• Sonuç bulunamadı

Anadolu içinde

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anadolu içinde"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Anadolu içinde

r

K..

Bugün Türk ay­ dını Anadolu i- çine girmiş, o- nun ruhunu be­ nimseyecek, o - nunla bir olacak

imkânları kazanmıştır. Fakat a-

caba bu olmuş mudur? Cevap

maalesef henüz çok şüphelidir.

Memleketin ruhuna yabancı u-

zun bir tarihten sonra bunun

birdenbire gerçekleşmesi güç bir işdir. Hakikî millet olmak için

aydınla halkın kaynaşmasından,

aydının doğrudan doğruya halkı,

onun gerçek ihtiyaçlarını tem­

sil etmesinden başka çare yok­ tur. Anadolu içinde Türk aydı­ nının omuzlarına yüklenen bü­ yük vazifeleri başarabilmesi ta­

rihteki inhiraflarını bilmesine

bağlıdır.

Anadolu fctbedildiği zaman,

her şehir küçük bir üniversite halini almaktaydı. Fakat ilim a- rapça, edebiyat farsça olduğu i- çin, halkla aydının arasında, tbü- tün ortaçağ kavimleri gibi) du­ var vardı. Garpta milli kiliseler kuruldukça, din millileştikçe bu duvar ağır ağır kalkmış; millî e- debiyatlar, millî düşünceler, mil­ lî görüş tarzları doğmuştur. Biz

de Anadoluya Orta Asyadan

ikinci ve üçüncü göçler nüfusu kesifleştirdi. Yeni gelen aşiret re­ isleri Türk feodalizmini kurduğu

zaman, türkçe ihtiyacı kuvvet­

lendi. Eski eserler türkçeye çev

rildi, medreselerde türkçe oku­

tulmaya başladı, hattâ Kur'an

tercüme edildi. Türk aydını ile

halkın bu kaynaşması «İlimde,

edebiyatta ve siyasette» F a ­

tih zamanına kadar sürdü. On­ dan sonra Şarkî Romanın yerini tutan ve birçok kavimleri birleş­ tiren imparatorluk idaresi ağır

ağır aydınla halkı birbirinden

tekrar uzaklaştırdı. Ümmet ru­

huna dayanan bütün büyük im­ paratorluklarda olduğu gibi, bu

uzaklaşma zarurî ve kaçınıl­

mazdı. Böyle bir zihniyet için­

de bugün anladığımız mânada

milliyet duygusunun gelişmesi

kabil değildi. Fakat Tanzimat-

tanberi geçirdiğimiz Avrupalılaş­ ma hareketleri aydın ve halk mü­ nasebetine yeni şekiller verdi.

Tanzimattan sonra geçirdiği­

miz İçtimaî ıslahat, aydının doğ

rudan doğruya kendini vatanın

içinde bulması suretiyle değil, fa­ kat garptaki örneklerinin tesiriy­ le. vatana doğru âdeta zorla i- tilmesine sebep olmuştur. Bu i- tilmede de aydın ve halk müna­ sebeti yine birçok sarsıntılar ge­ çirmiş ve bir asırlık zaman i-

çinde aydın, hakikî kaynağını

pek güçlükle ve nadiren bul­

muştur dense yanlış olmaz. Bi­

rinci Meşrutiyette Tanzimatm

hukukî müsavat ideali devlet

a-Yazan:

Prof. Hilmi Ziya Ülken

damlarının elinden edebiyat ve fikir adamlarına geçti. «Bab-ı- Âli» caddesi ve matbuat teşek­ kül etti. Garptan gelen hürriyet, müsavat ve vatan fikirleri aydın­ lar arasında yayıldı. Fakat he­ nüz bu fikirler bir milletin ma­ lı olacak hale gelmemişti. Va­ tan, henüz birçok milletleri i- çine alan Osmanlı İmparatorlu­ ğunun sınırlarını ifade ediyordu. Hürriyet bir milletin değil, bir ümmet veya imparatorluğa giren bütün kavimlerin hürriyeti idi.

İkinci Meşrutiyette istibdattan

kurtulma gayretleri canlandı. Fa­

kat istibdattan kurtulmak iste­

yen milletlerden her biri (A-

raplar, Arnavutlar. v. s..) bu

gayeyi kendine göre anlıyordu.

Bu yüzden onların aralan açıl­ dı. O zaman Türk milletini ge­ liştirebilmek şartiyle imparator­ luk autonomie’sini koruma ihti­ yaçları uyandı. Buradan müfrit merkeziyetçilik ve ademi merke­ ziyetçilik fikirleri çarpıştı. Bu­ nunla beraber memleketin İçti­ maî temeline ait olması lâzım- gelen bu fikirler, yalnız politika adamlarının elinde günlük prog­

ram mevzuu olarak kaldı ve

böyle tefsir edildiği için her i- kisinden de derin İçtimaî netice­ ler çıkmadı. Çünkü aydın Ana- dolunun içinde değildi.

Feodal imparatorluk devrinde

loncalar, timar ve zeamet teş­

kilâtı, medreseler, vakıflar ve

diğer teşkilât yüzünden halkla

aydının arasında bazı münase­ betler vardı. Başka tâbirle, meni

hüküm sürüyor­ du. Fakat Tanzi­ mattan sonra garp monarşilerini tak

lit eden Türk

devleti, gittikçe artan bir merkeziyet idaresi kur­

maya başladı. Memurları son­

suzca arttırdı. Eskiden mevcut

olmıyan ağır bir bürokrasi te­

şekkül etti. İşkodradan San’aya kadar imparatorluğun her köşe­ sinde bu merkeziyeti temin eden hükümet daireleri, kışlalar, bi­ nalar yapıldı. Son derecede ge­ niş deniz sınırlarını korumak i-

çin büyük bir donanma kurul­

du. Fakat bu inşaat memleket

içinde doğmuş bir endüstrinin ne­ ticesi değildi. Borçla yapılıyordu. Bu yüzden «Diyunu Umumiye» meydana çıktı.

Yabancı sermayesine dayanan azınlık tüccarı, gittikçe kuvvet­ lenerek «Hayriye» esnafının ye­ rini aldı. Timaj- ve zeamet kalk­ tıktan sonra, büyük çiftlikler yı­ kılmış ziraat de fakir çiftçi elin­ de kuvvetten düşmüştü. Bu yüz­ den müfrit bir memurlaşma ya­ nında küçük zanaatlardan m>' him bir kısmı ve ticaret, azı

lıklar eline geçti. Memleket

müteşebbis sınıf hemen hemı

kalmadı.

Bu İçtimaî değişme ile mı

vazi olarak Türk aydınında me leketle alâkasızlık da büyüyo du. Ne Tanzimat edebiyatı, c «Edebiyatı Cedide», ne «Fecr- âtî», hattâ ne de «Millî Edeb yat» adı verilen cereyanda ha kikî memleket alâkası uyanma

dı. Garpta romantizm ve onı

takip eden realizm millî tarihe tabiata, taşraya,' köye doğru u zanırken, gûya o cereyanları ör nek alan muadil edebî cereyan­

larımız bütün bu hamlelerle

leketin feodal bünyesine uygun

iptidaî bir ademi merkeziyet (D evam ı Sa: 7 Sü. ı

Taha Toros Arşivi

ııı:

Referanslar

Benzer Belgeler

Verilerin değerlendirilmesinde faktörlerin madde ve iç tutarlılık güvenirlik analizi, faktörler arası korelasyon analizi, test-tekrar test korelasyonu, kriter

Buna göre, biçildiği tarlada toprak üstüne ince bir biçimde yayılarak doğal şartlara açık bir yöntemle kurutulan hasıl (Kt) grubunu, hava akımına açık bir çatı

Bu çalışmada, endemik bir tür olan ve çok dar bir yayılış alanı bulunan Göcek kara semenderinin populasyon dinamiklerinin, ekolojik isteklerinin ve habitat

■English Corner 北醫大藥學系每年暑假皆會參與由世界藥學生聯合會(IPSF)主辦的 SEP(Student

Brain CT angiography and perfusion revealed a statistically significant decrease of cerebral blood flow (CBF) in the total brain parenchyma and basal ganglia, and a decrease of

Ancak, antibiyo- tiklere dirençli bakteri enfeksiyonları- nın yeniden filizlenmeye başlaması, batıda yapılan araştırmalarda fajlar üzerine yapılan çalışmaları daha

Bu küçük çalışmada özellikle Boğaziçi'nde ve Marmara'da görülen, yerli ya da mevsimlik balıkların resimleriyle birlikte Latince, Türkçe adları, dış

 Bunun için de tarımla uğraşanların her şeyden önce, bitkilerin gelişebilmeleri için nelere.  Bu soruya hemen hemen