• Sonuç bulunamadı

Pazarlık:Yusuf Ziya Ortaç'la, Orhan Seyfi Orhon kalemlerini nasıl kiralamışlardı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pazarlık:Yusuf Ziya Ortaç'la, Orhan Seyfi Orhon kalemlerini nasıl kiralamışlardı?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

3

^ '

$ ¡4 (? °

f

Cı'Mic

P A Z A R L I K

Yusuf Ziya Ortaç’la, Orhan Seyfi Orhon

k a l e m l e r i n i nasıl

k ir a la m ışla r d ı? ..

G

iden halta basında yankı uyandıran olaylardan biri de Bay Yusuf Ziya Ortaç'm Menderes'e yazmış olduğu mek­ tupların yayınlanması İdi. Bu mektuplara göre Bay Yusuf Ziya Ortaç düşük Başba­ kana «en samimi, en sadık ve minnettar duygularını tazimleriyle arz ediyor», «Elleri ni, İçi muhabbetle titreyerek» öpüyordu. Iş bu kadarla kalsa yine neyse, Ama Bay Yu­ suf Ziya Ortaç o kısa mektuplar çerçevesin de İsmet İnönü’yü yermeyi de ihmal etmiyor du. Örtülü ödenekten bol bol faydalanan Akbaba Sahibinin kişisel davranışını aydın tatması bakımından bu mektuplar oldukça ilginç bir görünümdeydi.

Mektup olayı üstüne Bay Yusuf Ziya Or­ taç kendini savunmaya çalıştı. Gerçi o mek tupları yazmıştı. Ama ne vardı bunda san­ ki. O mektuplar ouun sâdece kişisel davra­ nışıyla ilgiliydi. Gazeteci olarak ödevini tam yapmamış mıydı? Kelle koltukta çarpı şan o değil miydi?

Bay Yusuf Ziy'a Ortaç işin içinden sıyrıl­ mayı çok kolay sanıyor. Bir kere dediği gi bi gazeteci olarka ödevini öyle pek de yeri­ ne getirmemiştir. O kadar getirmemiştir ki o mektuplarda bile bunun belgesini görmek mümkün. Mektubun biline eklenmiş notta aynen şöyle söylüyor: «19 Temmuz Bayram gîinü çıkacak Akbaba için, cidden beğendi­ ğim bir kapak mevzuu buldum. Ressama dün sipariş ettim: ismet Paşa ayakta, Ka­

m u Gölek çarıkları ayağında, çoban. Fet­ hi Çelikbaş, Fevzi Lütfi, Osman Bölükbaşı... Koyun... Leıandı şöyle: Muhalefet Blrleşiyor Gazeteler, Ğülek - işte Paşam kurbanları­ nız.»

Bay Yusuf Ziya Ortaç gibi bir mizahçı 1- çln bile bu kesin ifade karşısında yan çiz mek, kaçmak mümkün olamaz. Menderesin kendisiyle ilgilenişine o, dergisinde Mende resin hoşuna gidecek karikatürlerle cevap veriyor. Ama artık ortaya çıktığına göre olayda sadece bir ilgileniş, bir cemilckâriık değil, dört başı bayındır bir angajman var

dır. - -Ellinizde D.P. Hükümetiyle Bay Vusul Zi

ya Ot taç ve Bay Orhan Seyfi Orhon un ara­ sında dtizciilenıııiş bir hcljfe var. Bir muka \cle. Sütunlarımızda fotokopisini bulacağı­ mız bu mukavele Bay Orhon Seyfi Orhon ta rafından İmzalanmış bir taahhütnameye da­ yanıyor. Metni şöyle :

f — Yusuf 7.1ya Ortaçla Akbaba yi İ954 seçimleri sonuna kadar muhalefetin hücum, istihza ve tahriklerini aynı silâhla .hcııı çok daha incelik vc zarafetle karşılayan bir mi­ zah gazetesi olarak çıkarmayı kabul ediyo­ ruz.

2 — «Akbaba» iktidarı destekliyerek mu- halefte hücum edeceği İçin kazançlı bir iş olamaz. Bunun için konması kararlaştırılan parayı Yusuf Zıya'nın teferruatını verdiği hesaptan anlaşılacağı gibi Akbaba’nın 1954 seçimleri sonuna kadar çıkması için kulla­ nacağız. Bu para bir işe koııan sermaye de­ ğil, Akbaba’nm 1954 seçimleri sonuna kadar çıkabilmesi içindir.

3 — Bu parayı, Akbaba‘yı 1954 seçimleri sonuna kadar muntazaman çıkarmanın taah hüt vc teminatı olarak, bir borç şeklinde imza ederek almaya hazırız. Yalnız 1934 se çimleri sonuna kadar Akbaba'yi çıkarmakla taahhüdümüzü verine getirmiş olacağız. An

— BU3ÜN

2 6

Mayıs’ta

demişti ki:

M

H

a k î ı

. . « r a ™

m

a

n i y e t

-M lfn drm iD u B

l'vkivebirİifer B a ğ r ın a B a v lı

t A

- e m

m m bü m taA t

«ı»ı*> **»an»'un «*

/ — Ş* ---c ««M* ■>■*<*

A nkara R ad y o su n d a gazetelerdeki m ak alelerd in ö zetler o k u n u rk e n g azeteler a rasın d a ta n d a n s te frik i yapılıyor. M eselâ: H âkim iyet G aze­ tesi, M illî in k ılâ p ta n b u y a n a e n az 75 tame ehem m iy etli m em leket m eseleleri İle ilgili m akale n e ş re ta ıiş tir. B u n a rağm en H âkim iyetten te k kelime ile «H âkim iyet şöyle diyor» diye B ahsedilm em iştir. Dev. let R adyosunun ta/rfsız tu tu m u n u İhlâl eden b u d u ru m hakkında Devlet R eisi olarak n e d tlşknm ektesım z? b u n u n tah k ik i İçin n e

yapı-İ J V M Ü T f-TJ*1?

Mayıs’ta

dedi

...

Ila k h jû y e l

B atan m em lek et baylan bas«

bir! m illî b a > ram sevinci iç inde

Oevief ve. Hüküm »f Dönyonm r* M a e f t m » ıin

a— •>•**■. ♦-*/-» *r *»

--iMü v. XXa*+*< % r i t i m (% J+Zttti M & jjÛHtm -e m- HH

Gürsel den şu cevabı a ld ıla r:

R adyoda o k u n a n y azılar, m ü te h a ssıs b ir h e y et tarafın d an seçil­ m ektedir. Y azılarınızın k a lites in i radyoda verilecek b ir seviyeye u laş­ tırd ığ ın ız ve ele aldığınız k o n u lard a h ak ik aten sam im i o ld u ğ u n u z ka_ n* a tta l y a ra ttığ ın ız ta k d ird e e lb e tte ki b u a rz u n u z y erine g etirilecek tir.

ÜLKE

Yukarda Orhon Seyfi Orhon'un D.P. ile Pasalih Korur'a yazdığı mektubun fötofcn /arlık mektubu, aşağıda Yusuf ZIya'nın A.plleri

eak çıkmazsa, bunun hesabı sorulur ve bu bore bizden alınır.

4 — Şayet ^Akbaba» partice çıkarılırsa,

yani matbaası, kâğıdı klişesi, ressamı,

Or t ac ı n

Dedikleri

muharrirleri, idaresi, masrafları temin edi lirse, biz kalemimizi bu hizmette kullanma ya hazırir.

Orhan Seyfi Orhon» Bu taahhütname heı şeyi açıkça ortaya koyduğu, Bay Yusuf Ziya Ortaç ve Bay Or hon Seyfi Orlıoıı gibilerinin kişiliklerini tam bir aydınlığa çıkardığı için biz bir şey ek­ lemeyi fazla buluyoruz.

Ancak başka bir belge daha var ki ona da dokunmadan edemiyeceğlz. Bay Yusuf Ziya Ortaç Akbaba'nm son sayısında sahi­ bi bulunduğu otomobilden söz açıyor. Bu arada «Ankara caddesinde kırk yıl yazı yaza cağıma Mahmut Paşa yokuşunda çorap sat saydım, bir değil, belki iki otomobilim o- lurdu» diyor. Bay Yusuf Ziya Ortaç çorap satmadığını, ama böyle ısmarlamalara, an­ gajmanlara girerek basın ahlâkını, iş hay siyetini sattığını anlamıyor mu acaba? Hem o otomobili neler satarak aldığını Düşük Başbakanlık Müsteşarı A. S. Korura yazdı £ı bir mektup çok iyi aydınlatıyor. Bakın o mektupta neler de yazılı:

«... Bir otomobil getirirsin denildi. Ama ay lar geçti, bu da olmadı. Geçenlerde Basın Yayın Vekâleti Vekili Somuncuoğlu Ue Ko nuşııyordum. Ona anlattım; İki gün sonra beni radyoevine davet etti: «Maliye Vekâle tine hitaben bir dilekçe yaz. Seyahat içiıı üç ^ bin dolar İste, bana gönder» Otomobili gi­ der alırsın. Bir de bedelsiz ithal müsaadesi çıkartırız. Almanya'daki gelininin hediyesi olarak girer. Başvekil Beyefendi böyle mü nasip gördüler» dedi, istidayı yazdım. Yol ladini ..»

Bay Yusuf Ziya Oriaç’ın herhalde artık verecek cevabı kalmamıştır.

İ Okumuşsunuzdur elbet: «Nerede But- | | dun?» tehdidinden sonra şimdi de bir E E Niye yap.tın?» kanunu ortaya attılar» Ş İ İktidara gelir gelmez soracaklarmış: | : — Niye yaptın?..

E Hangi yapılan işin günahını sora- E e caklar acaba?.. Barajların mı? Fabri- ^ | kalarm mı? Limanların mı? Siloıa- ; E rra mı? E E Bunların içinde yanlış olanlar, Oo- | E zuk olanlar, yersiz olanlar vardır el- | E bet. Diyorlar ki: Erzurum’da şeker | E fabrikası olmaz. Asabık devletlim, | i Erzurum’da şeker fabrikası olmaz da | | Karabük’te Demir, Çelik Fabrikası | | olur mu? Söyle bakayım: Niye yap- ; E tın? \

| Haaa!... Bunlar değil de, başka | E şeyler mi?.. Neymiş onlar?.. Üç poli- f I sin copıı, jandarmanın dipçiği mi?.. ’ E Ayol/ tabutlukta Çinli işkencesine İ uğrayan Doktor Mustafa Hakkı Akan- E sel/ Hüseyin Namık orkun gibi vatan-

1

se, ver aydınlar kahırlarından öldii- | ler ama Adsızlr, Türkkanlar henüz E bayattalar L.

İ Söyle bakayım, niye yaptın?..

\ Akbaba, 19-11-195? i Hayır; inkâr etmemeli: Elbet gü- E zel şeyler, büyük şeyler yapılıyor E memlekette. Istanb-ul gözümüzün ö- E nündedir, ona bakalım: F m dıklı’dan f sahil boyu uzanan yol azımsanacak iş _ midir? Eski OsmanlI yalılarının ka- E İm ve ıslak duvarları dibinde kıvrı- İ lan o bakımsız Arnavut kaldırlmları- E m düşününüz, bir de deniz mavisine | kavuşmuş bu asfalt saltanatını... E E, gel de ailece C. H. P. den istifa E edip üç radyoda birden şecereni o- | kutma:

i Bir başka gün, Sirkeci-Filorya kıyı E folunda dolaşınız: içiniz, Marmara’-

1

nın ışıklı sularıyla yıkanır, evinize | pırıl p ırıl bir neşeyle dönersiniz. : E, gel de Demokrat olup öğünme:

12-11-1951

M IH IM I I H I M 1 1 1 1 1 1 1 1 11 11 11 11 111 11 11 11 11 11 11 111 11 11 11M İ l i l

SAYFA : 13

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk inkılâbı, yalnız Türk milletinin değil; bütün şark milletlerinin yolunu değiştiren, onları karanlıktan nura çıkaran kutlu bir güneş

Dolayısıyla, ait olduğu kültürün dışına taşıp, başka kulvarlar­ da kulaç atmasına yol açan nedenler, yabancı kimliğinden değil, bu disiplin ve bitmeyen

Raif çok değerli bir arkadaşımızda Kendisi bizim kuşağın en duyarlı, en namuslu, en yiğit insanlanndan biriydi?. Sorunlann çözümünde ve değerlendirilmesinde önsezisiyle

İçişleri Ba - kanı Fevzi Lûtfi Karaosman- Oğlu’nun inkılâplarımız bakı­ mından bir tehlike teşkil e - j den bu partiyi ortadan kal - dırmak için

Yaşa bağlı dejenerasyonla oluşan ektatik, tortoz veya anevrizmatik aortanın özefagusa dışarıdan basısı disfaji aor- tika olarak tanımlanır.. Barium swallow

Bu inceleme, demokratik eksiklik konusunda teorik 235 tartışmalara girmeden, konunun daha ziyade siyasi saiklerini ele almakta ve Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) ile

Bunu müteakıb, pro­ fesörler kurulu, meseleyi yeni baş­ tan tetkik etmiş ve Hukuk fakül­ tesi profesörler kurulunun profe­ sör Kübalının raporunu tasvib edip

Ama artık bu göç durdu, onarı­ lan, tertemiz olan hatta sabahları sokakları yı­ kanan Beyoğlu gittikçe daha güzelleşiyor!.. Ama bu, iş bitti