• Sonuç bulunamadı

Başlık: Etkinlik değerlendirmesi: “Diyaloğu Yakala/ Capture The Dialogue”: Sivil Toplum Diyaloğu Dördüncü Dönem Deneyim Paylaşımı ve Yeni Dönem Fırsatları ToplantısıYazar(lar):SEYİDOV, IlgarCilt: 14 Sayı: 1 Sayfa: 103-108 DOI: 10.1501/Iltaras_0000000171 Y

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Etkinlik değerlendirmesi: “Diyaloğu Yakala/ Capture The Dialogue”: Sivil Toplum Diyaloğu Dördüncü Dönem Deneyim Paylaşımı ve Yeni Dönem Fırsatları ToplantısıYazar(lar):SEYİDOV, IlgarCilt: 14 Sayı: 1 Sayfa: 103-108 DOI: 10.1501/Iltaras_0000000171 Y"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Etkinlik Değerlendirmesi

iletişim : araştırmaları • © 2016 • 14(1): 103-107

Ilgar Seyidov

“Diyaloğu Yakala/ Capture The Dialogue”:

Sivil Toplum Diyaloğu Dördüncü Dönem Deneyim Paylaşımı ve Yeni Dönem Fırsatları Toplantısı

AB (Avrupa Birliği) Bakanlığı destekli “Sivil toplum diyaloğu dördüncü dönem deneyim paylaşımı ve yeni dönem fırsatları” toplan-tısı 14 Aralık 2017 tarihinde Ankara’da CerModern’de gerçekleştirildi. Toplantı, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakereleri süreci çerçevesinde 2008 yılından beri faaliyet gösteren “sivil toplum diyaloğu” programı-nın IV Döneminin sonuçlarını ve yeni başlayacak dönem için öncül şartları ele almak amacıyla düzenlendi. Toplantıya çok sayıda farklı alana odaklanan STK (Sivil Toplum Kuruluşu), özel sektör, kamu ve diğer kuruluşların temsilcileri katıldı. Yaklaşık olarak 3 saatlik bir süreyi kapsayan etkinlik, AB’nin STK’lara verdiği öneme değinen AB Türkiye Delegasyonu Bölüm Başkanı Müsteşar Michael Rupp’un açılış konuşmasıyla başladı.

Rupp, istatistik bilgilere dayanarak AB’nin Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanı ile ülkede yaklaşık 10 yıldır süren program kapsamında 300’ün üzerinde projeye 42,5 Milyon Avro bütçenin sağlandığını vur-guladı. Bu projelerin ve mali yardımların iki taraf arasında ilişkilerin gelişimi ve ülkede yerel düzeyde sivil toplum güçlendirilmesi bağla-mında öneminin altı çizildi. Rupp, yaptığı kısa konuşmada farklılıkla-rın aşılarak diyalog kurulmasına dikkati çekerek, “birlikte çalışma” nın gerekliliğine değindi.

(2)

Diğer açılış konuşmasını ise AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Mehmet Cangiz gerçekleştirdi. Konuşmada temel olarak sivil toplu-mun önemi ve AB Bakanlığı’nın desteği belirtildi. Özelikle AB ve Türkiye arasında yanlış anlamaların ortadan kaldırılmasında etkili olan projelere değinen Cangiz, “sürdürülebilirlik” kavramını günde-me getirdi. Bakanlığın demokrasinin ayrılmaz parçası olan sivil top-lum kuruluşlarının sürdürülebilir olmaları için tam destek sağladığını ifade etti. Bu anlamda kurumsal kapasitenin önemi vurgulandı. Cangiz daha sonra STK’ların devleti olumlu etkileme gücüne sahip olduğunu belirterek, kamu ve sivil toplum arasındaki ilişkilerin güç-lendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Son olarak sivil toplumun Türkiye’de bir “sektör”e dönüştüğünü ifade eden Cangiz, yeni dönemde de başarılı projelerin gerçekleştirileceği için uygun zeminin yaratılacağını belirtti.

Açılış konuşmaları sonrasında toplantıda tartışılmaya açık bir şekilde iki ana temel konu ele alındı:

• Sivil Toplum Diyaloğu Programının tarihsel süreci

• Sivil Toplum Diyaloğu Programı Dördüncü Dönem projeleri deneyim paylaşımı

• Programın yeni dönem fırsatları

Sivil toplum diyaloğu programının 2008 yılında başlayan ilk dönemiyle gelinen dördüncü döneme kadar olan tarihsel süreç “diya-loğun hikâyesi” başlığı altında çeşitli görsel malzemeler kullanılarak anlatıldı. Bu anlamda sunumu gerçekleştiren kişi AB Bakanlığı Program Uygulama Başkanı Bülent Özcan oldu. Özcan, sivil toplum diyaloğunun en önemli amaçlarından birinin ön yargıları ortadan kal-dırmak olduğu ifade etti. Ön yargılar hem AB hem de Türkiye tarafla-rı için aşılması gereken bir odak noktasıydı. Ön yargılatarafla-rın aşılması ile paralel bir şekilde “öğrenme” süreci de başlamış oldu. Öğrenmenin oluşmasında Özcan, karşılıklı proje deneyimlerinin paylaşılmasını temel etken olarak gösterdi. Bu bağlamda hem Türkiye’deki STK’lar hem de AB’deki muadilleri beraber proje yazarken ve uygularken kar-şılıklı bir bilgi-deneyim paylaşarak karkar-şılıklı bir öğrenme sürecine girmiş oldular. Özcan, 10 yıl önce program için kullandıkları “diyaloğa

(3)

katılın” şiarını tekrar dile getirerek sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyon ve iletişim kapasitesinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Program kapsamında 4 (dört) dönem için açılan hibe program-larının alt başlıklarına kısaca değinen Özcan, yeni dönem için şiarının ise “sizleri de dahil ediyoruz” olduğunu ifade ederek, daha önce prog-ramdan yararlanmayan ve ya yararlanamayan sivil toplum kuruluşla-rının yeni dönem için katılımlarını beklediklerini vurguladı.

Daha sonra dördüncü dönem projelerinden edinilen deneyimlere geçiş mahiyetinde bir konuşma yapan Özcan, önemli bir vurgu olarak beşinci dönem için 6 (altı) milyon Avro bütçenin ayrıldığını ifade etti. Ayrıca yeni dönem için diğer dönemlerden farklı olarak spesifik bir konu ve ya başlık altında hibe çağrısının olmadığını, AB ve Türkiye arasında diyalog süreçlerini destekleyebilecek her hangi bir konuya ilişkin tüm projelerin geçerli olduğunu belirtti. Konuşmadaki bir diğer önemli nokta ise yeni dönem çağrısı için başvurunun sadece sivil top-lum kuruluşlarına açık olmasıdır.

Sivil Toplum Diyaloğu Programı IV. Dönem projelerin deneyimle-rinin paylaşıldığı bölümde ise başarılı olan ve medyada ses getirmiş olan projelerin hikâyelerinden bahsedildi. Programım Teknik Destek Ekibi’nden olan Işın Gürel’in sunuculuğu ile dönem için projelerini gerçekleştirmiş olan proje koordinatörleri, temsilcileri deneyimlerini paylaşmaları için sahneye çağrıldılar. Deneyimlerini paylaşanlardan biri de iki farklı projede yer almış olan Destan Öztürk’tü. Öztürk, önce “Gökçe Ada Sualtı Parkuru” isimli projeden bahsetti. Projenin temel amacının sualtı canlılarıyla zengin bir yaşam alanına sahip Gökçe Ada’nın Yıldız koyunda parkur alanın yaratılması olduğu ifade eden Öztürk, bu anlamda Fransız ortakları ile birlikte başarılı bir koordinas-yon ve işbirliği gerçekleştirdiklerini vurguladı. Projenin bitmesine rağmen sürdürülebilir bir sualtı patikasının oluşturulduğunu dile getirdi. Diğer proje ise Karadeniz’deki sualtı canlı yaşamı inceleyen bir konu çerçevesindedir. Projenin ismi “Gözüm Karadeniz’de” olarak belirtildi. Öztürk, proje kapsamında “blackseawatch” isimli bir uygu-lamadan bahsederek, bu mobil uygulama aracılığıyla Karadeniz’de yaşayan farklı canlı türlerini bulduklarını ifade etti. Bu uygulama sayesinde kullanıcıların kendilerine farklı bölgelerden yolladıkları

(4)

fotoğraflar sayesinde Karadeniz’deki farklı su canlı türlerinin yaşam alanlarını öğrendiklerine değindi. Bu anlamda heyecan verici bir sonuç olarak Karadeniz’de nesli tükenildiği düşünülen küçük bir yunus türüne ulaştıklarını ifade etti.

KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) Derneği’nin temsilcisi olarak Sezen Özgür ise, “Kadınlar Göç Yolunda” projesinden kısaca bahsetti. Projeye bir konferansta tanıştıkları İtalyan ortaklarıyla bera-ber karar verdiklerini ifade eden Özgür, proje boyunca karşılıklı etki-leşimli bir işbirliği gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Projede dikkat çeken diğer bir nokta hem Türkiye’den hem de AB’den katılan 12 dernekten oluşturulan bir iletişim platformu vurgusuydu. Projenin temelde mülteci kadınların yasal haklarına ilişkin bir bilgilendirme ve bilinçlendirme görevi taşıdığını belirten Özgür, bu anlamda ortak yürüttükleri yasal haklar eğitiminin önemini dile getirdi.

Katılımcıların ilgiyle bekledikleri “Yeni Dönem Fırsatları” bölü-mü AB Bakanlığı Program Uygulama Başkanı Bülent Özcan modera-törlüğünde yürütüldü. İlk olarak AB Bakanlığı Proje Uygulama Koordinatörü Murat Özçelebi, sunum gerçekleştirdi. Özçelebi, 2008 yılından itibaren AB Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Eş Finansmanı destekli hibe programlarıyla sivil toplum ülkede ayrı bir “sektör”e dönüştüğünü vurguladı. Çok yıllı bütçelerin bu anlamda etkili oldu-ğunu ifade etti. Diğer taraftan Özçelebi, Sivil Toplum Diyaloğu Programı’nın sivil toplum sektöründe aktif vatandaşlık için yasal çer-çevenin geliştirilmesi, kamu-STK işbirliğinin güçlendirilmesi, STK’ların kapasitesinin artırılması ve kendi aralarındaki koordinasyo-nun artırılması gibi hedeflere önemli ölçüde ulaştıklarını dile getirdi. Yeni dönem fırsatları için iki farklı başlık belirledi:

• Birlik Programları • Diğer Hibe Programları

Özçelebi, Birlik programları başlığı altında Erasmus +, EaSI, Cosme ve Horizon 2020 gibi hibe programlarının yeni dönemde de fırsatlar sunacağını ifade etti. Diğer hibe programları olarak ise STK’lar için

(5)

duyurulan ulusal desteklerini, Büyükelçilik hibe çağrılarını, STK mali yardımlarını dile getirdi.

Özellikle IPA kapsamında mali destek sunulan projelerin teklif çağrısının yayınlanmasından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süreci aşama-aşama ifade edildi. Yeni dönem fırsatları içinde özellikle AB ile desteklenen ve STGM (Sivil Toplum Geliştirme Merkezi) tara-fından uygulanan “Birlikte” programına dikkati çeken Özçelebi, prog-ramın yeni kurulan ve kurumsal kapasiteleri gelişmemiş olan STK’lar için önemi bir girişim ve kaynak olduğunu belirtti. Daha sonra yeni dönem için açılacak olan hibe programlarına ve başvuru şartlarına kısaca değinildi.

Yeni dönem fırsatları bölümünde sunum yapan bir diğer isim AB Bakanlığı Proje Uygulama Uzmanı Murat Başer’di. Başer ise konuş-masında “sürdürülebilirlik” kavramının önemine vurgu yaptı. İlk dönemde projelerin temel amacının diyalog kurma çabaları olduğunu ifade eden Başer, yeni dönem için artık süründürülebilir diyalog süreç-lerinin olması gerektiğini ifade etti. Yerel, ulusal ve bölgesel düzeyler-de Türkiye ve AB muadilleri arasında karşılıklı düzeyler-deneyim ve işbirliğinin artırılmasının hedeflendiğini belirtti. Yeni dönemde her proje için hibe miktarı olarak en az 60 bin, en fazla ise 200 bin Avro bütçenin belirlen-diğini ifade eden Başer, STK’lar için hibe çağrılarının dönem içinde artacağını dile getirdi. Geçen dönemler için en fazla hibe miktarı 150 bin Avro idi. Başvuru sahibi ve ya eş başvuran olarak en fazla iki proje için kabul edildiği vurgulandı. Başvuru için temel uygunluk kriterinin ise kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu olması gerektiği belir-tildi.

Son olarak soru-cevap bölümünde katılımcılar yeni dönem fırsat-ları ve hibe çağrıfırsat-ları için başvuru kriterleri ile ilgili sorular sordular. Daha önceki dönemde gerçekleştirilen projelerden hikayelerin ve fotoğrafların sergilendiği kısa sergiyle birlikte gerçekleştirilen “Diyaloğu Yakala/ Capture The Dialogue” toplantısı katılımcılar için yararlı bir etkinlik oldu.

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

Proje, Türkiye ve Avrupa’dan gençlik örgütleri arasında politika tutarlılık becerilerini artırmak ve sürdürülebilir bir işbirliği inşa etmek için uygulanıyor. Bu

ELELE DESTEK, AB tarafından desteklenen ve “Gençlik Servisleri Merkezi Derneği (GSM), Uçan Süpürge Vakfı ve Devlet Tiyatroları Opera Balesi Çalışanları Vakfı’nın

Almanya İngiltere Avusturya İspanya Belçika İtalya Bosna-Hersek Lüksemburg Bulgaristan Macaristan Estonya Polonya Finlandiya Romanya Fransa Slovakya Hırvatistan Slovenya

Proje bilgileri sayfasında “Kurulacak işe ilişkin konu ile ilgili mevzuatta zorunlu belge isteniyor mu?” sorusunun “Evet” olarak işaretlenmesi halinde ilgili belge

Proje, engelli bireyler için çalışan STK’ların ve engelli bireylerin sanat ve kültür alanlarındaki, özellikle de sinemadaki karar alma süreçlerine katılımlarını artırmak

AB ülkeleri ile daha fazla değiş tokuş ve iletişim cevabı, İtalya’da Türkiye’den daha fazla verilmiş - %31’e %20.3 – bu da İtalya ve Türkiye’deki sivil

Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’nın (KORUNCUK) CSD-V programı kapsamında yürüttüğü “Aileye Dönüş Psikososyal Modelleme” projesinin, ortağı L’Accueil

Projede dış faktörler ve riskler dikkate alınmış mı? Bunlara ilişkin tedbirler var mı? Projenin uygulanması için proje sahibinin organizasyon kapasitesi ve