• Sonuç bulunamadı

Ortaokul öğrencilerinin afete ve afet hazırlıklarına ilişkin algılarının incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ortaokul öğrencilerinin afete ve afet hazırlıklarına ilişkin algılarının incelenmesi"

Copied!
110
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN AFETE VE AFET

HAZIRLIKLARINA İLİŞKİN ALGILARININ İNCELENMESİ

ŞEYMA ÖZELMACI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

İLKÖĞRETİM ANABİLİMDALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(2)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 12 (on iki) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Şeyma

Soyadı : ÖZELMACI

Bölümü : Sosyal Bilgiler Öğretmenliği İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Ortaokul öğrencilerinin afete ve afet hazırlıklarına ilişkin algılarının incelenmesi

İngilizce Adı : A study on the perceptions of secondary school students on disasters and disaster preparedness

(3)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Şeyma ÖZELMACI İmza : ………...

(4)
(5)

iv

(6)

v

TEŞEKKÜR

Tez çalışmamın her aşamasında yardım ve desteğini esirgemeyen, bunaldığım ve çalışmayı bırakmak istediğim zamanlarda beni yeniden teşvik eden, her türlü sorunlarım ile ilgilenen saygıdeğer danışmanım Doç. Dr. Adem ÖCAL’a, ders dönemim ve tez dönemim dahil bir çok soru ve sorunlarımda yol gösteren, önerileri ile katkılar sağlayan değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Bahadır KILCAN’a, öğreticiliği ve kişiliği ile bende akademisyen olma isteğini uyandıran, önerileri ile çalışmama katkılar sağlayan değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Adnan ALTUN’a, sevgisi, desteği ve anlayışı ile her zaman yanımda olan ve tezimin uygulama aşamasında bana yardımcı olan değerli dostum Uğur ÇAKIR’a, beni yetiştirip bu yaşıma getiren, üzerimde sonsuz emeği olan aileme teşekkürü bir borç bilirim.

(7)

vi

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN AFETE VE AFET

HAZIRLIKLARINA İLİŞKİN ALGILARININ İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Şeyma ÖZELMACI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Temmuz, 2016

ÖZ

Bu çalışmada, ortaokul öğrencilerinin afet ve afete hazırlık kavramlarına ilişkin metaforik algılarını incelemek amaçlanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırma, nitel araştırma yaklaşımlarından durum çalışması deseninde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya Erzurum, Karaman, Kocaeli ve Trabzon illerinden orta sosyo-ekonomik düzeydeki 8 devlet okulundan 1188 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Araştırma 2015-2016 eğitim öğretim yılı bahar döneminde gerçekleştirilmiştir.

Çalışmanın gerçekleştirildiği illerin seçilmesinde “Afet Bilgi Envanteri” (2008) verilerine göre Türkiye’de sel, deprem ve heyelan afetlerinin en fazla yaşandığı iller ile Türkiye’nin afetsellik oranı en az olan ili (Karaman) dikkate alınmıştır. Bu illerde yaşayan öğrencilerin afetlere ilişkin algılarındaki benzerlik ve farklılıkların ortaya konulması amaçlanmıştır. Bulgulara göre, öğrencilerin büyük çoğunluğunun “afet” kavramını “ölüm”e benzettiği, öğrencilerin zihinlerinde daha çok afetlerin yıkıcı ve yok edici etkisinin var olduğunu anlaşılmıştır. “Afete hazırlık” kavramı ise öğrenciler tarafından en fazla “ilkyardım çantası”na benzetilerek, afetlere hazırlık yapmanın hayat kurtarıcı işlevinin olduğu vurgulanmıştır. Öğrenciler, afet denildiğinde zihinlerinde birincil olarak oluşan afet türünün, uygulamanın yapıldığı tüm illerde “deprem” olduğu gözlemlenmiştir.

(8)

vii

Elde edilen bu veriden öğrencilerin kendi bölgelerindeki afet türlerinden çok ders kitaplarındaki afet türleri hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukları görülmüştür.

Anahtar Kelimeler : Sosyal bilgiler, afet, afete hazırlık, nitel araştırma, metafor Sayfa Adedi : 111

(9)

viii

A STUDY ON THE PERCEPTIONS OF SECONDARY SCHOOL

STUDENTS ON DISASTERS AND DISASTER PREPAREDNESS

(Master’s Thesis)

Şeyma ÖZELMACI

GAZI UNIVERSITY

INSTITUTE OF EDUCATIONAL SCIENCES

July, 2016

ABSTRACT

In this study we intend to examine the metaphoric perceptions of the secondary school students on the concepts of disaster and disaster preparedness. The obtained data was analyzed with the content analysis technique. The study was conducted in the case study pattern which is one of the qualitative research approaches. 1188 secondary school students from medium socio-economic level in the provinces of Erzurum, Karaman, Kocaeli and Trabzon participated in the study from 8 public schools. The study was conducted in the spring term of the academic year of 2015-2016.

In the selection of the provinces of the study, the province with the least disaster tendency (Karaman) and the provinces with the most incidents of flood, earthquake and landslide disasters in Turkey was taken into consideration.

According to the findings, the majority of the students compared the concept of “disaster” to “death” and they have the destructive and terminating effects of the disasters in their minds. The concept of “disaster preparedness” was compared by the students mostly to a “first aid kit” and they highlighted the life saving function of getting prepared to disasters. It was observed that the earthquake was the disaster type that came primarily to the mind of students when they thought of disasters.

(10)

ix

This data indicated that the students had more knowledge about the disaster types in the course books than the disaster types in their own regions.

Keyword Words: Social sciences, disaster, disaster preparedness, qualitative research, metaphor

Page Number: 111

(11)

x

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

... i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI

... iii

TEŞEKKÜR

... v

ÖZ

... vi

ABSTRACT

... viii

TABLOLAR LİSTESİ

... xiii

ŞEKİLLER LİSTESİ

... xv

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

... xvi

BÖLÜM 1

... 1

GİRİŞ

... 1 1. 1. Problem Durumu... 1 1. 2. Araştırmanın Amacı ... 5 1. 3. Araştırmanın Önemi ... 5 1. 4. Sayıltılar ... 6 1. 5. Sınırlılıklar ... 6

BÖLÜM 2

... 7

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

... 7 2. 1. Afet Kavramı ... 7 2. 2. Afete Hazırlık... 10 2. 3. Afet Yönetimi ... 12

(12)

xi

2. 3. 2. Afet Sırasında Yapılması Gerekenler ... 15

2. 3. 3. Afet Sonrasında Yapılması Gerekenler ... 16

2. 4. Ortaokul Programlarında Afetler ... 16

BÖLÜM 3

... 19

YÖNTEM

... 19

3. 1. Çalışma Grubu ... 19

3. 2. Veri Toplama Araçları... 21

3. 2. 1. Kişisel Bilgi Formu ... 21

3. 2. 2. Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu ... 21

3. 3. Verilerin Toplanması ... 22

3. 3. 1. Ön Uygulama Aşaması (24 Şubat, 2016) ... 22

3. 3. 2. Uygulama Aşaması (Nisan – Mayıs, 2016) ... 23

3. 4. Verilerin Analizi ve Yorumlanması ... 23

3. 4. 1. Kodlama ve Analiz Aşaması ... 23

3. 4. 2. Örnek Metafor Derleme Aşaması ... 24

3. 4. 3. Kategori Geliştirme Aşaması ... 25

3. 4. 4. Geçerlik ve Güvenirliği Sağlama Aşaması ... 25

3. 4. 5. Verilerin Bilgisayar Ortamına Aktarılma Aşaması ... 26

BÖLÜM 4

... 27

BULGULAR

... 27

4. 1. Öğrencilerin Afet Türlerine İlişkin Bulguları ... 27

4. 2. Afet Kavramına İlişkin Bulgular ... 28

4. 2. 1. Erzurum İlindeki Öğrencilerin Afet Kavramına İlişkin Bulguları ... 288

4. 2. 2. Karaman İlindeki Öğrencilerin Afet Kavramına İlişkin Bulguları ... 333

4. 2. 3. Kocaeli İlindeki Öğrencilerin Afet Kavramına İlişkin Bulguları ... 38

4. 2. 4. Trabzon İlindeki Öğrencilerin Afet Kavramına İlişkin Bulguları ... 44

4. 3. Afete Hazırlık Kavramına İlişkin Bulgular ... 49

4. 3. 1. Erzurum İlindeki Öğrencilerin Afete Hazırlık Kavramına İlişkin Bulguları ... 49

4. 3. 2. Karaman İlindeki Öğrencilerin Afete Hazırlık Kavramına İlişkin Bulguları ... 544

(13)

xii

4. 3. 3. Kocaeli İlindeki Öğrencilerin Afete Hazırlık Kavramına İlişkin Bulguları

... 59

4. 3. 4. Trabzon İlindeki Öğrencilerin Afete Hazırlık Kavramına İlişkin Bulguları ... 64

BÖLÜM 5

... 71

SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER

... 71

5. 1. Sonuç ve Tartışma ... 71

5. 2. Öneriler ... 76

5. 2. 1. Devlet ve Özel Kurumlar İçin Öneriler ... 76

5. 2. 2. Medya İçin Öneriler ... 77

5. 2. 3. Öğretmenler İçin Öneriler ... 78

5. 2. 4. Aileler İçin Öneriler ... 79

KAYNAKLAR

... 81

(14)

xiii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Çalışmaya Katılan Öğrencilerin Demografik ... 20

Tablo 2. Afet ve Afete Hazırlık Kavramlarına İlişkin Geçerli ve Geçersiz Metafor Sayısı 23

Tablo 3. Erzurum İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 29 Tablo 4. Erzurum İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Metafor Kategorileri ... 31 Tablo 5. Karaman İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 34 Tablo 6. Karaman İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Metafor Kategorileri ... 36 Tablo 7. Kocaeli İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 39 Tablo 8. Kocaeli İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Metafor Kategorileri ... 41 Tablo 9. Trabzon İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 45 Tablo 10. Trabzon İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afet” Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Metafor Kategorileri ... 46 Tablo 11. Erzurum İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık”

Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 50 Tablo 12. Erzurum İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık”

(15)

xiv

Tablo 13. Karaman İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık” Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 55 Tablo 14. Karaman İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık” Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Metafor Kategorileri ... 57 Tablo 15. Kocaeli İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık”

Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 60 Tablo 16. Kocaeli İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık”

Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Metafor Kategorileri ... 62 Tablo 17. Trabzon İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık”

Kavramına İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar ... 65 Tablo 18. Trabzon İlinde Öğrenim Gören Ortaokul Öğrencilerinin “Afete Hazırlık”

(16)

xv

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Bütünleşik afet yönetimi ... 13 Şekil 2.Çalışma grubundaki öğrencilerin afetlere ilişkin bilgileri edindikleri kaynaklar .. 20 Şekil 3. Çalışma grubundaki öğrencilerin afet kavramına ilişkin birincil düşünceleri ... 28

(17)

xvi

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

AFAD Afet ve Acil Durum Yönetimi

AHEB Afete Hazırlık Eğitim Birimi

KAHP Kişisel Afet Hazırlık Planı

MEB Milli Eğitim Bakanlığı

TBB Türk Tabipleri Birliği

TEOG Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı

(18)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problemine, amacına, önemine, sayıltılara, sınırlılıklarına ve tanımlarına yer verilmiştir.

1. 1. Problem Durumu

İnsanlık tarih sahnesine çıktığı günden beri farklı afetlerle maruz kalmıştır. Meydana gelen bu afetlerde insanlar doğrudan veya dolaylı olarak büyük zararlara ve kayıplara uğramışlardır. Afet, toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylardır (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı [AFAD], 2014b); Ergünay, 2007; Erkal & Değerliyurt, 2009; Özey, 2006, s. 14; Savaş Durduran & Geymen, 2008). Bir başka tanıma göre afetler; tamamen çözülebilir veya kontrol edilebilir olaylar olmamalarına karşın öğrenilmeleri, zararlarının hafifletilmesi, yönetilmeleri ve gittikçe büyüyen bir kapsamda planlanmaları gereken büyük fiziksel, sosyal ve ekonomik olaylardır (Siembedai, Bruce & Ken, 2002). Afet olarak nitelendirilen olgunun, gerçek anlamda afet olup olmadığını belirlemede kesin çizgiler yoktur. Bir ülkede meydana gelen bir olay afet olarak nitelendirilirken başka bir ülkede afet olarak nitelendirilemeyebilir. Örneğin; ülkemizde 6 büyüklüğünde meydana gelen bir deprem, afet olarak nitelendirilebilirken, Japonya'da aynı büyüklükte meydana gelen bir deprem, herhangi bir zarara yol açması sebebiyle afet olarak nitelendirilmemektedir (Demir, 2003-2004). Buna bağlı olarak dünyada yaşanan afetler değerlendirilirken (özel amaçlar ve alanlar dışında)

(19)

2

afetin büyüklüğünden çok etkilenen ve zarara uğrayan insanın ve çevrenin baz alınması daha doğru olacaktır.

Afetler en önemli zamansız ölüm, sağlık ve yaşam kalitesinin düşme nedenidir (Çobanoğlu & Güler, 1994). Türkiye genç oluşumlu bir ülke olmasından dolayı doğal afetlerin sık yaşandığı bir ülkedir (Çakmak, 2001; Genç, 2007; Keleş, 2002; Pehlivanlı & Ataman, 1977).

Doğal afetler insanlar, diğer canlılar ve ekosistem üzerinde fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurmak veya kesintiye uğratmak suretiyle olumsuz etkileyen, doğanın iç dinamikleri sonucunda, insan iradesi dışında oluşan doğa olaylarıdır (Karaca, 2007; Turan & Kartal, 2011). Doğal afetler özellikle 90'lı yıllarda ülkemizi derinden etkilemiştir. Doğu Anadolu’da yaşanan çığ felaketleri 1991–1992 yıllarında Artvin’den güneye, Mardin’e, Şırnak’a kadar uzanan kuzey-güney kuşağında 397 vatandaşımızın ölümüne sebep olmuş, 1992 yılında Erzincan depremi, 653 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Senirkent’te meydana gelen toprak kayması, 1995’lerde Senirkent heyelanı ve Dinar depremi yüzlerce vatandaşımızın ölümüne sebep olmuştur. 1995 yılında İzmir’de yaşanan su baskınında 61 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, Adana’da deprem felaketinde yüzlerce vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. 17 Ağustos 1999 Marmara Bölgesi depremi çok büyük maddî ve manevî hasara yol açmış ulusumuzu derin bir üzüntüye boğmuştur (Savaş Durduran & Geymen, 2008). İnsanlara çok büyük zararlar veren doğal afetler, uzun yıllar sonra bile toplumların hafızasında derin etkiler bırakmaktadır. Yapılan birçok çalışmaya göre; şiddetli doğal afetlere maruz kalmış kişilerin, yıllar sonrasında bile olayın etkisinden kurtulamayıp, psikolojik sorunlar yaşadıklarını göstermektedir (Alkan, 1999; Karakuş, 2013; Rubonis & Bickman, 1991; Özçetin, Maraş, Ataoğlu & İçmeli, 2008). Ayrıca afet denildiği zaman akla sadece doğal afetler gelmemelidir. Dünya üzerinde insanların meydana getirdikleri değişimler, dünyanın doğal dengesini bozmaktadır. Dünya gelişme hızıyla orantılı olarak hızlı sanayileşme, insan faaliyetleri sonucu oluşan iklim değişiklikleri, çevre kirliliği, orman yangınları, küresel ısınma, hava kirliliği, savaşlar gibi insan etkisi ile oluşturulan maddi ve manevi kayıplara neden olan afetlerde vardır ve bunlar beşeri afetler olarak nitelendirilir (Alkan, Elmas, Karakuş & Akkay, 2001; Reeves & Lenoir, 2006). AFAD dünyada gözlenen afet türlerini jeolojik afetler, klimatik afetler, biyolojik afetler, sosyal afetler ve teknolojik afetler olarak beş başlık altında toplamıştır.

(20)

3

Doğal afetlerin yanı sıra diğer afet türlerinin de bireylere öğretilmesi, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan afetlerin zararını azaltmak ve hatta tamamen yok etmek yine insanın elinde olduğundan dolayı oldukça faydalı olacaktır. Afetlerin etkilerini en aza indirgemek için bireylerin ve toplumun bilinçlendirilip eğitilmesi gerektiğini, yaptıkları çalışmalar sonucunda birçok araştırmacı vurgulamaktadır (Başıbüyük, 2004; Demirkaya, 2007; Ergünay, 1996; Öcal, 2005; Taş, 2003).

AFAD bilgi envanterine göre, Türkiye'de en çok görülen doğal afet olayı %45 oranla heyelandır, bunu takiben deprem afetlerin %18'ini, su baskını %14'ünü, kaya düşmesi %10'unu oluşturmaktadır. Heyelan en sık karşılaşılan afet türü olmasına rağmen en çok hasar veren afet türü %55 oranında depremdir (Gökçe, Özden & Demir, 2008). Buna bağlı olarak ülkemizde afet denildiği zaman akla ilk gelen deprem olmaktadır; ancak afetler Türkiye'nin farklı yerlerinde farklı şekillerde kendini göstermektedir. Afet olgusu kimi bölgelerde deprem, kimi bölgelerde ise heyelan, kaya düşmesi, sel veya çığ olayları olarak gerçekleşmektedir (Erkal & Değerliyurt, 2009). Ülkemizde depremler en fazla, Kuzey Anadolu ve Hatay çevresi, Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde önemli iken (Levy & Salvari, 2000) Konya ve Karapınar gibi yerleşim yerlerimiz için kuraklık ve erozyon; Artvin ve Trabzon gibi illerimizde heyelan daha önemlidir (Öcal, 2005). Buna bağlı olarak bireylerin farklı afetlere karşı hazır bulunuşluk düzeyleri ve afet algılarında farklılıklar olabilmektedir.

İnsanların algılarını belirlemede kullanılabilecek yöntemlerden birisi de, metaforlardır. Bunun sebebi metaforların afetler gibi günlük yaşamın içerisinde olmasıdır. Bireyin bir kavrama, sözcüğe veya eyleme karşı ilk ve en derin algısını yansıtmaktadır. Bu nedenle kavram sistemimizin gündelik gerçekliklerimizi tanımlamakta merkezi bir rol oynar (Arslan & Bayrakçı, 2006, s. 103; Lakoff & Johnson, 2015; Morgan, 1998). Ayrıca mecazlar çalışılan konu, olgu, olay ve durum hakkında kişiye çok sağlam zengin bir resim sunar, görsel bir imaj sağlar (Yıldırım & Şimşek, 2008). Metafor dünyayı algılamanın önemli yolları sayılan karşılaştırma ve benzetme ile de yakından ilgilidir (Kemal, 2003, s. 5). Dahası metaforlar bireydeki yaratıcılığı geliştirirken kişinin hayatında iz bırakan olayları ortaya koyar ve kalıcılığı arttırır (Porzig, 1995, s. 88). Yani bir bakıma metaforlar tecrübelerle alakalıdır (Miller, 1987; Lakoff & Johnson, 2015). Bu tecrübelerden kaynaklı olarak bir kavram çok çeşitli şekillerde yorumlanabilmektedir. Palmquist (2001), metaforların zihinsel imgenin iki nesne ya da kavramı birbirine bağlayan dilsel bir araç

(21)

4

olduğunu belirtirken Lakoff ve Johnson (2015)' a göre metaforlar sadece dilsel bir araç değil günlük hayatta, düşünce ve eylemde de kendisine yer bulur. Metaforlar başlangıçta sadece bir söz sanatı olarak düşünülmüş fakat ilerleyen zamanlarda eğitim dâhil olmak üzere farklı alanlarda kullanılmaya başlanmıştır. Eğitimde metaforlardan planlama, eğitim programı geliştirme, öğrenmeyi teşvik etme ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmek için kullanılabilir.

Sosyal Bilgiler Programının ara disiplin alan kazanımları incelendiğinde 4 ve 5. sınıflarda Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam kazanımlarının yer aldığı görülmektedir; ayrıca Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam ara disiplin kazanımlarının en fazla olduğu derslerden birisi de Sosyal Bilgilerdir (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2014 - 2015). Söz konusu alanda öğrencilerden sahip olmaları beklenen kazanımların özellikle deprem afetine yönelik olduğu tespit edilmiştir. Bu ara disiplindeki kazanımlarının büyük çoğunluğunun deprem afeti ile ilgili olması (MEB, 2014 - 2015),neredeyse hiç deprem afeti görülmeyen Karaman ilinde (Gökçe vd., 2008) dahi afet algısını deprem afeti üzerine yoğunlaştırmış olabilmektedir. Buna bağlı olarak ders programı, medya, öğretmen veya kişinin yaşadığı coğrafya bireyin algısını değiştirebilmektedir. Scannell, Schlesinger ve Sparks (1992, s. 13)’ in belirttiği gibi, basın ve yayın araçları, bilgi üretim sisteminin çok önemli bir parçasını oluşturur. Ayrıca geniş halk kitlelerine yaymak, onlara öğretmek, öğrenilenlerin de içselleştirilmesine yardımcı olmak gibi işlevleri de bulunur. Öğretmen ise, öğrencilerdeki doğru bilgi ve güzelliklerin yanı sıra, yanılgıların, eksik bilgilerin veya gereksiz yoğunlaşmanın nedenlerinden birisi olarak görülmektedir (Lawrenz, 1986; Trowbridge & Mintzes, 1985). Örneğin; Ülkemizde en fazla kaya düşmesi olan Kayseri ilinde (Gökçe vd., 2008) medya, öğretici veya ders programı etkisiyle afet algısı deprem üzerine yoğunlaşmış olabilir veya bunun aksine, ülkesinde en fazla heyelan ve deprem afeti olmasına rağmen bireyin yaşadığı mahalli coğrafyanın etkisiyle afet algısı, kaya düşmesi üzerine yoğunlaşmış olabilir.

Bu sebeple Türkiye'nin farklı yerlerindeki öğrencilerin, afet algılarının incelenmesinin literatüre önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

(22)

5

1. 2. Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı, Ortaokul 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerinin afet ve afete hazırlık kavramlarına yönelik algılarını belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.

1. Öğrencilerin afet kavramına yönelik geliştirdikleri metaforlar nelerdir?

2. Öğrencilerin afet hazırlıklarına ilişkin metaforik algıları nelerdir?

3. Öğrencilerin afet ve afet hazırlıklarına ilişkin metaforları, yaşadıkları yere göre değişim göstermekte midir?

4. Öğrencilere afetlerle ilgili soru sorulduğunda zihinlerinde oluşan ilk afet türü hangisidir?

1. 3. Araştırmanın Önemi

Sosyal Bilgiler Programı incelendiğinde 4, 5 ve 6. sınıf düzeyinde afet kavramına ilişkin kazanımlara yer verildiği görülmektedir. Söz konusu programda öğrencilerden sahip olmaları beklenen kazanımların çoğunlukla deprem afetine yönelik olduğu tespit edilmiştir. Türkiye yeryüzünün en aktif fay zonları üzerinde bulunduğu ve her zaman büyük deprem tehlikesine maruz kalabilecek bir konumda olduğundan dolayı deprem ile ilgili konuların doğru ve güvenilir bir şekilde verilmesi gerekmektedir. Ancak afetlerin coğrafi olarak farklılık gösterebileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Ayrıca eğitim programları hazırlanırken bireyin çevresindeki doğal ve beşeri unsurlar dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Bir bölgede afetlerin ve muhtemel risklerin görülme olasılıkları dikkate alınarak daha reel bir programlama yapılabilir (Wisner, O'Keefe & Westgate, 1977). Sosyal Bilgiler ders programına bakıldığında öğretimde afetler ile ilgili bölgesel kazanımlar bulunmamaktadır. Öğretimin ilkelerinden birisi de yakından uzağa ilkesidir. Ancak yakından uzağa perspektifi, sosyal bilgiler programının oluşturulmasında sınıf düzeylerine göre geleneksel olarak benimsenen genişletilmiş çevre yaklaşımını yansıtmamaktadır (Doğanay, 2008). Bu çalışma ileride oluşturulabilecek Sosyal Bilgiler programının bölgesel kazanlarının geliştirilmesinde literatüre katkı sağlayacağı için önemli görülmektedir.

Sosyal Bilgiler dersinin amaçlarından birisi de öğrencileri hayata ve hayatta karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı hazırlamaktır. Sosyal Bilgiler eğitimi alanında afet

(23)

6

kavramına ilişkin akademik çalışmalarda eksiklik olduğu tespit edilmiştir. Literatüre katkı sağlamak ve gelecek çalışmalar için yol gösterici niteliği taşımasından ötürü bu çalışma önemli görülmektedir.

1. 4. Sayıltılar

Bu araştırmanın verilerini oluşturacak öğrencilerin kendilerine yöneltilecek soruları doğru anladıkları ve içtenlikle cevap verdikleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun (2016) gelişmişlik düzeyi verilerinin gerçeği yansıttığı varsayılmaktadır.

1. 5. Sınırlılıklar

 Türkiye İstatistik Kurumundan alınan gelişmişlik (sosyo-ekonomik) düzeyi verileri ile sınırlıdır.

 2015-2016 eğitim öğretim yılında Erzurum, Karaman, Kocaeli, Trabzon ili merkezlerinde belirlenen orta gelişmişlikteki toplam 8 devlet okulu ile sınırlıdır.

 Araştırmaya katılan 5, 6 ve 7. sınıf öğrencileri ile sınırlıdır.

 Veri toplamak amacıyla kullanılan; kişisel bilgi formu ve yarı yapılandırılmış görüşme formu ile sınırlıdır.

(24)

7

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu bölümde afet kavramı, afete hazırlık, afet yönetimi ve ortaokul programlarında afetlerin işlenişi ile ilgili genel bir çerçeve çizilmiştir.

2. 1. Afet Kavramı

Afet kavramının etimolojisine bakıldığında Arapça kökenli olduğu ve büyük felaket, musibet, yıkım anlamına geldiği görülmektedir (Devellioğlu, 1988, s. 18).

Eski zamanlarda insanlar afetleri, kötü niyetli yıldızların dünyaya zarar vermek için meydana getirdiğini ve afetlerin meydana gelmesinde göksel bir bağlantı olduğunu düşünmüşlerdir. Günümüzde afet; insanlar için fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplara sebep olan, günlük hayatın devam etmesini kesintiye uğratan, toplumları maddi ve manevi yönden olumsuz etkileyen, doğal, teknolojik veya insan kökenli olaylardır (Atlı, 2006, s.1). Günümüzde afetlerin genel özelliklerine bakacak olursak;

 Canlılar ve yerleşkeler arasında kayıplara sebep olur, korku, panik, şok gibi psikolojik travmalara, salgın hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur.

 Günlük faaliyeti sekteye uğratıp ekonomiyi ve yerleşkeyi etkiler, sosyal alt yapıyı (bina, elektrik, ısınma, su, kanalizasyon, taşıma ve haberleşme sistemleri) bozar.

 Ülkenin ve bölgenin ekonomik kalkınmasını geciktirir.

 Afetlerin bireyler ve toplumlar arasındaki etkisi fiziksel, sosyal, ekonomik, psikolojik etkisi uzun yıllar devam edebilir.

 Afet olan bölge genel olarak kendi imkânlarıyla kalkınamamakta farklı bölgelerden yardım almaktadır.

(25)

8

 Özellikle gelişmemiş ülkelerde afet olaylarında meydana gelen kayıpların çoğu uluslararası işbirliği ile telafi edilmektedir.

 Afetlerde verilen kayıp ve nüfus artışı doğru orantılıdır.

 Gelişmemiş ülkelerde meydana gelen afetlerdeki can ve mal kaybı, gelişmiş ülkelere kıyasla daha fazladır.

 Geçmişte aynı büyüklükte meydana gelen bir afet günümüzde meydana geldiğinde can ve mal kaybı daha fazladır. Bu durumun en önemli sebebi artan nüfus artışı ile birlikte yerleşim alanlarının birinci derece afet bölgelerinde yaygınlaşmasıdır (Yılmaz, 2003, s. 4)

Afet türleri Avrupa Atlantik Afet Müdahale Merkezi Yönergesi’ ne göre afetler doğal ve teknolojik afetle olarak ikiye ayrılmaktadır. Doğal afetler; deprem, sel, kuraklık, tsunami, volkanik patlamalar, toprak kayması, tropikal siklonlar, çevre kirliliği, çölleşme, veba salgını gibi afetler iken teknoloji afetler; nükleer santral kazaları, kimyasal ve endüstriyel kazalar, demir yolu kazaları, gemi kazaları, uçak kazaları, terörizm eylemleri yer almaktadır (Atlı, 2006, s. 2). AFAD dünyada gözlenen afet türlerini jeolojik afetler, klimatik afetler, biyolojik afetler, sosyal afetler ve teknolojik afetler olarak beş başlık altında toplamıştır. Afetlere genel bir bakış ile bakacak olursak afetler doğal ve beşeri afetler olarak iki gruba ayırmak mümkündür.

Doğal afetler; Afet türleri içerisinde en fazla karşılaşılan türdür. Dünya nüfusunun hızlı bir şekilde artması, afet riski olan bölgelerin yerleşkeye açılması, hızlı şehirleşme ve sanayileşme, göç olaylarının kıyı bölgelerde artış göstermesi, sera etkisi gibi etkenlere bağlı olarak iklim yapısının değişmesi gibi nedenlerden dolayı son yıllarda doğal afetlerin sebep oldukları maddi kayıplar daha büyük olmaktadır (Atlı, 2006, s. 22). Neredeyse tüm dünya doğal afetlerden etkilenmekte fakat bu etkinin büyüklüğü ve şiddeti farklıdır. Bu etkini boyutları hakkında fikir edinmek adına bazı sayısal verilere değinmekte yarar vardır. Geçtiğimiz yüzyılda meydana gelen doğal afetlerin %30’u sel, %29’u fırtına, %11’i salgın hastalıklar ve %10’unu depremler oluşturmuştur. 1900 ve 2008 yılları arasında dünyada insanların %55’i sel, %12’si fırtına, %2’si depremlerden etkilenmiş ve insanların %45’i kuraklık, %26’sı salgın hastalıklar, %14’ü sel, %8’i deprem afeti sebebiyle yaşamını yitirmiştir (Erkan, 2010, s. 37).

Yeni Delhi’de düzenlenen bir konferanstan konuşan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Boutros Gali 1991 senesinde dünyada meydana gelen doğal afetlerin yaklaşık olarak

(26)

9

162.000 kişinin ölümüne sebep olduğunu ve maddi zararın 44 milyar dolar olduğunu söylemiştir. 30 yıl içerisinde Şili’de 180.000 kişi doğal afetler sebebiyle yaşamını yitirmiştir. 24 yıl içerisinde Amerika’da 24.000 kişi yaşamını yitirmiştir (Yılmaz, 2003, s. 11). 2004 senesinde Hint Okyanusunda meydana gelen tsunami dalgaları 226.000 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Pakistan’da 2005 senesinde meydana gelen depremde 73.000 kişi yaşamını yitirmişti. Yine 2005 senesinde Amerika’da meydana gelen Katrina kasırgasında 1.322 kişi yaşamını yitirmiştir (Erkan, 2010, s. 43).

Türkiye’de de doğal afetler sebebiyle birçok kayıp ve zarar meydana gelmektedir. Türkiye jeolojik, topografik ve meteorolojik yapısı nedeniyle öncelikle deprem olmak üzere sel, heyelan, çığ gibi doğal olaylar doğal olaylar afete dönüşerek maddi ve manevi birçok kayba neden olmaktadır.

Türkiye de doğal afetler her yıl ortalama 950 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmakta ve yılda yaklaşık olarak 1,8 milyar Türk Lirası zarara uğratmaktadır. Diğer afetlere kıyasla en şiddetli, yıkıcı ve kayba sebep olan afet türü depremlerdir. Türkiye topraklarının yaklaşık olarak %66’sı aktif fay hattı üzerinde bulunmaktadır. Aktif fay hattı üzerinde bulunan toprakların %70’i birinci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır (Erkan, 2010, s. 2). 17 Ağustos 1999’da 7,4 büyüklüğündeki merkez üssü Gölcük olan Marmara depreminde her ne kadar resmi raporlara göre ölü sayısı 3 binler civarında belirtiliyorsa da depremin oluş tarihinden ancak iki gün sonra ölü kaydına başlayan devlet hastanesi kayıtlarında bile ölü sayısı 7.000'nin üzerindedir. Tüm Adapazarı'nda gayri resmi gerçek ölü sayısı tahminen 15.000 civarındadır (Türk Tabipleri Birliği [TBB], 2002).

Bir bütün olarak dünyada doğal afetlerin eski zamanlara oranla artmasının en önemli sebebi insanların kısa vadede kar etme çabalarından kaynaklanmaktadır. Özellikle sanayi devriminden sonra seri üretimdeki artış ve bu üretimlerde kullanılan hammaddelerin doğa kaynaklı olması, kullanımında doğal dengenin göz ardı edilmesi sonucu doğal afetlerde artış olmuştur (Yılmaz, 2003, s. 13).

İnsan kaynaklı afetler; İnsan kaynaklı afetler yani doğal kaynaklı olmayan afetler, doğa ile aralarında neden sonuç ilişkisi olmayan ve direkt olarak insan etkisiyle meydana gelen afetlerdir.

İleri teknoloji kullanımı, sanayileşme, kara, hava ve deniz yolundaki ilerlemeler, nükleer enerji kullanımı günlük hayatımızı kolaylaştırsa dahi olası birçok riskleri bulunmaktadır. Bunların dışında savaşlar, terörizm eylemleri, göçler de insan kaynaklı afet içerisinde yer

(27)

10

almaktadır. Ayrıca doğal kaynaklı afetlerin büyük bir kısmı aslında insan kaynaklıdır. Sera etkisi, dünyanın ısınması, kıtlık gibi afetler bir doğa olayı olmakla birlikte insan ihmalinden kaynaklandığı veya hızlandığı düşünülmektedir. Bir doğal afetin kendisi doğa kaynaklı olsa bile, sonuçları insan kaynaklıdır. Dünyadan insan kaynaklı afetlere örnek verecek olursak;

 1947 senesinde Amerika’nın Texas City şehrinde amonyum nitrat patlamasından dolayı 576 kişi hayatını kaybetmiştir.

 1982 senesinde Afganistan’da karbon monoksit sızıntısı sonucu meydana gelen patlamada 2.700 kişi hayatını kaybetmiştir.

 1985 senesinde İspanya’da zehirli işlenen petrol sebebiyle 600 kişi hayatını kaybetmiştir.

 1986 senesinde Ukrayna’nın Kiev şehrinde Çernobil reaktör kazası meydana gelmiş 4 ay içerisinden radyasyondan kaynaklı 31 kişi hayatını kaybetmiştir.

 1987 senesinde Filipinler’de denize dökülen petrol sonucu birçok canlı telef olmuş ve 3.000 kişi hayatını kaybetmiştir (Yılmaz, 2003, s. 31).

Yaşanan bu tür olaylar afetlerde insan etkisinin ve insanın doğaya verdiği zararın kanıtı niteliğindedir. Tarih boyunca insanoğlu doğanın bir parçasıyken gittiği her yerde doğaya düşmanmışçasına büyük zararlar vermiş, kendisi doğanın parçası değilmiş gibi onu yok etmek için çok büyük çaba sarf etmişlerdir. Bu tahribatın sonucu ve beşeri afetlere paralel olarak doğal afetlerde de artışın olması kaçınılmaz bir gerçektir.

Ergünay (2007)’ ın çalışmasından örnek verecek olursak şehirlerin gelişmesiyle, birçok alan, binalar ve yollarla kaplanmakta ve arazinin yağmur sularını emme kapasitesi azalmakta ve yağmurların akış hızı artmaktadır. Şehirlerin yağmur suyu drenaj sistemlerinin yetersizliği veya hiç olmaması, ani su baskınlarını artırmaktadır. Bu örnekte olduğu gibi insanoğlu farkında olarak veya olmadan afetlerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır.

2. 2. Afete Hazırlık

Afete Hazırlık konusu toplumun her kesimini ilgilendirmekle beraber, afete hazır bir toplum oluşturma amacı çerçevesinde ileriye dönük olarak çocuk ve genç neslin önemi çok

(28)

11

büyüktür. Afete hazırlık bilinci, toplumun bireylerine çocuk yaştayken verilir ve zamanla geliştirilirse çok daha verimli olacaktır (Afete Hazırlık Eğitim Birimi [AHEB], 2016). Bütün dünyadaki örnekler gösteriyor ki afetlere karşı hazırlıklı olmak birçok can ve mal kaybını önlemektedir. Afete hazırlık, devletin ve yerel kurumların afetlere karşı yaptıkları hazırlıklar, Vatandaşların afetlere karşı yaptığı hazırlıklar olarak ikiye ayrılabilir. Birçoğumuz afetlerden sonra devlet kurumlarının sonunda bizi kurtaracağına inanırız ve elbette ki devlet kurumlarının olası bir kriz durumunda hazırlıklı olması ve anında müdahale etmesinin hayati bir önemi vardır fakat afetin ilk zamanlarında herkes kendi başınadır. Bu süre içerisinde bizleri yalnızca bireysel olarak aldığımız önlemler ve kendi bilgilerimiz koruyacaktır. Afet sonrasında “altın saatler” olarak değerlendirilen ilk 72 saat için her bireyin afet öncesinde gerekli önlemleri alması ve hazırlıkları yapması gerekmektedir. Bazı düşüncelere göre afetler engellenemez, onların olması kaderdir, afetlerin birçoğu engellenemeyebilir fakat afet öncesinde yapılan hazırlıklarla bireylerin hayatta kalmaları sağlanabilir. Aşırı kar yağışında karın yolları kapaması engellenemese bile o zorlu günlerde yapılan hazırlıklar sayesinde donmaktan kurtulabiliriz (Talu, 2011, s. 9). Afete hazırlık ilk olarak birey ve aile düzeyinde bir plan içermelidir. Afetlere karşı hazırlıklı olabilmek için etrafımızda ne tür tehlikelerin bulunduğunu, bu tehlikelerle birlikte zarar görebilir ve zarar verebilir unsurların tümü belirlenmelidir. Zarar verebilecek unsurları belirlemek adına yaşadığımız yerde “tehlike avı” yapılmalıdır. Tehlike avına tüm aile bireyleri katılmalı ve evde aile üyelerinin en fazla zaman harcadıkları bölümler kontrol edilip, bulunan tehlikeler bir liste haline getirilmeli ve olası tüm tehlikeler ortadan kaldırılmalıdır. Tehlike avı yaparken öncelikle;

 Hayati tehlike yaratabilecek dolap, kütüphane, televizyon gibi eşyalar sabitlenmelidir.  Maddi yönden bütçemize büyük hasarlar verebilecek eşyalar sabitlenmelidir.

 Günlük yaşamı kolaylaştıran veya manevi olarak öneme sahip eşyalar sabitlenmelidir.  Yaşadığımız mekânda düşebilecek her şey kontrol edilmeli, yüksek bir yerden düşüp

kişiye zarar verebilecek eşyalar evdeki en kısa bireyin baş hizasında aşağıda bulundurulmalıdır.

 Mobilyalar vida ile, duvardaki resimler kanca vidalarla asılmalı, avizeler sağlamlaştırılmalı, mutfak dolaplarına kapı mandalları takılmalı, yangına sebep olabilecek maddeler için güvenlik önlemi alınmalıdır (Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, 2005).

(29)

12

Afet hazırlıklarında günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak adına afet çantamıza çeşitli alet ve erzakları stoklamak zorundayız fakat bunun yanında kişinin afetlerle ilgili faydalı bilgi ve becerilere sahip olması hayatını kurtaracak olan ilk adımdır. Bu beceriler arasında ilkyardım vardır. Çünkü ilkyardım doğrudan hayat kurtaran bir işleve sahiptir (Talu, 2011, s. 17).

Afetlere hazır olmak için öncelikle kişisel afet planı (KAHP) yapmak gerekmektedir. Bu planda oluşabilecek her türlü afet durumunda kendimizin ve ailemizin afet sonrası ilk günlerini karşılayacak temel ihtiyaçlarını belirlenmelidir. Bu ihtiyaçlar arasında yiyecek, su, barınak, aydınlatma, ısıtma, hava, uyku, temizlik, ilaç, iletişim aracı, finansal güvenlik, ulaşım ve özel ihtiyaçları karşılayacak araç gereçler sayılabilir. KAHP hazırlandıktan sonra aile içerisindeki tüm bireylerin görevleri belirlenmeli ve organize olunması sağlanmalıdır (Talu, 2011, s. 18). Afetler meydana geldiğinde bütün aile üyeleri bir arada olabilmesi için aile üyeleri ile birlikte ev içinde, ev dışında ve mahalleniz dışında tekrar bir araya gelebileceğiniz yerler belirlenmelidir. Ayrı yerlerde olunması durumunda, aile bireylerinin birbirlerini haberdar etmek amacıyla mesaj bırakabileceği, sadece aile üyelerinin bildiği yerleri belirlenmelidir.

Afet öncesi, sırası, sonrasında birey ve aileye yönelik hazırlıklar dışında merkezi ve yerel yönetimlerin de afetlere karşı yapmaları gereken hazırlıklar bulunmaktadır

2. 3. Afet Yönetimi

Afetlerin nedenlerinin, çözüm yollarının, sebep olduğu zararların boyutları farklı olduğu için evrensel çözümler üretmek oldukça zordur. Bu sebeple genel afet planı dışında her ülke her, bölge kendi afet ve acil durum planını geliştirmek zorundadır.

Afet yönetimi oluşabilecek bütün tehlikelere karşı hazırlıklı olma, zarar azaltma, müdahale etme ve iyileştirme amacıyla mevcut kaynakları organize eden, analiz, planlama, karar alma ve değerlendirme aşamaları olarak bir bütündür ve ayrılamaz. Bu nedenle, afet yönetimi çalışmaları da bir bütündür ve ayrılması mümkün değildir (Kadıoğlu, 2008, s. 9). Bütünleşik afet yönetiminde bireyden merkezi teşkilatlara kadar herkese belirli sorumluluklar düşmektedir.

(30)

13

Şekil 1. Bütünleşik afet yönetimi. Kadıoğlu, M. (2008). Affet zararlarını azaltmanın temel ilkeleri; Modern, bütünleşik afet yönetiminin temel ilkeleri, Ankara: JICA-2 Türkiye Ofisi.

2. 3. 1. Afet Öncesinde Yapılması Gerekenler

Afetler aniden gelişebildikleri ve yıkıcı etkileri olduğu için öncesinde bazı önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin alınması halinde olası maddi ve manevi kayıplar en aza indirilebilecektir. Afet öncesinde yapılması gerekenler hazırlık ve zarar azaltma aşaması olarak işi başlık altında incelenebilir.

2. 3. 1. 1. Hazırlık Aşaması

Kamu kurumlarının afete karşı mücadele edebilmesi için öncelikle gelebilecek herhangi bir afetin farkında olması, zarar görebilir unsurların türü ve ne boyutlarda afet ile baş edebileceğinin önceden bilinmesi gerekir. Bu nedenle de olası afet boyutlarının hangi bölgelerde meydana gelebilecekleri risk ve etki analizleri baz alınarak uygulanmalıdır. Afetlerle mücadele edebilmek için ne tür hazırlıklar yapılması gerektiği de önceden tespit edilmelidir (Atlı, 2006, s. 11).

Müdahale safhasında görev alacak kuruluşlar, acil durum merkezleri, gerekli ekipman, gerekli personel, yönetici gibi konularda planlama ve düzenleme yapılması gerekmektedir. Yapılacak olanların planlanması müdahalenin sorunsuz ve sistemli olarak yapılabilmesi için afet sonrası yapılacakların neler olduğunun önceden planlanması gerekmektedir. Kurtarma çalışmaları, ilkyardım ve sağlık hizmetleri, ulaşım ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesi, yangınlara karşı müdahale ve erken uyarı sistemleri gibi konular bu kapsamda ele alınmalıdır. Afet yönetiminde görev alacak ekiplerin eğitim ve tatbikat provaları, hazırlıklı olma safhasının önemli unsurlarından birini oluşturmaktadır (Atlı, 2006, s. 12). Bu hazırlıları genel olarak sıralarsak;

(31)

14  Tehlike ve risklerin belirlenmesi gerekmektedir.  Tehlike ve risklerin analiz edilmesi gerekmektedir.

 Çoklu ve bütünleşik tehlike veri tabanlarının oluşturulması gerekmektedir.  Yerel ve bölgesel çoklu tehlike etütlerinin yapılması gerekmektedir.  Mikro bölgeleme haritalarının hazırlanması gerekmektedir.

 Olası senaryoların oluşturulması gerekmektedir.  Politika ve stratejilerin belirlenmesi gerekmektedir.

 Risk azaltma sakınım planlarının hazırlanması gerekmektedir.

 Yapısal ve yapısal olmayan risklerin belirlenmesi ve önlemlerinin alınması gerekmektedir.

 Güçlendirme ve kentsel dönüşüm planlarının yapılması gerekmektedir.  Afet erken uyarı v alarm sistemlerinin kurulması gerekmektedir.  Tahliye planının hazırlanması gerekmektedir.

 Bilişim ve teknolojilerinin kullanımı, bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

 Acil durum planlaması yapılması gerekmektedir (Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 2009).

2. 3. 1. 2. Zarar Azaltma Aşaması

Afetlerde zararların azaltılabilmesi yerel ve merkezi yönetimlerin almaları gereken bir takım önlemler bulunmaktadır. Bunlar;

 Afetlere karşı önleyici ve zarar azaltıcı mühendislik tedbirlerinin geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir.

 İhtiyaç duyulan bilimsel teknik ve ihtiyaçların planlanması ve uygulanması gerekmektedir.

 Afet zararlarının azaltılması kavramının kalkınmanın her aşamasında dâhil edilmesi gerekmektedir.

 Afet tehlikesi ve riskinin en düşük ve en yüksek oranda yeniden belirlenmesi, geliştirilmesi ve tehlike haritalarının hazırlanması gerekmektedir.

 Ülke için afet gözlemleme şebekeleri, erken uyarı ve kontrol sistemlerinin kurulması ve geliştirilmesi gerekmektedir.

(32)

15

 Afet anında uygulanacak yasal mevzuatın gözden geçirilmesi ve ihtiyaç halinde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu faaliyetlerde görüleceği gibi kurtarma, ilkyardım ve iyileştirme kavramları birbirinden farklı kavramlardır (Can, 2005, s. 3).

2. 3. 2. Afet Sırasında Yapılması Gerekenler

Bir afet meydana gelir gelmez, bütün sosyo-ekonomik faaliyetler kesintiye uğrar ve kriz süreci başlar. Arama kurtarma çalışmaları, ölülerin gömülmesi, afetzedelerin afet bölgelerinden uzaklaştırılması afetlerin hemen sonrasında yapılması gereken arasındadır. Afet sırasında yapılması gereken öncelikli aşama afetzedeleri kurtarmak amaçlı yapılan müdahale aşamasıdır (Yılmaz, 2003, s. 54).

2. 3. 2. 1. Müdahale Aşaması

Afetin oluşmasında sonra mümkün olabilecek en kısa sürede en fazla insan hayatını en uygun yöntemlerle kurtarmayı, hasar tespit çalışmaları, tehlikeli yıkıntıların kaldırılması, yangınlar, patlamalar, bulaşıcı hastalıklar gibi ikincil afetlerin önlenmesini, kamuoyunu bilgilendirmeyi, koordinasyon ve işbirliğinin sağlanmasını amaçlamaktadır (Erkan, 2010, s. 10).

Afetlerden sonra alınacak acil önlemler ve yapılacak çalışmalar ana hatlarıyla;

 Kurtarılabilecek en fazla insan sayısına erişmek ve sağlıklarına kavuşmalarını sağlamak.

 Meydana gelen afetlerin sebep olabileceği yeni tehlike ve risklerden afetzedelerin can ve mallarını korumak.

 Afette maruz kalan toplulukların mümkün olan en kısa sürede hayati ihtiyaçlarını karşılamak ve sosyal yaşamı mümkün olan en kısa sürede normale dönmesi için gerekli önlemleri almak olarak sıralayabiliriz (Ergünay, 1999).

Bu faaliyetlerin gerçekleştirilebilmesi için finansal kaynakların sağlanması afetle mücadele safhasının önemli bir unsurudur (Atlı, 2006, s. 13).

(33)

16

2. 3. 3. Afet Sonrasında Yapılması Gerekenler

Meydana gelen bir afet durumunda afetzedeleri ve afete maruz kalan bölgeyi normal yaşamına dönüştürmek adına bir takım çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Afet sonrası yapılması gerekenleri ana hatlarıyla sıralarsak;

 Afetlerin sebep olduğu ekonomik, sosyal, psikolojik kayıpların en düşük düzeyde kalmasını sağlamak ve bu kayıpları iyileştirmeye çalışmak.

 Afetzedeler için temiz, güvenli ve gelişmiş yaşam alanı sunma çalışmaları.

 Afetzedeleri eski günlük yaşantısına geri döndürme çalışmaları olarak sıralanabilir (Yılmaz, 2003, s.63).

2. 3. 3. 1. İyileştirme Aşaması

İyileştirme aşamasında temel ve merkezi yönetimler bir an önce afete maruz kalmış bölgelerin ekonomik yaşamının canlanmasını sağlayan tedbirlere başvurmaktadır. Basının sürekli olarak afet bölgelerine yapılan yardımları gündemde tutması iyileştirme aşamasında gelecek olan birçok yardımın önünü kesmektedir. Oysa bu aşamada afetzedelerin birçoğu geçici barınaklarda yaşamaktadır. Ekonomik yaşamın sağlanması ile afetzedelerin kendi geçimlerini sağlamaya başlamasına kadar iyileştirme çalışmaları devam etmektedir.

Afetzedelerin sağlık sorunları da bu aşamada devam eden sorunlardandır. Bölgedeki sağlık personeli yeterli gelmediği takdirde merkezi yönetimden destek alınmaktadır.

Afetten hasar gören yapıların onarım ve sağlamlaştırma çalışmaları iyileştirme safhasında yapılmakta ve zaman alıcı, zor, masraflı olmaktadır (Yılmaz, 2003, s. 65). Yerel yönetimlerin yetersiz kalması durumunda merkezi yönetimler devreye girmektedir.

2. 4. Ortaokul Programlarında Afetler

Afet ve afet eğitimi konuları ilkokul ve ortaokul ders öğretim programlarında ara disiplin olarak “Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam” alanı olarak verilmektedir. 2005 yılına kadar Milli Eğitim programında (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2006) afet eğitimi denilince sadece afetten korunma yolları öğretilirken, 2005 yılında oluşturulan ve yapılandırmacı yaklaşım anlayışı ile hazırlanan yeni programlarda yapılandırmacı yaklaşımın bir gereği olarak kazanımlar, öğrenme alanları ve değerlendirme boyutlarında düzenlemeler

(34)

17

yapılmıştır. Programda bu boyutların yanı sıra disiplinler arası öğrenmeyi desteklemek üzere ara disiplinler öngörülmüştür (Öcal, Çakır & Özelmacı, 2016).

Ders öğretim programlarında afetten korunma ve güvenli yaşam kazanımları Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Fen Bilgisi, Matematik ve Türkçe derslerinde ders kazanımlarında yer verilmektedir. Bunun dışında disiplinler arası bir alan olan “Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam” ara disiplin kazanımları 5-8. sınıf düzeyindeki derslerde daha fazla işlenmektedir. En fazla ara disiplin kazanımı ve afet türü Fen ve Teknoloji öğretim programında yer alırken en az ara disiplin kazanımı Türkçe ders öğretim programında yer almaktadır. Bunun yanı sıra kazanımlarda çoğunlukla %54 oranında “deprem” afetinin yer aldığı ve diğer afetlere daha az yer verildiği tespit edilmiştir. Özellikle Türkçe, Hayat Bilgisi ve Sosyal bilgiler ders öğretim programlarında yer alan afetten korunma ve güvenli yaşam ara disiplin kazanımlarında afet türü olarak sadece “deprem” in yer almaktadır. Bu ara disiplin kazanımlarında bir eksiklik olarak görülmektedir (Öcal vd., 2016).

(35)
(36)

19

BÖLÜM 3

YÖNTEM

Bu çalışma Erzurum, Karaman, Kocaeli ve Trabzon illerinde öğrenim gören ortaokul öğrencilerinin afetlere karşı algılarını belirlemek amacıyla; yarı yapılandırılmış görüşme formu ve kişisel bilgi formunun kullanıldığı nitel bir çalışmadır. Nitel araştırma, görüşme, gözlem, doküman analizi gibi veri toplama tekniklerini kullanarak kişilerin, olayların, olguların, her hangi bir durumun veya algının tarafsız, gerçekçi ve bütüncül bir şekilde ortaya konmasına yönelik bilimsel araştırma sürecidir (Yıldırım & Şimşek, 2008, s. 39). Durum çalışması sosyal bilimlerde yapılan araştırmalarda kullanılan bir araştırma yöntemidir. Durum çalışması güncel bir olguyu, olayı veya kavramı gerçek yaşam çevresi içerisinde çalışan olgu, olay veya kavram ve onun içinde bulunduğu çevre arasındaki hudutların tam kesin olarak çizilmediği, birden fazla kanıt veya veri kaynağının var olduğu durumlarda kullanılan, bir araştırma yöntemidir (Yılmaz, 2003, s. 109). Durum çalışmaları, sosyal bilimlerdeki bilimsel araştırmalar, toplumsal psikoloji ve sosyoloji, siyasal bilimler ve kamu araştırmaları başta olmak üzere çeşitli araştırmalarda kullanılmaktadır (Yin, 2002, s. 1).

3. 1. Çalışma Grubu

Araştırmanın çalışma gurubu Türkiye İstatistik Kurumu (2016)’ nun sosyo-ekonomik düzey verileri göz önünde bulundurularak, 2015 - 2016 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Erzurum, Karaman, Kocaeli, Trabzon illerinde merkez ilçelerden orta sosyo-ekonomik düzeye sahip yerleşim yerlerinden seçilmiş olan sekiz ilköğretim okulunda gerçekleştirilmiştir. Sosya-ekonomik düzeyin orta derecedeki bölgelerden seçilmesinin

(37)

20

sebebi örneklem oluşturmada daha güvenilir verilere ulaşma çabasıdır. Öğrencilerin bu dört ilden seçilmesinin sebebi, “afet bilgi envanteri” (2008)’ ne göre Türkiye’de en büyük ve şiddetli sel olayları Erzurum ilinde, Türkiye’de en büyük ve şiddetli deprem olayları Kocaeli ilinde, Türkiye’de en büyük ve şiddetli heyelan olayları Trabzon ilinde yaşanmıştır ve Türkiye’nin afetsellik oranı en az olan il Karaman ili olmasından kaynaklı, bu illerde yaşayan öğrencilerin algılarındaki benzerlik ve farklılıklarını ortaya koymak amacıyla seçilmiştir. Mecazlar yoluyla veri toplamak amacıyla orta sosyo-ekonomik düzeyden toplam 1188 öğrenciye ulaşılmıştır.

Tablo 1

Çalışmaya Katılan Öğrencilerin Demografik Bilgileri

Şehir Erkek Kadın 5.sınıf 6.sınıf 7.sınıf

Erzurum 211 188 131 139 129

Karaman 150 102 94 71 87

Kocaeli 155 147 83 127 92

Trabzon 134 111 87 77 81

Toplam 650 548 395 414 389

Çalışmada öğrencilere afetlere ilişkin bilgi kaynakları sorulmuştur. Elde edilen bilgiler illere göre şekil 2’de belirtilmiştir.

Şekil 2.Çalışma grubundaki öğrencilerin afetlere ilişkin bilgileri edindikleri kaynaklar Erzurum ilinde öğrenim gören toplam 389 öğrencinin “Afetlere ilişkin bilgileri en fazla hangi kaynaktan edindiniz?” sorusuna 209’u (%54) öğretmen, 85’i (%22) televizyon, 54’ü (%14) aile, 30’u (%8) internet, 8’i (%2) yaşayarak, 3’ü (%1) arkadaş yanıtı verilmiştir. Karaman ilinde öğrenim gören toplam 248 öğrencinin “Afetlere ilişkin bilgileri en fazla hangi kaynaktan edindiniz?” sorusuna 111’i (%45) öğretmen, 59’u (%24) televizyon, 33’ü

(38)

21

(%13) internet, 25’i (%10) aile, 7’si (%3) yaşayarak, 7’si (%3) yazılı basın, 6’sı (%2) diğer yanıtı verilmiştir.

Kocaeli ilinde öğrenim gören toplam 265 öğrencinin “Afetlere ilişkin bilgileri en fazla hangi kaynaktan edindiniz?” sorusuna 77’ü (%29) televizyon, 69’u (%26) öğretmen, 57’si (%22) aile, 50’si (%19) internet, 6’sı (%2) yaşayarak, 6’sı (%2) diğer yanıtı verilmiştir. Trabzon ilinde öğrenim gören toplam 235 öğrencinin “Afetlere ilişkin bilgileri en fazla hangi kaynaktan edindiniz?” sorusuna 136’sı (%58) öğretmen, 39’u (%17) televizyon, 22’si (%9) internet, 20’si (%9) aile, 10’i (%4) diğer, 7’si (%3) yazılı basın, 5’i (%2) yaşayarak, 3’ü (%1) yazılı basın yanıtı verilmiştir.

3. 2. Veri Toplama Araçları

Erzurum, Karaman, Kocaeli ve Trabzon ilinde öğrenim gören 5, 6 ve 7. Sınıf öğrencilerinin afet ve afete hazırlık kavramlarına yönelik yükledikleri anlamları belirlemeye çalışılmış olan bu çalışmada veri toplama aracı olarak;

3. 2. 1. Kişisel Bilgi Formu

Veri toplamada kullanılan bu form ile İlköğretim 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerinin afet ve afete hazırlık kavramlarına yönelik algıları kişisel bilgilerinin analiz edilmesi ve karşılaştırılmasıyla anlamlı bir sonuç elde etmek amaçlanmıştır. Bu formda yaşadığınız şehir, cinsiyetiniz, sınıf düzeyiniz, afetlere ilişkin bilgileri en fazla hangi kaynaktan edindiniz? soruları yer almaktadır.

3. 2. 2. Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu

Görüşmeler genellikle üç şekilde gruplandırılır. Bunlar; tam yapılandırılmış görüşme, yarı- yapılandırılmış görüşme ve yapılandırılmamış görüşme şeklinde gruplandırılmıştır (Babbie, 1995; Bennett, Glatter & Levacic, 1994; Berg, 1998; Gorden, 1987; Silverman, 1997).

Bu çalışmada yarı yapılandırılmış sorular kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış sorular ile katılımcıların konu dışına çıkması engellenmiş olur. Çalışmada “Afet denildiğinde aklıma ilk olarak ………afeti gelmektedir.” ve mecazlar yoluyla veri toplamak amacıyla “Afet …..…… gibidir. Çünkü ……...” ve “Afete hazırlık ………. gibidir. Çünkü ………”

(39)

22

ifadesinin bulunduğu yarı yapılandırılmış sorular yer almaktadır. Yarı yapılandırılmış sorular toplamda 1188 öğrenciye sorulmuştur.

Öğrencilerin çeşitli kavram, değer, olay veya olgulara ilişkin algılarını ortaya çıkarmak adına mecazlar yolu ile veri toplamak çeşitli araştırmacılar (Saban, 2004; 2008a; 2008b; 2009; Güven & Güven, 2009; Aydın, 2010; Kılcan, 2013) tarafından kullanılmıştır. Metafor, bir kavramın bireyde oluşturduğu etiket, anlam ya da kavramsal ifadelerdir. Bir görme ve anlama sürecidir. Bireylerin basit olarak bir kavramı bir başka kavramla açıklamasından daha önemli ve güçlü bir zihinsel üretimdir çünkü ilgili kavrama dönük sahip olunan derinliği ve deneyimleri ifade eder (Eraslan, 2011). Modern zamanda metafor, belirli bir kavramın, olayın veya olgunun soyut ve karmaşık durumunu açıklamak için uygun bir zihinsel araç olarak görülmüştür (Yob, 2003). Ayrıca metaforların sadece bir söz sanatı değil düşünce ve dil arasında bir köprü olduğu düşünülmüştür. Metaforların düşünce ve dil arasında gördüğü köprü vaziyeti sebebiyle eğitim araştırmalarında gerekli yerini almıştır.

3. 3. Verilerin Toplanması

Verilerin toplanması süreci “ön uygulama aşaması” ve “uygulama aşaması” şeklinde gerçekleştirilmiştir.

3. 3. 1. Ön Uygulama Aşaması (24 Şubat, 2016)

Araştırmanın asıl uygulamasına başlamadan önce, öğrencilerin çalışmanın tamamını ne kadar sürede yaptıklarının tespiti ve veri toplama araçlarının sağlıklı çalışıp çalışmadığını kontrol etmek amacıyla, Türkiye İstatistik Kurumu (2016)’nun gelişmişlik düzeyi verileri göz önünde bulundurularak Karaman ili merkezi orta sosyo-ekonomik düzeye sahip bir devlet okulundaki 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerine (80 kişi) ön uygulama yapılmıştır. Araştırmacı öğrencilere kendisi ve çalışma hakkında bilgi verilmiş ardından yarı yapılandırılmış görüşme formunu dağıtılmıştır. Öğrencilerin verilen formları tamamlamaları yaklaşık iki ders saati sürdüğü tespit edilmiştir.

(40)

23

3. 3. 2. Uygulama Aşaması (Nisan – Mayıs, 2016)

Çalışmanın uygulama aşamasında araştırmacı öğrencileri kendisi ve çalışması hakkında bilgilendirmiş ardından yarı yapılandırılmış görüşme formunu dağıtmış ve kişisel bilgiler bölümünü eksiksiz olarak doldurmalarını söyledikten sonra mecazın ne olduğu ve formları nasıl doldurmaları gerektiği konusunda bilgilendirme yapmıştır. Öğrencilere benzetme yapabilecekleri konunun sınırsız olduğu herhangi soyut, somut bir şeye benzetebilecekleri söylenmiştir. Elde edilen veriler araştırmacı tarafından öğrencilerin yaşadıkları şehirlere göre ayrılarak, öğrenciler tarafından afet ve afete hazırlık kavramlarına ilişkin oluşturdukları metaforlar ve gerekçeleri bir alan uzmanı eşliğinde gözden belirlenmiştir. Bu belirlemelerde; metaforun anlaşılabilirliği, oluşturulan metaforun gerekçesini yansıtıp yansıtmadığı vb. etkenler uzmanlar tarafından görüş birliği ile analiz edilmiştir.

3. 4. Verilerin Analizi ve Yorumlanması

Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi, iletişimin açık ve net içeriğinin nesnel, sistematik ve nicel tanımlanmasına uygun olan bir araştırma tekniğidir (Berelson, 1952, s. 18). Falkingham ve Reeves (1998) de içerik analizinin, yayın yığınlarının değerlendirilmesi için kullanılan yeni bir yöntem olduğunu ifade etmiştir. Sosyal bilimler alanında sıklıkla kullanılan içerik analizi, belirli kurallara dayalı kodlamalarla kitap, kitap bölümü, mektup, tarihsel dokümanlar, gazete başlıkları ve yazıları gibi bir metnin bazı sözcüklerinin daha küçük içerik kategorileri ile özetlendiği sistematik, yinelenebilir bir teknik olarak tanımlanabilir (Sert, Kurtoğlu, Akıncı & Seferoğlu, 2012). Bu bağlamda içerik analizinin; seçici, sınıflandırıcı, nicelleştirici ve bireyi görünmeden etkileyen öğelerin belirlenmesine yönelik ikinci bir okuma diye de adlandırılan bir yöntem olduğu da söylenebilir (Bilgin, 2006; Gökçe, 2006).

Araştırma sonrasında elde edilen verilerin analizi ve yorumlanması süreci Saban (2009) ve Kılcan (2013)’ dan yararlanılarak aşağıdaki gibi beş aşamada gerçekleştirilmiştir.

3. 4. 1. Kodlama ve Analiz Aşaması

Çalışmanın bu aşamasında tüm formlara numaralandırılarak bir kimlik kazandırılmış daha sonra öğrencilerin oluşturdukları metaforların gerekçelerine bakılarak her form bir kategoriye dâhil edilmiştir. Oluşturulan kategoriler ve metaforlar Excel programına

(41)

24

girilerek gerekli düzenleme ve tasnifler yapılmıştır. Bu düzenleme sırasında kavrama ilişkin

metaforun yer aldığı ancak gerekçesi bulunmayan formlar, belirtilen kavramın sadece tanımlanmasının yer aldığı formlar ve belirtilen kavrama ilişkin herhangi bir metaforun gerçekleştirilmediği (boş bırakılan) formlar değerlendirme dışında bırakılmıştır.

3. 4. 2. Örnek Metafor Derleme Aşaması

Çalışmanın bu aşamasında metafor analizi ve içerik analizi teknikleri kullanılarak her metafor analiz edilmiştir. Bu aşamanın amacına göre katılımcıların yazdıkları metaforlar tekrar okunup gözden geçirilerek, her metaforda benzeyen, benzetilen ve benzeyen ve benzetilen arasındaki ortak nokta analiz edilmiştir. Katılımcıların zayıf yapılı zihinsel imgeleri içeren formlarının ayıklanmasından sonra;

Tablo 2

Afet ve Afete Hazırlık Kavramlarına İlişkin Geçerli ve Geçersiz Metafor Sayısı

Şehirler Afet Kavramı (Geçerli) Afet Kavramı (Geçersiz) Kavramı (Geçerli) Afete Hazırlık

Afete Hazırlık Kavramı (Geçersiz) Erzurum 209 190 146 253 Karaman 167 85 113 139 Kocaeli 166 136 121 181 Trabzon 157 88 130 115 Toplam 699 499 510 688

 Erzurum ilindeki öğrenciler tarafından afet kavramına yönelik olarak 209 adet geçerli, 109 adet geçersiz metafor üretilmiş olup afete hazırlık kavramına yönelik 146 adet geçerli, 253 adet geçersiz metafor üretilmiştir.

 Karaman ilindeki öğrenciler tarafından afet kavramına yönelik olarak 167 adet geçerli, 85 adet geçersiz metafor üretilmiş olup afete hazırlık kavramına yönelik 113 adet geçerli, 139 adet geçersiz metafor üretilmiştir.

 Kocaeli ilindeki öğrenciler tarafından afet kavramına yönelik olarak 166 adet geçerli, 136 adet geçersiz metafor üretilmiş olup afete hazırlık kavramına yönelik 121 adet geçerli, 181 adet geçersiz metafor üretilmiştir.

(42)

25

 Trabzon ilindeki öğrenciler tarafından afet kavramına yönelik olarak 157 adet geçerli, 88 adet geçersiz metafor üretilmiş olup afete hazırlık kavramına yönelik 130 adet geçerli, 115 adet geçersiz metafor üretilmiştir.

 Erzurum, Karaman, Kocaeli ve Trabzon illerinde toplamda afet kavramına yönelik olarak 699 adet geçerli, 499 adet geçersiz metafor üretilmiş olup, afete hazırlık kavramına yönelik toplamda 510 adet geçerli, 688 adet geçersiz metafor üretilmiştir.

3. 4. 3. Kategori Geliştirme Aşaması

Bu aşamada katılımcılar tarafından formlarda yer alan her bir kavrama yönelik geliştirilen metaforlar, katılımcıların oluşturdukları metaforun gerekçesine bakılarak kategorize edilmiştir. Kategori oluşturmada uzman görüşüne başvurulmuştur. Katılımcıların formlarda verilen kavramlara yönelik geliştirdikleri metaforlar gerekçelerine göre;

 Erzurum ilindeki öğrencilerin afet kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 8 farklı kategori oluşturulmuş olup, afete hazırlık kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 7 farklı kategori oluşturulmuştur.

 Karaman ilindeki öğrencilerin afet kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 8 farklı kategori oluşturulmuş olup, afete hazırlık kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 6 farklı kategori oluşturulmuştur.

 Kocaeli ilindeki öğrencilerin afet kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 9 farklı kategori oluşturulmuş olup, afete hazırlık kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 6 farklı kategori oluşturulmuştur.

 Trabzon ilindeki öğrencilerin afet kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 9 farklı kategori oluşturulmuş olup, afete hazırlık kavramına yönelik geliştirdikleri metaforların gerekçelerine bakıldığında 8 farklı kategori oluşturulmuştur.

3. 4. 4. Geçerlik ve Güvenirliği Sağlama Aşaması

Araştırmanın geçerliği ve güvenirliği için, geliştirilen metaforları için hangi kategorilerin oluşturulması gerektiği ve üretilen metaforların hangi kategoriye uygun olduğu konusunda

(43)

26

bir uzmana danışılmıştır. Uzmanın yaptığı kategoriler ve metaforların hangi kategoriye uygun olduğu görüş birliği ile karara bağlanmıştır. Karşılaştırmalarda görüş birliği ve görüş ayrılığı sayıları belirlenerek araştırmanın güvenirliği, Miles ve Huberman (1994)’ ın formülü (Görüş Birliği/Görüş Birliği + Görüş Ayrılığı) kullanılarak hesaplanmıştır ve maddeler üzerinde görüş birliği sağlanmıştır. Ayrıca nitel araştırmalarda, uzman ve araştırmacı değerlendirmeleri arasındaki uzlaşmanın %90 ve üzeri olduğu durumlarda arzu edilen düzeyde bir güvenilirlik sağlanmaktadır (Saban, 2009).

3. 4. 5. Verilerin Bilgisayar Ortamına Aktarılma Aşaması

Katılımcıların afet ve afete hazırlık kavramlarına yönelik oluşturdukları metaforlar kategorilere ayrıldıktan sonra, bütün metaforlar şehirlere göre tasnif edilip bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Bu işlemlerden sonra, metaforların frekans ve yüzdeleri, kategorilerin frekans ve yüzdeleri hesaplanmış olup daha sonra metafor kategorilerini açıklamak için katılımcılar tarafından metaforun oluşturulma gerekçesini belirten ifadelerden yüksek frekansa sahip olanları öğrencilerin söylediği biçimde aynen alınarak (dil bilgisi yanlışları haricinde) bulgular bölümüne aktarılmıştır. Bu yerleştirmelerde katılımcılara ait kodlamalar (Ö, 1 ; Ö, 2 ; …..; Ö, 641) kullanılmıştır.

(44)

27

BÖLÜM 4

BULGULAR

Bu bölümde öğrencilerin afet denildiği zaman zihinlerinde oluşan birincil afet türleri, afet ve afete hazırlık kavramlarıyla ilgili metaforlar incelenmiştir.

4. 1. Öğrencilerin Afet Türlerine İlişkin Algıları

Bu kısımda katılımcıların afet türlerine ilişkin birincil düşüncelerini belirlenmiştir. Çalışmanın bu kısmı için, dağıtılan anketin yapılandırılmış görüşme formu bölümünde öğrencilere “Afet denildiğinde aklıma ilk olarak ………. afeti gelmektedir.” cümlesindeki boşluğu doldurmaları istenmiştir. Elde edilen cevaplar doğrultusunda;

Şekil 3. Çalışma grubundaki öğrencilerin afet kavramına ilişkin birincil düşünceleri

 Erzurum ilinde öğrenim gören toplam 315 öğrencinin “Afet denildiğinde aklıma ilk olarak ………. afeti gelmektedir.” Cümlesini 215’i (%68) deprem, 41’i (%13) sel, 23’ü (%7) yangın, 18’i (%6) çığ, 10’u (%3) heyelan afeti ile tamamlamışlardır.

Şekil

Şekil 1. Bütünleşik afet yönetimi. Kadıoğlu, M. (2008). Affet zararlarını azaltmanın temel  ilkeleri; Modern, bütünleşik afet yönetiminin temel ilkeleri, Ankara: JICA-2 Türkiye Ofisi
Şekil 2. Çalışma grubundaki öğrencilerin afetlere ilişkin bilgileri edindikleri kaynaklar  Erzurum  ilinde  öğrenim  gören  toplam  389  öğrencinin  “Afetlere  ilişkin  bilgileri  en  fazla  hangi kaynaktan edindiniz?” sorusuna 209’u (%54) öğretmen, 85’i (
Şekil 3. Çalışma grubundaki öğrencilerin afet kavramına ilişkin birincil düşünceleri
Tablo  4  incelendiğinde,  Erzurum  ilinde  öğrenim  gören  ortaokul  öğrencilerinin  “afet”  kavramına  ilişkin  geliştirdikleri  metaforlar  ortak  özellikleri  bakımından  8  kavramsal  kategori  altında  toplanmıştır
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Sağlık personelinin afet eğitim ve tatbikatlarının etkin olarak gerçekleştirildiği düşüncesine katılımlarının, daha önce afetle ilgili eğitim alıp almama

財團法人高等教育國際合作基金會蒞校訪視 財團法人高等教育國際合作基金會(FICHET)為配合教育部進行國際學生滿意度 調查與實地訪視,5 月

Metaforlar, topluluk ve çokluk olarak nüfus, değiĢken olarak nüfus, birlik beraberlik ve güç olarak nüfus, yer ve mekân olarak nüfus, afet ve istenmeyen

Bu çalışmada, ortaokul öğrencilerinin kesirlerle ilgili sahip oldukları meta- forlar araştırılmış ve elde edilen bulgular bu kısımda sunulmuştur. Buna göre, ilk olarak

Sonuç olarak, Araştırmadan elde edilen sonuçlar dikkate alındığında be- den eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin hakem kavramına yönelik olarak ürettikleri

Bu amacı gerçekleştirebilmek için, nitel araştırma yaklaşımıyla barış kavramı, barış kavramının öğretilmesi/barış eğitimi ve eğitim programlarında

Çalışma setini oluşturan araştırmaların okul müdürlüğü kavramına ilişkin ürettiği koruyuculuk, sorumluluk sahibi, hoşgörülü, adil gibi kodlar olumlu insani