• Sonuç bulunamadı

FARKLI KULLANIM ALANLARININ AYDINLATILMASI: VERİMLİLİK VE TEMEL İLKELER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "FARKLI KULLANIM ALANLARININ AYDINLATILMASI: VERİMLİLİK VE TEMEL İLKELER"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 FARKLI KULLANIM ALANLARININ AYDINLATILMASI: VERİMLİLİK VE TEMEL

İLKELER

Yrd. Doç. Dr. Selda COŞKUNER Doç. Dr. Hülya ÖZTOP**

ÖZET

Aydınlatma, fiziksel çevre düzenlemesi içerisinde yer alan en önemli öğelerden biridir. Çünkü kullanım alanlarının sağlıklı ve konforlu olmasını sağlayan temel prensiplerden birisi de yeteri kadar ışık alması ve aydınlatılmasıdır. İyi ve kaliteli bir aydınlatma; hem iç ortam kalitesi ve insan sağlığı hem de yapılan işlerde kalite standartlarının gerektirdiği tüm detayların görülebilmesi, dolayısıyla zaman ve enerji tasarrufu ve verimlilik açısından önemlidir. İyi aydınlatılmamış bir ortamda gerçekleştirilen bir çalışma, görme fonksiyonunu aksatarak göz yorgunluğu yaratır, kazaların meydana gelmesine neden olur ve verimlilik düşer. İyi aydınlatılmış bir ortamda ise algılama, karar verme ve uygulama daha çabuk ve daha görülebilir yapılarak kazaların azalması, motivasyonun ve iş başarısının artması mümkün olur. Bu nedenle. aydınlatmadan en üst düzeyde verim alınabilmesi için aydınlatmadaki temel prensiplerin uygulanması gerekmektedir.

Anahtar sözcükler: Aydınlatma, verimlilik, aydınlatma ilkeleri

ABSTRACT

Lighting is one of the most important elements of the planning of the physical environment. One of the most important health requirement for interiors is lighting as well as sufficient daylight. A successful and high-quality lighting is necessary to create quality environment for human health as well as to maintain productive work

Hacettepe Üniveristesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi, seldac@hacettepe.edu.tr

** Hacettepe Üniveristesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi, hoztop@hacettepe.edu.tr

(2)

2

environment by providing to see all the details required by the quality standards of work. Working in an environment with poor lighting impairs vision, causes to visual fatigue and accidents that decreases productivity in workplace. Good lighting, on the other hand, increases motivation and professional success by providing more visibility, decreasing accidents, and improving perception to make effective decisions. It is important to apply the fundamental principles of lighting for maximum productivity.

Keywords: Lighting, productivity, lighting principles GİRİŞ

Bir ortamı ve içerisindeki nesneleri istenilen ölçütlerde görsel algılamaya uygun kılacak şekilde tasarlanmış ışık uygulamaları olan aydınlatma, fiziksel çevre düzenlemesi içerisinde yer alan en önemli öğelerden biridir (Ünal ve Özenç, 2004). Aydınlatma öncelikle yapılan işlerde kalite standartlarının gerektirdiği tüm detayların görülebilmesi için gerekir (Kürkçü vd., 2015). İyi bir aydınlatma hem erken yorulmayı önler hem de kişileri motive ederek iş verimini artırır (Eren, 1998). Yetersiz aydınlatılmış bir çalışma ortamında çalışan bireylerin gözlerinin bozulması ve iş kazalarının artması kaçınılmaz bir durumdur (İncir, 1985). Ayrıca yetersiz ışıklandırmanın getirdiği yorgunluk ile birleşen durum, hem dikkati dağıtır hem de bireyi moral bakımından yıpratarak geçici veya daimi körlüklere yol açar (Eren, 1998). İyi aydınlatma daha çabuk ve daha iyi ürün elde edilmesini sağlar. Kötü aydınlatma ise görme fonksiyonunu aksatarak verimi büyük ölçüde azaltır (İncir, 1985).

Kullanım alanlarında aydınlatma doğal (gün ışığı) ve yapay olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilmektedir. Gün ışığı ile aydınlatma ya da doğal aydınlatma, en yaygın ve en ucuz aydınlatma şeklidir (Stipanuk ve Roffmann, 1992). Gün ışığına yakın ışıklandırma, görüş etkinliği açısından yapay aydınlatmadan daha üstündür (Eren, 1998). Alanların güneş ışığı ile aydınlatılması, pencereler ve bazı durumlarda çatıdan gelen ışık yardımıyla sağlanmaktadır. Malzemenin cinsi ne olursa olsun, doğal aydınlatmanın doğru yapıldığı alanlarda aydınlatma problemi yaşanmaz (Taşpınar, 1977). Güneş ışığı son derece yüksek bir konfordur. Bu ışık alanların güzel görünmesini sağlar ve iş verimini de artırabilir. Bunun yanısıra kullanım alanlarındaki

(3)

3

doğal ışık, elektrik tüketiminden tasarruf sağladığı gibi, elektriğin az tüketilmesi ile çevre kirliliğini de azaltır (Egan ve Olgyay, 2001’den aktaran, Öztürk, 2006). Ayrıca doğal ışığın uygun kullanıldığı alanlarda çalışmanın bireyi psikolojik sorunlardan uzak tutarak, çalışmayı daha zevkli hale getirdiği belirlenmiştir (Sunviva, 2015).

Aydınlatma işlevinin gün ışığı dışında çeşitli aydınlatma araçlarıyla sağlanması ile gerçekleştirilen aydınlatma ise yapay aydınlatmadır (Şerefhanoğlu-Sözen, 2001). Yapılan faaliyete göre doğal aydınlatmanın yetersiz kaldığı durumlarda yapay aydınlatma kullanılmalıdır (Ilıcak, 1988).

Multidisipliner yaklaşım farklılıklarına bağlı olarak aydınlatma ile ilgili literatürde farklı tanımlara rastlamak mümkündür. Genel olarak bir ortamı ve içerisindeki nesneleri istenilen ölçütlerde görsel algılamaya uygun kılacak şekilde tasarlanmış, doğal ve yapay aydınlatma araçları ile nesnelerin üzerine ışık göndererek görülmesini sağlayan sistemler aydınlatma olarak tanımlanmaktadır (Sirel, 1996; Ünal ve Özenç, 2004).

Teknik açıdan bakıldığında; aydınlatma, ışıklandırılmış bir yüzey üzerinde belirli bir bölüme düşen ışığın şiddetidir. Işık ise insanın çıplak gözle algılayabildiği 370-800 nanometre (nm) aralığında bir dalga boyuna sahip olan ve 299972km/sn hızla yayılan elektromanyetik ışınımdır (Ching ve Adams, 2006). Işık akısı, alan gibi bir büyüklük yani nicel bir kavram olup, birimi lümen (lm)’ dir. Aydınlık niceliği birimi lm/m2 olarak tanımlanır (Öztürk, 2006). Lümen ışık akısının metrik birimidir (Ching ve

Adams, 2006). Lüks, metrik aydınlatma birimidir ve lm/m2’ ye eşittir (Ching ve Adams,

2006). Bu birimin simgesi ise lx’ tir. 1 lm/m2= 1lx (Öztürk, 2006).

Aydınlatma, amacı bakımından fizyolojik aydınlatma, dekoratif aydınlatma ve dikkati çeken aydınlatma olarak üç şekilde ele alınmaktadır. Fizyolojik aydınlatmada amaç cisimleri şekil, renk ve ayrıntıları ile rahat ve hızla görebilmektir. Herhangi bir aydınlatma türünde olduğu gibi fizyolojik aydınlatmada da gözün görme yeteneğini bozabilecek ve fizyolojik rahatsızlıklar doğurabilecek etkilerden (kamaşma) kaçınılmalıdır. Dekoratif aydınlatmada amaç, cisimleri bütün ayrıntıları ile göstermek değil; daha çok estetik etkiler uyandırmaktır. Dikkati çeken aydınlatmada ise amaç, öncelikle görülmesi istenen alana dikkat çekmektir. Bunun için yüksek aydınlık

(4)

4

düzeyleri, renkli ışıklar, değişken ışıklı şekiller veya yanıp sönen düzenler kullanılır (Özkaya, 1998).

Aydınlatma Türleri

- Genel aydınlatma

Genel aydınlatma, aygıttan çıkan ışık aksının çalışma düzlemine ne oranda yansıyarak veya doğrudan geldiğine bağlı olarak beş farklı şekilde yapılmaktadır: -Dolaysız aydınlatma: Aygıttan çıkan ışığın tamamına yakınının (%90-100) doğrudan çalışma düzlemine gönderildiği aydınlatma şeklidir. Bu nedenle dolaysız aydınlatmada yüzey faktörlerinin etkisi oldukça düşüktür. Sistemin bu şekilde olması nedeniyle verim oldukça yüksektir; fakat ışığın doğrudan yüzeye gelmesi nedeniyle gölgelenme sorunu ve oda içerisinde aydınlık seviyesi dağılımında farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle dolaysız aydınlatma yapılacak bir alanda, tek noktadan aydınlatma yapmak bu sorunların etkilerinin artmasına neden olabilir. Kullanılan aygıtların alan içerisine uygun şekilde dağıtılmasıyla gölge etkisi ve aydınlık seviyesi dağılımındaki farklılıklar azaltılabilmektedir (Ünal ve Özenç, 2004).

-Yarı dolaysız aydınlatma: Dolaysız aydınlatmadan farklı olarak, kaynaktan çıkan .ışığın %60’ı ile %90’ı arasında kalan kısmının, doğrudan aydınlatılacak düzleme gönderen aydınlatma türüdür. Bu aydınlatma şekline tavan aydınlatmaları örnek verilebilir (Özlü, 2008).

-Yayınık aydınlatma: Işığın hemen hemen eşit oranlarda dolaylı ve dolaysız olarak çalışma düzlemine ulaştığı aydınlatma biçimi, yayınık aydınlatma olarak tanımlanır. Yayınık aydınlatmada, yüzey yansıtma faktörleri aydınlatma modellerine oranla daha önemlidir. Ayrıca sistem veriminde oluşacak değer düşümünün etkisini azaltmak için aygıtların bakım ve temizlikleri sıklıkla yapılmalıdır (Ünal ve Özenç, 2004).

-Yarı dolaylı aydınlatma: Işığın %10’u ile %40’ı arasında kalan kısmını aşağı doğru, kalanını ise yukarı doğru gönderen armatürlerle yapılan aydınlatma türüdür. Yarı dolaylı aydınlatmada amaç loş ve huzur verici bir ortam yaratmaktır (Dursun, 2005).

-Dolaylı aydınlatma: Aygıttan çıkan ışığın yalnızca %0-10’u arasında bir oranının

(5)

5

aydınlatmada ışığın birçok noktadan yansıyarak yüzeye gelmesi, görsel konfor ölçütlerini olumlu yönde etkiler. Alan içerisinde gölgelenme yok denecek kadar azdır ve alandaki aydınlık seviyesi dağılımı homojendir. Kaynaktan çıkan ışığın doğrudan yüzeye gelmemesi nedeniyle de kamaşma sorunu olmayacaktır. Dolaylı aydınlatma yapılan alanlarda ışık aksı dolaylı olarak duvar ve tavanlardan yüzeye ulaştığı için, iç yüzeylerde oluşabilecek kirlenmeler kayıpların artmasına neden olur. Bunu engellemek için iç yüzeylerin temizlikleri belli periyodlarla yapılmalıdır (Ünal ve Özenç, 2004).

- Yerel aydınlatma

Bir alanda yürütülecek iş için yeterli görüş sağlamak amacı ile başlı başına söz konusu işin yapıldığı yere yöneltilen aydınlatmadır (Erel ve Bener, 1995). Yerel aydınlatmada alan içerisindeki bir bölüm genel aydınlatma seviyesinden daha üstün bir seviyede aydınlatılır. Farklı kullanım amaçları için farklı aydınlık seviyeleri gerektiren alanlarda yerel aydınlatma yapılması hem ekonomik olması hem de konfor açısından iyi bir seçim olarak değerlendirilmektedir. Yerel aydınlatma vurgulama, yönlendirme ve estetik amaçlarla da yapılabilir (Ünal ve Özenç, 2004).

Aydınlatma ve Verimlilik İlişkisi

İyi ve kaliteli bir aydınlatma verimli çalışmayı sağlayan faktörlerin başında gelir (Boduroğlu, 2001). Çalışma alanının yeterince aydınlatılması ile işin kolaylıkla yapılması ve verimlilik arasında yakın bir ilişki vardır. İyi aydınlatma algılama, karar verme ve uygulamanın çabuk ve daha görülebilir yapılarak kazaların azalmasını, motivasyonun ve iş başarısının artmasını sağlar (Bayık, 1992; The Ergonomics of Light, 2002). Aydınlatma şiddeti ve çalışma ortamındaki dağılımı, çalışanın görsel bir işi hızlı, güvenli ve rahat algılamasında etkilidir. Aydınlatma şiddeti arttıkça yapılan işin ince detaylarının fark edilmesi ve bu sayede çalışanın hata yapma oranı azalması iş kazalarını da azaltmaktadır. Kürkçü ve diğerlerine (2015) göre iş kazalarının büyük bir oranı, aydınlatma şiddetinin 200 lx’ten den az olduğu çalışma ortamlarında meydana gelmektedir. Aynı zamanda iyi aydınlatılmamış bir ortamda gerçekleştirilen bir çalışma neticesinde göz yorgunluğu, bulanık görmeler ve malzeme kayıpları da meydana gelmekte ve çalışan verimliliği azalmaktadır (Eye Discomfort, 1999; Ilıcak, 1988).

(6)

6

Aydınlatmadan optimum verim alınabilmesi için uyulması gereken temel ilkeler şu şekilde sıralanabilir:

1. Aydınlatma seviyesi yeterli olmalıdır: İyi bir aydınlatmanın en önemli ve birinci

ilkesi aydınlatmanın yeterli olmasıdır. Yeterli aydınlatma ile görmede çabukluk ve doğruluk sağlanarak hem yapılan işte zamandan tasarruf edilirken hem de kalitenin iyileşmesine olanak verilir. Yetersiz aydınlatma ise verim üzerinde olduğu kadar, bireyin fizik ve moral sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

2. Kullanılan ışığın niteliği uygun olmalıdır: En iyi ışık güneş ışığıdır. Bu nedenle

güneş ışığından olanaklar elverdiği ölçüde yararlanmak gerekir. Gün ışığının yetersiz kaldığı durumlarda ve gece çalışmalarında gün ışığına benzeyen ışıklardan yararlanılmalıdır.

3. Aydınlatma tekdüze olmalıdır: Çalışılan yüzeyin her tarafındaki aydınlatma

seviyesi eşit olmalıdır. Tekdüzelik sağlanmazsa göz değişik aydınlatma seviyelerine uyum sağlamak için çaba harcayarak çabuk yorulacaktır. Tekdüzeliği sağlamak için yaygın ışınlar veren ışık kaynakları kullanmak ve bunları birbirine yakın yerleştirmek gerekir.

4. Aydınlatma sabit olmalıdır: Işık kaynağı titreşme yapmamalıdır. Işık kaynağının

parlaklığında hızlı bir değişim varsa yani titreşme oluyorsa, göz bu hızlı değişikliklere uyabilmek için aşırı çaba harcar ve çabuk yorulur. Akkor telli lambalar titreşme yapmazlar. Flüoresan lambalarda sıcaklığını kaybetmeyerek ışık yaymaya devam eden bir tel olmadığından bu tür lambaların ışıklarında titreşme hissedilir. Bu, ikili bağlantı yapılarak yok edilebilir.

5. Aydınlatma göz kamaşmasına neden olmamalıdır: Göz kamaşması görmeyi

güçleştirir, çalışma kapasitesini düşürür ve kazaların artmasına neden olur. Devamlı göz kamaştıran ışık altında çalışma, göz bozukluklarına neden olur. Bu nedenle gözü göz kamaşmalarından koruma ihtiyacı oluşur (İncir, 1979; Taşyürek, 2003).

Lambanın asılma yüksekliği

Lambaların asılma yüksekliği azaltılırsa göz kamaşması artar. Çünkü

(7)

7

lambanın ufki görüş hattına yaklaşmış olması nedeniyle ışınların direkt göze

gelme olasılığı artar.

Aydınlatılan alanın büyüklüğü Büyük hacimli ve geniş yerlerde meydana gelen göz kamaşması küçük

yerlerden daha şiddetli olur, çünkü uzakta bulunan ufki görüş yüzeyine

yakın ışık veren lambalar göz kamaşmasına neden olan parlaklığı

arttırırlar.

Şekil: 1 Lambalarda Göz Kamaşmasını Etkileyen Faktörler (Taşyürek, 2003)

6. Çalışılan yüzeye düşen gölgelerden sakınılmalıdır: Işık kaynakları, çalışılan

yüzeye gölge düşmeyecek biçimde yerleştirilmelidir (İncir, 1979; Taşyürek, 2003).

Kötü bir yerleştirme Uygun bir yerleştirme

Şekil: 2 Gölge Yönünden Işık Kaynağı Yerleştirmesi (Taşyürek, 2003)

Aydınlatma ve verimlilik ilişkisini inceleyen araştırmalar iyi ve yeterli aydınlatmanın iyi görmeyi sağlayarak işin daha kısa sürede daha kaliteli yapılmasına olanak sağladığını, verimi ve üretimi artırdığını ortaya koymaktadır (Sabuncuoğlu ve Tüz, 2001; Su, 2001; The Ergonomics of Light, 2002). Örneğin Kürkçü ve diğerleri (2015), Amerika’da pamuk eğirme fabrikasında yapılan bir çalışmada, aydınlatma şiddetinin 170 lx’ten 340 lx’e çıkarıldığında üretiminin %5 arttığını, hatalı üretimin büyük ölçüde azaldığını ve toplam maliyette %27.5 oranında düşme meydana geldiğini belirtmiştir.

(8)

8

Verimlilik açısından farklı kullanım alanlarının aydınlatılmasında ışık ve renk ilişkisi de önemlidir. Işık olmazsa renk görme olanaksızdır. Çünkü insanın çevresindeki tüm nesneler ışıkla algılanabileceği gibi renkler de ancak ışık olduğu zaman algılanabilir (Şerefhanoğlu-Sözen, 2001). Renk tamamen ışığa bağlıdır. Bir alanın renginin niteliği, gün ışığında veya yapay aydınlatma altında kesin olarak farklılık gösterir (Faulkner, 1979). Yapay aydınlatmada ışığın rengi lambanın türüne göre değişir. Örneğin bir akkor lamba sarı beyaz ışık üretirken; soğuk beyaz flüoresan, mavi-beyaz ışık üretir. Bir ışık kaynağının tayfsal dağılımı önemlidir, çünkü bazı renklerin dalga boyları eksik olduğunda bu renkler yansıtılamaz ve bu ışıkla aydınlatılan herhangi bir yüzeyde yokmuş gibi görünürler. Boyalı yüzeyler açısından ışık ve renk ilişkisi incelendiğinde, açık renklerin ışığı daha fazla yansıttığı görülür (Poormoossavy, 2004).

Farklı Kullanım Alanlarının Aydınlatılması

-Konutlarda aydınlatma

Bir konutta aydınlatma donanımı ve aydınlatma sistemlerinin seçimi yaşamsal önem taşır. Bütüncül görünüm ve uygun atmosfer yaratmada aydınlatmanın dekoratif etkisi oldukça önemlidir. Konutta yürütülen yaşama ilişkin faaliyetlere ve bu faaliyetlerin yürütüldüğü odaların kullanılma amaçlarına bağlı olarak tam anlamı ile fonksiyonel ya da istenen etkiye göre rahat ve yumuşak veya canlı ve parlak bir atmosfer yaratılabilir.

Konut aydınlatılmasında, güneş ışığından en üst düzeyde yararlanılmalıdır. Türkiye’de güneşin ışınlarını en iyi alan yön güneydir. Bu nedenle bina yerleşimleri tasarlanırken, oturma ve yatak odalarının bu yöne yerleştirilmesinde yarar vardır (Kalınkara, 2006). Ayrıca binaların yükseklik ve yerleştirilmelerinde birbirini gölgelememesine özen gösterilmelidir. İki bina arasındaki uzaklık, binaların yüksekliğine göre ayarlanmalı ve bu uzaklık en az yüksek olan binanın yüksekliği kadar olmalıdır. Aksi takdirde yüksek olan bina diğerini gölgeleyecektir (Bradford, 1971).

Güneş ışığından yararlanabilmek için konuttaki tüm alanların doğrudan atmosfere açılan penceresi olması ve bu pencerenin büyüklüğünün yeterli, duvara

(9)

9

yerleştirilmesinin de uygun olması gerekmektedir. Türkiye’de güneş ışınlarına en iyi geçit verecek pencere konumu, üst kenarının tavandan en fazla 100cm aşağıda olduğu konumdur. Yani pencereler tavandan aşağıya doğru kaydırıldıkça güneş aydınlatılması azalmaktadır. En ideal ve sağlıklı aydınlatma güneş ışığı ile olan aydınlatma olduğundan konutlarda gündüzleri yapay aydınlatmaya ihtiyaç duyulmamalıdır. Güneşsiz saat ve zamanlarda gereksinim duyulan yapay aydınlatma ise insanların rahat edeceği ve evdeki eylemlerini rahatlıkla yürütebileceği nitelikte olmalıdır. Merdiven ve koridorlarda 30-40 lx, oturma odalarında ise 60-80 lx’lük aydınlatma yeterlidir (Akdur, 1998).

Oturma ve çalışma odaları ile salonlardaki aydınlatmanın dolaylı, yani ışınların göze doğrudan kaynaktan değil de yansıyarak gelmesini sağlayan bir aydınlatma olmasında yarar vardır. Okuma, örgü örme, dikiş dikme vb. işlerin yapıldığı alanlarda ışık miktarı biraz daha arttırılabilir. Yatak odalarında ise yarı dolaylı aydınlatmalar tercih edilebilir (Akdur, 1998).

-Hastanelerde aydınlatma

Hastane planlamasında başlangıç noktası olarak kabul edilen hasta odalarının aydınlatılmasında da en önemli ölçüt, gün ışığından yararlanmadır (Altuncu ve Tansel, 2009). Bütün hasta odalarının engellenmemiş gün ışığına gereksinimi vardır. Bunu sağlamak için pencerelerin büyüklük ve açısı, komşu bina, yükselti ve benzeri güneş ışığını kesen engeller göz önünde bulundurulmalıdır. Yeterli doğal aydınlatma için pencere alanı döşeme alanının 1/5 - 1/7’si kadar olmalıdır. Duvarlar ve tavanların beyaz veya açık renklere boyanması önerilmektedir (Şafak, Ş., Erkal, S. 2011).. Tedavi odalarının ve hizmet odalarının yönleri kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu yönlerine bakacak şekilde olmalıdır. Hasta odalarının cepheleri ise güney-güneydoğu arasında olmalıdır. Bu sayede odalar iyi şekilde sabah gün ışığı alacaktır (Neufert, 2000).

Günışığının, gün ve yıl içinde, mevsimlere ve hava şartlarına bağlı olarak değişen yapısı, yapay aydınlatma kullanımını da gerekli kılmaktadır. Hasta odaları için düşünülen yapay aydınlatma lamba ve aygıtları, hasta odalarının çok amaçlı olarak kullanım gerekliliğine bağlı şekilde çeşitlilik gösterirler. Bu bakımdan hasta odalarında aydınlatma, gerçekleştirilecek eyleme bağlı olarak sınıflandırılır. Bu sınıflandırma;

(10)

10

günışığının yetersiz kaldığı durumlarda alan içinde gereken genel aydınlık düzeyini sağlamak için kullanılan genel aydınlatma, hasta için gereken tıbbi tedavinin gerçekleştirilmesi ya da acil bir durumda anında müdahale için kullanılan

müdahale/muayene aydınlatması, özellikle çok yataklı alanlarda genel

aydınlatmadan bağımsız olarak diğer kullanıcıları rahatsız etmeden hastanın yatak içinde gerçekleştirebileceği bazı davranışları sağlamak için gereken yatak başı/okuma aydınlatması ve hastaların, sağlık personelinin gece saatlerinde yollarını rahatlıkla bulmaları için gereken en düşük seviyedeki aydınlığı sağlayan gece aydınlatması olarak yapılmıştır (Ak vd., 1998).

Koridorlardaki aydınlık dengesi doğal ışığın yapay ışıkla birlikte kullanılması ile dengelenmeli ve özellikle merdiven ve koridorlarda gölge oluşturmayacak şekilde iyi bir aydınlatma sağlanmalıdır. Merdivenlerin başında ve sonunda elektrik düğmeleri bulunmalı ve bütün merdivenler günün karanlık saatlerinde aydınlatılmalıdır (Altuncu ve Tansel, 2009).

Hastanelerde aydınlatma için kullanılan malzemeler de büyük önem taşımaktadır. Bunların kolay dezenfekte edilebilmesi, dezenfeksiyon maddelerine, darbeye, sürtünmelere dayanıklı olması, toz tutmaması ve üzerlerinde mikroorganizmaların üremesine sebep olacak kaplama, pürüzler ve aralıkların olmaması gereklidir (Teksöz, 2007). Hastanelerdeki doğal ve yapay aydınlatma standartları Tablo 1’de verilmiştir (Miller ve Friedman, 2003).

(11)

11

Tablo 1 Hastanelerde Yapay ve Doğal Aydınlatma Standartları

Alan

Döşemeden 84 cm yükseklikte çalışma seviyesinde tavsiye edilen aydınlatma

Yapay Aydınlatma (lümen/foot2)* Doğal Aydınlatma (gün ışığı faktörü %) Genel Hasta odaları Yataklar 3 0,6 15 3.0 Genel Ameliyathaneler Ameliyat masası 30 6.0 300 4.0 Laboratuvarlar 20 4.0 Bekleme salonları 7 1.6

* 1 lümen/foot 2=10.76 lx (Miller ve Friedman, 2003)

-Otellerde aydınlatma

Otellerin hizmet alanları içinde yer alan odalar, restoran, mutfak, çamaşırhane, çeşitli amaçlarla düzenlenen salonların ve personel kullanım alanlarının düzenlenmesi sırasında fiziksel çevre düzenlemesi ilkelerinin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu ilkelerin göz önünde bulundurulması, alanların daha kolay temizlenmesine, kullanım kolaylığı sağlanmasına, iç ve dış tüketici memnuniyetinin artmasına ve sağlık koşullarının uygulanmasına yardımcı olacaktır. Bu amaçla yapılacak düzenlemelerde dikkat edilmesi gereken fiziksel çevre ögelerinden biri de aydınlatmadır. Aydınlatma otellerde sonradan dikkate alınabilecek bir faktör değil, tüm alanların planlanması sırasında düşünülmesi gereken bir faktör olmalıdır (Martin, 1998). Otellerde uygun bir aydınlatma için:

 Lambaların göze parlaklık veren direkt ışınları mutlaka kamufle edilmelidir.  Işık kaynağının yerleştirilmesi gereken yerler iyi seçilmelidir.

 Yapay aydınlatmada mümkünse yarı dolaylı aydınlatma kullanılmalıdır. Bu şekilde ışık kaynağından çıkan ışınların %40’ı doğrudan yere gelirken, %60’ı tavandan duvarlara yansıyarak ve parlaklığını yitirerek yüzeyleri aydınlatır. Bu aydınlık türü yumuşak ve gölgesizdir. Dolaylı aydınlatmada ışınların %90’ı

(12)

12

tavandan yansır, %10’u ise direkt olarak aydınlatma sağladığından güneş ışığı gibi homojen bir aydınlatma sağlar; ancak, ekonomik değildir.

 Çalışma alanlarında beyaz ışık vermesi ve yeterli aydınlatma sağlaması nedeniyle flüoresan lambalar kullanılmalıdır. Ancak bu lambaların tavana yakın olması ve titreme yapmaması gerekir.

 Odalarda aynalı komodinler ve dolap içleri mutlaka aydınlatılmalıdır.

 Odaların aydınlatılmasında kullanılan her türlü aracın avize, abajur ve aplikle kapatılmasına dikkat edilmelidir.

 Odalardaki aydınlatma sistemi yatak başında bir prizle de kapatılıp açılacak şekilde düzenlenmelidir (Kozak, 1997; Kozak, 1998).

Otellerde toplam kalite yönetiminde aydınlatma önemli Bir unsur olarak kabul edilmektedir. Murat ve Çelik (2007) tarafından otellerde hizmet kalitesini belirlemek amaçlı üç ayrı otelde yürütülen çalışmada da, aydınlatma hizmet kalitesini belirleyen önemli kriterlerden biri olarak belirtilmiştir. Wu ve Liang (2009) da çalışmalarında, aydınlatmanın otellerde tüketici memnuniyetini etkileyen çevresel elementlerin başında geldiğini belirtmişlerdir.

-Alışveriş merkezlerinde aydınlatma

Gün ışığından en üst düzeyde yararlanma, bunun yeterli olmadığı durumlarda ise yapay aydınlatma araçlarının kullanılması, alışveriş merkezleri için de önem taşımaktadır. Bu nedenle alışveriş merkezlerini planlarken doğal aydınlatmanın sağlanabileceği alanların pencerelerinin yönleri ve boyutları dikkate alınmalı ve fonksiyonel katlar zemin ve zemin üzerinde konumlandırılmalıdır (Şenkal-Sezer vd., 2014).

Bir alışveriş merkezi ile ilgili ilk izlenim, genellikle girişlerden edinilir. Aydınlatılan çevre rahat, huzurlu ve güvenli bir atmosfer yaratmalı, mimariyi tamamlamalı ve asal görsel gereksinimleri yerine getirebilmelidir. Aydınlatma dışarıdan içeriye doğru, güvenli ve çekici bir geçiş sağlamalıdır (IESNA, 2000). Giriş için düşünülen aydınlatma sistemi, sirkülasyon alanlarına ve değişik işlevlere sahip alanlara (danışma, özel sergiler) dikkat çekebilmelidir. Bunun için de tek düze bir genel aydınlatma sistemiyle beraber, özel bölgeler için lokal aydınlatma sisteminin kullanılması gerekmektedir (Sakarya, 1997).

(13)

13

Koridorlardaki ışıklar yerleştirilirken yansımaların insanların görüş alanını kısıtlamamasına dikkat edilmelidir. Işıklandırma insanların dolaşım açısından da önemlidir. Işığın şiddeti dolaşımı hızlandırmak için 100 lx ve üzerinde, huzurlu ortam ve ağır dolaşım için ise 50-100 lx arasında olmalıdır.

Asansörlerde alışveriş merkezi içerisindeki koridor ve holler için kullanılan aydınlık seviyeleri elde edilmelidir. Asansör kabininin içini daha geniş göstermek amacıyla iç yüzeylerde daha açık renkler tercih edilmeli ve aydınlatma tavandan yapılmalıdır. Işığın şiddeti asansör lobilerinde minimum 50 lx ve maksimum 100 lx olarak kullanılabilir.

Merdiven aydınlatması yapılırken ele alınması gereken konu basamakların net bir biçimde görülebilir olmasıdır. Armatürler merdivenleri kullanan insanların gölgelerinin basamaklar üzerine düşmeyeceği bir biçimde yerleştirilmiş olmalı ve gölgelerin oluşumunu en aza indirmelidir. Yürüyen merdivenlerin aydınlatılmasında dikkat edilecek en önemli nokta ise insanların yürüyen merdivene ilk adım attığı veya merdivenden indiği bölgelerde bir kaza olmaması için minimum 50lx, maksimum 100 lx şiddetinde ışık kullanılmasıdır.

Alışveriş merkezi içerisinde yer alan yeme içme alanları en karmaşık alanlardır. Bu alanlarda istenilen atmosferin yaratılmasında aydınlatmanın önemi büyüktür. Yeme içme alanları için düşünülen aydınlatma sistemi, rahat ve huzurlu bir atmosfer yaratmalıdır. Bunu yaratmak için de çok yüksek olmayan bir aydınlık seviyesine ihtiyaç vardır (50-100 lx).

Son olarak, lavabo ve tuvaletler için düşünülen genel aydınlatma minimum 50, maksimum 100 lx kullanılabilir. Ancak tuvalet bölmeleri üzerinde yüksek aydınlık seviyesi elde edilmelidir. Böylece daha verimli bir temizliğin yapılması sağlanmış olur (IESNA, 2000).

Aydınlatma Araçları ve Bakım

- Akkor lambalar

Kullanma kolaylıkları ve satın alma maliyetinin düşüklüğünden dolayı bu lambalar çok kullanılmaktadır (İncir, 1985). Bu tür lambalar renkleri çok iyi bir şekilde ortaya

(14)

14

çıkarırlar (Ching ve Adams, 2006). Ancak akkor lambaların kullanım ömrü çok kısa ve ışık etkenliği çok düşüktür. Akkor lamba kullanılması:

 yapay aydınlatmaya ara sıra başvuruluyorsa,

 aydınlatılacak alan küçükse,

 çok güçlü bir aydınlatma gerekliyse tavsiye edilir (İncir, 1985).

- Flüoresan lambalar

Flüoresan lambalar civa buharı kullanan alçak basınçlı boşalmalı lambalar olarak da tanımlanır (Ataç, 2013). Bu tür lambaların ışık etkenliği yüksek ve kullanım ömürleri uzundur (İncir, 1985). Akkor lambalara göre etkinliklerinin büyük olması nedeni ile günümüzde konut, büro, kütüphane, hastane, okul, ve iş yerlerinin aydınlatılmasında tercih edilmektedir (Ataç, 2013).

- LED lambalar

LED kelimesi “light emitting diode” nin kısaltması olup; “ışık yayan diyot” anlamını taşımaktadır. Klasik aydınlatma sistemlerine göre düşük enerji tüketimi, uzun ömürlülük, sağlamlık, yüksek dayanıklılık ve güvenilirlik gibi avantajlara sahip olan LED lambalar, ışık verimliliği ve enerji tüketimi açısından diğer lamba türlerine göre daha avantajlıdırlar. Uzun ömürlü ve sağlam oluşu, boyutlarının küçüklüğü, içerisinde doğaya zarar verebilecek herhangi bir gazın bulunmaması ve çok çeşitli renklerde sunulması, LED lambaların kullanılırlığını arttırmaktadır (Ataç, 2013).

Aydınlatma araçlarının bakımı

Aydınlatma düzeni, düzenli bakım yapmaya elverişli değilse ömrü tükenen lambalar ve ışıklıklar üzerine biriken tozlar nedeniyle birkaç ay içinde aydınlık düzeyi yarı yarıya düşebilir. Bu nedenle düzgün bir bakım programının yapılması gerekir. Bunun yanında bakımı ve değiştirilmesi kolay ekipman seçilmelidir (Stipanuk ve Roffmann,1992).

Işıklıklar kolay bir şekilde temizlenebilmelidir. Bu temizlik genelde 6 ayda bir yapılır. Eğer kullanılan alanın havasında toz varsa temizliğin daha sık yapılması gerekir. Aydınlık düzeyinde %20-30 arasında düşme saptandığında temizliğin tekrarlanması gerekir. Temizlik yapılırken tüm güvenlik önlemleri alınmalı, ışıklıklar akım varken

(15)

15

kesinlikle temizlenmemeli ve temizlik yapılırken temiz eldiven kullanılmalıdır. Kir tutmasını önlemek için plastik ışıklıklar temizlendikten sonra kendi halinde kurumaya bırakılmalıdır. Çünkü kurulama işlemi ışıklığa statik elektrik yüklenmesine ve tozların çekilmesine neden olur (Stipanuk ve Roffmann,1992).

Akkor lambalar tükeninceye kadar etkinlikleri azalmaz. Ancak flüoresan lambalar için aynı şey geçerli değildir. Işık etkinliği düşmüş olan bir flüoresan lamba uzun süre yanmaya devam eder. Bu nedenle flüoresan lambalarda, lambanın tükenmesini beklemek doğru değildir. Işık etkinliği %70’in altına düştüğünde, lambayı yenisiyle değiştirmek daha ekonomik olur (Aygör, 2015).

SONUÇ VE ÖNERİLER

İyi bir aydınlatmanın en önemli ve birinci ilkesi, yeterli olmasıdır. Yetersiz aydınlatmanın ise verim üzerinde olduğu kadar, bireyin fizik ve moral sağlığı üzerinde de kötü sonuçları olacaktır. Konutlarda, hastanelerde, okullarda, otellerde, fabrikalarda, alışveriş merkezleri vb. farklı kullanım alanlarının aydınlatılmasındaki ortak amaç, iyi görme koşullarının sağlanmasıdır. Konutlarda aydınlatma donanımı ve aydınlatma sistemlerinin seçimi yaşamsal önem taşır. Konut aydınlatılmasında, güneş ışığından en üst düzeyde yararlanılmalıdır. Hastane planlamasında başlangıç noktası olarak kabul edilen hasta odalarının aydınlatılmasında en önemli ölçüt de, gün ışığından yararlanmadır Alışveriş merkezlerinde doğal aydınlatmanın sağlanabileceği alanların pencerelerinin yönleri ve boyutları dikkate alınmalıdır. Çalışma ortamında aydınlatma, kalite ölçütlerinin gerektirdiği tüm ayrıntıların görülebilmesi için gereklidir ve işteki verimi büyük ölçüde etkilemektedir. Çalışan açısından da aydınlatmanın, işteki kalite standartlarının gerektirdiği şekilde yapılmasını ve hata oranlarının azaltılmasını sağlamasının yanında iş kazalarının önlenmesinde de büyük bir etkisi bulunmaktadır. İyi aydınlatılmamış bir ortamda gerçekleştirilen bir çalışma, çalışanda göz yorgunluğu yaratır, kazaların meydana gelmesine neden olur ve çalışan verimliliğini azaltır.

Aydınlatma açısından uygun çalışma ortamı sağlanırken mümkün olduğu ölçüde gün ışığından faydalanılmalıdır. Doğal ışığın uygun kullanıldığı alanlarda çalışmak bireyi hem psikolojik sorunlardan uzak tutar hem de çalışmayı daha zevkli hale getirir.

(16)

16

Yapılan faaliyete göre ancak doğal aydınlatmanın yetersiz kaldığı durumlarda yapay aydınlatma kullanılmalıdır. Ayrıca bir alanın renginin niteliği de gün ışığında veya yapay aydınlatma altında farklılık gösterir. Böyle durumlarda doğal ve yapay aydınlatma sistemlerinin birlikte ve dengeli olarak kullanılması uygulanabilirlik ve verimlilik açısından en uygun çözümdür.

Aydınlatma araçlarında kullanılan malzemeler de aydınlatmada verimlilik için büyük önem taşımaktadır. Aydınlatma düzeni, düzenli bakım yapmaya elverişli olmalıdır, aksi takdirde ışıklıklar üzerine biriken toz ve kir aydınlık düzeyinin yarı yarıya düşmesine neden olabilir. Bu nedenle aydınlatma araçlarında tercih edilecek malzemelerin temizliği, bakımı ve değiştirilmesinin de kolay olması gerekmektedir. Sonuç olarak kullanım alanına göre; hangi nitelikte ve seviyede aydınlatma kullanılacağını bilmek, verimliliği sağlamada temel ilkedir ve enerji tasarrufu açısından da büyük önem taşır.

KAYNAKÇA

Ak, B., Mete, M., Sargutan, E. (1998). Hastanelerde Ev İdaresi Hizmetleri. Selçuk Üniversitesi Basımevi, Konya.

Akdur, R. (1998). Halk Sağlığı: Konut ve İnsan Sağlığı Açısından Önemi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları, Ankara.

Altuncu, D., Tansel, B. (2009). Aydınlatma Kontrol Sistemlerinin Hastanelerde Kullanımı. Tasarım ve Kuram, 5 (8): 116-143.

Ataç, F. (2013). Kütüphanelerde Doğal ve Yapay Aydınlatma Kriterleri: Orta Doğu

Teknik Üniversitesi Merkez Kütüphanesinin Okuma Salonlarının İncelenmesi.

Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Aygör, H.A. (2015). Ergonomi. Fiziksel İş Yeri Düzenleme: Aydınlatma. Atatürk

Üniversitesi ATA-AÖF. Web Sitesi

Http://İsgbolumu.Com/Wp-Content/Uploads/2015/08/8-Ergonomi-İsgbolumu.Com-İsg-Bolumu.Pdf, erişim Ocak 2016.

(17)

17

Bayık, A. (1992). Çalışma Alanı Boyutlarının Belirlenmesinde Antropometrik Bir

Yaklaşım. Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bilim Uzmanlığı Tezi,

Ankara.

Boduroğlu, Ş. (2001). Kentsel Dış Mekanların Aydınlatılmasının Kentsel Tasarım

İlkeleri Açısından İncelenmesi. Mimar Sinan Üniversitesi Kentsel Tasarım

Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Bradford, B.T. (1971). Easy Steps to Successful Decorating. Simon and Schuster, New York.

Dursun, B. (2005). Dâhili Ortamlarda Aydınlatma Hesaplama Tekniklerinin Analizi ve

Bir Uygulama Örneği. Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek

Lisans Tezi, İstanbul.

Ching, F. D.K., Adams, C. (2006). Illustrated Construction Guide. Limusa Wiley, New York.

Erel, S., Bener, Ö. (1995). Çevre Koşullarının Fiziksel ve Ruhsal Sağlık Üzerindeki

Etkisi. Aşama Matbaacılık, Ankara.

Eren, E. (1998). Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi. Beta Yayınları, İstanbul.

Eye Discomfort (1999). web sitesi http://www.ccohs.ca/oshanswers/ ergonomics/office/eye_discomfort.html, erişim Eylül 2009.

Faulkner, S. (1979). Planning a Home. Holt, Rineart and Winston, New York.

Ilıcak, S. (1988). Çevre-İşyeri Koşulları ve Ergonomik Yaklaşımlar. 1.Ulusal Ergonomi Kongresi. Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, Yayın No: 372, Ankara.

IESNA (2000). Lighting Handbook: Reference & Applications (Ed: Mark Rea), Illumination Engineering Society of North America, New York.

İncir, G. (1979). Endüstriyel İşyerlerinde Çevre Koşullarının Etkileri. Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, No: 227, Ankara.

İncir, G. (1985). İş Yerlerinin Aydınlatma Düzeni. Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, No:329, Ankara.

(18)

18

Kalınkara, V. (2006). Tasarım ve Dekorasyon. Gazi kitabevi, Ankara.

Kozak, A. M. (1997). Konaklama İşletmelerinde Kat Hizmetleri Yönetimi. Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1005, Eskişehir.

Kozak, A. M. (1998). Otel İşletmelerinde Kat Hizmetleri Yönetimi. Turhan Yayınevi, 2. Baskı, Ankara.

Kürkçü, E.A., Çakar, İ., Zeyrek, S. (2015). İşyerlerinde Aydınlatma. web sitesi http://www.isgum.gov.tr/rsm/file/isgdoc/IG1-isyerinde_aydinlatma.pdf, erişim Ekim 2015.

Martin, R.J. (1998). Professional Management of Housekeeping Operations. Third Edition, John Wiley&Sons Inc.

Miller, J.L., Friedman, E. (2003). Optical Communications Rules of Thumb. Mc. Graw Hill.

Murat, G., Çelik, N. (2007). Analitik Hiyerarşi Süreci Yöntemi İle Otel İşletmelerinde Hizmet Kalitesini Değerlendirme: Bartın Örneği. Zkü Sosyal Bilimler Dergisi, 3 (6): 1–20.

Neufert, E. (2000). Yapı Tasarımı (35. Baskıdan Çev. Gizem Tercüme, Editör: Çağla Özaslan). Beta Basım, İstanbul

Özkaya, M. (1998). Aydınlatma Tekniği. Birsen Yayınevi: İstanbul.

Özlü, K. (2008). Konut Yaşama Mekanlarında Yapay Aydınlatma. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Trabzon.

Öztürk, Ç. (2006). Gelişmiş Doğal Aydınlatma Sistemleri ve Uygulama Örnekleri. Gazi Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Poormoosavy, S.M. (2004). Alışveriş Merkezlerinin Aydınlatması ve Örnek Olarak Ankara Karum İş ve Alışveriş Merkezinin İncelenmesi, G. Ü., Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

(19)

19

Sakarya, İ. (1997). Teknik ve Estetik Yönden Aydınlatmanın Alışveriş

Merkezlerindeki Mekan Tasarımına Etkileri. Mimar Sinan Üniversitesi Yüksek

Lisans Tezi, İstanbul.

Sirel, Ş. (1991). Aydınlatmada Enerji Kaybı. Yapı Fiziği Uzmanlığı Enstitüsü Kitapçığı, No:3, İstanbul.

Sirel, Ş. (1996). Aydınlatma Tasarımında Temel İlkeler. Yapı Fiziği Uzmanlığı Enstitüsü Kitapçığı, No:7, İstanbul.

Stipanuk, D.M., Roffmann, H. (1992). Hospitality Management and Design. Educational Institute of the American Hotel & Motel Association, Lansing, MI. Su, B.A. (2001). Ergonomi. Ankara; Atılım Üniversitesi Yayınları.

Sunviva (2016). Gün Işığı İle Doğal Aydınlatma & Gün Işığı Tüpü Aydınlatma

Sistemi. web sitesi http://www.sunvia.net/content/pdf/sunvia_hakkinda.pdf,

erişim Ocak 2016.

Şafak, Ş., Erkal, S. (2011). Kurumlarda Ev İdaresi. Detay yayıncılık, 2. Basım, Ankara.

Şenkal-Sezer, F., Vural-Arslan, T., Çahantimur, A. (2014). Alışveriş Merkezlerinde Kullanıcı Memnuniyetinin Konfor Koşulları Açısından Değerlendirilmesi: Bursa Örneği. Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi,19 (1): 81-96.

Şerefhanoğlu-Sözen, M. (2001). Aydınlatma Teknik ve Estetik. Arrademento

Mimarlık Dergisi, Sayı 5.

Taşyürek, M. (2003). Görünür Işınlar veya Aydınlatma. web sitesi http//:isgüvenligi. net/ index. php?option=com_content&task=view&id=54, erişim Kasım 2007. Taşpınar, A.S. (1977). Mimaride Gün Işığı. Orta Dogu Teknik Üniversitesi Mimarlık

(20)

20

Teksöz, E. (2007). Yoğun Bakım Havalandırmaları ve İzolasyon Ünitelerinde

Havalandırmalar. web sitesi

http://www.das.org.tr/tr/dosya/kongre/kong2007/yazi/ertan.teksz-das-2007-yazi.pdf, erişim Kasım 2007.

The Ergonomics of Light (2002). web sitesi

http://www.buildings.com/DesktopModules/BB_ArticleMax/ArticleDetail/BBArti cleDetailPrint.aspx?ArticleID=1070&Template=Standard_Print.ascx&siteID=1, erişim Eylül 2015.

Ünal, A., Özenç, S. (2004). Aydınlatma Tasarımı ve Proje Uygulamaları. Birsen Yayınevi, İstanbul.

Wu, C.H.J., Liang, R.D. (2009). Effect Of Experiential Value on Customer Satisfaction with Service Encounters in Luxury-Hotel Restaurants.

Referanslar

Benzer Belgeler

Aydınlatma insanların iç ortamdaki nesneleri ayırd etme ve belirli iĢleri yapabilmeleri için çok önemli bir etkendir. Yapay aydınlatma kadar doğal aydınlatmanın da

Kentlerde tahribat yaratan durumlara örnekler (nedenler-sonuçlar arasındaki ilişki), Kent habitatlarında istilacı türlerin etkileri, Kent ekosisteminde stres

Binaların tasarımı sırasında, doğal aydın- latma düzenlerinin; saydamlık oranı, pencere türü gibi kabuk bileşenleri ile güneş kontrol sistemlerinin doğru seçimi, iç

Tipoloji çalışması kapsamında, bu yapı elemanları üzerinde yer alan doğal aydınlatma elemanlarının incelenmesi yapılan mekâna göre aydınlatma elemanlarının

A) Güneşe doğrudan bakmak, göz sağlığımız için oldukça tehlikelidir. B) Işığın zararlı etkilerinde korunmak için her zaman koyu renkli gözlükler kullanmalıyız. C)

Tipoloji çalışması kapsamında, bu yapı elemanları üzerinde yer alan doğal aydınlatma elemanlarının incelenmesi yapılan mekâna göre aydınlatma elemanlarının

Şirketin içine girdikten sonra gelen şirket ana sayfasında; son yapılan hesaplamalara göre geçmiş ve cari dönem teşvik

Mevcut veriler dikkate alındığında, sınıflandırma kriterlerinin sağlanmadığı anlaşılmaktadır Solunum yollarının veya derinin duyarlılaşması Alerjik cilt