“Dünyada sigortacılığa benzer ilk uygulamalara günü-müzden yaklaşık 4000 yıl önce Babiller’ de rastlanmaktadır. Za-manın ticaret merkezi durumundaki Babil’ de, kervan tüccarla-rına borç veren sermayedarlar, kervanların soyulması veya fidye ödeme durumuyla karşılaşmaları halinde tüccarların borçlarını silmekte, buna karşılık borcu tüccarlardan geri aldıkları zaman, taşıdıkları riskin karşılığı olarak ana borç miktarı üzerinden bir miktar para almaktaydılar.
Kral Hammurabi zamanına gelindiğinde ise, haydutların saldırısına uğrayan kervanların zararlarının bütün diğer kervan-lar arasında paylaşılmasını öngörülmekteydi.
M.Ö. 600 yıllarında Hindu’lar sigorta özelliği taşıyan kre-di anlaşmaları yapmaya başladılar.
Sonraları sigortaya daha yakın uygulamalar özellikle de-niz ticaretinin geliştiği yerlerde görülmektedir.
Prim esaslı sigorta yaklaşık M.S. 1250 yıllarında Venedik, Floransa ve Cenova şehirlerinde görüldü. Gene de bugünkü an-lamda sigortadan söz edilebilmesi için 14. yy’ ı beklemek gerekti. Ekonomik koşulların değişmesi ile ticaret, 14. Y.Y’ dan başlayarak çok önemli gelişmeler gösterdi.
Denizde başlayıp gelişen sigortacılık, daha sonraları ha-yat sigortası fikrinin doğmasına neden oldu. Gemi ve yükünün sigorta edilebilmesi, kaptan, yolcular ve tayfaların da sigorta edi-lebilmesi fikrini getirdi.
17.yy.’ın ikinci yarısı sigortacılığın gelişmesine yol açan iki önemli olaya sahne olmuştur. Bunlardan ilki sigortacılıkta istatistik metot ve tekniğinin uygulanmaya başlaması (İhtimal Hesapları), ikincisi ise 2 Eylül 1666 tarihinde Londra’da meydana gelen ve dört gün sürerek 13.000 evle 100 kilisenin kül olmasına yol açan büyük yangındır.
Modern sigortacılığın doğuşuna deniz, kara sigortacılı-ğına yangın, kaza sigortacılısigortacılı-ğına tren kazaları ile ilişkin bireysel kazalar öncülük ederken, sanayinin gelişmesiyle yaşanan büyük teknik hasarlar, mühendislik sigortalarının gelişimine yol açmış-tır.
20. yüzyılın başlarında sigorta şirketleri her türlü sigorta ihtiyacına cevap verebilecek şekilde örgütlenmelerini tamamla-mış kuruluşlar olarak etkin hizmet verebilecek düzeye ulaştamamla-mış- ulaşmış-lardır.” (Türkiye Sigorta Birliği)
Günümüzde sigortacılık, olmazsa olmaz haline gelmiş ve toplumdan her kesimin başvurduğu, ihtiyaç duyduğu bir ana alandır. Bu nedenle, Dergi Ayrıntı ailesi olarak; insanlık tarihinde 4 Bin yıldır önemini koruyan sigortacılık konusunda merak edi-lenleri Burdur’da alanında oldukça uzman olan Mert Sigorta’nın sahibi Hüseyin Macit’e sorduk.
Mert Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. yetkilisi Hüseyin Macit ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi siz değerli okurlarımıza su-nuyoruz…
DERGI AYRINTI: Bize biraz
kendi-nizden bahseder misiniz? Hüseyin
Macit kimdir?
MERT SIGORTA: Emekli olduktan
sonra hala üretebileceğim çok şey ol-duğunu düşündüm. Bir şeyler üret-meye karar verdim. Bu süreçte hayvan yemi ve sütçülük üzerine faaliyette bulundum. Oralardaki ticari faaliyetim bir, iki yıl gibi bir süreyle sonlandı. O dönemde tarım sigortaları - hayvan yemi ve süt - üzerine çalışırken tarım sigortaları TARSİM’e ilgim yöneldi ve tarım sigortası işini yapmaya karar verdim. Daha sonrasında ise sigorta acenteliğini araştırdım ve sigortacılığa adım atarak sonunda ait olduğumu hissettiğim sektöre giriş yaptım.
Ayrıntı: Mert Sigorta’nın ticaret
sahnesine çıkışı ve dünden bugüne
izlediği sigortacılık
politikaların-dan bahseder misiniz?
MERT SIGORTA: Biz 2003 yılı başında
Mert Sigorta Aracılık Hizmetleri Şirke-ti’ni kurarak sektöre giriş yaptık. Sigor-tacılık sektörüne Başak Sigorta ile baş-ladık. O yıllarda sigortacılığa müracaat ettiğimizde, bu işe başlamak için ilk olarak Başak Sigorta ile el sıkıştık. Sigortacılık Avrupa’da daha gelişmiş, Türkiye’de ise emekleme döneminde olan bir sektör. Bu noktada çok yol kat etmemiz gerek. Sigortacılık, güven esasına dayalı bir iştir.
Biz sigorta acenteliği olarak ticaret ya-pıyoruz. Şu anda 3 tane sigorta şirketi acenteliğimiz var. Belki anlaşılırlığını artırmak amacıyla buna bayilik de
di-yebiliriz. Acenteliğini yaptığımız Sigor-ta Şirketleri; Groupama sigorSigor-ta, Güneş sigorta ve Neovo sigorta. Bu şirketlerle ticaret hayatımıza devam ediyoruz. Anlaşma sağladığımız sigorta şirket-leriyle bir nevi ticari evlilik yapıyor ve faaliyete başlıyoruz. Anlaşmanın son-rasında acentelik yetki belgesini alıyor, Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıt yaptı-rıyoruz.
RİSK OLMASA SİGORTACILIK
HİÇ DOĞMAZDI
Ayrıntı: Sigortacılıkta ‘risk’
kavra-mı temel faktördür. Sigortacılık ve
risk arasındaki ayrılmaz bağlantıyı
açıklayabilir misiniz?
MERT SIGORTA: Risk sizin de
değin-diğiniz gibi sigortanın temel unsurları arasında yer almaktadır. Risk temelde
sigortanın var oluş nedenlerindendir. Sigorta işletmelerinde yatırımlar açı-sından ele alındığında da risk kavramı-nın büyük önem taşıdığı ve bu karar-ları önemli ölçüde etkilediği göz ardı edilmemelidir.
Risk, hali hazırda gerçekleşmiş de olsa, henüz gerçekleşmemiş fakat gerçek-leşme ihtimali olan bir durum da olsa özetle zarara uğrama tehlikesi olarak ifade edilebilir. Bu tehlike; aniden, ira-de dışı ve ne zaman meydana geleceği belirsiz bir biçimde ortaya çıkar. Bizim yaptığımız işte, risk olarak kabul
edi-len belli başlı tehlikelere karşı teminat oluşturmaktır.
İnsanlar yaşamlarında daima var ola-gelmiş riskleri tolere etmek ve kendi güvenliklerini sağlamak adına sigor-taya başvuruyorlar. Bireyler, risklerini sigorta şirketlerine satarak güvence teminatı alıyorlar. Makul bir bedel ödeyerek yaşamlarındaki risklere karşı tedbir almış oluyorlar. Dolayısıyla in-sanlığın hayatında risk faktörü olma-saydı, sigortacılığa da gerek olmazdı diyebiliriz. Bu noktada sigortacılık ve risk ayrılmaz bir ilişki içerisindedir.
AYRINTI: Sigorta yaptırmanın
ge-rekliliği herkesçe bilinen bir
ger-çek fakat ülkemizde bazı alanlarda
sigorta yaptırmak bir zorunluluk
olarak görülüyor bunun sebebi
ne-dir?
MERT SIGORTA: Buna başta taşıt
si-gortalarını örnek gösterebiliriz. Vatan-daşlar çoğunlukla araçlarına trafiğe
çıkarabilmek için zorunlu olduğundan sigorta yaptırıyor. Hatta eminim ki, zorunlu olmasa aracını sigortalattır-mayacak gerçekten büyük bir kitle var ülkemizde. Hatta şu anda trafikte seyir halinde birçok sigortasız araçta bulu-nuyor.
Sigortanın zorunluluk olarak görülme-sinin temel nedeni, riskin ne zaman ortaya çıkacağının belirsizliğidir. İn-sanlar, ‘belki de hiç kaza yapmam’ ya da ‘sigorta şimdilik lazım değil, boşa para veriyoruz’ gibi düşüncelere sahip olabiliyorlar. Oysaki risk her an karşıla-şılabilecek bir durumdur ve sigorta da
zaten bu nedenle önemli.
Zorunluluk hissinin bir nedeni olarak da Trafik Sigortasının sigortalı aracın bir kaza sonucu karşı tarafa verdiği ha-sarları karşılaması, üçüncü şahısların mal, sağlık giderleri ve bedeni tazmi-natlarının ödenmesi gösterilebilir.
ZORUNLU SİGORTA ÇEŞİTLERİ
ARTIRILMALI
Ayrıntı: Yaptırılması zorunlu olan
sigortalar nelerdir?
MERT SIGORTA: Trafik sigortası,
DASK, Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği Zo-runlu Mali Sorumluluk Sigortası, Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası, Tıbbi Kötü Uygulamaya Karşı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Tehlikeli Mad-deler ve Tehlikeli Atıklar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Sertifika Mali Sorumluluk Sigortası ve Zorunlu Paket Tur Sigortası zorunlu sigortalar kapsa-mındadır.
Sigortacılık pazarının gelişmesi için zorunlu sigorta çeşitleri artırılmalıdır. Mesela Avrupa’da zorunlu sigortala-rın sayısı 28 iken ülkemizde yalnızca 12’dir.
Bunun dışında bir öneri olarak da şunu eklemek isterim, zorunlu sigortacılık ile ilgili olarak ortaokul ve liselerde ders konulabilir. Çünkü sigortacılık sektörü Türkiye’de hala emekleme se-viyesinde.
AYRINTI: Zorunlu sigortalar
arasın-da bulunan trafik sigortası
kapsa-mında ne gibi hasarlar teminat
al-tına alınmaktadır?
MERT SIGORTA: Teminat altında olan
aslında birçok husus var. Bunlara ör-nek verecek olursak; Öncelikle trafik sigortası, 2918 sayılı Karayolları Kanu-nuna göre karşı tarafın maddi hasarla sonuçlanan zararlarını karşılar. Aynı za-manda kamuya ait mallara vereceğiniz zararlar (elektrik direği vs.) ve üçüncü kişilere ait mallara vereceğiniz zararlar da (ev, iş yeri vs.) sigorta kapsamında karşılanır.
Kaza durumunda kişilerde meydana gelen yaralanmalar, yaralılara yapıla-cak ilk yardım hizmetleri, muayeneler, tedaviler, ilaçlar gibi masraflar da trafik sigortası tarafından karşılanır.
Trafik sigortası, kaza anında ölen kişi-lerin bakmakla yükümlü olduğu kişiler
var ise bu süreçte destek alamadıkları için onlarında bedeni tazminatlarını öder.
Kazada yaralanan kişilerin kısmi ya da süresiz çalışamaz duruma gelmesi ha-linde de trafik sigortası devreye girer. Kişinin ekonomik gelirinin kesilmesi ve baktığı kişilerin destekten yoksun kalması durumları tazminatla güvence altındadır.
AYRINTI: Ülkemiz aktif fayların
üzerine kurulu, deprem bölgesi bir
coğrafyada yer alıyor. Bize deprem
sigortasının (DASK) ne olduğundan
ve teminat kapsamından bahseder
misiniz?
MERT SIGORTA: Öncelikle
belirtme-liyim ki, deprem sigortası da zorunlu olan bir sigorta çeşididir. DASK, Zo-runlu Deprem Sigortası, depremin ve deprem sonucu meydana gelen yan-gın, infilak ve yer kaymasının doğru-dan neden olacağı maddi zararları, po-liçenizde belirtilmiş limitler dâhilinde nakit olarak karşılar. Binanız tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altındadır. Teminat kapsa-mına alınanlar ise; Temeller, Ana du-varlar, Bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, Bahçe duvarları, İstinat du-varları, Tavan ve tabanlar, Merdivenler, Asansörler, Sahanlıklar, Koridorlar, Ça-tılar, Bacalar ve Yapının yukarıdakilerle benzer nitelikteki tamamlayıcı bölüm-leri olarak sıralanabilir. Tabi ki binanın hasarı hesaplanırken arsa payı hariç tutulur.
AYRINTI: Son olarak okurlarımıza
iletmek istediğiniz bir şey var mı?
MERT SIGORTA: Sigortacılar olarak
biz, ticaret yapıyoruz ama işyerimizde bir mal satmıyoruz. Müşteriye somut bir şey, bir mal vermiyoruz. Ne satı-yoruz? Biz hizmet satıyoruz. Neticede müşteriye el kadar bir poliçe veriyoruz ama bu poliçe ile kişinin veya kuru-mun riskini üzerimize alıyor, insanlara teminat sağlıyoruz. Aslında yaptığımız da tam olarak bu; teminat, güvence satmak. Biz hizmet sektörüyüz ve bu sektörde güvenilirlik oldukça önemli-dir.