.-aA--,ıı.ı.·I.,JTUlüı.ı;rkııb'ıılut..ı:.Aı.ı;rlllAııııtıı.ı;rmIWllIILl.lrı;ı'...ı:.E..ıı.nlUÜI.L'tDwILIIQ..ı.nıı;eQrg~i.u.i...ilSLl..YJ.lı-,,2,,,,,2..1E:.ı;rilolıuı.ı;r.ıı.nmIlUi20111001/.03ı..-
--=-ı39-FARUK NAFIZ ÇAMUREViN
OYUNLARıNDATÜRK
TARİHİTEZİDr. Abdulkerim
DİNÇ·ÖZET
Faruk NaflZÇamlıbel'İn telif, tercüme ve adapte olmak üzere yirmiden fazla oyunuvardır.
Çamlıbel'in oyunlarında son dönem sosyal, kültürel ve düşünce hayatımızı, Cihan Harbi'nin yıkıntılarını ve Milli Mücadele'yi takip etme imkanını bulabiliyoruz, Anadolu'nun problemlerinin şuurlu olarak ele ahndıgı Canavar'da Cihan Harbi sonrasınıve sosyalyaraları, Kahraman veAteş isimli oyunlarında Milli Mücadele'yi ele alır. Bir dönemin kültür politikasının tiyatroda tezahürü olan Akın ve Özyurt'ta ise, Atatürk'ün himayelerinde kurulan Türk Tarih Kurumu'nun Türk tarihi tezi, dramatik biryapıiçerisinde sahneyegetirilır.
'yatro, roman, fıkra ve inceleme vadisinde kaleme alınmış pek ok eserine ragıt1en, daha çok şiirleriyle tanınan ve Beş
Hececiler'in en güçlü şairiolarak kabul edilen Faruk Nafiz'in telif, tercüme ve adapte olmak üzere yirmiden fazla oyunuvardır.
Çaınlıbel'in oyunlarında son dönem sosyal, ktlltürel ve dUşUnce hayatımızı,
Cihan Harbi'nin yıkıntılarınıve Milli Mücadele'yi takip etme imkanını bulabiliyoruz. İlkdefa 1924yılında İstanbul Şehir Tiyatrolarıtarafindan sahneye konulan Halit Fahri Ozansoy'un Baykuş isimli oyununda sezdirilmeye çalışılan Anadolu'nun problemleri, Faruk NafizÇaınlıbeltarafindan Canavar'daşuurluolarak elealınır.Yazar, Cihan Harbi
sonrasınıve sosyal yaralarısahneye getirmekle kalmaz, çareyi de gösterir. Bunu takip
eden Kahraman ve Ateş isimli oyunlarında Milli Mücadele'yi ele alır. Bir dönemin \dlitürpolitikasının tiyatroda tezahürU olan Akını ve özyurt'tanı sonra.~lit Fahri'de
oldu~gibi, toplumun gerçegiyle karşılaşacakve Yayla Kartalı'nıkaleme alacaktır.
1944·45 tiyatro sezonunun ilk telif eseri olarak İstanbul Şehir Tiyatroları tarafında
• Atatürk ÜniversitesiKazımKarabekirE~itimFakültesi Türkçe Egitimi BölUrnü Ögretim Üyesi i(Çamhbel) Faruk NaflZ: AKIN. Destan 3 perde.ıstanbul(1965)İnkılapve Aka Kitapevleri KolI.
ŞtL,62s. ' , f
2(Çamlıbel)FarukNafız:Özyurt.Destan 3 perde 8 tablo,İnkılapve Aka KitabevleriKolI.ŞtL 80s. (TiyatroOyunlarıdizisi)
- 140- A.Dinç:F Nan,Camlıbel'ipOyuplarıodaTOrk TarihiTCı;
sahneye konulan Yayla Kartalı'nda, İstanbul'un alafranga hayatı, Anadolu hayatıyla
karşı karşıya getirilir. Eski ve yeni değerlerin iç içe yaşadığı Türk cemiyeti var olan
çatışmalar ve değerler buhranıyla, birçok yazarımız tarafindan aynı dönemlerde ele
alınacaktır. Hemen bUtün yazarlarımızda ve özellikle Çamlıbel'in oyunlarıyla büyük paralellik gösteren Halit Fahri Ozansoy'da görülen hakimbakış açısı isekaramsarlıktır. Sanki bir rüyadanuyanmışvegerçe~inçirkin yüzüyle birdenbirekarşılaşmışlardır.
1931 'Ierin resmi tarih tezinedayandırılarak,Atatürk'ünemriyle kalemealınan Akın, Faruk NafizÇamlıbel'inikinci manzum oyunudur. Önce 4 Ocak 1932 tarihinde, Ankara Halkevi tarafından Atatürk'ün huzurunda temsil edilen oyun, büyük alaka görmüş,
İstanbul Şehir Tiyatroları,DevletTiyatroları,Halkevleri ve amatör tiyatrolartarafından defalarca sahneye konulmuştur. Hatta, Akın'ın sahne tertibi hakkında bir de kitap yayımlanmıştır.3Eser, Cumhuriyet'in50.Yılı dolayısıyla1973 tiyatro sezonunda Devlet
Tiyatroları'nca sahnelenmiş,oyunun ilk temsilinden on gün sonraÇamlıbel ölmüştür.(S
Kasım 1973)
Milli Mücadelekazanılmış,Atatürk önderliğindeTürkiye Cumhuriyetikurulmuşve
inkılaplar gerçekleştirilmiştir. YazarlarımıZin bu gurur ve milli kültür şuuruyla 1932
yılındansonra kalemealdıkları oyunlarıüç grupta toplayabiliriz: Milli Mücadele'yi konu
edinenler (F.N.Çamlıbel'in Kahraman; Aka Gündüz'ün, Mavi Yıldırım; Hayrettin Muhittin'in Gazi Mustafa Kemal' i ; Necip Fazıl'ın, Tohum; F.N. Çamlıbel'in, Ateş,;
R.Nuri Güntekin'in, İstikıaJ...); inkılapları konu edinenler: (H.Fahri Ozansoy'un, On Yılın Destanı;Y. NabiNayır'ın, İnkılap Çocukları;Aka Güdüz'ün, Beyaz Kahraman...);
Türklüğün tarihini resmi tarih tezi doğrultusunda ele alan eserler (F.N. Çamlıbel'in,
Akın, Özyurt; Y. Nabi Nayır'ın, Mete; Behçet Kemal Çağlar'ın, Çoban ve Attila; S. Behzat Butak'ın, Attila'nın Düğünü; A. İsmet Alakut'un, Sümer Ülkeleri. ..). 1932
yılındansonraçoğumanzum olarak kalemealınanbu eserlerde, Atatürk'ün himayesinde
kurulan ve çalışmalarınıyürüten Türk Tarih Kurumu'nun resmi bildirisi esas alınmıştır.
"Bu oyunlarda yazarın düşünceleri uzun konuşmalarla seyirciye iletilir. Oyun kişileri
yazarın sözcülüğünü ederler. Olay ve durumların inandırıcı olmasından çok etkileyici
olmasınaönem verilir. Bu oyunlar belli bir gerçeği yansıtmaktançok halkı devrimler
doArultusundaeğitmek amacıileyazllmışlardır.,,4
15 Nisan 1931 de kurulan Türk Tarih Kurumu, ilk çalışmalarını Dolmabahçe
Sarayı'ndaAtatürk'ün huzurunda yapar. Bu ilmitoplantılarda TUrklUğUn tarihi binlerce
yıl evveline götürülUr. Bu toplantılara katılan Yunus Nadi, "Biz dün Dolmabahçe Sarayı'nın salonlarında en aşa~ı kırk bin asır ilerisini gördük"s der. Atatürk'Un yol
göstericili~inde,arkeolojikçalışmalarve yenigörüşler ışığındaTürk Tarihiyazılmasıbu
toplantılarda kararlaştırılır. Mehmet Saffet ise: "TUrklük hakikatinin yüce timsali ve
3AkınPiyesinin Sahneye Konulma Tertibi. Ankara 1932 Hakimiyet-i MilliyeMatbaası. s.8. 4Şener,Prof. DR. Sevda: Türk Tiyatrosunda AhlAk, Ekonomi, Kültür. D. Ve T.C.F. Yay.s.sı l (Abalıog-ıu)Yunus Nadi: Il. TarihKurultayı. Cumhuriyet, nr. 4798,ıı Ey11l11937.
..aA""fLL.J....IUlDıı.;rk...i.ıınıu.t...ı:Au.r.lllllŞu.ıhLLlrmlllAl.'IiL.n~Eıllnşııt.ıı.it!llll.IııD....Da;cıırvı..ııi.lLi..ıo;Sıaayı;J,....2....2...ıE...r....ıulllr....umIlU2"'OO...3'--
-=-141-beşeriyet tarihinin en büyük dahisi olan Mustafa Kemal'in harika sezişiylebuldugu yeni
tarih nazariyesi,artıkilmi vesikalarla da teeyyüd eden bir hakikatolmuştur.,,6der. "Dünya üzerinde insanlığın tarihi daha yeni yeni inkişafetmek yoluna dökülmüş
olan bir ilimdir. Dünkü tarihimiz eski Yunanistan'la Roma'dan evvelki devirleri mukaddes kitaplardan alıyor ve ona kendisi, bilgisi ve bulgusu olarak çok çok Asuriye'yi, Mısır'ı, biraz da eski İran'ı katabiliyordu. Hindistan tarihe Avrupalıların oraya gitmelerinden itibaren, sanki yeni keşfolunmuş birkıta gibi karışır. Çin'iyalnız
hurafe halindeki malumada eski bir medeniyet olarak bilirdik, belki de en eski bir medeniyet olarak. (...) Tarihe ait eehaletin daha büyüğüTürklerdeydi denilebilir (...) Atatürk'ün yaptığı fenni tarihe işte bu hakikat hem esas, hem hakimolmuştur. ( ) Bu tedkikler insanlığın menşeiniAltay Dağları etrafındaOrta Asyayaylalarına bağlamakta
ve kürre-iarzı oradan sağa sola yukarıya yayılan insanlarla şenlendirmektedir.7
Böylece, Türk tarihi binlerce yıl evveline ve Orta Asya'ya götürüıür. "Büyük Atatürk'ün kutsal eliyle kurulan ve yüce yol göstericiliği altında çalışan Türk Tarih Kurumu bize göç yollarını kesin olarak çizmiş ve tanıtmış bulunuyor. Orta Asya'nın
büyük ırmaklarlabeslenen iç denizi kıyılarındave büyük suağızlarında acunun ilk ve ana medeniyetini kuran Türk uruku dünyanın dört yanına dağıldığı vakit yeni yurt olarak yine denizkıyılarını ve su ağızlarını seçmişti."s
FarukNafız Çamlıbel'in Akın isimli oyunu. Türklerin Orta Asya'dan göçlerini
de
alırken, Akın'ın devamı olan Özyurt'ta, göçten sonra Türklerin denize ulaşmaları, yerlilerle münasebetleri ve başka milledere medeniyet götürmeleri konu edilir. Buyapılırkengtinümüzlebağlantıkurulur.
Unutmamak gerekir ki, bütün bu düşüncelerin temelinde, XiX. asrin ikinci
yarısında başlayan Türkçülük akımının,Türk Ocakları ve Ziya Gökalp'in büyük tesiri
vardir. "Bu piyeslerin hikayeleri ne olursa olsun onların birleştikleri tek görüş Türk
ırkınınyüksek meziyet1i oluşu ve Türk kanından gelen bu güçlü değerleri, batılıların
göstermek istedikleri gibi, hiçbir zaman insanlık zararına kullanmayışıdır.(...) Aslında
Türk Tarih Kurumu'nun çalışmaları, müslümanlık, sarı ırk,ve barbarlıkgibi örtuıerin
altındaunutturulmak istenenTürklUğü,temiz ruhu, cesareti,insanlığı,güçlü mazisi, hali
ve gerçekdeğerleriyle tanıtma, yaşatma amacını taşır.,,9
İnsan kurban etme gibi, teziyle çelişkiler taşıyan Akın, tezli bir eser olmasının getirdiği aksaklıklarbir yana, başarılıbir oyundur. Akın'ınbirdevamıolan Özyurt ise,
6 (Engin) Mehmet SaffeJ: Anadoluda En Eski Türk Medeniyeti ve Cihan Medeniyetlerine
Hakimiyeti. ülkü, C.III, nr. 16, Haziran 1934, s.265. 7(AbalıoAlu)Yunus Nadi:agrn.
8 Tankut, H.Reşit: Sumer, Mohencodaro, Harappa ve Anadil, Ülkti, C. VI, nr.32, Birinciteşrin 1935,5.92.
9 Akı, Niyazi: ÇaAdaş TOrk Tiyatrosuna Toplu Bakış 1923-1967 Atatürk Üniversitesi Yay., Ankara, 1968, s.36-38.
-142-
A-Dioç:
F.NıfizÇ.mhhcl'lpfb'up1arındlTQrkTırjbjTezIilk iki perdesinin dramatik yapıdan yoksun olması ve uzun tiradlarıyla adeta bir programniteli~i taşıması bakımındançokzayıfbiroywıdur.
Bir dönemin kültür politikasının, tiyatroda tezahürO olanAkın, aslında bir destan denemesidir. Eserde iki ana temavardır: Türk milletinin medenili~i ve yurt sevgisi...
yazar
düşüncelerini,bir destana taşımaklakalmaz, günümüzlebağlantı kurar. Oyunda,mesajı şdiranevenne arzusu bazen yüzlercemısrayı bulan tiradlara sebep olur. Halbuki
tiyatro bir göstennesanatıdır.Bir oyunda problemler ve mesaj,kahramanlarındilinden de~i1;durum veçatışmalarlaortayakonulmalıdır.
Özyurt'un başında yer alan Prologda sahneye gelen Talebe, Anayurt ve göçler
hakkında tarihi bilgileri şiir diliyle anlatır. Vaka bir tarih dilimine oturtulmaya
çalışıldıktansonra:
Yeryüzünde üç gök var, bunun ikisi bizde
diyerek, "Kızılelma"ü1küsünü hatırlatır. Türklük, İslam, Osmanlı cografyasında de~i1, anayurttaaranır.Yazar bunu yaparken muhtevada kalmaz, dil, vezin ve üslup olarak da buarayışısürdürür.
Çamhbel'in gayesi,geçmişlegünümüzarasında bağlantı kunnaktır:
Yeryüzünde üç gök var, bunun ikisi bizde.
Birigüneşleriniyakarken devrimizde,
Birikaranlığını şimşekliyormazinin:
Bu iki gök, ufuksuz gözleridir Gazi'nin! Bu gözler bir ufukta dinlenmedi bir nöbet, İlkve son merhalesi onun ezelle ebet.
Açıldıbu gözlerinaydınlı~ında sırlar,
Önümüzdeasırlar, arkanıızda asırlar... (s.47)
Yazar, Gazi'ye mitolojik birşahsiyetvererek yüceltirken, Akınpiyesindeki istemi Han gibi, karanlık gilnlerinde TUrklUgü yeniden tarih sahnesine çıkaran, yücelten liderlerlebağlantıkurar.
Talebe,akın yollarınıgöstererek:
İşte şuOrta Asya... Türklerin anayurdu... Türk ilk medeniyeti Altay-Ural'da kurdu. Sonra,alıp sazım,resmini, heykelini.
Dolaştı baştanbaşa Doğu Batıelini
Buokıar bizeakın yoııarınıgösterir,
-aA....O,,"....JTuliı.ı:raıki~Y'ııt:.ı;.Al.[rlllUlJltıı.ı:rmlD.lJalll1.r[lI..ı:Eı.llnHstHitlıılisillQ..ı.Dae:tIte"i':ıı.i"";SI.l.Y~IL..ıI2,,,,2.JEc..ır:.llzulLlr;ıııj.lllmL..ıl2i11QlI.oQ3l.-
...:-143-derken, Türk tarih tezini, "".Orta
Asya'nınen eski bir kUltür merkezi
oldu~unu, buranınen kadim ve otokton
halkınında muhtelif zaman ve yerlerde muhtelif adlarla
anılanTürkler olduklarl ...
"lodüşüncesinieserine
'taşır.Faruk Nafiz'in bir sahneye
getirdiği düşüncelerin kayna~ıTürk Tarih Kurumu
bünyesinde
geliştirilentarih tezidir. "Türkler
anayurtlarıolan Orta Asya' da Yontma
TaşDevri'ni milattan
ıı000 sene evvel geçirdikleri halde,
Avrupalılarancak S 000
sene daha sonra bu devirden
kurtulabilmişlerdir.Diger taraflarda insanlar henüz agaç ve
kaya
kovuklarında yaşarlarkenTürkler Orta Asya'da kereste ve maden medeniyetini
meydana
getirmişler, hayvanlarıevci
lIeştirmi şler, çiftçili~e başlamışlardı. Cilalı TaşDevri'ne tesadüf eden Cumudiye Devri
sonlarında, buzlarınçekilmesiyle meydana
gelen mühim tabii tehavvüHer sebebiyle birçok kabileleri muhacerete
başladı.Bu
suretle milattan 7 000 sene kadar evvel çiftçilik ve
çobanlı~ı ilerletmişve
altın, bakır,kalay ve demiri
keşfetmişolan Türkler Orta Asya'dan
yayıldıktansonra gittikleri
yerlerde ilk medeniyeti
neşretmişve böylece Asya'da, Çin, Hint ve mukaddes yurt
edindikleri Anadolu'da Eti, Mezopotamya 'da Sümer, Elam ve nihayet
Mısır,Akdeniz
ve Roma medeniyetlerinin
esaslarını kurmuşlarve bugün yüksek medeniyetlerini takdir
ve takip
ettiğimiz Avrupa'yıo zamanlar
mağara hayatından kurtarmışlardır."11Bu
düşüncelerinele
alındığıÖzyurt, vak' a ve muhteva olarak
Akın'(llbil'
(ekrandır.Akın'ın
finalinde
İstemi Han'ın:Kalbinizde kan olsun bu
halkınsevgileri
İleriyavrum Suna."
oğlumDemir ileri!
emriyle göçe
başlayanTürkler
dünyanındört bir
yanına yayılmışlardır. İstemi Han'ın kızıSuna ile
akına başlayanDemir, yirmi
yılsüren göç sonucu, denize, Özyurt dedikleri
yere
ulaşmışlardır.Özyurt
adıverilen yeni vatanin ahalisi, henüz
taşdevrini
yaşayanilkel
insanlardır.Yerlilerin reisi, Türklerin
Yalçınve Sögüt adini verdikleri iki
çocuğunu bırakarak dağlara kaçmıştır.
Hareketli bir toplum olan Türkleri, üç
yıldırbir
şey
yapmadan beklemek
sıkmıştır.Bilgiçlerini
akın esnasındageçtikleri ülkelere
bıraktıklarıiçin Özyurt'da imar faaliyetini
başlatacakbilgiç
kalmamıştır.Türklerin de
yerlilere
benzeyeceğikorkusu
başlamıştır.Bu esnada,
İstemiHan'm anayurttan
gönderdiğikervan gelir. Kervanda
İstemiHan'm
başbilgici, başozanıve gerekli her
şeyvardır.
Hemen imar faaliyetine
başlanır.Oyunda yerliler, TUrklerin
dışındakikavimleri temsil eder. Böylece bir mukayese
imkanı yaratılır.
Oyundaki
kişilerise daha önce
söyledi~imizgibi birer semboldür.
Akm,
O~z Kağan Destanı'nı hatırlatır:Baş kaldıran
ilikeler mezar
taşıyladoldu,
Baş e~en
ellere de abideler süs oldu.
lO
Günaltay,
Şemsettin:Türk Tarih Tezi. Belleten,
c.ıı,nr.
7-8Ankara
1938ii
TUrkTarih Cemiyeti: Anayurtlanndan
AyrılanTUrkler, Tarih I.T.T. Cemiyeti
tarafından-144- A.Dioç:F NafjzCamlıbel'jn OJruglarındaTOrk TarihiTeıi
Gece kurt inlerinde dinlenirdibaşımız.
BulutlardıgündUzUn daAlardayoldaşımız,
Kartallarlabaş başa, yılanlarladiz dize, Yirmiyıllık akındansonravardıkdenize! (s.3 i)
Yirmi yıl sürenakın esnasında çeşitli kavimlerIekarşı karşıyagelinir. Hepsi ilkel topluluklardır.
Uymuyordu, ne kadaryakınolsalar yine. Renkleri, iklimIeri, dilleri birbirine. Biz gidincekararırbelki dedik içleri,
Başlarında bıraktıknur gibi bilgiçleri ...
Biz,yanınaserçeler ugratmayankartaldık,
Onlar sanki bizlere ne verdi de bizaldık,
Onlar neyialmadıbizlerbaAışladıkda? Biz çakan birşimşeAizsonsuz birkaranlıkta;
GeçtiAimiz yollara diken biziz heykeli. Bizden sonra titredi sazlarınınüç teli, Bizden yuvakurmayı,sevmeyiöğrendiler Atlılar milyonlarıiki kere yendiler. Biz samanyollarında parladık yıldızgibi,
Yabancıeldeğmemiş; benliğimiz kızgibi ...
(s. 19-20)
Budüşüncelere göre bundan binlerceyıl önce insanlık ağaçve kayakovuklarında
yaşarken, Türkler göçebeliktenyerleşik medeniyete geçmiş, heykel, çini, halı, musıki
gibi ince sanatlardailerlemiş, insanlığasevgiyi, adaletiöğretenyüksek kültüre sahip bir millettir.Yukarıda zikrettiAimiz bu düşüncelerleele alınaneserlerin hepsinde aynıtez ve tarihşuuroyla karşılaşırız.
Kaleme aldığı oyunlarda Cihan Harbi'nin trajik boyutlarını, Milli Mücadele'yi sahneye getiren Faruk Nafiz ÇamIıbel; Cumhuriyet dönemiyle birlikte Anadolu'dan yükselen ve Atatürk'ün kurduAu Türk Tarih Kurumu'nun çalışmaları do~ltusunda,
TUrklük şuurunu, milli romantik duyuş tarzıyla Akın ve Özyurt isimli oyunlarında
çaAdaş bir OAuz KaAan Destanı yaratmak gayreti içinde olmuştur. Konularını tarihin
karanlık dönemlerinden; ilhamını Atatürk'ten ve onun kurdu~u Cumhuriyet'ten
-ılA~O...T.LQllIrl:.llkillı)'U1'lLtaA,[jr'U'i1Itı,[JrmlWlJ'lllL.rD'...ı:E.ıın~stwjtJlQ'IıQLJDllJeı:ır~ııısp.·' L 'i:lis.IIJ)'u.,...22.ı...ı;Eo.ı:rz;ı.ı'I&ı'r:.ııuJlimı....20l1QwD3oL- --".ı
45-ABSTRACT
Faruk Nafız Çarnhbel written more than 20 translating
reconciling and adapting books.
We can keep to follow our social, cuJtural and thought life and the legacies of the National Independent struggle in the plays of his last written period. He focused on the problems of the AnatoHa in his plays after the National War and a1so he wrote not only the social injuries in his play which is called "Canavar" but
also shown the remedeies of these problems consciously. Afler
this, he wrote the plays of Kahraman andAteş.He focused on the
National struggle in his these plays and then Akın and Özyurt
plays which have the reflectjons of cultural policy at that period were brought the thesis of Turkish History to the stage throughouht the dramatic structure under the views of Türk Tarih Kurumu which was established by Atatürk.