• Sonuç bulunamadı

Başlık: Kültürel Çeşitlilik ve DinYazar(lar):YILMAZ, RemziyeCilt: 46 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000023 Yayın Tarihi: 2005 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Kültürel Çeşitlilik ve DinYazar(lar):YILMAZ, RemziyeCilt: 46 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000023 Yayın Tarihi: 2005 PDF"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

REMZÝYE YILMAZ

Dr., ANKARA Ü. ÝLAHÝYAT FAKÜLTESÝ e-mail: remziyeyilmaz@yahoo.com

Ed. Remziye Yýlmaz, Kültürel Çeþitlilik ve Din, Kültürel Çeþitlilik ve Din, Kültürel Çeþitlilik ve Din, Kültürel Çeþitlilik ve Din, Sinemis Yay., Kültürel Çeþitlilik ve Din, Ankara, 2005, 8+383 s.

Dr. Remziye Yýlmaz’ýn editörlüðünü yaptýðý kitap, Sinemis Yayýnlarýndan çýkmýþtýr.

Kitap, aþaðýdaki ana baþlýklar altýnda, daha önce çeþitli bilimsel dergiler-de yayýnlanmýþ makaleler ve bir çeviri metin ile çeþitli bilimsel toplantýlarda sunulmuþ bildirilerden oluþmuþtur:

· Dinlerin Mesajlarýný Yeniden Anlamak ve Anlatmak: Din Eðitiminde Yeni Yöntem Arayýþlarý

· Karþýlaþma ve Din: Yaklaþýmlar ve Teoriler · Ýslam’ýn Karþýlaþmada Etkin Rolü

· Karþýlaþma Kültüründe Yeni Açýlýmlar: Türkiye-Almanya Örneðinde Tartýþmalar, Öneriler

Kitabýn oluþturulmasýndaki ana fikir, Prof. Dr. Beyza Bilgin’in Ankara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Din Eðitimi Anabilim Dalýnda 1988 yýlýndan itibaren, Türkiye’de ilk defa olmak üzere yüksek lisans ve doktora seviyesin-de okuttuðu “Din Öðretiminseviyesin-de Yeni Yöneliþler” ve “Kültürlerarasý Eðitim” derslerine bir öðretim materyali olarak katký saðlamaktý. Ancak yola çýkýl-dýktan sonra görülen ihtiyaç ve alana olan ilgi, çalýþmanýn boyutunu ve he-def kitlesini geniþletmeyi gerekli kýlmýþtýr. Bu durumda, yukarýdaki ana baþ-lýklar altýnda çeþitli görüþleri yansýtan çalýþmalar objektif bir biçimde yansý-týlmýþ ve takdir okuyucuya býrakýlmýþtýr. Bu çalýþmalar þöyledir:

· Ýslam’ý Yeniden Anlamak ve Anlatmak (Prof. Dr. Beyza Bilgin) · Örgün Din Öðretiminde Deðiþen Ýhtiyaçlar ve Yöneliþler (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

· Küreselleþme, Din ve Eðitim (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

· Kültürlerarasý Din Eðitiminin Ýmkâný (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

(2)

330 AÜÝFD XLVI (2005), sayý II

· Ýslam ve Hýristiyan Din Pedagojisi: Birbirimizde Neler Öðrenebiliriz? (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

· Mezhepler ve Dinler Arasý Eðitim ve Ýþbirliði (Prof. Dr. Beyza Bilgin) · Sevgi ve Ýnsan Davranýþlarý (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

· Avrupa Birliði ve Barýþ-Avrupa’ya Bir Ruh Vermek (Prof. Dr. Beyza Bil-gin)

· Evrensel Karþýlaþma: Hýristiyanlar ve Müslümanlar Görüþüyorlar (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

· Türkiye’de Örgün Eðitimde Alevilik (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

· Müslüman Ülkelerdeki Okul Kitaplarýnda Hýristiyanlýk Anlatýmý (Prof. Dr. Beyza Bilgin)

· Din Eðitimindeki Yeni Anlayýþlarýn Üzerine Kurulduðu Temel Kavram-lar (Doç. Dr. Nurullah Atlaþ)

· Küreselleþmenin Dini Anlama Biçimlerine ve Din Öðretimindeki Yeni Yöneliþlere Etkisi (Çok Kültürcülük Kavramý Etrafýnda Bir Analiz) (Doç. Dr. Nurullah Atlaþ)

· Çok Kültürlü Din Eðitimi Modeli Geliþtirmede Ýþlem Basamaklarý Ýçin Bir Deneme (Doç. Dr. Nurullah Atlaþ)

· “Birlikte Yaþama”ya Kurani Bir Yaklaþým: Tearuf (Prof. Dr. Mualla Sel-çuk)

· Türkiye’de ve Almanya’da (Ýslam) Din Dersleri(Prof. Dr. Mualla Sel-çuk, Prof. Dr. Cemal Tosun)

· Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinde Alevilik (Prof. Dr. Cemal To-sun)

· Almanya’da Ýslam Din Dersleri Ýçin Bilimsel Ýslami-Teolojik Temellerin Önemi (Prof. Dr. Cemal Tosun)

· Dinsel Dýþlayýcýlýk (Exclusivism) (Doç. Dr. Mustafa Köylü)

· Eðitim Teknolojisi Öðeleri Açýsýndan Türkiye’de Kültürler Arasý Eðitim ( Doç. Dr. Hasan Coþkun)

· Çok Kültürcülük ve Din Eðitimi (Ovey. N. Mohammed, S. J. Çev. Ýhsan Çapcýoðlu)

Görüldüðü üzere, kitapta yoðunluklu olarak Prof. Dr. Beyza Bilgin’in ça-lýþmalarý yer almaktadýr. Prof. Dr. Beyza Bilgin, gerek kaleme aldýðý makale-lerde gerek sunularýnda gerekse derslerinde, genelde kültürler arasý eðiti-min, özelde ise kültürler arasý din eðitiminin imkânlarýný tartýþmaktadýr. Ýnsanlýðýn ayný soydan gelen bir sülale olduðunu, biliþim ve iletiþim tekno-lojileri sayesinde birbirine eskisinden daha çok yaklaþan insanlarýn, daha çok yakýnlaþmaya ve tanýþmaya ihtiyaçlarý olduðunu savunmaktadýr. Birbi-rine yaklaþan fakat henüz birbirini tanýmayan insanlarýn birbirleri hakkýnda

(3)

331

peþin hükümlerinin, kesin kabullerinin ve karþýlýklý savunma alýþkanlýklarý-nýn olmasýný doðal bulmaktadýr. Birbirimizi yeniden ve daha iyi tanýmak, daha iyi bir karþýlýklý anlayýþ gerçekleþtirmek zorunda olduðumuzu belirt-mektedir. Yeni sorunlar karþýsýnda geleneksel eðitimin yetersiz kaldýðýný, oysa eðitimin hedefinin bu yenidünya düzeninde baþarýlý olmayý saðlamak olduðunu ifade etmektedir. Baþarýlý olmak için de yeni yetiþenlerin kendile-rini en yüksek düzeyde gerçekleþtirecekleri, kaliteli eðitim fýrsatlarýný ha-zýrlamanýn gerekliliðini savunmaktadýr. Dolayýsýyla konuþtuðumuz dilden okul kitaplarýna kadar birbirimiz hakkýndaki söylemlerimizi deðiþtirmemiz gerektiðini söylemektedir. Bu baðlamda din eðitiminin de rolünü þöyle be-lirlemektedir: “Dünya barýþýna katkýda bulunmak için din eðitiminin yeni sloganý þudur: Küresel düþün, iþbirliði imkânlarýný ara, ancak bölgesel ve yerel hareket et! Yani çalýþmaya en yakýnýmýzdan baþlayacaðýz, en yakýný-mýzdakilerle barýþ içinde yaþamanýn yollarý üzerinde düþüneceðiz, gerekle-rini yerine getireceðiz. Önyargý ve engellerin aþýlmasý, dinlerin ve dünya görüþlerinin barýþ eðitimine vereceði eþi bulunmaz bir katkýdýr….Ýnsanlar daha çok tanýþtýrýlmalý, daha doðrusu tanýþ olduklarýnýn bilincine vardýrýl-malýdýrlar. O zaman onlar güçlükler karþýsýnda bir kolaylýk elde edecekler-dir. Bizim mutasavvýf þairimiz Yunus Emre þöyle söylemiþtir:

Gelin tanýþ olalým, iþi kolay tutalým

Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz.”

Prof. Dr. Mualla Selçuk, “tearuf” kavramýný, “ben ve öteki iliþkisi çerçe-vesinde, çaðýmýzda toplumsal çatýþmalara çözüm arayýþlarý için sürdürülen çalýþmalarda sýkça kullanýlan ‘birlikte yaþamayý öðrenme’, ‘çoðulculuk’, ‘di-yalog’, ‘çeþitlilik’, ‘farklýlýk’, ‘eþitlik’ gibi temalara iliþkin olarak Kuran’ýn öte-kine bakýþýný açýklamak üzere ele almýþtýr.

Prof. Dr. Cemal Tosun, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinde Alevi-lik” makalesini, DKAB Derlerinde Alevilik yer almalý mýdýr, bundan kasýt ne-dir, yer alýrsa hangi statüyle yer alacaktýr, Alevilik bir din mine-dir,Alevilik bir mezhep midir, Alevilik cemaat midir gibi sorulara cevap aramýþtýr. Bir diðer makalesinde ise, Almanya’da Ýslam din dersleri için bilimsel Ýslami-teolojik temellerin önemini tartýþmýþtýr.

Doç. Dr. Nurullah Atlaþ, daha çok kavram analizleri yaparak meseleye yak-laþmýþ ve çok kültürlü din eðitiminin imkân ve sýnýrlýlýklarýný tartýþmýþtýr.

Ýhsan Çapçýoðlu’nun çevirisinde çok kültürcülük ve din eðitimi, öncelik-le, eðitim perspektifinden ve din perspektifinden ayrý ayrý din eðitimi ve sonra her iki perspektiften bir arada din eðitimi ele alýnarak ortaya konul-muþtur.

(4)

Doç Dr. Mustafa Köylü, makalesinde “dýþlayýcýlýk” bakýþ açýsýný ele almýþ-týr.

Doç. Dr. Hasan Coþkun, Türkiye’de kültürler arasý eðitimi eðitim tekno-lojileri açýsýndan ele almýþtýr.

Sonuç olarak, farklý bakýþ açýlarýný ve deðerlendirmeleri de bir arada ba-rýndýrmasý dolayýsýyla eserin bizatihi kendisi bir “çeþitlilik” arz etmekte ve konuyla ilgilenenlerin gerek metinlerden, gerekse metinlerin sonunda yer alan zengin kaynakçalardan yararlanacaðý düþünülmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

4. Devletler hukuku teorisinde uluslararası antlaşmaların hukuken bağlayıcı olmasının nedeni, antlaşmanın tarafı olan devletlerin hu yöndeki onaylarının varlığı ile

Orman sınırları dışına çıkarma" ile ilgili ilk çalışmalar 1961 Anayasası döneminde yapılmıştır. Gerçekten de, ormanlarla ilgili olarak çeşitli spekülasyonları

Bu durumda, senetler, senet fonksiyonunu yitirerek, anonim senet (titre anony- me) hale gelmiştir. İhraç eden şirket, senedin hamilini ta­ nımamaktadır. Nama yazılı senetlerde de

trançaıse du service publie". Vlıehel Gentol : "L'idenlification du service publie par le jııge adıninistrauf".. Zira, Duguit'in kamu hizmeti tanımında iki

Nitekim Yargıtay 18.ci daire verdiği bir kararında, davacının kendi evladiye bağını elverişli delillerle ispatlamaması halinde, sadece onun annesi ve kendi çocuğunun

Bu çalışmamızda bir karekter özürü olarak psikiyatrik bir bo­ zukluk olan antisosyal kişilik bozukluğu olan iki vakamızın suç anında impulsiv davranmış olmaları,

Thus when Dworkin is referring to political institutions and principles which make up a rule of law, he is asserting, in accor- dance with his lines of interpretive theory that,

Birincisi, günümüzde uygulanmakta olan başkanlık sistemlerinde genellikle azil süreci parlamento üyeleri tarafından başlatılmaktadır, ancak Azerbaycan Anayasasına göre