• Sonuç bulunamadı

Keban Baraj Gölü kerevit (Astacus leptodactylus eschscholtz, 1823) populasyon büyüklüğünün araştırılması / The investigation of the crayfish (Astacus leptodactylus eschscholtz, 1823) population amplitude in Keban Dam Lake

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Keban Baraj Gölü kerevit (Astacus leptodactylus eschscholtz, 1823) populasyon büyüklüğünün araştırılması / The investigation of the crayfish (Astacus leptodactylus eschscholtz, 1823) population amplitude in Keban Dam Lake"

Copied!
80
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

FIRAT ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KEBAN BARAJ GÖLÜ KEREVİT (Astacus leptodactylus Eschscholtz,

1823) POPULASYON BÜYÜKLÜĞÜNÜN ARAŞTIRILMASI

Fahrettin YÜKSEL

Tez Yöneticisi Prof. Dr. Erdal DUMAN

DOKTORA TEZİ

SU ÜRÜNLERİ AVLAMA VE İŞLEME TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI

(2)

T.C.

FIRAT ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KEBAN BARAJ GÖLÜ KEREVİT (Astacus leptodactylus Eschscholtz,

1823) POPULASYON BÜYÜKLÜĞÜNÜN ARAŞTIRILMASI

Fahrettin YÜKSEL

DOKTORA TEZİ

SU ÜRÜNLERİ AVLAMA VE İŞLEME TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI

Bu tez ……… tarihinde, aşağıda belirtilen jüri tarafından oybirliği/oyçokluğu ile başarılı/başarısız olarak değerlendirilmiştir.

(İmza)

Prof. Dr. Erdal DUMAN (Danışman) ………

Prof. Dr. Osman SAMSUN ………. Prof. Dr. Dursun ŞEN ………. Prof. Dr. Metin ÇALTA .……… Yrd. Doç. Dr. Ayşe GÜREL İNANLI ……….

Bu tezin kabulü F.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulunun ………. Tarih ve ………. Sayılı Kararıyla Onaylanmıştır.

(3)

TEŞEKKÜR

Bu tez çalışması süresince, benden yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Erdal DUMAN’a, tez izleme komitesinde görev yaparak destek ve önerilerini aldığım Prof. Dr. Dursun ŞEN ve Yrd. Doç. Dr. Ayşe GÜREL İNANLI’ya, desteklerini esirgemeyen DSİ Keban Barajı Su Ürünleri Şube Müdürü Yasin CELAYİR’e, 1195 numaralı proje çerçevesinde çalışmayı destekleyen F.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi (FÜBAP)’ne teşekkürlerimi sunarım.

(4)

İÇİNDEKİLER Sayfa No: TEŞEKKÜR... I İÇİNDEKİLER……….. II ŞEKİLLER LİSTESİ………. IV TABLOLAR LİSTESİ………... V ÖZET………. VII ABSTRACT………... VIII 1. GİRİŞ………. 1 2. LİTERATÜR BİLGİSİ……….. 4

2.1. Astacus leptodactylus (Eschscholtz, 1823)’un Sistematikteki Yeri ve Coğrafik Dağılımı……….. 4

2.2. Kerevitlerin Morfolojisi……….. 4

2.3. Kerevitlerin Boy, Ağırlık ve Eşey Dağılımı………... 6

2.4. Kerevitlerde Boy-Ağırlık İlişkisi……… 7

2.5. Kerevitlerin Beslenme Alışkanlıkları……….. 9

2.6. Kabuk Değiştirme Özellikleri………. 10

2.7. Kerevitlerde Üreme Özellikleri………... 10

2.8. Kerevitlerin Barınak Kullanımı………... 11

2.9. Kerevit Yetiştiriciliği……….. 12 2.10. Populasyon Büyüklüğü………. 12 3. MATERYAL VE METOT……… 15 3.1. Materyal……….. 15 3.1.1. Araştırma bölgesi………. 15 3.1.2. Araştırma materyali………. 15

3.1.3. Araştırmada kullanılan av aracı………... 15

3.1.4. Araştırmada kullanılan diğer malzemeler……… 17

3.2. Metot………... 17

3.2.1. Araştırma periyodu……….. 17

3.2.2. Boy, ağırlık ve eşey tespit yöntemleri…………..……… 17

3.2.3. Boy-ağırlık ilişkisi tespit yöntemleri……… 17

3.2.4. Birim çabadaki av miktarının belirlenmesi………... 17

3.2.5. Populasyon büyüklüğü tespit yöntemi………. 18

3.2.5.1. Markalama tekniği……….... 18

(5)

4. BULGULAR……….. 22

4.1. Astacus leptodactylus’un Populasyon Yapısı……….. 22

4.1.1. Eşey dağılımı……… 22

4.1.2. Boy dağılımı………. 23

4.1.3. Ağırlık dağılımı………... 25

4.1.4. Boy-ağırlık ilişkisi……… 27

4.1.5. Kabuk değiştirme özellikleri ve vücut eksiklikleri………... 30

4.2. Birim Çabadaki Av Miktarı……… 31

4.3. Markalama Tekniğinin Araştırılması……….. 32

4.4. Populasyon Büyüklüğünün Tahmini………... 33

4.4.1. Ağın bölgesinin (1. Bölge) populasyon büyüklüğünün tahmini…………... 34

4.4.2. Keban bölgesinin (2. Bölge) populasyon büyüklüğünün tahmini……… 36

4.4.3. Çemişgezek bölgesinin (3. Bölge) populasyon büyüklüğünün tahmini…... 39

4.4.4. Çalışma bölgelerinde tahmin edilen populasyon büyüklüklerinin karşılaştırılması………... 42

5. TARTIŞMA VE SONUÇ……….. 44

(6)

ŞEKİLLER LİSTESİ Sayfa No

Şekil 2.2.1. Kerevitlerde vücut bölümlerine ilişkin bazı ölçümler: a) karapaks uzunluğu b) karapaks genişliği c) abdomen uzunluğu d) abdomen genişliği e) toplam uzunluk f)kıskaç uzunluğu g) kıskaç genişliği

h) kıskaç ayak uzunluğu (Harlıoğlu, 1999a)……….. 5

Şekil 3.1.1.1. Araştırma bölgesi (Keban baraj gölü Ağın, Keban ve

Çemişgezek bölgeleri) (Anonim, 1991)...………... 16 Şekil 3.2.5.1.1. Markalanan kerevitler

(A: 1. bölge, B: 2. bölge, C: 3. bölge)……… 19 Şekil 4.1.1.1. Boy gruplarına göre eşey dağılımı……….. 22 Şekil 4.1.2.1. Astacus leptodactylus populasyonunun boy dağılımı………... 25 Şekil 4.1.3.1. Astacus leptodactylus populasyonunun vücut ağırlığı dağılımı…... 26 Şekil 4.1.4.1. Dişi Astacus leptodactylus populasyonunda boy-ağırlık ilişkisi…. 29 Şekil 4.1.4.2. Erkek Astacus leptodactylus populasyonunda boy-ağırlık ilişkisi... 30 Şekil 4.1.4.3. Dişi ve erkek Astacus leptodactylus populasyonunda

boy-ağırlık ilişkisi………... 30 Şekil 4.4.1.1. Ağın bölgesi kerevit populasyonunun toplam stok

ve avlanabilir stok tahmini………. 36 Şekil 4.4.2.1. Keban bölgesi kerevit populasyonunun toplam stok

ve avlanabilir stok tahmini………. 39 Şekil 4.4.3.1. Çemişgezek bölgesi kerevit populasyonunun toplam stok

ve avlanabilir stok tahmini………. 42 Şekil 4.4.4.1 Çalışma bölgelerinin tahmin edilen kütlesel stok değerleri…………. 44

(7)

TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No:

Tablo 1.1 Keban baraj gölünde 1994–2006 yılları arasında

kerevit istihsali (Anonim, 2006a)………... 2

Tablo 2.4.1. Araştırmacıların kerevit boy ve ağırlıkları ile ilgili bulguları……….. 8 Tablo 4.1.1.1. Bölgelere göre belirlenen eşey dağılımı………... 22 Tablo 4.1.1.2. Aylara göre eşey dağılımı……….. 23 Tablo 4.1.2.1. Boy grupları ve eşeylere göre toplam boy değerlerinin dağılımı…... 24 Tablo 4.1.3.1. Ağırlık grupları ve eşeylere göre vücut ağırlıkları dağılımı……….. 26 Tablo 4.1.3.2. Ağırlık gruplarına göre ortalama vücut ağırlıkları (g)……….. 27 Tablo 4.1.4.1. Astacus leptodactylus populasyonunda toplam boy (cm)

ve canlı ağırlık (g) ilişkisi regresyon denklemleri

ve korelasyon katsayıları……….………... 28

Tablo 4.1.5.1. Bölgelere ve eşeylere göre kerevitlerdeki kıskaç eksiklikleri…….. 30 Tablo 4.2.1. Bölgelere göre yakalanan kerevit miktarı ve

birim çabadaki av miktarı………... 31

Tablo 4.2.2. Aylara göre yakalanan kerevit miktarı ve

birim çabadaki av miktarı……….. 32

Tablo 4.3.1. Deneme gruplarındaki kerevitlerin ortalama toplam

boy ve ağırlıkları………... 33

Tablo 4.4.1. Bölgelere göre yakalanan, markalanan ve

yeniden yakalanan kerevit miktarları………... 34

Tablo 4.4.1.1. Ağın bölgesindeki kerevit populasyonunun birim

alandaki mutlak büyüklük tahmini………... 34

Tablo 4.4.1.2. Ağın bölgesindeki kerevit populasyonunun toplam

alandaki mutlak büyüklük tahmini………... 35

Tablo 4.4.1.3. Ağın bölgesindeki avlanabilir boyun (≥ 9 cm)

üzerindeki kerevitlerin birim alandaki mutlak

büyüklük tahmini……….. 35

Tablo 4.4.1.4. Ağın bölgesindeki avlanabilir boyun (≥ 9 cm)

üzerindeki kerevitlerin toplam alandaki mutlak

büyüklük tahmini……….. 36

Tablo 4.4.2.1. Keban bölgesindeki kerevit populasyonunun birim

(8)

Tablo 4.4.2.2. Keban bölgesindeki kerevit populasyonunun toplam

alandaki mutlak büyüklük tahmini………... 37

Tablo 4.4.2.3. Keban bölgesindeki avlanabilir boyun (≥ 9 cm) üzerindeki kerevitlerin birim alandaki mutlak

büyüklük tahmini……….. 38

Tablo 4.4.2.4. Keban bölgesindeki avlanabilir boyun (≥ 9 cm)

üzerindeki kerevitlerin toplam alandaki mutlak

büyüklük tahmini………... 38

Tablo 4.4.3.1. Çemişgezek bölgesindeki kerevit populasyonunun

birim alandaki mutlak büyüklük tahmini………. 40

Tablo 4.4.3.2. Çemişgezek bölgesindeki kerevit populasyonunun

toplam alandaki mutlak büyüklük tahmini……… 40

Tablo 4.4.3.3. Çemişgezek bölgesindeki avlanabilir boyun (≥ 9 cm)

üzerindeki kerevitlerin birim alandaki mutlak

büyüklük tahmini……….. 41

Tablo 4.4.3.4. Çemişgezek bölgesindeki avlanabilir boyun (≥ 9 cm)

üzerindeki kerevitlerin toplam alandaki mutlak

büyüklük tahmini………... 41

Tablo 4.4.4.1.Keban baraj gölü Ağın, Keban ve Çemişgezek

bölgelerindeki kerevit populasyonunun toplam alandaki

mutlak büyüklüklerinin karşılaştırılması………... 42

Tablo 4.4.4.2. Keban baraj gölü Ağın, Keban ve Çemişgezek

bölgelerindeki avlanabilir boyun (≥ 9 cm) üzerindeki kerevitlerin

(9)

ÖZET Doktora Tezi

KEBAN BARAJ GÖLÜ KEREVİT (Astacus leptodactylus Eschscholtz,

1823) POPULASYON BÜYÜKLÜĞÜNÜN ARAŞTIRILMASI

Fahrettin YÜKSEL

Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı

2007, sayfa: 69

Bu çalışmada, Keban baraj gölündeki kerevit (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) populasyonunun büyüklüğü araştırılmıştır. Populasyon büyüklüğünün tahmininde çok markalama ve çok sayım metodu (Schnabel Metodu) kullanılmıştır. Çalışma, Keban baraj gölü Ağın, Keban ve Çemişgezek bölgelerinde belirlenen istasyonlarda yürütülmüştür. Kerevitler elektrikli havya kullanılarak markalanmıştır.

Populasyondaki dişi/erkek oranı 0,81/1,00 olarak belirlenmiştir. Toplam boy ortalaması 93 mm, canlı ağırlık ortalaması ise 26,6 g olarak hesaplanmıştır. Boy ve ağırlık ilişkisinde regresyon denklemi LogW= -1,4535 + 2,9468LogL, korelasyon katsayısı 0,8324 olarak bulunmuştur. Kerevitlerin % 8,06’sında kıskaç ayak eksikliği tespit edilmiştir.

Birim çabadaki av miktarı 0,93 adet kerevit/pinter/7 gün olarak hesaplanmıştır. Kerevit yoğunluğu Ağın bölgesinde 1,82 birey/m2, Keban ve Çemişgezek bölgelerinde 2,08 birey/m2

olarak tahmin edilmiştir. Sayı bakımından toplam stok Ağın bölgesinde 2198560 adet, Keban bölgesinde 2672800 adet, Çemişgezek bölgesinde 4799142 adet, ağırlık bakımından ise Ağın bölgesinde 58482 kg, Keban bölgesinde 71096 kg ve Çemişgezek bölgesinde 127657 kg olarak tahmin edilmiştir. Avlanabilir boydaki (≥ 9 cm) kerevitler bakımından yoğunluk, Ağın bölgesinde 1,17 birey/m2, Keban bölgesinde 1,37 birey/m2 ve Çemişgezek bölgelerinde 1,40

birey/m2 olarak belirlenmiştir. Avlanabilir boydaki kerevitler sayı olarak Ağın bölgesinde

1413360 adet, Keban bölgesinde 1760450 adet, Çemişgezek bölgesinde 3230192 adet, ağırlık olarak Ağın bölgesinde 44380 kg, Keban bölgesinde 55278 kg ve Çemişgezek bölgesinde 101428 kg tahmin edilmiştir. Keban baraj gölü için kıymetli bir su ürünü olan kerevitin avcılığının sürdürülebilir olması için populasyonun sürekli araştırılması ve gerekli tedbirlerin buna göre alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.

(10)

ABSTRACT PhD Thesis

THE INVESTIGATION OF THE CRAYFISH (ASTACUS

LEPTODACTYLUS

ESCHSCHOLTZ, 1823) POPULATION

AMPLITUDE IN KEBAN DAM LAKE

Fahrettin YÜKSEL

Firat University

Graduate School of Natural and Applied Science

Department of Fish Catching and Fish Processing Technology

2007, Page: 69

In this study, the crayfish (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) population amplitude in Keban dam lake was investigated. For prediction of population amplitude marking and many caunting method (Schnabel Method) was used. The study was carried out in the stations determined in Agin, Keban and Cemisgezek regions of Keban dam lake. The crayfish were marked using an electrical soldering iron.

The female/male ratio of population were determined as 0.81/1.00. The regretion equation of length and weight relationships were found as LogW= -1.4534 + 2.9468LogL, and correlation was found as 0.8324. In 8.06% of crayfish, claw foot was not determined.

The catching amount of unit efford was calculated as 0.93 individual crayfish/pinter/7 days. The crayfish densities were predicted as 1.82 individual/m2 in Agin region and 2.08

individual/m2 in Keban and Cemisgezek regions. Total stockes were determined as 2198560

individuals in Agin region, 2672800 individuals in Keban region and 4799142 individuals in Cemisgezek region, due to weight 58482 kg in Agin region, 71096 kg in Keban region and 127657 in Cemisgezek region. The densities of catchable length of crayfish (≥ 9 cm) were determined as 1.17 individual/m2 in Agin region, 1.37 individual/m2 in Keban region and 1.40

individual/m2 in Cemisgezek region. The number of catchable length of crayfish were predicted

as 1413360 individuals in Agin region, 1760450 individuals in Keban region, 3230192 individuals in Cemisgezek region, due to weight 44380 kg in Agin region, 55278 kg in Keban region, 101428 kg in Cemisgezek region. It was concluded that it was necessary to continue research to make crayfish catching continuously in addition the necessary precaution must be taken according to the investigation results.

(11)

1. GİRİŞ

Dünyada, çoğu Amerika ve Avustralya kıtalarında olmak üzere 500’den fazla kerevit türü bulunmaktadır (Hobbs, 1988). Ülkemizde ise kerevitler sadece A. leptodactylus (Eschscholtz, 1823) türü ile temsil edilmektedir (Holthius, 1961; Geldiay ve Kocataş, 1970; Harlıoğlu ve diğ., 2001; Harlıoğlu, 2002, Balık ve diğ., 2005).

Kerevitler ekolojik olarak tatlı sularda akuatik ekosistemin önemli bentik organizmalarından olup, organik madde dönüşümünün katalizörlerindendir (Momot ve diğ., 1978). Doğal kaynaklarda veya kültür ortamlarında kerevitler, başta su sıcaklığı olmak üzere, gölün verimliliği, su kalitesi ve substrat kompozisyona etkilidir. Özellikle canlının biyolojik yaşam döngüsü içinde substrat üzerindeki barınaklar, yavru istakozların kanibalizimden ve predatör canlılardan korunarak hayatta kalmaları için mutlak gerekli yapılardır (Flint ve Goldman, 1977; Stein, 1977; Bolat, 2001).

İç sularda, balıklardan sonra elde edilen en önemli hayvansal ürün kerevitlerdir. Önemli bir protein kaynağı olmalarının yanında son derece lezzetli ve pahalı olmaları, kerevitlerin lüks sayılabilecek su ürünleri arasında yer almalarına neden olmuştur (Erdemli, 1982; Duman ve Pala, 1998; Patır ve diğ., 2002). Kerevitlerin dünyadaki doğal üretimlerinin 150–160 yıllık tarihi bir geçmişi olmasına karşın, ülkemizde 30–35 yıllık geçmişi vardır. Ülkemizin ekonomik iç su ürünlerinden biri olan ve birçok göl, gölet ve baraj gölünde yaygın olarak bulunan kerevit, 1963 yılında başlayan ve giderek artan ihracatıyla ülkemiz ekonomisi için önemli döviz girdileri sağlamıştır (Örkün, 1977; Balık ve diğ., 2005).

Buna paralel olarak ülkemizde kerevit avcılığı yapılan tatlı su kaynaklarının sayısı geçen yıllara göre artmıştır. Ancak bu artış gerekli bilimsel çalışmalar yapılmadan rastgele bir su kaynağından alınan üreme olgunluğuna erişmiş bir miktar anaç erkek ve dişi bireyin, kerevit ihtiva etmeyen su kaynaklarına atılmasıyla sağlanmıştır (Alpbaz, 1993; Duman ve Pala, 1998; Kılıç, 1998).

Ülkemizde kerevit Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Eber, Çivril, Apolyont ve Manyas göllerinin doğal ürünü olup, diğer su kaynaklarına sonradan yerleşmiştir (Erençin ve Köksal, 1977; Çelikkale ve diğ., 1982; Bolat, 2001; Harlıoğlu, 2002).

Bu şekilde kerevit stoklanması yapılan su kaynaklarından biri de Keban baraj gölüdür. Keban baraj gölüne kerevitin, Ağın’da görev yapan bir kişinin Eğirdir gölünden getirerek bıraktığı bildirilmektedir (Kılıç ve Duman, 1999).

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Keban barajı, maksimum işletme kotunda (845 m) 68 731 hektarlık göl alanı ile Türkiye’de sayılı büyük baraj gölleri arasındadır (Akbay ve Celayir, 1999). Elazığ, Tunceli, Erzincan, Sivas ve Malatya il sınırları

(12)

içerisinde yer almakta olup, su ürünleri açısından önemli bir potansiyele sahiptir (Anonim, 1991).

Keban baraj gölünde ilk balıkçılık faaliyetleri 1976–1977 yıllarında başlamıştır. Başlangıçta baraj gölü 8 ayrı avlak sahasına ayrılarak 2 yıllığına kiraya verilmiştir. 1980 yılında ise rezervuar çevresindeki kooperatiflerin sayısı 13’e yükselmiş, aynı yıl içerisinde kooperatif ve yerleşim merkezlerinin durumu dikkate alınarak, baraj gölü 14 avlak sahasına ayrılmıştır (Anonim, 1991). 1997–2000 yılları arasında yapılan son düzenlemeler neticesinde baraj gölünde 16 adet kooperatif, 16 ayrı avlak sahasında faaliyet göstermektedir.

Keban baraj gölünde 6 familyaya ait 22 balık tür ve alttürü bulunmaktadır (Ekingen ve Sarıeyyüpoğlu, 1981). Bunun yanı sıra baraj gölüne sonradan stoklanan kerevit (Astacus

leptodactylus Eschscholtz, 1823), rezervuara uyum sağlamış ve av verecek duruma gelmiştir.

Halen Keban baraj gölünün Kemaliye, Ağın, Çemişgezek ve Keban bölgelerinde ticarî olarak avcılığı yapılmakta olup, baraj gölünün geneline yayılım göstermiştir. 1994–2006 yılları arasında Keban baraj gölündeki kerevit istihsali Tablo 1.1’de gösterilmektedir.

Tablo 1.1 Keban baraj gölünde 1994–2006 yılları arasında kerevit istihsali (Anonim, 2006a)

Avlak sahalarına göre avlanan kerevit miktarı (kg) Yıl

Kemaliye Ağın Keban Çemişgezek Toplam

1994 - 17000 - - 17000 1995 - 3000 - - 3000 1996 - 8000 - - 8000 1997 - 8000 - - 8000 1998 - 16500 - - 16500 1999 - 11500 - - 11500 2000 - 18500 - - 18500 2001 - 35000 - - 35000 2002 - 35000 - - 35000 2003 - 22500 - - 22500 2004 1000 6000 1000 1000 9000 2005 1500 9200 3000 2000 15700 2006 1600 14300 4500 2600 23000

(13)

Keban baraj gölündeki kerevit istihsalinin sürekli ve istikrarlı olabilmesi için muhakkak surette populasyon iyi tanınmalı ve avcılık ona göre düzenlenmelidir.

Doğal kerevit populasyonlarının korunması ve sürdürülebilir üretim için populasyonların yapısının yanı sıra büyüklüğünün de bilinmesi gerekir (Köksal ve diğ., 2003).

Kerevit populasyonunun bulunduğu bir bölgede populasyon büyüklüğünün tahmini planlı bir metoda ihtiyaç duyar. Populasyon büyüklüğünün tahmini, birim av çabasından oransal olarak, sayım metodu veya markalama teknikleri ile mutlak büyüklük olarak hesaplanabilmektedir (Skurdal ve diğ., 1992; Bolat, 2004).

Kerevit gibi yavaş hareket eden hayvanların populasyon büyüklüklerini belirlemek için genelde markalama ve yeniden yakalama metotları düşünülür (Partaen ve Penttinen, 1995).

Markalama ve tekrar yakalama denemeleri markalı ve markasız bireylerin yakalanabilirliliğinin eşit olduğunu varsayar (Ricker, 1975; Bolat, 2004). Ancak, bu varsayımı kerevit avcılığında kullanılan pinterlerin özellikleri, kerevitlerin büyüklük dağılımı ve eşeyleri de etkileyebilir (Bolat, 2004).

Populasyonların kabuk değiştirme ve üreme dönemleri ile sağlık durumları da yakalanabilirlik üzerine etkilidir. Yakalanabilirlik veya av aracına olan ilgi mevsimsel ve su derinliğine bağlı olarak önemli derecede değişebilir. Su sıcaklığındaki değişimler populasyondaki bireylerin aktivitesini dolayısı ile yakalanabilirliği etkiler. Markalama çalışmaları sırasında pinterlere giren kerevitlerin çıkarılması, markalanması ve serbest bırakılması gibi uygulamalar kerevitlerde strese neden olmakta ve markalı bireylerin tekrar pinterlere ve yeme olan ilgisi azalmaktadır (Bolat, 2004).

Markalama ve yeniden yakalama çalışmalarında, markalama tekniğinin markalanan bireylerin yaşama oranlarına etkisinin araştırılması önemlidir. Bu nedenle tez çalışmasından önce, bu konuda bir ön çalışma yapılmıştır.

Bu doktora tez çalışmasında markalama ve yeniden yakalama metoduyla, Keban baraj gölü Ağın, Keban ve Çemişgezek bölgelerindeki kerevit (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) populasyonlarının durumu, yoğunluğu ve yıllık avlanabilir stokların belirlenmesi amaçlanmıştır.

(14)

2. LİTERATÜR BİLGİSİ

2.1. Astacus leptodactylus (Eschscholtz, 1823)’un Sistematikteki Yeri ve Coğrafik Dağılımı

Astacus leptodactylus Avrupa tatlı sularının en popüler ve en yaygın kerevit türü durumundadır (Köksal, 1988; Duman ve diğ., 1999). Yurdumuzda da doğal yayılıma sahip

Astacus leptodactylus türünün, Astacus leptodactylus leptodactylus (Eschscholtz, 1823) alttürü

Kuzey Anadolu’da, Astacus leptodactylus salinus (Nordmann, 1842) alttürü ise Orta Anadolu’nun ve Batı Anadolu’nun tatlı sularında dağılım göstermektedir (Geldiay ve Kocataş, 1970; Köksal, 1988; Duman ve diğ., 1999).

Ülkemizdeki iç su kaynaklarından Manyas, Ulubat, Eğirdir, Çivril, Beyşehir, Akşehir, Eber, İznik, Hotamış, Mogan, Sapanca, Terkos, Çavuşçu, Gölcük, Apolyont gölleri ile Dikilitaş, Apa, Keban, Hirfanlı, Mamasın, Ayrancı, Demirköprü baraj göllerinde, Tunca Nehri, Gelemen Çayı ve Miliç Çayında kerevit bulunduğu bildirilmektedir (Geldiay ve Kocataş, 1970; Erdemli, 1983; Kalma, 1988; Kuşat ve Bolat, 1995; Kalma, 1996; Duman ve diğ., 1999; Köksal ve diğ., 2003; Balık ve diğ., 2005; Harlıoğlu ve Harlıoğlu, 2005).

Ülkemizde bulunan kerevit türü Astacus leptodactylus’un sistematikteki yeri aşağıdaki gibidir (Erençin, 1975). Şube : Arthropoda Sınıf : Crustacea Alt sınıf : Malacostraca Takım : Decapoda Aile : Astacidae Cins : Astacus Tür : Astacus leptodactylus 2.2. Kerevitlerin Morfolojisi

Kerevitler morfolojik olarak sefalotoraks ve abdomen olmak üzere iki kısımda incelenir. Vücutları sert bir kitin tabakası ile kaplı olup, bu kabuğa dış iskelet adı verilmektedir. Büyüme bu kabuğun atılıp yeni kabuğun oluşması ile gerçekleşmektedir. Vücudun ön tarafında rostrumu da içine alan baş kısmı, başın hemen gerisinde toraks kısmı ve son olarak da abdomen kısmı bulunmaktadır. Baş ile toraks birlikte sefalotoraksı meydana getirmektedir. 19 çift ekstremitenin 13 çifti sefalotorakstan, 6 çifti ise abdomenden çıkar. Başın hemen altında uzanan 1. çift ekstremiteler gelişerek kıskaçları meydana getirmiştir. Beş parçalı olan kuyruk kısmının ortası

(15)

telsonu, yelpazenin yanlarındaki parçalar üropodları oluşturur. Anüs telsonun hemen altından dışarı açılır (Bolat, 2001).

Ülkemizde bulunan iki alttürden biri olan A. leptodactylus salinus (Nordmann, 1942)’da sefolatoraksın üzerindeki oluklar A. leptodactylus leptodactylus (Esch., 1823)’unkinden daha az barizdir. Şekil her iki formda hemen hemen aynı, rostrumu daha dar, ucu daha sivridir. Sefalotoraksın yanlarındaki dikenler oldukça sık olmakla beraber muhtelif populasyonlara göre az çok farklıdır. Pensler ince uzun, üzerleri dikenimsi tüberküllerle kaplıdır. Daktilopodit ve propodit birbirine çok yakındır. Bunlardan daktilopodit düz olmayıp, orak şeklindedir. Ayakların ilk iki çifti makaslı, diğerleri tırnaklıdır. Abdomen somitlerinin uçları daha az sivridir. Telson iki parçalı, ilk parçanın posteriörü içeriye doğru oyuktur. Üropod ve telsonun posteriörleri tüylerle teçhiz edilmiştir (Geldiay ve Kocataş, 1970).

Kerevitler ile ilgili yapılan araştırmalarda, kerevitlerin vücut bölümlerine ilişkin bazı ölçümler Şekil 2.2.1’de verilmiştir.

Şekil 2.2.1. Kerevitlerde vücut bölümlerine ilişkin bazı ölçümler: a) karapaks uzunluğu b) karapaks genişliği c) abdomen uzunluğu d) abdomen genişliği e) toplam uzunluk f)kıskaç uzunluğu g) kıskaç genişliği h) kıskaç ayak uzunluğu (Harlıoğlu, 1999a).

(16)

2.3. Kerevitlerin Boy, Ağırlık ve Eşey Dağılımı

Balıklarda olduğu gibi kerevitlerde de boy ile ağırlık arasında doğrusal olmayan bir ilişki vardır (Ricker, 1973). Krustaselerin vücut uzunluğu ile ağırlıkları arasındaki ilişkide genellikle regresyon analizi kullanılmaktadır (Growes, 1985; Balık ve diğ., 2005). Araştırmalarla elde edilen boy, ağırlık ve eşey kompozisyonu değerleri, işletilmekte olan bir populasyondan ne oranda yararlanıldığının bir göstergesidir (Atay, 1989; Bolat, 2001).

Köksal (1980), 8 farklı su kaynağında (Eğirdir, Akşehir, Apolyont, Eber, İznik, Manyas, Miliç Çayı, Terkos) yaptığı çalışmasında, en yüksek boy ve ağırlık değerlerinin Manyas gölü kerevitlerinde ölçüldüğünü bildirmiştir. Eşey kompozisyonu bakımından Eber ve Akşehir gölleri dışındaki göllerde fark görülmezken, Eğirdir, Akşehir, Manyas gölleri ile Miliç Çayı kerevitlerinde dişilerin populasyondaki oranının daha fazla bulunduğunu tespit etmiştir.

Erdemli (1982), Beyşehir, Eğirdir, Akşehir ve Eber gölleriyle Apa baraj gölündeki kerevit populasyonları üzerinde yaptığı araştırmasında; en küçük ortalama boya Eğirdir gölü (99,05 ± 1,92 mm), en büyük ortalama boya da Akşehir gölü (114,70 ± 2,32 mm) kerevitlerinin sahip olduğunu saptamıştır. Bunun da ortamların ekolojik koşullarındaki farklılıktan kaynaklandığını bildirmiştir. Ayrıca, araştırmanın yürütüldüğü tüm göllerde de erkeklerin, dişilerden ortalama olarak daha büyük oldukları saptanmıştır. Aynı çalışmada, kerevitlerin canlı ağırlık olarak değerlendirilmesinde de en düşük ortalama ağırlığa yine Eğirdir gölü (31,112 ± 1,83 g) kerevitlerinin, en yüksek ortalama ağırlığa da yine Akşehir gölü (46,168 ± 2,425 g) kerevitlerinin sahip olduğu belirlenmiştir. Eşey grupları arasında ise, sadece Akşehir ve Eber göllerine ait erkek kerevitlerin, dişilerden farklı ve daha büyük oldukları saptanmıştır.

Hotamış gölü ile Mamasın baraj gölünde yapılan bir araştırmada (Erdemli, 1987), aynı örnekler üzerinden her göle ait eşey grupları arasında yapılan t testi analizine göre her iki göldeki erkeklerin dişilere nazaran biraz daha büyük boyda olduğu saptanmıştır. Eşey grupları arasında yapılan varyans analizine göre önemli bir farklılığın olmadığı gözlenmiştir.

1988 yılında yapılan bir çalışmada (Kalma, 1988), Konya Konuklar Beşgöz gölü kerevitlerinde canlı ağırlık artışı ile yenilebilir et miktarı, toplam boy-kıskaç uzunluğu, toplam boy-abdomen uzunluğu, toplam boy-sefalotoraks uzunluğu arasında yakın bir ilişkinin bulunduğu saptanmıştır. Ayrıca, erkek bireylerin dişi bireylere nazaran bariz bir şekilde büyük bulunduğu belirtilmiştir.

Karabatak ve Tüzün (1989), Mogan gölü kerevitleri üzerine yaptıkları bir araştırmada, populasyonun % 44,87’sini erkeklerin ve % 55,13’ünü dişilerin oluşturduğunu tespit etmişlerdir. Çevik ve Tekelioğlu (1997) tarafından Seyhan baraj gölünde yapılan araştırmada, erkek bireyle dişi bireylerin eşit oranda bulunduğu bildirilmiştir. Duman ve Pala (1998), Keban baraj gölü Ağın bölgesinde yaptıkları bir çalışmada inceledikleri 434 adet kerevit numunesinin

(17)

% 59,22’sinin erkek (257), % 40,78’inin de dişi (177) olduğunu tespit etmişlerdir. Bolat (2001), Eğirdir gölü Hoyran bölgesinde yaptığı tez çalışmasında, kerevitlerdeki eşey dağılımını, % 69,45 erkek ve % 30,55 dişi olarak tespit etmiştir.

Balık ve diğ. (2005), Demirköprü baraj gölünde yaptıkları çalışmada, incelenen örneklerin % 32,7’sini dişi, %67,3’ünü erkek bireylerin oluşturduğunu bildirmişlerdir. Ağırlık grupları ve eşeylere göre dağılım incelendiğinde populasyonun 18,5–23,4 g ağırlıkları arasında % 22,25’lik bir oran ile en yüksek değerde olduğu tespit edilmiştir. Dişi bireylerin % 28,32’lik oranla 23,5-28,4 g ağırlık grubu aralığında, erkeklerin ise % 19,74’lük bir oranla 18,5-23,4 g aralığında en yüksek yoğunlukta oldukları belirlenmiştir.

Eğirdir gölü, İznik gölü ve Hirfanlı baraj gölünde yapılan bir çalışmada, vücut ağırlığı en fazla olan erkek bireylerin Eğirdir gölünden sağlanan kerevitler olduğu görülmüştür. Eğirdir gölünden sağlanan kerevitlerin ağırlıkları ile İznik gölünden sağlanan bireylerin ağırlıkları arasında istatistiksel olarak bir fark bulunmamasına rağmen, bu bireylerle Hirfanlı baraj gölünden sağlanan erkek bireylerin ağırlıkları arasında istatistiksel olarak önemli derecede (P<0,001) farklılık bulunduğu belirlenmiştir (Harlıoğlu ve Harlıoğlu, 2005).

Bazı araştırmacıların kerevitler üzerine yaptıkları çalışmalarda, boy ve ağırlık ile ilgili bulguları Tablo 2.4.1’de verilmiştir.

2.4. Kerevitlerde Boy-Ağırlık İlişkisi

Büyüme hakkında kesin bulgu ortaya koymanın en önemli yolu boy-ağırlık ilişkisinin tespit edilmesidir. Genellikle boy-ağırlık ilişkisi “log W = log a + b log L” logaritmik formülüne göre hesaplanır (Lagler, 1956). Burada “b” değerinin 3’e eşit olması izometrik, aksi takdirde allometrik bir büyümenin olduğunu gösterir (Ricker, 1973).

Kerevitlerde boy-ağırlık ilişkisi değerlendirilirken boy olarak karapaks boyu ya da toplam boy dikkate alınmaktadır. Karapaks boyu ile toplam boy arasında pozitif bir ilişkinin varlığı çeşitli araştırmacılar tarafından da açıklanmış, prensip olarak karapaks boyunun toplam boyun yarısı olarak alınabileceği belirtilmiştir (Andersen, 1962; Abrahamsson, 1972a; Lindqvist ve Louekari, 1975; Bolat, 2001).

Erdemli (1982), Beyşehir, Eğirdir, Akşehir ve Eber gölleriyle Apa baraj gölündeki kerevit populasyonları üzerinde yaptığı araştırmada, boy-ağırlık ilişkisini Y= a.bx denklemine göre değerlendirmiş ve buna göre Beyşehir gölü için LogY = 0,227 + 0,012X, Eğirdir gölü için LogY = 0,318 + 0,011X, Akşehir gölü için LogY = 0,265 + 0,012X, Eber gölü için LogY = 0,29 + 0,011X ve Apa baraj gölü için LogY = 0,34 + 0,011X olarak belirlemiştir.

(18)

Tablo 2.4.1. Araştırmacıların kerevit boy ve ağırlıkları ile ilgili bulguları.

Yazar Kaynak Boy Değerleri Ağırlık Değerleri

Erdemli, 1987 Hotamış gölü Mamasın baraj gölü 103,48 mm (Ort. TB)♀+♂ 109,70 mm (Ort. TB)♀+♂ 33,97 g (Ort. Ağ.)♀+♂ 38,71 g (Ort. Ağ.)♀+♂

Kalma, 1988 Beşgöz gölü 148 mm (Ort. TB)♀

151 mm (Ort. TB)♂ 96,83 g (Ort. Ağ.)♀ 106,27 g (Ort. Ağ.)♂ Karabatak ve Tüzün, 1989 Mogan gölü 104,45 mm (Ort. TB)♀ 105,44 mm (Ort. TB)♂ 104,43 mm (Ort. TB)♀+♂ 31,92 g (Ort. Ağ.)♀ 36,98 g (Ort. Ağ.)♂ 34,55 g (Ort. Ağ.) ♀+♂ Erdem ve Erdem, 1994 Ayrancı baraj gölü

107,7 mm (Ort. TB)♀ 112,4 mm (Ort. TB)♂ 108,1 mm (Ort. TB)♀+♂ 39,28 g (Ort. Ağ.)♀ 41,45 g (Ort. Ağ.)♂ 40,67 g (Ort. Ağ.) ♀+♂ Çevik ve Tekelioğlu, 1997 Seyhan baraj gölü 108,5 mm (Ort. TB)♀ 116,4 mm (Ort. TB)♂ 112,1 mm (Ort. TB)♀+♂ 37,40 g (Ort. Ağ.)♀ 45,57 g (Ort. Ağ.)♂ 44,32 g (Ort. Ağ.) ♀+♂ Duman ve Pala, 1998 Keban baraj gölü 91–120 mm (Min-Maks)

Bolat, 2001 Eğirdir gölü 48,58 mm (Ort. KB)♀ 55,40 mm (Ort. KB)♂ 53,31 mm (Ort. KB)♀+♂ 34,76 g (Ort. Ağ.)♀ 51,17 g (Ort. Ağ.)♂ 45,8 g (Ort. Ağ.) ♀+♂ Köksal ve diğ., 2003 Dikilitaş göleti

102,04 mm (Ort. KB)♀ 102,50 mm (Ort. KB)♂ 102,26 mm (Ort. KB)♀+♂ 32,24 g (Ort. Ağ.)♀ 33,11 g (Ort. Ağ.)♂ 32,66 g (Ort. Ağ.) ♀+♂

Balık ve diğ., 2005 Demirköprü baraj gölü 25,03 g (Ort. Ağ.) ♀+♂

4,1–75,5 g (Min-Maks) Harlıoğlu ve Harlıoğlu, 2005 Eğirdir gölü İznik gölü Hirfanlı baraj gölü 101,81 mm (Ort. KB)♀+♂ 100,47 mm (Ort. KB)♀+♂ 104,76 mm (Ort. KB)♀+♂ 33,07 g (Ort. Ağ.) ♀+♂ 29,34 g (Ort. Ağ.) ♀+♂ 20,17 g (Ort. Ağ.) ♀+♂

Erdemli (1987), Hotamış gölü ve Mamasın baraj gölünde yaptığı çalışmasında, boy-ağırlık ilişkisini Hotamış gölü için logY=0,286 + 0,11X, Mamasın baraj gölü için LogY= 0,312 + 0,11X olarak saptamıştır.

Harlıoğlu ve Harlıoğlu (2005), Eğirdir gölü, İznik gölü ve Hirfanlı baraj gölünde yaptıkları çalışmada, karapaks boyu ile vücut ağırlığı arasındaki ilişkiyi, Eğirdir gölünde erkekler için LogY = - 2,7774 + 2,5185x, dişiler için LogY = - 2,0935 + 2,1166x, İznik gölünde erkekler için LogY = - 3,1499 + 2,7261x, dişiler için LogY = - 3,043 + 2,6603x, Hirfanlı baraj gölünde erkekler için LogY = - 4,9547 + 3,6685x, dişiler için ise LogY = - 2,5014 + 2,2218x olarak hesaplamışlardır.

(19)

Karabatak ve Tüzün (1989), Mogan gölünde yaptıkları çalışmada boy-ağırlık ilişkisindeki regresyon denklemini erkek kerevitler için Log W = - 4,89630 + 3,1757 LogL, dişi kerevitler için Log W = - 4,69389 + 3,04978 LogL ve popuylasyon için Log W = - 4,7429 + 3,0866 LogL olarak belirlemişlerdir.

Ayrancı baraj gölündeki bir çalışmada (Erdem ve Erdem, 1994), boy-ağırlık arasındaki ilişkiyi gösteren denklem dişi ve erkek karışımı için Log W = - 4,26745 + 3,01542 LogL olarak bulunmuştur.

Keban baraj gölü Ağın bölgesinde 1988 yılında yapılan bir çalışmada (Duman ve Pala, 1998), hem erkeklerde hem de dişilerde allometrik bir büyümenin olduğu, regresyon denkleminin erkeklerde Log W = - 5,3274 + 3,3772 LogL, dişilerde ise Log W = - 4,9377 + 3,1462 LogL olarak belirlendiği bildirilmiştir.

Bolat (2001), Eğirdir gölü Hoyran bölgesinde yaptığı çalışmada, boy-ağırlık ilişkisini erkeklerde Log W = - 4,1728 + 2,8429 LogL, dişilerde Log W = - 4,0329 + 2,7703 LogL ve bütün populasyonda Log W = - 4,1460 + 2,8293 LogL olarak hesaplamıştır.

Ankara Dikilitaş göletindeki kerevit populasyonu üzerine yapılan araştırmada (Köksal ve diğ., 2003), boy-ağırlık ilişkisi erkekler için W = 3 x 10-4 x L3,0092 ve dişiler için W = 2 x 10-4 x L3,0797 olarak hesaplanmıştır.

Demirköprü baraj gölünde yapılan bir araştırmada (Balık ve diğ., 2005), regresyon analizleri sonucunda elde edilen değerlere göre, dişi kerevitlerde izometrik büyüme, erkek bireylerde ve tüm populasyonda pozitif allometrik büyüme özelliği tespit edilmiştir.

2.5. Kerevitlerin Beslenme Alışkanlıkları

Hem hayvansal hem de bitkisel olarak beslendikleri bilinen kerevitler çoğunlukla güneş battıktan sonra beslenirler (Erdemli, 1980). Kerevitlerin genellikle taze besinleri tercih etmelerine rağmen, her türlü et, ticari balık yemi, kurutulmuş ot, bitki tohumu, pamuk tohumu unu, soya unu, mısır unu, pirinç kepeği, darı vb. besinleri tüketebilirler (Aydın, 1992).

Kerevitlerin yapay ortamlarda patates ve havuçla iyi beslendikleri ancak, yetiştiricilerin kerevit bulunan ortamdaki doğal besin üretimine önem vermeleri gerektiği bildirilmiştir (Alderman ve Wickins, 1990; Aydın, 1992). Geddes ve diğ. (1988), doğal besinlerle beslenen kerevitlerin daha sık kabuk değiştirdiğini ve dolayısıyla büyümenin daha iyi olduğunu tespit etmişlerdir.

Köksal (1985a), yaptığı çalışmada, alabalık yemi-ipliksi yeşil algler, donmuş Artemia

salina larvası, Crustacea rasyonu ve haşlanmış patates-kızılağaç yaprağı ile beslediği

kerevitlerde en iyi gelişmenin donmuş Artemia salina larvası ile beslenenlerde olduğunu tespit etmiştir.

(20)

Fırat Üniversitesi Cip Balık Üretim ve Yetiştirme Tesislerindeki kerevitlerin sindirim aygıtı içeriğinin incelendiği bir çalışmada (Şen ve diğ., 2004), sayısal olarak toplam organizmayı sırasıyla, Bacillariophyta (% 68,27), Chlorophyta (% 10,83), Cyanophyta (% 9,94), Rotifera (% 9,45), Cladocera (% 1,14) ve Copepoda (% 0,37)’nın oluşturduğu tespit edilmiştir.

2.6. Kabuk Değiştirme Özellikleri

Kerevitler yaklaşık olarak 20 yıllık ömre sahiptirler. Yaşamları boyunca erkekler 45–50 defa, dişiler ise 30–35 defa kabuk değiştirebilmektedirler. Kabuk değiştirme olayı, bütün vücudu kaplayan eski kabuğun atılıp yeni kabuğun oluşması ile 5 dakika ile 24 saatte tamamlanmaktadır (Groves, 1985; Alpbaz, 1993; Bolat, 2001).

Kerevitler haziran ile eylül ayları arasında kabuk değiştirmektedir. Yumurtadan çıkan yavru kerevitler ilk yıl kısa aralıklarla 8 kez kabuk değiştirmekte, 2. yılda 4–5 kez ve 3. yılda da 2–3 kez kabuk değiştirdikten sonra olgunlaşma büyüklüğüne erişmektedir. Olgunlaşmış kerevitlerin erkekleri yılda 2 kez kabuk değiştirirken, dişi kerevitler sadece bir defa kabuk değiştirmektedirler. Eşeyler arasındaki büyüklük farkının da erkeklerin dişilere oranla daha fazla sayıda kabuk değiştirmeleri ve hızlı büyümeye bağlı olarak iri kıskaçlara sahip olmalarından kaynaklandığı bildirilmektedir (Groves, 1985).

Duman ve Pala (1998), Keban baraj gölü Ağın bölgesinde yaptıkları çalışmada, kerevitlerin kabuk değiştirmelerinin haziran ayı sonu ile eylül ayı arasında gerçekleştiğini gözlemlemişlerdir.

2.7. Kerevitlerde Üreme Özellikleri

Türkiye’de geniş bir dağılım alanına sahip olan A. leptodactylus’un yumurta verimi oldukça yüksektir. Doğal ortamında mortalitenin yüksek olması sebebiyle de yetiştiriciliği önem kazanmıştır (Köksal, 1985b). Kerevit yetiştiriciliğinde, doğadan temin edilen yumurtalı anaçlardan özel kuluçka metotları kullanarak çok sayıda yavru elde etmenin önemi büyüktür (Kalma, 1989).

Kerevitlerde cinsi olgunluk yaşı dişilerde 4, erkeklerde ise 3 olduğu, 10 cm boyundaki bir dişinin yaklaşık 200 adet ve 15 cm boyundaki bir dişinin yaklaşık 400 adet yumurta taşıdığı bildirilmektedir (Hofmann, 1971).

Kalma (1989), yaptığı çalışmada, yavru çıkış süresini Akşehir gölünden yakalanan kerevitlerde 7 hafta, Beşgöz gölünden yakalanan kerevitlerde ise 4 hafta olarak saptamıştır. Ancak her iki gölden yakalanan kerevitlerde yumurtanın gözlenmesinden sonra çıkış için geçen sürenin 2 hafta olduğunu bildirmiştir. Ayrıca, Kalma (1989), toprak havuzlardaki çıkış gücünü

(21)

diğer yöntemlere göre önemli derecede düşük bulmuş, buna karşılık, küvet ve zuger şişelerinde elde edilen çıkış gücü değerleri arasındaki farkın önemsiz olduğunu tespit etmiştir.

Erdemli (1982), Beyşehir, Eğirdir, Akşehir ve Eber gölleriyle Apa baraj gölündeki kerevit populasyonları üzerinde yaptığı araştırmada, yumurtaların dişiler üzerinde görüldüğü ilk zaman olarak, Eğirdir gölünde 19 aralık, diğer göller için 23 aralık tarihlerini saptamıştır. Aynı çalışmada, larvaların Eğirdir gölünde 12 haziran, diğer göllerde ise 25 mayıstan itibaren görüldüğü bildirilmektedir.

Köksal (1985b), yaptığı çalışmada, Akşehir gölünden elde ettiği ergin erkek ve dişi kerevitlerin kültür koşullarında çiftleşme ve yumurtlama başarısını %86,95, üreme randımanını ise % 55,22 olarak tespit etmiştir.

Hotamış gölü ile Mamasın baraj gölünde yapılan bir çalışmada (Erdemli, 1987), her iki gölde de üreme zamanı başlangıcı 23 aralık, üreme dönemi sonu ise 10-17 haziran olarak tespit edilmiştir. Aynı çalışmada yumurta çapı 2,43-2,48 mm ve ortalama birey başına düşen yumurta sayısı 158-163 adet olduğu saptanmıştır.

Mogan gölünde yapılan bir çalışmada (Karabatak ve Tüzün, 1989), erkeklerin 80 mm, dişilerin ise 82 mm boyda cinsi olgunluğa ulaştıkları, ilk yumurtaya aralık ayının ikinci haftasında rastlandığı ve haziranın ilk haftasından sonra avlanan dişi kerevitlerde larva bulunmadığı bildirilmektedir.

Yapılan başka bir çalışmada (Köksal ve diğ., 1992), yumurtadan yavruya ulaşma oranı 1. yıl % 42,73 ve 2 yıl % 48,33 olmuştur.

Seyhan baraj gölünde yapılan araştırmada (Çevik ve Tekelioğlu, 1997), cinsi olgunluğa ulaşma boyu erkeklerde 76 mm, dişilerde 74 mm olarak belirlenmiştir. Çiftleşme kasım ayının 2. haftasında başlamış ve ilk olarak aralık ayının 2. haftasında dişilerde yumurta görülmüştür.

Keban baraj gölünde yapılan bir çalışmada (Duman ve Pala, 1998), dişilerin abdomen altında muhafaza ettikleri yumurtaların su sıcaklığına bağlı olarak haziran ayının ilk haftasından itibaren abdomenden atıldıkları tespit edilmiştir.

Keban baraj gölünde yapılan başka bir çalışmada (Duman ve Gürel, 2000), üreme büyüklüğü her iki eşey için 81–85 mm olarak belirlenmiştir. Çiftleşmenin eylül sonu ile ekim ayında gerçekleştiği ve ilk yumurtalı dişiye şubat ayında rastlandığı belirtilmiştir.

Güner ve Balık (2002), yaptıkları çalışmada, kerevitlerde vücut ağırlığı ve toplam boy ile yumurta sayısı ve yumurta çapı arasında pozitif bir korelasyon olduğunu tespit etmişler, birim ağırlığa (g) düşen yumurta sayısını yaklaşık 7 olarak belirtmişlerdir.

2.8. Kerevitlerin Barınak Kullanımı

Kerevitler yaşamları boyunca doğal ortamlarında birçok sorunla karşı karşıyadırlar. Bu sorunların başlıcaları; kirlilik ve kuraklık gibi uygun olmayan çevre koşulları, predatörler ve

(22)

kanibalizimdir. Kerevitler bu sorunlardan korunmak için bulundukları ortamlarda ya doğal olarak oluşmuş barınakları kullanırlar ya da kendi barınaklarını oluştururlar. Yapılan bazı çalışmalar ise bu canlıların aydınlık ortamdan kaçmak için de barınakları kullandıklarını göstermiştir. Bazı araştırmacılar ise barınakların olmadığı bir ortamda kerevitlerin yaşayamayacaklarını belirtmişlerdir (Horwitz ve Richardson, 1986; Harlıoğlu ve Aksu, 2002).

2.9. Kerevit Yetiştiriciliği

Kerevit, ekonomik değeri yüksek ve ülkemiz için döviz kaynağı olan bir kabuklu su ürünüdür. Bu nedenle, gerek uygun görülen doğal sulara aşılamak suretiyle ve gerekse ekonomik koşullar elverdiği ölçüde yetiştiriciliğini geliştirerek üretiminin artırılması yoluna gidilmelidir (Kalma, 1989).

Kerevit yetiştiriciliği iki yönde gelişmektedir. Bunlardan birincisi yumurtalı dişilerin kuluçkası ve yavru üretimi, diğeri ise bu yavruların doğal sulara atılacak boya ulaşıncaya kadar büyütülmesidir (Palaz, 1996).

Kerevit yetiştiriciliğine ilişkin yapılan çalışmalarda populasyon dengesi bozulmuş suların restorasyonu ile yeni doğal istakoz üretim alanlarının oluşturulmasında ergin istakozlar yerine biyolojik ve ekolojik açıdan birçok üstünlükleri olan yavru istakozlar kullanılmaktadır. Bu nedenle pek çok ülkede kerevit üretiminde ana amaç yavru istakoz yetiştiriciliği üzerine yoğunlaşmış durumdadır (Köksal, 1985a).

Ülkemizde kerevitlerle ilgili yavru üretimi (Erençin ve Köksal, 1977; Balık ve Ustaoğlu, 1981; Köksal, 1982; 1984; 1985 a ve b) ve yavru yetiştiriciliği (Köksal, 1983; 1984; 1985 a ve b; Sarıhan ve Tekelioğlu, 1986; Köksal, 1988; Kalma, 1989; Köksal ve diğ., 1992; Palaz, 1996) konusunda yapılan çalışmalar mevcuttur.

2.10. Populasyon Büyüklüğü

Doğal ve yapay su kaynaklarında kerevit bulunan ülkelerde, kerevit populasyonlarının büyüklüğüne, yapısına ve üretim problemlerine ilişkin çeşitli araştırmalar yapılmış ve elde edilen veriler ışığında, üretim kontrol altında tutulabilmiştir (Köksal ve diğ., 2003).

Kapalı populasyonlarda markalama ile populasyon büyüklüğü tahmin metodu ilk kez Schnabel (1938) tarafından geliştirilmiş ve Darroch (1958), Seber (1982), Ricker (1975) tarafından tekrar gözden geçirilmiştir (Bolat, 2001).

Genel anlamda markalama ve yeniden yakalama metotlarının konusu, bir hayvan populasyonundaki bireylerin mutlak biyokütlesel büyüklüğünü tahmin etmektir. Geniş zaman aralıklı çalışmalarda bireylerin metrik ve meristik ölçüleri, eşeyleri ve sağlık durumları

(23)

kaydedilirse, populasyonların sadece büyüklükleri değil aynı zamanda populasyon özellikleri ve sağlık durumları da tespit edilebilir (Erkoyuncu, 1995; Bolat, 2001).

Populasyon büyüklüğü çalışmalarında tahmin edilen değerin gölün toplam alanı için hesaplanması araştırmacıya ve metoda bağlıdır. Yüzey alanının büyük ve derinlik farkının değişkenlik gösterdiği göllerde tahmin edilen değerin tüm gölü yansıtabilmesi için kerevit populasyonlarının göl içindeki dağılım bölgeleri ve gölün topografik haritasının çıkarılması ve metodun bu haritaya göre belirlenmesi gerekir. Dar litoral bölgeye sahip baraj gölleri ile nehirlerde tahmin edilen populasyon büyüklüğü toplam populasyonu temsil edebilir. Bu nedenle populasyon çalışmalarında araştırma alanının tahmini büyüklüğü hesaplanır ve elde edilen büyüklük birim alan için verilebilir. Kerevitlerin populasyon büyüklüğü tahmininde birim alanın hesaplanmasında, kullanılan sepetlerin aktif avlama alanı göz önüne alınır. Aktif avlama alanı sepetler arasındaki mesafedir (Abrahamsson ve Goldman, 1970; Goldman ve Rundquist, 1977; Flint ve Goldman, 1977; Bolat, 2001).

Türkiye’de kerevit populasyon büyüklüğü ile ilgili yapılan iki çalışmaya rastlanmıştır. Bunlardan birincisi Eğirdir gölü Hoyran bölgesinde yapılan çalışmadır.

Bolat (2001), yaptığı çalışmada, Eğirdir gölünün Hoyran bölgesinde, seçilen kıyısal alanda 1999 ve 2000 yıllarında toplam 4 periyotta markalama denemeleri ile kerevit populasyonunun avlanabilir büyüklüğünü her periyot için ayrı ayrı hesaplamıştır. Her iki yılda da I. periyotlar temmuz ve ağustos aylarında, II. periyotlar ise kasım ve aralık aylarında gerçekleştirilmiştir. 1999 ve 2000 yıllarında yapılan markalama ve tekrar yakalama denemelerinden hesaplanan mutlak avlanabilir biyokütlesel büyüklük, 1999 yılı I. periyotta 3704,60 kg, II. periyotta 3938,41 kg, 2000 yılı I. periyotta 2222,64 kg ve II. periyotta 5840,06 kg olarak hesaplanmıştır. Erkek kerevitlerin tahmin edilen mutlak avlanabilir biyokitlesel büyüklükleri 1999 yılı I. periyotta 26995, II. periyotta 51931, 2000 yılı I. periyotta 20491 ve II. periyotta 66296 birey olarak tahmin edilmiştir. Dişi bireylerin biyokütlesel büyüklüğü ise sırasıyla 50090, 16123, 17204 ve 32995 birey olarak hesaplanmıştır.

1999–2000 yıllarında birim alanda tahmin edilen avlanabilir populasyon büyüklüğünün, araştırma alanı içindeki yoğunluğu, 1999 yılı I. periyotta 3,2 kerevit/m2, II. periyotta 3,41

kerevit/m2, 2000 yılı I. periyotta 1,92 kerevit/m2 ve II. periyotta 5,05 kerevit/m2 olarak bildirilmiştir.

Aynı çalışmada birim çabadaki av miktarı da belirlenmiştir. Buna göre; 1999 yılı avcılık denemelerinde bu değer 0,17 ist./pinter/gün olduğu bildirilmiş, en yüksek birim çabadaki av miktarına sahip ay aralık (0,23 ist./pinter/gün) olarak hesaplanmıştır. 2000 yılında toplam avlanan kerevitin birim çabadaki av miktarının 0,13 ist./pinter/gün olduğu, en yüksek av çabası miktarına sahip ayların kasım (0,20 ist./pinter/gün) ve aralık (0,18 ist./pinter/gün) ayları olarak belirlendiği bildirilmiştir.

(24)

Bu çalışmada ayrıca birim çabadaki av miktarından populasyon büyüklük tahmini yapılmıştır. Haziran ayının son haftası sezon öncesi yapılan incelemede toplam nispi avlanabilir populasyon büyüklüğü 153472,5 birey (8,902 ton), aralık ayında sezon sonunda yapılan çalışmada ise populasyon büyüklüğü 252451,5 birey (14,655 ton) olarak hesaplanmıştır (Bolat, 2001).

Ülkemizde kerevit populasyon büyüklük tahmini ile ilgili yapılan diğer çalışma, Ankara-Dikilitaş göletinde Köksal ve diğ. (2003)’nin “Petersen Metodu” ile yaptıkları çalışmadır. Bu çalışmada Dikilitaş göletindeki kerevit populasyon büyüklüğü 08.10.1999 tarihinde 23843±2185 birey ve 12.10.1999 tarihinde ise 18011±1567 birey olarak tahmin edilmiştir.

(25)

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

3.1.1. Araştırma bölgesi

Keban barajı, Elazığ ilinin 45 km kuzey-batısında ve Malatya ilinin 65 km kuzey doğusunda, Karasu ile Murat nehirlerinin birleştiği yerden 10 km daha güney-batıda Keban İlçesinde inşa edilmiştir. Baraj yapımı sonucunda oluşan göl sahası 38º30'60" ve 39º30'80" boylamları 38º30'73" ve 39º00'45" enlemleri arasında kalmaktadır. Keban baraj gölü maksimum işletme (845 m) kotunda 68 731 hektarlık göl alanı ile Türkiye'de sayılı büyük baraj gölleri arasındadır.

Keban baraj gölüne kerevitin ilk olarak 16 avlak bölgesinden biri olan Ağın bölgesinden (2. Avlak bölgesi) aşılandığı bilinmektedir (Kılıç ve Duman, 1999). Daha sonra kerevit populasyonu tüm baraj gölüne yayılım göstermiş ve Ağın bölgesi ile bu bölgeye yakın olan Keban (3. Avlak bölgesi) ve Çemişgezek (4. Avlak bölgesi) bölgelerinde ticari av verecek duruma gelmiştir. Son birkaç yılda Kemaliye (1. Avlak bölgesi) bölgesinde de sınırlı miktarda avcılığı yapılmaktadır.

Bu tez çalışması, kerevit avcılığının yoğun olarak yapıldığı Ağın, Keban ve Çemişgezek avlak bölgelerinin sınırları içerisinde yürütülmüştür (Şekil 3.1.1.1).

3.1.2. Araştırma materyali

Araştırmanın materyali, Keban baraj gölünün doğal türü olmayan ancak sonradan göle stoklanan ve av verecek düzeyde populasyon oluşturan Astacidae familyasına ait Astacus

leptodactylus (Eschscholtz, 1823) türüdür.

3.1.3. Araştırmada kullanılan av aracı

Bu araştırmada, kerevitlerin avlanması amacıyla bölgede yaygın olarak kullanılan tek girişli, çift venterli, 5 çemberli ve germeli olarak yapılandırılmış 250 adet pinter kullanılmıştır. Bu pinterlerden ikisi 100 adet, biri 50 adet pinterden oluşan 3 takım oluşturulmuştur. Her iki pinter arasında germe ağı bulunmaktadır. Birinci çember 32 cm yarıçaplı yarım daire diğer çemberler 25 cm çapında daire şeklindedir. 1. venter açıklığı 14 cm, 2. venter açıklığı 8 cm’dir. Kullanılan ağ 23 tex X 6 numara PA (poliamid) materyalden ve göze açıklığı 18 x 18 mm dir. Pinter uzunluğu 90 cm, germenin uzunluğu ise 120 cm’dir. Germede kullanılan ağ materyali pinterde kullanılanın aynısıdır. Avcılıkta yem kullanılmamıştır.

(26)
(27)

3.1.4. Araştırmada kullanılan diğer malzemeler

Araştırmada, pinterlerin suya atılıp çekilmesinde 9 m uzunluğunda motorlu fiber tekne, kerevitlerin dağlanarak işaretlenmesi için 60 amperlik akü ile 12 voltluk havya, 1 mm hassasiyetinde ölçüm tahtası ve 0,1 g hassasiyetinde arazi tipi terazi kullanılmıştır.

3.2. Metot

3.2.1. Araştırma periyodu

Keban baraj gölü kerevit populasyonunun bazı özelliklerini belirlemek ve populasyon büyüklüğünün tahmini amacıyla yapılan çalışmanın arazi aşaması Aralık 2005 ile Kasım 2006 tarihleri arasında devam ettirilmiş ve toplam 12 ay sürmüştür. Arazi çalışmasından önce 6 ay süre ile markalama tekniğinin ölüm oranına etkisini araştırmak üzere laboratuar çalışması yapılmıştır. Markalama denemeleri, her araştırma bölgesinde ayda en az bir defa olmak üzere Keban baraj gölünün 3 farklı bölgesinde yürütülmüştür. Markalama denemelerinden önce pinterler suda bir hafta süresince bekletilmiştir.

3.2.2. Boy, ağırlık ve eşey tespit yöntemleri

İncelenen kerevitlerde eşey ayrımı makroskobik olarak tespit edilmiştir. Toplam boy ve karapaks uzunlukları 1 mm hassasiyetli cetvel, ağırlıkları ise 0,1 g hassasiyetli arazi tipi elektronik terazi ile belirlenmiştir. Kerevitler boy olarak 5 mm, ağırlık olarak 10 g sınıf aralıklarına ayrılarak eşeylere göre populasyonun boy, ağırlık ve eşey dağılımları tespit edilmiştir. Bunların dışında karapaks uzunluğunun abdomen uzunluğuna oranı ve yasal av boyundaki (≥ 9 cm)kerevitlerin toplam stoğa oranı belirlenmiştir.

3.2.3. Boy-ağırlık ilişkisi tespit yöntemleri

Keban baraj gölü kerevitlerinin eşeylere göre ve toplam boy-ağırlık ilişkisi Le Cren (1951)’in W = a.Lb üstel ilişki modelinin Log W = Log a + b . Log L şeklindeki doğrusal denklemi kullanılarak hesaplanmıştır (Atay, 1989). Boy-ağırlık ilişkisi toplam boy (cm) ve canlı ağırlık (g) yönünden incelenmiştir.

3.2.4. Birim çabadaki av miktarının belirlenmesi

Birim çabadaki av miktarının belirlenmesinde avlanabilir boy olan 9 cm ve üzerindeki kerevitler dikkate alınmıştır. Pinterler her denemede 7 gün suda bekletildiğinden dolayı birim

(28)

çabadaki av miktarı “adet kerevit / pinter / 7 gün” şeklinde ifade edilmiştir. Bu amaçla, yakalanan toplam kerevit sayısı önce deneme sayısına bölünmüş daha sonra çıkan değer pinter sayısına bölünmüştür.

3.2.5. Populasyon büyüklüğü tespit yöntemi

Keban baraj gölü kerevit populasyon büyüklüğünün tahmini amacıyla markalama ve yeniden yakalama metodu kullanılmıştır.

3.2.5.1. Markalama tekniği

Kerevitlerin vücudu sert bir kitin tabakasından oluşan kabuk ile örtülüdür. Kerevitlerde boy ve ağırlık artışı kabuk değiştirme ile gerçekleşmektedir. Abrahamsson (1965; 1972b)’a göre kerevitler için en uygun markalama tekniği dağlamadır (Bolat, 2001).

Bu tez çalışmasının bir ön çalışması olarak uygun markalama tekniği araştırılmıştır. Bu amaçla her biri 25 bireyden oluşan üç ayrı kerevit grubu oluşturulmuştur. Fiberglas teknelerde bakım ve beslemesi yapılan bu kerevitlerden birinci grup elektrikli havya ile dağlanmış, ikinci grubun abdomen altındaki kas içerisine “alcian blue” isimli boya maddesi enjekte edilmiş ve kontrol grubu olan üçüncü gruba herhangi bir markalama tekniği uygulanmamıştır. Bu gruplar 6 ay süresince izlenmiştir.

Markalama denemelerinde 12 voltluk havya aküye bağlanarak kullanılmıştır. Havya kerevitlerin kabuk kısmında iz bırakacak şekilde dokundurularak işaretleme yapılmıştır. Her çalışma bölgesi için kerevitin farklı bölgesi işaretlenmiştir. 1. Bölge (Ağın)’de karapaksın sağ ön kısmı, 2. Bölge (Keban)’de karapaksın sol ön ve 3. Bölge (Çemişgezek)’de karapaksın sağ arka kısmında dağlama yapılmıştır (Şekil 3.2.5.1.1). Markalanan kerevitler homojen olarak dağılacak şekilde göle bırakılmıştır.

(29)

A

B

C

(30)

3.2.5.2. Populasyon büyüklüğü tahmin yöntemi

Keban baraj gölü Ağın, Keban ve Çemişgezek bölgelerindeki kerevit populasyonunun büyüklüğünün tahmini amacıyla “Schnabel Metodu” kullanılmıştır (Ricker, 1975; Bolat, 2001). Populasyon büyüklüğü tahmininde kullanılan Schnabel Metodunun formülü şu şekildedir.

i

n =1 Ci x Mi

N = –––––––––––––––– ∑

i

n-1=1 Ri

Eğer alınan örneklerde markalı bireylerin markasız bireylere oranı % 10’ dan küçük ise populasyon büyüklüğü;

i

n=1 Ci x Mi

N = –––––––––––––––– formülü ile hesaplanır. ∑

i

n-1=1 (Ri + 1)

Populasyon büyüklüğünün standart hatası;

i

n-1=1 Ri

Varyans (1/N) =

––––––––––––––––

(

i

n -1

=1 Ci x Mi

)

2

Denklemlerde;

Ci : ti zamanında i örnekte avlanan birey sayısı

Mi : Toplam markalı birey sayısı

Ri : i örnekte tekrar yakalanan markalı birey sayısı (i = 1,2,3,……..n)

(31)

Populasyon büyüklüğünü % 95 güven sınırları ise; Üst sınır 1/N = 1/N + t(0,975, n-1)

Varyans (1/N) Alt sınır 1/N = 1/N - t(0,975, n-1)

Varyans (1/N) 1 1

(

––––––––––– > N > –––––––––––

)

Üst sınır 1/N Alt sınır 1/N

Ayrıca istatistiksel değerlendirmelerde “Microsoft Excel” bilgisayar programından yararlanılmıştır.

(32)

4. BULGULAR

4.1. Astacus leptodactylus’un Populasyon Yapısı

4.1.1. Eşey dağılımı

Çalışma süresince yakalanan toplam 5374 adet kerevitin 2412 tanesinin (% 44,88) dişi, 2962 tanesinin (% 55,12) ise erkek olduğu belirlenmiş, ♀/♂ oranı 0,81/1,00 olarak bulunmuştur. Bu eşey dağılımının Keban baraj gölü Ağın (1. Bölge), Keban (2. Bölge) ve Çemişgezek (3. Bölge) bölgelerindeki durumları Tablo 4.1.1.1’de verilmiştir. Tabloda görüldüğü gibi sadece 1. Bölge(Ağın)’de dişi sayısının erkek sayısından fazla olduğu görülmektedir.

Tablo 4.1.1.1. Bölgelere göre belirlenen eşey dağılımı

1. Bölge 2. Bölge 3. Bölge Toplam

Eşey N % N % N % N % ♂ 820 46,86 1155 62,98 987 55,14 2962 55,12 930 53,14 679 37,02 803 44,86 2412 44,88 ♀/♂ 1,13/1,00 0,59/1,00 0,81/1,00 0,81/1,00 Toplam 1750 100 1834 100 1790 100 5374 100

Boy gruplarına göre eşey dağılımı incelendiğinde, avlanabilir boyun (≥ 9 cm) altındaki dişi kerevitlerin % 16,06 ve erkek kerevitlerin ise % 19,54 olduğu tespit edilmiştir. Avlanabilir boyun üzerindeki populasyonun % 28,82’sini dişi kerevitler ve % 35,58’ini erkek kerevitler oluşturmaktadır. Boy gruplarına göre eşey dağılımı Şekil 4.1.1.1’de verilmiştir.

0 200 400 600 800 1000 1200 6 5 -6 9 7 5 -7 9 8 5 -8 9 9 5 -9 9 1 0 5 -1 0 9 1 1 5 -1 1 9 1 2 5 -1 2 9 Boy Grupları (mm) N ( B ir ey S ay ıs ı) d+e d e

(33)

A. leptodactylus’un aylara göre eşey dağılımına bakıldığında ocak ayında erkek bireylerin, mart ayında ise dişi bireylerin yoğun avlandığı görülmüştür. Bütün aylarda da eşeyler arasındaki sayı farkı istatistiksel açıdan önemli (P<0,05) bulunmuştur (Tablo 4.1.1.2).

Tablo 4.1.1.2. Aylara göre eşey dağılımı

AYLAR ♀+♂ ♀ ♂ ♀/♂ P OCAK 492 17 475 0,04/1,00 P<0,05 ŞUBAT 109 25 84 0,30/1,00 P<0,05 MART 419 347 72 4,82/1,00 P<0,05 NİSAN 759 276 483 0,57/1,00 P<0,05 MAYIS 565 178 387 0,46/1,00 P<0,05 HAZİRAN 554 343 211 1,63/1,00 P<0,05 TEMMUZ 407 221 186 1,19/1,00 P<0,05 AĞUSTOS 485 210 275 0,76/1,00 P<0,05 EYÜL 546 298 248 1,20/1,00 P<0,05 EKİM 372 218 154 1,42/1,00 P<0,05 KASIM 577 244 333 0,73/1,00 P<0,05 ARALIK 89 35 54 0,65/1,00 P<0,05 TOPLAM 5374 2412 2962 0,81/1,00 P<0,05 4.1.2. Boy dağılımı

İncelenen 5374 adet kerevit toplam boyları (TL) 65-144 mm, karapaks boyları (CL) 28-71 mm ve abdomen boyları (AL) 32-73 mm arasında değişim göstermiştir. Toplam boy ortalaması hem dişilerde hem de erkeklerde 93±0,01 mm olarak belirlenmiştir. Karapaks boyu ortalaması ise 45±0,01 mm olarak tespit edilmiş ve CL/TL oranı 0,48 olarak bulunmuştur. Çalışma bölgelerine göre toplam boy ortalamaları değerlendirildiğinde, 1. ve 2. bölgelerde 93 mm, 3. bölgede 94 mm ile bölgeler arasında farkın istatistikî açıdan önemli olmadığı (P>0,05) görülmüştür. Bütün populasyon içerisinde avlanabilir boyun (≥ 9 cm) % 64 olarak yer aldığı tespit edilmiştir.

Keban baraj gölü Astacus leptodactylus populasyonunun boy grupları ve eşeylere göre toplam boy değerlerinin dağılımları Tablo 4.1.2.1’de verilmiştir. Tabloda görüldüğü gibi populasyon çoğunlukla 80-104 mm boy aralığında dağılım göstermekte ve en yüksek oran 90-94 mm boy aralığında bulunmaktadır. Ayrıca Şekil 4.1.2.1’de populasyonun boy dağılımı grafik olarak görülmektedir.

(34)

Tablo 4.1.2.1. Boy grupları ve eşeylere göre toplam boy değerlerinin dağılımı ♀ ♂ ♀+♂ Boy Grupları TB (mm) N % TB ± SH (Min.Mak.) N % TB ± SH (Min.Mak.) N % TB ± SH (Min.Mak) 65-69 2 0,08 67±0,00 (67-67) 9 0,30 68±0,06 (65-69) 11 0,20 67±0,06 (65-69) 70-74 31 1,29 72±0,02 (70-74) 66 2,23 72±0,02 (70-74) 97 1,80 72±0,01 (70-74) 75-79 136 5,64 77±0,01 (75-79) 167 5,64 77±0,01 (75-79) 303 5,64 77±0,05 (75-79) 80-84 327 13,56 82±0,01 (80-84) 431 14,55 82±0,01 (80-84) 758 14,10 82±0,01 (80-84) 85-89 367 15,22 87±0,01 (85-89) 377 12,73 87±0,01 (85-89) 744 13,84 87±0,01 (85-89) 90-94 500 20,73 92±0,01 (90-94) 559 18,87 92±0,01 (90-94) 1059 19,71 92±0,00 (90-94) 95-99 357 14,80 96±0,01 (95-99) 434 14,65 97±0,01 (95-99) 791 14,72 97±0,01 (95-99) 100-104 366 15,17 101±0,01 (100-104) 509 17,18 101±0,01 (100-104) 875 16,28 101±0,00 (100-104) 105-109 175 7,26 106±0,01 (105-109) 172 5,81 107±0,01 (105-109) 347 6,46 106±0,01 (105-109) 110-114 101 4,19 111±0,01 (110-114) 165 5,57 112±0,01 (110-114) 266 4,95 111±0,01 (110-114) 115-119 37 1,53 (115-118) 16±0,02 48 1,62 (115-118) 117±0,02 85 1,58 (115-118) 116±0,01 120-124 9 0,37 121±0,05 (120-124) 15 0,51 122±0,04 (120-124) 24 0,45 122±0,03 (120-124) 125-129 3 0,12 125±0,00 (125-125) 7 0,24 125±0,02 (125-126) 10 0,19 125±0,01 (125-126) 130-134 0 0,00 - 1 0,03 132±0,00 (132-132) 1 0,02 132±0,00 (132-132) 135-139 1 0,04 (135-135) 135±0,00 0 0,00 - 1 0,02 (135-135) 135±0,00 140-144 0 0,00 - 2 0,07 144±0,00 (144-144) 2 0,04 144±0,00 (144-144) Toplam 2412 100.00 (67-135) 93±0,01 2962 100,00 (65-144) 93±0,01 5374 100,00 (65-144) 93±0,01

(35)

0,20 1,80 5,64 14,10 13,84 19,71 14,72 16,28 6,46 4,95 1,58 0,45 0,19 0,02 0,02 0,04 0,00 2,00 4,00 6,00 8,00 10,00 12,00 14,00 16,00 18,00 20,00 6 5 -6 9 7 0 -7 4 7 5 -7 9 8 0 -8 4 8 5 -8 9 9 0 -9 4 9 5 -9 9 1 0 0 -1 0 4 1 0 5 -1 0 9 1 1 0 -1 1 4 1 1 5 -1 1 9 1 2 0 -1 2 4 1 2 5 -1 2 9 1 3 0 -1 3 4 1 3 5 -1 3 9 1 4 0 -1 4 4 Boy grupları TL (mm) N ( % )

Şekil 4.1.2.1. Astacus leptodactylus populasyonunun boy dağılımı

4.1.3. Ağırlık dağılımı

Kerevit populasyonunun ağırlık dağılımı incelendiğinde canlı ağırlığın 8,1 g ile 111,5 g arasında değiştiği ve populasyonun ortalama ağırlığının 26,6±0,14 g olduğu tespit edilmiştir. Populasyonda dişi bireyler 8,1 g ile 60,1 g arasında değişim göstermiş ve ortalama ağırlıkları 24,0±0,15 g olarak, erkek bireyler 9,4 g ile 111,5 g arasında değişim göstermiş ve ortalama ağırlıkları 28,7±0,20 g olarak hesaplanmıştır.

Araştırma bölgelerine göre incelendiğinde ortalama vücut ağırlıkları 1. Bölge’de 26,6±0,25 g, 2. Bölge’de 26,1±0,22 g ve 3. Bölge’de 27,0±0,23 g olarak belirlenmiştir. Bölgelere göre vücut ağırlıkları arasındaki fark istatistiksel olarak önemsiz (P>0,05) bulunmuştur. Ayrıca populasyonun % 64’ünü oluşturan avlanabilir boydaki kerevitlerin ortalama canlı ağırlıkları dişilerde 27,8±0,17 g, erkeklerde 34,3±0,22 g ve bütün bireylerde 31,4±0,18 g olarak belirlenmiştir.

Ağırlık grupları ve eşeylere göre vücut ağırlıkları dağılımı Tablo 4.1.3.1’de verilmiştir. Hem erkeklerde hem de dişilerde en yoğun ağırlık grubunun 17,2-27,1 g olduğu görülmektedir. Ayrıca erkek bireyler büyük ağırlık gruplarında dişilere oranla daha fazla bulunmaktadırlar. Ağırlık gruplarındaki eşey sayıları arasındaki farklar istatistikî açıdan önemli (P<0,05) bulunmuştur.

(36)

Tablo 4.1.3.1. Ağırlık grupları ve eşeylere göre vücut ağırlıkları dağılımı ♀ ♂ ♀+♂ Ağırlık Grupları (g) N % N % N % P 8,1-17,1 459 19,03 419 14,15 878 16,34 P<0,05 17,2-27,1 1224 50,75 1077 36,36 2301 42,82 P<0,05 27,2-37,1 592 24,54 889 30,01 1481 27,56 P<0,05 37,2-47,1 119 4,93 383 12,93 502 9,34 P<0,05 47,2-57,1 16 0,66 145 4,90 161 3,00 P<0,05 57,2-67,1 2 0,08 32 1,08 34 0,63 P<0,05 67,2-77,1 0 0,00 12 0,41 12 0,22 77,2-87,1 0 0,00 2 0,07 2 0,04 87,2-97,1 0 0,00 0 0,00 0 0,00 97,2-107,1 0 0,00 1 0,03 1 0,02 107,2-111,5 0 0,00 2 0,07 2 0,04 Toplam 2412 100,00 2962 100,00 5374 100,00 P<0,05 16,34 42,82 27,56 9,34 3,00 0,63 0,22 0,04 0,00 0,02 0,04 0,00 5,00 10,00 15,00 20,00 25,00 30,00 35,00 40,00 45,00 8 ,1 -1 7 ,1 1 7 ,2 -2 7 ,1 2 7 ,2 -3 7 ,1 3 7 ,2 -4 7 ,1 4 7 ,2 -5 7 ,1 5 7 ,2 -6 7 ,1 6 7 ,2 -7 7 ,1 7 7 ,2 -8 7 ,1 8 7 ,2 -9 7 ,1 9 7 ,2 -1 0 7 ,1 1 0 7 ,2 -1 1 1 ,5 Ağırlık Grupları (g) N ( % )

(37)

Astacus leptodactylus populasyonunun vücut ağırlık dağılım grafiği Şekil 4.1.3.1’de verilmiştir. Populasyon 8,1-111,5 g arasında dağılım göstermesine rağmen, % 99 gibi çok büyük bir kısmı 8,1-57,1 g arasındadır. Populasyonun ağırlık gruplarına göre ortalama vücut ağırlıkları (g) Tablo 4.1.3.2’de verilmektedir. Aynı ağırlık grubundaki dişi ve erkek bireylerin ağırlık ortalamaları arasındaki fark önemsiz (P>0,05) bulunmuştur.

Tablo 4.1.3.2. Ağırlık gruplarına göre ortalama vücut ağırlıkları (g)

♀ ♂ ♀+♂

Ağırlık Grupları

A (g) N (Min.-Mak.) A ± SH N (Min.-Mak.) A ± SH N (Min.-Mak.) A ± SH P 8,1-17,1 459 14,7±0,08 (8,1-17,1) 419 15,1±0,08 (9,4-17,1) 878 14,9±0,06 (8,1-17,1) P>0,05 17,2-27,1 1224 (17,2-27,1) 22,0±0,08 1077 (17,2-27,1) 22,1±0,08 2301 (17,2-27,1) 22,0±0,06 P>0,05 27,2-37,1 592 (27,2-37,1) 31,1±0,11 889 (27,2-37,1) 31,9±0,09 1481 (27,2-37,1) 31,6±0,07 P>0,05 37,2-47,1 119 40,4±0,24 (37,3-46,6) 383 41,2±0,14 (37,2-47,1) 502 41,0±0,12 (37,2-47,1) P>0,05 47,2-57,1 16 52,0±0,72 (47,2-55,6) 145 51,7±0,25 (47,3-57,1) 161 51,7±0,24 (47,2-57,1) P>0,05 57,2-67,1 2 59,9±0,20 (59,7-60,1) 32 60,0±0,40 (57,2-64,6) 34 60,0±0,38 (57,2-64,6) P>0,05 67,2-77,1 0 - 12 70,9±0,78 (67,3-73,7) 12 70,9±0,78 (67,3-73,7) 77,2-87,1 0 - 2 77,7±0,00 (77,7-77,7) 2 77,7±0,00 (77,7-77,7) 87,2-97,1 0 - 0 - 0 - 97,2-107,1 0 - 1 (100,7-100,7) 100,7±0,00 1 (100,7-100,7) 100,7±0,00 107,2-111,5 0 - 2 (111,5-111,5) 111,5±0,00 2 (111,5-111,5) 111,5±0,00 Toplam 2412 24,0±0,15 (8,1-60,1) 2962 (9,4-111,5) 28,7±0,20 5374 (8,1-111,5) 26,6±0,14 P>0,05

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada akut iskemik inmeli hastaların serum 25(OH)D düzeyleri kontrol grubunda anlamlı olarak daha düşük olmanın yanı sıra, 25(OH)D düzeyinin erken dönemde

[r]

Bu çalışmada kerevit yavrularının (Astacus leptodactylus) yemine farklı oranlarda ilave edilen kalsiyum karbonatın (CaCO 3 ) yaşama oranı, büyüme performansı ve yem

Rshudwùuohulq vshnwudo whrulvlqgh uhjÿohu yh vlqjÿohu ropdn ÿ}huh lnl wÿu glihuhqvl|ho rshudwùu wdqpodqpv yh exqoduq vshnwudo whrulohul |dsodqguopvwu1 Wdqp eùojhvl vrqox

“Evde beş boğaz var” tümcesinde boğaz, ‘yiyeceği sağlanması gereken kimse’ anlamını taşır (Aksan, 1997:76-77). Sözcükler genellikle çok anlamlı oldukları

Bilgisayar programý yardýmý ile yapýlan hesaplamalar sonucu ele alýnan benzin motorunun KMA'na göre; basýnç, sýcaklýk deðiþimleri ve KMA'na baðlý olarak soðutma suyuna

Koç ve Bayar (2020) tarafından yapılan çalışmada fiziksel inaktiviteye yani sedanter yaşam tarzına bağlı kısa süre içerisinde tüm sistemler üzerinde oluşabilecek olumsuz

Konjenital kalp hastal›¤› grup 1'de 3, grup 2'de 8 olgu- da; genitoüriner sistem anomalisi grup 1'de 2, grup 2'de 5 olguda; iskelet anomalisi sadece grup 1'de 1 ol- guda