• Sonuç bulunamadı

Yetişkin eğitimi konusunda halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşleri (denizli ili örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yetişkin eğitimi konusunda halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşleri (denizli ili örneği)"

Copied!
50
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ

BİLİM DALI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

YETİŞKİN EĞİTİMİ KONUSUNDA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ

ÖĞRETMENLERİNİN GÖRÜŞLERİ (DENİZLİ İLİ ÖRNEĞİ)

MÜJGAN UCUZOĞLU

172182049

(2)

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ

BİLİM DALI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

YETİŞKİN EĞİTİMİ KONUSUNDA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ

ÖĞRETMENLERİNİN GÖRÜŞLERİ (DENİZLİ İLİ ÖRNEĞİ)

MÜJGAN UCUZOĞLU

172182049

Danışman

(3)
(4)

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ ONAY FORMU

EĞİTİM BİLİMLERİ Anabilim Dalı, EĞİTİM YÖNETİMİ Bilim Dalı öğrencisi Müjgan UCUZOĞLU tarafından hazırlanan “Yetişkin Eğitimi Konusunda Halk Eğitimi

Merkezi Öğretmenlerinin Görüşleri (Denizli İli Örneği)” başlıklı Tezsiz Yüksek Lisans

Projesi tarafımdan okunmuş, kapsamı ve niteliği açısından Tezsiz Yüksek Lisans Projesi olarak kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Abdurrahman TANRIÖĞEN Danışman

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun………….. tarih ve ………….. sayılı kararıyla onaylanmıştır.

Prof. Dr. Mustafa BULUŞ

Enstitü Müdürü

(5)

ETİK BEYANNAMESİ

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında;

 Tez içindeki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi,

 Görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu,

 Başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu,

 Atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi,  Kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı,

 Bu tezin herhangi bir bölümünü bu üniversitede veya başka bir üniversitede başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim.

(6)

ÖZET

Bilimsel ve teknolojik alanlardaki gelişmeler, yaşamın her alanında değişimlere neden olmuştur. Kişilerin yüksek yaşam standartlarına ulaşabilmeleri için bu değişimlere ayak uydurabilmesi önem kazanmıştır. Kişiler gelişimlerini belirli eğitim programlarından sonra yaşamlarının her evresinde ve alanında yetişkin eğitim programlarıyla eğitim ve öğrenimlerini sürdürebilmektedir.

Bu araştırmada, yetişkin eğitiminin önemi ve amaçlarını gerçekleştirme düzeyine ilişkin Denizli Halk Eğitimi Merkezi öğretmenlerinin görüşlerini belirlemek, yetişkin eğitiminin sistem içerisindeki önem derecesini belirlemek ve önemini artırmak için neler yapılabileceğini ortaya koymak, yetişkin eğitiminin amaçlarının yeterliliğini ve yasalarda belirlenen amaçlara ulaşma düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Denizli ili Halk Eğitimi Merkezlerinde görevli on beş eğitmenin cevapları nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz ve içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir.

Yetişkin eğitimi, körelmeyi engellemek/ hayat boyu öğrenme, yeni nesile rol model olma, istihdam ve kişini özgüven kazanabilmesi açısından önem taşıdığı görülmüştür. Yetişkin eğitiminde kişisel gelişim, toplumsal gelişim, sosyalleşme, mesleki-beceri eğitimi ve psikolojik olarak toplumun geliştirilmesinin amaçlanması vurgulanmıştır.

(7)

İÇİNDEKİLER

ETİK BEYANNAMESİ...ii

ÖZET...iii

İÇİNDEKİLER...iv

TABLOLAR LİSTESİ...vii

SİMGELER ve KISALTMALAR LİSTESİ...viii

BİRİNCİ BÖLÜM...1 GİRİŞ...1 1.1. Problem Durumu...1 1.1.1. Problem Cümlesi...2 1.1.2. Alt Problemler...2 1.2. Araştırmanın Amacı...3 1.3. Araştırmanın Önemi...3 1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları...4 1.5. Tanımlar...4 İKİNCİ BÖLÜM...6 ALANYAZIM TARAMASI...6 2.1. Eğitim...6

2.2. Eğitim İle İlgili Bazı Kavramlar...6

2.2.1. Öğrenme...6 2.2.2. Öğretim...7 2.2.3. Program...7 2.3. Eğitim Türleri...8 2.3.1. Formal Eğitim...8 2.3.2. İnformal Eğitim...9 2.3.3. Örgün Eğitim...9 2.3.4. Yaygın Eğitim...9

(8)

2.4. Yetişkin Eğitimi...16

2.5.1. Yetişkin Eğitiminin Amacı...17

2.5.2. Yetişkin Eğitiminin Kapsamı...18

2.6. Yetişkin Eğitiminin Nedenleri...19

2.7. Yetişkin Eğitiminde Eğitmen...20

2.8. Daha Önce Yapılan Çalışmalar...23

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM...26

YÖNTEM...26

3.1. Araştırma Modeli...26

3.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi...26

3.3. Verilerin Toplanması...27

3.4. Verilerin Analizi...27

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM...28

BULGULAR...28

4.1. Araştırmanın Birinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...28

4.2. Araştırmanın İkinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...28

4.3. Araştırmanın Üçüncü Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...29

4.4. Araştırmanın Dördüncü Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...29

4.5. Araştırmanın Beşinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...30

4.6. Araştırmanın Altıncı Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...30

4.7. Araştırmanın Yedinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...30

4.8. Araştırmanın Sekizinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...30

4.9. Araştırmanın Dokuzuncu Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum...31

BEŞİNCİ BÖLÜM...34 SONUÇ ve ÖNERİLER...34 5.1. Sonuç...34 5.2. Öneriler...37 KAYNAKÇA...38 EKLER...42

(9)

SİMGELER ve KISALTMALAR LİSTESİ

ABD : Anabilim Dalı

diğ. : Diğerleri

Dr. : Doktor

M.E.B. : Millî Eğitim Bakanlığı

s. : Sayfa No

SBE : Sosyal Bilimleri Enstitüsü

(10)

BİRİNCİ BÖLÜM

GİRİŞ

1.1. Problem Durumu

Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor bir kavramdır. Bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir. Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Seçilmiş ve kontrollü bir çevrenin (özellikle okulun) etkisi altında sosyal yeterlilik ve optimum bireysel gelişmeyi sağlayan sosyal bir süreçtir. Eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizesidir. Eğitim; bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1972, s.12). Eğitim, toplumun yaratıcı gücü ve verimini artıran, bireye yeteneklerini geliştirme olanağı veren, sosyal adalet fırsat ve olanak eşitliği ilkelerini gerçekleştiren en etkili araçtır. Çağımızda eğitim yalnızca bilgi aktarmak değil aynı zamanda yaşam biçimi oluşturmak için yapılan tüm faaliyetleri kapsamaktadır. Bireylere yeteneklerini geliştirmek için ortam eğitimle sağlanır (Karataş, 2013, s.5).

Halk Eğitimi (Hayat Boyu Öğrenme- HBÖ) insanlığın var oluşundan beri süregelen ve önemi azalmak yerine gittikçe artan bir kavramdır. İlk insandan beri yetişkin insan, hayatı devam ettiği sürece eğitime ihtiyaç duymuş ve bu ihtiyacı karşılamak üzere yaşanılan her devrin şartlarına özel olarak çeşitli yöntemler geliştirilmiştir (Ünal, 2006, s.2). Bireysel, sosyal, kültürel, ekonomik ve özellikle üretim ile ilişkili bir yaklaşımla hayat boyu öğrenme, bireylerin ilgi alanlarının tespit edilerek; bilgi, beceri, tutum ve davranışlar ile yeterliliklerini geliştirmek amacıyla, hayatları boyunca katıldıkları örgün, yaygın ve

(11)

hayattan öğrenme etkinliklerini kapsayan ve bu etkinlikler sonucu elde edilenlerin belgelendirilmesidir (Bahat, 2013: IV).

Ülkelerin kalkınmasında yetişkinlerin eğitimi önemli rol oynamaktadır. Yetişkinlerin yetkinlik kazanması sosyal ve ekonomik olarak topluma hemen adapte olması ve hayatını daim etmesi peşi sıra gelen bir süreçtir (Karataş, 2013, s.1). Ülkemizde halk eğitimi Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana daha çok okuma yazma seferberliği olarak algılanmış ve oldukça dar bir alana hapsedilmiştir. Batıdaki halk eğitimi anlayışı özellikle son yıllara kadar hiç dikkate alınmamış, insanların mesleki eğitim ve gelişimi, daha yüksek hayat standartlarının sağlanmasındaki etkisi, kültürel gelişim, insan hakları ve demokrasi kültürünün gelişimindeki rolü, bireysel zevk ve hobilerin

gerçekleştirilmesindeki fonksiyonu ihmal edilmiştir (Ünal, 2006: 5). Ülkemizde Halk Eğitiminin (HBÖ) ve Mesleki Eğitim ve Öğretimin hak ettiği önemi görmesi ve Batı dünyasındaki uygulamaları kendi bünyesine uyumlu hale getirerek geliştirmesinin önemi açıkça ortadadır. Bu minvalde Avrupa Birliği’ne aday olan ülkemizin yakın zamanda gerçekleştirmesi gereken kanun, teorik ve pratik uygulamaların araştırılması, incelenmesi, analiz edilerek bünyemize ve Avrupa Birliği normlarına uygun hale getirilmesi büyük önem arz etmektedir (Ünal 2006: 7).

1.1.1. Problem Cümlesi

Yetişkin eğitiminin önemi ve amaçlarını gerçekleştirme düzeyine ilişkin Denizli Halk Eğitimi Merkezi öğretmenlerinin görüşleri nelerdir?

1.1.2. Alt Problemler

Belirlenen alt problemler aşağıdaki şekildedir:

1. Yetişkinler eğitiminin ne derece önemli olduğuna ilişkin halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşleri nelerdir?

(12)

3. Yetişkin eğitimi sistem içerisinde önemli bir süreç olarak görülmekte midir?

4. Yetişkin eğitimini sistem içerisinde önemli bir süreç olarak görülmüyor ise nedenleri nelerdir?

5. Halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşlerine göre, yetişkinler eğitiminin sistem içerisinde önem kazanması için neler yapılmalıdır?

6. Halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşlerine göre, yetişkinler eğitiminin amaçları yeterli midir?

7. Halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşlerine göre, yetişkinler eğitiminin yasalarda belirlenen amaçlara ulaşma derecesi nedir?

8. Halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşlerine göre, yetişkinler eğitiminin amaçlarına ulaşamamasının nedenleri nelerdir?

9. Halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşlerine göre, yetişkinler eğitiminin amaçlarına ulaşabilmesi için ne gibi önlemler alınmalıdır?

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, yetişkin eğitiminin önemi ve amaçlarını gerçekleştirme düzeyine ilişkin Denizli Halk Eğitimi Merkezi öğretmenlerinin görüşlerini belirlemek, yetişkin eğitiminin sistem içerisindeki önem derecesini belirlemek ve önemini artırmak için neler yapılabileceğini ortaya koymak, yetişkin eğitiminin amaçlarının yeterliliği, yasalarda belirlenen amaçlara ulaşma düzeyini belirlemektir.

1.3. Araştırmanın Önemi

Yaygın Eğitim, bir milletin ihtiyaçlarını karşılamak, arzularının karşılığını verme amacı ile belli bir plan içerisinde sunulan eğitim türüdür. Yetişkin eğitimi ise yaygın eğitiminin büyük bir kısmını içerir. Uygarlık boyutunda adından söz edilir bir ülke

(13)

olabilmek için kendinden emin; pozitif ve üretken bunları yaparken de mutlu bireyler yetiştirmeliyiz. Bu bağlamda yapacağım çalışma neden yetişkin eğitiminin önemli olduğu, ne gibi faydalar sağladığı; ihtiyaçlarının ne olduğunun tespiti ile ve kapsamının

güncellenerek geliştirilmesiyle geleceğe/amaçlarımıza yön vereceği gerekçesiyle önemlidir. Bu alanda yapacağım çalışma ile daha sonra yapılacak olan çalışmalarda araştırmacılara veri ve kaynak sağlayıcı olarak yol gösterebilir.

1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları

Bu araştırma, 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılı 1. döneminde Denizli Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüklerinde görev yapan 15 katılımcı (öğretmen, yönetici) ile yapılan görüşme ile sınırlı olacaktır. Görüşmede nitel veri toplama araçlarından biri olan “yarı yapılandırılmış veri toplama formu” kullanılmıştır.

1.5. Tanımlar

Eğitim: Bireyin davranışlarında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik

değişme meydana getirme sürecidir.

Yetişkin: Kendi sorumluluk ve bilincini taşıyabilen, kendi kararlarını alabilen birey

olarak kabul edilmektedir.

Yetişkin Eğitimi: Yetişkin olarak düşünülen kişilerin yeteneklerini

geliştirmelerine, bilgilerini arttırmalarına, teknik ya da mesleki yeteneklerini

iyileştirmelerine ya da bu yetenek, bilgi ve yeterliliklerine yeni bir yön vermelerine, tutum ve davranışlarını, hem kişisel gelişme bakımından hem de dengeli ve bağımsız bir

toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişmeye katılma bakımından değiştirmelerine olanak sağlayan düzenli eğitim süreçlerinin tümüdür.

Yetişkin Eğitimi Programları/Kurslar: Yetişkinlere yönelik, devlet kurumları,

özel ya da sivil toplum kuruluşları, üniversiteler tarafından, kurum içinde ya da dışında düzenlenen, ücretli ya da ücretsiz bir grup katılımcı ve bir eğitimci varlığında yürütülen,

(14)

yetişkinin ilgi, istek, gereksinim ve yetenekleri dikkate alınarak hazırlanan, tekrar eden aralıklarla, belirli bir süre kapsamında ve başta sunum olmak üzere çeşitli yetişkin eğitimi yöntem ve teknikleri kullanılarak gerçekleştirilen; aynı zamanda hem bilgi hem de kimi beceriler kazandırmayı amaçlayan düzenli ve sistemli eğitim süreçleri (program,

uygulama, çalışma, kurs adı altında düzenlenen çeşitli etkinlikler).

Yetişkin Katılımcı/Kursiyer: Çeşitli kurum ve kuruluşlarda düzenlenen yetişkin

eğitimi programlarına/kurslarına katılan yetişkin.

Eğitmen/Eğitimci: Yetişkin eğitim faaliyetleri yürütülen kurumlarda çalışan,

öğretmenlik görevi yapanlar için kullanılmıştır.

Yönetici: Kurumlarda çalışan müdür ve müdür yardımcıları yönetici gruplarını

oluşturmaktadır.

(15)

İKİNCİ BÖLÜM

ALANYAZIM TARAMASI

2.1. Eğitim

Eğitim insanın doğumundan ölümüne değin devam eden bir süreçtir. Bu süreç içinde belirli amaçlara ulaşmak veya bir oluşumun gerçekleşmesinde sırasıyla gerçekleşen öğrenme, öğretme durumlarının birbirini izlemesidir. Öğrenmenin gerçekleşmesini

sağlayan sürece eğitim denilebilmesi için bu öğrenmelerin belirli bir amaca veya hedefe ulaşmış olması gerekir. Eğitim kişinin davranışlarında yaşantısı aracılıyla ve amaç edinerek istekli bir şekilde değişim oluşturması süreci olarak da tanımlanabilmektedir.

Eğitim neticesinde, kişide ölçülebilen veya ölçülemeyen davranış değişikliği yaşantısıyla gerçekleşir. Zengin bir içeriğe sahip olan eğitim kavramı; doğaya, topluma, insana, kültüre, sanata özetle tüm varlık, bilgi ve değerler alanına yönelik öğretim, tanıtım, tecrübe, eylem ve her türlü eğitsel etkinlik ve kurumları ifade etmek için kullanılır. Kısaca ifade etmek gerekirse eğitim; kişinin kişisel gelişiminin yanı sıra topluma sağlıklı ve iyi bir şekilde uyumlanmasını sağlayan bir süreçtir (Toprakçı, 2002;122).

2.2. Eğitim İle İlgili Bazı Kavramlar 2.2.1. Öğrenme

Öğrenme; bilgi, beceri, tutum ve değerlerin çalışma, deneyim veya öğretilmesi ile kazanılması sürecidir. Öğrenme yoluyla eğitim gerçekleşir. Öğrenme süreci tekrar veya yaşantı boyunca kişilerin davranış ve tutumlarında kalıcı değişiklikler oluşturur. Öğrenme kişinin davranışlarında ölçülebilir değişikliklere sebep olur. Bu tür değişiklikler kişinin zihin yapısının oluşmasını sağladığı gibi önceki zihin yapısını yeniden değerlendirmesini sağlar. Deneyimler yoluyla oluşan sürecin doğal bir sonucudur. Kişinin olgunlaşma düzeyi ve çevresiyle etkileşimi sonucunda davranışlarındaki kalıcı değişikliklerdir (Pala, 2006;7).

(16)

2.2.2. Öğretim

Öğretim, kişinin toplumda ihtiyaç duyduğu ve öğrenme yoluyla kazanılabilecek yetenek ve davranışların kişiye kazandırılmasını amaçlayan bir süreçtir. Bu sürecin temelinde öğretmen, öğrenci ve plan program ver almaktadır. Genel olarak öğretim tanımlamalarında; öğretimin okullarda, önceden belirlenen amaçlar çerçevesinde öğrenme ve öğretme faaliyetlerini içerdiği belirtilmiştir. Ayrıca okullarda verilen planlı, kontrollü ve örgütlenmiş öğretme faaliyetlerine de yer verdiği vurgulanmıştır. Son yıllarda öğretim sadece okullarda gerçekleştirilen bir faaliyet olmaktan çıkmıştır. Öğretim faaliyetleri, eğitim kurum ve programları dışında kalan yetişkinlere toplumda ihtiyaç duydukları beceri, bilgi ve yeteneklerin kazandırılması amacı ile belirli plan ve programlar çerçevesinde okul dışında da yapılmaktadır. Özellikle iş hayatında çalışanların gelişen teknolojiye ve yeni gelişmelere uyum sağlayabilmeleri için, işverenler veya yetkili kurum yöneticilerince işletme veya kurumlarda öğretim programları uygulanmaktadır (Bozdemir, 2009, 14)

2.2.3. Program

Eğitimin önemi nedeniyle planlı ve programlı bir süreç olması şarttır. Bu sürecin başarısı büyük oranda iyi planlanıp planlanmaması ile alakalıdır. İhtiyaçlar doğrultusunda, ihtiyaçlara uygun olarak eğitim programları belirlendiğinde başarıya ulaşılabilir. Başarılı bir eğitim programı eğitim sürecinin tüm unsurlarını içinde barındırır. Eğitim

programlarının temel unsurları, hedefler, hedefler doğrultusunda belirlenen içerik, öğretme-öğrenme süreci ve değerlendirmedir. Buna göre eğitim programı hedef, içerik, öğretme durumları ve değerlendirmeyi barındıran uygulamaya ve yaşantıya dönük işlevsel bir süreçtir (Aykaç, 2006;31).

Eğitim programı temel olarak milli eğitim sisteminin çocuklar, gençler ve

yetişkinler için öngördüğü öğretme ve öğrenme faaliyetlerinin programlanması anlamına gelmektedir. Buna göre eğitim programı sadece okul da değil, işletme ve kurumlarda da hedefe ulaşabilmek için takip edilmesi gereken bir rehber durumundadır. Yetişkin

(17)

eğitiminde kazandırılmak istenen bilgi, beceri ve yeteneklerin dikkatli bir şekilde tespit edilmesin verilecek olan eğitim faaliyetlerinin eğitim verecek kurum, şahıs veya kurumlar tarafından özenle programlanması verilecek olan eğitimin hedeflere ulaşması açısında önemlidir. Kurum, şahıs veya kurumlar tarafından özenle programlanması verilecek olan eğitimin hedeflere ulaşması açısında önemlidir.

2.3. Eğitim Türleri

Eğitim türleri formal, informal ve örgün, yaygın şeklinde sıralanabilir. Eğitim türleri farklı özelliklerine göre gruplandırılmışlardır.

2.3.1. Formal Eğitim

Formal eğitim önceden belirlenen amaçlar çerçevesinde düzenli ve sistemli bir şekilde çocuk, genç ve yetişkinlere sunulan eğitim anlamına gelmektedir. Formal eğitimde eğitimin verilecek olan ortamın amamca uygun şekilde düzenlenmesi ve eğitimi verecek olan kişilerin alanında uzman olması gerekmektedir. Türkiye’de formal eğitimin verildiği kurumları örgün ve yaygın eğitim kurumları olarak sınıflandırılabilir. Bu kurumlar amaç, yapı ve izlenilen süreç yönünden çeşitli farklılıklar göstermektedir. Çalışmanın devamında örgün ve yaygın eğitime yönelik daha geniş bilgiye yer verilecektir. Örgün veya yaygın eğitim kurumlarındaki etkinlikler formal eğitimin özelliklerini yansıtmaktadır. Formal eğitimi özellikleri şu şekilde sıralanabilir (Cafaoğlu,2007;13).

 Belli bir amaca yöneliktir,

 Profesyonel kişiler aracılığıyla yürütülür,  Planlı ve programlıdır,

 Ulaşılmak istenen hedefler belirlidir,

 Eğitim kontrol altında özel bir çevre içinde yürütülür,  Eğitim sürecinin her aşaması değerlendirilir.

(18)

2.3.2. İnformal Eğitim

İnformal eğitim belli bir plan veya programı içermez. Bu eğitim kişinin sosyalleşme ve kültür seviyesini yükseltme sürecini yansıtır. Kişinin etkileşimde bulunduğu aile, arkadaş grupları, iletişim araçları gibi çeşitli unsurlardan edindiği bilgiler informal eğitim kapsamındadır. Bu eğitim türünde genellikle bilgi kaynağı alanında uzman bir kişi olmayabilir. Kontrol edilemez veya planlanamaz. İnformal eğitimin özellikleri şu şekilde sıralanabilir (Bozdemir, 2009, 16).

 Belli bir amaca yönelik olmayıp gelişigüzeldir,  Öğreticiler profesyoneller değildir,

 Birey olumlu davranışlar yanında olumsuz davranışlarda kazanır,  Taklit ve gözleme dayalı olarak gerçekleşir,

 Eğitim kontrol altında olmayıp bireyin çevresinde kendiliğinden oluşur.

2.3.3. Örgün Eğitim

Örgün eğitim, belli bir yaş grubundaki kişilere, Milli Eğitimin belirlediği amaçlara göre hazırlanan eğitim programlarıyla okullarda düzenli olarak verilen eğitimdir. Örgün eğitim sistemi; okul öncesi öğretim, ilköğretim, orta öğretim, lise ve yükseköğretim gibi eğitim kademelerini kapsamaktadır. Örgün eğitim iki temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan biri tüm halka verilmesi zorunlu temel eğitimdir. İkincisi ise kalkınma amaç ve hedefleri doğrultusunda düzenlenen ve bireylerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda

aldıkları temel eğitimden sonraki eğitim sürecidir (Fidan ve Erden,1993;13).

2.3.4. Yaygın Eğitim

Yaygın eğitim, örgün eğitimin yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin hepsini kapsar. Yaygın eğitimin kapsam, hedef ve faaliyetleri, eğitim sisteminin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda düzenlenir. Bu eğitim

(19)

kademesinde veya bu kademeden çıkmış kişileri, örgün eğitimle birlikte veya dışında eğitmek amaçlanmaktadır. Kişiler için gerekli olan, ihtiyaç duydukları bilgi becerileri edinmelerini sağlar. Anlayış ve değer yargıları üzerinde olumlu değişimler sağlayarak gerekli ve geçerli davranışları edinmelerine katkı sağlar. Yaygın eğitim oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Yaygın eğitimin amaçları şu şekilde sıralanabilir (13. Milli Eğitim Şurası,1990):

 Kişilere okuma- yazma ve Türkçeyi öğretme,

 Kişilerin çağın bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerine ayak uydurabilmelerini sağlama,

 Millî kültürel değerleri korumayı, geliştirmeyi, tanıtmayı ve benimsetmeyi,  Kişilere toplu yaşama, dayanışma, yardımlaşma, uzlaşma, birlikte çalışma ve

örgütlenme anlayışını ve alışkanlığını kazanma,

 Boş zamanlarını değerlendirme, beceri kazandırma, ekonomik gücünü arttırma,  Kişilerin meslek edinmesi ve meslekte gelişebilmelerini sağlamak,

 Dengeli, verimli ve sağlıklı insan ve toplum olmayı desteklemeyi amaç edinen tüm faaliyetleri kapsamaktadır.

Yaygın eğitim, her ülkenin sahip olduğu özelliklere, değer anlayışlarına, toplumsal yapılarına, beklentilerine, eğitim felsefesine ve eğitim anlayışına göre planlanmakta ve uygulanmaktadır. Toplumun gereksinimlerine, kişilerin ilgi ve istekleri doğrultusunda kişileri bir adım ileriye taşıyabilecek belirli programlar çerçevesinde verilmektedir.

Türkiye’deki yaygın eğitim uygulanmasında da toplumun ihtiyaç ve istekleri göz önünde bulundurularak programlar hazırlanmaktadır. Bunun için bu tür eğitim programları

(20)

okul dışında bulunan yetişkinlere, gönüllülük esasına dayalı bir sistemde eğitim verilmektedir (MEB Çıraklık,1994;18).

Örgün meslek eğitiminin yetersiz kalması yaygın eğitimin önem kazanmasını sağlar. Hızla gelişen ve değişen koşullarda bu hıza ayak uydurabilmek ve gereksinimleri karşılayabilmek için nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nitelikli iş gücünün oluşturulması için bireylerin yaygın eğitim sistemiyle yetiştirilmeleri ve kendilerini

geliştirmeleri gerekmektedir. Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak yürütülen çıraklık eğitimi, çırak, kalfa ve ustaların çıraklık sistemiyle meslek eğitimidir.

Günümüzde kalifiye meslek elemanı yetiştirilmesinde, meslek ve teknik eğitimde sadece okullarda verilen eğitim yeterli olmamaktadır. Bunun için okul eğitimlerinin yaygın eğitim programlarıyla desteklenmesi, meslek edinme veya meslek geliştirme eğitim programlarıyla ihtiyaç duyulan kalifiye eleman, ara eleman ihtiyacı giderilmeye çalışılmaktadır (MEB, Mesleki,1995;10).

Ekonomik, teknolojik, iletişim ve sosyal alandaki gelişmeler, farklı mesleklerde çalışan kişilerin çalışma yaşamı öncesinde edindikleri bilgi becerilerinin yetersiz

kalmasında neden olmuştur. Bu yetersizlik durumu çalışma hayatında bazı olumsuzlukların yaşanmasına sebep olabilmektedir. Çalışma hayatındaki bu olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi veya etkisinin azaltılabilmesi yaygın eğitim programları veya hizmet içi eğitim programları ile mümkün olabilmektedir.

Yaygın eğitim, kapsamına aldığı bireylere vereceği eğitim hizmeti çeşidine göre alt sistemlerden oluşmaktadır. Yaygın eğitimin bu alt sistemler; halk eğitimi, çıraklık eğitimi ve hizmet eğitimi şeklinde sınıflandırılmaktadır.

2.3.4.1. Halk Eğitimi (Yetişkin Eğitimi)

Halk eğitimi, kişilerin çalışma gücünü arttırmak, yaşam standartlarını yükseltmek, milli ve insani yönlerini geliştirmek için örgün eğitim dışında veya yanında yapılan eğitim

(21)

ve öğretim etkinlikleridir (7. Milli Eğitim Şurası, 1962). Bir nevi halk eğitimi, her öğrenim düzeyi ve basamağındaki birey ve toplulukların ihtiyaçlarını karşılayabilecek, kişilerin istek ve arzularına göre, bilgi, beceri ve yetenek geliştirici bir eğitim türü olarak değerlendirilebilir. Okullarda verilen örgün eğitim- öğretim kişileri ancak belirli bir seviyeye kadar getirebilmektedir. Kişilere göre eğitim- öğretim süreside değişiklik göstermektedir. Kişilerin okul dışında da kendilerini geliştirmeye devam edebilmeleri ve çeşitli eğitim olanaklarından yararlanabilmeleri için halk eğitimi faaliyetleri toplumsal yaşamın her

basamağında ve kesiminde yürütülecek çok yönlü ve etkili bir eğitim olarak sürdürülmelidir.

Türkiye’de halk eğitimi kurumları, öncelikle kişilerin meslek ve iş becerisi edinmesi, iş ve toplum hayatında üstlenecekleri yeni rollere hazırlanma ihtiyacı duyan gençlere destek amacını gütmektedir. Ayrıca örgün eğitime hiç girmemiş veya belirli bir süre sonra ayrılmış, ayrılmak zorunda kalmış, kendini geliştirmek isteyen, eğitim düzeyini yükseltme ihtiyacı duyan genç ve yetişkinlerin istek ve gereksinimlerine cevap veren bir sistemdir. Zamanla değişen ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşam koşulları nedeniyle geniş bir yetişkin nüfusun sürekli olarak eğitim ihtiyacını karşılamak gibi bir görevi de üstlenmektedir (Bozdemir, 2009, s.19).

Halk eğitimin temel görevleri;

- Eksiklikleri giderici ve tamamlayıcı eğitim, - Meslek ve sanat eğitimi,

- Toplumsal eğitim, - Genel kültürel eğitim,

- Siyasal katılım eğitimi vermek şeklinde sıralanabilir (Geray, 1978, ss.8-12). Halk eğitimi ile şunlar amaçlanmaktadır:

(22)

- Kişilere, aile, toplumsal yaşam, yurttaşlık görevleri, sağlık kuralları ile ilgili doğru ve uygun davranışların kazandırılması,

- Kişilerin boş zamanlarını yaralı ve etkili bir şekilde kullanmalarına yönelik alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak,

- Kişilere, bilimsel düşünme, planlı ve yöntemli çalışma, gelişen teknoloji ve yöntemleri kullanma alışkanlığı kazandırmak,

- Ülke kalkınmasına katkı sağlayacak üretici ve tüketici yetiştirmek,

- Kişilere ruhsal ve zihinsel açıdan sağlıklarını korumalarını ve geliştirmelerini sağlayacak bilgi ve alışkanlıkları kazandırmak,

- Kişiler kendi sorunları ile başa çıkabilme yeteneği kazandırma, - Kişilerin ulusal kültür ve değerleri benimsemelerini sağlamak,

- Kişilerin örgün ve mesleki eğitim olanaklarından yaralanabilmeleri için çeşitli sınavlara hazırlayan etkinlikler ile eğitimde fırsat eşitliği sağlayıcı faaliyetlerde bulunma,

- Tarım, el sanatları ve küçük sanatlarına dair geliştirici eğitimler vermek, - Çalışma ve sosyal hayatın geliştirilmesine yönelik teknoloji ve eğitim

merkezlerinin kurulmasını sağlamak olarak sıralanabilir (7. Milli Eğitim Şuarası, 1962).

2.3.4.2. Mesleki Eğitim (Çıraklık Eğitimi)

Mesleki eğitim, önceleri çıraklık eğitim adı altında verilmekteydi. Bir sanatkar yanında sanat öğrenmek amacıyla çalışan kişilere kabaca çırak denilmektedir. Mesleki ve sanatsal bilgi ve beceri kazandıkça sırasıyla kalfa ve usta unvanları alınmaktadır. Usta unvanını alan kişi çıraklık eğitimini tamamlamış ve bağımsız olarak iş hayatına atılma yeterliliğine ulaşmıştır. Önceleri mesleki eğitim veren kurum veya ustalarca yeterlilik unvanları verilmekteydi. Bugün kişiler, planlı sistemde dönemler halinde verilen

eğitimlerle ve dönemler sonunda yapılan sınavlar ile kalfalık, ustalık sertifikası almaya hak kazanabilmektedirler. Mesleki eğitim, bir mesleğin bilgi ve becerisini bir bütün içinde

(23)

veren,

çıraklık, kalfalık ve ustalık kademelerinden oluşan kendi içinde bir bütün olan bir mesleki eğitim sitemidir (MEB, Çıraklık ve Meslek ,1990, s.140).

Türkiye’de ilk defa çıraklık eğitimi cumhuriyet döneminde nitelikli işçi yetiştirmek amacıyla 1938 yılında çıkarılan 3457 sayılı “Sınai Müesseselerde ve Maden Ocaklarında Mesleki Kurslar Açılmasına Dair Kanun” uyarınca mesleki eğitim kursları açılmıştır. Sonrasında bu yasa kapsamında, Devlet Demir Yollarında çalışacak personel yetiştirmek amacıyla Eskişehir ve Sivas illerinde çıraklık eğitimi veren okullar açılmıştır. Çeşitli illerde, farklı iş kollarında nitelikli işgücü ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla bu tür kurslar açılmıştır. Ancak 1977 yılına kadar bu konuda ülke genelinde bir bütünlük sağlanamamıştır (Cavit,1983;429). İlk kez 1977 yılında çıkarılan 2089 sayılı “çırak, kalfa ve ustalık kanunu” ile çıraklık eğitimi bir sistem içerisine alınmıştır. Çeşitli aksaklık, eksiklik ve gereksinimler nedeniyle 1986 yılında 3308 sayılı “Mesleki Eğitim Kanunu” ile mesleki eğitim sistemi bugünkü sistem bütünlüğüne ulaşmıştır (MEB, Mesleki Eğitim Kanunu, 1986).

2.3.4.3. Hizmet Eğitimi (İş Başında Eğitim)

Çalışma yaşamındaki hızlı değişim ve gelişimler, mesleki kazançların yanı sıra çalışanların eğitilmesinin gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Çalışma yaşamında büyük önem taşıyan hizmet eğitimi; hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim olmak üzere iki kısımda ele alınmıştır.

Hizmet Öncesi Eğitim; kurum ve kuruluşların personel ihtiyacını karşılamak için kendi bünyelerinde açtıkları okul veya genel öğretim kurumlarında hizmet öncesinde verilen ve yürütülen faaliyetlerin tümüdür. Kişilerin işe girmeden önce aldıkları eğitim türüdür. İşe girmeden önce genel öğretim kurumlarında verilen tüm eğitim etkinlikleri ile her türlü mesleki ve teknik öğrenim etkinliklerini kapsamaktadır. Kişinin iş yaşamına atılmadan önce almış olduğu eğitim, onun iş yaşamına atıldıktan sonra görevini gereğince

(24)

yerine getirmesinde etkili bir rol üstlenecektir. Bunun için devlet memurları genel planı da hizmet içi eğitime önem vermiş ve kamu kurum ve kuruluşlarına nitelikli personel

yetiştirilebilmesi için, hizmet öncesi eğitim kurumlarının ihtiyaçlar doğrultusunda bir eğitim politikasına ve planına kavuşturulmasına dikkat çekmiştir (Canman,1995, s.84).

Hizmet İçi Eğitim; sosyal, ekonomik ve teknolojik alandaki hızlı ve sürekli değişim ve gelişimler personelin bilgi, beceri ve yeteneklerini geliştirmelerini gerekli kılmıştır. Hizmet içi eğitim ihtiyacı herhangi bir işte çalışan kişi için, işin yerine getirilmesinde, bilgi, beceri, tutum ve davranış açısından duyulan eksiklik ya da gereklilik sonucu önem kazanmıştır. Hizmet öncesinde eksik alınan mesleki eğitim ile buna bağlı oluşan tavır ve davranışlar, birey ve örgütleri olumsuz açıdan etkileyebilir. Bu tür olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için hizmet içi eğitime ihtiyaç duyulmaktadır (Can ve diğ,1995, s.197).

Hizmet içi eğitimde amaç, bilginin erişilebilirliğini ve bu bilgilerin farklı anlamlarda kullanılabileceği inancını oluşturabilmektir. Bu eğitim türü yönetim

kavramının gelişimine destek olmaktadır. Bir örgütte yöneticinin görevini layığı ile yerine getirmesi kadar, çalışanların nitelikli çalışmalar ortaya koyması da önem taşımaktadır. Çalışanlar da sorumluluk, bağlılık ve inisiyatif sergileyerek yönetime destek sağlayabilirler (Bozdemir, 2009, ss.22-23).

Kişilerin çalışma hayatına atılmadan önce işe hazırlanma aşamasında nasıl gerekli bilgi, beceri ve birikimi olması gerekiyorsa, çalışma hayatına atıldıktan sonra da sürekli olarak kendilerini geliştirebilmeliler ve yeni gelişmelere göre bilgilerini yenilemeleri gerekmektedir (Tortop, 1999, s.240).

Mesleki uygulamalara yönelik olan hizmet içi eğitime ihtiyaç duyulmasının nedenleri şu şekilde sıralanabilir (Canman, 2000, ss.95-96):

- Genellikle hizmet öncesinde alınan eğitimde işe yönelik bilgilerin eksik ve yetersiz kalması nedeniyle işe yeni girenlere işin işleyişi ile ilgili eğitim

(25)

verilmesini gerekli kılmaktadır. Literatürde yer alan bilgiler uygulamaya geçildiğinde yeterli olmamaktadır.

- Kişiler işe başladığında belli bir görevde değil de farklı çalışma alanlarında faaliyet göstermesi beklendiğinde,

- Hızla gelişen bilim ve teknolojinin getirilerinden yeterince yaralanabilmek için kişinin kendini gelişmesi gerekmektedir. Ayrıca meslekte uzmanlaşma ve mesleklerin çeşitlenmesi de yeni tekniklerin ve sistemlerin öğrenilmesini zorunlu kılmıştır.

- Örgütlerde bilimsel ve teknolojik gelişmelerden yaralanabilmek için sistemli bir hizmet içi eğitim ile personelin kendini geliştirmesi sağlanmalıdır.

- Kişisel gelişme ve yükselme isteği; kişinin öğrenme ve kendini

geliştirme isteği hizmet içi eğitimi zorunlu kılar. İhtiyaç hiyerarşisinin en üst kademesinde yer alan kişinin kendini gerçekleştirmesi ilkesi doğrultusunda kişi sürekli olarak yüksekle eğilimi içerisindedir. Hizmet içi eğitimle kişinin bu gereksinimi giderildiğinde hem kişi doyuma ulaşmakta hem de kaliteli hizmet sunması neticesinde örgüte katkı sağlamaktadır.

- Bazı meslek dallarında mesleki bilgi ve beceriler sadece hizmet içinde

kazanılabilir. Örneğin; öğretmen, polis, doktor gibi birçok meslek grubu buna dahil edilebilir.

- Çalışanların sistemli bir şekilde program dahilinde, emek ve zaman kaybını önlemek için eğitilmeleri gerekmektedir. Hizmet içi eğitimle öğrenme tesadüfü olmaktan çıkarıp, sistemli hale getirilebilir.

- Çalışma yaşamında kariyer olgusunun giderek önem kazanması ile kişiler hizmet içi eğitimle kendilerini geliştirebilmektedir. Kariyer düzeninde kişi, çok değişik görev ve sorumlulukları da üstlenebildiğinden, bunların üstesinden gelebilmesi sistemli bir eğitimi zorunlu kılar. Çünkü mesleklerinde yeterli olan kişiler, yetersiz olanlardan rahatsız olacaklar ve bu rahatsızlıkta kişilerin verimliliğini etkileyecektir. Dolayısıyla örgütte ortaya çıkabilecek bu

(26)

olumsuzluğun giderilebilmesi de hizmet içi eğitimle mümkün olabilir (Bozdemir, 2009, ss.23-24).

2.4. Yetişkin Eğitimi

Yetişkin denildiğinde genel olarak, bireyin fiziksel ve psikolojik olarak olgunlaşmış olduğu varsayılmaktadır. Yetişkin kavramına ilişkin farklı tanımlamalar mevcuttur.

Zorunlu eğitimin dışına çıkmış, olgunlaşmış, uygun davranabilen ve bağımsız olabilen kişi olarak tanımlanabilmektedir. Başka bir yetişkin tanımı ise şöyledir; zihinsel, bedensel, gelişimini tamamlamış ve psikolojik olgunluğa erişmiş, ekonomik bağımsızlığını kazanmış ve toplumda bir sorumluluk üstlenmiş bireylere yetişkin denir (Öztürk, 2015, s.28).

Knowles (1996) “Yetişkin Öğrenenler” adlı kitabında yetişkini dört farklı şekilde tanımlamıştır.

- Biyolojik tanım; biyolojik olarak üretilebilen yaşa erişilen, ilk ergenlik döneminde birey yetişkin olur.

- Yasal tanım; yasalar tarafından bireylerin oy kullanabileceği, sürücü belgesi alabileceği, rıza almaksızın evlenebileceği ve benzeri şeyleri yapacak yaşa eriştiği zaman birey yasal olarak yetişkin olur.

- Toplumsal tanım; toplumsal olarak bireyler, tam zamanlı çalışan, eş, anne/baba, oy kullanan yurttaş ve benzeri roller gibi yetişkin rollerini yerine getirmeye başladığı zaman yetişkin olur.

- Psikolojik tanım; psikolojik olarak bireyler, kendi yaşantılarından sorumlu olma, öz yönetimli olmaya ilişkin bir benlik kavramına eriştiği zaman yetişkin olur (Akt. Duman, 2000, s.19-20).

UNESCO tarafından düzenlenen “Dünya Yetişkin Eğitimi Konferansı’nda” yetişkin eğitimi, yaşam boyunca devam eden bir etkinlik olarak kabul edilmiştir. Yetişkin

(27)

eğitimi, yetişkinler ile çocuklar arasında öğrenme farklılıkları olduğu anlayışı dayanan, yetişkinlerin belirli ihtiyaçlarına göre tasarlanmış bir öğrenme teorisidir (Duman, 2000, s.123; Yazar, 2012, s. 21-27).

2.5.1. Yetişkin Eğitiminin Amacı

Bilimsel ve teknolojik alandaki gelişim ile ortaya çıkan yeniliklere ayak

uydurabilme becerisinin kişilere kazandırılmasının gerekliliği yetişkin eğitiminin önemini ortaya çıkarmıştır. Tüm bu yenilikler sosyal yaşamda olduğu gibi çalışma yaşamında da kişinin sürekli olarak kendini geliştirmesi ve yeniliklere açık olmasını gerektirmektedir (Soran, Akkoyunlu ve Kavak, 2006, s.201-207).

Yaşam boyu öğrenme, bireylerin öğretim ve öğrenme süreçlerini yaşamlarında belirli bir zamana sıkıştırmadan bütün bir yaşam boyu sürecek bir süreç haline

dönüştürürken bireylere yeni bir fırsatla beraber daha ileri düzeylerde öğrenim imkânları sunmak anlamına da gelmektedir. Eğitimin yaşam boyu sürmesi, bireylerin okul eğitimi sonrasında eğitim olanaklarına sahip olması diğer bir ifadeyle yetişkin eğitimi ile olanaklıdır (Miser, 2002).

Yetişkin eğitiminin planlı, programlı ve sürekli olması gerekmektedir. Yani hem eğitim verenlerin hem de eğitim alanların istekli ve bilinçli olmaları gerekmektedir.

Yetişkin eğitimi ile bireysel kalkınmanın yanında toplumsal kalkınma da amaçlanmaktadır (Duman, 2000, s.45).

Yetişkin eğitimi, belirli problemler üzerine yoğunlaşarak bunlarla ilgili çözümler ve açılımlar geliştirmeye çalışan bir etkinlik türüdür (Okçabol, 2006, s.39). Yetişkin eğitimi ilkeleri şu şekilde sırlanabilir:

- Yetişkinler için hayatı anlamlı kılmak ve hayattan zevk almaları için destek olmak,

(28)

- İletişim becerilerini geliştirmeleri, sınırları ile yeteneklerini keşfetmeleri yönünde yetişkinlere destek sağlamak,

- Yaşam boyu eğitimin yararını ve gerekliliğini anlatmak ve bu konuda yardım etmek,

- Yetişkinlere mesleki yeterliliklerini, bedensel, kültürel ve dini olgularını geliştirebilmelerinde destek olmak ve gerekli şartları hazırlamak,

- Sağlık, meslek ve okuma- yazma alanında düzeylerine uygun, takip edebilecekleri bir eğitim sunmaktır.

2.5.2. Yetişkin Eğitiminin Kapsamı

Yetişkinler için düzenlenecek eğitim programları ve ortamları yetişkinlerin özellikler göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. Yetişkin eğitimine yönelik eğitim etkinliklerinin planlanmasında hangi gruba eğitim verileceği ve grubun genel özelliklerinin ne olduğu dikkate alınmalıdır (Kurt, 2000, s.4)

Türkiye’de yetişkin eğitimi kurumları, öncelikle kişilerin meslek ve iş becerisi edinmesi, iş ve toplum hayatında üstlenecekleri yeni rollere hazırlanma ihtiyacı duyan gençlere destek amacını gütmektedir. Ayrıca örgün eğitime hiç girmemiş veya belirli bir süre sonra ayrılmış, ayrılmak zorunda kalmış, kendini geliştirmek isteyen, eğitim düzeyini yükseltme ihtiyacı duyan genç ve yetişkinlerin istek ve gereksinimlerine cevap veren bir sistemdir. Zamanla değişen ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşam koşulları nedeniyle geniş bir yetişkin nüfusun sürekli olarak eğitim ihtiyacını karşılamak gibi bir görevi de üstlenmektedir (Elüstü, 2007, s.45).

2.6. Yetişkin Eğitiminin Nedenleri

Yetişkinler, kendilerini geliştirirken temel ihtiyaçlarını giderebilmek ve değişen şartlara uyum sağlayabilmek, kendi iç tatminini doyurabilmek için hayatının her döneminde eğitime ihtiyaç duyabilmektedirler. Yetişkin, kendine özgü imkanlar

(29)

kazanabilir. Bu süreçte kişinin planlı, programlı ve süreklilik gösteren bir yetişkin eğitimine katılması sürece büyük katkı sağlayacaktır (Penirci, 2014, s.9-11).

Kişilerin yaşamlarında karşılaştıkları çeşitli durumlarla etkileşimleri sonucunda kişide oluşan kalıcı davranış değişikliğine öğrenme denilmektedir. Yetişkinleri öğrenmeye yönelten etmenler şu şekilde sıralanabilir:

- Kişiliğini geliştirmek ve etkili iletişim kurabilmek, - Bilgi birikimini geliştirmek,

- Gelirini artırmak,

- Boş zamanlarını kaliteli bir şekilde değerlendirmek, - Çalışma hayatının içinde yetişmek,

- Yeni çevreler edinmek, yeni kişiler tanımak,

- Üstlendiği iş veya görevde uzmanlaşmaktır (Fidan, 1986).

Yetişkin eğitiminin alınmasında kişideki öğrenme güdüsü önemli bir etkendir. Yetişkindeki öğrenme güdüsünün niteliğini, özelliğini, yoğunluğunu, ihtiyaç duyulan bilginin amaçla bağlantısı, öğrenme isteğinin fazla oluşu, önceki deneyimler ve toplumsal roller belirler.

Yetişkinler ilgi alanlarına yönelik eğitimlere yönelebilmektedirler. Yetişkinlerin ilgi alanları ise yaşam biçimi, öğrenim düzeyi ve yaşadığı çevrenin özelliklerine göre farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca kişilerde yaşa ve cinsiyete bağlı olarak ilgi alanları da

değişebilmektedir. Kişiler ekonomik olarak gelişme, sosyal statü edinme veya kişisel doygunluğa ulaşma gibi nedenlerle hayatlarının her evresinde eğitim talep

edebilmektedirler (Geray, 2002, s.29).

2.7. Yetişkin Eğitiminde Eğitmen

Yetişkinler, çocuklar ve gençlerden farklı özelliklere sahiptir. Bunun için yetişkinlere verilecek olan eğitim programları, yetişkinlerin özellikleri dikkate alınarak

(30)

hazırlanması önem taşımaktadır. Yetişkinlere eğitim verecek olan yetişkin eğitmenleri yetişkin öğrenme ilke ve kuramları dikkate alma bilincine sahip olmalıdır. Yetişkin

eğitmenlerinden hangi öğrenme sürecinde hangi ilke ve kuramdan faydalanacağını bilmesi beklenir.

Genel olarak yetişkinler kendi sorumluluklarının bilincinde, öz yönelimli ve öz yönetimli bireyler olarak kabul edilir. Bunun için yetişkin eğitimcisinin amacı yetişkinlere eğitim verirken onların ihtiyaçları ve almak istedikleri bilgiler doğrultusunda yardımcı olmaktır (Bilir, 2004). Yetişkin eğitmeninin görev ve sorumlulukları şu şekilde

belirtilebilir:

- Yetişkinlerin eğilimlerini ortaya koymalarına destek olmak,

- Kendilerinde yer alan eksikliklerin neden olduğu sorunların tanımlanmasına yardım etmek,

- Yeni gelişim ve değişimlere adapte olabilmesine destek olmak,

- Rahat ve etkileşimi destekleyici fiziksel olanaklardan yararlanmasını sağlamak, - Duygu ve düşüncelerine saygı gösterebilmeli,

- Ortaklaşa katılımı cesaretlendirerek, aralarında yarışmacılığa ve yargılayıcı düşünceye yol açmadan, karşılıklı güven ve yardım ilişkileri oluşması yönünde yönlendirmelidir (Ayhan, 2009, s.152).

Yetişkin eğitimci, uzmanı olduğu konu dışında kendisinden çok daha bilgili, tecrübeli ve kültürlü olabilen, eğitime gönüllü olarak katılmış yetişkinlerle çalışmaktadır. Bunun için yetişkin eğitmenlerinin mesleki bilgilerinin yanı sıra; insancıl, sevecen ve hoşgörülü, karşısındakini anlayabilen, yeteneklere inanan, toplumsal bilinci, önderlik yeteneği, yaşam ve kültür birikimi olan, eleştirel bir düşünce yapısına ve geniş bir dünya görüşüne sahip kimseler olması gerekmektedir (Okçabol 2006, s.20-24).

(31)

- Eğitim verilen ortamın havasını veya iklimini kurmak eğitimcinin elindedir. Eğitmenin kendi felsefesi eğitim verdiği kişilere güvene dayanıyorsa bu görüşünü birçok yolla eğitim grubuna, ortamına yansıtabilir.

- Eğitmen, eğitim programının genel amaçları ile kişilerin amaçlarını ortaya çıkarmaya yardımcı olur.

- Eğitici, kişilerin amaçları düşünsel olarak kendine zıt olsa bile saygı

duyabiliyorsa ve bireylere düşünce özgürlüğü tanıyorsa, eğitime uygun sınıf iklimi oluşturulmasını destekliyordur.

- Eğitmen, her yetişkinin kendisi kendisi için anlam taşıyan amaçları gerçekleştirmek isteği olduğuna inanır. Kişinin isteği biri tarafından

yönlendirilmek ve rehber aramak olsa da eğitmen rehberlik edebilir veya kişiyi kendi yönünü belirleyebileceği farklı yollara yönlendirebilir.

- Uygun öğrenme kaynaklarının kolay ulaşılabilir kılmak ve örgütlemek için çabalar. Yetişkinlerin gelişimleri ve amaçları doğrultusunda ihtiyaç duydukları her türlü kaynağı, yazıları, materyalleri, psikolojik yardımı, kişileri, gezileri, araç-gereçleri, görsel ve işitsel araçları sağlamaya çalışır.

- Eğitici, sınıf geneline hitap eder. Eğitim verdiği kişilere karşı kaynak görevi üstlenir, rehber, danışman olarak kendisini ulaşılabilir kılar. Bilgi birikiminden, eğitim verdiği yetişkinlerin en etkili bir biçimde yararlanabilmelerini sağlar. - Sınıf ortamında grubun ifadelerine cevap verirken hem entelektüel hem

duygusal tutumlar sergiler ve bu tutumların her yönüne grubun verdiği önem derecesinde önem verir.

- Kendi duygu ve düşüncelerini eğitim verdiği grupla paylaşır. Bunu paylaşımların talepçi ve empoze eder şekilde olmamasına dikkat eder.

- Mesleki yaşantısı boyunca derin ya da güçlü duygulara karşılık gelen işaretlere açık olur. Kişilerin içinde yaşadığı derin duygulara onların görüş açısından bakmaya çalışır ve empatik anlayışını karşısındakine iletmeye çalışır. Grup

(32)

içindeki olumlu veya olumsuz duygu etkileşimlerinin eğitim programını olumsuz etkilemesini önler ve programın yararına yönlendirme yapar.

- Eğitimci rolünde lider olarak kendi sınırlılıklarını kavramaya ve kabul etmeye çaba gösterir. Eğitmen kişilerin iç dünyasına girmek istediği ölçüde girebilir. Risk almada yeterince rahat olabildiği ölçüde paylaşabilir. Kendisi ile eğitim verdiği kişilerin eşit olduğunu kabul edebildiğinde eğitim sürecine grubun bir üyesi olarak dahil olabilir. Eğitim verdiği kişilere karşı gerçekten güven

duygusunu hissettiği ölçüde güven duyabilir. Eğitim verdiği kişilere karşı güven duymadığında onların duygularını anlamada zorluk yaşayacaktır (Knowles, 1996, s.76-78).

2.8. Daha Önce Yapılan Çalışmalar

Konu ile ilgili daha önce yapılmış olan bazı çalışmalara ait sonuçlara bu başlık altı yer verilecektir. Yetişkin eğitimi konusunda halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin

görüşlerine yer veren bir çalışma bulunamadığı için yetişkin eğitimine farklı bakış açıları ile yaklaşan çalışmalara yer verilmiştir.

Yazar’ın (2012: 28-29) çalışmasında yetişkin eğitiminde hedef kitleyi oluşturan yetişkinlerin fizyolojik, psikolojik ve toplumsal özellikleri irdelenmiştir. Bu çalışma literatür taraması yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Çalışmada yetişkinler için düzenlenecek olan eğitim programlarının eğitim alacak olan yetişkinlerin özelliklerine uygun şekilde hazırlanması gerektiği vurgulanmıştır. Yani yetişkinlere yönelik eğitimlerin planlanmasında hedef kitleyi oluşturan yetişkinlerin yetişkinlerin fizyolojik, psikolojik ve sosyal özelliklerinin neler olduğunun bilinmesinin önemi ortaya çıkarılmıştır. Bu da yetişkin eğitimi ile ilgili eğitim etkinliklerinin planlanmasında her şeyden önce bu etkinliklerde hedef grubu oluşturan yetişkinin kim olduğu, yetişkinlerin fizyolojik, psikolojik ve sosyal özelliklerinin neler olduğunun bilinmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır.

(33)

Özengi’nin (2017: 133-135) çalışmasında Halk Eğitimi Merkezleri (HEM)’nin kursiyer görüşlerine göre değerlendirilmesi yapılmıştır (Amasra Halk Eğitimi Merkezi Örneği). Buna göre katılımcıların HEM’ in fiziksel durumuna yönelik görüşleri, HEM ’in eğitim- öğretim ortamına yönelik görüşleri, HEM’ in yaşam boyu öğrenmeye katkılarına yönelik görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. HEM ’in fiziksel durumuna yönelik “HEM’in fiziksel durumu (ısınma, aydınlatma, temizlik vb.) yeterlidir.” ve “sınıf ve atölyelerimiz teknik araç gereç yönünden yeterlidir.” görüşleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülürken, HEM’ in eğitim- öğretim ortamına yönelik görüşleri ile HEM’ in YBÖ katkısı arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür.

Yaş, medeni durum, katıldıkları kurs sayısı, katıldıkları kurs programı, kurslardan haberdar olma şekilleri ve kursa katılma nedenleri değişkenlerine göre katılımcıların HEM’ in fiziksel durumuna yönelik görüşleri, HEM’ in eğitim- öğretim ortamına yönelik

görüşleri, HEM’ in YBÖ katkısı arasında anlamlı bir farklılık bulunmadığı görülmüştür. Eğitim durumu, mesleki durum ve gelir durumu değişkenine göre HEM’ in fiziksel durumuna yönelik görüşleri, HEM’ in eğitim- öğretim ortamına yönelik görüşleri, HEM’ in YBÖ katkısı arasında anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Babanlı’nın (2018: 104-107) çalışmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğü’ne bağlı örgün eğitimi tamamlayıcı bir yaygın eğitim kurumu olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kurslarında öğrenim gören yetişkin eğitimindeki kursiyerlerin yaşam boyu öğrenme yeterliklerine yönelik algılarını incelemek amaçlanmıştır.

Katılımcıların ana dilde iletişim yeterliliğinde en yüksek algıya sahip oldukları

görülmüştür. Katılımcılar kendilerini rahat anlatma, algılama, iletişim kurma becerilerinin ana dillerini kullanarak yüksek düzeyde geliştirdiklerini ifade etmişlerdir. En düşük algının ise yabancı dilde iletişim yeterlilik alt boyutunda belirlenmiştir. Yani katılımcıların

(34)

Kursiyerlerin yaşam boyu öğrenme yeterliliği ölçeği alt boyutları arasındaki en yüksek ilişkinin etkin vatandaşlık bilinci ile özyönetim yeterliliği arasında yüksek düzeyde pozitif yönlü ve kuvvetli bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ana dilde iletişim

yeterliliği ile yabancı dilde iletişim, dijital teknolojiden öğrenme, matematiksel düşünme ve kültürel ve sanatsal bilinç yeterliliklerinin arasında anlamlı pozitif yönlü düşük kuvvetli bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Yabancı dilde iletişim yeterliliği ile öğrenmeyi öğrenme, dijital öğrenme, dijital teknolojiden öğrenme, matematiksel düşünme, etkin vatandaşlık bilinci, özyönetim ve kültürel ve sanatsal bilinç yeterlilikleri arasında pozitif yönlü düşük kuvvetli bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. dijital öğrenme yeterliliği ile matematiksel düşünme, özyönetim ve kültürel ve sanatsal bilinç yeterlilikleri arasında pozitif yönlü orta kuvvetli; matematiksel öğrenme yeterliliği ile etkin vatandaşlık bilinci, özyönetim ve kültürel ve sanatsal bilinç yeterlilikleri arasında pozitif yönlü orta kuvvetli; etkin

vatandaşlık bilinci yeterliliği ile kültürel ve sanatsal bilinç yeterliliği arasında pozitif yönlü orta kuvvetli ve özyönetim yeterliliği ile kültürel ve sanatsal bilinç yeterliliği arasındaki ilişkinin pozitif yönlü orta kuvvetli bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır.

(35)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNTEM

Bu bölümde çalışmanın araştırma yöntemi ile ilgili bilgiler alt başlıklar aracılıyla verilmiştir. Bu başlıklar; araştırmanın modeli, çalışma grubu, verilerin toplanması ve analizi yer almaktadır.

3.1. Araştırma Modeli

Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. “Nitel araştırmalar; en basit anlamda nitel verilerin toplanmasını ve analizini gerektiren çalışmalardır. Durumları ve olayları katılımcıların bakış açılarından anlamaya çalışırlar” (Büyüköztürk ve diğ., 2012, 12). “Nitel araştırmalar; görüşme, gözlem ve doküman analizi gibi veri toplama

yöntemlerinin kullanıldığı olay ve algıların doğal ortamında gerçekçi ve bütüncül bir şekilde ortaya konulmasını amaçlayan bir sürecin izlendiği araştırmalardır” (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 39). “Nitel araştırmacılar çoğunlukla, belirli bir durumun ötesinde

genelleme yapmaya çalışmazlar; ancak, uygulanabilirliğini ölçmek üzere bunu okuyucuya bırakabilirler. Genelleme oldukça sınırlıdır” (Büyüköztürk ve diğ., 2012, 12).

Araştırmada, Yetişkin Eğitimi Programları kapsamında verilen kursların, katılımcı davranışlarını ve becerilerini geliştirmesindeki katkılarının tespit edilmesi ve bu kursların yetişkin eğitimi açısından etkililiğinin değerlendirilmesi bakımından kursları veren eğitici görüşlerinin ortaya konulması amaçlandığından; neden, nasıl gibi kişilerin duygu ve düşüncelere ilişkin görüşlerinin daha ayrıntılı bir şekilde alınmasına en uygun yöntemin nitel araştırma yöntemi olduğuna karar verilmiştir. Bu kapsamda hazırlanan yarı

yapılandırılmış görüşme formu ile Denizli Halk Eğitimi Merkezi çalışanlarının görüşleri alınmıştır.

3.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Nitel araştırma deseninin kullanıldığı bu araştırmanın evrenini Denizli ili Halk Eğitimi Merkezlerinde görevli 15 kişinin görüş ve değerlendirmeleri ile sınırlıdır. Çalışma

(36)

grubu belirlenirken katılımcı görüşlerine ilişkin Maksimum Çeşitlilik Örnekleme yöntemi kullanılacaktır. Maksimum Çeşitlilik Örnekleminde amaç, çeşitlilik gösteren durumlar arasındaki benzer ve farklı durumları ortaya koymaktır. Bu tür çeşitlilik gösteren küçük bir örneklem oluşturmanın yararı da örneklem dâhilindeki her durumu kendine özgü

boyutlarda ayrıntılı olarak tanımlamak, farklı özellik gösteren durumlar arasında ortaya çıkacak ortak temalar ve değerleri belirlemektir (Yıldırım ve Şimşek, 2008, 109). Evrende incelenen problemle ilgili olarak kendi içinde benzeşik farklı durumların belirlenerek çalışmanın bu durumlar üzerinde yapılması maksimum çeşitlilik örneklemeyi tanımlar. Dikkat edilmesi gereken nokta, örnekleme yansıtılacak çeşitlilik durumlarının araştırmanın amacını gözeterek karar verilmesidir (Büyüköztürk ve diğerleri, 2012, 90).

3.3. Verilerin Toplanması

Araştırmada veriler görüşme yöntemi ile yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunda yer alan katılımcılar ile görüşme tekniği kullanılarak veriler toplanacaktır. Görüşme esnasında katılımcılar tarafından ifade edilenler anında not edilerek veriler elde edilecektir.

3.4. Verilerin Analizi

Eğitmenlerin cevapları nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz ve içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın alt amaçlarına hizmet edecek şekilde oluşturulan görüşme sorularına alınan cevaplara göre betimsel analiz ve içerik analizi kullanılmıştır. Bazı verilere ilişkin verilen cevaplardan ortak kategoriler oluşturularak içerik analizi yapılırken, bazı veriler olduğu gibi yansıtmıştır.

Yazılı yapılan görüşmeler satır satır okunarak veriler çözümlenmiş, bu veriler arasında benzer kavramlardan temalar oluşturulmuş, sonra bu temalar araştırmanın alt amaçlarına dönük olarak düzenlenerek analizi yapılmıştır. Elde edilen bilgiler

doğrultusunda tablolar düzenlenerek bulgular tanımlanmış ve yorumlanmıştır. Görüşmeleri olduğu gibi yansıtabilmek amacıyla doğrudan alıntılara yer verilmiştir.

(37)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR

4.1. Araştırmanın Birinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

“Yetişkinler eğitiminin ne derece önemli olduğuna ilişkin halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşleri nelerdir?” alt problemine ilişkin ifadeler incelenmiştir. Katılımcıların tümü yetişkin eğitiminin çok önemli olduğunu belirtmişlerdir.

Katılımcılardan 12 tanesi yetişkin eğitiminin gelişim açısından önem taşıdığını belirtirken, 9 tanesi de sosyalleşme açısından önemini ifade etmişlerdir. Teknoloji ve bilim dalındaki gelişimlerin meydana getirdiği değişikliklere birey adapte olabilirlerse, yaşam kalitesini yükseltebilir ve yaşam koşullarına ayak uydurabilir. Ayrıca yetişkin eğitimi kişilerin sosyalleşmesini sağlama özelliğine de sahiptir.

Katılımcılardan 6’sı yetişkin eğitiminin körelmeyi engellemek/ hayat boyu öğrenme açısından önemli olduğunu belirtmişlerdir. Kişi hayatının her evresinde gerek gözlemleri gerekse deneyimleri aracılıyla sürekli olarak yeni bilgiler edinebilir veya üstüne

ekleyebilir. Ancak sadece kişi kendi istediği ölçüde öğrenir ve gelişir. Ayrıca 3’ü model olma, 2’si istihdam ve 1’i de özgüven açısından önem taşıdığını ifade etmişlerdir. Yeni nesillere rol model olabilmek için yetişkinlerin sürekli olarak eğitime açık olmaları gerekir. Kişi kendi yapmadığı bir şeyi öğütlediğinde karşı taraf için bir önem taşımayabilir. Ancak tavır ve davranışlarla bunu karşı tarafa iletirse daha iyi bir etki oluşturabilir. Kişiler iş hayatlarında yükselebilmek ve maddi olanaklarını iyileştirebilmek için de eğitim alabilmektedir. Yetişkin eğitimi kişilerin özgüven kazanmasına da destek vermektedir.

4.2. Araştırmanın İkinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

“Yetişkin eğitiminin amacı nedir ve ne olmalıdır? alt problemine ilişkin ifadeler incelenmiştir. Tüm katılımcılar, yetişkin eğitiminde kişisel gelişimin desteklenmesinin amaçlandığını belirtmişlerdir. Yetişkin eğitiminin toplumsal gelişime (8 katılımcı),

(38)

sosyalleşmeye (7 katılımcı), mesleki-beceri eğitimine (11 katılımcı), psikolojik olarak toplumun gelişimine (3 katılımcı) önemle değinilmiştir. Yaşam boyu eğitimin en önemli ilkesi bireysel olarak kişisel gelişimin sürdürülmesidir ve araştırmaya katılan her katılımcı bu alt probleme dair sorulan soruda kişisel gelişimin bir amaç olduğunu vurgulamıştır. Mesleki beceri eğitimlerinin yetişkin eğitiminde önemli olduğu ayrıca aktarılmıştır. Bu aktarım esnasında İş-Kur ile Halk Eğitim Merkezleri arasındaki kursa ücret ödeme uygulamasının gelişim ve öğrenimden ziyade parayı amaç edindirmeye kaydığını ayrıca vurgulamıştır. Mesleki beceri eğitimi konusunda görüş bildiren katılımcılardan 4’ü uygulamanın arttırılıp daha fazla istihdam yaratacak kazanımların ve ekonomiye katkıda bulunacak uygulamaları ayrıca vurgulamıştır.

4.3. Araştırmanın Üçüncü Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

“Yetişkin eğitimi sistem içerisinde önemli bir süreç olarak görülmekte midir?” alt problemine ilişkin ifadeler incelenmiştir.

Katılımcıların 3’ü yetişkin eğitimini sistem içerisinde önemli bir süreç olduğu görüşüne katılırken, 12’si ise katılmamıştır. Katılmayanlardan 3’ü özellikle yetişkin eğitiminin yetersizliği üzerinde durmuştur.

4.4. Araştırmanın Dördüncü Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

Yetişkin eğitimini sistem içerisinde önemli bir süreç olmadığı görüşünü ileri süren 12 kişiye bunun nedenleri sorulmuştur. Buna bağlı olarak 10 kişi insanların yetişkin eğitimini önemsememesini neden göstermiştir. Ayrıca, 6’şar kişi eğitim politikası,

kurumsal önem azlığı, eğitim kapsamının yetersizliği gibi konular üzerinde durmuşlardır. 3 kişi de yaygın eğitimin azlığı nedenini belirtmişlerdir. Katılımcıların yetişkin eğitiminin sistem içerisinde önemli bir süreç olmamasının nedenlerinin genel olarak kurumsal eksikliklerden kaynaklandığı görüşünün hakim olduğu görülmüştür.

(39)

4.5. Araştırmanın Beşinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

“Yetişkin eğitiminin sistem içerisinde önem kazanması için neler yapılmalıdır?” alt problemine ilişkin ifadeler incelenmiştir. 6 katılımcı topluma eğitimin faydalarının doğru şekilde aktarılmasını belirtmiştir. Katılımcılardan 5’i eğitim alan kişilerle kurum ve eğitmenler arasında açık ve net bir iletişim ağının oluşturulması gerektiğini ifade etmiştir. 4’ü uygun eğitim ortamı, 3’ü mesleki eğitime önem verilmesi, 2’si yeni bir öğretim sistemi, programın güncellenmesi, tanıtım ve reklam, diğer kurumlarla iş birliği yapma, kurum içi yenilik ve verilen eğitimin çeşitliliği gibi konulara dikkat çekilmiştir.

4.6. Araştırmanın Altıncı Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

Yetişkin eğitiminin amaçları yeterli midir? alt problemine ilişkin ifadeler

incelenmiştir. 12 katılımcı yeterli olmadığını ve eksikliklerin olduğunu ifade etmişlerdir. Katılımcılardan 7’si kısmen yani yazılı olarak yeterli ama uygulamada eksikliklerin olduğunu belirtmiştir. 5’i her alanda yetersizliklerin olduğunu ifade etmiştir.

4.7. Araştırmanın Yedinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

Yetişkin eğitiminin yasalarda belirlenen amaçlara ulaşma derecesi nedir? alt problemine ilişkin ifadeler incelenmiştir. 14 kişi yetişkin eğitiminin yasalarda belirlenen amaçlara ulaşmada yetersiz olduğunu ifade ederken, 1 kişi ise yeterli olduğunu belirtmiştir. Yetersiz olduğunu düşünenlerden 4 kişi bir iyileşme var ancak gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça yetersiz olduğu görüşünü savunmuşlardır.

4.8. Araştırmanın Sekizinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

“Halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşlerine göre, yetişkinler eğitiminin amaçlarına ulaşamama nedenleri nelerdir?” alt problemine yönelik ifadeler incelenmiştir. Katılımcıların ifadelerine göre yetişkin eğitiminin amaçlarına ulaşamamasının nedenleri eğitim alanlardan kaynaklanan, eğiticiden kaynaklanan ile çevresel ve kurumsal temelli sorunlar olmak üzere üç ana bölüme ayırabilmek mümkündür. 12 katılımcı yetişkin

(40)

eğitiminin amacına ulaşamamasını öğrenenlerin sorunlarına, 8’i isteksizliğe, 8’i bilinçsiz toplum yapısına, 7’si kişisel problemlerin etkisine ve 2’si de yaşam koşullarına

bağlamıştır. Eğitim alanların isteksizliği, kişilerin bu eğitim programlarına öylesine, vakit geçirmek için katılmaları nedeniyle yetişkin eğitimi amacına ulaşmayabilmektedir. Kişiler istekle, hevesle ve kazanımlarının farkında olarak bu eğitim programlarına katılırlarsa, yetişkin eğitiminde amaçlanan hedeflere daha rahat ulaşılabilir. Toplumun yetişkin eğitimi programlarının getirileri konusunda bilgi sahibi olmamaları veya yeterli bilinç seviyesine ulaşılmaması gibi faktörler yetişkin eğitiminin amaçlarına ulaşması üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Ulaşım, çocuk sahibi olma durumu, çevredeki kişilerin önyargılarından etkilenme, maddi olanak ve zaman kısıtlılığı gibi problemler yetişkin eğitiminin amacına ulaşmamasına neden olabileceği ifade edilmiştir.

Katılımcılardan 5’i yetişkin eğitiminin amacına ulaşmamasının eğitmenden

kaynaklı olduğu görüşünü savunmuşlardır. Bu bağlamda eğitmenin gelişime kapalı olması ve yetişkin eğitimi konusunda yeterli deneyime sahip olmaması konularına değinilmiştir.

Katılımcılardan 8’i çevre ortamının ve kurumsal sorunların yetişkin eğitiminde amaca ulaşmayı zorlaştırdığını belirtmişlerdir. Eğitim programındaki işleyişin

resmiyettekinden farklılık göstermesi, eğitmen sayısının yetersizliği, idarecilerin sorumluluk almaması, yaygınlık etkisinin yetersizliği (tanıtım ve reklam) gibi konular üzerinde durulmuştur.

4.9. Araştırmanın Dokuzuncu Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorum

“Halk eğitimi merkezi öğretmenlerinin görüşlerine göre, yetişkinler eğitiminin amaçlarına ulaşabilmesi için ne gibi önlemler alınmalıdır?” alt problemine yönelik ifadeler incelenmiştir.

Katılımcıların 11’i yetişkin eğitiminde amaca ulaşılabilmesi için, uzman ve kaliteli eğitim kadrosuna ihtiyaç duyulduğunu belirtmişlerdir. Yetişkin eğitimi veren kurumların

(41)

eğitim için gerekli olan kaliteli eğitim kadrosuna sahip olmaları gerekmektedir. Bu

kadronun uzman öğreticilerden oluşması verilen yetişkin eğitiminin etkinliğini artıracaktır. Yetişkinlerin özelliklerine uygun bir eğitim programı ve öğretim tekniklerinin

uygulanabilmesi ancak alanında uzman eğitmenlerce sağlanabilir.

Katılımcıların 10’u yetişkin eğitiminde amaca ulaşılabilmesi için, sürekli eğitim merkezi statüsünün ve saygınlığının artması gerektiğini belirtmişlerdir. Bu tür eğitim veren kurumların sahip olduğu statü ve saygınlık da yetişkin eğitiminde amaçlara ulaşılmasını olumlu yönde etkileyen etmenlerden birisidir. bu görüşü bildiren katılımcılardan 4’ü etki gücü, 3’ü uygulanan politika ve diğer 3’ü de tanıtım ve reklam unsurları üzerinde

durmuşlardır. Bu unsurlar eğitim kurumunun statü ve saygınlığına etki eden etmenler olarak değerlendirilmiştir.

Katılımcıların 9’u yetişkin eğitiminde amaca ulaşılabilmesi için, sürekli eğitim merkezlerinin kurumsal sorunlarının çözümlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Burada kurumsal sorunlara yetersizlik, denetlemede eksiklik ve güncelliğin sağlanamaması olmak üzere üç açıdan yaklaşmıştır. Bu katılımcıların 5’i yetişkin eğitimindeki yetersizliklerin ortadan kaldırılması, 2’si denetlene bilirliğin ve diğer 2’si de verilen eğitimin güncel tutulması gerektiğini ifade etmişlerdir.

Katılımcıların 8’i yetişkin eğitiminde amaca ulaşılabilmesi için, verilen eğitimin yaygınlık etkisi olması gerektiğini belirtmişlerdir. Kişiler bu eğitimin getirilerinin

bilincinde olarak eğitim aldıklarında yetişkin eğitimi amaçlarına ulaşabilecektir. Sadece iş olsun, zaman geçsin diye bu tür eğitim programlarına katılan kişiler nedeniyle eğitimde amaçlanan hedeflere ulaşmak da güçleşecektir.

Katılımcıların 5’i yetişkin eğitiminde amaca ulaşılabilmesi için, eğitim ortamının uygun koşulları taşıması gerektiğini belirtmişlerdir. Yetişkin eğitiminde amaca

ulaşılabilmesi için eğitim ortamının gerekli koşullara sahip olması gerekir. Verilen eğitim, eğitim alan kişilerin ve verilen eğitimin özelliklerine uygun şekilde planlanmalı, ortam

(42)

uygun hale getirilmelidir. Eğitim için gerekli olan araç-gereç ve donanımın eksiksiz bir şekilde var olması amaca ulaşılmasında etkili olan etmenlerdendir.

(43)

BEŞİNCİ BÖLÜM

SONUÇ ve ÖNERİLER

Bu bölümde araştırma bulgularına göre elde edilen sonuçlar ve bu sonuçlara bağlı olarak oluşturulan öneriler yer almaktadır.

5.1. Sonuç

Bu çalışmada araştırmanın alt amaçlarına hizmet edecek şekilde oluşturulan görüşme sorularına eğitmenlerin verdiği cevaplara göre betimsel analiz ve içerik analizi yapılmıştır. Bunun sonucunda elde edilen sonuçlara bu başlık altında yer verilecektir.

Katılımcıların tümü yetişkin eğitiminin çok önemli olduğunu belirtmişlerdir. Bilimsel ve teknolojik alandaki gelişmeler birçok yeni değişimi beraberinde getirmiştir. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak iletişim alanındaki değişim ve gelişimler

küreselleşmeye neden olmuştur. Doğal olarak Dünya’nın bir kısmındaki gelişim tüm dünyayı etkiler hale gelmiştir. İnsanların bu gelişim ve değişimlere ayak uydurabilmesi için sürekli olarak öğrenmeye açık olmaları gerekmektedir. Bu noktada da yetişkin eğitimin etkin bir rolü vardır. Katılımcıların ifadelerine bağlı olarak; körelmeyi

engellemek/ hayat boyu öğrenme, yeni nesile rol model olma, istihdam ve kişini özgüven kazanabilmesi açısından önem taşıdığı görülmüştür.

Katılımcıların tümü, yetişkin eğitiminde kişisel gelişimin desteklenmesinin amaçlandığını belirtmişlerdir. Buna ek olarak; toplumsal gelişim, sosyalleşme, mesleki-beceri eğitimi ve psikolojik olarak toplumun geliştirilmesinin amaçlanması vurgulanmıştır. Bir bireyin kişisel olarak gelişimi, öncelikle çevresini ve toplum yapısını da olumlu yönde etkileyebilecektir. Teknolojiye bağlı iletişim alanındaki gelişmeler (telefon, bilgisayar ve

Referanslar

Benzer Belgeler

TUZLA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ 2018 TEMMUZ AYI BÜLTENİ / SAYI-29 21 ADIM ADIM KODLAMA VE YENİLİKÇİ DİJİTAL EĞİTİM PROJESİ. Projenin önceliği BİT´nin aktif olarak

TUZLA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ 2019 KASIM AYI BÜLTENİ / SAYI-43 22 REBUILDING THE LIVES IN THE LAND OF HOPE (UMUT ÜLKESĠNDE YAġAMLARI YENĠDEN KURMAK) Erasmus+ KA2

TUZLA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ 2018 HAZİRAN AYI BÜLTENİ / SAYI-27 11 Tapduk Emre Ġlkokulu Okuma Yazma Kursu Öğretmeni Muhterem ġahin´in Belge Töreni.. Tapduk Emre Ġlkokulu

TUZLA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ 2019 TEMMUZ AYI BÜLTENİ / SAYI-39 14 Şifa Fatih Cami Yaz Kuran Kursu 15 TEMMUZ Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı

Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler; proje kapsamınada kursiyer sayısında alt sınır aranmaksızın, 5 engel grubuna (görme, işitme ortopedik, otizm ve zihinsel)

Şifa Mahallesi Karma Sergimizin açılışında bizleri onurlandıran Tuzla İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Birkan ONAT´a Tuzla Mal Müdürü Selami ERHAN´a ,Tuzla Tarım

TUZLA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ 2020 OCAK AYI BÜLTENİ / SAYI-45 6 Merkez Binamızda AĢçı Çırağı Kursu Açıldı.. Tuzla Bahar'da Kumlama Resimde Natürmort

Gökkuşağı Sanat Atölyesi ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Tuzla Şubesi Karma Sergimizin açılışında bizleri onurlandıran Tuzla Kaymakamımız Sayın Ali AKÇA´ya