evkafı mebnlyyel m e z k û r e d e kuij^un ameli İflzıın oldukta tevekkuf ve tevsi f vc tak.sii-ü-tevkif e t m e y ü p tamir eylcye vc Uiv< dahi camcı olup gerek cami ve mektophano V6 gerek türbe ve sebilhanenin c a m l a n t o ı

-mtme muhtaç oldukta tekavün vc tokasii) vc tesamül ve tesahül e y l e m e y ü p tamir ve tor-mlminl tekmil ve tctmin eyle.ye vo. biri dahi taşçı olup .nenktraşlığa müteallik olan yerler noksan pezlr oldukça tekmil eyleye vc zik rolunan dört nefer k l m e s n e l e ı i n herblri yev ml altrşar akçe vazifeye mutasarrıf olnlar. vc Ikf nefer emin ve emanetleri zahir ve su yol­ culuğunda mahir kimesneler su yolcvUan olup İmareti mamurei mezkûreye gelen su yolla­ rını dalma yoklayıp ıslâha m u h t a ç olan yer­ lerini ısifth etmekte kusur ve termiml lâzım gelen mahallerini termimde fütur eylemeye. 1er, ve her birisi sekiz akçe vazifeye muta sarrıf ola ve İki nefer talim ve t e a l l ü m e kabil ve salâha ve ıslâha mail gakirdleri olup ter­ mimde onlara muavenet ve teallüm-1 sanat üzere muvazabet eyleyeler ve ücreti yevmi­ yeleri ikişer akçe ola ve takdiri rabbant ve kazayı asumant m u k t e z a s ı n c a her ü s t a d ı n bi rl vefat etmekle veya tedbil olunmakla mah-101 ol.sa sanatında terakki edip a k r a n ı m a faik v^ ti.stad olmağa lâyık olan ş a g l r d a m n yeri ne geçip bir akar teallüme kabil klmı^Kne yev­ mi iki akçe İle ola şakird yerine gef-e »

32) Aktepe, M., «Nevşehlr'li D a m a t İ b ­ rahim Pasa'ya alt İki vakfiye». T a r i h Dergisi, istanbul tTniver-sltesl Edebiyat Fr.kültesl. c"t, X I , sayı. 16. istanbul. 1860, s. 150-154.; V a k ­ fiye halen Ankara Vakıflar Genel Müdürlü­ ğü Arşivindedir.

(9)

VAKFİYELERDE BİNALARIN TAMİRATI İLE İLGİLİ ŞARTLAR VE BUNLARA UYULMASİ 121

dırvan ve çeşmeden ibaret külliyesine ait vakfiyede", din görevlileri, temizlik ve hizmet işlerinde çalışacakların sa­ yılan ve alacakları gündelik ücıetJer belirtildikten sonra; kanallar ile gelen suyun tamir işine bakan bir su yolcu­ ya günde dört binanın günlük tamiratı­ na bakan ustaya günde dört; kurşun cuya günde dört; lâğımcıya günde üı; ve nihayet taşçıya günde üç akçe ve­ rileceği şartı konmuştur. Bunlara ben zer nitelikte şartlara X V I I I . yüzyıl ba­ şından Kaymak Mustafa Paşa", ve K a ­ ra Ahmet Paşa" vakfiyelerinde de rast lanmaktadır.

Buraya kadar verilen örneklerden X I I I . — X V I I I . yüzyıllar arasında dü­ zenlenen vakfiyelerde vakıf binaların ileriki yıllardaki bakımını sağlamak amacıyla vakfiyeye şartlar konulduğu ve bu şartlarda kronolojik bir gelişme izlemenin mümkün olduğu göze çarp maktadn-. Şöyle k i : X I I I . ve X I V . yüz­ yıl vakfiyelerinde konu çok genel bir tutumla ele alınmış ve sadece vakıl gelirinin ilk önce gerekli tamirleri yap mak için sarf edileceğini öngören bir şartla yetinilmiştir. X V . yüzyıldan \û baren düzenlenen vakfiyelerde ise bu genel şart yanısıra tamirlerin nereler­ de yapılacağı ve bu tamirleri yapacak kimseler hakkında da bilgi verilmeğe başlanmaktadır. E n erken 1400 tarihli Yıldırım Beyazıd vakfiyesinde vakfın devamlı hizmetllieri kadrosunda tami­ ratları yapacak iki mimarın da yer al­ dığı, 1479 tarihli Fatih Sultan Mehmed

vakfiyesinden itibaren ise adeta bir uzmanlaşmağa gidilerek mimarlar ya­ nısıra kurşuncu, su yolcu, lağımcı, taşçı, camcı gibi diğer sanat erbabı­ nın da devamlı olarak vazifelendiril­ meğe başlandığı ve vakfın kapsadığı bina adedi ile orantılı olarak çalışacak usta ve çırak sayılarının arttığı göze çarpmaktadır. Din görevlileri ve idarî personelin ücretleri tayin edilirken mi­ marlar ve diğer sanat erbabının da ya pacakları işler, gündelik ücretleri ve

bazende imarette kaç öğün yemek yi­ yecekleri belirtilmiştir. Genel olarak tamirat işlerinde çalışacakların ücret lerinin din görsn'lÜcri ve idarî persone­ le nazaran az, ancak diğer personele nazaran daha çok olduğu; mimar; kurşuncu, su yolcusu, usta ve çıra)'; ücretlerinde kademeli bir farklılık bu­ lunduğu izlenmektedir. X V . yüzyıldan önce yapılmış vakfiyelerde şartların bu şekilde ayrıntılı olarak ele alın maniış olması, tamirat işlerinde ça­ lışacakların muhtemelen devamlı hiz­ metliler kadrosunda yer almadığı ve

lüzumu halinde tayin edildikleri kanı­ sını vermektedir. Diğerlerine nazaran az bilgi veren Kanunî Sultan Süleyman

vakfiyesinde «lüzumu halinde i." zumu kadar kişinin vazifelendirileceği ve va­ zifelerinin tayin edileceği» hususunda-vakfiyesinde «lüzumu halinde lüzumu İlktedir'*. Ancak bu neticelere, başlan­ gıçta belirtildiği gibi, şimdiye kadar ya­ yınlanan ve burada örnekleme olarak \'erilen vakfiyelere dayanarak varıla-bilmektedir. Arşivlerimizde mevcut fa kat henüz yayınlanmamış vakfiyelerde bu yargıları ve kronolojik gelişmeyi

destekler hükümlerin bulunup bulun­ madığı şimdilik bir sual olarak kal­ maktadır.

Bu noktada akla gelen ikinci bir sualde vâkıfın binaların tamiri ile ilgili olarak vakfiyeye koyduğu bu şartlara nasıl uyuldugu ve tamiratlar için ayrı­ lan paranın hakikaten bu hedefe kul­ lanılıp kullanılmadığıdır. Vâkıfın, kur­ duğu tesisin devamlılığını ve usulünce idare edilmesini sağlamak amacıyla vakfiyenin sonuna ilâve ettiği dua.

33) Ibid., s. 165.

34) Aktepe, M., «KVni. yüzyıl vezirlerin­ den Kaptanı Derya Kaymak Mustafa P a -•Sa'ya ait vakfiyeler». Vakıflar Dergisi, V H L Ankara, 1969, s. 16-33.

35) Yaltkaya, Ş., «Kara Ahmet P a ^ Vakfiyesi», Vakıflar Dergisi, n., Ankara, 1942. a. 83-169.

(10)

122 ÖMOR BAKIRER

beddua, mânevi teşvik ve tehditler, şe­ riatta mevcut vakıflarla ilgili hüküm­ ler bu şartlara uyulmasını teminat al-tma almış bulunuyor, ve devletin nazır ve kadılarla yürüttüğü denetleme bu­ nu destekliyordu". Hukukî şartlara gö­ re vakıf binalar tamire muhtaçken ve vakfın geliri bunu karşılamaya yeterli iken mütevelli bu tamirden kaçınırsa zorlanır, tamir etmemekte ısrar eder­

se azledilip yerine başkası tayin edilir di". Vakıf malı olan mescidler ve di­ ğer dinî ve hayrî amaçlar için inşa edil­ miş binalar harap ve tamire muhtaç olunca vakfı varsa ondan yoksa mali­ ye hazinesinden tamir edilirdi". Vakfi­ yede tamiratla ilgili madde bulunmasa dahi mütevelli vakfın gelirinden ilk ön­ ce gerekli tamiratı yaptırmağa mec­ burdu, zira bakım ve tamir yapılma­ yınca bina harab olup vâkıfın devamlı­ lık kaydıyla kurduğu tesis bozulacak­ tı*. Devlet, kadı ve nazırlarla yürüttü­ ğü denetimi yanısıra, suistimalleri ön­

lemek amacıyla, mütevelli tarafından yaptırılacak çeşitli inşaat ve tamiratta, özellikle Selâtin vakıflarmdaki tami­ ratlarda, Hassa mimarlannca plânla­ rın hazırlanması, keşif bedellerinin he­ saplanması ve hazırlanan projelere gö­ re inşaatın yürütülmesini desteklemek­ le ve bunlarla ilgili divan hükümleri çıkartmaktaydı*'. Bunlar ve bunlara benzer kanunî ve cezaî hükümler saye­ sinde vakıf mah gayrimenkul eserlerin bakım ve korunması vakfın elindeki maddi imkânlarm devamı süresince garanti altına ahnabilmiştir".

Vakıf binaların tesislerinden itiba­ ren geçirdikleri tamiratları, bu tami­ ratlarda kullanılan malzeme ve yapılan masrafları divan hükümleri, kadı sicil­ leri, maliye ve mühimme defterleri, yıl­ lık bütçe kayıtlan ve benzeri arşiv ve­ sikalarında takip etmek mümkündür. Arşivlerimizde sayılan çok olan, ancak şimdiye kadar az bir kısmı yayınlanan,

bu tür vesikalar içinde yukanda ör­ nekleme için verilen vakfiyelerin bir kısmındaki uygulamaları aydınlatabile­ cek bilgi bulunabilmektedir ki bunlar da aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

a. Tamiratların yapılması içiu gönderilen divan hükümleri :

Sahip Ata Fahrettin Ali'nin vakfı ile yapılan Sivas'taki Gök Medrese ile ilgiH bir divan hükmü 1131 H . 1621 M. tarihinde Sivas Beylerbeyi ve Sivas Ka­ dısına gönderilmiştir^'. Bu h ü k ü m d e Sahibiye (Gök Medrese) ve Pervane Medrese'leririin mescid ve minare şe­ refelerinin harap olduğu, tamir ve ter mime lüzum olduğu, vakfiyede bu ko .nuda şart bulunduğu halde mütevelli­

nin bu tamiratı yaptırmadığı ve bu ne­ denle de ezan okunamadığı belirtilerek şereflerin tamiri için keşif yapılması ve tamirata gerekli paranın vakıf

geli-37) Kunter, H . B., «Türk Abidelerinin İdare, muhafaza, bakım ve onarımı mevzuun­ da tatbik edilmiş olan esaâlar>, I . T ü r k S a ­ natları Kongresi, Ankara, 1959, TebUgler, A n ­ kara, 1962, 8. 263-265.

Berki, A. H . , Vakıflar, İstanbul, 1941. Köprülü, F . , «Vakıf Müessesinin H u k u k i Mahiyeti ve Tarihi Tekâmülü>, V a k ı f l a r D e r ­ gisi, n., Ankara, 1942, 8. 1-37. 38) Berki, A. H . , op. dt., s. 240. 39) İbld., 8. 118-122. 40) İbid., s. 210. 41) Kunter, H . B.. op clt., s. 267. Turan, Ş., «Osmanlı T e ş k i l â t ı n d a H a s s a Mimarları», Tarih Araştırmaları Dergisi, A n ­ kara Üniversitesi, Dil, Tarih ve C o ğ r a f y a F a ­ kültesi, cilt. I , sayı. 1, Ankara, 1963, s. 170.

42) Mumcu, A., «Bîski Eserler H u k u k u ve Türkiye», A n k a r a Üniversitesi H u k u k F a k ü l ­ tesi Dergisi, cilt. X X V I , sayı, 3-4, A n k a r a , 1969, s. 86-67.

43) Brdogran, M., «Osmanlı Devrindp Anadolu Camilerinde Restorasyon F a a l i y e t ­ leri», Vakıflar DergUl, V H . . İ s t a n b u l . 1968. «. 164, 187; Um. m Aük. Def. B ş b . Arg. No.

(11)

VAKFİYELERDE BİNALARIN TAMİRATI İLE İLGİLİ ŞARTLAR VE BUNLARA UYULMASI 123

rinden ve mütevelli aracılığı ile öden­ mesi istenmektedir^^

Balıkesir kadısına hitaben yazılan bir diğer hükümde Balıkesirde Zağa­

nos Paşa vakfı ile inşa edilen Zağanos Paşa Camii ile ilgilidir. 985 H/1577 M. tarihinde yazılan bu hükümde, aynı ta­ rihte meydana gelen zelzele sırasında, Zağanos Paşa Camiinin minberi ile di­ rekleri ve kubbelerinin çatladığı, yine aynı depremde Yıldırım Han camiinin de hayli hasara uğradığı, namaz kılına­ maz hale geldiği, ve üstad bir mimar olmayınca tamir edilemeyeceğinin bil­ dirilmesi üzerine Hassa mimarlarından Mahmut Halife'nin Balıkesir'e gönde rildiği tecdit veya tamir edilmesi ge­ rekli kısımları tespit edip tecdid veya tamir edeceği bildirilmektedir*'. 1126 H/1714 M. tarihli diğer bir hüküm de Zağanos Paşa vakfı mütevellisinin mü­ racaatı üzerine kendi vakfı olmıyan Balıkesir'deki tbrahim Paşa Camü'nin Zağanos Paşa vakfından tamir edilme­ sine aittir".

b. Kadı sicillerinde tamiratlarla ilgili kayıtlar :

Sultan Orhan vakfı ile Bursa'da inşa edilen iki türbe, cami ve hamamın ileriki devirlerde geçirdikleri tamirleri

Bursa Kadı siciUerindeki kayıtlarda kronolojik olarak takip etmek m ü m kündür*'.

Bu kayıtlardan Sultan Orhan tara­ fından yaptırılan Osman Gazi türbe­ sinde 889 H/1484 M. tarihinde mimar Ishak tarafından tamirat keşfi yapıla­ rak divana arz edildiği; 914 H/1508 M. tarihinde ikinci defa tamir ettirildiği'"; yine aynı vakıftan Bursa'daki E s k i Ye­ ni Hamamın 889 H/1484 M. tarihinde tamir edilmesi için emir gp^ıderildiği; ci bir tamirat keşfi hazırlandığı anla­ man Elhac Mustafa gönderilerek ikin-1099 H/1687 M. tarihinde ise Hassa mi-şılmaktadıı*.

44) Ibld., «Sivas Beylerbeyine ve Sivaa Kadısına Hüküm W, Südde-1 saadetime mek-tub gönderüp nefsi Sivas'taki vakî Sahlbiye ve Pervane medreseleri ve caml-1 şerifleri ve minarelerinin bir miktar yerleri ve gerefelerJ mürur-ı evyanı ile harabe mügrif olmakla ta­ mir ve termime muhtaç ve zlkrolunan vakıf­ larda müsaid olup tamir ve termimlne dahi nesne şart ve tayin olunmuş iken mUtevelU oismlar tamir ve termim etmemeleriyle evkafı hamsede ezan-ı şerif okunmayıp şürutı vakıf icra olunmamakla minarelerin şerefeleri ta-mir ve termime muhtaç ve mühim ve muk-tazı olmaSrır ma'rifeti ser" ile keijif ve h ü c . cet olunun mütevelli vakıf ma'rifeti ve ma,-rifetl şerile malî vakf ile tamir ve termim olunmak için emr"! şerifim verilmek ricası­ n a vaki' hali arzeyledigin ecllden vechi m e ş -n ı k üzere şer'ile görülmek babı-nda ferma-n-ı alışanım saadır olmuştur.

45) îbld., s. 153-166, Mm. Df. Bgb. Arş. No. 31, s 280; «Balıkesir kadısına Hüküm kl Bazı kuralarda zelzele-i azime vâki olup Z a ­ ğ a n o s P a ş a Camiinin minberi ve yapma di­ rekleri ve iki kubbesi yarılıp ve taşra kubbe­ lerden b e ş kubbe dahi bir vecshile yarılmıştır ki ol tarafta bina tecdide muhtaçtır. Zira mermer direklerden ayrılıp ve minarenin $e-refesi dahi a y n l ı p termime mehül yoktur dediklerinden gayn minare etrafmda olan dültkânlar ve minareye kartb olan diğer m a -hâllat ahalisi namaz kılmaya kavf edip ve imaret aburunun külliyen bir tarafı yıkılıp ve türbesinin kubbesi yarulup bunda olan bina­ lar bir ü s t a d mimar olmayınca tecdide kud­ retimiz yoktur deyup cevaü verip ve merhum Y ı l d ı n m H a n camiinin ekser yerleri harap olup minaresi yıkıhp sonra külli harca muh­ taçtır, ve bazı mesacld ve mualUmhane yıkı­ lıp amelden kalıp ve kasaba ve burada sakin olanlardan kırk neferden ziyade âdem bina altında kalıp ötesi şehirde cuma namazı k ı ­ lınmak müyesser olmayıp kasabadcm hariç yerde olan musallaya çıkıp kalmışlardır deyu tahmin olunmak İçin bir üstad mimar lâzım oldug:un bildirip bir üstad mimar gönderil­ mek rica eylediğin acilden büyürdüm k l Has­ sa mimarlarından Mahmut Halife vardıkta zlkrolunan camilerin ve muallimhanenin Üze­ rine varup ve bilcümle tecdide muhtaç olan­ ları ve tecdide muhtaç olmayıp tamiri lâzım olanları onat veçhile tahmin-i sahihle tahmin IttIrOp ne mikdar akçe ile tecdid ve tamir olunacağın bildlresln.»

46) îbld., s. 163, 182; U m . Sk. Ahk. Df. Bşb. A r ş . No. 66, s. 90.

47) Ayverdl, E . H . . Osmanlı MlmarisbıİB ilk Devri, istanbul, 1966,; Y a z a r Bursa'daki çeşitli mimari eserleri incelerken, bunlann yapılışlarını takip eden devirlerde geçirdikleri tamirlerle üglll Bursa Kadı Sicillerinde mev­ cut k a y ı t l a n vermektedir. B u tür kayıtlar muhtemelen diğer şehirlerin Kadı Sicillerinde de mevcuttur.

48) îbid,, s. 108, Bursa Kadı Sicilleri. 4. cilt, 16. s.

(12)

124 OMOR BAKIRER

Orlıan Gazi vakfı ile yapılan Bur-sa'daki Orhan Gazi Camii, Medresesi ve İmaretinde 1626- 1808 yıllan arasın­ da ve Orhan Gazi Türbesinin 1855 Bur­ sa zelzelesinde tamamen harap olup

1863 de bugünkü şeklivle yeniden inşa - ilmeden önce geçirdikleri tamu bu tamirlerde kullanılan malzeme ve yapılan harcamalar hakkında aynı ka­ yıtlarda daha aynntılı bilgi mevcuttur

ve bunlar şu şekilde sıralanmaktadır : 1. 1024 H/1615 M. tarihli türbe ye ait kayıtta, 200 tahta kurşun 20 bin akçeye; okkası 20 serden 15 okka; 300 akçelik enser çivi; 100 adedi yirmişer den 40 akçeye 200 kurşun enseri; ta nesi 13 den 170 akçeye 13 hatıl ve işçi­ lik beraber 21079 akçe harcanmıştır*.

2. 1038 H/1628-29 M. tarihinde camiin kurşunları aktığı için Hassa mimarı İbrahim tarafından 1İ515 akçe­ ye",

3. 1145 H/1732 M. tarihinde ca­ mi, medrese ve türbede bazı işlerle, imarette ceviz kapılar, talebenin çorbcı içtikleri yeni mahal, fırın sofası üstün­ deki peyke ve mahzen kapısı ve ima­ ret karşısındaki büyük anbar vesâire den mürekkep tamirat 20917 akçeye^,

4. 1186 H/1773 M. de cami şerif üzerindeki kurşun kalyesi, 6 adet sofa­ ların beyaz sıvalan ve mahfazları, kub­ belerin etrafındaki derzler, kubbelerin

temizlenmesi ve anbar aktarması, mah­ fil etrafında ve şadırvandaki oturma yerlerindeki tahtaların yenilenmesi, 6 adet pencerelerin çerçeve ve camları­ nın yenilenmesi, harim duvarının hora­ san sıva ile tamiratı ve bu tamiratlar için kurşun, hatıl, toprak, sıva, urgan, kürek gibi malzeme alınması ve bun­ ların taşıma ücretleri için topyekûn 82340 akçe»,

5. 1209 H/1793 M. zelzelesinden sonra aynı sene içinde, cami ve türbe için kurşun, türbenin kuzeyinde zelzele­ den çathyan duvar ve kubbeye demir

kuşak, kurşun altına toprak, üstadiyc, zıvana, timurları ocak masrafı, çath­ yan kubbeye iç ve dıştan kireç horasan alçı, medrese tarafındaki kanada ke reste ve kiremid, mermerlerin yenilen­ mesi, minare tamiri, yalnız minareye üstadiye, minare kurşunu, uzun mil, kereste, tuğla, oluklu tuğla, mismar, ve keten çöpü alınması, tuğlalar için fi­ rm masrafı ve bunların nakli ve usta gündelikleri için topyekûn 69935 ak çc'^ harcanmış,

6. 1209 H/1793 M. de cami ve türbenin muhtelif yerleri 1849.5 kuru şa«.

7. 1223 H/1808 M. de 17 tope ca­ mı ile kurşun vesaire tamiratı ise 6684 kuruşa* yapılmıştır.

Fatih Sultan Mehmed'in E m i r Sul­ tan vakfı ile Bursa'da tesis edilen E m i r Sultan Camiinde 1571-1788 yıllan ara­ sında yapılan tamirler yine Bursa Kadı sicillerindeki kayıtlarda tespit edilmiş

tir ki bunlarda şu şekilde sıvalanabili'-: 1. 979 H/1571 M. tarihli kavıtta kubbe kurşunlarının kaldırılıp yenilen­ meğe muhtaç olduğu ve tamirat için mütevelliye izin verildiği",

2. 1013 H/1604 M. tarihlisinde ca­ mi pencerelerinin tamiri için mimar

50) Ibld., B. 106, B u r s a Kadı Sicinerl, 225 cilt, 14. 8.

61) İbld., s. 66, Bursa Kadı Sicnieri 243 cilt, 24. s.

52) tbW., 8. 66, B u m a K a d ı Sicilleri 300 cilt, 93. 8.

53) îbid., 3. 66, Bursa Kadı Sicilleri, 331. cilt. 61. 8. 64) İbld., s. 106, B u r s a K a d ı Sicilleri, 1209 sene, 14 ». 66) İbld., s. 66, B u r s a K a d ı Sicilleri, 1192. cilt, 72. s. 66) İbld., 8 66, B u r s a Kadı Sicilleri, 277. cilt. 62. s. 57) Kunter, H . B.. «B3mlr Sultan V a k ı f l a r ı ve Fatih'in E m i r Sultan Vakfiyesi», V a k ı f l a r Dergisi, I V . , Ankara, 1958, s. 66; B u r s a ge­ riye Sicilleri, Sicil No. 114/85, E v a h l r - l s a ­ fer 979 tarihli kayıt.

(13)

VAKFİYELERDE BİNALARIN TAMİRATI İLE İLGİLİ ŞARTLAR VE BUNLARA UYULMASİ 125

ibrahim ve neccar Süleyman'ın gönde­ rildiği, İznik'ten bin adet çini getiril­ diği, bunlara iskele masrafı v.s. de da­ hil olmak üzere 4000 akçe harcandı-3. 1175 H/1761 M. tarihli kayıtta, fırtına sebebiyle kubbe kurşunlarının kalktığı ve bunların tamirine 36000 ak­ çe harcandığı",

4. 1203 H/1788 M. tarihli kayıt ta ise cami ve türbe kurşunlarının ye­ nilenmesi ve su yollarının tamiri için 30004 kuruş, 12 para harcandığı*' bil­ dirilmektedir.

c. Yıllık Muhasebe Blânçolanuda

tamiratla ilgili kayıtlar :

îmaret sitelerinin yıllık muhasebe blânçolannda da vakıf binalardaki ta­ miratlara yapılan masraflar, kullanılan malzemenin çeşidi, miktarı ve fiyatla­ rı, işçi ücretleri hakkında bilgi edin­ mek mümkün olmaktadır*'. Fatih Ca­ mii ve İmaret te:-islerinin 895-896 H /

1489 -1490 M. yılına ait muhasebe blânçolarındo, tannic! i'Ur< • • • -r kaydedildiği kısımda, çeşitli kasabalar­ daki camiler, mescidler, medreseler ve hamamlarla ilgili tamirat masrafları yirmi dört maddelik bir liste olarak verilmiştiı-'^ B u listeden anlaşıldığına göre 1489 yılında 13663 ve 1490 y . h n d n

16871 akçe tamirat için harcanmıştıı*' Bu tamiratlarda çalışan mimar, me rerometçi, hamam meremmetçisi, su yolcusu ve kurşuncuların isimleri ve aldıkları gündelikler onyedi maddelik ayn bir listede verilmektedir^ Yine ay­ nı yılın bilânçolarında çeşitli imaretler-deki alış veriş ve diğer masraflar için harcanan yıllık paranın dağılımını gös­ teren listeye tamirat masrafları da ilâ­ ve edilmiştir. Buradan, Fatih İmaretin­ de yıllık masraflarm % 2.2 sinin; Eyüp Türbesinde % 5.5 inin; Beyazıd I . ima­ retinde % 19.2 sinin; Edirne Beyazıd

II. imaretinde % 4 ünün tamirat mas­

rafları için harcandığı göze çarpmakta­ dır^.

Divan hükümleri, kadı sicilleri ve yıllık blânçolardan verilen bu birkaç örnek vakıf binaların korunmasını ve bakımını sağlamak amacıyla tedbir alındığını, gerekli tamiratların yapıl­ dığını göstermektedir. Muhtemelen, bu konuda aydınlatıcı bilgi henüz tasnif ve tercümeleri yapılmamış çeşitli vesi kalarda mevcutur ve bunların incelen­ mesi sayesinde binalardaki aksaklıkla­ rın en çok nerelerde meydana geldiği ve bu aksaklıkları gidermek, yapıyı sağlamlaştırmak için ne gibi tedbirler alındığı hususlarına açıklık getirebiUr. Görüldüğü gibi hem vakfiyelerde, hem de tamirlere ait vesikalarda en çok üze­ rinde durulan su yollan ve kubbe kur­ şunlarının tamiridir. Muhtemelen rüz­ gâr ve fırtına sebebleriyle kubbe kur­ şunlan; kullanma ve eskimeye bağh olarak da su yollan devamlı bakım icap ettirmekteydi. Kubbe kurşunları­ nın sık sık elden geçirildiği Sultan Or­ han Camiine ait vesikalardan anlaşıl­ maktadır. Bunlar yanısıra duvar, sıva, cam, pencere çerçevesi ve kapı tami­ ratlarının ise ikinci derecede geldiği görülmektedir. Yine aynı vesikalardan malzemenin bazen mahalli olarak

te-58) IbUl., Bursa, Şeriye Sicilleri, Sicil No. 215/29. Bvail-Zilkade 1013 tarihli kayıt. 59) Ibid., Bursa, Şeriye Sicilleri, Sicil No. 336/110, Cemaziyelevvel 1175 tarihU kayıt.

60) tbid., Bursa. Şeriye Sicilleri, Sicil No. 1198/86, 1203 tarihli kayıt.

61) Barkan, ö . L . , «tmaret Sitelerinin Kuruluşu ve işleyişi», İstanbul Üniversitesi, İ k t i s a t Fakültesi Dergisi, cilt. 23, sayı 1-2, E k i m 1962-Şubat 1963, a. 245.

62) Barkan, ö . L . , «Fatih Camii ve İma ret Tesislerinin 1489-90 yıllarına alt Muha­ sebe Blançolan», Istaniml Üniversitesi, İ k t i ­ sat Fakültesi Dergisi, cilt. 23, sayı 1-2, E k i m 1962-Şubat 1963, s. 297-341.

63) İbid., s. 333. 64) İbid., s. 322-323.

65) Barkan, ö . L . , «îmaret Sitelerinin ». s. 291.

(14)

126 OMOR BAKIRER

min edildiği, fakat genellikle başka yer­ lerden getirildiği, malzeme fiyatlanna taşmia ücretlerinin ilâve edilmesinden anlaşılmaktadır. Aynca hizmetliler kadrosımda mimar bulunmıyan vakıf binalanndaki tamirler için Hassa mi-marlanmn yollandığı, Selâtin vakıfla-rmdaki tamiratlara da Hassa mimarla-nmn görevlendirildiği, keşif raporları­ nı haarlayıp inşaatı yürüttükleri anla­

şılmaktadır".

özetliyecek olursak, vakfiyelere konan tamiratla ilgili şartlann vakıf malı gaynmenkûl eserlerin devamlı ba­ kım ve tamirinde önemli bir etken ol­ duğu, vakıf müessesesinde ihmallerin başladığı XIX. yüzyıla kadar vakfiye-lerdeki bu şartlara, vakfın maddi im­ kânları nisbetinde, uyularak gerekli ta­ mirlerin yapıldığı ve bu nedenle de vakıf malı binalann daha iyi koruna­ bildikleri söylenebilir. Aynca, Konya, Yusuf Ağa Kütüphanesine ait ve 1794 yıhnda tanzim edilen bir vakfiyeye da­ yanarak yalnız gaynmenkûl eserlerin değil, vakıf mah menkûl eserlerin ba

kim ve korunmasmm da gözönünde tutulduğu ilâve edilebilir. Bu vakfiye­ de yılda bir kere mütevelli ve diğer gö-revüler tarafından yapılacak sa5rım sı­ rasında ciltlenmesi ve tamiri gerekli görülen kitapların ciltlenip tamir edil-dikten sonra masraflarının mütevelli­ ye bildirileceğine dair bir şart mevcut­ tur".

66) Hassa mimarlarının h a z ı r l a d ü U a n k e gif raporlarına tamirat plftnlannı d a ll&ve « t -tikleri çok muhtemeldir. B k :

Unsal, B., «Topkapı S a r a y ı A r ş i v i n d e B u ­ lunan Mimart plânlar Üzerine», TUrk S a n a t ı Tarihi Araştırma ve tnoelemelerl, İ s t a n b u l 1663, 1*. 169, 179-181, Rea. ».

Srdenen, O., «Bski y a p ı l a r ı m ı z d a p l â n meselesi». Mimarlık, 1966, sayı. 26, s. 22, R « s V.

Turan, Ş., «Osmanlı Tefikllfttında H a s s a Mimarları», Tarih Araştırmaları Dergisi, A n ­ kara Üniversitesi, Dil, T a r i h ve Dogrrafya F a ­ kültesi, cilt. I , sayı. 1, A n k a r a , 1963, s 163-170.

67) Cunbur, M., «Yusuf Ağa. K ü t ü p h a ­ nesi ve kütüphane vakfiyesi». T a r i h A r a ş t ı r -malan Dergisi, A n k a r a Ü n i v e r s i t e s i , Dil, T a ­ rta ve Coğrafya Fakültesi, cilt. T. s a y ı ı Ankara 1968, s. 203-219.

Referanslar

Benzer Belgeler

Aşağıda verilenlerden hangisi beden temizliği ile ilgili değildir.. Saçlarımızı temiz ve bakımlı tutmak

12 Bu konuda Turan (2013) tarafından yapılan araştırmada, ilahiyat fakültesi mezunu olan imam hatiplerin mesleki yeterlik puan ortalaması, ilahiyat önlisans ve

Sizler bu modülde tekniğe uygun olarak gemilerde kullanılan temiz su boru bağlantı elamanlarının montajı, temiz su boru tesisatı montajı, temiz su tesisatı testi, temiz

Bunun için fıkhî bilgilerin günlük hayatın problemlerini çözer nitelikte olması ve bunları halka aktaracak din görevlile- rinin bilgi, uygulama ve yöntem bakımından

[r]

Kapalı olmayı isteme (maskeler), açık olmayı istemenin tersi olarak kişinin iletişime girme cesaretini kırar.&#34; &#34;Açık olmakla, mümkün varoluş olarak kendimi

Araştırmaya katılanların cinsiyetine göre Atatürk dönemindeki laiklik uygulamalarındaki problemler, uygulayıcılardan kaynaklanmıştır ifadesine verdikleri cevaplar

Sadece tarım değil toplumsal, kültürel her türlü faaliyet bağlantılı olduğu diğer alanlar ve toplumsal yaşamla olan ilişkileri gözetilerek, sürekli bir toplumsal