• Sonuç bulunamadı

Etüdlerimizden:Çukurova ve Toroslar'da köy iktisadiyatı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Etüdlerimizden:Çukurova ve Toroslar'da köy iktisadiyatı"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cs

===' Tecim Gazetesi

Tecim ve Endüstri Odası ve Borsa tarafından ayda (3) defa çıkarılır.

No. 192 —- Altıncı sene 1 İKİNCİTEŞRİN 1937 Parasız dağıtılır. *

A

15 Yaşma Basan Cumhuriyet

Yılları günlere, asırları yıllara sığdırıyoruz ! Bövle az za­ man zarfında insan kafasının alamıyacağı kadar çok btlyük iş­ ler başarmak ancak Türk milletine has bir meziyettir.

İşte devrimin asıl göz kamaştırıcı ve inandırıcı varlığı bundadır.

Asırlarca sUren saltanat devrinde memlekete ne yapıldı ve millete ne verildi V..

O devrin yegâne göze çarpan vasfı, milletin bir esir ve memleketin mUstemleke olmasından başka bir sey değildi.

Memleket varidatile memleket imar olunamazdı. O varidat Sarayın sefahetine karşılık tutulurdu...

O devir, milletin yükselmesini, memleketin imarını düşün­ menin bile cezaya tâbi olduğu bir devirdi !..

Nihayet Türkün azmi ve temiz iradesi bütün bu kötü asırların tarihini temiz bir süngü ile kapadı ve Atatürkün Baş- buğluğuyla yeni bir devrin tarihini açtı...

Bugün, o tarihin 14 üncü şeref sahifesini okuyoruz.

Onun her yaprağında millet için gurur ve iftiharın şeref ve medeni\Tetin ölmez eserlerini görüyoruz !

Yaşadığımız bu tarih dünya durdukça böyle nurlu sahifele- rini doldurmağa devam edecektir.

Bugün memleketin mamur ve milletin mesut olması için kurulan bir rejimin 15 inci yılına giriyoruz.

Fakat öyle hızlı ve kuvvetli adımlarla yürüyoruz ve çalı­ şıyoruz ki bu 14 yıl zarfında 14 asırda yapılacak işleri sıkış­ tırmış ve başarmış bulunuyoruz.

Türkün ölmez benliği, ve Atasının irşad ve işaretiyle dün­ ya devletleri içerisinde şerefli bir mevkie yükselmesi tarihin ve cihanın bize verdiği haklı bir seviyedir.

Bu mertebeye ancak Türk milleti gibi Ölüyü diriltmeyi, yoğu var yapmayı bilen ünlü uluslar çıkabilir !.,

V.

TAHA TOROS

Türk İllüstrasyonu’nun güzel klişeleri

Bu nüshamızda koydujpımuz Adananın manzaraları İstanbulda intişar etmekte olan Türk İllüstrasyonu’nun 64 üncü sayısında Adanaya tahsis edilen sahifelerde

çıkm ıştır. " ’ «.<

Güzel klişeleri v* özlü yazılariyle İllüstrasyon’u Avrupa mecmuaları seviye­ sine çıkaran arkadaşlarımız her an tebrik ve takdipe lâyıktırlar. , .

Bize mecmualarında çıkan klişeleri, lütfetmiş olmalarından dolayı ayrıca te- ' şekkürlerimizi sunarız.

Seyhan Valisi

TEVFİK HADİ BAYSAL

Ticaret ve Sanayi Odası İdare Meclisi üyeleri

(2)

Sayfa : 2 TECİM GAZETESİ

Adanada Klevland Pamuğu

Borsa Umumî Kâtibi

Süleyman Sergici

Adananın pamukçuluk tarihi çok eski zamanlara kadar geri gider. Adanaya pa­ muğun ne vakit girdiğini kat’î surette tes- bit edecek bugün elimizde hiç bir vesika olmamakla beraber pamuğun bundan 800— 900 sene evvel Hindistandan Adanaya ge­ tirilmiş olduğu tarihî bazı malûmattan is- tidlâl edilmektedir.

Bugün Adananın benimsediği ve yerli adını verdiği kozanın Hindistandan ilk defa Adanaya getirilen Hint pamukları cinsin­ den olması pek muhtemeldir.

Bu pamuklar mururu zamanla memle­ ketin iklimine tetabuk etmiş, bilâhere Hint pamuklarından ayrılarak Adanaya ait hu­ susî bir tip haline gelmiştir.

Nitekim; Sakalarides cinsinden olarak vaktiyle Mısırdan Adanaj-a getirilip iane şeklinde çifçi.ve dağıtılan İane pamukları da mururu zamanla dejenere olmuş ve aslı ile mukayese kabul etmiı^ecek derecede de­ ğişmiştir.

Memleketimizde pamuklu mensucat sa­ nayii esaslı surette kurulurken bu sanayiin

mikron

Ticaret ve Zahire Borsası İdare Heyeti

ihtiyacı olan iyi cins pamukları da güzel yurdumuzda yetiştirmek ciheti­ ni göz önüne alan Cumhuriyet hükü­ metimiz bu işe büyük bir azimle baş­

lamıştı.

Pamuk cinsinin ıslâhı için evvel emirde yurdumuzun iklim ve toprak şartlarına uygun tohumların tesbiti isiyle uğraşmak üzere Adana Tohum

Islâh İstasyonu kuruldu.

On, onbir senedcnberî pamuk tohumları üzerinde mütemadi etüdler yapan ve dünyanın her tarafından getirdiği tohumları ekerek denemeler yapan Islâh İstasyonu evvelâ Ekspres namiyle bir pamuk tipi tesbit ederek bunun tohumların» 1927 yılında çifçi- ye dağıtmıştı.

Seneden seneye ekinli arta» Eks­ pres pamuğunun 1991— tS82 yılmdaki istihsali 7.309 balyaya baliğ olmuştu.

Bu pamuk 2S-“* 3 £ miSmetre u-zunluğunda olup her türlü iplik, ima­ line elverişli idi. Tel kalınlığı 10— 13

tutu-olup rengi hafif krem, mu ipek gibi yumuşak idi. 40 numa­ raya kadar iplik yapmağa müsait ve en ince bezleri dokumağa kabiliyetli olan bu pamuk maalesef az zaman içinde dejenere olmuş ve bu güzel evsafını kaybeylemiştir.

Bu sebebten dolayı tohum islâh istasvonu memleketimize daha elve­ rişli bulduğu Klevland pamuğunu çif- çiye tavsiye eylemiş ve tohumunu kendi göstereceği yerjerde ekilmek ve kontrolünü yapmak şartıyle mün- tehip çifçilere vermişti.

1988 yılında ilk defa ekilen klev­ land tohumundan 12.000 kilo pamuk almıştı. 1934 yılında istihsal miktarr î 49.000 kiloya çıkarılmış ve 1935 yı­ lında 800.000 kilo klevland pamuğu »hmmşt*r.

İstihsal miktar! 800.000 kiloya vasıl «Iıtafca bunun tohumunu tekmil çifçİye kifayet edecek derecede çıv ğaltmak için bilâhare pamuk üretme

çifliği Unvanı alan tohum islâh istas­ yonu Seyhan ve Ceyhan nehirleri arasındaki arazinin demiryolundan denize kadar olan 24.095 hektarlık bir sahaya 1930 yılında yalnız klev­ land tohumu ektirmiş ve tohumların karışmaması için bu mıntakada açılan cinsten iane ve ekspres gibi pamukla­ rın ekilmesini yasak eylemişti.

Bazı bölgelere hastalık haşere arız olmasından dolayı 1930 yılında ümit olunari mahsul alınmadı. Ancak 14.546 bafya klevland pamuğu istih­ sal olunabildi.

Klevland pamuğunun çoğalması ve tekmil çifçiye kifayet edecek de­ receyi bulması üzerine 1937 yılından itibaren iane ve ekspres cinsleri ta­ mamen ortadan kaldırılmış ve bunla­ rın yerine klevland cinsi kaim olmuş­ tur.

Klevland pamuğunun evsaf»: Bu kadar bUyttk fedakârlıklarla elde edilen klevland pamuğu evvel emird3

(3)

TECİM GAZETESİ Sayfa : 3

Btüdlenmizden:

Çukurova ve Toroslarda Köy iktisadiyatı

v

-Dağ- mıntakasındaki bu köylülerin geçim menbalarından biri de keçi, koyun beslemek ve binnetice tere- yağcılık, peynircilik işlerile meşgul olmaktır. Bu tarzı maişet bir çok ai­ leleri hayata sımsıkı ve sevgiyle bağ­ lamıştır. Bununla daha çok meşgul olan halk üçüncü tip olarak ayırdığı­ mız aşiretler ve yörükler olduğundan orada izah edilecektir. Fakat dağ mın- takalannda sakin köylerde de * yörük­ ler gibi koyun, deve, keçi, inek v.s. hayvanlarla maişetini temin edenler de randır-an itibariyle çifçiyi memnun edecek bir derecededir.

Saniyen İane pamuklarına naza­ ran yüksek evsafta bulunması yüzün­ den. daha fazla fiata satılmaktadır.

Bu iki sebepten dolayı çifcileri- miz klevlandı memnuniyetle ve terci­ han ekmektedirler.

Bu pamuğun yapılan diyagramına nazaran orta uzunluğu 25,4 milimetre­ dir. Diyagramlar üzerin­ deki incelemelere göre klevlandda orta ve uzun tel' bölgelerinin tutarı bü­ tün diyagrama göre adet itibariyle ®/o78; vasatı öl­ çüsü itibariyle % 88 dir. Tel mukavemeti yani kiri­ lim noktası 5,68 gramdır.

Klevlandı tetkik eden pamuk mütehassısları bu pamuğun Stapel yani el­ y a f itibariyle uzunluğu full inch ve derece itiba­ riyle cinsi Good middling olarak tasnif

lerdir.

Bu tasnife göre Klev- land pamuklarımızın tel uzunlukları tam olarak 25,4 metre olup cinsi de bütün dünyanın esas tanı­ dığı Middling pamuğunun iki derece fevkindedir.

mevcuttur. Bunların süt, yoğurt, pey­ nir, yün, yağ ve tüyleriyle ve derile­ riyle kendilerinin satışından vasatı bir kazanç elde edilmektedir.

Halkın bir kısmı da avcılık yap­ maktadır. Avladıkları hayvanların de­ rilerde geçinen, veya geçimlerine bu kısmı da destek ittihaz eden köylüler vardır.

Yine bu köylülerde arıcılık, üzüm­ cülük te yavaş yavaş aile geçimini tanzim edebilecek bir kazanç kaynağı olmaktadır.

III. Y ö r ü k le r ve a ş i r e t le r :

Bunların mühim bir kısmı seyyar­ dır. Bir asır evvelindenberi hükümet bunların iskânı için çareler aramış ve bir kısmının da iskânına da muvaffak olmuştur. Hatta bu gibi seyyar aşiret­ lerin Türk camiası içerisinde dolaşma­ ları insan vücudundaki bir romatizma

Yazan : TAHA TOROS

sızısına benzemektedir.

Asırlardanberi sabit yerleri olmı- yan ve nüfus kütüklerinde adlarına rastlanmıyan, askere alınmıyan bu seyyar kitlelerden istifade edileme­ miştir.

Alman muharrirlerinden (Dr. Fray- liç ve Mühendis Ravlig) tarafından (Türkmen aşiretleri) adıyla neşredilen kitapta bunların tevezzü mıntakalan, hayatları ve iskân edilmemelerinden doğacak zaralar bir ecnebi gözüyle tahlil edilmektedir. Müellifler tarafından “Seyyar Türkiye, adıyla tevsim edi­ len bu aşiretlerden bu gün Seyhan ilinde mühim kitleler kalmamıştır.

Hükümetin feyizkâr eliyle bunlara yer gösterilmiş ve yuva kurulmuştur. Fakat besledikleri deve, koyun ve ke­ çi sürülerinin hayat seyirlerine ve eski ananelerine riayet saikasıyla yi­ ne de yazlan dağlara kitle halinde

(4)

sayfada^-Sayfa = 4 TECİM GAZETESİ

Cum huriyet Rejim inde

Ç U K U R O V A

* ______ ______ TAHA TOROS

Akbaşlı muhteşem Toroslaria ma­ vi ve şirin bir denizin arasındaki düz­ lüğe “Ailın Ova,, diyoruz !

Altın sarı bulunduğundan mı, yoksa başak altın lenkli olduğundan mı ona bu adı verdiler. Yainız bütün meziyetleriyle “Çukurova,, yüce ve azgın Toroslaria, uysal ve sıcak bir denizin çiftleşmesinden doğan ve de­ nizi ruhu ile dağ kafasını perçimliyen bir varlıktır.

Baharda yeşil, koyu gökten ve durgun denizden daha yeşil olan Çu­ kurova yaz mevsiminde tatlı cıvıltılı kanarya göğsü gibi sapsarı, sonbahar girerken yurdun hayatını elyafına bağ- îıyan ve insanlarının bahtını tanzim eden bir pamuk aklığına sahiptir.

Bu ülkenin her karış toprağında bereketin ve hayatın sırları saklıdır. Ona, dökülen ulusların kızıl kanları belki özlüğünü ve feyizkârjığmı ver­ mişlerdir. Tarih kadar eski bir düzlük olmasına rağmen her an enerjik bir

! varlık gibi gençtir. * îfc *

Meşhur “Pier Loti„ ( Adana Tür- kiyenin kalbidir) demişti.. Ilık seması, göz alıcı yeşilliği ve toprağının fışkı­ ran bereketi ve bol mahsulü ile Ada­ na Türk vatanının özlü bir köşesidir ! Bu vatan parçasının hemen her köşesi feyzin şaha kalkmış bir remzi­ dir ! Onun yoluna hayatım bağlıyan üzerinde yaşıyan insanlar değil İkti­ sadî rüştünü idrak eden bütün bir Türkiyedir.

Devirlerin ve devrimlerin bile bu Ovanın kıymeti üzerinde rolleri var­ dır ! Saltanat devrinin kapitülasyon heyûlâsı Çukurovayı sarstığı kadar hiç bir ülkeyi bu kadar sarsmamış ve öşür belâsı münbit Çukurova çevresi kadar hiç bir köşede bu kadar azra- illeşmemiştir !

*

Osmanlı İmparatorluğunun son

günlerinde Anavatanın parçalanması­ na karar verildiği zaman bütün em­ peryalistlerin kanlı gözü hırs dolu bir bakışla Adana topraklarına çevrilmiş­ ti ! İnsanı caniliğe sevkeden dünya güzeli dilber bir kız gibi, tamah ve hırsı damarlarında kan olarak gezdi­ ren eli uzun adamların gözüne çarpan mücevher dolu bir hazine gibi düş­ manların gözlerini kana boyuyan A- dana diyarı emperyalist duygulara kolay kolay esir olamazdı. Nitekim bu diyarda Fransızların olduğa gibi Ingilizlerin, lngilizlerin olduğu kadar Moskoflarm ve daha birçok devletle­ rin körleşmiş emellerile gömülü idi. Nihayet bir anlaşmadan sonra Fran­ sızların haksız istilâsına uğrıyan Alti­ nova sahihlerinin kendisini kurtarmak için nasıl yurdu terk ederek birer arslan gibi boğuştuğunu az zamanda gördü !

Bu Ovanın her karış toprağı Türk kanlarile yoğrulmuş ve özleşmiştir !

Kuvvetli oluşu, göz ka- maştırışı keskin bir güneşi emdiği kadar Türk kanı­ nı da emmiş olmasındadır! Onun her karışına binlerce insan harcamağı göze alan asil Türk, niha­ yet onun nurlu toprağın­ dan düşman çizmesini bir süprüntü gibi dışan at­ mıştır !

Tarihte kılıçların kı­ nından çıkmasına milyon­ la r c a insanın boğazlaşma­ sına hep mümbit toprak­ ların göz alıcı verimi se­ bep olmuştur ! Bunu son defa denemek istiyen em­ peryalizmin zehirli tohum­ larını Türkün gösterdiği yüksek kahramanlık temiz- c lemeğe kâfi gelmiş ve bu toprağı hürriyetine kavuş­ turmuştur...

(5)

TECÎM GAZETESİ Sayfa : S

Tarihe kahramanlığın örneklerini gösteren istiklâl Savaşından sonra Cumhuriyetin nuruyla bir kat daha ününü ve meziyetini artıran Çukurova Türkün göğsünü kabartacak kadar yüksek bir bereket diyarı olmuştur.

İstiklâl mücadelesinde Adananın kurtuluşu, pamuğun kurtuluşu, porta­ kalın kurtuluşu, buğdayın kurtuluşu i di ! Bugün 15 inci Cumhuriyet yılına girerken o kurtuluştan bu güne kadar feyizli yılların eserine ve hızına hay­ retle dönüp bakıyoruz... Ve bu ba­ kıştır ki bize eski devrin ziraî inkişa fı öldüren elemli yıllarını ve bugünkü rejimin nur saçan tekâmül etmiş eser­ lerini mukayeseye sevkediyor ? Böyle az zamanda gözle görülüf bir mese­ leyi mukayese bile etmek caiz değil­ dir. Hiç gece ile gündüz mukayeseye sığar mı ?

* * *

Adanada Un Fabrikası

Atatürk rejiminin bu mümbit top­ raklarda bir tohum ürer gibi hızla in­ kişafı Çukurovamn kah­

ramanca öğünebileceği bir meziyettir.

istiklâl ve mücadele fikrini ilk defa bu diyar­ dan aldığını söyliyen o Büyük Başın bu diyarın çocuklarının da ardından nasıl bir çoşkunlukla koş­ tuğunu ve memleketin Kurtuluş Savaşında ve inkılâbın her safhasında her zaman ilk hızıyla yer tutmakta olduğunu hepi­ miz biliyoruz.

Az bir zamanda T ürk vatanının her köşesindeki ziraî, sınaî, ve İktisadî kalkınmanın eserlerini doya doya seyrederken yarın için en büyük bir hızın göz bebeklerimiz­ den kalbimize doğru

akın yaptığım hissediyoruz. Ve biliyoruz ki her işaret bir inkılâbın yapılması demektir ! Bu topraklarda üzerine düşen devrim vazifesini her zaman başarmış ve başarmağa hazır bulunmuştur.

“ Mısır „ ın elimizden çıktığına yanmıyalım ! Şimdilik "Çukurova,, yı

oraya benzeten garp mütefekkirleri yarın orayı buraya benzetmeğe öze- neceklerdir.

Cum'uriyet rejiminin toprağa verdiği köklü benliğin burada şahlan­ dığım ve muvaffakiyetin ayaklandığım her an görmek mümkündür !..

T a h a To j o s

(6)

Sayfa 6 TECİM GAZETES!

Pamuk Haberleri

Çukurova ve Toroslarda

köy iktisadiyatı

—Üçüncü sayfadan artan—

çıkmakta devam eylemektedirler. Sabit bir yere bağlandıktan sonra maişetleri icabı yer değiştiren bu gi­ bi halkın bu günkü rejim . dahilinde yarı seyyarlığının hiçbir İktisadî fayda­ sı yoktur.

Bunların kışın ovaya inmeleri ya­ zın yaylalarda vakit geçirmeleri ha­ yatlarını kazanma icablarındandır. Bun­ ların pek azı toprak sahibidir. Ve esasen toprakta gözleri yoktur. Ge­ çinme menbaları da hiçbir zaman top­ rak değildir.

Eğer deveci iseler Develerinin kiralarından ve yünlerindan istifade ederler. Koyuncu ve davara iseler onların peynir, yağ ve yünlerinden kazançlarını temin ederler. Bunların yarı göçebe olması bu günkü rejimi­ mizin herkesi yurdlaştırma zihniyetine uymamaktadır. Bunlardan mühim bir kıs­ mı yerleşmiş ve hattâ tarla sahibi olup seyyarlıktan çıkmıştır; çıkmıyanlar da maişetlerini ancak o yolda temin ede­ bilmelerinden dolayı bu işe devam za­ ruretini hissetmişlerdir. En sonunda hükümetin yerinde kararlariyle bunla­ rın da tamamile iskânı mümkün ola­

caktır.

25 Teşrini evvel 1937

hafta raporu:

Birleşik Amerika Ziraat Nezareti­ nin 8 Teşrinievvelde neşrettiği son durum raporu dünya pamuk çevenle- rinin tetkik ve münakaşa mevzuu ol­ makta devam ediyor.

Raporun verdiği 17.573.000 balya - lık rekolte geçen sene Teşrinievvel raporundaki rekolteye nazaran 6 mil­ yon balyaya yakın bir fazlalık arzet- mektedir. Akır başına raporda tesbit

Yıllar 1 Ağustosta İ933 74,2 1934 60,4 1935 73,6 1936 72,3 1937 81,3

Ameıikada yeni rekoltenin her nikbin tahminin üstüne çıkan bolluğu, memleketin İktisadî işlerini tek bir kadro içinde göz önünde tutan ve is- tihsalcı elleri terfih etmeği vazife edi­ nen devlet adamlarını düşündürmekte

edilen 249,3 librelik randman da şim­ diye kadar görülenlere faiktir. Yetmiş senedenberi görülen randman rekoru 1898 yılının 223,1 librelik rakamı idi. Zaten bu kadar uzun müddet zarfında randman rakamı 200 ü ancak on defa aşabilmiştir.

Aşağıya dercettiğimiz beş senelik emsal cetvelinde son raporun 249,3 librelik randmanını ifade eden 81,3 rakamı ile diğer emsallerinin mukaye­ sesi bu hakikati tebarüz ettirmekte­ dir : 1 Eylûlda 1 Teşıinievel 67,5 66,7 53,8 55,9 64,5 64 59,1 61,8 75 79 ve yeni tedbirler mektedir.

almağa mecbur et-Bu mevsimin ilk takdirinde 34.192.000 akır olan pamuk sahası Teş­ rinievvel takdirinde 33.736.000 akıra düştüğü halde son rekolte mikdarı

Emsal Cedveli

Esasen yeni orman kanunu mucibince orman mmtakasında davaıcılar giremiyeceğinden bu gibi işlerle uğraşanların yakın bir zamanda kendiliklerin­ den seyyarlıktan çıkacak­ ları muhakkaktır.

Hulâsa : Toroslarda ve ovada üç tip köylü görüyoruz. Bunlardan ova­ da bulunanlar tamamiyle toprağa bağlanmışlardır. Dağlık mıntakada bulu­ nanlar toprakla beraber her türlü meşgaleyi de geçimlerine destek yap­ mışlardır. Yörük ve aşi­ retler ise keçi ve koyun südüne hayat damarlarını eklemiş bulunuyorlar.

(7)

TECİM GAZETESİ Sayfa : 7

Millî Mensucat Fabrikası

ilk takdirdekinden çok fazladır. Bu tecrübe pamuk ziraatinde, bu sene- ninki gibi çok müsait hava durumu ve yine bu mevsimdeki gibi çok bol gübre istimali şartlan dahilinde az sahadan da çok mahsul almak im­ kânı bulunduğunu ortaya koymuştur. Onun içindir ki Amerika ziraat sekre­ teri Bay Vallace’ın önümüzdeki yılda ekim sahasını 30 milyon akıra düşür­ mek suretile pamuk işini halledeceği şüpheli görülmektedir. Çünkü 30 mil­ yon akırlık saha bu yılın şartları da­ hilinde 15.600.000 balya mahsul verir ki dünyadaki istihlâk vasıtalarının bu mikdan da hazmedebileceği şüpheli­ dir.

Nevyork borsası istihlâk dairesi dünyadaki pamuk stoklan ile yeni re­ koltelerin 10 Teşrinevvel tarihinde ortaya 50.350.000 balyalık bir yekûn çıkardığını ilân etmiştir. Geçen sene aynı tarihdeki dünya pamuk mevcudu ise 41.833.000 balya idi. iki rakam arasında 8.517.000 balyalık bir fark vardır. Mamafih Cumhur başkanı Bay Ruzvelt, verdiği son bir nutkunda, önümüzdeki kış mevsiminde ham madde hatlarının müstahsillere zarar verecek derecede düşmemesi için katî tedbirler alınacağını temin etmekte ve kongreyi bu maksatla Teşrinisaninin beşinde içtimaa davet edeceğini ilâve etmiştir. Amerika pamuk çevenleri, bol rekoltenin pamuk piyasasını dü­ şürerek müstahsil ellere zarar verdi­ ğini hakikatinin çifçilerce de kabul edilmeğe başlandığım, bunun pamuk sahasını azaltmak maksadını güden ziraat programının tatbikini kolaylaş­ tıracağını temin etmekte, bu sene ey­ lül ayında satılan gübre mikdarınin da geçen eylûlda satılan mikdardan % 7 riisbetinde az olduğunu kaydet­ mektedir.

Nevyork borsası bülteni bu sene rekoltesinin 9 milyon balyasının çifçi-ler tarafından resmî borçları ödemek mecbnriyeftlc satılacağını, rekoltenin % 3Ö - 3S inin de avansâ bağlanaca­ ğım kaydetmekte ve piyasanın fazla mahsul tazyiki geçirmiyeceğtni temin

etmektedir. Pamuk mütehassısları, bu yıl rekoltesinin şimdiye kadar görü­ lenlerden çok bol olmasına rağmen sanayi müesseselerinin aradığı yüksek kalite pamuklarının piyasada bol ol­ madığını, bunların çifçiler tarafından tutulduğunu yahut avansa yatırıldığını bildirmektedir.

Amerikadan başka memleketlerin yeni rekolteleri yekûnu da 20 milyon balya olarak tahmin edilmektedir. Pa­ muk uzmanlarının en nikbinleri bile, pamuğa yeni istihlâk yolları açılmadı­ ğı takdirde dünyanın bu emniyetsiz­ liği ve mevcut istihlâk vasıtaları ile yeni rekoltenin tüketilmiyeceği kana­ atini saklamamaktadırlar.

Pamuk istatistikçisi Garside Ame­ rika dokuma fabrikalarının geçen Ey­ lül ayında 585.000 balya istihlâk et­ tiklerini, her gün 26.900 balya sarfe- dilmiş olduğunu tesbit etmiştir. Geçen sene Eylül ayında ise 630.000 balya istihlâk edilmiş, her gün 29.000 bal­ ya kullanılmıştı. Bu senenin Ağustos ayı istihlâki 604.000 balya olup her güne 27.500 balya düşmüştür. Bu mü­ nasebetle Ingilterenin son dokuz aylık pamuk dokuma ve iplik ihracatını gösteren şu listeyi dercediyoruz:

| Yarda olarak ]

Yıllar Dokuma İplik

1937 123.686.400 1.476.592.000 1936 113.191.800 1.414.807.000 1935 104.855.000 1.481.760.000 1934 98.614.200 1.486.830.000

Havr Borsasının 12 Teşrinievvel tarihli bülteni, Türkiye Cumhur Baş­ kanı ATATÜRK’ün Nazilli dokuma fabrikasını merasimle açtığını, bu fab­ rikanın senede 12 bin balya pamuk istihlâk ederek 20 milyon metre do­ kuma ve 4 milyon kilo iplik çıkara­ cağını kaydetmektedir.

Dünya Stok Cetveli

Son raporlarda görülen dünya pa­ muk stok cetveli de aşağıya çıkarıl­ mıştır : Birleşik Amerika 17 1. teşrin 200.500 24 1. teşrin 222.600 Brezilya 25.170 24.970 Arjantin 3.000 3.000 Peru 7.000 7.000 Mısır 7.260 6.460 Sudan 3.000 3.200 Antiller 1.000 1.000 Şarkî Afrika 1.000 1.000 Garbî Afrika 6.000 6.000 Hindistan 18.280 17.650 Diğer memlek. 17.270 24.300 Yekûn 289.270 317.180

Geçen sene ayni

tarih yekûnu 339.000 385.000

Umumî Neşriyat Müdürü : TAHA TOROS

(8)

Sayfa : 8 TECİM GAZETESİ

Cumhuriyetin 10 uncu yıldönümünden bu yıla kadar ekilen arazi ve alınan mahsul

MEVADDIN CİNSİ 1933

Hek'ar Ton Hektar 1934 Ton Hektar 1935 Ton

1936 Hektar Ton Buğday 7 8 7 0 4 8 5 0 0 0 1 0 4 4 7 9 1 1 0 0 0 0 1 1 9 6 0 8 1 1 3 3 7 6 1 1 0 2 1 5 6 0 7 0 0 Arpa 3 2 4 0 8 5 3 5 9 0 5 8 6 0 5 6 4 0 0 0 8 9 6 2 2 8 1 7 2 8 8 0 3 6 1 5 0 3 5 3 Yulaf 2 3 1 4 8 2 5 0 0 0 9 0 7 4 3 5 4 0 0 6 2 9 4 3 6 3 7 6 0 4 5 3 3 6 2 8 8 9 4 Karıcık — 2231 2¿3.1 — — Çavdar 12662 1 1175 1 5 9 7 0 1 6 9 7 0 1 8 4 1 6 1 7495 1 2 2 6 5 9 1 9 8 Bakla 9 5 4 9 2 7 105 73 9 7 4 8 114 5 7 Pamuk 9 4 4 3 2 1 0596 1 1 3 2 8 7 1 9 9 5 0 1 2 1 7 1 3 2 2 5 8 4 1 9 1 4 5 9 3 1 9 1 2 Susam 16976 2 7 0 3 1 0 2 9 7 4 4 3 8 16491 8 9 0 5 6631 3 3 1 5 Mısır 6 3 5 2 11612 5 0 2 3 5 0 2 3 3 5 8 4 2 8 6 7 3 2 4 3 2 9 1 8 Darı 7 2 7 6 6 8 3 2 1 8 3 5 3 9 3 3 5 8 7 6 8 9 4 2 2 2 3 7 9 9 I'asulya 1607 2 4 0 2 2 6 8 9 2 4 8 9 2831 2 2 6 5 1252 1126 Nohut 5 6 7 1368 9 2 3 6 4 6 1107 5 5 3 5 7 5 3 4 5 Mercimek 1114 6 0 2 1104 331 2001 4 0 0 1746 5 2 3 Patates 671 1451 9 0 7 9 0 7 7 3 6 5 8 9 1050 8 4 0 Soğan 8 2 2 1776 1472 1766 ... _ _ Sarımsak 8 9 77 4 5 8 2 2 9 _ - ____ Pirinç 8 8 9 3 3 6 0 2 0 3 0 7 1 0 5 3491 1 2 2 1 8 2 0 1 0 6 0 3 0 Böğrülce 7 0 0 5 0 82 8 2 107 103 5 4 4 3 Burçak 1903 4111 142 156 _____ Kuş yemi 2 1 3 2 5 3 i 114 134 9 7 2 9 5 3 2 7 0 2 4 3 Bezelya 35 2 7 5 7 8 7 8 7 0 6 3 8 5 6 8 Yer fıstığı 124 6 7 191 100 5 7 4 2 8 7 3 7 3 149 Hint yağı 15 14 7 8 6 0 51 . . . Ay çiçeği 1134 3 5 0 0 2 9 9 149 180 6 3 -■ ■ Soya fasulyası 148 4 0 100 3 3 10 2 _____ Keten tohumu 9 2 8 0 2 6 2 0 141 9 9 301 181 YEKÛN 2 7 6 4 8 5 3 3 2 8 8 5 4 5 3 1 1 2 4 6 1 5 6 2

Cumhuriyetin 10 uncu yıldönümünden bu yıla kadar Adananın ihracatı

İHRACATIN NEV’l 1933

Mikdarı kilo Kıymeti Lira

1934

Miktarı kilo Kıymeti lira

1935

Miktarı kilo Kıymeti lira

1936

Miktarı kilo kıymeti lir . Pamuk 4 2 1 6 8 0 8 1243841 1 1 6 3 3 1 8 0 4 2 8 6 4 4 6 1 2 4 5 6 4 9 3 4 9 5 9 2 0 2 17112 6 8 5 6 7 4 7844 Arpa 6 2 1 3 6 8 2 1 0 9 0 6 4 7 3 2 3 7 1 0 1 5 7 0 4 3 1 4 7 5 0 3 6 4 0 7 7 4 1 5 7 5 2 0 5 4 9 0 5 3 Buğday 5 1 9 4 3 2 4 1 6 2 6 3 7 1 1 5 4 6 5 5 4 3 2 4 4 8 5 1 1 7 1 4 4 3 4 3 5 2 5 4 5 2 3 9 4 3 5 5 1 0 8 1 8 4 Un 5 3 9 6 6 0 1 2 9 7 2 3 6 4 4 9 7 7 9 7 2 6 3 4 9 6 4 2 3 1 9 7 6 3 2 9 9 4 2 4 2 5 8 0 8 4 3 8 7 8 6 5 iplik 1 1 5 7 3 4 8 8 2 3 6 0 0 1 5 3 7 6 5 2 1 3 0 3 0 3 4 1 6 9 0 4 0 5 1540631 2 4 7 8 0 4 6 2 4 0 5 0 2 4 Bez 8 5 4 8 3 5 9 7 4 6 3 2 1 1 8 3 7 4 2 1 3 6 5 4 4 5 ' 8 4 8 6 1 9 9 8 1 5 0 1 1 1 3 4 5 2 3 1337437 Çiğit 1 1 6 4 3 7 2 2 4 7 4 0 6 8 3 6 9 2 7 1 1 7 8 6 4 9 8 5 0 2 8 2 1 9 3 9 8 5 1 1 5 2 0 8 3 7 3 1 4 5 5 6 Pamuk kozası 1 3 4 1 2 5 9 7 8 4 7 4 6 6 4 2 8 3 4 8 2 8 8 3 4 9 4 2 1 2 9 5 4 8 1 7 1 4 0 1306 Çiğit küspesi 1 0 7 7 0 8 9 3 5 8 1 3 3 5 6 9 3 9 5 9 6 1 4 5 5 0 7 5 6 2 9 1 6 5 3 3 0 6 5 5 4 3 3 2 2 3 0 4 5 0 Susam 2 2 2 8 8 9 2 0 6 8 7 5 9 6 6 8 6 5 1 8 9 4 4 5 4 3 0 9 5 0 8 1 9 3 1 3 1 9 0 4 7 6 9 8 Yapağı 1 4 7 7 7 7 4 4 9 5 0 2 6 5 1 7 0 • 1 1 2 9 5 t 1 5 3 0 2 6 6 7 1 1 7 2 6 9 7 1 5 128491 Bağırsak 7 2 6 9 2 6 6 5 0 11475 4 3 8 7 8 1 4 2 8 9 5 4 7 5 4 1 4 6 0 5 5 6 2 2 8 Çiğit yağı 2 1 1 8 5 7 5 0 6 5 6 5 6 1 7 8 5 1 6 6 7 8 6 1 6 0 7 6 0 8 4 7 8 4 0 5 1 8 1 2 9 7 3 7 3 0 8 1 1 Yulaf 2 0 9 5 7 0 6 3 5 5 7 8 3 7 5 3 1 2 6 8 5 3 0 4 8 9 3 3 6 7 2 5 5 7 0 3 2 9 5 5 4 1 0 9 3 2

Esaslı ihracat yekûnu 3 9 2 8 1 5 8 8 4 2 3 0 5 8 9 2 7 1 1 2 3 1 2 5 5 5 8 7 9

Esaslı ihracat haricinde' kal. ih. 12Ş124

< 3 0 9 1 5 5 2 9 5 7 4 3 . . 5 9 0 5 1 5

UMUM YEKÛN 4 0 ^ 4 2 8 2 Ş 7 3 2 2 1 3 9 5 6 6 8 6 6 1 3 1 4 6 3 9 4

İthalâttan ihr, olup zammedilen 1 5 7 9 4 5 2 7 7 0 7 4 1 6 0 6 2 9 1 8 3 8 6 2 5

4 2 1 2 2 2 7 9 0 0 9 2 8 7 1 0 1 7 3 1 5 7 1 3 9 8 5 0 1 9

Referanslar

Benzer Belgeler

-Temiz bir lam üzerine bir damla Laktofenol Pamuk Mavisi solüsyonu konur. Üzerine kıl örnekleri ya da besiyerinde üremiş mantar kolonisi parçası küçük

• Verticillium wilt ve Fusarium wilt hastalıklarına karşı yüksek toleranslıdır. • Hasat döneminde meydana gelebilecek fırtına veya yağmurdan dolayı lüleler

Bu gelişmelere bağlı olarak, fark ödemesi desteğinde gerekli artışların yapılmaması halinde 2018/19 sezonundaki 519 bin ha’lık zirveyi takiben geçen 2019/20

İçinde bulunduğumuz 2020/21 sezonunda ise Çin Hariç dünya ortalaması Stok/Kullanım Oranının önceki sezonla ayni kalacağı (%79), Çin’deki oranın ise bir

Zira ya- bancı sermayeli firmalar ile birlikte 1971 yılında Türkiye ilaç piyasasının %84'ünü ellerinde tutan bü- tün yerli firmalar, çokuluslu ilaç tekellerinin ilaç-

Bitkilerin yapı taşının selüloz olması nedeni ile bitkisel liflere selülozik lifler de denir.. Bitkilerden elde edilen ve doğrudan tekstil ham maddesi olarak

59 1938 yılında 2582 sayılı Kanun gereğince pamuk ıslahı ve ıslah edilmiĢ pamuk tohumu satın alımı, üretim ve dağıtım iĢleri genel masrafları için

Pamuk on tamizleyici maki- nas~nda paletler araslnda taslnan kutlu pamuga atki eden radyal [santrifuj) t a g m a kuweti ifadesi boyutsuz olarak elde adilmistir!. Bu